1.Yıldönümü için tavsiye
ayakkokususeveninsan #1492546
Herkes merhabalar
1.Evlilik yıldönümü için kafamda bir plan var ama istanbulda bunları yapabilceğim mekan bilmiyorum. Hem mekan hemde farklı fikirlere ihtiyacım var. Benim planım şöyle sabah güzel biryerde kahvaltı öğlen masaja akşamda eğlenip birşeyler içebilceğimiz bir mekana gitmek. Sıkıcı romantik akşam yemeklerini sevmiyoruz. İstanbul anadolu yakasında bunları yapabilceğim güzel kahvaltı masaj ve canlı müzikli eğlenceli mekan tavsiyelerinizi bekliyorum.
1.Evlilik yıldönümü için kafamda bir plan var ama istanbulda bunları yapabilceğim mekan bilmiyorum. Hem mekan hemde farklı fikirlere ihtiyacım var. Benim planım şöyle sabah güzel biryerde kahvaltı öğlen masaja akşamda eğlenip birşeyler içebilceğimiz bir mekana gitmek. Sıkıcı romantik akşam yemeklerini sevmiyoruz. İstanbul anadolu yakasında bunları yapabilceğim güzel kahvaltı masaj ve canlı müzikli eğlenceli mekan tavsiyelerinizi bekliyorum.
yakın bir zamanda evleniyoruz. süreç şöyle gelişti. gelinliği, damatlığı ben aldım, düğün yerinin ücretini (yemekli) ben ödedim. bugün müzik işini konuştuk, caz grubu istedi. onu da ödedim. fotoğraf çekimini ben ödedim. nişanlım için unutulmaz ve keyifli bir hatıra olsun diye elimden geleni yapıyorum. kredi kartı borcum bu ay maaşımın 1,5 katı geldi. bütün birikimlerimi bu düğün için sonuna kadar kullandım. ama davetli sayısı anlaştığımız sayının üzerine çıktı. ek ödeme yapacağız. araba kiralama, düğün çiçeği, bahşişler falan gibi masraflar da olunca acaba kredi mi çeksem dedim. sonra sordum, kredi çeksem geri ödemede bana şu kadar destek olur musun diye. sorduğum rakam maaşının 1/10’u bu arada. suratını astı bana. çok bozuldum. bir yanım, bunu sorun ettiğim için beni suçluyor, diğer yanımsa para mevzusunu konuşmak ayıp değil, bunlar hayatın gerçekleri diyor. ne yapacağım bilemiyorum.
not: nişanlım balayı için uçak biletletini aldı ve kalacak yeri ayarladı. hiç masraf yapmamış gibi algılansın istemem. ama benim iki yıllık birikimim tamamen bitti. o ise bir aylık maaşının sadece bir kısmını harcadı.
not: nişanlım balayı için uçak biletletini aldı ve kalacak yeri ayarladı. hiç masraf yapmamış gibi algılansın istemem. ama benim iki yıllık birikimim tamamen bitti. o ise bir aylık maaşının sadece bir kısmını harcadı.
Renkli gözlülere karşı ayrı bir ilgi var mı?
Kısa boylu erkeklerle ilgilenen uzun kategorisine giren yani 165 üstü kadınlar gerçekten var mı?
Sözlükte bu ikisi ile alakalı bir çok yazı gördüm. Ama sosyal hayatta daha hiç karşılaşmadım. Sözlükte duyar mı kasılıyor acaba?
Kısa boylu erkeklerle ilgilenen uzun kategorisine giren yani 165 üstü kadınlar gerçekten var mı?
Sözlükte bu ikisi ile alakalı bir çok yazı gördüm. Ama sosyal hayatta daha hiç karşılaşmadım. Sözlükte duyar mı kasılıyor acaba?
"Ben bu kadınla/adamla beraber yaşlanmalıyım, hayatımın kalanında onunla olmalıyım" hissinin içinizdeki varlığını nasıl keşfettiniz? O sinyal nasıl kafada çakıyor yani?
Evlilik fikrine çok uzak biri olarak, bu kez sizin için "öncekilerden çok farklı olan" şeyler neydi?
Evlilik fikrine çok uzak biri olarak, bu kez sizin için "öncekilerden çok farklı olan" şeyler neydi?
kaç yaş büyük birisi ile ilişki yaşadınız ?
inanıyor musunuz?
Örnekleri "Benim için çok özelsin", "Senin bana hissettirdiklerini daha önce kimse hissettirmemişti" falan gibi çoğaltabiliriz :)
Örnekleri "Benim için çok özelsin", "Senin bana hissettirdiklerini daha önce kimse hissettirmemişti" falan gibi çoğaltabiliriz :)
Uzunca bir süredir aynı ortamlarda bulunduğumuz ama benim eski sevgilimle olan çalkantılı ilişkim sebebiyle pek göremediğim bir kız vardı. Pandemi öncesi ayrılma vs derken tekrar sahalara dönme vaktimin geldiğini hissettim. Yalnız şöyle bir sorun var: arkadaş çevremizdeki tipler bu kız ile kardeş gibi. Olayların biraz ilerlediği bir durumda ortamdakilerin bana muz atmasından çekiniyorum. Çünkü her şeyi birbirleri ile konuşuyorlar. Flörtöz ruhlu bir adamım iki kişi arasında kalması gereken incelikte şeyler yazarım. Kızda gönül işlerinde pek bir toy yada sıcak bakmıyor erkek arkadaş müessesine. Geçen bir kez topluca buluştuk. sonra şansıma diğerleri gitti. biz takıldık biraz baş başa. kızdan bir elektrik alamadım. amacım takılmak. böyle bir durumda kızdan vaz mı geçeyim? yoksa devam mı etmeliyim? ne dersiniz?
Birini çok sevmek, ona çok bağlanmak, onu her şeyiyle hayatının odak noktası ve özeli haline getirecek türde bir ilişki yaşamak bir seçenek. Kimseye fazla bağlanmadan, kendini çok kaptırmadan, tamamen güzel zaman geçirmeye odaklı tarzda ilişkiler yaşamak da başka bir seçenek.
Benim için ilk seçeneğin ilişki bittiğinde bıraktığı tahribat yükü, son derece fazla oluyor. İyileşmem ayları buluyor. Çok üzülüyorum, işime gücüme bile tam konsantre olamıyorum. Ben bir erkek olarak birine kendimi çok kaptırıp çok sevmekten korkuyorum artık. Beraber geçirdiğimiz mutlu anlarda bile, o ilişkinin sonunun bana yaşatacaklarını düşünüyorum. Çünkü çok yükselmenin düşüşü de yine duygusal açıdan çok sert oluyor. Geçmişte birden fazla kez başıma gelmişliği var, nasıl sarsıldığımı ve zor toparladığımı da iyi biliyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Bittiğinde gelecek olan o güçlü acıyı göze alıp da birini sevip bağlanmak her şeye rağmen güzel mi, yoksa "Fazla bağlanmamak lazım bu hayatta" mı?
Benim için ilk seçeneğin ilişki bittiğinde bıraktığı tahribat yükü, son derece fazla oluyor. İyileşmem ayları buluyor. Çok üzülüyorum, işime gücüme bile tam konsantre olamıyorum. Ben bir erkek olarak birine kendimi çok kaptırıp çok sevmekten korkuyorum artık. Beraber geçirdiğimiz mutlu anlarda bile, o ilişkinin sonunun bana yaşatacaklarını düşünüyorum. Çünkü çok yükselmenin düşüşü de yine duygusal açıdan çok sert oluyor. Geçmişte birden fazla kez başıma gelmişliği var, nasıl sarsıldığımı ve zor toparladığımı da iyi biliyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Bittiğinde gelecek olan o güçlü acıyı göze alıp da birini sevip bağlanmak her şeye rağmen güzel mi, yoksa "Fazla bağlanmamak lazım bu hayatta" mı?
Kız arkadaşınızla ipleri koparacak düzeyde sert bir tartışma yaşıyorsunuz ve ilişki bitiyor, karşılıklı son ayrılık sözleri söyleniyor. Sonra da bir daha hiçbir şekilde iletişim kurmak istemeyeceğinizin net mesajını vermek için hemen o gün Whatsapp'tan onu engelliyorsunuz.
