(1) 

Araç kamerasına araçlarının üstünde yakalanan çiftin bir videosu vardı

ananiyimioguz #1528626 
Olay şöyleydi, adamın biri yolda gidiyor ve önün bir şey çıkıyor. O da ani bir şekilde direksiyonu kırıyor ve toprak bir araziye, ufak bir alana veya tarla gibi bir yere giriyordu. Fakat şans o ki farlar kabak gibi bir adamın popoyu parlatıyordu. Kaçışıyorlardı kız arkadaşı ile. Güya tenha bir yer bulmuşlar ama en olmadık bir ihtimal başlarına gelmiş.

Bu videoyu nasıl buluruz?

Edit: Basılan arkadaşlar kendi araçlarının üstünde değilmiş onu ben kendi hayal gücümle oluşturdum sanırım :D
(3) 

Türkiye'de yüzen villa var mı?

ananiyimioguz #1527945 
Villadan kastım şu küre evler, bungalov evler falan var ya sapanca taraflarında. Onun denizin üstünde olan versiyonunu arıyorum. Maldivlerde varmış mesela ama ülke sınırları içerisinde bulamaz mıyım?

İsterseniz denize atlıyorsunuz, iterseniz önündeki jakuziye giriyorsunuz.
(2) 

Yürüdükçe para kazandıran uygulamalar?

ananiyimioguz #1527827 
Böyle şeyler vardı hatta sanki adidas falan da yapıyordu doğru mu hatırlıyorum?

Para vermese bile mesela bir ayakkabı alma hakkı kazanıyordunuz sanki. Hangisindeydi o?

Marka dışında bazı uygulamaları buldum internette aratınca.

Mesela Stepn, Sweetcoin falan varmış. Var mı bu tarz bir şey kullanan?

Hatta insanlar yanına 10 tane telefon alıp elektrikli scooterle turluyormuş falan :D
(4) 

Eski pasaportum kayıp, yenisini çıkaramaz mıyım?

ananiyimioguz #1527769 
Öğrenciyken bizimkilerden yararlanıp yeşil pasaport çıkartmıştım. Bir kaç sene onu kullandıktan sonra yaştan ve geçerlilik süresinden ötürü miladı doldu artık. Atıl durumda bir yerlerde duruyordu. Sonra 2 kere taşınınca kayboldu.

Şimdi normal bordo pasaport başvurusunda bulundum, gerekli evraklar içerisinde diyor ki eski, iptal edilmemiş pasaportunuzu da getirmek zorundasınız.

Süresi bitmiş pasaportu iptal mi etmem gerekiyordu? E kayıp yani şimdi nasıl ilerleyeceğim?
(4) 

Air friyer için kek kalıbı tafsiyesi

ananiyimioguz #1527463 
Haznesi tam bir kare gibi 18x18 cm diyebiliriz. Derinliği de 8cm'i geçmemeli.

Bu şekilde kelepçeli veya değil.. Bir kalıp, borcam vs. bir aparat arıyoruz tavsiyeleriniz var mı? Yuvarlak da olur kare de.
(4) 

Macbook case ve aparat için hangi marka?

ananiyimioguz #1527461 
Bir marka vardı populer ve kaliteli ama adını hatırlayamadım.

Hurma içerisindeki kömürümsü madde nedir?

ananiyimioguz #1527244 
Yaklaşık 2 aydır kahve ile çikolata yemeyeyim diye tekrar hurmaya sardım. Şu etli olanları seviyorum kudüs hurması diye geçen. Yerken de nedense sürekli içine bakarım. 10 hurmadan birinde simsiyah kömürümsü şeyler çıkıyor. Atıyorum onu. Yani başka türlü nasıl anlatabilirim bilmiyorum resmen kömür. Kurşun kalem ucu, içerisinde ufalanmış gibi. Peçeteye sürünce aynı şekilde boyuyor.

Ne yapayım aldığım yeri mi değiştireyim, yoksa normal mi? Yiyeyim mi, atmaya devam mı edeyim..
(3) 

Google translate neden "selam"ı "high school" diye çeviriyor?

ananiyimioguz #1527090 
Az önce fark ettim. Acaba bir grup troll insan bu şekilde bir geri dönüş verdi de o yüzden mi böyle oldu ama ne alaka ki selam ile lise?

Tamamen refleksten açtığım ekran çalışıyor mu diye teyit ederken selam yazınca fark ettim.

İple kaş kaldırma, lazerle leke temizleme işlemleri için şu fiyat normal mi

ananiyimioguz #1527002 
Göz çevresindeki yağ bezeleri için tüm doku non ablatif lazer yöntemi ile yakılacak.

Kaş uçları ip ile gerilecek.

6500 dendi. Küsür olmasın dedim 6000 yaptılar.

1 2 hafta sonra iyilestiginde de iki kaş bitimine botox hediyem olsun dedi.

Yapacak olan da Canan Sabay diye bir doktor.
(1) 

Bir yerde şarkı söylerken hangi noktadan sonra sahibinden izin almak gerek

ananiyimioguz #1526892 
Mesela aklıma gelen durumları küçükten büyüğe yazıyorum;

1) sokakta çalıp söylüyorum, para kazanıyorum. (bunu hiç sanmıyorum)
2) youtube'da çalıp söylüyorum, para kazanıyorum. (kendi yorumum olduğu için burada da sanmıyorum)
3) konser veriyorum, bilet satmışım, sahneden binlerce kişiye söylüyorum.
4) albüm çıkarttım spotify mifotify her yerde var, başkalarının şarkıları ile dolu ama kendi yorumumla sonuçta.
4.1) diyelim ki izin almak gerekiyor, X parayı verip söyleyebilirsin veya kazancının %20si şeklinde bir anlaşma dönebiliyor mu?
5) sanatçının konsere çıkacağı yerin yakınında başka bir sanatçı olarak bangır bangır onun şarkılarını söylüyorum. (bunu biraz abarttım sdsdf)

bunun bir kitabı kuralı var mı yoksa herkes kendi mi belirliyor? Yani takmayan takmaz veya takmasa bile şunu yapamazsın denilen durumlar var mı?

Bonus: Mesela şarkım bir dizide kullanılacak. Bire bir benim sesim, benim parçam. Bu durum da benden izin almak gerekiyor sanırım? Çünkü bire bir aynı müziği youtube videomda kulansam oradan bile telif yiyebiliyorum. Ama sanatçı kabul etmedi diye, tutup benim önceden benim şarkımı söylemesi için izin verdiğim başka bir sanatçıdan çok rahat izin alıyorlar ve dolaylı yoldan yine benim şarkım çalıyor. Bu konuda bir sorun var mı?

Bonus pro x max: Bir sanatçı olarak çıkardığım parçayı benden başkası kimse söyleyemez diyebiliyor muyum yoksa sanat camiasındaki dinamikler buna engel mi oluyor?

O da aklıma şeyden geldi, şair ismet özel'in şiirlerini kendinden başkasının okumasını istemediğine dair bir bilgi kulağımı tırmalıyor.
(2) 

Göz bozulunca böyle mi oluyor?

ananiyimioguz #1526828 
Sol gözüm gayet iyi bir ara 0.25 idi, hala öyle olabilir hiç bir kayıp hissetmiyorum. Fakat sağ gözüm 2 desem yeridir. Ama o da bir netleşiyor bir aşırı bulanıklaşıyor. Yine de net hali bile soldaki gibi olmuyor. Zaman zaman da yatarken falan tek gözle telefona baktığımı fark ettim. Meğer sağ iyi görmediğinden kapatıyormuşum :D Ama bu tarz davranışlar iyice tembelleştiriyor ve günden güne bozuyor olabilir mi?

Böyle nasıl hissediyorum, sanki gözümün içinde çapak veya dışına bi katman inmiş de ovalayınca, yıkayınca geçecekmiş gibi hem psikolojik hem de fiziksel olarak bir şey varmış gibi hissediyorum. Ama ne yapsam geçmiyor. Sinirlerimi bozdu. Hastalıkla yüzleşmek ne zormuş.

Göz bozulunca böyle mi oluyor yoksa ara ara netleşmesi falan daha kurtarılabilir bir şeye işaret mi?

Önce bir sorayım dedim, fırsat olunca doktora da gideceğim.
(4) 

e-Devlet şifremi bilen birisi bana en uç ne tür bir zarar verebilir?

ananiyimioguz #1526777 
Böyle bir durum yok fakat aşağılardaki soru bu merakımı canlandırdı.
(1) 

Küçük usb parmak pervane tavsiyesi

ananiyimioguz #1526679 
Ben bu aleti çok sık kullanan bir insanım. Hem masamda hem de dışarı çıktığımda powerbankime takıp kullanıyorum turistler gibi çünkü sıcağı pek sevmiyorum.

