diyelim ki kız açısından gayet iyi geçti, muhabbet aktı gitti. buluşma sonrası ilk iletişimi bu kız yapsın mı yoksa çocuğundan ilgisinden emin olmak için onun iletişime geçmesini mi beklesin ?
Benim çok vardı ama şu enyryi okuduktan sonra aklıma geldi bir tanesi: eksisozluk.com
burada kasaba müzelerinden bahsediyor. kaç yaşındaydım hatırlamıyorum ama ben de bizim köye küçük bir müze açmayı düşünmüştüm. sadece düşünmekle de kalmadım tabi bir şeyler yapmaya çalıştım ama olmadı doğal olarak :)
Çocukken çok cesur ve güzel değil miyiz ya? Şimdi birisi bana gelse, bir köye-kasabaya müze açalım dese gülerim :) Çok değişik yerlere götürdü o entry beni....
burada kasaba müzelerinden bahsediyor. kaç yaşındaydım hatırlamıyorum ama ben de bizim köye küçük bir müze açmayı düşünmüştüm. sadece düşünmekle de kalmadım tabi bir şeyler yapmaya çalıştım ama olmadı doğal olarak :)
Çocukken çok cesur ve güzel değil miyiz ya? Şimdi birisi bana gelse, bir köye-kasabaya müze açalım dese gülerim :) Çok değişik yerlere götürdü o entry beni....
elimde büyük kurabiyelerden yerken (subway'de satılanları düşünün) karşı cins arkadaşım ben de istiyorum dedi. peki dedim ve kurabiyeyi ısırmadığım yeri çevirerek ilettim. kırıp alacağını düşünürken elimi çevirdi ve tam ısırdığım yerden ısırdı.
en başta pek anlamadım ancak sonra düşününce aklıma takıldı. ne dersiniz?
en başta pek anlamadım ancak sonra düşününce aklıma takıldı. ne dersiniz?
Selamlar. Geçtiğimiz günlerde mezuniyet törenim oldu, benim için çok önemliydi ama koronavirüsten dolayı ailemi riske atmak istemediğim için gitmedim. Annemle babam çok ısrar etti, törende de epey önlem alınmıştı aslında ama işte bişey olursa kendimi suçlarım diye gitmedim. Sonrasındaysa biraz pişman oldum açıkçası, çünkü bikaç haftaya bir yakınımızın düğünü olacak şehir dışında ve bizimkiler gidelim diye tutturdular. Gitmezsek ayıp olurmuş. Aslında benim de çok sevdiğim ve yakın olduğumuz bir akrabamız ama kendi törenime bile gitmemişken alemin düğününe gitmek enayi gibi hissettiriyor. Aileme de kızgınım bi yandan. Kardeşim mesela gidip virüs kaparsanız karışmam diye ortalığı ayağa kaldırmıştı benim törenim için (gitmeme kararımı etkiledi bu da haliyle), şimdiyse düğünde hangi otelde kalıcaz diye soruyor dünden razı neredeyse düğüne gitmeye. Böyle olacağını bilsem törene de giderdim :( sizce böyle hissetmem saçma mı? Aileme gitmeyin diye karşı çıksam çocukluk mu etmiş olurum?
Bu kız corona'yı atlattıktan sonra takriben 2-3 hafta sonra yani karantinadan sonra onunla beraber olsam sıkıntı olur mu? Virüs kızın vücudunda bir yerlerde hala pusuda bekliyor mudur?
arkadaşça takılıyoruz henüz aramizda bir şey yok ama olma ihtimali çok yüksekti bu olaydan önce.
Siz olsanız naparsiniz? Mesafeyi mi koruyayim(arkadaşça takılmak) yoksa bildiğin harekete geçelim mi?
arkadaşça takılıyoruz henüz aramizda bir şey yok ama olma ihtimali çok yüksekti bu olaydan önce.
Siz olsanız naparsiniz? Mesafeyi mi koruyayim(arkadaşça takılmak) yoksa bildiğin harekete geçelim mi?
-Gönül İşi değildir.
Benim bir sınıf arkadaşım var. Kendisi ne zaman sevgili yapsa beni instgramdan takipten çıkarıyor. Fakat Bu sevgililik uzun sürmüyor ve ayrılıyorlar. Ayrılınca tekrar ekliyor. Sonra sevgili yapınca tekrar siliyor. Bu böyle sonsuz döngüde devam ediyor. Bende saf gibi hep kabul ediyorum.
Bizim okul bitti arada, yani bir daha görüşeceğimi sanmıyorum. Zaten eklediğinde de öyle pek görüşmüyoruz ancak foto paylaşırsak beğeniyoruz karşılıklı o kadar.
Seçenekler:
1- İstek gönderdiyse madem kabul et sende takip et dursun köşede
2- İsteğini kabul et ama sen takip etme
3- İsteğini kabul etme
4- Engelle
Hangisini yapayım ?
Benim bir sınıf arkadaşım var. Kendisi ne zaman sevgili yapsa beni instgramdan takipten çıkarıyor. Fakat Bu sevgililik uzun sürmüyor ve ayrılıyorlar. Ayrılınca tekrar ekliyor. Sonra sevgili yapınca tekrar siliyor. Bu böyle sonsuz döngüde devam ediyor. Bende saf gibi hep kabul ediyorum.
Bizim okul bitti arada, yani bir daha görüşeceğimi sanmıyorum. Zaten eklediğinde de öyle pek görüşmüyoruz ancak foto paylaşırsak beğeniyoruz karşılıklı o kadar.
Seçenekler:
1- İstek gönderdiyse madem kabul et sende takip et dursun köşede
2- İsteğini kabul et ama sen takip etme
3- İsteğini kabul etme
4- Engelle
Hangisini yapayım ?
Hiç arkadaşım yok, eskileride engelledim , kardeşimden başka arkadaşım yok işin doğrusu, ve canım sıkılıyor, nasıl sosyal olunur , daha önce hiç denemediğim bir şeyi soruyorum, sosyal fobi tedavim yeni bitti sayılır , age 26 ama kendimi bildim bileli asosyalim .
Her şeyin kötü gittiği bir dönemdeyim. Saçma sapan, hayal kırıklıklarıyla dolu anılarıma yenileri ekleniyor. Kasvet ve hüzün denizinde dibe batmamaya çalışıyorum. Üstelik etrafımdaki herkes çiçek açıyor benim yapraklar dökülürken. Güzel şeyler olacağına dair umutlarım gittikçe tükeniyor.
Detay vermedim ama çok doldum yazmak istedim işte. Belki güzel bir söz duymaktır ihtiyacım olan bilemiyorum. Bir ışık görsem yola dair inancım canlanacak ama karanlıktayım.
Detay vermedim ama çok doldum yazmak istedim işte. Belki güzel bir söz duymaktır ihtiyacım olan bilemiyorum. Bir ışık görsem yola dair inancım canlanacak ama karanlıktayım.
Bir buçuk ay sonra kpss var ama yıl boyu çok programlı çalışmadığım ve artık son düzlükte de ittire ittire calisabildigim için patlama ihtimali yüksek. Kafamda bir sürü şey var, yapmak ya da yapmamak istediğim. Böyle durumlarda isleriy düzene sokup kendime bir yol haritası çıkarmakta zorlanıyorum, o yüzden size sorayım dedim. Burada benden daha taze ve dinç dimaglar olduğuna inanıyorum.
Şimdi yapmak istediklerimi ve istemediklerimi yazayım teker teker.
