[]

kedinizi köpeğinizi çiğ besleyin,

uzun yaşasın!




 
bahsedilen "çiğ", "çiğ et" ise vahşi olmuyor mu o beslenme düzeniyle köpekler? bizim otopark nöbetçiliği için beslediğimiz köpeği aldığımız eğitmen çiğ etle beslememizi söylemişti çünkü.


  • shubulubapshubaptishaluva  (05.03.14 14:11:03) 
köpek çiğ et yemekle vahşileşmez hocam.

ha tabii hayvanın önüne kan revan içerisinde kalmış tavuk atar, onu avlamasını sağlarsın, o zaman iş değişir.
  • Mackinaw  (05.03.14 14:13:33) 
parazit yapmaz mı?


  • neferkitty  (05.03.14 14:27:04) 
az önce bir duyuruya yazdığım cevabı yapıştırcam buraya, üşenirseniz diye tek tek cevap da vercem ama:

selam. ben barf konusunda ötmeye geldim.
çiğ er parazit yapar. çok doğrudur bu ama hangi çiğ et parazit yapar? senin kendin yemek için aldığın et parazit yapmaz. neden yapsın? temiz etin neyi parazit yapacak?

ben bir süredir kedilere de köpeğe de kuru mama veriyordum. geçen gün bir arkadaşın köpeğinin böbrek rahatsızlığından öldüğünü duydum dünya başıma yıkıldı resmen. kuru mama biliyorsunuz böbrek rahatsızlıklarının bir numaralı sorumlusu. o yüzden silkelendim kendime geldim ve barfa dönmeye karar verdim. köpek barfıyla ilgili çok fazla bilgim yok, yeni yeni öğreniyorum, köpeği yeni sahiplendim sayılır zaten. bu ara fiyat araştırması aşamasındayım, en ucuz ve düzgün eti nerden bulabilirim diye bakıyorum. birkaç güne başlarım mama yapmaya.

-yavru itinizi taze sebzeye alıştırmak için ödül olarak meyve verin.
-şişko köpekleri zayıflatmak istiyorsanız patates ya da ayva yedirin. tok tutar açlığı aklına düşmez gebeşin.
-eniklerde ortalama vücıt ağırlığının %6sı yetişkinlerde %2si veriliyor günlük olarak. obezse olması gereken kiloya göre hesaplıyorsunuz yiyecek miktarını, bu da notum olsun.
-köpek barfında %50 kemikli et %20 löp et (dana akciğer löp ettir diye okudum bir yerde ama doğru mu emin değilim, bilen?) %5 sakatat (bunu abartmamak lazım diyor herkes henüz sebebini araştıramadım) %15 sebze olmalı.

sebze konusunda kısıtlama yok. köpekler için zehirli olan sebzeleri öğrenip onlar dışında her şeyi koyabiliyorsunuz. -brokolinin aşırısı zehirleme yapabiliyormuş ama abartmayınca sorun yok-
-ayrıca çiğ yumurta sarısı ve pişmiş beyazını verebilirsiniz (çiğ beyazı tüyleri dökebiliyor egzama yapıyor vesaire, bilimsel açıklaması vardı bunun) yoğurt peynir gibi kalsiyum kaynakları da bir numaralı yan besinleriniz olsun.
-günlük mama miktarını ikiye bölüp verebiliyorsunuz ama bunu tam olarak uygulamayan çok insan var. günde 750 gram mama yemesi gereken hayvana 500 gram mamayı sabah verip akşam 250 gram tavuk/balık vesaire vermeyi tercih edebiliyorlar.
**kedide çiğ balık ağız kokusu yapıyor, tablet bulundurmak isteyebilirsiniz
**sebze yemeyi reddeden kedi köpek için sebzeyi yedirebilmek için kemiği haşlayıp suyu sıcakken sebzeyi içine atıp bekletiyoruz.
**arada bir köpeğe pirinç vermek iyidir ama beyazı midesini zorlar esmerini veriniz. bunu da tavuk ya da suyuna lapa yapıp veriyomuşuz. pirinç paalı diyen bulgurlan yapabilir. yulaf falan da atın lapaya iyidir. ama arada bir bu.

benim en çok takıldığım nokta sarımsak oldu. kedi köpeğe sarımsak verilmez benim bildiğim ama köpekte sarımsak tüy dökmeyi azaltıp paraziti engelliyormuş dediler? kedide de böyleymiş hatta. çok ihtilaf var bu konuda. araştırma üzerindeyim hala.

kedinizi köpeğinizi çiğ besleyin. uzun yaşasın!
  • mutevazi  (05.03.14 14:47:58) 
www.minikdostum.com

tr.wikipedia.org

sonuç: çiğ et ile beslemeyin,mama ile besleyin, vahşileşir, tüyleri sağlıklı olmaz vs söylemleri sadece modern hayatın çalışan insanı için mama ile beslemenin daha kolay olmasından ve mama sektörünün kandırmacasından öte değildir. ama şöyle bir şey var ki, çok yoğun protein de zaman zaman kaşıntı yapabiliyor veya döküntüye sebep olabiliyor. ki zaten doğadaki hayvan bunu ot yiyerek dengeliyor.

zaten insanlarda olduğu gibi hayvanlar da paraziti sadece yediklerinden almazlar. dışarıda yaladıkları, kokladıkları önceden dışkı bulaşmış çim bile bunun için yeterli. parazit hapını her şekilde arada tekrarlamakta fayda var.

edit: mutevazi detaylı yazmış zaten
  • kaymaktutmayansicaksut  (05.03.14 14:51:45 ~ 14:53:00) 
@shubulubapshubaptishaluva, @hayat aklini konusacak bir filozof uret; çiğ et vermekle mama vermek arasında bir fark yok, hayvanı avlamaya yönlendirmiyorsunuz çiğ et vererek, tabi mackinawın dediği gibi eğer hayvanın önüne kan revan içinde bir hayvanı atıp avlamasını sağlarsanız vahşileşir. onun dışında şehir efsanesi.

