[]

Evrimle ilgili içinden çıkamadığım soru-2

öncedende söyledim manipülasyon amacıyla sormuyorum. tek amacım cevap almak.

sorum şu: termodinamiğin 2. kanununda bahsi geçen "herşey düzensizliğe doğru gider" yani bir bardağı kırmak için attığımızda harcadığımız kuwet, bir araya getirmek için gereken kuwetten daha küçüktür, ilk duruma göre daha çok enerji gerektirir. buda herşeyin düzensizliğe gittiğini gösterir.

peki, evrim canlılar zamanla daha kompleks daha gelişmiş hale gelir diyor fakat 2. kanun herşeyin düzensizliğe gittiğini söylüyor?

not: örneğin insanın aynı ortak atadan geldiği maymundan daha gelişmiş olması. bu örnekle ilgili daha geniş fikrim için: www.eksiduyuru.com

 
bahsettiğin termodinamik kanunu hala geçerli.

yani bir canlı türüne son vermek gayet kolayken. asırlarca o canlı türünün evrimleşmesini sağlamak daha zor. ben çatışan bir nokta göremedim.

edit: bu arada ben de tamamen sizin mantığınızla cevapladım bu soruyu.
  • nedensizce  (22.02.12 22:09:43 ~ 22:19:29) 
aldığınız temeller hatalı. "daha gelişmiş" derken neyi kastediyorsunuz? insanlar daha karmaşık (ama bir o kadar da şempanzelere yakın) bir sinir sistemine sahiptir ama kas yapısı şempanzelerin kaldırabildiği yükten daha azını kaldırabilmesine olanak tanır. e şimdi "gelişmiş" neye göre gelişmiş oluyor?

şimdi diyebilirsiniz ki "e akıl var ya işte, biz süper gelişmedik mi?". işte o sinir sisteminin getirilerinden biridir o akıl ve aynı zamanda sizin "gelişmişlik" diye dile getirdiğiniz kavramın şekillendiği yerdir. o yüzden ölçütü ne verirseniz gelişmişlik bakımından, ona göre şekillendirirsiniz kendi fikrinizi.

şunun altını çizelim: evrimin bir belirlenmişliği yoktur. belirli bir noktaya ulaşmak için hareket eden, bir amacı olan sistemler bütünü değildir. açıkladığı şey türlerin çeşitliliğidir, en mükemmel varlığın nasıl yaratılabileceği değil. bunca çeşidin nasıl tek bir hücreden buralara kadar geldiğine açıklar, insan gibi "mükemmel" varlıklara doğru bilinçli bir gidişatın olduğunu söylemez - bunca zenginliğin içinde insanın yerini tespit eder.

edit: ayrıca termodinamik hakkında söz etmeyi unutmuşum. termodinamiğin ikinci yasası ısının ya da basıncın nereden nereye hareket edebileceğini ortaya koyar. örneğin ısı transferi düşük ısıdan yüksek ısıya doğru olmaz, tam tersi olur. bunun "kapalı sistemlerdeki" karşılığı entropi olgusudur, sizin bahsetmeye çalıştığınız konu da bu. fakat o da kapalı sistemler için geçerlidir, dünya üzerindeki olgular ise kapalı değil açık bir sistemdir.
  • demcan  (22.02.12 22:15:27 ~ 22:19:44) 
"her şey düzensizliğe gider" olayına, annenizin odanızın düzeni hakkındaki görüşleriyle baktığınız için işin içinden çıkamamışsınız.

insanın ortak atadan geldiği maymundan daha gelişmiş olması ve evrimde daha üst basamakta olması zaten termodinamiğin 2. kanununa uygun. daha düzensiz, daha kompleks bir yapı insanınki. düzensizliği karmaşa, günlük anlamıyla "kaos" olarak görme.

canlılığın geldiği tek hücrelileri ve insanı düşün; bilimsel olarak hangisi daha düzenli?
  • lancelot du lac  (22.02.12 22:16:46) 
her şeyin kusursuz bir düzen içinde olduğu nerden çıkartıldı ben de onu anlamış değilim arkadaş.