Artık ailemle yaşamak istemiyorum. Dünden beri şehir disindalar ve ben 24 saatte daha sakin, iyi hissetmeye başladım. Detaya girmiycem ama ev içindeki curcuna beni iyice kitliyor, paralize ediyor, içimden hiçbir şey yapmamak gelmiyor. Yalnızca o anı atlatmaya yönelik çalışıyor zihnim ve o irrite edici anlar bitmiyor. Rahat, huzurlu olduğum bir zaman yok gün içinde. İstanbul'da yaşıyorum, bir işe girsem alacağım maaş maksimum üç bin lira. Bu maaşla İstanbul'da yaşamak çok zor olacak ama illa ki bir alternatifi vardır. Şehir değiştirmeyi bile düşündüm ama ne kadar mantıklı bir fikir olduğunu bilmiyorum şu an. O maaşla nerede yaşanır mesela?
Eğer ailemle kalmaya devam edeceksem özel okullarda ve dershanelerde çalışmak istemiyorum. Kpss ye hazirlanacagim gelecek sene de. İkisi bir arada yürümez, yine ücretli öğretmenlik yapmam gerekecek. Çok fazla boş zamanım olur böylece, sınava konsantre olabilirim. Peki sizce önümüzdeki dönem devlet eskisi kadar ücretli öğretmen alır mi? Malum eğitimin ne şekilde devam edeceğini tam bilemiyoruz, uzaktan eğitime bir süre daha devam edilebilir. Bu durumda da kadrolu öğretmenler dışında öğretmen calistirmalarina gerek kalmayabilir. Aranızda mebde çalışan ya da deneyimli, öngörüsü yüksek meslektaşlarım varsa beni bu konuda aydınlatabilir mi?
Eger kpss yi bu sene kazanamazsam, ailemle yaşamaya devam etmek zorunda kalırsam ve ücretli öğretmenlik de yapamazsam mecburen nefret ettiğim özel okul ve dershanelere döneceğim. Yıllardır aynı çıkmaza giriyorum aslında. Ama bu sefer hayatıma yeni bir açılım katmak adına bu en kötü senaryo gerçekleşirse yüksek lisansa kaydolayim diyorum. Hayatımda üstünkörü, elimin tersiyle yaptığım onca şey var ve lisans eğitimi de bunlardan biri. Kendimi alanimda yeterli bulmuyorum, geliştirmek istiyorum. Bu sene için dilediğim hiçbir şey gerceklesmezse Matematik alanında yüksek lisansa başlayacağım. İstanbul'da ya da.sehir dışında, onerebileceginiz bir üniversite var mı?
Valla aşağı yukarı böyle, yazarken biraz sıraya dizebildim bu düşünceleri en azından. Her türlü fikir ve tavsiyenize açığım. Buraya kadar okuduysaniz teşekkür ederim.
Şimdi yapmak istediklerimi ve istemediklerimi yazayım teker teker.
Artık ailemle yaşamak istemiyorum. Dünden beri şehir disindalar ve ben 24 saatte daha sakin, iyi hissetmeye başladım. Detaya girmiycem ama ev içindeki curcuna beni iyice kitliyor, paralize ediyor, içimden hiçbir şey yapmamak gelmiyor. Yalnızca o anı atlatmaya yönelik çalışıyor zihnim ve o irrite edici anlar bitmiyor. Rahat, huzurlu olduğum bir zaman yok gün içinde. İstanbul'da yaşıyorum, bir işe girsem alacağım maaş maksimum üç bin lira. Bu maaşla İstanbul'da yaşamak çok zor olacak ama illa ki bir alternatifi vardır. Şehir değiştirmeyi bile düşündüm ama ne kadar mantıklı bir fikir olduğunu bilmiyorum şu an. O maaşla nerede yaşanır mesela?
Eğer ailemle kalmaya devam edeceksem özel okullarda ve dershanelerde çalışmak istemiyorum. Kpss ye hazirlanacagim gelecek sene de. İkisi bir arada yürümez, yine ücretli öğretmenlik yapmam gerekecek. Çok fazla boş zamanım olur böylece, sınava konsantre olabilirim. Peki sizce önümüzdeki dönem devlet eskisi kadar ücretli öğretmen alır mi? Malum eğitimin ne şekilde devam edeceğini tam bilemiyoruz, uzaktan eğitime bir süre daha devam edilebilir. Bu durumda da kadrolu öğretmenler dışında öğretmen calistirmalarina gerek kalmayabilir. Aranızda mebde çalışan ya da deneyimli, öngörüsü yüksek meslektaşlarım varsa beni bu konuda aydınlatabilir mi?
Eger kpss yi bu sene kazanamazsam, ailemle yaşamaya devam etmek zorunda kalırsam ve ücretli öğretmenlik de yapamazsam mecburen nefret ettiğim özel okul ve dershanelere döneceğim. Yıllardır aynı çıkmaza giriyorum aslında. Ama bu sefer hayatıma yeni bir açılım katmak adına bu en kötü senaryo gerçekleşirse yüksek lisansa kaydolayim diyorum. Hayatımda üstünkörü, elimin tersiyle yaptığım onca şey var ve lisans eğitimi de bunlardan biri. Kendimi alanimda yeterli bulmuyorum, geliştirmek istiyorum. Bu sene için dilediğim hiçbir şey gerceklesmezse Matematik alanında yüksek lisansa başlayacağım. İstanbul'da ya da.sehir dışında, onerebileceginiz bir üniversite var mı?
Valla aşağı yukarı böyle, yazarken biraz sıraya dizebildim bu düşünceleri en azından. Her türlü fikir ve tavsiyenize açığım. Buraya kadar okuduysaniz teşekkür ederim.
Merhaba arkadaslar , evlilikte herhalde cinsellik ömür boyu sürmez bunun bitme asamasi nedir? Çocuktan sonra mi , yoksa belli bi yastan sonra mi bitiyor?
Bu bitince ciftler ne yapiyor?
Bu bitince ciftler ne yapiyor?
duygularınız ve düşünceleriniz arasında kaldığınız ve karar vermeniz gereken bir durumda nasıl hareket edersiniz?
edit: kelime kullanım hatası.
edit: kelime kullanım hatası.
hep böyle bir duyuru açmak istemiştim. ee naber? anlatın bakalım.
Burçlarla ilgim doğduğum ayın hangi burca denk geldiğini bilmek bir de insanların üzerime yakıştırdıklarını biraz aklımda tutmak şeklindedir. Son zamanlarda değişik kadınlarla tanışıyorum. Bana çok anlamsız gelse de muhabbetin bi noktasında hemen hepsi burç muhabbeti üzerinden insanı onlar adına utandıran çeşitli genellemeler, tespitler yapmaya çalışıyorlar. O noktada insanlığın henüz alamadığı yola hayıflanıyorum. Aşırı sıkıcı geliyor ama ekmek çıkar diye katlanıyorum. He canım evet bebeğim, hadi ya, vay canına falan diyorum. Maksat gönlü olsun.
Neyse ben boğa burcuyum. Bu burca kimse sağda solda uzun uzun yorum yapmıyor ve alınıyorum. Hep aynı sıkıcı şeyleri söylüyorlar. Yok terazi şöyleymiş, yok oğlak böyleymiş, akrep şöyle olurken balık duygusalmış (bi bu kaldı aklımda). Bunların çaprazlamasını yapıp yapıp türlü muhabbetler ediyorlar. Bunların içinde benim burcum olan boğa kimsenin umurunda olmuyor. Hep dikkat ediyorum özellikle, şu burç muhabbetinin bi yerinde de benim burcum geçse diyorum geçmiyor. Yengeç bile geçiyor benimki geçmiyor arkadaş. Burçları ciddiye almasam bile isyan edeceğim, kırılıyorum artık.
Ey burçseverler sizce de boğa böyle sıkıcı bir burç mu? Yıldızlar falan değişir mi, burcumda 3 vakte kadar bir süpernova patlaması veya karadelik ziyareti bekleniyor mu, ki böylece benim burcum da kendinden geçip değişken güvenilmez seksi çapkın ıvır zıvır özellikleri olan arsız arlanmaz bir burç olsun?
