sb
Aslında yıllardır duyuruyu haftada birkaç kez okuyup çıkıyordum ancak ilk defa bugün yazmak istedim, galiba çok doldum. Biraz uzun olabilir. "Okumadım kardeş durumumuz yoktu" diyecekler için en alta TL:DR özeti eklerim.
TR'nin en iyi üniversitelerinden biri olmasa da taşraya göre görece kaliteli, İngilizce eğitim veren bir devlet üniversitesinden bu sene mezun oldum. Öğrenciliğim boş boş gezerek geçmedi. İngilizcemi çok iyi düzeye getirdim, değişim programlarıyla yurtdışı yaptım, çok iyi bir ortalamayla mezun oldum, staj yaptım vs. Fazlası var eksiği yok. Herkesin "helal olsun" dediği öğrenci tipiydim kısaca.
Ailemle aynı şehirde okudum üniversiteyi. Aslında hep gitmek istedim de, maddi açıdan yük olmak istemedim, hem zaten büyükşehirdeyim diye düşündüm. Neyse, şu an yaşadığım ev hem kalabalık hem çok küçük. Bana ait bir alan yok. Alanı geçtim kanepede yatıyorum şu yaşta. Kendime ufacık bi şey alsam nereye koyacağımı bilemiyorum. Doğal olarak özel alanım vs. de sıfır. Buna saygı gösteren de yok zaten. Sinir küpü oluyorum evde durduğum her saniye. Yalnız kalmak için tuvalete gitmem gerekiyor. Okul varken idare ediyordum tüm gün dışarıda olduğumdan. Tek hayalim de işe girip kendi hayatımı kurmaktı aslında.
Fakat bu COVID patladı şimdi. Birkaç hobim vardı yapamıyorum mesela, sürekli evdeyim. Okul zaten yok. Arkadaşlarla görüşemiyoruz. İş de bulamıyorum. Şirketler mevcut çalışanlarını çıkarıyorken yeni mezunun değeri çöpten hallice. En iyi üniversiteleri bitirenler bile iş bulamıyor doğru düzgün, onlar boştayken bana zaten sıra gelmiyor -kendimi ne kadar yetiştirirsem yetiştireyim kariyer.net'ten iş başvurularını Boğaziçi-ODTÜ-Galatasaray-Bilkent vs. diye filtreleyen İK'cının beni görme ihtimalı 0.-. İş vs. beğenmiyor değilim, öğrenciyken part-time çalıştım ve onu bile yapamıyorum şu an. Herkes biliyordur gerçi mevcut durumu az çok.
Ülkede adalet, liyakat gibi kavramlar da kalmamış zaten. Memuriyette, akademide vs. kadroyu çalışıp hak edenler değil torpili olanlar alıyor. Şansım olduğunu düşünmüyorum ve boş yere para ve emek harcamak istemiyorum. Bunların peşinde koşan arkadaşlarımın acınacak halini görüyorum.
Yurtdışına gitmeye kalksam ya tecrübe istiyorlar, ya çalışma izni ya da İngilizce'ye ek olarak yerel dil. YL/phD bursu bulmak da kolay değil araştırdığım kadarıyla.
Bugüne kadar hiç pes etmemiş, eksik olduğu her alanda kendini geliştirmeye çabalamış, enerjik, çalışkan biriydim ama artık hiçbir şeyi değiştiremeyeceğim gibi hissediyorum. Çabalamaya devam edersem verdiğim/aldığım oranı daha da artacak ve daha da batacağım gibi geliyor.
ÖZET: Kendini geliştirmeye adanmış başarılı bir öğrenci hayatı sonrası aile evi hapsi + COVID + işsizlik + ümitsizlik.
Nasıl başa çıkılır bununla? Psikolojimi ne kadar daha/nasıl sağlıklı tutabilirim? Siz nasıl mücadele ediyorsunuz?
TR'nin en iyi üniversitelerinden biri olmasa da taşraya göre görece kaliteli, İngilizce eğitim veren bir devlet üniversitesinden bu sene mezun oldum. Öğrenciliğim boş boş gezerek geçmedi. İngilizcemi çok iyi düzeye getirdim, değişim programlarıyla yurtdışı yaptım, çok iyi bir ortalamayla mezun oldum, staj yaptım vs. Fazlası var eksiği yok. Herkesin "helal olsun" dediği öğrenci tipiydim kısaca.
Ailemle aynı şehirde okudum üniversiteyi. Aslında hep gitmek istedim de, maddi açıdan yük olmak istemedim, hem zaten büyükşehirdeyim diye düşündüm. Neyse, şu an yaşadığım ev hem kalabalık hem çok küçük. Bana ait bir alan yok. Alanı geçtim kanepede yatıyorum şu yaşta. Kendime ufacık bi şey alsam nereye koyacağımı bilemiyorum. Doğal olarak özel alanım vs. de sıfır. Buna saygı gösteren de yok zaten. Sinir küpü oluyorum evde durduğum her saniye. Yalnız kalmak için tuvalete gitmem gerekiyor. Okul varken idare ediyordum tüm gün dışarıda olduğumdan. Tek hayalim de işe girip kendi hayatımı kurmaktı aslında.
Fakat bu COVID patladı şimdi. Birkaç hobim vardı yapamıyorum mesela, sürekli evdeyim. Okul zaten yok. Arkadaşlarla görüşemiyoruz. İş de bulamıyorum. Şirketler mevcut çalışanlarını çıkarıyorken yeni mezunun değeri çöpten hallice. En iyi üniversiteleri bitirenler bile iş bulamıyor doğru düzgün, onlar boştayken bana zaten sıra gelmiyor -kendimi ne kadar yetiştirirsem yetiştireyim kariyer.net'ten iş başvurularını Boğaziçi-ODTÜ-Galatasaray-Bilkent vs. diye filtreleyen İK'cının beni görme ihtimalı 0.-. İş vs. beğenmiyor değilim, öğrenciyken part-time çalıştım ve onu bile yapamıyorum şu an. Herkes biliyordur gerçi mevcut durumu az çok.
Ülkede adalet, liyakat gibi kavramlar da kalmamış zaten. Memuriyette, akademide vs. kadroyu çalışıp hak edenler değil torpili olanlar alıyor. Şansım olduğunu düşünmüyorum ve boş yere para ve emek harcamak istemiyorum. Bunların peşinde koşan arkadaşlarımın acınacak halini görüyorum.
Yurtdışına gitmeye kalksam ya tecrübe istiyorlar, ya çalışma izni ya da İngilizce'ye ek olarak yerel dil. YL/phD bursu bulmak da kolay değil araştırdığım kadarıyla.
Bugüne kadar hiç pes etmemiş, eksik olduğu her alanda kendini geliştirmeye çabalamış, enerjik, çalışkan biriydim ama artık hiçbir şeyi değiştiremeyeceğim gibi hissediyorum. Çabalamaya devam edersem verdiğim/aldığım oranı daha da artacak ve daha da batacağım gibi geliyor.
ÖZET: Kendini geliştirmeye adanmış başarılı bir öğrenci hayatı sonrası aile evi hapsi + COVID + işsizlik + ümitsizlik.
Nasıl başa çıkılır bununla? Psikolojimi ne kadar daha/nasıl sağlıklı tutabilirim? Siz nasıl mücadele ediyorsunuz?
bir arkadaş için soruyorum da. :) tinder, okcupid vb platformları bir süre denemiş. pek bir randıman alamamış. c2me'den insanlarla tanışmış en son. sonra başından kötü bir evlilik geçmiş falan. şu anda ortamı olan bir işte çalışmıyor. nasıl yapalım da yardımcı olalım bu arkadaşa :))
3 gundur gordugum ruyalarda belirgin seyler ne anlama geliyor diye bakayim dedim. Dun helva yiyiyordum baktim zengin olup evleniyormusum, bugun corap giyiyordum ona baktim yine zengin olup hayirli bir kismet buluyormusum. Gecen gun ne gordum hatirlamiyorum ama alakasiz birseydi yine zengin olup guzel bir bayanla tanisiyormusum. Paso zengin oluyorum ama cebimde 50 kurus var suanda ne zaman olacak acaba.
Haftanın beş günü, günde on saat aynı ortamda bulunulan bir işyeri. Birkaç haftadır tanışıp kaynaşmaya başlamış kilit bir grup var. Yaşları 24-28 aralığında. Bolca kız, bir tane komik erkek var. Aralarındaki sohbet gayet keyifli ama dahil olduğunuz kadarıyla başkalarının giybetleri de dönmekte. Komik olan erkek size biraz tuhaf davranıyor, arkadaşlık kurmak istiyor ya da hoşlanıyor, belli değil, karışık sinyaller gönderiyor. Kızlardan biri gayet canayakin, sıcak, iyi biri ama kaotik bir iç dünyası var. Diğer kız mesafeli, burnu havada, frekansinizin çok uymadığı biri.
Bu grup yeni başladığım işyerinde bana bir yakın, bir mesafeli davranıyor. Bir yerlere çıkıyorlar işten sonra, bazen çağırıyorlar bazen çağırmiyorlar. Benim yaşım onlardan büyük, otuzu geçtim. Bu grupla nasıl bir ilişki kurmalı?
Teşekkürler.
Bu grup yeni başladığım işyerinde bana bir yakın, bir mesafeli davranıyor. Bir yerlere çıkıyorlar işten sonra, bazen çağırıyorlar bazen çağırmiyorlar. Benim yaşım onlardan büyük, otuzu geçtim. Bu grupla nasıl bir ilişki kurmalı?
Teşekkürler.
