yıllar yıllar önce ortaokuldayken okumuştum. justinianus'un sözlükte yazdığı şu entry'deki hikayenin neredeyse aynısı idi (bkz: #6655944).
kitapçıdaki bütün aziz nesin kitaplarına baktım, aradım taradım bulamadım.
öykünün adı nedir ve hangi kitabındadır bilen var mı?
kitapçıdaki bütün aziz nesin kitaplarına baktım, aradım taradım bulamadım.
öykünün adı nedir ve hangi kitabındadır bilen var mı?
yabancı dizilerde de öyle mi bilmiyorum ama dijital platformda yayınlanmak üzere çekilmiş bazı yerli dizilerin (örneğin "bir başkadır", "saygı" vs.) görüntü en/boy oranı niye 2.35/1 şeklinde?
sinemaskop tabir edilen geniş sinema perdesinde yayınlanmayacak ki abi bu. izleyen bunu 16/9 oranında ekrana sahip televizyonunda, bilgisayarında, tabletinde, telefonunda izleyecek. 2.35/1 ekranlı cihaz var mı ki bu şekil çekip yayınlıyorlar, ekranın altında üstünde siyah bant bırakıyorlar? yani belki öyle geniş ekranlı ince uzun cihaz vardır da istisnadır, bilmiyorum ben hiç görmedim. hem çekilenler de ekranda siyah boşluk bıraktıracak kadar elzem görüntüler de değil ki.
benim anlamadığım bir amacı mı var acaba?
sinemaskop tabir edilen geniş sinema perdesinde yayınlanmayacak ki abi bu. izleyen bunu 16/9 oranında ekrana sahip televizyonunda, bilgisayarında, tabletinde, telefonunda izleyecek. 2.35/1 ekranlı cihaz var mı ki bu şekil çekip yayınlıyorlar, ekranın altında üstünde siyah bant bırakıyorlar? yani belki öyle geniş ekranlı ince uzun cihaz vardır da istisnadır, bilmiyorum ben hiç görmedim. hem çekilenler de ekranda siyah boşluk bıraktıracak kadar elzem görüntüler de değil ki.
benim anlamadığım bir amacı mı var acaba?
beşer beşer paketlenmiş 50'lik paket maske aldım. bi de üstelik eczaneden aldım. bok var gibi 60 lira da para verdim, ama bu daha önce aldığım b-good'lar gibi değil. her pakette b-good yazıyor, kilitli kapalı poşet. ama bunlar osuruktan işporta maskelerine benziyor. ne rengi, ne modeli eski kullandığım gibi kaliteli görünmüyor. açıp bakmadığım için net karşılaştıramıyorum.
bunların çakması da var mı? varsa bile eczane satar mı? öncekilerden çok memnundum. güvenip açayım mı, götürüp iade mi edeyim ne yapayım?
bunların çakması da var mı? varsa bile eczane satar mı? öncekilerden çok memnundum. güvenip açayım mı, götürüp iade mi edeyim ne yapayım?
Boğaziçi'ne seçilmemiş bir rektör atandı, öğrenciler ve öğretim üyeleri protesto ediyor.
Lgbt olayı nedir? Kabe olayı nedir? Ne alakası var lan rektör protestosuyla? Konu ne zaman ve niye rektörden lgbt'ye, kabeye falan geldi ben kaçırdım.
Nedir mevzu?
Lgbt olayı nedir? Kabe olayı nedir? Ne alakası var lan rektör protestosuyla? Konu ne zaman ve niye rektörden lgbt'ye, kabeye falan geldi ben kaçırdım.
Nedir mevzu?
geçen gün inşaat maliyeti ile ilgili bir soru sormuştum (git: 1464475)
biraz daha detay vereyim. yazarak açıklamak biraz zor ama deneyeyim.
müstakil evin birinci katında yaklaşık 20 metrekarelik bir balkon var. bu balkonun yarısının tepesinde pergole var ve pergolenin altında da zamanında yaptırdığımız ufak bir tuvalet ve dama çıkmaya yarayan ahşap bir merdiven var. balkonun geri kalan yarısı boş. balkonun tek tarafında evin duvarı var. yani üç tarafı ve tepesi kapatılacak, uç tarafında yine ufak bir balkon kalacak. bu kapatılan yerden doğru düzgün bir banyo ve bir oda çıkarılacak, bir de dama çıkacak demirden dönen merdiven yapılacak. tabii balkonun tepesi kapatılınca evin damı da genişleyecek, o yeni kısma da seramik döşenip etrafı korkuluk yapılacak. halihazırda damın etrafında demir korkuluk var. bunu söküp alüminyum mudur krom mudur şu parlak korkuluk yapılacak. kendi fikrim, tek kalemde masrafın çoğu bu olduğundan bunu erteleyip sonradan da yapabiliriz. mevcut damın etrafındaki korkuluk durur. yeni taraf da korkuluksuz olur, o tarafı kullanmayız.
biz bu balkonu yaptırırken niyetimiz etrafını çevirip tepesini kapatmak olduğu için zemin katta kolondu kirişti bunun hazırlığını yaptık, üstüne bir kat daha oda olacak diye. yani zeminde taşıyıcı, betonarme falan bir ekleme yapılmayacak. sadece işte üste çıkacak kolonu kirişi bağlayacak. 5 yıl önce paramız bittiği için balkon olarak dursun, ileride kapatırız demiştik.
ustanın bize verdiği gerekli malzeme listesi ve işçiliğin fiyatları şöyle. verdiği malzeme ve işçilik fiyatları normal mi? kazık yemeyelim.
i.hizliresim.com
biraz daha detay vereyim. yazarak açıklamak biraz zor ama deneyeyim.
müstakil evin birinci katında yaklaşık 20 metrekarelik bir balkon var. bu balkonun yarısının tepesinde pergole var ve pergolenin altında da zamanında yaptırdığımız ufak bir tuvalet ve dama çıkmaya yarayan ahşap bir merdiven var. balkonun geri kalan yarısı boş. balkonun tek tarafında evin duvarı var. yani üç tarafı ve tepesi kapatılacak, uç tarafında yine ufak bir balkon kalacak. bu kapatılan yerden doğru düzgün bir banyo ve bir oda çıkarılacak, bir de dama çıkacak demirden dönen merdiven yapılacak. tabii balkonun tepesi kapatılınca evin damı da genişleyecek, o yeni kısma da seramik döşenip etrafı korkuluk yapılacak. halihazırda damın etrafında demir korkuluk var. bunu söküp alüminyum mudur krom mudur şu parlak korkuluk yapılacak. kendi fikrim, tek kalemde masrafın çoğu bu olduğundan bunu erteleyip sonradan da yapabiliriz. mevcut damın etrafındaki korkuluk durur. yeni taraf da korkuluksuz olur, o tarafı kullanmayız.
biz bu balkonu yaptırırken niyetimiz etrafını çevirip tepesini kapatmak olduğu için zemin katta kolondu kirişti bunun hazırlığını yaptık, üstüne bir kat daha oda olacak diye. yani zeminde taşıyıcı, betonarme falan bir ekleme yapılmayacak. sadece işte üste çıkacak kolonu kirişi bağlayacak. 5 yıl önce paramız bittiği için balkon olarak dursun, ileride kapatırız demiştik.
ustanın bize verdiği gerekli malzeme listesi ve işçiliğin fiyatları şöyle. verdiği malzeme ve işçilik fiyatları normal mi? kazık yemeyelim.
i.hizliresim.com

arkadaşlar, okullar sömestr tatiline girdi. hafta için gündüz canlı ders yaparken bile teneffüslerinde oyalayacak bir şey bulamıyordum, şimdi canlı ders de yok, tüm gün boş.
annesi işe gidiyor. ben evde çalışıyorum. baba oğlu sabahtan akşama kadar yalnızım. işim olduğu zamanlar televizyon, tablet falan mecburen. ama işim müsait olduğunda en azından hem televizyondan, tabletten uzak durmasını sağlayacak, hem de birlikte güzel ve kaliteli vakit geçirmemizi sağlayacak ne yapabiliriz?
her şeyden çabuk sıkılıyor. kitap okutamıyorum hiç sevmiyor. ek çalışma (matematik vs) yaptıramıyorum, sevmiyor. kutu oyunu, masa oyunu desen bir oyun cafe'yi doldurabilecek kadar çok oyunumuz var, çabuk sıkılıyor. lego oynayalım desek zırt diye bitiyor. evin içinde deniz topuyla (ses yapmasın diye normal topla değil) futbol oynuyoruz ama yine de aşağıya çok ses yapıyor. annesi hama boncuk diye bir şey almış, başta bi ilgisini çekti, şimdi onun da pabucu dama atıldı. birbirine ekleyip yapı kurulan pipet gibi bişeyler almış, onunla da ilk gün oynadık, bi daha heves etmedi. koskocaman türkiye haritası aldım. şehirleri, dağları, gölleri bulma oyunu uydurduk, ama ne kadar uzun oynayabilirsin ki bunu da.