Neyse ben boğa burcuyum. Bu burca kimse sağda solda uzun uzun yorum yapmıyor ve alınıyorum. Hep aynı sıkıcı şeyleri söylüyorlar. Yok terazi şöyleymiş, yok oğlak böyleymiş, akrep şöyle olurken balık duygusalmış (bi bu kaldı aklımda). Bunların çaprazlamasını yapıp yapıp türlü muhabbetler ediyorlar. Bunların içinde benim burcum olan boğa kimsenin umurunda olmuyor. Hep dikkat ediyorum özellikle, şu burç muhabbetinin bi yerinde de benim burcum geçse diyorum geçmiyor. Yengeç bile geçiyor benimki geçmiyor arkadaş. Burçları ciddiye almasam bile isyan edeceğim, kırılıyorum artık.
Ey burçseverler sizce de boğa böyle sıkıcı bir burç mu? Yıldızlar falan değişir mi, burcumda 3 vakte kadar bir süpernova patlaması veya karadelik ziyareti bekleniyor mu, ki böylece benim burcum da kendinden geçip değişken güvenilmez seksi çapkın ıvır zıvır özellikleri olan arsız arlanmaz bir burç olsun?
Selamlar,
Çok daraldım. Zaten 2-3 duyurum var hepsi aynı konuyla alakalı.
Birileriyle konuşup içimi dökmek istiyorum. Uygun olan, kafasını şişirmeme izin verecek kişiler varsa mesaj yoluyla vs. beklerim. Herhangi bir chat uygulamasında konuşabiliriz, siz de görürsünüz takıntılı adam nasıl oluyor.
Çok daraldım. Zaten 2-3 duyurum var hepsi aynı konuyla alakalı.
Birileriyle konuşup içimi dökmek istiyorum. Uygun olan, kafasını şişirmeme izin verecek kişiler varsa mesaj yoluyla vs. beklerim. Herhangi bir chat uygulamasında konuşabiliriz, siz de görürsünüz takıntılı adam nasıl oluyor.
Aranızda french veya parlatıcı/şeffaf da dahil günlük hayatında hiç oje kullanmayan var mı? İlginç bir şekilde son yıllarda neredeyse 10 kadından 8'i ojeli ve insanlarda, özellikle erkeklerde ''oje kullanmayan kadın bakımsızdır, bir kadın oje sürüyorsa kendine baktığı anlamına gelir'' algısı oluşmuş durumda.
sadece merak ediyorum. yav keşke şu olsaydı benimki yerine diyor musunuz?
Mesela üniversitede tanışıp 6-7 yıl sevgili olduktan sonra evlenenler hakkında veya evlenmeden devam edenler. Ya da başka türlü tanışılmış 10-15 yıllık ilişkiler vs. Birbirlerini aldatmadıklarını varsayıyoruz. Bu kişilerin hayatı kaçırdığını düşünüyor musunuz? Bu insanları enayi bulanlar da var malum. Böyle bir ilişkiniz olsun ister miydiniz?
Merhaba sevgili cinci ve hurafeci dostlar.
Normal şartlarda nazara inanan birisi değilim, her şeyin bilimsel bir dayanağı olduğuna inanırım ancak başıma gelenler artık öylesine bir noktaya vardı ki neredeyse nazarı gözlerimle görmeye başlayacağım.
Yaptığım işle ilgili en ufak olumlu bir şeyler söylesem o iş ters gidiyor, bir şey alıyorum çok öven oluyor hoop aldığım şeyin başına bir şey geliyor, beklediğim bir haber oluyor haber geliyor sevinip bir iki kişiye söylüyorum hoop telefon geliyor olmadı o iş vazgeçti kişi deniyor.
Neredeyse her gün benzer şeyleri yaşıyorum öyle haftada / ayda olan bir şey değil neredeyse her gün oluyor bu.
Sizin nazara bakış açınız nedir?
Normal şartlarda nazara inanan birisi değilim, her şeyin bilimsel bir dayanağı olduğuna inanırım ancak başıma gelenler artık öylesine bir noktaya vardı ki neredeyse nazarı gözlerimle görmeye başlayacağım.
Yaptığım işle ilgili en ufak olumlu bir şeyler söylesem o iş ters gidiyor, bir şey alıyorum çok öven oluyor hoop aldığım şeyin başına bir şey geliyor, beklediğim bir haber oluyor haber geliyor sevinip bir iki kişiye söylüyorum hoop telefon geliyor olmadı o iş vazgeçti kişi deniyor.
Neredeyse her gün benzer şeyleri yaşıyorum öyle haftada / ayda olan bir şey değil neredeyse her gün oluyor bu.
Sizin nazara bakış açınız nedir?
24-29 yaş arası kel, daha doğrusu şakaklardan açılma başladığı için direk 0a vuran, varsa ve önceden de romantik hayatı pek canlı değilse romantik hayatı tamamen sıfıra mı vurdu yoksa pek değişim oldu mu?
bugün doğum günüm. annem hariç sadece 1 kişi kutladı. kendi hediyemi kendim aldım.
sizin doğum gününüzü kaç kişi kutluyor?
sizin doğum gününüzü kaç kişi kutluyor?
Hani yapacagimdan degilde :), tlc deki mursel gibi amerikadan bir iliski yakalamak icin hangi kanaldan yurumeli? Cunku sosyal medya degisiyor, myspace, friendfinder, Facebook, insta derken hepsi demode oldu yavas yavas.
Not: akademik calisma icin lazim dermisim.
Not: akademik calisma icin lazim dermisim.
Haftaici zaten erken kalkiyoruz cogumuz is sebepli, o yuzden baslikta haftasonu dedim.
Mesela bugun 5.30da kalktim, gecen haftalarda 6 civari kalkiyorum vs ama yapacak bir sey bulamayip geri uyumaya calisiyorum hep.
Bu kadar erken kalkinca ne yapilir ki? Gun fazla uzun gelmiyor mu sonra?
Yani aslinda evi toplamam ve isle ilgili bir sey yetistirmem lazim ama sabahin korunde bunlari yapasim gelmiyor.
IF yapiyorum, saat 10dan once yemiyorum, yani kahvalti yapmak da olmaz. Spor yapabilirim ama useniyorum.
Siz ne yapiyorsunuz?
Mesela bugun 5.30da kalktim, gecen haftalarda 6 civari kalkiyorum vs ama yapacak bir sey bulamayip geri uyumaya calisiyorum hep.
Bu kadar erken kalkinca ne yapilir ki? Gun fazla uzun gelmiyor mu sonra?
Yani aslinda evi toplamam ve isle ilgili bir sey yetistirmem lazim ama sabahin korunde bunlari yapasim gelmiyor.
IF yapiyorum, saat 10dan once yemiyorum, yani kahvalti yapmak da olmaz. Spor yapabilirim ama useniyorum.
Siz ne yapiyorsunuz?
Veya gelebiliyor musunuz?
zaten bilen biliyo da 6 aydır hiç ifşa yapan olmadı herhalde, ben mi kaçırdım:D
İnternette bir sürü ücretli ve ücretsiz kaynak mevcut hitabet, vücut dili, ekip yönetme vs. ile alakalı. Bazı şeyler tabii ki deneyimle olacak şeyler fakat bu kurslara katılmış olan arkadaşlar, bu eğitimlerin gözle görülür bir katkısı oldu mu yoksa vakit ve nakit kaybı mı ?
(bu arada kendimi çok eksik hissediyorum yeni biriyle tanışırken iyi bir etki
bırakamadığımı düşünüyorum.)
