selam ulu romalılar,
bugün instagramda dolanırken bir hatun kişisi gördüm tamamen temiz duygularla söylüyorum ki su tanesi gibi maşallah allah özene bezene yaratmış, vakit ayırmış, mesai yapmış bildiğin yani öyle bi güzel ki cidden dupduru allah sahibine bağışlasın.
giriş kısmını yaptıktan sonra devamını getireyim ya baktım bu kızın bi sevgilisi var gayet normal o güzellikte kız zaten boşta kalmaz da abi elemanı bi gördüm beynimden vurulmuşa döndüm ya! arkadaş tamam herkesi allah yaratmış kimsenin tipini şeklini eleştirmek haddim değil de ben empati kuruyorum öyle bi güzelliğim olsa biraz seçici olurum ya. gidip at hırsızı tipli herifi sırf kaslı diye yanımda gezdirmem allah canımı alsın ki. ha diyeceksin ki sen çok mu yakışıklısın sanki bana kıvanç tatlıtuğ diyeceksin kısmen haklı da olabilirsiniz de ben şeyi anlamıyorum ya bi denge olmalı ya!
bakıyorum kız yemin ediyorum su tanesi gibi bembeyaz boy pos fizik yüz güzelliği dahil her şey 8/10 puanında adama bakıyorum abi lan yolda görsem karşı kaldırıma geçerim inan.
biraz adamı stalkladım adamın tek meziyeti kas ve de çok muhtemelen para. bi de kendince bi ağır abi ortamı var. ''reis büyüksün, adamın dibisin, adamın kareköküsün, adamın ham maddesisin'' modunda sürekli bi ego ve kas şişirilmesi mevcut ve yine kimseyi tahsiliyle yargılamam ama dedim ya denge olmalı diye kız ortalama bi üniversiteden mezun iken bu eleman açık lise mezunu.
gerçekten ciddi soruyorum özellikle kadınlar nedir abi bu kas merakı ya? her yer candita mantarı gibi adamlarla doldu bu yüzden. bu kadar mı önemli ya kas ya da fiziki görüntü?
layf is anfeyır ya!
tengri roma halkını korusun ve kutsasın.
amen!
bugün instagramda dolanırken bir hatun kişisi gördüm tamamen temiz duygularla söylüyorum ki su tanesi gibi maşallah allah özene bezene yaratmış, vakit ayırmış, mesai yapmış bildiğin yani öyle bi güzel ki cidden dupduru allah sahibine bağışlasın.
giriş kısmını yaptıktan sonra devamını getireyim ya baktım bu kızın bi sevgilisi var gayet normal o güzellikte kız zaten boşta kalmaz da abi elemanı bi gördüm beynimden vurulmuşa döndüm ya! arkadaş tamam herkesi allah yaratmış kimsenin tipini şeklini eleştirmek haddim değil de ben empati kuruyorum öyle bi güzelliğim olsa biraz seçici olurum ya. gidip at hırsızı tipli herifi sırf kaslı diye yanımda gezdirmem allah canımı alsın ki. ha diyeceksin ki sen çok mu yakışıklısın sanki bana kıvanç tatlıtuğ diyeceksin kısmen haklı da olabilirsiniz de ben şeyi anlamıyorum ya bi denge olmalı ya!
bakıyorum kız yemin ediyorum su tanesi gibi bembeyaz boy pos fizik yüz güzelliği dahil her şey 8/10 puanında adama bakıyorum abi lan yolda görsem karşı kaldırıma geçerim inan.
biraz adamı stalkladım adamın tek meziyeti kas ve de çok muhtemelen para. bi de kendince bi ağır abi ortamı var. ''reis büyüksün, adamın dibisin, adamın kareköküsün, adamın ham maddesisin'' modunda sürekli bi ego ve kas şişirilmesi mevcut ve yine kimseyi tahsiliyle yargılamam ama dedim ya denge olmalı diye kız ortalama bi üniversiteden mezun iken bu eleman açık lise mezunu.
gerçekten ciddi soruyorum özellikle kadınlar nedir abi bu kas merakı ya? her yer candita mantarı gibi adamlarla doldu bu yüzden. bu kadar mı önemli ya kas ya da fiziki görüntü?
layf is anfeyır ya!
tengri roma halkını korusun ve kutsasın.
amen!
nedir?
"bilgini değil, bilgiyi işleyişini seviyorum"
"bilgini değil, bilgiyi işleyişini seviyorum"
Arkadaşlar, erkeklere göre "sana kız mı yok beolum" tipim olsa da, bilmiyorum bir kadın açısından tipim nasıl, nasıl yorumlanıyorum.
Kendimi adeta casper gibi hissediyorum. Yanlış anlamayın tatlılık olarak değil, görünmezlik olarak.
Şuana kadar sevgililerim oldu ancak sanırım üç yıldır filan karşı cinsten biriyle iki saniyenin üzerinde göz teması kuramadım. Böyle diyince de sesten bile tahrik olur durumda değilim tabi, hoşlandığım biriyle böyle bir temasım olmadı. Bir nevi (bkz: sevdiğim başka sevenim başka). Sonuncu grubun varlığından emin değilim.
Sorun ne olabilir yav ?
Kendimi adeta casper gibi hissediyorum. Yanlış anlamayın tatlılık olarak değil, görünmezlik olarak.
Şuana kadar sevgililerim oldu ancak sanırım üç yıldır filan karşı cinsten biriyle iki saniyenin üzerinde göz teması kuramadım. Böyle diyince de sesten bile tahrik olur durumda değilim tabi, hoşlandığım biriyle böyle bir temasım olmadı. Bir nevi (bkz: sevdiğim başka sevenim başka). Sonuncu grubun varlığından emin değilim.
Sorun ne olabilir yav ?
1) Eşinizin/sevgilinizin porno izlemesi sizi rahatsız eder mi?
2) Eşinizin/sevgilinizin varken hiç porno izlediniz mi?
Cevaplayan arkadaşlar cinsiyetlerini de belirtirse sevinirim.
2) Eşinizin/sevgilinizin varken hiç porno izlediniz mi?
Cevaplayan arkadaşlar cinsiyetlerini de belirtirse sevinirim.
Diyelim ki okulun yemekhanesinde veyahut otobüste birini gördünüz ve her nasılsa sizi çok etkiledi. Bir daha rastlaşma ihtimaliniz de çok zayıf veya hiç yok. Bu durumda o kişiyle nasıl tanışırsınız ve daha sonra görüşebilmek için iletişim bilgilerini, en azından ismini ve soyismini elde edersiniz?
Bu tip deneyimleri olanlar yazabilirsiniz. Ben bu tip hiçbir durumda iletişim bilgilerini alamadım. 2 çift laf ettiğim oldu tabi ama ilk kez karşılaştığın birinden telefon numarasını hangi bahaneyle istersin ki?
Bu tip deneyimleri olanlar yazabilirsiniz. Ben bu tip hiçbir durumda iletişim bilgilerini alamadım. 2 çift laf ettiğim oldu tabi ama ilk kez karşılaştığın birinden telefon numarasını hangi bahaneyle istersin ki?
yoksa erkek dedigin bir butun ekmekle sandvic ya da tost yapip hayvan gibi goturmeli mi?
kadin icgudusu ne diyor?
kadin icgudusu ne diyor?
öncelikle kader kavramına inanmıyorum. yani kadere inanıyorsanız, devamını okumanıza gerek yok.
biraz uzun olabilir, uyarayım.
hayatın tesadüfler üzerine kurulduğunu düşünüyor musunuz siz de? özellikle ilişkilerimizin. arkadaşlık ilişkilerimiz, duygusal ilişkilerimiz, evliliklerimiz... herşey koca bir tesadüfün eseri değil mi?
annemizi babamızı da seçemiyoruz, doğduğumuz ülkeyi de seçemiyoruz konularına girmeyeceğim. benim asıl hedef aldığım, sonradan kurduğumuz ilişkiler.
mesela bir ilkokula yazdırıyor bizi anne ve babamız. belki şehrin en kötü okulu, belki en iyi koleji, belki de en kaliteli insanların tercih ettiği bir okul. ne farkeder? 5-8 sene okuyoruz. o zaman diliminde sınıfta kim varsa, onunla arkadaş oluyoruz. belki yan sınıftakilerle de arkadaş oluyoruz. sonra mahallede sağda solda oturan çocuklarla arkadaş oluyoruz. annemizin babamızın arkadaşlarının çocuklarıyla arkadaş oluyoruz. bu arada bizim kişisel beğenilerimiz oluşuyor. hayaller, hedefler ufak ufak beliriyor. bazımız müzik dinlemekten hoşlanıyoruz, iyi gitar çalıyoruz, bazımız tiyatroda rol almayı, bazılarımız şiir okumayı seviyoruz. sonra zevkler daha da spesifik bir hal almaya başlıyor. mesela gitar çalarken, metal dinlemeye ve metal çalmaya başlıyoruz. tiyatroya ilgi duyarken daha çok komik rollere bürünüyoruz, belki bir yandan karikatür çiziyoruz. şiir okurken serbest ölçülü şiirlere merak salıyoruz, bir yandan yazıyor bir yandan kıyıda köşede kalmış yazarların eserlerine ulaşıyoruz. ama mesela metal dinlerken, sınıftaki yakın arkadaşlarımız metal dinlemiyor. mesela en yakın arkadaşımız arabesk dinleyebiliyor. sen ona metal dinletiyorsun, o sana arabesk. ikiniz de çok sevmiyorsunuz diğer müziği. keşke diyorsun, o da metal dinliyor olsa. ya da karikatür çizen adamın çizimlerine bakıp "vay be ne süper çiziyorsun" diyen çok çıkıyor da, onun takip ettiği mizah dergisindeki x yazarını tanıyan kimse yok mahallede. ama yine de mahalledeki arkadaşları en iyi arkadaşları.
yani biz sadece o sınıfın, ortamın bir parçası oluyoruz. sonra da arkadaşlıklar kendi kendine kuruluyor. sevdiğin ve hayatını adamak istediğin şeyler hakkında sınırsızca fikir alışverişi yapabileceğin birisi, belki hemen 200 metre ilerdeki okulda okuyor. o sırada senin yaşadığın herşeyi o da yaşıyor. ama sen onu belki hayatın boyunca tanımayacaksın. ikiniz de belki hiç ortak zevkleriniz olmayan insanlarla bir ömür geçirip, o paylaşmanın büyük hazzını yaşayamadan ölüp gideceksiniz.