neyin düzeni yav. son 100 yıldır bile sırf canlı türlerindeki değişimi görmüyor musunuz allah aşkına? bir düzen falan yok. herkes sürükleniyor sürükleniyor sonra sahneden düşüyor. ardından yokuşun başına yenileri gelip düşmeye başlıyorlar.

düzen yok. düzeni aklımızdan çıkarıyoruz. "dünyanın açısı 1 derece kaymış olsa hiçbir canlı olmayacaktı" geyiği de yok. dünyanın açısı 1 derece kaymış olsa, 1 derece kaymış halinde yaşayabilecek türde canlılar diğerlerine üstün gelecek ve buna "düzen" denecek. halbuki sürekli bir değişim varken nasıl düzenden bahsedebiliriz ki?

hiçbir eşya 1 saat önceki yerinde durmuyorken neyin düzeni?
  • tchuck  (22.02.12 22:31:39) 
bir de yukarıda söylendiği gibi. neye göre daha gelişmiş?

65 milyon yıl önce, daha büyük olduğunda kazanıyordun. 65 milyon yıl öncesine kadar hep daha büyük olan etobur ayakta aldı. gelişmişlik o dönemki şartlara göre "büyüklük"tü. ne kadar büyüksen o kadar gelişmiştin. sonra canlı sayısı azalınca, günde 100 kilo et yemesi gereken dinozorlar için "büyüklük" bir gelişmemişlik olmaya başladı.

böcek, ot, bok yiyen günde birkaç gram yiyecekle bile hayatta kalan "küçük" canlılar bu sefer gelişmişlik olmaya başladı.

sürekli bir değişim varken bir düzenden bahsetmek mümkün değil. sadece o anki şartlarda hayatta kalabilenler var. yarın dünya 45 derece yan yatarsa, bu sefer bizim gelişmişlik olarak gördüğümüz çoğu şey dezavantaja dönüşüp, gelişmemişlik dediğimiz özellikler onları üsütn kılacak. ve bu sefer güçlü kalan nesil de "abi dünya 45 derece değil de 46 derece yatmış olsa her şey yok olacaktı. düzene bakar mısın?" diyeceklerdi.

anlık hayatta kalanlar var yalnızca. düzen yok. tahterevalli gibi düşün, herkes sıra sıra en uca ulaşıyor. en uca ulaştıklarında da en dibe düşüyorlar. onların dibe düşmesi, tahterevallinin diğer tarafını tepeye kaldırıyor ve bu sefer de o düşmeye başlıyor. düzen dediğimiz şey seri değişimler.
  • tchuck  (22.02.12 22:36:51) 
olay şu noktada dğümleniyor. her canlı üreme içgüdüsüne sahip ve ayatı boyunca belli sayıda yavru doğurup büyütebilir. rastgele kazandığı bir genetik mutasyon daha fazla yavru doğurmasını sağlarsa bir sonraki nesilde bu mutasyonu taşıyan birey sayısı artar. bir kaç nesil sonra da bu mutasyon türün özelliklerinden biri haline gelir. yani evrim her zaman ileri doğru hareket etmez. türün birey sayısı artırabileceği şekilde ilerler.


  • tururo  (22.02.12 22:45:21) 
daha kompleks canlıların varlığı doğa "düzen"ini daha fazla tehtid eder gibi bakabilirsin. düzen/döngü hep var fakat canlılar çeşitlenip karmaşıklaştıkça döngü de genişliyor, düzen elle tutulur bir şey iken, gözlenip not alınması daha zor karmaşık bir hal alıyor. hele ki insanın varlığı(yani evrimin vardığı son nokta) düzeni genişletmek bir yana dursun, devasa ölçüde parçaladı. doğal kaynakları kurutup, bir zamanlar diğer canlılarla paylaştığımız yaşam alanlarını topyekün istila etmemiz(hatta matrix'te kanser hücreleri benzetmesi yapılıyordu) düzensizliğe gidişin en büyük kanıtı.


  • bron-y-aur  (22.02.12 22:52:56) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.