öncelikle belirteyim, mağara çok güzel. rutubetli falan diyenler oluyo ama ben yaşamadım öyle bi şey.
mantık hatamızsa şu:
ardarda izlediğim için tam bilemiyorum 5-8. arası bölümlerde olmalı. şu kıvırcık şişko herkesin adını memleketini falan sorup not alıyo. sonra da uçağın yolcu listesiyle karşılaştırıp ethan diye bi lavuğun uçakta olmadığını anlıyolar. daha sonra öğreniyoruz ki sawyer'ın gerçek adı da sawyer değilmiş. sahne adı gibi bi şeymiş. peki neden listede sawyer diye birini göremeyince kıllanmadılar? şu anda 2/8'deyim. sawyer'ın resmi olarak adını değiştirdiği açıklanırsa bu soru da bana kaçar tabi.
mantık hatamızsa şu:
ardarda izlediğim için tam bilemiyorum 5-8. arası bölümlerde olmalı. şu kıvırcık şişko herkesin adını memleketini falan sorup not alıyo. sonra da uçağın yolcu listesiyle karşılaştırıp ethan diye bi lavuğun uçakta olmadığını anlıyolar. daha sonra öğreniyoruz ki sawyer'ın gerçek adı da sawyer değilmiş. sahne adı gibi bi şeymiş. peki neden listede sawyer diye birini göremeyince kıllanmadılar? şu anda 2/8'deyim. sawyer'ın resmi olarak adını değiştirdiği açıklanırsa bu soru da bana kaçar tabi.
eğer öyleyse ciddi ciddi işler boka sarıyo demektir buna bi şey yapsınlar..
geçenlerde üzerinize afiyet fena istifra ettim. böyle acı acı midemin suyu geldi hep ağzıma. o zaman boğazımda başlayan ağrı hala geçmiş değil. yutkunurken şekilden şekle giriyorum. ıhlamurlar içtim, limonlu sularla gargara yaptım fayda etmedi. yutkunamıyom. ne yapmalı?
elimizde başkanlık hayaline ulaşabilmek için her şeyi/yeri gözden çıkarabilecek bi rte var. mesela olası bi chp-mhp koalisyonu akp'nin veremeyeceği ne verebilir ki hdp'ye? daha doğrusu hdp'nin istediğini koparacağı bi akp varken niye işbirliğine gitmesin?
bunların orijinal versiyonları hala var mı bi yerlerde?
aynı işlemi bol bulunan bitkilere yapsalar da olmaz mı? mesela meşe palamuduna ya da ne bileyim yerdeki ota falan. bi de neyin yenip neyin yenmeyeceğine nasıl karar vermişler? mesela pırasanın atasına bakıp da ilk yenir ki bu diyen kimmiş? onca uğraşa rağmen bi boka benzemediğine göre neyin inadı? torunlarımız ya da onların torunları insanın yiyeceği bi lezzete sahip pırasa yiyebilecek mi acaba?
aynı işlemi bol bulunan bitkilere yapsalar da olmaz mı? mesela meşe palamuduna ya da ne bileyim yerdeki ota falan. bi de neyin yenip neyin yenmeyeceğine nasıl karar vermişler? mesela pırasanın atasına bakıp da ilk yenir ki bu diyen kimmiş? onca uğraşa rağmen bi boka benzemediğine göre neyin inadı? torunlarımız ya da onların torunları insanın yiyeceği bi lezzete sahip pırasa yiyebilecek mi acaba?
sadece çekirdekler mi oluşturuyo maddeleri?
sıvazlarken değil, yazı mazı yazarken mesela. çok çalışmayla olur mu? bana sanki beyinde bunu engelleyecek bi parça var gibi geliyo.. yazılımsal da olabilir.
mesela atıyorum renault devlete arabayı %50 indirimli vermiştir. boeing uçak motoru hediye etmiştir falan. apple o zamanlar olsa kesin yanaşırdı bunlara..
baba oyunlar gözümüze ilkel görünecek?
bugünün standartlarıyla güzel bulur muyuz? ya da daha geriye gidelim; romalılar, sümerler,i neanderthaller nasıl kadınlara güzel diyorlardı?
pip ve estella ayrılıyor mu ayrılmıyor mu? anlayamadım. filmden değil kitaptan bahsediyorum..
yok zerrece ilgi duyduğumdan değil. merak ettiğim kendine astrolog diyenler bu titri nasıl alıyo? bi yerden belge melge almak mı gerekiyo? napıyolar 'ben astroloğum' diyebilmek için?
bence kesin değil zaten , bilim olarak kabul eden adam gibi bi büyük üniversite, kurum, kuruluş var mı?
