Merhabalar,
Dövme yaptırmaya karar verdim, nasıl birşey olacağını da biliyorum ama kime yaptırayım sorusunda takıldım.
Dövmesi olan siz Romalılar, yaptırdıktan sonra pişman olanlar, yaptırdıktan sonra keşke şurası şöyle olsaydı diyenler, yaptırdıktan sonra keşke bu değil şu dövmeciye yaptırsaydım diyenler? Ya da bunların hiçbirini demeyip de memnun olanlar, tecrübelerinizi paylaşabilir misiniz?
PS. İlk dövmem değil ama kolumun önüne yaptıracağım için sürekli göreceğim ilk dövmem olacak.
Dövme yaptırmaya karar verdim, nasıl birşey olacağını da biliyorum ama kime yaptırayım sorusunda takıldım.
Dövmesi olan siz Romalılar, yaptırdıktan sonra pişman olanlar, yaptırdıktan sonra keşke şurası şöyle olsaydı diyenler, yaptırdıktan sonra keşke bu değil şu dövmeciye yaptırsaydım diyenler? Ya da bunların hiçbirini demeyip de memnun olanlar, tecrübelerinizi paylaşabilir misiniz?
PS. İlk dövmem değil ama kolumun önüne yaptıracağım için sürekli göreceğim ilk dövmem olacak.
Bir süredir güzel bir ilişkim var. Sevgilim artık beraber yaşamamızı istiyor, kendisi bu konuda bayağı istekli ve "Hadi ama" noktasında talepkar.
Ben şu ana dek hayatımda hiçbir sevgilimle birlikte yaşamadım ve şöyle bir takıntım vardır; sevgili kişisine "en iyi halimle" görünmek.
Yani sevgilim olan kadının yanına hazırlıklarımı yapmış bir halde gitmeyi, kendimi en iyi halimle hissederek onunla görüşmeyi seven bir yapım var. Bunun için de kişisel bakım çok önemli benim için. Her türlü vücut kıl tüy temizliğimi yapmalıyım, güzel kokmalıyım gibi şeyler, bunlar benim konforlu hissedebilmem için önemli.
Beraber yaşayınca ise böyle bir durumun olmayacak, birbirinin her anını görüp yaşayıp bileceksin ve ben onun yanında kendimi en iyi hissettiğim halimle olmadığımda bu hisle gerilirim diye düşünüyorum.
Sizce bir şekilde bu konuda kafaca kendimi bir salmam mı gerekiyor, yoksa "O zaman beraber yaşamayın, kendini nasıl en rahat hissedeceksen onu yap" mı dersiniz?
Ben şu ana dek hayatımda hiçbir sevgilimle birlikte yaşamadım ve şöyle bir takıntım vardır; sevgili kişisine "en iyi halimle" görünmek.
Yani sevgilim olan kadının yanına hazırlıklarımı yapmış bir halde gitmeyi, kendimi en iyi halimle hissederek onunla görüşmeyi seven bir yapım var. Bunun için de kişisel bakım çok önemli benim için. Her türlü vücut kıl tüy temizliğimi yapmalıyım, güzel kokmalıyım gibi şeyler, bunlar benim konforlu hissedebilmem için önemli.
Beraber yaşayınca ise böyle bir durumun olmayacak, birbirinin her anını görüp yaşayıp bileceksin ve ben onun yanında kendimi en iyi hissettiğim halimle olmadığımda bu hisle gerilirim diye düşünüyorum.
Sizce bir şekilde bu konuda kafaca kendimi bir salmam mı gerekiyor, yoksa "O zaman beraber yaşamayın, kendini nasıl en rahat hissedeceksen onu yap" mı dersiniz?
Selam,
Benim bir arkadaşım var, hemcins. 1 yıl kadar önce tanıştık, uyuştuk, hızla samimi olduk. Normal arkadaşlık. Ama zamanla onun benim onu salladığım kadar sallamadığını fark ettim. Ben daha çok arıyordum gibi. Onun son dakika plan değiştirdiği olmuştu 1-2 kez. Bu tarz küçük küçük şeyler sebebiyle ve bir olay karşısındaki tutumu (kötülük değil, yorum farklı diyebilirim) sebebiyle biraz soğuduğumu fark ettim.
Artık benim de çok görüşesim yoktu. Son görüşmemizde de az oturup kalktım, biraz sıkılmıştım.
Şimdi olay şu ki, ben şehirden ayrılacağım. bir veda partisi olacak. ben onu da çağırdım, çağırmayacağım seviyede değiliz, zaten aramız kötü de değil. Hem de kalabalıkta kaynar gideriz diye düşündüm. Ama son dakikada yine bir iptal geldi ondan. Bozuldum tabii. Yani sunduğu gerekçe anlaşılır ama yine de uğrayabilirdi bence. O da bu gece dışında, illa gitmeden oturup vedalaşalım diyor. Ben haberleşiriz dedim ama yalnız görüşesim hiç yok gibi. İşim gücüm çok demeyi düşündüm artık en son.
Nasıl yapayım?
Benim bir arkadaşım var, hemcins. 1 yıl kadar önce tanıştık, uyuştuk, hızla samimi olduk. Normal arkadaşlık. Ama zamanla onun benim onu salladığım kadar sallamadığını fark ettim. Ben daha çok arıyordum gibi. Onun son dakika plan değiştirdiği olmuştu 1-2 kez. Bu tarz küçük küçük şeyler sebebiyle ve bir olay karşısındaki tutumu (kötülük değil, yorum farklı diyebilirim) sebebiyle biraz soğuduğumu fark ettim.
Artık benim de çok görüşesim yoktu. Son görüşmemizde de az oturup kalktım, biraz sıkılmıştım.
Şimdi olay şu ki, ben şehirden ayrılacağım. bir veda partisi olacak. ben onu da çağırdım, çağırmayacağım seviyede değiliz, zaten aramız kötü de değil. Hem de kalabalıkta kaynar gideriz diye düşündüm. Ama son dakikada yine bir iptal geldi ondan. Bozuldum tabii. Yani sunduğu gerekçe anlaşılır ama yine de uğrayabilirdi bence. O da bu gece dışında, illa gitmeden oturup vedalaşalım diyor. Ben haberleşiriz dedim ama yalnız görüşesim hiç yok gibi. İşim gücüm çok demeyi düşündüm artık en son.
Nasıl yapayım?
oldukca heyecanlı başlamış aşk/ tutku gibi duyguların yogun yaşandıgı fakat bunun yıkıcı getirilerinin olduğu bir ilişki / heyecansız, stabil başlayan ama bir şeylerin daha belirli olduğu, duyguların daha kontrol edilebilir olduğu ve yıpratmayan ilişki
evet keşke hepsi bir arada olsa ama onu düşünmeden,kendi ilişkilerinizden ve karakterinizden yola cıkarak hangisini seçersiniz.
özetle ne olursa olsun tutkudan yana mısınız huzurdan yana mı.
edit: yıkıcı derken bir dargın bir barışık, gelgitli ama kopulamayan ilişki demek istedim. şiddet hakaret vs gibi insanlık dışı şeyler degil.
evet keşke hepsi bir arada olsa ama onu düşünmeden,kendi ilişkilerinizden ve karakterinizden yola cıkarak hangisini seçersiniz.
özetle ne olursa olsun tutkudan yana mısınız huzurdan yana mı.
edit: yıkıcı derken bir dargın bir barışık, gelgitli ama kopulamayan ilişki demek istedim. şiddet hakaret vs gibi insanlık dışı şeyler degil.
İş arkadaşlarınız işinin hakkını veriyor mu?
Genel olarak Türk iş hayatındaki kanıyı bilirsiniz. Evde kahvaltı yapmayıp iş yerinde çay/poğaça/simit yapanlar, iş zamanında sosyal medyada sörf yapanlar, geç gelip erken çıkanlar vb. şeylerden şikayet hep vardır.
Sizin kendi iş arkadaşlarınız için gözlemleriniz neler? Sektörü de paylaşıp 10 üzerinden kaç verirsiniz iş yerindeki verimlerine?
Genel olarak Türk iş hayatındaki kanıyı bilirsiniz. Evde kahvaltı yapmayıp iş yerinde çay/poğaça/simit yapanlar, iş zamanında sosyal medyada sörf yapanlar, geç gelip erken çıkanlar vb. şeylerden şikayet hep vardır.
Sizin kendi iş arkadaşlarınız için gözlemleriniz neler? Sektörü de paylaşıp 10 üzerinden kaç verirsiniz iş yerindeki verimlerine?
Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız nasıldı?
Geçen akşam bir cemiyette bir kadın ile tanıştım, bi yarım saat sohbet sonrası kendisine ondan etkilendiğimi söyledim. '' Sohbetin çok keyifli ancak şu an zor zamanlar geçiriyorum kimseyi üzmek istemem'' dedi ve mayınları döşedi aramıza.