5-6 yıldır kullandığım bir tane var Xiaomi marka. Ama artık dönerken tutukluk yapıyor ve duruyor. Elimle döndürünce biraz devam ediyor ama tekrar duruyor. Yakında hiç dönmez sanırım. Yine iyi çalıştı çünkü, yazın neredeyse 7/24 çalışıyor. Uyurken bile yatağımı görecek şekilde yerleştiriyorum, hafif bir esinti yapıyor, yetiyor.

Bunlar ilk çıktığı zamanlar 10-20 liraydı yol kenarlarında bile vardı. Fakat onlar hem çok çabuk bozuluyor hem de dönerken çok ses yapıyorlardı.

Ben de o zamanlar xiaomi powerbank alırken, uyumlu olsun, tuşuna basınca otomatik duraklasın falan diye aynı marka aldım hem yorumları iyiydi ses yapmıyor falan diye hem de bu kadar tahmin etmesem de uzun ömürlü olur diye düşünmüştüm. Çakmalar 10-20 ise dediğim gibi, bu da 40 falandı. Bunun benzer tasarımda bir led ışığı da var, o da o kadardı set halinde almıştım. Yani bir powerbankten alınabilecek tüm verimi en minimal tasarımda alıyordum.

Fakat şimdi yenisini alayım dedim, 300 TL olmuş ?! www.hepsiburada.com

Ya arkadaşlar özellikle teknoloji konusunda boynum kıldan incedir değen şeylerde fiyatları gözümü görmez. 2 kat, 4 kat fiyat artışlarına kurdan ötürü alıştık da.. Bu fiyat nedir ya ayaklı vantilatör mü alıyoruz eve? twitter.com

Böyle kalem gibi taşıyabileceğim bir pervaneye ihtiyacım var. Çünkü bunun pervanesini çıkarınca iki tane düz malzeme haline geliyor. Alternatif biliyorsanız kalitesinden eminseniz linkleyebilir misiniz?

Teşekkürler.
(4) 

Yamaç paraşütü ile 3 kişi nereden atlayabiliriz?

ananiyimioguz #1526412 
Şöyle seyir zevki yüksek bir yer arıyorum Muğla-Aydın dolaylarında.
3 kişi atlayabilmemiz lazım ama.
3 kişi derken, 1 kişi pilot, 2 kişi de içi dışı bir iki kişi.

3 kişi paraşüt ile atlanabiliyor mu ondan da pek emin değilim. Güvendiğiniz organizasyonlar var mı bi arayayım.

Kuşadası'na ne kadar yakın olursa o kadar iyi olur fethiye biraz uzak kaçıyor çünkü ama yukarılarda yok ise mecbur aşağılara doğru ineriz.

Daha önce Hatay'da atlamıştım bir yerden fakat o zaman 2 kişiydik toplam. Ben + pilot
(37) 

Annemin, gelinini evden kovması. Benim her şeye sırtımı dönmem.

ananiyimioguz #1526108 
Biraz uzun olacak kusura bakmayın. Genel olarak içimi de dökeceğim. Olay 3 ay önce falan yaşandı. İnsanlar detay bilmeden annedir, haklıdır, bir şey görmüştür falan diyor ama detay bilince de öyle denilecek mi yoksa ben mi yanlış düşünüyorum merak ediyorum.

Şimdi öncelikle annemdeki sıkıntının temeline inmem ve ondan biraz bahsetmem gerekiyor. Kendisi öğretmen. 5 kız kardeşler. Hepsi okumuş. Babaları, yani dedem de sınıf öğretmeniymiş. Anneanne hemşire. Yani baktığınız zaman okumuş bir aile denilebilir.

Fakat dedemin yaşantısı, anneannemde nasıl bir rahatsızlık uyandırdıysa, bu bütün kızlarına farklı boyutlarda, farklı şekillerde yansımış durumda. Ve bu yaşantı, anadoluda çok da farklı bir erkek yaşantısı değil.

Nedir bu, dedem insanlara ziyafet vermeyi, yardım etmeyi, ağırlamayı, yemeyi içirmeyi seven bir insanmış. Yaşadıkları ilçede az da olsa tanınır, sevilirlermiş. Fakat dedem 5 kız büyütse de, o döneme göre eve de bir şekilde baksa da.. paraları bir şekilde yemiş etmiş, ihtiyaç olduğunda da anneannemin paraları da istemiş, onda da para bırakmamış. Vefat ettiği ana kadar dönüp baktığımızda, gayet zevkli bir hayat yaşadığını söyleyebilirim.

Babaannem de hep yakınır, bu dedeniz/babanız herkese yardım etti, herkese para dağıttı. Hocam acız diyene verdi, sefiliz diyene verdi, o verilenler geri gelmedi. Borç alanlar da gittiler kendilerine ev araba aldılar. Biz sonra parasızlığımızla kaldık vs. diye. Daha detaylar var da işte genel itibari ile durum böyle. Ve şuanki durumu da öyle çok kötü değil. Sadece içerisinde hep yaşayamadıklarının, olmadıklarının acısı var.

Şimdi bu dedemin bonkörlüğü mü denir iyi niyeti mi saflığımı artık ne ise.. Ders niteliğinde evde anlatıldığı için, "insanlar hep kötüdür, insanlar hep kullanırlar, aman paralarınızı dağıtmayın, aman paralarınızı harcamayın, aman şöyle biriktirin, kendinizi kullandırtmayın, ben tutamadım aman siz tutun" tarzı söylemler ilmek ilmek çocuklara işlemiş. Şimdi bu belli bir boyutta güzel bir farkındalık. Fakat nasıl tesir etti ise kendi aralarında dahi para mevzusu olduğunda kimse kimseye kolay kolay bonkör davranamıyor. Versem mi vermesem mi diye düşünüyor. Ne vericem o bana şöyle şöyle yapmıştı, versem ne olacak eşine yarayacak vs. gibi fitne fücur öz kardeşler içerisinde bile olabiliyor. Birbirlerinin mallarına karşı çekememezlikleri de zaman zaman olabiliyor. Birbirlerine gelip gitmeleri bile benim X im var o yüzden bana geliyorlar tarzında bile olabiliyor. Ama sorsan muhabbet ortamında herkes çok iyi niyetli, herkes birbirinin iyi niyetini ister falan fıstık.

Fakat bu huyların en fazlası da annemde vuku bulmuş. Yani tüm hayatını etkileyecek kadar. Babamla annem ben 2 yaşındayken, 2-3 yıllık evlilerken falan anlaşarak ayrılmışlar. Ben 27 senedir annemle yaşıyorum. İkisini de görüyorum, ikisi de birbiri hakkında pek kötü bir şey söylemese de, bu tarz olaylar olduğunda babama sorduğumda şey dedi, biz evliyken teyzen ziyarete gelmişti başka bir şehirden. Ben de otobüs biletini almıştım. Annen 2 gün ağladı sen niye alıyorsun onun parası mı yok, yok gibi gösteriyorlar sen de kanıyorsun vs. diye. Bu sadece bir tanesi gerisi sen düşün dedi. Ben de şaşırdım ama tahmin edebiliyorum dedim. Veya mesela evi birlikte borçlanarak almışlar, ev annemim üzerineymiş. Babam zaten ben onun hiç bir şeyini istemezdim istemedim de zaten ama annen gitmiş evi annesinin mi ne üstüne yapmış ayrılmadan önce dedi.

Benim gördüğüm de mesela annem evde pahalı bir yiyecek falan varsa annesi babası kardeşi veya normal misafir fark etmez, saklama huyu da var. O yüzden şöyle biraz geniş baktığımda, bu durum aile içinde biraz normal karşılansa da durum çok ciddi.

Tek sevdiğim yani, bir tek oğlu var, benden pek bir şey esirgemediği. Sağ olsun okuttu, ihtiyaçlarımı karşıladı, yurt dışı gördüm, kendi başına evini arabasını aldı falan. Kendi mesela gezmez. Para gidecek diye. Arabaya binmez, eskiyecek veya benzin alınacak diye. Arkadaşlarına gitmez, onlar da bana gelecek bir de bişeyler mi hazırlıycam diye. (Küçükken aile evinde köle gibi çalıştırılmış, o yüzden sevmiyormuş ev işlerini) Bunlar yüzünden yalnız ölecekmiş gibi geliyor 3-5 mal varlıkları içerisinde.

