Abi-kardeş nba izlerkene...
i.hizliresim.com
Ayrıca her zaman ifşalar öyle özenle seçilmemeli ifşa sırasında laps diye çekilmeli demek istiyorum, sevgiler...
i.hizliresim.com

Ayrıca her zaman ifşalar öyle özenle seçilmemeli ifşa sırasında laps diye çekilmeli demek istiyorum, sevgiler...
pazar bunalımında iyi gider biz de eksik kalmayalım dedik :D
Merhaba, bizim sınıfta sadece bazı bölümlerden erkeklerle çıkan kızlar var. Bazıları onların tabiri caizse kaşar olduğunu ve daha fazla para kazanma potansiyeli olan erkekleri seçtiklerini söylüyor. Sizce onlara böyle demek doğru mudur?
şu anda hoşlandığım bi kız var, ciddi ciddi kanka gibi davranmıyorum yani hissetmiştir o da illaki, ama yine de sormak istiyorum masada şöyle bi diyalog geçti ve nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum.
...
ben: doğum günüme 4-5 gün var ya benim de.
o: aaa dur hemen telefonuma not olarak yazayım ya.
umursamasa takmadı deriz, umursayınca da böyle triplere gidiyoruz. yardıma açığım. :/
...
ben: doğum günüme 4-5 gün var ya benim de.
o: aaa dur hemen telefonuma not olarak yazayım ya.
umursamasa takmadı deriz, umursayınca da böyle triplere gidiyoruz. yardıma açığım. :/
Geçen sene belli bir süre vakit geçirdiğim (flört) bir arkadaşla bellihuysuzluklarımdan dolayı görüşmeme karari almistik. Arada karsilastiğimizda ayaküstü sohbet muhabbet oluyordu ancak sonra uzunca bir süre ne karsilastik ne de arastik. Ancak son zamanlarda siklikla kafami kurcalar oldu.Daha fazla görmeye başladım bir de. Yürüsem mi yürümesem mi diye düşünüyorum.İlgisiz davranmıyor öyle sayılmaz yani. Ama kararsizim. En son gördügümde bir kafede bir kizla flörtlesiyordu.Benim de yanımda ortak bir arkadaşımız vardı ve o arkadaş sorular sormasına rağmen pek cevap vermedi yanımda. Saygısızlık etmek istememiştir diye düşündüm, sonuçta iyi kötü bir geçmişimiz vardı. Sonra da yanımıza geldi, ayaküstü biraz muhabbet ettik o kadar.Sizin fikirleriniz neler?
Edit : İmla ve detaylar.
Edit : İmla ve detaylar.
merhaba. şu ana kadar hiç sevgilisi olmayan bir insanım. evet hiç tatmadım o duyguyu. (karşılıklı şekilde yani.) sevilmedim ben. sevdim ama birilerini.
şu sıralar bir kişiyle takılıyorum, çoğunlukla nereye gelmesini istesem geliyor benimle. oturuyoruz, yemek yiyoruz, takılıyoruz felan.
ben hiç tatmadım ya sevilme duygusunu, bulmuşken bu sevilme ihtimalini; kaçırmayayım diyorum.
ancak kahretsin ki mükemmeliyetçi bir insanım, bu şey bildiğiniz takıntı bende. bundan dolayı; sözkonusu kişinin hayatımda olacak olası sevgililer arasında en iyi seçim olmadığını düşünüyorum.
bu yüzden kıza hiç açılmadım.
öte yandan onun zamanını çalmak da istemiyorum böyle takılarak.
açılsam ve sevgili olsak; ve sonra bir şekilde ayrılsak eğer; ben yediremem bunu kendime çünkü ömür boyu konuşabileceğim, vakit geçirebileceğim bir kişi olarak kalsın istiyorum bu kız.
bilmiyorum; böyle bir çıkmazın içindeyim işte. ister öneri verin; ister beni eleştirin.
kendinize çok iyi bakın!
şu sıralar bir kişiyle takılıyorum, çoğunlukla nereye gelmesini istesem geliyor benimle. oturuyoruz, yemek yiyoruz, takılıyoruz felan.
ben hiç tatmadım ya sevilme duygusunu, bulmuşken bu sevilme ihtimalini; kaçırmayayım diyorum.
ancak kahretsin ki mükemmeliyetçi bir insanım, bu şey bildiğiniz takıntı bende. bundan dolayı; sözkonusu kişinin hayatımda olacak olası sevgililer arasında en iyi seçim olmadığını düşünüyorum.
bu yüzden kıza hiç açılmadım.
öte yandan onun zamanını çalmak da istemiyorum böyle takılarak.
açılsam ve sevgili olsak; ve sonra bir şekilde ayrılsak eğer; ben yediremem bunu kendime çünkü ömür boyu konuşabileceğim, vakit geçirebileceğim bir kişi olarak kalsın istiyorum bu kız.
bilmiyorum; böyle bir çıkmazın içindeyim işte. ister öneri verin; ister beni eleştirin.
kendinize çok iyi bakın!
bir hatun var. ben hoşlanıyorum çok net ama ondan bir sinyal alabildiğim yok açıkcası. normalde bir kadınla yakınlaşmam çok çok kısa sürelerde oluyordu, şimdi uzadıkça daha da garip hissediyorum. benim hakkımda ne düşündüğünü de bilmiyorum. arkadaş olarak mı görüyor acaba diye kafayı yiyorum bütün gün. ergen gibi bir şey oldum!
geçen hafta bi akşam birlikteydik, neredeyse güneş doğana kadar oturduk, içtik, muhabbet ettik. sonra birden iletişim azaldı yine. arada sırada arıyordu beni ama ben hiç aramıyordum sadece mesaj yazıyordum, telefonda konuşmayı sevmiyorum pek.
dün arkadaşıma anlattım o arıyor arada diye. sen de arasana arada öküz müsün dedi. retorik bi soru tabii ki, öküzüm ben. aradım akşam yarım saat falan konuştuk.
dün şirketten bir kadın yürüdü bana ve istemediğimi net bir şekilde belli etmeme rağmen akşam whatsapptan falan da yazdı. işim dolayısıyla kadınlarla çok fazla zaman geçirmek zorundayım ve istemediğim durumlar oluşuyor sık sık (kadınların fazla ilgisi, yürümesi gibi). bunu biliyor o da, aynı sektördeyiz çünkü, telefonda konuşurken sanki bu durumdan rahatsız oluyormuş gibi "ooo iyi işte yemeğe çıkmışsınız" falan gibi şeyler söyleyip durdu. o muhabbette resmen konuşup anlatamadım bile derdimi.
neyse, sinyal yaratmaya çalışıyorum gibi geliyor kendi kendime. şu an yazarken farkettim :)
aramaya devam etsem mi? naapsam?
geçen hafta bi akşam birlikteydik, neredeyse güneş doğana kadar oturduk, içtik, muhabbet ettik. sonra birden iletişim azaldı yine. arada sırada arıyordu beni ama ben hiç aramıyordum sadece mesaj yazıyordum, telefonda konuşmayı sevmiyorum pek.
dün arkadaşıma anlattım o arıyor arada diye. sen de arasana arada öküz müsün dedi. retorik bi soru tabii ki, öküzüm ben. aradım akşam yarım saat falan konuştuk.
dün şirketten bir kadın yürüdü bana ve istemediğimi net bir şekilde belli etmeme rağmen akşam whatsapptan falan da yazdı. işim dolayısıyla kadınlarla çok fazla zaman geçirmek zorundayım ve istemediğim durumlar oluşuyor sık sık (kadınların fazla ilgisi, yürümesi gibi). bunu biliyor o da, aynı sektördeyiz çünkü, telefonda konuşurken sanki bu durumdan rahatsız oluyormuş gibi "ooo iyi işte yemeğe çıkmışsınız" falan gibi şeyler söyleyip durdu. o muhabbette resmen konuşup anlatamadım bile derdimi.
neyse, sinyal yaratmaya çalışıyorum gibi geliyor kendi kendime. şu an yazarken farkettim :)
aramaya devam etsem mi? naapsam?
