bu resmin daha büyüğüne erişmek istiyorum ama nasıl aratacağımı bilemedim ne yazıyor orada plağın ismi olarak?
www.agos.com.tr
www.agos.com.tr

Arkadaşlar "insanların arasında" diyelim mesela. O "insanlar" kısmı bir grubu temsil etsin.
In between the "x"s
Amid the "x"s
In the middle of "x"s
Among the "x"s
Hangisi tam anlamı veriyor? In between uymuyor gibi, between hiç olmaz, in the middle of da olmuyor. Amid mi doğru acaba? Çünkü şöyle bir şarkı sözü vardı galiba: "I've slept for a couple of hours amid the flowers.". Gibi bir şeydi, tam hatırlayamadım.
Bir de among var tabii. Amid "ortasında" anlamı verirken "among" içinde, yanında, arasında anlamına geliyor. Among da iyi bir seçenek gibi.
Hangisi?
Edit: Sanki amid kelimesi "arasındayım ama onlardan biri değilim"ken among "arasındayım ve onlardanım" gibi bir anlam veriyor gibi. Allah allah, ne seçsem ki?
In between the "x"s
Amid the "x"s
In the middle of "x"s
Among the "x"s
Hangisi tam anlamı veriyor? In between uymuyor gibi, between hiç olmaz, in the middle of da olmuyor. Amid mi doğru acaba? Çünkü şöyle bir şarkı sözü vardı galiba: "I've slept for a couple of hours amid the flowers.". Gibi bir şeydi, tam hatırlayamadım.
Bir de among var tabii. Amid "ortasında" anlamı verirken "among" içinde, yanında, arasında anlamına geliyor. Among da iyi bir seçenek gibi.
Hangisi?
Edit: Sanki amid kelimesi "arasındayım ama onlardan biri değilim"ken among "arasındayım ve onlardanım" gibi bir anlam veriyor gibi. Allah allah, ne seçsem ki?
minicik kucucuk bir yazi.. cok merak ediyorum ne anlama geldigini.
yardimci olabileceklere simdiden cok tesekkurler. bilebilecek birilerine yonlendirebilirsiniz kesinlikle.
yardimci olabileceklere simdiden cok tesekkurler. bilebilecek birilerine yonlendirebilirsiniz kesinlikle.
"When your toe to toe you got your nose in it, and when you're nose to nose you got your toes in it"
komik olacak ama, nasıl denir? direk bu şekilde var mı? ( sevgili olmak için sorulan soru )
Not satisfied with a product or shipment?
A. If you order has not been shipped, you may cancel it for a full refund, by using order tracking and selecting the "Cancel Order" option.
A. If you order has not been shipped, you may cancel it for a full refund, by using order tracking and selecting the "Cancel Order" option.
Şehirlere değer katan, doğal güzellikleri yanında mekanlarıdır. Tarihi yarımada 8500 yıldır imar edilen bir şehir. Barındırdığı üç medeniyetin birikimiyle dünyanın en önemli kültür varlıklarına sahiptir.
Bu varlıklar geçmiş dönemlerin yaşam mekanlarıdır. Eski sahipleri olmasa da eserleri, bizlere yaşanmış hikayeleri anlatır. Zamanı somutlaştıran bu varlıklar şehre, ruh ve mana derinliği katar. Geçmişten geleceğe uzanan bir hissiyat yaşayanları kuşatır.
Şunu ingilizceye çevirebilir misiniz arkadaşlar?
Bu varlıklar geçmiş dönemlerin yaşam mekanlarıdır. Eski sahipleri olmasa da eserleri, bizlere yaşanmış hikayeleri anlatır. Zamanı somutlaştıran bu varlıklar şehre, ruh ve mana derinliği katar. Geçmişten geleceğe uzanan bir hissiyat yaşayanları kuşatır.
Şunu ingilizceye çevirebilir misiniz arkadaşlar?