iş de öyle. bir şirkete, kuruma girip, herkesten nefret etseniz bile bir süre sonra iyi kötü aynı yola baş koymanızdan ötürü duygusal bağ kurmaya başlıyor, hayatınızda tanışma ihtimaliniz olmayan farklı insanlarla resmen kanka moduna giriyorsunuz. ben mesela en iyi arkadaşlarımla çalışmayı tercih ederim. ama mesela biri mesleki olarak tam zıttım, başka biri 600 km uzağımda. yani bunu yaşama şansım da yok. elimde ne varsa onunla idare etmeliyim. artık içmeye bile iş arkadaşlarımla gider hale geliyorum. herkes kendi dünyasından hikayeler anlatıyor. o kadar alakasızız ki.. ama bir yandan da arkadaşız artık. belki bi 10 sene daha yakın arkadaşlarımdan, ailemden çok onları göreceğim.
en acısı da duygusal ilişkiler konusu.
sevdiğimiz kız, sevdiğimiz erkek hep çevremizden biri olmadı mı? başka türlü nasıl olsun ki zaten? hep de isyan etmiyor muyuz? bitmeyen geyik değil mi bu? kadınların şu özellikleri, erkeklerin bu özellikleri.. herkes karşı cinse karşı bir suç yüklüyor. çünkü bugüne kadar ilişkilerimizi hep tesadüf üzerine yaşamışız. o yüklediğimiz suçlar, karşımızdakinin karakteri aslında. ama biz sadece gözleri güzel diye bile ilişki yaşamayı tercih etmişiz. bazen dünya çirkini birine, bazen güzeller güzeli bir başkasına, bazen kendini hiç geliştirememiş birine, bazen hayatı için inanılmaz mücadele veren bir diğerine.. ama hangisini analiz edip seçebiliyoruz ki? oluyor işte. biraz dialog kuruluyor. beğeni oluyor. dialog kurdukça bazen ortak özellikler çıkıyor. iki taraf da yoğunlaşıyor. iki taraf da birbirini deli gibi istiyor. biraz zaman geçince elini bir kez tutmak hayattaki tek amaç oluyor. sonra yanağından bir kez öpebilmek. sonra dudağından. sonra sevişebilmek onunla, daha önce hiç sevişmemiş gibi. yani ilişkide ne yaşadığımızı bile düşünmeden bu duygularla, tamamen tesadüf eseri denk geldiğimiz bir insanla birlikte olmaya başlıyoruz. bazen bu somut duygular öyle bir esir alıyor ki bizi, "ben çok şanslıyım çünkü hayatımın aşkını buldum" seviyesine geliyoruz. aslında öyle bir şey yok. çünkü sadece denk geldik. büyük bir şans olması gerek hayatının aşkına denk gelebilmen için.
örneğin sizin bir ilişkiden beklentiniz ne? karşıdaki saygılı olsun, evi olsun falan geçin bunu. siz game of thrones'un yeni bölmünü beklerken o kiralık aşk'ın son bölmünü youtube'dan heyecanla izliyor olmamalı mesela. sabahlara kadar deli gibi seviştiğiniz insanla aynı şeylerden zevk almak istemez misiniz? siz türk dizilerini sevmiyor ve izleyenlerine de tepki veriyorsunuz diyelim. onu sırf o olduğu için sevmekten bir gün vazgeçeceksiniz. o zaman kiralık aşk izlemesi size batacak. ya da siz stand up gösterileri severken o devlet tiyatrolarını seviyorsa? ve o hiç standup gösteri izlemek istemiyorsa? onunla evlendiğinizde nasıl beraber standup izleyeceksiniz? izleyemeyecek misiniz? bir şey diyeyim mi, sırf bu yüzden kendi hayatındaki zevklerinden vazgeçen o kadar çok insan var ki..
aslında en önemlisi de birisiyle gerçekten aynı doğrultuda düşünebilmek. yani saygı duymak karşılıklı. o zaman zevklerinize de saygı duyabilirsiniz. aynı zamanda bu saygıyı dışarıya da yansıtabilmek. aileye arkadaşlara çevreye.. herkese karşı saygılı ve anlayışlı davranabilmek. herkes ilk başta saygılı rolü yapabilir. ama bir insanın gerçekten ne olduğunu anlayabilmek için biraz zaman gerekecektir. ne oluyor bu senaryoda? yine işte denk geldiğimiz hoşlandığımız biri, ilişki başladı, hatta ne olduğunu anlamadan evlendin. bir gün bir lokantaya gidiyorsun ve karşındaki insanın oradaki garson yanlış bir şey getirdi diye resmen onu aşağıladığını görüyorsun. napabilirsin ki? değiştiremezsin onu. onun içinde bu duygu varsa, bu zamana kadar geldiyse ne kadar değişebilir ki? ha tam aksi, belki sen de insanları aşağılamayı seven birisin. bu durumda karşındakinin insanlara saygılı davranması ve herkese karşı anlayışlı tepkiler vermesi senin rahatsız edebilir. işte sonra kalkıp türlü mecralarda "abi bu kadınlar da hep kendini ezdiriyor.. ezik bunlar be" falan dersin. halbuki senin tesadüf eseri denk geldiğin ve aslında hiç bir şekilde iletişim kuramadığın insanlar onlar.
ekşi sözlük ya da duyuru gibi sosyal mecralar bu tesadüfleri kırmak için gerçekten iyi platformlar. neden? çünkü burada çoğu kişi kimliğini gizleyerek kendi içinden geçen şeyleri paylaşıyor. tabi son dönemde çoğunluk seks peşinde koşar oldu. bitmeyen sevişme sevdasıyla, herşeyi inanılmaz hızlı tüketme durumu birleşerek ilişkilerin de anlamını kaybetmesine itinayla yardımcı oluyor. yine de bazen burada çok güzel fikirler veren, saygılı olduğunu hissettiren kişiler görüyorum. artık herkes birbirini yanlış anlamaya müsait olduğu için her olumlu görüşe sahip olduğum kişiyle irtibata geçemiyorum tabi. bu da benim kendi kendime uyguladığım bir baskı. tamamen benim problemim. kendimi bi köşeye bırakırsak, demek istediğim, insanlar bu tür ortamlarda, bu tesadüf denklemini çürütebilirler. belki edirne'de yaşıyorsunuz ve sizin için en uygun insan, birebir olarak beklediğiniz herşeyi karşılayan kişi van'da yaşıyor. ve o da aynı şeyleri bekliyor, düşünüyor, yaşıyor. bu tür bir platformdan tanışıp belki de görüşebilir, ilişki bile yaşayabilirsiniz. ama bu düşüncelerim facebook, twitter, instagram gibi kişisel görüş beyanından öte gösteriş savaşına dönmüş mecralar için geçerli değil. buralar da zaten yakında onların yanındaki yerini alır.
işte, belki ekşi-duyuru gibi platformlarda tanışan insanlar.. başka nerede bu tesadüf döngüsü kırılabilir ki? belki senin ruh eşin şu anda izlandada yaşıyor. seninkiyse güney afrikada bir kabilede ve orada olmaktan nefret ederek günlerin geçmesini bekliyor. belki gerçek mutluluğu yaşayacağınız hiç bir insanla denk gelemeden ölüp gideceksiniz siz de.
bu ara bu konuyu çok düşünüyorum. öyle uzun uzun anlatmak istedim. yazasım da vardı biraz aslında. kendi kendime yazmayayım, paylaşayım istedim. elbette tesadüflere, karşıt görüşlerin birlikteliğine, sadece fiziksel çekime, birlikte gelişen arkadaşlıklar ve karakter özelliklerine inananlar da vardır aranızda. 30'uma dayandığım şu günlerde, hayatımın bugüne kadarki akışını baştan aşağı gözden geçirdiğimde, ben bunlara pek inanmadığıma karar verdim :)
biraz uzun olabilir, uyarayım.
hayatın tesadüfler üzerine kurulduğunu düşünüyor musunuz siz de? özellikle ilişkilerimizin. arkadaşlık ilişkilerimiz, duygusal ilişkilerimiz, evliliklerimiz... herşey koca bir tesadüfün eseri değil mi?
annemizi babamızı da seçemiyoruz, doğduğumuz ülkeyi de seçemiyoruz konularına girmeyeceğim. benim asıl hedef aldığım, sonradan kurduğumuz ilişkiler.
mesela bir ilkokula yazdırıyor bizi anne ve babamız. belki şehrin en kötü okulu, belki en iyi koleji, belki de en kaliteli insanların tercih ettiği bir okul. ne farkeder? 5-8 sene okuyoruz. o zaman diliminde sınıfta kim varsa, onunla arkadaş oluyoruz. belki yan sınıftakilerle de arkadaş oluyoruz. sonra mahallede sağda solda oturan çocuklarla arkadaş oluyoruz. annemizin babamızın arkadaşlarının çocuklarıyla arkadaş oluyoruz. bu arada bizim kişisel beğenilerimiz oluşuyor. hayaller, hedefler ufak ufak beliriyor. bazımız müzik dinlemekten hoşlanıyoruz, iyi gitar çalıyoruz, bazımız tiyatroda rol almayı, bazılarımız şiir okumayı seviyoruz. sonra zevkler daha da spesifik bir hal almaya başlıyor. mesela gitar çalarken, metal dinlemeye ve metal çalmaya başlıyoruz. tiyatroya ilgi duyarken daha çok komik rollere bürünüyoruz, belki bir yandan karikatür çiziyoruz. şiir okurken serbest ölçülü şiirlere merak salıyoruz, bir yandan yazıyor bir yandan kıyıda köşede kalmış yazarların eserlerine ulaşıyoruz. ama mesela metal dinlerken, sınıftaki yakın arkadaşlarımız metal dinlemiyor. mesela en yakın arkadaşımız arabesk dinleyebiliyor. sen ona metal dinletiyorsun, o sana arabesk. ikiniz de çok sevmiyorsunuz diğer müziği. keşke diyorsun, o da metal dinliyor olsa. ya da karikatür çizen adamın çizimlerine bakıp "vay be ne süper çiziyorsun" diyen çok çıkıyor da, onun takip ettiği mizah dergisindeki x yazarını tanıyan kimse yok mahallede. ama yine de mahalledeki arkadaşları en iyi arkadaşları.