Aradan 1 ay geçiyor ama kendisi ise sizi ne engellemiş ne de rehberinden silmiş. Çünkü profil fotoğrafı halen görünür halde.
Böyle bir durumda şu 2 ihtimalden hangisini düşünürsünüz;
1. O "Belki bir gün engelimi kaldırır da yazar" umut kapısını tamamen kapatmak istemiyor.
2. Engelleme/silme işleriyle uğraşmıyor.
Aradan 1 ay geçiyor ama kendisi ise sizi ne engellemiş ne de rehberinden silmiş. Çünkü profil fotoğrafı halen görünür halde.
Böyle bir durumda şu 2 ihtimalden hangisini düşünürsünüz;
1. O "Belki bir gün engelimi kaldırır da yazar" umut kapısını tamamen kapatmak istemiyor.
2. Engelleme/silme işleriyle uğraşmıyor.
Üniversiteden aramın çok iyi olduğu bir kız arkadaş vardı. Ben erkeğim bu arada. Benden hoşlanıyordu muhtemelen. Benimle olan dostluğunun hiç bitmesini istemediğini söylüyordu sürekli. Bazen "Bize gel." diyordu. Kendi tek yaşıyordu. Bazen bir yerlerde falan buluşuyorduk, bir şeyler içiyorduk. Her telefon konuşmamız en az 1 saat sürüyordu. Bayağı iyi birisiydi. Çok iyi anlaşıyorduk. Aynı profilde biri olmadığımızı düşündüğüm için sevgili olmak için çaba göstermedim. Ancak çok iyi bir dostluk gösterdim ona karşı. Gerçekten iyi birisiydi. Her neyse ben ondan daha önce mezun oldum. Bir daha da görüşme fırsatımız olmadı mezun olduktan sonra. O başka şehirde yaşıyor çünkü. Ancak mesajlaşıyorduk. Bu olaylar 5-6 yıl önce oluyor bu arada.
Her neyse 2018 yılına geldiğimizde iletişimsiz geçen bir dönemden sonra mesaj attım. O da müsait olmadığını, beni arayacağını söyledi. Sonra aramadı ve bir müddet sonra da numarasını değiştirmiş olacak ki numarası Whatsapp'dan kayboldu. Sonra 1-2 ay önce Instagram hesabı açtım ve onu da takip etmeye başladım, o da beni takip etti.
1 ay kadar önce o kadar zaman konuşmadığımız için Instagram'dan "Napıyorsun?" tadında bir mesaj attım. O da annesinin Covid'e yakalandığını, o yüzden keyifsiz olduğunu, daha sonra yazacağını söyledi. Ben de geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Aradan 2-3 hafta geçmiş olmasına rağmen yazmadı. Annesi herhalde iyileşmiştir diyerek tekrar yazıp annesini sordum, iyileştiğini söyledi. Sonra havadan sudan, birbirimizden bahsetmeye başladık. Ama konuşmakta isteksiz gibiydi, benim bir paragrafıma karşılık o 2-3 cümle ile cevap veriyordu. O eski günlerdeki arkadaşlığımızdan eser kalmamış gibiydi. Yani ben yazmasam yazmazdı asla, ondan emin oldum.
Sizce normal mi bu? Tamam yani benden hoşlanıyorsa karşılık vermemem buna sebep olmuş olabilir ve araya giren zaman da etkili olmuş olabilir ama bu seviyede bir soğukluk normal mi? Siz ne düşünüyorsunuz fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
Her neyse 2018 yılına geldiğimizde iletişimsiz geçen bir dönemden sonra mesaj attım. O da müsait olmadığını, beni arayacağını söyledi. Sonra aramadı ve bir müddet sonra da numarasını değiştirmiş olacak ki numarası Whatsapp'dan kayboldu. Sonra 1-2 ay önce Instagram hesabı açtım ve onu da takip etmeye başladım, o da beni takip etti.
1 ay kadar önce o kadar zaman konuşmadığımız için Instagram'dan "Napıyorsun?" tadında bir mesaj attım. O da annesinin Covid'e yakalandığını, o yüzden keyifsiz olduğunu, daha sonra yazacağını söyledi. Ben de geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Aradan 2-3 hafta geçmiş olmasına rağmen yazmadı. Annesi herhalde iyileşmiştir diyerek tekrar yazıp annesini sordum, iyileştiğini söyledi. Sonra havadan sudan, birbirimizden bahsetmeye başladık. Ama konuşmakta isteksiz gibiydi, benim bir paragrafıma karşılık o 2-3 cümle ile cevap veriyordu. O eski günlerdeki arkadaşlığımızdan eser kalmamış gibiydi. Yani ben yazmasam yazmazdı asla, ondan emin oldum.
Sizce normal mi bu? Tamam yani benden hoşlanıyorsa karşılık vermemem buna sebep olmuş olabilir ve araya giren zaman da etkili olmuş olabilir ama bu seviyede bir soğukluk normal mi? Siz ne düşünüyorsunuz fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
Bu cümleyi bir hanım arkadaşım bana söylüyor. Yakın bir arkadaşlığımız var hem. Ben ona yormak istedim ama emin de olamadım, öyle hop soyleyiverdi telefonda konuşurken.
Kendisinin sevgilisi var.
Ben yakın zamanda ayrıldım sevgilimden.
Başka ayrıntıya gerek yok gibi ama verebilirim
Aslında sorma sebebim de ona göre bir tavır alayım diye. Diyorum ya yakınız ve kendisinin bir sevgilisi de var ve kafası karışık bir dönemde olabilir ilişkisini biliyorum çünkü.
İstemeden de olsa kırıcı olmak istemiyorum.
Soru da tam ne bilmiyorum, yorumları alabilirim
Kendisinin sevgilisi var.
Ben yakın zamanda ayrıldım sevgilimden.
Başka ayrıntıya gerek yok gibi ama verebilirim
Aslında sorma sebebim de ona göre bir tavır alayım diye. Diyorum ya yakınız ve kendisinin bir sevgilisi de var ve kafası karışık bir dönemde olabilir ilişkisini biliyorum çünkü.
İstemeden de olsa kırıcı olmak istemiyorum.
Soru da tam ne bilmiyorum, yorumları alabilirim
Biriyle eşleştim. Konuşmalarımız güzel, sağlamdı(anlayın-sexting işte) Neyse atlıyorum ve bugüne geliyorum..
Yine konuşurken dedim ki 'Foto at' O da bana 'Önce para gönder' dedi.. Ben buna bir iki şey sıraladım dolandırıcı tarzında. Yok işte ben öyle değilim, bir şeyler sıraladı. Kabul de etmedi dolandırıcı olduğunu. Engelledi beni. 1 saat Sonra engeli açıp direkt fotoyu attı. Yok ben gerçekten öyle bir değilim. Konuşmalarımızdan sonra öylesine istedim onu. Düşündüm ve sana hak verdim falan filan bir şeyler söyledi.
Bana sürekli 'Videolu görüşme yapalım' diyen insan, birden bire 'Bence mesafemizi koruyalım' dedi(videoyu ve fotoları attıktan sonra) 1 dk içinde değişti, yine engelledi.. amacı ne cidden anlamadım. Hayır dolandırıcı diyeceğim ama bayağı bir şeyler attı ben bir şey demeden :d sanki affettirmek istiyormuş gibi. E şimdi de video atınca artık pişman mı oldu ne oldu anlamadım yine saçmalayıp engelledi.
Dengesizin birine mi denk geldim yani ben şimdi? (Bu arada bu kişi Türk değil)
Yine konuşurken dedim ki 'Foto at' O da bana 'Önce para gönder' dedi.. Ben buna bir iki şey sıraladım dolandırıcı tarzında. Yok işte ben öyle değilim, bir şeyler sıraladı. Kabul de etmedi dolandırıcı olduğunu. Engelledi beni. 1 saat Sonra engeli açıp direkt fotoyu attı. Yok ben gerçekten öyle bir değilim. Konuşmalarımızdan sonra öylesine istedim onu. Düşündüm ve sana hak verdim falan filan bir şeyler söyledi.
