İnsan doğası gereği karşı cinsten yeni birileriyle tanışıp yakınlıklar kurabilmeyi istiyor tabii, bunun için de hepimizin malumu olduğu şekilde dating app'ler revaçta.
Ama birileriyle eşleş, sohbet et -hep de benzer sohbetler-, yöneltilen merak sorularını cevapla, düzenli iletişim yürüt durumlarından gerçekten aşırı sıkılmış durumdayım ve bu "tanıma evresi" için zerre enerji hissetmiyorum kendimde. Birkaç aydır durum bu şekilde.
Hayatımda yeni birileri olsun, takılalım edelim istiyorum ama tanıma evresi için enerji hissetmiyorum kısacası, iki kelime yazışmaya bile inanılmaz üşeniyorum ve buna ayıracağım zaman dilimi gözümde büyüyor. Var mı benimle benzer durumda olanlar? Merak ettim.
Ama birileriyle eşleş, sohbet et -hep de benzer sohbetler-, yöneltilen merak sorularını cevapla, düzenli iletişim yürüt durumlarından gerçekten aşırı sıkılmış durumdayım ve bu "tanıma evresi" için zerre enerji hissetmiyorum kendimde. Birkaç aydır durum bu şekilde.
Hayatımda yeni birileri olsun, takılalım edelim istiyorum ama tanıma evresi için enerji hissetmiyorum kısacası, iki kelime yazışmaya bile inanılmaz üşeniyorum ve buna ayıracağım zaman dilimi gözümde büyüyor. Var mı benimle benzer durumda olanlar? Merak ettim.
bu konuda bir yaklaşım zayıf taraflarınızı paylaşmanızın sizi rahatlatacağını, aynı zamanda bu konudaki yükten kurtulmanızı sağlayacağını söylüyor. ama bunun sizi ekstra strese sokacağını söyleyenler de var, mesela demin ekşi sözlükte şu cümleye rastgeldim: "insanları, kısa süre önce karşılaşılan önemli bir belânın kendilerine anlatılması ya da herhangi bir kişisel zayıflığın açıkça söylenmesi kadar keyiflendiren çok az şey vardır."
siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? benim kendimce çözümüm zayıflıklarımı paylaşmak ama belli sınırlarda, her konuya girmiyorum.
siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? benim kendimce çözümüm zayıflıklarımı paylaşmak ama belli sınırlarda, her konuya girmiyorum.
Nazara inanır mısınız? Ben bazen inanıyorum. Örnek olarak kız arkadaşımla Instagram'da fotoğraf paylaşınca sonrasında kavga edebiliyoruz bazen. Bilimsellik konusuna hiç girmeden soruyorum bunu. Bilimsel bir şey olmadığının farkındayım. Zaten mühendisim. Bilimin ne olduğunu biliyorum. Ben sadece inanıp inanmadığınızı, başınıza gelen olayları bu şekilde açıklayıp açıklamadığınızı soruyorum.
Biraz dertleşmek için yazıyorum.
Erkeğim, evliyim. Eşimle ikimiz de çalışıyoruz. Dışarıda yemek yemeyi hem ekonomik hem de pandemik sebeplerle minimuma indirdik.
Eşim sabahları menemen, peynirli omlet, değişik sandviçler falan yapıyor. Akşamları, illa ki çorba, yanına bir ana yemek (mesela patlıcan musakka), salata/cacık yapıyor. Ana yemek bazen birkaç aşamadan oluşuyor, önce etleri haşlamak, sonra bir yerde beşamel sos hazırlamak, sonra bunları beraberce fırına vermek gibi. Yemekten sonra bir portakal, kuruyemiş falan da koyuyor. Çok yemiyor, azar azar hepsinden. Yemekleri de az yapıyor zaten. Maksimum iki günlük.
Geçen eve kuşbaşılı pide siparişi verdik, kağıdında yemek istemedi, tabağa koyduk. Turşu çıkarmamı ve çatal bıçak getirmemi de rica etti.
Yemek işlerinde benden yardım istiyor. Yüzde 25 ben yardım ediyorum, şu gibi konularda:
- Ekmekleri tost makinesinde ısıtmak
- Çorbayı karıştırmak
- Patlıcan soymak
- Salata malzemeleri doğramak
- Limon sıkmak
- Ceviz kırmak
- Elma + portakal soyup doğramak
- Tezgahı silip bulaşıkları makineye dizmek
Gördüğünüz gibi pek bir şey de yapmıyorum. Ama bunların bazılarını da gereksiz görüyorum.
Ben tek başıma kahvaltı ederken hiç tabak çıkarmadan zeytin peynir tabağından 3 zeytin bir dilim peynir yiyorum, iki dilim de ekmek. Zeytin çekirdeğini direkt çöpe atıyorum. Daha da acıkırsam corn-flakes falan yerim. Kuruyemiş istediğimde kuruyemiş kavanozuna elimi daldırıp bir avuç alıyorum. Öğrenciyken nohut yemeği + pilav yapıp 4 gün yerdim. Elmayı da ısırarak yerdim.
Yine bir akşam yemeği sonrasında yoruldum da size yazayım dedim.
Sizde durumlar nasıl? Bizimkinde bir anormallik var mı?
Erkeğim, evliyim. Eşimle ikimiz de çalışıyoruz. Dışarıda yemek yemeyi hem ekonomik hem de pandemik sebeplerle minimuma indirdik.
Eşim sabahları menemen, peynirli omlet, değişik sandviçler falan yapıyor. Akşamları, illa ki çorba, yanına bir ana yemek (mesela patlıcan musakka), salata/cacık yapıyor. Ana yemek bazen birkaç aşamadan oluşuyor, önce etleri haşlamak, sonra bir yerde beşamel sos hazırlamak, sonra bunları beraberce fırına vermek gibi. Yemekten sonra bir portakal, kuruyemiş falan da koyuyor. Çok yemiyor, azar azar hepsinden. Yemekleri de az yapıyor zaten. Maksimum iki günlük.
Geçen eve kuşbaşılı pide siparişi verdik, kağıdında yemek istemedi, tabağa koyduk. Turşu çıkarmamı ve çatal bıçak getirmemi de rica etti.
Yemek işlerinde benden yardım istiyor. Yüzde 25 ben yardım ediyorum, şu gibi konularda:
- Ekmekleri tost makinesinde ısıtmak
- Çorbayı karıştırmak
- Patlıcan soymak
- Salata malzemeleri doğramak
- Limon sıkmak
- Ceviz kırmak
- Elma + portakal soyup doğramak
- Tezgahı silip bulaşıkları makineye dizmek
Gördüğünüz gibi pek bir şey de yapmıyorum. Ama bunların bazılarını da gereksiz görüyorum.
Ben tek başıma kahvaltı ederken hiç tabak çıkarmadan zeytin peynir tabağından 3 zeytin bir dilim peynir yiyorum, iki dilim de ekmek. Zeytin çekirdeğini direkt çöpe atıyorum. Daha da acıkırsam corn-flakes falan yerim. Kuruyemiş istediğimde kuruyemiş kavanozuna elimi daldırıp bir avuç alıyorum. Öğrenciyken nohut yemeği + pilav yapıp 4 gün yerdim. Elmayı da ısırarak yerdim.
Yine bir akşam yemeği sonrasında yoruldum da size yazayım dedim.
Sizde durumlar nasıl? Bizimkinde bir anormallik var mı?
Gece 01:00 gibi oluyor çoğunlukla.
Dün mesela sabaha karşı 04:00'da coşmaya başladılar.
