Ekşi Duyuru

Çok saçma bi soru olacak ama kusura bakmayın,

Banyonun tavanında ss de olduğu gibi bir sorun mevcut, 4-5 senedir belki de daha fazladır aynı yapıdaki banyoyu kullanıyoruz (önceden tadilat oldu dizayn değişti). Tuvaletin sol köşesinde duşakabin ve duş teknesi var, tavanı da yandaki ss de verdiğim gibi. İlk başlarda tek tük varken şimdi bolca oldular mübarek. Altında duş teknesi var, bizim tek tahminimiz yıkarken tavana su sıçrıyor.

Gelelim sorulara

1-) Bunlar tam olarak nedir? Küf, mantar, ya da rutubetle alakalı birşey mi?

2-) Nasıl bu hale gelir? dediğim gibi 4-5 senedir aynı yerde duş teknesi ve günlük olarak duş alınıyor fakat son 1 senedir, hadi 6 aydır bu sorun var. Bunun sebebi altında duş alınması mı yoksa üst katlardaki tesisat ya da benzeri saçmalıklardna mı kaynaklanır ? (boru deliktir su damlar gibi)

3-) Nasıl kurtuluruz? Full tavan boyası şart mı yoksa başka tür çözümü var mı?

4-) Tekrarlanmasını nasıl engelleriz? Birşeyler sürmek falan işe yarar mı yoksa düzenli olarak bu sorun olacak mı?


Teşekkürler şimdiden.

--------------------------------------------------------------------------------------
Dün bizim yarım adamı kesen eleman kim? Ben ikisi de aynı tarafta diye düşündüm, durup izledi bi süre çünkü, sanki kılıcı çekeceğini sanmıyordu. Eleman düşmanmıydı yoksa kendi tarafından biri mi yaptı bunu?

Bir de şu joffrey'in sağ kolu olan asker (adını bilemedim) bi anda dellenip yeter lan s..erler hacı ben çıkıyorum diyip şarabı alıp niye isyan etti? En başından beri bu adam asmayı kesmeyi dövmeyi seven bi adam neden bi anda böyle pısırık oldu? Joffrey'in tavırlarından dolayı mı oldu böyle?

Selamlar,

Bugün teknosaya gittim ve all in one traş makinelerine baktım. Fiyat olarak uygun "remington" marka gördüm. Marka nasıl falan diye bilemedim, şu an azıcık araştırma yaptım da, 2-3 tane ürün gördüm. Fiyatları pahalı değil, ama almışken çok da dandik olmayan bir tane almak istiyorum.

Aşağıdakilerden hangisini tavsiye edersiniz?

1-) www.teknosa.com (benim baktığım)

2-) www.teknosa.com (babybliss iyi bi marka mı bilemedim)

3-)www.teknosa.com

4-) www.hepsiburada.com


bunlardan kullandığınız ya da bilirim iyidir diyebileceğiniz var mı? tek cihazla tüm kıl tüy sorunlarıma çözüm arıyorum

Uzun kollu, kollar kıvrık gömlek, altına kot, altına da siyah ayakkabı, davete gidecem, yabancılar arasında.

Sol kulağıma bir tane siyah küpe takarım normalde, bu outfit ve ortamda uygun kaçar mı yoksa küpesiz mi daha iyi?

Sinek kaydı traş var bide

Bunlardan 2 tane var, birisi carrefourun oralardan dönüp yukarılara çıkıyor, öbürü ise e5ten dümdüz devam ediyor sabihaya.

Bu e5den dümdüz kurtköye devam edenler sanırım 2 biletle çalışıyor, peki bunlarda aylık geçiyor mu?

Benim hatırladığım carrefourdan dönende aylık geçmiyor, e5ten gidende ise aylık geçiyordu ama 2 kontördü. Doğru mu hatırlıyorum yoksa sallıyor muyum?

1-) metro (aştiye gitmek için) en son kaça kadar çalışıyor?

2-) ankarada kızılay meydanında vakit öldürmek için ne yapabilirim? Bi Leman cafe vardı bar ya da, o nerede?

edit

3-) kızılayda ne taraflarda yemek yiyebilirim? çok ucuz ya da aşırı pahalı olmayan bir yer

4-) bu şehirler arası otobüslerde koltuklar arkasındaki televizyonlardaki usb girişlerinden iphone lar şarj edilebiliyor mu usb yi takınca?

Geçen hafta görüştüğüm şirket (skype üstünden) beni 2. görüşme için ofislerine çağırdılar.

Skype görüşmesinde, toplamda 4 kişiydik ve ik cı hatun bana maaş beklentimi sordu. Ben de çat diye kafamdaki rakamı söyledim. Fakat sorun şu ki, ben bunlara mesai saatlerini sormadım, yol yemek de sormadım. Direk rakamı söyledim.

İstediğim rakamın ay sonunda elime geçmesini istediğim net rakam olduğunu da söyledim ama yabancıların yol yemek konseptini bilemiyorum.

Şimdi 2. görüşmede proje yöneticisiyle tanışacakmışım. Benim bir şekilde çalışma saatlerini falan sormam lazım fakat bunu proje yöneticisine sormam abes kaçar gibime geliyor.

Soru şu ki, ben bu adamlara şartları falan 2. görüşmede mi sorayım? Yoksa direk şu anda İK cı hatuna, abla ben rakam söyledim ama sen şartları söylemedin, şartlar nedir hele mi diye sorayım? Çünkü eğer şartlar yamuk gelirse, ben rakam yükseltecem.

Cuma günü öğlen Ankara'ya varacam, bir de şansıma yağmur olacakmış, çok pis sövüyorum.

1-) Esenboğa'dan Kızılay'a nasıl giderim? Otobüsler vardı galiba ama hangisidir kaç paradır bilmiyorum. Bilet almak gerekir mi? Hava alanında nereden bilet alabilirim? Ya da metro falan kızılaya nasıl giderim?

2-) Nurol Residence'a gitmem lazım, oraya nasıl giderim? Hangi otobüstü? Kızılay'ın oradan binecem, orada ilerde otobüs durakları vardı sanırım sağ tarafta.