mobil oyunlarda türkçe baya baya standart oldu artık. öyle google translate falan da değil. espriler bi şeyler var hep. konuşmalarda dikkat ediyorum mesela direkt türkçeye çevirsen saçma olacak bi şey diyolarsa onu da türkçeye uyduruyolar falan. güzel şeyler.
yani ne bileyim 'it' dışında herhangi bi kitabından pek etkilenmedim. mahşerde post apokaliptik ortamı hiç de iyi betimleyemiyor. kara kule'nin ilkini çok önceden okumuştum sarmamıştı, belki o zaman küçüktüm de ondan anlamadım deyip meritodan bi daha okudum gene sarmadı. kısa hikayeleri ortasında bitio gibi, carrie fantastik bile denemeyecek kadar saçma. bu dayı niye türünün sancaktarı olmuş ki?
civclicker.sourceforge.net
empireı da tokatladıktan sonra pek yapçak bi şey kalmıyo ama en az 2 gün götürür.
başka bu tip bildiğiniz zevkli oyunlar neler?
empireı da tokatladıktan sonra pek yapçak bi şey kalmıyo ama en az 2 gün götürür.
başka bu tip bildiğiniz zevkli oyunlar neler?
yani ne bileyim ekmek veriyon su veriyon sonuçta. hayvan belki bizi sadece karnını doyuran varlık olarak görüyo biz de kuyruğunu sallayınca falan kendi kendimize mutlu oluyoz beni çok seviyo diye..
mesela bi sandıktan 1943 yılından kalma 100 $ çıksa onu harcayabilir miyim ben, hala geçerli midir? tarihi salladım. bi de onlar paranın değeri düşerken nasıl sıfır eklememişler. mesela rusya alaskayı 7buçuk milyon $'a satmış zamanında; şimdinin parasıyla bilmem kaç milyar $ ediyomuş. e şimdiki 1 dolar ne ediyodu o zamanlar? biz niye milyonları gördük de onlar görmedi. bi de o kadar yarak kürek ülke varken niye biz o kadar sıfır koyduk?
yani eksik sayan var, ekleyen var ama aşağı yukarı tutturmuş adamlar ya..
çoğunu yok edecek olsa devletler ne yapardı ve dünya nasıl bi yer olurdu. anarşi mi olurdu yoksa ışidi mışidi israili misraili hepsi koy götüne rahvan gitsin der de son üç ayımızı barış içinde mi geçirirdik? meteeor gözle görülebilsin misal, inkar edilemez olsun yani ve en ufak bi umut n bile olmasın farzedelim ki..
desem ne olur? egede öyle ada bulaman demeyin, farzedelim ki buldum. ya da bastım parayı satın aldım. avustralyada falan oluyo mesela adamın çiftliği var ben artık ülkeyim diyo, kimse de elleşmiyo. biz yapsak nolur?
tamam biliyoz hükmetti de hükmetmek ne oluyodu tam olarak. ne bileyim o zamanlar devlet cami dışında pek bi şey yapmıyo, anca vergi alıyo? vergisini verdikten sonra kazıklı voyvoda'ya bile göz yumulmuş mesela. bana biraz kolpa gibi geliyo bu hükmetme kısmı. mesela ilgili zamandaki bi eflaklı domuz çobanına sorsan osmanlı için ne derdi? lehistan hükmetmiş, osmanlı hükmetmiş; karnı tok sırtı pek olduktan sonra umrunda olur muydu?
ya da ne bileyim avrupa bir olup bize dalar falan..
düşündüm de imkansız gibi.
kimsenin kullanmaya götü yemiyo nasılsa, kim korkuyo nükleerden de caydırıcı özelliği var?
Bıçağı tereyağına batırır gibi fışk diye sokuveriyolar kafatasına, bu kadar kolay mı ya? hadi uzun süre önce ölenler belki de yeni ölmüşlere gerilmeden şeyapmadan sipleyiveriyolar bıçağı. bi de insanın çenesi deriyi yırtçak kadar güçlü mü öyle? zombiler nasıl yiyo insanları?
dogru bi top attiginda nasil arka koltuga gidiyo. ayni anda iki yone birden mi hareket ediyo? mesela topun elden cikinca geri dusecegi bi hiz var mii? Otobusun icinde sinek nasi ucuyo?
leptopun usb girişleri bozuldu, 3ü birden. zaten çok uzun zamandır kafalarına göre çalışıyorlardı. birinde fare, birinde flaş disk falan çalışmıyordu. şimdi oyun kolu ve mouse sürekli tutukluk yapıyor. kabloya falan hiç değmediğim halde o alet takıp çıkarma sesi geliyor.
makinanın 2,75 senelik olduğunu, yakın zamanda touchpadin bozulduğunu ve yazılımsal bir problem olma ihtimaline karşın format atarak daha üst bie windowz sürümü yüklediğimi de belirteyim dipnot olarak.
makinanın 2,75 senelik olduğunu, yakın zamanda touchpadin bozulduğunu ve yazılımsal bir problem olma ihtimaline karşın format atarak daha üst bie windowz sürümü yüklediğimi de belirteyim dipnot olarak.
