Ekşi Duyuru

bilen var mı?

not: izmirli değilim.

neler?

cevabını bulamadığınız mesela veya size ilginç gelen. veya belli bir bağlamdaki bir kelimenin, kalıbın karşılığı da olabilir.

basit de olabilir, ileri seviye de olabilir.

stackexchange.com

en ünlülerinden biri stackoverflow mesela. programcılar oraya takılıyor genelde.

ama her türlü konuda da farklı farklı stackexchange siteleri var.

takıldınız mı? takılıyor musunuz?

kurallar sıkı genelde orda ve puan sistemiyle yetki alabiliyorsun (gamification). insanların yetkisi olunca baya kasıntı tipler çıkabiliyor. ama bir yandan da iyi, baya düzgün bir ortam oluşturmuşlar.

kim uydurmuş bunu?

------------------------------------

wikipedia ingilizce makalesi "cezerye" demiş mesela. karonut'dan bahsetmemiş. cezer arapça'da havuç demekmiş.

Watchtower of Turkey from Leonardo Dalessandri
vimeo.com

sözlük'te de başlığı var:
(bkz: watchtower of turkey)

ne dediğimi anladınız heralde.

toronto metrolarında da her yere asıyorlar bundan:
"Why love one but eat the other?"
www.beveg.ca

ineklerin ve domuzların ne kadar arkadaş canlısı olabileceğinden ve zekalarından bahsediyor.
www.thebreeze.co.nz

sonra ne kadar kötü şartlar altında tutulduklarından ve katledildiklerinden vs.

ama sonra damak zevki, besin değerleri, etin lezzeti vs. konularına giriyor insanlar. atalarımızdan gelen bir et yeme içgüdüsü de var sanırım.

evet 100 yıllık tartışmayı tekrar açtık ama biraz daha ayrıntı var. ne diyordunuz siz bu işe?

not: herkes yiyor demedik. vejetaryen veya vegan da olan var sonuçta. olay daha az yenilen hayvanlara geçince derinleşiyor tabii. fikrinizi belirtirsiniz tarzında bir soru işte.

nedir?

Ya o? Sapıtıyor mudur? her nerdeyse...

özellikle japon kızlarının.. öhöm.

japon kültüründe bir anlamı mı var?

çok saçma bir soru gibi duruyor ama acaba?

evet gece yarısı aklıma bu soru geldi. başka ne zaman gelebilirdi ki zaten? (retorik soru bu, asıl soru başlıkta)

bir anlatın şunu hele. kafam basmıyor bir türlü.

insan hayvan bitki bakteri. ordan burda falan?

ön not: soru psikoanalizin, nörofizyolojinin ve belki de metafiziğin sınırlarına giren saçmalıklar içeriyor. yazdığım bazı şeyler türkçeye benziyor olabilir ama gizli kodlar içeriyor. isterseniz şimdiden çıkın ve... iki bira çakın. ne bilim.

----------

ben normalde (neredeyse) hiç bişeyden korkmuyorum. (korktuğumu sandığım tek bişey dünyada ve kitaplarda geçmiyor desem olur, eğer hissettiğim şey doğru ise). başımdan çok olay geçti (ölümden döndüğüm olaylar ve bazılarında bilerek riske girdim, hayatla dalga geçtim vs.), korkunun sınırlarını zorlayan içeriklere sahip yazılar okudum, yapımlar izledim. bunları niye yaptım? çünkü hayatta her şeyi tecrübe etmek (yasallığın sınırlarında ve kimseye zarar vermeden) ve sanatsal ve edebi değeri olan korkunun en derinlerine inmek istedim.