yani biz sadece o sınıfın, ortamın bir parçası oluyoruz. sonra da arkadaşlıklar kendi kendine kuruluyor. sevdiğin ve hayatını adamak istediğin şeyler hakkında sınırsızca fikir alışverişi yapabileceğin birisi, belki hemen 200 metre ilerdeki okulda okuyor. o sırada senin yaşadığın herşeyi o da yaşıyor. ama sen onu belki hayatın boyunca tanımayacaksın. ikiniz de belki hiç ortak zevkleriniz olmayan insanlarla bir ömür geçirip, o paylaşmanın büyük hazzını yaşayamadan ölüp gideceksiniz.
iş de öyle. bir şirkete, kuruma girip, herkesten nefret etseniz bile bir süre sonra iyi kötü aynı yola baş koymanızdan ötürü duygusal bağ kurmaya başlıyor, hayatınızda tanışma ihtimaliniz olmayan farklı insanlarla resmen kanka moduna giriyorsunuz. ben mesela en iyi arkadaşlarımla çalışmayı tercih ederim. ama mesela biri mesleki olarak tam zıttım, başka biri 600 km uzağımda. yani bunu yaşama şansım da yok. elimde ne varsa onunla idare etmeliyim. artık içmeye bile iş arkadaşlarımla gider hale geliyorum. herkes kendi dünyasından hikayeler anlatıyor. o kadar alakasızız ki.. ama bir yandan da arkadaşız artık. belki bi 10 sene daha yakın arkadaşlarımdan, ailemden çok onları göreceğim.
en acısı da duygusal ilişkiler konusu.
sevdiğimiz kız, sevdiğimiz erkek hep çevremizden biri olmadı mı? başka türlü nasıl olsun ki zaten? hep de isyan etmiyor muyuz? bitmeyen geyik değil mi bu? kadınların şu özellikleri, erkeklerin bu özellikleri.. herkes karşı cinse karşı bir suç yüklüyor. çünkü bugüne kadar ilişkilerimizi hep tesadüf üzerine yaşamışız. o yüklediğimiz suçlar, karşımızdakinin karakteri aslında. ama biz sadece gözleri güzel diye bile ilişki yaşamayı tercih etmişiz. bazen dünya çirkini birine, bazen güzeller güzeli bir başkasına, bazen kendini hiç geliştirememiş birine, bazen hayatı için inanılmaz mücadele veren bir diğerine.. ama hangisini analiz edip seçebiliyoruz ki? oluyor işte. biraz dialog kuruluyor. beğeni oluyor. dialog kurdukça bazen ortak özellikler çıkıyor. iki taraf da yoğunlaşıyor. iki taraf da birbirini deli gibi istiyor. biraz zaman geçince elini bir kez tutmak hayattaki tek amaç oluyor. sonra yanağından bir kez öpebilmek. sonra dudağından. sonra sevişebilmek onunla, daha önce hiç sevişmemiş gibi. yani ilişkide ne yaşadığımızı bile düşünmeden bu duygularla, tamamen tesadüf eseri denk geldiğimiz bir insanla birlikte olmaya başlıyoruz. bazen bu somut duygular öyle bir esir alıyor ki bizi, "ben çok şanslıyım çünkü hayatımın aşkını buldum" seviyesine geliyoruz. aslında öyle bir şey yok. çünkü sadece denk geldik. büyük bir şans olması gerek hayatının aşkına denk gelebilmen için.
örneğin sizin bir ilişkiden beklentiniz ne? karşıdaki saygılı olsun, evi olsun falan geçin bunu. siz game of thrones'un yeni bölmünü beklerken o kiralık aşk'ın son bölmünü youtube'dan heyecanla izliyor olmamalı mesela. sabahlara kadar deli gibi seviştiğiniz insanla aynı şeylerden zevk almak istemez misiniz? siz türk dizilerini sevmiyor ve izleyenlerine de tepki veriyorsunuz diyelim. onu sırf o olduğu için sevmekten bir gün vazgeçeceksiniz. o zaman kiralık aşk izlemesi size batacak. ya da siz stand up gösterileri severken o devlet tiyatrolarını seviyorsa? ve o hiç standup gösteri izlemek istemiyorsa? onunla evlendiğinizde nasıl beraber standup izleyeceksiniz? izleyemeyecek misiniz? bir şey diyeyim mi, sırf bu yüzden kendi hayatındaki zevklerinden vazgeçen o kadar çok insan var ki..
aslında en önemlisi de birisiyle gerçekten aynı doğrultuda düşünebilmek. yani saygı duymak karşılıklı. o zaman zevklerinize de saygı duyabilirsiniz. aynı zamanda bu saygıyı dışarıya da yansıtabilmek. aileye arkadaşlara çevreye.. herkese karşı saygılı ve anlayışlı davranabilmek. herkes ilk başta saygılı rolü yapabilir. ama bir insanın gerçekten ne olduğunu anlayabilmek için biraz zaman gerekecektir. ne oluyor bu senaryoda? yine işte denk geldiğimiz hoşlandığımız biri, ilişki başladı, hatta ne olduğunu anlamadan evlendin. bir gün bir lokantaya gidiyorsun ve karşındaki insanın oradaki garson yanlış bir şey getirdi diye resmen onu aşağıladığını görüyorsun. napabilirsin ki? değiştiremezsin onu. onun içinde bu duygu varsa, bu zamana kadar geldiyse ne kadar değişebilir ki? ha tam aksi, belki sen de insanları aşağılamayı seven birisin. bu durumda karşındakinin insanlara saygılı davranması ve herkese karşı anlayışlı tepkiler vermesi senin rahatsız edebilir. işte sonra kalkıp türlü mecralarda "abi bu kadınlar da hep kendini ezdiriyor.. ezik bunlar be" falan dersin. halbuki senin tesadüf eseri denk geldiğin ve aslında hiç bir şekilde iletişim kuramadığın insanlar onlar.
ekşi sözlük ya da duyuru gibi sosyal mecralar bu tesadüfleri kırmak için gerçekten iyi platformlar. neden? çünkü burada çoğu kişi kimliğini gizleyerek kendi içinden geçen şeyleri paylaşıyor. tabi son dönemde çoğunluk seks peşinde koşar oldu. bitmeyen sevişme sevdasıyla, herşeyi inanılmaz hızlı tüketme durumu birleşerek ilişkilerin de anlamını kaybetmesine itinayla yardımcı oluyor. yine de bazen burada çok güzel fikirler veren, saygılı olduğunu hissettiren kişiler görüyorum. artık herkes birbirini yanlış anlamaya müsait olduğu için her olumlu görüşe sahip olduğum kişiyle irtibata geçemiyorum tabi. bu da benim kendi kendime uyguladığım bir baskı. tamamen benim problemim. kendimi bi köşeye bırakırsak, demek istediğim, insanlar bu tür ortamlarda, bu tesadüf denklemini çürütebilirler. belki edirne'de yaşıyorsunuz ve sizin için en uygun insan, birebir olarak beklediğiniz herşeyi karşılayan kişi van'da yaşıyor. ve o da aynı şeyleri bekliyor, düşünüyor, yaşıyor. bu tür bir platformdan tanışıp belki de görüşebilir, ilişki bile yaşayabilirsiniz. ama bu düşüncelerim facebook, twitter, instagram gibi kişisel görüş beyanından öte gösteriş savaşına dönmüş mecralar için geçerli değil. buralar da zaten yakında onların yanındaki yerini alır.
işte, belki ekşi-duyuru gibi platformlarda tanışan insanlar.. başka nerede bu tesadüf döngüsü kırılabilir ki? belki senin ruh eşin şu anda izlandada yaşıyor. seninkiyse güney afrikada bir kabilede ve orada olmaktan nefret ederek günlerin geçmesini bekliyor. belki gerçek mutluluğu yaşayacağınız hiç bir insanla denk gelemeden ölüp gideceksiniz siz de.
bu ara bu konuyu çok düşünüyorum. öyle uzun uzun anlatmak istedim. yazasım da vardı biraz aslında. kendi kendime yazmayayım, paylaşayım istedim. elbette tesadüflere, karşıt görüşlerin birlikteliğine, sadece fiziksel çekime, birlikte gelişen arkadaşlıklar ve karakter özelliklerine inananlar da vardır aranızda. 30'uma dayandığım şu günlerde, hayatımın bugüne kadarki akışını baştan aşağı gözden geçirdiğimde, ben bunlara pek inanmadığıma karar verdim :)
Tüm yaşıtların bir şekilde evleniyor. Evlenmeyeler sevgilileriyle takılıyor. Ben ise liseli gibi ortalıkta sap olarak geziyorum. Az önce bir arkadaşım (kız) başka bir arkadaşım (erkek) yanında iki yakışıklı erkek ile geldiğinde dibi düştü hemen çocukların etrafında dolanmaya başladı. Şu etkiyi hiç bir zaman yaratamadım hiç bir kızda. Ben hep komik şirin gibi sıfatlarla anılıyorum. Hiç bir zaman yakışıklı olarak bahsetmeyecekler bende değil mi ? Benim gibilerinden hoşlanan birileri var mı acaba Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde.
Not : Bu işler özgüven girişkenlik vs alakası Yok geçiniz. İnsan yakışıklı olunca iş bitiyor.
Not : Bu işler özgüven girişkenlik vs alakası Yok geçiniz. İnsan yakışıklı olunca iş bitiyor.
benim yıllardır böyle bir sorunum var. kendimi nedense bildiğiniz çirkin buluyorum. şimdiye kadar kimseden böyle bir tepki almadım( burada bir ifsada biri 10/2 vermişti puan olarak, onu saymazsak). yani ne bileyim sokağa çıkıyorum başka kadınlara bakıyorum koşarak eve dönmek istiyorum falan. şimdiye kadar ki bütün erkek arkadaşlarım da ya bu çocuk bana bakmaz dediğim tiplerdi. etrafımdaki insanlardan da böyle bir izlenim almadım hiç ama baya takığım bu konuya. kredi çekip burnumu yaptırmayı falan düşünüyorum, hiç fotoğrafım bile yok telefonda, çekmiyorum yani o derece. mutsuz ediyor bu durum beni.
bu takıntı mıdır kompleks midir her neyse, nasıl aşarım bunu?
edit: hatırlayan olur mu bilmem ama ifşaya koyduğum fotoğraf bile arkadaşımla olan, onun yolladığı bir fotoğraftı, tek değildim fotoğrafta :/
bu takıntı mıdır kompleks midir her neyse, nasıl aşarım bunu?
edit: hatırlayan olur mu bilmem ama ifşaya koyduğum fotoğraf bile arkadaşımla olan, onun yolladığı bir fotoğraftı, tek değildim fotoğrafta :/
Bugün okulun yemekhanesinde 5-10 dakika kadar beraber yemek yediğimiz bi kız vardı. Kısa bi muhabbet de geçti aramızda kedili-köpekli.