versem sabahtan akşama kadar tablet oynama potansiyeline sahip. ama elbette tableti verip kurtulma taraftarı değilim. beynini, gözlerini de düşünmem lazım.
kitap falan okumaya alışsa ona da razıyım. dünya kadar kitabı var. sırf bari tablete bakıyor, tabletten kitap okusun diye tabletine kitap okuma uygulamaları, kitap okuma siteleri, bir sürü e-kitap falan yükledim, en azından tabletle faydalı bir iş yapsın diye, bir kere bile alıp açtığı yok. tamam 1 saat falan oyun oynasın da, kalan vakitte ben ne yapayım da 2 hafta oyalayayım bu çocuğu evin içinde? gözünüzü seveyim yardım edin.
annesi işe gidiyor. ben evde çalışıyorum. baba oğlu sabahtan akşama kadar yalnızım. işim olduğu zamanlar televizyon, tablet falan mecburen. ama işim müsait olduğunda en azından hem televizyondan, tabletten uzak durmasını sağlayacak, hem de birlikte güzel ve kaliteli vakit geçirmemizi sağlayacak ne yapabiliriz?
her şeyden çabuk sıkılıyor. kitap okutamıyorum hiç sevmiyor. ek çalışma (matematik vs) yaptıramıyorum, sevmiyor. kutu oyunu, masa oyunu desen bir oyun cafe'yi doldurabilecek kadar çok oyunumuz var, çabuk sıkılıyor. lego oynayalım desek zırt diye bitiyor. evin içinde deniz topuyla (ses yapmasın diye normal topla değil) futbol oynuyoruz ama yine de aşağıya çok ses yapıyor. annesi hama boncuk diye bir şey almış, başta bi ilgisini çekti, şimdi onun da pabucu dama atıldı. birbirine ekleyip yapı kurulan pipet gibi bişeyler almış, onunla da ilk gün oynadık, bi daha heves etmedi. koskocaman türkiye haritası aldım. şehirleri, dağları, gölleri bulma oyunu uydurduk, ama ne kadar uzun oynayabilirsin ki bunu da.
versem sabahtan akşama kadar tablet oynama potansiyeline sahip. ama elbette tableti verip kurtulma taraftarı değilim. beynini, gözlerini de düşünmem lazım.
kitap falan okumaya alışsa ona da razıyım. dünya kadar kitabı var. sırf bari tablete bakıyor, tabletten kitap okusun diye tabletine kitap okuma uygulamaları, kitap okuma siteleri, bir sürü e-kitap falan yükledim, en azından tabletle faydalı bir iş yapsın diye, bir kere bile alıp açtığı yok. tamam 1 saat falan oyun oynasın da, kalan vakitte ben ne yapayım da 2 hafta oyalayayım bu çocuğu evin içinde? gözünüzü seveyim yardım edin.
ön not: soruyu sileceğim.
arkadaşlar, 9-10 metrekarelik bir alan için taşıyıcı unsurları, duvarları ve tavanı dahil olmak üzere (zemin yok, sadece duvarlar ve tavan, demiri, betonu, tuğlası, sıvası, boyası vs) betonarme bir inşaatın malzeme + işçilik maliyeti yaklaşık ne kadar tutar? plan proje vs kısmını da katmayın. sadece malzeme + işçilik.
arkadaşlar, 9-10 metrekarelik bir alan için taşıyıcı unsurları, duvarları ve tavanı dahil olmak üzere (zemin yok, sadece duvarlar ve tavan, demiri, betonu, tuğlası, sıvası, boyası vs) betonarme bir inşaatın malzeme + işçilik maliyeti yaklaşık ne kadar tutar? plan proje vs kısmını da katmayın. sadece malzeme + işçilik.
arkadaşlar, netflix'ten izlediğim bazı yerli dizileri, konuşmaları daha net anlayabilmek için türkçe altyazılı izliyorum.
fakat türkçe altyazıların tamamı, sanırım işitme engellilere uygun olsun diye çıkan her sesi yazıya dökmek şeklinde yazılıyor.
ya tamam, işitme engellilerin dizi izlerken bilmesi gereken, ama duyamadıkları için bilmeleri için yazıyla aktarılması gereken "kapı zili", "telefon çalıyor" şeklindeki altyazıları anlıyorum.
lakin adam evin kapısını açıyor, altyazı:
- anahtar sesi
- anahtarı kapıya sokma sesi
- anahtar çevirme sesi
- kapı açma sesi
- anahtarı geri çıkarma sesi
- kapıyı kapatma sesi
yerdeki mektubu alıyor:
- kağıt hışırdaması
- zarf yırtma sesi
lan bunlara ne gerek var? adam işitme engelliyse gerizekalı değil ya, kapının açılırken çıkardığı bütün sesleri yazıyla betimlemenin ne anlamı var yahu?
adam otururken sandalyeyi çekiyor, santdalyeden grrt diye ses çıkıyor:
- sandalye sürüklenme sesi
aman ne kadar bilgilendirici oldu. işitme engelli adam da sandalyenin grrt ettiğini okumasa sandalye çektiğini anlamayacaktı.
fakat türkçe altyazıların tamamı, sanırım işitme engellilere uygun olsun diye çıkan her sesi yazıya dökmek şeklinde yazılıyor.
ya tamam, işitme engellilerin dizi izlerken bilmesi gereken, ama duyamadıkları için bilmeleri için yazıyla aktarılması gereken "kapı zili", "telefon çalıyor" şeklindeki altyazıları anlıyorum.
lakin adam evin kapısını açıyor, altyazı:
- anahtar sesi
- anahtarı kapıya sokma sesi
- anahtar çevirme sesi
- kapı açma sesi
- anahtarı geri çıkarma sesi
- kapıyı kapatma sesi
yerdeki mektubu alıyor:
- kağıt hışırdaması
- zarf yırtma sesi
lan bunlara ne gerek var? adam işitme engelliyse gerizekalı değil ya, kapının açılırken çıkardığı bütün sesleri yazıyla betimlemenin ne anlamı var yahu?
adam otururken sandalyeyi çekiyor, santdalyeden grrt diye ses çıkıyor:
- sandalye sürüklenme sesi
aman ne kadar bilgilendirici oldu. işitme engelli adam da sandalyenin grrt ettiğini okumasa sandalye çektiğini anlamayacaktı.
okullar kapalı, hanım işe gitmiyor diye kış lastiği almamıştım ama 1 şubat'ta başlıyormuş gitmeye. gittiği yer de sabah saatlerinde buzlanan bir yol. yazlık lastikle gönderemem. kış lastiği şart oldu.
205/55/r16 ölçülerinde hangi kış lastiğini önerirsiniz?
205/55/r16 ölçülerinde hangi kış lastiğini önerirsiniz?
Tek bir bölümünü bile izlemedim. Az önce kanalları gezerken Turgay Tanülkü'nün canlandırdığı Şahin Ağa isimli bir karakter gördüm.
Bilen bilir. Aynı oyuncu, Kurtlar Vadisi'ndr de Şahin Ağa isimli bir karakteri canlandırıyordu. Eskişehir cezaevine nakil oldu ve rolü orada bitti, bir daha ne gördük, ne duyduk.
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz'daki Şahin Ağa aynı Şahin Ağa mı, yoksa tesadüfen aynı oyuncunun canlandırdığı başka bir Şahin Ağa mı?
Bilen bilir. Aynı oyuncu, Kurtlar Vadisi'ndr de Şahin Ağa isimli bir karakteri canlandırıyordu. Eskişehir cezaevine nakil oldu ve rolü orada bitti, bir daha ne gördük, ne duyduk.
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz'daki Şahin Ağa aynı Şahin Ağa mı, yoksa tesadüfen aynı oyuncunun canlandırdığı başka bir Şahin Ağa mı?
sb.
(hep bunu yapmak istemiştim)
(hep bunu yapmak istemiştim)
migros hemen'den polonez marka fit yaşam hindi jambon aldım.
migros-dali-storage-prod.global.ssl.fastly.net
lan içi boş çıktı. ambalaj kapalı, mühürlü, yapışık, ama içi boş. sanırım banttan geçerken alet bunun içine koymayı unuttu, öyle kapatıldı mühürlendi.
5 liralık şey, iade falan uğraştığıma değmez de çok ilginç bişey lan içi boş kapalı ambalaj geldi.
eskiden sahibinden'de satılan kutusuna ters konmuş eti puf vardı, dünya paraya satılan. bunun da böyle koleksiyon değeri olan bir numarası olur mu sizce?
migros-dali-storage-prod.global.ssl.fastly.net

lan içi boş çıktı. ambalaj kapalı, mühürlü, yapışık, ama içi boş. sanırım banttan geçerken alet bunun içine koymayı unuttu, öyle kapatıldı mühürlendi.
