ne dersiniz? imax pahalı geldi bize. diğerinin fiyatı daha makul gibi. aradaki kalite farkı çok olur mu?
en son izlediğim 3d film avatar idi.
en son izlediğim 3d film avatar idi.
Facebook'un random profil fotoğrafına yani şuna:
postimage.org
yılbaşı şapkası koymak istiyorum. fikrim hakkında yorumları sormuyorum dikkat ederseniz. sadece şapkayı koyacak birini arıyorum. şimdiden çok teşekkür ederim.
şapka olarak şu var: www.meleklermekani.com
ama daha güzel şapkalarınız varsa olabilir. sağolun varolun.
postimage.org
yılbaşı şapkası koymak istiyorum. fikrim hakkında yorumları sormuyorum dikkat ederseniz. sadece şapkayı koyacak birini arıyorum. şimdiden çok teşekkür ederim.
şapka olarak şu var: www.meleklermekani.com

ama daha güzel şapkalarınız varsa olabilir. sağolun varolun.
Önce suyu kaynatıp kaynayan suya mı koymak lazım yumurtayı, yoksa çeşmeden akıttığımız sıcak suyla yumurtayı cezveye koyup mu altını yakmak lazım?
Sonu games ile biten "akıl oyunları" ya da "şehvet oyunları" gibi bir söz arıyorum ingilizce olarak. mind games olabilir de çok sönük geliyor. daha cilalı bir şeyler lazım. var mıdır öneriniz?
dilerseniz akıl, şehvet dışında da olabilir. egzantrik olsun yeter.
dilerseniz akıl, şehvet dışında da olabilir. egzantrik olsun yeter.
Arkadaşla iki kişi oyun oynamak istiyoruz. biraz counter oynadık sonra nfs udnerground 2 oynayalım dedik. hatta most wanted falan da oynarız belki. ama ikimizin de bilgisi yok. salağa anlatır gibi, önce şurdan oyunu indir sonra şunu indir şöyle şöyle yap diye yardımcı olur musunuz rica etsem?
not: oyun babında başka önerilerinize açığız. yalnız benim laptop biraz yaşlı. ona göre..
not: oyun babında başka önerilerinize açığız. yalnız benim laptop biraz yaşlı. ona göre..
Aslında tam mikrodalgada çay yapmak değil de, suyu mikrodalgada kaynatıyoruz, çıkartıp poşet çayımızı koyuyoruz bardağa. olur mu böyle? sağlıklı mı?
Almanya'nın GDPsi ile consumer spending'ini inceliyorum. teoride harcamalar arttıkça gdp'nin de artması lazım. ama bunlarda tam tersi olmuş. gdp arttıkça consumer spending azalmış. iyi de nasıl olmuş bu?
Cok sacma degil mi ya bu laf? First of all cok guzel bisey tamam ama second of all anlamsiz gibi. yani ne onemi var ki artik ikinci olmus zaten, daha niye OF ALL diye laf ekliyosun? In addition falan cok daha mantikli bence. Sizce?
Writing dersimiz vardı. Essay falan yazıyoruz. Midterm'ü geçemedim ben. Hocanın dediğine göre fikirler, organizasyon falan güzelmiş ama yeterince belirgin örnekler veremiyormuşum. Neyse işte arada essayler yazdık fikirleştik falan. Final oldu geçende. O kadar çok örnek verdim ki, yeterince belirgin örnek bik bik demesi imkansız. Çok uzun yazdım. Her paragrafta hikaye var resmen. Şimdi mail aldım bir başkasından. Finali geçemedin, sebebi ise okuma parçasındaki üslubu kullanmışım cevaplarımda.
Yazının orjinali şu:
The problem with your exam was simply that you copied much of the reading's language in your answers. As you know, this is forbidden and results in failure of the exam.
Feel free also to see me in my office before then so that we can review your previous exam in advance of the re-test.
Okuma parçası derken, 10-15 paragraflık bişey vardı, onunla ilgili 3 tane de soru vardı cevaplamamız için. Onu kastediyor sanırım. Yani sorun essay değil anladığım kadarıyla. Yalnız böyle bir kopyalama olayı yok. Aklımdan bile geçmedi. Kaldı ki ihtiyacım da yok öyle bişeye çünkü gayet rahat anlatabiliyorum demek istediklerimi. Yani okuma parçasında drug or alcohol addictions diyorsa ne yapayım ben? Tabi ki ondan yola çıkacam. Tabii ki "yazar ne örnekler vermiş" sorusuna oradaki örnekleri anlatıcam.
Fena sinirliyim şu an. Siktiğimin iki kelime konuşamayan fransız kızları geçiyor, ben kalıyorum. Essay'den de değil, sikik kısa cevap sorularından. Kendimi savunsam işi düzeltme şansım var mı? Yoksa sınavı tekrar mı almam gerekiyor?
Yazının orjinali şu:
The problem with your exam was simply that you copied much of the reading's language in your answers. As you know, this is forbidden and results in failure of the exam.
Feel free also to see me in my office before then so that we can review your previous exam in advance of the re-test.
Okuma parçası derken, 10-15 paragraflık bişey vardı, onunla ilgili 3 tane de soru vardı cevaplamamız için. Onu kastediyor sanırım. Yani sorun essay değil anladığım kadarıyla. Yalnız böyle bir kopyalama olayı yok. Aklımdan bile geçmedi. Kaldı ki ihtiyacım da yok öyle bişeye çünkü gayet rahat anlatabiliyorum demek istediklerimi. Yani okuma parçasında drug or alcohol addictions diyorsa ne yapayım ben? Tabi ki ondan yola çıkacam. Tabii ki "yazar ne örnekler vermiş" sorusuna oradaki örnekleri anlatıcam.
Fena sinirliyim şu an. Siktiğimin iki kelime konuşamayan fransız kızları geçiyor, ben kalıyorum. Essay'den de değil, sikik kısa cevap sorularından. Kendimi savunsam işi düzeltme şansım var mı? Yoksa sınavı tekrar mı almam gerekiyor?
Bir evde oda tutuyorum. amerika'dayim. Adama gerekli belgeleri sordum, pasaport fotokopisi, depozito bir de kira parasi dedi.
Pasaport fotokopisini vermemin ne gibi bir riski olabilir? Onlemimi nasil alayim?
Pasaport fotokopisini vermemin ne gibi bir riski olabilir? Onlemimi nasil alayim?
Amazon'dan 2. elini buldum 10 dolara falan ama kargoyu beklemek icin zamanim yok. Kitapciya gidip sifirini alacak kadar da param yok. Acaba bir sekilde ebook olarak bulabilir miyiz ki bi yerden?