Bu sete en hesaplı ve sağlıklı yoldan nasıl ulaşabilirim bi fikri olan var mı? Ben birkaç seçenek buldum: (3 ve 4'e pek sıcak bakmıyorum)
1)www.ttnetprog.com.tr
2)www.sehirfirsati.com
3)www.tellmemore.info.tr
4)Malum yollardan edinilen setin de şöyle bir sıkıntısı varmış sanırım: eksisozluk.com
1)www.ttnetprog.com.tr
2)www.sehirfirsati.com
3)www.tellmemore.info.tr
4)Malum yollardan edinilen setin de şöyle bir sıkıntısı varmış sanırım: eksisozluk.com
nişanyansözlük demişki:
"Çingenece (Roma) kanka "arkadaş, yoldaş" sözcüğünden alıntıdır."
sonra şunu da demiş:
"Kanka (eril) ve anki (dişil) biçimleri Çingenece gramere uygundur. Sözcüğün Türkçe kan kardeşi deyiminden türediğine dair yaygın görüş kanıta muhtaçtır."
türkiye'e yaşayan çingenelerin dili mi kastediliyor burda? yoksa romence'nin değişmiş hali mi?
nişanyansözlük yine demiş ki, bu kelimenin tespit edildiği en eksi türkçe kaynak "ağır roman" imiş. orda çingenelerden mi bahsediliyor? nasıl geçiyor bu kelime?
çingeneler çok eskiden beri kullanıyor mu bu kelimeyi?
"Çingenece (Roma) kanka "arkadaş, yoldaş" sözcüğünden alıntıdır."
sonra şunu da demiş:
"Kanka (eril) ve anki (dişil) biçimleri Çingenece gramere uygundur. Sözcüğün Türkçe kan kardeşi deyiminden türediğine dair yaygın görüş kanıta muhtaçtır."
türkiye'e yaşayan çingenelerin dili mi kastediliyor burda? yoksa romence'nin değişmiş hali mi?
nişanyansözlük yine demiş ki, bu kelimenin tespit edildiği en eksi türkçe kaynak "ağır roman" imiş. orda çingenelerden mi bahsediliyor? nasıl geçiyor bu kelime?
çingeneler çok eskiden beri kullanıyor mu bu kelimeyi?
Selam galyalılar,
Hiç beklenmedik bir şekilde seneye Almanya'ya gitme ihtimalim oluştu. Ben de sebep bulmuşken Almanca öğreneyim dedim. Ankara'da nereyi tavsiye edersiniz? Goethe Institute diye düşündüm de, bir sonraki kuru ekimde başlayacakmış, bir de temmuzda yoğun kur var ama haftada 5 gün pestilim çıkar diye ona çok sıcak bakmıyorum.
Dipnot: Kursa sınav geçmek amaçlı gitmiyorum, gerçekten öğrenmek istiyorum.
Hiç beklenmedik bir şekilde seneye Almanya'ya gitme ihtimalim oluştu. Ben de sebep bulmuşken Almanca öğreneyim dedim. Ankara'da nereyi tavsiye edersiniz? Goethe Institute diye düşündüm de, bir sonraki kuru ekimde başlayacakmış, bir de temmuzda yoğun kur var ama haftada 5 gün pestilim çıkar diye ona çok sıcak bakmıyorum.
Dipnot: Kursa sınav geçmek amaçlı gitmiyorum, gerçekten öğrenmek istiyorum.
İngilizce nasıl denir. Wikipedia'da baktım da en yakın Butch cut geldi bana. en.wikipedia.org
bir de şunların türkçe karşılığı nedir?
bu asker tıraşı herhal? buzz cut: en.wikipedia.org
crew cut: en.wikipedia.org
bir de şunların türkçe karşılığı nedir?
bu asker tıraşı herhal? buzz cut: en.wikipedia.org
crew cut: en.wikipedia.org
Arkadaşlar boynumuzda duran maskeyi ağzımıza getirme olayını nasıl söyleriz? Covering mouth with mask, using the mask gibi şeyler düşündüm ama bir türlü tatmin olamadım.
Millet anlamına gelen halkı (yani vatandaşlar) nasıl söyleriz çok da formal olmayan bir cümlede? People deyip ilk harfi büyük yazarak mı? Öylesi geldi aklıma çünkü. Citizen pek olmuyor.
