Karşı cinsin libido oranı sizden yüksek olduğunda (yüksek libidolu diyelim) sizin için ilişkinizde sorun oluşturur mu? Ve asıl soru; sadece cinsel istekleri için benimle birlikte/sevgili gibi düşüncelere kapılır mısınız?
eleman arayan cafe-bar'a sordum bu yaz 3 kez
3ü de geçiştirdi direk
1 kere de kurumsal bi firmayla skype üzerinden görüştük ofiste, orası da almadı
3ü de geçiştirdi direk
1 kere de kurumsal bi firmayla skype üzerinden görüştük ofiste, orası da almadı
Sahiplenme korkusu mu denir bilmiyorum. Ben keyif almak istiyorum, gerisinin kendiliğinden gelişebileceğini düşünüyorum. Üstüne alınma ama bu toplumun bir bireyi olarak bana dayatılan şeylerden çok sıkıldım artık.
sb
ilişki (sex + süper vakit geçirme + 3 keredir görülüyor + kafalar uyuşuyor)
sb
ilişki (sex + süper vakit geçirme + 3 keredir görülüyor + kafalar uyuşuyor)
Merhabalar. Sb ama biraz daha detay vermem gerekirse, ayrılmaya karar verdikten ne kadar süre sonra ayrılıyorsunuz?
Soğuk davranma süreciniz oluyor mu? Mesela ilişkiyi kötü seviyelere çekip karşıdakinin ayrılmasını bekliyor musunuz?
Biraz daha dertleşme modunda olanlar için neden hemen söylenemiyor bu? Karşı tarafı üzeceği korkusuyla mı erteleniyor? Yoksa karar alma ve kendini ikna etme süreci mi bu?
Peşin not: ben ayrılmayacağım. İlişkisini bitirmek isteyenlere de tavsiyem uzatmadan, yalan söylemeden neler hissettiğinizi ve ilişkinin bittiğini net bir şekilde söyleyiniz lütfen.
Soğuk davranma süreciniz oluyor mu? Mesela ilişkiyi kötü seviyelere çekip karşıdakinin ayrılmasını bekliyor musunuz?
Biraz daha dertleşme modunda olanlar için neden hemen söylenemiyor bu? Karşı tarafı üzeceği korkusuyla mı erteleniyor? Yoksa karar alma ve kendini ikna etme süreci mi bu?
Peşin not: ben ayrılmayacağım. İlişkisini bitirmek isteyenlere de tavsiyem uzatmadan, yalan söylemeden neler hissettiğinizi ve ilişkinin bittiğini net bir şekilde söyleyiniz lütfen.
Çevremdeki insanlara, gördüklerime, duyduklarıma, orada burada okuduklarıma bakınca herkes hayatı çok hızlı ve zevkli yaşıyor sanki. Özellikle ilişkiler konusunda böyle düşünüyorum. Sürekli yeni flörtler, arka arkaya her gün tek gecelik ilişkiler, fbuddyler, fwb ilişkileri vb... Hem erkekler hem kadınlar için konuşuyorum. Uzun süreli ve bağlanabileceğim ciddi ilişkiler arayarak, sadece sevgililerimle sevişerek vs. hayatı dümdüz yaşıyorum hissine kapıldım. Öte yandan tam tersi bir hayatın bana uygun olmadığının da farkındayım. Benim gibi olan var mı? Varsa cinsiyet ve mümkünse yaş da belirtebilirler mi? Partiyi kaçıran çocuk gibi hissediyorum kendimi ve üzülüyorum ama aslında partilerden de hoşlanmıyorum :) garip hisler, düşünceler geldi gece gece.
Eğer benzer durum yaşayan kişiler varsa, nasıl bir yol izlediklerini söylerlerse çok sevinirim
Annem çok dağınık birisi. Mesela yıkanan bulaşıkların arasından çanak alırken diğerlerini tutmuyor, direkt çekiveriyor, diğer dağılan çanakları geri yerine koymuyor. Dolaptaki katlanmış çamaşırlara da bunu yapıyor. Bir şey arayacağında en olmadık yerlere bakıyor, deşiyor oraları, sonra geri toplamıyor. Ama bütün gün boş da durmuyor, evi toplamak, düzenlemek dışındaki diğer işlerle uğraşıyor genelde, mesela bayağıdır kışlık hazırlamakla uğraşıyor. ama bunları yaparken bu saydığım sebeplerden dolayı ev bir yandan da dağılıyor. Yav evde çoluk yok çocuk yok ev bedavadan dağılıyor. Mesela biz abimle şehir dışında okuyorduk, eve gelince bizim kitaplık bile dağılmış oluyordu. En önemlisi de hatasını kabullenmiyor. Dıkı dağılıyor dıkı toplanıyor işte öyle öyle hayat geçiyor falan diyor. Kafayı yiyecem. Sen topla diyor bana. Yav ben hergün senin dağıttığın yerleri tespit edip orayı toplamak zorunda mıyım. Ama kadının yaşı da 60'a yaklaştı yani başka eve çıkmak istemiyorum. Zaten ilerde evlendikten sonra ne kadar görebilcem ki diye düşünüyorum. Ama bunlar da beni acayip yoruyor. Bir hayat ev toplama muhabbetiyle geçer mi yaa. Kendimi bildiğimden beri ev toplamak muhabbeti. Eskiden babamla da çok kavga ederlerdi bu yüzden. O kavga etmeye yer arıyordu gerçi o da başka, uzun bir mevzu. Neyse çok uzattım nolur bana yardım edin ben napıcam. Toplu bir yaşama alanı istiyorum artık:'(
Annem çok dağınık birisi. Mesela yıkanan bulaşıkların arasından çanak alırken diğerlerini tutmuyor, direkt çekiveriyor, diğer dağılan çanakları geri yerine koymuyor. Dolaptaki katlanmış çamaşırlara da bunu yapıyor. Bir şey arayacağında en olmadık yerlere bakıyor, deşiyor oraları, sonra geri toplamıyor. Ama bütün gün boş da durmuyor, evi toplamak, düzenlemek dışındaki diğer işlerle uğraşıyor genelde, mesela bayağıdır kışlık hazırlamakla uğraşıyor. ama bunları yaparken bu saydığım sebeplerden dolayı ev bir yandan da dağılıyor. Yav evde çoluk yok çocuk yok ev bedavadan dağılıyor. Mesela biz abimle şehir dışında okuyorduk, eve gelince bizim kitaplık bile dağılmış oluyordu. En önemlisi de hatasını kabullenmiyor. Dıkı dağılıyor dıkı toplanıyor işte öyle öyle hayat geçiyor falan diyor. Kafayı yiyecem. Sen topla diyor bana. Yav ben hergün senin dağıttığın yerleri tespit edip orayı toplamak zorunda mıyım. Ama kadının yaşı da 60'a yaklaştı yani başka eve çıkmak istemiyorum. Zaten ilerde evlendikten sonra ne kadar görebilcem ki diye düşünüyorum. Ama bunlar da beni acayip yoruyor. Bir hayat ev toplama muhabbetiyle geçer mi yaa. Kendimi bildiğimden beri ev toplamak muhabbeti. Eskiden babamla da çok kavga ederlerdi bu yüzden. O kavga etmeye yer arıyordu gerçi o da başka, uzun bir mevzu. Neyse çok uzattım nolur bana yardım edin ben napıcam. Toplu bir yaşama alanı istiyorum artık:'(
son 2,3 gündür öyleyim. o dönem dinlediğim şarkıları dinliyorum, sanki üniversiteye gidecekmişim gibi şimdi gitsem şunu yapardım bu olurdu diye saatlerce hayal kuruyorum. Alkol kullanımım arttı,inanılmaz bir rahatlık geldi işimle alakalı şeyleri he he ok yaparız diye geçiştiriyorum .sorumluluk almıyorum.
28 yaşında eşşek kadar insanım ama hulyalı hayallere takılı kaldım.1 saat sonra toplantıya giricem ama ben ergenliğimdeki teoman şarkıları dinleyim söylüyorum.
