o kadar gotiklik yapıp, pankçı olup, sürme sürüp, dövme yaptırıp diline jilet çektirdikten sonra nerede geçimini sağlıyorlar?
ilk 2 sezonu bitirdim.. iyi mi kötü mü karar veremedim.. konusu çok güzel ama oyunculuklar kötü senaryo ne yapacağını bilemez halde. ana konunun neden olduğu veya nasıl olduğuna dair bir bilgi yok hala. bir ailenin dramı üzerinden ilerliyor sanki. devam edeyim mi, değer mi?
2019 yılında Türkiye'nin en iyi 5 teknik üniversitelerinden birinde ee mühendislik okuyordum.
okul dışı arkadaş çevrem sebebiyle okuldan tamamen soğudum. diğer yandan okuduğum bölüme de ilgim yoktu. okumayanların okuyanlardan daha fazla kazandığını, esnafın mühendisten daha çok kazanacağımı sürekli söylediler. -ama işin para kazanmaktan ibaret olmadığını anlamam 5 yılımı aldı.-
sonra o gün geldim bu duyurudaki arkadaşlara sordum. okula mı devam edeyim yoksa babamla mobilya dükkanını mı işleteyim diye. hepsi okuluna devam et dedi. onları dinlemedim.
beni eğitimden soğutanları dinledim.
babamın küçük mobilya dükkanında onunla beraber çalıştım. satış hariç tüm iş yükünü ben üstlendim. dükkanı büyüttük. gıda ürünü sattığımız başka dükkan da açtık. rekabetten kaynaklı kar edemedik ve onu kapattık. mobilyaya devam ettik. para kazanmadım mı? kendi çapımda ufakta olsa kazandım. öyleki anne babamı hacca gönderdim. geçen sene de iki ortakla arsa aldım.
babam yaşlandı. dükkanın satış-insanla uğraşma(en sevmediğim) dahil yükü bana binmeye başladı. insanlarla uğraşmak bana göre değilmiş. ben bu işe ve bu sosyal çevreye ait değilmişim gibi hissediyorum. devam etmeye hevesim kayboluyor.
yaşım geldi 30'a. evlilik baskısı da cabası. özel nedenler ve mesleğimin olmamasından mütevellit evlilikten uzak duruyorum.
kendim için bu esnaflıkta bir gelecek görmüyorum. ait hissetmiyorum. bu süreçte işe yarıyor gibi hissetmek için kodlama vs. öğrendim. python orta düzeye ulaştım.
ingilizcem fena sayılmaz. şu an tek realist yol bana bu görünüyor.
okula geri dönmek istedim. çünkü, üniversite kazanana kadar çoğu insan gibi çok zor yollardan geçtim. çok masraf, emek ve zaman harcadım. ayrıca kısa vadeli para kazanma hırsının insanı yaşamdan kopardığını anladım. çalışacağın ortam, mesleğinin prestiji ve topluma sağladığı fayda daha fazla oluyor.
üniversite durumu şöyle: birinci sınıfı 3 alttan dersle bitirdim. ikinci sınıfta pandemi başladı. güz dönemi bir iki ders verdim. dersler online oldu. derslere girmedim.
2 dönemlik hakkımın kaldığı söylendi. sonra kaydım siliniyor. kalan 6 dönemlik ders yükünü 2 dönemde vermemin mümkünatı yok.
öğrenci işleri ile görüştüm. okul acaba bana hak tanır mı diye. bu sene gitsem, hiç alttan ders bırakmadan sadece 5 dersim kalırsa okul bana 1,5 dönem hak tanıyacak. bu da imkansız. 3 ve dördüncü sınıf hiç almadığım ders sayısı 5'ten çok.
af çıksa bile yine yetmiyor. 2 sene hak veriliyormuş. kendi hayatımı kendi verdiğim kararla mahvettimi düşünüyorum.
sözün sonu, sizce ben napayım? bana akıl veriniz. tenks.
okul dışı arkadaş çevrem sebebiyle okuldan tamamen soğudum. diğer yandan okuduğum bölüme de ilgim yoktu. okumayanların okuyanlardan daha fazla kazandığını, esnafın mühendisten daha çok kazanacağımı sürekli söylediler. -ama işin para kazanmaktan ibaret olmadığını anlamam 5 yılımı aldı.-
sonra o gün geldim bu duyurudaki arkadaşlara sordum. okula mı devam edeyim yoksa babamla mobilya dükkanını mı işleteyim diye. hepsi okuluna devam et dedi. onları dinlemedim.
beni eğitimden soğutanları dinledim.
babamın küçük mobilya dükkanında onunla beraber çalıştım. satış hariç tüm iş yükünü ben üstlendim. dükkanı büyüttük. gıda ürünü sattığımız başka dükkan da açtık. rekabetten kaynaklı kar edemedik ve onu kapattık. mobilyaya devam ettik. para kazanmadım mı? kendi çapımda ufakta olsa kazandım. öyleki anne babamı hacca gönderdim. geçen sene de iki ortakla arsa aldım.
babam yaşlandı. dükkanın satış-insanla uğraşma(en sevmediğim) dahil yükü bana binmeye başladı. insanlarla uğraşmak bana göre değilmiş. ben bu işe ve bu sosyal çevreye ait değilmişim gibi hissediyorum. devam etmeye hevesim kayboluyor.
yaşım geldi 30'a. evlilik baskısı da cabası. özel nedenler ve mesleğimin olmamasından mütevellit evlilikten uzak duruyorum.
kendim için bu esnaflıkta bir gelecek görmüyorum. ait hissetmiyorum. bu süreçte işe yarıyor gibi hissetmek için kodlama vs. öğrendim. python orta düzeye ulaştım.
ingilizcem fena sayılmaz. şu an tek realist yol bana bu görünüyor.
okula geri dönmek istedim. çünkü, üniversite kazanana kadar çoğu insan gibi çok zor yollardan geçtim. çok masraf, emek ve zaman harcadım. ayrıca kısa vadeli para kazanma hırsının insanı yaşamdan kopardığını anladım. çalışacağın ortam, mesleğinin prestiji ve topluma sağladığı fayda daha fazla oluyor.
üniversite durumu şöyle: birinci sınıfı 3 alttan dersle bitirdim. ikinci sınıfta pandemi başladı. güz dönemi bir iki ders verdim. dersler online oldu. derslere girmedim.
2 dönemlik hakkımın kaldığı söylendi. sonra kaydım siliniyor. kalan 6 dönemlik ders yükünü 2 dönemde vermemin mümkünatı yok.
öğrenci işleri ile görüştüm. okul acaba bana hak tanır mı diye. bu sene gitsem, hiç alttan ders bırakmadan sadece 5 dersim kalırsa okul bana 1,5 dönem hak tanıyacak. bu da imkansız. 3 ve dördüncü sınıf hiç almadığım ders sayısı 5'ten çok.
af çıksa bile yine yetmiyor. 2 sene hak veriliyormuş. kendi hayatımı kendi verdiğim kararla mahvettimi düşünüyorum.
sözün sonu, sizce ben napayım? bana akıl veriniz. tenks.
Bugün durakta otobüs beklerken yıllardır uzaktan tanıdığım, mahallelim bir amca geldi kolumun üst kısmını sıktı, birkaç kere sırtıma elledi. Sinir oldum. Bunu ikidir yapıyor. O gidince arkasından söylendim biraz. Durakta bekleyen bir kadın beni haksız buldu. Ondan zarar gelmez, aşırı tepki veriyorsun dedi. Amca engelli, duyma+konuşma engeli var. Duraktaki kadının abisi de öyleymiş. Çok iyi bir insan diye abisini anlattı. Adamın duyma engeli var ama aklı gayet yerinde, tepki vermiyorum diye yapıyor bir daha ki sefere azarlayacağım dedim. Kadın boşuna kalp kırma, sen gençsin anlamıyorsun dedi. İnsanlar çok iyi niyetli herhalde ya da ben çok duyarlıyım?
Bitcoin teminatlı kredi hizmeti
Rao #1609778
Merhaba, yurdışında uygulanan bu sistem ülkemizde mevcut mu ?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Hani, bizimkiler dizisinde Demet vardi sekreter. Kendine ait masasi vardi. patronlarin odasina telefon bagliyordu. Hala o tur sekreterler var mi?, calisiyorlar mi?