Yok kızı bulmaya çalışmıyorum. Adı soyadı bölümü herhangi bi bilgisi yok zaten bende.
Ne güzel gözlerimin içine içine bakıyordu, çok sakin ama samimi bi ses tonu vardı.
Kimseyi tanımak istemediğim bi dönemden geçiyorken, o kısacık muhabbette öyle bi yakınlık yakalamış olmamız hoşuma gitti. o ne düşünmüştür acaba?
bunun soruluk bi kısmı yok aslında. paylaşmak istedim. normalde ufak bi şiir falan yazardım herhalde ama onlar da tırt oluyor yakıştıramadım hanımefendiye.
soruya çevireyim bari, size de oluyor mu böyle? kısa süre (5-10 dk) iletişim kurduğunuz, iç açıcı gelen ama sonra hayatınıza girmediği gibi kopup giden insanlar oldu mu hiç hayatınızda?
Yok kızı bulmaya çalışmıyorum. Adı soyadı bölümü herhangi bi bilgisi yok zaten bende.
Ne güzel gözlerimin içine içine bakıyordu, çok sakin ama samimi bi ses tonu vardı.
Kimseyi tanımak istemediğim bi dönemden geçiyorken, o kısacık muhabbette öyle bi yakınlık yakalamış olmamız hoşuma gitti. o ne düşünmüştür acaba?
bunun soruluk bi kısmı yok aslında. paylaşmak istedim. normalde ufak bi şiir falan yazardım herhalde ama onlar da tırt oluyor yakıştıramadım hanımefendiye.
soruya çevireyim bari, size de oluyor mu böyle? kısa süre (5-10 dk) iletişim kurduğunuz, iç açıcı gelen ama sonra hayatınıza girmediği gibi kopup giden insanlar oldu mu hiç hayatınızda?
Sevgili bulma amaçlı da kullanılıyor mu? Yoksa sadece sevişme icib mi? Duydugunuz birileri var mı Tinder'dan sevgili olan?
kirli sakalın bu iş sırasında uyarılmaya olumlu olarak extra bir etkisi olup olmadığını merak ediyorum. Yoksa maharet sadece dil, dudak ve parmaklara mi kalıyor?
Bu arada sakal 7-8 santim uzunluğunda..
Çükümser edit: Partner tarafında asayiş berkemal.
Bu arada sakal 7-8 santim uzunluğunda..
Çükümser edit: Partner tarafında asayiş berkemal.
Selam Ahali!
Erkek arkadaşımla evlenme kararı aldık. Düğünü yaza düşünüyoruz.
Ben onun neredeyse tüm sülalesiyle oldukça yakın oldum ve hepsini çok sevdim.
Bu akşam da erkek arkadaşımı annemle tanıştırdım. Onların da maşaallahları var.
İsteme ve söz öncesi iki ailenin tanışması gerekiyor haliyle.
Ben diyorum ki önce annelerimiz tanışsın. Sonra tüm aile tanışır. Uygun olur mu?
Ya da hepsini birden aradan çıkarıp tanıştırsak mı?
Bu komple aile tanışması için ev mi yoksa dışarıda bir yemek mi uygun olur?
Ailelerimiz tipik anadolu ailesi. Onlara kalsa evlenme olayında geç bile kaldık.
Durum oldukça heyecanlı. Hem de benim için çünkü ben evlenme fikrine çok karşı bir insandım. Ve haliyle panik oluyorum.
Fikirleriniz benim için önemli.
Teşekkür ederim.
Erkek arkadaşımla evlenme kararı aldık. Düğünü yaza düşünüyoruz.
Ben onun neredeyse tüm sülalesiyle oldukça yakın oldum ve hepsini çok sevdim.
Bu akşam da erkek arkadaşımı annemle tanıştırdım. Onların da maşaallahları var.
İsteme ve söz öncesi iki ailenin tanışması gerekiyor haliyle.
Ben diyorum ki önce annelerimiz tanışsın. Sonra tüm aile tanışır. Uygun olur mu?
Ya da hepsini birden aradan çıkarıp tanıştırsak mı?
Bu komple aile tanışması için ev mi yoksa dışarıda bir yemek mi uygun olur?
Ailelerimiz tipik anadolu ailesi. Onlara kalsa evlenme olayında geç bile kaldık.
Durum oldukça heyecanlı. Hem de benim için çünkü ben evlenme fikrine çok karşı bir insandım. Ve haliyle panik oluyorum.
Fikirleriniz benim için önemli.
Teşekkür ederim.
Sorum özellikle erkeklere dişlek kadınları beğeniyor musunuz ?
Ne yaptıysam olmadı, kız arkadasımı orgazma ulaştıramadım.Iliskiden tabiki keyif alıyor ama orgazm yaşayamıyor. Geçende biraz konustuk, kendi eliyle bisiler yaptı, tam olarak icine bile sokmadı elini. Vajinasi 10 saniye filan kasıldı. Mastürbasyonla oluyor bir tek dedi.Rahatlama hissetti filan .Simdi bu orgazm mı yani bu kadar kolay mı? Eger öyleyse ne tür bi orgazm? Kadınlardan cevap bekliyorum.
bu konuda ne dusunursunuz?
biraz soğur musunuz.......
şaka.
biraz soğur musunuz.......
şaka.
Aslında gönül işleri ama soru sormak istediğim için soruya açtım.
Evleneceğiniz kişinin eğitim/meslek durumu sizin için ne kadar önemlidir? Örneğin siz iyi bir üniversiteden mezunsunuz ve iyi bir işte çalışıyorsunuz geleceğiniz parlak vs. ama lise mezunu bir kızdan hoşlandınız? Bu durumda evliliği düşünür müsünüz yine de yoksa denk değiliz deyip vaz mı geçersiniz?
Evleneceğiniz kişinin eğitim/meslek durumu sizin için ne kadar önemlidir? Örneğin siz iyi bir üniversiteden mezunsunuz ve iyi bir işte çalışıyorsunuz geleceğiniz parlak vs. ama lise mezunu bir kızdan hoşlandınız? Bu durumda evliliği düşünür müsünüz yine de yoksa denk değiliz deyip vaz mı geçersiniz?
Cafe de, konser de, restaurant da kalkıp sevgilinize çat diye evlenme teklifi ediyorsunuz ya? nasıl cesaret ediyorsunuz ya kız redderse?
öyle kalcanız sap gibi ortada.
benim de eskişehir de anadolu ünide okuyan bir sevgilim vadı. her haftasonu istanbudan eskişehire giderdim. veya o istanbula gelirdi. ilişkimizde hertürlü cinsellik de varı. sabah kahvalı yapar, akşama da kadar şelale park, odun pazarı falan gezer tozardık. ben bu kıza evlenme teklifi etmiştim. beraber takılmaya evet ama evlilik düşünmüorum demişti. (4 yıl sonra teklifin hala geçerli mi diye sms atmıştı siktir git emiştim neyse)
Sonra beykent üni de, bursa dan falan sevgililerim oldu, herşeyi yaşadık bildiğin sevgili idik. bunlar da şu anda evlilik düşünmediklerini söylemişti.
şimdi ben bu kızlara aa bu kız benim sevgilim diyip, elime yüzük alıp bi kalabalığın arasında kızın önüne diz çöküp evlilik teklifi etseydim, reddedilip rezil olcaktım.
yapanlar nası cesaret edip yapıyor. acaba sadece evet diyenler mi gündeme geldiği için olumlu bir izlenim oluyor. anlamadım bu işi.
öyle kalcanız sap gibi ortada.
benim de eskişehir de anadolu ünide okuyan bir sevgilim vadı. her haftasonu istanbudan eskişehire giderdim. veya o istanbula gelirdi. ilişkimizde hertürlü cinsellik de varı. sabah kahvalı yapar, akşama da kadar şelale park, odun pazarı falan gezer tozardık. ben bu kıza evlenme teklifi etmiştim. beraber takılmaya evet ama evlilik düşünmüorum demişti. (4 yıl sonra teklifin hala geçerli mi diye sms atmıştı siktir git emiştim neyse)
Sonra beykent üni de, bursa dan falan sevgililerim oldu, herşeyi yaşadık bildiğin sevgili idik. bunlar da şu anda evlilik düşünmediklerini söylemişti.
şimdi ben bu kızlara aa bu kız benim sevgilim diyip, elime yüzük alıp bi kalabalığın arasında kızın önüne diz çöküp evlilik teklifi etseydim, reddedilip rezil olcaktım.
yapanlar nası cesaret edip yapıyor. acaba sadece evet diyenler mi gündeme geldiği için olumlu bir izlenim oluyor. anlamadım bu işi.
evet sözlük başlığından geliyorum. nedir bu olay arkadaşlar ? kültürlü dedikleri nedir yani bir insan zaten her alanda kültürlü olamaz burada şairler ne demek istiyor ? birisi demiş ki yabancı müzik şarkı dinlemediği için ayrıldım. bu mu yani kültür anlayışı ? ben şimdi yatıp yabancı dizi izlemek yerine doğa yürüyüşü yaptı, yüzmeye gittim diye kültürsüz mü oluyorum ? ya da süper bi klasik müzik dinleyicisi olup diğer yabancı müziklere alakasız olmam beni kültürsüz mü yapıyor ?
yoksa ekşi sözlük kendini aşırı kültürlü zanneden liseli timi iş başında mı ?
yoksa ekşi sözlük kendini aşırı kültürlü zanneden liseli timi iş başında mı ?
Ilk bulusma icin sevgili adayına hediye almali miyim?
