(25) 

bu kız güzel midir sizce?

ismail yk #911539 
i.imgur.com

badoo 8 tl verirsem bunu bana ayarlıcakmış. mozayiği kaldırmaya yüz görümlüğü istiyor itler. ne dersiniz lan?
hayatımın aşkı falan olmasın?
(12) 

kete

ismail yk #911538 
evet kete, avcılar civarı, en güzelini nerede bulabilirim?

ekleme: bak tikinizi de vericem, söz.
(1) 

eldeki aşırı miktardaki müsliden nasıl bir tatlı olur?

ismail yk #910615 
eti lifalif kuru meyveli.
www.etietieti.com
ya da bundan protein bar gibi bir şey olur mu?
iki paket var. sütle yoğurtla gitmiyor. :(
(3) 

şurada chances are.. diye giden cümlede

ismail yk #910267 
ne diyor? bu düzgün, legal bir kalıp mı?
i.4cdn.org
(11) 

bağırsaklarda biriken toksinlerinizi aldırdınız mı?

ismail yk #908671 
aldırmadınızsa neden?
(1) 

soru basit, düşük ağırlık çok tekrar ile squat yapsam

ismail yk #907182 
sırt kaslarını geliştirebilir miyim?
kaba kuvveti arttırabilir miyim?
formu düzgün oturttuğumu, dizimde/belimde sıfır sorun olduğunu varsayınız.
leblebi gibi yapıyorum çünkü. çok zevkli.
(19) 

uzak doğudan hatun kaldırmak

ismail yk #746066 
cinsiyetçi ve kaba başlıktan ötürü özür dilerim. şaka lan şaka, ne diliycem. komplekssiz insanı başlık ve aşağıda yazacaklarım rahatsız etmez. soruyu detaylandırıyorum:

az önce facebook üzerinden geyik bi sayfada vakit öldürüyordum. baktım yorumlardan birinde bi kız, yazmış bişeyler. sonracıma profiline tıkladım nerelerden diye, ohoo fotoğrafları da görülebiliyor, böyle dolandım az, 5-10 fotoğraf, allahım bu nasıl bir güzellik, arkadaşları ayrı kendi ayrı, singapur imiş anavatanı bu güzelliğin. neyse uzatmayacağım, sadede geliyorum, arkadaşlar, lan bu uzak doğunun deli dehşet hatunlarının dünyasına girebilmek zor mu? yapanınız var mı? yani böyle ben gibi, beyaz tenli sarışın falan bi türkün bu uzak diyarda talep edilen bir tip olma ihtimali var mı? varsa taşıyorum ikametgahımı oraya.

dalga geçecek arkadaşlar, gurbette çalıştığım sürece geliri iyi bi işteyim ve istersem belli başlı ülkelere yerleşebilirim. türkiyede hatta büyük şehirlerin herhangi birinde kalırsam da sürünürüm. bu gidilesi ülkeler kesinlikle türkiyeden daha zengin yerler değil (tunus, fas, gürcistan gibi yerler ve bazı rusya özerk bölgeleri) ama ben memleketin havasında suyundayım. bi de hatunlarında.

uzak doğu seyahatlerinin, orada barınmanın hatta çalışmanın ve tabii kültürel sınırların bildiğiniz kadarından bahsederseniz. mesela ben sordum biri dedi japon kızlarını unut dedi. çook karmaşık bi kültürleri var dedi. aralarında barınamazsın dedi. ama koca asya lan elbet bi yer vardır bana kendimi cennette hissettirecek.

