çok isterdim hep sürmesini ama olmadı. hiç anlatamamışım ona kendimi. onca kelimeden sonra hem de.. az evvel anladım.
yeni neslin anlamını bilmeyi bırak ve dahi hayatında duymadığı en şiirli sözlerle kendimi ilan ettim, kendisine. kabul buyurdu ekselans. huzurunda huzur buldum ben de. geçirdik günleri çifter çifter, önceden tektim ve onunla oldum çift ama erkenden bitti. çok erken bitti, çifter gitsek bile böyle hızlı tükenmemeliydi kalan günlerimiz.
tek taraflı bitti ve ancak şimdi arınabiliyorum. daha yeni dank ediyor kafama, gerçekten onsuz kalma fikrinin aslında nasıl çetin bir karar olduğu. bitirirken anladım. her şeyi kendi elimle az önce bitirirken..
hayatı yaşamak varken yüzümü fotoğraflara hapsetmeyi gereksiz bulurdum ben. o ise fotoğraflarından anlamıştı büyüdüğünü. şimdi hayatta sadece sıkıntı ve hüzün kaldı benim payıma ve ruhumu kağıtlara ya da düşük titreşimli monitör ekranlarına döküyorum, hiç unutamayayım diye galiba. fotoğraflarla belgelenmiş sevinci hatırlamaktan bu kadar kaçarken acıyı bedenime hakim kılmaya neden bu kadar istekliyim ki? ben acıdan nefret ederim. peki neden gerçek hep acıya bulanmak zorunda?
ne de çabuk söyleyiverdi tek kelimeyle: "olabilir." ihtimal mi?
"biri var mı aklında?" sorusunun cevabıydı bu hem de.. çok değil az evvel söyledi bunu hem de.. ne de tereddütsüz söyledi.
az damarına basınca..
nasıl da çabuk "evet" dedi. gerçek mi?
"başkası var aklımda, ona bağlandığımı hissediyorum."
da.. dedi.. (nasıl?) azcık daha damarına basmam yetti bunun için.
nasıl da kendimi ustaca gizledim. nasıl da aşkını kaybetmiş ve zevkinin peşinde koşuyormuş numarasını bu kadar zekice yaptım? onun tanıdığı adam gibi görünmemekte nasıl bu kadar mahirim? nasıl da bu cevapları "zaten bekliyormuş" gibi göründüm. ve daha kötüsü: nasıl böyle kolay inanabildi buna?
nasıl da ölmek istedim kahkaha atarken? hasta insan kahkahası atarken. ama bilmez ki benim hastalığımın bambaşka olduğunu artık. bilmeye tenezzül etmez. (nüzul-inmek, tenezzül-seviyesine inmek).
nasıl aşağılık biri oldum böyle?
azcık olmadığım gibi davranmam yetti.. sevgimin sahibi olabilmiş tek kadına, öncesini hatırlamadığım, sonrasına uyuşamadığım, hayranım, hayran olduğum (*), sahibi olmaktan gurur duyduğum, eşim, soyadımın eski sahibi, oyuncağım, kedilerimin anasına.. avcı kızımın ve heybetli oğlumun diğer sahibine..
o kedilerimi konuşmak için bahane etmeme, günler süren art niyetli planlarıma, makyavelli'ye rahmet okutacak faaliyetlerime, sinsice tuzaklar kurmama.. hepsine.. önce bir "olabilir" ile, sonra da bir "evet var artık benim için bir başkası, senden başkası" ile en hak ettiğim cinsten cevabı verdi ve yıllar öncesinden günümüze döndürdü beni. nasıl bu kadar ustalaşabildi? makyavelli'ye külahını ters giydirecek kadar? benle geçirdiği üç yıl bu kadar mı bana benzetti onu? eğer o artık bana benziyorsa ve benden artık hoşlanmıyorsa, ben "ben" olarak kendimden nefret mi etmeliyim? evet, sorum ve sorunum bu sanırım..
(*)hayran olunan kişiye arapçada "hayranki" denir imiş. bu haliyle türkçeye geçmemesi normal.
sonu küfürlü bitmedi, kısmet..
yeni neslin anlamını bilmeyi bırak ve dahi hayatında duymadığı en şiirli sözlerle kendimi ilan ettim, kendisine. kabul buyurdu ekselans. huzurunda huzur buldum ben de. geçirdik günleri çifter çifter, önceden tektim ve onunla oldum çift ama erkenden bitti. çok erken bitti, çifter gitsek bile böyle hızlı tükenmemeliydi kalan günlerimiz.
tek taraflı bitti ve ancak şimdi arınabiliyorum. daha yeni dank ediyor kafama, gerçekten onsuz kalma fikrinin aslında nasıl çetin bir karar olduğu. bitirirken anladım. her şeyi kendi elimle az önce bitirirken..
hayatı yaşamak varken yüzümü fotoğraflara hapsetmeyi gereksiz bulurdum ben. o ise fotoğraflarından anlamıştı büyüdüğünü. şimdi hayatta sadece sıkıntı ve hüzün kaldı benim payıma ve ruhumu kağıtlara ya da düşük titreşimli monitör ekranlarına döküyorum, hiç unutamayayım diye galiba. fotoğraflarla belgelenmiş sevinci hatırlamaktan bu kadar kaçarken acıyı bedenime hakim kılmaya neden bu kadar istekliyim ki? ben acıdan nefret ederim. peki neden gerçek hep acıya bulanmak zorunda?
ne de çabuk söyleyiverdi tek kelimeyle: "olabilir." ihtimal mi?
"biri var mı aklında?" sorusunun cevabıydı bu hem de.. çok değil az evvel söyledi bunu hem de.. ne de tereddütsüz söyledi.
az damarına basınca..
nasıl da çabuk "evet" dedi. gerçek mi?
"başkası var aklımda, ona bağlandığımı hissediyorum."
da.. dedi.. (nasıl?) azcık daha damarına basmam yetti bunun için.
nasıl da kendimi ustaca gizledim. nasıl da aşkını kaybetmiş ve zevkinin peşinde koşuyormuş numarasını bu kadar zekice yaptım? onun tanıdığı adam gibi görünmemekte nasıl bu kadar mahirim? nasıl da bu cevapları "zaten bekliyormuş" gibi göründüm. ve daha kötüsü: nasıl böyle kolay inanabildi buna?
nasıl da ölmek istedim kahkaha atarken? hasta insan kahkahası atarken. ama bilmez ki benim hastalığımın bambaşka olduğunu artık. bilmeye tenezzül etmez. (nüzul-inmek, tenezzül-seviyesine inmek).
nasıl aşağılık biri oldum böyle?
azcık olmadığım gibi davranmam yetti.. sevgimin sahibi olabilmiş tek kadına, öncesini hatırlamadığım, sonrasına uyuşamadığım, hayranım, hayran olduğum (*), sahibi olmaktan gurur duyduğum, eşim, soyadımın eski sahibi, oyuncağım, kedilerimin anasına.. avcı kızımın ve heybetli oğlumun diğer sahibine..
o kedilerimi konuşmak için bahane etmeme, günler süren art niyetli planlarıma, makyavelli'ye rahmet okutacak faaliyetlerime, sinsice tuzaklar kurmama.. hepsine.. önce bir "olabilir" ile, sonra da bir "evet var artık benim için bir başkası, senden başkası" ile en hak ettiğim cinsten cevabı verdi ve yıllar öncesinden günümüze döndürdü beni. nasıl bu kadar ustalaşabildi? makyavelli'ye külahını ters giydirecek kadar? benle geçirdiği üç yıl bu kadar mı bana benzetti onu? eğer o artık bana benziyorsa ve benden artık hoşlanmıyorsa, ben "ben" olarak kendimden nefret mi etmeliyim? evet, sorum ve sorunum bu sanırım..
(*)hayran olunan kişiye arapçada "hayranki" denir imiş. bu haliyle türkçeye geçmemesi normal.
sonu küfürlü bitmedi, kısmet..
beyler sorum size
Duyuru: Otobüste bir kız gördünüz.güzel hoş bir kız.tam sevgilim olacak kız diyorsunuz yada hayalimdeki kız her neyse.otobüsten indiniz.aynı yönde ilerliyorsunuz
1-Kızla tanışmak için bir çaba harcar mısınız?
2-nasıl bir çaba olur?merhaba tanışabilir miyiz mi?ilk cümle ne olur? ve sonrası?
3-kıza yaklaşmak için tabi bi karar aşaması olur acaba gitmesem mi tersler mi vs. diye.neye bakarsınız buna karar verirken?
Duyuru: Otobüste bir kız gördünüz.güzel hoş bir kız.tam sevgilim olacak kız diyorsunuz yada hayalimdeki kız her neyse.otobüsten indiniz.aynı yönde ilerliyorsunuz
1-Kızla tanışmak için bir çaba harcar mısınız?
2-nasıl bir çaba olur?merhaba tanışabilir miyiz mi?ilk cümle ne olur? ve sonrası?
3-kıza yaklaşmak için tabi bi karar aşaması olur acaba gitmesem mi tersler mi vs. diye.neye bakarsınız buna karar verirken?
merhaba,
bir adam vardı. bir süre beraber çalıştık. onun ısrarları sonucu birkaç defa dışarı çıktık fakat ben bir şey hissedemediğim için sevgililik aşamasına geçmedik. ben onun çalıştığı yerden ayrılalı birkaç sene oldu . şehir de değiştirdim ben bu arada. facebook üzerinden birbirimizin hatrını soruyoruz arada. daha doğrusu o soruyor. ben de öküzlük etmemek için cevap veriyorum. tek iletişimimiz bu.
neyse evlenecekmiş kendisi. beni de düğüne davet etmiş facebook üzerinden. şimdi sizce benim kendisini tebrik etmeme gerek var mı? etmezsem çok mu öküzlük etmiş olurum?
bir adam vardı. bir süre beraber çalıştık. onun ısrarları sonucu birkaç defa dışarı çıktık fakat ben bir şey hissedemediğim için sevgililik aşamasına geçmedik. ben onun çalıştığı yerden ayrılalı birkaç sene oldu . şehir de değiştirdim ben bu arada. facebook üzerinden birbirimizin hatrını soruyoruz arada. daha doğrusu o soruyor. ben de öküzlük etmemek için cevap veriyorum. tek iletişimimiz bu.
neyse evlenecekmiş kendisi. beni de düğüne davet etmiş facebook üzerinden. şimdi sizce benim kendisini tebrik etmeme gerek var mı? etmezsem çok mu öküzlük etmiş olurum?
Sevgili duyuru ahali,
Bundan yaklaşık 3, 4 yıl kadar önce bana çıkma teklif eden bir kız vardı.
O zaman O Bursa'daydı. Ben de başka bir şehirde üniversitedeydim. Çeşitli nedenlerden dolayı kabul etmedim. Sanırım bu durumu kabullenmek istemedi ve bir süre daha çeşitli yollarla benimle iletişimde kalmaya çalıştı. Sonra net bir şekilde belirtince kabullendi. Ben orada bitti sanıyordum.
Sonra mezun oldum. Çeşitli yerlerde/Ülkelerde yaşadım. Son olarak yakın geçmişte Bursa'ya döndüm. Benim döndüğümü öğrenince çeşitli bahanelerle facebook'tan mesaj atmaya başladı. Kız tip olarak çok da iyi değil ama kötü de değil. Ortalama yada bir kademe üstü belki. Ama karakter açısından çok beğendiğim birisi. Belki biraz marjinal ama ideal bir kız yaratsam O'nun karakterinden esinlenirim sanırım.
Buna rağmen kıza karşı hiçbir heyecan hissetmiyorum. Bir kadında güzellik olmazsa olmaz benim için. Beni kesinlikle etkilemiyor. En ufak birşey hissetsem belki bir kez daha düşünürüm ama yok işte.
Sonuca gelecek olursam, burada fazla bir çevrem yok. Dolayısıyla ortamlardan yada herhangi bir yerden manita yapmam zor gibi görünüyor.