Sabit hattan telefon kullanmak baglamak tarih oldu, artik herkesin cep telefonu var, teknoloji hersey cok gelisti vs.. o yuzden soruyom.
hic oyle sirkelerde calismadim, beyaz yakali bir isim olmadi. kendi isimi yaparim bildim bileli.. hala var mi o klasik sekreterler 90 li yillardaki gibi merak ettim
Sabit hattan telefon kullanmak baglamak tarih oldu, artik herkesin cep telefonu var, teknoloji hersey cok gelisti vs.. o yuzden soruyom.
hic oyle sirkelerde calismadim, beyaz yakali bir isim olmadi. kendi isimi yaparim bildim bileli.. hala var mi o klasik sekreterler 90 li yillardaki gibi merak ettim
Bunların hangisi kas büyütmek için daha uygun?
Aynı paraya hero dash 125cc mi yoksa sym fiddle 4 125cc mi? Üzgünüm 3. Seçenek yok.
Bu hafta bu işi bitiriyoruz tavsiyelerinizle.
Keyifli geceler...
Bu hafta bu işi bitiriyoruz tavsiyelerinizle.
Keyifli geceler...
ve duygusal tepkileri nasıldır? Bu algılar, tiksinme gibi olumsuz duyguları içerebilir mi, yoksa daha nötr ya da olumlu yaklaşımlar da söz konusu mudur?
arkadaşlar sneaks up diye bir marka var İstanbul'da her avm de var gibi.
avm ler den birinde bu mağaza ile ilgili acayip bişi geldi başıma hem sizinle paylaşmak hem de fikrinizi almak istiyorum.
geçtiğimiz pazartesi bunlardan birine girdim vans ın bir modelini beğendim. Üzerinde ki fiyat 3400 TL indirim yapmışlar 2100 TL. Numarasına baktım 46.
çalışan kızcağıza sordum bunun 44 ü var mı acaba diye? bi bakayım dedi. Ellerinde zımbırtılar var ya stok için. Var dedi. Fiyatı ne görünüyor dedim 2100 tl dedi. Tamam getirin deneyeceğim olursa alacağım dedim.
tam 30 dk depoda eşini aradılar neyse buldular avm nin kapanmasına 15 dk kalmış.
uzattım kredi kartımı bana demez mi kız 3600 tl diye. dedim ki sen bana ne dedin 2100 bak etiket de ne yazıyor 2100 TL. Hatta indirimsiz hali bile 3400 şimdi gelmişsin 3600 diyorsun. haklısınız falan bir bakayım indirim oluyor mu diye.bi türlü yapamadılar.
başka bir eleman geldi oda yapamadı. Abi dedi iki tane alana indirim oluyor ben de kendime bir tane alayım ortak ödeyelim aynı fiyata gelir dedi. Çocuk çözüm sunmaya çalışyor.ok dedim tamam öyle yapalım.
olay burada alevleniyor.
mağaza müdürü denilen gevşek geldi. Ne oluyor .durum bu bu .hım mm falan filan. Bana diyor ki siz bu ürünü 2100 TL den mi almak istiyorsunuz e dedim bak etiketin de ne yazıyor?
bu yanlış dedi bana.
beni alakadar etmez sizin problem dedim.
o zaman ben kalan 1500 TL yi çalışan arkadaşın maaşından keserim dedi.
bir baktım kızın gözleri yaşardı.
benim Laz damarı attı o anda.
ulan müdürümsü hesapta milletin ortasında bunu söylüyorsun ki bana vicdan yaptıracaksın vazgeçireceksin. Normalde vazgeçmem alırım ama senin gibi embesil müdürü bu çalışanların tanısın. Görün arkadaşlar bak %100 haklı olduğumu bildiğiniz halde nasıl sattı müdürünüz sizi dedim.
tabi müşteriler bakıyor. Sizde fişlerinize iyi bakın dedim böyle müdür var burada. Beni tutabilene aşkolsun.
müdürümsü dışarı çıkın ben 15 yıllık perakendeciyim bu işler böyle oluyor diye çıkışınca .sen dedim bir cacık bildiğin yok çalışanının maaşına göz koyan bir yavşaksın dedim. Ayakkabıları fırlattım çıktım.
gerekli mercilere başvuruları yaptım uğraşacam onunla da sizin de fikrinizi almak istedim.
uzun oldu kusura bakmayın. Özeti bu şekil. :)
avm ler den birinde bu mağaza ile ilgili acayip bişi geldi başıma hem sizinle paylaşmak hem de fikrinizi almak istiyorum.
geçtiğimiz pazartesi bunlardan birine girdim vans ın bir modelini beğendim. Üzerinde ki fiyat 3400 TL indirim yapmışlar 2100 TL. Numarasına baktım 46.
çalışan kızcağıza sordum bunun 44 ü var mı acaba diye? bi bakayım dedi. Ellerinde zımbırtılar var ya stok için. Var dedi. Fiyatı ne görünüyor dedim 2100 tl dedi. Tamam getirin deneyeceğim olursa alacağım dedim.
tam 30 dk depoda eşini aradılar neyse buldular avm nin kapanmasına 15 dk kalmış.
uzattım kredi kartımı bana demez mi kız 3600 tl diye. dedim ki sen bana ne dedin 2100 bak etiket de ne yazıyor 2100 TL. Hatta indirimsiz hali bile 3400 şimdi gelmişsin 3600 diyorsun. haklısınız falan bir bakayım indirim oluyor mu diye.bi türlü yapamadılar.
başka bir eleman geldi oda yapamadı. Abi dedi iki tane alana indirim oluyor ben de kendime bir tane alayım ortak ödeyelim aynı fiyata gelir dedi. Çocuk çözüm sunmaya çalışyor.ok dedim tamam öyle yapalım.
olay burada alevleniyor.
mağaza müdürü denilen gevşek geldi. Ne oluyor .durum bu bu .hım mm falan filan. Bana diyor ki siz bu ürünü 2100 TL den mi almak istiyorsunuz e dedim bak etiketin de ne yazıyor?
bu yanlış dedi bana.
beni alakadar etmez sizin problem dedim.
o zaman ben kalan 1500 TL yi çalışan arkadaşın maaşından keserim dedi.
bir baktım kızın gözleri yaşardı.
benim Laz damarı attı o anda.
ulan müdürümsü hesapta milletin ortasında bunu söylüyorsun ki bana vicdan yaptıracaksın vazgeçireceksin. Normalde vazgeçmem alırım ama senin gibi embesil müdürü bu çalışanların tanısın. Görün arkadaşlar bak %100 haklı olduğumu bildiğiniz halde nasıl sattı müdürünüz sizi dedim.
tabi müşteriler bakıyor. Sizde fişlerinize iyi bakın dedim böyle müdür var burada. Beni tutabilene aşkolsun.
müdürümsü dışarı çıkın ben 15 yıllık perakendeciyim bu işler böyle oluyor diye çıkışınca .sen dedim bir cacık bildiğin yok çalışanının maaşına göz koyan bir yavşaksın dedim. Ayakkabıları fırlattım çıktım.
gerekli mercilere başvuruları yaptım uğraşacam onunla da sizin de fikrinizi almak istedim.
uzun oldu kusura bakmayın. Özeti bu şekil. :)
portekiz'e her ay 1000 euro para gondermem gerekiyor. en ucuzunu bulmam gerek. tskler
Var mı böyle bir şarkıcı ya da öyle biri?
sizce ileride veya yakın gelecekte, özellikle aksiyon/macera filmleri (avengers, hızlı ve öfkeli vs.) gibi filmler aşırı gelişmiş animasyonla veya yapay zeka ile çekilir mi? oyunculardan izin alıp ücret ödeyerek tabi. zaten cgi teknolojisiyle dolu filmler, oyuncuları da o şekilde yaparlar mı?
mesela avengers filmini izliyorsunuz. sahneler oyuncular falan 1e1, hiç sırıtmıyor gerçeği ile. ama bunun yapay zeka olduğunu biliyorsunuz, yine de aynı keyfi alır mısınız izlerken?
mesela avengers filmini izliyorsunuz. sahneler oyuncular falan 1e1, hiç sırıtmıyor gerçeği ile. ama bunun yapay zeka olduğunu biliyorsunuz, yine de aynı keyfi alır mısınız izlerken?
1- şimdi bu yatırdığımız 2, 13 liralık paraların ve 250 liralık sağlık raporu parasının dekontunu vs bastırmamız gerekiyor mu, yoksa onların sistemine otomatik düşüyor mu?