/ aşık olabilir mi?
güzin ablalar ve gülşen abiler;
sadece fotoğraflara bakarak ve mesajlaşarak oluyor mu böyle şeyler?
gençlik, haytalık zamanlarından kalma şeyler değil mi bunlar yoksa bir hayale karşı 'his beslemek' ten mi ibaret?
yani o kişiyi bizzat hissetmeden, nasıl koktuğunu bile bilmeden olur mu böyle bir şey?
güzin ablalar ve gülşen abiler;
sadece fotoğraflara bakarak ve mesajlaşarak oluyor mu böyle şeyler?
gençlik, haytalık zamanlarından kalma şeyler değil mi bunlar yoksa bir hayale karşı 'his beslemek' ten mi ibaret?
yani o kişiyi bizzat hissetmeden, nasıl koktuğunu bile bilmeden olur mu böyle bir şey?
Başlık açıklayıcı zaten, biraz detaylandirayim.
1. Evlilik/uzun süreli beraberlikte (birlikte yaşama durumu) ideal cinsel birliktelik sıklığı ne olmalı?
2. Sizin ilişkinizde durum ne/neydi? (Fazla kişisel bir soruysa sizin için bunu atlayın lütfen.)
3. Birlikte yaşadıktan sonra evlendiyseniz evliliğin bir etkisi oldu mu?
4. Cinsiyet?
5. Partneriniz sizden daha sık ya da daha seyrek birliktelik istiyorsa bunu sorun eder misiniz?
1. Evlilik/uzun süreli beraberlikte (birlikte yaşama durumu) ideal cinsel birliktelik sıklığı ne olmalı?
2. Sizin ilişkinizde durum ne/neydi? (Fazla kişisel bir soruysa sizin için bunu atlayın lütfen.)
3. Birlikte yaşadıktan sonra evlendiyseniz evliliğin bir etkisi oldu mu?
4. Cinsiyet?
5. Partneriniz sizden daha sık ya da daha seyrek birliktelik istiyorsa bunu sorun eder misiniz?
Sevgili duyuru dostları,
Uzun bir aradan sonra gönül işleri sorum ile yeniden sizlerleyim.
Aslında çok spesifik bir soru değil ama yine de sizlere danışmak istedim. Uzak mesafe ilişkisi gerektiren mesleklerde (gemicilik, pilotluk, hosteslik vs) nedense hep uzun soluklu bir ilişki olamıyor ya da ben yaşatamadım.
Sorum ise şu, ben uzaklardayken beraber olduğum insan nedense ben sürekli gezip eğleniyorum yada alemlerdeyim zannediyor. Bir süre sonra da terkediliyorum. Uzakta değilken de instagram yada facebook gibi mecralardaki fotoğraflarıma ilk görüşte nedense "çapkın, piç gibi" damgalar yiyor :) Hatta ekşibition günlerinde millet spor salonu seksisi diye takılırdı :)) Neyse bu karakterde olmadığım halde tekmeyi yiyorum. Ya da baştan reddediliyorum.
Bu ilk intiba yada insanların kafasındaki kötü imajımı nasıl silebilirim?
Herkese iyi ve güneşli bir pazar dilerim.
Uzun bir aradan sonra gönül işleri sorum ile yeniden sizlerleyim.
Aslında çok spesifik bir soru değil ama yine de sizlere danışmak istedim. Uzak mesafe ilişkisi gerektiren mesleklerde (gemicilik, pilotluk, hosteslik vs) nedense hep uzun soluklu bir ilişki olamıyor ya da ben yaşatamadım.
Sorum ise şu, ben uzaklardayken beraber olduğum insan nedense ben sürekli gezip eğleniyorum yada alemlerdeyim zannediyor. Bir süre sonra da terkediliyorum. Uzakta değilken de instagram yada facebook gibi mecralardaki fotoğraflarıma ilk görüşte nedense "çapkın, piç gibi" damgalar yiyor :) Hatta ekşibition günlerinde millet spor salonu seksisi diye takılırdı :)) Neyse bu karakterde olmadığım halde tekmeyi yiyorum. Ya da baştan reddediliyorum.
Bu ilk intiba yada insanların kafasındaki kötü imajımı nasıl silebilirim?
Herkese iyi ve güneşli bir pazar dilerim.
bahsettiğim ilişki "gönül ilişkisi" olduğu için sorma ihtiyacı hissediyorum.
babası vefat etmemiş fakat küçük yaşta terk edilmiş kişiler diğerlerine göre daha travmatik bir dönem yaşıyorlar.
karşı cins kadın.
böyle büyüyen kadınlar erkeklerde daha çok ne arıyor?
güven? sadakat?
tam olarak nasıl yaklaşılır ve motivasyonları (motivasyon diyorum çünkü böyle derdi olduğu çok belli oluyor) nasıl artırılır?
babası vefat etmemiş fakat küçük yaşta terk edilmiş kişiler diğerlerine göre daha travmatik bir dönem yaşıyorlar.
karşı cins kadın.
böyle büyüyen kadınlar erkeklerde daha çok ne arıyor?
güven? sadakat?
tam olarak nasıl yaklaşılır ve motivasyonları (motivasyon diyorum çünkü böyle derdi olduğu çok belli oluyor) nasıl artırılır?
26 yaşında, çalışmıyor, çalışmama nedeni iş bulamamak değil, çalışmak istemiyor, kişilik olarak uygun değil diyelim. entelektüel yönünü geliştirmeye önem vermiş, elalemin izledigi futbol maçı kadar kitap okumuş, edebiyat, sinema, tiyatro eleştirileri gazetede basılacak kalitede.
doğaya saygılı, hayvanları sever, gösteriş düşkünü değil vs. böyle uzar gider ama en çok merak ettiğim baştaki özellikler. iyi bi insan ayrıca.
özellikle entelektüel yön konusunu pek umursamayan kadinlarin görüşünü merak ediyorum.
tüm görüşler kabulüm, ameliyatlı yerime de vurabilirsiniz.
evlilik tekliflerini buradan yapmayın lütfen, pm atınız.
ekleme:
cevapları okumadan aklıma geldi, çünkü daha cevap yok.
Yakışıklılık ortalama diyebilirim, ama boş anlamsız bi suratım yok.
maddi geçim konusu şimdilik ailemin üzerinde ama ömür boyu bakamazlar, maddi konularda evleneceğim kadina güveniyorum.
doğaya saygılı, hayvanları sever, gösteriş düşkünü değil vs. böyle uzar gider ama en çok merak ettiğim baştaki özellikler. iyi bi insan ayrıca.
özellikle entelektüel yön konusunu pek umursamayan kadinlarin görüşünü merak ediyorum.
tüm görüşler kabulüm, ameliyatlı yerime de vurabilirsiniz.
evlilik tekliflerini buradan yapmayın lütfen, pm atınız.
ekleme:
cevapları okumadan aklıma geldi, çünkü daha cevap yok.
