Cipsi çok seviyorum ama mideme iyi gelmiyor. Kola gibi, hem seviyorum hem de zararını görüyorum. Artık bırakmak istiyorum ama yerine bisey koymam lazım. Nasıl kurtulacağım bu bağımlılığımdan? :(
Daha doğrusu o üye bunu görebiliyor mu? Burdan ordaki birine ulaşmak için araya aracı koyuyoruz hep olmuyo böyle. Ben yazara mesaj attım, görür mu şimdi?
Anketimsi.
1. Beşiktaş
2. Galatasaray.
3. Fenerbahçe.
4. Diğer
Bu Diğer belirtilmelidir. Teşekkürler.
1. Beşiktaş
2. Galatasaray.
3. Fenerbahçe.
4. Diğer
Bu Diğer belirtilmelidir. Teşekkürler.
bu işi sevmiyorum. zaten özelde bu sene her şey sallantıda. hibrid eğitim modeli olacak büyük ihtimalle. ingilizce öğretmenine ihtiyaç kalmayacak. ben artık farklı bi sektör istiyorum. çok da seçeneğim olmadığını biliyorum ama nasıl iş bulabilirim? bana soracak olursanız mutlu olacağım sektörü, ben çeviri derim ama nerden başlanır, nasıl başlanır hiçbi fikrim yok. editör falan olmak için illa mütercim-tercümanlık mezuniyeti aranıyor galiba. benim sonsuza kadar mutlu olacağım yer kesinlikle kitapların arası ama eminim ki orada da bana ihtiyaç yoktur.
Ornek veriyorum; beyoğlu.
Hangi bölge istanbul'u en iyi anlatıyor?
Herkes örneğini birden fazla tutarsa sevinirim.
Hangi bölge istanbul'u en iyi anlatıyor?
Herkes örneğini birden fazla tutarsa sevinirim.
Pandemi sürecinde inanın en çılgına döndüğüm anlarda bile evden burnumu çıkarmadım. Arkadaşlarım hep dışarda yiyor, kahve içiyorlardı bunların hiçbirini yapmadım. Ama artık kuaföre gitmem şart. Baş edemiyorum. 5 dakikalık bi bıyık aldırmam gerekiyo. Tam 4 aydır evdeyim ben. Sizce bu kararımdan damı vazgeçmeliyim? Kuaför kız maskeli olucak ben de altdudağa kadar indireceğim maskeyi haliyle ama 5 dakikalık iş. Riski göze almalı miyim?
(3)
Teorik olarak insanoğlunun ortaya çıkış anı, genetik haritamızdan çıkmaz mi
The Student #1433072
Genetiğin bir hayranıyım. Okumaya bilgilenmeye çalışıyorum. Neandertal insanların dna kodlarıyla o insanları yeniden hayata getirme projeleri konuşuluyor. Gen faktörü farkında bile olmadığımız kadar çok etkili hayatımızda. Mizaç dediğimiz şey genetik haritamızla ilgili. Açlığa dayanıklı veya dayanıksız insan arasındaki farkı bile genler belirlerken,'neden geçmişe yönelik bir araştırma yapılıp ilk insanların tecrübeleri tespit edilemiyor? Çok bilim kurgu senaryosu gibi duruyor ama böyle bir sey teoride mümkün bence. Madem her şey genlerimizde yazıyor, insanoğlunun nasıl ortaya çıktığı bile genlere bakılarak anlaşılabilir bence.
Ben karakalem ve kuru boyayla vakit öldürüyorum . hobi amaclı resme uygun kağıt palet ve fırçayı hazırladım. Hangi tıp boyayı satın almalıyım? Sulu boya? Marka? Yardim için teşekkürler.
(27)
Bugün bir erkek çocuğunuz olsa, ona hangi geleneksel ismi vermek isterdiniz
The Student #1432913
Dizelim ki oğlunuza geleneksel isim vermek zorundasınız. Bundan kastım, berkecan gibi modern isimleri koyamayacaksınız. Tercihiniz hangi eski isimlerden yana olurdu?