Herkese merhaba,
İnsanlar değişmezler mi? Aslında bu bir soru vsden öte iç dökme postu olacak sanırım :) Yaklaşık 3 senelik süren bir ilişkim vardı ve Mart ayında yollarımızı ayırdık. Kız arkadaşımın benden önce fuckbuddy olarak takıldığı veya tek gecelik ilişkileri vs olmuş, bunları ilişki başında açıkça söylemişti, bende benden önce olanlar için onu yargılamak pek doğru gelmediği için sallamadım doğrusu. Ama o süreçte hasbelkader birisinin adını vs öğrendim. 3 yıllık ilişkimiz genel olarak gayet güzel geçti fakat farklı sebeplerden dolayı yollarımızı ayırdık, bu üç yıllık süre içerisinde bir çok defa benim baskım, iğneleyici vs sözlerim olmamasına rağmen kendi geçmişiyle ilgili yanlış yaptığını fuckbuddymiş vsmiş baktığında yanlış olarak değerlendirdiğini defalarca ifade etti. Neyse dediğim gibi zaten mart ayında normal olarak yollarımız ayrılmıştı bugün yine tesadüfi olarak benden önce fuckbuddy olarak takıldığı çocukla takipleştiğini gördüm, açıkçası çok umrumda değil fakat üzülmedim desem doğru olmaz, yani içimde bir şey yok ama üç yıllık süreyi düşününce içimde boşuna yaşanmış bir süreç olarak hissediyorum, ilişki bitimi sonrasında hiç iletişime geçmedim pek kavga vs gibi bir tarzım yok sessiz sakin unuturum fakat bugün ilk defa ona bununla ilgili bir şeyler yazmak geldi içimden, kimle görüştüğü pek umrumda değil bitip gitmiş ilişki fakat 3 yıl öncesinden böyle biriyle tekrar iletişime geçmesi beni üzdü. Gerçekten insanlar bu kadar mı aciz? Buraya yazıyorum çünkü burada güzel insanlar var yorumları güzel oluyor, şimdiden teşekkürler
İnsanlar değişmezler mi? Aslında bu bir soru vsden öte iç dökme postu olacak sanırım :) Yaklaşık 3 senelik süren bir ilişkim vardı ve Mart ayında yollarımızı ayırdık. Kız arkadaşımın benden önce fuckbuddy olarak takıldığı veya tek gecelik ilişkileri vs olmuş, bunları ilişki başında açıkça söylemişti, bende benden önce olanlar için onu yargılamak pek doğru gelmediği için sallamadım doğrusu. Ama o süreçte hasbelkader birisinin adını vs öğrendim. 3 yıllık ilişkimiz genel olarak gayet güzel geçti fakat farklı sebeplerden dolayı yollarımızı ayırdık, bu üç yıllık süre içerisinde bir çok defa benim baskım, iğneleyici vs sözlerim olmamasına rağmen kendi geçmişiyle ilgili yanlış yaptığını fuckbuddymiş vsmiş baktığında yanlış olarak değerlendirdiğini defalarca ifade etti. Neyse dediğim gibi zaten mart ayında normal olarak yollarımız ayrılmıştı bugün yine tesadüfi olarak benden önce fuckbuddy olarak takıldığı çocukla takipleştiğini gördüm, açıkçası çok umrumda değil fakat üzülmedim desem doğru olmaz, yani içimde bir şey yok ama üç yıllık süreyi düşününce içimde boşuna yaşanmış bir süreç olarak hissediyorum, ilişki bitimi sonrasında hiç iletişime geçmedim pek kavga vs gibi bir tarzım yok sessiz sakin unuturum fakat bugün ilk defa ona bununla ilgili bir şeyler yazmak geldi içimden, kimle görüştüğü pek umrumda değil bitip gitmiş ilişki fakat 3 yıl öncesinden böyle biriyle tekrar iletişime geçmesi beni üzdü. Gerçekten insanlar bu kadar mı aciz? Buraya yazıyorum çünkü burada güzel insanlar var yorumları güzel oluyor, şimdiden teşekkürler
Tamamen bir çıkmaz gibi.İstediğimi sandığım şeyi iç sesim istemediğimi düşünüyor veya istemediğim şeyi aslında istiyormuşum gibi...
Sürekli ölçüp tartmak, düşünmek, sonucunda bir karara varamamak ve "ben ne istiyorum?" , "beni mutlu edecek olan ne?" sorularına cevap aramak ve bulamamaktan çok yıprandım.
Böyle şeyler yaşayıp bir düzlüğe çıkanınız var mı ?
Ne yaptınız?
Sürekli ölçüp tartmak, düşünmek, sonucunda bir karara varamamak ve "ben ne istiyorum?" , "beni mutlu edecek olan ne?" sorularına cevap aramak ve bulamamaktan çok yıprandım.
Böyle şeyler yaşayıp bir düzlüğe çıkanınız var mı ?
Ne yaptınız?
Şubatta kötü ve garip bir şekilde sevgilimle ayrıldık. 2 yıllık bir ilişkiydi. Barışma gibi bir çabam veya isteğim yok. Yine de arada instagramına bakıyordum. Bir ay önce bir anda en yakın arkadaşının arkadaşlarından bir kızla günde on tane samimi foto atmaya başladı. Sevgili olmuşlar.
Ve benimle bir tane bile fotoğraf paylaşmayan adam iki aydır bu kızla günde on tane story atıyor. Sürekli sarılma, öpüşme halindeler. Bu da yetmemiş gibi bir de diğer arkadaşları da sürekli bunların fotoğraflarını çekip kendi hesaplarında çok tatlılar diye paylaşıyorlar ve bu da hepsine yorum yapıyor. Ben hiçbir zaman benimle olan fotonu paylaş diye ısrar etmedim ama onun şu anki bu hali beni çok şaşırttı. Beni çok arkadaşıyla da tanıştırmamıştı. Anca biriyle denk gelirsek tanışıyordum.
Kendisi 36 yaşında. Üstelik baya da sakin ve ciddi biridir. Şimdi bu kızla sürekli muçmuç hallerini paylaşıp duruyor. Ona karşı romantik bir duygum yok ama kırıldım yine de. Çocukça değil mi bu yaptığı? Daha mı az sevmiş beni ya da hiç sevmemiş mi? Normalde böyle şeyler yapmayan erkekler bile çok aşık olduklarında buna mı dönüşüyorlar?
Ve benimle bir tane bile fotoğraf paylaşmayan adam iki aydır bu kızla günde on tane story atıyor. Sürekli sarılma, öpüşme halindeler. Bu da yetmemiş gibi bir de diğer arkadaşları da sürekli bunların fotoğraflarını çekip kendi hesaplarında çok tatlılar diye paylaşıyorlar ve bu da hepsine yorum yapıyor. Ben hiçbir zaman benimle olan fotonu paylaş diye ısrar etmedim ama onun şu anki bu hali beni çok şaşırttı. Beni çok arkadaşıyla da tanıştırmamıştı. Anca biriyle denk gelirsek tanışıyordum.
Kendisi 36 yaşında. Üstelik baya da sakin ve ciddi biridir. Şimdi bu kızla sürekli muçmuç hallerini paylaşıp duruyor. Ona karşı romantik bir duygum yok ama kırıldım yine de. Çocukça değil mi bu yaptığı? Daha mı az sevmiş beni ya da hiç sevmemiş mi? Normalde böyle şeyler yapmayan erkekler bile çok aşık olduklarında buna mı dönüşüyorlar?
Ekşi'de de uzun uzun tartışılmış ama yaşadığım olay üzerinden hasbihal edelim istedim.
Geçenlerde bankada işim vardı, gayet güzel bir hanımefendinin önündeki sandalyeye oturdum ve sırasıyla şunlar geçti aklımdan:
-meme mi lan o?
-memintolar da tombiktoymuş.
-bakıyorum galiba ya, dur abazan gibi bakmayayım başka yere odaklanayım
-böyle de çok kastım galiba kadın bu halimden rahatsız olacak şimdi
-Hı?, evet, evet limiti 5000 liraya çekelim. (memeler aşağıda ne yapıyordur acaba, o derin çizgi... Bakmıyoruz aslanım, şhhh, birazdan çıkmış olacaksın..)
İşim uzun sürmedi de bir an evvel attım kendimi dışarı, bu zihinsel mücadeleden kurtuldum ve bildiğiniz rahatlamış hissettim. Şimdi burada bir problem var bana kalırsa çünkü memelere maruz kaldığımı düşünüyorum ve alt tarafı basit bir banka işleminde böyle olmamalı bence.
Kadına da hiç fettan falan diyemeyiz, baya bildiğin masum bir güzelliği olan, gayet doğal, kibar bir hanımefendiydi. Diyemezsin ki memelerin açılmış birader gözümüz kayıyor, kapat şunu. Ne haddime? E ben de dekolteye zevkle bakacak biri değilim, içimden geçse bile gururuma yediremem. Mevzu sadece benle de kalmıyor. Kısacası olayın içinde çirkinlik, kötülük yok bana kalırsa ama var bir sıkıntı.
Ne yapmalı bu sıkıntıyı çözmek için?
Geçenlerde bankada işim vardı, gayet güzel bir hanımefendinin önündeki sandalyeye oturdum ve sırasıyla şunlar geçti aklımdan:
-meme mi lan o?
-memintolar da tombiktoymuş.
-bakıyorum galiba ya, dur abazan gibi bakmayayım başka yere odaklanayım
-böyle de çok kastım galiba kadın bu halimden rahatsız olacak şimdi
-Hı?, evet, evet limiti 5000 liraya çekelim. (memeler aşağıda ne yapıyordur acaba, o derin çizgi... Bakmıyoruz aslanım, şhhh, birazdan çıkmış olacaksın..)
İşim uzun sürmedi de bir an evvel attım kendimi dışarı, bu zihinsel mücadeleden kurtuldum ve bildiğiniz rahatlamış hissettim. Şimdi burada bir problem var bana kalırsa çünkü memelere maruz kaldığımı düşünüyorum ve alt tarafı basit bir banka işleminde böyle olmamalı bence.
Kadına da hiç fettan falan diyemeyiz, baya bildiğin masum bir güzelliği olan, gayet doğal, kibar bir hanımefendiydi. Diyemezsin ki memelerin açılmış birader gözümüz kayıyor, kapat şunu. Ne haddime? E ben de dekolteye zevkle bakacak biri değilim, içimden geçse bile gururuma yediremem. Mevzu sadece benle de kalmıyor. Kısacası olayın içinde çirkinlik, kötülük yok bana kalırsa ama var bir sıkıntı.
Ne yapmalı bu sıkıntıyı çözmek için?
Ama hemen geri çektim 2 saniye filan sürdü Sonra engelledim. Bildirim gitmiş midir ?
Evlilik terapist hakkında ne düşünüyorsunuz? Hangi durumlarda, ne zaman gidilmelidir? Gidenler varsa deneyimlerini paylaşabilirler mi? Bizde durum aşağıdaki gibi.
Sorunlarımız var ve çözemiyoruz. Mutsuz oluyorum. Çözdüğümüzü zannediyoruz bir süre iyi gidiyor sonra yine başa sarıyor. Birbirimize karşı saygımız azalıyor. Benim istediğimi o kabul etmiyor, onun istediği bana uymuyor. Çözüm diyip yaptığımız şeyler ikimizi de tatmin etmiyor. Konuşmaların sonu iyi bitmiyor o an tamam artık bunu konuşmayalım deniliyor ama bir daha da konuşulmak istenmiyor. Karşılaşılan bir durumda yine patlak veriyor. İyiye gitmek yerine kötüye gidiyor, fark ediyorum ve iyileştirmek istiyorum. Terapiste gitmek aklıma geldi. Hatta tek başıma mı gitmeliyim yoksa birlikte mi gitmeliyiz diye kararsızım. Bize nasıl bir çözüm sağlayabilir, nasıl destek olabilir bilmiyorum.
Sorunlarımız var ve çözemiyoruz. Mutsuz oluyorum. Çözdüğümüzü zannediyoruz bir süre iyi gidiyor sonra yine başa sarıyor. Birbirimize karşı saygımız azalıyor. Benim istediğimi o kabul etmiyor, onun istediği bana uymuyor. Çözüm diyip yaptığımız şeyler ikimizi de tatmin etmiyor. Konuşmaların sonu iyi bitmiyor o an tamam artık bunu konuşmayalım deniliyor ama bir daha da konuşulmak istenmiyor. Karşılaşılan bir durumda yine patlak veriyor. İyiye gitmek yerine kötüye gidiyor, fark ediyorum ve iyileştirmek istiyorum. Terapiste gitmek aklıma geldi. Hatta tek başıma mı gitmeliyim yoksa birlikte mi gitmeliyiz diye kararsızım. Bize nasıl bir çözüm sağlayabilir, nasıl destek olabilir bilmiyorum.