@neferkitty parazit yapmaz, senin güvenip aldığın et neden pis olsun da parazit yapsın? o da hep hurafe. bir kedinin evde avladığı sinekten parazit kapması barftan kapmasından çokk çok daha yüksek. itler için de, sokakta sağı solu yalamadığını söylemeyin bana, sizin verdiğiniz tertemiz etten mi parazit kapacak onlardan kapmayıp da?

geçende bir arkadaşın köpeği böbrek hastalığından öldü ve malumu aliniz böbrek hastalıklarının en büyük sorumlusu kuru mama. ben ara vermiştim barf hazırlamaya ama bu haberden sonra adeta kendime sövdüm, yeniden mama yapmaya başlıyorum.
  • mutevazi  (05.03.14 14:51:58 ~ 15:59:02) 
bu da @kaymaktutmayansicaksut

hayvanımızın tüyü pasparlak, kendisi musmutlu olsun diye kediye hazırlarken mamanın içine bulgur koyuyoruz, köpek için de arada bir bulgur pilavı yulaf lapası yapıp veriyoruz. ya da tam buğday ekmeği. barf yaparsak ot da yediriyoruz zaten hem <3

bu arada geçen gün tecrübeli bir köpek sahibi ablamızdan köpeğe parazit için sarımsak yutturduğunu, ilaca gerek kalmadığını duydum. daha araştırmasını yapmadım. bilen eden varsa beni aydınlatabilir.
  • mutevazi  (05.03.14 14:54:06 ~ 14:55:36) 
@mutevazi :)) bizimki zaten bulgur pilavının hastası, doğrusunu biliyormuş bizim it. :) haşlanmış yağsız nohut, kuru fasulye(araştır bunları da bir istersen, sebebini bilmiyorum neden bu denli seviyor), bezelye, portakal, salatalık, elma, karpuz, havuç vs yiyor. hatta zaten gözlemlediğim kadarıyla içgüdüsel olarak ihtiyacı olan şeyi biliyor ve onu yiyor.

bu arada patates zararlı diye biliyorum ben, ona ben de bakayım netleştirelim olmadı
  • kaymaktutmayansicaksut  (05.03.14 15:03:48) 
Pismis tavuktan baska bir sey yemeyem manyak bir kediye sahibim, mumkun degil.


  • fortisvita  (05.03.14 15:06:25) 
@fortisvita dalak yedirmeyi denediniz mi?


  • kaymaktutmayansicaksut  (05.03.14 15:08:37) 
@fortivista tek tip beslenen kedilerin obeziteye daha yatkın olduğunu biliyor muydunuz,?
marketten tavuk ciğer yürek alın, normalde yediği tavuğun içine azar azar karıştırarak alıştırın. sonrasında tavu suyunda sebze haşlayıp vererek sebzeye alıştırın, çiğlerine de sonra geçersiniz...

  • mutevazi  (05.03.14 15:12:05) 
Hayvanin obezite ile uzaktan yakindan alakasi yok. Hatta bu aralar incecik kaldi. Yeni apartmana tasinmamizin verdigi huzursuzluk, yeni evin daha sicak olmasi vs de etkili tabi. Tavuga ciger-yurek zaten ekliyoruz, onun haricinde vitamin-kalsiyum vs de ekliyoruz ama arkadas, islak mama filan verdigimizde hayvan resmen onun yemek oldugunu anlamiyor. Uzerine parmesan dokmeyi denedik, parmesani yalayip gidiyor.


  • fortisvita  (05.03.14 15:23:18) 
barf ya da çiğ beslemeyle ilgili ingilizce çokça kaynak var. hatta genel olarak düya çapında veteriner birlikleri vesaire de çiğ beslemenin hayvanlar için daha iyi olduğunu kabul ediyor. türkiyedekiler hala mamadan yana ama genel olarak 20 yıl öncesinden geliyorlar zaten...
bir de bizim veterinerimiz çiğ kırmızı ette bakterilerin çok çabuk ürediğini, barf besleyeceksek bile kırmızı eti et ve balık kurumundan taze almamızı, tavuğu da mümkün olduğunca kırmızı etten uza taraftan almamızı söyledi. aklınızda bulunsun.

akciğerin sakatat olduğunu biliyordum birkaç kaynakta löp et diye okudum ama akademik makale değillerdi pek güvenemedim işte.

bir de arada verip denemek pek uygun değil çiğ besleme için. mama ya da pişmiş yemeğin sindirim süresi daha kısa, çiğ et neredeyse iki katı sürede sindiriliyor onların. iisi sistemde arıştığı zaman mama olması gerekenden uzun süre vücutta alıp zehirlenmeye sebep olabilyor. en uygunu iyice düşünüp taşınıp karar verdikten sonra temelli çiğ beslemek.

soğan zararlı diye biliyorum ben de bu arada.
  • mutevazi  (05.03.14 15:55:11) 
VET.HK.BABADAN ÖNEMLİ NOT:Her ne kadar kedi ve köpekler bağırsak yapıları ve sindirim sistemleri gereği çiğ yemesi gereken hayvanlar olsa da akciğerler kesinlikle pişirilmeli. enfeksiyon kapmış olması ve hayvan kesilirken fark edilmemiş olması ihtimali çok yüksek. biz evde konu akciğer olduğunda riske girmiyoruz Karamel de çok sevdiğinden. Anca babam kontrol edip sağlıklı olduğundan emin olduğunda çiğ veriliyoruz. Bundan emin olacak bilgi ve tecrübeye sahip değilseniz, sadece akçiğeri pişirin.


  • kaymaktutmayansicaksut  (05.03.14 16:40:00 ~ 16:41:54) 
biz kendi aldığımız eti çiğ yemiyoruz ki parazit yapsın.


  • m e l t e m  (06.03.14 13:25:38) 
çiğ halinin parazit yapacağını düşündüğünüz eti mi yiyorsunuz?


  • mutevazi  (06.03.14 16:11:39) 
parazit, etten bulaşan bir organizmadır, yoktan var olan bir ilahi kuvvet değildir.

tr.wikipedia.org
  • Mackinaw  (06.03.14 17:02:15 ~ 17:04:59) 
çiğ et yersek bir şey olmaz, hastalanmayız diyorsunuz yani?


