uzun zaman once istanbul-arnavutkoy'de bir balikcida tesadufen bir alman aileyle tanismistim. anne, baba ve iki de kizlari vardi ve aramizda baya hos, kaliteli bir sohbet gecti. sonra sizin icin bir sakincasi yoksa bu yemegin uzerine bir tatli iyi gider diye galata kulesinin oradaki viyana kahvesine goturup san sebastian cheesecake ismarlamistim, kaldiklari otel de o bolgedeydi zaten ve hem onlari birakmis oldum, hem de iyi bir sohbet oldu. cok memnun oldular, ben de oyle. babanin numarasini aldim, kizlardan birini instadan ekledim. baya kaliteli aileydi ve kizlarinin da masallahi var cok guzellerdi.(biri 25, digeri 28 yasinda) derken kizin baya fancy bir hayat yasadigini gordum; kisin isvicre'deki kayak merkezleri, yazin ispanya sahilleri... ama aramizda instagram'da birbirimizi takip etme disinda hic bir etkilesim yok; ne bir like, ne bir mesajlasma...
gecenlerde moralimin cok bozuk oldugu zamanlarin birinde bu bana mesaj atti ve aramizdaki mesajlasmayi isim bolumlerini silerek aynen paylasiyorum; (tek atimlik kursunum vardi ve iyi kullanamadim gibi hissediyorum.)
-Hi B! How are you doing?
So sad that Turkey and Germany didn’t reach the finals of the Euro!
-I wanted to ask if you have any good contact for designer bags in Istanbul? If not, don’t worry I just thought I’d ask you as you might know the ones that have the best quality
-Greetings from Munich!
+Heyy V;
All is good! We don't play anymore but the tournament continues wonderfully... I like the organisation.
+Link(konuyla alakali/belki beklentiyle alakasiz)
+I'm not so good about bags but I saw that bags in Istanbul recently and they produce that kind of things in Turkey. Maybe is there any specific bags for you?
+and Greetings from Istanbul!
Burada goruldu oldu ve mesajlasma kesildi.
Gururumu ayaklar altina alip son bir hamle yapayim dedim ve soyle bir mesaj gonderdim.
+I realized that when I read it carefully If we should talk about designer bags, as a last product for the customers I don't think we've good prices. But it can be some of the manufactury of them in Turkey. As you wish I can try find it out. Otherwise I have been designer outlets in Switzerland and there is more oppurtinities(for the specific brands) in my opinion.
Bu da goruldu ve aradan yaklasik 36 saat gecti.
(arada yerinde kullanilmis emojiler var ve buradan bu kadar aktarabiliyorum.)
Biliyorum cok sensational bir konu degil ve etkileyici mesajlar da degil. Bi mana aramaya da gerek yoktur ama uzun zamandir ciddi iliski yasayabilecegim nitelikte birisi karsima cikmiyordu ve bu kiz icin tum kozlarimi oynayabilirdim. Sanki biraz ne istedigini anlamadan tum tuslara basmis gibi mesajlastim ve sansimi kaybettim gibi hissediyorum, siz ne dusunuyorsunuz...
gecenlerde moralimin cok bozuk oldugu zamanlarin birinde bu bana mesaj atti ve aramizdaki mesajlasmayi isim bolumlerini silerek aynen paylasiyorum; (tek atimlik kursunum vardi ve iyi kullanamadim gibi hissediyorum.)
-Hi B! How are you doing?
So sad that Turkey and Germany didn’t reach the finals of the Euro!
-I wanted to ask if you have any good contact for designer bags in Istanbul? If not, don’t worry I just thought I’d ask you as you might know the ones that have the best quality
-Greetings from Munich!
+Heyy V;
All is good! We don't play anymore but the tournament continues wonderfully... I like the organisation.
+Link(konuyla alakali/belki beklentiyle alakasiz)
+I'm not so good about bags but I saw that bags in Istanbul recently and they produce that kind of things in Turkey. Maybe is there any specific bags for you?
+and Greetings from Istanbul!
Burada goruldu oldu ve mesajlasma kesildi.
Gururumu ayaklar altina alip son bir hamle yapayim dedim ve soyle bir mesaj gonderdim.
+I realized that when I read it carefully If we should talk about designer bags, as a last product for the customers I don't think we've good prices. But it can be some of the manufactury of them in Turkey. As you wish I can try find it out. Otherwise I have been designer outlets in Switzerland and there is more oppurtinities(for the specific brands) in my opinion.
Bu da goruldu ve aradan yaklasik 36 saat gecti.
(arada yerinde kullanilmis emojiler var ve buradan bu kadar aktarabiliyorum.)
Biliyorum cok sensational bir konu degil ve etkileyici mesajlar da degil. Bi mana aramaya da gerek yoktur ama uzun zamandir ciddi iliski yasayabilecegim nitelikte birisi karsima cikmiyordu ve bu kiz icin tum kozlarimi oynayabilirdim. Sanki biraz ne istedigini anlamadan tum tuslara basmis gibi mesajlastim ve sansimi kaybettim gibi hissediyorum, siz ne dusunuyorsunuz...
Çok çalışkan, pes etmeyen, diğer insanlara karşı kötü davranmayan bir insanın başarısız olduğunu hiç gördünüz mü?
eskiden istemeden de olsa kalbini kırdığını düşündüğünüz, belki haksızlık ettiğiniz, belki bir nedenden terslediğiniz ama haksız olduğunuz veya belirli nedenleriniz olsa da o kişinin bilmediği ve artık görüşmediğiniz birine yıllar sonra ulaşıp özür dilediğiniz, helallik istediğiniz oldu mu?
hikayeniz neydi, nasıldı?
veya evet öyle biri var ama aramaya cesaret edemiyorum diyen var mı?
peki hiç öyle biri olmadı ama olsaydı arardım / aramazdım diyen çıkar mı?
(illaki eski sevgili, flört vb biri olması şart değil, eski sevgili veya eski arkadaş, eski komşu, eski iş arkadaşı, askerlik arkadaşı vb. de olabilir.)
hikayeniz neydi, nasıldı?
veya evet öyle biri var ama aramaya cesaret edemiyorum diyen var mı?
peki hiç öyle biri olmadı ama olsaydı arardım / aramazdım diyen çıkar mı?
(illaki eski sevgili, flört vb biri olması şart değil, eski sevgili veya eski arkadaş, eski komşu, eski iş arkadaşı, askerlik arkadaşı vb. de olabilir.)
Uzun ilişkideki çiftlerde aşağıdaki örüntüler nasıl?
Ne sıklıkla kavga ediyorsunuz? Tartışmayı/kavgayı çıkaran taraf çoğunlukla aynı taraf mı oluyor? Nasıl barışıyorsunuz, kim ödün veriyor?
Yıllar geçse de bu örüntü aynı kalıyor mu?
Ne sıklıkla kavga ediyorsunuz? Tartışmayı/kavgayı çıkaran taraf çoğunlukla aynı taraf mı oluyor? Nasıl barışıyorsunuz, kim ödün veriyor?
Yıllar geçse de bu örüntü aynı kalıyor mu?
Yarın için planım var, belki Pazar günü için fikir olur bana.