1.5 ay önce ayrılınmış. bundan önce çok ayrılma olmuş sonra barışılmış. öyle özledim dön tarzı bi mesaj değil ama bi şeyle alakalı dolaylı bi mesaj attım. açmadı bile mesajımı. beni tamamen unutmuş mu öyle mi düşünmeliyim bunu ya da ne anlamalıyım?
Bu erkek benim. Hiç bir parfümün kokusunu sevmiyorum.
Sık sık duş alan ve deodorant kullanan biriyim. Deodorant kokusunu seviyorum, parfümden daha güzel ve temiz geliyor. Daha zinde tutuyor.
Ne düşünürsünüz böyle erkek hakkında?
Sık sık duş alan ve deodorant kullanan biriyim. Deodorant kokusunu seviyorum, parfümden daha güzel ve temiz geliyor. Daha zinde tutuyor.
Ne düşünürsünüz böyle erkek hakkında?
Birkaç gündür memleketteyim ve bir arkadaşıma buradan bir şey almak istiyorum. Ama ne?
Hediyenin buraya özgü olduğunu nasıl anlarım ki sonuçta burada olan her şey artık her yerde var.
Memleket: Antakya
Hediyenin buraya özgü olduğunu nasıl anlarım ki sonuçta burada olan her şey artık her yerde var.
Memleket: Antakya
Hangi yonunuzle?
anlatmaya başlamadan önce biraz bağlam vereyim: yurt dışında yl yapıyorum, bahsi geçen (yakın zamanda memleketinde bomba patlamış) hanımefendiyle bir ev partisinde tanıştık.
üstte de dediğim gibi ev partisinde tanıştık, ig hesapları falan alındı, ama kendisi partiden biraz erken kaçtı. yani ben göremedim bile gittiğini. o yüzden sonraki gün işte “bir anda kayboldun” falan gibi bir mesaj attım, o da “telefonla konuşuyordum, biraz garip bi hal aldı o yüzden gittim” dedi. sonra devam ettik konuşmaya işte neler yaptığımızdan vesaire, ben de bu ara sınav dönemimdeyim ondan bahis geçti. “çalışma modundan çıkıp bi kahve içmek istersen haberim olsun” gibi bir şey dedi. ben de “sonraki sınavım biraz zor, onu hallettikten sonra çok güzel olur” dedim. bunun üstüne “o zaman kahve bizi paklamaz, bi bira lazım” cevabı aldım. dedim hay ağzın bal yesin, o daha da güzel olur; buluşma konusunu tarih falan belirlemeden böylece kararlaştırdık. bunun üstünden yaklaşık bir hafta falan geçti, halen de konuşmaya devam ediyoruz.
şimdi soru şu ki, bu sizce bir “date” mi, yoksa öylesine bir şeyler mi içeceğiz? duyuru’nun ilişki gurularından yardım bekliyorum, bu awkward durumda kalmış kardeşinize bir el atın. teşekkürler.
üstte de dediğim gibi ev partisinde tanıştık, ig hesapları falan alındı, ama kendisi partiden biraz erken kaçtı. yani ben göremedim bile gittiğini. o yüzden sonraki gün işte “bir anda kayboldun” falan gibi bir mesaj attım, o da “telefonla konuşuyordum, biraz garip bi hal aldı o yüzden gittim” dedi. sonra devam ettik konuşmaya işte neler yaptığımızdan vesaire, ben de bu ara sınav dönemimdeyim ondan bahis geçti. “çalışma modundan çıkıp bi kahve içmek istersen haberim olsun” gibi bir şey dedi. ben de “sonraki sınavım biraz zor, onu hallettikten sonra çok güzel olur” dedim. bunun üstüne “o zaman kahve bizi paklamaz, bi bira lazım” cevabı aldım. dedim hay ağzın bal yesin, o daha da güzel olur; buluşma konusunu tarih falan belirlemeden böylece kararlaştırdık. bunun üstünden yaklaşık bir hafta falan geçti, halen de konuşmaya devam ediyoruz.
şimdi soru şu ki, bu sizce bir “date” mi, yoksa öylesine bir şeyler mi içeceğiz? duyuru’nun ilişki gurularından yardım bekliyorum, bu awkward durumda kalmış kardeşinize bir el atın. teşekkürler.
Erkek arkadaşlara bu sorum. Doğum gününüzde nasıl bir hediye isterdiniz?
dini nikah vs neyse de. evlenirken degisiyormus sanirim bolge yore il vs adetler. sizlerde nasildi? tskler
Modlar tasimadan ben direkt gonul islerinde acayim duyuruyu dedim ama aslinda gonul isleri degil.
Birine bir sekilde onyargiliysam/gicik olduysam o kisiyle normal bir iliski kurmam cok uzun zaman aliyor.
Mesela is yerinde takima yeni biri gelecek, kendisinin departmaniyla kisa bir sure calismistim. Cok miymiy biri, sessiz ama olumsuz hicbir sey yasamamistik aramizda, yani notrduk.
Bu kisi 3 sene boyunca stajyer sozlesmesiyle calismis (ugrassa parttime a gecmesi cok kolay ve daha cok hakkin oluyor) ve 3 sene calistigi bolum buna full-time pozisyon teklif etmemis.
Bizim takima geliyor simdi ve benim orada calistigimi biliyor, takimda onceden tanidigi tek kisi benim. Bir kez bile bana yazmadi, cok sasirdim ve gicik oldum. (Bizim takimi sirketten cikar, sirket duzgun isleyemez ama cok da taninmayiz diger departmanlarda yani birini tanimak buyuk avantaj) Ayrica takimi tanimasi gerekiyor, isleri devralacagi kisiyle oturup isi ogrenmesi lazim vs. bir kez bile kendisi iletisime gecmedi o arkadasla da, hep oteki arkadas toplanti davetiyesi vs yolladi. Bu kadar ilgisiz/umursamaz duran birinin takima gelecek olmasi da sinir ediyor beni. Zaten umursayan bir insan olsaydi 3 yil stajyer sozlesmesiyle de calismazdic bunu degistirmek icin bir seyler yapardi.
Tum bunlar bir araya gelince onyargilarim nehir olup akiyor ama takim arkadasi olacagiz sonucta, kurtulmam lazim bu durumdan. Ne yapayim??
Birine bir sekilde onyargiliysam/gicik olduysam o kisiyle normal bir iliski kurmam cok uzun zaman aliyor.
Mesela is yerinde takima yeni biri gelecek, kendisinin departmaniyla kisa bir sure calismistim. Cok miymiy biri, sessiz ama olumsuz hicbir sey yasamamistik aramizda, yani notrduk.
Bu kisi 3 sene boyunca stajyer sozlesmesiyle calismis (ugrassa parttime a gecmesi cok kolay ve daha cok hakkin oluyor) ve 3 sene calistigi bolum buna full-time pozisyon teklif etmemis.
Bizim takima geliyor simdi ve benim orada calistigimi biliyor, takimda onceden tanidigi tek kisi benim. Bir kez bile bana yazmadi, cok sasirdim ve gicik oldum. (Bizim takimi sirketten cikar, sirket duzgun isleyemez ama cok da taninmayiz diger departmanlarda yani birini tanimak buyuk avantaj) Ayrica takimi tanimasi gerekiyor, isleri devralacagi kisiyle oturup isi ogrenmesi lazim vs. bir kez bile kendisi iletisime gecmedi o arkadasla da, hep oteki arkadas toplanti davetiyesi vs yolladi. Bu kadar ilgisiz/umursamaz duran birinin takima gelecek olmasi da sinir ediyor beni. Zaten umursayan bir insan olsaydi 3 yil stajyer sozlesmesiyle de calismazdic bunu degistirmek icin bir seyler yapardi.
Tum bunlar bir araya gelince onyargilarim nehir olup akiyor ama takim arkadasi olacagiz sonucta, kurtulmam lazim bu durumdan. Ne yapayim??
Sevgiliden, bir şeyden, bir şehirden, bir yerden ayrılırken kafanızda çalan şarkı hangisi ?
Şu duyuruyu açmıştım birkaç hafta önce: www.eksiduyuru.com
Bir yerde bir fotoğraf çekimi yapılması gerekiyordu benim de tek başıma yapabileceğim bi şey. O beraber gidelim mi dedi? ben de olur dedim. Gideceğimiz günün evvelsi günü "yarın kahvaltıya gel" dedi. gittim ben de. bana tatlı tatlı evi gezdirdi falan. neyse tüm gün beraberdik, akşam da arkadaşlarla beraber bir şeyler içmeye geçtik. biraz sarhoş olunca yine bana sardı. baya sarıldı oramı buramı okşadı falan. kalkarken de "bugün biz de kalsana" diye sordu 2 defa. ben evinin önüne kadar bırakıp ayrıldım -neden bilmiyorum. sonra mesaj attı "keşke bizde kalsaydın" diye. ben de bu hafta bir şeyler yapalım deyip dışarda bir yere çağırdım yine.
o gece yine bize geçelim mi dedi? kabul ettim bu sefer. işte o gece seviştik falan ama benim ufaklık fazla iyi performans gösteremedi. sigara, genel stres, alkol, heyecan, porno gibi sebeplerden dolayı sanırım. neyse gece sarılarak uyuduk. o sarıldı ama yani.
sabah kahvaltı yaptıktan sonra ayrıldım evden. 2 gün sonra "uzun süreli bir ilişkiden çıktığım için duygusal bağ kurmak istemiyorum" gibi cümleler içeren bir mesaj attı.
sormak istediğim, bana kızın verdiği sinyaller hep uzun süreli bir şey istiyormuş gibi gelmişti. kahvaltıya çağırmalar, arkadaşlarıyla tanıştırmalar, beraber şunu yaparız falan demeler. ben bunun oturduğu mahalleye taşınacaktım. bana sürekli ne zaman taşınacaksın falan diye soruyordu. şimdi ne oldu da birden böyle vazgeçti sizce? ben mi yanlış anladım her şeyi? yoksa kötü sevişmeden dolayı mı?
çok üzüldüm o yüzden biraz da buraya yazıp rahatlamak istedim.
şimdiden teşekkürler.