Merdiven altı bir çok kurumun "Liderlik" sertfikası dağıtması komiğime gidiyor :)
(bu arada kendimi çok eksik hissediyorum yeni biriyle tanışırken iyi bir etki
bırakamadığımı düşünüyorum.)
Merdiven altı bir çok kurumun "Liderlik" sertfikası dağıtması komiğime gidiyor :)
önceden böyle seyler okurdum ama cok da ciddiye almazdim. bu son konusulmaya baslayan flood'tan sonra biz de whatsapp grubunda bunun geyigini yapiyorduk. orada konu acildi ve zamaninda degisim programina katilan arkadaslar bunun asiri yaygin bir sey oldugunu soylediler. oyle mi gercekten?
ben katilmamistim bu programlara firsatim olmasina ragmen ve yanlis hatirlatmiyorsam ben yillar yillar once okurken de bu kadar yaygin degildi bu erasmus vs. olayları.
orada bircok turkun mevcut sevgilisinu ya aldatip iliskiye devam ettigi ya da yeni bir sevgili bulup turkiyedekini biraktiklarini, hatta bazilarinin bu yeni sevgilileriyle evlenip avrupaya tasindiklarini falan soylediler. bunlar istisna olmasina ragmen insanlarin gozune mi batiyor, yoksa gercekten de oran olarak cok mu fazla bu durumlar?
simdi bir oturup dusununce gercekten de oyle bir ortamda cok yaygin olabilir gibi geldi bana.
ben katilmamistim bu programlara firsatim olmasina ragmen ve yanlis hatirlatmiyorsam ben yillar yillar once okurken de bu kadar yaygin degildi bu erasmus vs. olayları.
orada bircok turkun mevcut sevgilisinu ya aldatip iliskiye devam ettigi ya da yeni bir sevgili bulup turkiyedekini biraktiklarini, hatta bazilarinin bu yeni sevgilileriyle evlenip avrupaya tasindiklarini falan soylediler. bunlar istisna olmasina ragmen insanlarin gozune mi batiyor, yoksa gercekten de oran olarak cok mu fazla bu durumlar?
simdi bir oturup dusununce gercekten de oyle bir ortamda cok yaygin olabilir gibi geldi bana.
Selamlar herkese. 7 yıldır evliyim eşimle evlenmemiz çok ani oldu öyle oturup adam akıllı düşünme fırsatım pek olmadı diyebilirim evliliğimizin ilk dönemlerinde ufak tefek sürtüşmelerimiz olsa da bir süre böyle devam ettik sonra bir çocuğumuz oldu aradan geçen 7 yıl boyunca neredeyse 365 günün 300 günü tartıştık defalarca kavga ettik boşanmaya karar verdik ama her defasında karım barışmaya beni ikna etti ya da araya birileri girdi. Son zamanlarda artık neredeyse karı koca olma kavramını tamamen yitirdik onunla bırakın aynı eve girmeyi aynı ortamda bile bulunmak istemiyorum zaten çoğunlukla küs oluyoruz evde sürekli onun dedikleri oluyor onun sevdiği filmi izliyor onun sevdiği müziği dinliyoruz tamamen onun hayatını yaşıyoruz çocuğumu çok seviyorum onu kaybetmek en büyük korkularımdan birisi ama biliyorum ki boşanırsak çocuğumu rahat rahat göremeyeceğim çünkü her boşanma durumuna geldiğimizde çok çirkinleşiyordu son noktaya kadar. Ailesi ile sorunum hiç olmadı hatta ailesi genelde tartışmalarda hep benden yana oldu boşanırsak durum nasıl olur fikri olanlar paylaşırsa sevinirim.
Not : eşimin ailesi çok iyi bir aile özellikle onları üzecek olmaktan çok korkuyorum.
Not : eşimin ailesi çok iyi bir aile özellikle onları üzecek olmaktan çok korkuyorum.
Durum şöyle. Benim iki tane çok sevdiğim arkadaşım var. Bunlardan bağımsız başka bir arkadaş grubum var. İlk başta bahsettiğim iki arkadaşla daha uzun süredir arkadaşız. Maalesef şöyle bir durum var; mesela benle ilgili önemli bir meseleyi diğer arkadaş grubuna bu ikisinden önce söyleyince trip atıyorlar. Haksız olduğu mu düşünmuyorum çünkü bana çok basit geliyor bu meseleler. Ama arkadaşlarımın tribi canımı sıkmaya başladı. Siz böyle bir durumda naparsınız
Bizim kadar telefonda konuşmayı seven millet varmıdır nefret ediyorum ben ya. Nasi karşı tarafa telefon görüşmelerine tahammül edemediğim i kibar bi dille anlatabilirim? Anne babamla maksimum 1 dakika görüşüyorum zaten. 2 muhabbete giriyoruz mesajla sonra bi bakıyorum zir zirrrrr. Sürekli bahane buluyorum konuşmamak için nasi çıkıcam bu işin içinden?
Tabi illa ki vardir, fakat 7 yil once tanisip 4 yil once evlenip 3 yasinda cocuklari olan ciftin bu gun ayrilma karari aldigini ogrendim. Net bir sebep yok, zaten hep iletisim problemleri vardi. Ben profesyonel destek almalarini onerdim, ama o konuda da cok bilgim yok. Nasil bi yol izlemeleri lazim bu durumda? Defalarca kopma noktasina gelmis, ittire kaktira devam etmekte olan bu evlilikten umudu kesmek mi lazim?
Durumu olmayanlar için özet sondadır. Ben olsam benim de durumum olmazdı. O kadar uzun. Kusura bakmayın.
Merhaba arkadaşlar,
Derdim büyük. 1 yaşında bir yeğenim var ve anne babası çalıştığı ve önceden ona bakan anneannesi 3 aylığına yaşadığı şehre gittiği için abimler yaz tatilinde çocuğu babaannesine getirdi. 3 ay annem bakacak. Onun yanında bir de 9 yaşındaki abisi olan yeğenim geldi. Anne babaları her sabah getirip akşam götürüyorlar. Buraya kadar sorun yok.
9 yaşındaki yeğenim bize geldiği için diğer kardeşimin çocuğu olan 8 yaşındaki yeğenim de gözünü bize dikti. 1-2 haftadır bizde duruyor hiç gitmek istemiyor. Sorun bizde kalmaları değil, sonradan gelen yeğenimin tam bir mağara adamı olarak yetiştirilmiş olması sorun.
Çocuğun her yaptığı hareket fiyasko, her konuştuğu laf falso. Küfürler, geğirmeler, gaz çıkarmalar falan havada uçuşuyor. Doğru düzgün tuvalet eğitimi yok. İlk geldiği zamanlarda tuvaletini yapıyordu, sifonu çekmeden,ellerini yıkamadan tuvaletten çıkıyordu. Biraz bağıra çağıra, uyararak adam ettim. Evet insan evladı değil çünkü. Sonra doğru düzgün yemek yemiyor, sürekli abur cubur tatlı, kek, pasta masta gibi işe yaramaz şeyler yemek istiyor. Sonra yatmaya yakın yemek istiyor, verince de suya abanıp gece altına yapıyor bıktım yeminle. Altına yaparsa diye bebek gibi altına ıslanmaz bez seriyoruz.
Ellerinde sürekli tablet, akşama kadar Brawl Stars mıdır nedir, öyle saçma sapan bir oyun oynayıp duruyorlar. İnterneti kesiyorum az uzak dursunlar diye ama bu sefer de diğer yeğenimle bir olup evde top oynuyorlar. Evin altını üstüne getiriyorlar. Kitap okumak, ders çalışmak falan aklına bile gelmiyor. Zaten kafası da bir şeye basmıyor. Basit bir toplama sorusu soruyorum, yarım saat bön bön bakıp duruyor suratıma. "Sanayiye verilecek çocuk" profiline cuk diye oturuyor. Kafası ancak tablette oyun oynamaya basıyor. Çok klişe olacak ama ben onun yaşındayken haftada kaç tane kitap bitiriyordum. Kitapların biri gidip diğeri geliyordu.