3-) Nurol Residenca'tan akşamın 9 unda ya da 10nunda nasıl AŞTİ'ye gidebilirim? Şimdiye kadar hep taksiyle gittim o yüzden bilmiyorum.

4-) Ankara'da taksi pahalı mı?

5-) 13.45 de inecem, sanırım 1 saate anca şehre gelirim. Saat 2 den akşam 6'ya kadar nasıl vakit geçirebilirim? Katılmak isteyen olur mu? Yalnız peşinen söyleyeyim, 6 gibi gitmem lazım, bira içmeye falan görüşebiliriz (Leman Cafe vardı sanırım oraya nasıl gidilirdi onu da hatırlayamadım)

6-) Onun dışında aklımda olması gereken birşeyler var mı? Aynı geceye otobüs aldım, konaklama derdim olmayacak ama kabaca vakit geçirebilecek birşeyler arıyorum.

Selamlar,

Kadıköyde berber tavsiyesine ihtiyacım var, şartlarım şunlardır

1-) Akşam 8 den sonra açık olmalı, anca o saatte işten çıkıyorum.

2-) Hayvan gibi pahalı olmamalı, saçımı 3 numaraya vurduracam, makinayla 5 dakikada kesilecek saça 20 tl vermek istemiyorum. Akmarın oralarda zamanında 5 tl ye (bu fiyata artık kesen yoktur, o kadar mezarcı değilim) berber falan vardı asker için öğrenci için.

3-) Ucuzun etin yahnisi misali gidip oralardan bit pire saçkıran falan kapmak istemiyorum.

Normalde tanıdık berber var ama 20 kağıt verip kafamda 5 tutam olan saçı kestirmeye gönlüm el vermiyor. O yüzden bildiğizi gittiğiniz bir yer varsa, nerede olduğunu adını falan söylerseniz sevinirim.

edit : erkek, mekan olarak da istanbul anadolu yakasındaki kadıköy

Şimcik kurumsallık dediysem kendim için kurumsallık.

Adım uzun, örn: hayrettin. Soyadım da anlaşılması ve yazılması zor. Şimdiye kadar bana bolca problem çıkardı. Kendimle alakalı bütün herşeyi bir sitede toplayayım diyorum. CV, teknik yazılardan oluşan blog vs. Yalnız alan adı ile ilgili bir çekincem var.

ismim.com dolu, o yüzden bende ismim.gen.tr ve ismim.web.tr var. Bunlar parası karşılığı alınabilen domainler.

Çevremdekiler web.tr olayına pek sıcak bakmıyor, bu ne la diyor. Ben de gen.tr olayından pek haz etmiyorum gerçi.

Acaba ismim.web.tr yi soyadim.com şeklinde mi değiştirsem?

herkese kişisel sitem olarak soyadim.com u söylerim. Ama işte soyadımın yazılması meşakatli olduğu için sıkıntı olur mu diye düşünüyorum. Adım bilindik ama uzun, o yuzden adim.web.tr yi seviyorum. Hem web hem de tr uzantısı olduğu için en azından sanal birşeyleri anlatıyor bence.


Eğer soyadim.com şeklinde bir alan adı alırsam. insanlar soyadim.com şeklinde girecek ya da gelecek, otomatik ismim.soyadim.com şekline çevirecem. Onu yapacak teknik bilgim var. Mail adresim de ismim@soyadim.com şeklinde olabilecek. öbür türlü ismim@ismim.web.tr olacak.

kendi kişisel blogumu da bolca saçmaladığım konu olduğu için kurumsal sitemden uzak tutayım diyorum, fakat gen.tr olayına da ısınamadım. Belki de web.tr ye onu geçirip soyadim.com u alırım diyorum.

ismimsoyadim.com.tr yi alırsam aşırı uzun olur, 14 karakter+.com.tr deli birşey. O yüzden alabileceğim soyadim.com var, takma bir isim kullanmak da kurumsallık açısından bana hoş gelmiyor. Ne yapayım bilemedim.


Teknik bilgiye sahip olmanızı gerektirmeyen bu soruda, kişisel görüşlerinizi soruyorum.

öptüm kib bye

Elimde bir gazetede yayınlanmış iş ilanı var. CV nin gönderilmesi gereken adres ve ref kodu var her ilan için.

Bunu nasıl göndermek gerek? Direk konu satırına ref bilgisini yazıp mı göndermek gerek yoksa pozisyon adını falan da mı yazmak gerekiyor?

Ya arkadaş şu oyunu 1 mbit bağlantı ile oynamak işkence haline geldi. Battlefield 3'ü, COD u falan rahat oynuyorum, ama bu oyun beni deli ediyor. Latency 200 küsür msde olunca yeşil idare ediyor, fakat kafasına göre turuncuya düşüyor.

Öyle boktan durumlar oluyor ki, 5 yaratık bana vuruyor, ben deli gibi ateş etmeye çalışıyorum, bir bok olmuyor, mal gibi duruyorum ve yatıyorum. Kafayı yiyecem.

Bu oyunu oynamak bu kadar zor mu şu bağlantıyla

Tepedeki 3 tane icon olduğu yer (arkadaş ekleme, mesaj, yeni bildirim) beyaz arka fona mı sahip artık?

Eskiden böyle değildi sanki (günde 18 saatim facebookta geçiyor evet), şimdi beyaz mı oldu yoksa gözlerim mi bozuluyor?

edit, tam açıklayamadım sanırım, bu 3 butondan birine tıklayınca aşağı doğru açılan alanın arka fonu bembeyaz bende

izlemeye değer mi?

İzleyen var mı? 20 liraya geliyor bilet parası istanbulda, bir esprisi var mı 3 boyutun yoksa direk normal izlemek daha mı mantıklı?

edit : imax 3d

Genşler,

Video call için hazırlık yapıyorum, gömlek giyecem, cam, mikrofon falan hazır hepsi. Yanıma not defteri alacam, cv mi el altında bulunduruyorum, suyumu da yanıma alıp odanın kapıyı kapatacam, gürültü çıkaracak şeylerin sesini kapatacam.