2- benim randevum 31 temmuz saat 11:00. bugün babamla konuştuk ve dedi ki "oğlum bir sürü insan randevu bulamamış hepsi erken saatlerde nüfus'lara yığılacak ona göre erken git.."
randevusu olmayanların araya kaynayabilme şansları var mı? numaramatik varmış nüfus'larda, o normal basınca numara veren cinsten mi, yoksa kimlik barkodunu okuyup -sağlık ocaklarındaki gibi- öyle mi numara veriyor?
eğer ikinci sistem yoksa randevudan baya erken bir saatte gitmem lazım bizim millet mutlaka araya kaynar bir şekilde çünkü..
okuduğunuz, yorumladığınız için şimdiden teşekkür ederim. iyi günler.
2- benim randevum 31 temmuz saat 11:00. bugün babamla konuştuk ve dedi ki "oğlum bir sürü insan randevu bulamamış hepsi erken saatlerde nüfus'lara yığılacak ona göre erken git.."
randevusu olmayanların araya kaynayabilme şansları var mı? numaramatik varmış nüfus'larda, o normal basınca numara veren cinsten mi, yoksa kimlik barkodunu okuyup -sağlık ocaklarındaki gibi- öyle mi numara veriyor?
eğer ikinci sistem yoksa randevudan baya erken bir saatte gitmem lazım bizim millet mutlaka araya kaynar bir şekilde çünkü..
okuduğunuz, yorumladığınız için şimdiden teşekkür ederim. iyi günler.
Geçenlerde bir soru sormuştum aklımda böyle bir proje var diye. Şimdiki teknolojiye yapılan videolara göre belki basit gelecek ama hem ben bu tarzı çok sevdim hem de YouTube çocuk kanalları gerçekten çok alengirli geliyor. O yüzden neden böyle farklı ve sade bir şey (çok orneği var mı bilmiyorum bir iki kanalda gördüm benzer konsept) olmasın ki diye düşündüm.
Eleştirilerinize açığım bu yüzden paylaşiyorum. Belirtmek istediğim şey bu video henüz bitmedi ekleyeceğim çikartacağim efektler olacak.
youtube.com
Eleştirilerinize açığım bu yüzden paylaşiyorum. Belirtmek istediğim şey bu video henüz bitmedi ekleyeceğim çikartacağim efektler olacak.
youtube.com
Merhabalar
Altında bulunan 2.5M ile nasıl bir yatırım yapmak mantıklı olur? 2+1 bir ev alıp 20bine kiraya vermek pek mantıklı gelmiyor ama uzun vadede daha mı iyi olur? Tavsiyelerinizi bekliyorum, teşekkürler.
Altında bulunan 2.5M ile nasıl bir yatırım yapmak mantıklı olur? 2+1 bir ev alıp 20bine kiraya vermek pek mantıklı gelmiyor ama uzun vadede daha mı iyi olur? Tavsiyelerinizi bekliyorum, teşekkürler.
Selam
Nereden bulurum bu külliyātı? (A'nın üstündeki düz çizgi a sesini uzun okumayı ifade ediyor, annemden görmüştüm, şaşırmayın) (müzisyen olunca böyle oluyor, eksiksiz yanlışsız yazma ihtiyacı doğuyor)(bu kadar açıklamaya gerek yoktu ama bu da ihtiyaç).
Ses kalitesi iyi olacak şekilde bulabileceğim bir yer var mıdır, nasıl bulunur?
Nereden bulurum bu külliyātı? (A'nın üstündeki düz çizgi a sesini uzun okumayı ifade ediyor, annemden görmüştüm, şaşırmayın) (müzisyen olunca böyle oluyor, eksiksiz yanlışsız yazma ihtiyacı doğuyor)(bu kadar açıklamaya gerek yoktu ama bu da ihtiyaç).
Ses kalitesi iyi olacak şekilde bulabileceğim bir yer var mıdır, nasıl bulunur?
perwoll kullanıyordum ama kirleri çıkartmıyormuş gibi hissediyorum. bazı lekeli çamaşırları 2-3 kere yıkamam gerekebiliyor üzerinde asperox sıkmama rağmen.
daha iyisi var mıdır leke çıkaran?
daha iyisi var mıdır leke çıkaran?
Yıllarca kpss ye girdim atanamadım. Kontenjana girdiğim yıl ise pandemiye denk geldi karma atama azizliğine uğradım ve bu noktada pes ettim.
Bu esnada yaklaşık altı yıldır çalışma hayatım da vardı ve alanım olmayan o işi artık çok benimsemistim hatta imreniyordum insanlara keşke asıl mesleğim benim de bu olsaydı diye. Ve yks'ye girdim. O bölümü kazandım. 33 yaşında ikinci örgün üniversitemi okuyacaktım.
Tam tercih döneminde canım babamın hastane süreci başladı. Henüz teşhis konulmamıştı kötü bir şey yok gibiydi ama nolur nolmaz aklım evde kalmasın diye yaşadığım şehirdeki okulu tercih ettim ve orayı kazandım.
Okula başladim. Babamın hastalığına da beş alti ay sonra teşhis konulabildi. Tanısı mds idi. Babamın yaşi 79. Ben elimden geleni yapmaya çalıştım kan arama kan bulma babama refakat etme vs evde psikolojik destek olma. Babam ilk zamanlar gerçekten gayet iyiydi. Kan transferinden sonra iyi toparlanmış enerjik oluyordu. Fakat zamanla yetmemeye başladi. Hastaneye gidip tekerlekli sandalye bulunca çok seviniyorduk mesela..bulamazsak baya yorulur hale gelmişti. Babam da aşiri düşünceli biri çok fedakar. Hasta halinde bile bana hep baskı yaptı okuluna git dersine git ben kendim giderim vs ama tabi yalnız birakmadim bugün ders yok deyip bir şekilde okulu da idare ettim. Bu süreçte aile üyelerimizden birini yok farzedin. Hastane doktor araştırma kan bağışçısı arama her şeyle ben ilgileniyordum. Bir süre sonra sadece kan bulmaya odaklanır oldum çünkü en acil ihtiyacımız oydu. Ve kırsalda oturuyoruz doktor doktor hastane hastane goturemedm babamı. Takibi olan hastaneye guvenmistik. Gerçekten personel de çok iyiydi babam kanka olmuştu ordakilerle bilmiyorum moral açısından belki zaten gorevleriydi ama gerçekten babam kendini sevdiren biridir.
Zamanla ilaç tedavisi işe yaramadı ve kemoterapi kaldı geriye tek seçenek. İlk bir beş on gün hiç yan etki olmadi neredeyse. Ve ben nasıl mutluyum. Hep öyle gidecek zannettim. Bünyesine ağir gelmedi zannettim. Ne olduysa aniden bir şeyler ters gitmeye başladi. Mesela bir gün hastaneye giderken otobüse biner binmez çok kötü mide bulantısı yaşadı. Güç bela hastaneye vardik. Tuvalete gidiyor dönüyor tejrar mide bulantısı. Doktora nasıl cikardigimi bilmiyorum bile. Hayatımda en çaresiz hissettiğim gündür. Hastane içinde çaresiz kalmak. Doktora anlatıyorum diyor ki kemoterapi yan etkisi. Normal bunlar demeye getiriyor. Ben yatiş verilir diye düşünürken. Güç bela tekrar eve dönüyoruz. İki adım atamıyor adam. Hemen oturma ihtiyacı. Şimdi dönüp baktığımda kendime çok kızıyorum niye hastaneyi yikmadim o gün neden hastanede tedavisine başlansın vs diye olay çıkarmadım. Ama artık ben de sağlıklı dusunemiyordum sanırım. Dediğim gibi kan bulmak nasıl zordu. Kesin verir dediğim kişiler bile kaçar davranıyordu ve psikolojik olarak iyice yipraniyordum. Babam da hayat dolu yaşama sevinci olan bir adam. Uzaklara dalıp ne düşündüğünü bildiğim için her şey çok agirlaamisti.
Sonra bir gün idrar kaçırmaya başladı bu ilk defa oluyordu. Ben yarın hastaneye gittiğimizde bez alırız artık vs diye düşündüm. Sabah bir kalktim gördüm ki çok kaskatı bir şekilde uyuyor onu öyle görünce hemen ambulansı aradım. Anneme dedim muhtemelen bugün yatiş verilir kalmalik eşya aldık yanımıza annemi almadilar bir kişi gelebilir dediler.