2020de değilde 2010da gibiyim. Gerçeklikten kopmak beni korkutuyor ama bir yandan da mutlu ediyor.Hayatımın tamamen değişeceği bir döneme gireceğim,medeni durum, iş, yaşanılan yer vs. sanırım kendimce kaçış mekanizması oluşturdum. Ya da geçmişimdeki bir arkadaşımla görüştük onun etkisi. bilemiyorum.
Daha önce bunu yaşayan oldu mu ? Ne yaptınız eğer yaşadıysanız ?
28 yaşında eşşek kadar insanım ama hulyalı hayallere takılı kaldım.1 saat sonra toplantıya giricem ama ben ergenliğimdeki teoman şarkıları dinleyim söylüyorum.
2020de değilde 2010da gibiyim. Gerçeklikten kopmak beni korkutuyor ama bir yandan da mutlu ediyor.Hayatımın tamamen değişeceği bir döneme gireceğim,medeni durum, iş, yaşanılan yer vs. sanırım kendimce kaçış mekanizması oluşturdum. Ya da geçmişimdeki bir arkadaşımla görüştük onun etkisi. bilemiyorum.
Daha önce bunu yaşayan oldu mu ? Ne yaptınız eğer yaşadıysanız ?
bizzat yaşadığınız veya etrafınızda duyup gördüğünüz imkansız aşklar var mı? fakir kız zengin oğlan gibi değil de "o sana bakmaz deyip gerçekleşen" yada kavga gürültüyle başlayıp mutlu sonla biten.
Erkekler yaş aldıkça tipleri oturur diyorlar ama sanki geriye gitmişim gibi.
Cinsiyet ve yaş da belirtir misiniz
Dürüst olabilirsiniz, hiçbirisi falan yazmanıza gerek yok, ikisinden biri, anket gibi düşünün
Ev kuşu değilim 2018den bi tek o foto kalmış diğeri de uyumlu olsun diye evden attım
Cinsiyet ve yaş da belirtir misiniz
Dürüst olabilirsiniz, hiçbirisi falan yazmanıza gerek yok, ikisinden biri, anket gibi düşünün
Ev kuşu değilim 2018den bi tek o foto kalmış diğeri de uyumlu olsun diye evden attım
Olay şu: teyzemle evlerimiz arasında 300 metre filan var. 1sene önce bir adamla evlendi ve şu an 6 aylık hamile. Adamla evlenmeden önce ayda 3-4 kez görüşürdük. Adam hayatına girdikten sonra araya corona falan da girince pek görüşmez olduk. Evlendiği adam 6 aydır işsizdi. 2 aylığına şehirdışında bir iş bulmuş oraya gitmeye karar vermiş.(durumları iyi bu arada, kira vs problemleri yok, adam işsizlikten bunaldığı için gitmek istemiş) Teyzem yalnız kalınca ertesi gün uğrayıp 1-2 saat onunla vakit geçirdim, gebelikle ilgili bir kitap hediye ettim ufak tefek bir kaç iş vardı evde onlara yardımcı oldum ve bi şeye ihtiyacı olursa mutlaka aramasını Doktor kontrolüne de kendisiyle gelebileceğimi falan söylerek ayrıldım.
Üstünden iki gün geçmişti ki Bugün kocası aradı. Şaka yollu alttan alta laf sokarak sitem etmeye başladı. Sen ve kardeşin teyzeni yalnız bırakıyosunuz çok ayıp, Eviniz 3/5 apt. Ötede uğrayın bak geldiğimde bozuşucaz ona göre falan dedi. Ben de uğradığımı söyledim. İki gün olmuş her gün önünden geçiyosun bi kapısını çal bi şeye ihtiyacı var mı sor hamile ve yalnız sen olsan biz seni böyle yalnız mı bırakacaktık falan dedi. Ne diyeceğimi bilemedim tamam ararım ben onu dedim kapattım.
Sorum şu: benim ne yapmam gerekiyor? Yani Bu durumda hergün uğramamak ayıplanacak bir şey mi? İşim gücüm var yorgun oluyorum vs. Zaten bugun arayıp yarın için yemeğe çağıracaktım kendisini. Adamın arayıp bana atar yapması sinirimi bozdu. siz napardınız Bu durumda?
Teşekkürler.
Üstünden iki gün geçmişti ki Bugün kocası aradı. Şaka yollu alttan alta laf sokarak sitem etmeye başladı. Sen ve kardeşin teyzeni yalnız bırakıyosunuz çok ayıp, Eviniz 3/5 apt. Ötede uğrayın bak geldiğimde bozuşucaz ona göre falan dedi. Ben de uğradığımı söyledim. İki gün olmuş her gün önünden geçiyosun bi kapısını çal bi şeye ihtiyacı var mı sor hamile ve yalnız sen olsan biz seni böyle yalnız mı bırakacaktık falan dedi. Ne diyeceğimi bilemedim tamam ararım ben onu dedim kapattım.
Sorum şu: benim ne yapmam gerekiyor? Yani Bu durumda hergün uğramamak ayıplanacak bir şey mi? İşim gücüm var yorgun oluyorum vs. Zaten bugun arayıp yarın için yemeğe çağıracaktım kendisini. Adamın arayıp bana atar yapması sinirimi bozdu. siz napardınız Bu durumda?
Teşekkürler.
1. bu kayma nasıl oluyor?
2. taraflar bunu konuşmalı mı? eğer evetse ne gibi nir konuşma yapılır?
3. sizin tecrübeleriniz nasıldı?
2. taraflar bunu konuşmalı mı? eğer evetse ne gibi nir konuşma yapılır?
3. sizin tecrübeleriniz nasıldı?
arkadaşlar, bu devirde evlilik gerçekten hala bu mu demek, yoksa ben dışardan aşırı modern göründüğü halde kölelikte takılı kalmış marjinal bir aileye mi denk geldim?
ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yapan tarafım. adam sadece kendi ütüsünü yapıyor, kahvaltıya yardım ediyor, aklına eserse de ayda yılda bir akşam yemeği hazırlıyor. bulaşıkları makineye koymuyor. bu durumdan rahatsız olduğum ve eşit sorumluluk paylaşımı istediğim için bir kez kaynanamdan şaka yollu, kocamdan da pek çok kez ciddi ciddi "o zaman neden evlendin" lafını duydum. hatta kocam "iki işi birlikte yürütemiyorsan çalışmak zorunda değilsin" bile dedi. kadın olarak tüm bu ev işlerini memnuniyetle yapmalıymışım. o da erkek olarak mutfağa girmek zorunda değilmiş. bunlar marjinal söylemler değil mi?
lütfen saldırgan olmadan içtenlikle cevaplayabilir misiniz, zaten canım çok sıkkın...
teşekkürler
ikimiz de aynı mesleği icra ediyoruz, aşağı yukarı aynı maaşı alıyoruz, ben yine de mutfağa daha çok giren ve temizliği tek başına yapan tarafım. adam sadece kendi ütüsünü yapıyor, kahvaltıya yardım ediyor, aklına eserse de ayda yılda bir akşam yemeği hazırlıyor. bulaşıkları makineye koymuyor. bu durumdan rahatsız olduğum ve eşit sorumluluk paylaşımı istediğim için bir kez kaynanamdan şaka yollu, kocamdan da pek çok kez ciddi ciddi "o zaman neden evlendin" lafını duydum. hatta kocam "iki işi birlikte yürütemiyorsan çalışmak zorunda değilsin" bile dedi. kadın olarak tüm bu ev işlerini memnuniyetle yapmalıymışım. o da erkek olarak mutfağa girmek zorunda değilmiş. bunlar marjinal söylemler değil mi?
lütfen saldırgan olmadan içtenlikle cevaplayabilir misiniz, zaten canım çok sıkkın...
teşekkürler
huawei 6 ay beleş tinder plus üyeliği veriyormuş bende aldım. daha uygulamayı açalı 15 dk old birisi seni beğendi diye bildirim geldi. aa ne güzel kim beğenmiş diye bakayım dedim görebilmek için gold üye olmam gerekiyormuş. ee bu uygulamayı adam akıllı kullanan herkesin gold üyeliği mi olması gerekiyor? ben şimdi birisini beğendim diyelim beğendiğim kişinin gold üyeliği yoksa beni göremeyecek ve kavuşamayacak mıyız?