çizimleri allfreedownload gibi sitelerden infirip kursan ya da google'dan rastgele seçsen başına iş açılır mı? işin içinde para falan yok. geyiğine..
telefonu telefoncuya verdim, abi şunun bataryasına bi bakar mısın diye. daha kapağı açar açmaz bozuk dedi. masanın üstünde bi çevirdi, fırıl fırıl döndü meret. yapçak bi şey yok deyip 20 liraya aldık çakma batarya. abi elimde patlamaz di mi dedim, patlarsa getir paranı geri vercem dedi. içim rahatladı.
ilk taktığımda %46'daydı. bi saat durduktan sonra 58 olmuş. neyse taktım şarja, 85'e kadar geldi 1 saat gibi bi sürede. sonra 40 dakika en düşük parlaklıkta kitap okudum. orhan pamuk'un kafamda bir tuhaflık'ını. şarj 62'ye düştü. ki eski şişmiş batarya 1 saatte tam 25 yiyordu. neyse gene taktım şimdi ama içime kurt düşmedi değil.
1. bu batarya kendini belli bi süre sonra mı bulacak?
2. yoksa telefonda mı bi arıza var?
3. patlar mı?
4. yoksa kazıklandım mı?
telefon note 1.
thx..
ilk taktığımda %46'daydı. bi saat durduktan sonra 58 olmuş. neyse taktım şarja, 85'e kadar geldi 1 saat gibi bi sürede. sonra 40 dakika en düşük parlaklıkta kitap okudum. orhan pamuk'un kafamda bir tuhaflık'ını. şarj 62'ye düştü. ki eski şişmiş batarya 1 saatte tam 25 yiyordu. neyse gene taktım şimdi ama içime kurt düşmedi değil.
1. bu batarya kendini belli bi süre sonra mı bulacak?
2. yoksa telefonda mı bi arıza var?
3. patlar mı?
4. yoksa kazıklandım mı?
telefon note 1.
thx..
formattan önce kullanıyodum bi tane, çok iyiydi. masaüstündeki simgesine tıkladığında sağ altta ikon olarak çalışıyodu. mount diyip isoyu seçiyodum, tak diye cd takılmış gibi gösteriyodu içindekileri. register megister da istemiyodu. (ben icabına bakmış da olabilirim, bu kısımdan emin değilim.) simgesi bi tane el, içinde cd resmiydi. magic ve power iso değil.
W7 home basic vardi. Simdi home premium kurdum ama sorunlarvar. Turkce olmadi makine. Bi de wifi yok. Bi de ekran cozunurlugunu arttirdigim halde goruntu yarrak gibi. Napcam simdi ben?
hem çüküm olsun hem donuma değmesin olmuyor genelde ama belki vardır he? hotspot shield gibi..
denetim masasında ilgili yazılım yok. aygıt yöneticisinden bızıkladım onda da sadece mouse ayarları var. nasıl kapatıyoz bunu?
küçük saat piliyle çalışan sarı küçük pointerlar mı? kırmızı ışık yapan. internette resmini bulamadım amk.
yav geçenlerde bi neoosmanlıcı anlatıyodu, viyana'yı alsaydık osmanlı hala yaşıyordu diye. ama biz biliyoz ki amerikanın keşfinden, mollaların ağırlığını arttırmasına kadar dünya kadar faktör var tarihte ve viyana'yı alsaydık da pek bir şey değişmeyecekti. peki ne zaman ne olsaydı değişirdi? daha doğrusu bir olayın bütüm tarihin akışını değiştirebileceği bi kırılma noktası oldu mu hiç (olmaması da mümkün)..?
bacak sayısı nasıl artmış bunu çok merak ediyorum. yani renkten, boyuttan falan bahsediyo olsak doğal seçilim der geçeriz ama bu öyle bi şey değil. ilk çok bacaklı böcek nasıl ortaya çıktı?. ya da yılan mesela, bacakları nasıl kayboldu?
acaba nedir nedir?
bu soruyu merito forumunda sordum da pek cevap gelmedi. bir de burdan sorayım dedim. aslında ekşi'de başlık aççaktım 'türk edebiyatında evrenli roman olmaması' diye de; evrenli lafına takılan olur, hatta belki iyi bi örnek verip itin götüne sokan olur diye burdan sorayım dedim.