Her ne kadar çevremdeki insanlar tarafından yakışıklı biri olarak görülsem de özellikle bu konularda girişken bir insan değilim. Her neyse, Demek istediğim ben de yalnızım.
Bu kızla takılmaya başlasam zamanla bakışım değişir mi acaba?
Bakışım değişmezse kızın duygularını, hislerini suistimal etmiş olur muyum? Kesinlikle duygularıyla oynamak istemem kendisinin.
Böyle bir durumu tecrübe etmiş olanınız var mı?
Bundan yaklaşık 3, 4 yıl kadar önce bana çıkma teklif eden bir kız vardı.
O zaman O Bursa'daydı. Ben de başka bir şehirde üniversitedeydim. Çeşitli nedenlerden dolayı kabul etmedim. Sanırım bu durumu kabullenmek istemedi ve bir süre daha çeşitli yollarla benimle iletişimde kalmaya çalıştı. Sonra net bir şekilde belirtince kabullendi. Ben orada bitti sanıyordum.
Sonra mezun oldum. Çeşitli yerlerde/Ülkelerde yaşadım. Son olarak yakın geçmişte Bursa'ya döndüm. Benim döndüğümü öğrenince çeşitli bahanelerle facebook'tan mesaj atmaya başladı. Kız tip olarak çok da iyi değil ama kötü de değil. Ortalama yada bir kademe üstü belki. Ama karakter açısından çok beğendiğim birisi. Belki biraz marjinal ama ideal bir kız yaratsam O'nun karakterinden esinlenirim sanırım.
Buna rağmen kıza karşı hiçbir heyecan hissetmiyorum. Bir kadında güzellik olmazsa olmaz benim için. Beni kesinlikle etkilemiyor. En ufak birşey hissetsem belki bir kez daha düşünürüm ama yok işte.
Sonuca gelecek olursam, burada fazla bir çevrem yok. Dolayısıyla ortamlardan yada herhangi bir yerden manita yapmam zor gibi görünüyor.
Her ne kadar çevremdeki insanlar tarafından yakışıklı biri olarak görülsem de özellikle bu konularda girişken bir insan değilim. Her neyse, Demek istediğim ben de yalnızım.
Bu kızla takılmaya başlasam zamanla bakışım değişir mi acaba?
Bakışım değişmezse kızın duygularını, hislerini suistimal etmiş olur muyum? Kesinlikle duygularıyla oynamak istemem kendisinin.
Böyle bir durumu tecrübe etmiş olanınız var mı?
Kızlardan nefret ediyorum ve ölene dek kimseyle beraber olmayacağım. Belki benim istememle alakası zaten yok onların istekleri bende yok.
Para + güç + tip + karizma+ popülerlik + güzel fizik .
Tüm kızlar diyorlar tipe önem vermeyiz diye ama bariz yalan bunlar .
Kısaca lanet olsun kızlara ya kendini beğenmiş yaratıklar.
Not : erkeklerde böyle yani yaşayan tüm insalarda bu saplnatı vardır herkes herşeyin en iyisini ister.
Bu yüzden nefret ediyorum erkeklerinde farkı yok ama onlar bu konuda nefes alsın dedikleri için biraz daha pis bir durum ortaya çıkıyor
not : sırf parası için yaşlılarla birlikte olan kadınlar yada popülrliği felan için erkeklere veren kızlar yada ünlü olduğu için gözü kapalı altına yatanlar ah ulan ah.
Bu kadınlar çok PİS
Para + güç + tip + karizma+ popülerlik + güzel fizik .
Tüm kızlar diyorlar tipe önem vermeyiz diye ama bariz yalan bunlar .
Kısaca lanet olsun kızlara ya kendini beğenmiş yaratıklar.
Not : erkeklerde böyle yani yaşayan tüm insalarda bu saplnatı vardır herkes herşeyin en iyisini ister.
Bu yüzden nefret ediyorum erkeklerinde farkı yok ama onlar bu konuda nefes alsın dedikleri için biraz daha pis bir durum ortaya çıkıyor
not : sırf parası için yaşlılarla birlikte olan kadınlar yada popülrliği felan için erkeklere veren kızlar yada ünlü olduğu için gözü kapalı altına yatanlar ah ulan ah.
Bu kadınlar çok PİS
Çalıştığım yerde çok fazla lokanta yok, çoğu insan öğle arasında o lokantaya yemek yemeye filan gidiyor, bizde sık sık arkadaşlarla vs gidiyoruz. Bahse konu kadınıda zaten orda gördüm, Bi bina düşünün her katta ayrı ayrı birimler var bu kadında o birimlerden herhangi birinde çalışıyormuş, sadece merhaba merhaba şeklinde diyaloglar ikimizde de, ben 21 yaşındayım daha körpecik bir delihuyanlıyım.
Kendimi zaten biliyorum oldum olası nasıl bi psikoloji anlamadım ama hep benden yaşça büyük olan insanlara ilgim var, bunda da oldu. Evli de değil.
İş nedeniyle çalıştığı birime sık sık gitmek durumundan kaldım bu 2 ayda..
muhabbeti artık merhabadan ileriye taşıdım. Neyse 2 gün önce bunu yine lokantada gördüm, bende tektim, bari yanına gidim birlikte yemek yiyelim diye düşünüyordum vallahi aklımdan öyle kötü şeyler geçmedi hiç en azından o süre zarfında neyse hoş geldin beş gittin, muhabbet döndü, döndü.. sevgilin var mı yok, siz neden evlenmediniz diye malca bi soru sordum, ona bozuldu baya bi.. ama arkasından neden merak ediyorsun bu kadar, beni mi keşfetmek istiyorsun, tanımak istiyorsun dedi, bende hayır o yüzden değil merak ettim, ama tanımak isterim tabiki, neden bi engel mi var dedim..
o da hayır tabikide ne engeli olacak, bu numaram konuşuruz sonra, afiyet olsun dedi, kalktı gitti..
1 gün öncede mesaj attı, yoksun bugün vs nerdeydin, hani tanışma fastlı yapacaktık diye..
1.Sorum, şimdi ben bu kadına kayı kayı versem bi problem olur mu, bana musallat olma vs gibi
2.sorum, siz bu durumda ne yapardınız?
Çok fazlada sorum yokmuş oysaki..
Kendimi zaten biliyorum oldum olası nasıl bi psikoloji anlamadım ama hep benden yaşça büyük olan insanlara ilgim var, bunda da oldu. Evli de değil.
İş nedeniyle çalıştığı birime sık sık gitmek durumundan kaldım bu 2 ayda..
muhabbeti artık merhabadan ileriye taşıdım. Neyse 2 gün önce bunu yine lokantada gördüm, bende tektim, bari yanına gidim birlikte yemek yiyelim diye düşünüyordum vallahi aklımdan öyle kötü şeyler geçmedi hiç en azından o süre zarfında neyse hoş geldin beş gittin, muhabbet döndü, döndü.. sevgilin var mı yok, siz neden evlenmediniz diye malca bi soru sordum, ona bozuldu baya bi.. ama arkasından neden merak ediyorsun bu kadar, beni mi keşfetmek istiyorsun, tanımak istiyorsun dedi, bende hayır o yüzden değil merak ettim, ama tanımak isterim tabiki, neden bi engel mi var dedim..
o da hayır tabikide ne engeli olacak, bu numaram konuşuruz sonra, afiyet olsun dedi, kalktı gitti..
1 gün öncede mesaj attı, yoksun bugün vs nerdeydin, hani tanışma fastlı yapacaktık diye..
1.Sorum, şimdi ben bu kadına kayı kayı versem bi problem olur mu, bana musallat olma vs gibi
2.sorum, siz bu durumda ne yapardınız?
Çok fazlada sorum yokmuş oysaki..
Hastalik zamaninda biraz ileri derecedeymis sanirim ama eskiye nazaran suanda daha hafifmis. Erkek tarafina ne gibi zorluklar yasatir, nelere dikkat eder bunlar? Aramizda hijyen hastaligi olan ve ya bu tur biriyle birlikte olan biri var mi?
şimdi kızın benden 2 yaş büyük oldugunu dusunuyorum. kız bi ust sınıfım diyilebilir. ben irregular student oldugum için. kız bayagı guzel tek yanaşabilecegim nokta sınıf arkadaşım var bi tane kız aram çok iyidir onunla iyi arkadaş ama kızla daha once hiç boyle bişey konuşmadk şimdi sorarsam kız buyuk diye gururumla oynar filan diyede korkuyorm hani. bilmek istediginiz bişey varsa sorun ve bi yol gösterin bana ey dostlar.
bu devirde hayat çok sıkıcı değil mi?
Armut piş ağzıma düş felsefesini benimsedim.18 yıl sonra ilk defa biri beni beğendi.Ama o kadar yıl yalnızdım ki,şimdi her şey bir anda olsun istiyorum.Hiç çabalamadan diğer sevgililer gibi olalım..Aklımda gerçekleştirmeyi istediğim öyle çok şey var ki.İçimde bir yanardağ var sanki.Bu kadar uzun süre içimde kızıştıktan sonra,bir anda patlaması işten değil.Kullandığım metaforlardan vermeye çalıştığım mesajı anladınız sanırım.Lütfen yardım edin,ben ne yapmalıyım?
Ey gönül dostları;
Utangaç mı utangaç, konuşurken kızaran-bozaran birisi için, hiçbir ortak arkadaş vs. bulunmayan ve uzun uzun kesişilen bir kızla tanışma yöntemleri nelerdir?
Utangaç mı utangaç, konuşurken kızaran-bozaran birisi için, hiçbir ortak arkadaş vs. bulunmayan ve uzun uzun kesişilen bir kızla tanışma yöntemleri nelerdir?
Şimdi sizler (internet alemi) dediniz ki madem yalnızsın böyle oturmakla olmaz. Önce kalk o bilgisayarın başından git gez hava al. Sonra gezilere katıl, spora git, tiyatroya git filan.
Tamam hepsini yaptım ama yine bir şey değişmedi. Hala yanlızım.
Fakat ilginç bir şey fark ettim. Bazı erkekler harbiden tuhaf. Hiç utanmadan çekinmeden hiç alaksız kızlara hiç alakasız sorular sorup tanışmaya çalışıyorlar. Bende böyle mi yapmalıydım ?
Tamam hepsini yaptım ama yine bir şey değişmedi. Hala yanlızım.
Fakat ilginç bir şey fark ettim. Bazı erkekler harbiden tuhaf. Hiç utanmadan çekinmeden hiç alaksız kızlara hiç alakasız sorular sorup tanışmaya çalışıyorlar. Bende böyle mi yapmalıydım ?
oncelikle son sevgilimle tanisirken sevgilisi vardi cok sevdigini soylerdi ama bendede demek biraz cekim var yani benlede konusurdu. Sevgilisiyle aralari bozuldu destek oldum ona hep baristilar ben artik senden uzak durayim dedim baristiniz sonucta ama birakmadi sonunda sevgili olduk ama sevgili olduktan sonra aklimda hep, ayni seyi bana da yapabilir diye dusunceler vardi. Sonra gecenlerde bi kizla tanistik barda ona eski sevgilimden bahsettim hatta gozlerim filan dolmus oda yanimdaydi tanistigimiz ilk gundu. O gece bunla sevistik burda bende hataliyim ama sonradan kizin bi sevgilisi oldugunu duydum halen sevgililer. Bu aralarda benzer bisey var yine sevgilisi olan bi kiz ama tam net bisey yok diye anlatmiyorum son olarak duyurudaki hanimkizlarimizin actigi basliklarda pek ic acici degil. Tum kizlar ayni mi? Ask, sevgi yok mu? Aldatma olaylari bu kadar basit mi? Kizlar niye boyle oldu? Suc bende mi?
edit: simdi ben kimseyi aldatmıyorum benim sevgilim varken kimseye yavsamıyorum sonucta. terslensemde israr etmem. niye burda suclu olan ben oluyorum anlamadım.
edit: simdi ben kimseyi aldatmıyorum benim sevgilim varken kimseye yavsamıyorum sonucta. terslensemde israr etmem. niye burda suclu olan ben oluyorum anlamadım.