Hastaneye gittik. Buradan itibaren benim için çok ağır bir süreç oldu.detaylara girmeyeceğim sonuç olarak ertesi sabah eve babamın cenazesini getirdim...
Babama çok duskundum çok seviyordum onu. Hiçbir hastalığı yokken seksen yaşında elli yaşında biri gibi görünen hep bizim için çabalayan kendinden feragat eden babam belki de ilk defa bize ihtiyaç duydu ve ben onu kurtaramadim. Hep kendimi suçladim. aradan bir yıl geçti hala kabullenemiyorum. Hayata devam ediyorum ama patlamaların yaşıyorum tabii ki. Hala videolarini açıp izleyebilmis değilim. İlk zamanlar mezarına sık giderdim. Bir gün onu orada görmek çok ağrıma gitti konduramadim ve artık gitmeye cesaret edemiyorum yanlış olduğunu da biliyorum ama sanki gitmeyince bunlari dusunmeyince o yaşıyormuş gibi bir savunma mekanizması oluşturdum sanırım. Sonra tabii hep tv izledigi koltuğa bir bakmak bile yerle bir ediyor insanı.
Babami kaybettiğimiz zamanlar üniversitenin final zamanlarina yakındı. Okulu dondurma luksum yoktu. Hem artık sorumluluğum daha fazla anneme karşi hem de okul yüzde elli burslu özel okuldu. Artık hayata daha çabuk atilmam maddiyati toparlamam gereken zamanlara girdim. o acıyla odevlerle finallerle uğraştım. Hayat durmuyor en acı tecrubelerimeen biri budur.
Sonrasında ise bu defa yaz okulu almam gerekiyordu. Birkaç ders kendi okulumdan aldım. İhtiyacım olan yani okulun uzamamasi için en gerekli ders ise bana on ıki saat mesafede başka şehirde buldum. İki okulda da devamsızlık risk olduğu için ders günleri de peşpeşe olduğu için On saat yolculuk yapıp derse girip akşamına geri binip sabah kendi okulumdaki derse giriyordum. Yaklaşık beş hafta böyle yorucu bir süreç yaşadım.
Bir şekilde atlattım. Bu yıl ise son senemdi. Okula devam ederken hiç aklimda yokken evime yakın bir yerde çok uygun bir iş ilanı karşima çıkınca maddi olarak ihtiyacım da olunca çalismaya karar verdim. dört gün işe gidip haftada bir gün ise staja gittim. Derslere haliyle girememiş oldum. Bir arkadasim yardımcı oldu sağ olsun. Ama bu defa çalistigim yerde mobinge uğradım. Çünkü staj iznim vardı ve bu yüzden haftada bir gün gitmeyisimi dert eden biri vardı ve haksızlığa ugradigim bir konu olmuştu karşı ciktigim için de iyice mimlenmis oldum tüm yıl da böyle diken üstünde her an birinden bir laf isiticem stresiyle geçti. Üstelik benden memnun olduğu halde bunlar yaşatildi. Ama bir defa girmiş olmuştum ve önümde yaklaşık elli bin maliyetli bir yaz okulu daha olacaktı. Mecbur devam ettim çıkamadim. Ama gerçekten kaldıramıyordum psikolojik olarak.
Babam bu arada asla çalistirmazdi hem okul hem iş çok yorulursun diye ...
Neyse...
Bir de ayrıca başka bir kuruma daha gidiyordum haftasonu. O da dersimiz içindi. Stajdan ayriydi. Okul, kurum, staj... Hepsi de ayrı ayrı uzaklıkta ve hepsiyle de bir şekilde sorun yaşadim. İnsanlar hayatımda ilk defa bu kadar üstüme gelmistir. Bir yandan ev de var tabii. Bir gün gidiyorum eve elektrigimiz kesilcekmiş üstüne al diyorlar bir gun gidiyorum telefonum hattim kapandı üstüne al bir gün gidiyorum beyaz eşya bozulmuş tamirci çağır bir gün gidiyorum başka şey ... Ve hepsi gerçekten üst üste geliyordu. Evin tek çocuğu değilim ama tekmişim gibi farzedin siz.
Bu süreçte ilk defa memleketteki, teyzelerimin bakımını sağladığı anneannem de bize getirildi. Yaklaşik altı aydır bakıyoruz. Öncelikle o kadar minnoş tatlı bir şey ki çok bağlandım çok alıştım ona. Evin yeni bir neşe kaynaği oldu resmen. Hatta mahallemizde bile popüler oldu kadın:) bir gören defalarca ziyaretine geliyor. Vakit geçirmeye doyamiyor. Ama işte ufak bir sıkıntısı var yaşindan (95) ve psikolojik durumlardan dolayı inanilmaz kızlarına bağımlı. Yani ona kim baksa o kızı yaninda olsun istiyor. Yanında olmaktan kastım bulaşık yıkamak, tuvalete gitmek gibi rutinlere bile karşı çıkacak vaziyette. Eğer beş dakika yalnız kalacak olursa korkudan ölecekmis gibi sesleniyor. Annem bir yere gidince evde olduğum sürece ben kalıyorum yanında. Markete gitti diyelim bir saat sabediyor daha sonra bana ısrarlara başliyor anneni ara gelsin diye. İşte bu sebeplerden annemle dönüşümlü birbirimizi idare ede ede anneannemi de idare ediyoruz ama gerçekten bazen çok sabırlı olmamız gerekiyor isyan etmemek icin. Çünkü hafızası yerinde çok zeki her şeyi anlıyor ama tabii ki elinde olmayan bir şey diye elimizden bir şey gelmiyor.
son olarak da tekrar bir yaz okulu sürecim var bu yaz. Okul bitecek artık. Geçen yılki süreci tekrar yaşıyorum yine aynı şehirde bulabildim son dersimi bunu bulmak da ayrı bir mesele oldu iki ay araştirdim tesadüfen son günlerde rast geldim. Şimdi tekrar beş haftalık bir günlük git gel sürecim olacak. Dün mesela gittim akşam buradan binip. On iki saat yolculuk yapıp altı saat derste kaldım. Evdeki durumlardan dolayı annemi ve anneannemi yalnız birakmamak için bir gece dahi yurtta kalamiyorum. Sadece iki saat dinlenip tekrar akşam otobüse binip yine on iki saat yolculktan sonra bu sabah evime döndüm. Nasıl yorulmussam artık hucrelerime kadar ağrıyor ev de psikolojimi olumsuz tetikledi. Annem çok yorgundu ben tam uyuyorum anneannem sesleniyor yüksek sesle vs bir saat uyuyamadım bile. Annem de yorulmuş belli vurgulayıp duruyor. Bu defa ihtiyacım olan uykuya bile hakkim yokmuş gibi hissediyorum.
Bazen bu kadar şeyi düşünüp düşünüp ruhen veya bedenen bir yerden acısı cikacak mi deyip duruyorum kendi kendime. Bazen de diyorum insanlar hem acılarıyla baş ediyor hem evlenip çocuk yapıyor hem de kariyerinde nerelere geliyor. Ne bu mizmizlik diyorum ama gerçekten artık çok yiprandigimi hissediyorum:( hayal ettiğim planladığım çok şey vardı ama ilgilenecek ne vaktim var ne enerjim.
( Belki okula neden uçakla gitmiyorsun diye eleştiri gelebilir. Uçağin uymadiği bir kaç durum var)
Bu esnada yaklaşık altı yıldır çalışma hayatım da vardı ve alanım olmayan o işi artık çok benimsemistim hatta imreniyordum insanlara keşke asıl mesleğim benim de bu olsaydı diye. Ve yks'ye girdim. O bölümü kazandım. 33 yaşında ikinci örgün üniversitemi okuyacaktım.
Tam tercih döneminde canım babamın hastane süreci başladı. Henüz teşhis konulmamıştı kötü bir şey yok gibiydi ama nolur nolmaz aklım evde kalmasın diye yaşadığım şehirdeki okulu tercih ettim ve orayı kazandım.