Hani bir yandan insani bir durum diye düşünüyorum ancak rahatsız da ediyor beni. Üstü kapalı bir şekilde bu durum hakkında şikayetçi olmalı mıyım sizce?
Dün mesela sabaha karşı 04:00'da coşmaya başladılar.
Hani bir yandan insani bir durum diye düşünüyorum ancak rahatsız da ediyor beni. Üstü kapalı bir şekilde bu durum hakkında şikayetçi olmalı mıyım sizce?
Ben pandemide restoran, cafe gibi toplu bulunulan yerlere gitmeyi tercih etmiyorum şahsen. Yani şöyle; bu anlamda bir ara dönemim olmuştu, gitmeye başlamıştım ama kendimi gerçekten hiç rahat hissetmediğimi fark ettim ve rahatsız hissettiğim bir ortamda bulunmanın da manası olmadığı fikrine vardım, gitmiyorum. Omicron falan bu derece patladıktan sonra gideceğim varsa da gitmem zaten.
Şu an kız arkadaşım olan kişi benim gibi değil, o daha rahat bir insan. Gezip tozmak, mekanlarda yiyip içmek istiyor. İlk aylarda durumuma anlayış gösterdi ama artık "Nereye kadar bu böyle gidecek" noktasında, memnuniyetsizliğini dile getirmekten geri durmuyor.
Benim önceliğim; sağlığım. Onun önceliği hayatın keyfini daha yüksek viteste çıkarabilmek olabilir elbette. Şayet günün sonunda bir çıkar yol bulamazsak, ikimiz de birbirinin pandemiyi yaşayış tarzlarına saygı duyup gereken finali yaparız. Ama akıl akıldan üstündür diyerek buraya yazmak istedim; aklınıza gelen bir çıkar yol var mı? İki tarafı da iyi hissettirebilecek bir formül?
Şu an kız arkadaşım olan kişi benim gibi değil, o daha rahat bir insan. Gezip tozmak, mekanlarda yiyip içmek istiyor. İlk aylarda durumuma anlayış gösterdi ama artık "Nereye kadar bu böyle gidecek" noktasında, memnuniyetsizliğini dile getirmekten geri durmuyor.
Benim önceliğim; sağlığım. Onun önceliği hayatın keyfini daha yüksek viteste çıkarabilmek olabilir elbette. Şayet günün sonunda bir çıkar yol bulamazsak, ikimiz de birbirinin pandemiyi yaşayış tarzlarına saygı duyup gereken finali yaparız. Ama akıl akıldan üstündür diyerek buraya yazmak istedim; aklınıza gelen bir çıkar yol var mı? İki tarafı da iyi hissettirebilecek bir formül?
veya sürekli home office çalışanlar.
bu tarz çalışmanın sosyal yaşamınıza etkisi nedir?
bu tarz çalışmanın sosyal yaşamınıza etkisi nedir?
İlişkide hep bir taraf daha mı çok sever sizce?
Kayınpeder kızını kendi memleketine getirmek, araştırma görevlisi için başvursun diye teklifte bulundu. Sorun şu ki ne eşim akademisyenlik istiyor(du). Ne ben oraya ev taşımak istiyorum. Doktora yapıyorum. Bulunduğumuz yerden memnunuz. Eşim memur.
Baban ararsa söyle ‘psmstc’ şehir değiştirmek istemiyor. doktoram bu şehirde diyor de dedim.
konuyu uzlaşarak kapattık. Fakat akşam yine aynı konuyu açtı. Olmaz mı diye benim ağzımı yokluyor. Babası baskıcı bir adam. İstekleri olmayınca küsen, psikolojik şiddet uygulayan biri.
Hanımı da anlıyorum, topu benim üzerime at arada kalma diyorum. O zaman sen kötü olursun vs diyor.
Millet kayınvalideden çeker biz burdan
Kayınpederle oldukça net konuşacağım. (Ara ara böyle sınırımı ciddi şekilde belli ettim, çekildi, fakat kızını aramaya baskı hadiselerine devam ediyor, huylu huyundan vazgeçmiyor)
Benzer durum yaşayan, önerisi olan var mıdır?
Baban ararsa söyle ‘psmstc’ şehir değiştirmek istemiyor. doktoram bu şehirde diyor de dedim.
konuyu uzlaşarak kapattık. Fakat akşam yine aynı konuyu açtı. Olmaz mı diye benim ağzımı yokluyor. Babası baskıcı bir adam. İstekleri olmayınca küsen, psikolojik şiddet uygulayan biri.
Hanımı da anlıyorum, topu benim üzerime at arada kalma diyorum. O zaman sen kötü olursun vs diyor.
Millet kayınvalideden çeker biz burdan
Kayınpederle oldukça net konuşacağım. (Ara ara böyle sınırımı ciddi şekilde belli ettim, çekildi, fakat kızını aramaya baskı hadiselerine devam ediyor, huylu huyundan vazgeçmiyor)
Benzer durum yaşayan, önerisi olan var mıdır?
Oturmuş hayaller kurarken birden bunu hissettim. Kimse kimseyi anlamıyor ergenliği değil bahsettiğim müsaadenizle açıklayayım:
Eşinizle birbirinizi anlayabilirsiniz, seneleri devirmiş olabilirsiniz, artık ifadeleriniz tepkileriniz birbirine benziyor bile olabilir vesaire vesaire ama yine de diğeri çok öngörülemez bir şey değil mi? Birine aşık olması ya da ayrılmak istemesi değil mesele, bunlar vakit ve zaman isteyen bir anda olmayan şeyler çoğu zaman, benim bahsettiğim mesela eşinizin bir sabah kalkıp intihar etmesi ya da uçağa atlayıp bambaşka bir hayat kurmaya yola çıkması.
Bunlar bana olmayacak şeyler gibi gelmiyor. Bence kimse bunu yapmayacağının taahhütünü de veremez. Başıma gelse çok üzülürdüm ama bir şey diyemezdim mesela, böyle bir şeyi asla yapmam da diyemiyorum kendi adıma. Çok düşük ama düşük olduğu kadar boktan bir ihtimal ama araba kazası gibi bir şey de değil; muallak var, boşluk var, kopukluk var ve suç yok.
Hiç böyle bir olay duydunuz mu daha önce?
Siz ne düşünüyorsunuz, benzer bir şeyi hissettiğiniz oldu mu?
İç bayan bir fransız filmi tadı da veriyor bu hissiyat, filmi çekilmiştir kesin, aklına gelen?
Eşinizle birbirinizi anlayabilirsiniz, seneleri devirmiş olabilirsiniz, artık ifadeleriniz tepkileriniz birbirine benziyor bile olabilir vesaire vesaire ama yine de diğeri çok öngörülemez bir şey değil mi? Birine aşık olması ya da ayrılmak istemesi değil mesele, bunlar vakit ve zaman isteyen bir anda olmayan şeyler çoğu zaman, benim bahsettiğim mesela eşinizin bir sabah kalkıp intihar etmesi ya da uçağa atlayıp bambaşka bir hayat kurmaya yola çıkması.
Bunlar bana olmayacak şeyler gibi gelmiyor. Bence kimse bunu yapmayacağının taahhütünü de veremez. Başıma gelse çok üzülürdüm ama bir şey diyemezdim mesela, böyle bir şeyi asla yapmam da diyemiyorum kendi adıma. Çok düşük ama düşük olduğu kadar boktan bir ihtimal ama araba kazası gibi bir şey de değil; muallak var, boşluk var, kopukluk var ve suç yok.
Hiç böyle bir olay duydunuz mu daha önce?