5 liralık şey, iade falan uğraştığıma değmez de çok ilginç bişey lan içi boş kapalı ambalaj geldi.
eskiden sahibinden'de satılan kutusuna ters konmuş eti puf vardı, dünya paraya satılan. bunun da böyle koleksiyon değeri olan bir numarası olur mu sizce?
birkaç aydır zaten telegram kullanıyordum, kalabalık bir mesleki grup var.
lakin whatsappa olayından beri iki gündür bütün rehberim oluk oluk telegram'a akıyor ve benim sayfamda her yeni katılan için böyle "ahmet kuburoğlu telegram'a katıldı", "mehmet hedeoğlu telegram'a katıldı" diye bildirim çıkıyor, sayfamın ırzına geçiyor. ayarlardan neyi açtıysam neyi kapattıysam olmadı. bana ne lan arçelik servisi'nden abdullah'ın telegram yüklemesinden olum? nasıl kapatılıyor bu?
lakin whatsappa olayından beri iki gündür bütün rehberim oluk oluk telegram'a akıyor ve benim sayfamda her yeni katılan için böyle "ahmet kuburoğlu telegram'a katıldı", "mehmet hedeoğlu telegram'a katıldı" diye bildirim çıkıyor, sayfamın ırzına geçiyor. ayarlardan neyi açtıysam neyi kapattıysam olmadı. bana ne lan arçelik servisi'nden abdullah'ın telegram yüklemesinden olum? nasıl kapatılıyor bu?
veraset ilamı için mahkemeye açılan davalar duruşmalı mı oluyor? yoksa hasımsız olduğu için duruşma görülmeden karar mı çıkıyor?
çetrefilli bir iş. 1800'lerden itibaren 80 küsur kişiye veraset ilamı çıkarılıyor. dosya bilirkişide imiş. yani bilirkişi rapor yazdıktan sonra duruşma tarihi bekleme gibi bir durum var mı, yoksa rapor mahkemeye ulaştığı anda incelenip karara varılıyor mu?
çetrefilli bir iş. 1800'lerden itibaren 80 küsur kişiye veraset ilamı çıkarılıyor. dosya bilirkişide imiş. yani bilirkişi rapor yazdıktan sonra duruşma tarihi bekleme gibi bir durum var mı, yoksa rapor mahkemeye ulaştığı anda incelenip karara varılıyor mu?
yılbaşından bir önceki gün, bir tanıdığımızın damadının, kızını kreşten aldıktan sonra trafik kazası geçirdiğini, tıra çarparak kendisinin de, kızının da vefat ettiğini öğrendim. ertesi gün ise, vefat eden adamın eşi, yani küçük kızın annesi, yani tanıdığımızın kızı olan kişinin bunun kaza değil, cinayet olduğunu, adamın kendisi intihar ederken kızını da yanında götürdüğüne dair bir not bulduğunu içeren facebook postu gördüm.
sırf baba kızın arabayla tırın altına girerek vefat etmesi bile başlı başına bir haber iken, bunun aslında kaza değil, adamın intihar ederken kızını da yanına alması hadisesini hiçbir haber kaynağında bulamadım. en ufak trafik kazasını yayınlayan ankara trafik instagram sayfasında bile rastlamadım.
şehir ankara. siz böyle bir haber gördünüz mü?
sırf baba kızın arabayla tırın altına girerek vefat etmesi bile başlı başına bir haber iken, bunun aslında kaza değil, adamın intihar ederken kızını da yanına alması hadisesini hiçbir haber kaynağında bulamadım. en ufak trafik kazasını yayınlayan ankara trafik instagram sayfasında bile rastlamadım.
şehir ankara. siz böyle bir haber gördünüz mü?
oğlana bi tablet aldım, canlı derse girsin, kitaplarını okusun, arada da vakit geçirsin diye. yaş 9.
lakin bir mesajlaşma programı iyi olurdu. telefon hattı olmadan whatsapp gibi ama internetten mesajlaşmaya yarayan bir program önerebilir misiniz?
samsung, yani android.
lakin bir mesajlaşma programı iyi olurdu. telefon hattı olmadan whatsapp gibi ama internetten mesajlaşmaya yarayan bir program önerebilir misiniz?
samsung, yani android.
arkadaşlar oğlana bir tablet alacağım samsung marka. baktım beğendim modelini.
sizce samsung'un kendi mağazasından mı alsam daha iyi, mediamarkt'Tan vatan bilgisayar'dan falan mı alsam daha iyi? hepsinde fiyat aynı.
ne dersiniz?
sizce samsung'un kendi mağazasından mı alsam daha iyi, mediamarkt'Tan vatan bilgisayar'dan falan mı alsam daha iyi? hepsinde fiyat aynı.
ne dersiniz?
sözlük'te hem mi box s başlığını, hem stremio başlığını okudum. google'ladım ama şöyle adam gibi anlatan bir tarif bulamadım. herkes övmüş de övmüş, aletin hakkını veriyor falan filan diye.
biraz malım galiba ya tarifini bulamadım, ya anlamadım. ben bu alete stremio nasıl yükleyeceğim? o kişiye anlatır gibi anlatmak yasaklandı, siz hilal'e anlatır gibi anlatırsanız sevinirim.
biraz malım galiba ya tarifini bulamadım, ya anlamadım. ben bu alete stremio nasıl yükleyeceğim? o kişiye anlatır gibi anlatmak yasaklandı, siz hilal'e anlatır gibi anlatırsanız sevinirim.
bin kere soruldu, hep gözlüğün buğu yapmaması için camlara işlem yapılması tavsiye edildi.
ben gözlüğe işlem istemiyorum. maskeden de çok büyük bir beklentim yok, illa ki buğu yapacak, tamam razıyım da bari az buğu yapsın.
evony çok önerildi diye aldım, burun teli neredeyse hiç oturmuyor, çok gevşek. en ufak nefesimde komple kör oluyorum.
burun teli sert maske aldım, o da ultra dandik, nisan'da devletin beleş verdiği maskeler gibi.
yav kaliteli olsun, ama şu teli de azıcık sert olsun, kıvırınca burnuma otursun, o bana yeter. ona rağmen olan buğuya razıyım.
evony'yi eledik. are diye bir marka buldum meltblown falan, kaliteli, ona da teli gevşek, gözlüklüler uzak dursun demişler.
e ne takalım birader? yolda iki adım attırmıyor şerefsiz.
ben gözlüğe işlem istemiyorum. maskeden de çok büyük bir beklentim yok, illa ki buğu yapacak, tamam razıyım da bari az buğu yapsın.
evony çok önerildi diye aldım, burun teli neredeyse hiç oturmuyor, çok gevşek. en ufak nefesimde komple kör oluyorum.
burun teli sert maske aldım, o da ultra dandik, nisan'da devletin beleş verdiği maskeler gibi.
yav kaliteli olsun, ama şu teli de azıcık sert olsun, kıvırınca burnuma otursun, o bana yeter. ona rağmen olan buğuya razıyım.
evony'yi eledik. are diye bir marka buldum meltblown falan, kaliteli, ona da teli gevşek, gözlüklüler uzak dursun demişler.
e ne takalım birader? yolda iki adım attırmıyor şerefsiz.
parmaklarımda en az 15 yıldır çıkan bu yaralara lütfen bir çözüm bulalım. ilaçsa ilaç, bitkiselse bitkisel, kocakarıysa kocakarı. inanılmaz acı çekiyorum. ellerimi kullanamıyorum. gitmediğim doktor kalmadı. her doktordan sonra çevremdekiler "doğru dürüst bir doktora git" diyor. doğru dürüst doktor nedir, nasıl oluyor anlamadım. en az 20 kere doktora gittim. kontakt dermatit dediler, dokunduğun bir şeyden dediler. ama neye dokunduğumu bulamıyoruz. yok öyle dokununca etkileyen bir şey. ilginç şekilde yazın mayıs haziran gibi geçiyor, eylül gibi geri başlıyor. tatilde denize girdiğim için dedik, denize gitmediğim senelerde de oldu yine de iyileşti. bidonla deniz suyu getirdik kışın elimi sokayım diye, işe yaramadı. denizle de ilgisi yok.
sadece dermatoloji de değil, dahiliyeye de gittim, envayi çeşit tahlil yapıldı içeriden bir eksiklik mi var diye, buna neden olabilecek bir sıkıntı yok. 15 yıl diyorum arkadaşlar dayanamıyorum artık.
doktora git diyorsanız da noolur kime gidecem onu söyleyin. ankara'dayım. devlet hastanesine de gittim, özele de gittim, profesöre de gittim, bizzat rahmetli amcam dermatologdu ona da gittim (düşünün amcam öleli 9 yıl oldu, ona bile sormuşum, sırf adam öleli 9 yıl olmuş, geçtiği falan yok), o da aynısını dedi, yağlı krem sür, çok yıkama, yıkarsan da sıvı sabun kullanma dedi. ne medikal katı sabunlar kullandım, ne yağlı kremler boca ettim, ne kortizonlar bastım. doktordan ümidi kesip eczaneden ne kadar yara kremi varsa hepsini aldım denedim, geçmiyor geçmiyor.
yalvarıyorum kurtarın beni.