Okula başladim. Babamın hastalığına da beş alti ay sonra teşhis konulabildi. Tanısı mds idi. Babamın yaşi 79. Ben elimden geleni yapmaya çalıştım kan arama kan bulma babama refakat etme vs evde psikolojik destek olma. Babam ilk zamanlar gerçekten gayet iyiydi. Kan transferinden sonra iyi toparlanmış enerjik oluyordu. Fakat zamanla yetmemeye başladi. Hastaneye gidip tekerlekli sandalye bulunca çok seviniyorduk mesela..bulamazsak baya yorulur hale gelmişti. Babam da aşiri düşünceli biri çok fedakar. Hasta halinde bile bana hep baskı yaptı okuluna git dersine git ben kendim giderim vs ama tabi yalnız birakmadim bugün ders yok deyip bir şekilde okulu da idare ettim. Bu süreçte aile üyelerimizden birini yok farzedin. Hastane doktor araştırma kan bağışçısı arama her şeyle ben ilgileniyordum. Bir süre sonra sadece kan bulmaya odaklanır oldum çünkü en acil ihtiyacımız oydu. Ve kırsalda oturuyoruz doktor doktor hastane hastane goturemedm babamı. Takibi olan hastaneye guvenmistik. Gerçekten personel de çok iyiydi babam kanka olmuştu ordakilerle bilmiyorum moral açısından belki zaten gorevleriydi ama gerçekten babam kendini sevdiren biridir.
Zamanla ilaç tedavisi işe yaramadı ve kemoterapi kaldı geriye tek seçenek. İlk bir beş on gün hiç yan etki olmadi neredeyse. Ve ben nasıl mutluyum. Hep öyle gidecek zannettim. Bünyesine ağir gelmedi zannettim. Ne olduysa aniden bir şeyler ters gitmeye başladi. Mesela bir gün hastaneye giderken otobüse biner binmez çok kötü mide bulantısı yaşadı. Güç bela hastaneye vardik. Tuvalete gidiyor dönüyor tejrar mide bulantısı. Doktora nasıl cikardigimi bilmiyorum bile. Hayatımda en çaresiz hissettiğim gündür. Hastane içinde çaresiz kalmak. Doktora anlatıyorum diyor ki kemoterapi yan etkisi. Normal bunlar demeye getiriyor. Ben yatiş verilir diye düşünürken. Güç bela tekrar eve dönüyoruz. İki adım atamıyor adam. Hemen oturma ihtiyacı. Şimdi dönüp baktığımda kendime çok kızıyorum niye hastaneyi yikmadim o gün neden hastanede tedavisine başlansın vs diye olay çıkarmadım. Ama artık ben de sağlıklı dusunemiyordum sanırım. Dediğim gibi kan bulmak nasıl zordu. Kesin verir dediğim kişiler bile kaçar davranıyordu ve psikolojik olarak iyice yipraniyordum. Babam da hayat dolu yaşama sevinci olan bir adam. Uzaklara dalıp ne düşündüğünü bildiğim için her şey çok agirlaamisti.
Sonra bir gün idrar kaçırmaya başladı bu ilk defa oluyordu. Ben yarın hastaneye gittiğimizde bez alırız artık vs diye düşündüm. Sabah bir kalktim gördüm ki çok kaskatı bir şekilde uyuyor onu öyle görünce hemen ambulansı aradım. Anneme dedim muhtemelen bugün yatiş verilir kalmalik eşya aldık yanımıza annemi almadilar bir kişi gelebilir dediler.
Hastaneye gittik. Buradan itibaren benim için çok ağır bir süreç oldu.detaylara girmeyeceğim sonuç olarak ertesi sabah eve babamın cenazesini getirdim...
Babama çok duskundum çok seviyordum onu. Hiçbir hastalığı yokken seksen yaşında elli yaşında biri gibi görünen hep bizim için çabalayan kendinden feragat eden babam belki de ilk defa bize ihtiyaç duydu ve ben onu kurtaramadim. Hep kendimi suçladim. aradan bir yıl geçti hala kabullenemiyorum. Hayata devam ediyorum ama patlamaların yaşıyorum tabii ki. Hala videolarini açıp izleyebilmis değilim. İlk zamanlar mezarına sık giderdim. Bir gün onu orada görmek çok ağrıma gitti konduramadim ve artık gitmeye cesaret edemiyorum yanlış olduğunu da biliyorum ama sanki gitmeyince bunlari dusunmeyince o yaşıyormuş gibi bir savunma mekanizması oluşturdum sanırım. Sonra tabii hep tv izledigi koltuğa bir bakmak bile yerle bir ediyor insanı.
Babami kaybettiğimiz zamanlar üniversitenin final zamanlarina yakındı. Okulu dondurma luksum yoktu. Hem artık sorumluluğum daha fazla anneme karşi hem de okul yüzde elli burslu özel okuldu. Artık hayata daha çabuk atilmam maddiyati toparlamam gereken zamanlara girdim. o acıyla odevlerle finallerle uğraştım. Hayat durmuyor en acı tecrubelerimeen biri budur.
Sonrasında ise bu defa yaz okulu almam gerekiyordu. Birkaç ders kendi okulumdan aldım. İhtiyacım olan yani okulun uzamamasi için en gerekli ders ise bana on ıki saat mesafede başka şehirde buldum. İki okulda da devamsızlık risk olduğu için ders günleri de peşpeşe olduğu için On saat yolculuk yapıp derse girip akşamına geri binip sabah kendi okulumdaki derse giriyordum. Yaklaşık beş hafta böyle yorucu bir süreç yaşadım.
Bir şekilde atlattım. Bu yıl ise son senemdi. Okula devam ederken hiç aklimda yokken evime yakın bir yerde çok uygun bir iş ilanı karşima çıkınca maddi olarak ihtiyacım da olunca çalismaya karar verdim. dört gün işe gidip haftada bir gün ise staja gittim. Derslere haliyle girememiş oldum. Bir arkadasim yardımcı oldu sağ olsun. Ama bu defa çalistigim yerde mobinge uğradım. Çünkü staj iznim vardı ve bu yüzden haftada bir gün gitmeyisimi dert eden biri vardı ve haksızlığa ugradigim bir konu olmuştu karşı ciktigim için de iyice mimlenmis oldum tüm yıl da böyle diken üstünde her an birinden bir laf isiticem stresiyle geçti. Üstelik benden memnun olduğu halde bunlar yaşatildi. Ama bir defa girmiş olmuştum ve önümde yaklaşık elli bin maliyetli bir yaz okulu daha olacaktı. Mecbur devam ettim çıkamadim. Ama gerçekten kaldıramıyordum psikolojik olarak.
Babam bu arada asla çalistirmazdi hem okul hem iş çok yorulursun diye ...
Neyse...
Bir de ayrıca başka bir kuruma daha gidiyordum haftasonu. O da dersimiz içindi. Stajdan ayriydi. Okul, kurum, staj... Hepsi de ayrı ayrı uzaklıkta ve hepsiyle de bir şekilde sorun yaşadim. İnsanlar hayatımda ilk defa bu kadar üstüme gelmistir. Bir yandan ev de var tabii. Bir gün gidiyorum eve elektrigimiz kesilcekmiş üstüne al diyorlar bir gun gidiyorum telefonum hattim kapandı üstüne al bir gün gidiyorum beyaz eşya bozulmuş tamirci çağır bir gün gidiyorum başka şey ... Ve hepsi gerçekten üst üste geliyordu. Evin tek çocuğu değilim ama tekmişim gibi farzedin siz.