Study Guide to accompany Macroeconomics
ISBN: 0077247272
Study Guide to accompany Macroeconomics
ISBN: 0077247272
Ev tutarken pazarlığa temel olsun diye "4-5 tane daha arkadaşım var, onlar da oda arıyor, senin numaranı versem sorun olmaz di mi" demiştim adama. Birkaç gün geçti, benim ev tutmam lazım tabi. pazarlık da lazım... İki gün sonra aradım dedim ki "arkadaşım 10 aylık kiralamak istiyor, sana uygun mu yoksa sen sadece kısa dönem mi veriyosun" diye sordum. veririm tabi dedi uzun dönem. tamam dedim zaten ben 6. katı tutarsam o da muhtemelen 3. katı tutacak ama şimdi bikaç yere daha bakıyorum çünkü bütçemi biraz aşıyor senin orası dedim.
biraz indirim yaparım, ama biraz! dedi. buluşalım konuşalım, arkadaşına da gösteririz dedi. bugün buluşmayı planlıyoruz da, öyle bir arkadaş yok aslında. hiç olmadı. ben birini bulup onunla mı gitsem arkadaş ayağına, yoksa "arkadaş x'te şu an ama ben odanın fotoğrafını çekiyim ona gönderiyim" diyip sonra kendi odamı tutsam mı?
biraz indirim yaparım, ama biraz! dedi. buluşalım konuşalım, arkadaşına da gösteririz dedi. bugün buluşmayı planlıyoruz da, öyle bir arkadaş yok aslında. hiç olmadı. ben birini bulup onunla mı gitsem arkadaş ayağına, yoksa "arkadaş x'te şu an ama ben odanın fotoğrafını çekiyim ona gönderiyim" diyip sonra kendi odamı tutsam mı?
Adam bana 4-5 tane ev gösterdi. bir tanesini beğendim oradaki odayı kiralayacağım 5-6 aylığına. 925 dolar dedi. Ben de pazarlığa temel olsun diye laf arasında dedim ki 4 tane daha arkadaşım var, onlar da oda bakıyor, ben ya senin numaranı veriyim ya da birlikte geliriz sana dedim. yok halbuki öyle arkadaş. tamam olur falan dedi gözler parladı. bikaç soru sordu onlar da türk mü falan diye he dedim bir tanesi türk.
şimdi bana 925 dolar fazla. 800 falan iyi olur. adama birkaç gün içinde haber vericem dedim. birkaç gün oldu. arasam hadi kontratı yapalım desem buluştuğumuzda mı açsam konuyu, direkt telefonda mı desem, napsak?
şimdi bana 925 dolar fazla. 800 falan iyi olur. adama birkaç gün içinde haber vericem dedim. birkaç gün oldu. arasam hadi kontratı yapalım desem buluştuğumuzda mı açsam konuyu, direkt telefonda mı desem, napsak?
Ya simdi ben finans okuyorum ama bu bilim dersini zorunlu kildilar. kredisi de yok ayrica. hic ilgimi cekmiyor. hoca da kagit dagitti bunlari yapin yeter dedi. bi el atin gencler lutfen.
6. TRUE or FALSE A population of organisms in a species could have a change in the population’s gene frequency if individuals with certain characteristics die.
7. TRUE or FALSE A population of organisms in a species could have a change in the population’s gene frequency if individuals with certain characteristics are more attractive to members of the opposite sex than others.
8. TRUE or FALSE A population of organisms in a species could have a change in the population’s gene frequency if individuals with certain characteristics have more offspring than others.
9. TRUE or FALSE A population of organisms in a species could have a change in the population’s gene frequency if individuals with certain characteristics migrate into the population.
10. TRUE or FALSE Hybrid species such as Mules and Ligers are NOT considered to be true species. TRUE or FALSE: This is because they are so rare.
daha var da bastan yormayim dedim sizi. cok opuyorum. gercekten.
6. TRUE or FALSE A population of organisms in a species could have a change in the population’s gene frequency if individuals with certain characteristics die.
7. TRUE or FALSE A population of organisms in a species could have a change in the population’s gene frequency if individuals with certain characteristics are more attractive to members of the opposite sex than others.
8. TRUE or FALSE A population of organisms in a species could have a change in the population’s gene frequency if individuals with certain characteristics have more offspring than others.
9. TRUE or FALSE A population of organisms in a species could have a change in the population’s gene frequency if individuals with certain characteristics migrate into the population.
10. TRUE or FALSE Hybrid species such as Mules and Ligers are NOT considered to be true species. TRUE or FALSE: This is because they are so rare.
daha var da bastan yormayim dedim sizi. cok opuyorum. gercekten.
6 ayligina oda kiralayacagim. New York'tayim. Gittiginde sunlara sunlara bakmayi unutma diyeceginiz neler var?
Giysi dolabini falan acip bakiyorum pislik var mi diye
Tuvaleti kontrol ediyorum
Evde/odada bocek sinek var mi bakiyorum
Isitma(artik ne sekilde varsa) calisiyor mu bakiyorum
Mutfak arac gereclerini kontrol ediyorum
Baska? Ha bir de sakatlik cikmasin diye kontrat yapiyorum tabi...
Giysi dolabini falan acip bakiyorum pislik var mi diye
Tuvaleti kontrol ediyorum
Evde/odada bocek sinek var mi bakiyorum
Isitma(artik ne sekilde varsa) calisiyor mu bakiyorum
Mutfak arac gereclerini kontrol ediyorum
Baska? Ha bir de sakatlik cikmasin diye kontrat yapiyorum tabi...
Saçlarım dalgalı. birazcık uzayınca kontrolden çıkıyor. ben de kısa kestirmek yerine farklı şeyler denemek istiyorum. bu sefer saç bandı denemeye karar verdim. elimle saçları geriye doğru tutunca güzel görünüyor... kalınlardan değil de, fotoğraftaki gibi bir şey arıyorum. daha ince de olabilir. siyahından.
resim.donanimhaber.com
internette falan da yok ki. amazon'da headbands yazıyorum federer'in taktıkları gibi kalın şeyler çıkıyor.
resim.donanimhaber.com

internette falan da yok ki. amazon'da headbands yazıyorum federer'in taktıkları gibi kalın şeyler çıkıyor.
Kişi olarak değil de, kuruluş bazında bilgi arıyorum. hangi kuruluşlar en fazla islami bono alıyor?
Birkaç kişiye mail gönderdim evinizle ilgileniyorum, numaram bu arayın falan diye. İki mailde de neden kiraya verdiklerini anlatmışlar. Bir tanesi yazmış işte Batı Afrika'daki terörist olayları için hükümet tarafından görevlendirildim falan filan diye. Diğer mailde de yine Batı Afrika'da araştırma programına katılacağım falan yazıyor. Bir de allahım korusun, kutsasın falan yazmışlar hep.