Gecenin ilerleyen dakikalarına sohbet koyulaşınca kendisinin tiyatro sanatçısı oldugunu öğrendim, bu hafta oyunu varmış, ben izlemeye gelmek isterim dedim ve oyununa bilet aldım, kendiside bana çok sevinirim hatta çıkışta bişeyler içeriz dedi.
Şimdi bu arkadaş nezaket olsun diye mi bana '' çıkışta bişeyler içeriz'' demiştir yoksa iletişimi devam ettirmek için mi ?
Bu arada bugün bizi tanıştıran arkadaşımla telefonda konuşmuşlar kadın yine zor zamanlar geçiriyorum onu üzmek istemem demiş.
Ben bu hafta oyununu izlemeye gideceğim, ne instagramdan ekledim ne de telefonunu aldım, oyunu izledikten sonra tebrik etmeye gideyim mi yoksa zaten kadın istemiyor rahatsız etmemek için çekip gideyim mi evime oyundan sonra?
Gecenin ilerleyen dakikalarına sohbet koyulaşınca kendisinin tiyatro sanatçısı oldugunu öğrendim, bu hafta oyunu varmış, ben izlemeye gelmek isterim dedim ve oyununa bilet aldım, kendiside bana çok sevinirim hatta çıkışta bişeyler içeriz dedi.
Şimdi bu arkadaş nezaket olsun diye mi bana '' çıkışta bişeyler içeriz'' demiştir yoksa iletişimi devam ettirmek için mi ?
Bu arada bugün bizi tanıştıran arkadaşımla telefonda konuşmuşlar kadın yine zor zamanlar geçiriyorum onu üzmek istemem demiş.
Ben bu hafta oyununu izlemeye gideceğim, ne instagramdan ekledim ne de telefonunu aldım, oyunu izledikten sonra tebrik etmeye gideyim mi yoksa zaten kadın istemiyor rahatsız etmemek için çekip gideyim mi evime oyundan sonra?
Kırk yaş üstü bir beyefendi söz konusu. Kendisi bir kadınla sevgili oluyor, kadına daha ilk günden kendisiyle yaşaması konusunda ısrarcı davranışlarda bulunuyor. Kadın da sonunda kabul ediyor ve adamın evine taşınıyor. Her şey güzel gidiyor, oldukça sevecen ve kibar bir adam kendisi.
Adamın ailesiyle çok yakın bir ilişkisi var. Annesi, kardeşleri, yeğenleri sık sık adamı ziyarete geliyor ve bu sırada kadınla da tanışıyorlar. Güzel, tatlı bir aile ve kadını seviyorlar da. Ailesinin yanındayken adam kadını öve öve bitiremiyor. Memleketini, mesleğini, eğitimini, güzelliğini... Ailesi ne zaman gelse her şeyini övüyor kadının.
İlk zamanlar aslında aralarında hiçbir sorun yok ama sonrasında adamın tavırları değişiyor. Ailesi orada olmadığında yani evde yalnız olduklarında, ki genellikle öyle oluyorlar, adam ailesinin övdüğü özelliklerinden kusur olarak bahsediyor kadına.
Kadının müzisyen olmasıyla ilgili ailesinin yanında övgüyle bahsederken yalnız kaldıklarında kadına "boş işle uğraşan beceriksiz" diyor mesela. Ailesine "Çok güzel ama hala diyet yapmaya çalışıyor, bence kilosu mükemmel." derken ailesi yokken sık sık "Amma kilolusun, hiçbir yakışmıyor üstüne." demeye başlıyor. Ya da ailesinin yanındayken "Kitabın evinde kaldıysa gidip alırız hayatım. Orası çok uzak, ben seni götürürüm." derken, kadın adamın ailesi yokken evine gidip kitabını almak istediğinde "Şoförün mü var senin? Kendin git al çok istiyorsan." gibi cevaplar veriyor. Bunlar sadece birkaç basit örnek.
Bu adamın ailesinin yanındayken ortaya koyduğu davranışlarının bu kadar farklı olmasını nasıl yorumlayabiliriz? Bir de ilişki başladıktan birkaç ay sonra bu hale gelmiş tabii ki, o da var.
Akla ilk gelen cevap hakkında bir şey diyeyim. Ailesinden kötü özelliklerini gizlemeye çalıştığını düşünmüyorum çünkü ailesi adamın bu tarz sağlıksız eğilimleri olduğunu zaten biliyor(muş).
Adamın ailesiyle çok yakın bir ilişkisi var. Annesi, kardeşleri, yeğenleri sık sık adamı ziyarete geliyor ve bu sırada kadınla da tanışıyorlar. Güzel, tatlı bir aile ve kadını seviyorlar da. Ailesinin yanındayken adam kadını öve öve bitiremiyor. Memleketini, mesleğini, eğitimini, güzelliğini... Ailesi ne zaman gelse her şeyini övüyor kadının.
İlk zamanlar aslında aralarında hiçbir sorun yok ama sonrasında adamın tavırları değişiyor. Ailesi orada olmadığında yani evde yalnız olduklarında, ki genellikle öyle oluyorlar, adam ailesinin övdüğü özelliklerinden kusur olarak bahsediyor kadına.
Kadının müzisyen olmasıyla ilgili ailesinin yanında övgüyle bahsederken yalnız kaldıklarında kadına "boş işle uğraşan beceriksiz" diyor mesela. Ailesine "Çok güzel ama hala diyet yapmaya çalışıyor, bence kilosu mükemmel." derken ailesi yokken sık sık "Amma kilolusun, hiçbir yakışmıyor üstüne." demeye başlıyor. Ya da ailesinin yanındayken "Kitabın evinde kaldıysa gidip alırız hayatım. Orası çok uzak, ben seni götürürüm." derken, kadın adamın ailesi yokken evine gidip kitabını almak istediğinde "Şoförün mü var senin? Kendin git al çok istiyorsan." gibi cevaplar veriyor. Bunlar sadece birkaç basit örnek.
Bu adamın ailesinin yanındayken ortaya koyduğu davranışlarının bu kadar farklı olmasını nasıl yorumlayabiliriz? Bir de ilişki başladıktan birkaç ay sonra bu hale gelmiş tabii ki, o da var.
Akla ilk gelen cevap hakkında bir şey diyeyim. Ailesinden kötü özelliklerini gizlemeye çalıştığını düşünmüyorum çünkü ailesi adamın bu tarz sağlıksız eğilimleri olduğunu zaten biliyor(muş).
Bazı şirketlerde iş görüşmesinde işten ayrılacak bir çalışan için bir çalışanımız evlenecek diyorlar. Evlilik için işten çıkılıyor mu gerçekten yoksa bahane mi uyduruyorlar? Evlenecek biri sadece yıllık iznini kullanarak evlenemez mi?
Siz nasıl yapmıştınız?
Siz nasıl yapmıştınız?
Merhabalar,
İstanbulda mekanların fiyatları kaç olmuştur bilmiyorum, merak da ediyorum açıkçası.
Evde olsa evde de 3 çifti ağırlamak masraflı olacak.
Siz neler yapıcaksınız merake diyorum belki ona göre bir yol izleriz.
Teşekkürler
İstanbulda mekanların fiyatları kaç olmuştur bilmiyorum, merak da ediyorum açıkçası.
Evde olsa evde de 3 çifti ağırlamak masraflı olacak.
Siz neler yapıcaksınız merake diyorum belki ona göre bir yol izleriz.
Teşekkürler
1 senedir tanidigim biri. Arkadasimin arkadasi. Yakin oturdugumuz icin bulusuyorum bazen. Ustasi varmis yurtdisinda, el almis. Varliklari varmis falan. Gecen bulustuk su an yanimda mi diyorum evet diyor. Ne giymis diyorum yesil siyah diyor. Detay detay soruyorum tipi nasil bilmem ne vb. cevap veriyor. Soru soruyorum arayacak mi bu aksam diye soruyorum. Cevap vermedi falan diyor. Gece uyumadigindan onun gibi insanlarin uyku sorununun oldugundan bahsediyor bazen. Varliklarla konusuyomus. Madde kullanmiyor meditasyonla o boyutlara geciyormus.
Ben inanmiyorum zaten de. Arkadasima inaniyor musun ona diyorum. Inaniyormus onun ustun guclu insan olduguna, hatta arkadasim rahatsiz oluyormus onun guclerinden. beyin falan okuduguna inaniyor elemanin. Bir iki kere de enerji yollasin diye para vermis galiba. Para almasa olmazmis bu isin bi bedeli varmis. Arkadasima sen benim sinavimsin, talebemsin diyormus. Bu arada farkli cinsiyetler ve arkadasim evli. Sonra ask kokuyosun falan diyormus. Ne aski yaaa deyince askin metaforik anlamlarindan bahaediyomus.