Yeşil yol öyleydi diye duymuştum ama hiç-bir kaynak doğrulamıyor. Başka?
Ben maddi konularda çok pimpirikli biriyim. Daha kredi kartım bile yok. 1 birikmişim var. Her ay faiz alması için vadeli hesaba geçmeyi düşünüyordum ama ne kadar mantıklı bi hareket olur danışmak istiyorum.
Bizim kadar telefonda konuşmayı seven millet varmıdır nefret ediyorum ben ya. Nasi karşı tarafa telefon görüşmelerine tahammül edemediğim i kibar bi dille anlatabilirim? Anne babamla maksimum 1 dakika görüşüyorum zaten. 2 muhabbete giriyoruz mesajla sonra bi bakıyorum zir zirrrrr. Sürekli bahane buluyorum konuşmamak için nasi çıkıcam bu işin içinden?
Arkadaşlar sorum da hiçbir politik amaç yok sadece Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkenin başına geldiğinden beri yaptığı olumlu işlerden bahsetme nizi rica ediyorum Bu dış ülkelere yapılan yardımlar da olabilir birkaç örnek verirseniz sevinirim.
Orjinal bir kol saati almak istiyorum. Deri veya metal sevmiyorum. Erkek kadın saati fark etmez. Dijital olabilir. Genç ısı olsun yani. Eskiden kullandığım bi marka vardı ama battı mi nedir her zamanki gibi adını unuttum ben de. Genç ısı saatleri çok güzeldi. Adının flic flac benzeri bisey olması lazım tuh yine japon balıklıgim tuttu..
Edit. En önemli meseleyi unuttum tabi fiyatı 100 ila 500 tl olucak.. Çok da uçmamak lazım. İstedğim özellikler paslanmasın, su geçirmesin yeter...
Edit. En önemli meseleyi unuttum tabi fiyatı 100 ila 500 tl olucak.. Çok da uçmamak lazım. İstedğim özellikler paslanmasın, su geçirmesin yeter...
Evet arkadaşlar eleştirmeyın lütfen... Bu ülkede devamlı mutsuzluk yaşayan ve gitmeye katı karar vermiş biri nasıl gidebilir? Yurtdışında hiç-bir akrabamız yok. Bir dilim var bir de bavulum... Ülke farketmez arap ülkesi olmasın yeter.
Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık.
Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık.
formasyon kalktı diye bir açıklama geliyor gecenin bir yarısında pat diye. tamam geleceğe yönelik bu eğitimi durdur , gelecek senelerde sadece eğitimliler kpssye girebilsin ama geriye dönük nedir hacı? bizim o kadar emeğimiz boşa mı gitti yani paralarımız falan? bi halt etmez mi artık o sertifika? :(
Uzadıkça kesiyorum ama hep aynı yerden fırlıyor saçlarımın şekline ters bir tutam dalgalı sac... Uzamıyor da saçlarıma karışmıyor... Kimyasal bir sebeple oranın tipi değişti o yüzden o bölgedeki saçlarım farklı ve ten-ten'in kelindeki 3 tel sac gibi fırlıyor sınır oluyorum...
İnternette bir kadın çıkıveriyor ve bir erkeği suçluyor çeşitli nedenlerden. Haberi ilk duyduğunuzda ilk kime hak veresiniz geliyo? Bunu ozan güven haberi üzerine yazıyorum. İlk duyduğunuzda kadına mi hak verdiniz?
Bu durum sadece bizim basınımızda böyle değil. Yabancı internet magazini de erkekleri suçlayan kadınlarla dolu. Bunlardan birisi de tati adında ki bir youtube ünlüsü. Bir adamı suçladı -neyle suçladığını anlamadım çünkü 1 yıl sonra yalan söylediği ortaya cıkmış ve daha bu haberi araştırasım gelmedi- peşin hükümlü olup hemen suçlayan in tarafıni mi tutuyorsunuz yoksa eski bir kural, sucu kanitlanana kadar herkes masum mudur...