Ben 18 yaşındayken falan evlenmeye karar verdi. şuan 27 yaşındayım. Babam öğretmendi fakat annem kendi halinde, iyi niyetli lise mezunu bile olmayan, öyle durumu da çok iyi olmayan bir adam buldu evlendi. Hiç karışmadım. Annem güçlü, dominant bir kadındır. Daha önce görüştükleri de oldu eğitimli veya maddi durumu çok iyi olanlar fakat bana şey dedi, karışmasındansa, küfretmesindense, şiddet uygulamasındansa böylesi daha iyidir. Yani demek ki sözünü geçireceği birini arıyor.

Fakat zaman sonra gördüm ki annemde ne aşk var ne bir şey. Adamı sadece evin ihtiyaçlarını görsün, motoruyla sağa sola getirsin götürsün, ben bir yandan kendi yatırımımı yapayım, maaşıma hiç dokundurtmayım, oğluma harcayım veya işte evde ses olsun diye seçmiş. Ki sesinden de rahatsız gerçi de neyse. Biraz pısırık da bir adam. Annem parmağında oynatıyor. Ayrı yatıyorlar falan nerdeyse ezelden beri. Adam bu tarz durumlardan, baskılardan, annemin onu arkadaşlarından uzaklaştırmasından falan şikayetçi fakat ben aşık oldum da evlendim diyor. Neyse ki önceden biraz kötü bir evde kirada otururken şimdi daha güzel yerlerde oturuyor falan.. bunların annemin cümleleri daha ne istiyor diyor. O yüzden idare ediyor sanırım. Ben olsam 5dk durmam içeride ve dışarıda o kadar ezildiğim bir yerde ama artık aşk mı var çıkar mı bilmiyorum.

Şimdi böyle bir ortamda, anneme kendi annesi ve kardeşleri diyor ki oğluna bu kadar harcama, kendine tut, kendin gez, kendin harca fakat ama annem imkanı yok öyle bir şey yapamaz. Ben olmasam da yapamaz. Yine de söylenip duruyorlardı. Kafasını nasıl yedilerse, ben bu son olayda al her şeyin senin olsun dediğimde "bak gördün mü demekki sen de para var diye benim yanımdaymışsın, olmayınca gidiyorsun" diyerek, paranoyaklığını bana kadar düşürmüş, beni iyice hayretler içinde bırakmıştır.

Çok az da annemle ilişkime değineceğim; annem hem annelik hem babalık yapmıştır benim büyüme sürecimde ve arkadaş gibiyizdir. Öyle mıç mıç bir ilişkimiz yoktur yani kendisi de çocukken öyle sevilmediği için beni da nasıl seveceğini bilememiş ve öyle bir iletişim dili kuramamışızdır. Ama yine de sevildiğimizi, değer verdiğimizi biliriz. Ve ben anneme ilişkilerim dahil her şeyi anlatmışımdır. Daha doğrusu kendisi fazla burnunu sokmuştur küçüklüğümden beri. Biraz ayıp olacak ama mahalledeki dedikoducu teyzeler gibi kurcalamıştır. Kimle buluştunuz, ne yaptınız, nereye gittiniz, ne dedi, ne yediniz, kim ödedi, arabayla mı gittiniz, uzağa mı gittiniz, bak arkadaşlarını iyi tanı, sen onlara tatlı götürmüştün, onlar sana getire getire bir meyve suyu mu getirmiş tarzında artık kafayı yiyeceğiniz düzeyde bir burnunu sokma durumu oldu. Halbuki illa öyle gelen giden arası bir denge kurmaya çalışılsa bile başka türlü başka zaman zaten faydaları dokunuyor arkadaşlarımın. Ama işte bu sınırları ben koyamadım, suç bende de var fakat çevremde hiç erkek figürü olmadığı için sınırlarımı çizeceğim bir fırsat olmadı. Yani 4 teyze içerisinde büyüdüğüm, dayı olmadığı, amcama da uzak olduğum ve hiç kardeşim olmadığı için bu tarz durumlarda bir "erkek" gibi davranamadığımı, durumları iyi yönetemediğimi düşünüyorum. Fakat burada annemde de suç buluyorum, çünkü bu kadar detay onu ilgilendirmemeli. Yani annem bile olsan sana ne yani ben bir bireyim. Ben sana karışıyor muyum bu kadar da sen beni bu kadar yönlendiriyorsun.

Şimdi derdi ve niyeti kötü değil tabii ki. İnsanlar tarafından kullanılayım istemiyor iyi niyetli gördüğü ve küçükken kandırıp elinden şekerinin çok rahat alınabileceği bir çocuk olduğum için. Ama yöntemi yanlış. Benim de ayarlarımı bozar oldu. Kuruş hesaplar, arkadaşlarıma, kız arkadaşlarıma her şeyi bölüştürür hale geldim. Zaman zaman adım cimriye çıktı. Fakat çok içli, sessiz bir dönemim oldu büyürken. ve insanları iyi gözlemleyebildiğimi düşünüyorum. Yani kullanılma ihtimalim yüksek saf ve iyi niyetli bir çocukluk yaşadım fakat o an bir şey yapamasam bile sonra uzaklaşabilecek bir iradeye sahibim. Fakat annem hiç bir zaman beni öyle farkındalığı yüksek, bilinçli birisi olarak görmedi.

Üniversiteden beri annemin üzerimde bıraktığı bu travmalarla savaştım. Annem gibi yapsam, hiç arkadaşım kalmayacaktı. Hala daha ufak tefek etkilerini yaşıyorum. Sadece kulağıma küpe ederek, ama daha normal davranarak yaşıyorum.

Bir de şöyle bir şey var; dedim ya tüm ilişkilerimde sorar ne yaptınız falan diye. 17 yaşımdan beri hep ilişkilerim vardı. 1 yıllık, 6 yıllık, 1 yıllık 2 yıllık şeklinde.. Ve son ilişkilerimde şöyle kafayı yedirtecek bir durumla karşılaştım.

Mesela diyor ki kız sana hesap ödetiyor mu, elini cebine atıyor mu.. Genelde ben ödüyorum anne işte o 1 ödüyorsa ben 2 veya 3 ödüyorum diyorum. Diyor ki bu kız seni kullanıyor. Bak şimdi :)
Sonra başka bir ilişkim oluyor, yine soruyor. Diyorum ki o konuda çok iyi her zaman elini cebine atıyor, teklif ediyor, o ödemeye çalışıyor, ya o fazla ödüyor ya da eşit ödüyoruz falan diyorum. Bu sefer de diyor ki "e zeki kız tabi seni kafalamaya çalışıyor, elde edinceye kadar elinden geleni yapacak". Arkadaşlar kafayı yersiniz. Herkes mi kötü, herkes mi bizi kullanmaya çalışıyor? Benim seçtiğim insan, benim sevdiğim insan, beni düşünemez mi? böyle bir ihtimal yok mu? Anneme göre yok.

Kendileri erkeklere para harcatırken annelerine sormuş mu? Kendileri erkeklere para harcatırken erkekleri düşünmüşler mi? Bu noktada artık kimse kusura bakmasın, kişi kendinden bilir işi diyorum. Oraya gelicem tekrar.

Şimdi son ve ciddi ilişkime gelelim. Yazlık almıştık tatil beldesinde kendi halinde, kendi başına okumuş, kendi başına çalışmış, kendi ayakları üzerinde durabilen bir diş hekimi ile tanıştım. Flört döneminden sonra ciddiye bindi iş ve gelip gidiyor derken onda yaşamaya başladım.

İş ciddiye binince kendi kendime dedim ki, yahu hiç aklımda yoktu 30umda falan evlenirim diyorum ama ben artık ilişkilerimi öyle yıllarca uzatamam, kadınlar da beklemezler. O yüzden seneye kesin evlenirim, bi bizimkilere sorayım bakalım biz böyle istemeydi, düğündü falan öyle şeyleri halledebilecek miyiz ne durumdayız?

Babama sordum ilk, oğlum ben emekliyim ek işim de yok ki 30k kriptoya yatırmıştık, düştü işte çıkmasını bekliyoruz (niye yatırdınız derseniz biz daha önce zamanında annemle 200k yatırıp para 500k olup da yazlık alınca gaza geldi) bir 20-30k falan da kenarda var başka yok, bununla da anca takı bir iki takı alınır, annene sorsana dedi.