Yakışıklılık ortalama diyebilirim, ama boş anlamsız bi suratım yok.
maddi geçim konusu şimdilik ailemin üzerinde ama ömür boyu bakamazlar, maddi konularda evleneceğim kadina güveniyorum.
ön bilgi: bu duyuru, herhangi bir cevap, yorum talep etmiyor, sadece bir içimi dökme fasilitesi, tabii ki değerli fikirlerinizi sunabilirsiniz, memnun olurum. fakat bu duyuru nezdinde, elzem değildir.
evet, bugün ayrıldık. son 1 aydır sancılarını çekip acaba düzelir miyiz desek de olmadı, olduramadık. işin daha üzücü kısmı ise severek ayrıldık. tam ilk kez öpüştüğümüz noktada, bir tesadüf eseri bu kez ayrılık konuşmamızı yaptık. birbirimize sarılıp hüngür hüngür ağlayarak. evet işte biz bugün böyle ayrıldık.
onunla ilk tanıştığım gün olan 20 ekim 2014'den bu yana nereden baksanız 600 gün geçmiş, 600 koca gün. neler yaşamadık ki arkadaş biz, beraber nelere gülmedik ki?
ona attığım ilk mesaj, o ilk diyaloglar hala duruyor, üzerine yüzbinlerce yazışma, binlerce dakika konuşma, milyonlarca kez gözgöze bakışma.
o benim arka bahçemdi be arkadaş, yanında en rahat hissettiğim, en kolay saçmaladığım, en esnek davranabildiğim insandı, o bendi aslında biliyor musun, çünkü ben ancak kendimle o kadar rahatımdır.
bu güzel masal, son 1 aydır sık sık sallantıdaydı, ben hiçbirşey olmamış gibi devam edebilirken o edemedi, o bizi kandıramadı, beni seviyor, bundan eminim, onu seviyorum, bundan da eminim ama ayrılmak zorunda kaldık, her ne kadar açık kapı bıraksak da ardımızda, artık bu bir ayrılıktı.
bir kere o kadar güzel o kadar romantik anları, o komik konuşmaları, o gülüşmeleri nasıl sileceğim hem zihnimden, hem de akşamları bize ev sahipliği yapan telefonumdan. ona gönderdiğim ondan aldığım o fotoğraflar, hepsi birer anı. şimdi birileri kalkıp benden bunu silmemi istiyor sanki, ama elim gitmiyor.
keşfettiğimiz mekanlar, yemekler, öyle çok ekzantrik bir ilişki değildi bu, ha istesek en alası olurdu ama öyle değildi, daha amatör daha bizden daha saftı, kebapçılar keşfederdik kebabın başkentinde, amaçsızca yürürdük şu şehrin sıcağında, kışın bi tarafımız donar, hemen ceketimizle ısıtırdık birbirimizi.
ona istediği ilgiyi veremedim, istediğinden binlerce kaz fazlasını hissettim ama vermedim, farkettim sonra bunu, fakat artık çok geç olmuştu, benim içimde akan o şelale, artık gözüme vurdu, çünkü ben o saf, o berrak suyu doğru zamanda doğru yere akıtamadım. istediği gibi bir adam da hiçbir zaman olmadım, planlar yaptı baltaladım, bok var gibi eve tıktım kendimi, ona daha fazla zaman ayıramadım.
sonra ona taktığım isimler ne olacak, kime nero diyeceğim artık, kime ökkeş diyeceğim, kime energizer tavşanım diyeceğim, nerolet bile diyordum, onu o kadar çok seviyordum ki isimler yetmiyordu hep daha sevimlisini hep daha güzelini arıyordum.
her konuda sakinliğini, soğukkanlılığını ve hatta gevşekliğini koruyan ben, erkekler ağlamaz gibi budalaca bir söze rağmen hüngür hüngür ağladım ona sarılırken bu gün, salya sümük oldum.
bana istediği zaman tekrar kucak açabileceğini söyleyerek oradan ayrıldım, otobüsten indiğimde ise yine hüngür hüngür ağlamaya başladım, caddenin neresinde daha az insan varsa tetris misali oraya geçtim, sırf ağladığımı kimseler görmesin diye, ben ağlıyorum, hem dışım hem içim kan ağlıyor, ama inanıyorum, bu masal tekrar başlayacak ve oradan sonsuza uzanacak.
çünkü o benim dayanağım, o benim her noktam.
evet, bugün ayrıldık. son 1 aydır sancılarını çekip acaba düzelir miyiz desek de olmadı, olduramadık. işin daha üzücü kısmı ise severek ayrıldık. tam ilk kez öpüştüğümüz noktada, bir tesadüf eseri bu kez ayrılık konuşmamızı yaptık. birbirimize sarılıp hüngür hüngür ağlayarak. evet işte biz bugün böyle ayrıldık.
onunla ilk tanıştığım gün olan 20 ekim 2014'den bu yana nereden baksanız 600 gün geçmiş, 600 koca gün. neler yaşamadık ki arkadaş biz, beraber nelere gülmedik ki?
ona attığım ilk mesaj, o ilk diyaloglar hala duruyor, üzerine yüzbinlerce yazışma, binlerce dakika konuşma, milyonlarca kez gözgöze bakışma.
o benim arka bahçemdi be arkadaş, yanında en rahat hissettiğim, en kolay saçmaladığım, en esnek davranabildiğim insandı, o bendi aslında biliyor musun, çünkü ben ancak kendimle o kadar rahatımdır.
bu güzel masal, son 1 aydır sık sık sallantıdaydı, ben hiçbirşey olmamış gibi devam edebilirken o edemedi, o bizi kandıramadı, beni seviyor, bundan eminim, onu seviyorum, bundan da eminim ama ayrılmak zorunda kaldık, her ne kadar açık kapı bıraksak da ardımızda, artık bu bir ayrılıktı.
bir kere o kadar güzel o kadar romantik anları, o komik konuşmaları, o gülüşmeleri nasıl sileceğim hem zihnimden, hem de akşamları bize ev sahipliği yapan telefonumdan. ona gönderdiğim ondan aldığım o fotoğraflar, hepsi birer anı. şimdi birileri kalkıp benden bunu silmemi istiyor sanki, ama elim gitmiyor.
keşfettiğimiz mekanlar, yemekler, öyle çok ekzantrik bir ilişki değildi bu, ha istesek en alası olurdu ama öyle değildi, daha amatör daha bizden daha saftı, kebapçılar keşfederdik kebabın başkentinde, amaçsızca yürürdük şu şehrin sıcağında, kışın bi tarafımız donar, hemen ceketimizle ısıtırdık birbirimizi.
ona istediği ilgiyi veremedim, istediğinden binlerce kaz fazlasını hissettim ama vermedim, farkettim sonra bunu, fakat artık çok geç olmuştu, benim içimde akan o şelale, artık gözüme vurdu, çünkü ben o saf, o berrak suyu doğru zamanda doğru yere akıtamadım. istediği gibi bir adam da hiçbir zaman olmadım, planlar yaptı baltaladım, bok var gibi eve tıktım kendimi, ona daha fazla zaman ayıramadım.
sonra ona taktığım isimler ne olacak, kime nero diyeceğim artık, kime ökkeş diyeceğim, kime energizer tavşanım diyeceğim, nerolet bile diyordum, onu o kadar çok seviyordum ki isimler yetmiyordu hep daha sevimlisini hep daha güzelini arıyordum.
her konuda sakinliğini, soğukkanlılığını ve hatta gevşekliğini koruyan ben, erkekler ağlamaz gibi budalaca bir söze rağmen hüngür hüngür ağladım ona sarılırken bu gün, salya sümük oldum.
bana istediği zaman tekrar kucak açabileceğini söyleyerek oradan ayrıldım, otobüsten indiğimde ise yine hüngür hüngür ağlamaya başladım, caddenin neresinde daha az insan varsa tetris misali oraya geçtim, sırf ağladığımı kimseler görmesin diye, ben ağlıyorum, hem dışım hem içim kan ağlıyor, ama inanıyorum, bu masal tekrar başlayacak ve oradan sonsuza uzanacak.