Ayrıca ilanlar da dün vardı bugün yok. kaldırılmış sanırım. This posting has been flagged for removal diyor.
ciddi bir bobrek.avi mi, yoksa craigslist jargonu falan mı anlamadım.
edıt: bir tane daha mail gelmiş. bunlar da misyonermiş. o yüzden evde yoklarmış. Kenya'ya Sudan'a falan temiz su için çalışıyolarmış. baya anlatmış bir paragraf boyunca. ve yine god bless you falan var.
Ayrıca ilanlar da dün vardı bugün yok. kaldırılmış sanırım. This posting has been flagged for removal diyor.
ciddi bir bobrek.avi mi, yoksa craigslist jargonu falan mı anlamadım.
edıt: bir tane daha mail gelmiş. bunlar da misyonermiş. o yüzden evde yoklarmış. Kenya'ya Sudan'a falan temiz su için çalışıyolarmış. baya anlatmış bir paragraf boyunca. ve yine god bless you falan var.
Sevgili güzinler,
öğrencilerin kaldığı, yurt gibi ama tam değil şeklinde bir binadayım. ülke amerika. ortak mutfakta yemek yapıyordum. gece 12 falan. yemeği yaptım oturdum yiyorum. kızın birisi geldi mikrodalgaya bişeyler attı falan dolanıyor mutfakta. ben hiç oralı olmadım.
bu telefon senin mi dedi aa evet dedim unutmuşum sağol. baktım güzel de kız. ne pişiriyosun dedim hiç ya dedi mısır patlatıyorum. sen ne yiyosun dedi bende de balık çorba falan vardı işte.
neyse mısırını aldı geldi oturdu yanıma. yaklaşık 1 saat muhabbet ettik. benim yemeğin tadına baktı falan filan. ama böyle kız gözlerimin içine bakıyor tuhaf tuhaf yavşama hareketleri yapıyor afedersiniz. e bende yaptım aynı hareketleri. yavşıyoruz karşılıklı. öyle alttan alttan değil. gayet açık şekilde. neyse benim yemeğim bitti. mısırla devam ettik. birbirimizin ağzına fırlatmaya başladık. level level ilerledik. artık parmaklar ağızların içinde falan. değdirmeler falan da derken dudaklar kenetlendi, öpüştük bir süre. sonra bi ses geldi gibi oldu dışardan biri geliyor sandık durduk, kızın yüzü kızardı üstünü düzeltti falan. ben de çok üstüne gitmedim. aldım malzemelerimi çıktık mutfaktan. tanıştığıma memnun oldum dedi gitti. ben de hareket mareket yaptım ama çok da üstüne gitmedim belki kıllarını alıcak temizlenecek falan dedim ne bileyim. zaten hassasım öyle şeylerde. ayrıca ben de çok müsait değildim zaten. asansöre binip katıma çıktım.
neyse ertesi gün o kata gittim. kızın gittiği yere doğru gittim odaların tek tek kapısını çaldım. yaklaşık 40 oda. tek tek oda numaralarını not aldım, harita çıkarttım falan. ikinci gün buldum kızı. açtı kapıyı. işte şaka espri falan yaptım sonra yemek yiyelim mi dedim. ben zaten yedim dedi. ya dedim şimdi değil zaten birkaç saat sonra. aa yok dedi yedim. peki yarın? dedim. ya yok dedi. iyi ama neden? dedim. işte... tuhaf.. biliyosun... falan yaptı. sonra baay falan diyip ayrıldık.
kız hem güzel hem de çok güzel öpüşüyor. bir daha istiyorum. napıyım ben? bir de nolmuş burda ya? uydurma gibi geliyor ama tamamen gerçek. ama hakkaten çok tuhaf değil mi?
öğrencilerin kaldığı, yurt gibi ama tam değil şeklinde bir binadayım. ülke amerika. ortak mutfakta yemek yapıyordum. gece 12 falan. yemeği yaptım oturdum yiyorum. kızın birisi geldi mikrodalgaya bişeyler attı falan dolanıyor mutfakta. ben hiç oralı olmadım.
bu telefon senin mi dedi aa evet dedim unutmuşum sağol. baktım güzel de kız. ne pişiriyosun dedim hiç ya dedi mısır patlatıyorum. sen ne yiyosun dedi bende de balık çorba falan vardı işte.
neyse mısırını aldı geldi oturdu yanıma. yaklaşık 1 saat muhabbet ettik. benim yemeğin tadına baktı falan filan. ama böyle kız gözlerimin içine bakıyor tuhaf tuhaf yavşama hareketleri yapıyor afedersiniz. e bende yaptım aynı hareketleri. yavşıyoruz karşılıklı. öyle alttan alttan değil. gayet açık şekilde. neyse benim yemeğim bitti. mısırla devam ettik. birbirimizin ağzına fırlatmaya başladık. level level ilerledik. artık parmaklar ağızların içinde falan. değdirmeler falan da derken dudaklar kenetlendi, öpüştük bir süre. sonra bi ses geldi gibi oldu dışardan biri geliyor sandık durduk, kızın yüzü kızardı üstünü düzeltti falan. ben de çok üstüne gitmedim. aldım malzemelerimi çıktık mutfaktan. tanıştığıma memnun oldum dedi gitti. ben de hareket mareket yaptım ama çok da üstüne gitmedim belki kıllarını alıcak temizlenecek falan dedim ne bileyim. zaten hassasım öyle şeylerde. ayrıca ben de çok müsait değildim zaten. asansöre binip katıma çıktım.
neyse ertesi gün o kata gittim. kızın gittiği yere doğru gittim odaların tek tek kapısını çaldım. yaklaşık 40 oda. tek tek oda numaralarını not aldım, harita çıkarttım falan. ikinci gün buldum kızı. açtı kapıyı. işte şaka espri falan yaptım sonra yemek yiyelim mi dedim. ben zaten yedim dedi. ya dedim şimdi değil zaten birkaç saat sonra. aa yok dedi yedim. peki yarın? dedim. ya yok dedi. iyi ama neden? dedim. işte... tuhaf.. biliyosun... falan yaptı. sonra baay falan diyip ayrıldık.
kız hem güzel hem de çok güzel öpüşüyor. bir daha istiyorum. napıyım ben? bir de nolmuş burda ya? uydurma gibi geliyor ama tamamen gerçek. ama hakkaten çok tuhaf değil mi?
pirinç pilavı yapıyodum normalde. tencerede yağı kızdırıp pirinçleri birkaç dk kavurup suyunu tuzunu ekleyip kapatıyodum kapağı. hatta bazen tavukları sote şeklinde ayrı pişirip pilava suyunu eklerken tavukları da ekliyodum tavuklu pilav oluyodu falan. 10-15 dakikada oluyodu. şimdi kırmızı mercimek aldım. pilavını yapmak istiyorum. basit şekilde nasıl yaparım? öyle fazla malzemem yok. minimal olsun lütfen.
bu arada kırmızı mercimek ne süper bişeymiş ya. beyaz pirincin kaç katı protein var ya. baya da lifli.
bu arada kırmızı mercimek ne süper bişeymiş ya. beyaz pirincin kaç katı protein var ya. baya da lifli.