Annem de durup durup patlamış gibi birden dedi ki bu güne kadar baktım hala para mı istiyorsun. Yine doldular mı ne oldu anlamadım. Gayet normal bir soru sordum çünkü beni everin hadi işiniz ne.. demedim ya. Ne istedim anne dedim burslu okudum zaten, kyk mı aldım paşalar gibi ödiycem, geriye kalan şeyler bir çocuğun yetişirkenki harcanabilecek şeyler dedim. O da dedi ki para mı var en son yazlık aldık işte dedi. Ki evet hesaplarını falan bilirim pek parası yok. Fakat tek çocuğum, ne annem ne de babam gördüm ki kenara bi altın maltın koyalım çocuğu daha evlendirmedik daha dememişler. Demeleri gerekmiyor (!). Fakat kimse bana kendin hallet de demedi, ona göre yaşardım, para biriktirirdim. Ve bu arada annem baya sinirli ve disiplinlidir öyle şımarık bir çocuk olamadım yani. Sadece sordum, anne, baba öbür yaz böyle bir şey olsa, altından kalka bilir miyiz ne diyorsunuz? diye. Çünkü çevremde görüyorum yani durumu çok iyi olmayan aileler bile bu tarz kültürel şeyler için bir şeyler ayırıyorlar. Sormaz olaydım. Geceleri başka işte çalışıp para biriktireydim de sormaz olaydım. Kredi falan çekeydim hiç ailemden destek istemeseydim keşke de sormaz olaydım. Bunları yine yapıcam mecbur tabi öyle yan gelip yatayım ailem baksın derdinde değilim zaten yazılım mühendisi olarak çalışıyorum fakat düğünmüş takıymış evlilik hazırlığıymış gibi şeyler konusunda bir hazırlığımın olmamasının gerçeği gün gibi yüzüme vurdu. Neyse dedim biraz zaman kazanayım, kendimi anlatayım. Kız arkadaşım da ailesi de anlayışla karşılar herhalde.

Annem tutturdu dur daha kızı tanımadık, kız seni kafalamış belli ki, sen düğün düşünmezdin, o mu araştırtıyor düğün istiyor, nerede yaşayacağız falan diyor. Bu soruları sen sormuyorsun o sordurtuyor, Bu kız seni paran için kullanıyor vs vs.. Para? Hangi para? Evim yok. Var zannediyordum, bana kadar varmış. Evlenince "el" gelir diye benim değilmiş. Arabamız vardı geçen sene sattık ama.. bana veriyorlar zannediyordum. O kadar karışıyordu ki.. o da bana kadar varmış. Başkasıyla takılınca rahat edemiyormuş evde sonradan anlıyorum. Kızın evi de var arabası da. Maaşı desen beni katlıyor zaten. Bu kız mı beni param için kullanıyor?

Kız arkadaşıma da annemlere bu soruyu yöneltmeden önce dedim ki, sizin adetler neler? O da yakın çevresinden örnekler verdi. Şu öyle yaptı, buna böyle yapıldı, yapılabiliyorsa ben de isterim tabii ki ama olabilecek neyse o olur dedi. Fakat BEN DE BUNLARI İSTERİM BANA DA BUNLARI YAPIN DEMEDİ. Ben de bizimkilere o örneklerle gidince ve hatta duyuruya da sormuştum, anlaşıldı ki kız sanki bunları bunları istiyor. Vay bee biz bedavaya gitmişiz falan diyenler oldu. Çok fena yanlış anlaşıldı bu konuşulanlar. Annem de kıza demediğini bırakmadı. Ki siz de bırakmadınız. Ama yüzüne demedi tabii ki. Kız arkadaşımdan yüzde yüz emin olamasam da ben iyi niyetine ve samimiyetine güveniyorum. Aslına ben ne sorduysam onları anlattı. Ha baştan anlatmayıp diyebilirdi ki ya hayatım ne önemi var yaparız bir şeyler işte.. fakat ben sürekli detay sorduğum için anlattı yani. E bir de Antepliler bir miktar heveslenmiş ve istemiş olabilir klasik şeyleri. Olması gerekenen şeyler bellidir aşağı yukarı yani uçup kaçmadı ki. Annem de diyor ki şu zamanda düğün mü yapılır, ev mi ayarlanılır. Yahu insan der ki siz anlaşın yeter ki bakarız bir hal çaresine.. yok. Şeytan kesildi bir anda.

Dedi ki kız kendisi ev bakıyordu yatırımlık, üstüne biraz koy işte orada oturun dedi. Anne dedim kıza öyle denir mi? Ne var bunda sor dedi. Sordum, bu sefer sanki biz onun malına konmaya çalışıyormuşuz gibi oldu. Çünkü o 5 koysa ben 1-2 koyabilirdim en fazla.

Neyse annem bu düğün ve yapılabilecekler araştırması, kalacak yer araştırması olaylarından bilendiği için ön yargılı idi. İstanbula gitme planı yaptık yine de annemi görmeye gidelim diye. Şans o ki diğer doktorlar doğum iznine falan çıktı, kendisi tek kaldı, izin alamadı, istanbul planı iptal oldu. Sonra neyse zaman geçti annem yazlığa gelecekti biz de öncesinde Antep + babamın yanına memlekete geçeriz diye 1 haftalık izin aldı plan yaptık. Ordan da tekrar yazlığın oraya dönecektik annem de yarı yıl tatilinde geleceği için herkesi görmüş olacaktık plan buydu. Fakat biz Antep'e gidince yollar kapandı, doğal gaz boruları patladı o tarafta derken kaos ortamı, biz orta karadeniz taraflarına doğru çıkamadık. Yani babamın yanına gidemedik. Sahil tarafından aracıyla geri döndük. Yazlıkta ben ve üvey babam kalıyorduk, annem işi gereği istanbuldaydı fakat ben kız arkadaşımla tanıştıktan sonra onun kiralık olarak kaldığı yere yerleşmiş kadar olmuştum. Annem dedi ki bu kız öyle bir fena ki ne seni istanbula getirdi ne babanın yanına götürdü sadece kendi ailesiyle tanıştırdı. Allahım kafayı yiyeceğim. Anne dedim tüm planlar yapılırken ben de vardım, aksilikler yaşanırken ben de vardım. Denk geldi sadece desem de dinletemedim. Bu arada annem dışarıdan çok iyi niyetli, arkadaş canlısı bir insandır arkadaşlarım çok sever. Arka planını ben biliyorum sadece.

Neyse kız arkadaşımı annemle tanıştırdım yine de. Annem pek konuşmadı. Varlıklı gibi gözüküyoruz ama aslında pek bir şeyimiz yok mimvalinde hikayeler anlattı durdu ne alakaysa şimdi durduk yere? Başka da bir şey sormadı hal hatır falan. Sonra kız arkadaşım gitti, annem diyor ki kız da pek suratsız hiç konuşmadı. Burnu havada falan diyor bana. YAHU SEN HİÇ SOHBET ETMEDİN Kİ HAL HATIR SORMADIN Kİ. Ha otoriter bir duruşu var kabul, ama ben öyle seviyorum kime ne? Alıştı tabi pısırık sessiz kızlara. Böyle görünce bi çatışma yaşandı auralar arasında herhalde. Bir de yani annem dışında kız arkadaşımı kimle tanıştırdıysam, herkes çok sevdi. Yakın zamanda babamla tanıştırdım. O da çok sevdi. Ki önceki kız aradaşlarımı sevmediği olmuştu babamın. O yüzden korkuyordum. Kız aradaşım genelde güleçtir yani tatlı bir yüzü var aslında, annem sevmedi sadece. Sinirli bir yanı da var bazen yüzünden anlaşılıyor belki annem ona takılmıştır ben daha efendi sessiz sakinim ezer bu seni falan diye ama.. Annem önceki kız arkadaşlarıma karşı nötrdü. Bi öncekini sevmişti aslında çünkü hep saçını paralıyordu. Fazla iyi niyetliydi. Ama anlaşma seviyesi veya kafa olarak ben zaman sonra yeterli görememiştim. O yüzden ben hiç evlilik dile getirmediğim için, annemin tepkilerini objektif ölçemiyorum.

Neyse tüm bu gerilim ortamında annem bir yandan, teyzelerim bir yandan beni soğutmaya çalıştılar. Bedelli askerliğim çıktı, ortamı iyice gerdiler. Askere bile beni hiç yolcu eden olmadı o günün öncesinde annemle tartıştığım için. Dedim ki Anna bi babam beğenmiyor bi sen beğenmiyorsun ben ikinizin de sevebileceği bir insan bulamam hayat benim hayatım size ne ya size uymak zorunda değil benim seçimlerim diye ağlayarak ufak bir sinir krizi geçirmiştim. Ayrıca yahu bi gideyim geleyim sonra anlatın ne derdiniz varsa ben de açıklayayım. Ben böyle sinirlenince bağırıp çağırında falan annem ben askere gitmeden önce de dedi ki kızın taktiği gördün mü bak bizim aramızı bozdu, aileni aradan çıkarttı ki ben tek başıma rahat rahat seninle yaşabileyim diye.. falan dedi. Neyse ben o üzüntülü ve kafayı yiyecek halde askere gittim. Kız arkadaşım da üzüntümü görünce bi şansımı tekrar deneyeyim diye bizim yazlığa gidip ziyaret etmiş annemleri. Demiş ki kulağıma beni çok üzen suçlamalar geldi, büyük ihtimalle çok da azını duydum fakat beni çok yanlış anladınız isterseniz ben kendimi daha net ifade edeyim falan. Kız arkadaşımın askerde bana dediğine göre uğramış ve çok durmamış annem pek dinlememiş. Fakat ben üzülmeyeyim diye detay vermermiş, meğerse annem kovmuş kendisini. Oğlumun her şeyi benim, evi de benim, arabası da benim(araba yok da işte bir miktar parası duruyor), maaşı da benim. Bunlar olmasa kim ne yapsın onu falan demiş beni de soğutmaya çalışmış. İkinizi de görmek istemiyorum çık dışarı falan demiş.