çünkü o benim dayanağım, o benim her noktam.
Yani bariz gay gibi gay olanlarından değil hafif meyilli olanlardan (böyle çok konuşan, dokunmatik, kadınsı hassasiyetleri olan, jest mimikleri çok erkeksi olmayan, açık renk giyinen, yakışıklı erkekleri farkeden vs) acayip hoslaniyorum. Hatta bi keresinde gorustugum bi erkek şarkıcı tan in klibini izlerken "Off şunu bana bi verseler var ya!" falan demişti, hoşuma gitmişti bayağı. O çocuk sonra erkeklerle çıkmaya başladı zaten.
Çok mu garip sizce? Bende de hafiften bi biseksuelik eğilimi var. Onla ilgisi olabilir mi?
Çok mu garip sizce? Bende de hafiften bi biseksuelik eğilimi var. Onla ilgisi olabilir mi?
Romantizmle aranız nasıl? Kendinizi ya da sevgilinizi romantik olarak tanımlar mısınız? Romantizm sizim icin ne kadar önemli? yoksa ben ugrasamam düz adam seklinde taķılıyorum mu diyorsunuz? Kadında olabilir tabi.:)
Artik yok. En ciddi, en cok sevdigim ,en guzel, en ozel. En ne denirse oydu. En cok sevdigim. Cok seviyorum. Cok uzuldum. İcim aciyor resmen. Caresizim bi de.
O benden buyuk. Evlenmek niyetinde isteginde. Ben de hep oyle dedim ona. Evlenicez, evlenmek istiyorum.
Sorun su ki. Ben yapamam. Onu kaybetmemek icin erteledikce erteledim acmadim bu konuyu. Soyleyemedim. Kendime bile.
Ben 26 yasindayim. Yeni ise basladigi gunun oncesi aksami kardesiyle uyuyan biriyim. Tek uyuyamadim. Okb var. Hayal dahi edemeyeceginiz takintilar, araliksiz kesintisiz korkularim var. Hep ama. Ozguvensiz asosyal ayni zamanda.
Herkes evladinin evliligini gormek ister ya. Benim annem hayattaki herseyim. Annem bile dedi ki, evet sen evlenmezssin, evlenemezsin.
Ben kalamam birinde. Gece eve, evime, yuvama donmek isterim. Yarin erken kalkicaksam bugun disari cikamam. Daha yazamayachim neler var. Sozlukte, twitterda gercek olmayan bi goygoyum var. Sanirsam cok genis ozguvenli rahat vs vs.
Cok doldum konusacak kimsem yok. Tuhaf. Su an bunu anlatabilecegim arkadasim yok.
Ben hep korktum. Hep ama. Oyle yasadim. Cekindim. Ne yaparsam yapayim hep elimden geleni yaptim. Hep iyi niyetli oldum. Onu da cok sevdim. Hep mutlu ettim. O da beni cok sevdi. Ben onun hayatini caldim belki de. Onu kaybetmenin uzuntusu.. bu konuyu cuma konusmamizin sebebi de artik ona karsi ne oldugumu ve neden evlenemeyevegimi anlatmamin sebebi. Onu cok sevdim. Onu kandirmak miydi yaptigim bilemedim. Soylemek istedim.
Cevap bekliyorum diye degil. Cok doldum. Yazmak icimi dokmek istedim. Bogrum aciyo. İyi aksamlar.
O benden buyuk. Evlenmek niyetinde isteginde. Ben de hep oyle dedim ona. Evlenicez, evlenmek istiyorum.
Sorun su ki. Ben yapamam. Onu kaybetmemek icin erteledikce erteledim acmadim bu konuyu. Soyleyemedim. Kendime bile.
Ben 26 yasindayim. Yeni ise basladigi gunun oncesi aksami kardesiyle uyuyan biriyim. Tek uyuyamadim. Okb var. Hayal dahi edemeyeceginiz takintilar, araliksiz kesintisiz korkularim var. Hep ama. Ozguvensiz asosyal ayni zamanda.
Herkes evladinin evliligini gormek ister ya. Benim annem hayattaki herseyim. Annem bile dedi ki, evet sen evlenmezssin, evlenemezsin.
Ben kalamam birinde. Gece eve, evime, yuvama donmek isterim. Yarin erken kalkicaksam bugun disari cikamam. Daha yazamayachim neler var. Sozlukte, twitterda gercek olmayan bi goygoyum var. Sanirsam cok genis ozguvenli rahat vs vs.
Cok doldum konusacak kimsem yok. Tuhaf. Su an bunu anlatabilecegim arkadasim yok.
Ben hep korktum. Hep ama. Oyle yasadim. Cekindim. Ne yaparsam yapayim hep elimden geleni yaptim. Hep iyi niyetli oldum. Onu da cok sevdim. Hep mutlu ettim. O da beni cok sevdi. Ben onun hayatini caldim belki de. Onu kaybetmenin uzuntusu.. bu konuyu cuma konusmamizin sebebi de artik ona karsi ne oldugumu ve neden evlenemeyevegimi anlatmamin sebebi. Onu cok sevdim. Onu kandirmak miydi yaptigim bilemedim. Soylemek istedim.
Cevap bekliyorum diye degil. Cok doldum. Yazmak icimi dokmek istedim. Bogrum aciyo. İyi aksamlar.
acayip takılmış durumdayım. kıza ilk mesajı attığımızda naber, iyiyim sen ve sağol ben de iyiyimden sonra bir şey soruyorsun kız da cevap veriyor ya, nasıl devamını getiricez ya. ağzı laf yapan arkadaşlar yardım ederse.
Sen kime aitsin diye sorup, benim olduğumu tekrar tekrar duymak etkileyici geliyor. Hiç yapmadım ama. Sizce de öyle mi?
burçlara inanmazdım ama bu kadınlar yüzünden inanmaya başladım. bildiğin sadakat yok, ayran gönüllüler, uzun süreli ilişki için uygun değiller. bi benim tanıdıklarım mı böyle yoksa sizinkiler de böyle mi?
bir söyleyin. iyi, güzel kızlar hep kapılmış. bu mantıkla iyi, yakışıklı erkekler de kapılmıştır. demek ki kümeye giremedik. n'apsak ya?
teoride zehir gibiyim, pratik sallanmakta.
evde mi kaldım? herkes birini bulmuş ya. siz kaç yaşında evlendiniz? ya da kaç yaşındasınız, kaç yıldır ilişkidesiniz?
kimi sevsem sensin. aman pardon, kimi sevsem ilişkide. bir de bilmem kaç yıllık, öyle kısa süre de değil.
danke!
teoride zehir gibiyim, pratik sallanmakta.
evde mi kaldım? herkes birini bulmuş ya. siz kaç yaşında evlendiniz? ya da kaç yaşındasınız, kaç yıldır ilişkidesiniz?
kimi sevsem sensin. aman pardon, kimi sevsem ilişkide. bir de bilmem kaç yıllık, öyle kısa süre de değil.
danke!