İmla hataları için üzgünüm telefondan yazmak gerçekten bi işkence.
Bu durum sadece bizim basınımızda böyle değil. Yabancı internet magazini de erkekleri suçlayan kadınlarla dolu. Bunlardan birisi de tati adında ki bir youtube ünlüsü. Bir adamı suçladı -neyle suçladığını anlamadım çünkü 1 yıl sonra yalan söylediği ortaya cıkmış ve daha bu haberi araştırasım gelmedi- peşin hükümlü olup hemen suçlayan in tarafıni mi tutuyorsunuz yoksa eski bir kural, sucu kanitlanana kadar herkes masum mudur...
İmla hataları için üzgünüm telefondan yazmak gerçekten bi işkence.
Okunakli olsun yeter doktorlar gibi yaziyorum. :(
geçmişimdeki bütün hayaletleri hortlatmaya yemin ettim. 2000lerde çocuk olan biri olarak, bi maskot vardı ama hello kitty değildi. japon veya koreli bi kedi olması lazım. ben bunun kalem kutusunu, defterini falan kullanmıştım ismi minami mi monami mi ne öyle bişeydi . bunu hatırlayan var mı? tip olarak mölang çizgi filmine benziyor. "cute kawaii" dedikleri maskotlardan işte.
Popun pop olduğu yıllar(yabancı icin konuşuyorum)Pazar sürprizinde çok güzel şarkılar çalardı tabi 2015 sonrasına pop gözüyle bakmıyorum ben. Taylor lar ariana lar bunlar popun katilidir. Benim beğendiğim müzikler böyle az bilinen müzikler idi magazin servisinde çalan. Hani "return of the tres" gibi söyleyenine tek hit lik başarı getiren kıyının köşenin şarkısı. Bunları arşivle miş olan var midir ki?
Ilk gundenberi evden burnumu cikarmadim. Hem endiseliyim hem de uzerime duseni fazlasiyla yaptim bence. Herkeste baslayan sıkılma lar bende daha geç başladı ama başladı. Evde başım ağrıyor artık. Avm ye gidip ufak bi alışveriş yapıp bi kahve bi yemek toplamda 1 saat bile geçirmeyeceğim i biliyorum ama yine de içimde çok ukde... Siz ne diyorsunuz bu fikre?
Hocamla aramizda gecen bi muhabbet. Yillar oncesinden. Hala cozemedim cunku cozunce gel demisti. Artik kopyaya basvuruyorum. Xd
Elimizde turkce bir cumle var 3 kelimelik. Kelimelerin basharfleri p, o ve l. Bunu ingilizceye cevirdigimizde l.p.d.l.l. oluyor. Bu cumleyi cozebilir miyiz? Da Vinci sifresi gibi bisey.
Turkce: p... o... l...
Ingilizce: l... p... d... l... l...
Elimizde turkce bir cumle var 3 kelimelik. Kelimelerin basharfleri p, o ve l. Bunu ingilizceye cevirdigimizde l.p.d.l.l. oluyor. Bu cumleyi cozebilir miyiz? Da Vinci sifresi gibi bisey.
Turkce: p... o... l...
Ingilizce: l... p... d... l... l...