şimdi burda çok acı ve vahşet dolu örnekler de söylenebilir (daha dramatik olacak ya hani) ama oralara girmeyelim. tabii ki de benden daha acı durumlara düşmüş insanlar vardır. bir savaşın ortasına düşmedim veya bir ormanda tek başıma hayatta kalma mücadelesi vermedim.

korkunun acıya, acının nefrete dönüştüğü insanlar vardır. veya korkuyla beslenen ve kısır döngüden çıkamayan kitleler...

korku bende neye dönüştü? hiçliğe mi? belki tamamem kaybetmek imkansızdır korkuyu. sonuçta hayatta kalma içgüdüsü. ani durumlara irkilme, korkunun bir parçası sonuçta. tehdit altında korku biz istemesek de oluşabilir ve işin biyolojisi de var. bunların farkındayım. ama...

soruya gelelim. sahi nasıl korkulur? tehlike çok belirgin değilse, bir tehdit yoksa ya da sadece içinizde, derinlerde bir yerdeyse... sırf bilinçaltına inerek veya korkmayı düşünerek korkmayı başarabilir miyiz?

zor soruya gelelim. peki öyle biri var ki, yanında korkuyu hiç hissetmediğiniz ve güvende hissettiğiniz biri. ama hayata tutunabilmenizin tek çaresi onun yanında kormanız ise bunu nasıl başarırdınız?

.

2013-2014 baslamış çok sezon ilerlememiş diziler.

daha çok aksiyon, gerilim, korku ve bilimkurgu

extant sevdim mesela


gotham, flash, z nation, the strain gozume carpti. iyi mi bunlar. baska?

bilelim.

magnet geliyor akla tabii ama başka neler konur?

bir de aklınıza gelen ilginç bişey var mı?

static.onlinebags.com

www.onlinebags.com

kadınlar yıllardır çözemedi mi şunun olayını? ne menem şeydir.

ne zaman gelsem adet sorusu var :(

Videomuzu izleyelim:
www.trueactivist.com

İngiltere'de yapmışlar. Siz bu iki durumda nasıl davranırdınız? [Türkiye'de durumlar daha trajikomik olabiliyor tabii]

Sanırım erkeğin kadından daha güçlü olduğu algısı, bir kadın tarafından erkeğe yapılan şiddeti komik buluyor. Ben de mesela sırf aksiyon olsun diye kendisinden güçlü olduğum kızın beni tartaklamasına izin vermiştim. tabii orası şakayla karışık oluyor biraz.

Burda tabii kendini geliştirme ve farklı güç faktörleri var. dövüş sporları öğrenmek var vs.

ne diyosunuz bu konularda?

zıttı, tersi.

tek kelimelik tersi var mı?

en ağza sıçan, en şok edici. daha önce de soruldu tabii ama güncelleyelim. tek film yazsanız hangisi?

benim için the mist.

ne alınır?

yani hem yüzücülükle hem de Türkiye ile ilgili bir hediye. var mıdır böyle bişey?

not: Türkiye bayrağı motifli mayo değil de daha olur bişey yani.

iki soru da başlıkta.

[benim ilk girişim 2007 senesi. 7 sene olmuş, vay be]

ne kadar tehlikeli? tecrübesi olanlar anlatırsa güzel olur.

mesela inerken ve yere çarpana kadar dizi hafifçe bükmek gerekiyor, çarpışmanın etkisini azaltsın diye.

bazıları da yere olması gerektiğinden daha şiddetli inen balonlar oluyor demişler. kurallara ne kadar uysan da belde sorun çıkabiliyormuş. doğru mudur bu?

16 yılda 2 kaza olmuş sadece. güvenlik önlemleri nasıl? balonlar birbiriyle haberleşiyor mu? vs.

kuru fasulye mi?

nedir?

nesne soruyoruz tabii ama muzip cevaplar da kabul.

en ilginç, en garip, en olmadık, en nadir, evde olabilecek en son şey gibi..

en talihsiz. ne bilim en çok iğrençliğe maruz kalmış mı diyelim.. onun gibi işte.