A Cicek al
B kolye al
C en buyuk hediye sensin alma
D diger
Yaslar 25, farkli sehirlerdeyiz whatsapptan konusuyoruz hep ilk bulusma olacak
A Cicek al
B kolye al
C en buyuk hediye sensin alma
D diger
Yaslar 25, farkli sehirlerdeyiz whatsapptan konusuyoruz hep ilk bulusma olacak
anlamlandıramadığım, tahminlerime üzüldüğüm bir konu var arkadaşlar:
part time olarak bir işe başladım, daha birkaç gün oldu. işyerinde patron benden habersiz benim bir aksesuarımı alıp kullanmış, ben de farkında değilim -görünen bir yerinde, ama onun bana ait olduğunu düşünmemiştim, zira hem farklı bir amaçla kullanarak şeklini değiştirmiş, hem de öyle bir davranışta bulunabileceği aklımdan bile geçmemişti.
ben aksesuarımı ararken başka bir çalışan söyledi onun aldığını. dumur oldum tabii, bir şey demedim. çıkarken alacağım ya nasılsa, söylerim diye kibarca. sonra bir ara bir telefon görüşmesi için mekandan ayrıldım, o sırada aksesuarım bir sandalyeye bırakılmış. patron yemekteydi. yine bir şey demedim ben, aldım taktım ve çıktım sadece. ne diyebilirim ki, "almış kullanmışsınız habersizce, hayırlı olsun" mu?!
soru şu, böyle bir şeyi nasıl yapabiliyor, yakın arkadaşım değil bir şey değil, daha yeni yeni tanışıyoruz muhabbetimiz bile pek mevcut değil. ilk defa birinden böyle bir davranış görüyorum. hadi diyelim meşgul olduğu bir zaman alelacele izin alamadan alıp kullandın, sonrasında söylemez misin "ay x kusura bakma böyle böyle" diye?!
"ve o hiçbir şey demedi"
ben de anlam veremedim... sizce?
not: gönül işleri simgesi dikkat çekmek içindi (swh :P)
konuyla ilgisiz not: hala tübitak bideb ile herhangi bir şekilde ilişiği bulunan birinden yanıt da gelmedi ayrıca. oysa duyurunun gücüne inanmıştım...
part time olarak bir işe başladım, daha birkaç gün oldu. işyerinde patron benden habersiz benim bir aksesuarımı alıp kullanmış, ben de farkında değilim -görünen bir yerinde, ama onun bana ait olduğunu düşünmemiştim, zira hem farklı bir amaçla kullanarak şeklini değiştirmiş, hem de öyle bir davranışta bulunabileceği aklımdan bile geçmemişti.
ben aksesuarımı ararken başka bir çalışan söyledi onun aldığını. dumur oldum tabii, bir şey demedim. çıkarken alacağım ya nasılsa, söylerim diye kibarca. sonra bir ara bir telefon görüşmesi için mekandan ayrıldım, o sırada aksesuarım bir sandalyeye bırakılmış. patron yemekteydi. yine bir şey demedim ben, aldım taktım ve çıktım sadece. ne diyebilirim ki, "almış kullanmışsınız habersizce, hayırlı olsun" mu?!
soru şu, böyle bir şeyi nasıl yapabiliyor, yakın arkadaşım değil bir şey değil, daha yeni yeni tanışıyoruz muhabbetimiz bile pek mevcut değil. ilk defa birinden böyle bir davranış görüyorum. hadi diyelim meşgul olduğu bir zaman alelacele izin alamadan alıp kullandın, sonrasında söylemez misin "ay x kusura bakma böyle böyle" diye?!
"ve o hiçbir şey demedi"
ben de anlam veremedim... sizce?
not: gönül işleri simgesi dikkat çekmek içindi (swh :P)
konuyla ilgisiz not: hala tübitak bideb ile herhangi bir şekilde ilişiği bulunan birinden yanıt da gelmedi ayrıca. oysa duyurunun gücüne inanmıştım...
selam ahali,
internetten baya konustugum biriyle gorustum. ama daha ilk gorusmede belki de durust davranarak eski sevgilisini bi turlu unutamadıgını ve son dönemde tekrar bi konusma yapacaklarını vs soyledi. ben de cocuktan aslında hoslandım ama bu noktadan sonra kafamdan yazış ihtimalini cıkardım. sonra da gorustuk ve gorusme talepleri hep ondan geliyordu, ben daha az bi frekansa cekmeye calısıyordum vs. şimdi klasik haliyle dusunursek eleman bu belirsizlik ve yıkım ortamında beni araya alıyor gibi gorunuyor. benim kendimi su noktada tutmam mantıksızlık. öte yandan cok hoslandım gerçekten, ve az bulunur turde bi insan. yani beni kullanacak ya da egosunu tatmin ediyor gibi ihtimaller hiç aklıma gelmiyor cunku vicdanına guveniyorum. cok cok fazla konustuk. önceki gorusmelerden birinde konuyu eski kız arkadas mevzuna getirmeye calıstım gelmedi. illa herşeyi kurallara mı baglamak zorundayız, aramızdaki iletişim iyiyse böyle gitsin diyor. iyi diyor da ben baglanıyorum. yarın öbürgün kız gel dediginde koşa koşa gitmeyeceginin garantisi yok. yuzyuze cok gorusmedik, şu an için kızla ilgili bi yorumda bulunmam da itici olacak. hiç bu kadar arada kaldıgımı hatırlamıyorum. kız da ruh hastasının teki, ne gorusuyor cocukla ne yakasını bırakıyor. sürekli instagramdan şiirli göndermeler falan. tabi ben bunları ustun stalk yetenegimle farkediyorum. cocuk da zaten kızı cok fazla sevdiginden de bahsetmişti. bana da cok iyi davranıyor, dedigim gibi onun gibi bi insan tanımadım ve tanıma ihtimalim oldugunu da dusunmuyorum. resmen içim acıyor. ne yapmam lazım?
internetten baya konustugum biriyle gorustum. ama daha ilk gorusmede belki de durust davranarak eski sevgilisini bi turlu unutamadıgını ve son dönemde tekrar bi konusma yapacaklarını vs soyledi. ben de cocuktan aslında hoslandım ama bu noktadan sonra kafamdan yazış ihtimalini cıkardım. sonra da gorustuk ve gorusme talepleri hep ondan geliyordu, ben daha az bi frekansa cekmeye calısıyordum vs. şimdi klasik haliyle dusunursek eleman bu belirsizlik ve yıkım ortamında beni araya alıyor gibi gorunuyor. benim kendimi su noktada tutmam mantıksızlık. öte yandan cok hoslandım gerçekten, ve az bulunur turde bi insan. yani beni kullanacak ya da egosunu tatmin ediyor gibi ihtimaller hiç aklıma gelmiyor cunku vicdanına guveniyorum. cok cok fazla konustuk. önceki gorusmelerden birinde konuyu eski kız arkadas mevzuna getirmeye calıstım gelmedi. illa herşeyi kurallara mı baglamak zorundayız, aramızdaki iletişim iyiyse böyle gitsin diyor. iyi diyor da ben baglanıyorum. yarın öbürgün kız gel dediginde koşa koşa gitmeyeceginin garantisi yok. yuzyuze cok gorusmedik, şu an için kızla ilgili bi yorumda bulunmam da itici olacak. hiç bu kadar arada kaldıgımı hatırlamıyorum. kız da ruh hastasının teki, ne gorusuyor cocukla ne yakasını bırakıyor. sürekli instagramdan şiirli göndermeler falan. tabi ben bunları ustun stalk yetenegimle farkediyorum. cocuk da zaten kızı cok fazla sevdiginden de bahsetmişti. bana da cok iyi davranıyor, dedigim gibi onun gibi bi insan tanımadım ve tanıma ihtimalim oldugunu da dusunmuyorum. resmen içim acıyor. ne yapmam lazım?
Merhabalar,
Geciktirici sprey almayı düşünüyorum. Kullanan arkadaşlardan yorum alabilir miyim? Buradan yazmak istemezseniz özelden yazın ama yazın. Kullanıcı yorumlarına bakıyorum gayet iyi ama memnun olmayanlarda var arada. Sizce alınmasında ya da alınmamasında sakınca görüyor musunuz?
Şu ürünün indirimde olması da beni almaya teşvik etti : www.hepsiburada.com
Birde geciktiricili olan prezarvatifler nasıl etkili mi? Sizce ilk sprey normal prezervatif mi? Yoksa geciktiricili şapka mı?
NOT: Geyik yapacak arkadaşları başka bir sorumda görüşmeye davet ediyorum.
Geciktirici sprey almayı düşünüyorum. Kullanan arkadaşlardan yorum alabilir miyim? Buradan yazmak istemezseniz özelden yazın ama yazın. Kullanıcı yorumlarına bakıyorum gayet iyi ama memnun olmayanlarda var arada. Sizce alınmasında ya da alınmamasında sakınca görüyor musunuz?
Şu ürünün indirimde olması da beni almaya teşvik etti : www.hepsiburada.com
Birde geciktiricili olan prezarvatifler nasıl etkili mi? Sizce ilk sprey normal prezervatif mi? Yoksa geciktiricili şapka mı?
NOT: Geyik yapacak arkadaşları başka bir sorumda görüşmeye davet ediyorum.
selam gençlik,
uzuuun zaman ustune gerçekten beni heyecanlandıran biriyle tanıstım. ama kafama takılan nokta bambaska kultur ve aile yapılarından gelmiş olmamız. biz köylü kökenleri olan, max. okumusu 1 nesil öncesinde olan bir aileyiz. onlarda ise hem maddi hem egitim acısından belirgin bi üst sınıflık durumu var. buna dair hiç kötü bi his almamıs olsam da, olayın heyecanı gecince sıkıntı olur mu diye dusunmeden edemiyor insan. bu dusunceye yakın arkadaslarımdan birinin sen ona light kalırsın demesi de sebep olmus olabilir.
hem fikirlerinizi, hem de özellikle böyle bişiy yasayan varsa 1. elden tecrubelerini duymak isterim.
uzuuun zaman ustune gerçekten beni heyecanlandıran biriyle tanıstım. ama kafama takılan nokta bambaska kultur ve aile yapılarından gelmiş olmamız. biz köylü kökenleri olan, max. okumusu 1 nesil öncesinde olan bir aileyiz. onlarda ise hem maddi hem egitim acısından belirgin bi üst sınıflık durumu var. buna dair hiç kötü bi his almamıs olsam da, olayın heyecanı gecince sıkıntı olur mu diye dusunmeden edemiyor insan. bu dusunceye yakın arkadaslarımdan birinin sen ona light kalırsın demesi de sebep olmus olabilir.
hem fikirlerinizi, hem de özellikle böyle bişiy yasayan varsa 1. elden tecrubelerini duymak isterim.