Bana sürekli 'Videolu görüşme yapalım' diyen insan, birden bire 'Bence mesafemizi koruyalım' dedi(videoyu ve fotoları attıktan sonra) 1 dk içinde değişti, yine engelledi.. amacı ne cidden anlamadım. Hayır dolandırıcı diyeceğim ama bayağı bir şeyler attı ben bir şey demeden :d sanki affettirmek istiyormuş gibi. E şimdi de video atınca artık pişman mı oldu ne oldu anlamadım yine saçmalayıp engelledi.
Dengesizin birine mi denk geldim yani ben şimdi? (Bu arada bu kişi Türk değil)
Karşı tarafın okumadığından nasıl emin oluyorsunuz?
Hemen hemen bütün sorular/sorunlar en ince detayına kadar anlatılıyor. Başımdan böyle bir olay geçse lan bu benim olayım derim.
Ne diyorsunuz?
Hemen hemen bütün sorular/sorunlar en ince detayına kadar anlatılıyor. Başımdan böyle bir olay geçse lan bu benim olayım derim.
Ne diyorsunuz?
2 ay birlikte olduğum sevgilim artık aynı şeyleri hissetmiyorum diye bıraktı geçenlerde beni. Biliyorum çok uzun zaman değil ama bu kıza karşı hissettiğim şeyleri pek kimseye karşı hissetmemiştim. Hatta ergenlikten sonra böyle hissettiğim kimse olmamıştı.
Bu 2 ayda neler demedi ki bana, sana aşığım dedi, seni düşünmeden edemiyorum dedi, senle aynı eve çıkmak istiyorum, senden çocuklarım olsun istiyorum dedi. Dedi de dedi.
Şimdi ayrıldık ve canım gerçekten yanıyor, onu düşününce gözlerim doluyor falan. Her gece rüyamda görüyorum, sabah bok gibi uyanıyorum o yüzden.
Nası geçecek bu durum?
Bu 2 ayda neler demedi ki bana, sana aşığım dedi, seni düşünmeden edemiyorum dedi, senle aynı eve çıkmak istiyorum, senden çocuklarım olsun istiyorum dedi. Dedi de dedi.
Şimdi ayrıldık ve canım gerçekten yanıyor, onu düşününce gözlerim doluyor falan. Her gece rüyamda görüyorum, sabah bok gibi uyanıyorum o yüzden.
Nası geçecek bu durum?
hukuki anlamda değil
evden ayrılmak, eşyalar, iletişim vs.
sana aldığım ve senin aldığın eşyalar senindir demek yeterli mi
evden ayrılmak, eşyalar, iletişim vs.
sana aldığım ve senin aldığın eşyalar senindir demek yeterli mi
İhanetin koynunda olan herkes için bir şarkı rica edeceğim, önerir misiniz?
Şahsım, havı dökülmüş sevincin - Umay Umay, Birsen Tezer, Çiğdem Erken diyor
Ya siz?
Şahsım, havı dökülmüş sevincin - Umay Umay, Birsen Tezer, Çiğdem Erken diyor
Ya siz?
İş mülakatlarım devam ederken boş vaktimi en iyi nasıl değerlendirebilirim ?Canım çok sıkılıyor.Ekşisözlük ve youtube gibi yerlerde vakit geçirmekten sıkıldım.
şimdiye kadar en saçma ne tür sebepler ile ilişkileriniz bitti?
Çok sevdiğiniz sevgilinizin başka bir hemcinsinizle kuşku uyandıran bir telefon görüşmesine tanıklık ettiniz ve açıklama istediniz diyelim. Aldığınız cevabın doğru olduğuna inanıyorsunuz ki bu da görüştüğü kişinin sevdiği “normal” bir arkadaşı olduğu yönünde, yine de içinize sinmeyen bir şeyler olursa, bu noktadan sonra (çözüm odaklı şekilde) nasıl ilerlerdiniz?
Ben genelde yan profil fotoğraf koymayı tercih ediyorum. Giyimimle, duruşumla falan karşı tarafa bir fikir veriyor... Sohbet geliştiği taktirde zaten fotoğraf paylaşımlarının devamı geliyor, o ayrı mevzu da.
Dating app'lerdeki hesaplarımda yüzümü karşı açıdan %100 net şekilde gösteren fotoğraf koymuyor olmamın sebebi; iş vesilesiyle veya sosyal hayatta bir ortamda bulunduğumda birileri tarafından "Tinder'da görmüştüm ben bu çocuğu" radarına denk gelmemek... Bunu hiç istemiyorum ya.
"Bu senin kuruntun kardeş, seni gören de orayı kullanıyordur zaten, sıkıntı yok" diyebilirsiniz, kabul ama benim hissim böyle yani. Bu şekilde akılda kalmak tercih ettiğim bir şey değil. İnternet dünyası ve gerçek hayat arasında inceden bir perde olabilmesi bana daha ideal geliyor..
Benim gibi düşündüğü için bu tip mecralardaki fotoğraflarında biraz gizem payı bırakmayı tercih edenler var mı aramızda? Sizler nasıl yapıyorsunuz?
Dating app'lerdeki hesaplarımda yüzümü karşı açıdan %100 net şekilde gösteren fotoğraf koymuyor olmamın sebebi; iş vesilesiyle veya sosyal hayatta bir ortamda bulunduğumda birileri tarafından "Tinder'da görmüştüm ben bu çocuğu" radarına denk gelmemek... Bunu hiç istemiyorum ya.
"Bu senin kuruntun kardeş, seni gören de orayı kullanıyordur zaten, sıkıntı yok" diyebilirsiniz, kabul ama benim hissim böyle yani. Bu şekilde akılda kalmak tercih ettiğim bir şey değil. İnternet dünyası ve gerçek hayat arasında inceden bir perde olabilmesi bana daha ideal geliyor..
Benim gibi düşündüğü için bu tip mecralardaki fotoğraflarında biraz gizem payı bırakmayı tercih edenler var mı aramızda? Sizler nasıl yapıyorsunuz?
Selam herkese.
içinde küfür olmadığı halde küfür gerekçesiyle silinen duyurumu tekrar paylaşıyorum.
Başlıkta da belirttiğim gibi, erkek arkadaşımın eski sevgililerinden, takılmalarından, uzunlu kısalı maceralarından çok sık bahsetmesinden şikayetçiyim.
Şu şekilde oluyor, eski günlerinden alakasız bir şey anlatıyor mesela "o dönemde de bir gönül meselem var, moralim bozuk", "e tabi o zamanlar hızlı zamanlarım", "bir ara şuraya çok sık giderdim, bir kız arkadaşım vardı oralıydı" tarzında, hikayelerin içine serpiştirilmiş detaylarda geçiyor. Ben bazen üstünde durmuyorum, bazen kurcalayabiliyorum özellikle de çapkınlık, aldatma, ayrıl-barış durumları varsa öyküde. Sonra da tadım kaçıyor. Bazen de "eehh ama artık, senin eskileri mi dinleyeceğim ben sürekli" diyorum.
Yaşanmışlıkları tabii ki olacak ama bu kadar bahsettiğine göre aklından çıkmıyorlarmış gibi geliyor. Bu düşüncemi kendisine söylediğimde kabul etmiyor elbette. Biraz da melankolik bir tip olduğu için içip efkarlandığında falan kafamda deli sorular oluşmaya başlıyor, keyfim kaçıyor.
Bir insan niye böyle yapar? Siz de yapıyor musunuz, size yapıldı mı? Farklı görüşler almak istedim. Sağolun şimdiden.
* Kendisi 40 yaşında erkek bu arada.
içinde küfür olmadığı halde küfür gerekçesiyle silinen duyurumu tekrar paylaşıyorum.
Başlıkta da belirttiğim gibi, erkek arkadaşımın eski sevgililerinden, takılmalarından, uzunlu kısalı maceralarından çok sık bahsetmesinden şikayetçiyim.