  • m e l t e m  (07.03.14 00:42:08) 
çiğ et yerseniz mideniz bozulur, parazit kapmazsınız diyoruz.


  • mutevazi  (07.03.14 11:46:42) 
bunu daha önce duyuruda onlarca kez yazdım.

bizim yediğimiz salam, sucuk, sosis, kırmızı/beyaz et türevi şeyler zaten veteriner kontrolünden geçerek üretiliyor ya da üretimden sonra kontrol ediliyor.

yani kasaptan aldığınız etin üzeri parazit dolu, onu pişirince yenebilir hale getiriyorsunuz diye bir şey yok.

kaldı ki, çiğ et üzerinde öldürücü parazit olması demek, gıda skandalıdır.
yani öyle elimizi attığımız her yerde parazitli et yok.

bunun dışında kendi sindirim sisteminizle hayvanlarınkini bir tutmak da saçma.

mesela ben kırmızı eti az pişmiş yiyen bir insanım.
eti aldığım yere de güveniyorum.

çiğ beslenme için de kendim için nereden et alıyorsam, oradan et alıyorum elbette.
yani bozulan, kokuşmuş, fazlalık olan eti/balığı kimse hayvanına vermiyor.

çiğ beslenme kesinlikle hayvanların ömrünü uzatan ve sağlıkları için iyi olan bir şey.

"kuru mama" sektörü zaten son yüzyıldır var olan bir şey bile değil.
ezelden beri kuru mama varmış gibi davranmak saçma.
ki, ambalajlanmış ve işlenmiş ürünlerin bize olan zararı bile ortada.
insanlar boşuna gıda konusunda doğal hayata dönmeye çalışmıyorlar.

hiç düşündünüz mü?
tavuklu kuru mamanın alerji yaptığı golden retrieverlara, çiğ tavuk hiçbir şey yapmıyor.
neden acaba?


edit:
bu arada görmüşsünüzdür, kilosu 1-2 lira olan çorbalık tavuk vardır.
içinde hem kemik olması, hem et olması açısından çok ideal çiğ beslenme için.
üstelik çok da uygun fiyatı.

bunu sakatatlarla ya da bütçenize göre diğer etlerle zenginleştirmek de mümkün elbette.
  • blatta hiberna  (07.03.14 12:13:03 ~ 12:16:53) 
soğan, sarımsak kedi ve köpekler için toksiktir, vermeyin.


  • ben butun cbnce dizilerini izliyorum  (08.03.14 18:52:55) 
elbette ki biliyorum hayvanlarla insanların sindirim sistemlerinin bir olmadığını. "senin kendin yemek için aldığın et parazit yapmaz. neden yapsın? temiz etin neyi parazit yapacak?" cümlesi üzerine cevaplarsınız diye sorular sordum. sorularımdan nedense hoşlanmadığınız için savunmaya geçip, agresif davranıp, tik vermemeniz ayıp oldu.

kediler artık evcilleşmiş hayvanlar olduklarından, çiğ beslenmenin doğalarına uygun olmayabileceğini düşünüyorum ancak çiğ beslenmelerinin daha faydalı olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar varsa tartışmam tabi ki. böyle çalışmaların kaynaklarını sunabilirseniz de pek çok kişi için öğretici olur.

bir de anlamadığım, kuru mama bu kadar kötüyse neden veterinerler kendi hayvanlarına çiğ et vermek yerine kuru mama veriyorlar? biz 3 kedimize de royal canin'in mamalarından veriyoruz. veterinerimiz kendi kedilerine ondan verdiğini söylemişti, biz de o yüzden o markayı tercih ettik. marketlerde satılan kalitesiz mamadan oluyor böbrek taşları diye biliyorum. kaliteli kuru mamalar öyle sorunlara yol açmıyor diyor veteriner hekimler.
  • m e l t e m  (08.03.14 21:58:23 ~ 22:03:23) 
veteriner hekimlerin büyük bir çoğunluğu ticari çıkar güden insanlar oldukları için mama satmaya çalışıyorlar, küçük bi wikipedia araştırmasıyla kuru mamaların içerisindeki şekerli maddelerin, kimyasal koruyucuların ne kadar zararlı olduğunu ve işlenmiş yiyeceklerin, kaynağı belli olmayan besin öğelerinin ne kadar yaygın olarak mama yapımında kullanıldığını öğrenebilirsiniz.

royal canin iyi bir mama değildir, pahalı bir mamadır, proplan, hills vb size iyi olarak lanse edilen bütün mamalar gayet ortalama altı mamalardır ve hayvanlar için tam anlamıyla zehir ihtiva ederler.

bir hayvan türünün evcilleşmesi demek bir yerde onun iç güdülerinin ve fizyolojisinin bazı konularda körelmesi demek olsa da bu demek değildir ki evcilleştirilen hayvan doğadan tamamen kopmuştur, aksine doğal beslenmeye normal şartlar altındakinden çok daha fazla ihtiyacı vardır.
  • Mackinaw  (08.03.14 22:31:23 ~ 22:33:12) 
türkiye'deki veterinerlerin bilinçli olanları da yavaş yavaş çiğ beslenme kavramına alışıyorlar.
mama sektörü dediğimiz şey, ilaç sektörü gibi.
mamayı yapanlar, satanlar, pazarlayanlar vs. herkes kazanıyor.

veterinerler mamadan para kazanıyorlar.
çiğ beslenmeyi destekleyenlerin de kliniklerinde mamalar var.
doktorların size x yerine, y ilacını yazması gibi düşünün.
ben de bazı kedilerim için mecburen, bazı nedenlerden dolayı (sağlık nedenleriyle ilgisi yok) kuru mama kullanıyorum, benimkiler proplan düşkünü.
kuru mamaların içinde de proplan ve royal canin zaten en iyileri, bu tartışmasız.
elbette ucuz market mamaları gibi etkileri de yok, o da ayrı bir şey.
bunu bir hafta market maması deneyerek görebilirsiniz, tüylerinde bile fark oluyor, matlaşıyor vs.)
(çiğ beslenen hayvanlarda iyice fark oluyor. elbette iyi yönde.)