Onun yaşındaki diğer yeğenim öyle değil, çok çalışkan. Çok olmasa da kendisine verilen kitaplarını bitirir. Zaten onun annesi babası çok disiplinli. Ama diğerinin yani esas sorunlu olanın anne babası ebeveynlik ehliyetleri olsa ellerinden alınması gereken türden. Kardeşim işe gidiyor, hafta sonları bile evde kalmıyor bazen mesailer için. Annesi de çocukları gibi. Zaten ondan da ölümüne nefret ediyorum. Annesi neyse çocukları da öyle. Nereye giderlerse gitsinler herkes yaka silkiyor. Millet ayıplayıp duruyor. Onların yüzünden biz mahçup oluyoruz. Her neyse bu sorunlu olanın ondan 3-4 yaş küçük bir kız kardeşi var. O daha beter. Evlerden ırak, öyle böyle değil.
Her neyse daha anlatsam ne rezillikleri var. Şimdi ben bunları yeğenim olarak görmek istemiyorum, hiçbir şekilde tahammül edemiyorum. Ben zaten yaramaz çocuklara tahammül edemezken bunlar beni delirtecek artık. Yakında huni takıp gezeceğim yemin ederim. O kadar çıldırtıyorlar ki beni bağırmaktan yoruluyorum. Günün birinde elimden bir kaza çıkacak diye korkuyorum o derece. Zaten çabuk parlayan biriyim ve öfke kontrolüm iyi değil. Tokat attığım zamanlar bir elin parmaklarını geçmez ama zaten haklı olsam da buraya yazmıştım tokat attığımı, bayağı eleştiri gelmişti, destek de gelmişti yine. Ama çok kızarsam genelde yakasından tutup silkelerim.
Sürekli bağırdığım, çocuklara kötü davrandığım için anneleri babaları beni suçluyor. Kimse kötü yetiştirdiği çocuklarına suç bulmuyor. Bıktım artık. Hadi ben neyse de, annem babam 64 yaşında. Sürekli evi dağıtıyorlar, zaten bakılması gereken 1 bebek var bir de onların dağıttığı evi toplamakla uğraşıyorlar. İkisi birbirinden cesaret bulup anneme babama seslerini yükseltiyorlar. Annelerine babalarına şikayet edince de çocuklarına kızıyorlar dalga geçer gibi onların ağzına laf vermeyin diye. Ya sanki biz mecburuz sizin çocuğunuza bakmaya da üste çıkıyorlar bir de. Anneme babama kızıyorum yüz vermeyin şunlara diye, onlar da bana kızıyor her şeye karışma diye. Sıkıldım artık. Nasıl başa çıkacağız bu baş belaları ile? Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Özet: Abimler yaz tatilinde bakmamız için 1 yaşındaki yeğenimi getirdiler. 10 yaşında da onun abisi olan bir yeğenim var. Doğal olarak o da geldi. O geldiği için diğer abimin çocuğu olan yeğenim geldi bizde kalmak için. Ama onu ve kardeşini annesi babası insan olarak değil, mağara insanları olarak yetiştirdikleri ve hiç terbiye vermedikleri için hayatı zehir ediyorlar. Çocuğunuz olsa ceplerine uyuşturucu koyup polise ihbar edilecek türden. Aynı ortamda olduğunuz süre boyunca hayatı size zehir edecek türden. Bu insan olmayan yaratıklara elimden bir kaza çıkmadan nasıl tahammül edebilirim? Düşünceleriniz benim için önemli. Teşekkür ederim.
Merhaba arkadaşlar,
Derdim büyük. 1 yaşında bir yeğenim var ve anne babası çalıştığı ve önceden ona bakan anneannesi 3 aylığına yaşadığı şehre gittiği için abimler yaz tatilinde çocuğu babaannesine getirdi. 3 ay annem bakacak. Onun yanında bir de 9 yaşındaki abisi olan yeğenim geldi. Anne babaları her sabah getirip akşam götürüyorlar. Buraya kadar sorun yok.
9 yaşındaki yeğenim bize geldiği için diğer kardeşimin çocuğu olan 8 yaşındaki yeğenim de gözünü bize dikti. 1-2 haftadır bizde duruyor hiç gitmek istemiyor. Sorun bizde kalmaları değil, sonradan gelen yeğenimin tam bir mağara adamı olarak yetiştirilmiş olması sorun.
Çocuğun her yaptığı hareket fiyasko, her konuştuğu laf falso. Küfürler, geğirmeler, gaz çıkarmalar falan havada uçuşuyor. Doğru düzgün tuvalet eğitimi yok. İlk geldiği zamanlarda tuvaletini yapıyordu, sifonu çekmeden,ellerini yıkamadan tuvaletten çıkıyordu. Biraz bağıra çağıra, uyararak adam ettim. Evet insan evladı değil çünkü. Sonra doğru düzgün yemek yemiyor, sürekli abur cubur tatlı, kek, pasta masta gibi işe yaramaz şeyler yemek istiyor. Sonra yatmaya yakın yemek istiyor, verince de suya abanıp gece altına yapıyor bıktım yeminle. Altına yaparsa diye bebek gibi altına ıslanmaz bez seriyoruz.
Ellerinde sürekli tablet, akşama kadar Brawl Stars mıdır nedir, öyle saçma sapan bir oyun oynayıp duruyorlar. İnterneti kesiyorum az uzak dursunlar diye ama bu sefer de diğer yeğenimle bir olup evde top oynuyorlar. Evin altını üstüne getiriyorlar. Kitap okumak, ders çalışmak falan aklına bile gelmiyor. Zaten kafası da bir şeye basmıyor. Basit bir toplama sorusu soruyorum, yarım saat bön bön bakıp duruyor suratıma. "Sanayiye verilecek çocuk" profiline cuk diye oturuyor. Kafası ancak tablette oyun oynamaya basıyor. Çok klişe olacak ama ben onun yaşındayken haftada kaç tane kitap bitiriyordum. Kitapların biri gidip diğeri geliyordu.
Onun yaşındaki diğer yeğenim öyle değil, çok çalışkan. Çok olmasa da kendisine verilen kitaplarını bitirir. Zaten onun annesi babası çok disiplinli. Ama diğerinin yani esas sorunlu olanın anne babası ebeveynlik ehliyetleri olsa ellerinden alınması gereken türden. Kardeşim işe gidiyor, hafta sonları bile evde kalmıyor bazen mesailer için. Annesi de çocukları gibi. Zaten ondan da ölümüne nefret ediyorum. Annesi neyse çocukları da öyle. Nereye giderlerse gitsinler herkes yaka silkiyor. Millet ayıplayıp duruyor. Onların yüzünden biz mahçup oluyoruz. Her neyse bu sorunlu olanın ondan 3-4 yaş küçük bir kız kardeşi var. O daha beter. Evlerden ırak, öyle böyle değil.
Her neyse daha anlatsam ne rezillikleri var. Şimdi ben bunları yeğenim olarak görmek istemiyorum, hiçbir şekilde tahammül edemiyorum. Ben zaten yaramaz çocuklara tahammül edemezken bunlar beni delirtecek artık. Yakında huni takıp gezeceğim yemin ederim. O kadar çıldırtıyorlar ki beni bağırmaktan yoruluyorum. Günün birinde elimden bir kaza çıkacak diye korkuyorum o derece. Zaten çabuk parlayan biriyim ve öfke kontrolüm iyi değil. Tokat attığım zamanlar bir elin parmaklarını geçmez ama zaten haklı olsam da buraya yazmıştım tokat attığımı, bayağı eleştiri gelmişti, destek de gelmişti yine. Ama çok kızarsam genelde yakasından tutup silkelerim.