Selam dertli gönül dostları
Şimdi üniversitede bi kız var. Bayaa da şirin bişi. Başka bölümden ama ortak birkaç dersimiz olduğu için birbirimize aşinayız. Karşılıklı isimler biliniyor sadece, tanışıklık bundan ibaret. Bir keresinde bu ortak derslerden birinin çıkışında ben depar atıp öğrenci servisine yetiştim, sonra kız aklıma geldi (aynı muhitte oturuyoruz, aynı servise biniyoruz, biliyorum)ve servisi onun için beklettim 1-2 dk. Sunum muhabbetine falan topuklu modunda şıkır şıkır gelmiş o gün. Ördek gibi koşa koşa yetişti servise, şoför güzel bi orta açtı "valla ablacım şu karşim ısrar etmese gazlayıp gidecektim şanslısın" şeklinde. kız da teşekkür etti mutlu oldu vs. Çok bir kaynaşma muhabbet olmadı ondan sonra, ortak dersler de bittiği için sadece kafeteryada falan görüyoruz birbirimizi zaten artık.
Sorun şu, ben kızı gördüğümde selam veriyorum gülümsüyorum hal hatır soruyorum ancak görmemişsem ama o beni görmüşse gelip selam vermek yerine olabilecek en yakın noktaya geçip nerdeyse bağıracak sesle yanındakine bir şeyler söylüyor ya da gülüyor. Ki çok komik gülüyorsun demişliğim var bir kere kendisine. Bana bir şeyler anlatmaya mı çalışıyor yoksa ben mi yanlış anlıyorum. Nedir olay lan?
Şimdi üniversitede bi kız var. Bayaa da şirin bişi. Başka bölümden ama ortak birkaç dersimiz olduğu için birbirimize aşinayız. Karşılıklı isimler biliniyor sadece, tanışıklık bundan ibaret. Bir keresinde bu ortak derslerden birinin çıkışında ben depar atıp öğrenci servisine yetiştim, sonra kız aklıma geldi (aynı muhitte oturuyoruz, aynı servise biniyoruz, biliyorum)ve servisi onun için beklettim 1-2 dk. Sunum muhabbetine falan topuklu modunda şıkır şıkır gelmiş o gün. Ördek gibi koşa koşa yetişti servise, şoför güzel bi orta açtı "valla ablacım şu karşim ısrar etmese gazlayıp gidecektim şanslısın" şeklinde. kız da teşekkür etti mutlu oldu vs. Çok bir kaynaşma muhabbet olmadı ondan sonra, ortak dersler de bittiği için sadece kafeteryada falan görüyoruz birbirimizi zaten artık.
Sorun şu, ben kızı gördüğümde selam veriyorum gülümsüyorum hal hatır soruyorum ancak görmemişsem ama o beni görmüşse gelip selam vermek yerine olabilecek en yakın noktaya geçip nerdeyse bağıracak sesle yanındakine bir şeyler söylüyor ya da gülüyor. Ki çok komik gülüyorsun demişliğim var bir kere kendisine. Bana bir şeyler anlatmaya mı çalışıyor yoksa ben mi yanlış anlıyorum. Nedir olay lan?
internet üzerinden cinsel uyarıcı haplara bakarken bir siteyi aradım bi bayan actı telefonu ilac hakkında bilgi verirken bana baska bir ilacdan bahsetti daha iyi bir ilac oldugunu söyledi nerden biliyosunuz deyince cok güldü :))) cinsel gucum cok yuksektir ama yinede bazı yerlerde mühimmat şart bombardumanlarda hangi ilaç
fotoğraf kursuna giden bir kız var tavlamak için nasıl fotoğraftan anlar gibi yaparım
kendisinden çok hoşlanıyorum o da benden hoşlanıyor ama belli etmiyor. naza çekiyor. kendisi fotoğrafa merak saldı belediyenin işmek bünyesindeki ücretsiz fotoğraf kursuna gidiyor. amacı profesyonel fotoğrafçı olmak. nasıl bir kitap okusam ya da internette hangi sitelere hızlıca bakıp bazı teknik bilgiler öğrensem de ona ben fotoğraftan anlıyorum sana özel ders verebilirim desem. ezberim iyidir mesela böyle şöyle çekeceksin ışıkda şuna dikkat edeceksin gibisinden neler diyebilirim özet fotoğraftan anlamadığım halde çünkü benim fotoğrafla alakam sadece dijital fotoğraf makinesiyle çekip gitmek ama yazdığım gibi anlamadığım halde nasıl anlar gibi yapar ve onu etkilerim bir yolu var mı özellikle fotoğraf olayına meraklı arkadaşlar yazarsa sevinirim.
kendisinden çok hoşlanıyorum o da benden hoşlanıyor ama belli etmiyor. naza çekiyor. kendisi fotoğrafa merak saldı belediyenin işmek bünyesindeki ücretsiz fotoğraf kursuna gidiyor. amacı profesyonel fotoğrafçı olmak. nasıl bir kitap okusam ya da internette hangi sitelere hızlıca bakıp bazı teknik bilgiler öğrensem de ona ben fotoğraftan anlıyorum sana özel ders verebilirim desem. ezberim iyidir mesela böyle şöyle çekeceksin ışıkda şuna dikkat edeceksin gibisinden neler diyebilirim özet fotoğraftan anlamadığım halde çünkü benim fotoğrafla alakam sadece dijital fotoğraf makinesiyle çekip gitmek ama yazdığım gibi anlamadığım halde nasıl anlar gibi yapar ve onu etkilerim bir yolu var mı özellikle fotoğraf olayına meraklı arkadaşlar yazarsa sevinirim.
(git: www.eksiduyuru.com)
orjinali bu olan duyurumu ben gerçekleştirdim.
bilmek istersiniz diye düşündüm.
yüzyüze konuşamadık. günahına girmek istemem ama konuşmak istediğim gün okula gelmedi uyumuş tüm gün öyle dedi bende yazdım işte böyleyken böyle diye
o da gayet kibar şekilde bu konu burada kapansın, için rahat ettiyse böyle de kalsın. dedi
amaaa mesajla hallettik.
ben rahat mıyım?-evet rahatım. ama muhabbetimiz hala yok. üzülüyorum.
orjinali bu olan duyurumu ben gerçekleştirdim.
bilmek istersiniz diye düşündüm.
yüzyüze konuşamadık. günahına girmek istemem ama konuşmak istediğim gün okula gelmedi uyumuş tüm gün öyle dedi bende yazdım işte böyleyken böyle diye
o da gayet kibar şekilde bu konu burada kapansın, için rahat ettiyse böyle de kalsın. dedi
amaaa mesajla hallettik.
ben rahat mıyım?-evet rahatım. ama muhabbetimiz hala yok. üzülüyorum.
iki gün önce şöyle bir duyuru açmıştım. www.eksiduyuru.com
o gece, "sen onu silmeyi göze alamıyorsun demek ki bir şeyler var. bu konu sana saçma gelebilir ama beni mutsuz ediyor. onu bana savunuyorsun, sen bilirsin." dedi.
savunuyorsun dediği onunla alakam yok diyorum yani. ona göre savunma bu.
ben de "onu sildiğim zaman mı bana güveneceksin. senin güven kriterin bu kadar basit mi? ben bugüne kadar sana bir kez bile güvensizlik içeren bir şey söylemedim. ama sen sürekli olmayan bir şeyi varmış gibi göstermeye çalışıp güvenilir değilmişim gibi davranıyorsun" dedim.
dün bütün gün hiç arayıp sormadı hala da armıyor ben de aramıyorum. hiç bu kadar uzun süre konuşmadığımız olmamıştı.
akşam arayıp sakince konuşmayı düşünüyorum. şu işi yoluna koymak için napsam ki?
o gece, "sen onu silmeyi göze alamıyorsun demek ki bir şeyler var. bu konu sana saçma gelebilir ama beni mutsuz ediyor. onu bana savunuyorsun, sen bilirsin." dedi.
savunuyorsun dediği onunla alakam yok diyorum yani. ona göre savunma bu.
ben de "onu sildiğim zaman mı bana güveneceksin. senin güven kriterin bu kadar basit mi? ben bugüne kadar sana bir kez bile güvensizlik içeren bir şey söylemedim. ama sen sürekli olmayan bir şeyi varmış gibi göstermeye çalışıp güvenilir değilmişim gibi davranıyorsun" dedim.
dün bütün gün hiç arayıp sormadı hala da armıyor ben de aramıyorum. hiç bu kadar uzun süre konuşmadığımız olmamıştı.
akşam arayıp sakince konuşmayı düşünüyorum. şu işi yoluna koymak için napsam ki?
4 yıl birbirimizi çok sevdik. böyle her şey çok güzeldi. beni inanılmaz seviyordu. bazen sevgisinden bunalıyordum. ama kafamda benim için dünyaya ait olamayacak kadar güzel bi insandı. ölesiye seviyordum.
sonra bi gün saçma sapan nedenle kavga ettik. inat ettik birbirimizi 1 hafta aramadık. barışmamız için arkadaşlar yemek düzenledi. bi soğukluk ondan bana karşı ama aklımdan naz yaptığının dışında bir şey geçmiyo. sonra ona "özür dile de barışalım" dedim. "bileğimi keserim özür dilemem" dedi. sonra yine inatlaşmalar. ve bu 1 ay sürdü. bir ay sonra doğum gününde ona sürpriz yapıp gönlünü almaya karar verdim. aradığımda telefonu açmadı. mesaj attım geri dönmedi.
sonra öğrendim ki başkasıyla çıkmaya başlamış. hesabını sormaya gittiğimde "seni unutmak için yaptım" dedi. beni hala sevdiğini biliyorum. geri dönerse bu yaptığının hesabını soracağımı da o biliyor. beni seviyor ama başkasıyla mutluymuş da!
şu an öyle bir duruma geldik ki geri dönmek istemeyen ama istemsizce her kafam güzel olduğunda evine dadanan ben ve kimseyi sevmeden yaşamaya karar vermiş o.
kafam allak bullak. şöyle ciddi ciddi bi hal çare yok mudur buna?
sonra bi gün saçma sapan nedenle kavga ettik. inat ettik birbirimizi 1 hafta aramadık. barışmamız için arkadaşlar yemek düzenledi. bi soğukluk ondan bana karşı ama aklımdan naz yaptığının dışında bir şey geçmiyo. sonra ona "özür dile de barışalım" dedim. "bileğimi keserim özür dilemem" dedi. sonra yine inatlaşmalar. ve bu 1 ay sürdü. bir ay sonra doğum gününde ona sürpriz yapıp gönlünü almaya karar verdim. aradığımda telefonu açmadı. mesaj attım geri dönmedi.
sonra öğrendim ki başkasıyla çıkmaya başlamış. hesabını sormaya gittiğimde "seni unutmak için yaptım" dedi. beni hala sevdiğini biliyorum. geri dönerse bu yaptığının hesabını soracağımı da o biliyor. beni seviyor ama başkasıyla mutluymuş da!
şu an öyle bir duruma geldik ki geri dönmek istemeyen ama istemsizce her kafam güzel olduğunda evine dadanan ben ve kimseyi sevmeden yaşamaya karar vermiş o.
kafam allak bullak. şöyle ciddi ciddi bi hal çare yok mudur buna?