Millet anlamına gelen halkı (yani vatandaşlar) nasıl söyleriz çok da formal olmayan bir cümlede? People deyip ilk harfi büyük yazarak mı? Öylesi geldi aklıma çünkü. Citizen pek olmuyor.
nedir bu geyik? "oxford vardı da biz mi okumadık" düşüncesindeki bir adama anlatır gibi lütfen.
arkadaşlarım, biliyorum bu olaylar sırasında hiç de yeri ve zamanı değil ama. yapmak zorundayım. :( aşağıdaki linkteki yazıyı kısaca bana özet geçecek biri var mı şu an aramızda? teşekkürler.
adage.com
adage.com
Merhaba,
"To ki mader-e ehl-e hodfuruşkari dari. Hem maderet heyli saf bud ki hakikathayu ne kerdi ayan be to ey peser-e pinhanem."
Bu kelimenin tam karşığı nedir acaba bilen var mı? Kürtçe ya da FArsça sanırım.
"To ki mader-e ehl-e hodfuruşkari dari. Hem maderet heyli saf bud ki hakikathayu ne kerdi ayan be to ey peser-e pinhanem."
Bu kelimenin tam karşığı nedir acaba bilen var mı? Kürtçe ya da FArsça sanırım.
Motomot çevirirsek "iyi süblimleşmiş" oluyor ama mantıksız tabi.
Geçtiği paragraf şu:
They came to the conclusion that it represented a well-sublimated oedipus complex.
bir sonuca varanlar psikanalistler, ve roman hakkında konuşuyorlar.
Geçtiği paragraf şu:
They came to the conclusion that it represented a well-sublimated oedipus complex.
bir sonuca varanlar psikanalistler, ve roman hakkında konuşuyorlar.
şöyle bir metin için nasıl bir ücretlendirme uygundur?
metin transkripsiyonlu olarak çevirilecek.
metin transkripsiyonlu olarak çevirilecek.
yardımınıza ihtiyacım var. google çeviri bir yere kadar işime yarıyordu ama bundan sonrasına yetmiyor. aşağıda bir parça var. ingilizce'ye çevirmem gerekiyor. parçayı şimdi yazdım. mümkün olduğunca kısa tuttum. çeviri sonrası ne isterseniz isteyin benden...
"Jamal 1985 yılında Amerika'nın Los Angeles şehrinde doğdu. Çocukluk yıllarının büyük bölümünü sokaktaki yaşıtlarıyla geçirdi. Uyuşturucu ve kötü alışkanlıkların etkili olduğu bir çevrede yaşıyordu. Anne ve babası onun iyi bir birey olması için çalıştı ama sokaktaki kavga ve çekişmeler ona daha cazip geliyordu.
2005 yılının Haziran ayında üzerinde büyük miktarda uyuşturucu ile yakalanarak tutuklandı. 5 sene hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste geçirdiği yıllar sürekli kendini sorgulamasını sağlıyordu. İçeride Silas isimli bir tamirciyle tanıştı. Gün geçtikçe birbirlerine destek veren iki arkadaş oldular. Artık daha iyi bir hayat için nedenleri vardı. Hapisten çıktıktan sonra batı yakasında bir garaj kiraladılar. Tamir işlerinin yanı sıra araç boyama ve modifiye ile uğraşıyorlardı. Onlar beladan kurtulmak isteseler de bela onların peşini bırakacak mı göreceğiz."
"Jamal 1985 yılında Amerika'nın Los Angeles şehrinde doğdu. Çocukluk yıllarının büyük bölümünü sokaktaki yaşıtlarıyla geçirdi. Uyuşturucu ve kötü alışkanlıkların etkili olduğu bir çevrede yaşıyordu. Anne ve babası onun iyi bir birey olması için çalıştı ama sokaktaki kavga ve çekişmeler ona daha cazip geliyordu.
2005 yılının Haziran ayında üzerinde büyük miktarda uyuşturucu ile yakalanarak tutuklandı. 5 sene hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste geçirdiği yıllar sürekli kendini sorgulamasını sağlıyordu. İçeride Silas isimli bir tamirciyle tanıştı. Gün geçtikçe birbirlerine destek veren iki arkadaş oldular. Artık daha iyi bir hayat için nedenleri vardı. Hapisten çıktıktan sonra batı yakasında bir garaj kiraladılar. Tamir işlerinin yanı sıra araç boyama ve modifiye ile uğraşıyorlardı. Onlar beladan kurtulmak isteseler de bela onların peşini bırakacak mı göreceğiz."