şöyle aklıma gelenler:
- para
- peçete
- klozet kapağı
- kondom
- tampon

1. Eylül'de hava nasıl? Gidilir mi?
2. Nerde kalınır? Tavsiye ettiğiniz bir yer var mı?
3. Nerde yemeli dersiniz?
4. Balon turu varmış heralde. Eylül'de yapılıyor mu? Fiyat ne kadar? Yapmaya değer mi?
5. Peri bacalarını gezmek dışında başka ne yapılır orda?

+18 soru:
adamın "natural viagra" diye sattığı şey ne? mesir macunu mu o?
www.thetraveltart.com

yurtdışında bulunamayan diyecem ama var mı ki öyle bişey? kıyıda köşede el yapımı şeyler yapan yerler vardır tabii ama işe yarar bişeyler olsa güzel olur.

duyuru'ya uzun süreden sonra geri geldim. sırf bu soruyu sormak için. bi sorup gidecem. ya da kalırım belki biraz ne bilim.

evet dediğim gibi son defa Türkiye'ye gidecem. yurtdışında yaşıyorum normalde. ailem türkiye'de. son defa ziyaret edicem onları.

[diskıleymır: bu büyük konuşmam normal(?) şartlar altında geçerlidir. tüm hakları kaba loblarda saklıdır. ®]

sanırım 2 hafta gidecem.

son defa Türkiye'ye gidecek biri için ne önerirdiniz? döneri nerde yiyim? (ne önerecez lan, gidip gel işte)

bana sorulsaydı bu soru cevap "gitme" olurdu. ama maalesef gitmeliyim.

bonus saçmalık: aslında bi sorum daha var ama o ütopik kaçıyor. türkiye'ye gittiğimde hiç orda doğup yaşamamış biri olarak terkedebilir miyim? imkansız heralde. vatandaşlıktan çıkmaktan farklı bir durum bu. saçma bi bonus soru işte.

not: Türkiye güzel bir ülke ama "insan?"lar var işte...

köprüden mi atlayim yoksa.... dur lan soru o değil! aşağı bakın.

neden engellemeye çalışırlar?

vicdan mı sebebi? size ne ki?

-------
bonus:
www.imdb.com

her şey olabilir ama genellikle eski ve kült olmuş, çocukluk dönemimize damga vurmuş yapımlar. dizi, klip, film, müzik, kitap, karikatür, çizgi roman vs.

neler var sizin için?

sözlük'te benzer başlıkları var tabii ama ben duyuruya hitap ediyorum.

benim cevap: power rangers

izleyeli 10-15 sene olmuştur heralde. derin izler bırakmıştı.

iki tür insan vardı. biri dev gibi, biri küçük boyutlarda.

ama hangi tür normal boyuttaydı tam hatırlamıyorum.

çünkü olay küçük boyutlu olanların etrafında dönüyordu. acaba onlar bi şekilde küçülmüşler miydi tam bilmiyorum. ya da sadece bir bölümünde mi öyle oldu onu da tam hatırlamıyorum.

büyük olanlar bunları ezmeye çalışıyordu. bunlar içinde teknoloji olan bir mağanın içine kaçıyorlardı. dev olanlar mağarayı tepikleyip başlarına yıkmaya çalışıyordu heralde.

hatırlıyonuz mu böyle bişey?

edit: o değil de film de olabilir

edit2: animasyon değil. siyah beyaz değil. komedi değil. adamlar üzerlerine yapışan cinsten kıyafet giyiyordu. gelecekte geçiyor olabilir. silahları vardı bi de.

zenci

İş yerinde birisi var. Yeni köpek edinmiş. 8 haftalık.

evde iki kişi yaşıyorlar ama ikisi de gün içinde işe gidiyor. köpek yalnız kalıyor.

yavru köpeği evde bırakmak doğru mu? ne diyorsunuz bu konuda?

kedi için de geçerli olabilir soru. kedi, köpek kadar ilgi beklemiyor tabii.

www.sea-band.com

kullanan bilen var mı? işe yarıyor mu?