özet geçiyorum. facebook'dan tanıştığım bir kız var. aramız çok iyi potansiyel sevgiliyiz. lakin bu kız benim listemdeki normal bir kız arkadaşıma takmış durumda. bu kız senle ilgileniyor sen de ona karşı boş değilsin. sil onu listenden diyor. iki yıldır listemde ekli, gerçekten de ne onun benle ne de benim onunla hiç bir ilgimiz olmadı, olmayacak. muhabbet olarak kafadengiyiz o kadar. pratikte birlikte olma ihtimalimiz yüzde 0. ama ben şimdi onu nasıl sileyim arkadaş. kızcağızın ne suçu var. ayıp bir kere. ayrıca bir kız için asla böyle bir şey yapmadım bugüne kadar yapmam da.
senin düşündüğün gibi bir durum yok diyorum onu bana savunma diyor.
hoşlandığım kişi de çok iyi biri onu da kırmak istemiyorum. ama bu durumda napacağım arkadaş ben. orta yolu yok mudur bunun?
ben zaten silmeyeceğim de aramızı da bozmadan bu durumu nasıl kurtarırım onu merak ediyorum.
senin düşündüğün gibi bir durum yok diyorum onu bana savunma diyor.
hoşlandığım kişi de çok iyi biri onu da kırmak istemiyorum. ama bu durumda napacağım arkadaş ben. orta yolu yok mudur bunun?
ben zaten silmeyeceğim de aramızı da bozmadan bu durumu nasıl kurtarırım onu merak ediyorum.
www.youtube.com 
insan biraz olsun akıllanmaz mı, büyümez mi er geç?
yanar dağ gibi için için, sönmez mi bu sinsi ateş?

insan biraz olsun akıllanmaz mı, büyümez mi er geç?
yanar dağ gibi için için, sönmez mi bu sinsi ateş?
eski sevgilimle yalnız kaldığımız bi ara kendimi tutamayıp inşallah birini bulamazsın, bulsan da benim gibi olmaz dedim, o da bana birini bulmak sorun değil de senin gibi hem kalbi hem yüzü böyle duru birini bulmak zor olur asıl dedi. böyle düşünmesine rağmen yine de beni tamamen sildi. sebebi de muhafazarlık din birbirimize uygun olmamamız falan filan.
şu güzel bahar havasında eve gelip 3 saat uyudum. ağlayacak bile halim yok artık. 2 ay oldu ayrılalı. geçmez mi bu acı?
şu güzel bahar havasında eve gelip 3 saat uyudum. ağlayacak bile halim yok artık. 2 ay oldu ayrılalı. geçmez mi bu acı?
Erkek kişisi bn olarak Bu ay sonunda 3 yıla girecek bir ilişkimiz var. Bu güne kadar sadece benim yüzümden ayrılık noktasına gelmiştik 1 kere 2 yıl öncesii falan kendimi affettirdim - sanıyorum en azından- .
Son 2 haftadır falan bir soğukluk seziyordum hatta 2 kere dillendirmeye çalıştım farklı konularla geçiştirdi. Dün akşam rutin konuşmamız arasında bi anda ''yarın konuşmamız lazım'' dedi..Cevabını bile bile sordum neyle alakalı diye ''bizimle alakalı'' cevabını aldım.. Son zamanlarda çoksık görüşmüyoruz zaten ama okul zamanı neredeyse birlikte yaıyorduk diyebilirim son 10 aydır istanbulda aile evine falan döndü okul bitti.
Aklımda 3 senaryo var 2 si kötü birisi kısmet iyi. o ikisinden biri çıkarsa ağzıma sıçılacağından adım gibi eminim..
1) Ben çok sıkıldım biraz zaman verelim belki heyecan gelir
2) Bendeki sevgi bitti bu saate kadar zorladım artık olmuyo
3) Ben çok sıkıldım buraya kadar
salak değilim kendimi kötü senaryoya hazırladım ilk ihtimali konuşacak biri değil.. diğer iki ihtimalden birini söylerle sizce nasıl davranmalıyım..
NOT: Hala çok seviyorum.. 4. bir ihtimal olan başka birine gönlü kaymış olma ihtimali yok olsa bu zamana kadar beklemez onurlu biridir.
Son 2 haftadır falan bir soğukluk seziyordum hatta 2 kere dillendirmeye çalıştım farklı konularla geçiştirdi. Dün akşam rutin konuşmamız arasında bi anda ''yarın konuşmamız lazım'' dedi..Cevabını bile bile sordum neyle alakalı diye ''bizimle alakalı'' cevabını aldım.. Son zamanlarda çoksık görüşmüyoruz zaten ama okul zamanı neredeyse birlikte yaıyorduk diyebilirim son 10 aydır istanbulda aile evine falan döndü okul bitti.
Aklımda 3 senaryo var 2 si kötü birisi kısmet iyi. o ikisinden biri çıkarsa ağzıma sıçılacağından adım gibi eminim..
1) Ben çok sıkıldım biraz zaman verelim belki heyecan gelir
2) Bendeki sevgi bitti bu saate kadar zorladım artık olmuyo
3) Ben çok sıkıldım buraya kadar
salak değilim kendimi kötü senaryoya hazırladım ilk ihtimali konuşacak biri değil.. diğer iki ihtimalden birini söylerle sizce nasıl davranmalıyım..
NOT: Hala çok seviyorum.. 4. bir ihtimal olan başka birine gönlü kaymış olma ihtimali yok olsa bu zamana kadar beklemez onurlu biridir.
Birisinden hoşlanıyorsunuz ama karşınızdaki kişiyle hiç bir muhabbetiniz yok ve de olmamış. Ama hoşlandığınız kişiyi sürekli okul ortamında, okul dışında falan görebiliyorsunuz(muhabbet ortamı değil sadece her an görüyorsunuz). Bir yandan çocuk hakkında edindiğiniz bilgilerden ve gözlemlerinizden beraber olamayacağınızı da biliyorsunuz, 'ben sadece onun görünüşünden etkilenmişimdir tanımıyorum bile' diye düşünüp kendinize unutturmaya çalışıyorsunuz. Bu neden mümkün olamıyor herkeste böyle midir? Olmayacağını bile bile hala çokça hoşlanmak da nedir? Bu hoşlanmak değil de sadece 'beğenmek' midir?
Dolgun bir maaş vereceğiz, hayatını İstanbul'da değil, artık o şehirde kuracaksın dediler. Pozisyonun şu şu dediler. Hem referans hem de performansımdan dolayı benim orada olmam konusunda ısrar ediyorlar. Aynı zamanda çalışacağım adam da kendi alanında çok zeki bir insan, kariyerimi tamamen değiştirebilecek, bana bağlı çalışanları olan, 2 şehiri birden idare edebilecek bir pozisyon. Kısa bir süre var. 3 haftadan biraz daha az.
Herşey iyi güzel giderken, işimizle gücümüzle güzel bir hayat kurmuşken kendimize, seneler önce o rüya gibi bakan kızı tekrar aşık edebilmişken ve ayları bulmasına rağmen tek bir çarpışma yaşamamışken ilişkimiz kendi aramızda, başka bir şehirden böylesine bir iş teklifi geldi.
25 Yaşındayım ve ailemden ayrılmadım hiç. Ayrılmamaktan ziyade böyle bir pozisyona düşmedim. Üniversite lise v.s bakkal gibi yakındı bana.
Ailemden çok o güzel kızı düşündüm ve ilk onu arayıp durumu anlattım. O üzgün sesini duyduğumda gözlerim kararmıştı.
Kendisinin de işi çok çok iyidir. Açıklamak istemem, kötü olmasına imkanı olmayan bir işi ve kariyeri olacak birisi. İlişkinin ciddiliği konusunda o da benim kadar ciddi ve bir o kadar da ruhuma yakın.
Çok insan geldi geçti hayatımdan. Kazığın daniskasını da yedim, belki aldatıldım. bi araba parası harcadığım da oldu ilişkilerimde.
Hayatımı birleştirebileceğim kızın bu olduğunu düşündüm ve ona karşı gözümü karartabileceğim düşüncelerini de söyledim. Ve bana gelen bu teklif de aynı zamanda zamanımın geldiğini ve artık 2. hayatıma başlamam gerektiğini hissettirdi.
Mesafeler engel değil denilebilir, haftasonları illaki hasret giderilebilir. Benim için bu kadar güzel bir insandan "eğer" ayrılınıp, başka şehire çalışmaya ve yeni bir hayat kurulmaya gidilecekse, yani bir nevi "severek ayrılmak" icra olunacaksa, bana daha düşünmeye başladığım andan itibaren bu düşünceler zarar vermeye ve üzmeye başladıysa.
Ama nereye kadar ?
Arada kaldım
Herşey iyi güzel giderken, işimizle gücümüzle güzel bir hayat kurmuşken kendimize, seneler önce o rüya gibi bakan kızı tekrar aşık edebilmişken ve ayları bulmasına rağmen tek bir çarpışma yaşamamışken ilişkimiz kendi aramızda, başka bir şehirden böylesine bir iş teklifi geldi.
25 Yaşındayım ve ailemden ayrılmadım hiç. Ayrılmamaktan ziyade böyle bir pozisyona düşmedim. Üniversite lise v.s bakkal gibi yakındı bana.
Ailemden çok o güzel kızı düşündüm ve ilk onu arayıp durumu anlattım. O üzgün sesini duyduğumda gözlerim kararmıştı.
Kendisinin de işi çok çok iyidir. Açıklamak istemem, kötü olmasına imkanı olmayan bir işi ve kariyeri olacak birisi. İlişkinin ciddiliği konusunda o da benim kadar ciddi ve bir o kadar da ruhuma yakın.
Çok insan geldi geçti hayatımdan. Kazığın daniskasını da yedim, belki aldatıldım. bi araba parası harcadığım da oldu ilişkilerimde.
Hayatımı birleştirebileceğim kızın bu olduğunu düşündüm ve ona karşı gözümü karartabileceğim düşüncelerini de söyledim. Ve bana gelen bu teklif de aynı zamanda zamanımın geldiğini ve artık 2. hayatıma başlamam gerektiğini hissettirdi.
Mesafeler engel değil denilebilir, haftasonları illaki hasret giderilebilir. Benim için bu kadar güzel bir insandan "eğer" ayrılınıp, başka şehire çalışmaya ve yeni bir hayat kurulmaya gidilecekse, yani bir nevi "severek ayrılmak" icra olunacaksa, bana daha düşünmeye başladığım andan itibaren bu düşünceler zarar vermeye ve üzmeye başladıysa.
Ama nereye kadar ?
Arada kaldım
sevgili duyuru arkadaşlarım, yoldaşlar,
son zamanlarda uzunca süre duyuruda takıldım ve başkalarının sorunlarını da inceleyerek kendimi değerlendirdim. değerlendirdim de sonunda hep yanlış kişileri seçtiğimi fark ettim, sonrası mutsuzluk. seçtiğim insanların hiçbiri bana uygun değildi; şöyle bi listem var: bir adet rockçı (geceleri dışarı çıkmayı sevmeyen bi insanım,evcilim ben, ne alaka bilmiyorum), bir adet ne olduğu belli tam bir piç, bir adet aşırı muhafazakar (kendim dinsizim), ve bir de çakma özenti solcu,.. şimdi ben seçimlerimin hatalı olduğunun farkındayım da normal insanlar nerde onu bilmiyorum. neden benim hayatımda bu kadar uç noktada insanlar var kendim tam bir sıradan insan olmama rağmen? sorum da bu işte? nereden buluyorsunuz tam kendinize uygun insanları?
son zamanlarda uzunca süre duyuruda takıldım ve başkalarının sorunlarını da inceleyerek kendimi değerlendirdim. değerlendirdim de sonunda hep yanlış kişileri seçtiğimi fark ettim, sonrası mutsuzluk. seçtiğim insanların hiçbiri bana uygun değildi; şöyle bi listem var: bir adet rockçı (geceleri dışarı çıkmayı sevmeyen bi insanım,evcilim ben, ne alaka bilmiyorum), bir adet ne olduğu belli tam bir piç, bir adet aşırı muhafazakar (kendim dinsizim), ve bir de çakma özenti solcu,.. şimdi ben seçimlerimin hatalı olduğunun farkındayım da normal insanlar nerde onu bilmiyorum. neden benim hayatımda bu kadar uç noktada insanlar var kendim tam bir sıradan insan olmama rağmen? sorum da bu işte? nereden buluyorsunuz tam kendinize uygun insanları?
facebook bazı insanların kendini süperstar hissettiği bir yer. normal hayatta bir halt olmayan insanlar facebook'ta 500-600 kişiyi ekleyip resimlerine gelen 60-70 beğeni ile kendilerinden geçiyorlar. biliyorum...
fakat bana dışarda kur yapan, beni netten bulup ekleyen kızın, resminin altına hoş bir şey yazsam bile yorumumu silmesi nasıl bir terbiyesizliktir. bir de insan gibi konuşurken eyvallah demeden gidip 10 saat sonra hiçbir şey olmamış gibi muhabbete devam eden kızlar var.
daha önce çok fazla oldu. sildim ve üzüldüler. bozuk attılar. tamam facebook onları birey yapan, önemli kılan bir fauna. fakat bu kadar terbiyesizliği de kaldıramıyorum siliyorum. yorumumu neden sildin demek bana ezikçe geliyor.