Başka aklına birşey gelen?

Saat 18'deki bir davete yetişmek için istanbuldan uçak bileti alacam, lakin 12.20 - 13,45 seferi var azıcık ucuz. Öbürü ise 15.45 - 16.40 azıcık daha pahalı.

Ankara'da yapacak birşeyim yok açıkcası o yüzden çok erken gitmenin de anlamı yok. Ama yanılmıyorsam hava alanından şehir merkezine 1 saate yakın sürüyormuş otobüsle? Bu doğru mu? O zaman 16.40 da inersem, olası rötar ve şehir merkezine yolculuk süresini katarsam 6 dan geçe mi kalırım ?

Bir de, ankara'da buluşcak görüşecek duyuru tayfası var mı? Cuma gün içinde ya da belki haftasonu da oralarda kalabilirim.

Pegasus en uygunu gibi duruyor ama yine de sorayım, operatörün indirimi olan (aveanın birşeylere varmış) ankaraya uçan bildiğiniz hava yolu var mı? Sunexpress uçmuyor, turkcell yaş o yüzden.

edit: atlasjet ile aveanın anlaşması varmış. Atlasjet de ankaraya uçmuyor. O yüzden böyle indirimli ucuz kampanyalı bilet bulabileceğim site var mı bilen eden?

Selamın aleyke,

Amir'imden (ne demekse) cuma günü için izin istedim, adam tamamdır dedi. Yalnız bana eposta at ki yazılı olarak bende bulunsun dedi.

Şimdi ben sana okeyi verdim dedi, buna göre karşı tarafa nasıl bir mail atmam gerekiyor?

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Theon 7. bölümün sonunda 2 tane ceset kaldırdı iple, birincisi bunlar gerçek insanlar mıydı (senaryo gereği) ve eğer gerçek insanlarsa kimlerdi? Biz aradıklarımızı bulduk ve yaktık kafasında mı yoksa sadece random birilerini mi yakmış? Çünkü manzarayı görünce surat ifadesi gayet kötüydü Theon'un

Şimcik 2 tane durumum var,

1-) Perşembe günü öğleden sonra iş görüşmesi, evde olmam gerekiyor, video call olacak. Bunu abi doktora gitmem lazım diyerek halletmeyi düşünüyorum, buna gık mık demez bağlı olduğum adam

2-) haftaya cuma ankara'Da bir davet var, cuma günü, gitmek istiyorum. Yalnız cuma olduğu için izin almak gerekiyor ve uçağım öğlen 11 gibi olacak. Sabahtan işe gidemem zaten. Yalnız benim iş mobil oyun üzeirne olduğu için cep telefonumdan oyunları oynayıp (akşam 6 da davet) birşey olursa cepten mail atabilirim. Yalnız bu anlayacağınız üzere keyfi bir izin.

İki izni de aynı anda söylemek istiyorum. Çünkü biri için önceden bilet almam gerekiyor, öbürü de zaten perşembe günü. İlki konusunda maalesef yalan söyleyip, ikincisi konusunda, abi gitmek istiyorum, işlerimi mobilden yaparım diye söylemeyi düşünüyorum. En kötüsü o gün ücretini maaşımdan kesmesini söylerim (son son çare).

Adam daha yeni geldi, o yüzden huylarını çok iyi bilmiyorum ama arada geyik arada ciddi takılıyor. Gtalk'tan söylerim muhtemelen, herkesin önünde söyleme konusuna sıcak bakmıyorum, toplantı odasına çağırmanın da bir anlamı yok adamı diye düşünüyorum.

Şöyle yap şöyle et diyebilecek olan var mı? Tüm gün izin alacam, cuma günü, yine işimi yapabileceğimi söyleyecem, gerisi adama kalacak. Ama iki izini de aynı anda istemek şansımı zorlamak gibi olacak sanırım.

Akıl verseniz?

Selamlar,

Yabancı bir firmaya yaptığım iş görüşmesinden sonra, şu anda beni video interview yapmaya davet ediyorlar.

Şimdi sorun şu ki, video interview nedir, nasıl yapılır? Daha doğrusu ne yapmak gerekir? Sorular sorarlar mı? Yoksa sadece işte genel olarak nasılsın iyi misin tarzı tırt görüşmeler mi olur?

Sorun şu ki, iş yerinden akşamın 8 inde çıktığım için akşam vakti rahat rahat interview yapamam evde, muhtemelen ya haftasonu ya da öğlen saatinde iş yerinde interview yapmam gerekecek.

Karşı firmaya seçenek olarak, akşam saatini söyleyecem (muhtemelen uymayacak), öğle saatini söylesem mi ? (işyerinde olduğumu belirtmem gerekir mi?) Yoksa cumartesi müsait günüm diyip cumartesiye mi görüşme istesem? Ama cumartesiye kadar da 5 gün var, firma bekler mi bilmiyorum.

İşyerindeyken başka bir iş için görüşme yapmak ne kadar riskli onu bilmiyorum. Toplantı odalarından birini ayarlayabilirim muhtemelen. Ya da gidip internet kafede falan mı görüşme yapsam? Onda da çok saçma bir ortam olur muhtemelen.

edit: video interview saati öğlen 12.15 de oldu, ya starbucksa koşacam laptopla ya da ofiste toplantı odasına geçecem. Starbuckstaki internet, boş priz boş masa sorunları varken, işyerinde de toplantı odasına birilerinin dalması ya da boş oda bulamamak gibi bir risk var.

Bunların en ucuzu hangisi? 15 gün süre ile kullanılacka, sonra bir daha kullanılmayacak.

En ucuza hangi operatörden alabiliriz? yoksa hepsi aynı fiyat mı? aynı fiyatsa ne kadar?

edit : istanbul

Şu adamların galatasaray bonus cardını alayım diyorum, önceden denizbank'tan almıştım, kart ücreti falan muhabbetinden dolayı kullanmadan kapatmıştım.