ama sonuçta işlenmiş gıda.
üstelik içinde ne olduğunu, nasıl üretildiğini hiç bilmediğimiz şeyler bunlar.
eğer objektif bakarsak, durum böyle.

türkiye'deki veterinerler durumuna gelecek olursak; benim çiğ beslenmeden bahsettiğim veterinerlerden çoğu bunu ilk defa duyup, "evet, olabilir aslında" dedi.
yani bundan haberleri bile yok.
kuru mama gelmiş, kuru mama gidiyor.

ki maalesef veterinerlerin yabancı dil bilmemesi ve memur zihniyetli olmaları nedeniyle yaşanan çok sorun oluyor.
mesela sorsanız, demodeks uyuzunun tedavisi olduğunu bilen ya da o tedaviyi uygulayan 2-3 kişi vardır türkiye'de.

ya da kedilerin ileriki yaşlarda böbrek sorunu yaşamasının nedeni çoğunlukla kuru mamadır, ama bunu belki kendileri bile pek bilemiyor.
kısırlık da buna neden oluyor diyorlar, neden diye soruyorsunuz, yüzünüze bakıyorlar.

siz şimdi gidin, kedinizin ağzında yara çıkmış olsun.
viral enfeksiyon ya da fiv falan derler, antibiyotiği dayarlar.
ya da bastırmak için kortizon iğne yaparlar, kedinin sıkıntısı birkaç ay boyunca geçer, sonra yine patlak verir.
halbuki böbrek hastasıdır kedi.
ya da şeker hastasıdır.

yani ülkemizde gerçek anlamda "iyi ve kendini geliştirebilen" veteriner bulmak çok zor.
dolayısıyla, tedaviler de teşhis koymak ve tedavi etmek yerine, semptomları bastırmak üzerine.

bu bilinçteki insanlar elbette "neden kuru mama kullanıyoruz?" diye sormuyorlar.
kendi kedilerini/köpeklerini de öyle besliyorlar.

mesela golden retrieverlarda sık sık görülen deri alerjisi durumu için özel mama verirler.
bu mamanın içinde soya vardır.
soya da alerjen olduğu için, hayvanın derisi iyice fosurdar.
ama veteriner buna çözüm bulamaz.
"goldenlarda çok oluyor" der.
ama çiğ beslenen goldenlarda bu olmuyor.
bunu bilmiyorlar bile.

dediğim gibi, tavuklu mamanın alerji yaptığı köpeklere, normal tavuk alerji yapmıyor.
bunun nedeni de, aslında mamanın içindeki tavuğun değil, içindeki kimyasalların ya da soya vs gibi eklenmiş gıdaların alerji yapması.
gerçi pişmiş tavuk da alerji yapabiliyor.
yani evde tavuğu tek başına pişirip verdiğinizde, yine kaşıntı vs yapıyor hayvanda.

şu anda bulunduğum yerde makale araştıramıyorum.
ama özellikle avustralya'da ve amerika'da çiğ beslenmenin yaygın olduğunu biliyoruz.
en basiti, köpeklere fısıldayan adam'da bile görüyoruz arada bir.
yani "her yerde" çiğ beslenme diye bir şey var aslında, biz bilmiyoruz sadece.

bir de, bunun evcilleşmeyle bir ilgisi yok.
sonuçta biz de çağ atladıkça farklı şeyler yemiyoruz.
yüzyıllar önce ne yiyorsak onu yiyoruz.
et, sebze, meyve vs.
önceden yemediğimiz şeyleri yemek bize de dokunuyor aslında.
bu açıdan ben kuru mamayı bizdeki fast food gibi görüyorum.

ortada biyolojik bir mekanizma var.
etçil kedi yine etçildir.

evcilleşmesiyle beslenmesinin ilgisi yok.
ancak Mackinaw'ın dediği gibi, kan revan içinde tavuğu önüne atarsın, avlanma güdüsünü geliştirmesini sağlarsın, o başka.

ama mesela benim kedilerimden birini eve almadan önce, bahçede beslerken güvercin avladığına çok şahit oldum.
biz ne kadar kendimizden görsek ya da sevip, öpüp, okşasak da, sonuçta bunlar avlanan hayvanlar.

biraz dağınık oldu, kusura bakmayın.
  • blatta hiberna  (08.03.14 22:33:18 ~ 22:39:27) 
olm etin kilosu 50 lira la şaka mı yapıyorsunuz. barf diyetini duydum kedi sahibi olarak mantığı hoşuma da gitti ama hem et pahalı hem de parazit riski var. illa doğasına uygun bol protein alsın diyorsanız acana alın full protein içerikli mamalar üretiyor zaten. ayrıca kalitesiz mamalar yedirirsen tabii böbrek sorunu yaşar hayvan. yanlış anlaşılmasın kalitesizden kastım sadece ucuz olanlar değil whiskas,la cat türevi nispeten daha pahalı mamalar da kalitesiz.


  • zombie0  (08.03.14 22:49:57) 
@zombie0:

whiskas, la cat dediğiniz mamalar market maması zaten.

acana dediğiniz gibi daha farklı bir tarza sahip.
ama mesela içinde patates, yaban mersini, kuş üzümü vs olan mamaları var.
ki bunlar da şeker ve nişastadır.