(genel olarak: saçma, abuk şeyler yazmam ve benim yorumumu silen kız feriştah olsa silerim düşüncesindeyim...)
siz bu tip durumlarda ne yapıyorsunuz?
fakat bana dışarda kur yapan, beni netten bulup ekleyen kızın, resminin altına hoş bir şey yazsam bile yorumumu silmesi nasıl bir terbiyesizliktir. bir de insan gibi konuşurken eyvallah demeden gidip 10 saat sonra hiçbir şey olmamış gibi muhabbete devam eden kızlar var.
daha önce çok fazla oldu. sildim ve üzüldüler. bozuk attılar. tamam facebook onları birey yapan, önemli kılan bir fauna. fakat bu kadar terbiyesizliği de kaldıramıyorum siliyorum. yorumumu neden sildin demek bana ezikçe geliyor.
(genel olarak: saçma, abuk şeyler yazmam ve benim yorumumu silen kız feriştah olsa silerim düşüncesindeyim...)
siz bu tip durumlarda ne yapıyorsunuz?
Yaklaşık 2 ay kadar ayrı ülkelerde olacağız ve bir hafta sonunda bile özleme kısmı rahatsız edici olmaya başladı peki uzak mesafe ilişki yürütenler bu özlemi hafifletmek için neler yapıyor? gün içinde hemen her an iletişim içindeyiz fakat ikimizinde içinden bir şeyler yapmak gelmiyor ve zorunlu olduğumuz şeyler dışındakileri zorlayarak yapmaya çalışıyoruz yani birlikte mesafelere rağmen yapabileceğimiz bir şeyler olsa daha iyi hissederdik gibi, öneri veya tecrübe edilmiş fikirler nelerdir ki?
Not: Türkiye'deyken birlikte yaşıyoruz ve günün hemen hemen 24 saati birlikte geçen ve hiiiç sıkılmayan bir çiftiz.
düzelti: güven sorunu olmayan, paranoya free arkadaşlardan daha somut ve biraz yaratıcı öneriler olursa sevinirim.
dip dip not: yurtdışına giden kişi dişi olup ailesinin yanına gitmiş bulunmakta, yurtiçinde kalan kişi ise er kişi olup yine ailesinin yanında, aldatmak vs gibi bir sorun yok belki de ilk uzun süreli ayrı kalma durumu olduğu için böyle bir sıkıntı var yoksa endişe filan yok onu da belirtmek istedim.
Not: Türkiye'deyken birlikte yaşıyoruz ve günün hemen hemen 24 saati birlikte geçen ve hiiiç sıkılmayan bir çiftiz.
düzelti: güven sorunu olmayan, paranoya free arkadaşlardan daha somut ve biraz yaratıcı öneriler olursa sevinirim.
dip dip not: yurtdışına giden kişi dişi olup ailesinin yanına gitmiş bulunmakta, yurtiçinde kalan kişi ise er kişi olup yine ailesinin yanında, aldatmak vs gibi bir sorun yok belki de ilk uzun süreli ayrı kalma durumu olduğu için böyle bir sıkıntı var yoksa endişe filan yok onu da belirtmek istedim.
ben bir hatunu 2012 ekimden beri tanıyorum daha önce ne sevgi ne sevmeme duygusu hakimdi benim için fakat son zamanlarda ergence siteler üzerinden (connected 2 me) anonim olarak konuşuyorum bu hatunla. gerçekte onunla çok konuşmamamdan kaynaklı olarak pek samimi değiliz fakat c2 de bildiğiniz birbirimize aşık olduk :P günlük hayattan, cinsel konulara kadar herşeyi konuşup, yarın şu saatte burdayız deyip 4 saat aralıksız çok eğlenceli bir şekilde anonim olarak konuşmuşluğum var. hatta 3-4 kere telefon numaramı istedi ama telefonumun onda kayıtlı olması ihtimali yüzünden vermedim. hatun sanal ortamda, ben kim olursam olayım böyle konuşabildiği birini kaybetmeyeceğini söylüyor. gerçek hayatta hatun da beni normal biri olarak görür. yani öyle sevgisi yok ama sevgisizlik değil. kendimi öyle çat diye açıklamam ama bir gün açıkladığımı düşünelim, tepkisi sizce ne olur? ben olumlu birşey bekliyorum bu konuşmaların muhabbetin üzerine ama ya olumsuz bir tepki alıp "ahaha senmiydin" derse ve rezil olursam diye de inanılmaz derecede tırsıyorum. sizce ne olur tepkisi?
sevilmeyi mi daha çok seviyorsunuz sevdiğinizi mi ?
Erkek arkadaşımla yaklaşık 9 aydır birlikteyiz ve çok sıkıntılı dönemler yaşadık. Ben onu sevdiğimden eminim fakat güvenemiyorum(seven güvenir demeyin güvenle ilgili ciddi sorunlarım var çocukluğumdan beri insanların gerçek niyetlerini arzularını vb dışa vurmadıklarını amaçlarına ulaşmak için bu maskeleri kullandıklarını düşünüyorum.Sadece erkek kadın ilişkilerinde değil anne babamı bile araştırır ,sürekli telefonlarını karıştırırdım .önün geçemedim yıllardır)Ailesini tanıyorum evlerinde kaldım birlikteliğimizin ciddiyetinden şüphe duymuyordum.zaten benle evlenmek istediğini sıklıkla dile getiriyordu.
Her neyse farklı ülkelerdeyiz ama sıklıkla görüşebiliyoruz. Ailesi benim olduğum ülkede ,o ise bursada.geçen hafta ailesi türkiyeye gitti onun yanına ve tatil yapmaya. bir süre onla kaldılar . konuştuğumuzda şu gün burdan ayrılıp tatile gidecekler demişti. ertesi sabah o aradı ben uyurken ailemle birlikte manisadayız dedi. ertesi gün döneceğim eve. ben de kızdım herşeyi anlatır normalde bu kadar süpriz bir yola çıkış beklemiyordum. mantıklı bir açıklama yaptı fakat tatmin etmedi. yola çıkmaya sabah karar vermiş olamaz diye düşündüm. o gün kötü geçti triplerle umursamamazlıklarla . ertesi gün hiç aramadım en son akşam üzeri konuştuk izmirdeyim dedi. Önümüzdeki sene oturum izni devam etmeyeceği, hala iş bulmadığı(okulu bitiyor haziranda) ve Trde kalmak istediği için çakma da olsa evlenmeye karar vermiş olduğunu düşünerek öfkeme yenik düşüp mesaj attım o ara çocukluklarım devam ediyordu facebooktan engellemeler zartlar zurtlar çıldırdım. cevap da gelmiyor.ertesi gün dönmüştü facebooktan konuştuk . ben saçmalama ben seni seviyorum sadece demesini beklerken o gülüyor söylediklerimi ve şüphelerimi destekler biçimde konuşuyordu. ve tekrar evlenicek misin diye sorduğumda evet dedi. istersen resmimizi gönderebilirim. istemem dedim ama sonra da kurt düştü içime emin olmak istedim at dedim. saçmalama tülinle benim resimlerimizi mi atıcam derken adının tülin olduğunu öğrendim. o günden beri sadece 1 defa arıyıp benim onu daha önce aldattığımı söyledi (kıtır attı çünkü öyle bi durum olmadı içini rahatlatıyordu belki de) o günden beri konuşmadık yaklaşık 1 hafta oldu ama aklım sürekli onda her an. kalabalıklar içinde yalnız olmak derler ya öyleyim. evde sürekli erkan oğur dinleyip dalıyorum
www.youtube.com
ne zormuş sevgilin ellerinden kayıp giderken bişey yapamak. gururuma yediremiyorum ve aramak istemiyorum gerçekten evlenicekse o zavallı kızın suçu ne.
ağlayamıyorum kimseye anlatamıyorum burada yalnız yaşıyorum yakın çevrem bilmiyor henüz ayrıldığımızı. ne yapsam ben . bu arada okuyorum ve şu bir gerçek ki onsuz geçen 1 hafta sınavlarım çok iyi geçti. toparlanabilirim gibi geliyo ama istemiyorum onsuz devam etmek. bu 20 gün benim için çok kritik okulum için 1. dönemden finaline girmediğim bu dönem devamı olan dersleri en azından bu ayki sınav haftasında vermek istiyorum. öteki taraftan baskılarla dolu bir birliktelikti bi tarafım git iç sıç eğlen öyle toparlanırsın diyo. noktaları koyamadık ya o yüzden yaram iyileşmeye başlamadı. ben nasıl yapsam ne yapsam.
Her neyse farklı ülkelerdeyiz ama sıklıkla görüşebiliyoruz. Ailesi benim olduğum ülkede ,o ise bursada.geçen hafta ailesi türkiyeye gitti onun yanına ve tatil yapmaya. bir süre onla kaldılar . konuştuğumuzda şu gün burdan ayrılıp tatile gidecekler demişti. ertesi sabah o aradı ben uyurken ailemle birlikte manisadayız dedi. ertesi gün döneceğim eve. ben de kızdım herşeyi anlatır normalde bu kadar süpriz bir yola çıkış beklemiyordum. mantıklı bir açıklama yaptı fakat tatmin etmedi. yola çıkmaya sabah karar vermiş olamaz diye düşündüm. o gün kötü geçti triplerle umursamamazlıklarla . ertesi gün hiç aramadım en son akşam üzeri konuştuk izmirdeyim dedi. Önümüzdeki sene oturum izni devam etmeyeceği, hala iş bulmadığı(okulu bitiyor haziranda) ve Trde kalmak istediği için çakma da olsa evlenmeye karar vermiş olduğunu düşünerek öfkeme yenik düşüp mesaj attım o ara çocukluklarım devam ediyordu facebooktan engellemeler zartlar zurtlar çıldırdım. cevap da gelmiyor.ertesi gün dönmüştü facebooktan konuştuk . ben saçmalama ben seni seviyorum sadece demesini beklerken o gülüyor söylediklerimi ve şüphelerimi destekler biçimde konuşuyordu. ve tekrar evlenicek misin diye sorduğumda evet dedi. istersen resmimizi gönderebilirim. istemem dedim ama sonra da kurt düştü içime emin olmak istedim at dedim. saçmalama tülinle benim resimlerimizi mi atıcam derken adının tülin olduğunu öğrendim. o günden beri sadece 1 defa arıyıp benim onu daha önce aldattığımı söyledi (kıtır attı çünkü öyle bi durum olmadı içini rahatlatıyordu belki de) o günden beri konuşmadık yaklaşık 1 hafta oldu ama aklım sürekli onda her an. kalabalıklar içinde yalnız olmak derler ya öyleyim. evde sürekli erkan oğur dinleyip dalıyorum
www.youtube.com

ne zormuş sevgilin ellerinden kayıp giderken bişey yapamak. gururuma yediremiyorum ve aramak istemiyorum gerçekten evlenicekse o zavallı kızın suçu ne.
ağlayamıyorum kimseye anlatamıyorum burada yalnız yaşıyorum yakın çevrem bilmiyor henüz ayrıldığımızı. ne yapsam ben . bu arada okuyorum ve şu bir gerçek ki onsuz geçen 1 hafta sınavlarım çok iyi geçti. toparlanabilirim gibi geliyo ama istemiyorum onsuz devam etmek. bu 20 gün benim için çok kritik okulum için 1. dönemden finaline girmediğim bu dönem devamı olan dersleri en azından bu ayki sınav haftasında vermek istiyorum. öteki taraftan baskılarla dolu bir birliktelikti bi tarafım git iç sıç eğlen öyle toparlanırsın diyo. noktaları koyamadık ya o yüzden yaram iyileşmeye başlamadı. ben nasıl yapsam ne yapsam.