Manhattan olur, queens olur, brooklyn de olur. New York Institute of Technology'de okuyorum. Şu an için ocak-mayıs arası kalacak yere ihtiyacım var. Bakarsın iyi anlaşırız, birkaç yıl kalırım yani.
erkeğim ama zararsızım. tanısanız çok seversiniz.
bütçe yere göre değişir. ayrıca gerekirse bir arkadaş daha getirebilirim. gerekmezse getirmem yani çok da tın.
üstte kalabilir mi mod arkadaş? vallahi ev aramaktan beynim döndü, birkaç gün tepede kalsın lütfen.
erkeğim ama zararsızım. tanısanız çok seversiniz.
bütçe yere göre değişir. ayrıca gerekirse bir arkadaş daha getirebilirim. gerekmezse getirmem yani çok da tın.
üstte kalabilir mi mod arkadaş? vallahi ev aramaktan beynim döndü, birkaç gün tepede kalsın lütfen.
İlgimin olmadığı bir konu aslında. zira adana'da doğmuş bir genç olarak böyle bir seçenekten uzunca bir süre habersizdim :)
fakat bu konuda bir yazı yazmam gerek. vejetaryenlik etçilliğe göre daha iyi midir daha sağlıklı mıdır? yoksa etçillikte bir sıkıntı yok mudur, daha mı iyidir?
nedir düşünceniz? her iki tarafın da argümanlarına ihtiyacım var fakat araştırdığım kadarıyla vejetaryenlerin argümanlarına karşı taraftan sağlam bir cevap veya çürütme bulamadım. benim her ikisine de can alıcı örneklerle ihtiyacım var.
teşekkür ederim.
fakat bu konuda bir yazı yazmam gerek. vejetaryenlik etçilliğe göre daha iyi midir daha sağlıklı mıdır? yoksa etçillikte bir sıkıntı yok mudur, daha mı iyidir?
nedir düşünceniz? her iki tarafın da argümanlarına ihtiyacım var fakat araştırdığım kadarıyla vejetaryenlerin argümanlarına karşı taraftan sağlam bir cevap veya çürütme bulamadım. benim her ikisine de can alıcı örneklerle ihtiyacım var.
teşekkür ederim.
Fırında pişmiş tavuk ve lazanya var. folyoya sarılı. folyolu şekilde buzdolabına koysam bir şey olur mu?
buzluk kısmına mı koymak gerek?
buzluk kısmına mı koymak gerek?
böyle tip tip kısaltmalar yapıyolar ya, bu söylediğim dışında başka hangi örnekler var ingilizce olarak? böyle sayılı falan
Hocaya ödevi mail atmam gerekiyor. yalnız birkaç ekleme yapmam lazım ama şu an çok uykum var, biraz uyuduktan sonra yapayım diyorum. ama hocaya maili atayım, dosyayı açamasın, sonra ben aa diyip bir daha göndereyim falan diyorum. nasıl ayarlarız o dosyayı?
not: word dosyası
not: word dosyası
Öncelikle, hafiften teknoloji özürlü olduğumu belirtmek isterim ki üzerime gelmeyin.
Şimdi gençler, apple ne çıkartsa ceosu sahneye çıkıp tek tek anlatıyor her özelliğini, içini dışını. hepimizin de haberi oluyor çünkü tarih aylar öncesinden belli oluyor. s3'e de baktım mesela, onun da tanıtımı yapılmış.
şimdi google'ın lg ile ortak yaptığı nexus 4'ü almayı düşünüyorum ama önce bir bakayım dedim tanıtımına. O da ne? Bulamadım. Hep başka adamların incelemeleri var. Niye böyle? Ben mi aramayı bilmiyorum?
Şimdi gençler, apple ne çıkartsa ceosu sahneye çıkıp tek tek anlatıyor her özelliğini, içini dışını. hepimizin de haberi oluyor çünkü tarih aylar öncesinden belli oluyor. s3'e de baktım mesela, onun da tanıtımı yapılmış.
şimdi google'ın lg ile ortak yaptığı nexus 4'ü almayı düşünüyorum ama önce bir bakayım dedim tanıtımına. O da ne? Bulamadım. Hep başka adamların incelemeleri var. Niye böyle? Ben mi aramayı bilmiyorum?
60 dolara mayo almıştım. 30 gün içinde iade edebilirsiniz dediler. bugün fişi çıkarttım, 32. gün olmuş. mal gibi kaçırmışım. şimdi mağazaya gitmektense müşteri hizmetlerini arasam ya da mail atsam, güzel bir bahane söylesem? Nasıl bir şeyler yapalım?
Mesela iade edecektim ama amcam kalp krizi geçirdi, bir haftadır şehir dışındaydım, bu mayoyu zaten iade etmek istiyordum ama işte olmadı falan desem olur mu?
Mesela iade edecektim ama amcam kalp krizi geçirdi, bir haftadır şehir dışındaydım, bu mayoyu zaten iade etmek istiyordum ama işte olmadı falan desem olur mu?
Çok basit bir essay ama azıcık uzun. Gramer açısından hata olmaması çok önemli. Kontrol ederseniz çok sevinirim.
There are so many singers nowadays with different singing and dancing styles, characteristics, and attractions. In my opinion, regardless of talent, if a singer buys some lyrics, pays someone to add some rhythm, and getting on stage with these soulless work, that does not make him/her a good singer. Uniqueness and real effort, while adding something from your own are essentials of being a good, or even a legend singer. This is what I like about Michael Jackson and also why I think he is one of the most talented singers ever. He has his own lyrics and style of singing, dancing, dressing and so on. Therefore, it is not hard to say that everything about him is very recognizable. I think his talent in songs, unique style and live performances are what makes him a legend and the most talented singer ever.