paylaşabildim mi bilmiyorum ama elimin fotoğrafları bunlar. duyuru'ya da ekledim ama yüksek çözünürlüklü bakmak isteyen olursa drive linkini de bırakıyorum:
drive.google.com
drive.google.com
sadece dermatoloji de değil, dahiliyeye de gittim, envayi çeşit tahlil yapıldı içeriden bir eksiklik mi var diye, buna neden olabilecek bir sıkıntı yok. 15 yıl diyorum arkadaşlar dayanamıyorum artık.
doktora git diyorsanız da noolur kime gidecem onu söyleyin. ankara'dayım. devlet hastanesine de gittim, özele de gittim, profesöre de gittim, bizzat rahmetli amcam dermatologdu ona da gittim (düşünün amcam öleli 9 yıl oldu, ona bile sormuşum, sırf adam öleli 9 yıl olmuş, geçtiği falan yok), o da aynısını dedi, yağlı krem sür, çok yıkama, yıkarsan da sıvı sabun kullanma dedi. ne medikal katı sabunlar kullandım, ne yağlı kremler boca ettim, ne kortizonlar bastım. doktordan ümidi kesip eczaneden ne kadar yara kremi varsa hepsini aldım denedim, geçmiyor geçmiyor.
yalvarıyorum kurtarın beni.
paylaşabildim mi bilmiyorum ama elimin fotoğrafları bunlar. duyuru'ya da ekledim ama yüksek çözünürlüklü bakmak isteyen olursa drive linkini de bırakıyorum:
drive.google.com
drive.google.com
bununla ilgili bir entry vardı, bulamadım.
google'da aradığım şeyin sonucunda haber sitelerinin çıkmamasını nasıl sağlarım? istisnasız ne ararsam arayayım, haber sitesi, gazete sitesi bilmemne çıkıyor. onları filtreleyip, sadece gerekli sitelerin çıkması için bir yol vardı. blacklist gibi siteler hazırlayıp google!a diyorduk ki şu sitelerden olan sonuçları getirme.
mantar çorbası diyorum, sabah.com.tr, sozcu.com.tr. gece terlemesi diyorum cnnturk, sabah.com.tr, 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı diyorum, milliyet kom hürriyet kom. eeh yeter lan.
mesela bu 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı genelgesine, medyada çıkan haberine değil, bildiğin genelgenin kendisine nasıl ulaşıyoruz? hiçbir arama kriterinden çıkmıyor.
yemek tarifi yazıyorsam yemek sitesi, sağlık sorusu soruyorsam sağlık sitesi, mesleğimle ilgili finansal bir şey yazınca uygun site çıksın.
google'da aradığım şeyin sonucunda haber sitelerinin çıkmamasını nasıl sağlarım? istisnasız ne ararsam arayayım, haber sitesi, gazete sitesi bilmemne çıkıyor. onları filtreleyip, sadece gerekli sitelerin çıkması için bir yol vardı. blacklist gibi siteler hazırlayıp google!a diyorduk ki şu sitelerden olan sonuçları getirme.
mantar çorbası diyorum, sabah.com.tr, sozcu.com.tr. gece terlemesi diyorum cnnturk, sabah.com.tr, 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı diyorum, milliyet kom hürriyet kom. eeh yeter lan.
mesela bu 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı genelgesine, medyada çıkan haberine değil, bildiğin genelgenin kendisine nasıl ulaşıyoruz? hiçbir arama kriterinden çıkmıyor.
yemek tarifi yazıyorsam yemek sitesi, sağlık sorusu soruyorsam sağlık sitesi, mesleğimle ilgili finansal bir şey yazınca uygun site çıksın.
bodrum'daki yazlığımızda bulunan 65 yaş üstü babam, şoförü olan özel bir araçla, ikametgahının bulunduğu ankara'daki evine dönecek. 10-12 saatlik yolculuğun büyük bir kısmı da sokağa çıkma yasağına denk gelecek.
seyahat izni diyince e-devlet'te üç farklı şey çıkıyor. hangisinden başvurup izin alacağım?
i.hizliresim.com
seyahat izni diyince e-devlet'te üç farklı şey çıkıyor. hangisinden başvurup izin alacağım?
i.hizliresim.com

ikea'nın ahşap (malzemenin detayını bilmiyorum, tahtadan yani) salata kasesinin bir dilimi kırılıp yerinden çıktı.
i.hizliresim.com
şu fotoğrafta gördüğünüz dikey dilimlerden biri.
ben bunu neyle yapıştırayım? ahşap tutkalıyla mı? yoksa mdf hızlı yapıştırma kitiyle mi? (www.hepsiburada.com)
farklı bir yapıştırıcı da tavsiye edebilirsiniz. neredeyse her türlü malzemem var.
gıda amaçlı kullanıyorduk, yapıştırdıktan sonra yine gıda amaçlı kullanılacak. ama derseniz ki artık gıda amaçlı kullanamazsın, saksı falan yaparım ama yine de sağlam yapışsın, iş görsün.
i.hizliresim.com

şu fotoğrafta gördüğünüz dikey dilimlerden biri.
ben bunu neyle yapıştırayım? ahşap tutkalıyla mı? yoksa mdf hızlı yapıştırma kitiyle mi? (www.hepsiburada.com)
farklı bir yapıştırıcı da tavsiye edebilirsiniz. neredeyse her türlü malzemem var.
gıda amaçlı kullanıyorduk, yapıştırdıktan sonra yine gıda amaçlı kullanılacak. ama derseniz ki artık gıda amaçlı kullanamazsın, saksı falan yaparım ama yine de sağlam yapışsın, iş görsün.
akılsız televizyonuma xiaomi mi box s bağlayarak netflix izliyorum. ama izlediğim bütün dizilerde istisnasız bir şekilde efektlerin ve müziklerin sesi çok yüksekken, konuşma sesleri çok düşük. sesi konuşmalı sahnelere göre ayarlasam, efektler, müzikler bangır bangır oluyor. kumandayı alıp sesini kısıyorum, bu sefer konuşmalar duyulmaz oluyor. sürekli elde kumanda efektte kıs, konuşmada aç yapa yapa izliyorum. hatta türkçe diziyi yine türkçe altyazılı izliyorum ki, hem müzik hem konuşma olan sahnelerde ne konuşulduğunu anlayabileyim.
bu netflix'in genel bir problemi mi, mi box s'in bir ayarsızlığı mı, yoksa dizinin gerizekalı ses mix'çisinin işi mi? ona göre sövecem.
bu netflix'in genel bir problemi mi, mi box s'in bir ayarsızlığı mı, yoksa dizinin gerizekalı ses mix'çisinin işi mi? ona göre sövecem.
ufacık şey için elli kara soru sordu demeyin, acemisiyim bu işlerin.
ilk sorum: (git: 1453485)
üç ayrı yerle görüştüm.
toyota yetkili servisi efe plaza:
"tamir olabilir, ama sökünce bakarız, tamir olmayabilir de. biz sökeriz, (ankara) şaşmaz'da rs servis veya autoking isimli onarımcılara göndeririz, onlar tamir ediliyorsa onarıp geri gönderir, biz de tamponu komple boyayıp takarız. tamir edilmiyorsa da değiştiririz. tamirat en az 1000-1200 civarı tutar, değişirse sen ona 1500 daha ekle, araç da 7-8 gün kalır" diyor.
rs servis (yetkili servisin de sökünce göndereceği yer) (tinyurl.com):
"bu tamir edilir, tamponu komple bile sökmeyiz, tek tarafını söker, tamir eder ve tamponun yarısını boyarız, hatta bu arada tampondaki diğer sürtmeler de boyanır, 500 civarı masrafı çıkar, pazartesi alırsak çarşamba da veririz" diyor.
sigortacımın tavsiye ettiği sanayide bir kaporta ustası (tinyurl.com):
"tamponu komple söker kaynakçıma gönderirim, gelince sadece çatlağın orayı boyarım, diğer sürtmelere de rötuş yaparım 500-600 tutar. sürtülen yerleri de boyarsam yarısını boyamam gerekiri o zaman 100 daha ekle, araç 3-4 gün kalır" diyor.
hangisini seçeyim?
serviste kasko dosyası açtırmadan tamir oluyor mu olamıyor mu söylemiyorlar. ya dosya açılacak, tamir oluyorsa da kaskodan, değişiyorsa da kaskodan gidecek. ya da dosya açılmayacak, tamir ediliyorsa d cepten ödenecek, tampon değişiyorsa da cepten gidecek. tamirat ucuzsa cepten vereyim, pahalıysa, değişim geekiyorsa kaskoyu devreye sokayım falan olmuyormuş öyle, önden karar verip ona göre bırakacaz yetkili servise.
tamirat ve lokal/yarım boyanan yer dışarıdan belli olmasın istiyorum. hepsinin iddiası belli olmayacağı yönünde elbette.
nedir öneriniz?
ilk sorum: (git: 1453485)
üç ayrı yerle görüştüm.