2008 Yılında kaybettiğiniz 6 yıllık sevgilinizin aradan geçen onca zamana rağmen hala kabus olabiliyor olması.. ne yapmak gerek arkadaşlar? Kaza anını mütamadiyen yaşamak rüyalarınızda.. 24 yaşındaydım o kaza olduğunda ve sonrasında hayatımı bir kenara atıp hiç ettim. tekrardan başlamaya çalıştıkça dibe vurdum..ne dostlarım dediklerim kaldı yanımda ne arkadaşlar..tek başıma ilaç kullanmadan doktor görmeden aşmaya çalıştım hep..uzun süre kendi akrabalarımı bile görmedim aramadım sormadım..kapattıkça kapattım kendimi..yalnızlığa o kadar alışmışım ki artık mahalleden arkadaşlar geldiklerinde 1 saat bilemedin 2 saat sonra bunalmaya başlıyorum.. yalnızlığa kaçıyorum hep..tar,h tekerrürden ibaret derler ya birini sevmeye korktuğumdan değil sevdiklerimde oldu ama duvarı aşamadım bir türlü..ya yine ölüm gelirse diye. illaki öleceğiz bu hayatın sonu var illaki..ben kazayı gözlerimle gördüğüm orda olduğum ama çaresiz kaldığım içinmidir sizce?
o arkadaşlarının yanına gidicekti ben işe gidicektim.o arkadaşlarının yanına gidemedi ben işe gidemedim. onu dinleyip servise binmek için arkamı döndüm bir kaç metre uzaklaştıktan sonra sağlam bir fren sesi ile hayatımın bitiş düdüğü çaldı sanki..hali ile kızın aileside bende kendimi çok suçladım bu konuda.Konya ya gitti ben hiç gitmedim olurya kendimi gömerim oraya diye belkide.hayat mı beni yaşıyor benmi hayatı yaşıyorum bilemiyorum açıkçası.
hiç bir şey yapasım gelmiyor.. çalışıyordum işide bıraktım bi süredirde boşluktayım açıkçası.arabaların o ani fren sesleri bazen çığlık gibi geliyor bana..
yaş 32 erkek kişisi..yoksa geçmişe çok mu saplanmışımda çıkamıyorum bu korkulardan..
Herkese Hayırlı Cumalar..ALLAH kimseye yaşatmasın böyle bir an böyle bir gün...
o arkadaşlarının yanına gidicekti ben işe gidicektim.o arkadaşlarının yanına gidemedi ben işe gidemedim. onu dinleyip servise binmek için arkamı döndüm bir kaç metre uzaklaştıktan sonra sağlam bir fren sesi ile hayatımın bitiş düdüğü çaldı sanki..hali ile kızın aileside bende kendimi çok suçladım bu konuda.Konya ya gitti ben hiç gitmedim olurya kendimi gömerim oraya diye belkide.hayat mı beni yaşıyor benmi hayatı yaşıyorum bilemiyorum açıkçası.
hiç bir şey yapasım gelmiyor.. çalışıyordum işide bıraktım bi süredirde boşluktayım açıkçası.arabaların o ani fren sesleri bazen çığlık gibi geliyor bana..
yaş 32 erkek kişisi..yoksa geçmişe çok mu saplanmışımda çıkamıyorum bu korkulardan..
Herkese Hayırlı Cumalar..ALLAH kimseye yaşatmasın böyle bir an böyle bir gün...
biraz uzun olacak kusura bakmayın öncelikle.
geçen sene hoşlandığım bi kız vardı muhabbetimiz de baya iyiydi, flirt gibiydi yani, araya yaz girdi görüşmedik konuşmadık ve birden tüm elektriği kaybettik. aklımda sadece o vardı tüm yaz. kışın tekrar konuşmaya çalıştım ama geçen senekine yaklaşamıyorduk bile. her neyse ben artık zorlanıyordum ve en sonunda açıldım, hoşlandığı olduğunu söyledi, eyvallah.
2 kişi oturuyorduk çok yakın bi arkadaşımla, ben yanındayken aramıza -reddedeli 2 hafta olmuş- girip çocuğun yanına oturdu, yanımda yanağını sıktı, hiçbir şey olmamış gibi. çocuk yakın arkadaşım söylesem direk iletişimi kesecek ama gözümün önünde belki bana göstermek için değil de beni umursamadan çocuğa her türlü yavşaklığı yaptı, aylarca. yanımda her gün mesajlaşmalarını izledim, çocuk "bu kız cepte" diyordu ben kafayı yiyordum ama çıtımı çıkarmadım. içimden bir parça kopuyordu ama nedense kötülük yapmak istemiyordum.
kızla arası bozulmuştu çocuğun 1 ay kadar sürdü, gece beni sosyal medyanın birinden takip etti. n'oluyoruz oldum, 4-5 ay olmuştu tek merhabamız dışarıda aynı ortamdayız diye mecburiyettendi. ertesi günlerde arkadaşı bana kızın resmini yolladı 2-3 kere snap'ten. ne alaka onu da bilmiyorum. her neyse ben de kız bir arkadaşıma danıştım, altını ara falan dedi. ben de karaktersiz miyim ben diyerekten kızı hiç sallamadım. sonra tekrar konuşmaya başladı çocukla ara ara. öyle işte. şu ara az, arada yalan yok kendini bana göstermeye çalışıyor gibi hissediyorum sürekli aynı ortama geliyor ama saldım.
sizce ben reddedildim diye birazcık haksızlık mı ettim yoksa kız baya baya karaktersiz mi?
geçen sene hoşlandığım bi kız vardı muhabbetimiz de baya iyiydi, flirt gibiydi yani, araya yaz girdi görüşmedik konuşmadık ve birden tüm elektriği kaybettik. aklımda sadece o vardı tüm yaz. kışın tekrar konuşmaya çalıştım ama geçen senekine yaklaşamıyorduk bile. her neyse ben artık zorlanıyordum ve en sonunda açıldım, hoşlandığı olduğunu söyledi, eyvallah.
2 kişi oturuyorduk çok yakın bi arkadaşımla, ben yanındayken aramıza -reddedeli 2 hafta olmuş- girip çocuğun yanına oturdu, yanımda yanağını sıktı, hiçbir şey olmamış gibi. çocuk yakın arkadaşım söylesem direk iletişimi kesecek ama gözümün önünde belki bana göstermek için değil de beni umursamadan çocuğa her türlü yavşaklığı yaptı, aylarca. yanımda her gün mesajlaşmalarını izledim, çocuk "bu kız cepte" diyordu ben kafayı yiyordum ama çıtımı çıkarmadım. içimden bir parça kopuyordu ama nedense kötülük yapmak istemiyordum.
kızla arası bozulmuştu çocuğun 1 ay kadar sürdü, gece beni sosyal medyanın birinden takip etti. n'oluyoruz oldum, 4-5 ay olmuştu tek merhabamız dışarıda aynı ortamdayız diye mecburiyettendi. ertesi günlerde arkadaşı bana kızın resmini yolladı 2-3 kere snap'ten. ne alaka onu da bilmiyorum. her neyse ben de kız bir arkadaşıma danıştım, altını ara falan dedi. ben de karaktersiz miyim ben diyerekten kızı hiç sallamadım. sonra tekrar konuşmaya başladı çocukla ara ara. öyle işte. şu ara az, arada yalan yok kendini bana göstermeye çalışıyor gibi hissediyorum sürekli aynı ortama geliyor ama saldım.
sizce ben reddedildim diye birazcık haksızlık mı ettim yoksa kız baya baya karaktersiz mi?
Bir hatun var. ben çok hoşlanıyorum ama sanırım hayatımda ilk defa friendzone'a girdim ya da girmek üzereyim.