Bir yerde bir fotoğraf çekimi yapılması gerekiyordu benim de tek başıma yapabileceğim bi şey. O beraber gidelim mi dedi? ben de olur dedim. Gideceğimiz günün evvelsi günü "yarın kahvaltıya gel" dedi. gittim ben de. bana tatlı tatlı evi gezdirdi falan. neyse tüm gün beraberdik, akşam da arkadaşlarla beraber bir şeyler içmeye geçtik. biraz sarhoş olunca yine bana sardı. baya sarıldı oramı buramı okşadı falan. kalkarken de "bugün biz de kalsana" diye sordu 2 defa. ben evinin önüne kadar bırakıp ayrıldım -neden bilmiyorum. sonra mesaj attı "keşke bizde kalsaydın" diye. ben de bu hafta bir şeyler yapalım deyip dışarda bir yere çağırdım yine.
o gece yine bize geçelim mi dedi? kabul ettim bu sefer. işte o gece seviştik falan ama benim ufaklık fazla iyi performans gösteremedi. sigara, genel stres, alkol, heyecan, porno gibi sebeplerden dolayı sanırım. neyse gece sarılarak uyuduk. o sarıldı ama yani.
sabah kahvaltı yaptıktan sonra ayrıldım evden. 2 gün sonra "uzun süreli bir ilişkiden çıktığım için duygusal bağ kurmak istemiyorum" gibi cümleler içeren bir mesaj attı.
sormak istediğim, bana kızın verdiği sinyaller hep uzun süreli bir şey istiyormuş gibi gelmişti. kahvaltıya çağırmalar, arkadaşlarıyla tanıştırmalar, beraber şunu yaparız falan demeler. ben bunun oturduğu mahalleye taşınacaktım. bana sürekli ne zaman taşınacaksın falan diye soruyordu. şimdi ne oldu da birden böyle vazgeçti sizce? ben mi yanlış anladım her şeyi? yoksa kötü sevişmeden dolayı mı?
çok üzüldüm o yüzden biraz da buraya yazıp rahatlamak istedim.
şimdiden teşekkürler.
daha önce aşık olduğunu da biliyorsunuz. siz aşk nedir bilmiyorsunuz (belki de aşka tam olarak inanmıyorsunuz) ancak karşınızda bunu yaşadığını söyleyen biri var. sizi çok sevdiğini de biliyorsunuz. bu durumda ne düşünürdünüz? ilişkiniz de iyi ilerliyor, bir sıkıntısı yok.
yaşlar 27-30 arasında.
yaşlar 27-30 arasında.
İnanılmaz kararsızlıklar içindeyim.
İşyerinde zerre kadar iş yok, iki haftadır boş boş oturup mesai tamamlamayı bekliyorum. Sıkıntıdan patlayacağım.
Yıllık iznim olduğu gibi duruyor fakat bu işyerinden ayrılma durumum var yani yıllık izni, iş arama izni olarak da görüyorum. Bir yandan da yarısını kullanmak istiyorum.
Memlekete gidip denize girebilirim, sahilde boş boş dolaşabilirim, kafamı rahatlatabilirim ama bir yandan da ya öyle olmazsa diyorum. Maddi olarak bir nebze zorluk çekeceğim çünkü. Belki de bu böyle his ettiriyordur.
Bir yandan da kafam rahat değil, önceki duyurumdan da anlaşılacağı üzere kız arkadaşımla(!) aramız bozuk.
Diğer yandan evde de hiç huzurum yok. Annem baskın şeklinde gelip yerleşiyor kafası esince gidiyor. Geldiğinde bütün düzeni hiç ediyor kafasına göre her şeye karışıyor. Akşam kafa dağıtayım diyorum, kafam yarım milyon beni arıyor. Kafam açılıyor. Her hareketi batıyor sanki. Ben oturup sessiz sedasız acı çekmek istiyorum.
Memlekette ev var fakat merkeze azıcık uzak. Teyzemler de kalabilirim ama uzun zaman oldu yüzyüze gelmiyoruz. Gitsem gel burada kal der ama işte insan yalnız olmak istiyor.
Kafam çorba gibi.
Ya gittiğime pişman olursam?
Kalsam ne yapacağım, boş boş oturuyorum içim bunalıyor.
Yakın yerlere gidip otelde kalmak istemiyorum, otel hissinden çok sıkıldım.
Ne yapayım?
İşyerinde zerre kadar iş yok, iki haftadır boş boş oturup mesai tamamlamayı bekliyorum. Sıkıntıdan patlayacağım.
Yıllık iznim olduğu gibi duruyor fakat bu işyerinden ayrılma durumum var yani yıllık izni, iş arama izni olarak da görüyorum. Bir yandan da yarısını kullanmak istiyorum.
Memlekete gidip denize girebilirim, sahilde boş boş dolaşabilirim, kafamı rahatlatabilirim ama bir yandan da ya öyle olmazsa diyorum. Maddi olarak bir nebze zorluk çekeceğim çünkü. Belki de bu böyle his ettiriyordur.
Bir yandan da kafam rahat değil, önceki duyurumdan da anlaşılacağı üzere kız arkadaşımla(!) aramız bozuk.
Diğer yandan evde de hiç huzurum yok. Annem baskın şeklinde gelip yerleşiyor kafası esince gidiyor. Geldiğinde bütün düzeni hiç ediyor kafasına göre her şeye karışıyor. Akşam kafa dağıtayım diyorum, kafam yarım milyon beni arıyor. Kafam açılıyor. Her hareketi batıyor sanki. Ben oturup sessiz sedasız acı çekmek istiyorum.
Memlekette ev var fakat merkeze azıcık uzak. Teyzemler de kalabilirim ama uzun zaman oldu yüzyüze gelmiyoruz. Gitsem gel burada kal der ama işte insan yalnız olmak istiyor.
Kafam çorba gibi.
Ya gittiğime pişman olursam?
Kalsam ne yapacağım, boş boş oturuyorum içim bunalıyor.
Yakın yerlere gidip otelde kalmak istemiyorum, otel hissinden çok sıkıldım.
Ne yapayım?
işsizlik + covid psikolojimi çok kötü etkiledi.
bir girişimcilik programından kabul aldım ancak, programın sonucunda fikrimin uygulamaya döneceğinden %100 emin olsam da (kodlamaya başladım) nasıl satacağımı bilmiyorum. kendimi pazarlayamıyorum, iş hayatımda zaten bu kötü etkiledi beni, benim başardığım şeyleri başkaları kendisi yapmış gibi sunup yükseldiler. ülke ekonomisi zaten kötüye gidiyor.
o kadar doldum ki, çatıya çıkıp yangın var diye bağırmak istiyorum artık.
bir girişimcilik programından kabul aldım ancak, programın sonucunda fikrimin uygulamaya döneceğinden %100 emin olsam da (kodlamaya başladım) nasıl satacağımı bilmiyorum. kendimi pazarlayamıyorum, iş hayatımda zaten bu kötü etkiledi beni, benim başardığım şeyleri başkaları kendisi yapmış gibi sunup yükseldiler. ülke ekonomisi zaten kötüye gidiyor.
o kadar doldum ki, çatıya çıkıp yangın var diye bağırmak istiyorum artık.
harika bir şey değil mi ya? sizce?
korona yüzünden kimseye sarılamıyordum ne zamandır, kendim için değil de karşı taraf tedirgin olmasın diye. 9 aydan sonra anneme gittim ona bile sarılamadım. geçen gün birine sarılınca çok iyi hissettim, sonra aynı kişiye 3-5 kere daha sarıldım asdafsfg. normalde öyle şeyleri sevmem.
korona yüzünden kimseye sarılamıyordum ne zamandır, kendim için değil de karşı taraf tedirgin olmasın diye. 9 aydan sonra anneme gittim ona bile sarılamadım. geçen gün birine sarılınca çok iyi hissettim, sonra aynı kişiye 3-5 kere daha sarıldım asdafsfg. normalde öyle şeyleri sevmem.
Merhaba!
Eşim kişisi kardeşi olmadan bir plan yapamama hastalığına tutuldu.
Bu sadece yazları görülen bir hastalık ama.
Hemen anlatayım durumu. Pandemi sebebiyle uzun süre ailemizi göremedik ve İzmir'e yanlarına geldik. Urladayiz şu an. Burnumuzun dibinde deniz var. Eşime gel biraz dolaşalım diyorum hoppppp kardeşi de geliyor eğer kardeşi gelmezse o da yok.
Mesela bugün gel biraz dolaşalım sahilde dedim, kardeşi gelmeyecek diye çıkmadık . Kardeşimi yalnız bırakamam diyor. Kardeş de sadece telefonla oynayan ya da uyuyan bir tip. Obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon tedavisi görüyor bu arada. Sürekli bir gerilim, sürekli mutsuzluk içinde gecen bir gezi oluyor o plana salça olunca. Ben çok bunaldım bu durumdan.
Eşimin kardeşi yüzünden yazın doğru düzgün plan yapamamaktan bıktım. pandemi yüzünden zaten burnumu dışarı çıkarmıyorum Ankara'da ama burnunun dibinde sahil varken insan bı karımı alayım demez mi?
Ailesinin yanında sürekli temizlik, bulaşık yıkamaktan çok bunaldim. kayınpeder dünyanın en dengesiz adamı. Sürekli pasif agresif haller, akrep gibi laf sokmalar. Size anlatamam o adamı, kelimeler yetmez. Ama kayınvalidem de dünya tatlısı. kimseyi kırmak gücendirmek istemiyorum ama çok sıkıldım. Konuşacak kimsem de yok
Eşime açıyorum konuyu ama asla ailesine toz kondurmuyor.
Ben ne yapayım Allah aşkına
Edit: benimki gezemedim edemedim tribi değil bu arada. İt gibi çalışmaktan başka hiçbir şey yapamadığımı gören adamın bir şey yapmıyor oluşu
Eşim kişisi kardeşi olmadan bir plan yapamama hastalığına tutuldu.
Bu sadece yazları görülen bir hastalık ama.
Hemen anlatayım durumu. Pandemi sebebiyle uzun süre ailemizi göremedik ve İzmir'e yanlarına geldik. Urladayiz şu an. Burnumuzun dibinde deniz var. Eşime gel biraz dolaşalım diyorum hoppppp kardeşi de geliyor eğer kardeşi gelmezse o da yok.
Mesela bugün gel biraz dolaşalım sahilde dedim, kardeşi gelmeyecek diye çıkmadık . Kardeşimi yalnız bırakamam diyor. Kardeş de sadece telefonla oynayan ya da uyuyan bir tip. Obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon tedavisi görüyor bu arada. Sürekli bir gerilim, sürekli mutsuzluk içinde gecen bir gezi oluyor o plana salça olunca. Ben çok bunaldım bu durumdan.
Eşimin kardeşi yüzünden yazın doğru düzgün plan yapamamaktan bıktım. pandemi yüzünden zaten burnumu dışarı çıkarmıyorum Ankara'da ama burnunun dibinde sahil varken insan bı karımı alayım demez mi?
Ailesinin yanında sürekli temizlik, bulaşık yıkamaktan çok bunaldim. kayınpeder dünyanın en dengesiz adamı. Sürekli pasif agresif haller, akrep gibi laf sokmalar. Size anlatamam o adamı, kelimeler yetmez. Ama kayınvalidem de dünya tatlısı. kimseyi kırmak gücendirmek istemiyorum ama çok sıkıldım. Konuşacak kimsem de yok
Eşime açıyorum konuyu ama asla ailesine toz kondurmuyor.
Ben ne yapayım Allah aşkına
Edit: benimki gezemedim edemedim tribi değil bu arada. İt gibi çalışmaktan başka hiçbir şey yapamadığımı gören adamın bir şey yapmıyor oluşu
karşı cins senle sevgili veyahut ciddi ilişki düsünmeyip işte gel beraber vakit geçerelim arada yakınlaşırız diyorsa ve buluştuğunuzda el ele gezip liseli aşıklar gibi takılıyorsunuz.
Ama ayrıldığınızda kimse kimseye sırnaş bir dil kullanmadan çok rahatsız etmeden mesajlaşıyorsunuz.