toyota yetkili servisi efe plaza:
"tamir olabilir, ama sökünce bakarız, tamir olmayabilir de. biz sökeriz, (ankara) şaşmaz'da rs servis veya autoking isimli onarımcılara göndeririz, onlar tamir ediliyorsa onarıp geri gönderir, biz de tamponu komple boyayıp takarız. tamir edilmiyorsa da değiştiririz. tamirat en az 1000-1200 civarı tutar, değişirse sen ona 1500 daha ekle, araç da 7-8 gün kalır" diyor.
rs servis (yetkili servisin de sökünce göndereceği yer) (tinyurl.com):
"bu tamir edilir, tamponu komple bile sökmeyiz, tek tarafını söker, tamir eder ve tamponun yarısını boyarız, hatta bu arada tampondaki diğer sürtmeler de boyanır, 500 civarı masrafı çıkar, pazartesi alırsak çarşamba da veririz" diyor.
sigortacımın tavsiye ettiği sanayide bir kaporta ustası (tinyurl.com):
"tamponu komple söker kaynakçıma gönderirim, gelince sadece çatlağın orayı boyarım, diğer sürtmelere de rötuş yaparım 500-600 tutar. sürtülen yerleri de boyarsam yarısını boyamam gerekiri o zaman 100 daha ekle, araç 3-4 gün kalır" diyor.
hangisini seçeyim?
serviste kasko dosyası açtırmadan tamir oluyor mu olamıyor mu söylemiyorlar. ya dosya açılacak, tamir oluyorsa da kaskodan, değişiyorsa da kaskodan gidecek. ya da dosya açılmayacak, tamir ediliyorsa d cepten ödenecek, tampon değişiyorsa da cepten gidecek. tamirat ucuzsa cepten vereyim, pahalıysa, değişim geekiyorsa kaskoyu devreye sokayım falan olmuyormuş öyle, önden karar verip ona göre bırakacaz yetkili servise.
tamirat ve lokal/yarım boyanan yer dışarıdan belli olmasın istiyorum. hepsinin iddiası belli olmayacağı yönünde elbette.
nedir öneriniz?
arkadaşlar stabilize yolun ortasındaki taşı görmeyerek ön tamponu çarptım ve tampon maalesef alttan kırıldı. sol çamurluk tarafında da yerinden ayrıldı (yere düşmedi). ittirerek yerine oturttum ama tam da geçmedi. ekteki fotoda ayrılmış hali görülüyor. ittirince yerine oturdu ama, çamurluğun içindeki taraf hala havada. araç 2019 toyota corolla sedan, araç garanti kapsamında, kaskomuz da mevcut. fotoğraflar ekte.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
1. yetkili servise götürsem bunu tamir ederler mi, yoksa direkt tamponu mu değiştirirler? sigortacım diyor ki "yetkili servis de olsa tamir edilebiliyorsa tamir eder, kendi yapamıyorsa da tamponu söküp şaşmaz'da rs servis diye bir yer var, oraya götürüp mini onarımda yaptırıp getirirler". doğru mu?
2. servis "yok bu tampon illa değişecek" derse, alıp rs servis'e kendim götürsem olur mu? araç garanti kapsamında olduğu için dışarıdan bir ustaya götürme taraftarı değilim, yetkili servis dışında müdahale edildi diye garanti kapsamı dışına çıkar mı?
3. tamir edilirse adam olur mu, yoksa uyduruktan tamir edip, japonla maponla orasını burasını tırnağını yapıştırıp kaydırıktan mı teslim ederler? yoksa onarım dediğin de adamakıllı bir işlem mi? tamir edilirse adam olur mu yani?
4. "tampon ölmüş, illa değiştirilecek" denirse veya servis dışarıda onarımına onay vermeyip illa biz değiştiricez, dışarıda yaptırırsan garantin bozulur" falan derse aşağı yukarı masrafı ne tutar? kaskomun hasarsızlığı %60'tan %50'ye düşermiş hadi o neyse de, tramer'e hasar kaydı girecek? ya da cepten vereyim desem çok üzer mi? günahı sevabı ne olur bunun bana?
cevaplarınız için teşekkürler.
i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

1. yetkili servise götürsem bunu tamir ederler mi, yoksa direkt tamponu mu değiştirirler? sigortacım diyor ki "yetkili servis de olsa tamir edilebiliyorsa tamir eder, kendi yapamıyorsa da tamponu söküp şaşmaz'da rs servis diye bir yer var, oraya götürüp mini onarımda yaptırıp getirirler". doğru mu?
2. servis "yok bu tampon illa değişecek" derse, alıp rs servis'e kendim götürsem olur mu? araç garanti kapsamında olduğu için dışarıdan bir ustaya götürme taraftarı değilim, yetkili servis dışında müdahale edildi diye garanti kapsamı dışına çıkar mı?
3. tamir edilirse adam olur mu, yoksa uyduruktan tamir edip, japonla maponla orasını burasını tırnağını yapıştırıp kaydırıktan mı teslim ederler? yoksa onarım dediğin de adamakıllı bir işlem mi? tamir edilirse adam olur mu yani?
4. "tampon ölmüş, illa değiştirilecek" denirse veya servis dışarıda onarımına onay vermeyip illa biz değiştiricez, dışarıda yaptırırsan garantin bozulur" falan derse aşağı yukarı masrafı ne tutar? kaskomun hasarsızlığı %60'tan %50'ye düşermiş hadi o neyse de, tramer'e hasar kaydı girecek? ya da cepten vereyim desem çok üzer mi? günahı sevabı ne olur bunun bana?
cevaplarınız için teşekkürler.
takınca insanın gözünü kedi gibi, şeytan gibi, içine üç harfli girmiş gibi, böyle korkunçlu gösteren kontakt lensler var mı?
yabancı sitelerde var da türkiye içinde veya internetten satan var mıdır?
yabancı sitelerde var da türkiye içinde veya internetten satan var mıdır?
arkadaşlar öncelikle tahminlerinizi değil, net bilginiz varsa onu söylemenizi rica edeceğim, çünkü bu sefer tahmini ben de yapabiliyorum, emin olmak istiyorum.
araç 2019 model toyota corolla hybrid. son günlerde, ankara'yı bilenler için anlatayım, konya yolu'ndan gölbaşı istikametine giderken, oran köprüsünün altından geçtikten sonra araç bip bip bip öterek ekranda "yol buzlu olabilir, dikkatli olun" şeklinde uyarı veriyor, biraz sonra da uyarı kayboluyor.
hava 4-9 derece arası. yol buzlu değil, ıslak değil. araç kaymıyor veya kayma eğilimi göstermiyor. lastik havaları tamam. ama sensörlerinden bir tanesi yolun buzlu olabileceğini düşünüyor. benim sorum, hangi sensörden ne gibi bir bilgi alıyor da bunu düşünüyor?
ön camda, aynanın altında bir kamera var, şerit takibi, çarpışma önleme vs için. dedim acaba yol sisli, kameranın önünde görüş kaybı oluşunca yolda da buzlanma olabileceğini mi düşünüyor, ama sis de yok.
ek bilgi vereyim. bu bahsettiğim oran köprüsüne biz kendi aramızda "iklim değişikliği köprüsü" deriz. çünkü orayı geçince gerçekten iklim değişir. günlük güneşlik ankara'dan gelip köprüyü geçince kar başlar mesela köprüden sonra. öyle bir köprü.
kullanım kılavuzunda bu uyarıyla ilgili bir şey bulamadım. siz biliyor musunuz?
araç 2019 model toyota corolla hybrid. son günlerde, ankara'yı bilenler için anlatayım, konya yolu'ndan gölbaşı istikametine giderken, oran köprüsünün altından geçtikten sonra araç bip bip bip öterek ekranda "yol buzlu olabilir, dikkatli olun" şeklinde uyarı veriyor, biraz sonra da uyarı kayboluyor.
hava 4-9 derece arası. yol buzlu değil, ıslak değil. araç kaymıyor veya kayma eğilimi göstermiyor. lastik havaları tamam. ama sensörlerinden bir tanesi yolun buzlu olabileceğini düşünüyor. benim sorum, hangi sensörden ne gibi bir bilgi alıyor da bunu düşünüyor?
ön camda, aynanın altında bir kamera var, şerit takibi, çarpışma önleme vs için. dedim acaba yol sisli, kameranın önünde görüş kaybı oluşunca yolda da buzlanma olabileceğini mi düşünüyor, ama sis de yok.
ek bilgi vereyim. bu bahsettiğim oran köprüsüne biz kendi aramızda "iklim değişikliği köprüsü" deriz. çünkü orayı geçince gerçekten iklim değişir. günlük güneşlik ankara'dan gelip köprüyü geçince kar başlar mesela köprüden sonra. öyle bir köprü.
kullanım kılavuzunda bu uyarıyla ilgili bir şey bulamadım. siz biliyor musunuz?
sağ alt 20 yaş dişim. fazla bir ağrı yapmıyor ama yarım yamalak çıktı, çıkarken oradaki diş etini de kaldırdı. sürekli oraya yiyecek kaçıyor. fırçalayarak çıkmıyor. anca kürdanla falan dürtüklemek gerekiyor. bu yüzden de tik oldu, dilim sürekli orayı kurcalıyor.