Bir ömürlük değil elbette. Kısa süre de olsa çok rahatlarım, sevinirim dediğiniz bir şeyler var mı?
1- Burçlara inanıyor musunuz ?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
2- Karşınızdaki kişinin x burcu olduğunu düşünüp; gerçekten x burcu çıktığı oldu mu ?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
3- Hayatınızda burçları baz alarak düzenleme yapıyor musunuz ?
(Belirli burçlarla ilişki kurmama, iş yada özel hayatta belirli burçlarla yakın olmaya çalışmak gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
4- Aynı x burcu kişilerinin temel özelliklerinin aynı olduğunu düşünür musunuz ?
( x burcu duygusaldır, y burcu liderlik yapmasını sever gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
5- Burçlara yükselen burçlarının vs. etki ettiğini düşünüyor musunuz?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
6- Eklemek istediklerinizi yazınız.
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
2- Karşınızdaki kişinin x burcu olduğunu düşünüp; gerçekten x burcu çıktığı oldu mu ?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
3- Hayatınızda burçları baz alarak düzenleme yapıyor musunuz ?
(Belirli burçlarla ilişki kurmama, iş yada özel hayatta belirli burçlarla yakın olmaya çalışmak gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
4- Aynı x burcu kişilerinin temel özelliklerinin aynı olduğunu düşünür musunuz ?
( x burcu duygusaldır, y burcu liderlik yapmasını sever gibi)
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
5- Burçlara yükselen burçlarının vs. etki ettiğini düşünüyor musunuz?
(Cevap sadece evet yada hayır olmalı)
6- Eklemek istediklerinizi yazınız.
büyük kurumlarda çalışanlar için özellikle sorum. ben iş yerinden kimseyi eklemedim, eklememek için de elimden geleni yapıyorum; çünkü sonra izin gününde yaptıklarınızı görecekler, iş kilitleyecekler, ters bi durum olduğunda ellerinde sizi üzmek için daha çok done olacak özel yaşamınızla ilgili bi alanı gördükleri için.
siz nasıl yapıyorsunuz, başa çıkıyorsunuz?
siz nasıl yapıyorsunuz, başa çıkıyorsunuz?
(4)
Büyük otellerin sansasyonlardan geçilmemesi hikayesi
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1440037
Merhaba arkadaşlar,
Aşağıdaki tanık olunan aldatma hikayeleri başlığını görünce aklıma geldi. 3 yıl önce kadın bir iş arkadaşımla iş mevzularını konuşurken otellerde çalışmak istemediğini söylemişti. Ben de nedenini sorduğumda bir arkadaşının büyük otel zincirlerinde çalıştığını ve otellerin çalışanlar arasında kim kime dum duma ilişkilerinden geçilmediğini anlattığını söyledi, aşçı uşağa, uşak bahçıvana gibi :D
Duyunca bayağı bi şaşırmıştım ama sonra düşününce hiç de şaşırılacak bir olay gibi gelmedi. Gayet de uygun bir ortam gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? Var mı böyle dökülecek kirli çamaşırlar bildiğiniz? Bir de neden böyle hikayelerin dedikodusunu yapmak çok çekici geliyor? :D
Aşağıdaki tanık olunan aldatma hikayeleri başlığını görünce aklıma geldi. 3 yıl önce kadın bir iş arkadaşımla iş mevzularını konuşurken otellerde çalışmak istemediğini söylemişti. Ben de nedenini sorduğumda bir arkadaşının büyük otel zincirlerinde çalıştığını ve otellerin çalışanlar arasında kim kime dum duma ilişkilerinden geçilmediğini anlattığını söyledi, aşçı uşağa, uşak bahçıvana gibi :D
Duyunca bayağı bi şaşırmıştım ama sonra düşününce hiç de şaşırılacak bir olay gibi gelmedi. Gayet de uygun bir ortam gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? Var mı böyle dökülecek kirli çamaşırlar bildiğiniz? Bir de neden böyle hikayelerin dedikodusunu yapmak çok çekici geliyor? :D
Selamlar herkese, ilişkilerimde çok sıkıcı olduğumu düşünüyorum yanımdaki insan benden sıkılıyor mu diye düşünmekten içimden geldiği gibi davranamıyorum. İçinden ne geliyor derseniz içimden bir şey de gelmiyor aslında. İçine kapanık sessiz bir tipim o yüzden eğlenceli vakit geçirmek, muhabbet etmek gibi bir yetenek hiç geliştirmedim. Tek yeteneğim dışarıyı çok iyi gözlemleyebilmek. Ama bundan gerçekten sıkıldım. Bırakın başkasını ben benden sıkıldım. Yaptığım gözlemler olsun, hayatın anlamı üzerine olsun sabahlara kadar konuşabilirim aslında. Ama bu bir noktadan sonra bayıyor. Ve o noktadan sonra başka muhabbet açamıyorum. Bu iletişimi nasıl öğrenebilirim? Neler tavsiye edersiniz bana aklınıza gelebilecek her tavsiyeye açığım. Bunun sebebi empati eksikliği olabilir mi? Böyleymişsin böyle kal herkes eğlenceli olmak zorunda değil demeyin lütfen, ben böyle olmak istemiyorum çünkü. Ama yolu da bilmiyorum.
bunun ciddi anlamda sıkıntısını çekmeye başladım, istiyorum ki farklı çevrelerden insanlar ile ilişki kurayım arkadaş olayım ama bu arkadaşlıklar çağımızın en büyük hastalıklarından biri olan "benim bir projem var" yüzünden baltalanıyor.
eminim bir çok meslekte soru sorma olayından dolayı bıkkınlık vardır. ne bileyim doktor arkadaşa "şuram ağrıyor ne olabilir", avukata "birini öldürsem kaç yıl yerim" gibi...
fakat benim sektörümde (yazılım,mobil yazılım) artık bu bıkkınlık vermeye başladı, askerde mesleğimi öğrenenler bile bir şekilde bana ulaşıp şöyle bir projem var yapalım mı diyorlar.
yeni tanıştığım birçok insanda da aynı şeyi yaşıyorum, sırf bu yüzden uzun bir aradan sonra arayan insanların telefonlarını açmak bile istemiyorum bazen, seziyorum çünkü kesin aklına yeni bir proje geldi diye.
kesinlikle küçümsemediğimden söylemiyorum ama ne bileyim taksicisinden gayrimenkul danışmanı herkesin bir projesi var, mesleği duyunca başlıyorlar projelerini anlatmaya.
artık insanları dinleyip onlara projelerinin bir boka yaramayacağını zaten benzerlerinin olduğunu, planlamasız, bütçesiz bu işlere pek de girilmemesi gerektiğini sandıkları gibi kısa sürede yapılamayacağını vs. söylemekten yoruldum.
evet derdimi şöyle kenara bırakıyorum istediğiniz gibi muamele edebilirsiniz :) fakat bu durumun beni yeni arkadaşlıklar kurmaktan çekindirdiğini farkettim.
çok mu yumuşak başlıyım bilemedim ki
eminim bir çok meslekte soru sorma olayından dolayı bıkkınlık vardır. ne bileyim doktor arkadaşa "şuram ağrıyor ne olabilir", avukata "birini öldürsem kaç yıl yerim" gibi...
fakat benim sektörümde (yazılım,mobil yazılım) artık bu bıkkınlık vermeye başladı, askerde mesleğimi öğrenenler bile bir şekilde bana ulaşıp şöyle bir projem var yapalım mı diyorlar.
yeni tanıştığım birçok insanda da aynı şeyi yaşıyorum, sırf bu yüzden uzun bir aradan sonra arayan insanların telefonlarını açmak bile istemiyorum bazen, seziyorum çünkü kesin aklına yeni bir proje geldi diye.
kesinlikle küçümsemediğimden söylemiyorum ama ne bileyim taksicisinden gayrimenkul danışmanı herkesin bir projesi var, mesleği duyunca başlıyorlar projelerini anlatmaya.
artık insanları dinleyip onlara projelerinin bir boka yaramayacağını zaten benzerlerinin olduğunu, planlamasız, bütçesiz bu işlere pek de girilmemesi gerektiğini sandıkları gibi kısa sürede yapılamayacağını vs. söylemekten yoruldum.
evet derdimi şöyle kenara bırakıyorum istediğiniz gibi muamele edebilirsiniz :) fakat bu durumun beni yeni arkadaşlıklar kurmaktan çekindirdiğini farkettim.