Neyse, garantide banka hesabım var zaten. Şu an sgk yatıyor, maaşlı çalışanım, bordro isterler mi bilmiyorum, isterlerse de uğraştırırlar beni.

İnternet şubesinden başvursam, bir şekilde kartı alsam, bu adamlar kart ücreti aldıklarında, işte yok bankaya yazı, tüketici şikayeti vs diye olaydan yırtabilir miyim? Bugün arkadaş kartını kapattırmak istemiş, ona biz bonus yükleyelim size o parayı demişler (cinlik lvl 100). Kendisi kabul etti ama bence hiç de mantıklı değil.

Neyse işte, sigorta zart zurt kesintilerine dikkat etsem,kart ücreti olayını da bir şekilde çözsem, bu bankadan kredi kartı almaya değer mi?

-----------------------şıpoylır------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Filmin sonunda shield yöneticisi gelip, dünya sandığınız kadar küçük değil sizinle İntikamcılar Girişimi hakkında konuşmaya geldim dediği olay nedir?

en.wikipedia.org/wiki/Avengers:_The_Initiative

linkinde yer alan olay mı? Koca bir süper kahraman topluluğu olacak, Ayran Men de bunların başında olacak olayları mı?

Marvel ve comic konusunda pek bilgim yok o yüzden biri açıklasa süper olur

Genşler selam,

Avengers filmine gitmeden önce izlenmesi gereken filmler hangileri? bir isimlerini sıralasak? 9gagde bunla ilgili bir post vardı ama bulamadım. Kısaca mal gibi direk avengers izlemeden önce bu filmleri izlemek istiyorum.

Şu anda çalışmakta olduğum bir şirket var (ne güzel dimi) ve kendime çalışırken yeni bir iş arıyorum.

Klasik iş arama sitelerine cvmi koydum, profillerimi düzenledim. Hatta çalıştığım şirketin kullanmış olduğu iş arama sitesinden de kendilerini ambargolu firmalara ekledim de adamlar es kaza benim cv yi görüp, ulan bu adam iş arıyorlarmış demesinler.

Daha dün iş yerinden birini, iş arıyor diye (o da gidip sanırım iş arama sitelerinde geziyormuş mesai saatlerinde) işten çıkarmışlar, azıcık tırstım. CV yi aranamaz yaparsam o zaman bir esprisi kalmayacak, sadece başvurduğum şirketlerin cv mi görmesi güzel olabilir tabi ama emin olamadım. Her sitede kendi firmamın adını arıyorum acaba ilanları var mı diye. Başka yapabileceğim, aklıma gelen birşey de yok.

En son çalıştığım firmanın adını falan gizleyebiliyormuşum ama o da benim iş arama sürecime engel olur mu bilemedim.

Şimdi kullanmakta olduğumuz bir kredi var, her ayın 10 u bunun geri ödeme zamanı. Ödenmesi gereken tutarı 11 ya da 12 sinde yatırdığımızda banka faiz işletiyor mu hemen yoksa 2-3 gün opsiyon tanıyor mu?

Önceden benzer bir duyurum vardı, pek birşey değişmedi hayatımda. Yine sorayım dedim.

Hayatında olan, zar zor görüştüğün 3-5 kişiyi silip (komple s.ktiri çekip). Hiç tanıdığın yokmuş gibi sıfırdan başlama fikri çok mu ütopik olur?

Sanırım 6 hafta serisini doldurmuşumdur, 6 haftadır hafta sonlarımı evde geçiriyorum. İnsanları arayıp (zaten 3-5 tane var) her hafta sonu, hadi olm dışarı çıkalım, hadi ama ya falan diye dürtelemekten ve ya kem küm işim var, havamda değilim diye cevap almaktan sıkıldım. Tek başıma da takılmayı sevmiyorum, sanırım hayatımın son 5 senesi böyle geçti.

Birini arayıp, gel dışarı dediğimde ya abi başkasıyla planım var muhabbeti çekiyor, ha gerçekten planı var ama sıkıldım ulan ben. Geçimi zor biri olabilirim (fikrim yok), ya da kafalar kolay uyuşmuyor da olabilirim. Yurtdışından (Erasmus) geldikten sonra insanlara birer pislik gibi bakıyor olabilirim, hatta ulan keşke başka memlekette yaşasam, çifte vatandışlığım olsa Türk vatandaşlığını bıraksam düşüncesindeyim.

İş yerindekilerle bir süre iyi gittikten sonra onlarla da durumlar sıçtı gibi, birbirimizin yüzüne bakarken sorun yok ama arka masamda oturan hatunun işyerinde neredeyse 15 kişilik güruhu doğumgününe çağırıp beni çağırmaması bir bokların yanlış gittiği izlenimi uyandırdı bende. Ha ama yüzyüze konuşurken muhabbet vs oluyor.

Askerden döneli 1 seneden fazla oldu, dönünce doğru düzgün bir ortam yapayım dedim ama, uzun süreli ilk iş deneyimim bu, iş yerinde ayda yılda bir yaptığımız toplu etkinlikler dışında bireyselde pek kimseyle takılmıyorum. Yine sebep olarak karşı masamdaki adamı aradığımda işte abi ya dışarı çıkasım yok, ya da başkasıyla plan yaptım muhabbetlerini dinliyorum.

İş buldum mu mevcut işimi bırakacam, daha da görüşmem onlarla, çünkü yine klasik insanları arayıp ya abi gak guk muhabbeti dinleyecem. Onlar beni ararsa anca görüşürüm.

Bu durumda, tüm insanları silmek için, telefon defterini temizleyip, insanlarla görüşmeyi kessem (daha çok ben arayıp sorduğum için bu işlemi yapmasam), işi ağır çıkar ilişkisine döküp (beni doğumgününe çağırmayan hatuna mesela) iş yerinde bile elimden gelen giderin en önde gidenini yapsam, en azından tek tabanca takılsam ve arayacak kimsem yok olum desem, kafamı rahatlatabilir miyim?