The uniqueness in his songs is one of the things that made him one of the most talented singer and a true legend. A song has three layers; songwriting, singing, and performing. Michael Jackson had done very significant work in all these three layers. First of all, most of his songs are written by him, not any other person. Beat It, Bad, Billie Jean, Black or White, The Way You Make Me Feel are just a few examples of those songs. Since most of his songs are written by him, we can say that there is true emotion there and his songs are actually a part of him. Otherwise it’s hard to get the feeling for both him and us because I don’t really see such songs as heartfelt ones. For example, I used to like the song Man in the Mirror a lot, but then I found out someone else wrote the song, not Michael Jackson. I suddenly lost my interest to the song. I didn’t do this on purpose, but the connection between me and the song was lost at that time. When I listen to Michael Jackson, I want to hear what he has to say and what he feels, I’m not interested in someone else’s story. Besides, he tells a story from his own in most his songs. I think this is very important to see if the performer is heartfelt or not. For instance, Billie Jean has a very interesting story. Michael Jackson stated several times that “Billie Jean” was based on the groupies he and his brothers had relationship with back in 1980s. He said that there was a lot of Billie Jeans out there and every girl claimed that their son was related to one of his brothers. I think it’s so special to hear world’s one of the most known songs with such story from such a legend performer. That does not happen all the time. In singing perspective; his voice and rhythms are so identifiable that when you hear his song, you probably recognize him. His yelling as “hee-heee” is at very high pitch and so unique that only he could do it. Even nowadays, it would be very silly to hear this from another performer. It just would not make sense. Moreover, it is technically proven that he had incredibly wide range of octave diapason in addition to being able to reflect any emotional nuance in his songs. Besides those unique high pitched yelling and wide range of octave diapason, he had such songs that only he can sing. His singing tone and style in general is so special that there is not many singers that dares to sing Billie Jean, Leave Me Alone, I Just Can’t Stop Loving You, Wanna Be Startin’ Somethin’ and so forth.
His style in general is very unique too. For example there is a “Michael Jackson’s hat.” When I see a black fedora hat with its brim goes all the way around, he comes up to my mind, Not Frank Sinatra or Al Capone. There is “Michael Jackson’s glove” which is white, for only one hand with silver sequins on the back. His black and slim tie, black leather jacket, white socks with black shoes is such a popular combination all around the world. There is “Michael Jackson dance” which has very sudden and sharp moves as there is no gravity. Also his body when he danced was like with no mass or muscles. I don’t know specific name for each move, but, of course his signature Moonwalk is one of the most known move in his unique dance and a good example of those sharp and unusual moves. Furthermore, people from all around the world are trying to be successful in talent contests by trying to do “Michael Jackson dance” with all his clothes, glove, hat and so on. It is not some kind of dance; it is belong to only one person. I think this is more than enough to consider him one of the most talented performers ever.
Michael Jackson is considered as one of the best live performer ever. I think he is the best live performer in terms of very unique choreography, being prepared, and having endless energy. His style did not let him take a stage while he is drunk. It is all or nothing; he had such a style that it is impossible to give a concert without an advanced preparation. His choreography was not jumping up and down and running around. He had to know his timing because his moves were very connected with the rhythm. For example when the rhythm goes “bum-bum-bum” he had to jump in each “bum.” Also he had to know what he was going to do in group dancing in order to be synchronized. Without sync, group dancing would not have any point. It takes a lot of effort to sing and dance in such a unique way for two hours in front of a hundred thousand people. In addition, I like the fact that his dancers (whom ages are between twenty and thirty) were having very hard time while trying to keep up with him even when he was fifty years old. To be more specific, I am talking about his very last performance; This Is It. He was exactly fifty years old, however, he could still dance much better and longer than other young dancers. In fact, in some scenes, it can be seen that the dancers were getting tired and slowing down, but Michael Jackson still dominating the stage. In addition, he is such talented in dancing that they used to make auditions for advanced dancers only in all around the world to qualify people that are able to dance behind him.
In conclusion, I think Michael Jackson is one of the most talented singers ever and a true legend. He tells a story from his own in his songs during both writing lyrics and performing. He is a true heartfelt. In fact, he has one of the most wide-ranged octave diapason ever. Also he is very identifiable in his songs and clothing. He is so original that he has his own dancing and singing style. In addition to all these uniqueness, I think he is the best live performer ever. He could sing and dance for hours even when he was fifty years old. I think these are more than enough characteristics to see him as one of the most talented singers ever. All these values are so hard to see in a singer nowadays; therefore, we should appreciate him for his great contributions to our world and also let his legacy to live forever for other generations.
There are so many singers nowadays with different singing and dancing styles, characteristics, and attractions. In my opinion, regardless of talent, if a singer buys some lyrics, pays someone to add some rhythm, and getting on stage with these soulless work, that does not make him/her a good singer. Uniqueness and real effort, while adding something from your own are essentials of being a good, or even a legend singer. This is what I like about Michael Jackson and also why I think he is one of the most talented singers ever. He has his own lyrics and style of singing, dancing, dressing and so on. Therefore, it is not hard to say that everything about him is very recognizable. I think his talent in songs, unique style and live performances are what makes him a legend and the most talented singer ever.
The uniqueness in his songs is one of the things that made him one of the most talented singer and a true legend. A song has three layers; songwriting, singing, and performing. Michael Jackson had done very significant work in all these three layers. First of all, most of his songs are written by him, not any other person. Beat It, Bad, Billie Jean, Black or White, The Way You Make Me Feel are just a few examples of those songs. Since most of his songs are written by him, we can say that there is true emotion there and his songs are actually a part of him. Otherwise it’s hard to get the feeling for both him and us because I don’t really see such songs as heartfelt ones. For example, I used to like the song Man in the Mirror a lot, but then I found out someone else wrote the song, not Michael Jackson. I suddenly lost my interest to the song. I didn’t do this on purpose, but the connection between me and the song was lost at that time. When I listen to Michael Jackson, I want to hear what he has to say and what he feels, I’m not interested in someone else’s story. Besides, he tells a story from his own in most his songs. I think this is very important to see if the performer is heartfelt or not. For instance, Billie Jean has a very interesting story. Michael Jackson stated several times that “Billie Jean” was based on the groupies he and his brothers had relationship with back in 1980s. He said that there was a lot of Billie Jeans out there and every girl claimed that their son was related to one of his brothers. I think it’s so special to hear world’s one of the most known songs with such story from such a legend performer. That does not happen all the time. In singing perspective; his voice and rhythms are so identifiable that when you hear his song, you probably recognize him. His yelling as “hee-heee” is at very high pitch and so unique that only he could do it. Even nowadays, it would be very silly to hear this from another performer. It just would not make sense. Moreover, it is technically proven that he had incredibly wide range of octave diapason in addition to being able to reflect any emotional nuance in his songs. Besides those unique high pitched yelling and wide range of octave diapason, he had such songs that only he can sing. His singing tone and style in general is so special that there is not many singers that dares to sing Billie Jean, Leave Me Alone, I Just Can’t Stop Loving You, Wanna Be Startin’ Somethin’ and so forth.