Örneğin erkek yoğun çalışılan bir işyerine mini etekle gitmesi sizi rahatsız eder mi? Veya fazla dekolte giyinmesi? Yoksa hiç karışmamak mıdır bu işin doğrusu?
Çalıştığım iş yerinde bana ilgisi olan biri vardı. Ben erkek tarafıyım o kız. Birkaç kere dışarıya davet etti. Açıkçası işe yeni başladım diye bulaşmak istemedim biraz sosyal biri herkesle muhabbeti var ve duyulursa sıkıntı olabilir diye düşündüm. Reddettim. Başkaları aracılığıyla ilgilendiğini belirtti. Birini gönderdi hatta senden hoşlanıyormuş sen ne diyorsun vs şeklinde.
Neyse 4-5 ay devam etti bu. Sonra ilgiyi çekti tamamen. 1-2 ay hiç konuşmadık. Ben işe alıştım, üstü kapalı bir şekilde ik'dan birine sordum şirketten biriyle ilişkide sorun çıkarırlar mı diye hayır iş aksamadığı sürece sorun olmaz dediler.
Bunun üstüne ben kızı davet ettim 1 kere. "Anlamadım, bana mı diyorsun çok şaşırdım " dedi. Ben de evet deyince "Müsait değilim görüşürüz" dedi.
Ne diyorsunuz tavır mı yapıyor yoksa sileyim mi kafamdan kızı?
Neyse 4-5 ay devam etti bu. Sonra ilgiyi çekti tamamen. 1-2 ay hiç konuşmadık. Ben işe alıştım, üstü kapalı bir şekilde ik'dan birine sordum şirketten biriyle ilişkide sorun çıkarırlar mı diye hayır iş aksamadığı sürece sorun olmaz dediler.
Bunun üstüne ben kızı davet ettim 1 kere. "Anlamadım, bana mı diyorsun çok şaşırdım " dedi. Ben de evet deyince "Müsait değilim görüşürüz" dedi.
Ne diyorsunuz tavır mı yapıyor yoksa sileyim mi kafamdan kızı?
Herkesin herkesi her şeyden sorumlu tuttuğu post-modern zamanlarda bence hepimizin belli aralıklarla "Umurunda değil, yiyin birbirinizi" demesi gerekiyor. Siz hangi sıklıkta, hangi durumlarda bu moda giriyorsunuz? Ben aile evinde, iki günde bir, özellikle akşamları. Kendimi balkona atıp kulak üstü kulaklığımı takıyorum. Dünya yansa yorganım yok içinde. Hiçbir şey akıl sağlığımdan önemli değil.
İyi akşamlar.
İyi akşamlar.
Yapılmış şeylerin pişmanlığı.
er geç ilişkiyi sonlandıracak bir sorun var.
her iki tarafta ortayı bulmaya çalışıyor ama bir süre sonra biri sorun çıkarıyor yapamıyor, dolayısıyla hep bir mutsuzsuzluk.
ortada buluşmak imkansız. biri başka diğeri başka hissediyor.
herkes kendince haklı.
sevgi var hala iki tarafta da,
çocuklar var,
çözüm yok.
bazen hararetli tartışmalar , bazen hiç böyle bir derdimiz yokmuş gibi geçen günler...
sevgi herşeyi çözer mi ? onarılması mümkün olmayan şeyler yaşandı. yaşanıyor.
yine de kopacağına inanılan bir evlilikten neden gidilmiyor.
1 gece önce yaşanan kalp kırıklığını telafi etmesini neden bekliyorum mesela?
etse bile aynı şeyin yaşanacağını % 100 iken. neden bu beklenti içindeyim.
kendimi gurursuz hissediyorum.
çaresiz hissediyorum.
her iki tarafta ortayı bulmaya çalışıyor ama bir süre sonra biri sorun çıkarıyor yapamıyor, dolayısıyla hep bir mutsuzsuzluk.
ortada buluşmak imkansız. biri başka diğeri başka hissediyor.
herkes kendince haklı.
sevgi var hala iki tarafta da,
çocuklar var,
çözüm yok.
bazen hararetli tartışmalar , bazen hiç böyle bir derdimiz yokmuş gibi geçen günler...
sevgi herşeyi çözer mi ? onarılması mümkün olmayan şeyler yaşandı. yaşanıyor.
yine de kopacağına inanılan bir evlilikten neden gidilmiyor.
1 gece önce yaşanan kalp kırıklığını telafi etmesini neden bekliyorum mesela?
etse bile aynı şeyin yaşanacağını % 100 iken. neden bu beklenti içindeyim.
kendimi gurursuz hissediyorum.
çaresiz hissediyorum.
Mükemmeliyetçilik, başkalarının düşüncelerini aşırı önemsemek, diğerlerini kendinden daha değerli önemli kendini daha az değerli görmek. vs vs vs
Bunlar değişebilecek şeyler mi? Kişisel çalışmayla nasıl ne kadar değişip aşılabilir?
Bunlar değişebilecek şeyler mi? Kişisel çalışmayla nasıl ne kadar değişip aşılabilir?
ama kurulu duzenimiz var yegenim. bu esik uzun iliskilerde nasil karsilaniyor? bir sekilde hayatimiz ortak oluveriyor ama ben daha verici hissediyorum, istedigim denge ve ask levelinda degil kesinlikle. yine ihtiyacimiz oldugunda basimiz sikisinca birbirimize muhtac kaliyoruz awk nedir bunun bitirme/surdurme yontemi sizin deneyimlerinizden feyizlenelim dostlarim
aşkla ergenliğe girdiğinden yetişkinliğe kadar yıllar geçiriyorsun birlikte büyüyorsun, aşkla öğrencilik yaşayıp hayattaki her şeyi beraber keşfediyorsun, aşkla evleniyorsun, aşkla bebek taşıyorsun ilk testten doğumhaneye tüm heyecanını beraber yaşıyorsun, aşkla aile oluyorsun, aşkla çocuk büyütüyorsun, aşkla hayatındaki 100 güzel anıdan 99'unu paylaşıyorsun sonra tüm bunların hiçbiri yaşanmamış gibi konu boşanmaya gelebiliyor.
bu kadar anı paylaştığın insan yerine başka birinden hoşlanılır başka birine bağlanılabilir mi?
yüz binlerce insan var bunları yaşayan, çok normal ama böyle bakınca da fazla uçuk geliyor.
not: kendim değilim, ben hayal bile edemedim.
bu kadar anı paylaştığın insan yerine başka birinden hoşlanılır başka birine bağlanılabilir mi?
yüz binlerce insan var bunları yaşayan, çok normal ama böyle bakınca da fazla uçuk geliyor.
not: kendim değilim, ben hayal bile edemedim.
Bence ben avamım. Günde maksimum 600-700 kelimeyle konuşuyorum. En son elime ne zaman kitap aldım belli değil.
Siz avam mısınız?
Siz avam mısınız?
Benimki Giray Altınok. Evli ve çocuk beklediği için çok abartmıyorum ama yani kedi canını...
Sizinki kim? Teşekkürler.
Sizinki kim? Teşekkürler.