Şunu çevirebilir miyiz?
In case of direct payment by the insurer to the hospital, the eventual deductible (own share for the patient)
or excluded items on the invoice, are recoverable from the patient.
In case of direct payment by the insurer to the hospital, the eventual deductible (own share for the patient)
or excluded items on the invoice, are recoverable from the patient.
Kişi yaşamı boyu,
bir yerde takılıp kalıp,
yolda olduğunu sanabiliyor;
ya da, ters taraftan,
sürekli yürüdüğü halde,
bir yerde durduğunu…
öyleyse önemli olan,
bir yerde bulunmak değil,
bulunduğu yerin bilincinde olmaktır;
aynı şekilde, yolda olmak değil,
yürüdüğün yolun bilincinde olmak…
yer de, yön de, yol da,
bilinçlidir.
bir yerde takılıp kalıp,
yolda olduğunu sanabiliyor;
ya da, ters taraftan,
sürekli yürüdüğü halde,
bir yerde durduğunu…
öyleyse önemli olan,
bir yerde bulunmak değil,
bulunduğu yerin bilincinde olmaktır;
aynı şekilde, yolda olmak değil,
yürüdüğün yolun bilincinde olmak…
yer de, yön de, yol da,
bilinçlidir.
You've got an open support ticket and it's been awhile since we've heard from you. Hopefully this means your issue has been resolved; we're closing this ticket in hopes that it's true. If it's not, please respond to this email to reopen the ticket and confirm that the issue is not yet resolved.
The latest comment to your ticket was:
şunu tam anlamıyla bi çevirin be. twitter hesabı askıda, en son mail bunu attılar. ne yapmam lazım?
The latest comment to your ticket was:
şunu tam anlamıyla bi çevirin be. twitter hesabı askıda, en son mail bunu attılar. ne yapmam lazım?
(3)
İngilizce tek cümle: BurgerKing turned away injured protesters in Turkey
i am so so serious #611763
BurgerKing turned away injured protesters in Turkey in favour of giving free meals to the POLICE
ne demek?
ne demek?
immoraltales.tumblr.com
bu kısımın orjinalde nasıl yer aldığını bilen var mı?
ya da edebi olarak nasıl cevrilebilir?(ingilizce)
bu kısımın orjinalde nasıl yer aldığını bilen var mı?
ya da edebi olarak nasıl cevrilebilir?(ingilizce)
Dernek amacına uygun faaliyetlerle ilgili olarak; gayrimenkul tasarruf eder. Gayrimenkuller üzerinde dernek leh ve aleyhine her nevi irtifak, kira, şufa, ipotek gibi haklar iktisap eder veya verir, terkin ve fek edebilir. Bu muameleler yönetim kurul kararı ile yapılır.
Bayaa kafam durdu gazdan herhalde, toparlayamadım şu üsttekini. Yardım edebilecek biri varsa sevinirim.
Bayaa kafam durdu gazdan herhalde, toparlayamadım şu üsttekini. Yardım edebilecek biri varsa sevinirim.
dernek tüzüğü çevirisi yapacağım da hata yapmamak adına hangi kelime kullanımı doğru olur onu soruyorum.
1-) tüzük
2-) madde (tüzük maddeleri teker teker sıralanmış vaziyette)
3-) dernek
sevgiler.
1-) tüzük
2-) madde (tüzük maddeleri teker teker sıralanmış vaziyette)
3-) dernek
sevgiler.
arkadaşlar benim ingilizcem o kadar iyi sayılmaz. ama "are you sex ?" seviyesinin 2 kademe üstü diyebilirim. şimdi ben bu kitabı alsam ingilizce okusam sözlüklene, çeviriylene ingilizcemi ne kadar geliştirmiş olurum.
yani aslında sorum bu kitap farklı kelimeler açısından zengin midir ?
bitirdiğimde kelime haznemi geliştirmeme ne kadar yardımcı olur ?
saygılar, sevgiler, en nadide, en güzel, muunis, dadlu sevgi pıtırcıklarının sizinle olması dileğiyle.
yani aslında sorum bu kitap farklı kelimeler açısından zengin midir ?
bitirdiğimde kelime haznemi geliştirmeme ne kadar yardımcı olur ?