Sonra ben döndüm askerden işte annemle uzaktan yazışarak ve ses kayıtları ile tekrar tartıştık. Bu olay ve dedikleri için de ayrı kızdım. Dedim ki bu zamana kadar evet baktın sağ olasın fakat bir şeyleri sağlaman, kontrolü de sağlaman gerektiği anlamına gelmiyor. Neyi nasıl kullanacağım, araç ile ne yapacağım, evime kimlerin gidip geldiği, nereye gittiğim, kimlerle görüştüğüm, maaşımı nasıl harcayacağım gibi konularda bir kukla gibi yönlendirebileceğin anlamına gelmiyor. Ben bu şartlar altında bir ev varmış, iyi kötü bir araba varmış gibi hissetmiyorum ki dedim. Özgür oladıktan sonra ben ne yapayım bunları dedim.

Dedi ki hep sana çabaladım hayatımı yaşayamadım bu mu bana reva gördüğün. Yahu kızmayın ama öyle ailemi sömüren bir insan değilim. Annemin yaşayası olsa yaşardı. Para harcamayı sevmiyor ki. Bahanesi oldu. Dedi ki bana hayatı sen yaşatmadım yemedim yedirdim içmedim içirdim.

Ben de dedim ki ben neymişim ya, alın her şeyiniz sizin olsun, üstümdeki mal varlıklarını da alın, borsadaki paraları da alın, hiç birinizi hiç bir şeyinizi istemiyorum, bana güvenmeyecekseniz, benim seçimlerime saygı duymayacaksanız ne yapayım bunları alın hepsi sizin olsun dedim. Evden ne var ne yok bütün eşyalarımı aldım çıktım. Aradan 3 ay geçti annem yarı yarıya kilo vermiş. Ben zaten genel olarak huzursuz ve sinirliyim onlara karşı.

Kız arkadaşım da dedi ki sıkma canın zamanla anlarlar belki, ben de ne yapacağımı nasıl yapacağımı bilmiyorum belki ben de hatalar yapmışımdır ama büyük olan onlar, bizi hiç idare etmeye çalışmadılar, hiç anlamaya çalışmadılar dedi. Ben önceki ilişkilerimde evlilik istemiyorum dedim, laf geldi. İstiyorum dedim, laf geldi. Para mühim değil dedim kullanıldım, biraz şımartılmak istiyorum bari öyle deneyim dedim, yine laf geldi. Ben de bu toplumda nasıl davranacağımı bilmiyorum her hareketim izleniyormuş gibi geliyor dedi. Bekleyelim, anlamazlarsa da biz bize yeteriz dedi. Denilenlere de alınmış olacak ki.. sonra kendisi gitti kredi çekti, ailesinden borç falan aldı tek başına ev aldı. İçine eşya da aldı. Ben kimseye muhtaç değilim çok şükür dedi. (Annem sana güvenerek ev alıyor yardım edersin yükünü hafifletirsin diye demişti) Orada otururuz diyor. Zaten benden 2-3 kat kazanıyor çoğu zaman. Annem neden oğlumun parası için birliktesin dedi.. artık yorumu size bırakıyorum.

Neyse şimdi istemeydi, evlilikti falan hazırlıkları yapıyoruz baba tarafım ile. İnsanlar detay bilmediği için annenle barış diyorlar. Arkadaşlar barışsam da annem evlenince dirlik vermez ki? Eve sen mi bakıyorsun der, seni kullanıyorlar der. Oo kaynanan mı size gelmiş, ona da yedir oh oh falan der. Der yani biliyorum ben. Kendisi öyle yapıyor çünkü. Kişi kendinden bilir işi dediğim kısım o aslında.

Ne yapmalıyım sizce? Şimdi de ben kötü hissediyorum. Ben hep güçlü olunca evlenirim, evim olur, arabam olur, güzel bir düğün yaparım kesin hayali ile yaşarken, şu an her şeye sırtımı döndüm ne evim arabam var ne de düğün yapabiliyorum. Bunu kız arkadaşım çok sorun etmese de ben ediyorum ve kesin o taraflardan laf gelecek bu konuda yani. Bekleyeyim desem, ailesi iş uzasın istemiyor. Ciddilerse gelsinler artık diye bekliyorlar. Ne diyeyim 2-3 sene bekleyin mi diyeyim? Veya başta beklemeye mi alsaydım ilişkiyi evlenilebilecek bir insan bulduğumda ben hazır değili sonra mı görüşelim deseydim olmuyor ki öyle.

Sonuç olarak kız arkadaşım iftiraların aksine bunları sorun etmiyor ama şimdi de ben onun evinde kalmış, onun aracını kullanıyor olacağım. Bir erkek olarak bu biraz gururumu incitiyor. Sırf şu yüzden sığ düşünceli anadolu insanı gibi gelecek planlarını bırakıp kredi çekip araç alasım var. Yoksa şey gibi hissediyorum, bu sefer de bana diyecekler kızı kullanıyor diye. Ne durumlardan ne durumlara düştüm ne yapacağımı bilmiyorum.

Annemlerle geçenlerde kuzenin nişanında denk geldik. Çok muhabbet olmadı ama bir şey olmamış gibi davranıyorlar. Mesajla bişeyler atıyorlar soruyorlar eski zamanlardaki gibi. Sanki söylenenler hiç söylenmemiş gibi. İftiralar hiç atılmamış gibi. Daha ağır şeyler de dedi de şimdi onları söylemeyeyim. Kız arkadaşım ben askerde kaç gün şu anki ev sahibi yaşlı çift var onlarda kalmış günlerce ağlamış ne evlilik meraklısıymışım, ne kötü insanmışım, ne para meraklısıyımışım.. neler neler dendi diye. O yüzden hiç bir şeyin ikimizin için de eskisi gibi olacağını zannetmiyorum anne tarafıma karşı. Nişan düğün falan olursa onları çağırmayı düşünmüyorum. Çünkü tekrar sıkı sıpı olmaya çalışırlarsa yine burunlarını sokacaklar. Akılları başlarına gelmiş midir? Pişmanlar mıdır? Aklıma ölüm kalım falan geliyor. Böyle göçüp gitmesini falan istemem ama ne yapayım elimden de pek bir şey gelmiyor.

Baba tarafımla hayatıma devam edebilirim. O tarafın aile bağlarını daha sıkı pıkı buluyorum. Herkes herkese yardım eder falan. Zaten kız arkadaşım da babamı daha çok sevdi. Daha insancıl daha kültürlü dedi. Daha sıcak davrandı dedi. Babam melek gibi insandır o da herkese yardım eder. Maddi manevi pek düşünmez. Ben biraz ona çekmişim ama annemle yaşaya yaşaya ayarlarım bozuldu işte biraz. Neyse, durumlar böyle. Belki okunmaz bile ama içimi dökmek istedim.
(5) 

Ciltte şeffaf sivilcemsi kabarcıklar (capsli)

ananiyimioguz #1525946 
Neden olabilir? Cildiyeden bir türlü randevu alamıyorum. Özel dahi olsa 1 hafta sonraya veriyor. Eczane de alerjiktir dedi. Daha önceki yıllarda da nadiren oluyordu sanki. Az oluyordu demekki ki çok hafızamda yer etmemiş. O yüzden öyle maymun çiçeği falan olduğunu zannetmiyorum zaten belirtileri de uymuyor. Şimdi biraz daha fazlalar ve rahatsız etti bir an önce geçirmek istiyorum.

Vücudumda tespit edebildiğim irili ufaklı 6 yerde var şu an ama çekebildiğim 2 tanesi şöyle;

www.hizliresim.com
www.hizliresim.com
www.hizliresim.com
www.hizliresim.com
(9) 

Şu iki düğün setinden hangisi sizce?

ananiyimioguz #1522580 
Daha gösterişli şeyler almak isterdim ama bütçe bunlara yetiyor sizce cok mu ufak duruyorlar?