çok mu yumuşak başlıyım bilemedim ki
Mevcut mesleğimle ilgili kendimi geliştirmek için pek hevesim yok.Okuldan sonra çalışma hayatına geçince zaten az olan hevesim iyice yok oldu.Beklentilerim çok daha farklıydı.
Tasarım işiyle uğraşıyorum fakat,kitaplığım hep psikoloji kitaplarıyla dolu.Zaten tercih yaparken de hep aklımda olan bir bölümdü.Okul bittikten sonra da aynı ikilemi yaşadım.Bu düşünceler o kadar rahatsız etmeye başladı ki beni ,takıntı haline gelmeye başladı.Her gün aynı şeyleri düşünüyorum.Okusam 4 senem gidecek ve üstüne bir sürü eğitim alacağım.Belki de hayal ettiğim gibi olmayacak, pişman olacağım.
Mevcut işimi bıraksam ,bırakamıyorum.İyice boşluğa düşerim ve depresyona girebilirim.Karar verme yetimi yitirdim gibi hissediyorum.Tembellikten mi bu yaşadıklarım yoksa sevmiyor muyum sizce?
Tasarım yaparken bazen keyif alıyorum ama pek başarılı değilim sanırım.
Tasarım işiyle uğraşıyorum fakat,kitaplığım hep psikoloji kitaplarıyla dolu.Zaten tercih yaparken de hep aklımda olan bir bölümdü.Okul bittikten sonra da aynı ikilemi yaşadım.Bu düşünceler o kadar rahatsız etmeye başladı ki beni ,takıntı haline gelmeye başladı.Her gün aynı şeyleri düşünüyorum.Okusam 4 senem gidecek ve üstüne bir sürü eğitim alacağım.Belki de hayal ettiğim gibi olmayacak, pişman olacağım.
Mevcut işimi bıraksam ,bırakamıyorum.İyice boşluğa düşerim ve depresyona girebilirim.Karar verme yetimi yitirdim gibi hissediyorum.Tembellikten mi bu yaşadıklarım yoksa sevmiyor muyum sizce?
Tasarım yaparken bazen keyif alıyorum ama pek başarılı değilim sanırım.
Önceden hesap olmadan profillere girip takipçi sayısı, profil fotosuna falan bakabiliyorduk. Şuan mümkün değil mi?
Yakında birinci evlilik yıl dönümümüz var. Ben izin alayım sakin bir yerlere gideriz, bir şeyler yaparız diyorduk.
Eşimin kardeşi (eşim küçük kardeş) bizim yaşadığımız şehirde diş tedavisi yaptırıyor (ki kendisi İstanbul'da yaşıyor, bunun için Antalyaya gelmesi de garip bana göre, özel bir doktor bulma olayı da yok).
Neyse eşim söyledi "şu gün bizim evlilik yıl dönümü, bir şeyler planlayacağız, ona göre ayarlar mısınız günleri?" -ki ben direkt şu şu günlere göre alsınlar gidiş dönüşü diye söylemesini rica etmiştim eşimden ama ayıp olurmuş?-
neyse şimdi kardeşi, diğer kardeşi ile beraber bi hafta bizde kalacak şekilde ayarlamış günleri, dönüş günleri de evlilik yıl dönümümüzün sabahı (bir önceki hafta da bizdeydi, 2 hafta önce de iki kardeş tatil+ziyarete gelmişti bize).
Bana çok saçma geliyor bu, yani ben olsam önce hangi günler uygun derim, hiç bir şey söylemeseler birkaç gün önce ayrılırım.
Ben mi abartıyorum yoksa garip bir durum mu var burada arkadaşlar?
Eşimin kardeşi (eşim küçük kardeş) bizim yaşadığımız şehirde diş tedavisi yaptırıyor (ki kendisi İstanbul'da yaşıyor, bunun için Antalyaya gelmesi de garip bana göre, özel bir doktor bulma olayı da yok).
Neyse eşim söyledi "şu gün bizim evlilik yıl dönümü, bir şeyler planlayacağız, ona göre ayarlar mısınız günleri?" -ki ben direkt şu şu günlere göre alsınlar gidiş dönüşü diye söylemesini rica etmiştim eşimden ama ayıp olurmuş?-
neyse şimdi kardeşi, diğer kardeşi ile beraber bi hafta bizde kalacak şekilde ayarlamış günleri, dönüş günleri de evlilik yıl dönümümüzün sabahı (bir önceki hafta da bizdeydi, 2 hafta önce de iki kardeş tatil+ziyarete gelmişti bize).
Bana çok saçma geliyor bu, yani ben olsam önce hangi günler uygun derim, hiç bir şey söylemeseler birkaç gün önce ayrılırım.
Ben mi abartıyorum yoksa garip bir durum mu var burada arkadaşlar?
eksiduyu.ru
Şurada anlattığım gibi, arkadaşla ufak ufak sohbete başladık.
Ama sürekli ben tanımak istiyormuşum gibi geliyor bana.
Mesela ben soruyorum o cevaplıyor ama mesela o beni sormuyor.
Mesaj geç attığında yada bir işi olduğunda detaylı detaylı anlatıyor.
Ama kahretsin o bana hiç bişey sormuyor.
Sanki onu "tavlamamı" bekliyor gibi.
Bir de çok yoğun bir işte çalışıyor. Akşam eve geliyor çok yorgunum uykum var demeye başlıyor. Yani biz nasıl birbirimizi tanıyacağız. (kendisi şehir dışında)
Beni (tip olarak) beğenmemiş olsa konuşmayı kabul etmezdi. Biz bir de "ciddi anlamda" tanışacağız sözde. Yani evlilik odaklı.
***
Mesajda bana; ben alışkın değilim tüm gün mesajlaşmaya evde başka şeylere odaklanabiliyorum dedi.
Ayrıca; fırsat buldukça yazarım mesajını gördükçe,bir güne sığdırmayalım zamana yayalım dedi.
***
Yedek kulübesinde filan mıyız acaba?
Not: İşinin yoğun olduğu doğru ama bana göre isteyen insan her şeye zaman ayırabilir. Son ilişkimden bunu tecrübe ettim bizzat. Aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum hem de çok. (zaten burçları, tuttukları takım bile aynı)
Ne yapmalıyım ?
Şurada anlattığım gibi, arkadaşla ufak ufak sohbete başladık.
Ama sürekli ben tanımak istiyormuşum gibi geliyor bana.
Mesela ben soruyorum o cevaplıyor ama mesela o beni sormuyor.
Mesaj geç attığında yada bir işi olduğunda detaylı detaylı anlatıyor.
Ama kahretsin o bana hiç bişey sormuyor.
Sanki onu "tavlamamı" bekliyor gibi.
Bir de çok yoğun bir işte çalışıyor. Akşam eve geliyor çok yorgunum uykum var demeye başlıyor. Yani biz nasıl birbirimizi tanıyacağız. (kendisi şehir dışında)
Beni (tip olarak) beğenmemiş olsa konuşmayı kabul etmezdi. Biz bir de "ciddi anlamda" tanışacağız sözde. Yani evlilik odaklı.
***
Mesajda bana; ben alışkın değilim tüm gün mesajlaşmaya evde başka şeylere odaklanabiliyorum dedi.
Ayrıca; fırsat buldukça yazarım mesajını gördükçe,bir güne sığdırmayalım zamana yayalım dedi.
***
Yedek kulübesinde filan mıyız acaba?
Not: İşinin yoğun olduğu doğru ama bana göre isteyen insan her şeye zaman ayırabilir. Son ilişkimden bunu tecrübe ettim bizzat. Aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum hem de çok. (zaten burçları, tuttukları takım bile aynı)
Ne yapmalıyım ?
Kız arkadaşımla 1 sene olmadı henüz ilişkimiz. Her şeyi açık açık konuşuruz.