Evde oturmaktan nefret eden bir insanım, ama etrafımda olmayan insanlar sayesinde 6 hafta serisini evde oturarak geçirdim. Haftasonun benim için tek anlamı evde bilgisayar başında oturmak, televizyon izlemek oldu. En çok da cumartesi pazar sabahları geç kalkabildiğim için seviyorum haftasonlarını. Hafta içi de bunları yapsam benim için haftasonunun bir anlamı kalmaz yani.

Ondan sonra artık bir şekilde, yeni işyeri olur, ya da başka şekilde olur tanışacağım insanlarla en baştan başlarım diyorum. Tek başıma gezip tozmaktan da nefret ederim bu arada, ama arkadaş olmayınca tek kalıyorsun maalesef.

Arkadaş bir türlü aklım almadı, "wolf" kelimesini amerikalılar, nasıl "wulf" diye okuyor. Bu tarz okunuşu olan başka kelime görmedim, duymadım ben.

Wulf and I, Teen wulf falan diye okunuyor hep ama yazılışları wolf şeklinde

Bir kere ayak üstü konuştuğum hatunla konuşmaya devam ettikten sonra nihayet bugün görüşecektik. İş görüşmesinden çıkınca arayacaktı beni 10 da, 12.30 da çıktı dedim ben yemekteyim (yemeği bırakıp gidemezdim). O da zaten benim karşıya geçmem lazım geç kaldım falan dedi, başka aralığa sıkıştırırz dedi. Şansıma sokayım.

İş yerinde, dünkü mevzudan dolayı ceolardan ayar yedim, telefonumu sık sık kontrol etmeliymişim, maillerime iş saatleri dışında 3 saatte bir bakmalıymışım. Ben tamam abi kusura bakma dedim, arkadaşım niye öyle dedin olm diyecektin benim çalışma saatlerim bu bu diye, atarlanmadan iğneleyecektin dedi. 2 ceo ve iş arkadaşımın önünde bunu yapmaya götüm yemezdi dedim zaten. He diyip geçmek kötü fikir miydi bilemedim, eğer tekrar aynı konuda papaz olursak da elimden gelen budur diyecem, artık kovarlar belki.

Yediğim ayardan sonra darlandım, insanlarla konuştum, senin ilk ayarın galiba dediler. Takma kafana, salla geç alışırsın dediler. İçime su serptim, dedim eve gidince iş bakacam. Saat 12 oldu, iş miş bakamadım lan, iş bakacaktım ben.

Bu günde bi sorun olabilir mi? Yoksa sorun sende değil bende mi?

Soruya cevaptan çok durumla ilgili tercihen destek olucu cevaplarınızı beklediğimi belirtmek isterim.

İş mevzusu mevzu bahis. İlk uzun süreli iş tecrübem, yaşım azıcık büyük sanırım iş dünyasına yeni girmek için (25), gerçi aynı şirkette 9. ayıma girecem.

İşe ilk başladığım zamanda, bağlı olduğum kafa dengi bir müdürüm vardı, iş görüşmesini o yaptı, süper herifti. Geçen ay eleman işten çıktı. Eleman işten çıkınca azıcık tadım kaçtı, zaten işten çıkmadan önce de başka bölüme aldılar bunu, bir nevi sürgün oldu, üstlerden biriyle sanırım yıldızı çok barışmamış. Şirket bu arada 2 ortaklı, ortaklardan biri 30 yaşında öbürü de 26 mı 27 mi ne azıcık cadaloz bir kadın, geçinmesi zor.

Neyse, şirkete girdikten sonra 2 haftada bir şirketten birileri çıkıp girmeye başladı, en başta kimseyi tanımadığım için çok dert olmuyordu. Yeni yıl zamanı 2 günde 11 kişi çıkardılar işten. 5 dakika görüşebilir miyiz diye aralarda gezindi asıl patron, insanların bir kısmı ağladı, bir kısmı da bir karış suratla çıktı, bir kısmı ise arkasına bakmadan bastı gitti. Her şirkette olduğu gibi biz de hatalar yaptık, arkadaşların hayrına oldu, bir daha toplu adam çıkarmayacaz dediler, kahvaltıya götürdüler, gönlümüzü aldılar. Şirket bu arada yeni 1.5 senelik ama sağlam yatırım aldı.

Sonra bir süre ortam duruldu adam çıkarmadılar, sonra insanlar birer ikişier kendileri çıkmaya başladı, genel olarak memnuniyetsizlik öne sürdüler, maaş da bir etkendi tabi, ama hep, onların daha büyük planları varmış, hayırlısı oldu, onlara teşekkür ederiz diye uğurladılar. Bölümde 6 kişiydik, 3 kişi kaldık. Artık durum öyle bir raddeye geldi ki ipimle kuşağım şeklinde takılıyoruz. En kötüsü işten çıkarırlar, bir maaş da tazminat verirler diyoruz, en azından ben diyorum, yanımdaki arkadaş ise, hayırlısı Allah büyük diyor.

Şu zamana kadar iş yükümüz neredeyse hiç yoktu, zamanında çıktık hep, karışanımız yoktu. Fakat pazartesi günü (dün) mail atıp, çok süper bir projemiz var, sizden bir ay boyunca sürekli yoğun çalışmanızı istiyoruz dediler, rahata alıştıktan sonra zor geliyor tabi. Dedik tamam ya sorun değil.

Gelelim işin kıl taraflarına, bu projenin başında cadaloz dediğim şirket ortağı, yanında da onun yalakası başka bir hatun var. Bugün telefon geliyor şirketin öbür ortağından ben de salladım telefonu, o dur diye tahmin etmedim. 1 saat önce yanımda çalışan arkadaş aradı, bize mail atmışlar, bugün de iş yapmamız gerekiyormuş diye. Bu saatte maili gördük, yapacak birşey yok, bari birşeyler diyelim de ortada kalmayalım. Oturup rapor yazdım alelacele, zırt yanıt geldi cadaloz kişiden, böyle rapor olmaz, lütfen düzgün yazalım diye, sigortalarım attı. Bu soruyu da ondan yazıyorum tabi ki, azıcık da içimi dökmek için.