çok uzatmayacağım, ama sonuç olarak konuştuğumuz şeye dahil.
"işlenmiş gıda".
yukarıda da yazdım.
tavuğu pişirip verdiğinizde de alerji yapar.
özellikle sıcak havalarda kedilerde de kaşıntı yapıyor.
ama çiğ verdiğinizde böyle sorunlar olmaz.
yani içeriğin önemi olduğu kadar, kuru mama haline gelirken gördüğü işlem de önemli.

görmemiş olabilirsiniz, üstte yazdığım cevaplardan birinden alıntı yapıyorum sizin için:

"bu arada görmüşsünüzdür, kilosu 1-2 lira olan çorbalık tavuk vardır.
içinde hem kemik olması, hem et olması açısından çok ideal çiğ beslenme için.
üstelik çok da uygun fiyatı.

bunu sakatatlarla ya da bütçenize göre diğer etlerle zenginleştirmek de mümkün elbette."
  • blatta hiberna  (08.03.14 23:00:11) 
@hayat aklini konusacak bir filozof uret:

metabolizmasında bir bozulma falan olmaz.
sadece kendinize et aldığınız/güvendiğiniz yerden yapın alışverişinizi.

eğer köpeğiniz çok yaşlı değilse, direkt çiğ ete geçiş yapabilirsiniz.
yaşı ileriyse yormayın, yavaş yavaş karıştırarak geçiş yapın.

çünkü ilk etapta bazen kabızlık yapabiliyor.
onun dışında hiçbir sorun yok.

tamamen çiğ beslenmeye geçtiğinizde çok daha az dışkılayacak, rengi de açılacak.
bunu görünce şaşırmayın.

bir de şunu eklemek istiyorum.
yukarıdaki her şeyi okumadım, belki söylenmiştir, ama olsun.

köpeğe pişmiş kemik vermeyin.
çünkü kırılan kemik, sindirim sistemi boyunca bazı yırtılmalara neden olup, hayvanı öldürebiliyor.
ama çiğ kemik verebilirsiniz.

bunun nedeni, kemiğin çiğ haldeyken daha esnek olması, pişince daha sert hale gelmesidir.

buna da aklıma gelmişken açıklık getireyim dedim. :)
  • blatta hiberna  (09.03.14 00:12:30 ~ 00:15:38) 
"royal canin iyi bir mama değildir, pahalı bir mamadır, proplan, hills vb size iyi olarak lanse edilen bütün mamalar gayet ortalama altı mamalardır ve hayvanlar için tam anlamıyla zehir ihtiva ederler." o yüzden mi bu mamalarla beslenen kediler 15 sene sağlıklı bir şekilde yaşıyorlar?

royal canin iyi olduğu için pahalı olan bir mama ve bizim verdiğimiz royal canin "neutered" gayet sağlıklı.

wikipedia'yı kaynak göstermek ise komik zira ben de wikipedia'da edit yapabiliyorum. bilimsel araştırmalarla gelin bana. burada çiğ etin kuru mamadan daha sağlıklı olduğunu savunan kaç kişi veterinerlik okumuş merak ediyorum.

bu kadar hayvan sever insanların bu kadar tahammülsüz olmaları çok üzücü.

mutevazi nickli arkadaşın da hiç mütevazi olmadığını bu vesileyle görmüş oldum. kendisinin sadece aynı görüşte olduğu kişilerin cevaplarını beğenmesi de ne kadar sığ biri olduğunu ortaya koyuyor.

hepinizin hayvan dostlarına ömür boyu sağlık diler, istenmediğim başlıktan giderim. siz de birbirinizle aynı fikirleri savunmaya devam eder, farklı görüşleri dışlayarak huzur içinde yazarsınız yanlış inançlarınız ve kuru mama markalarını karalama kampanyalarınızla.

hoşçakalın.

not: blatta hiberna, üzerine alınmasın. o taraflı yazmıyor.
  • m e l t e m  (09.03.14 00:50:28 ~ 00:57:36) 
tamam pekala kuru mamalar sağlıklı gayet, kapitalizm yalan mı söyleyecek yani.

tavrınıza da bir anlam verebilmiş değilim, siz kuru mamaya devam edin 'kedimde böbrek taşı çıktı' duyurusu açtığınızda size cevap veren yine ben olacağım.

insanlarla kasıtlı olarak zıtlaşıp, objektif bakamadan bildiği şeyi diretip, üzerine bir de düzgün düzgün barfın ne olduğunu, kuru mamanın neden zararlı olduğunu anlatan insanları yaftalayıp, egosu nal gibi olmuş bir şekilde 'ben gidiyorum siz takılın' demek de ayrı bir olay tabii.

sadece kuru mamayla beslenip de 15 yıl hiç bir sağlık sorunu çıkmadan yaşayan bir tane kedi gösterirseniz eğer ben bu üyeliği siler, duyurudan giderim.

bir makale değil tabii ama idare ediniz; kopeklerdebeslenme.blogspot.com.tr

kimse keyfinden yazmıyor bunları, bir şeyin doğru olması için illaki üzerine bilimsel araştırmalar yapılmış olması gerekmez, neyin ne olduğu gayet ortadayken üzerine bir de kanıt aramanın hiç bir mantığı yok.

mamayla beslediğiniz o hayvanlığa acırım, başka da bir şey değil, siz düz mantık devam edin 'veterinerin her dediği doğrudur, mama pahalıysa iyidir' diye, hayatın size hazırladığı çok büyük süprizler var.

son olarak koskoca duyuruda konuşamadığım tek insan sizsiniz ki ben burada akplilerle bile arada sırada düzgünce iletişim kurabilen biriyim, benim gibi düşünen bir çok insan daha olduğuna da emin olabilirsiniz.
  • Mackinaw  (09.03.14 01:35:14 ~ 01:56:49) 
@m e l t e m royal canin ortalama bir mamadır; hill's ve proplan da gayet tırt mamalardır. fiyatları da yurtdışına göre şişirilmiştir oldukça; bilmemkaç poundluk proplan ile bilmemkaç poundluk whiskas arasında çok az fiyat farkı var batı'da. tırt olduklarını da ben değil, türkiye dışındaki veterinerlik öğretim üyeleri söylüyorlardı sorduğumda.

royal canin'in de içeriği muhteşem olmadığı gibi, aslen o kadar pahalı bir mama da değil - burada fiyatı şişiyor sadece.