Dün arkadaşımın doğum günüydü. 1-2 kuzeni ve çok eski bir arkadaşını da davet etti. Bu çok eski arkadaşı bir gay ya da biseksüel. Çok samimiler. Gecenin ilerleyen saatlerinde sevgilimle paçır puçur sarılıyorlar birbirlerine. Fazla samimi oldular. Sevgilim çok ileri gitti. Çocuğun üzerine yatmalar falan. Kaldırabileceğim bir şey değil. Çok aşırı zoruna gitti. Çok sinirlendim ve sessizce kalkıp çıktım odadan. Kimsenin huzurunu kaçıracak bir şey söylemedim tabii ki. Sevgilim anladı bir şeye bozulduğumu ve geldi yanıma. Anlattım ona durumu.
Özür diledi, çok üzüldü, benden böyle bir tepki geleceğini beklemediğini söyledi, bir daha olmayacağını söyledi, onunla hep öyle samimi olduklarını söyledi. Ben de samimiyetlerine değil aşırı samimiyetlerine bozulduğumu söyledim. Neyse sabah sulh içerisinde uyandık ve çıktım evden.
Ama ben hala gerginliği üzerimden atamıyorum. Nerede duracağımı bilmiyorum. Kızın hata yaptığını kabul edip özür dilemesi çok önemli ama hala kendimi çok kötü hissediyorum. Haklı mıyım sizce, haksız mıyım, yanlış yapıyor muyum? Hayatımda ilk defa bu tip bir kıskançlık krizine girdim ve sanırım hala devam ediyor.
Dün arkadaşımın doğum günüydü. 1-2 kuzeni ve çok eski bir arkadaşını da davet etti. Bu çok eski arkadaşı bir gay ya da biseksüel. Çok samimiler. Gecenin ilerleyen saatlerinde sevgilimle paçır puçur sarılıyorlar birbirlerine. Fazla samimi oldular. Sevgilim çok ileri gitti. Çocuğun üzerine yatmalar falan. Kaldırabileceğim bir şey değil. Çok aşırı zoruna gitti. Çok sinirlendim ve sessizce kalkıp çıktım odadan. Kimsenin huzurunu kaçıracak bir şey söylemedim tabii ki. Sevgilim anladı bir şeye bozulduğumu ve geldi yanıma. Anlattım ona durumu.
Özür diledi, çok üzüldü, benden böyle bir tepki geleceğini beklemediğini söyledi, bir daha olmayacağını söyledi, onunla hep öyle samimi olduklarını söyledi. Ben de samimiyetlerine değil aşırı samimiyetlerine bozulduğumu söyledim. Neyse sabah sulh içerisinde uyandık ve çıktım evden.
Ama ben hala gerginliği üzerimden atamıyorum. Nerede duracağımı bilmiyorum. Kızın hata yaptığını kabul edip özür dilemesi çok önemli ama hala kendimi çok kötü hissediyorum. Haklı mıyım sizce, haksız mıyım, yanlış yapıyor muyum? Hayatımda ilk defa bu tip bir kıskançlık krizine girdim ve sanırım hala devam ediyor.
ağlıyorum. içim ağlıyor ama, dünden beri.
11 yıllık dostum vardı, kadın...
2 küsüşmede tolere ettim ama artık bitti.
sebepse bana göre, parayı, sevgiyi, edindiği rütbe ve evleniyor olmasının getirdiği ego şişmesiyle beni ezmeye çalışması, aşırı bencilleşmesi...konuşmak istediğimi söyledim, gece gece canını sıkamazmışım gece gece...deli gibi kavga ettik, "soğursan soğu benden", erkek ağzıyla kardeşim mardeşim konuşmaları.
benim için bitti, içim bitti. düğünü var 3 hafta sonra gitmeyeceğim sanırım...
birkaç kişiyle de koptu böyle arkadaş grubumuzdan. erkek arkadaşım da bana kızıyor "hep başkalarına öncelik veriyorsun, olan sana oluyor, siktir et" diye..
Bana fikri sorduğu, psikolojiyle ve kişiliğiyle barışamadığı konularda ona deneyimlerimi hep anlattım, onu ok açtığımı düşünüyorum...benden duyduğu ve benle açıldığı şeylerin havasını yapıyor, bu koyuyor insana işte.
çirkefleşmiş, altta kalacak diye ödü kopan, tam bir çeçeroz beyaz yaka olmuş durumda. bi de bencillikle suçladı..kabul etmiyorum. hayatta ne kaybettiysem bencil olmadığım için kaybettim, kahretsin...
çok üzgünüm. böyle tecrübeleriniz oldu mu? kendimi ezik hissettim. :(
üniversite çok ama çok sosyaldim, beni kıskandığını hissederdim içimden, sonra travmalarım oldu eser yok halimden.. o da 30undan sonra pıtırcık çiçeği gibi açıldı. bu yüzden içten içe beni ezmeye çalıştığını hissediyorum
11 yıllık dostum vardı, kadın...
2 küsüşmede tolere ettim ama artık bitti.
sebepse bana göre, parayı, sevgiyi, edindiği rütbe ve evleniyor olmasının getirdiği ego şişmesiyle beni ezmeye çalışması, aşırı bencilleşmesi...konuşmak istediğimi söyledim, gece gece canını sıkamazmışım gece gece...deli gibi kavga ettik, "soğursan soğu benden", erkek ağzıyla kardeşim mardeşim konuşmaları.
benim için bitti, içim bitti. düğünü var 3 hafta sonra gitmeyeceğim sanırım...
birkaç kişiyle de koptu böyle arkadaş grubumuzdan. erkek arkadaşım da bana kızıyor "hep başkalarına öncelik veriyorsun, olan sana oluyor, siktir et" diye..
Bana fikri sorduğu, psikolojiyle ve kişiliğiyle barışamadığı konularda ona deneyimlerimi hep anlattım, onu ok açtığımı düşünüyorum...benden duyduğu ve benle açıldığı şeylerin havasını yapıyor, bu koyuyor insana işte.
çirkefleşmiş, altta kalacak diye ödü kopan, tam bir çeçeroz beyaz yaka olmuş durumda. bi de bencillikle suçladı..kabul etmiyorum. hayatta ne kaybettiysem bencil olmadığım için kaybettim, kahretsin...
çok üzgünüm. böyle tecrübeleriniz oldu mu? kendimi ezik hissettim. :(
üniversite çok ama çok sosyaldim, beni kıskandığını hissederdim içimden, sonra travmalarım oldu eser yok halimden.. o da 30undan sonra pıtırcık çiçeği gibi açıldı. bu yüzden içten içe beni ezmeye çalıştığını hissediyorum
Yoksa insanın doğasında mı var sarışın kadın sevdası
Merhaba.
1. Eski sevgilinizin/eşinizin gönderilerini beğenir miydiniz?
2. Sevgiliniz/yeni eşiniz bunu yapsa ne hissederdiniz? ne tepki verirdiniz?
1. Eski sevgilinizin/eşinizin gönderilerini beğenir miydiniz?
2. Sevgiliniz/yeni eşiniz bunu yapsa ne hissederdiniz? ne tepki verirdiniz?
Kendimi pasif, utangaç biri olarak tanımlıyorum.Mizaç gereği biraz da sessiz olduğumdan dolayı daha da zorlaştı her şey.
Hayır diyemiyorum kolay kolay mesela.Ya da hoşnut olmadığım bir durumla karşı karşıya kalınca, rahatsız olduğumu söylemekte zorluk çekiyorum bazen.Tuttuğunu koparan biri değilim.
Sebeplerini az çok biliyorum.Mükemmeliyetçi anne-babayla büyüdüm.Sürekli eleştirildim ve özgüvenim yerle bir oldu.İş hayatında da zorluklarını yaşıyorum.Babamın kendi şirketinde çalışmama rağmen pek rahat değilim mesela.O kadar ezik hissediyorum ki bazen, başka bir yerde çalışsam herhalde beni adam yerine koymazlardı.
Biraz destek aldım bu süreçte ama daha büyük adımlar atmak istiyorum.Bu konularda tecrübeli arkadaşlar varsa ne söyleyebilirsiniz?
Yaş 20 lerin ortası
Hayır diyemiyorum kolay kolay mesela.Ya da hoşnut olmadığım bir durumla karşı karşıya kalınca, rahatsız olduğumu söylemekte zorluk çekiyorum bazen.Tuttuğunu koparan biri değilim.