evrenli ne demek? mesela a song of ice and fire'daki gibi tarihi, dinleri, sosyo-ekonomik yapısı ve ilişkileriyle kendi paralel evreni olan eser demek. yüzüklerin efendisi mesela. gerçi daha okumadım. okumaya üşeniyorum. ama o da çok evrenli diyolar. biraz da asoiaf bitmeden başka böyle büyük bir seriye kaptırmak istemiyorum kendimi.
bunlar kadar büyük olmasa bile dune gibi olabilir. hiç olmadı hunger games ayarında bile olabilir. o da muhtmemel bi nükleer felaketten sonra tamamen değişmiş bi dünyada geçiyo yani. ünik bi siyasi yapısı falan var. thinking girl's twilight deseler de kitablarını seviyom ben..
evrenli ne demek? mesela a song of ice and fire'daki gibi tarihi, dinleri, sosyo-ekonomik yapısı ve ilişkileriyle kendi paralel evreni olan eser demek. yüzüklerin efendisi mesela. gerçi daha okumadım. okumaya üşeniyorum. ama o da çok evrenli diyolar. biraz da asoiaf bitmeden başka böyle büyük bir seriye kaptırmak istemiyorum kendimi.
bunlar kadar büyük olmasa bile dune gibi olabilir. hiç olmadı hunger games ayarında bile olabilir. o da muhtmemel bi nükleer felaketten sonra tamamen değişmiş bi dünyada geçiyo yani. ünik bi siyasi yapısı falan var. thinking girl's twilight deseler de kitablarını seviyom ben..
yau bana biraz kolpa gibi geliyo bu hikayeler. var tabi bi şekilde yabanda hayatta kalmayı başarmış insanlar. ama sanmıyom ki bunları kurtlar emzirsin, gazını goriller çıkartmış felan olsun. yalandır amk, bebe falan demez yer kurtlar. belki apeler falan bakar ama, yok lan onlar da yer. yavru ceylanı diri diri yiyen pezevenklerden bahsediyoz burda.
ilkokuldaki bi okuma parçasından aklımda kalmış, büyük ihtimalle bi kitaptan alınmış bi bölümdü, bi türk kitabından.
adam ssati hep doğru tahmin ediyordu, sanki içinde bi saat varmış gibi hissediyordu. hatta okıma parçasının bir yerinde içinden saati tahmin edip saat kulesine bakıyor ve on dakika sapma olduğunu görünce seviniyordu. ama tam o sırada bi belediye işçisi gelip 'bu amına kodum saati gene durmuş' gibi bi şey söyleyerek yazarın sevincini kursağında bırakıyordu.
bi buldurun be..
adam ssati hep doğru tahmin ediyordu, sanki içinde bi saat varmış gibi hissediyordu. hatta okıma parçasının bir yerinde içinden saati tahmin edip saat kulesine bakıyor ve on dakika sapma olduğunu görünce seviniyordu. ama tam o sırada bi belediye işçisi gelip 'bu amına kodum saati gene durmuş' gibi bi şey söyleyerek yazarın sevincini kursağında bırakıyordu.
bi buldurun be..
az önce afedersiniz tuvaletteyken aklıma geldi. bence yapılabilir.
mesela sokaklarda yatıp kalkan, çöpten yemek artıkları toplayan gençler var. devlet seçsin aga bunlardan nispeten düzgün karakterli, psikopat olmayanları. yollasın hakkari'ye, şırnak'a. hem garibanların da gece yatıcak bi yatakları olur, karınları doyar. kendilerini de bir yere ait, bi şeylere faydalı hissederler ki bu da çok önemli bi artısı olur.
suçluların askerliği epey çetrefilli bi konu olduğu için pek şeyapamadım. yarınki seansta düşünürüm onu da.
mesela sokaklarda yatıp kalkan, çöpten yemek artıkları toplayan gençler var. devlet seçsin aga bunlardan nispeten düzgün karakterli, psikopat olmayanları. yollasın hakkari'ye, şırnak'a. hem garibanların da gece yatıcak bi yatakları olur, karınları doyar. kendilerini de bir yere ait, bi şeylere faydalı hissederler ki bu da çok önemli bi artısı olur.
suçluların askerliği epey çetrefilli bi konu olduğu için pek şeyapamadım. yarınki seansta düşünürüm onu da.
devasa telefonun modeli ne?
kaynayınca da aynı şekilde? minareller buharla uçuyo desen, yağmur suyunun da tadı yok. nereye gidiyo olm bu minareller?
kenardan kesilen bi ortaya kalenin çaprazından yaptığı bi vuruştu. ama acayipti, resmen adamın topa neresiyle vurduğu anlaşılmıyordu.
bi türlü bulamadım o golü.
bi türlü bulamadım o golü.
eğer mümkünse kaydı kuydu var mı?