şimdi uzun sayılabilecek bir yola çıkıcaz birlikte. yolda sohbet ederken arkada güzel güzel şarkılar çalsın istiyorum.
çok saçma bir istek farkındayım :) yapın bi güzellik.
şimdi uzun sayılabilecek bir yola çıkıcaz birlikte. yolda sohbet ederken arkada güzel güzel şarkılar çalsın istiyorum.
çok saçma bir istek farkındayım :) yapın bi güzellik.
ben değilim. eski sevgiliyle konuşma fikri bile gerçek anlamda midemi bulandırıyor hatta. bittiyse her şeyiyle bitmiştir benim için. fazla katıyım galiba bu konuda. olması gerekenin de tam olarak bu olduğunu düşünüyorum ama. sizde durum nasıl?
sevgili duyuru ahalisi uzun zaman önce takriben iki yıl önce sanal alemden birisi vardı. kendisiyle yer yer yakın, genel olarak uzaktan bir ilişkimiz oldu. kendisini çok sevdim ve bunu da belli ettim. kız ise beni sevgili olarak görmedi ama beni de kaybetmek istemediği için arkadaş kalabileceğimizi ifade eden sözler söyledi bense bu durumun bana acı çektireceğini kabul edemeyeceğimi ifade ettim. gel zaman git zaman annesiyle tanıştım. kendisi beni çok sevdi ve hatta yer yer kızının zor biri olduğunu pes etmemem konusunda da bana tavsiye verdi. ama gel gör ki kız iflah olmadı ben de peşinden koşmadım ve bi beş ay konuşmadık. bu süreçte ben de kendimi toparlamaya ve sevilmediğimi kabullenmeye başlamıştım. bir bahar günü kendisi beni tekrar aradı ve konuşmaya başladık eski anılardan, neler yaptıklarından. o yaz kendisiyle kavga ettim ve hiç iyi şeyler söylemedim. ona ulaşabilecek her şeyi sildim. bu cumartesi kendisi beni aradı biraz konuştuk kalbini kırdım senin dedi biraz kendimden anlattım biraz onu dinledim ama kafam hala net değil niçin arıyor, neden bana açı çektiriyor bi türlü anlamıyorum aramızda beş yaş var ve kendisi üniversite öğrencisi bense işinde gücünde biri.
Gerçekten merak ediyorum valla. Yani hiç mümkünmüş gibi gelmiyor bana. Son 1.5 senede tanıştığım, yaşım civarında olan insan sayısı 30'u geçmez herhalde. Bunların 20'si falan da rahat erkektir.
Bu durumda gerçekten nası bulunuyor lan? Yani sabahtan akşama 10 kişilik ofiste çalışıyorum zaten 6 gün. Bir gün de evimde dinleniyorum. Zaten dışarı çıkınca da hep daha önceden bildiğim 5-10 kişiyle takılıyorum. Bu tempoyla hayatta bir ilişkim olmazmış gibi geliyor bana.
Saykılı nası kırıcaz?
Bu durumda gerçekten nası bulunuyor lan? Yani sabahtan akşama 10 kişilik ofiste çalışıyorum zaten 6 gün. Bir gün de evimde dinleniyorum. Zaten dışarı çıkınca da hep daha önceden bildiğim 5-10 kişiyle takılıyorum. Bu tempoyla hayatta bir ilişkim olmazmış gibi geliyor bana.
Saykılı nası kırıcaz?
Diyelim tek gecelik bir ilişkiden bir kız sizin çocuğunuz taşıdığınız söylese ne yaparsınız ?
ben başlıyorum. ayrı şehirlerde yaşadığımız bi kız arkadaşım vardı ama daha önce beraber aynı şehirde başlamıştı ilişkimiz. iş güç nedeniyle şehirler ayrıldı. benim instagram hesabım yok ama kız arkadaşımın vardı. publicti hesabı yani herkes fotoğrafları görebiliyodu. benim hesap olmadığı için ne yaptığını falan bilmiyodum. kız bi süre sonra soğuk davranmaya başladı. mesajlara saatler sonra cevap veriyor, aramalara dönmüyor ya da bir iki gün sonra dönüyordu. daha önce böyle bi olayı arkadaşım yaşadığı için kıllandım. direk aldatılma korkusu bastı. aradım sordum. kesinlikle öyle bişey yok. sadece sen varsın hayatımda dedi. tamam dedim kapattım. bi tane fake instagram hesabı açtım. bu kız normalde hiçkimsenin videolarını beğenmez veya izlemezken bi elemanın bütün yükseldiği fotoları videoları beenmiş. çocuk da kızın bütün fotolarını beğenmiş. atladıkları bi tane foto yok. hepsi karşılklı likelanmış. direk şüphelendim. kızın yaşadığı şehre gittim. görüşelim diye aradım. kız panik oldu. evde değilim dışardayım sen 2-3 saat takıl dedi. 2-3 saat ne aq ne işin var da o kadar uzun sürüyor(kız büyük ihtimal burada çocukla birlikte habersiz geldiğim için kıza süpriz oldu). kız 2 saat sonra geldi. el ayak titriyor. surat asık. geçtik oturduk bi cafeye. 5 dk konuştuk uzak mesafe yapamayız ayrılalım dedi. ulan ben gelince mi aklına geldi yürümediği? sürekli de saatin bakıyor bu. 10dk sonra benim işim var dedi kalktı. ben de küfürleri yağdırdım suratına. ne b.k yediğini biliyorum kaltak, orospu vs. günahımı alıyosun yok öyle bişey dedi. ha.sktir dedim kalktım döndüm. bir hafta sonra elemanın hesabında bi foto gördüm(stalka devam) çocuk kızla kucak kucağa barda foto çektirmiş. kızın gözlerden belli sarhoş. elemanın eller kızın belde. bir sonraki hafta da başka birinin hesabından şans eseri biz beraberken çekilmiş el ele fotolarını gördüm. evet biz beraberken çekilmiş tarih yorum olarak girilmiş. o tarihte beraberdik. bunu görünce kıza kallavi mesaj daha attım. kızın s.kinde değildir büyük ihitmal ama içimi döktüm.
ulan eli yüzü düzgün boğaziçi mezunu mühendisim. bulduğu adam standard tipli bi banka şubesinde memur biri. köpek gibi severken onda ne buldun da aldattın kahpe? bu kızların alayı böyle demek istemiyorum ama uzak mesafe ilişkisinde boynuzu takıyorlar. bi de utanmadan ayrılmıyorlar aq. ikisi de cepte nasıl olsa diye götürüyorlar iki ilişkiyi de.
bu benim hikayem. siin hikayelerinizi merak ettim. ben hala acı çekiyorum, nefes alamıyorum. belki de hala seviyorum bilmiyorum. anlatın dertleşelim:(( buradan bütün aldatanların aq ayrıca :((
edit: boğaziçi konusuna çok takılmış millet. bunun nedeni
1)kıskançlık
2)sosyal statü önemli değil ilişkide diye düşünüyorlar galiba.
sosyal statü herşeyi etkiler agalar. bu kız benle çıkmaya başlarken de işime kazandığım maaşa göre tercih yaptı tabiki. siz ne sanıyosunuz la? her sizin yanınızda olan sizin kişiliğinize mi aşık? kız attan inip eşeğe bindi. bunu söyledim sadece. hayır aradığı neydi onu anlamıyorum. kıza kötü devrandığım bi gün bile olmadı. el üstünde tuttum. neyse sallayın ya.