özellikle uzun süreli ilişkilerde çiftler arasında problem olduğunda genellikle uzatmadan hemen halledebilebiliyor mu bu?birbirinizi anlamadığınızı düşündüğünüz çok zaman oluyor mu?ne kadar sıklıkla tartışıyorsunuz?karşılaştırma yapabilmek için soruyorum.
sosyal medya ortamından bir kızla tanıştım. o daha çok ilgili oldu bana karşı. sonra biraz ilerledik ve birbirimizi tanımaya çalıştık. fakat kız ile ilginç bir durum yaşıyorum. çok samimi konuşmalar yaptıktan sonra bir daha günlerce konuşmuyoruz. ben birkaç kere mesaj attım ama ondan karşılık gelmiyor veya ilgisiz mesajlar geliyor. konuşunca bu aralar yoğun olduğunu söylüyor. gerçekten de yoğun yalan söylemiyor. ama hiç mi zaman ayıramaz insan?
reelde görüşmedik. telefonlarımız var ama kız pek ilgili değil. buluşmak için konuştuk sadece. ayrıca biraz ağırdan alan kız havaları var.
kız buluşmadan, görmeden olayları sevgili düzeyine taşımak istemediği için mi böyle yapıyor? biraz ağırdan alıp, işleri oturuncaya kadar fazla yüz göz olmadan bekleyeyim mi? yoksa buradan hiçbir şekilde iş çıkmaz mı?
reelde görüşmedik. telefonlarımız var ama kız pek ilgili değil. buluşmak için konuştuk sadece. ayrıca biraz ağırdan alan kız havaları var.
kız buluşmadan, görmeden olayları sevgili düzeyine taşımak istemediği için mi böyle yapıyor? biraz ağırdan alıp, işleri oturuncaya kadar fazla yüz göz olmadan bekleyeyim mi? yoksa buradan hiçbir şekilde iş çıkmaz mı?
Yahu nefret ediyorum şu lafı duymaktan, bir insan daha sevgiliyken bunu demesi normal mi yani ne ki bu, aşık olunca noluyor sevince noluyor. Tutku mu eksik oluyor nedir yani :/ birisi açıklasın şunu bana ya. Var mı benim gibi sinirlenen başka birleşelim dernek kuralım :)
2 gün önce arkadaşımla durakta beklerken, bir kız ile ara ara bakıştık. yanına gidemedim, bekleyenler çoktu. reddedilme olayını düşünmedim çevreden gelebilecek olumsuz bakışları, söylemleri düşündüm. yanına gidip konuşamadım. bindiği otobüse binmeyi düşündüm, akşam vaktiydi saat 6.30 gibi. sapık damgası yemekten korktum. sonra keşke.. dedim.
elimde kızın suratı ve bindiği otobüs haricinde hiçbir bilgi yok. ek olarak o otobüsün gittiği mahallelerin birinde oturan arkadaşımın arkadaşı var.
dün ve bu akşam aynı saatte bekledim o durakta. bu akşam heyecan vardı üzerimde sanki gelecekmiş gibi hissetmiştim. yoktu. lakin başka bir kız o bahsettiğim otobüs için geçti mi diye sordu. acaba bir işaret mi :) sanırım kafayı yedim.
aklıma saçma sapan düşünceler geliyor. facebook'tan grup açıp, arkadaşımın fb'daki kız arkadaşları üzerinden grup ismini yaydırmak.
elimde kızın suratı ve bindiği otobüs haricinde hiçbir bilgi yok. ek olarak o otobüsün gittiği mahallelerin birinde oturan arkadaşımın arkadaşı var.
dün ve bu akşam aynı saatte bekledim o durakta. bu akşam heyecan vardı üzerimde sanki gelecekmiş gibi hissetmiştim. yoktu. lakin başka bir kız o bahsettiğim otobüs için geçti mi diye sordu. acaba bir işaret mi :) sanırım kafayı yedim.
aklıma saçma sapan düşünceler geliyor. facebook'tan grup açıp, arkadaşımın fb'daki kız arkadaşları üzerinden grup ismini yaydırmak.
sevgili güzin ablalar,
şimdi dostlarım ben lisansı bitirdiğim okulda yüksek lisans yapıyorum. tüm hocalar tanıdık rahat ederim bi yandan çalışırım falan diye düşünerek başladım ben bu mastera ama başıma dert oldu. şöyle ki bir asistan hocamız benle biraz fazla ilgili... dedemi kaybettiğimzde başsağlığına geldi ilk defa öyle bi samimiyet oldu.. sonra sınavlarıma ödevlerime falan yardımcı oldu derken.. dışarda görüşelim kafan dağılsın biraz dedi yanlış anlamadm hocadır ilgilenir arkadaşça yaklaşıyo yardımcı da oldu ya bi minnet de var eywallah dedim. sonra size gelip kahve içiym dedi bi kaç kere ektim.. yemeğe davet et beni dedi onu da ektim bi şekilde...
sadede geliyorum ben bu ısrardan çok rahatsızım.. mesaj atıyo sürekli arıyo otu boku bahane ediyo.. ve ben cevap vermezsem ya da ters cevap verirsem trip atıyo ya da işte tehditvari davranıyo. işte hocalarla konuşrm sunumu şöyle yaparsın yok efendim zorlaşır şartlar gibi... sürekli bi beklenti içinde mesajlar atıyor seni görmek bana iyi geliyo falan diye sesini duymazsam günüm kötü geçiyo die arıyo... gerçekten ciddi bi şekilde olmayacağını anlatmaya çalştım.. kimseyi hayatmda istemiyorum da dedim.. her yolu denedim... ama anlatamadım... ısrarcı tavırlar devam ediyor.. şidmi telefonum bozuk dedim cvp vermemek için ev telefonunu ver ordan arayım dedi.
yardım edin ben bu hocayı kırmadan nasıl onunla (okul ilişkisi dışında) görüşmek istemediğimi söylerim. gerçi artık kırmak da umrumda diil çok bunalttı! nolur bişey deyin =((
şimdi dostlarım ben lisansı bitirdiğim okulda yüksek lisans yapıyorum. tüm hocalar tanıdık rahat ederim bi yandan çalışırım falan diye düşünerek başladım ben bu mastera ama başıma dert oldu. şöyle ki bir asistan hocamız benle biraz fazla ilgili... dedemi kaybettiğimzde başsağlığına geldi ilk defa öyle bi samimiyet oldu.. sonra sınavlarıma ödevlerime falan yardımcı oldu derken.. dışarda görüşelim kafan dağılsın biraz dedi yanlış anlamadm hocadır ilgilenir arkadaşça yaklaşıyo yardımcı da oldu ya bi minnet de var eywallah dedim. sonra size gelip kahve içiym dedi bi kaç kere ektim.. yemeğe davet et beni dedi onu da ektim bi şekilde...
sadede geliyorum ben bu ısrardan çok rahatsızım.. mesaj atıyo sürekli arıyo otu boku bahane ediyo.. ve ben cevap vermezsem ya da ters cevap verirsem trip atıyo ya da işte tehditvari davranıyo. işte hocalarla konuşrm sunumu şöyle yaparsın yok efendim zorlaşır şartlar gibi... sürekli bi beklenti içinde mesajlar atıyor seni görmek bana iyi geliyo falan diye sesini duymazsam günüm kötü geçiyo die arıyo... gerçekten ciddi bi şekilde olmayacağını anlatmaya çalştım.. kimseyi hayatmda istemiyorum da dedim.. her yolu denedim... ama anlatamadım... ısrarcı tavırlar devam ediyor.. şidmi telefonum bozuk dedim cvp vermemek için ev telefonunu ver ordan arayım dedi.
yardım edin ben bu hocayı kırmadan nasıl onunla (okul ilişkisi dışında) görüşmek istemediğimi söylerim. gerçi artık kırmak da umrumda diil çok bunalttı! nolur bişey deyin =((
şimdi 25-26 yaşlarında bir kızımız var. kızımız üniversite mezunu, şu an da yüksek lisansını bitirmek üzere. iş tecrübesi yok, ama akademik hayata atılmayı hedefliyor. bu doğrultuda çalışıyor. erkeklerle olan ilişkilerindeyse genel olarak kaprissiz, trip nedir bilmiyor. hoşgörüden ve uzlaşmadan yana, ılımlı ve mantıklı biri. erkekten para pul, çiçek böcek, romantizm, özel hediyeler, gibi beklentileri yok. çok yakışıklı, iyi giyinen, zengin adamların peşinde değil. genelde tip pek umrunda değil bu kızın, mühim olanın anlaşmak ve karşılıklı çekim olduğuna inanıyor, hayatında kalbi güzel bir erkek istiyor. herabı sürekli erkek öder, erkek evin tüm yükünü çeker, gibi önyargıları yok. hayatın da masrafların da müşterek olduğuna inanıyor. çocuk da istiyor. sosyal çevresi hareketli bir kız diyelim ama kiminle nasıl iletişim kuracağını, nerede duracağını da biliyor. sadık ve vefalı biri. konu ne olursa olsun gönül kırmaktan endişe ediyor. sevgilisini pek kıskanmıyor, kıskansa da adamı asla bunaltmıyor.
olumsuz özelliklerine gelince, kız çabuk sinirleriyor (ama çabuk da sakinleşiyor). biraz heyecanlı, sabırsız biri. özgürlüğüne düşkün. daha önce ciddi bir ilişkisi olmamış. bazen fazla saf biri, çabuk inanabiliyor insanlara. yer yer çalışma disiplinini kaybediyor, olumsuz bir durum karşısında çabuk demoralize oluyor.
özel bir durumu da var, bipolar bozukluk hastası kendisi. ancak ilaçlarını düzenli alıyor, tedavisini oluyor vb.
şimdi sorum, siz böyle bir kızla ciddi bir ilişki yaşar mıydınız?
evlenmek ister miydiniz?
edit: kız ben değilim, koca da aramıyorum.
olumsuz özelliklerine gelince, kız çabuk sinirleriyor (ama çabuk da sakinleşiyor). biraz heyecanlı, sabırsız biri. özgürlüğüne düşkün. daha önce ciddi bir ilişkisi olmamış. bazen fazla saf biri, çabuk inanabiliyor insanlara. yer yer çalışma disiplinini kaybediyor, olumsuz bir durum karşısında çabuk demoralize oluyor.
özel bir durumu da var, bipolar bozukluk hastası kendisi. ancak ilaçlarını düzenli alıyor, tedavisini oluyor vb.
şimdi sorum, siz böyle bir kızla ciddi bir ilişki yaşar mıydınız?
evlenmek ister miydiniz?
edit: kız ben değilim, koca da aramıyorum.