Şu şekilde oluyor, eski günlerinden alakasız bir şey anlatıyor mesela "o dönemde de bir gönül meselem var, moralim bozuk", "e tabi o zamanlar hızlı zamanlarım", "bir ara şuraya çok sık giderdim, bir kız arkadaşım vardı oralıydı" tarzında, hikayelerin içine serpiştirilmiş detaylarda geçiyor. Ben bazen üstünde durmuyorum, bazen kurcalayabiliyorum özellikle de çapkınlık, aldatma, ayrıl-barış durumları varsa öyküde. Sonra da tadım kaçıyor. Bazen de "eehh ama artık, senin eskileri mi dinleyeceğim ben sürekli" diyorum.
Yaşanmışlıkları tabii ki olacak ama bu kadar bahsettiğine göre aklından çıkmıyorlarmış gibi geliyor. Bu düşüncemi kendisine söylediğimde kabul etmiyor elbette. Biraz da melankolik bir tip olduğu için içip efkarlandığında falan kafamda deli sorular oluşmaya başlıyor, keyfim kaçıyor.
Bir insan niye böyle yapar? Siz de yapıyor musunuz, size yapıldı mı? Farklı görüşler almak istedim. Sağolun şimdiden.
* Kendisi 40 yaşında erkek bu arada.
arkadaşlar evlenme teklifi edecem de bir türlü karar veremiyorum nasıl edeceğime biraz sürprizli bişeyler istiyorum. her türlü öneriye açığım
-kız arkadaşım yüzüklerin efendisini seviyor baya. bununla ilgili bişeyler olabilir
-ortak tanıdığımız yakın arkadaşı ekstrem evlilik teklifi sevdiğini söylüyor. yamaç paraşütü ya da dalış gibi bişeyler
benim kafamda da at çiftliğine götürüp beyaz atımdan atladıktan sonra yüzüklerin efendisinden bir replik söyleyip olayı bağlamak. (repliği de bulamadım seriyi tekrar izleyecem :D
-kız arkadaşım yüzüklerin efendisini seviyor baya. bununla ilgili bişeyler olabilir
-ortak tanıdığımız yakın arkadaşı ekstrem evlilik teklifi sevdiğini söylüyor. yamaç paraşütü ya da dalış gibi bişeyler
benim kafamda da at çiftliğine götürüp beyaz atımdan atladıktan sonra yüzüklerin efendisinden bir replik söyleyip olayı bağlamak. (repliği de bulamadım seriyi tekrar izleyecem :D
beni beğenenleri göremiyorum. yani hiç beğenen olmasa bile, ona bakabileceğim bi bölüm olması gerekmiyor mu? bulaadım ben.. teşekkürler.
Soru başlıkta. En küçüğünden en lüksüne kadar her şeyi yazabilirsiniz.
Şu an bende araba yok, mevcut kız arkadaşımın ise var.
Haftasonları arabasıyla şehiriçinde yemeğe, içmeye bir yerlere gidiyoruz...
Beraber zaman geçirmekte olduğumuz esnalarda arabasına benzin alırken, bazı zamanlar ödeme için ben hamle yapmalı mıyım? Nezaket gereği zaten normal olanı da bu mudur? Ödeme hamlesi yaparsam "Araba benim canım, sağol. Hiç gerek yok." gibi hamlemden memnun olmayacak türde bir şeyler de diyebilir mi?
Veya mesela arabayı otoparka bırakıyoruz, otoparktan çıkacağımızda ödeme kısmını benim halletmem doğru olan mıdır?
Ben sevgililik ilişkisi yürütme konusunda fazla yaşam deneyimi olan biri değilim. O yüzden de kafamda bazı detaylarda boğulup kalıyorum, nasıl davranmamın uygun olacağını kestiremiyorum...
Haftasonları arabasıyla şehiriçinde yemeğe, içmeye bir yerlere gidiyoruz...
Beraber zaman geçirmekte olduğumuz esnalarda arabasına benzin alırken, bazı zamanlar ödeme için ben hamle yapmalı mıyım? Nezaket gereği zaten normal olanı da bu mudur? Ödeme hamlesi yaparsam "Araba benim canım, sağol. Hiç gerek yok." gibi hamlemden memnun olmayacak türde bir şeyler de diyebilir mi?
Veya mesela arabayı otoparka bırakıyoruz, otoparktan çıkacağımızda ödeme kısmını benim halletmem doğru olan mıdır?
Ben sevgililik ilişkisi yürütme konusunda fazla yaşam deneyimi olan biri değilim. O yüzden de kafamda bazı detaylarda boğulup kalıyorum, nasıl davranmamın uygun olacağını kestiremiyorum...
Yalnizca bu yıl benim iki hafta fazla iznim var eşim daha sonra ise girdiği için. Bana haksızlık olur sen de otur evde izninde ya da ülke içinde kal diyor.
Ben de İran ya da mısır ya da Fas gibi ailecek değil de bireysel gidilebilir yerlere gideyim diyorum.
Siz böyle bir durumda olsanız naparsiniz? Iznimi yiyecek yoksa :)
Ben de İran ya da mısır ya da Fas gibi ailecek değil de bireysel gidilebilir yerlere gideyim diyorum.
Siz böyle bir durumda olsanız naparsiniz? Iznimi yiyecek yoksa :)
para kaybettim
soru soracağım #1491155
selam herkese.
22 yaşında öğrenciyim. son bir iki yıl içinde bir akrabam bana ve anneme toplam 200-250 bin tl gönderdi. bu parayı kullanacağımız belli bir yer yoktu, annem 8-10 bin liralık alışveriş yaptı eve. kalanını düşük riskli yatırımlara, dolara vb. aktardım.
ben de bir şeyler kazanmak için bir iş kurmaya çalıştım. biraz tecrübesizlikten, biraz arkamdan iş çevrildiği için, en çok da salaklığımdan kısa zamanda batırdım işi. 12 bin lira zarar. net. bir bu kadar zarar da ortağımda var.
çok kötü hissediyorum. evet paranın çok büyük kısmı halen duruyor ve belli bir yere kullanılmayacak. annem hiç kızmadı "olsun, hiç sorun değil" dedi. konusunu bile açmaz, öyle biri değil. ama kendimi çok suçluyorum. zarar 7 bindi, 5 bin daha eklendiğini birkaç saat önce öğrendim. göğsüm sıkışıyor. kimse bir şey demiyor ama sakinleşemiyorum. kısa zamanda para kazanıp yerine koyacak bir mesleki bilgim de yok. ne yapıp kendime gelebilirim? şimdiden çok teşekkürler.
22 yaşında öğrenciyim. son bir iki yıl içinde bir akrabam bana ve anneme toplam 200-250 bin tl gönderdi. bu parayı kullanacağımız belli bir yer yoktu, annem 8-10 bin liralık alışveriş yaptı eve. kalanını düşük riskli yatırımlara, dolara vb. aktardım.
ben de bir şeyler kazanmak için bir iş kurmaya çalıştım. biraz tecrübesizlikten, biraz arkamdan iş çevrildiği için, en çok da salaklığımdan kısa zamanda batırdım işi. 12 bin lira zarar. net. bir bu kadar zarar da ortağımda var.
çok kötü hissediyorum. evet paranın çok büyük kısmı halen duruyor ve belli bir yere kullanılmayacak. annem hiç kızmadı "olsun, hiç sorun değil" dedi. konusunu bile açmaz, öyle biri değil. ama kendimi çok suçluyorum. zarar 7 bindi, 5 bin daha eklendiğini birkaç saat önce öğrendim. göğsüm sıkışıyor. kimse bir şey demiyor ama sakinleşemiyorum. kısa zamanda para kazanıp yerine koyacak bir mesleki bilgim de yok. ne yapıp kendime gelebilirim? şimdiden çok teşekkürler.
Özellikle kadınların fikirlerini merak ediyorum.
Sevgilinizin size sık sık güzel iltifatlarda bulunması hoşunuza gidiyor mu?