Bu süreçte ilk defa memleketteki, teyzelerimin bakımını sağladığı anneannem de bize getirildi. Yaklaşik altı aydır bakıyoruz. Öncelikle o kadar minnoş tatlı bir şey ki çok bağlandım çok alıştım ona. Evin yeni bir neşe kaynaği oldu resmen. Hatta mahallemizde bile popüler oldu kadın:) bir gören defalarca ziyaretine geliyor. Vakit geçirmeye doyamiyor. Ama işte ufak bir sıkıntısı var yaşindan (95) ve psikolojik durumlardan dolayı inanilmaz kızlarına bağımlı. Yani ona kim baksa o kızı yaninda olsun istiyor. Yanında olmaktan kastım bulaşık yıkamak, tuvalete gitmek gibi rutinlere bile karşı çıkacak vaziyette. Eğer beş dakika yalnız kalacak olursa korkudan ölecekmis gibi sesleniyor. Annem bir yere gidince evde olduğum sürece ben kalıyorum yanında. Markete gitti diyelim bir saat sabediyor daha sonra bana ısrarlara başliyor anneni ara gelsin diye. İşte bu sebeplerden annemle dönüşümlü birbirimizi idare ede ede anneannemi de idare ediyoruz ama gerçekten bazen çok sabırlı olmamız gerekiyor isyan etmemek icin. Çünkü hafızası yerinde çok zeki her şeyi anlıyor ama tabii ki elinde olmayan bir şey diye elimizden bir şey gelmiyor.
son olarak da tekrar bir yaz okulu sürecim var bu yaz. Okul bitecek artık. Geçen yılki süreci tekrar yaşıyorum yine aynı şehirde bulabildim son dersimi bunu bulmak da ayrı bir mesele oldu iki ay araştirdim tesadüfen son günlerde rast geldim. Şimdi tekrar beş haftalık bir günlük git gel sürecim olacak. Dün mesela gittim akşam buradan binip. On iki saat yolculuk yapıp altı saat derste kaldım. Evdeki durumlardan dolayı annemi ve anneannemi yalnız birakmamak için bir gece dahi yurtta kalamiyorum. Sadece iki saat dinlenip tekrar akşam otobüse binip yine on iki saat yolculktan sonra bu sabah evime döndüm. Nasıl yorulmussam artık hucrelerime kadar ağrıyor ev de psikolojimi olumsuz tetikledi. Annem çok yorgundu ben tam uyuyorum anneannem sesleniyor yüksek sesle vs bir saat uyuyamadım bile. Annem de yorulmuş belli vurgulayıp duruyor. Bu defa ihtiyacım olan uykuya bile hakkim yokmuş gibi hissediyorum.
Bazen bu kadar şeyi düşünüp düşünüp ruhen veya bedenen bir yerden acısı cikacak mi deyip duruyorum kendi kendime. Bazen de diyorum insanlar hem acılarıyla baş ediyor hem evlenip çocuk yapıyor hem de kariyerinde nerelere geliyor. Ne bu mizmizlik diyorum ama gerçekten artık çok yiprandigimi hissediyorum:( hayal ettiğim planladığım çok şey vardı ama ilgilenecek ne vaktim var ne enerjim.
( Belki okula neden uçakla gitmiyorsun diye eleştiri gelebilir. Uçağin uymadiği bir kaç durum var)
Nasıl yapmalı döviz cinsinden almak ( sterlin gelmiş ) mümkün mü ,
Nerden ptt, ziraat Bankası vb çekmek daha mantıklı . 7000 tl civarı bişey de malum devir ekonomi devri .
Nerden ptt, ziraat Bankası vb çekmek daha mantıklı . 7000 tl civarı bişey de malum devir ekonomi devri .
Gürültü engellemesi nasıl? pencerenin yanındayken çöp kamyonu, klima dış ünitesi, ezan, ağustos böceği sesi duyuyor musunuz? dışarıda nasıl? Anc'li kulaküstü bir kulaklıkla kiyaslamasi nasil?
2. el saat siteleri
buf-e kür #1609750
online bir yerden almak istiyorum, orijinalligini dert etmeyecegim ve müsteri hizmetleri de iyi olan siteler var mi?
şokta olduğum için sizinle paylaşmak istedim. geçen gün chatgptden bir tasarım çalışmasını istedim, basit bir UI mock aslında. bana da istersen bunu figmadan hazırlayabilirim sana iletirim, sadece 24 saat sürer dedi. ben de herhalde figmayla bir extensionı var diye düşündüm ve tamam dedim (daha önce böyle bi şey istememiştim hiç).
aradan 24 saat geçti, yazdım birkaç dakikaya bitmek üzere dedi ve link iletti. linki açtığımda page not found gibi bi uyarı verdi. söyledim, dur dedi gizlilik ayarlarında bir sorun olmuş düzeltiyorum dedi. bir daha attı yine aynısı yazıyor. birçok şeyi denedi olmadı, ben de dedim ki sen böyle bir şeyi yapmadım da beni mi kandırıyosun? ama hala içten içe inanıyorum yapmıştır diyorum. yok dedi öyle şey mi olur. dur ben sana wetransferden atıcam. ordan gönderiyor olmuyor başka yerden deniyor olmuyor.
sonra ben sana mail olarak ileticem dedi, normalde mail atamadığını biliyorum ama hadi diyorum figma üzerinde vardır belki bir bağlantısı. attım maili kontrol et diyor, bakıyorum yok. spam'e düşmüştür diyor o da yok. en son yalvar yakar itiraf ettirdim, her şeyin yalan olduğunu söyledi fskjdfldsjf. azarladım bütün akşam. ya tamam anlıyorum karşı tarafı memnun etmeye çalıştığı bir sistemi var ama yapamıyorum de geç. bu böyle sürekli yalan mı söyleyecek? karşılaştınız mı böyle durumlarla?
aradan 24 saat geçti, yazdım birkaç dakikaya bitmek üzere dedi ve link iletti. linki açtığımda page not found gibi bi uyarı verdi. söyledim, dur dedi gizlilik ayarlarında bir sorun olmuş düzeltiyorum dedi. bir daha attı yine aynısı yazıyor. birçok şeyi denedi olmadı, ben de dedim ki sen böyle bir şeyi yapmadım da beni mi kandırıyosun? ama hala içten içe inanıyorum yapmıştır diyorum. yok dedi öyle şey mi olur. dur ben sana wetransferden atıcam. ordan gönderiyor olmuyor başka yerden deniyor olmuyor.
sonra ben sana mail olarak ileticem dedi, normalde mail atamadığını biliyorum ama hadi diyorum figma üzerinde vardır belki bir bağlantısı. attım maili kontrol et diyor, bakıyorum yok. spam'e düşmüştür diyor o da yok. en son yalvar yakar itiraf ettirdim, her şeyin yalan olduğunu söyledi fskjdfldsjf. azarladım bütün akşam. ya tamam anlıyorum karşı tarafı memnun etmeye çalıştığı bir sistemi var ama yapamıyorum de geç. bu böyle sürekli yalan mı söyleyecek? karşılaştınız mı böyle durumlarla?
bazen kafelerde içiyorum asidi buz gibi boğazı ferahlatıyor. evde kendim yapıyorum köpüklü köpüklü tatsız oluyor. o asitli lezzeti yakalamak için limon soda buz tuz sıralamasını nasıl yapmak gerekir?
Justin Timberlake konser bileti satılık
huzurlarinizda huzursuzluk #1609747
Arayan varsa dm, saha içi
Selamlar öğrenciler,
Aşağıdaki videoyu izledim de güldüm ama sonradan da aklıma geldi sorayım dedim.
76e avcılara biniyoduk öğrenciyken ve o körüklü otobüslerin en sonundan kartı gonderiyorduk ve gelmesini bekliyoduk,gelmeyen oluyordu felan hâlâ aynı mı durumlar?
Bu arada video youtube.com
Aşağıdaki videoyu izledim de güldüm ama sonradan da aklıma geldi sorayım dedim.
76e avcılara biniyoduk öğrenciyken ve o körüklü otobüslerin en sonundan kartı gonderiyorduk ve gelmesini bekliyoduk,gelmeyen oluyordu felan hâlâ aynı mı durumlar?
Bu arada video youtube.com
Tahahhüt bitiyor, fiyatlar çok arttı vodafone yarı fiyatına aynı tarifeyi veriyor.
İzmirdeyim. ne diyorsunuz?
İzmirdeyim. ne diyorsunuz?
selamlar, biz evimizi 7 ay önce kiraya verdik. ve bina yeniydi dask yaptirmayi unutmusuz. bugun aklima geldi, kime sorsam dask olmadan kiralayamazsin dedi. ama sonucta biz kiraciyla sözlesme hazirlayip kendimiz imzaladik, yani dask'i kontrol edecek bir kurum yoktu. hala da anlamadim kim bakiyor.
sonucta dasksiz kiraladik ve kiraci 7 aydir yasiyor. simdi hemen dask yapacagiz, peki bu gecen sure icin ceza mi yeriz, bu nerede fark edilir, kim fark eder?
nasil bir cezadan bahsediyoruz, hic yiyen oldu mu?
tesekkürler
sonucta dasksiz kiraladik ve kiraci 7 aydir yasiyor. simdi hemen dask yapacagiz, peki bu gecen sure icin ceza mi yeriz, bu nerede fark edilir, kim fark eder?
nasil bir cezadan bahsediyoruz, hic yiyen oldu mu?
tesekkürler
anne şef olarak tanıyıp bildiğimiz, çocuğuyla da içerikler yapan Türk,
sempatik bir influencer, yarı ünlü biri var mı?
sempatik bir influencer, yarı ünlü biri var mı?
