Ekşi Duyuru

yetişkin insanlarız ve çocukça bişey aslında. kimin haklı olduğu da pek önemli değil, fikir belirtirsiniz diye soruyorum sadece.

ayrıntıları vermek için uzattım biraz. sıkıcı ve saçma gelebilir. uyarıyorum baştan. yazım hataları varsa da kusra bakmayın.

------------

Şimdi benim "carpooling" yaptığım ve aynı zamanda iş arkadaşı olduğum birisi var. yani benzin parasının yarısı veriyorum işte.

aynı binada oturuyoruz.
evden işe, işten eve.
arada bir markete de gidiyoruz beraber.

kendisi dişi.
ben erkek (bunu biliyordunuz heralde di mi).

onun beraber yaşadığı bir sevgilisi var. benim ise sadece görüştüğüm biri var. (bunlar ayrıntılar sadece, konuyla çok alakalı değil)

eskiden bu dairesini bana kiralamıştı. sonra aynı daireye sevgilisiyle çıkmak isyeince benim çıkmamı istemişti. ben de aynı binada başka yer buldum ama "carpooling"e devam ediyoruz.

"carpooling" olayını ilk o teklif etmişti.

şimdi bunun arabası eski ve biraz döküntü. sağ tarafını çarpmış daha önce ve tamir ettirmemiş. paslanmış falan. arabayı temizlemez ve hor kullanır. biraz da cimri biri. cimri olduğunu başka insanlar da söylüyor. hatta kendi bile :)

para harcamayı sevmeyen biri. herşeyin ucuza kaçan biri. hep biriktirmeye çalışan biri.

şimdi bunun arabasında garip yalpalanmalar ve sesler oluyor. kendi de ara ara bu problemleri dile getiriyor. ben de yeni araba almasını söylüyorum hep. ve şakayla karışık bu arabanın tehlikeli olabileceğinden bahsediyorum.

ben şimdiye kadar bikaç kere yeni araba almasını söyledim ya da ima ettim. sonra bir gün yeni araba alabileceğinden ve fiyatlara baktığını söyledi.

yoldan geçerken de gördüğü güzel arabaları falan söylüyor. sonra ben de pohpohluyorum işte.

bugün yine arabayla ilgili bir sorundan bahsetti. sanki araba yalpalanıyor dedi. ben de yine "işte bu yüzden yeni araba almalısın" dedim.

sonra bana hep aynı şeyi söylediğimi söyledi ve sinir bozucu olmaya başladığımı söyledi. beğenmiyorsan binme dedi. halbuki arabadan şikayet eden kendisi de. sonra bunu da söyledim, arabadan hep şikayet eden de sensin dedim. sadece sohbet ediyorum dedim. bunun için sinir bozucu denir mi dedim. o da neyse tamam dedi. yol boyunca sustuk sonra. bugün de iş yerinde tavır yapıyor bana.

olay böyle işte.

araba alabilirim ama masraflarıyla uğraşmak istemiyorum. bu daha ucuza ve benim çok rahatıma geliyor. başka carpooling bulmak da zor.

neyse fikirleriniz neler?

yerinde konuşmak
yerinde konuşan insan

"to talk when appropriate" en uygun çeviri mi

tek kelime olarak çevirisi var mı?

"outtalk" diye çevrilmiş bazı yerlerde ama bu birini konuşmada bastırmak anlamında daha çok

gayet içten soruyorum. belki ifşa etmek istemeyeceksiniz ama yine de şansımı denemek istedim. duyuru'da sağlık soruları soruluyor ve gerçekten işin ehli kaç kişi yardım etmeye çalışıyor merak ettim.

benim aklımda bikaç kişi var ama tam emin değilim.

legal mi? nasıl yapılabilir?

(bkz: kendine ölü süsü veren insan)

edit: kriminologlar, hukuk ordinaryusları, ölü yiyiciler nerdesiniz? sorumu piç gibi ortada bırakmayın...

edit2: askerlik mevzusu aklıma zerre gelmemişti. dünya geneline hitap eden bir soru.

1. Why English is important?
2. Why is English important?

İkisi de doğru olabilir mi?

Birinci cümlenin dilbilimsel açıdan devrik cümle olduğunu düşünüp, bu cümleye gramer olarak doğru diyebilir miyiz?

Ya da bu kalıba başka bir açıklama getirilebilir mi?