saygılar, sevgiler, en nadide, en güzel, muunis, dadlu sevgi pıtırcıklarının sizinle olması dileğiyle.
ingilizceye çevirisi istenen;
"Hayatın pahasına savunduğun bu düzen sana ne verdi gerizekalı"
"Hayatın pahasına savunduğun bu düzen sana ne verdi gerizekalı"
arkadaşlar marmariste otelde çalışacağım, geçen senelerden deneyimim var. derdimi anlatacak kadar basit tabirleri biliyorum ama biraz daha derdimi anlatabilmek istiyorum. kiril okuyup yazabiliyorum ama dilim tarzancadan hallice.
türkçeden veya ingilizceden rusçayı basitçe en azından sorun çözecek kadar öğrenebileceğim bir kaynak var mı? online ya da yazılı fark etmez. teşekkür ettim şimdiden.
türkçeden veya ingilizceden rusçayı basitçe en azından sorun çözecek kadar öğrenebileceğim bir kaynak var mı? online ya da yazılı fark etmez. teşekkür ettim şimdiden.
(7)
aradaki farkı bana, tam bir mala anlatır gibi anlatır mısınız? (ingilizce)
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin #609107
present perfect tense ile present perfect continuous arasında ne fark var. ne zaman hangisi kullanılır ya da ne zaman bunun yerine bu kullanılmaz kesinlikle bunu kullanman lazım dersiniz..
bi de past perfect var tabi...
bi de past perfect var tabi...
Medyanın sunduğu yapay dünya ve seyircinin buradaki tutsaklığı (Frankfurt Okulu açısından bakıldığında) ister istemez Alman felsefeci Herbert Marcuse’nin kapitalist sistemi totaliter rejimlerin devamı olarak açıklayan görüşlerini hatırlatıyor. Sistemin devamını sağlayan araçlardan biri olarak medya, seyirciyi ekran başında tutuyor, onları istediği gibi şekillendirmeye, aynı şeyi düşünmeye ve sergilediği ürünleri satın almaya sevkediyor. Böylece bir anlamda medya gerçekliği yeniden belirliyor ve yönetenin yönetmesini kolaylaştırıyor.
mümkün olduğunca az değişiklik yaparak çevirebilen biri çıkar mı acaba?
merci d'avance!
mümkün olduğunca az değişiklik yaparak çevirebilen biri çıkar mı acaba?
merci d'avance!
Arkadaş ben bunun sözlerini hiç anlamıyorum. Koskoca internette bi çevirisi bile yok sanırım? Bilen biri neden insanlığa katkıda bulunmuyor?
yoksa önceden açıklandığı da olur mu?
Sınav sonucum bugün açıklanacak. Sınav tarihi bölümüne sınava girdiğim gün eklenmiş ama sınav bilgilerimi girdiğimde sonuç gösterilmiyor. Bir yardım ediverin lütfen :)
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Sınav sonucum bugün açıklanacak. Sınav tarihi bölümüne sınava girdiğim gün eklenmiş ama sınav bilgilerimi girdiğimde sonuç gösterilmiyor. Bir yardım ediverin lütfen :)
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
nasıl dicem ya, "çağdaş türk mimarlığının sloganlarının görsel karşılığı" demek istedim, çok mu istedim?
bir dizide duymuştum, ne anlama geldiğini unuttum.
"i bited my tongue and tasting blood"
ne demek sizce ? "ben sana dememiş miydim" olabilir mi anlamı ?
"i bited my tongue and tasting blood"
ne demek sizce ? "ben sana dememiş miydim" olabilir mi anlamı ?
"x elimizde kalmadı y var" ingilizce nasıl söyleyebilirim?
Campus: Edinburgh I acknowledge receipt of your application to study at Heriot-Watt University and I am pleased to confirm that your details have now been passed on to the relevant programme selector in the appropriate School for a decision. You should expect to receive an update on your application directly from the School. You can see a summary and the status of your application by logging in to your application account at myhwu.hw.ac.uk using the username ectercan and pin ... If you have any enquiries regarding your application please contact the Postgraduate Taught admissions office in the appropriate School. Contact details can be found online at www.hw.ac.uk Please remember to quote your Application Reference Number . -.-.-. in all correspondence. Yourssincerely
Merhaba, yabancı dil öğrenmek için (ispanyolca veya fransızca, veya ikisi bir arada :)) busuu.com nasıl bir sitedir sizce? Bir dönem bu siteden çalışıp ilerletmişliğim var fakat insan kendisi öğrenmeye çalışınca çabuk unutuluyor. Ayrıca can alıcı üniteleri de premium pakete de koydular tam oldu. Diyeceğim o ki, premium paket alayım mı, değer mi? yıllık 96 tl.ye gelicek sanırım...