Sizce mental problemi var midir? Sizce kendisi inaniyor mu yaptigina yoksa bilerek dolandiricilik niyetiyle mi oyle. Cok da iyi dolar uzerinden para kazandigi isi var niye ugrassin dolandiricilikla diyorum. Iqsu da parlak degil oyle. Sorularim 1. Neden boyle seyler yapiyor. 2.boyle biriyle ne mesafede olursunuz 3. arkadasinizi uyarir misiniz. 4.ben mi onyargiliyim.
Ben inanmiyorum zaten de. Arkadasima inaniyor musun ona diyorum. Inaniyormus onun ustun guclu insan olduguna, hatta arkadasim rahatsiz oluyormus onun guclerinden. beyin falan okuduguna inaniyor elemanin. Bir iki kere de enerji yollasin diye para vermis galiba. Para almasa olmazmis bu isin bi bedeli varmis. Arkadasima sen benim sinavimsin, talebemsin diyormus. Bu arada farkli cinsiyetler ve arkadasim evli. Sonra ask kokuyosun falan diyormus. Ne aski yaaa deyince askin metaforik anlamlarindan bahaediyomus.
Sizce mental problemi var midir? Sizce kendisi inaniyor mu yaptigina yoksa bilerek dolandiricilik niyetiyle mi oyle. Cok da iyi dolar uzerinden para kazandigi isi var niye ugrassin dolandiricilikla diyorum. Iqsu da parlak degil oyle. Sorularim 1. Neden boyle seyler yapiyor. 2.boyle biriyle ne mesafede olursunuz 3. arkadasinizi uyarir misiniz. 4.ben mi onyargiliyim.
Selam ahali,
Bir sıkıntım var. Eski kız arkadaşımı unutamıyorum, ayrılmamızın üzerine 2.5 sene geçmiş olmasına rağmen.
3,5 senelik bir birlikteliğimiz olmuştu. İlk ciddi ilişkimdi. Birtakım problemlerden dolayı ayrılmıştık. İlişkimizin son zamanları mesafe girmişti aramıza ve oldukça toksik bir ilişki haline gelmişti.
Ayrıldıktan 3 ay sonra ben konuşmak için yazdım ona. Çünkü mesafeleri kaldıracak bir fikrim vardı. Ama o sözlenmişti. Konuşamadık tabi, tanımadığım bir erkek arkadaşı aradı beni. Kardeşim kızı arama o artık sözlü rahatsız etme minvalinde konuştu. Ben de aramadım artık tabi.
Ondan 3 ay sonra da nişanlanmış, bir sene sonra da evlendi. Evlendiğinde askerdeydim ben. Ortak arkadaşlarımız var çokça, ister istemez haberleri geliyor. Bunu engellemenin yolu yok çünkü çok ortak arkadaşımız var.
Geçen sene evlenmişti, şimdi de haberi geldi çocuğu olmuş. Hamile olduğunu da biliyordum ama umrumda değildi. Çocuğunun doğduğunu duyunca bi kötü hissettim. Gece rüyama girdi, rüyamda çok pişmanım falan diyordu.
Unutmak için ne yapabilirim? Haber aldığımda bile umrumda olmasın istiyorum. Anıları falan her şeyi sildim. Başka kimseye ilgi de duyamıyorum. Herkeste onu arıyorum.
Bir sıkıntım var. Eski kız arkadaşımı unutamıyorum, ayrılmamızın üzerine 2.5 sene geçmiş olmasına rağmen.
3,5 senelik bir birlikteliğimiz olmuştu. İlk ciddi ilişkimdi. Birtakım problemlerden dolayı ayrılmıştık. İlişkimizin son zamanları mesafe girmişti aramıza ve oldukça toksik bir ilişki haline gelmişti.
Ayrıldıktan 3 ay sonra ben konuşmak için yazdım ona. Çünkü mesafeleri kaldıracak bir fikrim vardı. Ama o sözlenmişti. Konuşamadık tabi, tanımadığım bir erkek arkadaşı aradı beni. Kardeşim kızı arama o artık sözlü rahatsız etme minvalinde konuştu. Ben de aramadım artık tabi.
Ondan 3 ay sonra da nişanlanmış, bir sene sonra da evlendi. Evlendiğinde askerdeydim ben. Ortak arkadaşlarımız var çokça, ister istemez haberleri geliyor. Bunu engellemenin yolu yok çünkü çok ortak arkadaşımız var.
Geçen sene evlenmişti, şimdi de haberi geldi çocuğu olmuş. Hamile olduğunu da biliyordum ama umrumda değildi. Çocuğunun doğduğunu duyunca bi kötü hissettim. Gece rüyama girdi, rüyamda çok pişmanım falan diyordu.
Unutmak için ne yapabilirim? Haber aldığımda bile umrumda olmasın istiyorum. Anıları falan her şeyi sildim. Başka kimseye ilgi de duyamıyorum. Herkeste onu arıyorum.
Yani sizde durumlar nasıl ?
Bağımlı mıyım?
Bağımlı mıyım?
Anlatacağım olayın psikolojide bir adı var mı, onu öğrenmek için soruyorum. Şimdi olay eski. Çocukken bir gün bir nedenle bir komşumuzda durmam gerekti 1, 2 saat için. Orada da kuru pasta ikram etmişti bir abla. Ondan sonra ben tüm gün sokakta olmanın açlığıyla biraz daha kuru pasta istemiştim. Çocukluk işte. Komşumuz olan abla da "yeterince verdim, daha fazla veremem" demişti asfsad. Sonra ablanın bu hareketi de bana kaba geldi. Kendisini de zaten pek sevmiyordum. Zenginliğiyle hava atmayı seven biri. Sonraları ben bu "yeterince" kelimesini her duyduğumda bu olayı hatırlamaya başladım. O kelimeyi kullanmak istemiyorum. Düşününce komik bir olay ama akla geliyor işte. Teşekkür ederim cevap veren olursa.
başıma çok geliyor. bıraksam saatlerce kendilerinden bahsedip bana bir söz hakkı bile vermeden sazı eline alıp konuşacak pek çok insan var. kimi zaman tüm enerjim çekiliyor monologa maruz kalmaktan. iletişim bi tarafın dinlediği diğer tarafın çöplerini boşalttığı bir şey değil.
böyle durumlarla özellikle telefonda karşılaştığımda -yani beden dilimi de gösteremediğimde- ne yapmalıyım sizce? açık açık söylemek her zaman her koşulda mümkün olmayabiliyor. dayanması da çok zor zira bütün enerjim çekiliyor. sonra hastalanıyorum, migren falan geliyor kendimi gözetmezsem.
böyle durumlarla özellikle telefonda karşılaştığımda -yani beden dilimi de gösteremediğimde- ne yapmalıyım sizce? açık açık söylemek her zaman her koşulda mümkün olmayabiliyor. dayanması da çok zor zira bütün enerjim çekiliyor. sonra hastalanıyorum, migren falan geliyor kendimi gözetmezsem.
Şöyle bir gönül işi durumum var. ayrıntılı anlattım, uzun oldu, dilerseniz okumayın :)
İnternetten bir kadınla tanıştım, tanıştığımız sıra o yıllık izin için şehir dışındaydı. Biz yaklaşık iki hafta görüşmeden yazışarak sohbeti sürdürdük. Başta çok mesafeli dursa da sohbet giderek yükseldi. Döndüğünde bir cuma akşamı 22.00 gibi Suadiye sahilde görüştük. Onun orada bir işi vardı, hızlı gelişen bir date oldu ve buluştuk. Ben vardığımda bira içiyordu, ben de evden bira götürdüm ve sohbet yüz yüze de çok iyi gitti. Sonra onun tuvaleti geldi ama tuvaletler kapalıydı, ben de "ev yakın, evde devam edelim ardından ben seni bırakırım" dedim. "tamam" dedi.
Eve geçtik, bira içmeye devam ettik. evde epey duygusallaştı, çok içsel bir sohbet oldu, hatta sohbetin bir yerinde ağladı ve ağladıktan sonra bana daha da yakınlaştı ve usul usul sevişmeye başladık. o kadar uzun bir ön sevişme oldu ki çok güzeldi. sonra sabaha kadar seviştik. her açıdan çok iyiydi, bir yerde "aşkım" filan demeye bile başladı sevişirken. uykuya daldığımızda saat altıydı ve iki saat sonra uyanıp işe gitmesi gerekiyordu. zorla da olsa uyandık ve onu işe bıraktım.
sonraki yazışmalarda bir soğukluk sezdim ve net olmak adına iki gün sonra sordum, "iyi misin" diye ve aynen şöyle dedi: "sen eski erkek arkadaşıma çok benziyorsun, çok etkileyici ve hızlı oldu her şey. devam edip etmemesi adına tedirginim ve arkadaş olarak görüşmeyi tercih ederim sanırım." ben de asla ısrar etmeyi tercih etmediğim için ben devam etmek istediğimi söyledim, "eğer seslenmek istersen bekleyeceğim" dedim ve bir daha yazmadım. o da yazmadı. ama hala takipleşiyoruz. iki ay oldu neredeyse.
normalde tek gecelik çok ilişki yaşadım, ondan sonra da yaşadım. hangi odakta görüşüldüğünü az çok anlayabiliyorum ama bu kadının hali hala kafamı karıştıyor. ondan çok etkilendim elbette. ancak neden öyle bir geceden sonra devam etmek istemedi çok şaşkınım... çünkü asla tek gecelik bir gece gibi düşünmediğini düşünüyorum. belki de kendini o kadar açması, onu rahatsız etmişti, savunmasız hissetmişti gibi deli sorular aklımda dolanıyor. en son buraya yazmak istedim. belki dinleyip yorum yapmak isteyen olur.