1. En korkunç
2. En saçma
3. En komik
4. En ilginç
5. En sempatik
6. Başka?

film ismi ile beraber yazarsanız güzel olur. mesela zombi çok filmde geçiyor. en korkunç zombi hangi filmde gibi...

neler değişirdi? neler yapardınız?

the very question she asked
the same question she asked

tamamen aynı anlamda mi yukardaki kalıplarda?

"same" yerine "very" kullaninca "aynı" anlamı daha vurgulu mu oluyor? konuşma dilinde pek karşılaşıyor musunuz?

bira var mıdır?

yeni başlamış. nasıl bişey? izlenir mi?

pretty little liars dizisinin spinofuymuş bi de. pll izlenmeden ravenswood izlenir mi? konuları benzer mi, birbirini mi takip ediyor nedir anlamadım. pretty little liars daha çok kızlara hitap eden bi dizi mi? o nasıl bişey?

onun dışındaki şeyleri merak ediyorum. ben öyle bir insan mıyım? insan mıyım?

static1.businessinsider.com

televizyon ekranı o kadar duman içinde nasıl o kadar net gözükebiliyor?

böyle birşeyi hediye etme fırsatınız var diyelim. bu ünlü kişi erkek de olabilir. böyle birşeye ne derdiniz?

soru2: babanız ne derdi? sorsanıza bir. oha :)

bizim takıma, cadılar bayramına uygun konu belirlendi ve ona göre etrafı dekore ediyoruz. ayrıca konuya uygun olarak giyinmeye de karar verdik.

konu: çılgın/deli bilimadamı/doktor gibi...

giydiğimiz şey: beyaz doktor/laboratuvar önlüğü

şimdi her takım elemanı da özgün olmalı. bunun üzerine başka ilginç/az bilindik ne yapılabilir?

var mı tam olarak?

şimdi biraz araştırdım da, budizm'de tanrıya tapma yok ama tanrının olduğunu söylüyor bir şekilde. neden tanrının olduğunu kabul ediyor?

bazı liberal hristiyan tanrıbilimciler de tapılması gereken bir tanrının olmadığını ve üstün bir gücün olduğunu söylüyorlar.

okuduğum kadarıyla bir tek jainizm tanrıyı kabul etmeyen bir din.

peki bütün dinlerde üstün bir güç var mı o zaman?

KELİME "ŞIMARTMAK" SANIRIM. AKLIM BANA OYUN OYNADI HERALDE.

herkese teşekkürler, kusra bakmayın ayrıca :)

-------


birine iyi davranmak, iyi muamele etmek, iyi vakit geçirtmek gibi bişey.

t ile başlıyordu sanki.. (kesin değil)
... etmek gibi bişey (kesin değil)

mesela insan kendine de yapabilir bunu..

az kullanışlı değildi ya.. belki tam anlatamadım. böyle el üstünde tutmak veya pohpohlamak gibi de olabilir anlamı.. ya da birine veya kendine güzel şeyler sunmak, ikram etmek gibi de olabilir.. düşündükçe daha da uzaklaştı kafamdan...

ilk defa bir kelimeyi bulamadım diye kafayı yicem :)

edit:

tatmin değil
tasvip değil
taviz değil
teskin değil
taltif değil (bu yakınmış ama bu kadar az kullanışlı değildi sanki)
tolere değil
teselli değil
ihya değil
telkin değil
temaşa değil
mest değil
teveccüh değil
tahammül değil
suyuna değil

jest yapmak çok yakın ama o da değil!

imla kılavuzundaki t altında bütün etmeklere baktım, bulamadım. t ile başladığından emin değilim zaten

9gag.com

hangi şehirlerdesiniz?

edit: toronto zirvesi ne zaman? :)

sizce?

d24w6bsrhbeh9d.cloudfront.net

mesela cevap şunlardan biri veya birkaçı olabilir: (bir de "genellikle" diye ekleyebiliriz)

- genel olarak sıkıldığım için
- iş yerinde vakit geçsin diye
- trollemek için
- cevap vermek için
- soru/cevap okumak için
- işim düşünce arada geliyorum
- bağımlılık yaptı
- aşk/meşk dertlerim için
- genel kültür edinmek için
- modere etmek için (moderatörlere selam burdan)
vs.

ossuran mı dersin, geğiren mi dersin. türk değiller. tuvaletten elini yıkamadan çıkan bir IT departmanı başı var ayrıca.