Siz ne düşünüyorsunuz, benzer bir şeyi hissettiğiniz oldu mu?
İç bayan bir fransız filmi tadı da veriyor bu hissiyat, filmi çekilmiştir kesin, aklına gelen?
Özdisiplin konusunda son derece başarısız bir insanım. Zorunda olduğum şeyleri bile yapmayıp erteliyorum. Çalışmıyorum. Günlük işlerimi bile düzenleyemiyorum. Hiçbir şey yapmıyorum. Depresyonda değilim sanırım çünkü hayatım boyunca genelde böyle bir insandım. Başarılı olmak için buna ihtiyacım olduğunu biliyorum, mantıken disiplinli ve iradeli bir insan olmak istiyorum ama içimden bu gelmiyor. Canı gönülden hiçbir şeyi istemiyorum. Hiçbir şey için emek vermek ve çaba harcamak bana cazip gelmiyor. Gerçekten de hiçbir şey yani... Bu arada istanbulda iyi bir okulda yüksek lisans yapıyorum ama yapamıyorum onu da, 2 yıldır tez dönemindeyim. Hiçbir şey çok da ilgimi çekmiyor. Bunun ölü olmaktan ne farkı var bilmiyorum açıkçası. Sadece telefonla ve bilgisayarla vakit geçiriyorum. Napabilirim yaşamayı istemek için acaba? Lütfen bilgili insanlar yorum yapsın, kendi kendimi zaten yeterince yargılıyorum. Teşekkürler.
ben daha önce de denk geldim belli belirsiz ama bu çok belliydi. konu ortama yeni gelen kadın kişisinin kadınları görmezden gelmeye çalışıp erkeklerle daha iyi anlaşmaya çalışması durumu. daha önce de belli belirsiz böyle bişey gözlemlemiştim( başka ortam başka kişi) ama yılbaşında çok net bir gözlemim oldu ve bu yaygın mı yoksa ben mi boyle dusunup abartıyorum bilmek istiyorum.
bir arkadaş grubu düşünün kadınlı erkekli. yıllardır tanışıyorlar. içerde bazıları çift zaten evli. bu ortama bir kişi yeni kız arkadaşını da getiriyor.
yeni gelen kız ortamda tüm erkeklerle muhabbete giriyor çok çok samimi ama kadınlarla mutfakta dahi karşılaşsa muhabbet etmiyor. sadece herkesin içinde birkaç cümle kuruyor kadınlarla.
bu kadar sıcakkanlı samimiyet içinde olan birinin bunu cinsiyet gözeterek yapması neden olabilir?
ortam zaten çift ağırlıklı, kendisi de bir partner olarak gelmiş. bir amac uğruna olamaz o nedenle.
bir arkadaş grubu düşünün kadınlı erkekli. yıllardır tanışıyorlar. içerde bazıları çift zaten evli. bu ortama bir kişi yeni kız arkadaşını da getiriyor.
yeni gelen kız ortamda tüm erkeklerle muhabbete giriyor çok çok samimi ama kadınlarla mutfakta dahi karşılaşsa muhabbet etmiyor. sadece herkesin içinde birkaç cümle kuruyor kadınlarla.
bu kadar sıcakkanlı samimiyet içinde olan birinin bunu cinsiyet gözeterek yapması neden olabilir?
ortam zaten çift ağırlıklı, kendisi de bir partner olarak gelmiş. bir amac uğruna olamaz o nedenle.
Kendimi bildim bileli sosyal medyada gerçek adımı kullanmıyorum, fotoğraflarımı paylaşmıyorum. Bir ara üniversitenin verdiği gazla kendi adım ile Instagram hesabı açıp bir kaç fotoğraf koydum, arkadaşlarımı falan ekledim, kendi fotoğraflarım ile storyler attım ama o gaz bitince hepsini sildim. Arkadaşlarım toplu fotoğraflarımızı paylaştığında bile geriliyorum kim bilir nasıl tiplerle takipleşiyor ya başıma bela olursa korkusu basıyor.
Dediğim gibi kendimi bildim bileli böyleydim ama bi kızın sosyal medya fotoğraflarının alınıp başka birinin bedenine shoplandığı ve kızın hayatının karardığı konulu gerçek hayattan uyarlanmış bir film izlediğimden beri daha da arttı sanki. Belki ego diyeceksiniz kendini o kadar önemseme diyeceksiniz ama televizyonda ayda 2-3 tane reddedildiği için öldürülen kadın haberi çıkıyor hangi takıntılı psikopatın hayatımı kaydıracağını bilemiyorum. Evimi, odamdaki eşyaları paylaşırken bile geriliyorum.
Sizde çok mu abartıyorum yoksa korkularımda haklı mıyım?
Dediğim gibi kendimi bildim bileli böyleydim ama bi kızın sosyal medya fotoğraflarının alınıp başka birinin bedenine shoplandığı ve kızın hayatının karardığı konulu gerçek hayattan uyarlanmış bir film izlediğimden beri daha da arttı sanki. Belki ego diyeceksiniz kendini o kadar önemseme diyeceksiniz ama televizyonda ayda 2-3 tane reddedildiği için öldürülen kadın haberi çıkıyor hangi takıntılı psikopatın hayatımı kaydıracağını bilemiyorum. Evimi, odamdaki eşyaları paylaşırken bile geriliyorum.
Sizde çok mu abartıyorum yoksa korkularımda haklı mıyım?
Küçük bir ilçede eve hapsolmuş durumdayız. Onun bir iki arkadaşı var. Benimkiler memlekette.
3-4 gün epey tartıştık. (Büyüklerin karışkanlığı sebebiyle) Artık ağzımızı açacak mecal kalmadı. İki taraflı bir bitkinlik hali var.
Nasıl aşıyorsunuz bu süreci?
edit: eve hapsolma sebebimiz kış, pandemi, sosyal olanakların küçük ilçede kısıtlı olması gibi
3-4 gün epey tartıştık. (Büyüklerin karışkanlığı sebebiyle) Artık ağzımızı açacak mecal kalmadı. İki taraflı bir bitkinlik hali var.
Nasıl aşıyorsunuz bu süreci?
edit: eve hapsolma sebebimiz kış, pandemi, sosyal olanakların küçük ilçede kısıtlı olması gibi
yeni tanıdığım yaşça büyük kadın kişisi var. arada bir ilgisini belli eder gibi ama sonra yine mesafeyi çat diye koyuyor. aşağıda çok güncel örneklerle paylaşıyorum, vakit ayıranlara teşekkürler.
ilk örneğimiz yılbaşından. yılbaşında çevresindeki kimsenin erişemeyeceği kadar yüksek bir yere koydum çıtayı. isimsiz gönderdim ama anlamış da benim gönderdiğimi. açıklayınca eli ayağına dolaştı heyecanından. yılbaşında ne yapıyorsun diye sorup durdu, pek renk vermedim kesin planı vardır diye. planım iptal oldu dedi, buluşalım dedim adım attım gülümsemiş ve covid var riske etmeyelim yazdı. sonra bir gün evvel covid'e yakalandım. öğrenir öğrenmez aradı. bugun yine aradı merak etmiş. Dün'e göre daha kısa tuttu ve kapadı. Bazan muhabbet de ediyor ama sonra oto-kontrollü oluyor ve çekiyor kendisini hemen. dolayısıyla bende bir yandan dengesini bozuyormuş gibi de hissediyorum.
hazır aklıma gelmişken sadece 1 kez sert bir yanıt verdi. o'nun da sonradan kıskançlıktan olduğunu öğrendim.