Evet arkadaşlar yine 90'lardan bahsederek biraz gülümsetmek istiyorum sizi. Bu şarkıda 25 ve 35. Saniyeler arasında ne dediklerini anlayabilen var mi? Youtube videolarının yorum kısmında "sümüklü laubali" diye tahmin edilms ama bence o değil.
youtu.be
youtu.be
merhaba arkadşlar biraz umutsuz bi vakayla karşınızdayım ama... benim 2011de başlayıp 2014te biten bi arkadaşlık ilişkim olmuştu. bundan dost kazığı yedim ve şöyle bi halt da yedim. bu arkadaş beni anime kültürüne alıştırmıştı o 3 yıl boyunca ve 100 küsur japonca şarkım vardı. sırf onu hatırlatıyolar diye bunları sildim. sonra psikolojim düzeldi ve bu şarkıları yeniden dinlemeye başladım ama çocukken yaptığım eşeklik bana şarkılardan birinin kaybolması olarak döndü. şarkıyı resmen hatırlayamıyorum. zaten asya dilinde, hatırlamam çok zor. ama şarkıyı ilk duyduğum anı hatırlamama rağmen psikolojim nedeniyle beynim o bölümü sildi heralde. şarkının ne melodisi, ne sözlerine benzeyen fklşdsşlsfkakşlfds gibisinden bir kelime, hiçbişey kalmadı. çok iyi hatırlıyorum, şarkıyı youtubeda bi video izlerken bi videonun sonunda duydum, öyle tanıştık kendisiyle ama youtube geçmişi işimi görmez, 2014 senesinden bahsediyoruz sonuçta. 6 yıl önceki bu bilgiyi beynim yok etti, ama bi kız grubu tarafından yapıldığını ve eğlenceli bi şarkı olduğunu biliyorum sadece. bu durumum konusunda ne yapılabilir?
Merhaba arkadaşlar böyle bir ihtiyacım var. Aslında bu ürünlerin hepsine sahiptim ama astroloji falıma baktıracağım sonunda teknolojik aletleri etkileyen bi gezegen olmalı. Ürün önerilerinizi bekliyorum.
ben maalesef dikkatsiz bi şekilde hotmail.com.tr diye bişeye kaydoldum zamanında. bu durumdan çok şikayetçiyim. mail adresimi verdiğim zaman ısrarla sonundaki tryi vurgulamak zorunda kalıorum. yine de karşı taraf unutuyo ve mailı bana ulaşmıyo kesinlikle. bu trnin kalkması mümkün müdür?
Ben her türlü sansüre karşı birisiyim şöyle bir durum var şimdi Ben Almanya'da yaşamıyorum Nazi gibi düşüncelerimde yok aslında bu soruyu başka bir konuda sormak isterdim Ama buna benzer bir örnek olarak Almanya ve Hitler'in kitabı Aklıma geldi. şimdi atıyorum Siz Almanya'da yaşayan bir almansınız ve sadece Sizin ülkenizde Bu kitap yasaklı Çünkü bu kitap sizin irkinizi yüceltiyor Tabii ki bugün bile bu kitabi okursanız eğer bundan etkilenip irkcilik yapmanız mümkün O yüzden bu kitabın yasaklı olması akla yatıyor ama bir de şöyle düşünün Siz bu kitabı çok merak ediyorsunuz Çünkü bu kitabın neden yanlış olduğunu bilmek istiyorsun uz yani okumadan bunu bilemezsiniz . önce bir içeriğini görüp neyin hatalı neyin bu kadar kötü olduğunu bilmeniz gerekmez mi yani sırf Siz bu ülkede yaşıyorsunuz diye Bu kitaba erişiminiz yok Bu biraz Haksızlık Değil mi? insanların Aklındaki yanlış düşünceleri engellemek için kitaba erişimin engellenmesini ne kadar doğru buluyorsunuz
90 lardan beri aklımı kurcalar... Hatırlayan kimse çıkmadı maalesef. Babamin kullandığı doğan mi şahin mi kartal mi öyle bisey... Radyo ve kaset zamanları. Dikiz aynasında küçük bir karınca duası sallanıyor. Ama herkes o zamanlar bu şarkıyı dinliyor. Bir de ismail türüt'ten sosyete kızı suzan i... Evet ortam oluştuysa kafanızda, bu şarkı çok slow bir parca. Araya şiir de karışıyor. Bir erkek okuyor. Bedirhan gökçe tarzı bu müzikli şiir küçük bir kıza atfedilmiş. Kız sokakta arkadaşlarıyla oynuyor. Sonra topu caddeye kaçıyor. Kız onu yakalayacağım diye caddeye fırlayıp bir trafik kazasında ölüyor. Ah küçük kız var küçük kız konulu bir müzik ama 90lardan beri aradığım her şeyde olduğu gibi bunu da bulamadım artık kabusları ma giriyor. Hatırlayan yok mu ya?
