Merhaba arkadaşlar,
Gülek kalesi ziyaretimden şaşırmadan döndüm; Anadolu'ya sövgü orada da eksik değildi.
Ekteki fotoğrafta kalenin son kalıntılarından olan kapısına ve devamındaki duvara yazı yazıldığını görüyoruz.
Bu vandallığı, cahilliği ve caniliği nereye şikayet edebilirim? Ya da bu hassasiyet bu topraklarda d*şak geçmelik bir hassasiyet mi?
Gülek kalesi ziyaretimden şaşırmadan döndüm; Anadolu'ya sövgü orada da eksik değildi.
Ekteki fotoğrafta kalenin son kalıntılarından olan kapısına ve devamındaki duvara yazı yazıldığını görüyoruz.
Bu vandallığı, cahilliği ve caniliği nereye şikayet edebilirim? Ya da bu hassasiyet bu topraklarda d*şak geçmelik bir hassasiyet mi?
merhaba arkadaşlar,
aranızda benim gibi yüzlerce kişinin olduğuna adım gibi eminim. her gün yaşadığımız kepazelikler beni/sizleri daralttı. bu ortamda, dünyaya bakış açım, yaşam biçimim ve düşüncelerim hayatımın tehlikede olması için yeter sebep.
birileri beni/sizi 'onlar' gibi olmadığımız için tehdit edebilir, dövebilir ya da öldürebilir. bunların örneklerini gördük.
bu durum kendimi yalnız hissetmeme neden oluyor. içime kapandım. kimseyle konuşmak istemiyorum.
bütün bunlar düşünüldüğünde size aşağıdaki soruları sormak isterim:
1) bütün bu düşüncelerim abartı mı? sunduğum gerekçeler aslında sandığım kadar ciddi değil mi?
2) ben kendimi tehdit altında hissediyorum, tamam, peki onlar için de ben tehdit miyim? yani onlar bana bakıp düşündüklerimin aynısını mı düşünüyor? --şimdiye kadar toplum içinde tanımadığım birine yaptığım en sert müdahale, karşımdaki kişinin yere çöp atmamasını rica etmemdi.
3) eğer siz de benim gibi hissediyorsanız bu durumla nasıl baş ediyorsunuz?
--lütfen söylediklerimi yanlış anlamayın, söylenmiyorum. yalnızca söylenmenin acizliğinin farkındayım.
aranızda benim gibi yüzlerce kişinin olduğuna adım gibi eminim. her gün yaşadığımız kepazelikler beni/sizleri daralttı. bu ortamda, dünyaya bakış açım, yaşam biçimim ve düşüncelerim hayatımın tehlikede olması için yeter sebep.
birileri beni/sizi 'onlar' gibi olmadığımız için tehdit edebilir, dövebilir ya da öldürebilir. bunların örneklerini gördük.
bu durum kendimi yalnız hissetmeme neden oluyor. içime kapandım. kimseyle konuşmak istemiyorum.
bütün bunlar düşünüldüğünde size aşağıdaki soruları sormak isterim:
1) bütün bu düşüncelerim abartı mı? sunduğum gerekçeler aslında sandığım kadar ciddi değil mi?
2) ben kendimi tehdit altında hissediyorum, tamam, peki onlar için de ben tehdit miyim? yani onlar bana bakıp düşündüklerimin aynısını mı düşünüyor? --şimdiye kadar toplum içinde tanımadığım birine yaptığım en sert müdahale, karşımdaki kişinin yere çöp atmamasını rica etmemdi.
3) eğer siz de benim gibi hissediyorsanız bu durumla nasıl baş ediyorsunuz?
--lütfen söylediklerimi yanlış anlamayın, söylenmiyorum. yalnızca söylenmenin acizliğinin farkındayım.
Merhaba Arkadaşlar,
Önceki gün memleketimi ziyarete gittim; dedemin yaşadığı ormana. Dedem en yakın köye yaklaşık 5-6 km uzaklıkta, bir ormanın içinde tek ev yaşayan birisi(idi). Evi şu an atıl vaziyette. Evinin yakınlarında babanneminde uyuduğu ve çocuk yaşta hayatını kaybeden amcalarımın yattığı bir mezarlık var; bunun ötesinde babamın bilgisiyle, yedi sülalemizin yattığı bu mezarlık daha eski mezarlara da sahip.
Beni meraklandıran, bu mezarlığın eski kısmında yer alan taşların üzerinde yazanlar. Arap alfabesine pek benzetemedim, taşların oyma işçiliği çok da temiz değil belki bundan dolayı pek belli etmiyor arap alfabesi olduğunu. Yani "yumuşak hatlı" oyuntular yok. --Hiç bir fikrim yok.
İki taşın resmini paylaşıyorum (oyuntuların daha rahat okunabilmesi için açılı ışıktan faydalandım). Resimleri paylaşıyorum.