Sürekli bağırdığım, çocuklara kötü davrandığım için anneleri babaları beni suçluyor. Kimse kötü yetiştirdiği çocuklarına suç bulmuyor. Bıktım artık. Hadi ben neyse de, annem babam 64 yaşında. Sürekli evi dağıtıyorlar, zaten bakılması gereken 1 bebek var bir de onların dağıttığı evi toplamakla uğraşıyorlar. İkisi birbirinden cesaret bulup anneme babama seslerini yükseltiyorlar. Annelerine babalarına şikayet edince de çocuklarına kızıyorlar dalga geçer gibi onların ağzına laf vermeyin diye. Ya sanki biz mecburuz sizin çocuğunuza bakmaya da üste çıkıyorlar bir de. Anneme babama kızıyorum yüz vermeyin şunlara diye, onlar da bana kızıyor her şeye karışma diye. Sıkıldım artık. Nasıl başa çıkacağız bu baş belaları ile? Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Özet: Abimler yaz tatilinde bakmamız için 1 yaşındaki yeğenimi getirdiler. 10 yaşında da onun abisi olan bir yeğenim var. Doğal olarak o da geldi. O geldiği için diğer abimin çocuğu olan yeğenim geldi bizde kalmak için. Ama onu ve kardeşini annesi babası insan olarak değil, mağara insanları olarak yetiştirdikleri ve hiç terbiye vermedikleri için hayatı zehir ediyorlar. Çocuğunuz olsa ceplerine uyuşturucu koyup polise ihbar edilecek türden. Aynı ortamda olduğunuz süre boyunca hayatı size zehir edecek türden. Bu insan olmayan yaratıklara elimden bir kaza çıkmadan nasıl tahammül edebilirim? Düşünceleriniz benim için önemli. Teşekkür ederim.
Yeni bir saç modeli yapınca, yeni bir tişört alınca, bir ayakkabı alınca vs. hoşlanılan kıza gidip nasıl olmuş diye gösterince kız kibarca beğenmediğini, bu tarzın yakışmadığını söylerse bu hoşlanmadığına mı işarettir? Hoşlansaydı beğenmese bile yakışmış der miydi?
Profil sahibi görebiliyor mu bizim izlediğimizi?
Normal story postunda görebiliyor tıklayıp kim izlemiş diye. O tamam
Benim dediğim sabitlenmiş hikayeler oluyor onları izlediğimizde çıkıyor mu adımız
İnstagram bu arada
Normal story postunda görebiliyor tıklayıp kim izlemiş diye. O tamam
Benim dediğim sabitlenmiş hikayeler oluyor onları izlediğimizde çıkıyor mu adımız
İnstagram bu arada
Durumu olmayanlar için özet sondadır!
Merhaba arkadaşlar,
Son 1 haftadır nereden estiyse CS Go'ya dadandım. Aslında multi oynamak pek tarzım değildir. Bayağı eğlenceli gelmeye başladı, bir de şu hileciler olmasa.
Her neyse dün gece Deathmatch atıyordum. Elin birinde karşı takımdaki biriyle bayağı tatlı tatlı rekabet ederken buldum kendimi. Bir o vuruyor, bir ben. Oyunun deyimiyle birbirimizin azılı düşmanı olmuştuk. Böyle giderken bu arkadaş benim dikkatimi çekti, Steam profilini falan inceledim, profil resmine ve bilgilerine bakılırsa hoş bir Alman hanımefendi olduğunu gördüm, yalan değilse tabi ama yalan gibi de durmuyordu.
Her neyse maça devam ediyorduk ve 1 el daha attım, rekabetimiz hala devam ediyordu. Saat bayağı geç olduğu için el bitince çıktım ama hanımefendi de aklıma takıldı. Steam'den aradım ama bulamadım. Tekrardan aynı haritaya girdim ama onun olduğu maça atmamış sistem.
Tam yapacak bir şey yok artık kafasına girmişken bir de ne göreyim! Hanımefendi beni eklemiş. İkimizin kalbi de temizmiş. Gözlerime inanamadım. Biliyorum pek bir şey beklememek lazım ama onun beni eklemesiyle şok oldum. Çok tatlı bir anıydı.
Bu arada multici olmadığım için sadece 1 arkadaşım vardı Steam'de, okuldan samimi bir arkadaşımdı zaten o da ama onunla da iletişimi kesmiştim. İlk yabancı arkadaş olduğu için de yeri ayrı. Bir şey beklemiyorum ama yine de yükseldim. Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.
Özet: CS Go'da maç yaparken karşı cinsten birisi dikkatimi çekti. Maçtan çıkınca eklesem mi diye tereddüt ederken adını unuttuğumu fark ettim. Ama tam o sırada o beni ekledi. Bayağı tuhafıma gitmekle birlikte hoşuma gitti bu durum, karşılıklı olduğu için. Bir şey beklemiyorum ama biraz yükseldim. Siz ne düşünüyorsunuz?
Merhaba arkadaşlar,
Son 1 haftadır nereden estiyse CS Go'ya dadandım. Aslında multi oynamak pek tarzım değildir. Bayağı eğlenceli gelmeye başladı, bir de şu hileciler olmasa.
Her neyse dün gece Deathmatch atıyordum. Elin birinde karşı takımdaki biriyle bayağı tatlı tatlı rekabet ederken buldum kendimi. Bir o vuruyor, bir ben. Oyunun deyimiyle birbirimizin azılı düşmanı olmuştuk. Böyle giderken bu arkadaş benim dikkatimi çekti, Steam profilini falan inceledim, profil resmine ve bilgilerine bakılırsa hoş bir Alman hanımefendi olduğunu gördüm, yalan değilse tabi ama yalan gibi de durmuyordu.
Her neyse maça devam ediyorduk ve 1 el daha attım, rekabetimiz hala devam ediyordu. Saat bayağı geç olduğu için el bitince çıktım ama hanımefendi de aklıma takıldı. Steam'den aradım ama bulamadım. Tekrardan aynı haritaya girdim ama onun olduğu maça atmamış sistem.
Tam yapacak bir şey yok artık kafasına girmişken bir de ne göreyim! Hanımefendi beni eklemiş. İkimizin kalbi de temizmiş. Gözlerime inanamadım. Biliyorum pek bir şey beklememek lazım ama onun beni eklemesiyle şok oldum. Çok tatlı bir anıydı.
Bu arada multici olmadığım için sadece 1 arkadaşım vardı Steam'de, okuldan samimi bir arkadaşımdı zaten o da ama onunla da iletişimi kesmiştim. İlk yabancı arkadaş olduğu için de yeri ayrı. Bir şey beklemiyorum ama yine de yükseldim. Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.
Özet: CS Go'da maç yaparken karşı cinsten birisi dikkatimi çekti. Maçtan çıkınca eklesem mi diye tereddüt ederken adını unuttuğumu fark ettim. Ama tam o sırada o beni ekledi. Bayağı tuhafıma gitmekle birlikte hoşuma gitti bu durum, karşılıklı olduğu için. Bir şey beklemiyorum ama biraz yükseldim. Siz ne düşünüyorsunuz?
Tr de yaşayanlar nerede?
Çevrenizde gördüklerinizi yada kendi başınızdan geçen varsa nasıl bitti. Kızın gözü açılıp ben bu çirkinle ne yapıyorum mu dedi?