Bana bir tık yükselen kadın hakları hareketinin olumlu rüzgarını arkasına alıp itibarını temizlemeye çalışıyor, Amber Heard taktiği uyguluyor gibi geliyor. Rok'un sıkıntılı bir tip olduğu belli, anlattıklarını da yapmıştır kadına büyük ihtimalle ama resmin tamamı o değil gibi.
Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkürler.
Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkürler.
daha doğrusu bu anlatacağım mertebede bir arkadaş olabilmek için ne olması lazım?
doğumgünüm oluyor. arkadaşlarım arıyor, mesaj atıyor, doğumgünümü kutluyor. unutulmuyorum, hatırlıyorlar sağolsunlar. yaza denk geldiği için yazlıktaysam yazlık arkadaşlarım geliyorlar, yüzyüze kutluyorlar, sağolsun mutlu ediyorlar. burada kadar sorun yok.
ama instagram'a bakıyorum mesela. bazı arkadaşlarım, doğumgünü olan arkadaşıyla birlikte fotoğraflarını story yapıp "iyi ki doğrun iyi ki varsın" tarzı paylaşımlar yapıyorlar. hatta gün sonunda doğumgünü sahibi bunları kendi story'sine ekliyor falan.
bana hiç böyle şeyler yapan olmuyor. yani beni telefonla arayan yakın arkadaşım bana böyle bir şey yapmıyor, ama başka arkadaşına yapıyor. benim birlikte fotoğrafı paylaşılıp cümle aleme "bak bu benim canım arkadaşım, doğumgününü herkese ilan ederek kutluyorum" şeklinde paylaşılmak için nasıl bir arkadaş olmam lazım?
genellikle kadınlar kadınlara yapıyor gibi. ama hayır, beni arayıp kutlayan yakın kadın arkadaşım, kadın arkadaşlarına da yapıyor, erkek arkadaşlarına da yapıyor. yani yakınlık derecelerini bilmemekle birlikte çocukluktan beri neler neler neler yaşadığım 35 yıllık arkadaşımın beni paylaşmayıp belki benden daha az görüştüğü üniversite arkadaşını paylaşmasının nedeni ne olabilir?
yani benim neyim eksik olabilir? kötü arkadaş mıyım, soğuk muyum, uzak mıyım, gıcık mıyım, götveren miyim, ne olabilirim?
yani bana öyle bir şey söyleyin ki "bunun başına gelmesi için arkadaşlarınla şöyle şöyle olman lazım" falan diyin ki bileyim kendimi. zira hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım. şimdi yazarken düşünmesi bile heyecanlandırdı.
doğumgünüm oluyor. arkadaşlarım arıyor, mesaj atıyor, doğumgünümü kutluyor. unutulmuyorum, hatırlıyorlar sağolsunlar. yaza denk geldiği için yazlıktaysam yazlık arkadaşlarım geliyorlar, yüzyüze kutluyorlar, sağolsun mutlu ediyorlar. burada kadar sorun yok.
ama instagram'a bakıyorum mesela. bazı arkadaşlarım, doğumgünü olan arkadaşıyla birlikte fotoğraflarını story yapıp "iyi ki doğrun iyi ki varsın" tarzı paylaşımlar yapıyorlar. hatta gün sonunda doğumgünü sahibi bunları kendi story'sine ekliyor falan.
bana hiç böyle şeyler yapan olmuyor. yani beni telefonla arayan yakın arkadaşım bana böyle bir şey yapmıyor, ama başka arkadaşına yapıyor. benim birlikte fotoğrafı paylaşılıp cümle aleme "bak bu benim canım arkadaşım, doğumgününü herkese ilan ederek kutluyorum" şeklinde paylaşılmak için nasıl bir arkadaş olmam lazım?
genellikle kadınlar kadınlara yapıyor gibi. ama hayır, beni arayıp kutlayan yakın kadın arkadaşım, kadın arkadaşlarına da yapıyor, erkek arkadaşlarına da yapıyor. yani yakınlık derecelerini bilmemekle birlikte çocukluktan beri neler neler neler yaşadığım 35 yıllık arkadaşımın beni paylaşmayıp belki benden daha az görüştüğü üniversite arkadaşını paylaşmasının nedeni ne olabilir?
yani benim neyim eksik olabilir? kötü arkadaş mıyım, soğuk muyum, uzak mıyım, gıcık mıyım, götveren miyim, ne olabilirim?
yani bana öyle bir şey söyleyin ki "bunun başına gelmesi için arkadaşlarınla şöyle şöyle olman lazım" falan diyin ki bileyim kendimi. zira hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım. şimdi yazarken düşünmesi bile heyecanlandırdı.
Ben çok doğru zamanda doğduğumu düşünmeye başladım. Seksenlerin sonunda doğdum, internetin doğuşunu gördüm. Ben mesela jetonla çalışan ankesörlü telefonu da chatgpt yi de biliyorum. Dünya uzerinde yaşamış insanların yüzde kaçı böyle bir gelişime şahit olmuştur? Özellikle y kuşağı olarak bayağı şanslı olduğumuzu, özel bir nesil olduğumuzu düşünüyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.
Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.
Tinder, Bumble, Okcupid gibi dating uygulamalarında bir erkekten Superlike/SuperSwipe alan bir kadının o erkek hakkındaki düşüncesinin ne olduğunu merak ediyorum.
Başka deyişle, bu superlike’lar yarardan çok zarar mı getiriyor? Şüpheleniyorum vallahi. Ezik, needy mi gösteriyor? (Bu uygulamalarda kullanıcı cinsiyet oranlarındaki büyük dengesizliği unutmayalım.)
Başka deyişle, bu superlike’lar yarardan çok zarar mı getiriyor? Şüpheleniyorum vallahi. Ezik, needy mi gösteriyor? (Bu uygulamalarda kullanıcı cinsiyet oranlarındaki büyük dengesizliği unutmayalım.)
Geçmişte olmuştu bu tarz bir duyuru hadi yine yapalım. Herkes bir üstte cevabı olan duyurucu hakkındaki görüşlerini yazsın. Belki küsler barışır, barış olanlar küser :))
Ama lütfen kötü şeyler yazmayalım. Eğer olumsuz düşünceler varsa hiç yazmayalım, direkt geçelim.
Ama lütfen kötü şeyler yazmayalım. Eğer olumsuz düşünceler varsa hiç yazmayalım, direkt geçelim.
ben kadin kisisiyim, 3 ay once bi adamla cok kisa bir flort donemim oldu (2 hafta). bizim flort doneminde bir dogum gunu partisinde cok yakin bir kadin arkadasinin dizine yattigini ve el ele tutustuklarini gorunce icime bir kurt dustu. iliskiler o kadar boka sarmis durumda ki, "ben flort ediyoruz zannederken adam beni fuckbuddy olarak mi goruyor acaba, bunlar friends with benefits olabilir mi" sorulari beynimi kemirmeye basladi ve dayanamayip kendisine sordum. bana verdigi cevap ozetle "ben arkadaslarimla fiziksel olarak yakin olmayi seviyorum, kimsenin beni bu konuda kisitlamaya calismasina tahammul edemem, senin bunu sorman beni rahatsiz etti, kiskanclik yapabilecek biri oldugunu dusunmeye basladim" vs. bu konusmadan 3 gun sonra, ben kendisine karsi asiri yukselmisken (ya da beni asiri yukseltmisken diyelim), bir anda tepeden asagi birakti; once birkac gun ghostladi, sonra ben ne oldugunu anlamak icin konusmak isteyince bana o klasik "sorun sende degil bende, su anda ciddi bir iliski istemiyorum, sen belli ki benden cok hoslaniyorsun, ben seni uzmek istemem, arkadas kalalim" konusmasini yapti.