not: hayır buraya xhamsterin asian kategorisinden kopup gelmedim.
(2) 

ist avcılarda oturup çalışmalık sakin kafe vs

ismail yk #730400 
var mıdır bildiğiniz böyle yer? starbucks yok galiba. 2 saat oturup evrak işleri halletmem lazım.
(6) 

bisiklet sürerken üreme organlarının tarumar olması

ismail yk #607882 
evet inanır mısınız? var böyle bir şey.. "hadi lan ordan" dediğinizi duyar gibiyim. neyse..
az evvel hadımköye bisletimle giderken şu kışla var ya mobilyacılar sitesini epey geçtikten sonra, onun önünde falan sakin sakin giderken toplara ve erektil organa iğneler batmaya başladı. o sıra kısa süre bütün ağırlığımı (86 kg) vererek oturmuştum bacaklarımı dinlendirmek için, uyuşma ondan mı olmuştur? yoksa bugün her zaman güç bela 1 saat 5 dakikada tamamladığım yolu 45-50 dakika gibi kendime göre rekor bir sürede geçtiğim için mi olmuştur?
(5) 

sahi, biz allahsız nihilistler ne için yaşıyorduk?

ismail yk #607142 
şu an, unuttum sanırım. neydi lan bizim yaşam amacımız? fazla yaşama amacı olanınız var mı? allahsızlar!
(5) 

bilgisayarda gizli kapaklı işler çevirme

ismail yk #604977 
selam hilful fudul hack team üyeleri.

sorum basit, mümkünü var mı? sorusu. bilgisayarda kenarda mesela bir notepad açık dursun istiyorum, aklıma gelenleri sürekli oraya yazayım istiyorum. ama bunun görülmesini istemiyorum. altta araç çubuğundayken birilerinin ulaşımına açık sonuçta. çift masaüstü kullanımı gibi bişeyler vardı, aradım buldum hatta indiriyorum virtuawin diye bişey ama emin değilim istediğim gibi olup olmadığından.
istediğim özellikleri basit.
♥kendi belirleyeceğim ya da hazırda belirlenmiş değişik bir tuş kombinasyonuyla masaüstleri arasında geçiş yapabileyim.
♦kıyıda köşede ikon bırakmasın, tıklayınca bak burada şöyle bir desktop daha var diye göstermesin

var mıdır bu işin oluru?
(2) 

iş çıkışı thy grevine gitmeyi düşünüyorum

ismail yk #603060 
yeşilköye. kimleri bulurum orada?. gözcülere moral olsun maksadındayım. giden gören var mı? hafif tramvayla gitsem nerede bulurum bu abileri ablaları?
(3) 

neyiz?