Amerikada bizdeki gibi düğün masraflarını bir tarafa kitleme adeti var mı ? erkek yada kadın tarafı öder gibi ? teşekkürler.
Bu instagramda filan aşk sözleri yazıp kızlar arasında katma değerini artıran kişilerin esprisi ne anlamadım. Zeki desen değil diye düşünüyorum 2 yıllık özelde filan okuyor zat-ı muhterem. ah şu kendini pazarlama yok mu günümüz dünyasının lokomotifi.
lisede ya da üniversitede hocasıyla aşk yaşaya kızlar oğlanlar var. Bunu etik buluyor musunuz, yoksa masum bir aşk gibi geliyor mu size
Selam millet
Şimdi ben bir süredir yalnızım ve bunu sonlandırmak amacıyla bir arayış içindeyim. Bir arkadaş birini tavsiye etti instgramdan ekledim o da beni ekledi. Bir kaç resmini beğendim onda bir hareket yok tabi. Arkadaşa sordum ne yapayım diye. İnstagramdan mesaj at iyi biridir en kötü ihtimalle iyi bir arkadaş kazanırsın dedi.
Buraya kadar güzel ama ben ne mesaj atayım ki şimdi ? Nereden girilir konuya ne yazılır ? Ya sallamazsa beni (arkadaş öyle biri değil dedi)
Fikirleri alayım ?
Şimdi ben bir süredir yalnızım ve bunu sonlandırmak amacıyla bir arayış içindeyim. Bir arkadaş birini tavsiye etti instgramdan ekledim o da beni ekledi. Bir kaç resmini beğendim onda bir hareket yok tabi. Arkadaşa sordum ne yapayım diye. İnstagramdan mesaj at iyi biridir en kötü ihtimalle iyi bir arkadaş kazanırsın dedi.
Buraya kadar güzel ama ben ne mesaj atayım ki şimdi ? Nereden girilir konuya ne yazılır ? Ya sallamazsa beni (arkadaş öyle biri değil dedi)
Fikirleri alayım ?
Uzaktan uzağa kestiğiniz biriyle önce arkadaş, sonra sevgili olduğunuzda bir şey hissetmemek normal mi? Keserken iyiydi hoştu ama bugün sevgili olduk ve benim hiç öyle karnımda kelebekler falan uçuşmuyor. Bu tarz şeyler yalnızca filmlerde mi oluyor yoksa gerçekten çocuğa karşı bir şey hissetmiyor muyum?
Şöyle 26 yaşında işinde gücünde adamım.Bazen 18 20 yaşllarındaki kızlar deli gibi ilgileniyor.Bende ciddi olmayan öylesine ilişki yaşıyorum.Kızlar da razı oluyor.Sizce bu 26 yaşında biri içn kayıp mı ? Yoksa ciddi ilişki olacak ,evlenecek kız mı bakmaliyim ?
Elde bir adam ve bir kadın var; erkek 43 yaşında kadın 37. Pembe Panjur diye bir evlilik ve tanışma sitesi varmış burada tanışmışlar.
Önemli ise eğer adam iyi bir okuldan mezun ve güzel bir işi var, gezmeyi tozmayı seviyor. Görüşüyor bu ikili, henüz cinsellik yok. Adam çok saygılı, sarkıntılık filan asla yapmıyor, kafalar da denk. Adama x diyelim.
Sıkıntı şurada ki x, bir kere evlendiğinden, evliliğinin 8 sene sürdüğünden ve 2013'te resmen boşandığından bahsetmiş. Facebook'unda da bunu doğrular şekilde bir paylaşımı mevcut o yıla ait.
Ancak sonra 2015 senesinde x'in ablası ''Bugün kardeşimin düğünü var.'' şeklinde bir paylaşım yapmış, ama fotoğrafta hiçbir kadın etiketli değil. Bir de x'in annesinin doğum günü fotoğrafının altında kadının birinin yorumu var, (bu kadının soyadı halen x ve annesinin soyadı ile aynı) anne de ''Canım gelinim.'' yazmış.
Bahsi geçen kadın şu an ne annede ne x'de ekli ve birlikte tek bir fotoğrafları da yok. Ancak kadın kendi sayfasında halen evli görüyor, halen de x ve x'in annesi ile aynı soyadına sahip. (x'in erkek kardeşi de yok)
x'in bahsettiğine göre en başta değindiğim evlilik başka isimli bir kadınla gerçekleşmiş. Kadının boşanma sonrası x'in soyadına bağlı kalıp halen x ve ailesi tarafından hürmet görüyor olma ihtimalini eliyoeum bu durumda.
1- x ikinci kez evlenmiş ve evliliğini veya ikinci defa boşanmış olmasını saklıyor olabilir.
2- ikinci kez evlilik yoluna girmiş ama hiç evlenmemiş olabilir.
Öğrenmek adına nasıl bir yol izlemeli? Ben direkt sorulması gerektiğini düşünüyorum ama usulü nedir bilemedim. Bu arada x, görüştüğü hatunu ailesinin evine filan yemeğe davet etti, ama hatun gitmedi. Geçen hafta da evini kapatıp annesinin evine geri taşındığını biliyoruz x'in.
Ne yapalım, nasıl yapalım? Olaya dair yorumunuz nedir? Hatun tarafıyız.
Önemli ise eğer adam iyi bir okuldan mezun ve güzel bir işi var, gezmeyi tozmayı seviyor. Görüşüyor bu ikili, henüz cinsellik yok. Adam çok saygılı, sarkıntılık filan asla yapmıyor, kafalar da denk. Adama x diyelim.
Sıkıntı şurada ki x, bir kere evlendiğinden, evliliğinin 8 sene sürdüğünden ve 2013'te resmen boşandığından bahsetmiş. Facebook'unda da bunu doğrular şekilde bir paylaşımı mevcut o yıla ait.
Ancak sonra 2015 senesinde x'in ablası ''Bugün kardeşimin düğünü var.'' şeklinde bir paylaşım yapmış, ama fotoğrafta hiçbir kadın etiketli değil. Bir de x'in annesinin doğum günü fotoğrafının altında kadının birinin yorumu var, (bu kadının soyadı halen x ve annesinin soyadı ile aynı) anne de ''Canım gelinim.'' yazmış.
Bahsi geçen kadın şu an ne annede ne x'de ekli ve birlikte tek bir fotoğrafları da yok. Ancak kadın kendi sayfasında halen evli görüyor, halen de x ve x'in annesi ile aynı soyadına sahip. (x'in erkek kardeşi de yok)
x'in bahsettiğine göre en başta değindiğim evlilik başka isimli bir kadınla gerçekleşmiş. Kadının boşanma sonrası x'in soyadına bağlı kalıp halen x ve ailesi tarafından hürmet görüyor olma ihtimalini eliyoeum bu durumda.
1- x ikinci kez evlenmiş ve evliliğini veya ikinci defa boşanmış olmasını saklıyor olabilir.
2- ikinci kez evlilik yoluna girmiş ama hiç evlenmemiş olabilir.
Öğrenmek adına nasıl bir yol izlemeli? Ben direkt sorulması gerektiğini düşünüyorum ama usulü nedir bilemedim. Bu arada x, görüştüğü hatunu ailesinin evine filan yemeğe davet etti, ama hatun gitmedi. Geçen hafta da evini kapatıp annesinin evine geri taşındığını biliyoruz x'in.
Ne yapalım, nasıl yapalım? Olaya dair yorumunuz nedir? Hatun tarafıyız.
Bahsettiğim şey sözle aldatılmak, kandırılmak.
ve önemsediğiniz herhangi birini kapsıyor.
birinin sizin hakkınızda farklı düşünmesine rağmen bunu dile getirmeyip çeşitli nedenlerle bambaşka davranıyor olma ihtimali kafanızı kurcalamıyor mu? gerçek çok üzücü olsa da, kandırılıyor hissine kapılmak daha yıkıcı bana kalırsa.
benim isanlarla iletişim kurarken takıldığım en önemli konu bu. sizin "bana karşı samimi davranmıyor" dediğiniz kişiler oluyor mu, düşüncenizde haklı çıkıyor musunuz?
insanlar neden çoğunlukla net olmamayı seçiyor?
ve önemsediğiniz herhangi birini kapsıyor.
birinin sizin hakkınızda farklı düşünmesine rağmen bunu dile getirmeyip çeşitli nedenlerle bambaşka davranıyor olma ihtimali kafanızı kurcalamıyor mu? gerçek çok üzücü olsa da, kandırılıyor hissine kapılmak daha yıkıcı bana kalırsa.
benim isanlarla iletişim kurarken takıldığım en önemli konu bu. sizin "bana karşı samimi davranmıyor" dediğiniz kişiler oluyor mu, düşüncenizde haklı çıkıyor musunuz?
insanlar neden çoğunlukla net olmamayı seçiyor?
Selamlar,
Elimizdeki sevgili kisisi biraz bencil, ben de pek para ödetmem hatta ben 10 odersem o hasbelkader 1 defa oduyodur da mesele o degil.
Bunun arkadasi ve arkadasinin sevgilisiyle dışarı ciktik, ben 1 bira fazla icmisim ama farkinda degilim hesap geldiginde er kisiler olarak yarim yarim verelim dedik. Neyse benim hatun tuttu bizim daha fazla vermemiz gerekiyodu 1 tane fazla ictik dedi, bilmem neden benim de sinirim bozuldu diger oturdugumuz yerde hepsini oderim ben dedim kestirip attim, baska mekana gecildi orda da ben odemeye yeltenirken hatunun arkadasi araya girdi "birak x(benim hatun) ödesin hep sen den olmaz' dedi oylelikle benimki odedi de, benim sinirim bozuldu.
Siz ne diyosunuz bu olaya? Mobilden yaziyorum karismis olabili, affola.
Elimizdeki sevgili kisisi biraz bencil, ben de pek para ödetmem hatta ben 10 odersem o hasbelkader 1 defa oduyodur da mesele o degil.