ben son 3 ayi yasadigim bu hayal kirikligini atlatmaya calisarak gecirdim. bazi donemler gunlerce evden cikmayarak kendime gelmeye calistim, bazi donemler gunlerce partileyerek kafami dagitmaya calistim. kisacasi iyilesmek icin her seyi denedim. (bu donemde kafa karistirici bir sekilde benimle hala ilgilendigini dusundurecek bir suru davranisi oldu, biraz da o yuzden bir turlu toparlanamadim, iki ileri bir geri...)
gecen hafta sonu ortak bir arkadasimizin evine davetliydik ve orada baska "cok yakin bir arkadasiyla" sarmas dolas oturduklarini gordum. normalde de birbirlerinin kucagina oturmaya varacak kadar yakin fiziksel temasa girdikleri icin hemen emin olamadim ama sonra opustuklerini tesadufen gordum maalesef. 2 yillik bu "cok yakin arkadasi"yla, bana iliski istemiyorum dedikten 3 ay sonra sevgili oldular. her gun baska bir kadinla gorsem canim bu kadar yanmazdi.
iyiyim, bir sorun yok gibi davranmaya calisiyorum ama iyi degilim. bir suru ortak arkadasimiz ve haftada 2 gun gorusmemize yol acan ortak noktalarimiz var. onu hayatimdan cikarmak, sevdigim baska bazi seyleri de cikarmak anlamina geliyor (hatta sosyal hayatimin yarisindan vazgecmek anlamina geliyor). ama gozlerimin onunde birbirlerini seviyorlar :p ve bu bana cok agir geliyor.
civi civiyi soker deyip kendimi baska birinin kollarina mi atsam, eve kapanip kafayi mi resetlesem, daglara cikip bacaklarimda derman kalmayana kadar yurusem mi, anneme gidip dizine mi yatsam napsam bilemiyorum. bi aglasam rahatliycam belki ama aglayamiyorum, tek hissettigim ofke.
okudugunuz icin tesekkurler.
ben son 3 ayi yasadigim bu hayal kirikligini atlatmaya calisarak gecirdim. bazi donemler gunlerce evden cikmayarak kendime gelmeye calistim, bazi donemler gunlerce partileyerek kafami dagitmaya calistim. kisacasi iyilesmek icin her seyi denedim. (bu donemde kafa karistirici bir sekilde benimle hala ilgilendigini dusundurecek bir suru davranisi oldu, biraz da o yuzden bir turlu toparlanamadim, iki ileri bir geri...)
gecen hafta sonu ortak bir arkadasimizin evine davetliydik ve orada baska "cok yakin bir arkadasiyla" sarmas dolas oturduklarini gordum. normalde de birbirlerinin kucagina oturmaya varacak kadar yakin fiziksel temasa girdikleri icin hemen emin olamadim ama sonra opustuklerini tesadufen gordum maalesef. 2 yillik bu "cok yakin arkadasi"yla, bana iliski istemiyorum dedikten 3 ay sonra sevgili oldular. her gun baska bir kadinla gorsem canim bu kadar yanmazdi.
iyiyim, bir sorun yok gibi davranmaya calisiyorum ama iyi degilim. bir suru ortak arkadasimiz ve haftada 2 gun gorusmemize yol acan ortak noktalarimiz var. onu hayatimdan cikarmak, sevdigim baska bazi seyleri de cikarmak anlamina geliyor (hatta sosyal hayatimin yarisindan vazgecmek anlamina geliyor). ama gozlerimin onunde birbirlerini seviyorlar :p ve bu bana cok agir geliyor.
civi civiyi soker deyip kendimi baska birinin kollarina mi atsam, eve kapanip kafayi mi resetlesem, daglara cikip bacaklarimda derman kalmayana kadar yurusem mi, anneme gidip dizine mi yatsam napsam bilemiyorum. bi aglasam rahatliycam belki ama aglayamiyorum, tek hissettigim ofke.
okudugunuz icin tesekkurler.
Selam, bazen eskiden verdiğim cevaplara bakıyorum ve kendimi dövesim geliyor. Genelde pişman değilim ama bazıları cevaplarımın gereksiz sert olmuş. Siz arada bir kendinizi eleştiriyor musunuz şöyle bir cevaba ne gerek vardı diye?
Bu duyuruda kendimizi esefle kınıyoruz :)
Bu duyuruda kendimizi esefle kınıyoruz :)
Birisi bayramda iskeleden kalabalık sebebiyle çıkamayıp Adalar'a gitmek zorunda kalmış. Röportajda" şu an ben mecburen Adalar'a gonderiliyorum" diyor. Aslında tam Gibi dizisi konseptli :))
Sizin?
Sizin?
Detaylandırayım.
Bir sebep gösterilmeksizin, tek cümle whatspdan mesaj ile terkedilmiştim. Aylar sonra öğrendim ki meğer zaten aldatılıyormuşum.
Yaşadıklarımı, nasıl çöktüğümü vs uzun uzun anlatmayayım tahmin edersiniz az çok. Hala da devam ediyor.
Bu süreçte ortak en yakın arkadaşımız bile beni arayıp sormadı. Ama onunla olan samimiyeti düzenli devam etti. Yapayalnız ve sadece kendi yaşadığım ve bildiklerim kaldım.
aldığım her tavsiye "asla bişe deme, sakın mesaj atma, arama, bişe yapma" minvalindeydi. Ben böyle davranırken, karşı taraf ise ayrılık sebepleri olarak kendini haklı gösteren alakasız beyanlarda bulunuyordu.
Neden aldatılan insana hep aynı tavsiyeler veriliyor? Ben neden onun karşısına çıkıp içimden gelenleri söylememeliyim? Neden aldatılan kişiye hep bir köşeye sinmesi ve ses çıkarmaması şeklinde tavsiyeler veriliyor?
Bir sebep gösterilmeksizin, tek cümle whatspdan mesaj ile terkedilmiştim. Aylar sonra öğrendim ki meğer zaten aldatılıyormuşum.
Yaşadıklarımı, nasıl çöktüğümü vs uzun uzun anlatmayayım tahmin edersiniz az çok. Hala da devam ediyor.
Bu süreçte ortak en yakın arkadaşımız bile beni arayıp sormadı. Ama onunla olan samimiyeti düzenli devam etti. Yapayalnız ve sadece kendi yaşadığım ve bildiklerim kaldım.
aldığım her tavsiye "asla bişe deme, sakın mesaj atma, arama, bişe yapma" minvalindeydi. Ben böyle davranırken, karşı taraf ise ayrılık sebepleri olarak kendini haklı gösteren alakasız beyanlarda bulunuyordu.
Neden aldatılan insana hep aynı tavsiyeler veriliyor? Ben neden onun karşısına çıkıp içimden gelenleri söylememeliyim? Neden aldatılan kişiye hep bir köşeye sinmesi ve ses çıkarmaması şeklinde tavsiyeler veriliyor?