"aa böyle yazdı, adım atmamı bekliyor" diye düşünüyorum. adım atıyorum ama bir duvar ile karşılaşıyorum. soft bir duvar ama. sonra kendi adım atıyor ama aklı karışıyor gibi hissediyorum. bir kaç sefer bu döngüyü hissedince sormak istedim. ne yapmalıyım yani seviyor ve aklı mı karışık yoksa başka birşey mi? aslında onu olumsuz etkiliyorsam şu aşamada durmak çok kolay benim için. ama içimden bir yanım da onu sürekli yanımda istiyor.
ilk örneğimiz yılbaşından. yılbaşında çevresindeki kimsenin erişemeyeceği kadar yüksek bir yere koydum çıtayı. isimsiz gönderdim ama anlamış da benim gönderdiğimi. açıklayınca eli ayağına dolaştı heyecanından. yılbaşında ne yapıyorsun diye sorup durdu, pek renk vermedim kesin planı vardır diye. planım iptal oldu dedi, buluşalım dedim adım attım gülümsemiş ve covid var riske etmeyelim yazdı. sonra bir gün evvel covid'e yakalandım. öğrenir öğrenmez aradı. bugun yine aradı merak etmiş. Dün'e göre daha kısa tuttu ve kapadı. Bazan muhabbet de ediyor ama sonra oto-kontrollü oluyor ve çekiyor kendisini hemen. dolayısıyla bende bir yandan dengesini bozuyormuş gibi de hissediyorum.
hazır aklıma gelmişken sadece 1 kez sert bir yanıt verdi. o'nun da sonradan kıskançlıktan olduğunu öğrendim.
"aa böyle yazdı, adım atmamı bekliyor" diye düşünüyorum. adım atıyorum ama bir duvar ile karşılaşıyorum. soft bir duvar ama. sonra kendi adım atıyor ama aklı karışıyor gibi hissediyorum. bir kaç sefer bu döngüyü hissedince sormak istedim. ne yapmalıyım yani seviyor ve aklı mı karışık yoksa başka birşey mi? aslında onu olumsuz etkiliyorsam şu aşamada durmak çok kolay benim için. ama içimden bir yanım da onu sürekli yanımda istiyor.
Bir erkeğin bu davranışı sizce garip mi, yoksa gayet normal mi?
Çevremde bunun olması gereken bir hareket olduğunu, erkeğin ilişkiye ciddi baktığının belirtisi olarak yorumlanacağını söyleyenler oldu da biraz garipsedim açıkçası.
Önemliyse bahsi geçen şahıs kırk yaş üstü. İlişkilerinin beşinci günü, kadınla tanışmasının da üçüncü haftasıymış kadını ailesiyle tanıştırmaya götürdüğünde.
Çevremde bunun olması gereken bir hareket olduğunu, erkeğin ilişkiye ciddi baktığının belirtisi olarak yorumlanacağını söyleyenler oldu da biraz garipsedim açıkçası.
Önemliyse bahsi geçen şahıs kırk yaş üstü. İlişkilerinin beşinci günü, kadınla tanışmasının da üçüncü haftasıymış kadını ailesiyle tanıştırmaya götürdüğünde.
Şu an bir milyon liranız olsa gideceğiniz ilk yer neresi olurdu?
Ben Brezilya, Amazon Ormanları demek istiyorum. Amacım canlı çeşitliliğini görmek.
Sizin gideceğiniz ilk beş yer neresi olurdu ve neden?
Ben Brezilya, Amazon Ormanları demek istiyorum. Amacım canlı çeşitliliğini görmek.
Sizin gideceğiniz ilk beş yer neresi olurdu ve neden?
yemeye devam ediyor musunuz? yoksa bırakıyor musunuz? bıraksanız da güzel şeyler söyler misiniz?
anneannemlere gittik. üzümlü pirinçli bi börek yapmış. misafir gelince düğün olunca falan yapılan bi şeymiş normalde. özenmiş yani. ama hiç sevmedim. o kadar uğraşmış diye zorladım kendimi yedim ve güzel şeyler de söyledim. aslında sorsalar "yemem ya nolacak, sevmeyebilirim, çok normal" vs artist artist konuşurdum. ama meğerse öyle diyemiyormuşum.
anneannemlere gittik. üzümlü pirinçli bi börek yapmış. misafir gelince düğün olunca falan yapılan bi şeymiş normalde. özenmiş yani. ama hiç sevmedim. o kadar uğraşmış diye zorladım kendimi yedim ve güzel şeyler de söyledim. aslında sorsalar "yemem ya nolacak, sevmeyebilirim, çok normal" vs artist artist konuşurdum. ama meğerse öyle diyemiyormuşum.
Diyelim ki iş yerine giderken arabanizla goturdugunuz karşı cins bir iş arkadasiniz var. Hatta yani arkadaslarinizdan kim denk gelirse birlikte gidip geliyorsunuz. Sonra bu karşı cins arkadasinizin bir sevgilisi oluyor (sonra nisanlaniyor) ve sevgilisi kiskandigi için artık sizin ve diğer iş arkadaslarinin arabasina binmiyor. Yürüyor iş yerine. İş yeri de 15 dk yürüme mesafesinde. Ayrıca arabaya binmemekle kalmayip karşı cins arkadaslariyla iletisimi de minimuma indiriyor. Bu kisinin yaşı da 27-28.
Ek olarak iş yerinde de bencil bir tip. zaman zaman yakindiginiz bencil davranislari var.
Gel zaman git zaman sevgilisinden ayrılıyor ve iş yerine gitmek için sizi arayip "kaçta cikiyorsun?" gibi bir soru soruyor. Bu durumda tavriniz ne olur?
Ek olarak iş yerinde de bencil bir tip. zaman zaman yakindiginiz bencil davranislari var.
Gel zaman git zaman sevgilisinden ayrılıyor ve iş yerine gitmek için sizi arayip "kaçta cikiyorsun?" gibi bir soru soruyor. Bu durumda tavriniz ne olur?
bu normal bir şey mi sizce? arada herhangi bir soğukluk vs. yok. başka şehirde yaşayan bir kız kardeşim var, ben anne-babamla yaşıyorum. doğum günlerini hatırlatırım hep ara derim. yılbaşında da kendi arar herhalde benim dememe gerek yok dedim, aramadı. bana mı tuhaf geliyor bir tek bu durum? her şeyin çocuktan beklenmesine karşıyım, hep o arayacak diye bir şey yok ama resmen aklına gelmiyor yani, üzücü geliyor bana. annem babam arada der mesela x napıyo acaba vs. dün de dediler keza ama aramadı onlar da. neyse aman. eşek kadar kadına annemi ara babamı ara demek istemiyorum artık. kız kardeşim 28 yaşında, evli. bazen herkesin ailesi yanında benimki uzakta diye duygulanıyor üzülüyormuş ama icraate gelince bir telefon bile edilmiyor. samimi bulamıyorum o yüzden.
soru tam belli olmadı ama düşünceleriniz nedir bu konuda. teşekkürler.
soru tam belli olmadı ama düşünceleriniz nedir bu konuda. teşekkürler.
Herkese mutlu bir 2022 dilerim. İçimden geldi :)
2021'de kalbini kırdığım birileri oldu ise affola.
2021'de kalbini kırdığım birileri oldu ise affola.
Ülke gündemini bir tarafa bırakırsak 2021 yılı sizin için nasıl geçti?
Sürekli başkalarını düşünüyorum. Empati duygum iyice hat safhada. Bunu takip eden, başkaları benim hakkımda ne düşünüyor? Düşüncesi. Ofisin içinde kafamdaki sorular:
1-Diğerleri ne yapıyor?