Fazla yapacak bişey de yok, insanın bağımlı kişiliği değişmiyor ama çocukluğumdan beri hiçbi iş başaramadım. Arkadaş sayım bir elin parmaklarını geçmiyor, ailem desen babamla aramı iyi tutmaya çalışıyorum, annemle pek iyi anlaştığımız söylenemez... İnternette de kendimi ifade edemiyorum, 1-2 kelam etmeye kalktığımda gelen yorumlar hep olumsuz, kimse benimle hemfikir olmuyor... Evcil hayvanlarım dışında yararlı olduğum bi canlı yok, yaşıtlarımın hepsi yurtdışına gitti, benim burda sahip olduğum tek iyi şey işim, ona da şükür ama... hayatımdaki boşluğu tamamlamıyor. İş arkadaşlarının samimiyetini sevmiyorum ve onların arasına girmek istemiyorum. Hata bendeymiş gibi hissediyorum ama değiştiremiyorum mizacımı, herkese karşı sevgisizim. Çok stres yapıyorum ve bi gün bu stres bi yerimden bi hastalık gibi pörtleyecek, böyle hissediyorum. Yengem kansere yakalandı en son, onun ardından bu yazıyı kaleme almak geldi içimden.
Bir test çözerken bile eğlencesine "en son ayrıldgnz sevgiliniz den ayrılma sebebiniz"İ soruyor. Oysa cevremde 20li yaşların ortasında, hiç ilişki yaşamamış, sosyallesme sorunu olan bireyler var. Evet psikolojik sorunlari olan bir ortamım var ben de çok normal değilim zaten. Ama bu asosyal insanlar iyice dışlanıyor gözlemlediğim kadarıyla.
Selam arkadaşlar babam babalar günü için benden kulaklık istedi.
Yaşlı adam tabi öyle çok fonksiyonel bisey olmasına gerek yok.
Kulak ici olsun. Yan sanayi olmasın adamcağız a 1 haftadan fazla gitsin yani. Bütçe 50 100 lira civarında, keseyi zorlar isem 100 un üstüne ancak çıkabilirim.
Yaşlı adam tabi öyle çok fonksiyonel bisey olmasına gerek yok.
Kulak ici olsun. Yan sanayi olmasın adamcağız a 1 haftadan fazla gitsin yani. Bütçe 50 100 lira civarında, keseyi zorlar isem 100 un üstüne ancak çıkabilirim.
Haftada 1 kitap okuyanların kitapları tam anlamıyla anladığını düşünmüyorum. Bu tartışma yaratacak sözüme geri dönmeden 1 2 kelamim olucak.