Birkac saattir Sena Şener'i dinliyorum. 17 yaşında yazdığı şarkılarda o yaşta bir gencin çok da farkında olamayacağı gerçekleri kelli telli bizlerin çok üzerinde bir ifade kabiliyetiyle anlattığını gördüm. Bu nasıl olabilir? Bazıları şanslı mi doğuyor? Hazır paket mi geliyorlar dünyaya?
Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim.
Naçizane aktif, meraklı yeni şeyleri uçlarda olmasa da denemetiöseven biriyim ve çevremde böyle tanınıyorum. Aktif iş hayatım var vs.
Birisi beni bir akrabasıyla aramızı yapmaya çalıştı, görüştük.
Görştüğüm kişi 44 yaşında eyt’den emekli olmuş.
Çalışmıyor. Boş zamanında ne yapıyorsun dedin. Playstation oynuyorum ve kahveye gdiyorum dedi.
Bu durum bende olumsuz olarak yankılandı açıkçası. 75 yaşında insanlar var ve halen çalışıyor. Ne iş yaptığı önemli değil, hayata katılıyor, dışarı çıkıyor, öyle ya da böyle birilerinin işine yarıyor.
Bu yüzden ilk görüşmede aracı olan kişiye “olumsuz” ger bildirm yaptım. İlk başta hiçbir sebep söylemedim ama sonra dayanamadım, geri bildirim in sebebini açıkşamam gerektiğni düşündüm.
Aracı olan kişiye Dedim ki böyle böyle;
“Ne yapıyorsun dedim, playstation oynuyorum kahveye gidiyprum dedi. Ya sen genç insansın, bi iş yap, bi bişi yap, yağmasan da gürle yani dimi”
dedim.
Bunlarınderken biraz fazla mı açık sözlü ve tepkisel oldum ya. Şimdi içim içimi yiyor, keşke daha yumuşal söyleseydim diyprum :(((
Siz be dşyorsunuz, konuşmamın dozu biraz fazla mı olmuş
Birisi beni bir akrabasıyla aramızı yapmaya çalıştı, görüştük.
Görştüğüm kişi 44 yaşında eyt’den emekli olmuş.
Çalışmıyor. Boş zamanında ne yapıyorsun dedin. Playstation oynuyorum ve kahveye gdiyorum dedi.
Bu durum bende olumsuz olarak yankılandı açıkçası. 75 yaşında insanlar var ve halen çalışıyor. Ne iş yaptığı önemli değil, hayata katılıyor, dışarı çıkıyor, öyle ya da böyle birilerinin işine yarıyor.
Bu yüzden ilk görüşmede aracı olan kişiye “olumsuz” ger bildirm yaptım. İlk başta hiçbir sebep söylemedim ama sonra dayanamadım, geri bildirim in sebebini açıkşamam gerektiğni düşündüm.
Aracı olan kişiye Dedim ki böyle böyle;
“Ne yapıyorsun dedim, playstation oynuyorum kahveye gidiyprum dedi. Ya sen genç insansın, bi iş yap, bi bişi yap, yağmasan da gürle yani dimi”
dedim.
Bunlarınderken biraz fazla mı açık sözlü ve tepkisel oldum ya. Şimdi içim içimi yiyor, keşke daha yumuşal söyleseydim diyprum :(((
Siz be dşyorsunuz, konuşmamın dozu biraz fazla mı olmuş
Bu saçmalık hakkında ne düşünüyorsunuz? Aman n'olacak insanlar eğlensin birkaç saat mi dersiniz yoksa olumsuz mu düşünürsünüz?
Benimki: "İki şey, üzerine sık sık eğilip ısrarla düşünülürse, insanın ruhsal yapısını hep yeni, hep artan bir hayranlık ve korkunç saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gök ve içimdeki ahlâk yasası."
Sizinki nedir? Teşekkürler.
Sizinki nedir? Teşekkürler.
Ağaçlarla dolu, her renk güllerin olduğu, bir sürü çiçeğin olduğu bir evim olsun. Deniz kenarında olması güzel olurdu, göl de olur. Bahçeme kediler, köpekler istedikleri gibi girsinler her yere mama su kabı koyacağım. Ağaçlarda kuş yuvaları olacak. Bahçemde hamak, salıncak olsun. Evim müstakil iki katlı olsun ve asla komşu olmasın. Hayalim bu. Bir de böyle bir eve sahip olmak için ne kadar parayı gözden cıkarmalıyım?
Benimki mizah. Dünyada mizah diye bir şey olmasa sanırım hiçbir şey bugünkü tadını vermezdi.
Sizinki nedir? Teşekkürler.
Sizinki nedir? Teşekkürler.
Duyurunun en olmazsa olmaz sorusunu bugün de ben sorayım. Sonra bu soruyu sırayla soracağız. Her hafta perşembe sırası gelen soracak :)
Şaka bir yana birkaç gündür kafam çok yoğun, biraz sıkıntılı durumlar var da kafam dağılsın diye sordum belki silerim sonra.
Şaka bir yana birkaç gündür kafam çok yoğun, biraz sıkıntılı durumlar var da kafam dağılsın diye sordum belki silerim sonra.
Bold a mold a takılan değerli zamanından ayırıp yazmasın (bold olmak böyle bir giriş yapmayı gerektiriyordu). Az önce evde kulaklıkla şarkı dinliyordum, son ses eşlik ettiğim için annem ayaklandı, "Anne! diye mi bağırdın?" diyor. Sence oralarda mıyım ben şu an?
Özgürlüğünü dolu dizgin yaşayan, bir fikir&ahlak dünyası olan bold'lar! Size ne yapıyorlar?
Iyi geceler.
Özgürlüğünü dolu dizgin yaşayan, bir fikir&ahlak dünyası olan bold'lar! Size ne yapıyorlar?
Iyi geceler.
Nasil sindiriyorsunuz
(Olan oldu diye dusunelim)
Terapistimle bu konu uzerine egiliyoruz.
Eskiden markette sirada onume gecenlere bile sinir krizi gecirirdim icimden.
Bi yerde sirayi bozan biri olursa yine ayniydim.
Yaya gecidinde durmayan arabalarda arkalarindan bagirirdim sinirlenip.
Bunlari biraktim artik.
Ama kisisel haksizliklari yani ciddi seyleri sindiremiyorum hala.
Bu durumlarda siz ne yapiyorsunuz?
O kisiyi cezalandirma egilimde oluyorum ben ve kendi kendimi yiyorum ona ulasamadikca da.
(Olan oldu diye dusunelim)
Terapistimle bu konu uzerine egiliyoruz.
Eskiden markette sirada onume gecenlere bile sinir krizi gecirirdim icimden.
Bi yerde sirayi bozan biri olursa yine ayniydim.
Yaya gecidinde durmayan arabalarda arkalarindan bagirirdim sinirlenip.
Bunlari biraktim artik.
Ama kisisel haksizliklari yani ciddi seyleri sindiremiyorum hala.
Bu durumlarda siz ne yapiyorsunuz?
O kisiyi cezalandirma egilimde oluyorum ben ve kendi kendimi yiyorum ona ulasamadikca da.