2-Nasıl böyle kendilerini oyalayabiliyorlar?
3-Benimde amaçlarım var ama niye amaçlarıma odaklayamıyorum?
4-Bir şeyler yapsam basit bir hareket dahil başkaları benim hakkımda ne düşünür? Şöyle davransam o ne düşünür?
5-aklımı mı kaybediyorum yoksa? (özellikle bu düşünceye kapıldım mı depresyon zamanları aklıma geliyor. Bir kere yaşadım 3 sene önce travma sonrası stres bozukluğu mu nedir?
Sonra geçiyor tabi sınav zamanları diye mi böyle anlamadım. Böyle arada bir modum düşüyor. Kendimi şu sanal dünyanın zamanına oynuyorum gibi hissediyorum. Sanki yaşama amacım elimden alınıyor gibi ne işim var olduğum yerde diyorum.
Özetle hislerimi dökmek istedim. Bu sürekli olan değil ama döngüler içinde olan bi durum. Birde kimi dinlersem dinleyeyim herkesle aşırı empati kuruyorum. Maç izliyorum örrneğin rakip takımın yenilmesine bi süre sonra üzülmeye başlıyorum. Kaleciyi düşünüyorum adam şimdi nasıl üzgündür vs.
Ulen böyle yazınca kendimden şüphe ediyorum. Not: Er Kişiyim.
1-Diğerleri ne yapıyor?
2-Nasıl böyle kendilerini oyalayabiliyorlar?
3-Benimde amaçlarım var ama niye amaçlarıma odaklayamıyorum?
4-Bir şeyler yapsam basit bir hareket dahil başkaları benim hakkımda ne düşünür? Şöyle davransam o ne düşünür?
5-aklımı mı kaybediyorum yoksa? (özellikle bu düşünceye kapıldım mı depresyon zamanları aklıma geliyor. Bir kere yaşadım 3 sene önce travma sonrası stres bozukluğu mu nedir?
Sonra geçiyor tabi sınav zamanları diye mi böyle anlamadım. Böyle arada bir modum düşüyor. Kendimi şu sanal dünyanın zamanına oynuyorum gibi hissediyorum. Sanki yaşama amacım elimden alınıyor gibi ne işim var olduğum yerde diyorum.
Özetle hislerimi dökmek istedim. Bu sürekli olan değil ama döngüler içinde olan bi durum. Birde kimi dinlersem dinleyeyim herkesle aşırı empati kuruyorum. Maç izliyorum örrneğin rakip takımın yenilmesine bi süre sonra üzülmeye başlıyorum. Kaleciyi düşünüyorum adam şimdi nasıl üzgündür vs.
Ulen böyle yazınca kendimden şüphe ediyorum. Not: Er Kişiyim.
Öncelikle iş yerimden nefret ediyorum.
Aslında günüm çok iyi başlamıştı, gayet mutluydum.
Yılbaşı için çekiliş yaptık buradaki insanlarla (arkadaş diyemiyorum artık)
Herkes kendine çıkana bir hediye aldı. Bende küçük ahşap bir ev aldım hediye paketinde.
Herkes hediyelerini verdi sıra bana geldiğinde başta hediye aldığım kişinin arkadaşı olmak üzere herkes dalga geçti benimle.
Bu ne biçim hediye demeler, asıl hediye nerede çıkar demeler vs
Şu an aşırı üzgünüm ve ağlıyorum. Ben hata mı yaptım. Daha pahalı yada daha gösterişli bişey mi almalıydım. Zaten maddi durumum o kadar iyi değil öyle büyük büyük hediyeler alamam ki ben
Sadece biraz içimi dökmek istedim nefret ediyorum hediyelerden ve yeni yıldan:(
Suç bende mi gerçekten?
Aslında günüm çok iyi başlamıştı, gayet mutluydum.
Yılbaşı için çekiliş yaptık buradaki insanlarla (arkadaş diyemiyorum artık)
Herkes kendine çıkana bir hediye aldı. Bende küçük ahşap bir ev aldım hediye paketinde.
Herkes hediyelerini verdi sıra bana geldiğinde başta hediye aldığım kişinin arkadaşı olmak üzere herkes dalga geçti benimle.
Bu ne biçim hediye demeler, asıl hediye nerede çıkar demeler vs
Şu an aşırı üzgünüm ve ağlıyorum. Ben hata mı yaptım. Daha pahalı yada daha gösterişli bişey mi almalıydım. Zaten maddi durumum o kadar iyi değil öyle büyük büyük hediyeler alamam ki ben
Sadece biraz içimi dökmek istedim nefret ediyorum hediyelerden ve yeni yıldan:(
Suç bende mi gerçekten?
Merhaba,
Yarın gününüzü nasıl geçireceksiniz? Malum yarım Gün tatil.
İstanbulda olanlar ne yapmayı düşünüyorsunuz??
Herkese iyi seneler.
Yarın gününüzü nasıl geçireceksiniz? Malum yarım Gün tatil.
İstanbulda olanlar ne yapmayı düşünüyorsunuz??
Herkese iyi seneler.
Yılbaşını evde kutlayacak duyurucular; Youtube’da veya diğer dijital mecralarda yılbaşında izlenesi güzel program var mı? Tercihen canlı yayın olarak. Tv’de saçma sapan şeyler vardır diye es geçtim ama iyi bir şey varda tv de kabul. Onun dışında youtube, twitch netfliş blu tv hepsine açığız.
Yılbaşında yapılabilecek önereceğiniz bir şeyler var mı? Herhangi bir şey olabilir konser vs. Aklıma bir şey de gelmiyor alternatif olarak konser harici :D
her anlamda ekonomi, hukuk,spor, eğlence vb. 2022 yılı içinde türkiye'de güzel bir şeyler olma şansı nedir sizce?
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor yani.
"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda? Yaşlanınca işlerin nasıl yürüyeceği konusunda bir endişeniz var mı, o dönemleriniz için motivasyonunuz ne şekilde?
"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda? Yaşlanınca işlerin nasıl yürüyeceği konusunda bir endişeniz var mı, o dönemleriniz için motivasyonunuz ne şekilde?
Çeşitli içki, yiyecek gibi malzemelerden oluşan bir paket mi yoksa market hediye çeki mi sizi mutlu eder?
sevgili duyuru insanları, nasılsınız? iyi misiniz?
neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz?
bugünlerde biraz kendime sardığımdan, kendimden uzaklaşmak için duyuruda bildiğim her konuda cevap yazar oldum. size de oluyor mu böyle şeyler ve bir şeylere dadanıyor musunuz?
sonra kendinizi nasıl olup da tekrar düzene sokuyorsunuz? ya da bu döngüden çıkmak için teknikleriniz filan var mı?
neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz?
bugünlerde biraz kendime sardığımdan, kendimden uzaklaşmak için duyuruda bildiğim her konuda cevap yazar oldum. size de oluyor mu böyle şeyler ve bir şeylere dadanıyor musunuz?
sonra kendinizi nasıl olup da tekrar düzene sokuyorsunuz? ya da bu döngüden çıkmak için teknikleriniz filan var mı?
Buradaki erkek tarafı ben oluyorum.
30'umdan itibaren hep yaşı kendime yakın, 30+ kadınlarla ilişkilerim oldu. Şu an ilk kez böyle bir durum denk geldi ve ben 37'mdeyken aramızdaki bu 11 yıllık yaş/yaşanmışlıklar farkı biraz kafamı karıştırıyor.