öncelikle merhabalar,
www.eksiduyuru.com
mevzu uzun, daha önce yazmıştım. arkadaşların verdiği taktikleri uyguladım ve geri çekildim bir süre. aynı şirkette çalışıyoruz, çok soğuk davrandım. sadece o bir şey sorduğunda cevapladım vs.
daha sonra 3 hafta kadar önce, ilk mesajı o attı. neden hala sigara içiyorsun, facebookunda içkili fotoğraflar gördüm. bırakacaktın, söz vermiştin tarzı şeyler. bir de arkadaşından kıskanmış beni. neden durmadan duvarına bir şeyler yazıyor. sen git sevda sözlerini ona anlat falan tarzı konuşmalar geçti.
ve tekrar konuşmaya başladık, görünce gülümsemeye ve birbirimizin gözlerine bakmaya başladık. yavaş yavaş eski hale döndük ve daha fazlası belki. öğle yemeğine beraber çıkıyorduk, akşam işten beraber çıkıyorduk vs.
geçen perşembeye kadar her şey normaldi, hatta şunu söylüyordu: biz sevgiliden daha öte olacağız belki. daha önce olmadığı kadar yakındı bana, ilk defa beni çok yakışıklı bulduğunu falan söyledi.
birden ne olduysa; yine cevap vermemeler, ters ters konuşmalar vs. sonra en son derdin nedir diye sordum. tekrar aynı şeyler, daha önce 5 kere duydum amk bu lafları; bazı nedenler aşk için yeterli değilmiş. o böyle alışmış hep, hayatına yeni birisini alamıyormuş. kardeşi ve annesine karşı sorumlulukları varmış. o yüzden benim üzülmemi istemiyormuş bla bla bla.
ben de tamam, haklısın. rahat bırakacağım seni dedim. ve başka bir şey söylemedim. en son mesajı 2 gün önce, bu mesaj üzerine kızma neden kızıyorsun. lafa bak a.q tamam haklısın deyince kızma oluyoruz.
neyse, bu konuşmadan sonraki gözlemim çok kötü bir durumda olduğu. 2 gündür makyaj yapmıyor, gözleri şiş geliyor işe. çok bakımsız gözüküyor. ulan diyorum acaba pms dönemine denk geldi de yine bu yüzden mi zırvalamaya başladı.
dün mesela yüz yüze geldiğimizde bakmıyor bana yere bakıyor geçerken, akşam üzeri çıkarken de ben görünce gülümsedim hafiften,(ki ben gülümseyince o da güler hep) tutuyor kendini gülmemek için, sanki zorla engelliyor.
şimdi sevgili dostlarım, bunca ay beni uğraştıran bir insan için tekrar ve tekrar mücadele etmeli mi?
yoksa her gün yüz yüze olacağımı bile bile acının insana kattığı değeri tecrübe mi etmeli.
çok zor bir durum benim için ama yapacak başka bir şey kalmadı galiba.
sevgiler.
www.eksiduyuru.com
mevzu uzun, daha önce yazmıştım. arkadaşların verdiği taktikleri uyguladım ve geri çekildim bir süre. aynı şirkette çalışıyoruz, çok soğuk davrandım. sadece o bir şey sorduğunda cevapladım vs.
daha sonra 3 hafta kadar önce, ilk mesajı o attı. neden hala sigara içiyorsun, facebookunda içkili fotoğraflar gördüm. bırakacaktın, söz vermiştin tarzı şeyler. bir de arkadaşından kıskanmış beni. neden durmadan duvarına bir şeyler yazıyor. sen git sevda sözlerini ona anlat falan tarzı konuşmalar geçti.
ve tekrar konuşmaya başladık, görünce gülümsemeye ve birbirimizin gözlerine bakmaya başladık. yavaş yavaş eski hale döndük ve daha fazlası belki. öğle yemeğine beraber çıkıyorduk, akşam işten beraber çıkıyorduk vs.
geçen perşembeye kadar her şey normaldi, hatta şunu söylüyordu: biz sevgiliden daha öte olacağız belki. daha önce olmadığı kadar yakındı bana, ilk defa beni çok yakışıklı bulduğunu falan söyledi.
birden ne olduysa; yine cevap vermemeler, ters ters konuşmalar vs. sonra en son derdin nedir diye sordum. tekrar aynı şeyler, daha önce 5 kere duydum amk bu lafları; bazı nedenler aşk için yeterli değilmiş. o böyle alışmış hep, hayatına yeni birisini alamıyormuş. kardeşi ve annesine karşı sorumlulukları varmış. o yüzden benim üzülmemi istemiyormuş bla bla bla.
ben de tamam, haklısın. rahat bırakacağım seni dedim. ve başka bir şey söylemedim. en son mesajı 2 gün önce, bu mesaj üzerine kızma neden kızıyorsun. lafa bak a.q tamam haklısın deyince kızma oluyoruz.
neyse, bu konuşmadan sonraki gözlemim çok kötü bir durumda olduğu. 2 gündür makyaj yapmıyor, gözleri şiş geliyor işe. çok bakımsız gözüküyor. ulan diyorum acaba pms dönemine denk geldi de yine bu yüzden mi zırvalamaya başladı.
dün mesela yüz yüze geldiğimizde bakmıyor bana yere bakıyor geçerken, akşam üzeri çıkarken de ben görünce gülümsedim hafiften,(ki ben gülümseyince o da güler hep) tutuyor kendini gülmemek için, sanki zorla engelliyor.
şimdi sevgili dostlarım, bunca ay beni uğraştıran bir insan için tekrar ve tekrar mücadele etmeli mi?
yoksa her gün yüz yüze olacağımı bile bile acının insana kattığı değeri tecrübe mi etmeli.
çok zor bir durum benim için ama yapacak başka bir şey kalmadı galiba.
sevgiler.
bu sefer çok farklı bi durumla geldim.
üni.de okuyorum yaş 22.
birinci sınıfa başladığım gün, tüm üni.lerde olduğu gibi, ilkgün fakülte konferansı olur, ben de konferans salonunda kız arkaşımla oturuyorum hasret gideriyoruz falan. derken bi genç geldi bizim oturduğumuz sıranın 3-4 sıra önünde bi koltuğa geçti oturdu. görür görmez "ne cool ya!" dedim kız arkaşıma, bir güzel çekiştirdik. ve üstüne "keşke aynı bölümde olsak!" dedim sanki sevgili olacakmış gibi.
ertesi gün bölüm oryantasyonunda sınıftayım.. ne göreyim o da sınıfta.
yok böyle şans dedim. bi şekilde tanışacaktım yolu yok.
neyse ismini neyin öğrendim arkadaş olduk bi dönem çok iyiydik. fizik lab.larında aynı gruptaydık falan lab.dan çıkıp bölüme birlikte giderdik. yani grupçak.
neysem ben feci etkileniyorum ondan, öyle böyle değil..
ama gidip de demedim böyleböyle diye.
onun bir arkadaşına dedim sevgilisi var mı yok mu ya ben hoşlanıyorum diye.
o arkadaşı da biraz dalgaya aldı beni galiba git konuş dedi ama ben dalga geçtiğini hissettim sustum demedim bişi.
kaç yıl geçti hala hoşuma gidiyo ama ne bir muhabbet kaldı aramızda ne selam-sabah.
üzülüyorum, koridorda bazen aynı derste falan oluyoruz.. selam sabah yok. varlığı var sesi var ama benimle konuşmuyor.
düşündüm taşındım olacak iş değil.
mesaj attım yarın seninle konuşmam gerek bi konu hakkında dedim.
yarın benimle konuşmama sebebinin hoşlanmam olduğu mu? diye sorucam daha doğrusu açık açık hoşlanıyorum senden dicem amaaa, sensiz iyiyim seninle çok iyi olabilirim imajı vermem gerek.
hani arabesk e bağlayıp "sensiz olmaz dön dülaaayyy" a bağlanmayacağım.
sizce bu er kişisi, hakkımda ne düşünebilir bu konuşmadan sonra?
not: 2010-2011 eğitim öğretim yılından bu yana. onu 2010 eylül ayında gördüm,yeşil lacoste kot pantln, new balance spor ayakkabı, metalik saat vegüneş gözlüğünden ibaretti kendileri.
ay ben ne yapıcam?
üni.de okuyorum yaş 22.
birinci sınıfa başladığım gün, tüm üni.lerde olduğu gibi, ilkgün fakülte konferansı olur, ben de konferans salonunda kız arkaşımla oturuyorum hasret gideriyoruz falan. derken bi genç geldi bizim oturduğumuz sıranın 3-4 sıra önünde bi koltuğa geçti oturdu. görür görmez "ne cool ya!" dedim kız arkaşıma, bir güzel çekiştirdik. ve üstüne "keşke aynı bölümde olsak!" dedim sanki sevgili olacakmış gibi.
ertesi gün bölüm oryantasyonunda sınıftayım.. ne göreyim o da sınıfta.
yok böyle şans dedim. bi şekilde tanışacaktım yolu yok.
neyse ismini neyin öğrendim arkadaş olduk bi dönem çok iyiydik. fizik lab.larında aynı gruptaydık falan lab.dan çıkıp bölüme birlikte giderdik. yani grupçak.
neysem ben feci etkileniyorum ondan, öyle böyle değil..
ama gidip de demedim böyleböyle diye.
onun bir arkadaşına dedim sevgilisi var mı yok mu ya ben hoşlanıyorum diye.
o arkadaşı da biraz dalgaya aldı beni galiba git konuş dedi ama ben dalga geçtiğini hissettim sustum demedim bişi.
kaç yıl geçti hala hoşuma gidiyo ama ne bir muhabbet kaldı aramızda ne selam-sabah.
üzülüyorum, koridorda bazen aynı derste falan oluyoruz.. selam sabah yok. varlığı var sesi var ama benimle konuşmuyor.
düşündüm taşındım olacak iş değil.
mesaj attım yarın seninle konuşmam gerek bi konu hakkında dedim.
yarın benimle konuşmama sebebinin hoşlanmam olduğu mu? diye sorucam daha doğrusu açık açık hoşlanıyorum senden dicem amaaa, sensiz iyiyim seninle çok iyi olabilirim imajı vermem gerek.
hani arabesk e bağlayıp "sensiz olmaz dön dülaaayyy" a bağlanmayacağım.
sizce bu er kişisi, hakkımda ne düşünebilir bu konuşmadan sonra?
not: 2010-2011 eğitim öğretim yılından bu yana. onu 2010 eylül ayında gördüm,yeşil lacoste kot pantln, new balance spor ayakkabı, metalik saat vegüneş gözlüğünden ibaretti kendileri.
ay ben ne yapıcam?
az bir tanışıklık var.
ne zaman ve nereye davet edilmeli?
bir de ne demeli? "birbirimizi biraz daha yakından tanısak" lafı saçma mı?
ne zaman ve nereye davet edilmeli?
bir de ne demeli? "birbirimizi biraz daha yakından tanısak" lafı saçma mı?
Merhabalar
Çalıştığım bankanın (bilgisayar mühendisi olarak) içerisindeki şubede bir kız var. Bu kızı ne zaman görsem için kıpır kıpır oluyor.
Ama bu kız ile hiçbir şekilde iletişim kurmamam imkan yok. Zaten bankalarda çalışanlar bilirler, ortam pek sıcak değildir.
Ben uzun uğraşlar sonucunda kızın facebook, üniv. doğum günü vs bilgilerine ulaştım. Sadece elimde bunlar var.
Ben ne yapmalıyım da bu kızla iletişim kurabileyim? Facebook'tan falan direkt mesaj göndermek istemiyorum zira insan olarak buna hemen önyargılı bakıyoruz. Ya da böyle mi yapmalıyım?
Fikirlerinize ihtiyacım var :(
EDIT: Mesaj falan atmadım arkadaşlar bunu nerden çıkardınız..
Çalıştığım bankanın (bilgisayar mühendisi olarak) içerisindeki şubede bir kız var. Bu kızı ne zaman görsem için kıpır kıpır oluyor.
Ama bu kız ile hiçbir şekilde iletişim kurmamam imkan yok. Zaten bankalarda çalışanlar bilirler, ortam pek sıcak değildir.
Ben uzun uğraşlar sonucunda kızın facebook, üniv. doğum günü vs bilgilerine ulaştım. Sadece elimde bunlar var.
