Herşey iyi güzel giderken, işimizle gücümüzle güzel bir hayat kurmuşken kendimize, seneler önce o rüya gibi bakan kızı tekrar aşık edebilmişken ve ayları bulmasına rağmen tek bir çarpışma yaşamamışken ilişkimiz kendi aramızda, başka bir şehirden böylesine bir iş teklifi geldi.
25 Yaşındayım ve ailemden ayrılmadım hiç. Ayrılmamaktan ziyade böyle bir pozisyona düşmedim. Üniversite lise v.s bakkal gibi yakındı bana.
Ailemden çok o güzel kızı düşündüm ve ilk onu arayıp durumu anlattım. O üzgün sesini duyduğumda gözlerim kararmıştı.
Kendisinin de işi çok çok iyidir. Açıklamak istemem, kötü olmasına imkanı olmayan bir işi ve kariyeri olacak birisi. İlişkinin ciddiliği konusunda o da benim kadar ciddi ve bir o kadar da ruhuma yakın.
Çok insan geldi geçti hayatımdan. Kazığın daniskasını da yedim, belki aldatıldım. bi araba parası harcadığım da oldu ilişkilerimde.
Hayatımı birleştirebileceğim kızın bu olduğunu düşündüm ve ona karşı gözümü karartabileceğim düşüncelerini de söyledim. Ve bana gelen bu teklif de aynı zamanda zamanımın geldiğini ve artık 2. hayatıma başlamam gerektiğini hissettirdi.
Mesafeler engel değil denilebilir, haftasonları illaki hasret giderilebilir. Benim için bu kadar güzel bir insandan "eğer" ayrılınıp, başka şehire çalışmaya ve yeni bir hayat kurulmaya gidilecekse, yani bir nevi "severek ayrılmak" icra olunacaksa, bana daha düşünmeye başladığım andan itibaren bu düşünceler zarar vermeye ve üzmeye başladıysa.
Ama nereye kadar ?
Arada kaldım

ben olsam bi tık az maaşla çalışırdım belki ama sevdiceğimi bırakmazdım


arada kalmamissin kararini vermissin sen gitmek icin.
ama sahsi fikrim; pisman olacaksin.
ayrica bana sorarsan degmez. is bir sekilde bulunur. ayni imkanlarla baslamasan bile bir sure sonra esitlenir.
dip not:dunyanin en guzel ulkelerinden, sehirlerinden birindeyim. burda bulundugum sure boyunca uzun uzun dusunme firsatim oldu.. kosar adim istanbula gitmek icin yazi bekliyorum su anda.


patronla konuş:kizla olan durumunu anlat..
kızla konuş:patronla ve işinle olan durumu anlat.
2 sinden de sonuç çıkmazsa aklına ilk geleni yap.


git. haftasonları görüşürsünüz. aranızdaki bağı da güçlendirir bu uzaklık.


Hangi sehire gidiyorsun ki? Eger Konya ise tabii ki gitme. ama ne bileyim izmir filansa gidecegin yer, kizi da al git. Beraber yasamak bana gelmez diyorsan en olmadi evlenin, madem is ciddi diyorsun.


sevgilin bile olsa kendi hayatına ait kararları insanlara göre alma. sen o işi istiyorsan o iş için git, sevgilinle ilişkin sürecekse zaten biraz özveriyle sürer. 25, hayatını bir insana bağlayıp ona göre hareket etmek için çok erken bir yaş.