Kendisi bir şeyler için gayet istekli ve bunu hissettirmekten de hiç geri kalmıyor. Mutlu hissettiğini, bu derece çabuk alışmasına şaşırdığını sık sık dile getiriyor, güzel duygularını paylaşıyor. İleride şöyle yaparız, böyle yaparız diye uzun vadeli planlar yapıyor. Bunlar şu an hoşuma giden kısımlar.
Ama mesela daha önceki deneyimlerime nazaran farklılıklar gördüğüm bazı detaylar da oluyor şu an. Kendisi gün içerisinde yoğun iletişimde olmak istiyor. İş vakti olsun, gece olsun, birçok kez telefonla arıyor. Tabii ki konuşulur edilir ama zaten aktif iletişimde olunan whatsapp seçeneği de var yani. Bana fazla geldi bu iletişim yoğunluğu. Bu konuda bir şey desem bozulacağını da biliyorum, şimdilik demiyorum. Veya bazen samimiyet-dobralık-patavatsızlık arasında kalan pat diye söylediği sözleri oluyor, bir durup kalıyorum. Bunlara benzer dikkatimi çeken bir takım farklılık noktaları oluyor yani...
Dediğim şekilde ben hayatımda hiç bu seviyede bir yaş farkıyla bir şeyler deneyimlemedim ve içerisinde bulunduğum yeni durumla ilgili kafam karışık. Daha yolun başı, bu yolda ilerleyip de sonradan onu üzmek istemem, duygusal ve iyi bir kız.
"Yaşa ve gör, akışına bırak işte" mi, yoksa "Bu yaşlardaki 11 yaş fark sıkıntılı bir durum" mu? Ne dersiniz?
30'umdan itibaren hep yaşı kendime yakın, 30+ kadınlarla ilişkilerim oldu. Şu an ilk kez böyle bir durum denk geldi ve ben 37'mdeyken aramızdaki bu 11 yıllık yaş/yaşanmışlıklar farkı biraz kafamı karıştırıyor.
Kendisi bir şeyler için gayet istekli ve bunu hissettirmekten de hiç geri kalmıyor. Mutlu hissettiğini, bu derece çabuk alışmasına şaşırdığını sık sık dile getiriyor, güzel duygularını paylaşıyor. İleride şöyle yaparız, böyle yaparız diye uzun vadeli planlar yapıyor. Bunlar şu an hoşuma giden kısımlar.
Ama mesela daha önceki deneyimlerime nazaran farklılıklar gördüğüm bazı detaylar da oluyor şu an. Kendisi gün içerisinde yoğun iletişimde olmak istiyor. İş vakti olsun, gece olsun, birçok kez telefonla arıyor. Tabii ki konuşulur edilir ama zaten aktif iletişimde olunan whatsapp seçeneği de var yani. Bana fazla geldi bu iletişim yoğunluğu. Bu konuda bir şey desem bozulacağını da biliyorum, şimdilik demiyorum. Veya bazen samimiyet-dobralık-patavatsızlık arasında kalan pat diye söylediği sözleri oluyor, bir durup kalıyorum. Bunlara benzer dikkatimi çeken bir takım farklılık noktaları oluyor yani...
Dediğim şekilde ben hayatımda hiç bu seviyede bir yaş farkıyla bir şeyler deneyimlemedim ve içerisinde bulunduğum yeni durumla ilgili kafam karışık. Daha yolun başı, bu yolda ilerleyip de sonradan onu üzmek istemem, duygusal ve iyi bir kız.
"Yaşa ve gör, akışına bırak işte" mi, yoksa "Bu yaşlardaki 11 yaş fark sıkıntılı bir durum" mu? Ne dersiniz?
sorum sadece hamilelere, doğurmuş olanlara, hamileliğine şahitlik ettiği bir eşi/sevgilisi olanlara.
vücudunuzun içinde bir insan olmasından/büyüyor olmasından korkmuyor musunuz? özellikle bebek hareket ettiğinde ne hissediyorsunuz?
doğumdan korkmuyor musunuz? nasıl normal/sakin kalabiliyorsunuz?
eşi hamile olanlar eşinizin karnına dokunup bebekle bi nevi iletişime geçince ne hissediyorsunuz? hazır bi de iki canlıyken eşinize bi şey olur mu diye ekstra vesvese basmıyor mu?
vücudunuzun içinde bir insan olmasından/büyüyor olmasından korkmuyor musunuz? özellikle bebek hareket ettiğinde ne hissediyorsunuz?
doğumdan korkmuyor musunuz? nasıl normal/sakin kalabiliyorsunuz?
eşi hamile olanlar eşinizin karnına dokunup bebekle bi nevi iletişime geçince ne hissediyorsunuz? hazır bi de iki canlıyken eşinize bi şey olur mu diye ekstra vesvese basmıyor mu?
çoğu insan bu cümleye harfiyen riayet ediyor. örnek; devlet kurumunda çalışıyorum buradaki insanlar kadroya geçer geçmez hemen evlendiler. böyle çok örnek var.
mesela işini kurup, düzenini kurduktan sonra evlilik harici başka bir şey yapılamıyor mu?
neden herkes bu kafada. ben hiçbir zaman böyle bir şey düşünmedim, tabi ki çok aşık olduğum bir insan olursa evlenirim ama kadroya geçip düzenim kuruldu hadi evleneyim falan diye düşünmedim, bana saçma geliyor.
kısaca insan hayatında zirve evlilik mi yani?
siz ne düşünüyorsunuz?
edit: yorum yazan arkadaşlar sanırım sadece başlığa göre yazıyor, dolayısıyla konunun özünü anlamayan çok insan olduğunu düşünüyorum.
evlilik kötü/kaka demiyorum, aşık olursam bende evlenirim hatta en çok ben evlenirim diyebilirim. ama bu şekilde evlenen insanlar sevdiği için değil o cümledeki sıra geldi diye herhangi birini bulup evleniyor. ortak bir işletme gibi bundan bahsediyorum.
mesela işini kurup, düzenini kurduktan sonra evlilik harici başka bir şey yapılamıyor mu?
neden herkes bu kafada. ben hiçbir zaman böyle bir şey düşünmedim, tabi ki çok aşık olduğum bir insan olursa evlenirim ama kadroya geçip düzenim kuruldu hadi evleneyim falan diye düşünmedim, bana saçma geliyor.
kısaca insan hayatında zirve evlilik mi yani?
siz ne düşünüyorsunuz?
edit: yorum yazan arkadaşlar sanırım sadece başlığa göre yazıyor, dolayısıyla konunun özünü anlamayan çok insan olduğunu düşünüyorum.
evlilik kötü/kaka demiyorum, aşık olursam bende evlenirim hatta en çok ben evlenirim diyebilirim. ama bu şekilde evlenen insanlar sevdiği için değil o cümledeki sıra geldi diye herhangi birini bulup evleniyor. ortak bir işletme gibi bundan bahsediyorum.
Dostlar selam,
Hoşlandığım bir hanımefendi var. Nazar boncuğu alsam diyorum yeni yıl hediyesi olarak ama saçma mı olur yerinde mi olur bilemedim. Arasıra kendisine nazar boncuğu emojisi atıyorum.
sizin fikirleriniz nedir bu konuda?
Hoşlandığım bir hanımefendi var. Nazar boncuğu alsam diyorum yeni yıl hediyesi olarak ama saçma mı olur yerinde mi olur bilemedim. Arasıra kendisine nazar boncuğu emojisi atıyorum.
sizin fikirleriniz nedir bu konuda?
Merhaba duyuru.