Bunlardan birincisi Biz Türklerin en çok başvurduğu "okumaya vaktim yok"
İkincisi de "okuduğum kitapların bana bir şeyler katmasını istiyorum"
Bunları Biz Türkler söyleyince aşağılık Kompleksi'ne giriyoruz. elin Japon'u metroda bile kitap okuyor ama biz burada Kitap okuyacak vaktimiz olmamasından şikayet ediyoruz . birincisi Japonların okuduğu şeyler genellikle mangalar . Evet Japonların çok zeki olduğuna İtiraz etmiyorum Ama cidden bu konuyu da Türklerin zamansızlığına bağlayacağım çünkü Türkiye'de ortalama 8 saat ağır şartlarda çalışan pek çok insan var. günün 8 saati bedenen ve zihnen yorulduğunu hesaba katınca kitaba zaman ayıramamak bana bir bahanenin arkasına saklanmak gibi gelmiyor. ha şöyle denilirse anlarım: bir insan kitap okuma alışkanlığını edinememiştir ama sadece kitap okumak için tek yöntem basılı kitap okumak değildir Sonuçta dijital kitaplar önem kazanmaya başladı. bunu da yapamıyorsan sesli kitaplar var , dinleyebilirsin Böylece zamandan tasarruf da etmiş olursun . ama bir yandan da tabii ki 2. değineceğim konu kitapların bize bir şey katmaması. özellikle son zamanlarda çıkan bestseller lar Kusura bakmayın ama kitap olmaktan ziyade birer tuvalet kağıdı. yani bundan yüzyıllar önce yazılmış olan klasik eser lere bakıyorum bir de bugün çıkan popüler kitaplara bakıyorum Neyse bu konu biraz daha ağır bir eleştiriye dönüşmeden ben en başa dönüyorum;
ben ayda bir kitap okuyorum. bu da yılda 12 kitap ediyor. ben haftada bir kitap okuyarak bir rekor kırmaya çalışmıyorum Çünkü ben bir kitap okuduğum zaman genelde seçtiğim Kitabın yazarının biyografisini araştırmayı severim . ondan sonra kitabın analizlerini okurum. 2 hafta boyunca vaktimi analizlere ayırırım Ondan sonra kitabın yapılmış bir film adaptasyonu varsa onu izlerim . yani bir kitabı sindiririm . bütün bunları topladığımızda 1 aylık bir zaman birikiyor yani kitabı okuduktan sonra onun üzerine uzun uzun düşünür, yorum yapar, tartışırım . kitabı bir haftada okuyanların bu kadar zahmete girdiğini düşünmüyorum Bence bir kitabı bir ayda sindire sindire okumazsanız zaten yıllar sonra o kitaptan Geriye hiçbir şey kalmıyor . bu düşünceme ne kadar destekçi bulabileceğimi merak ediyorum . sizce çok kitap okuyan mı kendisine daha fazla sey katiyor,yoksa zamana yayarak kitabı sindire sindire okuyan mı daha çok yarar görür?
Bunlardan birincisi Biz Türklerin en çok başvurduğu "okumaya vaktim yok"
İkincisi de "okuduğum kitapların bana bir şeyler katmasını istiyorum"
Bunları Biz Türkler söyleyince aşağılık Kompleksi'ne giriyoruz. elin Japon'u metroda bile kitap okuyor ama biz burada Kitap okuyacak vaktimiz olmamasından şikayet ediyoruz . birincisi Japonların okuduğu şeyler genellikle mangalar . Evet Japonların çok zeki olduğuna İtiraz etmiyorum Ama cidden bu konuyu da Türklerin zamansızlığına bağlayacağım çünkü Türkiye'de ortalama 8 saat ağır şartlarda çalışan pek çok insan var. günün 8 saati bedenen ve zihnen yorulduğunu hesaba katınca kitaba zaman ayıramamak bana bir bahanenin arkasına saklanmak gibi gelmiyor. ha şöyle denilirse anlarım: bir insan kitap okuma alışkanlığını edinememiştir ama sadece kitap okumak için tek yöntem basılı kitap okumak değildir Sonuçta dijital kitaplar önem kazanmaya başladı. bunu da yapamıyorsan sesli kitaplar var , dinleyebilirsin Böylece zamandan tasarruf da etmiş olursun . ama bir yandan da tabii ki 2. değineceğim konu kitapların bize bir şey katmaması. özellikle son zamanlarda çıkan bestseller lar Kusura bakmayın ama kitap olmaktan ziyade birer tuvalet kağıdı. yani bundan yüzyıllar önce yazılmış olan klasik eser lere bakıyorum bir de bugün çıkan popüler kitaplara bakıyorum Neyse bu konu biraz daha ağır bir eleştiriye dönüşmeden ben en başa dönüyorum;