İnternetten bir kadınla tanıştım, tanıştığımız sıra o yıllık izin için şehir dışındaydı. Biz yaklaşık iki hafta görüşmeden yazışarak sohbeti sürdürdük. Başta çok mesafeli dursa da sohbet giderek yükseldi. Döndüğünde bir cuma akşamı 22.00 gibi Suadiye sahilde görüştük. Onun orada bir işi vardı, hızlı gelişen bir date oldu ve buluştuk. Ben vardığımda bira içiyordu, ben de evden bira götürdüm ve sohbet yüz yüze de çok iyi gitti. Sonra onun tuvaleti geldi ama tuvaletler kapalıydı, ben de "ev yakın, evde devam edelim ardından ben seni bırakırım" dedim. "tamam" dedi.
Eve geçtik, bira içmeye devam ettik. evde epey duygusallaştı, çok içsel bir sohbet oldu, hatta sohbetin bir yerinde ağladı ve ağladıktan sonra bana daha da yakınlaştı ve usul usul sevişmeye başladık. o kadar uzun bir ön sevişme oldu ki çok güzeldi. sonra sabaha kadar seviştik. her açıdan çok iyiydi, bir yerde "aşkım" filan demeye bile başladı sevişirken. uykuya daldığımızda saat altıydı ve iki saat sonra uyanıp işe gitmesi gerekiyordu. zorla da olsa uyandık ve onu işe bıraktım.
sonraki yazışmalarda bir soğukluk sezdim ve net olmak adına iki gün sonra sordum, "iyi misin" diye ve aynen şöyle dedi: "sen eski erkek arkadaşıma çok benziyorsun, çok etkileyici ve hızlı oldu her şey. devam edip etmemesi adına tedirginim ve arkadaş olarak görüşmeyi tercih ederim sanırım." ben de asla ısrar etmeyi tercih etmediğim için ben devam etmek istediğimi söyledim, "eğer seslenmek istersen bekleyeceğim" dedim ve bir daha yazmadım. o da yazmadı. ama hala takipleşiyoruz. iki ay oldu neredeyse.
normalde tek gecelik çok ilişki yaşadım, ondan sonra da yaşadım. hangi odakta görüşüldüğünü az çok anlayabiliyorum ama bu kadının hali hala kafamı karıştıyor. ondan çok etkilendim elbette. ancak neden öyle bir geceden sonra devam etmek istemedi çok şaşkınım... çünkü asla tek gecelik bir gece gibi düşünmediğini düşünüyorum. belki de kendini o kadar açması, onu rahatsız etmişti, savunmasız hissetmişti gibi deli sorular aklımda dolanıyor. en son buraya yazmak istedim. belki dinleyip yorum yapmak isteyen olur.
Merhaba arkadaşlar ben farklı bir şehirde yaşıyorum sevgilim ise istanbul'da. Pazar günü doğumgünü ve günübirlik istanbuldayım. Nasıl bir hoşluk yapabilirim nereye gidebiliriz ne yapabiliriz? Önerileriniz nedir? Aktivite olur yemek olur yani aklınıza gelecek her türlü hoşluğa açıkım ve ihtiyacım var. İyi geceler diliyorum.
Hayatımda ilk defa birinden intikam alma isteğini yaşadım. Merak ettim böyle kallavi bi intikam hikayeniz var mı hiç? Aşk hayatı olur, aile olur, iş hayatı olur fark etmez.
Anlatın da içimize su serpilsin...
Anlatın da içimize su serpilsin...
Arkadaslar,
dün is arkadasimi müdüre sikayet ettim.
haksiz degilim arkadaslar, ben bunun detayina girmek istemiyorum asil sormak istedigim bundan sonra nasil davranmam gerektigi?
sikayetimi anlatirken söyle oldu;
bana karsi tavirlari kötü, asagilayici falan dedim.. detaya girmeden
müdür bana pek inanmadi, sanki ben alinmisim, bir seyi büyütüyormusum gibi davrandi. yanlis anlamissindir, öyle demek istemememistir. bir de onunla benden daha yakinlar.
sonra genel konusmak yerine, tek tek konulari actim, bana söylenenleri söyledim, bana ondan sonra inandi. Bakislari falan degisti, oradan anladim.
bir de müdür dediysem, arkadas gibi ve sikayet ederken gercekten üzüldü hani derler ya adam karsimda ezildi falan diye, öyle oldu.
özür diledi, kimse sana mobbing yapamaz dedi ama ben o kisiyle konusun dedigimde, konusmayacagim dedi. kullandigimiz ortak cihaz icin gün belirleyin ben onunla calismak istemiyorum demistim, hicbir sey yapmamis.
bugün bana hicbir sey olmamis gibi davrandi, sanki hic konusmamisiz gibi.
karsi tarafta cok önemli biri degil, ses cikarilamayacak biri degil. ama su var, müdüre karsi inanilmaz iyi, yalnizken tripten tribe giriyor.
bundan sonra nasil davranmam gerektigini hicbir sekilde tartamiyorum. mal gibi hissediyorum. benim hicbir falsom, kaba davranisim, is yapmamisligim yok, kaba olmaya mi baslayayim. cihazimi sorayim? gruptan kendimi soyutlayayim mi?
ben simdiye kadar iki sebepten sesimi cikaramadim, hem maddi durumum kötüydü hem de birsey desem ben kötü olan olurum diye sustum, kanitli birsey bulduktan sonra gidip sikayet eder sekilde konustum.
moralim cok bozuk.
dün is arkadasimi müdüre sikayet ettim.
haksiz degilim arkadaslar, ben bunun detayina girmek istemiyorum asil sormak istedigim bundan sonra nasil davranmam gerektigi?
sikayetimi anlatirken söyle oldu;
bana karsi tavirlari kötü, asagilayici falan dedim.. detaya girmeden
müdür bana pek inanmadi, sanki ben alinmisim, bir seyi büyütüyormusum gibi davrandi. yanlis anlamissindir, öyle demek istemememistir. bir de onunla benden daha yakinlar.
sonra genel konusmak yerine, tek tek konulari actim, bana söylenenleri söyledim, bana ondan sonra inandi. Bakislari falan degisti, oradan anladim.
bir de müdür dediysem, arkadas gibi ve sikayet ederken gercekten üzüldü hani derler ya adam karsimda ezildi falan diye, öyle oldu.
özür diledi, kimse sana mobbing yapamaz dedi ama ben o kisiyle konusun dedigimde, konusmayacagim dedi. kullandigimiz ortak cihaz icin gün belirleyin ben onunla calismak istemiyorum demistim, hicbir sey yapmamis.
bugün bana hicbir sey olmamis gibi davrandi, sanki hic konusmamisiz gibi.
karsi tarafta cok önemli biri degil, ses cikarilamayacak biri degil. ama su var, müdüre karsi inanilmaz iyi, yalnizken tripten tribe giriyor.
bundan sonra nasil davranmam gerektigini hicbir sekilde tartamiyorum. mal gibi hissediyorum. benim hicbir falsom, kaba davranisim, is yapmamisligim yok, kaba olmaya mi baslayayim. cihazimi sorayim? gruptan kendimi soyutlayayim mi?
ben simdiye kadar iki sebepten sesimi cikaramadim, hem maddi durumum kötüydü hem de birsey desem ben kötü olan olurum diye sustum, kanitli birsey bulduktan sonra gidip sikayet eder sekilde konustum.
moralim cok bozuk.
arkadaşlar 2 3 sene önce eski sevgilim benim n11 hesabımdan sipariş vermişti. o adresi güncelledim sandım ama güncelleyememişim. (silip yeni adres eklesene amk dedim kendime iş işten geçtikten sonra) çok pahalı olmasa da bir kargo sipariş etmiştim. o çocuk da almış nerden geliyor bu değirmenin suyu diye sormadan heralde.
eski kız arkadaşıma bu küçük meblağ için mesaj atsam hem yanlış anlar hem kurgu sanar. ama bana da dokundu çünkü artık iyi hisler beslemiyorum.