ismail yk #602022 
bizler duygu üreten makineleriz sadece. daha fazlası değil. kendi sınır koşullarımıza göre davranmaktan mes'ul fonksiyonlarız. belli, tanımlı uzaylarda anlamlıyız. tanım yetersiz ise, belki yokuz bile. kendi nefesimizin bir yıldızın çekirdeğinden kopan sıcaklıkla çalışan bir körüğün eseri olduğunu bilmeyiz çünkü döngülerin iki adım öncesini önemsemeyiz (sadece iki adım). diğer yıldızların güneşimiz gibi bir gök cismi olduğunu bilmeyenler var lan. heliyosentrizme takıldık o kadar şehin arasında. o galaksiler hep uçuşan tül perde ve kesif sigara dumanı zaten. di mi meraksız ibneler?
bir engerek hemen her birimiz için bir tavşandan daha az masumdur. oysa engerekler de acılar içinde ölürken ses çıkaramaz, tavşanlar da... ölümün sesini duyamadığımızdan bu kadar vahşiyiz, sıcağı soğuğa tercih ettiğimizden engerek'i zevk ve güvenlik hissi için, tavşanı doymak için katlederiz. kendi sesimiz kendi içimizde bastırılmaz hale geldiğinden bu kadar saldırganız. kendi sesimizi mevcut şartlarda dışarı çıkarmamız imkansız. bu sesle yaşamak mecburiyetindeyiz. bu sesi bastırmak zorundayız. hafif müzik, hafif atıştırmalıklar, hafif alkollü içkiler bu yüzden var.
duygularımız sapar. katlanamayız bazen yeni hallere. bazen de yeni haller sayesinde sanki hiçbir şey olmamış gibi mutlu görünürüz. mutlu değiliz. kısıtlı bir çevrede tüm dünyaya hakimiz sanırız. bir gölette kendini şişirip suda asılı kalacağı kadar hafifleyen kurbağa gibiyiz. yüzeyde kalmak istersek, biraz havayla doldurmalıyız içimizi. ilk taşta huzurumuz bozulacaktır, dibe dalmamız gerekecektir, taş aşağı giderken eski şişkin ve batmaz halimize kolayca dönmenin verdiği rahatlıkla geçiştiririz bu konforsuz hali. konforsuz hallerden konfor yaratırız.
sevdiğimizi düşünürüz. ihtiyacın şiddetli haline sevgi deriz. yoksunluğun şiddetli haline aşk. bazılarımız bunu bir şekilde aşar, ya doğuştan, ya sonradan ama bir şekilde geçer bu evreyi. tuhaf insanlardır bunlar. hala onları anlayabilmiş ya da onlardan biri olabilmiş değilim. bu kısmı kısa kesiyorum.
sürekli yozlaşırız. bu yozlaşmanın olumsuz etkileri, neden bir türlü görünmez? bilinmez. yozlaşanı sürekli özüne çeviren yaşamsal enerji nereden gelir? kimse gösteremez. ama vardır böyle bir düzenleyici güç. aslında bir bok yozlaşmaz, yozlaşacak her şey, icat edildikten kısa süre sonra kavram dağarcığımıza yazılıp soyutlaşmıştır. defalarca icat edilen bu kavramlar, aynı kere defalarca soyutlaştırılarak yaşamsal rollerinden koparılmıştır. her birimiz bunları zamanı gelince (eğer gelebilirse) keşfederiz ve sıkılınca kültür dağarcığımızın etkisiz elemanı yaparız.
yalan söyleriz, gerçeği gizleriz, gözümüzün önünde olmamış gibi davranırız ustaca, son anda müdahale ederiz acıyıp, yüreğimiz dayanmaz. neye? içimizdeki şeytanlara mı? yoksa ilahi kırıntılara mı? yoksa gerçeği desteklememizde ufak menfaat belirtilerinin katkısı mı var? nadiren adil oluruz. nadiren kendimiz işin içindeyken adil oluruz. iki nadirin skaler çarpımı, biraz fazla seyrek bir sıklık demektir.
birini severiz, bazıları için, bir kadını. nedenini anlatamayacağım. ya da neden anlatmayım? anlatıyorum, omuzlarından kollarına benzersiz bir kuvvet akışı vardır. incecikleri bile adamın sırtını ısıtıp kendine çekmeye yeter. çenelerinin boyunlarına değdiği yer saltanat öpücüklerinin birbirlerini devirip durduğu, monarşisi bir garip bir taht kavgasıdır. hiçbir öpücük vadinin son hakimi olamaz. hanedan bile değişir arada. ama boynun o kısmının asla mutlak bir hükümdarı yoktur. bir damla çikolata olur kimilerinin göbeğinde, hem de süzülerek akar. tombullaşır bazen ve belinde iki gamzesi belirginleşir tekrar zayıflayınca. her ay şişer, iştahlanır, acı çeker, kanar, rahatlar ve böyle gider. aralarda sever ve sevilmek ister. tek güzel parfümü, sabah uyandığında üzerindeki yorganı hafifçe aralayıp yamacına davet ederken o boyundan gelen kokusudur. kalan tüm parfümleri, zaman kaybıdır. iç bayar. tenine uymaz. teni parsel parsel ezberlendiği gün, ayrılıp gideceği güne kadar sürecek korku ve aymazlık başlar. teni tamamen unutulursa (ki zaman ister) yerini belki biri alabilir o saatte. belki alamaz. her, şey, hakkındaki, her, çizgi, her, ürpertisi, her, uykuda, sayıklaması, her, meşhur, "hıh"laması, :'), her, fırça, sürüklemesinde, elektriklenen, saçları. adamın terk edilirken bedeninde kalan arazdır. yaşatır ve yavaşça başında bekler son nefesini vermesini beklemeden kaçmak üzere. sonrası, adam şanslıysa, sıçtın mavisi. belki musluk suyunda haşlanmış hazır kahve. sabah sabah tıraş keyfi.
öğrendiğimiz şey bayağılaşır. bizi de bayağılaştırır. merak ölür, aşk ölür, şarkı söyleme eğilimi de bitince bitiyoruz. sabah oluyor ve işe gidiyoruz.