Bekliyor sizi
sohbet esnasında karşıdakini de hoş tutmak adına bazen bana ters olan şeyleri onaylıyor, karşımdakine hak veriyor gibi oluyorum. oysa misal başkaları hakkında konuşmak bana bayağı bayağı kötü hissettiren bi şey. karşıdakine sınır çekemiyorum, o da anlamıyor. sonra içim içimi yiyor başkalarının karmasına girdim diye çünkü normalde ben bunu yapmamaya çalışıyorum.
size de olur mu? kendi sınırlarımı karşıdakini küstürmeden ama kendime de zarar verdirtmeden nasıl çizebilirim?
(bu karşıdakini memnun etme güdüsü öyle baskın ki bende anında fark edemiyorum ve örneğin malum kişi ben şöyle şöyle insanlardan hoşlanmıyorum dese o ilişkide onun istediği gibi biri olmaya çabalıyorum. ama bunlar bilinçaltı davranışları. her zaman fark etmek çok zor.)
size de olur mu? kendi sınırlarımı karşıdakini küstürmeden ama kendime de zarar verdirtmeden nasıl çizebilirim?
(bu karşıdakini memnun etme güdüsü öyle baskın ki bende anında fark edemiyorum ve örneğin malum kişi ben şöyle şöyle insanlardan hoşlanmıyorum dese o ilişkide onun istediği gibi biri olmaya çabalıyorum. ama bunlar bilinçaltı davranışları. her zaman fark etmek çok zor.)
32 yaş e
şu anda böyle bir düşüncem yok. aday da yok. en fazla görücü usülü olur. gidip eş arayacak bir tip değilim çünkü beceremem.
var mı mesela yaşı benden büyük olup pişman olan.
ne bileyim yaş geçiyor, sağlık güzellik gidiyor; 40'ta çocuk olsa "keşke daha erken olsaydı" derim eminim.
teşekkürler.
şu anda böyle bir düşüncem yok. aday da yok. en fazla görücü usülü olur. gidip eş arayacak bir tip değilim çünkü beceremem.
var mı mesela yaşı benden büyük olup pişman olan.
ne bileyim yaş geçiyor, sağlık güzellik gidiyor; 40'ta çocuk olsa "keşke daha erken olsaydı" derim eminim.
teşekkürler.
Katharsise nasıl ulaşabileceğinizi biliyor musunuz?
Ben istemiyorum. 23 yaşında kadınım.
Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.
Teşekkürler.
Siz de yaş ve cinsiyet belirterek cevap verirseniz sevinirim. Merak ediyorum. Çocuk istemeyen insan sayısı az gibi.
Teşekkürler.
merhabalar duyurunun sevgili insanları!!.son zamanlarda kafama takılan en önemli hususlardan biri çevremdeki insanların neden evlenmiyorsun? yaşın artık 34 oldu,evlenmeyerek çok şey kaybediyorsun şeyler gibi beylik lafları..hayır sana ne kardeşim benim evliliğimden yani sen evli oldun da ne eline geçti???..sanki çok iyi bir şeymiş gibi anlatıyor çevremdeki insanlar..sanki hanlarım,hamamlarım,gemilerim,apartmanlarım,arazilerim,ultra lüks dairelerim oldu da ben evlenmedim!!..hayır çalıştığımız işte zaten para kazancı düşük(bununla ilgili yakın zamanda uzun bir yazı yazacağım zaten)ben kendimi idame edemezken,bir de elin kadınına,kızına nasıl bakarım?..hayır diyeceğim adamların tuzu kuru öyle bir durumları da yok aslında,bana şu kutsal evliliği tavsiye edenlerin..ben de mesela norveçte yada ne bileyim almanya'da yaşasam orada evlenirdim..en azından başına bir iş gelse,çocuğum olsa devlet bir şekilde yardım ediyor..neyse fazla derinlere dalmayalım şimdi...demem o ki bekarlar,sizlere böyle neden evlenmiyorsun,yaşın geçiyor diyen vatandaşları nasıl başınızdan def ediyorsunuz?bir formulü var mı?
son olarak bize evliliği tavsiye edenler nedense sana şöyle güzel bir iş bulalım da demiyor:))
son olarak bize evliliği tavsiye edenler nedense sana şöyle güzel bir iş bulalım da demiyor:))
birlikte olduğunuz kişi denizden nefret etse, hiç yüzmese bu sizin için ayrılık sebebi midir? (size karışmıyor hiçbir şekilde)
arkadaşlar tinderın kapanması veya düzenleme gelmesi söz konusu olur mu? sola atmak yasaklanabilir belki.
Annemle aynı frekansta değiliz. İletişim problemlerimiz var resmen. Örneğin az önce tartıştık, haksız olduğum yönler vardı bu yüzden özür dilemek istiyorum ama dilemicem büyük ihtimal. Çünkü özür dileyince asla kabul etmiyor ve daha da büyütüyor meseleyi. Öyle bir pişman ediyor ki insanı alttan aldığına. Sorunu çözüp kırgınlığı gidermek istiyorum ama bu mümkün değil. 1 hafta surat yapacak.
Annem gerçekten anlaşması zor biri (kendisi kabul etmese de). Kardeşleri de böyle olduğunu söyler yani tek benim düşüncem değil bu. İyi anlaşan anne kız görünce o kadar imreniyorum ki. Tamam kuşak çatışması illaki yaşanır ama bu kadar inişli çıkışlı bir ilişki de insanı yoruyor. 1 hafta barışıksak bir hafta küsüs.
Annenizle anlaşmazlık yaşadığınızda nasıl bir yol izliyorsunuz? Benzer sorunları yaşayanlar varsa çözüm önerilerinize talibim. Şimdiden teşekkür ediyorum.
Annem gerçekten anlaşması zor biri (kendisi kabul etmese de). Kardeşleri de böyle olduğunu söyler yani tek benim düşüncem değil bu. İyi anlaşan anne kız görünce o kadar imreniyorum ki. Tamam kuşak çatışması illaki yaşanır ama bu kadar inişli çıkışlı bir ilişki de insanı yoruyor. 1 hafta barışıksak bir hafta küsüs.
Annenizle anlaşmazlık yaşadığınızda nasıl bir yol izliyorsunuz? Benzer sorunları yaşayanlar varsa çözüm önerilerinize talibim. Şimdiden teşekkür ediyorum.
İki abimle ailecek beraber yaşıyoruz. İflas etmiş eskiden varlıklı bi aileydik. Abilerim işyerimizi sattılar ve işyeri aslında babaya aitti. Onun parasıyla yaşıyolar. Arada babanın ufak tefek arsalarını satıyolar.
Baba büyük oğula 3milyon değerinde işyeri verdi. Küçük oğula ne verei bilmiyorum ama o da 1milyonluk mal vs satmıştır. Sorarsanız küç0k oğul ben fakirim evim bile yok diyor. Büyük de ben paramı sizin için harcadım aç kalacam diyor.
Çalışma gibi bi durumları yok hep ağaydılar.
Ben okul bittiğinden beri çalışıyorum ama çok düzensi ve az kazanıyordum. Koronadan beri işsizim. Baba bana hiçbişi vermeyeceğini açık açık yüzüme söyledi. Hukuki kısmını sormayın, çok sağlam biliyorum
Bişi yapılamaz şu an.
Babanın 500 ila 800 bin arası borç ödemesi doğuracak davaları var. 3 - 4 yıl sonra bittiğinde ödemesi gerekecek.
Abilerimse ceplerini doldurma çabasında. Aynı evde yaşıyoruz ben şu an tamamen işsizim, ve kuruş destekleri yok. En son annemin 20bin ameliyat parasını krefi çekip ödedim.
Bi çözüm de göremiyorum. Sadece içim acıyor. Biri bilsin istedim. Herseyin sorumlusu o aptal ataerkil toplum. Lütfen bunu kızınıza kardeşinize yapmayın.