önerilerinizi alayım.
eski kız arkadaşıma bu küçük meblağ için mesaj atsam hem yanlış anlar hem kurgu sanar. ama bana da dokundu çünkü artık iyi hisler beslemiyorum.
önerilerinizi alayım.
Merhaba. Ön bilgi;
- 1.5 yıllık bir ilişkiydi.
- Şu an ayrılalı 4.5 ay oldu. Bitmiş bir ilişki, yeniden başlama ihtimalimiz sıfır.
- Bu benim için "sıradan" bir ilişki değildi. Hayatımın en keyif aldığım, bir kadını en çok sevebildiğim ilişkim buydu.
Ayrılık sonrasındaki süreçte başarısız sonuçlanan bazı denemelerin ardından, yeni insan tanıma hevesimi de bıraktım bir süredir. Kimle tanışsam, onunla olduğu gibi o sıcak hisler olmuyor, gelmiyor. Ve bugünlerde yalnızlığıma yüzleşiyorum, onu gerçekten özlüyorum.
Bu tip durumlarda "Kendine meşgaleler yarat, kafanı dağıt" gibi şeyler denir mesela. Arkadaşlarımla görüşüyorum; tek başıma kalınca anında kendisi yeniden aklıma düşüyor. Film/dizi izliyorum; bittiği anda yeniden aklıma düşüyor, izlerken de bazı sahneleri beynim "biz" ile özdeşleştiriyor, öyle de aklıma düşmeyi ihmal etmiyor. Spor yapıyorum; sporum bitince yine aklımda. Gece uykuya dalıyorum; rüyalarıma giriyor.
Sizce hayatınızın en iyi ilişkisi diyeceğiniz türde bir ilişkiden çıktıktan sonra, 4.5 ayda bu ruh halinin devam etmesi normal mi? Toparlamak için henüz erken mi yani, ben mi aceleciyim? Bu şekilde daha ne kadar devam edecek diye endişeleniyorum artık, bu duygu gerçekten iyi hissettirmiyor bana şu an.
Bu psikolojime iyi gelecek türde önerileriniz var mıdır acaba?
- 1.5 yıllık bir ilişkiydi.
- Şu an ayrılalı 4.5 ay oldu. Bitmiş bir ilişki, yeniden başlama ihtimalimiz sıfır.
- Bu benim için "sıradan" bir ilişki değildi. Hayatımın en keyif aldığım, bir kadını en çok sevebildiğim ilişkim buydu.
Ayrılık sonrasındaki süreçte başarısız sonuçlanan bazı denemelerin ardından, yeni insan tanıma hevesimi de bıraktım bir süredir. Kimle tanışsam, onunla olduğu gibi o sıcak hisler olmuyor, gelmiyor. Ve bugünlerde yalnızlığıma yüzleşiyorum, onu gerçekten özlüyorum.
Bu tip durumlarda "Kendine meşgaleler yarat, kafanı dağıt" gibi şeyler denir mesela. Arkadaşlarımla görüşüyorum; tek başıma kalınca anında kendisi yeniden aklıma düşüyor. Film/dizi izliyorum; bittiği anda yeniden aklıma düşüyor, izlerken de bazı sahneleri beynim "biz" ile özdeşleştiriyor, öyle de aklıma düşmeyi ihmal etmiyor. Spor yapıyorum; sporum bitince yine aklımda. Gece uykuya dalıyorum; rüyalarıma giriyor.
Sizce hayatınızın en iyi ilişkisi diyeceğiniz türde bir ilişkiden çıktıktan sonra, 4.5 ayda bu ruh halinin devam etmesi normal mi? Toparlamak için henüz erken mi yani, ben mi aceleciyim? Bu şekilde daha ne kadar devam edecek diye endişeleniyorum artık, bu duygu gerçekten iyi hissettirmiyor bana şu an.
Bu psikolojime iyi gelecek türde önerileriniz var mıdır acaba?
...
Sb
Erkeklerin umrunda bile değil mesela. Altın, tektaş vs. den bahsediyorum. Bana hiç estetik gelmiyorlar. Özellikle beğenen erkek de hiç görmedim.
şu sıralar hayatımın baştan aşağı değiştiğini hissediyorum.
eşeklik sebepli okulu henüz bitiremedim. bitirsem de bir bok olacağımdan değil ama diplomam olsun, onca sene emek verdim diye okuyorum. hayatta kalacak kadar kazanıyorum ufak tefek işlerle, yani öğrenci için fena değil işte, ötesine geçmez.
bütün arkadaşlarım, hatta eski kız arkadaşım filan bile hep kaçtı gitti. kimi başka yere taşındı, kimi iş buldu, kimi evlenip üstüne çocuk yaptı vs...
burada yaşadığım duygu aslında "millet hayatını yoluna soktu ben kaldım" değil; muhtemelen onların başı benimkinden daha fazla ağrıyor. sorun o değil. ben zaten şu an imkanım olsa bile evlenmem, çocuk istemem.
benim hissettiğim daha ziyade yalnızlık. sosyal anlamda aynı noktada buluşabileceğim KİMSE yok gibi hissediyorum. bir tarafıma bakıyorum gençliğinin başında, hayalleri olan sınıf arkadaşlarım. diğer tarafıma bakıyorum iş-güç edinmiş, gününün 10-11 saati sorumlulukla geçen insanlar.
ben tam ortadayım. ne genç gibi yaşayacak enerjim/imkânım var ne de "tam zamanlı yetişkin" olacak durumum. insanlarla tanışsam bile artık sıkıldığımı fark ettim, ortak paydada buluşamıyoruz çünkü; birisi ev kredisinden bahsediyor, diğeri hayalinden... bende hiçbiri yok bunların. kendimce bi şeylerden söz açsam bu sefer onlar sıkılıyor, çünkü benim gibi bir gebeşin haytalıklarını dinlemek de onlara fazla boş ve anlamsız geliyor.
karşı cinsi filan tamamen geçiyorum... hiçbir zaman "abi kadınlar paraya bakıyor" adamı olmadım; en güzel ilişkilerimi fakir ve obezken yaşadım çünkü ama sanırım o da belli bi yaşa kadarmış ya, hani 23 yaşında tolere ediyorlar ama 27'de olmuyor anladığım kadarıyla fakirlik.
***
kendimi genel olarak çok depresif ve yalnız hissetmeye başladım. önceki deneyimlerimden farkı hiç bu kadar yalnız, toplumdan kopuk hissetmemiştim kendimi. gregor samsa gibiyim, faydasız böceğim resmen.
bu hisler zamanla geçiyor mu? neblim 30 yaşından sonra iyi arkadaşlıklar, güzel vakit geçirebilecek etkinlikler/aktiviteler, insana "dolu dolu" gelen hayat... böyle şeyler olabiliyor mu?
yoksa artık beklentileri biraz değiştirmek, "hiçbir şey 20-22 yaşındaki gibi olmuyor, bundan sonra ara ara iyi hissetsen bile genel olarak böyle tırt yaşıyorsun" demek zamanı gelmiş mi?
sizde nasıl durumlar? böyle bir dönem yaşadınız mı?
eşeklik sebepli okulu henüz bitiremedim. bitirsem de bir bok olacağımdan değil ama diplomam olsun, onca sene emek verdim diye okuyorum. hayatta kalacak kadar kazanıyorum ufak tefek işlerle, yani öğrenci için fena değil işte, ötesine geçmez.
bütün arkadaşlarım, hatta eski kız arkadaşım filan bile hep kaçtı gitti. kimi başka yere taşındı, kimi iş buldu, kimi evlenip üstüne çocuk yaptı vs...
burada yaşadığım duygu aslında "millet hayatını yoluna soktu ben kaldım" değil; muhtemelen onların başı benimkinden daha fazla ağrıyor. sorun o değil. ben zaten şu an imkanım olsa bile evlenmem, çocuk istemem.
benim hissettiğim daha ziyade yalnızlık. sosyal anlamda aynı noktada buluşabileceğim KİMSE yok gibi hissediyorum. bir tarafıma bakıyorum gençliğinin başında, hayalleri olan sınıf arkadaşlarım. diğer tarafıma bakıyorum iş-güç edinmiş, gününün 10-11 saati sorumlulukla geçen insanlar.
ben tam ortadayım. ne genç gibi yaşayacak enerjim/imkânım var ne de "tam zamanlı yetişkin" olacak durumum. insanlarla tanışsam bile artık sıkıldığımı fark ettim, ortak paydada buluşamıyoruz çünkü; birisi ev kredisinden bahsediyor, diğeri hayalinden... bende hiçbiri yok bunların. kendimce bi şeylerden söz açsam bu sefer onlar sıkılıyor, çünkü benim gibi bir gebeşin haytalıklarını dinlemek de onlara fazla boş ve anlamsız geliyor.
karşı cinsi filan tamamen geçiyorum... hiçbir zaman "abi kadınlar paraya bakıyor" adamı olmadım; en güzel ilişkilerimi fakir ve obezken yaşadım çünkü ama sanırım o da belli bi yaşa kadarmış ya, hani 23 yaşında tolere ediyorlar ama 27'de olmuyor anladığım kadarıyla fakirlik.