Bir miktar doldum ve konuşalım istiyorum, gönül işlerine açacağım o yüzden soruyu.
Twitter'da veya Instagram'da gayet normal bir yorum yapıyorsun, altında onlarca kişi sana "espri" olarak küfrediyor. Bilimsel bir konuda bir çıkarım hakkında bir şeyler soruyorsun, "yanlış anlamışsın amk eziği, senin beynini s*" yazıyorlar. Düzgün bir şey paylaşıyorsun, kadınsan altına 45 kişi (erkek) kahve emojisiyle "women" yazıyor falan. Tam tersi de oluyor tabii ki.
Ekşi'de bir müzisyen, sunucu, televizyon programı, gazeteci vb. hakkında küfürsüz hakaretsiz kendi yorumunu yazdığında bile üç beş küfürlü mesajla yeşilleniyorsun. Biri onun taptığı müzisyenin son şarkısını son derece yapıcı bir şekilde eleştirdim diye önce bana küfürlü mesaj atmış ve sonra da nick altıma ezik, boş çar falan yazmıştı mesela. Çar diyen birinden fazla bir akılcı beklentim yok zaten, o da ayrı konu.
Çok takipçili yabancı hesapların yorumlarına bakıyorum, insanlar saygılı bir şekilde tartışıyor veya birlikte gülebiliyorlar ya.
Biz niye böyle olduk? Halkın niteliğindeki düşüş bol yankılı mı yansıyor internetteki davranışlara? İnternetteki kimliksizlik insanların ortak yaşamdaki mecburi sınırlarını rahatlıkla yok etmesine mi sebep oluyor?
Twitter'da veya Instagram'da gayet normal bir yorum yapıyorsun, altında onlarca kişi sana "espri" olarak küfrediyor. Bilimsel bir konuda bir çıkarım hakkında bir şeyler soruyorsun, "yanlış anlamışsın amk eziği, senin beynini s*" yazıyorlar. Düzgün bir şey paylaşıyorsun, kadınsan altına 45 kişi (erkek) kahve emojisiyle "women" yazıyor falan. Tam tersi de oluyor tabii ki.
Ekşi'de bir müzisyen, sunucu, televizyon programı, gazeteci vb. hakkında küfürsüz hakaretsiz kendi yorumunu yazdığında bile üç beş küfürlü mesajla yeşilleniyorsun. Biri onun taptığı müzisyenin son şarkısını son derece yapıcı bir şekilde eleştirdim diye önce bana küfürlü mesaj atmış ve sonra da nick altıma ezik, boş çar falan yazmıştı mesela. Çar diyen birinden fazla bir akılcı beklentim yok zaten, o da ayrı konu.
Çok takipçili yabancı hesapların yorumlarına bakıyorum, insanlar saygılı bir şekilde tartışıyor veya birlikte gülebiliyorlar ya.
Biz niye böyle olduk? Halkın niteliğindeki düşüş bol yankılı mı yansıyor internetteki davranışlara? İnternetteki kimliksizlik insanların ortak yaşamdaki mecburi sınırlarını rahatlıkla yok etmesine mi sebep oluyor?
Sizin için red flagdır?
Öğlen bir şeyler almak için dışarı çıktım. Biraz yürümek istedim, üst mahalleye vardığımda 25-30 kişinin bir evin önünde toplandığını gördüm. Kulağımda kulaklık olduğu için sesleri duymuyordum. Evin önüne geldiğimde kaldırımda oturan kadınların ağladığını gördüm, biriyle göz göze geldik. Cenazeleri vardı belli ki. Dönüşte aynı yolu kullandım, cenaze aracı gelmişti. İmam elindeki megafonla merhumun kaçta, nereye def edileceğini söylüyordu. Aracın yanına geldiğimde dönüp baktım, tabutun içinde kimin olduğunu merak ettim. Araç hareket etti, evin önündekiler ağlamaya devam etti.
4 senelik kız arkadaşımla 3 hafta sonra nişanımız var. Mekanda yapacağız, davetiyeler basıldı insanlar davet edildi, hazırlıklar bitti. Ama bu hazırlık sürecinde soğudum. Hep kendi istediği şeylerin olmasını isteyen, en ufak bir sorunda refleks olarak beni suçlayan birine dönüştü. Kendimi yanında rahat hissetmiyorum artık her an bir sebepten bana kızacak gibi hissediyorum. Şimdiye kadar da bir sorun olduğunda alttan alan veya sorun çıkmasın diye susan taraf bendim ama son dönemde yaşadığımız şeyler beni evlilikten de kız arkadaşımdan da soğuttu. Zaman geçmesin diye dua ediyorum. Başka ne önerirsiniz?
ilk konuşmada veya mesajda niyeti belli edip direk bir date'e davet etmek nasıl karşılanır kadın tarafı tarafından ?
kadın'ın "lunapark'a gidelim mi ikimiz?" demesi bir date midir? yoksa friend zone mudur?
kadın'ın "lunapark'a gidelim mi ikimiz?" demesi bir date midir? yoksa friend zone mudur?
Çok daralmış durumdayım. Ailemde sürekli bir "hadi artık bul birilerini de evlen" kafası var. Ben de hep akışında bırakmayı seviyorum böyle şeyleri, zorlama biriyle tanışamam yani. Yalnız da yaşıyorum 20 yıldır falan, ona da alıştım. Öyle takılıyorum işte, ciddi ilişkilerim de oldu tabi.
Bi kız var, dünya tatlısı, bizim buradaki fırın/pastanede çalışıyor. Günde 2-3 kez gidiyorum valla sırf göreyim diye :D her gittiğimde de acaip gülüyoruz i, samimiyetimiz de var yani. Benim biraz pij tarafım var, kız oradayken bu pijli 5.vitese çıkarıyorum, baya eğlenceli geçiyor. Beni çok güldürüyorsun falan diyor.
Ama bana abi diyor :(
Abi kısmı çok önemli değil onu hallederim de, kız kapalı. Bugün anam geldi bana teftişe, öyle laflarken bahsettim kızdan. Kadın resmen kapalı olmasını istemedi.
O an annemden tiksindim. Direkt bişey demedi ama insan anlar, anam sonuçta. Jestler, mimikler direkt belli etti. Bu nasıl zihniyet ya, hayatta beklemezdim, çok moralim bozuldu.
Bi kız var, dünya tatlısı, bizim buradaki fırın/pastanede çalışıyor. Günde 2-3 kez gidiyorum valla sırf göreyim diye :D her gittiğimde de acaip gülüyoruz i, samimiyetimiz de var yani. Benim biraz pij tarafım var, kız oradayken bu pijli 5.vitese çıkarıyorum, baya eğlenceli geçiyor. Beni çok güldürüyorsun falan diyor.
Ama bana abi diyor :(
Abi kısmı çok önemli değil onu hallederim de, kız kapalı. Bugün anam geldi bana teftişe, öyle laflarken bahsettim kızdan. Kadın resmen kapalı olmasını istemedi.
O an annemden tiksindim. Direkt bişey demedi ama insan anlar, anam sonuçta. Jestler, mimikler direkt belli etti. Bu nasıl zihniyet ya, hayatta beklemezdim, çok moralim bozuldu.