şunları dinlemeyi unutmuyoruz bir ara:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

akıntı birden norveç usulü maelstroma dönüşünce paniklemiyoruz, mantık ve sağduyu iflas ettiğinde fındık faresini dinliyoruz, kafamızı besliyoruz, aklımız ipleri bırakıyor az, cennet var mı yok mu'ya takılmıyoruz, şişme sevgilimiz de önemsemiyor, tek yapmamız 6 gün köstebek gibi yer altında yaşamak. erzak, radyo, fener ve piller karyolanın altında. yedinci gün enkaza hoş geldiniz.
(5) 

eksik argo kültürü hayatları karartmasın!

ismail yk #601401 
küfürün argonun bilinçsiz kullanıldığı ortamlarda büyüdük bazılarımız. ben mesela. geçen tv'de murat bardakçının program şeysinde bahsetmiş, kapak olsun argosu aslında fevkalade ayıpçı bir yunan küfürünün dilimize geçmesiymiş, örfümüze aykırıymış, falan, fistan.
bi defasında tee lise zamanında bokunu çıkarana kadar kullandığımız "falancanın yandan yemişi" tabirini üniversite ortamında zikretmiştim, bi arkadaş "onun çok ayıp anlamları var bence her cümlede kullanma, bil de konuş" diye nasihat etmişti bana. nasihate tilt olmuştum ama "acaba hakkaten bilmeden konuştuğum böyle beni daşşak oğlanı gibi gösteren özünde iğrenç, görünüşte masum daha kaç argo var?" diye sormuştum kendime.

çok uzattım, özet;
var mı böyle normalleştirilmiş, yanlış kullanımı kanıksanmış ama aslında çok derin anlamları olan, anlam kayması yaşamış, dedelerin yanında kullandığımızda madara olacağımız başka argolar, küfürler, gizli anlamlar bildiğiniz? selamlar, gömdüm.. (mesela?)
(4) 

kendi işim ama hangi alan?

ismail yk #598923 
iş hayatımın başından beridir maaşlı çalışıyorum.
lisans, çalışma hayatı, sosyal çevre derken epey geniş bir kesimle temasım oldu şaka maka. ilgi alanlarım da geniş oldu diyebilirim.

şimdi bazı hayallerim var. artan uçukluk sırasına göre:

♥25 senedir tanıdığım bildiğim mahallemde güzel bir kahvaltı dükkanı açmak
♦ikinci el, nadir bulunan türden, hobilere özel malzemeyi çevremi ve yabancı dilimi kullanarak alıp satmak
♣kısıtlı bir kesime hitap eden alternatif bir gezi sitesi kurmak ve işlerin her adımında bu site üzerinden yapılan organizasyonları yürütmek
♠kişiye özel spor-hobi amaçlı ekipman-malzeme üreten ufak bir imalathane benzeri yer kurmak
•hepsini boşverip edip, maaşlı işime devam ederken bilim kurgu romanları yazmak

tamamını namusumla yapmak niyetinde ve amacındayım.
yukarıdakiler hakkında olumlu olumsuz fikir verebileceğiniz her hususta eleştirilerinize açığım.
"en iyisi işlek yerde büfe" demezseniz sevinirim. ☺
(2) 

bacak kas kütlemi vücuttan bağımsız ölçme yolu var mı?