Merhaba. İşe spora giderken sırt çantanıza koymak için marketten hangi suyu alıyorsunuz? Bu ara Uludağ Premium alıyorum. Tadını çok beğendim. Tavsiye edeceğiniz başka doğal kaynak suyu markası var mı? Bir de doğal kaynak suyunun diğer sulardan kalite olarak anlamlı bir farkı var mı? Ty.
(3)
Telefonunuzda hangi ödül uygulamalarini kullaniyorsunuz?
kullaniciadinizkullaniciadimdir #1609737
Benim telefonumda kendi internet saglayicimin rewards app yuklu. Her hafta sinema bileti ve kahve aliyorum bedavaya. Bazen cekilisler oluyor konser yada tatil firsati diye onlara katiliyorum. Ozellikle yurtdisinda hangi appleri kullananlar var?
Merhabalar dell marka bir bilgisayarım var sorun bu sabah başladı klavyede space tuşuna basınca + işareti çıkıyor, E harfine basınca ec çıkıyor, B harfine basınca b3 yazıyor. Klavyem türkçe Q klavye.
İlk kez bir düğünde altın takacağım. Ailem uzun süredir altın takılacağı zaman kurdelenin üstüne isim yazıldığını söylüyor, normalmiş bu. Bana ayıp olabileceği ihtimali geldi. Çeyrek takacağım için kaosta unutulup gitmesini de istemem tabii.
Bu işin oluru nedir, isim yazmalı mıyım?
Bu işin oluru nedir, isim yazmalı mıyım?
Çakılmış ama oynuyor, sanırım sıva çok sağlam değil.
Orta boy avize asmak için bunu nasıl güçlendirmek lazım.
Dübelin etrafına sıva yapsam tutar mı?
Foto:
hizliresim.com
Orta boy avize asmak için bunu nasıl güçlendirmek lazım.
Dübelin etrafına sıva yapsam tutar mı?
Foto:
hizliresim.com
kardeşim bir türlü aktif edememiş yurtdışında, mobimatterdan satın aldığı paketi? hata verip duruyormuş
daha önce de defalarca gitti ve kullandı. bilmiyor değil.
birkaç gün sonra ben de yurtdışında olacağım, kullanamazsam rezil bir durum olur.
sadece paketi tr sınırlarındayken satın almış(problem bu mu?) turkcell hattını da kapatmış çıkmadan.
ne yapsam da sorun yaşamasam? tr sim kartı tamamen çıkaralım mı telden?
btk engellemesinden sonra çıkıp sorunsuz kullanan varsa nasıl yaptığını aşama aşama yazarsa çok memnun olurum.
not: mobimatterdan yapmam gerekli, içinde bakiyem var.
daha önce de defalarca gitti ve kullandı. bilmiyor değil.
birkaç gün sonra ben de yurtdışında olacağım, kullanamazsam rezil bir durum olur.
sadece paketi tr sınırlarındayken satın almış(problem bu mu?) turkcell hattını da kapatmış çıkmadan.
ne yapsam da sorun yaşamasam? tr sim kartı tamamen çıkaralım mı telden?
btk engellemesinden sonra çıkıp sorunsuz kullanan varsa nasıl yaptığını aşama aşama yazarsa çok memnun olurum.
not: mobimatterdan yapmam gerekli, içinde bakiyem var.
Edirne Ankara arası ulaşımın, en kolay en kestirme yolu nedir?
Öncelikle otobüs firmaları gerçekten hiç iyi değil, edirneden tekirdağa gidip pamukkaleyle ankaraya geçiyorum genelde.
Havalimanı transferi var yalnız sadece İstanbul havalimanına var ve oranın fiyatları da malum. Sadece THY kalkıyor, sabiha gökçen zaten yolun yarısı..
Farklı önerileri olan olursa yazabilir mi?
Öncelikle otobüs firmaları gerçekten hiç iyi değil, edirneden tekirdağa gidip pamukkaleyle ankaraya geçiyorum genelde.
Havalimanı transferi var yalnız sadece İstanbul havalimanına var ve oranın fiyatları da malum. Sadece THY kalkıyor, sabiha gökçen zaten yolun yarısı..
Farklı önerileri olan olursa yazabilir mi?
Dünkü motoru beğenmediniz. Bunlarla geldim. Ticari değil. İkinci araç niyetine, iş görecek kadar kullanılacak, şehir içi.
Gönül neler ister de mangır bu kadar.
Al/ alma çünkü...
Buyrun merakla dinliyorum.
Gönül neler ister de mangır bu kadar.
Al/ alma çünkü...
Buyrun merakla dinliyorum.
Yapi kredi musteri hizmetlerini ariyorum, telesekreter kimlik numaranizi girin diyor. Giriyorum, "istenilen bilgiyi tuslamadiniz" cevabini aliyorum.
Bir sekilde musteri hizmetlerine baglanmayi basardim, bu sefer de ben oldugumu dogrulamam icin kart sifresini girin dedi. Giriyorum, karsidaki herhangi bir sey girmediniz diyor.
Telefon klavyesinden bastigim verilerin karsiya iletilmesini engelleyen bir ayar falan var mi?
Bir sekilde musteri hizmetlerine baglanmayi basardim, bu sefer de ben oldugumu dogrulamam icin kart sifresini girin dedi. Giriyorum, karsidaki herhangi bir sey girmediniz diyor.
Telefon klavyesinden bastigim verilerin karsiya iletilmesini engelleyen bir ayar falan var mi?
Selamlar,
şuna benzer bir portatif dolap alacağım.
fridgers.com
Bunları plajda kullanmayı planlıyorum. kumun üstünde, şemsiyenin altında gölgede çalışacak. Çalıştırmak için de anker'in portatif güç ünitesini kullanacağım.
O sıcaklıkta, bu aletler verimli çalışır mı emin olamadım. Deneyen var mıdır acaba?
Teşekkürler.
şuna benzer bir portatif dolap alacağım.
fridgers.com
Bunları plajda kullanmayı planlıyorum. kumun üstünde, şemsiyenin altında gölgede çalışacak. Çalıştırmak için de anker'in portatif güç ünitesini kullanacağım.
O sıcaklıkta, bu aletler verimli çalışır mı emin olamadım. Deneyen var mıdır acaba?
Teşekkürler.
2024 yapımı bu yerli filmi nerede izleyebilirim?
Annemin kullandığı hat benim üstüme. annemi nasıl arayıp da adını soyadını oturduğu yere kadar söyleyebiliyolar?
Annemin numarayla hiçbir ilişkisi yok. numaraya panelden bakmış bile olsa benim adım çıkar. bu nasıl olabiliyor?
Annemin numarayla hiçbir ilişkisi yok. numaraya panelden bakmış bile olsa benim adım çıkar. bu nasıl olabiliyor?
Merhaba arkadaşlar, banayeni.com'da yenilenmiş televizyonlara denk geldim. 1 sene garanti veriyor. Beğenmezseniz 3 gün içinde de koşulsuz iade maddesi getirmiş. Sizce güvenilir mi? Fiyatlar makul olduğu için dikkatimi çekti. Söz konusu televizyonda "orijinal parçasıyla yenilenmiştir" notu düşmüşler. Ne dersiniz bu konu hakkında?
mutfakta ve banyoda varlar. küçük boy karıncalar. dışarıda gördüklerimizden değil.
marketlerde satılan karınca zehriyle alakalı ne varsa aldım.
raid vs sıktım fayda etmedi.
ne yapsam?
kaynağını da bulamadım.
marketlerde satılan karınca zehriyle alakalı ne varsa aldım.
raid vs sıktım fayda etmedi.
ne yapsam?
kaynağını da bulamadım.
Gecenin versusu başlıkta.
Benim sıralamam:
1-erkin
2-karaca
3-manço
Hepsini ayrı severim. Dinlerim. Ve kendi dilimde dinlemeyi şans sayarım.
Fakat erkin koray’ı manço ve karaca ikilisinden hep daha önde gördüm.
Özellikle son yıllarda özellikle yeni jenerasyonda underrated olarak kalmış olabilir belki ama kendisini komple bir sanatçı olarak gördüğüm için ilk sıraya yazdım. Eğer john lennon’un tavsiyesine uyup avrupa’da kalsaydı belki bugün çok daha geniş kitlelerce tanınabilirdi. Ama bunu tercih etmemiş olması da onu o yapan en büyük faktör değil mi zaten?