***
kendimi genel olarak çok depresif ve yalnız hissetmeye başladım. önceki deneyimlerimden farkı hiç bu kadar yalnız, toplumdan kopuk hissetmemiştim kendimi. gregor samsa gibiyim, faydasız böceğim resmen.
bu hisler zamanla geçiyor mu? neblim 30 yaşından sonra iyi arkadaşlıklar, güzel vakit geçirebilecek etkinlikler/aktiviteler, insana "dolu dolu" gelen hayat... böyle şeyler olabiliyor mu?
yoksa artık beklentileri biraz değiştirmek, "hiçbir şey 20-22 yaşındaki gibi olmuyor, bundan sonra ara ara iyi hissetsen bile genel olarak böyle tırt yaşıyorsun" demek zamanı gelmiş mi?
sizde nasıl durumlar? böyle bir dönem yaşadınız mı?
Bazen kendimi çok depresif hissediyorum. Alıngan oluyorum, alınganlıktan öte alınmak için sebep arıyorum. Kimseyle konuşmak, görüşmek istemiyorum. Arkadaşlarım geçen gün sırf beni bir yere çağırmadığı için onlara trip attım ve onları şu an hayatımdan çıkarmak istiyorum. Onlara karşı kin ve nefret dolu hissediyorum ama bir taraftan çok abarttığımı da biliyorum. Ağlamaklı oluyorum, bazen gereksiz sinirleniyorum insanlara çıkışıyorum.
Böyle yapınca insanlar garipsiyor, çocuk gibi davrandığımı söylüyor. Bu elimde olan bişey değil içimden öyle davranmak geliyor.
İyi olduğum hatta bazen kendimi çok iyi, çok güçlü hissettiğim de oluyor ama bu iyi hissetmeler çok azaldı.
Neden böyle oluyor ve bunu çözmenin bir çözümü var mı?
Böyle yapınca insanlar garipsiyor, çocuk gibi davrandığımı söylüyor. Bu elimde olan bişey değil içimden öyle davranmak geliyor.
İyi olduğum hatta bazen kendimi çok iyi, çok güçlü hissettiğim de oluyor ama bu iyi hissetmeler çok azaldı.
Neden böyle oluyor ve bunu çözmenin bir çözümü var mı?
çalışmayı sevmeseniz.
çalışmadan bir hayat kurar mısınız?
çok parası olup kafasına göre takılan, istediği saatte istediği yere giden birisi olmak çok mu lüks? böyle yaşayan var mı?
çalışmadan bir hayat kurar mısınız?
çok parası olup kafasına göre takılan, istediği saatte istediği yere giden birisi olmak çok mu lüks? böyle yaşayan var mı?
(5)
1. derece dışındaki akraba vefat edince bir müddet yas tutuyor musunuz?
ya ben lan neyse #1503111
dede, hala vs. vefat edince
mesela 1 hafta müzik dinlememek, (zaten belki canınız istemiyordur.) evde kahkaha atmamak, düğüne, geziye vs. bir süre gitmemek... gibi
bunlara dikkat ediyor musunuz? "çevreden ne derler"den ziyade kendine yakıştıramamak hissi oluyor mu? oluyorsa ne kadar sürüyor?
mesela 1 hafta müzik dinlememek, (zaten belki canınız istemiyordur.) evde kahkaha atmamak, düğüne, geziye vs. bir süre gitmemek... gibi
bunlara dikkat ediyor musunuz? "çevreden ne derler"den ziyade kendine yakıştıramamak hissi oluyor mu? oluyorsa ne kadar sürüyor?
olduğundan büyük nasıl gösterilir? kıyafet vs.. dışında
sb
Bazen insan melankoli hissine çekiliyor, sebebi hakkında yorumlarınızı merak ettim.
Seni üzecek somut bir şey yoktur, şen şakrak değilsindir ama bişeyler eksik gibi gelir. Böyle durumlarda insanın melankolik olası geliyor. Ben o halleri pek sevmediğim için modumu kafamı dağıtacak şeyler yapıyorum ama bıraksam çekileceğim o hisse.
Bir nevi duygu sömürüsü gibi bişey mi acaba, kendimize acıyıp sonra şefkat göstermemiz için mi diye düşünüyorum.
Seni üzecek somut bir şey yoktur, şen şakrak değilsindir ama bişeyler eksik gibi gelir. Böyle durumlarda insanın melankolik olası geliyor. Ben o halleri pek sevmediğim için modumu kafamı dağıtacak şeyler yapıyorum ama bıraksam çekileceğim o hisse.
Bir nevi duygu sömürüsü gibi bişey mi acaba, kendimize acıyıp sonra şefkat göstermemiz için mi diye düşünüyorum.
Erken 30lar reset atmak (topyekün) için geç midir?
Yapabilirim sanki ama başarılı örneklere ihtiyacım var.
Yani iki sonuç olabilir: ya yalnız ve parasız ölürüm ya da başarırım.
Yoksa bu hayat böyle gitmez.
Risk faktörü 20lerdeki gibi hissettirmiyor işte..
Var mı diyecekleriniz?
Yapabilirim sanki ama başarılı örneklere ihtiyacım var.
Yani iki sonuç olabilir: ya yalnız ve parasız ölürüm ya da başarırım.
Yoksa bu hayat böyle gitmez.
Risk faktörü 20lerdeki gibi hissettirmiyor işte..
Var mı diyecekleriniz?
İlk olarak dating app'ten eşleşip 1 haftadır çok keyifli, etkileşimli ve yoğun bir iletişim yürüttüğümüz ve yarın için görüşme planladığımız hanımefendi, bu sabah kalktığımda gördüm ki whatsapp ve instagram'dan beni engellemiş.
Kendimi o kadar aptal ve üzgün hissediyorum ki anlatamam. Duyduğum heyecana ve en önemlisi de iletişimde harcadığım zamana yanıyorum. Sanırım ruhsal sıkıntıları olan birine denk geldim çünkü hiçbir tartışma veya kötü bir şey geçmeden böyle bir şey yapması, akıl ve mantığa sığmıyor.
Ben ilk kez böyle bir şey yaşadım. Başına gelen var mı? Moral verici bir şeyler duymaya aşırı ihtiyacım var şu an gerçekten, düzgün olan psikolojimi bozdu kadın.
Kendimi o kadar aptal ve üzgün hissediyorum ki anlatamam. Duyduğum heyecana ve en önemlisi de iletişimde harcadığım zamana yanıyorum. Sanırım ruhsal sıkıntıları olan birine denk geldim çünkü hiçbir tartışma veya kötü bir şey geçmeden böyle bir şey yapması, akıl ve mantığa sığmıyor.
Ben ilk kez böyle bir şey yaşadım. Başına gelen var mı? Moral verici bir şeyler duymaya aşırı ihtiyacım var şu an gerçekten, düzgün olan psikolojimi bozdu kadın.
En son borç verdiğim kişi en geç 1 ay sonra oderim diyip, ödemesi gereken zamanda whatsapi kapatmış herhalde aramam diye düşündü :) sanırım bu kaçıştan sonra tövbe edeceğim. Siz ne yapıyorsunuz bu durumlarda?
20 gun iznim var ama kafada yapacak hiç bir planım yok.
ne tavsiye edersiniz?
ne tavsiye edersiniz?
eskiyle kıyaslamak
hannofatto #1502331
eski ve yeni sevgilinizi kıyaslar mısınız? cinsel hayatınızı veya fiziksel özellikleri kastetmiyorum. Bu iki insan arasında onunla şöyle eğlenirdim, onunla şöyle rahattım yahut tam tersi onunla bu konuda hep tartışırdım gibi geçmişe yönelik düşünerek mevcut ilişkiyi sorguluyor musunuz? Mevcut olanı nasıl etkiliyor?
Cevabınız evetse bunu yaptığınız için kendinizi kötü hissettiniz mi?
Cevabınız evetse bunu yaptığınız için kendinizi kötü hissettiniz mi?
Merhaba
Uzun zamandir sormak istiyorum da,
arkadasimin samanik inanclara sahip komsusu rituel gibi bir sey yapti gecen aylarda. Davullu muzik, los ortam ve meditasyon var. Uyusturucu, alkol vb.kesinlikle yok. Rituelin sonunda biseyler olmasi hayvan falan gormemiz gerekiyomus onceki hayatimizla ilgili ama ben ve arkadasim oyle bisey gormedik. 2 kisi daha vardi iyi insanlar onlar gormus. Komsusu da melek gibi bir insan aslinda. Sizce gercekten goruyorlar mi yoksa gorduklerini mi zannediyorlar? Biz neden goremedik?