Bu fakbadi mi oluyor ?
Ama ayrıldığınızda kimse kimseye sırnaş bir dil kullanmadan çok rahatsız etmeden mesajlaşıyorsunuz.
Bu fakbadi mi oluyor ?
sb.
Beni soracak olursanız psikolojim ber-bat! Bu hastalığı, virüsü beni mahvetti (ruhsal). Sizler nasılsınız?
İnsanlar niye birbirini aldatiyor ? Bunun mantığı nedir ?
Niye seviyorum dediğiniz halde başkasıyla konusuyoruz ?
İlişkilerin yozlaşmasının sebebi nedir ?
Niye seviyorum dediğiniz halde başkasıyla konusuyoruz ?
İlişkilerin yozlaşmasının sebebi nedir ?
İyi geceler herkese
24 yaşındayım, bu zamana kadar babama sesimi dahi yükseltmedim fakat bugün ipler koptu. Bayramdan önce telefonunda bir sorun vardı ve halletmem için bana verdi. Sorunu hallettim. Daha sonra kimlere mesaj attığını merak ettiğim için whatsappı kontrol ettim. (daha önceden sabıkası geniş, o yüzden hep kuşkularım var) kuşkularımda yine yanılmadım. bir baktım ki, bir sürü eskorta mesaj atmış. O olaydan sonra telefonu verirken "şu mesajları atıyorsun, bari sil" diye söyledim sessizce. O günden sonra selamı sabahı kestim. En son bayram sabahı geldi yanıma "insan babasının bayramını kutlar vs." diye konuştu ve tartıştık. Şu an biraz gergin olduğum için olayı yüzeysel anlatıyorum. Ama çocukluğumda da birçok vakit annemi aldatma girişminde bulundu kendisi.
Her neyse. Tahmin edebileceğiniz üzere teknolojiden anlamayan birisi. Bugün ikinci el telefon almış ve telefonun ayarlarını yapmam için odama göndermiş telefonu kardeşimle beraber. Neyse telefonu ayarladım vs derken bir baktım twitter hesabı var. Twitter'dan hepinizin tahmin edebileceği profilleri takip ediyor, iğrenç videoları favorilerine eklemiş, bir o kadar da iğrenç mesajlaşmaları var. Bir de utanmadan kendi fotoğraflarını koymuş. Tabi ben bunları görünce kan beynime sıçradı. Balkona çağırdım ve orada baya yüksek sesle tartıştık. İlk defa bağırdım ve ilk defa fiziksel temasta bulundum kendisine. Ona göre bunlar çok normal şeylermiş, sadece bakıyormuş, bi sakıncası yokmuş. Ama millete attığı mesajlar vs. Görseniz bir hayli niyetli yani. Annem sesleri duydu ve yanımıza geldi. Odadan göndermeye çalıştım fakat gitmedi. Şimdi babama göre bu yaptıkları o kadar normal ki, hiç çekinmeden anneme gösterdi ve kendini acındırmaya başladı. Annem de birden babamdan yana saf tutmaya başladı. Tabi ben iyice şok oldum. Açıkçası Benim bu denli çıldırmamın sebebi de anneme üzülmemdi. Ama o da baya normal karşıladı. İlkokul mezunu, ekonomik özgürlüğü olmayan, kocasının eline bakan bir kadın. Her ne kadar kızsam da elden bir şey gelmiyor işte. Yarım saat falan konuştuk. Ben olayın ciddiyetini ve yanlışlığını anlatmaya çalıştım fakat anlatamadım hiçbirine. Daha sonra da pes ettim.
Şimdi ben uzun zamandır iş yerime yakın 1+0 ev bakıyordum fakat maaşıma güvenmediğim için cesaret edemiyordum. 3000 liraya yakın maaşım var, iş yerinin civarındaki evler de 1500₺'den başlıyor. Faturalar vs. Dahil. Sizce bu durumda geçinebilir miyim? Ya da bu şekilde geçinebilen var mı? Diğer yandan da seneye bugünler askerlik tecilim bitiyor. Sizce tecilin bitmesini beklemeden askere mi gideyim? Beni frenleyen en kilit nokta küçük kız kardeşim. 13 yaşında ve liseye yeni başladı. Birçok şeyiyle ben ilgileniyorum ve şu ana kadar evden ayrılmamamın en büyük sebebi de onun varlığı. Kafam bir hayli karışık. Olayı yakınlarıma anlatmaya utandığımdan kimseden fikir de alamıyorum. En son burası geldi aklıma. Dediğim gibi; hala elim ayağım titriyor, kendimi iyi ifade edemediysem kusura bakmayın. Değerli fikirlerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler...
düzenleme: öncelikle yorum yapan herkese çok teşekkürler. birkaç kişi hadlerini aşmış maalesef. onlara cevap verecektim fakat neyse ki silmişler mesajlarının bir bölümünü.
yukarıda da dediğim gibi; babamla değil kavga etmek, sesimi dahi yükseltmedim, en ufak saygısızlık yapmadım bu zamana kadar. dünkü verdiğim tepkiden ötürü ben de pişmanım, fakat küçüklüğümden beri içime attıklarımın bir patlaması oldu diyebilirim. keşke yaşanmasaydı, keşke bayramdan önceki yaşanan olayda konuşsaydım ama olan oldu artık. sanırım benim bakış açım ve değer yargılarım birçok insanınkiyle uyuşmuyor. bu kadar insan babamı haklı bulduğuna göre benim bakış açım yanlış demek ki. ama hala bu tarz olayları yediremiyorum. evli bir insanın bunu yapması kesinlikle hoş değil. daha fazla lafı uzatmak istemiyorum. tekrardan yorum yapıp fikir veren herkese teşekkürler...
24 yaşındayım, bu zamana kadar babama sesimi dahi yükseltmedim fakat bugün ipler koptu. Bayramdan önce telefonunda bir sorun vardı ve halletmem için bana verdi. Sorunu hallettim. Daha sonra kimlere mesaj attığını merak ettiğim için whatsappı kontrol ettim. (daha önceden sabıkası geniş, o yüzden hep kuşkularım var) kuşkularımda yine yanılmadım. bir baktım ki, bir sürü eskorta mesaj atmış. O olaydan sonra telefonu verirken "şu mesajları atıyorsun, bari sil" diye söyledim sessizce. O günden sonra selamı sabahı kestim. En son bayram sabahı geldi yanıma "insan babasının bayramını kutlar vs." diye konuştu ve tartıştık. Şu an biraz gergin olduğum için olayı yüzeysel anlatıyorum. Ama çocukluğumda da birçok vakit annemi aldatma girişminde bulundu kendisi.
Her neyse. Tahmin edebileceğiniz üzere teknolojiden anlamayan birisi. Bugün ikinci el telefon almış ve telefonun ayarlarını yapmam için odama göndermiş telefonu kardeşimle beraber. Neyse telefonu ayarladım vs derken bir baktım twitter hesabı var. Twitter'dan hepinizin tahmin edebileceği profilleri takip ediyor, iğrenç videoları favorilerine eklemiş, bir o kadar da iğrenç mesajlaşmaları var. Bir de utanmadan kendi fotoğraflarını koymuş. Tabi ben bunları görünce kan beynime sıçradı. Balkona çağırdım ve orada baya yüksek sesle tartıştık. İlk defa bağırdım ve ilk defa fiziksel temasta bulundum kendisine. Ona göre bunlar çok normal şeylermiş, sadece bakıyormuş, bi sakıncası yokmuş. Ama millete attığı mesajlar vs. Görseniz bir hayli niyetli yani. Annem sesleri duydu ve yanımıza geldi. Odadan göndermeye çalıştım fakat gitmedi. Şimdi babama göre bu yaptıkları o kadar normal ki, hiç çekinmeden anneme gösterdi ve kendini acındırmaya başladı. Annem de birden babamdan yana saf tutmaya başladı. Tabi ben iyice şok oldum. Açıkçası Benim bu denli çıldırmamın sebebi de anneme üzülmemdi. Ama o da baya normal karşıladı. İlkokul mezunu, ekonomik özgürlüğü olmayan, kocasının eline bakan bir kadın. Her ne kadar kızsam da elden bir şey gelmiyor işte. Yarım saat falan konuştuk. Ben olayın ciddiyetini ve yanlışlığını anlatmaya çalıştım fakat anlatamadım hiçbirine. Daha sonra da pes ettim.
Şimdi ben uzun zamandır iş yerime yakın 1+0 ev bakıyordum fakat maaşıma güvenmediğim için cesaret edemiyordum. 3000 liraya yakın maaşım var, iş yerinin civarındaki evler de 1500₺'den başlıyor. Faturalar vs. Dahil. Sizce bu durumda geçinebilir miyim? Ya da bu şekilde geçinebilen var mı? Diğer yandan da seneye bugünler askerlik tecilim bitiyor. Sizce tecilin bitmesini beklemeden askere mi gideyim? Beni frenleyen en kilit nokta küçük kız kardeşim. 13 yaşında ve liseye yeni başladı. Birçok şeyiyle ben ilgileniyorum ve şu ana kadar evden ayrılmamamın en büyük sebebi de onun varlığı. Kafam bir hayli karışık. Olayı yakınlarıma anlatmaya utandığımdan kimseden fikir de alamıyorum. En son burası geldi aklıma. Dediğim gibi; hala elim ayağım titriyor, kendimi iyi ifade edemediysem kusura bakmayın. Değerli fikirlerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler...
düzenleme: öncelikle yorum yapan herkese çok teşekkürler. birkaç kişi hadlerini aşmış maalesef. onlara cevap verecektim fakat neyse ki silmişler mesajlarının bir bölümünü.
yukarıda da dediğim gibi; babamla değil kavga etmek, sesimi dahi yükseltmedim, en ufak saygısızlık yapmadım bu zamana kadar. dünkü verdiğim tepkiden ötürü ben de pişmanım, fakat küçüklüğümden beri içime attıklarımın bir patlaması oldu diyebilirim. keşke yaşanmasaydı, keşke bayramdan önceki yaşanan olayda konuşsaydım ama olan oldu artık. sanırım benim bakış açım ve değer yargılarım birçok insanınkiyle uyuşmuyor. bu kadar insan babamı haklı bulduğuna göre benim bakış açım yanlış demek ki. ama hala bu tarz olayları yediremiyorum. evli bir insanın bunu yapması kesinlikle hoş değil. daha fazla lafı uzatmak istemiyorum. tekrardan yorum yapıp fikir veren herkese teşekkürler...
Ömrümde bir kez aşık oldum o da senelerdir ilerlemiyor. Olmuyor, mutlu olamıyoruz ama vazgeçmek de yok.
Dini bir inanca mensup değilim ama bu 'karma' ya da eden bulur gibi bir şeylerden şüphe ediyorum artık. Vaktiyle birkaç kişiye tamamen duygusal manada kötülük etmiş olabilirim. Yine de bu 9(dokuz) seneyi hiç etmeye yeter mi?
Siz inanıyor musunuz bu gibi şeylere?
Lanetlendim de öyle mi kaldım yani, ne?