FPS ve TPS özellikle. PC için. horror survival, değişik storyline'ı olanları ve değişik oyun elementleri olanları seviyorum genelde. ama farketmez.

mesela şunlar gibi: (seri dahil)
bioshock (favorim bu seri)
call of duty
battlefield
spec ops
metro 2033
metro last night
stalker
fallout
cryostasis
fear
portal
half-life
max payne
amnesia
penumbra

şunları önerir misiniz mesela: (uzayda ve gelecekte geçenlere pek bulaşmadım )
halo
killzone
crysis
far cry
deus ex
left 4 dead
borderland
descent
dead space
black mirror

yazmayı unuttuğum şeyler olabilir. daha az bilindik şeyler de önerebilirsiniz tabii. "cryostasis" cevher gibi bir oyun mesela.

bi de playstation'da uncharted serisi güzeldi. onun gibi PC oyunu da önerebilirsiniz.

resident evil'ı pek sevmedim bu arada. silent hill de bazen güzel bazen değil gibi geliyor.

not: bi de sorulabilecek en iyi yabancı site nere?

bizim eski toprak dediğimiz insan tipi kalmayacak ilerde. bizden de eski toprak moprak olmaz. biz derken genç olan ve kendini genç hissedenlerden bahsediyorum.

kuşak (jenerasyon) değişimi ne düzeyde sizce? neler bekliyor bizi gelecekte?

bugünün gençleri yarının nesi olacak?

sb

sinir ediyor ama bir hastalığı var sanki. o yüzden bişey de diyemiyorsun.

böyle oturduğu yerde kriz geçirecekmiş gibi sesler çıkarıyor. bir kekemenin konuşmadan önceki hali gibi. kendisi kekeme değil ama.

bir anlık hızlı nefes alış gibi ve bir insanın gülmeden önce aldığı hal gibi. belki tam anlatamadım.

neyin semptomu olabilir ki bu?

not: her gün belli aralıklarla yapıyor bunu.

var mı böyle bişey?

tayt giyen erkeklere bakış açınız nedir?

ya da yerine göre böyle vücudu kaplayan şeyler giyenler de var tabii. mesela bisiklet sürenler ve güreş yapanlar gibi.

ya onların dışında gündelik giyenler? hepsi şey mi?

not: kadının tayt giymesi sorusundan esinlenildi.

mesela sunlar arasinda: (bedava)

imgburn
burnaware
ashampoo

var mı önerebileceğiniz?

ben bi de uzun süredir telefon kulaklığı (earphone) kullanan biriyim.

bu kulağı kaplayan ve kafaya geçirilen kulaklıklardan (headphone) önerebileceğiniz var mı? bi de uzun süre kullanınca kulak acımıyor mu?

fiyat 100$'i geçmese iyi olur.

mesela şunlar var aklımda:

1. Logitech G230
rack.1.mshcdn.com

2. Razer Hammerhead Pro
rack.3.mshcdn.com

değil mi?

Ukrayna'da öyle bişey oldu mu mesela?

edit: Atatürk havalimanını kastediyorum.

film gibi oldu resmen. önce irtibatın kesildiği yerde düştü sandılar. sonra aynı denizde güneye gidip düşmüş olabilir dediler. sonra hint okyanusu. şimdi de hindistan'a doğru uçmuş olabilir diyolar. pilotların uçağı kaçırdığından bahsediyorlar ayrıca.

bu kadar teknoloji ile bulunamaması normal mi?

ne çıkacak sonunda sizce?

Korku komedi tarzında sanırım.

Üç adam uçurum kenarında bir evde buluveriyorlar kendilerini. Evde cadılar, şeytanlar ve onun gibi bir sürü yaratık var. lanetli ev gibi bişey yani.

filmin sonlarına doğru evi uçurumdan aşağı itmeyi başarıyorlar. evin altında da bir hazine buluyorlar.

en son da katırların üzerinde evlerine gidiyorlar. orda da evlenecekleri gelinler bunları bekliyor ve vardıklarında büyük bir düğün oluyor.

tarihi 90'ların sonu gibi sanırım.

sizce?

so.baş.