ismail yk #595899 
değerli arşimetler,
v batan x d sıvı formülü falan işe yarar mı bu hallerde?
başka yöntem var mıdır?aynı hizaya kadar suya girip su taşırsam falan?
(3) 

benim neyim var

ismail yk #588160 
sürekli olarak kendimi iyi hissedememe gibi bir sorunum var.

demişim ama buraya düzeltme: kendim iyi ve yetenekli hissetme konusunda sürekliliği yakalayamıyorum demek istedim. arada süreksizlikler var.

insan mesela bir nesneyi tutmak istediğinde tutamaz mı? tutar. bir fiziksel engeli yoksa uzanır kavrar tutar. bende bazı zamanlar işler böyle yürümüyor. vücudumun kalibrasyonu bozuluyor sanki. yürürken her zaman orada durduğunu bildiğim masaya bindirmek gibi şeyler.
baş edemeyeceğimi düşündüğüm sıkıntılarımın olduğu zamanlarda, mesela 12-13 sene önce öss'ye hazırlanırken sıkça olurdu, uyanırdım, ayağa kalkardım, pat yere düşerdim. bacağımın biri tamamen hissizleşmiş, tutmaz olmuş. tek bacakla kalkmışım öbürüne yüklenince pelteye basar gibi devrilmişim. vücudumun kontrolünü kaybetme deneyimlerim korkunç boyutlara ulaştı. artık geçti onlar, zaten eskisi kadar hırslı ve mücadeleci değilim. kafaya takmıyorum.
eskiden beridir bazı cümle tiplerini kurmakta zorlanırım. çekim eklerinde hata yapma gibi. çok okumaya çalışarak atlatıyorum yavaş yavaş ama cümle kurarken bazen çok basit kelimeleri bir araya getiremiyorum. bazı bazı kapasitem yüksek değil, misal matematiğe kafam çalışmaz (ona yer kalmadı). bazen parıltı şeklinde oluyor, kafam almaya başlıyor ama sonra birden verimim düşüyor. matematik konusunda değil bir tek, kafa yorup üstesinden gelinmesi gereken mantıksal problemler de dahil. kafam her zaman net olmuyor. anneme obsesif kompülsif teşhisi konuldu mesela. kafadaki bulanıklık bana ondan geçti sanırım.
üzgünlük hallerinde, büyük mutsuzlukların ardından falan işler beklendiği gibi kötüye gidiyor. böyle işte.

aklıma geldi ekliyorum:
bazen de kendimi aksine iyi ve yetenekli hissediyorum. en basit işleri yaparken bile kusursuza yakın koordinasyon sağladığımda mesela. transpaletle yük taşırken ya da fırında sigara böreği yaparken falan. örnekler tuhaf gelmesin, ciddiyim, ağır işte mühendis unvanıyla çalışan ve kendi yemeğini kendi yapan 30 yaşlarında erkek bireyim.

işe yarayabilir diye: görme bozukluğu, çift görme yok, zaten miyop-astigmat olduğum için arada cam olmadan net görüş nasıl olur hiç hatırlamıyorum.

:/
bir de gece yutkunamayıp boğulma refleksiyle uyanma gibi bi sorunum var. son iki aydır mutsuzluğa sebep olacak çok şey yaşadım, bu yutkunma sorunu da ondan sonra çıktı.

biraz ms vb hastalıklar için okuma yaptım. şunu da söyleyim, vücudun dik durması anlamındaki dengeden yana hiç sorunum olmadı. kaymam, sendelemem, sendelesem de en az hasarla kurtarırım. düşmem. her sağlıklı genç insan gibi yani.
(1) 

kuvvet testi

ismail yk #583645 
kafayı kuvvet antrenmanlarına taktım ama bu iş teknik takip olmadan olmaz, bunun bilincindeyim. haftada bir anıra anıra core çalışıyorum, diğer günler ve saire ağırlık işleriyle iştigal ediyorum. iyi de bunun gelişmişlik ölçüsü olmalı. ayna karşısında fotoğraf çekmekten daha fazlası bi şeyler.