Elbette hepsi çok değerli sanatçılar.
Cem karaca muazzam bir ses. Muazzam bir karakter koyuyor şarkıya. Ömrümün sonuna kadar belki kendisi kadar iyi bir ses duyamayacağım. Birinci sıraya da alabilirdim belki kendisini. O kadar değerli bir ses rengi var ki röportajını bile saatlerce dinlersin. Kötü şarkısı hiç yok. Dönemin siyasi konjonktüründen muzdarip sivri dili yüzünden sürgün yemiş bir hayat. Buna rağmen sesi hala milyonların zihninde!
Barış manço da elbette çok değerli. Nevi şahsına mümhasır.
Bin boğanın kızı, baba bana para ver, alla beni pulla beni, eğri eğri doğru doğru….
Çok sayıda şarkısının müptelasıyım. Bana kalırsa sesi bu üçlü içerisindeki en geride olan isim kendisi. çok boş beleş şarkıları da var maalesef. Tipik bir ekşici gibi abartılmış balon demiyorum ama şu bir gerçek ki gereğinden fazla yücelten bir kitle de yok değil. Tek kanallı dönemde yoğun bir tv programları yapmış olması pek çok kişi için yerini ayrı tutuyor olabilir ama bu kıyas salt müzik konu başlığında değerlendirlmeli.
Benim sıralamam:
1-erkin
2-karaca
3-manço
Hepsini ayrı severim. Dinlerim. Ve kendi dilimde dinlemeyi şans sayarım.
Fakat erkin koray’ı manço ve karaca ikilisinden hep daha önde gördüm.
Özellikle son yıllarda özellikle yeni jenerasyonda underrated olarak kalmış olabilir belki ama kendisini komple bir sanatçı olarak gördüğüm için ilk sıraya yazdım. Eğer john lennon’un tavsiyesine uyup avrupa’da kalsaydı belki bugün çok daha geniş kitlelerce tanınabilirdi. Ama bunu tercih etmemiş olması da onu o yapan en büyük faktör değil mi zaten?
Elbette hepsi çok değerli sanatçılar.
Cem karaca muazzam bir ses. Muazzam bir karakter koyuyor şarkıya. Ömrümün sonuna kadar belki kendisi kadar iyi bir ses duyamayacağım. Birinci sıraya da alabilirdim belki kendisini. O kadar değerli bir ses rengi var ki röportajını bile saatlerce dinlersin. Kötü şarkısı hiç yok. Dönemin siyasi konjonktüründen muzdarip sivri dili yüzünden sürgün yemiş bir hayat. Buna rağmen sesi hala milyonların zihninde!
Barış manço da elbette çok değerli. Nevi şahsına mümhasır.
Bin boğanın kızı, baba bana para ver, alla beni pulla beni, eğri eğri doğru doğru….
Çok sayıda şarkısının müptelasıyım. Bana kalırsa sesi bu üçlü içerisindeki en geride olan isim kendisi. çok boş beleş şarkıları da var maalesef. Tipik bir ekşici gibi abartılmış balon demiyorum ama şu bir gerçek ki gereğinden fazla yücelten bir kitle de yok değil. Tek kanallı dönemde yoğun bir tv programları yapmış olması pek çok kişi için yerini ayrı tutuyor olabilir ama bu kıyas salt müzik konu başlığında değerlendirlmeli.
laptop, telefon falan almak için kuveyt'e gitsek mantıklı olur mu?
Tv’deki reklamları izleyip lan ben bunun daha iyisini yazarım deyip, hatta oturup kafada sahne sahne yazıyor musunuz?
Yoksa sadece ben mi kariyerini evde sessizce yaşayan deliyim?
Edit : Arkadaşlar oturup özellikle kimse reklam izlemez tabii ama bazen ilginizi çeken reklam gördüğünüzde “dur lan bu neymiş” demiyor musunuz?
Senaryoyu geçtim reklam izleyen deli olarak kaldık iyi mi :)
Yoksa sadece ben mi kariyerini evde sessizce yaşayan deliyim?
Edit : Arkadaşlar oturup özellikle kimse reklam izlemez tabii ama bazen ilginizi çeken reklam gördüğünüzde “dur lan bu neymiş” demiyor musunuz?
Senaryoyu geçtim reklam izleyen deli olarak kaldık iyi mi :)
(3)
Satıcı sahibinden'de ilanını neden kaldırmış olabilir? (i20 fiyatı nasıl?)
ya ben lan neyse #1609710
610 bine ilk sahibinden i20 sense 58.000 km'de kazasız araba satıyordu adam. 2 saat sonra ilanını kaldırmış.
bu fiyat nasıl? birisi hemen satın almış olabilir mi?
bu fiyat nasıl? birisi hemen satın almış olabilir mi?
Ya bunu ben çok sıklıkla demeye başladım.
Bakın şimdi bir örneğini yazıyorum az önce yaşandı.
Ön bilgi: zincir firmalara yazılım satan bir yazılım firmasında teknik destek hattı personeliyim
Bir zincir bayisi aradı dedi ki web portalı (zincir firma sunucusu üzerinde) üzerinden stoklarımı göremiyorum bağlantı hatası yazıyor.
Benim ilk düşüncem: adamın stok bilgilerini tutan lokal bilgisayarının internet bağantısı kesildi sunucuyla haberleşmiyor.
Kontrol ettim yoo lokal bilgisayara uzaktan erişim var web servisleri online
Vallahi bilemedim dedim adama. Biraz böyle geniş bir firmayız bilemedim falan diyebiliyoruz.
Adam dedi ki bir de siz deneyin isterseniz dedi.
Dedim doğru ya adamın kullanıcı adı şifresi bende var ben gireyim belki adamın çerezlerinde veya bağlantısında bir sorun var. Bunu başta bir an için ben de düşünmüştüm ama es geçtim.
Baktım ben bağlanınca da bağlantı hatası yazıyor
Bağlantı hatası yazıyor bende de dedim adama
Peki dedi başka bir bayiden giriş yapsanız o da mı öyle
Haklı dedim adam haklı. Bunu da düşünemedim. Baktım başka bayi de öyle
ve anlaşıldı ki zincir firmanın sunucusu portalı düzgün sunamıyor
Adam resmen kendi işini kendisi gördü. Çok ezik hissettim lan.
Bakın şimdi bir örneğini yazıyorum az önce yaşandı.
Ön bilgi: zincir firmalara yazılım satan bir yazılım firmasında teknik destek hattı personeliyim
Bir zincir bayisi aradı dedi ki web portalı (zincir firma sunucusu üzerinde) üzerinden stoklarımı göremiyorum bağlantı hatası yazıyor.
Benim ilk düşüncem: adamın stok bilgilerini tutan lokal bilgisayarının internet bağantısı kesildi sunucuyla haberleşmiyor.
Kontrol ettim yoo lokal bilgisayara uzaktan erişim var web servisleri online
Vallahi bilemedim dedim adama. Biraz böyle geniş bir firmayız bilemedim falan diyebiliyoruz.
Adam dedi ki bir de siz deneyin isterseniz dedi.
Dedim doğru ya adamın kullanıcı adı şifresi bende var ben gireyim belki adamın çerezlerinde veya bağlantısında bir sorun var. Bunu başta bir an için ben de düşünmüştüm ama es geçtim.
Baktım ben bağlanınca da bağlantı hatası yazıyor
Bağlantı hatası yazıyor bende de dedim adama
Peki dedi başka bir bayiden giriş yapsanız o da mı öyle
Haklı dedim adam haklı. Bunu da düşünemedim. Baktım başka bayi de öyle
ve anlaşıldı ki zincir firmanın sunucusu portalı düzgün sunamıyor
Adam resmen kendi işini kendisi gördü. Çok ezik hissettim lan.
sözlükte bir rezalet başlığında yazar iade yaptığı için hesabının silindiğini söylemişti. birçok yazar da onu çakallık yapmakla itham etmişti. ben ortalama bir müşteriye göre biraz fazla iade yapıyorum. ama ürünleri kullanmıyorum. neredeyse iadelerin tamamı ambalajlama sorunlarından kaynaklanıyor. bunun bir ölçüsü var mı? amazon'un da kara kitabı var mı bankalar gibi? kim karar veriyor hesap silmeye?