Emin olamadım 2sinden hangisi daha hoş sizce?

www.hizliresim.com

www.hizliresim.com
(1) 

Free bir görsel tanıma api'si var mı?

ananiyimioguz #1522520 
Attığım görselin içeriğini bana dönecek bir şey arıyorum. Ücretsiz var mıdır?

Bir app yazıyorum kullanıcıların yüklediği görsellerde misal bitkilerden başka bir şey olmamalı. Mesela insan olmamalı.

Ya başına birini oturtucam yükleme onay süreci için bir kişi onaylayacak, öyle kullanıcının profiline düşecek.

Ya da yapay zeka ile görüntü tanılama yapmam lazım.

Siri bana küstü mü ne oldu?

ananiyimioguz #1522413 
Macbook uzağımdayken ona seslenip uyku moduna aldırıyordum pc'yi.
Bazen uykudayken biri dokunuyor uyanıyor, ben tekrar sesleniyordum kilit ekranında bile alıyordu.

Fakat bugün ne kilit ekranında ne de normal masaüstündeyken "üzgünüm bunu yapamam" diyor ve almıyor.

Ne olmuş olabilir? İzinlerle ilgili falan bir şey mi oldu acaba?
(6) 

Nükleer ile uzaktaki bir ülke nasıl vurulabiliyor?

ananiyimioguz #1522268 
Özellikle karadan karaya olanlar. Ulkede hic bir insan evladi, hic bir alet demiyor mu efendim bir cisim yaklasiyor diye.

Bu cisme havadan mudahele edilemiyor mu yıl olmuş 2022?

Düşmesini mi bekliyorlar? Belki bazi anlasmalar vardir kendi hava sahasinda degilse vurulamaz falan diye ama yapılabilecek hic birsey yok mu?

Veya ucaktan atilacak diyelim. Ucak nasil tespit edilemiyor günümüz teknolojisi ile? Yani bunun hayaleti varsa, hayaleti tespit eden yeni bir yöntem gelistirilemiyor mu?

Rusya, Kore falan tehdit ediyor ya hani arada. O yüzden merak ettim.
(2) 

Nasıl olmuş?

ananiyimioguz #1522154 
Normalde telefona kaydederim de harici mikrofon ile pc'ye kayıt işlerine girişeyim dedim. Telefona göre daha iyi oldu kayıtlar tabii ki ama eklemem gereken bir şeyler var mı bilmiyorum teknik olarak.. amatörüm çünkü henüz her anlamda.

dere geliyor dere - voca.ro

katip arzuhalim - voca.ro

sen gel diyorsun - vocaroo.com (bu biraz boğuk oldu ayarlayamadım sanırım)
(6) 

Canlı dinleme yapabilmem için harici bir ses kartına gerek yok değil mi?

ananiyimioguz #1522122 
Yani demek istediğim şu, audition'da bulamadım. Adını da tam bilmediğim için, araştıramadım.

Harici usb mikrofonum var. Onu pc'ye bağlıyorum. Sesi normalde mikrofondan duyabiliyorum ama pcden duymak istiyorum. Duyarken de aynı zamanda gerekli ayarlamaları yapayım, o yapılmış halini duyayım. Yani sanki mixer varmış da önümde, ses ona girsin, ondan çıkanı duyayım gibimsi..

Böyle bir şey yapabilir miyim? Sesi kaydettikten sonra düzenleyip dinleyebiliyorum ama o yorucu oluyor.

Mac + Win var bu arada başka programlara da açığım.
(3) 

2000 model olup da şu modernlikte başka araçlar var mı?

ananiyimioguz #1522084 
Aşağıdaki aracın gerek dış, gerekse iç tasarımı bana aşırı modern geldi.

www.sahibinden.com

O parlak yüzeyler falan kullanılmıyordu pek premium otomobillerde bile diye hatırlıyorum.

Başka bu tarz araçlar var mı eski olup da eski gibi durmayan? Mesela o yılların aston martinine bakıyorum, detaylarda o ahşabımsı bordomsu kaplamalar var. Fakat o bmwye birkaç ekran koyun yeni diye alırım neredeyse. Yanlış mı düşünüyorum?
(5) 

Kablosuz ütü tavsiyesi

ananiyimioguz #1522020 
Var mı hiç kullanan? İnternette bakındım ama öyle yorumları olan bir ürün pek göremedim.

Nasıl ki süpürge için kablo aşırı saçma ise, bence ütü için de öyle.

Nasıl ki bataryadan beslenen motorlar, çekiş gücü açısından kabloluları yakalayabiliyorsa, bence ütüde de yakalanabilir?

Dyson falan neden çıkarmamış şimdiye kadar ilginç.

Var mı hiç bu yönde bir tecrübeniz/tavsiyesiniz?
(6) 

Aklıma büyük ölçekli bir girişim fikri geldi

ananiyimioguz #1522013 
Böyle getir tarzı ama her ülke için ayrı ayrı bir geliştirme yapmaya gerek yok. Sadece fiziksel teknik taraf için destek almam gerekiyor. Uygulama kısmını hallederim. Fakat o tarafta da bazı data işleri için destek almam gerekebilir.

Şimdi hem teçhizat hem de yazılım desteği, kredi kartı ile ödeme konularında destek almam gerekeceği için, bazı insanlara fikrimi dile getirmem gerekecek.

E o zaman da çalınma endişesi doğuyor. Nasıl ilerleniyor bu yeni fikir işlerinde? Daha önce yapılmadı çünkü.
(3) 

Vasi ile engelli araç alımı işlerine bakan avukat nasıl bulunabilir?

ananiyimioguz #1521999 
Bir kaç avukat bulduk sordum, ben o alana bakmıyorum dedi.

Nereden bulabilirim memlekette onunla ilgilenen. Bir havuz falan var mı sorgulatabileceğim?
(10) 

Uzaya neden DNA'ımı gönderiyoruz?

ananiyimioguz #1521972 
Ara ara şu tarz haberler görüyorum; uzaya dna şifrelerimiz gönderildi, bizzat dna'larımız gönderildi, gen haritamız, biyometrik haritamız, seslerimiz gönderildi, şuyumuz gönderildi buyumuz gönderildi.

Diyelim ki gönderdiğimiz roket şans eseri başka bir galaksiye kadar ulaştı ve yine şans eseri dünya benzeri bir gezegene düştü.

Ne olacak? gönderdiğimiz şeylerden yeni bir yaşam mı oluşacak?

Veya başka bir yaşam formunun eline geçti diyelim. Ne yapacaklar? Aynısını mı tasarlayacaklar? Mümkün mü böyle bir şey? Diyelim ki mümkün, bizi köle yaparlarsa hoşumuza mı gidecek?

Amaç tam olarak nedir?

Yakın zamanda ÖTV muafiyetli araç alan oldu mu?

ananiyimioguz #1521908 
Olduysa mesajla ulaşabilir misiniz? Direkt engellinin kendisi olarak değil ama. Vasi olarak.
(3) 

Depoda duran ağzı kapalı ve streçli beyaz eşyalar kokar mı?

ananiyimioguz #1521644 
Koksa bile, sonra çıkar mı?

Yeni eşyalı bir yazlık ev boşaltılıyormuş, kız arkadaşım da ev alınca spottan hepsini almış oraya koyarız diye fakat kiracı çıkmam benim 6 ayım var deyince eşyaların hepsini şuan oturduğumuz kiralık evin salonuna koymak zorunda kaldık. En ulaşılmaz yerde de streçli halde buzdolabı çamaşır makinası falan var.

Bugün birden aklıma geldi ya bu eşyalar havasızlıktan kokmasın, havalandıralım derken, beyaz eşyalar da kapalı duruyor ne olacak dedik. Ulaşması çok güç ama derseniz ki öyle bir kokar ki kullanılmaz hale gelir falan.. bir şekilde ulaşıp açmaya çalışalım.
(3) 

Katlanır bisiklet - fiyat/performans olarak en hafifi ?

ananiyimioguz #1521595 
Aşırı kompakt bir şey arıyorum. Kız arkadaşım kullanacağı ve kendi başına bagaja katlayıp koyabilsin zorlanmadan. Aslında çoğu pratik katlanıyor fakat hatırladığım kadarıyla büyükler.

Ufak tekerlekli, hafif bir şey önerebilir misini?
(7) 

Göz çevrem 95 yaşında (capsli)

ananiyimioguz #1521303 
Tam hatirlamiyorum ama son 5-6 senedir durum böyle.

2 görsel attim, en alttan mobil görünümden çıkmanız gerekbilir görmek için.