His style in general is very unique too. For example there is a “Michael Jackson’s hat.” When I see a black fedora hat with its brim goes all the way around, he comes up to my mind, Not Frank Sinatra or Al Capone. There is “Michael Jackson’s glove” which is white, for only one hand with silver sequins on the back. His black and slim tie, black leather jacket, white socks with black shoes is such a popular combination all around the world. There is “Michael Jackson dance” which has very sudden and sharp moves as there is no gravity. Also his body when he danced was like with no mass or muscles. I don’t know specific name for each move, but, of course his signature Moonwalk is one of the most known move in his unique dance and a good example of those sharp and unusual moves. Furthermore, people from all around the world are trying to be successful in talent contests by trying to do “Michael Jackson dance” with all his clothes, glove, hat and so on. It is not some kind of dance; it is belong to only one person. I think this is more than enough to consider him one of the most talented performers ever.
Michael Jackson is considered as one of the best live performer ever. I think he is the best live performer in terms of very unique choreography, being prepared, and having endless energy. His style did not let him take a stage while he is drunk. It is all or nothing; he had such a style that it is impossible to give a concert without an advanced preparation. His choreography was not jumping up and down and running around. He had to know his timing because his moves were very connected with the rhythm. For example when the rhythm goes “bum-bum-bum” he had to jump in each “bum.” Also he had to know what he was going to do in group dancing in order to be synchronized. Without sync, group dancing would not have any point. It takes a lot of effort to sing and dance in such a unique way for two hours in front of a hundred thousand people. In addition, I like the fact that his dancers (whom ages are between twenty and thirty) were having very hard time while trying to keep up with him even when he was fifty years old. To be more specific, I am talking about his very last performance; This Is It. He was exactly fifty years old, however, he could still dance much better and longer than other young dancers. In fact, in some scenes, it can be seen that the dancers were getting tired and slowing down, but Michael Jackson still dominating the stage. In addition, he is such talented in dancing that they used to make auditions for advanced dancers only in all around the world to qualify people that are able to dance behind him.
In conclusion, I think Michael Jackson is one of the most talented singers ever and a true legend. He tells a story from his own in his songs during both writing lyrics and performing. He is a true heartfelt. In fact, he has one of the most wide-ranged octave diapason ever. Also he is very identifiable in his songs and clothing. He is so original that he has his own dancing and singing style. In addition to all these uniqueness, I think he is the best live performer ever. He could sing and dance for hours even when he was fifty years old. I think these are more than enough characteristics to see him as one of the most talented singers ever. All these values are so hard to see in a singer nowadays; therefore, we should appreciate him for his great contributions to our world and also let his legacy to live forever for other generations.
Michael Jackson'dan başka kim var böyle? Frank Sinatra da vardı... Başka?
İngilizce...
Tesisatçı Ahmet, Ayşe'nin evindeki musluğu tamir etmeye gidiyor. Tamirin tutarı 100 lira. Ayşe de diyor ki ben sana iki ay boyunca yemek sağlayim. yemeğin değeri 150 lira(malzeme+iş gücü). Ahmet işini tamamlıyor. Fakat Ayşe birinci aydan sonra yemeği kesiyor. Ahmet, Ayşe'yi dava ediyor. Ayşe, arkadaşı Fatma'yı öneriyor yemek göndermesi için ama Ahmet Ayşe'nin yemek göndermesini istiyor çünkü Ayşe'nin Fatma'dan daha iyi bir aşçı olduğunu düşünüyor.
Şunu yorumlar mısınız? Kimin tarafını tutardınız? Nasıl savunurdunuz? Karşı tarafı nasıl sağlı sollu vururdunuz?
Bu arada hikayenin orjinali:
Harry the plumber went to Marge’s house to do some repair work to the upstairs shower. The value of his services was $1,500 (parts and service). Marge in turn agreed to provide Harry with meals for the next year. The value of the meals totals $2,000 (food and labor). After Harry completed the work, Marge provided only half the meals and then defaulted. Harry sued Marge for compensatory and punitive damages. Marge offered to have her friend Marvin prepare the remaining meals, but Harry rejected the offer claiming that Marge was a much better cook than Marvin.
Şunu yorumlar mısınız? Kimin tarafını tutardınız? Nasıl savunurdunuz? Karşı tarafı nasıl sağlı sollu vururdunuz?
Bu arada hikayenin orjinali:
Harry the plumber went to Marge’s house to do some repair work to the upstairs shower. The value of his services was $1,500 (parts and service). Marge in turn agreed to provide Harry with meals for the next year. The value of the meals totals $2,000 (food and labor). After Harry completed the work, Marge provided only half the meals and then defaulted. Harry sued Marge for compensatory and punitive damages. Marge offered to have her friend Marvin prepare the remaining meals, but Harry rejected the offer claiming that Marge was a much better cook than Marvin.
Şu projeyi yapmak için iki günüm vardı. O iki günde yapmadım ve şimdi sabaha yetiştirmeye çalışıyorum. Yüzmeye gidecektim ona da gidemedim projeyi yetiştiremem diye. Halbuki o iki gün içinde rahat rahat yapardım ama önümde zaman olunca konsantre olamıyorum sanırım bir türlü. Elim gitmiyor yapmaya. Dikkatim çok çabuk dağılıyor, başka şeylere dalıyorum.
Niye böyle oluyor ki? Rahat rahat yapmak varken niye kendimi sıkıştırıp bir şeylerden istifade etmek durumunda kalıyorum? Sizde de oluyor mu böyle? Ne yapmak lazım bundan kurtulup hayatı bir düzene sokmak için?
Niye böyle oluyor ki? Rahat rahat yapmak varken niye kendimi sıkıştırıp bir şeylerden istifade etmek durumunda kalıyorum? Sizde de oluyor mu böyle? Ne yapmak lazım bundan kurtulup hayatı bir düzene sokmak için?
Ortak internet kullanılan bir binada kalıyorum. İnternet son günlerde çok yavaşlamıştı, ben de gittim söyledim yetkiliye. Bana ethernet kablosu verdi. Şİmdi ben bu kablonun bir ucunu laptopa diğer ucunu modeme taktım, wireless bağlantıların yazdığı yerin üst tarafında bir de broadband sekmesi çıktı. tamam dedim tıkladım ona. kullanıcı adı ve şifre istedi. hatırladığım kadarıyla yazdım bişeyler ama yanlış yazmışım. şimdi o broadband bağlantı hiç görünmüyor. bir kere yanlış girince attı mı beni nedir?
edit: connection status kısmında 65 mbit hız yazıyor ama ben normal bir vidyoyu bile akıcı izleyemiyorum. bunu da açıklarsanız güzel olur.
edit: connection status kısmında 65 mbit hız yazıyor ama ben normal bir vidyoyu bile akıcı izleyemiyorum. bunu da açıklarsanız güzel olur.