25 yaşında bi erkeksen kızın da en fazla 25 yaşında olduğunu düşünerekten evlenmek için acele etmene gerek yok mesafe girdi diye ilişki bitmez. Ki sizinki zaten henüz çok taze bir ilişki biraz fazla telefon faturası ve uçak parası ödersiniz en fazla :)
severek filan ayrılma saçmalama ya ne ayrılması, kıza da patrona da yalan dolan yapma anlat işte herşeyi kafanı karıştıracak bişey yok. Ayrıca o şehrin tapusunu almıyorsun ya dönersin yapamazsanız, hem misal askere gitsen beklemeyecek miydi ??


işi tercih et. iki gün sonra ayrılırsın bir ömür pişmanlığını yaşarsın kaybettiğin iş için. kızı da bırakma. bırakacaksa o bıraksın. ki bırakacaksa eğer zaten sağlam değildir aranızdaki bağlar. işi tercih et çünkü sık sık görüşme fırsatı bulabileceksindir. onunla olan hayatının hazırlıklarını yap. iyi bir pozisyon diyorsun bol para demektir. 2 haftada bir haftasonunu ona ayırabilirsin anlamına gelir. buna rağmen gidiyorsa gitmiştir. olmadı başka limanlara yelken açarsın. :)


bir kadın olarak söylüyorum ki işinden vazgeçme. o iş ikinizin geleceği için de önemli başka bir ülkeye gitmiyorsun. ki giden de var evliyken düşün! sonra bir şekilde ayarlanır birliktelik sağlanır. ya iş ya aşk diye bir seçenek gibi görmemelisin bence.
o kız seni gerçekten seviyorsa ilişkiyi iktidar savaşı olarak görmüyorsa ve senin onu bulduğuna inandığın gibi hayatının adamını bulduğundan eminse (yani belki kafasına takılan başka özelliklerin vardır yada çok sevdiği için göremediği üstünde durmadığı başka uyuşmazlıklarınız vardır.)vazgeçmez.
yani eğer bu olayın devamında ayrılırsanız tek nedeni senin başka şehre gitmen olmayabilir. Çünkü zaten başka konularda bir pürüz yoksa kız zaten her türlü katlanır senin şartlarına gerçekten sevdiğinde... ama pürüz varsa bu olay yalnızca nedenmiş gibi görünür arkasını görmek istemeyene...
öyle işte...yolunuz açık olsun :)


Ben de sana başka bir olay anlatayım. Ben olayın kız tarafıyım. ABD'den yeni dönmüştüm. 30 yaşındaydım. Tam Anayasa krizi yeni patlamış. Şirketten 400 kişiyi çıkartmışlar. Benim çalışacağım alan kapatılmış. Beni geçici olarak başka bir göreve getirmişler, sığıntı gibi çalışıyorum. Daha doğrusu iş yok da kendi kendimize iş yaratıyoruz.
Bu arada kadın-erkek ilişkileri konusunda aşırı çekingen biriyim ve lisedeki hakikaten seviyeli ve maksimum el tutmalı ilişkimden sonra hiç ilişkim olmamış.
Döndükten sonra bir arkadaş toplantısında dönem arkadaşlarımdan biri ile pek samimi olmuşuz, üst üste birkaç haftadır hafta sonu planları yapıyoruz, sinemaya, yemeğe gidiyoruz. "İşte bu" diye düşünüyorum. Ama henüz teklif kıvamına gelmiş bir ilişki değil.
Tam da bu sırada Almanya Headquarter'dan iş teklifi geldi. Önümdeki 5 seneyi benim için planlamışlar ve 5 senenin sonunda buraya döndüğümde -her şey yolunda giderse- bölüm yöneticisi olacağım (ama bu konunun garantisi yok).
Ben aşkı seçtim, iş konusunda kesinlikle istediğim yere gelemedim, ama biliyorum ki o zaman aşkımı seçmiş olmasaydım şimdiki kadar mutlu olamayacaktım. Ama herkesin şartları farklı.


İnsanı en çok ne mutlu eder ki ?
:)
Anlıyorum, düşüncelerinizi ve söylemlerinizi derledim topladım ve sanırım gideceğim, gözümü karartarak ve hiçbirşey düşünmeyerek. Belki O da gelir.
"Geleceğim" dedi.


hayirli olsun o zaman :)


mutlu son :)