çektireyim gitsin dedim. panoramik röntgen çekildi. doktor şüphelendi, oradan bir de tomografi istedi. benim kendi doktorum da, cerrah da baktı dedi ki sinirler tam 20 yaş dişinin köklerinin arasından geçiyor, biz bu dişi alırız, ama alırken sinirlere zarar verirsek alt çenenin sağ tarafının motor fonksiyonları çalışır ama anestezi yapılmış gibi uyuşuk kalır ve düzelmez, kararı sen ver. e öyle diyince ben de vazgeçtim. ama çok da rahatsız ediyor be abi.
hiçbir yolu yok mu bunu sinire zarar vermeden almanın? çok mu riskli bir iş bu?
çektireyim gitsin dedim. panoramik röntgen çekildi. doktor şüphelendi, oradan bir de tomografi istedi. benim kendi doktorum da, cerrah da baktı dedi ki sinirler tam 20 yaş dişinin köklerinin arasından geçiyor, biz bu dişi alırız, ama alırken sinirlere zarar verirsek alt çenenin sağ tarafının motor fonksiyonları çalışır ama anestezi yapılmış gibi uyuşuk kalır ve düzelmez, kararı sen ver. e öyle diyince ben de vazgeçtim. ama çok da rahatsız ediyor be abi.
hiçbir yolu yok mu bunu sinire zarar vermeden almanın? çok mu riskli bir iş bu?
küçük balıkları tavaya papatya gibi dizip pişirmek için,
çift taraflı tavaları mı tavsiye edersiniz: migros-dali-storage-prod.global.ssl.fastly.net
yoksa çevirmek için dümdüz bir kapağı olan klasik geniş tavaları mı tavsiye edersiniz: productimages.hepsiburada.net
hangisinden alayım?
çift taraflı tavaları mı tavsiye edersiniz: migros-dali-storage-prod.global.ssl.fastly.net

yoksa çevirmek için dümdüz bir kapağı olan klasik geniş tavaları mı tavsiye edersiniz: productimages.hepsiburada.net

hangisinden alayım?
daha önce de sormuştum. bu aralar eski duyurularım aklıma geliyor, cevap bulamadıklarını hortlatıyorum.
gastronomide her haltın bir adı var. masterchef'ten öğreniyorum mesela sebzeyi doğrama şekillerinin bile büyüklüğüne göre bir sürü adı var. biz "küp küp" diyip geçiyoruz, adam brunoise diyor, fine brunoise diyor, small dice diyor, "küp küp"ü bile beşe bölmüş adamlar.
1001yemektarifi.com
şu bildiğimiz standart ev köftesine verilen elips (veya yuvarlak) yassı şeklin bir adı var mı? biz amele gibi "köfte şekli" diyip geçiyoz da gastronomide "köfteleri x yapıyoruz" diye şekli tarif eden bir terim yok mu?
gastronomide her haltın bir adı var. masterchef'ten öğreniyorum mesela sebzeyi doğrama şekillerinin bile büyüklüğüne göre bir sürü adı var. biz "küp küp" diyip geçiyoruz, adam brunoise diyor, fine brunoise diyor, small dice diyor, "küp küp"ü bile beşe bölmüş adamlar.
1001yemektarifi.com
şu bildiğimiz standart ev köftesine verilen elips (veya yuvarlak) yassı şeklin bir adı var mı? biz amele gibi "köfte şekli" diyip geçiyoz da gastronomide "köfteleri x yapıyoruz" diye şekli tarif eden bir terim yok mu?
bunun böyle liste halinde düzenlenmişi var mı? şu otoyolu şu işletiyor, bu tüneli bu işletiyor diye?
arkadaşlar bir klasör içinde dosya adı
0d20201012114216p05321234567.m4a
şeklinde olan yüzlerce binlerce dosya var. acrcalls isimli konuşmaları kaydeden programın kayıt dosyaları.
ben bu kayıtlar içinde bir vatandaşla yaptığım telefon konuşmalarını arıyorum. yani telefon numarasına göre arama yapsam bulacam. dosya adının sonundaki 05321234567 kısmı adamın telefon numarası.
ama ben arama kutucuğuna 05321234567 veya sadece 1234567 veya herhangi bir şey yaptığım zaman bulamıyor. daha doğrusu bu klasörde ne yazarsam yazayım dosya adında geçtiği halde çıkmıyor. hiçbir aramadan hiçbir sonuç çıkmıyor hatta. başka klasörlerde oluyor ama burada niyeyse olmuyor anlamadım.
klasör seçeneklerinde "kısmi eşleşmeleri bul" seçeneğini işaretle diyeceksiniz ama o da işaretli, yine de olmuyor.
konuşmaları bulamazsam adam 2000 liramın üzerine yatacak. binlerce dosya içinden de tek tek bulmam mümkün değil.
1234567 diye aratayım, içinde 1234567 geçen dosyaları listelesin istiyorum. nasıl yaparım?
0d20201012114216p05321234567.m4a
şeklinde olan yüzlerce binlerce dosya var. acrcalls isimli konuşmaları kaydeden programın kayıt dosyaları.
ben bu kayıtlar içinde bir vatandaşla yaptığım telefon konuşmalarını arıyorum. yani telefon numarasına göre arama yapsam bulacam. dosya adının sonundaki 05321234567 kısmı adamın telefon numarası.
ama ben arama kutucuğuna 05321234567 veya sadece 1234567 veya herhangi bir şey yaptığım zaman bulamıyor. daha doğrusu bu klasörde ne yazarsam yazayım dosya adında geçtiği halde çıkmıyor. hiçbir aramadan hiçbir sonuç çıkmıyor hatta. başka klasörlerde oluyor ama burada niyeyse olmuyor anlamadım.
klasör seçeneklerinde "kısmi eşleşmeleri bul" seçeneğini işaretle diyeceksiniz ama o da işaretli, yine de olmuyor.
konuşmaları bulamazsam adam 2000 liramın üzerine yatacak. binlerce dosya içinden de tek tek bulmam mümkün değil.
1234567 diye aratayım, içinde 1234567 geçen dosyaları listelesin istiyorum. nasıl yaparım?
ameliyat olan /olacak olan hastayı nasıl ters çeviriyorsunuz?
100 kiloluk adamım 8 yıl önce bel fıtığı ameliyatı oldum. ameliyathanede en son sırt üstü yatıyordum. anestezi uzmanı geldi, iğneyi yaptığı anda uyudum. uyandığımda yine sırt üstü yatıyordum.
lan ben sığır gibi adamım. uyuttuktan sonra beni nasıl ters çevirip belimden ameliyat ettiniz, bitince de geri nasıl sırt üstü çevirdiniz? hadi ilk başta propofol'ü yedikten sonra ben uyudum sanıyorum ama aslında uyanığım, kalk yüzüstü yat dediniz yattım diyelim. bitince genel anestezi altındaki adamı nasıl düzelttiniz? sedyeyi ameliyat masasına yanaştırıp langır lungur yuvarlamış olabilir misiniz?
100 kiloluk adamım 8 yıl önce bel fıtığı ameliyatı oldum. ameliyathanede en son sırt üstü yatıyordum. anestezi uzmanı geldi, iğneyi yaptığı anda uyudum. uyandığımda yine sırt üstü yatıyordum.
lan ben sığır gibi adamım. uyuttuktan sonra beni nasıl ters çevirip belimden ameliyat ettiniz, bitince de geri nasıl sırt üstü çevirdiniz? hadi ilk başta propofol'ü yedikten sonra ben uyudum sanıyorum ama aslında uyanığım, kalk yüzüstü yat dediniz yattım diyelim. bitince genel anestezi altındaki adamı nasıl düzelttiniz? sedyeyi ameliyat masasına yanaştırıp langır lungur yuvarlamış olabilir misiniz?
arkadaşlar 8 yıl önce, çocuğum daha 5-6 aylıkken yüzümü ellerimle kapatıp cee-ee yapınca yüzünü asıp ağlıyordu. hatta burada da sormuştum derdi ne bu çocuğun diye (git: 531804)
cee-ee yapınca gülmekten ağlamaya geçiş sırasında yüzü o kadar sevimli bir hal alıyordu ki ben bunu birkaç kez yapıp videoya çektim. sonra zaten kendisi de unuttu, ben de unuttum gitti.
şimdi herif 8,5 yaşına geldi. o videolarını açıp izletiyorum, altına zıça zıça gülüyor kendi haline. elli kere izlettiriyor bi daha bi daha diye. eşim de diyor ki "sen manyak mısın, çocuğun ağlamasından zevk mi alıyorsun da izliyorsun, bi de çocuğa izletiyorsun?"
e çocuk bebekken ağlamasını izleyince gülüyor abi, eğleniyor. komik çünkü. hatta gelip baba cee-ee videosunu açsana diyip özellikle izlemek istiyor.
yanlış mı yapıyorum ben ya? manyak mıyım gerçekten?
cee-ee yapınca gülmekten ağlamaya geçiş sırasında yüzü o kadar sevimli bir hal alıyordu ki ben bunu birkaç kez yapıp videoya çektim. sonra zaten kendisi de unuttu, ben de unuttum gitti.