Cadaloz kadınla iletişim kurmak dert, kendisi de genelde emir kipli konuşuyor, adamı fitil ediyor. Saat farkı olmadan mail atıyor (20 dakika önce bir mail attı) iş istiyor. Şimdiye kadar kendisiyle münasebetimiz olmadığı için hiç beni ilgilendirmiyordu, ama şimdi bildiğin başımıza geldi, fitil etti.

Aramızda konuştuğumuzda olm salla, en kötüsü işten kovarlar diyorum, sık dişini diyorlar, 3 kişiyiz zaten, zart diye kapının önüne koyamazlar diye güveniyoruz. Kovulursak en azından elimize para da geçecek. Ama şu kadını takmamayı "kafamda" çözmek istiyorum. Götünü yırtsa da, "olm sen paralı çalışansın, iş karşılığı para alıyorsun en kötüsü güle güle dersin, ya da derler diyorum " kendi kendime ama işte geriyor böyle durumlar arada.

Maaşım zamanında yatıyor, sigortam maaşımdan yatıyor, iş yerinde hayvan gibi yiyecek içecek depomuz var, ölene kadar yiyoruz. Ama ilk başta söylenen zam mevzu kaç aydır sallanıyor, en tepeyle konuştuk, tamam ben halledicem dedi, sürüldükten sonra çıkan müdür yerine gelen geçici kişi, aldığın maaş buymuş buna zam yapılmasını konuşacam, sana da başka bir pozisyon teklif etsem (istediğim güzel birşey) yapar mısın dedi, tabi ki dedim ama şimdi dengeler değişti tabi, adamla görüşemiyorum bile. Şirkette 9. ayım, 1 seneyi doldurursam 2 hafta iznim var diye umuyorum ama şirkette izin mevzuları nasıl olacak o bile belli değil. Ya bana zam yapacaklardı, azıcık sabret diyordum ta ki bu ana kadar, artık ondan da ümidim kalmadı. Aldığım maaş da asgarinin azıcık üstü, artık cumartesi günleri çalışmıyoruz ama günde 9 + 1 mesaimiz var. Edit: İş yerinde konuşup güldüğün, eğlendiğin adamlar işten çıkınca işin tadı kaçtı tabi.

Şunu şunu yap, ya da şöyle düşün takma kafana salla gitsin tarzı fikirler arıyorum. Sonuna kadar okuduysanız da teşekkür ediyorum.

Edit: İlk iş tecrübesinde insanlar direk boğazına kadar boka batar, bu durumlarla mücadele etmeyi öğrenir diye düşünüyorum (yamuluyor olabilirim) benim şu anki durumumda öyle olmadı, muhtemelen bu yüzden bazı şeyler bana bu kadar koyuyor.

Yarın muhtemelen dışarı çıkmam ama yine de sorayım. Kadıköy, taksim çevreleri malum olaylardan dolayı ters olabilir diye tahmin ediyorum.

Bu bölgeler dışında takılmak güvenli midir yoksa en iyisi hiç yorganın altından çıkmamak mı?

Selamlar sevgili bitli piyadeler,

335 kd olarak askerliği yaptım, ocak 2011 de tezkere aldım, o tarihten beri aranızdayım. Şubeyi geçen sene aradığımda, bir ara uğra (önümüzdeki sene de demiş olabilir) yoklama işlemlerini hallettir dedi, yani ne zaman kafana eserse gibi.

Sabah aklıma takıldı da, benim yedeklik yoklamasını ne zaman yaptırmam gerekiyor? Geçen sene turkiye.gov.tr de yoklama işlemlerinden formu doldurup gönderdiğimde, ertesi gün kontrol edilecek deidkten sonra, başvurunuz kabul edilmemiştir tarzı birşey diyordu. Bunun vakti geldi mi? Turkiye.gov.tr den yapılabilir mi? Yoksa salla gitsin, eve kağıt gelirse mi yaptırmak lazım?

selamlar,

kardeşime akşam Battleship i izleyelim dedim sinemada, o da gaza geldi, şimdi yorumları okudum, film bok gibiymiş. İşin komiği vizyonda doğru düzgün film de yok. Doğaüstü, çapraz ateş flaan hep bok gibi olan filmlermiş. Sonuç olarak, gidecek film bilemedim.

Kadıköydeki nautilus'a gidecez ama güzel bir film bulamadım. Olm aslında o film güzel lan diyebileceğiniz vizyon filmi var mı hiç?

Can sıkıntısından soruyorum, herhangi bir amaca hitap etmiyor duyuru, silmem ama.

1-) Yolda yürüyorsunuz, karşınızdaki kişiyle 1-2 saniye göz göze geldiniz, size bakarken yakaladınız ya da birbirinize bakarken yakaladınız, otobüs olur, yolda yürürken olur vs. Bunda herhangi bir kötü anlam yoktur değil mi? Sadece karşındakinin yüzüne bakmak için, tipine vs. bakar insanlar? En azından ilk bakışta? Yoksa direk bu mal kim lan diye mi bakılır. Genelde insanlarla gözgöze geldikten sonra başta tarafa çeviriyorlar (sanırım normali bu) bu normal mi yoksa kamile bak lan kafası mı?

2-) Sanaldan görüşüp, bir yerde denk geldikten sonra sanalda konuşmaya devam ettiğiniz birisinden numarasını isteyip aldığınızda. O numaraya tabi ki de mesaj atılmaz değil mi? Mesaj atmayı sevmem ama, karşı taraf çarşamba günü eğer fulltime iş konusunda anlaşabilirsem senin o taraflara gelicem, ona göre mesaj atıcam dedi. Ben de klasik olarak mesajın arada kaynar, telefondan görüşelim daha iyi olur dedim. Facebook profilimde telefon numaram yazdığı için karşı taraf direk arayıp çağrı attı. Benim uslu durup karşı tarafı rahatsız etmemem gerekir sanırım? Kendisi yoğun olduğu için çok denk gelemiyoruz zaten internette. Ben yoğunken bi hatun bana mesaj yazsa nbr nassın ya diye, ayar olur sallarım. Mesaj yazmak da ne ola?