Sebeplerini az çok biliyorum.Mükemmeliyetçi anne-babayla büyüdüm.Sürekli eleştirildim ve özgüvenim yerle bir oldu.İş hayatında da zorluklarını yaşıyorum.Babamın kendi şirketinde çalışmama rağmen pek rahat değilim mesela.O kadar ezik hissediyorum ki bazen, başka bir yerde çalışsam herhalde beni adam yerine koymazlardı.
Biraz destek aldım bu süreçte ama daha büyük adımlar atmak istiyorum.Bu konularda tecrübeli arkadaşlar varsa ne söyleyebilirsiniz?
Yaş 20 lerin ortası
" femboy" kelimesini arttığını gördüm. arama motorunda değil, sosyal medya üzerinde aratmis, bilgi edinmek isteseydi googlelardi. heteroseksüel mi değil acaba bilemiyorum. daha önce böyle bir eğilimi olduğunu düşünmemistim. bundan heteroseksüeller de haz alabilir mi?? kafam karışık. siz yaşasaniz nasıl hissedersiniz bir heteroseksüel olarak?
22 yaşındayım. Ama hala annemin abimi benden daha çok düşündüğünü düşünüyorum. Abim ne zaman evde olsa güzel yemekler yeriz çoğunlukla kıymalı falan. Ve annem bunları kendi isteğiyle yapar. O evde olmadığında ise sebze yemeği yiyoruz genellikle. Anneme ev işinde yardımcı olsam da bir müddet sonra bunların değeri yitip gidiyor onun gözünde. Naptın ki falan diyor. Ama annem hastalandığı zaman(4 sene önce falan) abim yanındaydı ben başka sehirdeydim. 1 hafta falan evin işlerini abim yapmış ve bunu unutmuyo hala. Normal zamanda bizim evdeyken pek de iş yapan biri değil. Ama nedense benim yaptıklarım pek göze görünmüyor. Beni millete kotulemekten de alikoymuyo kendini. Lise sondayken hep ders çalışıyordum, millete iğneye elini dokamaz diye anlatıyordu. Bilmiyorum neden böyle, kız oldugumdan mi yoksa annem beni sadece 2 ay emzirmis hasta olduğum için, bağlılık mı gelistiremedi acaba? Bu durumu yaşayan var mıdır
Merhaba. Komik bir soru ama merak ettim. Daha önce yaşadığınız zaman boyunca görmediğiniz birini rüyanızda gördünüz mü? Ben daha önce hiç görmediğim birini sevgilim olarak gördüm. Bunu tecrübe eden biri oldu mu?
Ya bi kızla tanıştım bir arkadaş vasıtasıyla. Fotoğraflarıma bakmış filan görüşelim tanışalım demiş. Ama ben ne konuşacağım bu kızla. Yani meraba naber nasılsın eee ? kız şehir dışında bir de şu an. Bunun bir püf noktası filan var mı ?
Daha 2. gün. Üstünde ne var filan mı sorcam.
Off hiç beceremiyorum bu işleri. Ama beni tanısa severdi :(
Daha 2. gün. Üstünde ne var filan mı sorcam.
Off hiç beceremiyorum bu işleri. Ama beni tanısa severdi :(
arkadaşlar hakaret etmeden yorumlarınızı bekliyorum.
ben sanırım hayatımdaki herkesi bir şekilde aldatıyorum. kimseyi ciddiye alamıyorum. 3-4 kişiyle aynı anda flört ediyorum içimi de ama o da zaten böyle yapıyordur diyerek rahatlatıyorum. hayatım boyunca sadece 2 kişiye sadık oldum onun haricinde hep ufak şeylerden şüphelenip aldattım. aldattım dediğim de başkalarıyla flörtleştim falan. ama karşımdakinin en ufak bişeyini yakalasam kıyameti koparırım. o kızı neden ekledin ? fotoğraflarını neden beğendin ? vs vs kafasını yerim. sonra aman ben de neler yapıyorum diyip sakinleşip ilişkime devam ediyorum. böyle olmaktan mutlu değilim ama düzelemiyorum da. çünkü insanlara güvenmiyorum ve içimde bitmeyen bir kin var. herkes herkesi aldatıyormuş gibi geliyor. bu bilgiler ışığında ben ruh hastası olabilir miyim ? beni bir yorumlar mısınız ? yoksa doğru kişiyi bulunca bunların hepsi geçecek mi ?
ben sanırım hayatımdaki herkesi bir şekilde aldatıyorum. kimseyi ciddiye alamıyorum. 3-4 kişiyle aynı anda flört ediyorum içimi de ama o da zaten böyle yapıyordur diyerek rahatlatıyorum. hayatım boyunca sadece 2 kişiye sadık oldum onun haricinde hep ufak şeylerden şüphelenip aldattım. aldattım dediğim de başkalarıyla flörtleştim falan. ama karşımdakinin en ufak bişeyini yakalasam kıyameti koparırım. o kızı neden ekledin ? fotoğraflarını neden beğendin ? vs vs kafasını yerim. sonra aman ben de neler yapıyorum diyip sakinleşip ilişkime devam ediyorum. böyle olmaktan mutlu değilim ama düzelemiyorum da. çünkü insanlara güvenmiyorum ve içimde bitmeyen bir kin var. herkes herkesi aldatıyormuş gibi geliyor. bu bilgiler ışığında ben ruh hastası olabilir miyim ? beni bir yorumlar mısınız ? yoksa doğru kişiyi bulunca bunların hepsi geçecek mi ?
Değiştirmek için de hiçbir şey yapmıyorum. Var mı böyle olanlar merak ettim? Nabıyonuz genel olarak?
diyelim çok iyi anlaştığınız biri var. sanalda tanıştınız. sohbet aldı başını yürüdü. böyle uzaktan bir arzu duyuyorsunuz ama endişeleriniz de var, ya yanyana gelince ten uyumu olmazsa diye. napmalı peki bu durumda? içip de mi sevişmeli yoksa ne gibi taktik olmalı?
taraflar birbiriyle karşılaştıkları için, birbirlerini tanıma şansları buldukları için çok mutlular.
taraflar birbiriyle karşılaştıkları için, birbirlerini tanıma şansları buldukları için çok mutlular.
1 yıllık ilişki. 23 yaşında erkeğim ve bu sene mühendislikten mezun oldum. 22 yaşında sevgilim var ve son sınıf PDR öğrencisi. Kişisel olarak hiçbir sorun yok. Sevgi, saygı, iyi zaman geçirme, gezme tozma, fikirsel ve fiziksel uyum, ev işleri dahil gayet iyi anlaşıyoruz, seviyoruz ve eğleniyoruz. Birbirimize çok yakıştığımızı düşünüyoruz. Anlayacağınız işler tıkırında.
Fakat 1 yılın bitmesiyle işin biraz ciddiye bindiğini düşünüyorum. Kızın ailesi yüzünden ayrılmak istiyorum. Ailesi Düzce'de köyde yaşıyor. Annesi terk edip gitmiş. Babası para kazanmak için saçma işlere girişmiş saf bir adam. Borç yüzünden yaklaşık 1 sene hapis yatıyor. Maaşına ipotek konmuş durumda. Uzun yıllar bunu ödeyecek. Hala saçma işler peşinde koşan, kızının harçlığını isteyecek kadar düşmüş, umursamaz bir herif. Dedesi ve babaannesi iyi insanlar ve onların sayesinde ablası, kendisi ve kardeşi okuyor. Bulundukları köy ve Düzce salakça bir yer. Komşuları silahla babasını tehdit etmiş v.b. korkutucu olaylar yaşanmış yakın zamanda. Akrabaları muhafazakar.
Ben doğma büyüme İstanbul'dayım. Annesinin terk ettiğini, Düzce'li ve göçmen oldukları detaylarını anneme söyledim. Bir süre sonra onlar bize gelmez gibi söylemlerle kızdan ayrılmamı söyledi. Hapis olayını duysa kafayı yer. Ama kız arkadaşım gayet modern, mesleğinden tut, kişilik özellikleriyle, fikirleriyle tam bir uyum içerisindeyiz. Ailesinin garip olduğunu kabul ediyor. Fakat bu bir gerçeklik.