Göz kapağı düşüklüğü,
Kaş düşüklüğü,
Yağ bezeleri,
Göz altı torbası,
Göz çevresi koyuluğu..

Ne ararsan var. Sevgilime diyorum, ne varmis cok guzel diyor sbdjfj
Doktora gittim, kovdu bu yasta ne ameliyati diye.
Cildiyeye gittim, genetik bu yapacak bisey yok diyor. Bezeleri yakmayı denedi, tekrar çıktı.

Benzin döküp yakasım var. Ne yapabilirim bu konuda?

Şoplamaktan ne hale dönüyorum;

www.hizliresim.com
(7) 

Direksiyon, pedal, vites seti zevk veriyor mu?

ananiyimioguz #1521182 
Araba yarışlarını severim ezelden beri fakat hiç direksiyon ile oynamadım.
Alınıp kenera atılacak bir şey mi yoksa evde uzun süre keyifli zaman geçirmemizi sağlar mı?

Marka olarak thrustmaster veya logitech bakıyorum.
(4) 

Şarj aleti ne kadara kargolanabilir minimum?

ananiyimioguz #1521162 
sarı sitede bir ilan gördüm, hızlı şarj adaptörünü kablosuyla birlikte gönderirlerse ne kadar tutar aşağı yukarı? kargo fark etmez en uygun hangisiyse.. ona göre pazarlık yapacağım

Topuklu Crocs

ananiyimioguz #1521077 
Şundan nerede bulabiliriz?

www.instagram.com

Edit:

www.balenciaga.com

Balenciaga ile işbirliği yapmışlar, US'de buldum ama 625 dolarmış :')

Neyse bekleyelim 7 dolara eminönünde buluruz belki ahah
(4) 

Bu saç tipine uygun tarak seçimi

ananiyimioguz #1521068 
Katlanır, çantada taşınabilecek bir tarak arıyoruz ama güçlü olacak. Şu saçı açabilsin mesela.
i.pinimg.com
Var mıdır bir öneriniz?
(3) 

Sessiz klavye

ananiyimioguz #1521060 
Kimi insan klavye sesine, mekanik klavyeye falan bayılıyor fakat ben gürültü sevmiyorum. Harici klavye kullanıyorum, laptop üzerindeki klavye gayet sessiz. Benzer sessizlikte usb klavye önerebilir misiniz?
(4) 

Gündelik hayatta kafaya aksiyon kamerası çözümleri

ananiyimioguz #1520655 
Araç için bir tane var, cama takıyoruz.
Motor için bir tane var, kaska takıyoruz.

Bir tane de köpeğimle oynarken, gezi rotalarında, veya işte yeşillikli bir alanda frizbi oynarken, çocuğumu çekerken.. gibi anlarda kullanmalık bir çözüm arıyorum.

Ayrı bir cihaz alacağım. Kask falan kullanmıyorum. Gözlük kullanmıyorum. Kafa bantlı fenerler var mesela. O tarz uygun yollu ne yapabilirim ekipman ve cihaz tavsiyesi verebilir misiniz?

Goprolara falan çıkamam bu ara uygun bir şeyler yeterli olsun. geniş açı, görüntü sabitlemesi olan herhangi bir tane olabilir.
(1) 

Frizbi tavsiyesi

ananiyimioguz #1520653 
Anlayan varsa linkleyebilir mi acaba?

Londra gezimde bunlarin kulupleri falan vardi parklarda oynuyorlardi, oradakiler büyüktü baya, atinca ufak bir stad boyu suzuluyordu. Bir gun boyunca oynamistim, baya atis ve tutus sekilleri var sevdim.

Tabi onceki yaslarimda da oynadım sahilde falan ama pek bir bilgim yoktu.

Simdi biraz prof tarzda bir sey ariyorum. Internetteki gorselden de cok anlayamadim.
(5) 

Hiç kulanıldığınızı düşündüğünüz veya aciz hissettiğiniz oluyor mu?

ananiyimioguz #1520636 
Bu 2 duyguyu yaklaşık 5 senedir üzerimden atamıyorum. İkisi ayrı şeyler aslında. Konu da genellikle dünya düzeni ile ilgili.

Kullanılma konusu kapitalizm, aciz hissetme de sıradan bir vatandaş olmamızla ilgili. Örneklerle açıklayıp fikrinizi almak istiyorum.

Okuduğumuz kitapların, izlediğimiz dizi ve filmlerin, oynadığımız oyunların , satın aldığımız kıyafet veya eşyaların tamamen cebimizdeki parayı almaları için bir şekilde kurgulanmış olması gerçeği ile barışamıyorum.

Yani birisi bir kurgu uyduruyor, reklamı yapılıyor, populer oluyor ve o şey çok satıyor, yapan kişiyi zengin ediyoruz, okuduğumuz veya izlediğimiz şeyin belki peşinden gidiyoruz, belki hayat felsefemiz yapıyoruz, belki sadece bizde oluşturduğu duygular için alıyor ve almaya devam ediyoruz. Ama o bilgi birikimine gerçekten ihtiyacımız var mıydı? Neden onun yayılmasının bir parçası olduk? Yani dünyaya geliş amacımız bu olmamalı. Birisinin uydurduğu, ürettiği şeyleri almak için yıllarca çalışıp durmak olmamalı. Hayatta kalmak, üremek, sosyalleşmek gayet temel, sıradan olaylar iken bu kadar karmaşıklık içine sokulmamıza karşı öfke doluyum. Netflix diye bir şey çıkartıyorlar, abone oluyoruz, her ay paramızı alıyorlar sanki tüplerin içerisindeyiz de sürekli yeni hortumlar bağlanılarak kanımız emiliyor. Ben niye evde saatlarce bir ekrana bakıp saatlerimi harcıyorum? Ve bunu yaparken nasıl önemli bir şey yapıyormuşuz gibi hissetirebildiler bize? Bu bir kitap da olabilir fark etmez. Ya da kullandığımız bir aracın yeni bir özelliği çıkıyor, çok lazımmış gibi pazarlıyorlar, ona bağımlı oluyoruz, sürekli almaya devam ediyoruz.

Her yerde reklamlara maruz kalıyoruz. Dünya kadar algoritma bize doğru ürünü sattırmak için çalışıyor.

Bu kadar fazla fikre, kurguya, eşyaya ihtiyacımız var mı gerçekten? Zaten çoğumuz, başkalarını zengin etmek için çalışıyor ve bir miktar para alıyoruz. Sonra o aldığımız paralar da yine başkalarını zengin etmek için harcanıyor. Üreten taraf ben olsam, kendi şirketimi kursam, ben bir kavram yaratıp insanları bir şeye inandırıp onu kullanmaları için, ona muhtaçmış gibi hissetmeleri için uğraşacağım. Neye hizmet edeceğim? Her türlüsü beni rahatsız ediyor.

Diğer bir konu da vatandaş olarak ülkelerin neler konuştuğuna, masa altından dönen anlaşmalar, pislik işler, tarikatlar, dinler, dünya dışı olaylar.. gibi konular hakkında düşünsenize hiç bir zaman gerçekleri bilemeyeceğiz. Sadece bilmemiz gereken kadarı bize aktarılacak veiya hiç aktarılmayacak. Vatandaşlar olarak ayakta tuttuğumuz devlet kavramı bizimle sürekli bir şeyleri saklayacak. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?

Mesela ben her şeyi bilmek isterdim. Ama her şeyi. Benim ırkımı, ailemi, kendimi ilgilendir her şeyi. Ama hiç bir şey bilmiyoruz. En otoritemiz, en zekimiz bile bildiğini zannediyor. Belki gerçekleri bilsek kafayı yeriz, kaldırabilir miyiz onu da bilmiyorum. Belki filtrelenmiş bilgiyle yaşamak, yönetilerek yaşamak insanlık için daha iyidir. Ama yine de çiftlikteki tavuklar gibi yaşamak çok canımı sıkıyor.
(4) 

İngiliz aksanlı çizgifilm tavsiyesi

ananiyimioguz #1520551 
Oyle yetiskinler icin olmasina gerek yok. Kolay ulasabilecegimiz bir yerde olmasi yeterli. Netflix ve blu var sadece. Bir de youtube malum. Gerci bulurum her türlü de..

Onlarin dili basit oldugu icin ingilizce alt yaziyla daha rahat izliyorum ama dizi ve filmleri pek anlamiyorum.

O yuzden çizgifilm izlemeye karar verdim.
(28) 

Diş hekimi sevgiliye şöyle evlilik teklifi edilir mi?

ananiyimioguz #1520445 
Şimdi bizim şöyle bir sıkıntımız var, kendisi o kadar yoğun çalışıyor ki pazarları dahil, izin durumu bile sıkıntılı.