şimdi herif 8,5 yaşına geldi. o videolarını açıp izletiyorum, altına zıça zıça gülüyor kendi haline. elli kere izlettiriyor bi daha bi daha diye. eşim de diyor ki "sen manyak mısın, çocuğun ağlamasından zevk mi alıyorsun da izliyorsun, bi de çocuğa izletiyorsun?"
e çocuk bebekken ağlamasını izleyince gülüyor abi, eğleniyor. komik çünkü. hatta gelip baba cee-ee videosunu açsana diyip özellikle izlemek istiyor.
yanlış mı yapıyorum ben ya? manyak mıyım gerçekten?
kahve değirmeninin ayar vidası sıkışmış, mümkün değil oynamıyor. pas göremedim, paslı değil. tam wd40 işi. ama içinde öğütme yapacağım değirmene de sıkılmaz herhalde. leş gibi kokutur. ne kadar yıkasam da arındırabileceğimi sanmıyorum.
zeytinyağı falan mı damlatayım ne yapayım?
zeytinyağı falan mı damlatayım ne yapayım?
Kırmızı oda dizisinde binnur kaya'nın canlandırdığı psikiyatrist karakterin ismi nedir?
Danışanlar "doktor hanım" diyor, iş arkadaşları "hocam" diyor.
Adı ne?
Danışanlar "doktor hanım" diyor, iş arkadaşları "hocam" diyor.
Adı ne?
profesyonel olarak yaptırılması gereken ve süreklilik arz eden bir işiniz var. bu işi çok yakın bir arkadaşınız veya akrabanız (mesela kuzeniniz) profesyonel olarak yapıyor. bu kişiyle yakınsınız, yani anca işiniz düştüğünde konuştuğunuz durumda değilsiniz.
diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap benim işi. tabii ki ücreti karşılığında. normalde de bu işin ederi yıllık 7-8 bin lira.
o diyor ki "aa lafı mı olur yav nolcak senden de para mı alıcaz yaparım tabii". ısrar ediyorsunuz, yahu başkasına yaptırsak verecektik, sen de karşılığı neyse al" diyorsunuz ama o da artık kibarlığından mı, o kadar yakın adamdan para almak olmaz diye düşündüğünden mi bilinmez, para almak istemiyor.
soru: ne yaparsınız? hesap numarasına işin ederi neyse öğrenip yollar mısınız, yoksa onun yerine altta kalmamak için bi hediye falan mı alırsınız, yoksa "ooh bu işe para vermekten de kurtulduk oh" diyip kulağınızın üstüne mi yatarsınız?
diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap benim işi. tabii ki ücreti karşılığında. normalde de bu işin ederi yıllık 7-8 bin lira.
o diyor ki "aa lafı mı olur yav nolcak senden de para mı alıcaz yaparım tabii". ısrar ediyorsunuz, yahu başkasına yaptırsak verecektik, sen de karşılığı neyse al" diyorsunuz ama o da artık kibarlığından mı, o kadar yakın adamdan para almak olmaz diye düşündüğünden mi bilinmez, para almak istemiyor.
soru: ne yaparsınız? hesap numarasına işin ederi neyse öğrenip yollar mısınız, yoksa onun yerine altta kalmamak için bi hediye falan mı alırsınız, yoksa "ooh bu işe para vermekten de kurtulduk oh" diyip kulağınızın üstüne mi yatarsınız?
Geçen sene kaçırmadan izlerdim de bu sene ara ara denk geldikçe bakıyorum.
Bugünkü bölümün başında bütün yarışmacılar çantalarını bavullarını yüklenmiş, evlerinden çıkıp servis aracına bindiler ve bir yere gittiler. Devamını tamamen izlemedim, bugün dış çekim falan da yoktu hani adana'ya falan gittiler desem.
Nereye gittiler toplanıp?
Bugünkü bölümün başında bütün yarışmacılar çantalarını bavullarını yüklenmiş, evlerinden çıkıp servis aracına bindiler ve bir yere gittiler. Devamını tamamen izlemedim, bugün dış çekim falan da yoktu hani adana'ya falan gittiler desem.
Nereye gittiler toplanıp?
bonus card'ımda 70-80 lira bonus birikmiş. bunları kullanarak alışveriş yapabileceğim HEPSİBURADA.COM HARİÇ bir site biliyor musunuz?
hepsiburada.com izin veriyor, ama ne zaman alışveriş yapsam sıkıntı yaşıyorum. hatta yine orada kullanıp alışveriş yaptım da ürünü 3-4 hafta kargolamayıp en sonunda yine bonus olarak iade ettiler. yeniden aynı şeyleri yaşamak istemiyorum.
var mı böyle bir site?
hepsiburada.com izin veriyor, ama ne zaman alışveriş yapsam sıkıntı yaşıyorum. hatta yine orada kullanıp alışveriş yaptım da ürünü 3-4 hafta kargolamayıp en sonunda yine bonus olarak iade ettiler. yeniden aynı şeyleri yaşamak istemiyorum.
var mı böyle bir site?
ölü veya diri fark etmez.
biliyorsunuz bu osuruk böceği denen hayvan ölünce, ezilince, dokununca falan ortalığı acaip bir şey kokutuyor. ellersen eline çıkmaz şekilde bulaşıyor, yetmiyor, ortalığa da yayılıyor.
bu sene de ne hikmetse her gün eve bu zıkkımdan giriyor, vazzz vozzz diye uçuyor. bi sefer terlikle vurmak gibi bir hata yaptım, oda iptal oldu.
dün de elektrik süpürgesine çekeyim dedim, ezmekten beter oldu, süpürgeden çıkan hava kokuyu iyice yaydı.
tutup atayım desen, tutmayı becersen bile hem elini kokutur, hadi eldiven giysen, yine kokuyu salıp odayı kokutur.
raid sıkmak dışında bir yolu var mı bu hayvanı etkisiz hale getirmenin?
hayır dışarısı mis gibi hava ulan, ne işin var evde, gez dolaş aq.
biliyorsunuz bu osuruk böceği denen hayvan ölünce, ezilince, dokununca falan ortalığı acaip bir şey kokutuyor. ellersen eline çıkmaz şekilde bulaşıyor, yetmiyor, ortalığa da yayılıyor.
bu sene de ne hikmetse her gün eve bu zıkkımdan giriyor, vazzz vozzz diye uçuyor. bi sefer terlikle vurmak gibi bir hata yaptım, oda iptal oldu.
dün de elektrik süpürgesine çekeyim dedim, ezmekten beter oldu, süpürgeden çıkan hava kokuyu iyice yaydı.
tutup atayım desen, tutmayı becersen bile hem elini kokutur, hadi eldiven giysen, yine kokuyu salıp odayı kokutur.
raid sıkmak dışında bir yolu var mı bu hayvanı etkisiz hale getirmenin?
hayır dışarısı mis gibi hava ulan, ne işin var evde, gez dolaş aq.
yani enjektöre ilacı çektin, vücuda saplayıp zerk ettin. bu işlemin adı enjeksiyon.
enjektöre ilacı çekmedin, vücuda saplayıp vücuttan bir şey çektin (adamın g.tünden kan alırlar kamil). bu işlemin adı ne? vardır di mi bir adı?
enjektöre ilacı çekmedin, vücuda saplayıp vücuttan bir şey çektin (adamın g.tünden kan alırlar kamil). bu işlemin adı ne? vardır di mi bir adı?
abi benim oturduğum sokak, yurtiçi kargo'nun iki şubesinin tam sınırında kalıyormuş. bana ne zaman yurtiçi kargo ile bir şey gönderilecek olsa x şubesine geliyor. x şubesi benim dağıtım alanımda değil diyip y şubesine gönderiyor, y şubesi dağıtıyor. ama o kargo ilk gelirken benim adresim girilince de x şubesi çıktığı için önce oraya geliyor. x şubesine gelen kargo y şubesine gidene kadar en az 2 gün kaybediyorum. her kargom önce x şubesine, x şubesinden y şubesine, y şubesinden evime gelene kadar günler geçiyor.
bana ne önerebilirsiniz? kargoyu takip edip x şubesine geldikten sonra arayıp "y şubesine göndermeyin gelip alıyorum" diyip kendim almaktan sıkıldım. adamlar da sıkıldı. mahcup da oluyorlar "genel müdürlük düzeltmiyor bunu" diyorlar. bak şimdi yine telefon ettim, herif tanıdı beni artık.
ne yapayım da kargo doğrudan y şubesine gelsin? adresime ekleme mi yapayım da ilk çıkış noktasında doğrudan y şubesi çıksın, oradan gelsin?
bana ne önerebilirsiniz? kargoyu takip edip x şubesine geldikten sonra arayıp "y şubesine göndermeyin gelip alıyorum" diyip kendim almaktan sıkıldım. adamlar da sıkıldı. mahcup da oluyorlar "genel müdürlük düzeltmiyor bunu" diyorlar. bak şimdi yine telefon ettim, herif tanıdı beni artık.
ne yapayım da kargo doğrudan y şubesine gelsin? adresime ekleme mi yapayım da ilk çıkış noktasında doğrudan y şubesi çıksın, oradan gelsin?