Günlük hayatımızda hangi kelimeleri ortak kullanıyoruz?
oncelikle: eksiduyu.ru
Dün birkaç kere aradım, telesekreter çıktı. Bugün de aradım, bu sefer çaldı ama açmadı. Numaramı tanımadı heralde diyerek mesaj attım yarı ingilizce yarı fransızca. Bonjour mademoiselle naber nasılsın bilmemne. dersle ilgili ortak bişeyimiz vardı, onunla ilgili sorum var dedim. tamam dedi sor. ama dedim oyle bi tane değil, çok var. o yüzden dışarda konuşmamız daha iyi olur dedim. ama dedi fırtına geliyor, bugün dışarı çıkmam.
bu arada şansıma tüküreyim hakkaten, şu an new york'ta metrolar bile çalışmıyor fırtına tehlikesinden dolayı...
evet dedim biliyorum. ama sen sınavı geçtin ben geçemedim, o yüzden senin yardım etmen lazım dedim. yok dedi kusura bakma, evde kalmam lazım dedi. tamam dedim yarın o zaman. yarın stajyerliğim var dedi. tamam dedim, şu andan itibaren stajyerliği hiç sevmiyorum.
az once oldu bunlar. konuşmayı kesmeden konuyu değiştireyim mi hemen? ne yapmam lazım? nasıl yol izleyim?
Dün birkaç kere aradım, telesekreter çıktı. Bugün de aradım, bu sefer çaldı ama açmadı. Numaramı tanımadı heralde diyerek mesaj attım yarı ingilizce yarı fransızca. Bonjour mademoiselle naber nasılsın bilmemne. dersle ilgili ortak bişeyimiz vardı, onunla ilgili sorum var dedim. tamam dedi sor. ama dedim oyle bi tane değil, çok var. o yüzden dışarda konuşmamız daha iyi olur dedim. ama dedi fırtına geliyor, bugün dışarı çıkmam.
bu arada şansıma tüküreyim hakkaten, şu an new york'ta metrolar bile çalışmıyor fırtına tehlikesinden dolayı...
evet dedim biliyorum. ama sen sınavı geçtin ben geçemedim, o yüzden senin yardım etmen lazım dedim. yok dedi kusura bakma, evde kalmam lazım dedi. tamam dedim yarın o zaman. yarın stajyerliğim var dedi. tamam dedim, şu andan itibaren stajyerliği hiç sevmiyorum.
az once oldu bunlar. konuşmayı kesmeden konuyu değiştireyim mi hemen? ne yapmam lazım? nasıl yol izleyim?
Her şey cok guzel gidiyordu, video bir kere açıldı mı beklememe hiç gerek yoktu, sonuna kadar izliyordum. birkaç gün önce bir sorun başladı. videonun uzunluğu farketmeksizin, ilk 30-40 saniye hemen yukleniyor, gerisi takıkılıyor. boyle yavaş yuklenme de degil. orada sıkışıyor gibi. çok tuhaf. ccleaner'la temizlik de fayda etmedi. nasıl çözeriz?
kizimiz fransiz, tahminimce 21-22 yaslarinda.
Haftada 1 gun, cumartesileri ortak dersimiz var. Uc hafta once dersten sonra bir seyler yapalim mi dedim, cok acelem var gitmem lazim sonra yapalim dedi. iyi ama ne zaman dedim, haftaya dedi. gercekten de acelesi vardi. haftaya geldi, dersten sonra ciktik disari. bi fransiz arkadasi daha vardi. diger kiz calisiyormus zaten, yarim saate gitmem lazim dedi. tamam dedik, oturduk kahve ictik, diger kiz gitti isine, biz kizimizla bas basa kaldik. oyle sohbet falan ettik 1-1 bucuk saat. cok guzel de gecti, sakalar espriler falan yaptik gulduk guldurduk. sonra metroya kadar yuruduk bir saat falan, oraya biraktim. yururken de eglendik.
ilginc bi diyalog gecti aramizda yururken; new york'ta hickimseyi sokakta opusurken gormedim dedi. cakacaktim opucugu ama cok erken olur diye yapmadim. bu seferkinde planliyordum. bu da boyle bir bilgi.
bu cumartesi ders bitiminde sordum biseyler yapalim mi diye. yine acelesi vardi bir seye mi ne yetismesi gerekmis, dinlemedim oralari. cevap olarak aaa falan yaptim, ee it's life dedi(nolmus burda?? niye boyle dedi ki?).sonra asagi indik, tabi benim kafadan dumanlar cikiyor, zihnimde kendimi dovuyorum falan. cunku 1 hafta beklemisim ve kiz haftaya demis. tam ayrilacaz, e 1 hafta daha beklemek istemiyorum, peki dedim numarani alayim hafta ici falan biseyler yapariz. peki dedi verdi numarasini.
Her seyi garantiye alacak bir sekilde,
Aramam mi lazim, yoksa mesaj atmam mi daha iyi olur? Neden?
Hangi gun aramam lazim? Cumartesi aksam oldu bu olay. Pazar gunu mu arayim? Mesela pazar gunu oglen 2'de arayip aksam x yapalim diyim mi? Insanin en bos oldugu saatlerden biridir pazar oglen 2 sanirim..
Ne demem ya da dememem lazim? var mi oneri?
Nolmus burda?
Not: 20 yasindaki turk kizimiza sordum ne yapayim diye, ben olsam ayni gun aramani beklerdim dedi. bu da boyle bir not.
Haftada 1 gun, cumartesileri ortak dersimiz var. Uc hafta once dersten sonra bir seyler yapalim mi dedim, cok acelem var gitmem lazim sonra yapalim dedi. iyi ama ne zaman dedim, haftaya dedi. gercekten de acelesi vardi. haftaya geldi, dersten sonra ciktik disari. bi fransiz arkadasi daha vardi. diger kiz calisiyormus zaten, yarim saate gitmem lazim dedi. tamam dedik, oturduk kahve ictik, diger kiz gitti isine, biz kizimizla bas basa kaldik. oyle sohbet falan ettik 1-1 bucuk saat. cok guzel de gecti, sakalar espriler falan yaptik gulduk guldurduk. sonra metroya kadar yuruduk bir saat falan, oraya biraktim. yururken de eglendik.
ilginc bi diyalog gecti aramizda yururken; new york'ta hickimseyi sokakta opusurken gormedim dedi. cakacaktim opucugu ama cok erken olur diye yapmadim. bu seferkinde planliyordum. bu da boyle bir bilgi.
bu cumartesi ders bitiminde sordum biseyler yapalim mi diye. yine acelesi vardi bir seye mi ne yetismesi gerekmis, dinlemedim oralari. cevap olarak aaa falan yaptim, ee it's life dedi(nolmus burda?? niye boyle dedi ki?).sonra asagi indik, tabi benim kafadan dumanlar cikiyor, zihnimde kendimi dovuyorum falan. cunku 1 hafta beklemisim ve kiz haftaya demis. tam ayrilacaz, e 1 hafta daha beklemek istemiyorum, peki dedim numarani alayim hafta ici falan biseyler yapariz. peki dedi verdi numarasini.