Bunun arkadasi ve arkadasinin sevgilisiyle dışarı ciktik, ben 1 bira fazla icmisim ama farkinda degilim hesap geldiginde er kisiler olarak yarim yarim verelim dedik. Neyse benim hatun tuttu bizim daha fazla vermemiz gerekiyodu 1 tane fazla ictik dedi, bilmem neden benim de sinirim bozuldu diger oturdugumuz yerde hepsini oderim ben dedim kestirip attim, baska mekana gecildi orda da ben odemeye yeltenirken hatunun arkadasi araya girdi "birak x(benim hatun) ödesin hep sen den olmaz' dedi oylelikle benimki odedi de, benim sinirim bozuldu.
Siz ne diyosunuz bu olaya? Mobilden yaziyorum karismis olabili, affola.
Bir daha hiçbir zaman böyle sevemeyecekmiş,
böylesi uygun birini bulamayacakmışım gibi geliyor.
Her şey geçici, değil mi?
Dünya dönecek ve ben 1 yıl sonra farklı hissedeceğim, değil mi?
böylesi uygun birini bulamayacakmışım gibi geliyor.
Her şey geçici, değil mi?
Dünya dönecek ve ben 1 yıl sonra farklı hissedeceğim, değil mi?
Evlilik teklifini baş başa mı topluluk içinde mi almak isterdiniz ? Neden ?
bir kişiden gerçekten hoşlanınca ve o kişi bunu bilmiyor diyelim hatta aranızda muhabbet vs. de yok, o kişiye karşı utangaç olur musunuz, olunur mu, doğal mıdır? Ben öyle olmadım galiba hiç. yüzüne bakamama, çekinme görünce başını eğme vs. Bi arkadaş 30 küsür yaşında ergenlere döndü de, kız anlamış mıdır bu durumu?
Duyurunun playboyları cevaplamasa sevinirim.
Benzer duyurları daha önce de açmıştım zaten hatırlayanlar olacaktır kabak tadı verdi farkındayım, hala mı o kız aklını şey yapayım derseniz saygı duyarımm. Eski duyuru bu, son paragraftaki bahsettiğim kişi www.eksiduyuru.com
Üniversite kapanmadan önce (mayıs-haziran) gibi sınavlarda çok karşılaştık ve afedersiniz hayvan gibi gözlerini kaçırmadan bakıyordu. Öncesinde sosyal medyadan çok sallamamıştı, ben de çok üstelemedim sosyal medyada. Instagramdan takipleşmiştik 5-6 ay önce, ben atmıştım takip isteğini onayladı bana attı istek. Ondan hoşlandığımın %1500 farkında. 1-2 kere fotosunu laykladım başka da layk atmadım. Okulda denk gelince çok fazla gözgöze geliyorduk geçen dönem. Ben son sınıftım bu sene uzattım okulu. O bu sene 3 oldu. Ekşiyi takip ediyor, burayı da okuyor olabilir öyleyse sıçtım zaten. Devam zorunluluğum olmadığı için de anca geçen pazartesi gelebildim okula. Geçen hafta binde bir foto atarım instagrama layklamış. 2-3 kere karşılaştık yanından hiç bakmadan geçtim(tavşan dağa küsmüş diyebilirsiniz). Bakasım da gelmiyor çünkü bin tane düşünce gelecek aklıma. Neden bakıyor, acaba onda da hoşlanma var mı, yoksa "bu salak da yapıştı .s.s" modunda mı ? diye bin tane şey gelecek aklıma.
Bu kısmı özellikle kadın kişileri cevaplarsa çok sevinirim.
1-) Sizden hoşlandığını bildiğiniz bir kişiye özellikle mi kısa cevap veriyorsunuz ? Bunu peşinizden koşturup, ağırdan almak için mi yoksa "yapıştı bu da ya .s.s" modunda mı yapıyorsunuz ? Yoksa diğer seçenek ne olabilir ?
2-) Sizden hoşlandığını bildiğiniz birisine neden hayvan gibi bakıyorsunuz ? Hadi bir kere bakıp "benden hoşlanan çocuk .s.s" deyip yoluna bakması gerekmez mi ? Amacı ne olabilir, ego tatmini, peşinden koşturma, öylesine bakma, diğer
?
3-) Hoşlandığı bilinen kişinin durup dururken instagramda fotoğrafını beğenme amacı nedir ? "OMO OROSO SOSYOL MODYO HORKOS HORKOSU BOĞONOYOR" tamam beğenelim beğenelim de ekrem abi, karşında senden hoşlandığını bildiğin birisi var. Nezaketen takipleştin zaten okey eyvallllllah ama layk atmak yoklamak mı oluyor yoksa ben mi buluttan nem kapıyorum ?
4-) Kız biraz çekingen gibi. 2-3 kere konuşma şansım oldu çok kısa. Konuşurken ben geriliyorum normalde en ufak gerilmem istediğim kadar hoşlanayım ama tribe sokuyor beni, hata yapmamak için de muhabbet açamıyorum yanlış anlar mı diye. Burası da küçük bir yer, bir yerlere kahve bilmem ne içmeye çağırsam, o anda panikleyip hayır teşekkürler dese kendime kızarım. Belki olacak işi bozdum diye ama kafasında net bir şey var mıdır benim hakkımda ? Yani kesinlikle olmycak ya da belki olabilir diye ? Sizce sonraki hamlem ne olmalı ? Yaşlar ben 23, o 21.
Edit: Tikler 1-2 saate gelecek.
Benzer duyurları daha önce de açmıştım zaten hatırlayanlar olacaktır kabak tadı verdi farkındayım, hala mı o kız aklını şey yapayım derseniz saygı duyarımm. Eski duyuru bu, son paragraftaki bahsettiğim kişi www.eksiduyuru.com
Üniversite kapanmadan önce (mayıs-haziran) gibi sınavlarda çok karşılaştık ve afedersiniz hayvan gibi gözlerini kaçırmadan bakıyordu. Öncesinde sosyal medyadan çok sallamamıştı, ben de çok üstelemedim sosyal medyada. Instagramdan takipleşmiştik 5-6 ay önce, ben atmıştım takip isteğini onayladı bana attı istek. Ondan hoşlandığımın %1500 farkında. 1-2 kere fotosunu laykladım başka da layk atmadım. Okulda denk gelince çok fazla gözgöze geliyorduk geçen dönem. Ben son sınıftım bu sene uzattım okulu. O bu sene 3 oldu. Ekşiyi takip ediyor, burayı da okuyor olabilir öyleyse sıçtım zaten. Devam zorunluluğum olmadığı için de anca geçen pazartesi gelebildim okula. Geçen hafta binde bir foto atarım instagrama layklamış. 2-3 kere karşılaştık yanından hiç bakmadan geçtim(tavşan dağa küsmüş diyebilirsiniz). Bakasım da gelmiyor çünkü bin tane düşünce gelecek aklıma. Neden bakıyor, acaba onda da hoşlanma var mı, yoksa "bu salak da yapıştı .s.s" modunda mı ? diye bin tane şey gelecek aklıma.
Bu kısmı özellikle kadın kişileri cevaplarsa çok sevinirim.
1-) Sizden hoşlandığını bildiğiniz bir kişiye özellikle mi kısa cevap veriyorsunuz ? Bunu peşinizden koşturup, ağırdan almak için mi yoksa "yapıştı bu da ya .s.s" modunda mı yapıyorsunuz ? Yoksa diğer seçenek ne olabilir ?
2-) Sizden hoşlandığını bildiğiniz birisine neden hayvan gibi bakıyorsunuz ? Hadi bir kere bakıp "benden hoşlanan çocuk .s.s" deyip yoluna bakması gerekmez mi ? Amacı ne olabilir, ego tatmini, peşinden koşturma, öylesine bakma, diğer
?
3-) Hoşlandığı bilinen kişinin durup dururken instagramda fotoğrafını beğenme amacı nedir ? "OMO OROSO SOSYOL MODYO HORKOS HORKOSU BOĞONOYOR" tamam beğenelim beğenelim de ekrem abi, karşında senden hoşlandığını bildiğin birisi var. Nezaketen takipleştin zaten okey eyvallllllah ama layk atmak yoklamak mı oluyor yoksa ben mi buluttan nem kapıyorum ?
4-) Kız biraz çekingen gibi. 2-3 kere konuşma şansım oldu çok kısa. Konuşurken ben geriliyorum normalde en ufak gerilmem istediğim kadar hoşlanayım ama tribe sokuyor beni, hata yapmamak için de muhabbet açamıyorum yanlış anlar mı diye. Burası da küçük bir yer, bir yerlere kahve bilmem ne içmeye çağırsam, o anda panikleyip hayır teşekkürler dese kendime kızarım. Belki olacak işi bozdum diye ama kafasında net bir şey var mıdır benim hakkımda ? Yani kesinlikle olmycak ya da belki olabilir diye ? Sizce sonraki hamlem ne olmalı ? Yaşlar ben 23, o 21.
Edit: Tikler 1-2 saate gelecek.
soru baslikta.
ben google'da arattim en fazla.
insanlar hedeflerindeki kisilerin check-inlerini analiz edip ona gore mekanlarda takiliyormus.
sizin stalkta inebildiginiz en derin nokta neresiydi?
ben google'da arattim en fazla.
insanlar hedeflerindeki kisilerin check-inlerini analiz edip ona gore mekanlarda takiliyormus.
sizin stalkta inebildiginiz en derin nokta neresiydi?
Kızlar selam, enteresan bir sorum var.
Diyelim ki sevdiğiniz adama evlilik teklif etmek düşüncesindesiniz.
1. Bunu yapar mısınız yapmaz mısınız?
2. Neden?
3. Yaparsanız nasıl yaparsınız?
Diyelim ki sevdiğiniz adama evlilik teklif etmek düşüncesindesiniz.
1. Bunu yapar mısınız yapmaz mısınız?
2. Neden?
3. Yaparsanız nasıl yaparsınız?
ya afedersiniz 30 yasıma geldim evlenemedim de, merak ediyorum, evlilikte iç geçirtecek - keşki evlenseymisim ya of dedirtecek- bir durum var mı?
yoksa overrated bir olay mı evlilik?
sex:m
yoksa overrated bir olay mı evlilik?
sex:m
Sevgiliniz olmamasına bahaneleriz var mı? Benim yaşım biraz var(33) ama sevgililik olayını filan sevmiyorum.Fiziksellikte istersem yaşıyorum, hayatım böyle sürüp gidiyo.Memnunum esasen ama cevremdeki herkes istisnasız böyle olmaz bi sevgilin olsun filan deyip duruyo. Zamanında olmustu tabi ama genel olarak sevmedigim bisi olduguna karar verdim. Cok mu garip sizce sevgilisizlik? Evlenmek zaten aklımda hiç yok. Size bu tip seyler dendiginde ne diyorsunuz?