Öncelikle ilk sorum, duyuruda bir arkadaş vardı, daha geçenlerde sorulardan birine cevap vermişti, olm herkes ebook reader alsın lan valla nimet falan diyordu. Kimdi o çıksın karşıma?

Bi de, amazon kindle touch alacam, şu merete güzelinden bir kılıf bakıyorum. Dealextremedekiler çok dandik duruyor, amazonda 3-4 güzel kılıf gördüm ama aranızda ben bunlardan kullanıyorum hacu, şu kılıftan çok memnunum diyen var mı? Link verin gençler, sipariş edeyim.

Daha önceden sorduğum soruya bir iki ekleme daha yapmak istiyorum. Genelde minoxidil ve bioxcin gibi meretlerin işe yaradığını söylemişler, bir kısmı ise saçlarımı daha kötü döktü diyor.

İşyerinde muhabbet ettim, şampuan önce zayıf saçları döker, 2-3 ay sonra da daha güçlü olarak bu saçlar çıkar dedi, lakin sürekli bu şampuanı kullanman gerekiyor dedi.

Bunun doğruluk payı var mı? Yoksa dökülen saç daha kuvvetli çıkmıyor mu? Kafamdaki 2 tutam saçtan da olmak istemiyorum.

4 işlem yapamadım, kafayı sıyıracam.

Her ayın 6 sında vodafone faturam kesiliyor. Son ödemesi de 26 sı. Kredi kartım da 23 ünde kesiliyor.

Vodafone baydı, Türksele dönecem, fakat sitelerindeki bir kampanya için 30 Nisan son demiş, doğruluk payını bilemedim, şu hepsi bir arada tarifesi.

Kafaya taktım, en kısa sürede Türkcell'e geçeyim diyorum ama, aynı ay 2 farklı operatör parası da ödemeyeyim diyorum, yani ödemesem iyi olur.

Şu durumda, hangi şekilde iki faturayı aynı ayda ödemekten kurtulurum? Yasal yollar tabi, yani şu tarihte geçersen iyi olur falan tarzı tavsiyeler.

Genşler selamlar,

Şimcik, rock müzik ya da adı tam olarak her neyse, aram çok fazla yok. Arada sırada denk gelip, beğendiğim müzikleri mp3 çalarıma atıyorum, ama sanki daha fazla şarkıya ihtiyacım varmış gibime geldi.

Şu tarz şarkıları sevdim,

Nightwish - I wish i had an angel
Disturbed - genel olarak şarkılarını severim ama Decadence ı daha bi severim.
Unloco - Bruises
S.O.A.D - genel olarak şarkılarını severim.

Şimcik bu ayarda bana müzik önerebilir misiniz? Gaz veren, tempo yükselten, çok böğürmeli olmasa da kafam bir nebze brutal kaldırıyor.

Şarkı, şarkıcı ismi yazsanız yeter, ben araştırıp bulurum. Ona göre de yorumlarımı belirtirim.

Öptüm bay

edit : rock müzik arıyorum, house, elektronik ya da dans müziği değil.

Olm bunlar ucuzlamadı mı? 300 küsür lira 1 tb lık disk. Ben taa 3 sene önce 500 lük 3.5" lik diski (taşınamazlardan) 160 liraya almıştım, sene 2012, 160 x 2 = 320 = 1 TB lık disk.

Hani fiyatlar düşecekti?

edit: external

Sefgilim yok ki aşk sorusu sorayım ekşidaşlar,

Akşama lokal asmalıda foursquare eventi var, katılacak kişi sayısı 130 gösteriyor, kaç kişi katılır gerçekten bilemeyecem tabi ki. Etkinlik hazırlıkları güzel gibi duruyor, lakin katılacaklar arasında tanıdığım kimse yok, katılackaların facebook hesaplarına baktım ve çoğuyla ortak arkadaşım var ama direk olarak tanıdığım kimse yok. Tek başıma gidecem gibi duruyor.

Bu durumda ya orada bir güruh olacak, ben de uzaktan insanları mal gibi izleyecem ve bi grubun arasına bodoslama dalacam, o zaman da manyak mı lan bu imajı doğar gibime geliyor.

En kötüsü bir bira içecem, köşede mal mal insanlara bakacam, hevesim kırılacak eve dönecem geç saatte. Mekan da işyerime yakın, bi metroya bakıyor.

Şimdi gözü karartıp tanımadığım insanlar ordusu arasına dalmak pahasına evente gideyim mi, yoksa sallayıp eve gideyim, yatmadan önce game of thrones'u mu izleyeyim.

Bayadır bu tarz eventlere gitmedim, tek tabanca takılmayı da pek seven biri değilim ama etrafımda doğru düzgün arkadaşım olmadığı için de buna alışmaya çalışıyorum.

Çok aklıma takıldı, sormadan edemedim. Bu kadınların, benim denk geldiğim kadarıyla, büyük kısmı neden tırnaklarını kökünden kesiyor, bilen eden var mı ?

Tırnaklarını o kadar kısa ve dipten kesiyorlar ki, benim 3 günlük tırnaklarımdan daha da kısa oluyorlar ki sanki imkanları olsa tırnakları kökünden söküp atacaklar gibime geliyor.

Nedir bunun sebebi, gidip hayvan gibi tırnak uzatmalarını falan beklemiyorum, tırnak kırılabilir, güçsüzdür ama gidip erkek eli ve erkek tırnağı gibi kökünden tırnakları kesmek (bence) çok çirkin duruyor, bir de kısacık tırnaklara oje sürünce daha da iğrenç gözüküyor.

Bu konuda böyle düşünen tek ben miyim acaba?

Selamlar,

Sahibinden.com dışında arabanın fotoğrafını çekip, ücretsiz ilan verebileceğimiz hangi siteler var acaba?

Gençler günaydın,

Starfucks'tan Colombia kahve aldım french press için. Lakin french press hakkında pek bilgim yok. French press in içine ne kadar miktarda kahve koymak gerekir 1-2 kişilik kahve yapmak için? 1 çorba kaşığı yeterli midir?