Uzun zamandir sormak istiyorum da,
arkadasimin samanik inanclara sahip komsusu rituel gibi bir sey yapti gecen aylarda. Davullu muzik, los ortam ve meditasyon var. Uyusturucu, alkol vb.kesinlikle yok. Rituelin sonunda biseyler olmasi hayvan falan gormemiz gerekiyomus onceki hayatimizla ilgili ama ben ve arkadasim oyle bisey gormedik. 2 kisi daha vardi iyi insanlar onlar gormus. Komsusu da melek gibi bir insan aslinda. Sizce gercekten goruyorlar mi yoksa gorduklerini mi zannediyorlar? Biz neden goremedik?
Bana ait nedenlerle (evlilik, hastalıklar vs) hiçbirini arayamadım. Tekrar aramaya, görüşmeye başlamak istiyorum. Nasıl yaklaşmalı?
Soğukluğu eritene kadar belirli aralıklarla aranmalı mı? Karşı taraf ilgisizse nasıl yaklaşmalı?
Ek olarak yakın arkadaşlarınızdan, akrabalarınızdan beklediğiniz aranma sıklığı nedir?
Soğukluğu eritene kadar belirli aralıklarla aranmalı mı? Karşı taraf ilgisizse nasıl yaklaşmalı?
Ek olarak yakın arkadaşlarınızdan, akrabalarınızdan beklediğiniz aranma sıklığı nedir?
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden.
ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.
acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?
ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.
acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?
merhaba arkadaşlar. öncelikle hesap sahibi değilim. benim duyuru hesabım olmadığı için arkadaşımdan ödünç aldım bu soruyu sorabilmek için.
eşiniz olur, kardeşiniz olur, ev arkadaşınız ya da anne babanız farketmez.
Diyelim ki tost yapıyorsunuz ikinize de, onunkini hazırladınız pişiyor, sizinkinin de malzemeleri kesme tahtasının üzerinde. gelip sohbet ederken sizin tostunuzun malzemelerini yiyip gidiyor.
yemek yaptınız tabaklara pay ettiniz. onun tabağını mutfaktan sofraya götürdünüz, taşımana yardım edeyim diye geldi, sizin tabağınızdan yiye yiye götürüyor içeri. tabak sofraya bir geliyor yarısı yok. ya da tam tersi siz kendi tabağınızı önce sofraya koydunuz diyelim, siz onunkini getirene kadar çok da acıktım he diyip yine sizin tabağınıza yumuluyor.
dışarıda yemek söylüyorsunuz, hızlıca kendininkini bitirip sizin tabağınızdan yemeğe, içeceğinizden içmeye başlıyor.
meyve soyuyorsunuz, soruyorsunuz sen de ister misin diye, yok ben yemeyeceğim diyor. meyve tabağını içeri koyup geldiğinizde yarısından fazlasını yenmiş buluyorsunuz, meyve de güzelmiş ama diyor gülerek.
bir yanım kendime kızıyor bu kafaya takılıp büyütülecek bir mesele değil diye, ama bir yanım da yıllardır neredeyse her yemekte bunun tekrarlandığını ve normal bir davranış olmadığını hatırlatıyor.
paylaşmaktan kaçan biri değilim, sadece yiyeceğimin mıncıklanmasını, benden başkasının ellemesini istemiyorum. her seferinde soruyorum sen ne kadar istersin diye, onun söylediğinden de fazla payı ona veriyorum ama her seferinde tabağımdan yeniyor, bardağımdan içiliyor. kendisine hiçbir şey söylemedim bu arada, dile getirmeye utandım açıkçası ne küçük hesapların insanıymışsın diye düşünür gibi geliyor.
ya bundan bahsetmek bile ayıp geliyor bu arada ama tanıdığım kimselere anlatıp normal mi diye soramadım. buranın anonimliğinden faydalanmak istiyorum şu an.
canımın sıkılmasına değecek bir durum mu bu, yoksa abartıyor muyum? cevaplar için teşekkürler.
eşiniz olur, kardeşiniz olur, ev arkadaşınız ya da anne babanız farketmez.
Diyelim ki tost yapıyorsunuz ikinize de, onunkini hazırladınız pişiyor, sizinkinin de malzemeleri kesme tahtasının üzerinde. gelip sohbet ederken sizin tostunuzun malzemelerini yiyip gidiyor.
yemek yaptınız tabaklara pay ettiniz. onun tabağını mutfaktan sofraya götürdünüz, taşımana yardım edeyim diye geldi, sizin tabağınızdan yiye yiye götürüyor içeri. tabak sofraya bir geliyor yarısı yok. ya da tam tersi siz kendi tabağınızı önce sofraya koydunuz diyelim, siz onunkini getirene kadar çok da acıktım he diyip yine sizin tabağınıza yumuluyor.
dışarıda yemek söylüyorsunuz, hızlıca kendininkini bitirip sizin tabağınızdan yemeğe, içeceğinizden içmeye başlıyor.
meyve soyuyorsunuz, soruyorsunuz sen de ister misin diye, yok ben yemeyeceğim diyor. meyve tabağını içeri koyup geldiğinizde yarısından fazlasını yenmiş buluyorsunuz, meyve de güzelmiş ama diyor gülerek.
bir yanım kendime kızıyor bu kafaya takılıp büyütülecek bir mesele değil diye, ama bir yanım da yıllardır neredeyse her yemekte bunun tekrarlandığını ve normal bir davranış olmadığını hatırlatıyor.
paylaşmaktan kaçan biri değilim, sadece yiyeceğimin mıncıklanmasını, benden başkasının ellemesini istemiyorum. her seferinde soruyorum sen ne kadar istersin diye, onun söylediğinden de fazla payı ona veriyorum ama her seferinde tabağımdan yeniyor, bardağımdan içiliyor. kendisine hiçbir şey söylemedim bu arada, dile getirmeye utandım açıkçası ne küçük hesapların insanıymışsın diye düşünür gibi geliyor.
ya bundan bahsetmek bile ayıp geliyor bu arada ama tanıdığım kimselere anlatıp normal mi diye soramadım. buranın anonimliğinden faydalanmak istiyorum şu an.
canımın sıkılmasına değecek bir durum mu bu, yoksa abartıyor muyum? cevaplar için teşekkürler.
sizin de görüşünüzü merak ettim, birkaç kişiyle laf arasında konuşurken yadırgandığımı farkettim çünkü.
mezarlıkları çok seviyorum. bir yere taşındığım zaman yakınlardaki mezarlıkları kesin gezerim. bulunduğum yerde pazar günü her yer kapalı olduğu için park bahçe gezmek yerine mezarlık gezmeyi tercih ederim.
orada yatanların hikayelerini merak ederim. kaç yaşında öldüklerini hesaplarım. geçmişe bakmak gibi oluyor sanki. onların da aileleri, sevdikleri, sevgilileri vardı. bu dünyadan gelip geçtiler işte falan gibi düşünürüm.
bir iki fotoğraf da koyayım bari gelmişken.
ibb.co
bunlar da abelard ve heloise'in mezarları. 1100lü yıllarda ölmüşler. mezarları sonradan birleştirilmiş gerçi ama tarihe tanıklık etmek için güzel bir fırsat.
ibb.co
ibb.co
mezarlıkları çok seviyorum. bir yere taşındığım zaman yakınlardaki mezarlıkları kesin gezerim. bulunduğum yerde pazar günü her yer kapalı olduğu için park bahçe gezmek yerine mezarlık gezmeyi tercih ederim.
orada yatanların hikayelerini merak ederim. kaç yaşında öldüklerini hesaplarım. geçmişe bakmak gibi oluyor sanki. onların da aileleri, sevdikleri, sevgilileri vardı. bu dünyadan gelip geçtiler işte falan gibi düşünürüm.
bir iki fotoğraf da koyayım bari gelmişken.
ibb.co
bunlar da abelard ve heloise'in mezarları. 1100lü yıllarda ölmüşler. mezarları sonradan birleştirilmiş gerçi ama tarihe tanıklık etmek için güzel bir fırsat.
ibb.co
ibb.co
Bir arkadaş veya yakın bir akraba yapıyor. Ve bunu yapan kişi saf, bilinçsiz bir tip değil. Aksine egolu, hafif narsist bir tip olsun.
Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi.
Nasıl karşılık verirsiniz?
Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi.
Nasıl karşılık verirsiniz?
Selam. Bir konuda fikirlerinizi öğrenebilmek istiyorum.
Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.
Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, görüşme öncesindeki o iletişim sürecinde hiç renk vermek istemiyorlar. Temkinliler, söylediğim güzel şeylere "Yüz yüze görüşülmeden belli olmaz" şeklinde cevaplar veriyorlar. Mesela arada seksi bir detay paylaştığımda frenleniyorum falan. Görüşme öncesi süreçte düz sohbet etmek istiyorlar sadece.