proplan'ın içeriğine bak istersen elinin altında internet varken - internetten kedi mamalarına bakarken hangi içerikler olmamalı ona da bir bak, görürsün bolca. by-product yedirmek hayvanına yahut bolca gıda endüstrisi artığı yedirmek, insanların yemesine uygun olmayan herşeyin tıkıldığı mamaları almak ve bunun yanında gerçek etçil olan kedine bolca mısır, soya, mısır unu, soya proteini, buğday, kahverengi cüce pirinç vesaire yedirmek mantıklı geliyor mu?

hayvanını çiğ et ile beslemek istemeyebilirsin - hakeza maliyetli, zor ve türkiye'de bulmak o kadar kolay değil taze eti, vesaireyi, bulsan da güvenmeyebilirsin. ama gerçekten de proplan ve hill's çok kötü mamalar, royal canin de çok ortalama bir mama.

gene veterinerlik fakültesi derslerine de bir bak istersen; evcil hayvanların beslenmesi ile ilgili olan ders, sadece bir dönem ve o da seçmeli ders. hayvana ne verilip ne verilmemesi konusunda da, bazı şeyler açısından, veterinerlik okuman da gerekmiyor - gidip veterinere danış eğer ki kafanda soru işareti var ise ama; mümkünse türkiye dışındaki bir veterinere yahut evcil hayvanlar ile gerçekten ilgili ve araştırmaya meraklı bir tanesine sor; basit bir arama ile karşına çıkacak olan mamaları mı yahut proplan'ı mı önerdiklerini yahut da yurtışında paketlenmiş olarak satılan barf mamaları mı yoksa proplan'ı mı önerdiklerini, birilerine başka veterinerlerin bunların daha iyi olduğunu söylediğini söyle. tanıdıklarım bunu yapınca asla "proplan" yanıtı almadılar.

proplan'ın içeriğindeki şeyleri kediye sen vermek istesen ver diyecek mi örneğin sence herhangi bir veteriner bir de? kedime mısır versem hergün bol bol, soya versem, buğday versem, içine de tatlandırıcı koysam besleyici olur mu desen ne diyecek sence?
  • kulkke  (09.03.14 02:03:38 ~ 02:06:47) 
Ben Proplan ve Hills kullanmadım. Hep ve sadece Royal Canin kullandım. Onun da kısırlaştırılmış kediler için olan "veterinary" serisini kullanmaktayız 3 senedir. Hiçbir sağlık sorunları yok kedilerimizin ne mutlu ki. Alıntı yaptığım cümlede başka markalar da geçtiği için yanlış anlaşılmış.

Edit: Kullandığımız mamaların içerikleri:
www.royalcanin.co.uk
www.royalcanin.co.uk

@Mackinaw Kişiselleştirmeniz çok ayıp. Kimse kimseyle geçinmek zorunda değil ama gelip sorun bendeymiş gibi ifadeler kullanmanız çok seviyesiz. Kedimde böbrek taşı çıkacağını söyleyip moralimi bozmaya hakkınız yok. Kedimde böbrek taşı çıkarsa da duyuru açacak, ne yapsam diye soracak cahillerden değilim o yüzden rahat olun. Hastalanınca sağlığım için doktora gittiğim gibi, kedimi de sağlığı için veterinere götürüyorum ben.
  • m e l t e m  (09.03.14 09:35:35 ~ 10.03.14 00:41:03) 
obez kedilerde bu beslenme uygulanabilir mi?


  • azizakin  (09.03.14 10:16:26) 
@meltem, evet gerçekten özellikle şu cümlelerinizle "mutevazi nickli arkadaşın da hiç mütevazi olmadığını bu vesileyle görmüş oldum. kendisinin sadece aynı görüşte olduğu kişilerin cevaplarını beğenmesi de ne kadar sığ biri olduğunu ortaya koyuyor." olayı hiç kişiselleştirmemiş oluyorsunuz. tik almamak neden bu kadar zorunuza gidiyor inanın anlamıyorum. ben ne zaman çiğ beslenmeyle ilgili bir duyuruda cevabınızı görsem siz aynı şeyleri söylüyorsunuz ve "bence" burnunuzun dikine gitmekten başka bir şey değil yaptığınız. benim aradığım cevap sizinki değil ve tik koymuyorum, tikin olayı da zaten "evet bunu arıyordum" demek değil mi? ayrıca, sadece kendi görüşümden olan insanlara tik attığımı nerden uydurdunuz inanın merak ediyorum. normal bir şekilde çiğ etin parazit yapabileceğini düşündüğünü, öyle bildiğini belirten insanlara gayet düzgün cevaplar verdik burada. sizin ukala tavrınızda ir sorun olabileceğini hiç düşündünüz mü acaba?

bu arada, nickim ağır ironi ihtiva eder. ben mütevazı olmadığım gibi mesela istinyede bekle adlı arkadaşımız da istinyede beklememektedir.

edit: busaçma tartışmayı da burada bitirelim, bu duyuruyu insanlar ç.ğ beslenmeyle ilgili bir şeyler öğrensin diye açtım, sizin tartışma yaratmanız için değil. dediğiniz gibi ya tik almadığınız ortamda durmazsınız ya da biraz saygılı konuşmayı öğrenirsiniz.
  • mutevazi  (09.03.14 10:32:21 ~ 10:35:18) 
@azizakin
evet, obez kedilerde de uygulanabilir ve hatta sağlıklı bir şekilde kilo vermelerini sağlayabilir.