Dini bir inanca mensup değilim ama bu 'karma' ya da eden bulur gibi bir şeylerden şüphe ediyorum artık. Vaktiyle birkaç kişiye tamamen duygusal manada kötülük etmiş olabilirim. Yine de bu 9(dokuz) seneyi hiç etmeye yeter mi?
Siz inanıyor musunuz bu gibi şeylere?
Lanetlendim de öyle mi kaldım yani, ne?
Yaklaşık bir ay önce yakın bir arkadaşımla ilişkimi 3 sene önce olan bir olaydan dolayı pişmanlık duymaması ve başka bazı sebeplerden dolayı bitirdim. Olabildiğince kalbi kırılmasın istedim güzel bitsin istedim. 3 sene önceki olayın cezasını şimdi kesemezsin diyerek hakkını helal etmedi. Ben de şimdi keşke şunu da deseydim bunu da yüzüne vursaydım diye kendi kendime sinirleniyorum. Sanırım onun kendini haklı bulmasına sinirleniyorum. Bu sinirin geçmesinin yolu nedir, ne yapmam gerekir fikri olan var mı
Sevgiliniz yada eşinize telefonunuzu verir misiniz ? Bakarlar mı ?
Yıllar önce görmüştüm, bilmiyorum hala var mı.
Cafe gibi bir yerde kadınlarla görüşülüyordu. Amaç tanışmak, tek farkı reel olması.
Bunu hatırlayan var mı? İsmi neydi ayrıca cafenin ya da etkinliğin? Nasıl ve nereden katılabiliriz?
Aranızda katılan oldu mu?
Yoksa cafe sahiplerinin keriz.avi tokatlamak için uydurduğu bir şey miydi? Kadınlar cafeye para kazandıran çalışan mıydı yoksa?
BONUS: Bunun haricinde karşı cinsle tanışma organizasyonları yapılan bir etkinlik vs var mı? Amaç karşı cinsle tanışmak. Yani dans kursu, gezi, hobi vs tarzı etkinlikleri kastetmiyorum. Etkinliğin amacının karşı cinslerin tanışma fırsatı yakalayacağı etkinlik, tanışma vs düzenlemesi.
Elbet vardır diye düşünüyorum, yoksa büyük bir açlık var piyasada böyle girişimlere. Cebimde para olsa yatırım yapardım. :)
Cafe gibi bir yerde kadınlarla görüşülüyordu. Amaç tanışmak, tek farkı reel olması.
Bunu hatırlayan var mı? İsmi neydi ayrıca cafenin ya da etkinliğin? Nasıl ve nereden katılabiliriz?
Aranızda katılan oldu mu?
Yoksa cafe sahiplerinin keriz.avi tokatlamak için uydurduğu bir şey miydi? Kadınlar cafeye para kazandıran çalışan mıydı yoksa?
BONUS: Bunun haricinde karşı cinsle tanışma organizasyonları yapılan bir etkinlik vs var mı? Amaç karşı cinsle tanışmak. Yani dans kursu, gezi, hobi vs tarzı etkinlikleri kastetmiyorum. Etkinliğin amacının karşı cinslerin tanışma fırsatı yakalayacağı etkinlik, tanışma vs düzenlemesi.
Elbet vardır diye düşünüyorum, yoksa büyük bir açlık var piyasada böyle girişimlere. Cebimde para olsa yatırım yapardım. :)
atmayinca olmuyor mu? bugun atmadim artik. her gece ayni seyi yapmak 365 le carpinca cok yorucu geliyor bana.
sevenleriniz varsa nasil bir fikir uyandiriyor aklinizda?
not: tepki gormedim. ama gecmis tecrubelerime gore cezasiz kalmayacagimi hissediyorum. ama azdan az coktan cok! swh
sevenleriniz varsa nasil bir fikir uyandiriyor aklinizda?
not: tepki gormedim. ama gecmis tecrubelerime gore cezasiz kalmayacagimi hissediyorum. ama azdan az coktan cok! swh
İkimiz de 30'lu yaşlarımıza yakınız. 3buçuk yıllık bir ilişkimiz vardı. Kendisi yüksek lisansa avrupa'ya gidince araya uzak mesafe girdi. En nihayetinde, 'sana karşı sorumluluk hissediyorum ve geleceğimi yalnız planlamak istiyorum. açıkçası başkalarını da deneyimlemek istiyorum.' diyerek terk edildim.
bu 3buçuk yıllık ilişkide 2 yıl aynı evde yaşadık. o ise bu sürecin onu domestik/daha içe kapalı hale getirdiğini, yurtdışında olunca bir daha yaşayamayacağını düşündüğü hayatını yaşamak istediğini söyledi.
elbette bazı sorunlarımız vardı. son 6 ayda başlayan güven sorunlarına (ben bir nedenden dolayı güvenmiyordum) onun sürekli 'güvenini kazanacağım, bana inan' demesi ile son buluyordu. Nihayetinde, 'ben seni ikna etmeye çalışırken, bir baktım ki aslında ben de ikna değilim.' dedi ve her adımında beni de düşünmek zorunda oluşundan yorulduğunu ve geleceğini yalnız planlamak istediğini söyledi.
bu kararın kendi kişiseline dair bir karar olduğu için elimden bir şey gelmeyeceğini hissediyorum. ısrara yönelik, iknaya yönelik her adımım onu daha da uzaklaştıracak gibi hissediyorum. kendisine açıkça, onu sevdiğimi, kendimden emin olduğumu ve bir şekilde düzeltilebilecek bir şey varsa ilişki için elimden geleni yapabileceğimi söyledim. o kadar.
ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?
kasım başında, daha önceden planladığım, onun ülkesine (şehrine trenle 2buçuk saat) 3 aylık bir programım var. eli mahkum gideceğim ve 3 ay kalacağım.
en mantıklı düşünce, onu geri kazanmak istiyorsam 2 ay sessizliğe bürünmek ve aynı ülkeye seyahat ettiğimde, ben geldim, müsait olduğunda görüşmek ister misin? demek ve o noktadaki durumu değerlendirmek olduğunu düşünüyorum.
ancak bu da sadece boşa ümitlenmekten öte olmayacağını içten içe hissediyorum. canım yanıyor.
not. ben erkeğim.
bu 3buçuk yıllık ilişkide 2 yıl aynı evde yaşadık. o ise bu sürecin onu domestik/daha içe kapalı hale getirdiğini, yurtdışında olunca bir daha yaşayamayacağını düşündüğü hayatını yaşamak istediğini söyledi.
elbette bazı sorunlarımız vardı. son 6 ayda başlayan güven sorunlarına (ben bir nedenden dolayı güvenmiyordum) onun sürekli 'güvenini kazanacağım, bana inan' demesi ile son buluyordu. Nihayetinde, 'ben seni ikna etmeye çalışırken, bir baktım ki aslında ben de ikna değilim.' dedi ve her adımında beni de düşünmek zorunda oluşundan yorulduğunu ve geleceğini yalnız planlamak istediğini söyledi.
bu kararın kendi kişiseline dair bir karar olduğu için elimden bir şey gelmeyeceğini hissediyorum. ısrara yönelik, iknaya yönelik her adımım onu daha da uzaklaştıracak gibi hissediyorum. kendisine açıkça, onu sevdiğimi, kendimden emin olduğumu ve bir şekilde düzeltilebilecek bir şey varsa ilişki için elimden geleni yapabileceğimi söyledim. o kadar.
ey dostlar, sizce bu işin geri dönüşü var mı?
kasım başında, daha önceden planladığım, onun ülkesine (şehrine trenle 2buçuk saat) 3 aylık bir programım var. eli mahkum gideceğim ve 3 ay kalacağım.
en mantıklı düşünce, onu geri kazanmak istiyorsam 2 ay sessizliğe bürünmek ve aynı ülkeye seyahat ettiğimde, ben geldim, müsait olduğunda görüşmek ister misin? demek ve o noktadaki durumu değerlendirmek olduğunu düşünüyorum.
ancak bu da sadece boşa ümitlenmekten öte olmayacağını içten içe hissediyorum. canım yanıyor.
not. ben erkeğim.
22 yaşındayım ve halen bu düşünceyi aşamadığımı fark ettim. Nedense haklı olduğumu düşünsem bile birinin içinde bana karşı bir sinir olmasını hiç istemiyorum (genelde arkadaşlarımda oluyor bu durum) ve bu düşünce bazen beni geriyor haklı olduğumu düşünsem bile. Çok basit bir örnek olarak, mesela seneye muhtemelen mezun olucam ve belki de bir daha görmeyeceğim, okuduğum şehirden bir arkadaşım mesajlarına geç cevap verilmesine falan biraz takık. Ben de normalde insanlara acil olmadığı sürece canım isteyince cevap veren bir insanım. Herkese karşı böyle olduğum için ona da böyle olmak istiyorum ama ona karşı hemen cevap vermeliyim gerginliği yaşıyorum. Hemen cevap verilir o sıkıntı değil de ben bu gerginliğe girmek istemiyorum. Bunun arkadaşsızlıktan korkmakla da bir ilgisi yok çünkü hiçbir arkadaşıma aşırı bağlı değilim ve yalnızlığa alışkın bir insanım. Başka bir örnek geçen ay 5 senelik arkadaşımla ilişkimi bitirdim, haklı sebeplerim vardı, o kendini savundu, benim haksız olduğumu düşündü. Kızla ilişkim bitmiş gitmiş, pişman da değilim ama hala onun gerginliğini yaşıyorum bazen.
Sizce bu durumun neyle ilgisi var ve ben bu durumumu nasıl düzeltebilirim?
Sizce bu durumun neyle ilgisi var ve ben bu durumumu nasıl düzeltebilirim?
ortalama maliyetler en az 150k gorunuyor. bu ortak alinan fiyat.
baska ufak bir hesaplama ile, karsi taraf icin bir butce sunup bu butceyi yonetmesini istemek; boyle olmasi cok mu sacma olur? sebepleriyle guzel hakkaniyetli bir butce sunup, istedigi seyleri onceliklendirerek yapmasi daha iyi olur gibime geliyor. ne dersiniz?
kadın duyurucular ozellikle belirtirlerse kendilerini harika olur. onların gözunden nasil gorundugune bakmak istiyorum.
baska ufak bir hesaplama ile, karsi taraf icin bir butce sunup bu butceyi yonetmesini istemek; boyle olmasi cok mu sacma olur? sebepleriyle guzel hakkaniyetli bir butce sunup, istedigi seyleri onceliklendirerek yapmasi daha iyi olur gibime geliyor. ne dersiniz?
kadın duyurucular ozellikle belirtirlerse kendilerini harika olur. onların gözunden nasil gorundugune bakmak istiyorum.
25 yaşında kadınım, beş senedir aileden ayrıyım, son iki senedir de tamamen yalnız yaşıyorum, ancak bir türlü evi düzenli tutmayı öğrenemedim. Salonun bir kısmını aynı zamanda atölye olarak kullanıyorum çünkü küçük bir ev.
Yer, masaların üstleri genelde pis ve dağınık oluyor sanatsal bir şeylerle uğraştığım için. Ama mutfağı filan da temiz tutamıyorum, bulaşıklar hep yığılıyor. Yatak odasında da kıyafetleri sürekli yerlere atıyorum.