Duyduğunuz yüksek iltifatlar "Bu kadar iyiysem, neden daha iyilerine layık olmayayım" türü düşüncelere sevk olmanıza sebep oldu mu hiç?
Sevgilinizin size sık sık güzel iltifatlarda bulunması hoşunuza gidiyor mu?
Duyduğunuz yüksek iltifatlar "Bu kadar iyiysem, neden daha iyilerine layık olmayayım" türü düşüncelere sevk olmanıza sebep oldu mu hiç?
Bazen dünyanın en zor şeyi gibi geliyor yahu :)
Beş yıldır evliyim, beş yılın hepsi de kötü geçti diyebilirim, ilk birkaç ay hariç. arada dalgalanmalar oldu iyi yönde ama " bu evlilik bana ümit veriyor " gibi bir şey diyemedim hiç ama karım boşanmak istemesine rağmen ikna ettim ilk birinci yıl sonunda. NEden neden neden :D kafayı yemek üzereyim sanırım.
Beş yıldır evliyim, beş yılın hepsi de kötü geçti diyebilirim, ilk birkaç ay hariç. arada dalgalanmalar oldu iyi yönde ama " bu evlilik bana ümit veriyor " gibi bir şey diyemedim hiç ama karım boşanmak istemesine rağmen ikna ettim ilk birinci yıl sonunda. NEden neden neden :D kafayı yemek üzereyim sanırım.
Daha doğrusu sıcaklarda bir şey yapabiliyor musunuz? Film izlemek bile zor geliyor.
Artık içimi dökmek zorundayım.
ben aşırı hassas biriyim. şöyle anlatayım size, kapıya çarpıp kapıdan özür diliyorum, mesela sofra kurulacak böyle biraz daha afilli bardaklar var eşime diyorum ki onları götür sofraya, sonra kısık sesle onlar daha güzel diyorum, evet duydunuz.. diğer bardaklar duyup incineceklermiş gibi geliyor. mesela bir yerde yemek yiyoruz, beğenmediysem etrafımdaki kimseye pek belli etmem, güzeldi işte falan derim yemek üzülür gibi geliyor. yani bunun gibi zilyon tane örnek verebilirim. onların cansız nesneler olduğunun farkındayım, deli falan da değilim.. kavga gerektiğinde herkesle ederim orası ayrı ama herkesle empati yapmaktan, kasadaki kasiyere para verirken mümkün olduğunca bozuk para vermeye çalışmaktan (çünkü kasasında pek bozuk para olmayabilir 5 tl bütün vermek yerine birine 5 tane 1 tl verirse başka müşteri azarlayabilir vs.), eşyaları bile incitmemeye çalışmaktan, çöpe atarken bile özür diliyorum- mümkün olduğunca geri dönüşüme atmaya çalışıyorum bardağa "bak kırıldın ama şimdi yepyeni bi bardak olacaksın üzülme" falan demekten çok yoruldum.
bir yerlerde bunun sebebi var ve bunun için psikoloğa falan gitmem lazım biliyorum ama psikoloğa verecek param da yok, çünkü ingilizce dersi alıyorum onu bıraksam hocam bir öğrencisini kaybeder ve maddi olarak zorlanır diye düşünüyorum, işte yine birini düşünüyorum.
çok uzun oldu biliyorum ama bu kadar hassas olmamak için napabilirim? günlerdir ağaçlara ağlıyorum. parktaki ağaçlara sarılıp ağlıyorum, kedi sevip ağlıyorum.
çok yoruldum :(
ben aşırı hassas biriyim. şöyle anlatayım size, kapıya çarpıp kapıdan özür diliyorum, mesela sofra kurulacak böyle biraz daha afilli bardaklar var eşime diyorum ki onları götür sofraya, sonra kısık sesle onlar daha güzel diyorum, evet duydunuz.. diğer bardaklar duyup incineceklermiş gibi geliyor. mesela bir yerde yemek yiyoruz, beğenmediysem etrafımdaki kimseye pek belli etmem, güzeldi işte falan derim yemek üzülür gibi geliyor. yani bunun gibi zilyon tane örnek verebilirim. onların cansız nesneler olduğunun farkındayım, deli falan da değilim.. kavga gerektiğinde herkesle ederim orası ayrı ama herkesle empati yapmaktan, kasadaki kasiyere para verirken mümkün olduğunca bozuk para vermeye çalışmaktan (çünkü kasasında pek bozuk para olmayabilir 5 tl bütün vermek yerine birine 5 tane 1 tl verirse başka müşteri azarlayabilir vs.), eşyaları bile incitmemeye çalışmaktan, çöpe atarken bile özür diliyorum- mümkün olduğunca geri dönüşüme atmaya çalışıyorum bardağa "bak kırıldın ama şimdi yepyeni bi bardak olacaksın üzülme" falan demekten çok yoruldum.
bir yerlerde bunun sebebi var ve bunun için psikoloğa falan gitmem lazım biliyorum ama psikoloğa verecek param da yok, çünkü ingilizce dersi alıyorum onu bıraksam hocam bir öğrencisini kaybeder ve maddi olarak zorlanır diye düşünüyorum, işte yine birini düşünüyorum.
çok uzun oldu biliyorum ama bu kadar hassas olmamak için napabilirim? günlerdir ağaçlara ağlıyorum. parktaki ağaçlara sarılıp ağlıyorum, kedi sevip ağlıyorum.
çok yoruldum :(
Hikayedeki 4 kişi de aynı alanda araştırma görevlisi, ben devlet üniversitesindeyim diğer 3'ü vakıflarda (konuyla ilgisi var devlet-vakıf ayrımının). Hepimiz de aynı okuldan lisans- yüksek lisans bitirdik.
X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, onla da arkadaşız. A benim X ve Y'den bağımsız yakın bir arkadaşım. Y, A ve ben bu dönem doktoraya geçiş yapıyoruz.
Şimdi, doktoraya girişte koronadan dolayı bizim okul sınav yapmıyor, sadece ales-dil-ortalama ile alıyor. Buna olağan alım diyelim. Bir de devlet üniversitesi araştırma görevlileri için belirsiz bir içerden geçiş imkanı var buna da içerden geçiş diyelim. Bu konu hakkında okulun başvuru kılavuzunda, sitesinde vs hiçbir bilgi yok, yök kararı var ama uygulanıp uygulanmadığı kesin değil. Burdan girenler kontenjandan sayılmıyor.
Benim puanlarım yüksek olduğu için olağan alım'da birinci girmem garanti gibi bir şeydi. X de puanları tam sınırlarda olan nişanlısı Y'nin önünü açayım diye içerden geçiş yapmam konusunda ısrarcı oldu. Ben de kesin olmadığı için ikisine de başvurdum, eğer ikisinden de kabul alırsam içerden geçiş'i kullanırım, olağan alım'daki hakkım da yedektekilere yani bir olasılıkla Y'ye geçer dedim. Ki X arkadaşım bu durumdan bahsetmişti, geçen dönem ikisine de başvurup kazanan biri varmış ve olağan alımdaki hakkı yedeğe geçmiş.
Ben de garanti olsun diye ikisine de başvurdum. Başka bir okula başvurmadım başka bir okulda yapmayı düşünmüyorum, o kadar puanları almışken riske atmak istemedim. İkisini de kazanırsam yedeğe hak düşeceği gerçeği de rahatlattı. Zaten bu konularda inanılmaz kötümser ve garanticiyim, hep b c planlarını düşünürüm, işlerin ters gideceğini varsayarım. Bu arada A da başvurdu ama okuluyla sorun yaşadığı için kazansa dahi kayıt yaptıramayacağı kesin gibiydi. Ki puanları benden düşüktü ama gayet yüksekti, kazanması garanti sayılırdı.
X ve Y evlenmek için Y'nin de doktoraya girmesini bekliyorlar. Y aşırı başarılı biri alanında, başka okullara da başvurdu sınavlara girdi. (sonradan girdiği tüm sınavları kazandığını öğreneceğiz, olay olduğunda belirsiz) En kötü ihtimal kendi okulunda girerdi zaten.