  • mutevazi  (09.03.14 10:32:59) 
@m e l t e m royal canin için de söyleyeyim o zaman; ortalama bir marka royal canin. sorun yaşamamış olabilirsin ki zaten ortalama bir marka ile sorun yaşamak zorunda da değilsin. insanlar da kötü yahut ortalama katlitede beslenince illa ki sorun yaşamıyorlar orta vadede yahut uzun vadede de çok kötü şeyler ile karşılaşmıyorlar illa ki. lakin royal canin, 5 üzerinden notlama olsa, 3 alacak bir mama.

içeriğine bak elindeki mamanın, arkasında yazıyor zaten. ilk beş madde, mamanın içeriğinde en çok bulunan şeyleri gösterir. o ilk beş maddende görebileceğin gibi önemli bir miktarı mamanın, mısır ve mısır gluteni. mısırı neden koyuyorlar, hakeza çok ucuz - etçil olan kedine yararı var mı peki, yok. protein kaynakları iyi de, kalkıp kediye bol bol mısır vermenin ve işlemden geçmiş mısır vermenin, anlamı yok. gidip veterinere sorsan da kediye gün içerisinde bol bol mısır vermenin anlamı olup olmadığını, o da sana "mısır ver, mısır gluteni de ver, çok iyidir, çok gereklidir kedi için" demeyecek. gene haddiden fazla filler var (fillerın türkçesi ne bilemedim şimdi bir an) ve yani, kedine bol bol gereksiz içerik vermek istediğini sanmıyorum. rice flour ve rice houls var ki mamaya en kötü biçimde pirinç koyma yolu olabilir herhalde. maddelerde gene wheat gluten göreceksin ki kediye ne zaman niye buğday veresin? tuz da maddelerde o kadar geride değil, o da çok iyi birşey değil.

yani royal canin hem iyi içerikler barındıran hem de özellikle ucuz olduğu için konulan bir sürü saçma sapan şey barındıran bir mama. hiç yoktan iyi, ama bulabileceğin en iyi mama değil, ne türkiye için ne de batı için.

çiğ etle beslemek iyi bir yol, türkiye'de yapmaktan çekiniyorsan da daha iyi bir mama ile beslemek kedi açısından daha iyi. yapmazsan kedinin başına birşey gelecek diye birşey yok elbette illa ki, ama yani, hayvanını daha iyi beslemeyi istediğini düşünüyorum.
  • kulkke  (09.03.14 13:46:50 ~ 15:41:24) 
hazır mamalar konusu açılmışken advance iyi mi ne diyorsunuz?

ben çiğ besleme konusunda bir bilgiye sahip değilim, benden daha tecrübeli kişiler sağlıklı olduğunu söylüyor doğrudur ama sanırım hazırlama konusu biraz zahmetli.

şimdilik advance ile besliyorum arada pişmiş ciğer ile filan.

nasıl advance iyi mi? :D

edit: bu da oğluşum obez değil ama dötü yaymış biraz dkjghdfg

i.imgur.com
  • neferkitty  (09.03.14 14:00:27 ~ 14:01:42) 
Tartışmayı uzatmayacağım. Tik almak önemli değil, sadece benim tik almamam benimle sorununuz olduğunu gösteriyor, o yüzden belirttim. Saygısız davranan ben değilim. Ben gayet sakin bir üslupla sorular sormuştum. Bir konu üzerinde tartışabilme kabiliyetiniz yok belli ki, kavgaya çevirdiniz.

@kulkke Royal Canin orta kalitede diyorsanız, tavsiye edebileceğiniz iyi kedi mamaları hangileri? Araştırayım ben de tavsiye edebileceğiniz markaları. Tabi Türkiye'de bulabileceğim markalar tavsiye ederseniz faydası olur.
  • m e l t e m  (09.03.14 14:30:18 ~ 14:43:20) 
@m e l t e m ben olsam kullanacağım mamalar, orijen (eğer ki kedim hareketli değilse orijen yerine acana), fromm grain-free, merrick before grain, petcurean (gerçi hareketli değilse bunu almazdım), indigo moon ve belki de taste of the wild olurdu. bildiğim kadarı ile söylediklerimden üç tanesi türkiye'de var (taste of the wild, acana, orijen) ama diğerlerini bilemiyorum.

@neferkitty advance'in ikinci en fazla bulundurduğu içerik mısır gluteni imiş ve gene ilk beş madde içerisinde mısır gluteni haricinde mısır da var. yani illa ki kötü olmak zorunda değil ama iyi de değil. protein kaynakları iyi örneğin ama hem çok fazla tuz var hem de sunflower oil gibi gereksiz bir içerik var.
  • kulkke  (09.03.14 15:09:22 ~ 15:16:33) 
'filler' denilen madde yer kaplayıcı, yani mamanın dolgu malzemesi gibi düşünülebilir.

kedilerin ve köpeklerin tahıla ihtiyacı yok, protein ağırlıklı beslenmeleri gerekli, mamaların içine tahıl konulmasının sebebi mamanın içeriğini zengin göstermek ve mamayı 'doldurmak'.

içine çeşitli şeker ihtiva eden malzemelerin konulmasının sebebi ise petlerin o mamayı iştahlı iştahlı yemesi için, hatta bir noktada bağımlılık yapması için.

içine konulan çeşitli kimyasal koruyucular, renklendiriciler vs tamamen maliyeti düşürüp mamanın 'taze' kalma süresini yükseltmek için.

kopeklerdebeslenme.blogspot.com.tr bu siteden merak ettiğiniz mamanın incelemesine bakabilirsiniz, güvenilirdir.

fakat kuru mama denilen şey kedi ve köpek beslenmesi için uygun bir besin değildir, sürekli mc donalds yiyen bir insan ne kadar düzgün besleniyorsa bir kedi bir köpek de kuru mamayla o kadar düzgün beslenir.

bir mamanın pahalı olması da kesinlikle ve kesinlikle o mamanın iyi bir mama olduğunu göstermez, tekrar belirteyim örneğin proplan, hills, royal canin gibi mamalar sadece türkiyede pahalı olan ve cidden kötü mamalardır, içeriklerinde soya, kimyasal koruyucular, tatlandırıcılar, 'filler' denilen maddeler, kaynağı belli olmayan yan besinler, ne olduğu bilinmeyen kümes hayvanları vb. maddeler bulunmaktadır.

bu dediklerim belki bir mamada az diğer mamada çoktur fakat en azından türkiyede bulunan hiç bir mama pet beslenmesi için yeterli ve düzgün içeriğe sahip değildir.

bu kadar insanın barf demesinin sebebi de budur.
  • Mackinaw  (09.03.14 15:35:47 ~ 15:37:50) 
@Mackinaw barf daha iyimser bir yol, aksini söyleyemem ama yukarıda saydığım mamalar (türkiye'de kaç tanesi var emin değilim gerçi, ama üç tanesi var idi bildiğim kadarı ile) mısır, tahıl, çeşitli filler, şeker, by-product yahut başka gıda endüstrisi artıkları vesaire barındırmıyorlar.