Selamlar,
Kaç yıldır buradayım, ilk kez gönül işleri için soru soracağım.
Eşimle geçenlerde bir konsere gittik. Güzel içki içtik, konserden keyif alacak kıvama geldik, önlere doğru da geçtik. Bir noktada eşimin yanımızdaki bir adama laf attığını gördüm, ne dediğini duymadım. Laf attıktan sonra adam sürekli eşimi kesmeye başladı. Birkaç defa baktıktan sonra bakışlarımı diktim, benim baktığımı anlayınca kesmeyi bıraktı ama yine de uzağa gitmedi. O aşamadan sonra konserden bir gram keyif alamadım.
O akşam konuşmadım hem sinirli olduğum hem de konser keyfini baltalamamak için, ertesi gün eşimin tanımadığı kişilere laf atmasının beni rahatsız ettiğini söyledim. Eşim böyle konser ortamlarını kendiyle benzer şekilde düşünen ve kendisini rahat hissedebileceği bir ortam olarak gördüğünü, o yüzden böyle bir şey yaptığını ve yaptığı harekette bir yanlışlık olmadığı söyledi. Olayı kendi açımdan anlattım, ona güvenmem gerektiğiyle alakalı diretti. Attığı laf: yanımızdaki kişi çok coşkuluymuş, "x grubunu çok seviyorsun herhalde" dediğini söyledi. Bunun karşı taraftan flört başlangıcı gibi algılandığını, o yüzden o aşamadan sonra sürekli tetikte olduğum için konserden keyif alamadığımı, eşimin bunun farkında olup zaten böyle bir şeyi yapmamasını beklediğimi söyledim. "Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" dedi. Böyle diyerek bana hakaret ettiğini söyledim.
Şimdi durum şu ki aslında eşimle bu olay olana kadar birbirimize güvendiğimiz, sevgi dolu bir birlikteliğimiz vardı. Eşim laf atsa da atmasa da başkalarının ona yürüyebileceğinin farkındayım, ben olsam da olmasam da yürünebileceğinin farkındayım, eşimin de uygun cevabı vereceği konusunda içimde bir çekince yok. Öte yandan durduk yere neden böyle bir hareket yaptığını da anlamıyorum ve içimde ona olan güvenin azaldığını hissediyorum.
Daha önceden(en az 10 yıl önce) o dönemki kız arkadaşımdan benzer ortamlarda bana güven dediği ve aldatıldığım bir durum yaşadığım için konuyu doğru değerlendirememe riskim var. O yüzden siz sevgili duyuruculardan objektif görüşlerinizi rica ediyorum.
Kaç yıldır buradayım, ilk kez gönül işleri için soru soracağım.
Eşimle geçenlerde bir konsere gittik. Güzel içki içtik, konserden keyif alacak kıvama geldik, önlere doğru da geçtik. Bir noktada eşimin yanımızdaki bir adama laf attığını gördüm, ne dediğini duymadım. Laf attıktan sonra adam sürekli eşimi kesmeye başladı. Birkaç defa baktıktan sonra bakışlarımı diktim, benim baktığımı anlayınca kesmeyi bıraktı ama yine de uzağa gitmedi. O aşamadan sonra konserden bir gram keyif alamadım.
O akşam konuşmadım hem sinirli olduğum hem de konser keyfini baltalamamak için, ertesi gün eşimin tanımadığı kişilere laf atmasının beni rahatsız ettiğini söyledim. Eşim böyle konser ortamlarını kendiyle benzer şekilde düşünen ve kendisini rahat hissedebileceği bir ortam olarak gördüğünü, o yüzden böyle bir şey yaptığını ve yaptığı harekette bir yanlışlık olmadığı söyledi. Olayı kendi açımdan anlattım, ona güvenmem gerektiğiyle alakalı diretti. Attığı laf: yanımızdaki kişi çok coşkuluymuş, "x grubunu çok seviyorsun herhalde" dediğini söyledi. Bunun karşı taraftan flört başlangıcı gibi algılandığını, o yüzden o aşamadan sonra sürekli tetikte olduğum için konserden keyif alamadığımı, eşimin bunun farkında olup zaten böyle bir şeyi yapmamasını beklediğimi söyledim. "Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" dedi. Böyle diyerek bana hakaret ettiğini söyledim.
Şimdi durum şu ki aslında eşimle bu olay olana kadar birbirimize güvendiğimiz, sevgi dolu bir birlikteliğimiz vardı. Eşim laf atsa da atmasa da başkalarının ona yürüyebileceğinin farkındayım, ben olsam da olmasam da yürünebileceğinin farkındayım, eşimin de uygun cevabı vereceği konusunda içimde bir çekince yok. Öte yandan durduk yere neden böyle bir hareket yaptığını da anlamıyorum ve içimde ona olan güvenin azaldığını hissediyorum.
Daha önceden(en az 10 yıl önce) o dönemki kız arkadaşımdan benzer ortamlarda bana güven dediği ve aldatıldığım bir durum yaşadığım için konuyu doğru değerlendirememe riskim var. O yüzden siz sevgili duyuruculardan objektif görüşlerinizi rica ediyorum.
Ben bugünden itibaren bir hafta hiç şikayet etmeyeceğim. İlk günden bayağı zorlamaya başladı. :) Siz neye niyet ettiniz?
İyi pazarlar.
İyi pazarlar.
hatun kişisi bunu bana bilfiil söylüyormuş ve ben fark etmedim. benden de beklemiş ama söylemedim.
dün akşam da çok fail bi hata yaptım ama unutkanlıktı. içten gelmeli bu tür söylemler diye düşünüyorum, siz ne düşünüyorsunuz?
dün akşam da çok fail bi hata yaptım ama unutkanlıktı. içten gelmeli bu tür söylemler diye düşünüyorum, siz ne düşünüyorsunuz?
tinder falan sarmıyor, nerede tanışıyorsunuz
kursa yazılıp 10 ders gitmek de istemiyorum
sb
kursa yazılıp 10 ders gitmek de istemiyorum
sb
Şimdi ben birkaç cümle yazacağım, siz de devam ettirir misiniz? Birbirimizin gözünü oymaktan daha hayırlı bir şey yapmış oluruz şu sitede. Başlıyorum:
Sabah kalktığımda yatağın içinde telefonu bulmaya çalıştım ilk olarak. Gözlerim henüz net görmüyordu, bir ton gereksiz e-mail ve bildirim arasında bir mesaj dikkatimi çekti, üst üste üç büyük bardak türk kahvesi içmiş gibi ayılttı beni.
...
Sabah kalktığımda yatağın içinde telefonu bulmaya çalıştım ilk olarak. Gözlerim henüz net görmüyordu, bir ton gereksiz e-mail ve bildirim arasında bir mesaj dikkatimi çekti, üst üste üç büyük bardak türk kahvesi içmiş gibi ayılttı beni.
...
Akşam arkadaşla rakıya gittik. Sonra benim bi kız arkadaşım da dahil oldu. Kakara kikiri muhabbet devam ederken konu benim ilişkim olmamasına geldi. Lafı çok uzatmayım, benim kız arkadaşım kendi 2 arkadaşını da çağırdı, biriyle de beni tanıştırmak istedi çünkü.