Erkek arkadaşım sürekli uyarıyor, birkaç gün dikkat ediyorum, sonra unutuyorum ve unuttuğumu bile fark etmiyorum. İstifçi kadar olmasa da ileride ona evrilebilecek bir durumdayım galiba. Nasıl düzeleceğimi hiç bilmiyorum. Siz nasıl evinize bakıyorsunuz?
Çıkardığım kıyafeti neden yere atıyorum mesela: eve gelince yorgun oluyorum ve kıyafetlerimi değiştirip hemen oturmak istiyorum. Sonra da unutuyorum.
Yer, masaların üstleri genelde pis ve dağınık oluyor sanatsal bir şeylerle uğraştığım için. Ama mutfağı filan da temiz tutamıyorum, bulaşıklar hep yığılıyor. Yatak odasında da kıyafetleri sürekli yerlere atıyorum.
Erkek arkadaşım sürekli uyarıyor, birkaç gün dikkat ediyorum, sonra unutuyorum ve unuttuğumu bile fark etmiyorum. İstifçi kadar olmasa da ileride ona evrilebilecek bir durumdayım galiba. Nasıl düzeleceğimi hiç bilmiyorum. Siz nasıl evinize bakıyorsunuz?
Çıkardığım kıyafeti neden yere atıyorum mesela: eve gelince yorgun oluyorum ve kıyafetlerimi değiştirip hemen oturmak istiyorum. Sonra da unutuyorum.
merhaba
oncelikle okudugunuz icin tesekkur ederim. kisaca konuyu ozetleyip fikirlerinizi almak istiyorum. hak etmissin, oh iyi olmus diyecek olanlar olacaktir, eyvallah
8 aylik cok guzel giden bir iliskim vardi. bu surecte ben bir rahatsizlik gecirdim ve benim psikolojimi oldukca kotu etkiledi. biraz bunalima girdim, ve bulundugum ulkeden tasinmak dahi istedim (yabanci bir ulkede yasiyorum), bu surecte erkek arkadasim beni kismen anladi. ama kendisi ingiliz oldugu icin sanirim yasadigim bunalimin bendeki etkilerini pek de kavrayamadi cunku kulturel sorunlar da iceriyordu. bana destek oldu fakat ben oldukca kotu hisseetmeye basladim, ve kendime yabancilastim. erkek arkadasimdan da sogudum, onun benim icin yanlis bir tercih olacagini dusunmeye basladim. ve hep olumsuzluklara yogunlastim. son 3 ay surekli beraber olmamiza ragmen, disarda elini dahi tutmak gelmedi icimden. bu surecte cok uzdum onu, anlayamadik birbirimizi kisaca. o cok duygusallasti, tabi ben bu donemde gercekten onu artik sevmedigimi dusunmeye basladim. her zaman cok merhametli oldum ona karsi, bu 3-4 aylik donemde de hicbir destegimi eksik etmedim, fakat aramizda bir yakinlasmaya musade etmedim, daha dogrusu edemedim. ve iliskiyi bitirmeye karar verdim. o ise cok ugrasti, her gun kapima geldi diyebilirim. ama ben ona arkadasca yakinlik disinda bir sey gosteremedim.
2 ay once tamamen iletisimi kesmek istedigimi, bana iyi gelmedigini soyledim. boylece gorusmeyi durdurduk. arada bana duygusal mesajlar yazdi fakat ben hic orali olamadim. evet kafamda bitirmistim guya. ben de arada sirada halini hatrini sordum ama bir ilerleme olmadi. sonra ben tatile ciktim, kafami dinledim. hatta bu surecte kendi icime dondum, terapi aldim, devam da ediyorum.
ve 2 ayin sonunda duygularimla tekrar baristim, onu ozledigimi hala sevdigimi farkettim. terapi ise yaradi saniyorum. daha bilinclestim ve ona yaptiklarimdan dolayi pisman oldum. keske yakinlasabilseydim diye dusundum.
2 hafta once gorusmek istedim, o ise yaralarini yeni yeni sardigini ve beni gormenin ona iyi gelmeyecegini soyledi.gorusmedik. 1 hafta mesaj attim, aradi uzun uzun konustuk. beni hala ozledgini, hisleri oldugunu ama oraya artik donmek istemedigini soyledi. biriyle gorustugunu, ondan cok hoslandigini soyledi. beni gormemek icin instagram hesabini silmi, anilarimizi hatirlamak istemiyormus. ben de ona artik iyilestigimi, denemek istedigimi, uzgun oldugumu soyledim fakat sanirim hic tesir etmedi. su an iliskisiyle mutlu oldugunu, sakin oldugunu soyledi.
buraya kadar okuyanlara tesekkur ederim.
ben de saygisizlik yapmamak icin tabii ki onu aramayacagim, cunku hayatinda biri oldugunu soyledi. fakat cok da uzuluyorum. bu durumu nasil yorumluyorsunuz? benim kendimi daha iyi ifade etmem mi gerekiyor yoksa sizce yeni iliskisi ona benle ilgili her seyi unutturdu mu? bu arada iliski sureci boyunca daha once bu duygulari tatmadigini soyluyordu ve samimiydi.
cok merci!
oncelikle okudugunuz icin tesekkur ederim. kisaca konuyu ozetleyip fikirlerinizi almak istiyorum. hak etmissin, oh iyi olmus diyecek olanlar olacaktir, eyvallah
8 aylik cok guzel giden bir iliskim vardi. bu surecte ben bir rahatsizlik gecirdim ve benim psikolojimi oldukca kotu etkiledi. biraz bunalima girdim, ve bulundugum ulkeden tasinmak dahi istedim (yabanci bir ulkede yasiyorum), bu surecte erkek arkadasim beni kismen anladi. ama kendisi ingiliz oldugu icin sanirim yasadigim bunalimin bendeki etkilerini pek de kavrayamadi cunku kulturel sorunlar da iceriyordu. bana destek oldu fakat ben oldukca kotu hisseetmeye basladim, ve kendime yabancilastim. erkek arkadasimdan da sogudum, onun benim icin yanlis bir tercih olacagini dusunmeye basladim. ve hep olumsuzluklara yogunlastim. son 3 ay surekli beraber olmamiza ragmen, disarda elini dahi tutmak gelmedi icimden. bu surecte cok uzdum onu, anlayamadik birbirimizi kisaca. o cok duygusallasti, tabi ben bu donemde gercekten onu artik sevmedigimi dusunmeye basladim. her zaman cok merhametli oldum ona karsi, bu 3-4 aylik donemde de hicbir destegimi eksik etmedim, fakat aramizda bir yakinlasmaya musade etmedim, daha dogrusu edemedim. ve iliskiyi bitirmeye karar verdim. o ise cok ugrasti, her gun kapima geldi diyebilirim. ama ben ona arkadasca yakinlik disinda bir sey gosteremedim.
2 ay once tamamen iletisimi kesmek istedigimi, bana iyi gelmedigini soyledim. boylece gorusmeyi durdurduk. arada bana duygusal mesajlar yazdi fakat ben hic orali olamadim. evet kafamda bitirmistim guya. ben de arada sirada halini hatrini sordum ama bir ilerleme olmadi. sonra ben tatile ciktim, kafami dinledim. hatta bu surecte kendi icime dondum, terapi aldim, devam da ediyorum.
ve 2 ayin sonunda duygularimla tekrar baristim, onu ozledigimi hala sevdigimi farkettim. terapi ise yaradi saniyorum. daha bilinclestim ve ona yaptiklarimdan dolayi pisman oldum. keske yakinlasabilseydim diye dusundum.
2 hafta once gorusmek istedim, o ise yaralarini yeni yeni sardigini ve beni gormenin ona iyi gelmeyecegini soyledi.gorusmedik. 1 hafta mesaj attim, aradi uzun uzun konustuk. beni hala ozledgini, hisleri oldugunu ama oraya artik donmek istemedigini soyledi. biriyle gorustugunu, ondan cok hoslandigini soyledi. beni gormemek icin instagram hesabini silmi, anilarimizi hatirlamak istemiyormus. ben de ona artik iyilestigimi, denemek istedigimi, uzgun oldugumu soyledim fakat sanirim hic tesir etmedi. su an iliskisiyle mutlu oldugunu, sakin oldugunu soyledi.
buraya kadar okuyanlara tesekkur ederim.
ben de saygisizlik yapmamak icin tabii ki onu aramayacagim, cunku hayatinda biri oldugunu soyledi. fakat cok da uzuluyorum. bu durumu nasil yorumluyorsunuz? benim kendimi daha iyi ifade etmem mi gerekiyor yoksa sizce yeni iliskisi ona benle ilgili her seyi unutturdu mu? bu arada iliski sureci boyunca daha once bu duygulari tatmadigini soyluyordu ve samimiydi.
cok merci!
Arkadaşlar insanoğlu evrim gereği güçlü neslini devam ettirebilecek birine mi aşık olur yoksa güçle bir alakası yok mu? Bakıyoruz kızların çoğu güçlü erkek peşinde ama bakıyorsun bi kısmı da kimsenin bakmayacağı erkeği seçiyor? Aşkta çeken şey nedir herkesten farklı olması mı krndine yakın görmesi mi kendne güveni mi güç mü nedir sizce?
geçen bir duyuru açmıştım, gören olmuştur muhtemelen; bi öyle bi böyle gibi davranan bir kadınla buluşma ayarlama üzerine.(bu arada ben silmedim duyuruyu)
bugün yazdı bana, seni rüyamda gördüm ama çok detaylı ve garip bir rüya diye. ben de "o zaman bugün iş çıkışı buluşalım öyle anlatırsın" dedim. müsait değilmiş, buluşmadık, yazarak anlattı. moralim bozuk detaya giresim yok, rüyada bi cacık yoktu, sonra da ben konuyu kendime bağlayıp ona ilgim olduğunu açıkça söyledim. "ben seni öyle görmüyorum yaa, öyle bi izlenim mi bıraktım acaba" falan dedi. bana öyle gelmiş demek ki dedim, ehi mehi diye konu kapandı.
ikinci ret:
uzun zamandır görüşmediğim bir sanal arkadaş vardı, onunla buluştuk önceki gün. ben buna tee başlarda belli etmiştim ilgim olduğunu ama onun da verdiği mesaj karışıktı. ona yukarıdaki örnek gibi hızlı gitmedim çünkü bi soğuk bi sıcak, tuhaftı. 2-3 ay konuşmadık, sonra geçen hafta başında o yazdı. sohbet ederken bi çağırayım buluşmaya dedim, geldi, 3-4 saate yakın sohbet ettik güzel güzel. bugün sohbet ederken ben yine çaktırayım dedim ilgimi ama bu sefer alttan alttan çaktırdım, işine gelmezse salağa yatabilecek bi şekilde yani. artık salağa mı yattı yoksa anlamadı mı bilmiyorum ama anlamayacağını sanmıyorum, ne demek istedin anlamadım diyince geçiştirdim ben, sonra da sormadı zaten; salağa yattı diye yorumluyorum o yüzden. sonra o muhabbet de ehi mehi diye bitti.
son ilişkimden sonra sanal ya da gerçek flörtlerimi ilişkiye çevirme konusunda çok başarısızım. aralık başında bittikten sonra ilişkim, 9 kadınla uzun ya da kısa flörtleşmelerim oldu. kiminden çok hoşlandım, kimiyle sadece seks düşündüm. kimi yüksek pozisyonlarda çalışan 30 yaş üstü tiplerdi, kimi 20'lerin ortasında öğrencilik kafasından çıkamamış. sadece biri dating app'ten, geri kalanlarla organik gelişti hep ilişkim. tanışma, keyifli sohbet ya da eskiden tanışma bi şekilde sohbet açılma şeklinde, tabanı oluşmuş şeylerdi. bunlar arasından sadece bir tanesi bana karşı ciddi şeyler hissetti ama onunla da ben ilerlemek istemedim; kalanların hiçbiri bi şekilde bende o "ışığı" göremedi sanırım.
ilk intiba ve sohbet kısmında insanları etkileyen biriyim. tipim ortalama ama entelektüelliğim, özgüvenim, zekam ve eğlenceli kişiliğimle insanların ilgisini çekiyorum. ama sonra bir şey oluyor ve devamı gelmiyor. bunun sebebi benim ama neden bilmiyorum.
son ilişkim bitene kadar hiç bu kadar "hızlı" değildim, kendimi ağırdan satardım. arkadaşlarım hep "olm sen azıcık atak olsan taş üstünde taş bırakmazsın" derlerdi. tamam ulan diyip azıcık atak oldum, cidden de flört aşamasına geldiğim insan sayısı arttı. ama bu kadar isabetsizlikle dolu bir 2020 özgüvenimin içine etmiş durumda.