''dizide rol almak'' ''dizide oynamak'' ifadesini İngilizcede nasıl kullanabilirim?Çeviriler bir kaç örnek gösterdi fakat bunları Google'a yazdığımda direkt kullanımlarını göremedim.
Şimdiden teşekkürler.
Şimdiden teşekkürler.
Alt yazıdan kastım ingilizce alt yazı. Okuyarak dinlemek mi daha faydalı olur yoksa yazıyı görmeden anlamaya çalışmak mı?
Tek dişi kalmış canavar, İngilizce olarak nasıl söyleyebiliriz?
internet üzerinden böyle bir alıştırma yapmak mümkün mü? yurtdışına gitmeden nasıl yapılır bu iş
Bu güzel akşamda şu garibana bir yardım ediverin zira beyni patladı patlayacak.
"Our understanding of how simple patterns combine to yield the complexity needed to increase channel capacity for continuous information streams is still primitive."
neyin ne için gerekli olduğunu, kimin birleştiğini çözemedim, şaka gibi cümleler kurmaya başladım. Yardım. :(
"Our understanding of how simple patterns combine to yield the complexity needed to increase channel capacity for continuous information streams is still primitive."
neyin ne için gerekli olduğunu, kimin birleştiğini çözemedim, şaka gibi cümleler kurmaya başladım. Yardım. :(
"although success journals and manuals may be translated into
different languages, this english manual supercedes any other
version."
buradaki "supercedes" ne anlamı katıyor?
"başarı günceleri ve kılavuzlar farklı dillere çevrilebilmesine/çevriliyor olmasına rağmen, bu ingilizce kılavuz diğer versiyonların yerine geçer."
gibi çeviriyorum, ama anlamında sorun yaşıyorum. yani kelime olarak "yerine geçme" demek "supercede". fekat, saçma oluyor sanki, yani başta "günlükler ve kılavuzlar çevrilebiliyor olmasına rağmen" diye cümleye başlayınca ardından gelen cümle, zıt bir şey belirtmeli. ne bileyim, ".... bu ingilizce olarak kalmalıdır." falan gibi bir şey istiyor sanki.
different languages, this english manual supercedes any other
version."
buradaki "supercedes" ne anlamı katıyor?
"başarı günceleri ve kılavuzlar farklı dillere çevrilebilmesine/çevriliyor olmasına rağmen, bu ingilizce kılavuz diğer versiyonların yerine geçer."
gibi çeviriyorum, ama anlamında sorun yaşıyorum. yani kelime olarak "yerine geçme" demek "supercede". fekat, saçma oluyor sanki, yani başta "günlükler ve kılavuzlar çevrilebiliyor olmasına rağmen" diye cümleye başlayınca ardından gelen cümle, zıt bir şey belirtmeli. ne bileyim, ".... bu ingilizce olarak kalmalıdır." falan gibi bir şey istiyor sanki.
kent dokusu ingilizce nasıl söylenir?
tam olarak ne oluyor? ve türkçe karşılığı var mıdır bire bir? örgü değil diye düşünüyorum ama, rastalı gibi ince ince örgü falan mı, şu siyahi kardeşlerin yaptığı gibi?
12. yüzyılda Amstel ırmağının kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurulan Amsterdam, bugün Hollanda'nın kişi sayısı bakımından en büyük, kültürel ve parasal yönden de en önemli kentidir.
Amsterdam, which was founded on the banks on the Amstel river as a fishing village in the 12th century, now is the biggest in terms of the number of the people and the most important city of Holland in the cultural or financial aspects.
Amsterdam, which was founded on the banks on the Amstel river as a fishing village in the 12th century, now is the biggest in terms of the number of the people and the most important city of Holland in the cultural or financial aspects.