Baba büyük oğula 3milyon değerinde işyeri verdi. Küçük oğula ne verei bilmiyorum ama o da 1milyonluk mal vs satmıştır. Sorarsanız küç0k oğul ben fakirim evim bile yok diyor. Büyük de ben paramı sizin için harcadım aç kalacam diyor.
Çalışma gibi bi durumları yok hep ağaydılar.
Ben okul bittiğinden beri çalışıyorum ama çok düzensi ve az kazanıyordum. Koronadan beri işsizim. Baba bana hiçbişi vermeyeceğini açık açık yüzüme söyledi. Hukuki kısmını sormayın, çok sağlam biliyorum
Bişi yapılamaz şu an.
Babanın 500 ila 800 bin arası borç ödemesi doğuracak davaları var. 3 - 4 yıl sonra bittiğinde ödemesi gerekecek.
Abilerimse ceplerini doldurma çabasında. Aynı evde yaşıyoruz ben şu an tamamen işsizim, ve kuruş destekleri yok. En son annemin 20bin ameliyat parasını krefi çekip ödedim.
Bi çözüm de göremiyorum. Sadece içim acıyor. Biri bilsin istedim. Herseyin sorumlusu o aptal ataerkil toplum. Lütfen bunu kızınıza kardeşinize yapmayın.
Avrupa’da Amerika’da makyaj sıradan bi şey değilmiş gibi ama burada çok sıradan sanki
Merhaba nereden başlasam bilemiyorum, sorunum şu ki sürekli annemden onay alma ihtiyacı hissediyorum, Mesela kendi evime çıktım, şu yemeği yap yapılışı çok basit dediğinde sanki ben salağım ve basit olanı yapabilirmişim sadece gibi hissediyorum. Taşınmadan önce bana güveniyor musun diye sormuştum ve annem de güvendiğini söylemişti, aslında her koşulda yanımdadır, küçük şeylerden büyük anlamlar çıkarır oldum. Geçenlerde 12 gibi beni aradı ve uyandın mı diye sordu, kendimi sanki okadar tembelimki bu saatte hala uyuyorsun demiş gibi hissettim. Bu belkide çocukken çok önemsenmediğim içindir bilmiyorum, onun bana inanması acaba kendime olan inancımı mı pekiştiriyor yoksa ben mi çok abartıyorum?
Merhabalar
Her ne kadar başıma gelmesini istediğim bir durum olmasa da çalıştığım iş yerinde en az 5-6 çiftin bu işyerinde tanışıp evlendiğini öğrendim. 1 çift ben çalışıyorken evlendi, 1 çiftte nişanlıymış. Muhtemelen daha bilmediklerim de vardır. Bu arada bu evliliklerin geneli idari departmanlardaki çalışanlar arasında, ayrıca saha operasyonu da olduğu için belirtmek istedim.
Ayrıca bu zamana kadar 1 çiftten bir tarafın işten ayrıldığını ve bir çiftinde ayrı ayrı zamanlarda işten ayrıldığını biliyorum.
Çiftlerin kendi içinde ayrıldıklarını ise duymadım.
Açık konuşmak gerekirse, kendimi aynı işyerinden bir ilişkiye her zaman uzak tutmaya çalışırım ancak bu ilişkilere de şahit olduktan sonra demek ki olabiliyormuş diye de düşünmeye başladım.
Diğer duyurulara baktığımda da burada bu tür ilişkilere pek sıcak bakılmıyor. Hatta niyeti olana da vazgeç deniliyor :)
Kendi adıma idari binaya uzak olmamdan ve gördüğüm iş arkadaşı sayısı pek fazla olmadığından böyle bir ihtimal benim için pek mümkün değil :)
Ben sizin bu konudaki düşüncelerinizi ve iyi/kötü şahit olduğunuz veya başınızdan geçmiş olan tecrübelerinizi merak ediyorum daha çok. Avantajları ve dezavantajları neler olabilir?
Her ne kadar başıma gelmesini istediğim bir durum olmasa da çalıştığım iş yerinde en az 5-6 çiftin bu işyerinde tanışıp evlendiğini öğrendim. 1 çift ben çalışıyorken evlendi, 1 çiftte nişanlıymış. Muhtemelen daha bilmediklerim de vardır. Bu arada bu evliliklerin geneli idari departmanlardaki çalışanlar arasında, ayrıca saha operasyonu da olduğu için belirtmek istedim.
Ayrıca bu zamana kadar 1 çiftten bir tarafın işten ayrıldığını ve bir çiftinde ayrı ayrı zamanlarda işten ayrıldığını biliyorum.
Çiftlerin kendi içinde ayrıldıklarını ise duymadım.
Açık konuşmak gerekirse, kendimi aynı işyerinden bir ilişkiye her zaman uzak tutmaya çalışırım ancak bu ilişkilere de şahit olduktan sonra demek ki olabiliyormuş diye de düşünmeye başladım.
Diğer duyurulara baktığımda da burada bu tür ilişkilere pek sıcak bakılmıyor. Hatta niyeti olana da vazgeç deniliyor :)
Kendi adıma idari binaya uzak olmamdan ve gördüğüm iş arkadaşı sayısı pek fazla olmadığından böyle bir ihtimal benim için pek mümkün değil :)
Ben sizin bu konudaki düşüncelerinizi ve iyi/kötü şahit olduğunuz veya başınızdan geçmiş olan tecrübelerinizi merak ediyorum daha çok. Avantajları ve dezavantajları neler olabilir?
Her şeyi yapmak isteyip bir türlü başlayamayan, ve bundan dolayı elle tutulur bir şey ortaya koyamayan bir insanım.
Hep düşünüyorum.Bir karar veriyorum sonra kafama yatmayan şeyler bulursam direk vazgeçiyorum.Sonra da neden yapmadım diye pişmanlık duyuyorum.Sürekli bir şeyleri yapacağım diyip kendimi tatmin ettiğimi ve bundan dolayı hiçbir şeye başlayamadığımı farkettim.
Psikoloğum demişti ki
"Filozof olacak kızmışsın ama tasarımcı olmuşsun"diyordu da baya gülmüştük.
4 yıllık fakülte mezunu, orta seviye ingilizce ve birazcık resim yeteneği dışında pek bir şeyim yok.Pek konuşkan ve canlı biri değilim.Bazen insanlarla konuşurken sesim çok kısık çıkıyor.İşte tam o anlarda ezik gibiyim diyorum.
Zaten yanlış bir meslek seçimi yapıp hayatımı biraz kararttım.Başka şeyler yapmak için cesaret bulamıyorum.Etrafımda da hep başarılı insanlar var bu yüzden daha da ezik hissediyorum.
Şu ölü toprağı üzerimden nasıl atarım?
Hep düşünüyorum.Bir karar veriyorum sonra kafama yatmayan şeyler bulursam direk vazgeçiyorum.Sonra da neden yapmadım diye pişmanlık duyuyorum.Sürekli bir şeyleri yapacağım diyip kendimi tatmin ettiğimi ve bundan dolayı hiçbir şeye başlayamadığımı farkettim.
Psikoloğum demişti ki
"Filozof olacak kızmışsın ama tasarımcı olmuşsun"diyordu da baya gülmüştük.
4 yıllık fakülte mezunu, orta seviye ingilizce ve birazcık resim yeteneği dışında pek bir şeyim yok.Pek konuşkan ve canlı biri değilim.Bazen insanlarla konuşurken sesim çok kısık çıkıyor.İşte tam o anlarda ezik gibiyim diyorum.
Zaten yanlış bir meslek seçimi yapıp hayatımı biraz kararttım.Başka şeyler yapmak için cesaret bulamıyorum.Etrafımda da hep başarılı insanlar var bu yüzden daha da ezik hissediyorum.
Şu ölü toprağı üzerimden nasıl atarım?