Neyse sonuç günü geldi, sabah sabah bizim X ve diğer samimi arkadaşlarımızla olan grubumuzda X'in küfürleriyle uyandım, ne olduğunu anlamadım. Baktığımda 1. olduğumu, kayıt yaptıramayacağı neredeyse garanti olan A'nın 3. olduğunu ve Y'nin de çok ufak bir farkla 6. olduğunu gördüm. Dedim ki sakin ol zaten A kayıt yaptirmayacak ve ben de içerden geçiş'ten kabul alırsam hakkım yedeğe düşecek. Küfürler etmeye devam etti. Meğer listede 5'ten sonrası için yedek yazmıyormuș. Bu da sanmış ki yedek alımı yapılmayacak. Dedim okulun yedek açıklamaması benim suçum mu? Evet senin suçun sana kaç kere söyledim silmedin kaydını falan dedi. Ama duyuruda yedek listeler ileri tarihte açıklanacak yazıyor, görmemiş. Bunu kopyalayıp gönderdim. Öyle olunca yumuşadı ama yine sitem etmeye devam etti. Dedim ki okul yedek kayıt tarihi vs yayınlamış, yedek açıklamasaydı ne olacaktı bu benim suçum olmazdı git okulla hallet bana niye sövüyorsun. Hatta hemen A'ya sordum kayıt yaptırmayacağını teyit ettirdim X'e söyledim vs. Niye bu kadar alttan aldım bilmiyorum. Evleneceğiz evlenemiyoruz vs yazıyor grupta sanki ben engel oluyormuşum gibi.
Neyse sonrasında ben enstitüye gittim benim içerden geçiş dilekçesinin sonuçlanmadığını öğrendim, oradaki görevliye durumu anlatınca riske atma kayıt yap dedi. Ben de A ile tekrar tekrar konuştum, o kayıt yaptırmayacağı için Y'ye hak geçiyordu yedekten, o yüzden kendim olağan alım'dan kayıt yaptırdım. Bunları X'e yazdım hep. Neyse Y diğer okullarda girdiği sınavları kazandı vs sonra yedek listeler açıklandı beklendiği üzere yedekten kayıt yaptırmaya hak kazandı. Boşu boşuna X'in bana sövmesiyle kaldım. X yedek alım olmayacağı düşüncesiyle küfretti ama bir yandan iyi oldu, gerçek yüzünü görmüş oldum. O durumda bile yedek alım yapacağını açıklayıp yedek alım yapmayan okul yerine özellikle beni suçladı tekrar tekrar, sanki bir yükümlülüğüm varmış ya da kasten bir zarar vermişim gibi. Biz kendisiyle aşırı yakındık yani en iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biriydi ama bu olay fena canımı sıktı. Gruptaki arkadaşlar da X'in abarttığının farkında. Benim bağımsız arkadaşlarıma, kız arkadaşıma konuşmaları gösterdiğimde çok sinirlendiler bu muameleye.
Ne yapmalı sizce? Tepki koymak istiyorum ama bir yandan kökten arkadaşlığı kesmek mantıklı mı bilmiyorum. Ne bileyim örneğin düğünlerine gitmeli mi? Eskisi gibi samimi olmamız imkansız zaten ama bilmiyorum, fikir almak istedim.
Not: küfür olduğu için silinmiş düzeltip tekrar açtım. Sabah yazılanları okumuştum.
X (erkek) çok yakın arkadaşım, o geçen dönem doktoraya geçmişti, sorun yok. Y onun nişanlısı, onla da arkadaşız. A benim X ve Y'den bağımsız yakın bir arkadaşım. Y, A ve ben bu dönem doktoraya geçiş yapıyoruz.
Şimdi, doktoraya girişte koronadan dolayı bizim okul sınav yapmıyor, sadece ales-dil-ortalama ile alıyor. Buna olağan alım diyelim. Bir de devlet üniversitesi araştırma görevlileri için belirsiz bir içerden geçiş imkanı var buna da içerden geçiş diyelim. Bu konu hakkında okulun başvuru kılavuzunda, sitesinde vs hiçbir bilgi yok, yök kararı var ama uygulanıp uygulanmadığı kesin değil. Burdan girenler kontenjandan sayılmıyor.
Benim puanlarım yüksek olduğu için olağan alım'da birinci girmem garanti gibi bir şeydi. X de puanları tam sınırlarda olan nişanlısı Y'nin önünü açayım diye içerden geçiş yapmam konusunda ısrarcı oldu. Ben de kesin olmadığı için ikisine de başvurdum, eğer ikisinden de kabul alırsam içerden geçiş'i kullanırım, olağan alım'daki hakkım da yedektekilere yani bir olasılıkla Y'ye geçer dedim. Ki X arkadaşım bu durumdan bahsetmişti, geçen dönem ikisine de başvurup kazanan biri varmış ve olağan alımdaki hakkı yedeğe geçmiş.
Ben de garanti olsun diye ikisine de başvurdum. Başka bir okula başvurmadım başka bir okulda yapmayı düşünmüyorum, o kadar puanları almışken riske atmak istemedim. İkisini de kazanırsam yedeğe hak düşeceği gerçeği de rahatlattı. Zaten bu konularda inanılmaz kötümser ve garanticiyim, hep b c planlarını düşünürüm, işlerin ters gideceğini varsayarım. Bu arada A da başvurdu ama okuluyla sorun yaşadığı için kazansa dahi kayıt yaptıramayacağı kesin gibiydi. Ki puanları benden düşüktü ama gayet yüksekti, kazanması garanti sayılırdı.
X ve Y evlenmek için Y'nin de doktoraya girmesini bekliyorlar. Y aşırı başarılı biri alanında, başka okullara da başvurdu sınavlara girdi. (sonradan girdiği tüm sınavları kazandığını öğreneceğiz, olay olduğunda belirsiz) En kötü ihtimal kendi okulunda girerdi zaten.
Neyse sonuç günü geldi, sabah sabah bizim X ve diğer samimi arkadaşlarımızla olan grubumuzda X'in küfürleriyle uyandım, ne olduğunu anlamadım. Baktığımda 1. olduğumu, kayıt yaptıramayacağı neredeyse garanti olan A'nın 3. olduğunu ve Y'nin de çok ufak bir farkla 6. olduğunu gördüm. Dedim ki sakin ol zaten A kayıt yaptirmayacak ve ben de içerden geçiş'ten kabul alırsam hakkım yedeğe düşecek. Küfürler etmeye devam etti. Meğer listede 5'ten sonrası için yedek yazmıyormuș. Bu da sanmış ki yedek alımı yapılmayacak. Dedim okulun yedek açıklamaması benim suçum mu? Evet senin suçun sana kaç kere söyledim silmedin kaydını falan dedi. Ama duyuruda yedek listeler ileri tarihte açıklanacak yazıyor, görmemiş. Bunu kopyalayıp gönderdim. Öyle olunca yumuşadı ama yine sitem etmeye devam etti. Dedim ki okul yedek kayıt tarihi vs yayınlamış, yedek açıklamasaydı ne olacaktı bu benim suçum olmazdı git okulla hallet bana niye sövüyorsun. Hatta hemen A'ya sordum kayıt yaptırmayacağını teyit ettirdim X'e söyledim vs. Niye bu kadar alttan aldım bilmiyorum. Evleneceğiz evlenemiyoruz vs yazıyor grupta sanki ben engel oluyormuşum gibi.
Neyse sonrasında ben enstitüye gittim benim içerden geçiş dilekçesinin sonuçlanmadığını öğrendim, oradaki görevliye durumu anlatınca riske atma kayıt yap dedi. Ben de A ile tekrar tekrar konuştum, o kayıt yaptırmayacağı için Y'ye hak geçiyordu yedekten, o yüzden kendim olağan alım'dan kayıt yaptırdım. Bunları X'e yazdım hep. Neyse Y diğer okullarda girdiği sınavları kazandı vs sonra yedek listeler açıklandı beklendiği üzere yedekten kayıt yaptırmaya hak kazandı. Boşu boşuna X'in bana sövmesiyle kaldım. X yedek alım olmayacağı düşüncesiyle küfretti ama bir yandan iyi oldu, gerçek yüzünü görmüş oldum. O durumda bile yedek alım yapacağını açıklayıp yedek alım yapmayan okul yerine özellikle beni suçladı tekrar tekrar, sanki bir yükümlülüğüm varmış ya da kasten bir zarar vermişim gibi. Biz kendisiyle aşırı yakındık yani en iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biriydi ama bu olay fena canımı sıktı. Gruptaki arkadaşlar da X'in abarttığının farkında. Benim bağımsız arkadaşlarıma, kız arkadaşıma konuşmaları gösterdiğimde çok sinirlendiler bu muameleye.