Bugün Instagram'da tesadüfen denk geldiğim bir hanımefendi ilgimi çekti, kendisine bir mesaj göndermek istedim ve gönderdim. Onun profili açıktı, ben de beni görebilsin diye profilimi açtım. "Selam, nabers" tarzında basit bir mesaj yerine, kendisini tanıma isteğimi ve bu amaçla bir iletişim başlatabilmemiz isteğimi özenli bir dille ifade ettim.
Kendisi mesajıma kısa sürede döndü. Erkek arkadaşı olduğunu söyleyip teşekkür etti. Ben de olması gerektiği tarzda bir cevap yazıp, iyi günler diledim, o da bana diledi. Diyalog bittikten bir 20 dakika sonra ise "Erkek arkadaşım olmasaydı seni tanımak isterdim" şeklinde bir mesaj gönderdi. Çok anlam veremedim ve yazacak bir şey bulamadım.
Bu neydi şimdi? Böyle bir mesaja ne yazılır ki şimdi, ne diyorsunuz?
Bugün Instagram'da tesadüfen denk geldiğim bir hanımefendi ilgimi çekti, kendisine bir mesaj göndermek istedim ve gönderdim. Onun profili açıktı, ben de beni görebilsin diye profilimi açtım. "Selam, nabers" tarzında basit bir mesaj yerine, kendisini tanıma isteğimi ve bu amaçla bir iletişim başlatabilmemiz isteğimi özenli bir dille ifade ettim.
Kendisi mesajıma kısa sürede döndü. Erkek arkadaşı olduğunu söyleyip teşekkür etti. Ben de olması gerektiği tarzda bir cevap yazıp, iyi günler diledim, o da bana diledi. Diyalog bittikten bir 20 dakika sonra ise "Erkek arkadaşım olmasaydı seni tanımak isterdim" şeklinde bir mesaj gönderdi. Çok anlam veremedim ve yazacak bir şey bulamadım.
Bu neydi şimdi? Böyle bir mesaja ne yazılır ki şimdi, ne diyorsunuz?
Keşke farklı şekilde yapsaydım dediğiniz şeyler var mı, varsa neler?
Biraz daha açıklamaya çalışayım. Üniversitede seçmeli dersler vardı zorunlu. Ben de gidip birkaç dersi enerji alanından seçmiştim. İklimlendirme dersi gibi. Şimdi o alanda çalışmak istemiyorum. Keşke o dersi seçmeseydim, başka bir dersi seçseydim diyorum. Daha iyi olabilirdi.
Sizin de böyle küçük ya da büyük pişmanlıklarınız var mı? Puanınızın yetmesine rağmen tıp tercih etmemek gibi şeyler de olabilir.
Biraz daha açıklamaya çalışayım. Üniversitede seçmeli dersler vardı zorunlu. Ben de gidip birkaç dersi enerji alanından seçmiştim. İklimlendirme dersi gibi. Şimdi o alanda çalışmak istemiyorum. Keşke o dersi seçmeseydim, başka bir dersi seçseydim diyorum. Daha iyi olabilirdi.
Sizin de böyle küçük ya da büyük pişmanlıklarınız var mı? Puanınızın yetmesine rağmen tıp tercih etmemek gibi şeyler de olabilir.
3-4 aydır birlikte olduğu kadına sık sık kendisini aldatan eski sevgilisinden bahseden, bu kadının adından tutun da yaptığı işi ve hatta oturduğu yeri bile yeni sevgilisine anlatan, evinde o kadının ona aldığı ve artık dökülmek üzere olan 6-7 yıllık eşyaları kullanan, bu eşyaları kullanırken ve hatta yeni sevgilisine kullanması için verirken de ''Bak, bu tabak onun hediyesiydi.'' gibi şeyler diyen bir erkek... Böyle birinin hakkında ne düşünürsünüz? Amacı ne olabilir? Ayrılmalarının üzerinden 4 yıl geçmiş.
Canim çok istiyor son zamanlarda ama kışın pek alışık değilim. Siz ne içiyorsunuz.
Bundan kurtulamıyorum bir türlü. Hayatta hiç tecrübem yok ve bundan sonra da hayatımda güzel ne olabilir ki diye düşünüyorum.
27 yaşımdayım ama sadece 7 ay iş tecrübem var araya pandemi girince her şey daha da kötü oldu. Arkadaşlık ilişkilerim zaten yüzeysel. Etrafımda benim yaşmda olan herkes ya evli, ya uzun ilişkisi var. İş konusunda da sıkıntıları yok. Bense Hayatımda bir şeyler degissin diye uğraşıyorum ama olmadığını görünce bu zamana kadar olmamış, bundan sonra da olmayacağını kabul et işte diyorum.
Bu hisleri yaşayıp hayatını yoluna koyan var mı?
27 yaşımdayım ama sadece 7 ay iş tecrübem var araya pandemi girince her şey daha da kötü oldu. Arkadaşlık ilişkilerim zaten yüzeysel. Etrafımda benim yaşmda olan herkes ya evli, ya uzun ilişkisi var. İş konusunda da sıkıntıları yok. Bense Hayatımda bir şeyler degissin diye uğraşıyorum ama olmadığını görünce bu zamana kadar olmamış, bundan sonra da olmayacağını kabul et işte diyorum.
Bu hisleri yaşayıp hayatını yoluna koyan var mı?
35 40 yaş civarında, kitap okumayı seven, sinema ve tiyatro kültürü olan, sigara kullanan, alkol tüketen, bir erkek için 100tl'ye kadar nasıl bir hediye alınabilir?
Notlar:
Limit 100tl maksimum.
Kitap olmayacak
Alkol vs olabilir, ama bu paraya güzel bir şarap vs. var mıdir bilmiyorum. Alkolden anlamam.
Çakmak, kartlık tarzı bir şey olabilir.
Güzel bir tiyatro oyunu bileti olabilir.
Ya da bir site üyeliği tarzı bir şey olabilir.
Ben zaten bir çok şeyi yazdım, sorum ise şu, sizin önerebileceğiniz direkt ürün ya da isim ne olur.
Şu şarap fena değildir,
Şu kartlıktan ben de kullanıyorum tavsiye ederim,
Şu oyuna bilet bulursan gayet başarılı vs.
gibi...
(farklı öneriler olursa, onlara da açığım. İstanbul için konuşuyorum bu arada.)
Notlar:
Limit 100tl maksimum.
Kitap olmayacak
Alkol vs olabilir, ama bu paraya güzel bir şarap vs. var mıdir bilmiyorum. Alkolden anlamam.
Çakmak, kartlık tarzı bir şey olabilir.
Güzel bir tiyatro oyunu bileti olabilir.
Ya da bir site üyeliği tarzı bir şey olabilir.
Ben zaten bir çok şeyi yazdım, sorum ise şu, sizin önerebileceğiniz direkt ürün ya da isim ne olur.
Şu şarap fena değildir,
Şu kartlıktan ben de kullanıyorum tavsiye ederim,
Şu oyuna bilet bulursan gayet başarılı vs.
gibi...
(farklı öneriler olursa, onlara da açığım. İstanbul için konuşuyorum bu arada.)
davetiyeye bakilip o şekilde içeri alinan düğünler oluyor mu yoksa genelde hicbir yerde kimsenin davetiyesi kontrol edilmez mi? ünlü camiasinin düğünlerini kastetmiyorum.
Eşlerini, çocuklarını bep psikolojik şiddet yoluyla belli konularda sindirmişler. Dayak vs. çocuk terbiyesi harici asla yok. Fakat uzun uzun küsme, konuşmama, yer yer ses yükseltme, ufak tefek ezme ile ailede otoriteyi sağlamışlar.