ulan eli yüzü düzgün boğaziçi mezunu mühendisim. bulduğu adam standard tipli bi banka şubesinde memur biri. köpek gibi severken onda ne buldun da aldattın kahpe? bu kızların alayı böyle demek istemiyorum ama uzak mesafe ilişkisinde boynuzu takıyorlar. bi de utanmadan ayrılmıyorlar aq. ikisi de cepte nasıl olsa diye götürüyorlar iki ilişkiyi de.
bu benim hikayem. siin hikayelerinizi merak ettim. ben hala acı çekiyorum, nefes alamıyorum. belki de hala seviyorum bilmiyorum. anlatın dertleşelim:(( buradan bütün aldatanların aq ayrıca :((
edit: boğaziçi konusuna çok takılmış millet. bunun nedeni
1)kıskançlık
2)sosyal statü önemli değil ilişkide diye düşünüyorlar galiba.
sosyal statü herşeyi etkiler agalar. bu kız benle çıkmaya başlarken de işime kazandığım maaşa göre tercih yaptı tabiki. siz ne sanıyosunuz la? her sizin yanınızda olan sizin kişiliğinize mi aşık? kız attan inip eşeğe bindi. bunu söyledim sadece. hayır aradığı neydi onu anlamıyorum. kıza kötü devrandığım bi gün bile olmadı. el üstünde tuttum. neyse sallayın ya.
saçma bir başlık oldu ama dertliyim duyuru. özellikle bağyan arkadaşlar yardım ederlerse sevinirim.
3-4 yıldır kimseyle ilişkim yoktu. Çok beğendiğim kimse olmasa da en azından kızlar beni önemsemiyormuş gibi hissederdim hep.
neyse geçen ay bir hatun ile sık sık görüşmeye başladım. Arkadaşları ile geçmiş zamanda aynı ortamlarda bulunuyorduk. bu kızlar şimdi benimle daha sık görüşmeye başladılar. ve şöyle söylüyorlar '' biz sana hastaydık ancak sen bize bakmazsın diye bizden kimse sana sulanamadı'' bu arada bu kız arkadaşlar da gayet bakımlı güzel ve üst seviye hanımlar.
ulan duvarları tırmaladım da meğersem beni beğenenlerde mi varmış. ben nasıl anlamadım? nerede hata yapmışım nereyi kaçırmışım?
3-4 yıldır kimseyle ilişkim yoktu. Çok beğendiğim kimse olmasa da en azından kızlar beni önemsemiyormuş gibi hissederdim hep.
neyse geçen ay bir hatun ile sık sık görüşmeye başladım. Arkadaşları ile geçmiş zamanda aynı ortamlarda bulunuyorduk. bu kızlar şimdi benimle daha sık görüşmeye başladılar. ve şöyle söylüyorlar '' biz sana hastaydık ancak sen bize bakmazsın diye bizden kimse sana sulanamadı'' bu arada bu kız arkadaşlar da gayet bakımlı güzel ve üst seviye hanımlar.
ulan duvarları tırmaladım da meğersem beni beğenenlerde mi varmış. ben nasıl anlamadım? nerede hata yapmışım nereyi kaçırmışım?
ilk defa sevgiliniz oldu diyelim -yaş 8 değil, en az 16 diyelim bilincin oturmaya başladığı yaş- sevgiliniz olan kişi ise görmüş geçirmiş sizden önce en az 3 tane ilişkisi olmuş, cinsel tecrübeler yaşamış, bir sürü flörtü olmuş biri.
şu üstteki durum olunca ilk defa sevgilisi olan çocuğun/kızın neden ağzına sıçılmak zorunda oluyor?
şu üstteki durum olunca ilk defa sevgilisi olan çocuğun/kızın neden ağzına sıçılmak zorunda oluyor?
geçen twitter'da gördüm, kadınların en fazla tercih ettiği porno kategorisinin ne olduğu konuşulurken çoğu kadın gay kategorisini tercih ettiğini söylüyordu.
öyle çok geçerli kaynaklarım yok ama bence bu doğru. bana göre sebebi de, kadınların bir erkeğin diğeri üzerindeki dominasyonunu, ona boyun eğdirişini görmekten içgüdüsel olarak haz duyması.
sizin bu konudaki gözlemleriniz neler? eğer gay kategorisini seviyorsa kadınlar sizce bunun sebebi ne?
kadın - erkek diye cinsiyet belirtmenize gerek yok, isteyen özelden de cevap yazabilir.
öyle çok geçerli kaynaklarım yok ama bence bu doğru. bana göre sebebi de, kadınların bir erkeğin diğeri üzerindeki dominasyonunu, ona boyun eğdirişini görmekten içgüdüsel olarak haz duyması.
sizin bu konudaki gözlemleriniz neler? eğer gay kategorisini seviyorsa kadınlar sizce bunun sebebi ne?
kadın - erkek diye cinsiyet belirtmenize gerek yok, isteyen özelden de cevap yazabilir.
23 yaşındayım, çevrem tarafından sevildiğimi düşünüyordum ama bugün toplumun beni git gide dışladığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldım.
bugün benim doğum günüm, hem sarh.. öhöm. doğum günümü kutlayan sayısı 5, bunlardan 4'ü ev arkadaşım. evet hücre evinde kalıyorum ben.
vodafone, iş bankası, ziraat bankası, ve ilişki halinde olduğum daha bir çok firma da doğum günümü görmezden geldi. oğlum doğum günüm veritabanında kayıtlı, doğum günü olan üyeye de otomatik olarak sms gidiyor zaten. ek bir şeye gerek yok ki. bu nasıl iştir? serverlar da mı bana kıl? hadi bir firmada olur anlarım, hiçbir firma mı atmaz? bir tek mavi jeans bu ay alışveriş yaparsam ekstra kartuş puan kazanacağımı söyledi, ama param olmadığı için anlamsız bir hediye oldu.
kız arkadaşım yok, işin kötüsü artık kız arkadaşım olmamasını dert etmiyorum çünkü çevremde insan kalmadı. cinsiyetleri artık benim için 3. hatta 4. planda. akciğerler de öyle.
ben neden bu kadar yalnızım lan? eskiden toplum beni anlamıyor derdim ama gün geçtikçe mal olduğuma kanaat getirmeye başladım. çok samimi 2 arkadaşım var, bunlar birbirlerinin doğum gününü pastalı partili falan kutluyorlar ama benim doğum günümde sadece biri aradı. parti falan yapamazlar gerçi ben başka şehirdeyim de ne bileyim. diğeri aramadı bile lan.
amına koyim ben böyle hayatın. fok balıklarından bile yalnızım.
bugün benim doğum günüm, hem sarh.. öhöm. doğum günümü kutlayan sayısı 5, bunlardan 4'ü ev arkadaşım. evet hücre evinde kalıyorum ben.
vodafone, iş bankası, ziraat bankası, ve ilişki halinde olduğum daha bir çok firma da doğum günümü görmezden geldi. oğlum doğum günüm veritabanında kayıtlı, doğum günü olan üyeye de otomatik olarak sms gidiyor zaten. ek bir şeye gerek yok ki. bu nasıl iştir? serverlar da mı bana kıl? hadi bir firmada olur anlarım, hiçbir firma mı atmaz? bir tek mavi jeans bu ay alışveriş yaparsam ekstra kartuş puan kazanacağımı söyledi, ama param olmadığı için anlamsız bir hediye oldu.
kız arkadaşım yok, işin kötüsü artık kız arkadaşım olmamasını dert etmiyorum çünkü çevremde insan kalmadı. cinsiyetleri artık benim için 3. hatta 4. planda. akciğerler de öyle.