Eğer içinizden bir arkadaş çıkıp "bu şu alfabedir" derse ve dahası 'tercüme' ederse çok sevinirim. herhangi bir beklentim yok, belki sadece tarihtir, belki de dua vs... merak işte.
Not: Lütfen beni yanlış anlamayın, mezar hırsızı falan değilim, anlattıklarım tamamen gerçektir. --zaten yedi sülalem 'acından' ölmüş :)
Önceki gün memleketimi ziyarete gittim; dedemin yaşadığı ormana. Dedem en yakın köye yaklaşık 5-6 km uzaklıkta, bir ormanın içinde tek ev yaşayan birisi(idi). Evi şu an atıl vaziyette. Evinin yakınlarında babanneminde uyuduğu ve çocuk yaşta hayatını kaybeden amcalarımın yattığı bir mezarlık var; bunun ötesinde babamın bilgisiyle, yedi sülalemizin yattığı bu mezarlık daha eski mezarlara da sahip.
Beni meraklandıran, bu mezarlığın eski kısmında yer alan taşların üzerinde yazanlar. Arap alfabesine pek benzetemedim, taşların oyma işçiliği çok da temiz değil belki bundan dolayı pek belli etmiyor arap alfabesi olduğunu. Yani "yumuşak hatlı" oyuntular yok. --Hiç bir fikrim yok.
İki taşın resmini paylaşıyorum (oyuntuların daha rahat okunabilmesi için açılı ışıktan faydalandım). Resimleri paylaşıyorum.
Eğer içinizden bir arkadaş çıkıp "bu şu alfabedir" derse ve dahası 'tercüme' ederse çok sevinirim. herhangi bir beklentim yok, belki sadece tarihtir, belki de dua vs... merak işte.
Not: Lütfen beni yanlış anlamayın, mezar hırsızı falan değilim, anlattıklarım tamamen gerçektir. --zaten yedi sülalem 'acından' ölmüş :)
arkadaşlar merhabalar,
leatherman charge tti çakı almak istiyorum fakat sizin de bildiğiniz üzere piyasada sürüyle çakması var. orijinalini uygun fiyatla türkiye'de nasıl temin edebilirim?
şimdiden teşekkür ederim.
leatherman charge tti çakı almak istiyorum fakat sizin de bildiğiniz üzere piyasada sürüyle çakması var. orijinalini uygun fiyatla türkiye'de nasıl temin edebilirim?
şimdiden teşekkür ederim.
selam memleketin en iyi ziraatçileri ya da biyoloji tutkunları,
hiç bir bilgimin olmadığı bir alandan yardımınızı isteyeceğim;
bir bitkinin yaprak ya da dalları hangi parametrelere göre, nasıl çıkar?
mesela: "bu bitki için şu koşullarda yapraklar gövdeye 20-35 derecelik açıyla çıkar" gibi bir araştırma var mıdır?
daha fazla örnek: ekteki fotoğrafta görünen bitki için konuşalım: "bu tür için 'yaprak dallarının' gövdeye yaptığı açı 20-45 derece arasındadır. dalların gövdede bulunma sıklığı 15 cm'de 3 daldır. bir daldaki yaprak sayısı o dalın bitkinin tepe noktasına olan uzaklığıyla doğru orantılıdır. bir daldaki ortalama yaprak sayısı bitiknin aldığı ışık miktarına göre 'vıdıvıdı' ile orantılıdır. dallar simetrik bir biçimde çıkar..."
gibi bir matematiksel ifade var mıdır? varsa bu matematikle ifade etme işine ne denir? her bitki için böyle bir çalışma var mıdır?
şimdiden teşekkürler.
hiç bir bilgimin olmadığı bir alandan yardımınızı isteyeceğim;
bir bitkinin yaprak ya da dalları hangi parametrelere göre, nasıl çıkar?
mesela: "bu bitki için şu koşullarda yapraklar gövdeye 20-35 derecelik açıyla çıkar" gibi bir araştırma var mıdır?
daha fazla örnek: ekteki fotoğrafta görünen bitki için konuşalım: "bu tür için 'yaprak dallarının' gövdeye yaptığı açı 20-45 derece arasındadır. dalların gövdede bulunma sıklığı 15 cm'de 3 daldır. bir daldaki yaprak sayısı o dalın bitkinin tepe noktasına olan uzaklığıyla doğru orantılıdır. bir daldaki ortalama yaprak sayısı bitiknin aldığı ışık miktarına göre 'vıdıvıdı' ile orantılıdır. dallar simetrik bir biçimde çıkar..."
gibi bir matematiksel ifade var mıdır? varsa bu matematikle ifade etme işine ne denir? her bitki için böyle bir çalışma var mıdır?
şimdiden teşekkürler.
1