Ben ne yapmalıyım da bu kızla iletişim kurabileyim? Facebook'tan falan direkt mesaj göndermek istemiyorum zira insan olarak buna hemen önyargılı bakıyoruz. Ya da böyle mi yapmalıyım?
Fikirlerinize ihtiyacım var :(
EDIT: Mesaj falan atmadım arkadaşlar bunu nerden çıkardınız..
ilk gönül işi duyurum biraz heyecanlıyım.
hadi tamam bu telefon çaldığında o arıyor sanmalar mesaja umutlanmalar olmuyor da hani şu güzel bir şey gördüğünde, seyrettiğinde dinlediğinde "oha o kesin bunu çok sever." diyip dinletme seyrettirme gösterme dürtüsü nasıl bitiyor?
hadi tamam bu telefon çaldığında o arıyor sanmalar mesaja umutlanmalar olmuyor da hani şu güzel bir şey gördüğünde, seyrettiğinde dinlediğinde "oha o kesin bunu çok sever." diyip dinletme seyrettirme gösterme dürtüsü nasıl bitiyor?
öncelikle diyim kimse soracağım şeyi yanlış anlayıp çullanmasın :)
erkeklerin evlenme kriterlerini çok merak ediyorum. fiziksel özelliklere olduğundan çok dikkat ederler genelde ama bazen evlenirken bakıyorum birlikte oldukları kadınlardan oldukça çirkin ve kişilik olarak da şahane diyemiceğim kişilerle evleniyolar. önemli olan iç güzellik de diyemiceğim bi durum yani. sorduğumda birine "beni seviyo, ne istesem yapıyo, bana bakıyo, marifetli, hamarat" falan demişti. gerçekten bu yüzden bi kadınla evlenebilir misiniz cidden? not: objektif olarak çirkin denebilecek kadınlardan bahsediyorum.
erkeklerin evlenme kriterlerini çok merak ediyorum. fiziksel özelliklere olduğundan çok dikkat ederler genelde ama bazen evlenirken bakıyorum birlikte oldukları kadınlardan oldukça çirkin ve kişilik olarak da şahane diyemiceğim kişilerle evleniyolar. önemli olan iç güzellik de diyemiceğim bi durum yani. sorduğumda birine "beni seviyo, ne istesem yapıyo, bana bakıyo, marifetli, hamarat" falan demişti. gerçekten bu yüzden bi kadınla evlenebilir misiniz cidden? not: objektif olarak çirkin denebilecek kadınlardan bahsediyorum.
grup icinde bir kez gorustugunuz, bakislarini yakaladiginiz, bana yaz arada dedigi icin ve aldiginiz enerjiden ilgilendigini dusundugunuz biri var diyelim.
bir daha gorusmeyeceksiniz cok ozel sartlar disinda. baska sehirler.
siz de onu tanimak istiyor olsaniz bir hafta sonra yaz dedi diye yazar misiniz?
bir ay bekleyip gercekten oylesine yaziyormus gibi mi davranirdiniz? ozel ilgi belli etmeden agiz mi yoklardiniz?
e ne olur boyle durumlarda, iki tarafta konusmazsa mesele kapanir gider mi?
(tanistigimda evli olmadigim halde alyans takiyor idim bir de, karsi tarafin hic yazamama ihtimali var sanirim bu yuzden)
bir daha gorusmeyeceksiniz cok ozel sartlar disinda. baska sehirler.
siz de onu tanimak istiyor olsaniz bir hafta sonra yaz dedi diye yazar misiniz?
bir ay bekleyip gercekten oylesine yaziyormus gibi mi davranirdiniz? ozel ilgi belli etmeden agiz mi yoklardiniz?
e ne olur boyle durumlarda, iki tarafta konusmazsa mesele kapanir gider mi?
(tanistigimda evli olmadigim halde alyans takiyor idim bir de, karsi tarafin hic yazamama ihtimali var sanirim bu yuzden)
arkadaslar dun google'da pembe yunus resimlerini aratmistim. bilincaltima kazinmis sanirim ruyamda çüksüz nesrin adinda bir pembe yunus viyk viyk viyk yaparak etrafimda daireler ciziyordu. sonra bu pembe yunusla beraber bir terasa ciktik. bu arada ben de hamsiyim ruyada ama kimsenin sevmedigi bi hamsi. boyle surekli her seyden kacmaya calisan, urkek, vahsi bir hamsi. sonra bu nesrin denen pembe yunusla terasta dertlestik. kizlardan falan konustuk sonra yine viyk viyk diyerek beni öptü.
sizce neden boyle bi ruya gormus olabilirim? kiz arkadasimdan yeni ayrildim onun etkisi olabilir mi? neden teras mesela. terasa cikmak falan
sizce neden boyle bi ruya gormus olabilirim? kiz arkadasimdan yeni ayrildim onun etkisi olabilir mi? neden teras mesela. terasa cikmak falan
sevgilinin ilk kız arkadaşı şu an ünlü biriymiş.hatta kim olduğunu da söyledi. peki bunu bana neden söylüyor olabilir?! siz de müneccim değilsiniz tabi ama ya çok merak ettim, hatta kendisine de sordum unuttum dedi 0.o pöfff :((
Aylardır öyle ara ara yazıştığımız Rus kızla tanıştık. İkimiz de çalışıyoruz Rusya'da ve son iki haftasonumuzdan birer günümüzü birbirimize harcadık (ikisinde de o çağırdı). İyi güzel de son buluşmada sosyal medyada single görünürken, iki aydır biriyle görüştüğünü söyledi. Rus kızlar hiç aldatmaz faşan tartışması yaptı.
Ben de kültürel olarak arkadaşlarımızın sevgilileri olunca mesafe koyarız dedim. Hı o bizde de var falan dedi.
Konu bir şarkıdan açıldı, bu şehirde gitarım yok olsaydı çalardım ben bunu dedim gülüştük vesaire. Ben de var ama çalamıyorum dedi.
Buluşmanın ertesi günü birbirimize netten şarkı yollarken "bak dinle bunu, gitarım yok olaydı çalardım" dedim. Bana misafirliğe gel ve çal o zaman dedi. Oluur dedim. İkinci gün işten ne zaman çıkıyorsun diye sordu, perşembe bana gelsene haftasonu müsait değilim dedi. Ya iş var haftasonu olsa iyi oluru falan dinletemedim. Gideceğim.
Lan akşam nolacak? Böbrek mafyasına mı düşeceğim? İvanlarla Borislerle damran komran mı yapacağım? Yaklaşırsa ne diyeyim? Hiç de sevgilisi var gibi görünmüyor onu anlamıyorum. Eve gidince belki var dediği erkek arkadaşı da orada olacak.
La ben napim la Rusya'da üçüncü ayım ama Rusça biliyorum kültürü bilmiyorum:/
Ben de kültürel olarak arkadaşlarımızın sevgilileri olunca mesafe koyarız dedim. Hı o bizde de var falan dedi.
Konu bir şarkıdan açıldı, bu şehirde gitarım yok olsaydı çalardım ben bunu dedim gülüştük vesaire. Ben de var ama çalamıyorum dedi.
Buluşmanın ertesi günü birbirimize netten şarkı yollarken "bak dinle bunu, gitarım yok olaydı çalardım" dedim. Bana misafirliğe gel ve çal o zaman dedi. Oluur dedim. İkinci gün işten ne zaman çıkıyorsun diye sordu, perşembe bana gelsene haftasonu müsait değilim dedi. Ya iş var haftasonu olsa iyi oluru falan dinletemedim. Gideceğim.
Lan akşam nolacak? Böbrek mafyasına mı düşeceğim? İvanlarla Borislerle damran komran mı yapacağım? Yaklaşırsa ne diyeyim? Hiç de sevgilisi var gibi görünmüyor onu anlamıyorum. Eve gidince belki var dediği erkek arkadaşı da orada olacak.
La ben napim la Rusya'da üçüncü ayım ama Rusça biliyorum kültürü bilmiyorum:/
bir kız bir erkeğe gitse hoşlandığını söylese erkek ne düşünür? yani gidip kızı arkadaşlarına anlatıp aralarında dalga konusu falan yapar mı ya da ne bileyim benzeri şeyler? not:kız erkeğin ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyor
Hayatla ilgili büyük ideallerim yok. Olur da piyango tutturursam değişir sadece. Azıcık aşım ağrısız başım hesabı.
Şu sıralar bi gelecek kaygısına girdim ama, okul bitince götüm götüm ana ocağına geri dönmek çok koyacak. E geleceği olmayan bir okulda da son sınıftayım. Annemle konuşsam "mezun ol gir güzel bi işe, sonra da evlenirsin işte msi gibi" diyor, hayat ordan bakınca kolay görünüyor sanırım bilmiyorum.
Çok fazla bi meziyetim yok. Çoğu yerde kalifiye eleman olarak bile adlandırılmam zaten olaki çalışırsam.
Ama şöyle 600-700 lirayla bile hayatını idame ettirebilen adamlardan olur çıkarım. Diyorum ki kendi kendime, yazın gidersin yazlık bir yere, tip çok da fazla kötü değil herhalde, eh dil de var. Çalışırım bi otelde falan. 4 ayda biriktirsem 4 bin lira falan (yiyip içip sıçacak biri değilim zaten, ot gibi hayatım var) sonra gerisin geriye istanbul'a dönsem. o 4 bin lirayla istanbul'da götüm götüm yaşasam, aylık-günlük işlerden 200-300 liralar alsam.
düşününce ben bunla mutlu olurum gibi geliyor. Ama şunu düşünemiyorum bile, bir işe girsem sabah 8'de kalksam gitsem, aylık 2000 liradan aşağı almasam falan filan. Bak örneği bile 2000 liradan açıyorum. Millet bu paraya tamah bile etmiyor çevremde. Çok mu kolay bazı şeyler ben mi gözümde büyütüyorum nedir.
Böyle bir hayat yaşarsam evlilik falan hayal tabii, evlilikte gözüm yok ama seçilen daha doğrusu seçmek istediğim hayat yüzünden bir kadının beni ömür boyu kabul etmeyeceği düşüncesi biraz üzüyor sadece.
Soru yok aslında, dökesim geldi böyle içimi.
Şu sıralar bi gelecek kaygısına girdim ama, okul bitince götüm götüm ana ocağına geri dönmek çok koyacak. E geleceği olmayan bir okulda da son sınıftayım. Annemle konuşsam "mezun ol gir güzel bi işe, sonra da evlenirsin işte msi gibi" diyor, hayat ordan bakınca kolay görünüyor sanırım bilmiyorum.
Çok fazla bi meziyetim yok. Çoğu yerde kalifiye eleman olarak bile adlandırılmam zaten olaki çalışırsam.
Ama şöyle 600-700 lirayla bile hayatını idame ettirebilen adamlardan olur çıkarım. Diyorum ki kendi kendime, yazın gidersin yazlık bir yere, tip çok da fazla kötü değil herhalde, eh dil de var. Çalışırım bi otelde falan. 4 ayda biriktirsem 4 bin lira falan (yiyip içip sıçacak biri değilim zaten, ot gibi hayatım var) sonra gerisin geriye istanbul'a dönsem. o 4 bin lirayla istanbul'da götüm götüm yaşasam, aylık-günlük işlerden 200-300 liralar alsam.
düşününce ben bunla mutlu olurum gibi geliyor. Ama şunu düşünemiyorum bile, bir işe girsem sabah 8'de kalksam gitsem, aylık 2000 liradan aşağı almasam falan filan. Bak örneği bile 2000 liradan açıyorum. Millet bu paraya tamah bile etmiyor çevremde. Çok mu kolay bazı şeyler ben mi gözümde büyütüyorum nedir.
Böyle bir hayat yaşarsam evlilik falan hayal tabii, evlilikte gözüm yok ama seçilen daha doğrusu seçmek istediğim hayat yüzünden bir kadının beni ömür boyu kabul etmeyeceği düşüncesi biraz üzüyor sadece.
Soru yok aslında, dökesim geldi böyle içimi.