ben neden bu kadar yalnızım lan? eskiden toplum beni anlamıyor derdim ama gün geçtikçe mal olduğuma kanaat getirmeye başladım. çok samimi 2 arkadaşım var, bunlar birbirlerinin doğum gününü pastalı partili falan kutluyorlar ama benim doğum günümde sadece biri aradı. parti falan yapamazlar gerçi ben başka şehirdeyim de ne bileyim. diğeri aramadı bile lan.
amına koyim ben böyle hayatın. fok balıklarından bile yalnızım.
bu benim başıma iki kez geldi ikisinde de hayatım kaydı. birini 4 sene diğerini 2 sene kafamdan çıkaramadım. sevgi karşılıksız olunca daha da boka sarıyor. içinizde büyüyor ve patlıyor. o başkasıyla beraberken siz mal gbi onu sevmeye devam ediyosunuz, acı çekiyosunuz. 6 senemi yedi bu illet. sizin de başınıza geldi mi böyle bi durum?
not: şimdi çıkıyorum cevapların hepsine gece döndüğümde okurum:)
not: şimdi çıkıyorum cevapların hepsine gece döndüğümde okurum:)
okuldaki bi kızdan hoşlanıyor sayılırım, güzel buluyorum diyelim. 1-2 hafta önce yanına gittim boşken konuştuk 1 saat kadar, bunun devamında bir kere yanıma gelip naber x"iş" dedi. yani memoş, ahmoş gibi bir şey. kız biraz fazla havalı bi profil egosu var yani. o "iş" eki biraz kıllandırdı beni ama pek üstünde durmadım. daha sonra okulda birkaç kez daha konuştuk işte, arada ilk o başlattı muhabbetti falan. akşamında snap'ten ekledim, hani ilk adım mı desek, onun gibi. şimdi yanına gitsem hemen cepte gibi görmez dimi, tam olarak nasıl ilerlemeliyim buradan sonra yardım lütfen. :(
edit: kızla konuşurken katiyen kanka modunda değilim
edit: kızla konuşurken katiyen kanka modunda değilim
Ne zaman girsem birileri dert yanıyor ya da yardım istiyor. Ben bu sefer kıyak geçip her şeyin yolunda olduğunu söylemeye geldim; her şey yolunda! Gidişata dair elimde olmayan meseleler için üzülmemeyi seçiyor ve bunu size de öneriyorum. Ben mutluyum, siz de olun. Yeter lan ne bu mutsuzluk! Hadi gidin müzik dinleyin, film izleyin, sevişin, birilerine yardım edin. Selda Bağcan'ın da dediği gibi "iyi düşün iyi düşün iyi düşün canıım"
Bir erkek ilişki istemiyorum, ihtiyaçlarım var ve bunları karşılamak istiyorum dediğinde neden hemen ıssız adam etiketi yapışıyor ki üzerine?
Kadınları zaten direkt gömüyorlar böyle durumlarda o konuya hiç girmiyorum.
Kadınları zaten direkt gömüyorlar böyle durumlarda o konuya hiç girmiyorum.
bana çok önemli geliyor. sonuçta çocuklarınızın annesi olacak bu kadın/kız. ilk ilişkisini başka bir erkekle yaşaması ciddi anlamda beni geriyor. zaten hem arkadaş çevremden hem de sevgililerimden duyduğum ilk erkek hiçbir zaman unutulmuyor. bakire olmayan biriyle evlenemem heralde ben. senelerce aklımı kurcalar her seviştiğimizde aklına ilk erkeği mi geliyor diye. siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
edit: bakire olup her yola gelen(sakso, handjob vs) kızlar da var evet ama ne bileyim diğeri daha önemli gibi sanki.
edit: bakire olup her yola gelen(sakso, handjob vs) kızlar da var evet ama ne bileyim diğeri daha önemli gibi sanki.
merhaba millet, kız arkadaşımla bir sorunumuz var, benden kaynaklı bir monotonluk var ilişkide. bunun farkındayım. o istiyor ki paraşüte gidelim, at binelim, bisikletle şehri dolaşalım.
ben de bu tarz aktivitelerden hiç hoşlanmayan birisiyim ama farkettim ki kız arkadaşım cidden benim yüzümden durgunlaştı geçen zamanlar içinde, kızın hayat enerjisini bu asosyallik sevdam yüzünden emiyorum. artık istiyorum ki birşeyler yapalım, ne önerisiniz? şehir adana, sıradan bir büyükşehir işte. paraşütle giderdim ama yükseklik korkum var, at binmek de nerede olur nasıl olur bilmiyorum, ve varsa başka önerileriniz açığım, teşekkürler.
ben de bu tarz aktivitelerden hiç hoşlanmayan birisiyim ama farkettim ki kız arkadaşım cidden benim yüzümden durgunlaştı geçen zamanlar içinde, kızın hayat enerjisini bu asosyallik sevdam yüzünden emiyorum. artık istiyorum ki birşeyler yapalım, ne önerisiniz? şehir adana, sıradan bir büyükşehir işte. paraşütle giderdim ama yükseklik korkum var, at binmek de nerede olur nasıl olur bilmiyorum, ve varsa başka önerileriniz açığım, teşekkürler.
Tabii ki ilişkinin süresine, partnerlerin yaşına vs bağlı ama örneğin ne normaldir ne anormal? Sizce?
Yazılımcı erkek arkadaşıma doğum günü hediyesi olarak ne alabilirim acaba?
Biraz işkolik, hayatta en büyük ilgi alanı işi gibi :) o yüzden nasıl tarif etsem başka bilemedim. Minimalist tasarımı olan tshirtleri de seviyor ama tshirt basit kalır sanırım doğum günü hediyesi olarak. Önerilerinizi alabilirim.
bu tshirtlerden biri ve yanında başka bi hediye daha olabilir sanki?
www.kaft.com
www.kaft.com
Biraz işkolik, hayatta en büyük ilgi alanı işi gibi :) o yüzden nasıl tarif etsem başka bilemedim. Minimalist tasarımı olan tshirtleri de seviyor ama tshirt basit kalır sanırım doğum günü hediyesi olarak. Önerilerinizi alabilirim.
bu tshirtlerden biri ve yanında başka bi hediye daha olabilir sanki?
www.kaft.com
www.kaft.com
herkese merhaba
okulda çok hoşlandığım bi kız var biraz burnu havada ama çok hoş, 1-2 kere yanıma geldi havadan sudan konuştuk ben de gittim. yanına gidip sohbet etmek istiyorum ama bunu 2-3 kere yapınca ya da mesaj atarken kızın "nasıl olsa yazıyor, cepte" diyip kestirip atacağını düşünüyorum. daha önce bunu yaşamıştım. o ayarı tutturmam lazım. ne yapmalıyım?
ikinci bir soru olarak bir kıza atılan ilk mesajda kızın aklına girer miyiz, hemen niyetimizi anlar mısınız?
okulda çok hoşlandığım bi kız var biraz burnu havada ama çok hoş, 1-2 kere yanıma geldi havadan sudan konuştuk ben de gittim. yanına gidip sohbet etmek istiyorum ama bunu 2-3 kere yapınca ya da mesaj atarken kızın "nasıl olsa yazıyor, cepte" diyip kestirip atacağını düşünüyorum. daha önce bunu yaşamıştım. o ayarı tutturmam lazım. ne yapmalıyım?
ikinci bir soru olarak bir kıza atılan ilk mesajda kızın aklına girer miyiz, hemen niyetimizi anlar mısınız?