Arkadaşlar konuyu arkadaşım için açıyorm bir arkadaşım ekolu değil kesinlikle ;
Arkadaşım (cinsiyeti kız ) 2 senelik erkek arkadaşından ayrıldı ayrılma sebebi kesnlikle geçerli bir sebepti ihanete yeltenme diyelim ama yine de kız bekledi ki çocuk dönsün özür dilesin barışalım. Nitekim çocuk dönmedi, özür de dilemedi üstüne başkasını buldu çok yüksek ihtimalle. Şimdi kız geçenlerde aradı çocuk dedi ki mesleklerimiz, ailelerimiz, arkadaş çevremiz bile çok uyumsuz olmuyordu zaten asla da olmayacak dedi. Haliyle bu laflar arkadaşımı çok çok üzdü. Çocuk en baştan beri mesleğini biliyordu arkadaşım 9-7 çalışır. Çocuk ise serbest çalışıyor işi yok çoğu zaman boş vakti bol ama kazancı iyi. Şimdi arkadaşım kendini kahrediyo keşke öyle ayrılmasaydım diye ve bu uyumsuzuz muhabbeti de canını çok sıkTı.
Benim fikrimce hepsi bahane ama tabi arkadaşım ağla ağla bitap halde sürekli kendisini suçluyor. Ne yapalım ona da üzülmesin ?
Şimdiden teşekkürler iyi pazarlar
Arkadaşım (cinsiyeti kız ) 2 senelik erkek arkadaşından ayrıldı ayrılma sebebi kesnlikle geçerli bir sebepti ihanete yeltenme diyelim ama yine de kız bekledi ki çocuk dönsün özür dilesin barışalım. Nitekim çocuk dönmedi, özür de dilemedi üstüne başkasını buldu çok yüksek ihtimalle. Şimdi kız geçenlerde aradı çocuk dedi ki mesleklerimiz, ailelerimiz, arkadaş çevremiz bile çok uyumsuz olmuyordu zaten asla da olmayacak dedi. Haliyle bu laflar arkadaşımı çok çok üzdü. Çocuk en baştan beri mesleğini biliyordu arkadaşım 9-7 çalışır. Çocuk ise serbest çalışıyor işi yok çoğu zaman boş vakti bol ama kazancı iyi. Şimdi arkadaşım kendini kahrediyo keşke öyle ayrılmasaydım diye ve bu uyumsuzuz muhabbeti de canını çok sıkTı.
Benim fikrimce hepsi bahane ama tabi arkadaşım ağla ağla bitap halde sürekli kendisini suçluyor. Ne yapalım ona da üzülmesin ?
Şimdiden teşekkürler iyi pazarlar
Maltepe park, kotonda calisiyor. İlk 4 5 ay once gormustum. Hayran hayran izledim. Ayda bir, onu gormek icin gittim hep magazaya. Bugun de. Yine ordaydi. Aksam ona geliyordu bi girdim magazaya. Ha konustum ha konusucam derken oyle izledim ciktim sonra. Sifir ozguven, tip yok, gobek var, sac yok. Loser. E.pitt iste. Nefret ediyorum kendimden.
Üniversitede sınıftan bir çocuk var. Birimiz sınıfa girdiğinde gözlerimiz direk birbirine kilitleniyor, içinde benim de olduğum gruba bir şeyler anlatırken surekli bana bakıyor falan... Ve bunu farkeden tek kişi ben degilim. Düne kadar hiç oyle muhabbet falan edememiştik dün konuştuk hobilerden filmlerden, hatta cocuk şunu bu akşam izle yarın kesin konuşalım falan dedi... Bugün yüzüme bile bakmadı ya lan? Bi yakın bir soğuk taktik mi yapıyor amacı ne olabilir?
yüzünden ayrıldıktan sonra kendinizi kahrediyo musunuz ? kahretmemek için nasıl düşünmek gerek ? ay şöyle yapmasam ayrılmazdık vs vs diye düşünüp kendinizi yiyor musunuz ?
hatadan kasıt aldatmak falan gibi şeyler değil bu arada.
hatadan kasıt aldatmak falan gibi şeyler değil bu arada.
' evleneyim, çocuğum olsun' kafasında bir insan değilim hatta bunlara çok uzağım ama bazen felaket sekilde ' hemen simdi çocuk doğurmaliyim' gibi bir his geliyor. içgüdülerime karşı koyamıyorum sanırım.
size de oluyor mu?
edit: 23
size de oluyor mu?
edit: 23
Gençler şöyle anketler hazırladım, lütfen dolduralım:
Kadınlar: www.strawpoll.me
Erkekler: www.strawpoll.me
Bu da sözlükteki başlık. Altına 2-3 entry yazarsak süfer olur. Tenks.
(bkz: ekşi sözlük cinsel özgürlük anketi)
Kadınlar: www.strawpoll.me
Erkekler: www.strawpoll.me
Bu da sözlükteki başlık. Altına 2-3 entry yazarsak süfer olur. Tenks.
(bkz: ekşi sözlük cinsel özgürlük anketi)
Bir kızla tanıştım. Özet geçiyorum 15 dakikalık sohbette bi dünya ortak nokta/tesadüf keşfettik. Facebooklarımızı aldık verdik. Bi iki gün sonra bi şeyi bahane ederek bi ara buluşalım da şöyle bi şeyler yapalım manasına bi şeyler yazdım. Tabii ama bu aralar yoğunum bi de o dediğin şeyi ben iyi yapamıyorum filan yazmış. Bu aralar dediği de önümüzdeki on gün filan. Ama şu ana kadarki yazışmalarda kız sürekli gülen soru soran falan bi tavırdaydı. Tabi kibarlıktan da olabilir.
Ben de mesajlaşmayı seven biri değilim. Kıza da ilgi duydum, arayı soğutmamak istiyorum. On gün mesaj yazsam bi yerinde sıçar batırırım çünkü tanımadığım insan sonuçta. Bi de işin fazla ilgili görünüp itici olma boyutu var. Hiç yazmasam da ayrı kötü. Bekleyip on gün sonra yazsam Oha gün saymış resmen diyecek eheh. Ne yapsam bilemedim.
Aklınızdan ne geçiyorsa yazın süper çözüm olması şart değil.
Ben de mesajlaşmayı seven biri değilim. Kıza da ilgi duydum, arayı soğutmamak istiyorum. On gün mesaj yazsam bi yerinde sıçar batırırım çünkü tanımadığım insan sonuçta. Bi de işin fazla ilgili görünüp itici olma boyutu var. Hiç yazmasam da ayrı kötü. Bekleyip on gün sonra yazsam Oha gün saymış resmen diyecek eheh. Ne yapsam bilemedim.
Aklınızdan ne geçiyorsa yazın süper çözüm olması şart değil.
konuyu gönül işlerinde açabilirdim ama bence daha cok kafa saglıgıyla alakalı bi durum bu. biraz uzun olacak bastan uyarayım. şimdi ben baya kötü bi cocukluk gecirdim, ciddi problemlerimiz vardı aileden ve pek sevgi-saygı ortamı icinde buyumedim. bunun üstüne ortaokulda aşırı travmatik bi tecrube yasadım, derken lise ve üniversite yıllarımda ufak tefek seyler olsa da insanlara guvenmek ve baglanmakla ilgili ciddi problemlerim var. aslında baglanmaya cok muhtacım ama korkumdan hiç yanasmadım, biriyle yakın paylasıma girecek gibi olsam hep kactım. sonra okul bitti iş basladı. bu defa da istedigim gibi biri olmadı, derken 2 taciz vakası yasadım. ondan sonra psikolojik problemler patlak verdi 2 senedir rahibe modundayım.
gelelim bugune, artık 29 yasındayım. pek bişeye hevesim kalmış gibi hissetmiyorum. cok alakasız bi şekilde biriyle tanıstım. o da aslında baya hassas biri ama benim kadar agır şeyler yasamamıs. illa birlikte olalım istiyor. ve enteresan bi şekilde ilk defa birine kendimi yakın hissediyorum. ama aşırı korkuyorum, birine baglanmaktan, hayalkırıklıgına ugramaktan, tecrubesizligimden. biraz da utanıyorum. gecen sordu sen hiç anlatmıyosun gecmisini diye, dedim anlatmaya deger bişeyim yok. bu yasta biriyle opusmemişim bile demekten utandım, kimseye o kadar tutku duymamısım ya da böyle bi sevgi ihtiyacı hissetmemişim. bunu arkadaslarımla bile paylasamıyorum ama anonimlige sıgınarak soruyorum. sizce nolacaksa olsun deyip yasamalı mıyım, yoksa zaten az olan hevesimi baskılayıp kendi travmalarımla baska bi insan evladını da bosuna sacma sapan durumlara sokmamalı mıyım?
gelelim bugune, artık 29 yasındayım. pek bişeye hevesim kalmış gibi hissetmiyorum. cok alakasız bi şekilde biriyle tanıstım. o da aslında baya hassas biri ama benim kadar agır şeyler yasamamıs. illa birlikte olalım istiyor. ve enteresan bi şekilde ilk defa birine kendimi yakın hissediyorum. ama aşırı korkuyorum, birine baglanmaktan, hayalkırıklıgına ugramaktan, tecrubesizligimden. biraz da utanıyorum. gecen sordu sen hiç anlatmıyosun gecmisini diye, dedim anlatmaya deger bişeyim yok. bu yasta biriyle opusmemişim bile demekten utandım, kimseye o kadar tutku duymamısım ya da böyle bi sevgi ihtiyacı hissetmemişim. bunu arkadaslarımla bile paylasamıyorum ama anonimlige sıgınarak soruyorum. sizce nolacaksa olsun deyip yasamalı mıyım, yoksa zaten az olan hevesimi baskılayıp kendi travmalarımla baska bi insan evladını da bosuna sacma sapan durumlara sokmamalı mıyım?