Ne yapmalı sizce? Tepki koymak istiyorum ama bir yandan kökten arkadaşlığı kesmek mantıklı mı bilmiyorum. Ne bileyim örneğin düğünlerine gitmeli mi? Eskisi gibi samimi olmamız imkansız zaten ama bilmiyorum, fikir almak istedim.
Not: küfür olduğu için silinmiş düzeltip tekrar açtım. Sabah yazılanları okumuştum.
Sizce mümkün değil mi? İkisi de yanında olsun istiyorsun. Neden buna bir set vurulmuş? Bir anne iki çocuğunu hatta daha fazla çocuğunu aynı anda sevebiliyorsa neden bu olmasın? Burada sorun tek tarafın paylaşıma açık olma isteği mi?
Merhaba ben çok kötü durumdayım; mutsuz, umutsuz ve güçsüzüm. 30 yaşındayım, işsizim. Hayatımda bana acı veren bir sürü şey var. Babam 5 6 yıl önce bir akrabamızın işi görülsün diye evimizi ona 2 aylığına ipotek ettirdi adam o zamandan beridir vermiyor, sürekli yalan ve erteleme ( biraz burada bahsetmiştim www.eksiduyuru.com ) Bugün aradım adamı kızı adamdan telefonu alıp bana carladı ve tehdit etti. Bugün de buna taktım. İşsizlik zaten acı veriyor bir de böyle şeyler var. Bunları yazarken de ağlıyorum, biraz mucize hikayelerine ihtiyacım var sanırım. Teşekkür ederim hepinize.
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok yorgunum,uykusuzum vb şeyler oluyor. Yapması gereken bir şeyi hatırlattığımda ise hem o işi yapması gerektiği için hem de o işi sallamayıp hatırlattığım için mutlaka surat asıyor. Temizlik yapacağımız günler mutlaka kavga ediyoruz. Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi ama biliyorum ki bu da çözüm değil. Hem çalışıp hem de evin işlerini tek başına halleden biri olmamı tercih edebileceğini, eğer evdeki düzenimiz bu şekilde olsaydı bunu adaletsiz bulacağını ama değiştirmek için herhangi bir çaba harcamayacağını söylediğinde ne kadar acımasız bir insan bu karşımdaki diye düşündüm. Ne yapmam gerektiğini gerçekten bilemiyorum ve karamsar düşünmeye başladım artık çünkü tembelliğinden de ziyade vicdan problemi var gibi geliyor artık. Değişebilir mi durum? Var mıdır bana bir tavsiyeniz?
Sevgilinizin, eşinizin aldığı hediyelerin fiyatına internetten bakar mısınız? Bakıyorsanız bunu yapma amacınız nedir?
Olmaz dersiniz?
Boşanmayı düşünüyoruz ama aile terapisi alalım mı almayalım mı diye düşünüyoruz bir yandan.
Boşanmayı düşünüyoruz ama aile terapisi alalım mı almayalım mı diye düşünüyoruz bir yandan.
Merhabalar. Bu Temmuz başında çok sevdiğim kız arkadaşımla ayrıldık. Ayrılmayı istedi, tamam dedim. Ayrıldık. İlk günlerde bayağı üzülsem de gün geçtikçe durumu kabullendim ve yeni hayatıma odaklanma kararı aldım.
Ufak ufak hayatıma bir takım yenilikler katabilmek için girişimlere de başladım tabi. Dating app'lerde kadınlarla eşleşiyorum, konuşuyorum ama içimde zerre ilgi ve heyecan duygusu yok...
Elimde olmayan bir şekilde her konuştuğum kişiyi, ayrıldığımız son kız arkadaşımla kıyaslıyorum. Onunla ilk andan itibaren kolaylıkla fark edilebilir düzeydeki çok güçlü iletişimimizi, yazışırken/konuşurken üst seviyede eğlenebilmemizi mizahımızı, onun fiziksel olarak çekiciliğini her konuştuğum kişide beynim otomatik olarak arıyor; olmuyor.
Kısacası şu an sohbet ettiğim kadınlara dair hiçbir "tanıma motivasyonu" hissedemiyorum. Yani elbette ki yazışırken aşık olayım falan gibi aptalca bir şeyi kastetmiyorum. Karşımdaki insana dair hiçbir heyecan ve ilgi duygusu içimde canlanmıyor bile, sıkılıyorum, bunu kastediyorum.
Böyle kalırım diye çok korkuyorum. Geçecek değil mi? Ne zamana geçer? Nasıl geçer?
Ufak ufak hayatıma bir takım yenilikler katabilmek için girişimlere de başladım tabi. Dating app'lerde kadınlarla eşleşiyorum, konuşuyorum ama içimde zerre ilgi ve heyecan duygusu yok...
Elimde olmayan bir şekilde her konuştuğum kişiyi, ayrıldığımız son kız arkadaşımla kıyaslıyorum. Onunla ilk andan itibaren kolaylıkla fark edilebilir düzeydeki çok güçlü iletişimimizi, yazışırken/konuşurken üst seviyede eğlenebilmemizi mizahımızı, onun fiziksel olarak çekiciliğini her konuştuğum kişide beynim otomatik olarak arıyor; olmuyor.
Kısacası şu an sohbet ettiğim kadınlara dair hiçbir "tanıma motivasyonu" hissedemiyorum. Yani elbette ki yazışırken aşık olayım falan gibi aptalca bir şeyi kastetmiyorum. Karşımdaki insana dair hiçbir heyecan ve ilgi duygusu içimde canlanmıyor bile, sıkılıyorum, bunu kastediyorum.
Böyle kalırım diye çok korkuyorum. Geçecek değil mi? Ne zamana geçer? Nasıl geçer?
dans kursuna gidiyorum ben, oradan bi kızla 3 4 kez görüştük
bu akşam bunun nereye varacağına dair konuştuk
dedi ki
ben değer görmek istiyorum ama sen 2 gün önce düştüm diye sana yazdığımda sen endişelenmek yerine dalga geçtin ve karakterlerimiz zıt uyuşmuyor, ben dışa dönüğüm sen içe dönüksün falan dedi
son bi şans istedim kararım değişmicek dedi
moralim çok bozuldu
nolur bana bi çözüm yolu sunun
25 yaşımdayım ne arkadaşım ne sevgilim var
nasıl geçecek bu gece
hiçbir kız beni istemedi
arkadaşım bile yok
yakışıklı yada tipim daha düzgün olsa böyle olmazdı dimi?
bu akşam bunun nereye varacağına dair konuştuk
dedi ki
ben değer görmek istiyorum ama sen 2 gün önce düştüm diye sana yazdığımda sen endişelenmek yerine dalga geçtin ve karakterlerimiz zıt uyuşmuyor, ben dışa dönüğüm sen içe dönüksün falan dedi
son bi şans istedim kararım değişmicek dedi
moralim çok bozuldu
nolur bana bi çözüm yolu sunun
25 yaşımdayım ne arkadaşım ne sevgilim var
nasıl geçecek bu gece
hiçbir kız beni istemedi
arkadaşım bile yok
yakışıklı yada tipim daha düzgün olsa böyle olmazdı dimi?
İnternetten tanıştığı insanlarla özel herhangi niröiey yaşayan insanlar o anlarının fotoğraf ya da videosunun çekilip şantaj yapılmasından ya da ifşa edilmesinden hiç çekinmiyor mu sizce?