Tabi ki kişiye göre bu değerler değişir ama başlangıç için bir default var mı acaba diye sormak istedim.

Efenim selamlar,

Şimdi bilemedim, bir bilene danışayım dedim. Lisans mezunuyum, çalışıyorum, eşşeğin aklına karpuz kabuğu sokmak misali aklıma takıldı. Acaba devlet üniversitelerinin (özeller pahalı yaw) uzaktan lisansüstü programları var mı? E-mba olur ya da başka bölüm olur (kafamda belli değil daha). Eğer varsa nasıl kayıt olunuyor? Sınav vs. ile mi ? Yoksa direk paşa paşa parasını verip uzaktan eğitim mi görüyorsun?

edit: lan ben bunu duyuru yapmışım, buzzlightyear'a teşekkür ediyorum uyarısı için. Çömez hatası yaptık iyi mi

Sorumun cevabını muhtemelen biliyorum ama yine de sorayım,

mesela bir yere dayanırken, kalkarken falan, elimi uzatıp ortalama 90 derece açıyla güç uyguladığımda kalkmak için anlık bir acı oluyor bileklerimde. Yaptığım manyak bir hareket mi yoksa bileklerimde mi sorun var bilemedim.

Günde 12 saatten fazla bilgisayar başında geçiriyorum onu da belirteyim.

Gel zaman git zaman, artık iş aramamın vakti geldi diye düşünüyorum, ya kovacaklar ya da ben iş bulduğum an uçup gidecem, o hale geldi durum.

İş yerinde durumlar boktan, bulunduğum departman sıçışlarda, 2 kişi kaldık, sorumlumuz yok, bize karışan yok, soru soran yok, iş veren yok. Ay sonunda maaş alıyoruz, haftada 1-2 emaille şuna buna bakın diyorlar o kadar. Sabahki şirket toplantısında işte şöyle böyle olacak diye evirip çevirdiler genel olarak ama sonuçta hala belirsizlik var, bu da canımı sıkıyor. İki gün sonra kapının önüne koyarlarsa (koyarlar mı bilinmez) ihbar tazminatıma kadar öderler ama tekrar iş bulmak, işsiz kalmak olayları bana koyuyor.

Şimdi iş başvurularına başlamadım daha, dün gece oturup cv hazırladım bir anlık gaza gelip. Şimdi sektörümde başvurmak istediğim yerler var ama işte aşırı üşeniyorum.

CV gönderecem, acaba o pozisyona başvursam mı? Yapabilir miyim, şimdi cv atınca arayacaklar, görüşmek isteyecekler (kesin ya sanki öyle de saçma bir kafadayım), gidecem görüşecem, yeni insanlarla muhattap olacam, pazarlık edecez vs vs. Bunlar aklıma geldikçe, ulan şimdi kim uğraşacak diyorum ama bir yandan da, eywallah pampa diyip kapının önüne koyarlarsa bu sefer götüm açıkta kalacak.

Ayrılmayı düşünme sebebim maaş konusu, söz verilen zam yapılmadı, 4 kere konuşuldu, üstüm tarafından. Sonra o da çıktı maaş mevzusundan zaten.

Sonuç olarak ne bok yiyeyim bilemedim, iki arada bir derede kaldım. Bir anım geliyor, ulan salla koy götüne diyorum, bir an geliyor gazı alıyorum bir ton başvuru yapıyorum (dün gecenin 12 sinde oturup cv hazırlama gazına gelmem gibi)

edit : yaş 25, uzun süreli (8 ay) ilk iş deneyimim.

edit 2: sektörümde derken, şu an çalıştığım sektörde farklı firmalara başvurmayı düşünüyorum önce. Ama sektör azıcık kısıtlı olduğu için (oyun) başka sektörlere de bakmam gerekecek. Fakat hangi sektörde ne iş aramam gerektiğine dair fikrim bile yok. Bu işe girmeden önce de aynı dertten müzdariptim, şans eseri şu anki işime girdim, buradan çıkarsam ne tarafa kayacam belirsizliği de var.

Uzunca bir süredir eve içme suyu olarak damacana Çene Suyu alıyoruz. Bir sürü çene suyu var sanırım bizdekinin tam adını hatırlamıyorum şu anda ama suyun İzmit'ten çıkarıldığını biliyorum. Peder de İzmit'te çevre kirliliği felaket, o yüzden oranın suyundan artık hayır gelmez diyerek sucudan suyun analiz raporunu istedi, o gelene kadar da bana, git bak bakalım su fiyatları ne durumda dedi.

Soruya gelince, 19 litrelik damacanaya 6 lira veriyoruz, peder Erikli'ye yeltendi ama 9 lira olan fiyatını duyunca (ben 9 diye buldum internette) geri adım attı.

Sonuç olaraktan, 6 lira sınırını çok aşmayan (6-9 lira arası diyelim) damacana su arıyoruz. İstanbul Bostancı bölgesindeyiz, bölgeden bölgeye su fiyatlarının fark ettiğini okudum da ondan belirtiyorum.

İçme suyu markası tavsiye edin mümkünse, şöyle içimi güzel, memnun kaldığınız, bilindik vs. olanlardan.

Teşekkür ettim

edit: İşlenmiş su istemiyor peder bey, yani Nestle, Damla falan olmayacakmış.

saolsun annem, 0850 333 33 00 diye bir numaradan arayan kişilere, size daha uygun fiyatlı sayaç takacaz, daha ucuz fatura gelcek lafına inanıp, kredi kartının ilk 4 basamağı hariç geri kalan numaralarını ve son kullanma tarihini vermiş.

3 basamaklı cvc kodunu söylemedim dedi. Şimdi internet bankacılığından kontrol edecem ama yine de sorayım dedim.

Selamlar,

Şu an pek bakma fırsatım olmadı ama Amazon Kindle Reader'lardan en popüler ve kullanımı rahat olanı hangisi?

Fire sanırım en son çıkan ama bilemedim şimdi hangisi daha çok tercih ediliyor