ben ayda bir kitap okuyorum. bu da yılda 12 kitap ediyor. ben haftada bir kitap okuyarak bir rekor kırmaya çalışmıyorum Çünkü ben bir kitap okuduğum zaman genelde seçtiğim Kitabın yazarının biyografisini araştırmayı severim . ondan sonra kitabın analizlerini okurum. 2 hafta boyunca vaktimi analizlere ayırırım Ondan sonra kitabın yapılmış bir film adaptasyonu varsa onu izlerim . yani bir kitabı sindiririm . bütün bunları topladığımızda 1 aylık bir zaman birikiyor yani kitabı okuduktan sonra onun üzerine uzun uzun düşünür, yorum yapar, tartışırım . kitabı bir haftada okuyanların bu kadar zahmete girdiğini düşünmüyorum Bence bir kitabı bir ayda sindire sindire okumazsanız zaten yıllar sonra o kitaptan Geriye hiçbir şey kalmıyor . bu düşünceme ne kadar destekçi bulabileceğimi merak ediyorum . sizce çok kitap okuyan mı kendisine daha fazla sey katiyor,yoksa zamana yayarak kitabı sindire sindire okuyan mı daha çok yarar görür?
Telefonunuza ulaşmadan google geçmişinizi takip edebilir mi?
Bir arkadaşım televizyonun sanat sayılamayacağı için filmleri tercih ettiğini söylüyor. Televizyon a aptal kutusu gözüyle bakıyor ve tv onu asla eğlenirdi remiyormuş. Hiç-bir film ise zaman kaybı değil ona göre. Film izlemek insanin daha az vaktini kaybediyormuş. Diziyse yarın modası geçecek olan 1 tüketim kültürü... Siz ne diyorsunuz bu konuya?
Bugünkü garip sorumuz, sadun altuna türk mu? Yazarın biyografisine hiç ulaşamadım ama ismi çok acayip duruyor! Buna dikkat etmemin nedeni, türk değilse, kitabını direkt ingilizce satın alayim. Yazarın türk olup olmaması,'alacağım kitabının orijinal diliyle yakından alakalı. Evet cevapları alayim arkadaşlar.
malesef başımdan böyle bi talihsiz olan geçti. şu perde takarken kullandığımız merdivenleri kastediyorum. eski püskü bişey, kontrol ettim, paslanmış bi tarafına rastlamadım ama yine de böyle bi durum için tetanoz aşısı yaptırmak gerekir mi? şimdiden teşekkürler.
not: kanama yok sadece buz tutup yara bandına sardım. şu anda bantın altındaki durum ne bilmiyorum bakmaya korkuyorum açıkçası.
not: kanama yok sadece buz tutup yara bandına sardım. şu anda bantın altındaki durum ne bilmiyorum bakmaya korkuyorum açıkçası.
Sizce bu biraz abartılmış bi klişe mi? Gerçekten güzel kıza bütün erkekleri kaptıran çirkin bir kız var mi? Sizce bu kızın derdi erkekler mi? Yoksa kızın ta kendisi mi?
Android için mail kutusu indirdim ve her mail geldiğinde benim kendi bildirim sesimden farklı bisey çalıyor. Çok can sıkıcı. Onu da telin normal mesaj sesi yapmak istiyorum. Bunun özel ayarı nedir?
İyi birinin yardımını almak istiyorum. Özel arayışta yim. Çünkü devlette seanslar yarim saat sürüyor. Yani hiç-bir sey . benim kendimi uzun uzun anlatmaya ihtiyacım var. Ama her seans 450 tl isteyip de insani "sinir hastası yapan" doktorlar olmasın lütfen. Evet korona zımbırtı si bittikten sonra gidicem.