Halde, pazarda, sattığı üzümün çeşidini bilen, şaraplık üzüm (kalecik karası) alabileceğim bir yer var mıdır? İnternet sitesi de olur.
Bu ne üzümü diye sorunca "kara üzüm işte" demesin. Ne sattığını bilsin.
Kalecik'e gidemem maalesef.
Bu ne üzümü diye sorunca "kara üzüm işte" demesin. Ne sattığını bilsin.
Kalecik'e gidemem maalesef.
Ya da ürünleri tedarik eden diyeyim. Halden rastgele almıyorlardır diye tahmin ediyorum.
Önceki sezonlarda sanırım metro grosmarket idi. Bu yıl da bir sefer market alışverişi sırasında altta "aradığınız her şey a101'de" şeklinde bant reklamı çıktı ashdjs. Ama a101'de rezene, hindiba, yok efendim trüf yağı, agar agar falan olduğunu pek sanmıyorum.
Bu tip ürünlerin satıldığı bir marketin sponsor olmuş olması lazım.
Kimdir o? Jenerikte bir şey göremedim.
Önceki sezonlarda sanırım metro grosmarket idi. Bu yıl da bir sefer market alışverişi sırasında altta "aradığınız her şey a101'de" şeklinde bant reklamı çıktı ashdjs. Ama a101'de rezene, hindiba, yok efendim trüf yağı, agar agar falan olduğunu pek sanmıyorum.
Bu tip ürünlerin satıldığı bir marketin sponsor olmuş olması lazım.
Kimdir o? Jenerikte bir şey göremedim.
evde basit malzemelerle yapacağım güzel bir şarap tarifi arıyorum.
memleketten (kapadokya) kasayla üzüm geldi. kara da var, beyaz da var. yiyerek bitiremeyiz ve bozulacak. bari şarap yapayım da içeyim, ziyan olacaksa da o şekilde olsun dedim.
şarap kitim pahalı malzemem falan yok. en falza basit şeyler satın alabilirim internetten.
uygun bir tarifiniz var mıdır?
memleketten (kapadokya) kasayla üzüm geldi. kara da var, beyaz da var. yiyerek bitiremeyiz ve bozulacak. bari şarap yapayım da içeyim, ziyan olacaksa da o şekilde olsun dedim.
şarap kitim pahalı malzemem falan yok. en falza basit şeyler satın alabilirim internetten.
uygun bir tarifiniz var mıdır?
yahu bunu üretmek bu kadar zor mu, var da ben mi bulamıyorum?
şimdi taktığımız cerrahi maskeler var ya, yani lastikleri yanda, kulağına takarak kullanıyorsun, birkaç saat sonra kulakları kesmeye başlıyor.
cerrahların ameliyata girerken kullandıkları maskeler kafa arkasından düğümlenerek kullanılıyor, bakınız: tinyurl.com
bildiniz mi?
hah şimdi.
imgur.com şu şekilde olan maskenin lastiğini
imgur.com şu şekilde bağlasanız (paint ile yaptım) olmuyor mu yav? kulağa değil de kafaya taksak?
millet kulağa takmiyim diye ayrı aparat icat etmiş, gözlüğünün sapına takmış, ne bileyim toka ile kafasına, başörtüsüne tutturmuş.
lan çok basit be, ipini sağdan soldan değil, alttan üstten bağla. kulağa asmak yerine kafaya geçirelim. cerrahların düğümlü maskesinin lastiklisinden.
üst düzey bir tasarım, inanılmaz bir ar-ge gerektirmiyor yahu. yana bağladığın lastiği biraz daha uzun olacak şekilde (ortalama bir kafa çevresini tutacak kadar) üstten dikeceksin.
yok mu abi böyle maske?
şimdi taktığımız cerrahi maskeler var ya, yani lastikleri yanda, kulağına takarak kullanıyorsun, birkaç saat sonra kulakları kesmeye başlıyor.
cerrahların ameliyata girerken kullandıkları maskeler kafa arkasından düğümlenerek kullanılıyor, bakınız: tinyurl.com
bildiniz mi?
hah şimdi.
imgur.com şu şekilde olan maskenin lastiğini
imgur.com şu şekilde bağlasanız (paint ile yaptım) olmuyor mu yav? kulağa değil de kafaya taksak?
millet kulağa takmiyim diye ayrı aparat icat etmiş, gözlüğünün sapına takmış, ne bileyim toka ile kafasına, başörtüsüne tutturmuş.
lan çok basit be, ipini sağdan soldan değil, alttan üstten bağla. kulağa asmak yerine kafaya geçirelim. cerrahların düğümlü maskesinin lastiklisinden.
üst düzey bir tasarım, inanılmaz bir ar-ge gerektirmiyor yahu. yana bağladığın lastiği biraz daha uzun olacak şekilde (ortalama bir kafa çevresini tutacak kadar) üstten dikeceksin.
yok mu abi böyle maske?
plants vs. zombies oyunu dışında zombi/zombi istilası içeren filmler diziler hiçbir zaman ilgimi çekmemiştir. o yüzden zombi kavramı ile ilgili bilgim çok kısıtlı. bildiğim kadarıyla zombi, ölüp gömüldükten sonra dirilmiş insanlar. tekrar canlanmış ölüler. yanlış mı biliyorum?
adam ölmüş, gömülmüş, yarısı çürümüş, eli kolu dökülen, topal topal yürüyen yaratıklar. bunlara öteki tarafta özel güç mü yüklenip gönderiyorlar, niye insanlığın istilası ile ilgili, insan ile savaşları onlarca filme ve sezonlarca süren diziye konu olmuş olan şey, sağı solu dökülen, yarısı çürümüş, yamuk yumuk yürüyen adamlar lan işte. elinin tersiyle itsen yere düşüp dağılacak gibi duruyor. bu kadar korkulası özellikleri ve güçleri nereden geliyor?
adam ölmüş, gömülmüş, yarısı çürümüş, eli kolu dökülen, topal topal yürüyen yaratıklar. bunlara öteki tarafta özel güç mü yüklenip gönderiyorlar, niye insanlığın istilası ile ilgili, insan ile savaşları onlarca filme ve sezonlarca süren diziye konu olmuş olan şey, sağı solu dökülen, yarısı çürümüş, yamuk yumuk yürüyen adamlar lan işte. elinin tersiyle itsen yere düşüp dağılacak gibi duruyor. bu kadar korkulası özellikleri ve güçleri nereden geliyor?
ne marka?
google aramasında kaft çıkıyor, ama bölüm sonu jeneriğinde (2. sezon 1. bölüm) geçen markalar içinde kaft yok. kaft olsa herhalde oraya yazarlardı di mi? yani timuçin esen kendi gardrobundan giyinip kıyafet sponsoru olayına hiç girmiyor olabilir mi?
google aramasında kaft çıkıyor, ama bölüm sonu jeneriğinde (2. sezon 1. bölüm) geçen markalar içinde kaft yok. kaft olsa herhalde oraya yazarlardı di mi? yani timuçin esen kendi gardrobundan giyinip kıyafet sponsoru olayına hiç girmiyor olabilir mi?
dikkat! birinci sezonla ilgili spoiler içerir. siz de cevap verirken ikinci sezondan spoiler vermezseniz sevinirim.
ilk sezonu izledim de araya çok vakit girince unutmuşum. ikinci sezonun ilk 2 bölümünü de izledim bu arada.
birinci sezonda atiye'nin ailesinin cansu'yu evlat edinme, sonra da cansu'nun meğersem erhan'ın kardeşi çıkma mevzusunu bir hatırlatır mısınız?
erhan ve cansu'nun ailesi bir trafik kazası olmuştu, kazadan kurtulan olmadı sanılmıştı da meğer bir bebek varmış da ölmemiş, atiye'nin polis olan babası bulup kardeş diye getirmişti gibi hatırlıyorum. erhan bu işin neresindeydi? o kazada yok muydu, vardı da ölmemiş miydi, nasıldı?
ilk sezonu izledim de araya çok vakit girince unutmuşum. ikinci sezonun ilk 2 bölümünü de izledim bu arada.
birinci sezonda atiye'nin ailesinin cansu'yu evlat edinme, sonra da cansu'nun meğersem erhan'ın kardeşi çıkma mevzusunu bir hatırlatır mısınız?
erhan ve cansu'nun ailesi bir trafik kazası olmuştu, kazadan kurtulan olmadı sanılmıştı da meğer bir bebek varmış da ölmemiş, atiye'nin polis olan babası bulup kardeş diye getirmişti gibi hatırlıyorum. erhan bu işin neresindeydi? o kazada yok muydu, vardı da ölmemiş miydi, nasıldı?