şirket büyük bir şirket. ortam samimi. ama işte bokunu çıkaranlar var.

normal mi bunlar? yani mesela sizin şirkette de oluyor mu?

ossuran/geğiren kişiler: yunan, iran, çin asıllı
IT departmanı başı: hint asıllı

ekşi duyuru'nun tarihçesini oluştursak nasıl olur? başlangıcı, önemli olaylar, dönüm noktaları vs. infografik vardı, bunlardan bahsediyor muydu?

bir de ekşi duyuru açıldığından beri neler değiştinin tarihçesi de olabilir. görünüş/özellik bakımından sıralanabilir.

herkesin cevap yazabilmesi açısından, size göre ekşi duyuru açıldığından veya ilk girdiğinizden beri manevi veya ortam olarak nasıl değişimler gösterdiğinden de bahsedebilirsiniz.

fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net

www.visualnews.com

sanki hem kötü hem de iyi bişeymiş gibi...

ya da yaptırmak isterdiniz?

9gag.com

.

"Papağan gibi tekrarlıyorsun" demek hakaret mi?
"Papağan gibi tekrarlıyorsun" demek hakaret mi?
"Papağan gibi tekrarlıyorsun" demek hakaret mi?
"Papağan gibi tekrarlıyorsun" demek hakaret mi?

süreniz başladı.

o değil de suisidoloji diye bir bilim dalı varmış...

edit: açıklama yapın işte. illa yazdıracaksınız icabında. böyle depresyon belirtisi göstermeyip intihar edenler oluyormuş. birden bire kafasına esiyormuş. kendimiz bilinçli olarak farkında olmadığımız halde bilinçaltı bize oyun oynayıp bişeyler yaptırabilir mi? tabii burda akıl hastalığı semptomlarına da girmiş olacağız heralde ama semptomlardan uzak ihtimalleri düşünüyorum biraz da.. ya da insanların iç dünyasının karmaşıklığı, ne bilim...

normal mi sizce? siz ne yapıyorsunuz?

Resimde bahsedilmiş hangi süper güce sahip olmak isterdiniz?

not: uğraşmak istemiyorsanız resmi boşverin ve kafadan seçin.

(çok abartmamak koşuluyla birden fazla ya da resimde olmayan ve ordakilerin ayarında söyleyebilirsiniz...)

bir de bu süper gücü nasıl ve ne için kullanırdınız?

edit: yenisi de varmış. link:
popchartlab.com

makarna/spagetti.
genelde nasıl yiyorsunuz?
sadece ketçap dökerek? yoğurt dökerek?
soslu, kıymalı vs ? nasıl hazırlıyorsunuz?

ya da kaynatıp direkt yiyor musunuz hiç?

de-motivational-posters.com

1. büyük şehirler çok mu kokuyor gerçekten de? küçük şehirler daha mı iyi?

2. bütün nehirler pis mi? (ya da genel olarak)

3. trafik her yerde kötü mü? (ya da genel olarak)

4. hindistan'daki mimarı genel olarak ne? gecekondular dışında.

5. hindistan'ın en yaşanılır şehri ve şehirleri hangisi? sizin gördüğünüz ve beğendiğiniz yerleri var mı?

6. hindistan'da en az bilinen yerler nereler? pek keşfedilmemiş güzellikleri var mı?

7. başka ekleyebilirsiniz bildiklerinizi bu soru minvalinde

edit: kimse bilmiyor mu hindistan'ı yav...

yoğurt çorbası?
balık?

edit: siz göre olan cevabı da verebilirsiniz. neyle yiyip, neyle yemezsiniz mesela..

PC için soruyorum. bi de malum yerlerde bulunabilsin.

metroidvania tarzı da olabilir ama çok gıcık ve imkansıza yakın saçmalıkları sevmiyorum. "super meat boy" ve "VVVVVV" adlı oyunlar çok gıcık mesela.

şunları oynadım, beğendim:

braid
machinarium
nightsky
trine serisi
insanely twisted shadow planet
aquaria
deadlight
antichamber
thomas was alone
the cave
sanitarium
bonaticula


şunlar olmaz:

saira
and yet it moves
world of goo
The Misadventures of P.B. Winterbottom
a walk in the dark
fez
a boy and his blob (PC için yok zaten)
oddworld serisi
another world
heart of darkness

atladıklarım da olmuştur işte. umarım derdimi anlayan çıkar.

yeni taşındım.
yatak odası.
zemin kalıcı halıyla kaplı.
evde hayvan beslemek yasak.
eski kiracılar hayvan beslemedi bildiğim kadarıyla.
eve taşınmadan önce bakmaya gittiğimde de hayvan yoktu ve oda kokmuyordu.
halıyı temizlemişler sanırım ve o zaman kokmaya başlamış.