Böyle bi geyik vardı. Bunun doğruluk oranını merak ediyorum.
Bunun cevabi aşağı yukarı belli ama ben bugün değişik bir olayla karşılastm. Dişçi randevumu daha fazla erteleye medim ve gidip röntgeni mi çektirdim panoramik. Maskeyle çekiyorlar. Yalnız maske de metal olduğunu unuttum. Bu röntgen sonucunu etkiledi belki ve bana yanlış tedavi başlatıldı. Ama bundan da önemlisi benim sağlığım acısından bi risk oluşturdu mu bunu merak ediyorum. Maske deki metal dolayısıyla çektirmiş olduğum röntgenin bana ne gibi zararları olmuş olabilir?
Kendi tweet'lerimiz için arşiv yapabiliyoruz ama başka bi hesabın tweet'lerini toplu olarak görmemız mümkün müdür? Bi arkadaş için soruyorum da...
Bir sanatcı arıyorum adı robert olabilir. Siyah beyaz fotoğrafçı. Fotoğraflarında hep rahatsız edici unsurlar var. Mesela kıtlık yaşanan bi köye gitmiş fotoğraf çekip durmuş. Zaafiyet geçiren insan resmi, iğrenç fare resmi, adamın bütün fotoları bundan oluşuyor. Muhtemelen insana rahatsızlık veren ama sanat sayılangillerden, değerini herkesin anlayamayacağı bu fotoğrafçının tam adı nedir?
Bi insan yasar iken kendi kendinin dna sina zarar verebilir mi? Saat geç oldu, uçuk da bi soru ama merak edip duruyorum. Mesela saçınızın 1 teline düzenli x isini verdiğinizde, onun kimyasını bozup renk veya şekil değiştirmesine yol açabilir mısınız? Mesela saçınız düz ve kahverengi. Kıvırcık ve siyah olur mu? Çocuğunuz olduğunda da bu gen mutasyonuyla mi doğar yoksa ilk halinize mi benzer yanı kahverengi ve düz saçlı... Tabi öncelikle teoRimin kanıtlanması gerekiyor yanı kendi kendimize zarar verebildiğimiz in örneklerinin olması lazım gerçek hayatta.
Laptopum var ve Windows 10 kullanıyorum laptop ı kapağından kapattıktan sonra saatler sonra kendi kendine çalışmaya başlıyor Eskiden Windows 7 kullanırken böyle bir şey yapmazdı Şimdi niye Bu saçmalığı yapıyor anlamaya çalışıyorum Bunu nasıl engelleyebilirim Laptop'a gün içinde birkaç kez ihtiyaç duyduğum için kapağından kapatmak durumundayım Windows 10'a format atmıştım Geçenlerde. yani güncelleme sıkıntısı olduğunu sanmıyorum ama olabilir de.
Evet şeker portakalı sansürlü mu.
Ileriki bi zamanda malum 4lü dışında gidebileceğim bir ada var mi? Büyükada,'heybeli, kınalı, burgaz dışında, popüler olmayan, ziyaret edilebilir...?
Geçmiş yıllarda bir işyerinden ayrılırken bana istifamı onlar yazdırmıştı -bu işler genellikle böyledir- Fakat burada İlginç olan durum daha önce hiç bir iş yerinde yazmadığım bir cümleyi yazdırmaları o cümlede şu şekildeydi "ben bu iş yerinden istifa ettikten sonra hiçbir şekilde bu iş yerine dava açmayacağım" bu istifa eden kişiyi caydırıcı bir cümle olmaya yeter Benim de zaten dava açmak gibi bir durumum yok ama yine de çok merak ediyorum. ben şimdi bu iş yerine dava açma hakkımdan Vaz mı geçtim? böyle bir şeyin hukuksal bir tarafı var mı ?
Siz onun gözlerinin rengine varacak kadar unutabilir mısınız ki onu?