Bunlara göre ailede otorite babadır klasik anlayışını bir kenara koyarak,
Sizce ailede meşru bir otorite veya karizmatik liderlik olmalı mı? Kadın ya da erkek; ailenin sağlığı, refahı için gerekli gördüğü noktalarda eşini, çocuğunu ikna etmekte, bir işi yaptırmakta zorlanıyor, ve sözünü dinletemiyorsa (karizmatik liderlikten yoksunsa) ne yapmalıdır?
Bunlara göre ailede otorite babadır klasik anlayışını bir kenara koyarak,
Sizce ailede meşru bir otorite veya karizmatik liderlik olmalı mı? Kadın ya da erkek; ailenin sağlığı, refahı için gerekli gördüğü noktalarda eşini, çocuğunu ikna etmekte, bir işi yaptırmakta zorlanıyor, ve sözünü dinletemiyorsa (karizmatik liderlikten yoksunsa) ne yapmalıdır?
Yarın bir hatunla dışarıda biraz vakit geçireceğiz, Taksim, İstiklal olur, Beşiktaş, Kadıköy olur...
sergi, etkinlik vs ne önerebilirsiniz?
Şarap içmeyi seviyor (Pano'da takıldık epey), hesaplı da sayılabilecek güzel bir mekân neresi var?
30+ arkadaşlardan tavsiyeler mümkünse.
sergi, etkinlik vs ne önerebilirsiniz?
Şarap içmeyi seviyor (Pano'da takıldık epey), hesaplı da sayılabilecek güzel bir mekân neresi var?
30+ arkadaşlardan tavsiyeler mümkünse.
merhaba ;
uzun yıllardır evli olan ve geleneksel kafada diyebileceğimiz iş arkadaşımız eşinden boşanmak üzere. talep eşinden gelmiş ve geri dönüşü yok gözüküyor. ancak bu durumdan ötürü arkadaşımızın ciddi anlamda iş yeri ile bağı kesildi gibi. verilen işleri aksatıyor vs. - ki bu konu şirkette sorun oldu. kendisini toparlayabilmesi adına neler yapabiliriz? teşekkürler.
uzun yıllardır evli olan ve geleneksel kafada diyebileceğimiz iş arkadaşımız eşinden boşanmak üzere. talep eşinden gelmiş ve geri dönüşü yok gözüküyor. ancak bu durumdan ötürü arkadaşımızın ciddi anlamda iş yeri ile bağı kesildi gibi. verilen işleri aksatıyor vs. - ki bu konu şirkette sorun oldu. kendisini toparlayabilmesi adına neler yapabiliriz? teşekkürler.
Odaklanmam gereken dersler var ama sanki artık tükenmiş gibi hissediyorum. Kafamı istediğim gibi çalıştıramıyorum. Ne yapmam lazım
5 yıllık ilişkisi olan bir kadın var. Kadın ailesiyle, erkek arkadaşı da bekar yaşamakta. Evleri çok da uzak değil. Bir arkadaş ortamında, erkek arkadaşının ona şunları söylediğini anlatıyor; "seninle yaşamaktan biraz çekiniyorum çünkü beraber yaşarsak dibimden hiç ayrılmayacaksın gibi geliyor. özgürlüğüm epey kısıtlanacakmış gibi, işten arta kalan zamanlarımda oyun oynayamayacağımı biliyorum :) " demiş. yurtdışına yerleşme ile ilgili bir mevzuda da yine kıza şunları söylemiş; "eğer yurtdışında bir iş teklifi alırsam ilk önce tek başıma gidip denemeyi istiyorum."
yaşlar aynı; 28. Kadın bu arada hiç öyle evlilik meraklısı biri değil ve onun evine gitme ortalaması da 10 günde 1 falandır. Bunu biliyorsunuz.
aynı ortamda biri size bunları anlatsaydı, ne düşünürdünüz?
yaşlar aynı; 28. Kadın bu arada hiç öyle evlilik meraklısı biri değil ve onun evine gitme ortalaması da 10 günde 1 falandır. Bunu biliyorsunuz.
aynı ortamda biri size bunları anlatsaydı, ne düşünürdünüz?
Merhaba duyuru ahalisi.
Üniversite zamanlarımda, 20'li yaşların başları-ortaları-sonlarında falan hızlı yaşayan ve rahat bir insandım. O dönemler ciddi türdeki bir ilişkim bittiğinde de fazla takılmazdım, çabuk normalleşirdim. Hemen yakın arkadaşlarıma "Hadi beyler toplanıp iki bira çakalım, haftasonu bir yerlere kaçalım, birileriyle tanışırız" falan demeye başlardım, hedeflediğim her şeyi de rahat yerine getirirdim.
30'lu yaşlarımdan itibaren ise ilişkilerimde "duygusal yoğunluğu" daha fazla yaşadığımı hissedebiliyorum. Ciddi bir ilişkim bittiğinde, yeni hayatıma öyle çabuk adapte olamıyorum artık. Mesela bu yılın yazında ayrıldığım kız arkadaşımı halen özlüyorum, hem de fazlasıyla özlüyorum. Aklıma geldikçe üzülüyorum. Geçen gece yatakta uyumaya çalışırken yine aklıma geldi, beraber yaşadığımız güzel anları düşündüm ve gözlerim doldu. Tabii artık o noktada da kendime "Yuh ulan, sen nasıl bir adama evrildin!?" diye kızar halde buldum kendimi.
Yaşlanmaya başlayınca böyle mi oluyormuş bilmiyorum ama bayağı duygusal bir adam oldum çıktım kısacası :) Sevmiyorum bu yeni durumumu ama elimde değil.
30'larında benim gibi bu şekilde bir değişim yaşayan var mıdır?
Üniversite zamanlarımda, 20'li yaşların başları-ortaları-sonlarında falan hızlı yaşayan ve rahat bir insandım. O dönemler ciddi türdeki bir ilişkim bittiğinde de fazla takılmazdım, çabuk normalleşirdim. Hemen yakın arkadaşlarıma "Hadi beyler toplanıp iki bira çakalım, haftasonu bir yerlere kaçalım, birileriyle tanışırız" falan demeye başlardım, hedeflediğim her şeyi de rahat yerine getirirdim.
30'lu yaşlarımdan itibaren ise ilişkilerimde "duygusal yoğunluğu" daha fazla yaşadığımı hissedebiliyorum. Ciddi bir ilişkim bittiğinde, yeni hayatıma öyle çabuk adapte olamıyorum artık. Mesela bu yılın yazında ayrıldığım kız arkadaşımı halen özlüyorum, hem de fazlasıyla özlüyorum. Aklıma geldikçe üzülüyorum. Geçen gece yatakta uyumaya çalışırken yine aklıma geldi, beraber yaşadığımız güzel anları düşündüm ve gözlerim doldu. Tabii artık o noktada da kendime "Yuh ulan, sen nasıl bir adama evrildin!?" diye kızar halde buldum kendimi.
Yaşlanmaya başlayınca böyle mi oluyormuş bilmiyorum ama bayağı duygusal bir adam oldum çıktım kısacası :) Sevmiyorum bu yeni durumumu ama elimde değil.
30'larında benim gibi bu şekilde bir değişim yaşayan var mıdır?
Sevdiğim kişi tarafından boynuzlandım ve kendisini terk ettim. Çocuk aynı anda birden fazla kişiyle birlikte olmanın normal olduğunu düşünüyor. Yaşlarımız 38-36
Benim kaçırdığım birşey mi var, bu gerçekten normal mi?
Benim kaçırdığım birşey mi var, bu gerçekten normal mi?