Sohbet muhabbet kurarak/kurmaya çalışarak yürüdüğünüz oldu mu? Sonucu ne oldu? Cinsiyetinizi de belirterek yazarsanız…
Not: daha önce tanışmadığınız ve bir bağlantınızın olmadığı birisi için soruyorum.
Edit: yüzyüze.
Not: daha önce tanışmadığınız ve bir bağlantınızın olmadığı birisi için soruyorum.
Edit: yüzyüze.
Koyu kahverengi mi, biraz kızıllık içeren kestane mi ? Gün ışığı kapalı ortam fotosunda. Bi de güneş ışığında terastaki haliyle bakarsak. Boyasız saçım. Tenim de beyazdan koyu açık buğday gibi.
Biraz rengini açsam evde saç açıcı spreylerle kızıllaşıp turuncu gibi olur mu sizce ? :/
Biraz rengini açsam evde saç açıcı spreylerle kızıllaşıp turuncu gibi olur mu sizce ? :/
Daha birkaç aylık bir ilişkiniz var ve birlikte olduğunuz kişi sizi ailesiyle, tüm akrabalarıyla ve tüm arkadaşlarıyla tanıştırmaya çalışıyor diyelim. Siz de onun yoğun isteği üzerine onun kardeşleri ve yakın birkaç arkadaşıyla tanışıyorsunuz.
Zaman geçtikçe o her hafta sizi birkaç arkadaşıyla ve akrabasıyla daha tanıştırmak istiyor, siz de bundan rahatsız olmaya başlıyorsunuz. İlişkiniz çok yeni ve bu tanışma işinin hem çok erken hem de işi ciddileştiren bir adım olduğunu düşünüyorsunuz.
Tanıştığınız herkes sizinle yakın bir ilişki kuruyor, bir anda kendinizi kocaman bir ailenin parçası olmuş bir halde buluyorsunuz ve bunlar pek alışkın olmadığınız durumlar.
Bunu birkaç kere fazla vurgulamadan dile getiriyorsunuz, ilişkinizin henüz yeni olduğunu ve diğer arkadaşlarıyla/akrabalarıyla ilerleyen zamanlarda tanışmak istediğinizi söylüyorsunuz.
Karşı taraf rahatsız olmanıza bir hayli kırılıyor, üzülüyor. Kendisi ailesine ve arkadaşlarına çok düşkün biri, sizin de hepsiyle onun kadar yakın olmanızı istiyor. Bahsi geçen aile üyeleri, akrabalar ve arkadaşların hepsi birbirleriyle çok yakın ve samimi bir ilişkiye sahip; birlikte olduğunuz kişi sizi de o çembere sokmaya çalışıyor.
Bu durumda ne yapardınız?
1- Kırılsa da bundan rahatsız olduğumu kesin bir şekilde söyler ve uzun bir süre kimseyle tanışmazdım.
2- Rahatsız olsam da tanışmaya devam ederdim, onlara uyum sağlayamaya çalışırdım.
*** Soru, bizzat benimle ilgili değil.
Zaman geçtikçe o her hafta sizi birkaç arkadaşıyla ve akrabasıyla daha tanıştırmak istiyor, siz de bundan rahatsız olmaya başlıyorsunuz. İlişkiniz çok yeni ve bu tanışma işinin hem çok erken hem de işi ciddileştiren bir adım olduğunu düşünüyorsunuz.
Tanıştığınız herkes sizinle yakın bir ilişki kuruyor, bir anda kendinizi kocaman bir ailenin parçası olmuş bir halde buluyorsunuz ve bunlar pek alışkın olmadığınız durumlar.
Bunu birkaç kere fazla vurgulamadan dile getiriyorsunuz, ilişkinizin henüz yeni olduğunu ve diğer arkadaşlarıyla/akrabalarıyla ilerleyen zamanlarda tanışmak istediğinizi söylüyorsunuz.
Karşı taraf rahatsız olmanıza bir hayli kırılıyor, üzülüyor. Kendisi ailesine ve arkadaşlarına çok düşkün biri, sizin de hepsiyle onun kadar yakın olmanızı istiyor. Bahsi geçen aile üyeleri, akrabalar ve arkadaşların hepsi birbirleriyle çok yakın ve samimi bir ilişkiye sahip; birlikte olduğunuz kişi sizi de o çembere sokmaya çalışıyor.
Bu durumda ne yapardınız?
1- Kırılsa da bundan rahatsız olduğumu kesin bir şekilde söyler ve uzun bir süre kimseyle tanışmazdım.
2- Rahatsız olsam da tanışmaya devam ederdim, onlara uyum sağlayamaya çalışırdım.
*** Soru, bizzat benimle ilgili değil.
Merhabalar,
Nasıl anlatacağımı bilemiyorum ama bir şey sormak istiyorum
Diyelim ki sizinle sürekli görüşmek isteyen biri var, az da olsa konuşuyorsunuz ve gidişatı icin görüşmek gerektiğini biliyorsunuz.
Görüştünüz ve elektrik alamadınız diyelim,
Nasıl kalkıyorsunuz o görüşmeden? Veya da sonrasında napıyorsunuz uzamaması icin?
Kimsenin kalbini kırmak istemiyorum, bundan özellikle çekindiğimi belirterek görüşlerinizi merak ediyorum.
Teşekkürler
Belirtecek olursam 29K .
Nasıl anlatacağımı bilemiyorum ama bir şey sormak istiyorum
Diyelim ki sizinle sürekli görüşmek isteyen biri var, az da olsa konuşuyorsunuz ve gidişatı icin görüşmek gerektiğini biliyorsunuz.
Görüştünüz ve elektrik alamadınız diyelim,
Nasıl kalkıyorsunuz o görüşmeden? Veya da sonrasında napıyorsunuz uzamaması icin?
Kimsenin kalbini kırmak istemiyorum, bundan özellikle çekindiğimi belirterek görüşlerinizi merak ediyorum.
Teşekkürler
Belirtecek olursam 29K .
bir arkadaşım var yeni hobisi amatör telsizcilik (bir arkadaşım ekolü). sınavına girmiş, belgesini almış, cihazını almış akşamları arada sırada balkonda telsizle takılıyor. Hatta bazen yeni insanlar tanıyor. Kısa dalga, frekans vs derken bu işten keyif alıyor kısacası. Ama gelin görün ki eşi bu hobisi için çok itici geldiğini söylemiş. Siz olsanız ne yaparsınız bu durumda? Ben değil bir arkadaşım için soruyorum:)
Kumsalda bibarkadas ortamında tanıştığım hanımefendi ile karşılıklı sohbet ettik.muhabbetin ilerleyen saatlerinde konu burçlara geldi.
Burcumu söyleyince tanistigimiza memnun oldum dedi gulerek...
Bu arada akrep burcuyum. O da akrepmis.
Kötü mu bisey bu?
Burcumu söyleyince tanistigimiza memnun oldum dedi gulerek...
Bu arada akrep burcuyum. O da akrepmis.
Kötü mu bisey bu?
nasıl bir hayat yaşamış olmak isterdiniz? Ben de düşüneyim eklerim sonra.
Beni büyük bir topluluk mitte çalıştığımı zannediyor. Eski dtcf dekanlarindan biri de bunların arasında hatta. Nasıl oldu bu kısmı da şu, bir ara mitte çalışmayı düşündüm sonra bir iki hocama danıştım sonra vazgeçtim. Birbirini tanımayan insanlar beni mitci sanıyor bazıları ne alaka dedirtiyor bazıları da hocalarıma danıştıgim için öyle zannediyor olabilir. Bunun bir zararını görebilir miyim sizce? Bir terörist veya terör sevici biri bana zarar verir gibi endişe etmeye başladım bu mesele biraz yayılınca. Saçma ama böyle durum
instagram'da paylaştığınız hikayenin ortalama görüntülenme sayısı ile toplam takipçi sayınız nedir?
ben 30.yaş günümü sadece annem kutlayıp, kendimi şehrin pahalı restoranlarından birinde doğum günü yemeğine çıkarınca. yalnız iyi ki evde kös kös oturmamışım ve o yemeğe yalnız da olsa gitmişim diyorum şimdi.