Neyse onlar da geldi muhabbet devam etti, oradan kalktık kulübe gittik. Orada da tekila shotlar, şampanyalar falan oluk oluk aktı.
Kız da benle iyice fiziksel teması arttırdı dans ederken falan. Gece evlere dağıldık, kız bende kaldı. Sonra sabah oldu kahve kahvaltı faslı derken ben kızı evine bıraktım. Arabadan inmeden "dün söylediklerini hatırlıyorsun dimi" dedi. Mal gibi kaldım o an, evet tabi ki hatırlıyorum falan dedim akdkkaks kız gitti ben hemen benim kız arkadaşı aradım, laf alsın ağzından diye.
Ben dün uçmuş, kaçmışım. Sana aşığımlar, seni seviyorumlar, artık aile kurmak istiyorum sen karşıma Allahı bir lütfu olarak çıktın, seni asla bırakmam vs vs. Bu ve bunun gibi Bi sürü laf etmişim. Şimdi de kız yazıp, arayıp duruyor.
Direkt ilişkimiz var sanıyor. Ben durumu nasıl izah edeyim? Sarhoştum takıldık alt tarafı demek olmaz sonuçta.
Neyse onlar da geldi muhabbet devam etti, oradan kalktık kulübe gittik. Orada da tekila shotlar, şampanyalar falan oluk oluk aktı.
Kız da benle iyice fiziksel teması arttırdı dans ederken falan. Gece evlere dağıldık, kız bende kaldı. Sonra sabah oldu kahve kahvaltı faslı derken ben kızı evine bıraktım. Arabadan inmeden "dün söylediklerini hatırlıyorsun dimi" dedi. Mal gibi kaldım o an, evet tabi ki hatırlıyorum falan dedim akdkkaks kız gitti ben hemen benim kız arkadaşı aradım, laf alsın ağzından diye.
Ben dün uçmuş, kaçmışım. Sana aşığımlar, seni seviyorumlar, artık aile kurmak istiyorum sen karşıma Allahı bir lütfu olarak çıktın, seni asla bırakmam vs vs. Bu ve bunun gibi Bi sürü laf etmişim. Şimdi de kız yazıp, arayıp duruyor.
Direkt ilişkimiz var sanıyor. Ben durumu nasıl izah edeyim? Sarhoştum takıldık alt tarafı demek olmaz sonuçta.
Efendim 2 sene önce Okcupid’ de Liv Tyler la matchleştim.(swh) Neyse bunun goygoyunu yaptım ve kadın da karşılık verdi. Kendisini hiç görmemiştim, sonra o zamanlar ClubHouse yeni çıkmış, ben zaten üye olmuştum o da oldu ve ilk defa orada gördüm kendisini ve bam çok güzel bir kadın, ayrıca çok seviyorum muhabbetini falan ama o İzmir’ de ben İstanbul’ dayım. Sonra bu arkadaş bana bir süre yol verdi ve Instagram’ ı kapattı. Sonra 2-3 ay sonra açtı ve hikayelerimin ilk izleyeni oldu, doğum günüme kadar ve kutladı. Biz yine yazıştık bir süre. İstanbul’ a geldi o doğumgününde ve buluştuk, ben ona pasta aldım vs. İstanbul’ a taşındı 1-2 görüştük ben iş için 2 aylığına Kuşadası’na gittim. O sıra yine kesti muhabbeti, ben bir konsere bilet aldığımı hikayemde paylaşınca belki orada görüşürüz dedi ben de salladım yazdığını. Sonra özür diledi benden sana kendini değersiz hissettirdiğim için gibi bir şey dedi. Ben de salaklık önemli değil falan dedim. Sanki bana o değer biçiyormuş gibi. Oysa hiç de takmamıştım yazmamasını çünkü sorunlu galiba demiştim. Yani kendi kendine ezik psikolojisinde, pek bir şey yaşamamış hayatında. Okul ev arası mekik dokumuş. Arkadaşı yok doğru düzgün vs. Neyse aslında saldım ben bu kadını ama geçen gün evine davet etti ve ben de teklifine iştirak ettim. Yemek yaptık, şarap içtik, güldük eğlendik derken yakınlaştık ve öpüşmeye başladık. Sonra devam etmek istemedi vs. Ayrı yattık sabah başımda bir dolaştı sonrasında sabah kahvaltı hazırlarken yakınlaşmak istedim, o istemedi ve bende çekildim, seviyeli bir hal aldı, hatta bana inceden mobbing uyguladı vs. Sonra evine yakın bir kafede iyice sıvadı neden başka kadınlarla görüşmüyorsun falan dedi. Ayrılırken omzundan öptüm. Bu arkadaş ülkeden de gitmek istiyor. 4 aylığına Avustralya’ ya gidecek ve başarabilirse kalacak, olmadı dönüp Avrupa’ da yüksek yapacakmış. Ne istediğini bilmiyor. Yaşlar k 30 , ben 38. Ben sürekli öpüştüğümüz anı düşünüyorum. Bir haftadır 1 sn ayık değilim iş dışında çünkü ayıkken sadece onu düşünüyorum. Kendisini Frances Ha ya benzetiyor. Telefonu da paso ters yüz. Ben de neden bunu yapıyorsun dedim, ne mesajlarını merak ediyorum ne de birbirimize verdiğimiz bir söz var dedim. O da aile evinden alışkanlık falan dedi. Kadın benim hayatımı, kafa yapımı, tarzımı beğeniyor. Hatta cool buluyor beni. Biraz karışık oldu biliyorum çünkü benim de kafam çok karışık. Detaylar kafamın içinde kafa tasıma çarpıyor.
Nasıl tarif edeceğimi bilemedim. Ukala desen değiil, çokbilmiş desen değil. Ama her dediğinize ya başka bir argüman, malumat veya öneri sunuyor.
Örnek vereyim; yarın sabah uçakla Ankara'ya gideceğinizi söylüyorsunuz. Arabayla git, daha keyifli olur diyor. Niye uçakla gidiyorsun diye sormak yok. Belki arabayla gitme imkanım yok, belki araba tutuyor.
Bu kişiyle sinir harbine girmeden diyalog kurmanın bir yolu var mı?
Örnek vereyim; yarın sabah uçakla Ankara'ya gideceğinizi söylüyorsunuz. Arabayla git, daha keyifli olur diyor. Niye uçakla gidiyorsun diye sormak yok. Belki arabayla gitme imkanım yok, belki araba tutuyor.
Bu kişiyle sinir harbine girmeden diyalog kurmanın bir yolu var mı?
Bizim 5-6 sene oldu. Çocuktan ve zor yaşam koşullarından sonra Bir yüz eskimesi karşılıklı heyecanı ilgiyi yitirme kayıtsızlık durumları var.
Nasıl aşarız? Aşanlar nasıl yapıyorsunuz?
Nasıl aşarız? Aşanlar nasıl yapıyorsunuz?
Uyumayan var mı başka?
Yarın tatile gidiyorum, bavul hazırlamadım. Yarım saate hazırlanır değil mi? Bir şeyi yok.
Yarın tatile gidiyorum, bavul hazırlamadım. Yarım saate hazırlanır değil mi? Bir şeyi yok.