  • kulkke  (09.03.14 15:45:20 ~ 16:05:17) 
taste of the wild ve orijen türkiyede bulunabiliyor diğerleri hakkında bi fikrim yok, içerikleri de diğer mamalara göre gayet olumlu fakat yine de fabrikasyon üretim oldukları için ne kadar güvenilir oldukları belirsiz, sonuçta temizmama üretime ilk başladığı dönemlerde fabrika turları düzenledi, hatta 'mamalarımızı tatmanızda kesinlikle bir sakınca yoktur' bile dediler ki bunun ne kadar büyük bir laf olduğunu diğer mamaların uyarılarına bakarak anlayabilirsiniz (bkz: not for human consumption).

yine de orijen ve taste of the wild ile bir hills karşılaştırılamaz mesela, içerik olarak hills direk çöp kalır yanında bu da bir gerçek kabul ederim.

fakat o kadar parayı mamaya vermek yerine petler gayet de zengin bir barf diyetiyle beslenilebilir, hazırcılığa kaçmamak gerek diye düşünüyorum.
  • Mackinaw  (09.03.14 16:02:56) 
fabrikasyon tavuklara sahip değil örneğin söylediğim mamalar, aynı zamanda gene by-product yahut insana verilemeyecek şeyler de barındırmıyorlar; "not for human" kısmı, insanlara satılması legal olmayan içerikler barındırdıkları için zaten. gene içerikleri ortada sonuçta, falan filan.

kendi adıma türkiye'deki fabrikasyon tavuklardan vermek yerine, kendi çiftliklerinde, hormonsuz ve kimyasalsız yetişmiş tavuklardan elde edilen iyi bir mamayı tercih ederdim hayvanımı beslemek için. ha, iyi et bulunabiliniyor ise türkiye'de de bir şekilde rahatça, birşey diyemem. paketlenmiş ve kaynağı belli barf mamalar da var örneğin - türkiye'de yok gerçi - yahut da bulunabilinecek çok iyi et kaynakları vesaire de var, çoğu yerde etlerin nereden geldiği, hayvanlara ne verildiği vesaire belli yahut nerede nasıl üretildiği belli meyveler falan da var, lakin bunlar türkiye'de ne kadar var bilmiyorum.
  • kulkke  (09.03.14 16:18:52) 
Orijen hakkında olumlu entry'ler olduğu gibi şöyle bir entry de var:
eksisozluk.com

Şurada da kötülemişler Orijen ve Acana'yı: www.mihav.com

"Orijen: Yine sanal alemde kullanıcılarca sıkça önerilen ürün Avustralyada gümrükten geçerken irradyasyona maruz kaldığından kedi ölümlerine sebep olmuş ve piyasadan toplatılmış. Tahılsız ve %70 etli olan ürün günlük önerilmemekle birlikte diş taşı, kurtlanma, kepekleşme gibi sorunlara sebep olduğu kullanıcılar tarafından bildirilmiş. Ayrıca mamanın kötü koktuğu ve bunu kullanan kedilerin tuvaletlerini az yaptığı ancak tuvaletlerinin kötü koktuğu da belirtilmiş. Yüksek üre ve böbrek rahatsızlığı endişesi bulunanlara önerilmiyor.
Acana: %35 protein oranına sahip tahıl içermeyen bir mama. Orijen ile aynı fabrika çıkışlı olduğu saptanmış ve aynı Salmonella tehdidi bu mamada da bulunmuştur."
  • m e l t e m  (09.03.14 16:41:44 ~ 17:05:14) 
royal canin'in de piyasadan geri toplatıldığı var - yani aynı zamanda royal canin'i de terketmen gerekiyor. orijen içine sinmiyor ise, başka markalar da var söylediğim.

gene oradaki entry, hareketsiz kedisine fazla geldiği şeklinde. hareketsiz kediye zaten bol proteinli mama verilmez, seçmesi gereken mama eğer ki aynı şirketin mamasını seçecekti ise, acana imiş. yanlış mama seçmiş hareketsiz kedisi için.

gene bahsettiğin olay, senin paylaştığın şeye göre markanın kendisinin yaptığı birşey olmadan, avustralya gümrüğünün gıdaları ışınlaması sonucu ortaya çıkmış birşey. türkiye gümrüğü işbu işlemi yapmıyor.

diğer sorunlar da, hareketsiz hayvanlara yüksek proteinli mama vermek ile alakalı. tekrar edeyim, hareketsiz hayvana yüksek proteinli mama verilmez zaten. orijen gibi yüksek proteinli mama yerine, acana gibi bir mama verilir. sayfadaki bir kısım kötüleme "kedileri şişmanlatıyor" şeklinde ki kediye göre mamayı ayarlayabilirsen, öncelikle mamaların kendi önerdiği miktarları esas alıp, oradan sonra da şişmanlıyorsa daha az, zayıflıyorsa daha çok vererek, kedi şişmanlamaz.

acana'nın salmonella olayı ise kedi mamaları ile değil köpek mamaları ile alakalı. köpekler de aslen sağlıklılar ise, salmonella'dan etkilenmezler de; fda test edilen örneklerde bulmuş, kuzulu köpek mamasında. ardılında firma tekrar göndermiş, fda birşey bulmamış, ban kalkmış. o bir yana, sürekli test yaptıklarını söylüyorlar zaten ve testler de negatif çıkmazsa göndermiyorlar. kuzu bulunmuyor bu arada zaten kedi mamasında da - o kadar çekiniyorsan ama doğrudan balıklı mama kullanabilirsin riski tamamen elemine etmek için. kendin bizzat almadıkça hakeza %100 emin olamazsın zaten - elindeki en iyi yol, mama ile besleyeceksen, bu markalara güvenmek ve sorun ediyorsan da balıklı mama kullanmak.
  • kulkke  (09.03.14 17:54:00 ~ 20:12:46) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.