Ben de bir şeyi belli ederek yapmayı sevmem, illa sürpriz olması lazım. Yani ihtimal vermemesi lazım.

Zaten çok sık bir yerlere gidemediğimiz için ben şimdi hadi X yere gidelim biletleri ayarladım dersem, kesinlikle tahmin eder. Çünkü yaza hazırlık planları konuşuluyor hani ailelerin tanışması için falan. Kaldı ki boşluk durumu pek yok zaten.

Benim de biraz mizahi yanım vardır, aşırıya kaçsam da pek sorun olmaz.

Aklıma şöyle bir şey geldi, hem de hiç aklına gelmediği bir an olacağı için sıcak bakıyorum yoksa saçmalık boyutu da biraz yüksek.

Ben şehir dışından yakın arkadaşlarını ve kız kardeşlerini çağırıp kliniklerindeki bir odaya toplayacağım.

Bazen beni de muayene etmeye çağırıyor. Hani sevgiliyi yemeğe götürürsün şarabın dibinden yüzük çıkar, pastadan çıkar, yemekten çıkar falan ya..

O şimdi beni yatırıp ciddi ciddi eline aletlerini alıp yüzüne bişeylerini çektikten sonra ağzını tam aç diyecek ya, bir açıcam dilimde tek taş.

Başıma bir şey gelmez de alırsa, teklif edicem, insanlar gelecek, alkışlar vs, olayın şoku derken ben yine eğilir diz çökerim..

Nasıl? Sansasyon boyutu baya yüksek unutulmayacak bir an olur ama iyi anlamda mı kötü anlamda mı olur bilemedim.
(3) 

Nüfus Müdürlüğü'nden nasıl randevu alınıyor?

ananiyimioguz #1520306 
Babam bugün ikamet değişikliği için gitmiş memleketteki il sağlık müdürlüğüne fakat internetten randevu almanız gerekiyor o şekilde çalışıyoruz deyip geri göndermişler.

Kendi sitelerine bakıyorum, randevu alma ekranı yok.

E-devlet üzerinden ilerleyeyim dedim ama orada da ikamet ile ilgili bir şe yok. Yeni kimlik kartı için başvuru randevusu seçeneği var, ehliyet ve pasaport için falan var, ikamet için yok?

Muhtara niye gitmiyorsun baba dedim, oradan olmuyormuş artık dedi.

Edit: Ahah yazıyı yazarken başka bir şey konuşuyorduk, kurumları karıştırmışım, nüfusa gitmiş tabii ki :D Teşekkürler bu arada, bakayım tekrar.
(17) 

Hiç sorunsuz bir ilişki yaşadınız mı?

ananiyimioguz #1520105 
Yani karşı tarafta hiç bir problemin olmadığı.

Kıskançlık, güvensizlik, memnuniyetsizlik, özgüvensizlik, öfke problemi, anksiyete, hiperaktiflik, titizlik, tembellik, oburluk, ego vs vs..

Hiç kötü bir şey olmayacak.

Enerjinizi sadece işinize gücünüze ve birlikte güzel bir hayat yaşamaya harcayacaksınız.

İlişki süresince sorunlar olur, onlardan bahsetmiyorum. Ama kişi, size gelmeden önce çoğu sıkıntısını çözmüş olacak yani, karşı tarafı yormayacak.

Türkiye şartlarında böyle bir şey mümkün mü?
(1) 

Şu ses efekti kolay yapılabilir bir şey mi? Smule uygulamasındaki gibi

ananiyimioguz #1519926 
Böyle sanki stüdyo havası katıyor, biraz derinlik, biraz yankı..

www.youtube.com

Adobe Audition var bende, logic pro, garage band falan derseniz onlarla da yükleyebilirim.

Sadece pratik bir yol arıyorum. Genelde fotoğraf düzenleme taraflarıyla uğraştım. Ses ve video konusunda pek tecrübem yok. En fazla kendime back vokal ekledim, noise temizledim falan filan.. Hazır şablonlar falan varsa o daha kolayıma gelir.
(2) 

Duyurudaki şu sıkıntı sizde de oluyor mu?

ananiyimioguz #1519582 
Mesajlarınızda, sizin daha önceden yorum yaptığınız bir soru üzerinden size ulaşan bir mesaj varsa (git: .....) şeklinde bir tag oluyor ya.

Soru veya duyuruya o link üzerinden gittiğimde, kendi yorumunuza ait düzenle, sil ikonları falan gözükmüyor. Ama login'im ?

adres çubuğunda com/3465367 yazıyor sadece.

ama o duyuruya normal yollardan ulaşmaya çalıştığımda

com/3465367/[duyuru-basligi] şeklinde yazıyor. işte o zaman gözüküyor ikonlar.

Sadece duyuru numarası üzerinden gidildiğinde de gözükmesi gerekmez mi?
(12) 

MacOS 101

ananiyimioguz #1519418 
Trackpad'e 3 parmak ile yukarı kaydırma hareketi uygulayınca, üzerinde çalıştığınız uygulamaya ait birden fazla pencereyi gösteriyor ya..

Onun klavye kısayolunu arıyorum. Çünkü harici klavye kullanıyorum. Bazen dock a düşmüyor aradığım ekran. Göremiyorum. Genelce dock'da sağ altta görüyorum fakat çoğu zaman o kısayolu arıyorum.

Farklı bir yol olarak cmd + tab yaparken ekranları uygulama olarak gruplamasa da pencere olarak gösterse oradan da rahat geçiş yaparım aslında.
(5) 

Navigasyonun dedigi kuzey batı bize göre mi dünyaya göre mi?

ananiyimioguz #1519259 
Dünyaya göre ise bilemeyiz cok sacma ama bize goreyse gayet mantikli cunku kuzey bati sol ust carprazimiz oluyor iste.

Dunyaya gore ise, mantigi nedir?
(3) 

İnsanlık nereye kadar gidebilecek sizce?

ananiyimioguz #1519220 
Bir gezegen üzerinde debelenen küçük yaratıklarız. Mars'a yerleşeceğiz ileride mesela. Belki bir gün güneş sistemi dışına çıkacağız. Sonra? Evrene yayılarak devam mı edecek sizce bu süreç yoksa bir yerde patlama ihtimalimiz daha mı olası?

Bir de mesela dünyayı yedik bitirdik, ileride güneşi de yedik bitirdik diyelim, sonra galaksimize de hükmettik hatta komple havaya uçurduk. Düşünsenize böyle büyük bir şeyin bile evrene etkisi, dünya üzerinde patlattığımız bir torpilin dünyaya etkisi kadar olacak belki.

Biz ne içinde debelenip duruyoruz böyle? Genel amaç ne olabilir evrene yayılıp birbirimizle savaşmak mı, başka canlılarla savaşmak mı, aşırı güçlenip yaratıcı ile karşılaşma umudu mu, yoksa sadece ilkel bir güdüden, üreyip hayatta kalma gayemizden ötürü sorgulu/sorgusuz hayata devam etmek mi. Nereden bakarsak bakalım, bize çok yazık değil mi?
(6) 

Kiralarla ilgili bugun cikan yasa?

ananiyimioguz #1519031 
Kirayi artik artirabiliyor muyuz sozlesme donemini beklemeden? Ve max kac oraninda artirabiliyoruz?

Ev aldik ama cikicam diyen kiraci cikmiyor. Biz de ev esyalari aldik sap gibi kirada oturuyoruz 1 odaya esyalari yigdik o cikicam dedigi icin.

Civarda kiralar 3000TL o 1000TL ye kaliyor 6 yildir kiraciymis. Boyle sey olur mu ya herseyi fiyati arti. Kira düşük diye cikmiyor da evden.

Artirabilirsek artiracagiz.

Bir de biz boyle bekleyemiycez evi saticaz dersek, evi gostermek zorunda mi gelenlere. Kira sozlesmesinde boyle bir ibare yok. İtiraz edip gostermemezlik yapabilir mi bizimle iletisim kurmuyor çünkü kirayi artirmak veya evden cikarmak istedigimiz icin.

Edit: yasa diye genel gecer dedim sadece bu tarz bir haber dolaniyor, yasa mi emin degilim.
(5) 

Jacobs Selection mı Tchibo Gold Selection mı?

ananiyimioguz #1519019 
Jacobs: www.hepsiburada.com

Tchibo: www.hepsiburada.com

Fiyatlar uçmuş, en fiyat/performans olara bunların 4lü paketleri uygun geldi fakat ikisi arasından hangisinin çekirdeği daha kalitelidir sizce? Ve de lezzeti tabii ki..

mobil görünümden çık