sorum şudur:
basketbolegitim.com
burada kuvvet testi var basketçiler için.
bunun benzeri, yakını, düşük maliyetli, güvenilir, kendim yapacağım ya da çok abartı ekipman gerektirmeden uzmanının yapabileceği ne gibi testler vardır? kaba kuvvetimi nasıl ölçerim? bunu hangi periyotta yapmalıyım?

--buradan sonrası terbiyesiz biraz.--
(kaba kuvvet denince niyetim yanlış anlaşılmasın, yapmaya çalıştığım gücü kuvveti sadece dünya barışı, adaletin yerini bulması ve minyon kadınların mutlu edilmesine harcayacağım, minyon hanımlara bu vesileyle kalpten selam ederim)
(2) 

tendonlar nasıl kuvvetlenir ki?

ismail yk #576934 
özellikle el bileğimdeki bu gerilimli bağlantı elemanlarını kuvvetlendirmek istiyorum. bunlara özel bir antrenman var mıdır? bunlar kasla beraber mi kuvvetleniyorlardır acaba?
(5) 

hazır site tasarımı almanın mahzurları

ismail yk #575575 
nelerdir? yeni şirket kuruldu, olaya en az yabancı kişi benim. logoyu biraz büyütelim muhabbetine de girdik, özgün tasarım yapanları gereksiz pahalı da bulduk. sonunda böyle template gibi olaylara kaldık. maliyet falan diye tutturdu patronlar. ama ilerde o siteyi ben güncelleyecem, ben materyal üretecem, ileride bana zorluk çıkartacak tarafları nelerdir bu hazır sitelerin?

ekleme: ben sadece içerik ekleyenim. siteyi nasıl kullanacağımı öğretip hazır halde bana teslim edecek bazı teknolojik gençler var. ben ileride referans olunca ekleme işine bakarım, iki metin yazarım falan.
(3) 

güç antrenmanı olayı (fitness programı önerisi talebimdir)

ismail yk #575418 
kaba kuvvet istiyorum. squat, deadlift, hang clean, military press, lunge derken bile tuhaf bir zevk almaktayım. yazıverin şöyle güzelinden bir program bana. ben de yazın cıvırları kovalarken size bol hayır duası edeyim. hiçbir estetik kaygım yok, iş yerinde ayıboğan demircan var, onunla güreşte berabere kalsam bana yeter. definisyonsuz, yıl boyu gücümü koruyabileceğim (clean cut mı ne, öyle bi ismi var bunun yabancı fitness jargonunda yanılmıyorsam), uzun vadede modifiye edip devam edeceğim, yorucu, üzücü, ağlatıcı bir program istiyorum, önümüzdeki 4 ayda. mümkün olduğunca az izole hareket olsun, ertesi gün yerimden kalkamayayım.

verilenler:
yaş: 30
kilo: 90 kg (bel bölgesi nahoş durumda)
boy: 176 cm

istenenler: 10 kg zayıflamak. tuttuğunu koparmak. demircanı biraz olsun gıdıklayabilmek.

süre: 120 gün

ekipman: 20-80 kg arasında ayarlayabildiğim ağırlıklarım. bisikletim. el yaylarım. kum torbam. kum dolu kovam. tavana astığım barfiks zımbırtım.

kardiyo için bisiklet düşünüyorum, evet. tüm antrenman evde ve kardiyo için mahalleyi içeren bir bisiklet rotasında olacak.

saçmaladığım yer varsa acımasızca düzeltmekten çekinmeyin. tikleriniz de sabaha, eğer sizin için önemliyse..
1

mobil görünümden çık