Biraz uzattım kabul ediyorum. Sonuç olarak sorun şu: Ailesi beni kaygılandırıyor. İleride böyle bir aile ile iletişimde olmak istemiyorum. Ama içimde derin bir acı var. Kız sevgi görmemiş ve sevilmeyi çok hak eden iyi bir insan. Çok üzgünüm. Çok seviyoruz ve sevgimiz karşılıklı. Onu birden bırakmak istemiyorum. Ama ne kadar erken biterse o kadar iyi. Bu yaptığım kötülük gibi geliyor. Kötü bir insanmışım hissi uyandırıyor bende. Yorumlarınızı merak ediyorum. Her türlü sert eleştiriye açığım. Hiç sorun değil.
Fakat 1 yılın bitmesiyle işin biraz ciddiye bindiğini düşünüyorum. Kızın ailesi yüzünden ayrılmak istiyorum. Ailesi Düzce'de köyde yaşıyor. Annesi terk edip gitmiş. Babası para kazanmak için saçma işlere girişmiş saf bir adam. Borç yüzünden yaklaşık 1 sene hapis yatıyor. Maaşına ipotek konmuş durumda. Uzun yıllar bunu ödeyecek. Hala saçma işler peşinde koşan, kızının harçlığını isteyecek kadar düşmüş, umursamaz bir herif. Dedesi ve babaannesi iyi insanlar ve onların sayesinde ablası, kendisi ve kardeşi okuyor. Bulundukları köy ve Düzce salakça bir yer. Komşuları silahla babasını tehdit etmiş v.b. korkutucu olaylar yaşanmış yakın zamanda. Akrabaları muhafazakar.
Ben doğma büyüme İstanbul'dayım. Annesinin terk ettiğini, Düzce'li ve göçmen oldukları detaylarını anneme söyledim. Bir süre sonra onlar bize gelmez gibi söylemlerle kızdan ayrılmamı söyledi. Hapis olayını duysa kafayı yer. Ama kız arkadaşım gayet modern, mesleğinden tut, kişilik özellikleriyle, fikirleriyle tam bir uyum içerisindeyiz. Ailesinin garip olduğunu kabul ediyor. Fakat bu bir gerçeklik.
Biraz uzattım kabul ediyorum. Sonuç olarak sorun şu: Ailesi beni kaygılandırıyor. İleride böyle bir aile ile iletişimde olmak istemiyorum. Ama içimde derin bir acı var. Kız sevgi görmemiş ve sevilmeyi çok hak eden iyi bir insan. Çok üzgünüm. Çok seviyoruz ve sevgimiz karşılıklı. Onu birden bırakmak istemiyorum. Ama ne kadar erken biterse o kadar iyi. Bu yaptığım kötülük gibi geliyor. Kötü bir insanmışım hissi uyandırıyor bende. Yorumlarınızı merak ediyorum. Her türlü sert eleştiriye açığım. Hiç sorun değil.
Evlilik ile sevgililik arasındaki farklar neler? Uzun süredir birlikte olanlar için evlendikten sonra "dünün aynısı" durumu oluyor mu?
Öğrenmek istediğim şu, diyelim biriyle flört döneminde karışık bir durumdasınız, karşılıklı alınganlık, gurur vs. var. Bu yüzden karşı tarafın hikayelerine instagramdan bakmayıp (görmesin diye tabii ki) başka sitelerden bakma durumunuz oluyor mu (hani tripli olsanız da karşı tarafın neler yaptığını merak ettiğinizi varsayalım, sonuçta hâlâ hoşlanıyorsunuz)?
Sorum daha çok erkeklere, biz kadın milletinin bu stalk olaylarına hâkim olduğuna eminim zaten sfghsfgdg. Yani 2 soru:
1) Instagram hikayelerini anonim şekilde görebileceğiniz websitesi/uygulamaların varlığından haberdar mısınız?
2) Bu site/uygulamaları kullanıyor musunuz yukarda bahsettiğim durumlarda?
Sevgiler.
Sorum daha çok erkeklere, biz kadın milletinin bu stalk olaylarına hâkim olduğuna eminim zaten sfghsfgdg. Yani 2 soru:
1) Instagram hikayelerini anonim şekilde görebileceğiniz websitesi/uygulamaların varlığından haberdar mısınız?
2) Bu site/uygulamaları kullanıyor musunuz yukarda bahsettiğim durumlarda?
Sevgiler.
uzmanları sahaya alalım.
1 yıl kadar evli kalmış
yurtdışına gideceği icin evlenen (partnerinin işi gereği gitmesi gerekirken beyin de gitmesi gerekecek tabii, expat sözleşmesi gibi) ancak şartlar bozulduğu için gidemeyen ve tüm bu süreçlerde de evlilik tamamen sorunlu hale geldiği için boşanan çocuksuz er kişisi var elimizde.
diğer tarafta kendi hayatını yaşamış, işinde gücünde, âşık olmanın eşiğinde hanım kişisi var.
böyle ilişkilerin yürüme şansı nedir? evlilik fikri için çok erken daha tabii ama kadın kısmı onunla ilk tanıştığından beri, onun doğru eşi olduğunu hissediyor hep içinde.
yaşlar 40E 31K
1 yıl kadar evli kalmış
yurtdışına gideceği icin evlenen (partnerinin işi gereği gitmesi gerekirken beyin de gitmesi gerekecek tabii, expat sözleşmesi gibi) ancak şartlar bozulduğu için gidemeyen ve tüm bu süreçlerde de evlilik tamamen sorunlu hale geldiği için boşanan çocuksuz er kişisi var elimizde.
diğer tarafta kendi hayatını yaşamış, işinde gücünde, âşık olmanın eşiğinde hanım kişisi var.
böyle ilişkilerin yürüme şansı nedir? evlilik fikri için çok erken daha tabii ama kadın kısmı onunla ilk tanıştığından beri, onun doğru eşi olduğunu hissediyor hep içinde.
yaşlar 40E 31K
yalnızlık, işsizlik (iş kurmaya karar verdim, müşteri nasıl bulucam diye düşünüyorum şimdi de), covid-19, ekonominin iyice kötüye gidişi derken iyice psikolojim bozuldu, kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
sizde durumlar nasıl?
sizde durumlar nasıl?
Doğumgünüme en sevdiğim filmi izleyerek ve ardından birkaç yıldız kayması görerek girdim. Bence güzel oldu, ben tatmin oldum :)
Tebriklerinizi kabul ediyor ve şimdiden teşekkür ediyorum ^^
Edit: Hediye almak isteyen olursa bunu buraya bırakıyorum www.saatvesaat.com.tr
Tebriklerinizi kabul ediyor ve şimdiden teşekkür ediyorum ^^
Edit: Hediye almak isteyen olursa bunu buraya bırakıyorum www.saatvesaat.com.tr
Eski dosttan düşman olmaz.
Eski dosttan düşman olmaz selamımızı verir verilen selamı havada bırakmayız
demek ne demek?
uzmanları piste alalım.
Eski dosttan düşman olmaz selamımızı verir verilen selamı havada bırakmayız
demek ne demek?
uzmanları piste alalım.
Şimdi benim hesabım gizli. 300 takipçim var. Bir foto paylaştığımda max. 80-100 kişi beğeniyor. Genelde yorum gelmiyor. Hikayelerimi max 170-200 kişi izliyor. Mesela bir anket yaptığımda, max 5-10 kişi katılıyor.
Bu bilgiler ışığında;
1- Çok gereksiz kişiler var bunları şutlamalı mıyım?
2- Bu oranlar çok saçma değil mi? 300 adamdan yarısı kesin paylaşımımı görüyor ama ancak onun yarısı beğeniyor. Yada hikayeyi izlemeyenler instagram mı kullanmıyor, benim hikayelerimi mi gizlemiş?
3- Siz böyle bir durumda nasıl bir aksiyon alırdınız?
4- Bu konu hakkında her türlü yoruma açığım
Bu bilgiler ışığında;
1- Çok gereksiz kişiler var bunları şutlamalı mıyım?