önceden reddedilme korkum vardı. bunu aşarsam, biraz daha rahat olursam daha iyi olur her şey diye düşündüm ama olmadı. bi daha kimsenin yüzüne bakamayacak bir halde değilim de, bugün üst üste gelince retler, bi durup düşündüm bu konudaki başarısızlığımı.
bu süreçte kendimden ödün vermedim bu arada. yani efendi adamın piçe dönüşmesi gibi bir durum yok. sadece, önceden kimseye yürümezdim ben, kadınlar bana yürürdü. öyle çok olmazdı ama mesela ben adım atmadığım için sönüp giden muhabbetler çoktu. aralık'tan sonraki süreçte sadece sohbeti ilişkiye dökme ya da o somut adımı atma hareketini ben yapmaya başladım. bunun sorunu çözeceğini düşünüyordum ama çözmedi.
şimdi acaba, ilişkiyi ateşleme kısmında tecrübesiz olduğum için mi yaşadım bu olumsuzlukları sizce? hadi tecrübe edindim diyeceğim de, "bak bi dahakine şunu şöyle yapma" diyebileceğim bir şey yok. çünkü ben yine kendim oldum, şirin görünmek ya da "versin" diye ekstra ilgi göstermek gibi şeyler yapmadım. asıl üzen de bu; kendi, öz halimle ben, "firestarter" olmaya uygun bir tip değilim sanırım. başlardaki cool tavrım ilgiyi açıkça belli etme kısmına gelince ters tepki mi yaratıyor acaba? kaçan kovalanır düşüncesiyle çok açıklamak istemiyorum çünkü bu 9 kadının bazıları hiç de öyle aşk oyunları yapacak insanlar değillerdi. bilemiyorum.
içeride bir sürü sordum, hangisine cevap vermek isterseniz verebilirsiniz. biraz iç dökme oldu aslında, atış serbest, benim görmediğim bir noktayı görüp "uyanmamı" sağlarsınız belki.
baya da uzun olmuş, okuyanlara teşekkür mahiyetinde şu güzel şarkıyı bırakayım bari.
www.youtube.com
bugün yazdı bana, seni rüyamda gördüm ama çok detaylı ve garip bir rüya diye. ben de "o zaman bugün iş çıkışı buluşalım öyle anlatırsın" dedim. müsait değilmiş, buluşmadık, yazarak anlattı. moralim bozuk detaya giresim yok, rüyada bi cacık yoktu, sonra da ben konuyu kendime bağlayıp ona ilgim olduğunu açıkça söyledim. "ben seni öyle görmüyorum yaa, öyle bi izlenim mi bıraktım acaba" falan dedi. bana öyle gelmiş demek ki dedim, ehi mehi diye konu kapandı.
ikinci ret:
uzun zamandır görüşmediğim bir sanal arkadaş vardı, onunla buluştuk önceki gün. ben buna tee başlarda belli etmiştim ilgim olduğunu ama onun da verdiği mesaj karışıktı. ona yukarıdaki örnek gibi hızlı gitmedim çünkü bi soğuk bi sıcak, tuhaftı. 2-3 ay konuşmadık, sonra geçen hafta başında o yazdı. sohbet ederken bi çağırayım buluşmaya dedim, geldi, 3-4 saate yakın sohbet ettik güzel güzel. bugün sohbet ederken ben yine çaktırayım dedim ilgimi ama bu sefer alttan alttan çaktırdım, işine gelmezse salağa yatabilecek bi şekilde yani. artık salağa mı yattı yoksa anlamadı mı bilmiyorum ama anlamayacağını sanmıyorum, ne demek istedin anlamadım diyince geçiştirdim ben, sonra da sormadı zaten; salağa yattı diye yorumluyorum o yüzden. sonra o muhabbet de ehi mehi diye bitti.
son ilişkimden sonra sanal ya da gerçek flörtlerimi ilişkiye çevirme konusunda çok başarısızım. aralık başında bittikten sonra ilişkim, 9 kadınla uzun ya da kısa flörtleşmelerim oldu. kiminden çok hoşlandım, kimiyle sadece seks düşündüm. kimi yüksek pozisyonlarda çalışan 30 yaş üstü tiplerdi, kimi 20'lerin ortasında öğrencilik kafasından çıkamamış. sadece biri dating app'ten, geri kalanlarla organik gelişti hep ilişkim. tanışma, keyifli sohbet ya da eskiden tanışma bi şekilde sohbet açılma şeklinde, tabanı oluşmuş şeylerdi. bunlar arasından sadece bir tanesi bana karşı ciddi şeyler hissetti ama onunla da ben ilerlemek istemedim; kalanların hiçbiri bi şekilde bende o "ışığı" göremedi sanırım.
ilk intiba ve sohbet kısmında insanları etkileyen biriyim. tipim ortalama ama entelektüelliğim, özgüvenim, zekam ve eğlenceli kişiliğimle insanların ilgisini çekiyorum. ama sonra bir şey oluyor ve devamı gelmiyor. bunun sebebi benim ama neden bilmiyorum.
son ilişkim bitene kadar hiç bu kadar "hızlı" değildim, kendimi ağırdan satardım. arkadaşlarım hep "olm sen azıcık atak olsan taş üstünde taş bırakmazsın" derlerdi. tamam ulan diyip azıcık atak oldum, cidden de flört aşamasına geldiğim insan sayısı arttı. ama bu kadar isabetsizlikle dolu bir 2020 özgüvenimin içine etmiş durumda.
önceden reddedilme korkum vardı. bunu aşarsam, biraz daha rahat olursam daha iyi olur her şey diye düşündüm ama olmadı. bi daha kimsenin yüzüne bakamayacak bir halde değilim de, bugün üst üste gelince retler, bi durup düşündüm bu konudaki başarısızlığımı.
bu süreçte kendimden ödün vermedim bu arada. yani efendi adamın piçe dönüşmesi gibi bir durum yok. sadece, önceden kimseye yürümezdim ben, kadınlar bana yürürdü. öyle çok olmazdı ama mesela ben adım atmadığım için sönüp giden muhabbetler çoktu. aralık'tan sonraki süreçte sadece sohbeti ilişkiye dökme ya da o somut adımı atma hareketini ben yapmaya başladım. bunun sorunu çözeceğini düşünüyordum ama çözmedi.
şimdi acaba, ilişkiyi ateşleme kısmında tecrübesiz olduğum için mi yaşadım bu olumsuzlukları sizce? hadi tecrübe edindim diyeceğim de, "bak bi dahakine şunu şöyle yapma" diyebileceğim bir şey yok. çünkü ben yine kendim oldum, şirin görünmek ya da "versin" diye ekstra ilgi göstermek gibi şeyler yapmadım. asıl üzen de bu; kendi, öz halimle ben, "firestarter" olmaya uygun bir tip değilim sanırım. başlardaki cool tavrım ilgiyi açıkça belli etme kısmına gelince ters tepki mi yaratıyor acaba? kaçan kovalanır düşüncesiyle çok açıklamak istemiyorum çünkü bu 9 kadının bazıları hiç de öyle aşk oyunları yapacak insanlar değillerdi. bilemiyorum.
içeride bir sürü sordum, hangisine cevap vermek isterseniz verebilirsiniz. biraz iç dökme oldu aslında, atış serbest, benim görmediğim bir noktayı görüp "uyanmamı" sağlarsınız belki.
baya da uzun olmuş, okuyanlara teşekkür mahiyetinde şu güzel şarkıyı bırakayım bari.
www.youtube.com

Anlayan var mi ve bakmak isteyen? Foto atayim kendisine.
Belki bir seneden fazladir hic baktirmadim, oyle aklima geldi
Belki bir seneden fazladir hic baktirmadim, oyle aklima geldi
iş yerinde ikili ilişkilere karşı bir bireyin dişi bireyler tarafından üzeri örtülü olarak iş yerinde ve sosyal medya ile ilettiği yeşil ışıklara karşı nasıl bir geri dönüşte bulunmalı?
ayrıca istemsizce her geçen gün ciddileşen fiziki çekime ket vurulmalı mı?
hoş eğer ket vurulacaksa yakın arkadaşlık kisvesi altında her gün görüşülmesi gereken bu şahıslarla bu çekimi göz ardı ederek normal bir arkadaşlık ilişkisine nasıl devam edilmeli? ket vurulmayacaksa eğer risk almadan nasıl adımlar atmalı ki ıstıraplarını gizlice dindirmeli?
dipnot: bu ilişkiler silsilesi ciddi düşünceler içermemektedir. Oluşacak ilişki fb ancak.
ayrıca istemsizce her geçen gün ciddileşen fiziki çekime ket vurulmalı mı?
hoş eğer ket vurulacaksa yakın arkadaşlık kisvesi altında her gün görüşülmesi gereken bu şahıslarla bu çekimi göz ardı ederek normal bir arkadaşlık ilişkisine nasıl devam edilmeli? ket vurulmayacaksa eğer risk almadan nasıl adımlar atmalı ki ıstıraplarını gizlice dindirmeli?
dipnot: bu ilişkiler silsilesi ciddi düşünceler içermemektedir. Oluşacak ilişki fb ancak.
1. soru başlıkta
2. Fuckbuddy nizle?
2. Fuckbuddy nizle?
Sakallı mı sakalsız mı? Kafasızı cevap olarak kabul etmiyorum
Beni baya kişi biliyor artık ama bir ifşa daha yapayım, madem başlatmış bir arkadaş.
ibb.co
Başkalarını da görelim.
ibb.co
Başkalarını da görelim.