Her seyi garantiye alacak bir sekilde,
Aramam mi lazim, yoksa mesaj atmam mi daha iyi olur? Neden?
Hangi gun aramam lazim? Cumartesi aksam oldu bu olay. Pazar gunu mu arayim? Mesela pazar gunu oglen 2'de arayip aksam x yapalim diyim mi? Insanin en bos oldugu saatlerden biridir pazar oglen 2 sanirim..
Ne demem ya da dememem lazim? var mi oneri?
Nolmus burda?
Not: 20 yasindaki turk kizimiza sordum ne yapayim diye, ben olsam ayni gun aramani beklerdim dedi. bu da boyle bir not.
Uc tane fotograf var, bir anne bir cocuk bir de itfaiye var. ilk fotografta itfaiye tutmus bunlari, ikincisinde merdiven alttan kayiyor, ucuncusunde anne ve cocugu yere duserken goruyoruz. anne ölmus, cocuk annenin ustune dustugu icin yasamis. sizce bu tur fotograflar gazetede yayimlanmali mi? fikriniz nedir?
ben hayir diyorum, privacy of death falan diye girdim olaya ama hala aydinlatilmam lazim.
ben hayir diyorum, privacy of death falan diye girdim olaya ama hala aydinlatilmam lazim.
bu var:
www.zara.com
icine beyaz, yakali tisort giyecegim. alta lacivert kot. ayakkabi fotograftakinin biraz daha acik renklisi, deri. ama ceket fazla mi acik renkli diye acaba tereddutte kaldim. o yuzden almadim magazadayken.
ya da bu var:
www.zara.com
ne dersiniz?
edit: 1.baska onerilere acigim.
2. neden begenmediginizi ya da begendiginizi kisaca aciklarsaniz cok yardimci olur. tesekkurler.
www.zara.com
icine beyaz, yakali tisort giyecegim. alta lacivert kot. ayakkabi fotograftakinin biraz daha acik renklisi, deri. ama ceket fazla mi acik renkli diye acaba tereddutte kaldim. o yuzden almadim magazadayken.
ya da bu var:
www.zara.com
ne dersiniz?
edit: 1.baska onerilere acigim.
2. neden begenmediginizi ya da begendiginizi kisaca aciklarsaniz cok yardimci olur. tesekkurler.
Boyle gidip bir urun alayim, dislerimi normalden biraz daha beyazlatsin istiyorum. Doktora gidecek zamanim yok su an. Var mi boyle guvenli bir urun?
Dis macunu diyecek olan einstein arkadaslara simdiden plaketlerini gonderiyorum.
Dis macunu diyecek olan einstein arkadaslara simdiden plaketlerini gonderiyorum.
sevgiliye seni seviyorum demenin neresi ters? Mesela yillar once how i met your mother'da soyle bir sahne gormustum:
www.youtube.com
(ilk 5 saniye)
hadi o tipitip bi dizi, yapmislar iste ne biliyim diyip gecmistim.
fakat isler gucler'i izlerken de denk geldim. 19. dakikada ahmet feride'ye seni seviyorum diyor, feride iiiiuuuu oluyor.
www.tekdiziizle.com
niye ya? ben birini sevdiysem, sevgili olduysak, cikiyosak falan seni seviyorum ya da i love you diyemeyecek miyim? ne sorun var bunda? gercekten anlamiyorum.
edit: sevgili iliskilerinden bahsediyorum.
www.youtube.com

hadi o tipitip bi dizi, yapmislar iste ne biliyim diyip gecmistim.
fakat isler gucler'i izlerken de denk geldim. 19. dakikada ahmet feride'ye seni seviyorum diyor, feride iiiiuuuu oluyor.
www.tekdiziizle.com
niye ya? ben birini sevdiysem, sevgili olduysak, cikiyosak falan seni seviyorum ya da i love you diyemeyecek miyim? ne sorun var bunda? gercekten anlamiyorum.
edit: sevgili iliskilerinden bahsediyorum.
Hani cem yilmaz bizim elemanlarin agzini actirip golf topunu gonderiyordu ya. sonra bunlarin kafasi gozu kan icinde, muslum bey bizi oldurun artik, bizi oldurun gitsin toparlamaya imkan yok ki falan diyorlardi yamuk agizla. o sahneyi ariyorum.
The U.S. government spent 2.7% of the GDP on research and development in 2001. In both 2002 and 2003, the percentage decreased by 0.1%. In 2004, spending on research and development was the lowest of past 10 years. It was 2.5% of GDP. In 2005, the percentage increased to 2.6%. Average percentage of spending on research and development of the U.S. government is approximately 0.5% higher than the average percentage of GDP's spending on research of development in the world.
Son cumle cok garip olmadi mi ya?
Son cumle cok garip olmadi mi ya?
Siniftayiz. iki kiz var yan tarafimda. ikisi de fransiz. ben bi tanesine yemege gidelim falan dicektim ama ayrilmiyorlar birlikteler. ikisini mi davet edim yemege, yoksa istedigim kizi davet etmenin yolu var mi? muhabbetimiz az var.
sesim normal, ne cok kotu ne cok iyi. boyle ortami costuracak, hep birlikte soyletecek ve soylemesi kolay sarkilar ariyorum. ingilizce olmasi lazim.
canlarimsiniz.
canlarimsiniz.
Gomleklerimin uzerine giymek icin aldigim suveter var, v yaka. alttan gomlek giymesem, bagrim acik sekilde sadece suveteri giysem olur mu? normal v yaka tisort gibi ama aslinda suveter.
Pantolonlarima baktim, ikisinde beden 34, birinde 34/35 digerinde 33/34 yaziyor. 33/34 olan iyi oturuyor ama digerlerine kemer gerekiyor.
Simdi olay su, internetten mayo almam lazim. Beden olarak neyi secmem gerekiyor?
Erkegim.
Simdi olay su, internetten mayo almam lazim. Beden olarak neyi secmem gerekiyor?
Erkegim.
Hem yuzme hem su topu antrenmani icin uygun mayo ariyorum. Speedo disinda ucuz hangi markalar var?
Erkegim.
Erkegim.
Hoca internete quiz koymustu. ben bunu gece 12ye kadar saniyodum megersem sabah 11e kadarmis. gecmis tabi haliyle, su an yapamiyorum bir sey. hocaya nasil mail atayim ki tamam falan desin notumu etkilemesin bu?
Mesela "ahmet"i gizli bkz olarak vermek istiyorum ama ayni zamanda yanina da * icinde yani akilli bkz olarak en yakin arkadasim demek istiyorum. nasil yaparim? iki tane ` olunca olmuyor.