2- Bu oranlar çok saçma değil mi? 300 adamdan yarısı kesin paylaşımımı görüyor ama ancak onun yarısı beğeniyor. Yada hikayeyi izlemeyenler instagram mı kullanmıyor, benim hikayelerimi mi gizlemiş?
3- Siz böyle bir durumda nasıl bir aksiyon alırdınız?
4- Bu konu hakkında her türlü yoruma açığım
Beni çok seven biri var. 40 gün önce tanıştık. Herşey çok hızlı ilerledi, ikinci buluşmadan sonra beraberdik. Fakat anladım ki bizim birlikteliğimiz çeşitli sebeplerden yürümeyecek, içimden bir ses onu görünce sürekli "hayır" diyor. (Çok baskıcı, bazen paranoya derecesinde kıskanç, alıngan. Siyasi görüş olarak benim nefret ettiğim meşhur siyasetçiye hayran, ki benim hayran olduğum tek siyasetçi Atatürk, bunun tersi olan ve ülkenin bana göre boynuna çöken adama hayran. İçki seviyor, bence içince karakteri değişiyor. Içince 5 bira içiyor mesela, ben içki içmediğimden bu miktar normal mi bilmiyorum. Ne zaman içse kavga ediyoruz. Parasız ve iki kez boşanmış olmasını, bir kızı olmasını, benim hiç evlenmemiş olmamı saymıyorum, ayıp diye. )
Bana sürekli karıcığım diyor. Neden diyor anlamıyorum. Benden de ona "kocacığım" dememi istiyor. Hiç böyle birşey görmemiştim filmlerde filan gördüğüm için anlamlandıramıyorum. Hemen evlenmek istiyo nedense? Fakat işin komiği:
Ben neden ayrılmak istediğimi söyleyemiyorum, çekiniyorum.. Bana bunu sorsalar "söyle gitsin manyak mısın" derim ama ben yapamıyorum. Galiba bana bu kadar değer veren birini kaybetmek istemiyorum, sonra beni seven çıkmaz diye düşünüyorum galiba. Ama biliyorum ki yürümeyecek.
İmdat. Neler oluyor bana, işler iyice ciddiye binmeden nasıl çıkarım bu çukurdan.. Neden korkuyorum ki.
Bana sürekli karıcığım diyor. Neden diyor anlamıyorum. Benden de ona "kocacığım" dememi istiyor. Hiç böyle birşey görmemiştim filmlerde filan gördüğüm için anlamlandıramıyorum. Hemen evlenmek istiyo nedense? Fakat işin komiği:
Ben neden ayrılmak istediğimi söyleyemiyorum, çekiniyorum.. Bana bunu sorsalar "söyle gitsin manyak mısın" derim ama ben yapamıyorum. Galiba bana bu kadar değer veren birini kaybetmek istemiyorum, sonra beni seven çıkmaz diye düşünüyorum galiba. Ama biliyorum ki yürümeyecek.
İmdat. Neler oluyor bana, işler iyice ciddiye binmeden nasıl çıkarım bu çukurdan.. Neden korkuyorum ki.
Sınırlarınızın ötesinde, kontrolünüz dışında, kudretinizin çok uzağında ama hayatınızı, duygularınızı, planlarınızı kökünden etkileyen, kronik sorun haline gelmiş, ne atlatabildiğiniz ne çözebildiğiniz, ağır poşetler gibi taşıdığınız, ne uyutan ne huzur veren duygusal yükler yüzünden.
Sağlıklı şekilde nasıl kurtulabilirim, ifade edebilirim?
Çok uzun zamandır kendim de dahil olmak üzere pek çok şeye, insana, duruma karşı içimde birikmiş muazzam bir öfke var ve ifade edemiyorum. Duygalarimi ifade etmeme olanak veren bir çevrede büyümedim, mesleğim dolayısıyla da insanlarla mesafeli olmak zorundayım. Açıkçası kizdigimi, sinirlendigimi, memnun olmadigimi nasıl ifade edebilirim hiç bilmiyorum. İçimden sürekli her şeye, herkese kufrermeye başladım, bir süredir de böyle. Boğuluyorum yani, hani rüyanda çığlık atmak istersin, sesin çıkmaz, öyleyim. İnsanlar yalnızca bende yarattıkları hasarı görüp beni mutsuz, asabi, uyumsuz olarak etiketliyor ama kimse altında fokur fokur kaynayan ve beni içten içe yiyip bitiren öfkeyi göremiyor.
Kimseyle bir alıp veremedigim yok, bana haksızlık yapmış, beni bastırmış insanları bile affediyorum ama öfkem geçmiyor.
Ne yapabilirim? Tedavi ol haricindeki tavsiyeler benim için değerli. Teşekkürler.
Çok uzun zamandır kendim de dahil olmak üzere pek çok şeye, insana, duruma karşı içimde birikmiş muazzam bir öfke var ve ifade edemiyorum. Duygalarimi ifade etmeme olanak veren bir çevrede büyümedim, mesleğim dolayısıyla da insanlarla mesafeli olmak zorundayım. Açıkçası kizdigimi, sinirlendigimi, memnun olmadigimi nasıl ifade edebilirim hiç bilmiyorum. İçimden sürekli her şeye, herkese kufrermeye başladım, bir süredir de böyle. Boğuluyorum yani, hani rüyanda çığlık atmak istersin, sesin çıkmaz, öyleyim. İnsanlar yalnızca bende yarattıkları hasarı görüp beni mutsuz, asabi, uyumsuz olarak etiketliyor ama kimse altında fokur fokur kaynayan ve beni içten içe yiyip bitiren öfkeyi göremiyor.
Kimseyle bir alıp veremedigim yok, bana haksızlık yapmış, beni bastırmış insanları bile affediyorum ama öfkem geçmiyor.
Ne yapabilirim? Tedavi ol haricindeki tavsiyeler benim için değerli. Teşekkürler.
Bilmiyorum sadece benim çevremdekiler mi böyle ama bu durum tuhafıma gidiyor.
Çocukluğum zaten aile apartmanında geçti. Herkes herkesin her şeyini bilirdi. Kim nereye gidecek ne oldu vs.
Sonra mesela bir tanıdığım var. Evlendi, annesine çok ısrar etti onlar da evlerini satıp, onun oturduğu semte taşındılar. Kocasının hafta da bir gün izni var. Onu da eşinin ailesinin evinde geçiriyor. Tatile mi gidilecek birlikte gidiyorlar.
Yine bir tanıdığım var. Evlenince aile apartmanında oturmaya başladı. Sürekli kaynanasıyla iç içe. Eşinden çok kaynanasını görüyor sanırım. Bir diğeri ailesinden farklı şehirde yaşıyor. Ama annesi beş altı ay yanında duruyor senede.
Bir diğerinin eşi iş için seyahate gittiği zaman eşini ailesinin yanına bırakıyor sonra da gelip alıyor falan. Bunlar sizce de fazla iç içe durumlar değil mi? Sadece bana mı düşüncesi bile boğucu geliyor merak ediyorum.
Çocukluğum zaten aile apartmanında geçti. Herkes herkesin her şeyini bilirdi. Kim nereye gidecek ne oldu vs.
Sonra mesela bir tanıdığım var. Evlendi, annesine çok ısrar etti onlar da evlerini satıp, onun oturduğu semte taşındılar. Kocasının hafta da bir gün izni var. Onu da eşinin ailesinin evinde geçiriyor. Tatile mi gidilecek birlikte gidiyorlar.
Yine bir tanıdığım var. Evlenince aile apartmanında oturmaya başladı. Sürekli kaynanasıyla iç içe. Eşinden çok kaynanasını görüyor sanırım. Bir diğeri ailesinden farklı şehirde yaşıyor. Ama annesi beş altı ay yanında duruyor senede.
Bir diğerinin eşi iş için seyahate gittiği zaman eşini ailesinin yanına bırakıyor sonra da gelip alıyor falan. Bunlar sizce de fazla iç içe durumlar değil mi? Sadece bana mı düşüncesi bile boğucu geliyor merak ediyorum.
neler olabilir sizce bunlar? elbette her şey karaktere göre değişir ama yine de sormak istedim, fikirlerinizi merak ettim.