neden köpek gibi kokar ki? sanırım pire ilacı/kokusu da olabilir?

temizlerlerken pire ilacı mı döktüler acaba?

karakteristik özellikleriniz işte..

size ve çevrenize göre.. (sizin ve çevrenin görüşü farklı ise veya çevreden de farklı görüşler varsa ondan da bahsedebilirsiniz)

olumlu ve olumsuz olarak da ayırabilirsiniz

varmış böyle bir semptom. illa budur diyemeyiz tabi. sırf bu semptom yüzünden MR çektirilir mi? (Bir de arada bir ani basınç oluyor kafada ama bu da herkeste olabilir diyen de var)

kızın sevgilisi vardı. ama kız dans tutkunuydu. sonra kız dans partnerine varıyordu. kaba hatlarıyla böyleydi. film en az 10 senelik olabilir. ama tam emin değilim.

var mı hatırlayan?

hangi dizileri önermezsiniz? niye?

eskiden gelmişti bikaç kere. uzun süredir gelmiyor sanırım. neden ama?

1. aklına gelen ilk renk
2. gözün (irisin)
3. odanın duvarı
4. cep telefonun
5. bilgisayarın
6. kıyafetlerinin çoğu
7. en sevdiğin renk
8. düşüncelerin
9. hatıraların
10. ölüm

gece geyiği işte. arada oluyor böyle.

evet başlıktan da anlaşılacağı gibi meme... yok yanlış duyuruya geldiniz.

"şükretmek" dediğimiz şey sadece tanrıya yapılan bir sessiz eylem midir? insana şükredilir mi? o zaman teşekkür ve şükran ile aynı olmuyor mu bu kutsal merasim?

bir de "hayata şükretmek" denen dillere pelesenk olmuş bir kavram var. bu durumda hayatı tanrılaştırmış mı oluyoruz? yoksa sahip olamadığımız şeyler için daha azla yetinmeyi bilmekle mi kandırıyoruz kendimizi... elimizden de gelmiyordur belki.

insana özgü kavramlar, rüyaların anlamsız psikoanalitik grameri gibiler...

(tamam lan saçmaladım.)

sahi siz şükrediyor musunuz (ki)?

www.odditycentral.com/art/talented-self-taught-illustrator-doodles-on-her-thighs.html/

tükenmez kalemle çiziyor sanırım. ne diyonuz bu işe? bir de sağlık problemi olmaz mı?

gavurlar "ethnicity" deyip kategorileri ayırmış:

beyaz, siyahi, orta doğulu, latin, asyalı, kafkasyalı, karışık vs. (beyaz ve kafkasyalı aynı anlamda mı kullanılıyor tam bilmiyorum)

türkler hangisi oluyor? karışık mı? bu kategoriye akdenizli olarak girilebilir mi mesela?

bir de ne deniyor bu kavrama tam olarak? etnik köken? etnisite? ırk?

bunlar gereksiz ve fani şeyler ama merak ettim işte.

bikaç kere kaynar su döktüm. tahta kaşıkla kazıdım. sonra bulaşık deterjanı ve sirke ile de kaynattım.

hala yanık izi kalıntıları var. nasıl geçirecez bunu?

bunu yaptırmayı düşünen var mı aranızda? akıl karı mı sizce?

bir de illa öldükten sonra mı olması gerekiyor? canlıyken de bu işlem yaptırılabilir mi? ya da bir farkı olur mu?

neler sizce?

komik, saçma, aykırı, size gıcık gelen ya da sanki ingilizce değilmiş gibi olan (ama başka dilden alınmış kelime değil illa)

****************************-----------------------------------------------------****************************-----------------------------------------------------****************************-----------------------------------------------------****************************-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

niye ibnelik yapti öyle? arjantin'e gidince de mi adam öldüreceğini ve hayatını mahvedeceğini düşündü?

bir de fırtınanın içine ölmek için mi gitti yoksa ölü süsü vermek için mi? yani ölmemesi tesadüf müydü? yoksa bilerek mi ölmedi?

bir sürü teori vardır şimdi ya da çok basittir ne bilim. hafızasını kaybetti diyen bile var. sözlük'teki en güzel yorumlardan da örnek verebilirsiniz.

not: başka böyle soru açıldı mı bilmiyorum.

?

---
benim cevap da şunlar ayarında:
www.freshpalace.com
www.botoxbeerbling.com
www.wheretostay.com

dış kısmı böyle olsun da, içini düşünürüz :)