Bende durumlar bu şekildeyken, geçen gün bir arkadaşımla buluştuk. Sohbette Tinder, OkCupid mevzuları döndü. Arkadaş bana oradan konuştuğu birkaç hatunla olan sohbetlerini gösterdi. Henüz hiç görüşmemişler ama sanırsın ki 10. kez görüşecek kadar "sıcaklar". Görüşme sonrası evde yapacakları aksiyonlara kadar derin sohbetler falan...
Anlamadım valla. Bana denk gelen insanlar nasıl hep bu derece soğuk ve mesafeli olabiliyor da ona denk gelenler bu kadar sıcak olabiliyor.
Sizlerin dating app görüşmeleri öncesindeki sohbetleri genelde ne seviyede gelişiyor peki? Benimki gibi mi, yoksa arkadaşımınki gibi "daha sıcak" sohbetler mi?
Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.
Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, görüşme öncesindeki o iletişim sürecinde hiç renk vermek istemiyorlar. Temkinliler, söylediğim güzel şeylere "Yüz yüze görüşülmeden belli olmaz" şeklinde cevaplar veriyorlar. Mesela arada seksi bir detay paylaştığımda frenleniyorum falan. Görüşme öncesi süreçte düz sohbet etmek istiyorlar sadece.
Bende durumlar bu şekildeyken, geçen gün bir arkadaşımla buluştuk. Sohbette Tinder, OkCupid mevzuları döndü. Arkadaş bana oradan konuştuğu birkaç hatunla olan sohbetlerini gösterdi. Henüz hiç görüşmemişler ama sanırsın ki 10. kez görüşecek kadar "sıcaklar". Görüşme sonrası evde yapacakları aksiyonlara kadar derin sohbetler falan...
Anlamadım valla. Bana denk gelen insanlar nasıl hep bu derece soğuk ve mesafeli olabiliyor da ona denk gelenler bu kadar sıcak olabiliyor.
Sizlerin dating app görüşmeleri öncesindeki sohbetleri genelde ne seviyede gelişiyor peki? Benimki gibi mi, yoksa arkadaşımınki gibi "daha sıcak" sohbetler mi?
(2)
İstanbul'da sevgiliyle bir pazar günü en verimli şekilde asıl geçirilebilir
northern eagle #1501831
Orijinal önerileri olan var mı?
Merhabalar. Kış yaklaşıyor. Güneşli son günler. Keyfiniz nasıl? Hayatınız nasıl gidiyor? Nelerle uğraşıyorsunuz? Dertleriniz neler?
Kendileri de aramıyor, siz de aramıyorsunuz. Sonra siz ilgiyle arayınca, veya ziyaret edince bir mesafe, bir soğukluk görüyorsunuz.
Bazı kimseler araya zaman ve mesafe girince niçin soğuk ve mesafeli davranır? Yakınlarınızı, aileniz, arkadaşlarınızı ne kadar sıklıkla ararsınız?
Bazı kimseler araya zaman ve mesafe girince niçin soğuk ve mesafeli davranır? Yakınlarınızı, aileniz, arkadaşlarınızı ne kadar sıklıkla ararsınız?
(10)
Dışarıda tesadüfen denk gelip de arkadaş olduğunuz insanlar oldu mu hiç?
ms brownstone #1501776
Aslında gönül ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkileri için soruyorum ama ikisini de yazabilirsiniz. Bu aralar izlediğim her şeyde bu tarz arkaşlıklar görüyorum. Uçakta yan yana oturan, kütüphanede ya da bir kafede denk gelip sonra arkadaş olan insanlar var bütün izlediğim şeylerde.
Benim bütün arkadaşlarım ya okul ya da iş hayatından olduğu için gerçek hayatta da bu tarz arkadaşlıklar var mı diye merak ettim. Böyle dışarıda denk geldiği kişiyle zamanla arkadaş olan var mı acaba aramızda? Nasıl başlıyor bu tarz arkadaşlıklar?
Benim bütün arkadaşlarım ya okul ya da iş hayatından olduğu için gerçek hayatta da bu tarz arkadaşlıklar var mı diye merak ettim. Böyle dışarıda denk geldiği kişiyle zamanla arkadaş olan var mı acaba aramızda? Nasıl başlıyor bu tarz arkadaşlıklar?
(6)
Şu dating appleri adamakıllı kullanan bir insan evladı yok mu?
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi #1501775
Merhaba arkadaşlar,
Bir süredir Tinder ve Okcupid ile meşgulüm son birkaç gönderimde göreceğiniz üzere. Bu arada derdimi sevebilirsiniz :D Neyse konu şu ki son zamanlarda bu uygulamaları kullanırken artık ayar olmaya başladığımı fark ettim. Çünkü adamakıllı kullanmaya niyetli insan sayısı o kadar az ki. Sadece cinsellik için kullanmaktan bahsetmiyorum, arkadaş edinmek olsun, sevgili edinmek olsun, her anlamda yani.
Özellikle Tinder'da abartmıyorum önüme çıkan her 10 kızdan en az 5 tanesi Instagram hesabını yazmış, bakıyorum en düşük takipçili olanın bile 1500 takipçisi var. Ya abi sen oraya Instagram'dan takipçi kasmak için mi kaydoldun? Instagram yazanları artık sola kaydırıyorum ve sağa attıklarım o kadar az ki. Aslında bir bakıma işe de yarıyor Elo pointin düşmemesi açısından ama platformu sabote etmeleri gerçekten sinir bozucu. Sabote etmeyen ve ilgimi çeken hanımlar çölde vaha gibi oldu resmen.
Sonra diğer sıkıntıysa eşleşiyorsun, mesaj atıyorsun karşıda tık yok. Madem öyle neden beğeniyorsun? O malum Koreli hanımefendiden (Gitme kal be yanımda şurada başucumda demek geliyor içimden off :D)sonra 2 eşleşme daha aldım, biri fake duruyor ona yazmadım o yüzden, diğer kıza yazıyorum sanki 24 saatte bir cevap verme yeteneği varmış gibi tek satırlık cevaplar veriyor günde bir kere. Lafı ağzından kerpetenle alıyorsun. Öyle çok da bir şey yazmıyorum açıkçası. Diyeceğim şimdi "Senin cevap vermen için bi cooldown süren mi var?" diye olmayacak. Ulti açıyor sanki bana.
Kadın profili açıp erkeklere baksam kim bilir oradan neler çıkacak? Artık dalgasına kullanmaya başladım sanırım. Hem sinir edip hem eğlendiren böylesine değişik bir uygulama bulmak zor gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
Bir süredir Tinder ve Okcupid ile meşgulüm son birkaç gönderimde göreceğiniz üzere. Bu arada derdimi sevebilirsiniz :D Neyse konu şu ki son zamanlarda bu uygulamaları kullanırken artık ayar olmaya başladığımı fark ettim. Çünkü adamakıllı kullanmaya niyetli insan sayısı o kadar az ki. Sadece cinsellik için kullanmaktan bahsetmiyorum, arkadaş edinmek olsun, sevgili edinmek olsun, her anlamda yani.
Özellikle Tinder'da abartmıyorum önüme çıkan her 10 kızdan en az 5 tanesi Instagram hesabını yazmış, bakıyorum en düşük takipçili olanın bile 1500 takipçisi var. Ya abi sen oraya Instagram'dan takipçi kasmak için mi kaydoldun? Instagram yazanları artık sola kaydırıyorum ve sağa attıklarım o kadar az ki. Aslında bir bakıma işe de yarıyor Elo pointin düşmemesi açısından ama platformu sabote etmeleri gerçekten sinir bozucu. Sabote etmeyen ve ilgimi çeken hanımlar çölde vaha gibi oldu resmen.
Sonra diğer sıkıntıysa eşleşiyorsun, mesaj atıyorsun karşıda tık yok. Madem öyle neden beğeniyorsun? O malum Koreli hanımefendiden (Gitme kal be yanımda şurada başucumda demek geliyor içimden off :D)sonra 2 eşleşme daha aldım, biri fake duruyor ona yazmadım o yüzden, diğer kıza yazıyorum sanki 24 saatte bir cevap verme yeteneği varmış gibi tek satırlık cevaplar veriyor günde bir kere. Lafı ağzından kerpetenle alıyorsun. Öyle çok da bir şey yazmıyorum açıkçası. Diyeceğim şimdi "Senin cevap vermen için bi cooldown süren mi var?" diye olmayacak. Ulti açıyor sanki bana.
Kadın profili açıp erkeklere baksam kim bilir oradan neler çıkacak? Artık dalgasına kullanmaya başladım sanırım. Hem sinir edip hem eğlendiren böylesine değişik bir uygulama bulmak zor gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
istanbul'dayim. yas 35+. tek yasiyor ve evden calisiyorum. acaba nasil sosyallesebilirim.