ösym'nin sınavlşarın 60-75 bandında puan alan biri için toefl başarısı nedir? ne ölçüde çalışması gerekir?
sınavlar aynı değil biliyorum ama ösym'nin puanları kişinin ingilizce seviyesi hakkında bir fikir verebilir diye düşünüyorum.
sınavlar aynı değil biliyorum ama ösym'nin puanları kişinin ingilizce seviyesi hakkında bir fikir verebilir diye düşünüyorum.
'zorlama duruyor', 'eğreti duruyor' yada 'sırıtıyor' anlamına gelen bir kalıp var mıdır?
yaptığım çeviride "object parenting" diye bir madde var. after effects gibi bir programda kullanılıyor. ama bir açıklaması yok. bu parenting'i nasıl çevirsem yeridir?
The Secretary-General also welcomed the regional efforts on integration, South-South cooperation and disarmament.
cümlesindeki welcome fiili en düzgün şekilde nasıl ifade edilir?
Genel sekreter ayrıca bölgesel entegrasyon, Güney-güney işbirliği ve silahsızlanma çabalarını sıcak karşıladı gibi bir şey mi? sanki daha uygun bir kelime var ama şu an hiç aklıma gelmiyor.
cümlesindeki welcome fiili en düzgün şekilde nasıl ifade edilir?
Genel sekreter ayrıca bölgesel entegrasyon, Güney-güney işbirliği ve silahsızlanma çabalarını sıcak karşıladı gibi bir şey mi? sanki daha uygun bir kelime var ama şu an hiç aklıma gelmiyor.
sorun birçok kişinin sorunuyla aynı
(bkz: ingilizceyi anlıyorum ama konuşamıyorum)
daha önce kurslara gittim, okulda ingilizce derslerim oldu ancak bir türlü eşiği atlayamadım ancak şu andan itibaren çok da zor olmayacağını düşünüyorum. zira çok karmaşık konuşmayan kişilerin konuşmalarını rahatlıkla anlayabiliyorum. ağdalı olmayan ingilizce metinleri okuyunca sözlük yardımıyla anlayabiliyorum. işim gereği kısa metinler şeklinde yurt dışındaki şirketimizle yazışabiliyorum.
şimdi gramere çok ağırlık vermeden konuşmayı öğrenmek ve buna bağlı olarak tabi kendimi geliştirmek istiyorum. son olacağını umduğum bu öğrenme sürecime ise bire bir dersle başlamak istiyorum. eşiği aştıktan sonra konuşma kulüplerine katılırım heralde. hangi kursu, hocayı, hangi ücretleri, hangi yöntemleri önerirsiniz?
(bkz: ingilizceyi anlıyorum ama konuşamıyorum)
daha önce kurslara gittim, okulda ingilizce derslerim oldu ancak bir türlü eşiği atlayamadım ancak şu andan itibaren çok da zor olmayacağını düşünüyorum. zira çok karmaşık konuşmayan kişilerin konuşmalarını rahatlıkla anlayabiliyorum. ağdalı olmayan ingilizce metinleri okuyunca sözlük yardımıyla anlayabiliyorum. işim gereği kısa metinler şeklinde yurt dışındaki şirketimizle yazışabiliyorum.
şimdi gramere çok ağırlık vermeden konuşmayı öğrenmek ve buna bağlı olarak tabi kendimi geliştirmek istiyorum. son olacağını umduğum bu öğrenme sürecime ise bire bir dersle başlamak istiyorum. eşiği aştıktan sonra konuşma kulüplerine katılırım heralde. hangi kursu, hocayı, hangi ücretleri, hangi yöntemleri önerirsiniz?
1- nakit ödemede %8 indirim yapılır.
2- Bu fiyat ekte örneği olan ölçü içindir.
3- %5 indirim yapabiliriz
bu 3 cümleyi hızlıca çevirebilir miyiz?
2- Bu fiyat ekte örneği olan ölçü içindir.
3- %5 indirim yapabiliriz
bu 3 cümleyi hızlıca çevirebilir miyiz?
Ege üniversitesi uluslarası ilişkiler hazırlık öğrencisiyim ingilizce hali hazırda öğrenmekteyim.İspanyolcaya ilgim oluştu hoş dil aslında ufaktan başladımda zaten ama devlet için fransızcanın etkisi var,sizce hangi dili öğrenmek faydalı olur.
Anji’s position in the top half of the table couldn’t have come at a better time, with the Russian top flight extending their season to bring it into sync with the rest of Europe.
tesekkur ederim arkadaslar.
tesekkur ederim arkadaslar.
Selamlar.
Bazı kaynaklar gelecek zaman kullanımının şimdiki zaman kullanımıyla aynı olduğunu söylüyor. Yani mesela "yemek yiyeceğim" cümlesinin karşılığını da "ich esse" olarak veriyorlar. Doğru mu bu? Doğruysa nasıl ayırt edeceğiz? Birisi "ich esse" dediği zaman yiyor mu, yiyecek mi nasıl anlıyoruz?
Bazı kaynaklar gelecek zaman kullanımının şimdiki zaman kullanımıyla aynı olduğunu söylüyor. Yani mesela "yemek yiyeceğim" cümlesinin karşılığını da "ich esse" olarak veriyorlar. Doğru mu bu? Doğruysa nasıl ayırt edeceğiz? Birisi "ich esse" dediği zaman yiyor mu, yiyecek mi nasıl anlıyoruz?
Aldığım dersin yanına nasıl çalışayım? Daha ilk dersimi aldım, alıştırma malıştırma neyin hepsini çözdüm de yetmedi. İstiyorum ki şu hiraganayı bi sökeyim ben. Bilgisayar programı olur, dergi neyin olur, ne tavsiye edersiniz?
gençler bunu hep karıştırıyorum, nerede olumsuzdan sonra sadece de kullanacağız, neye göre la le kullanabiliriz?
aşağıdaki cümleyi nasıl yazarız?
"fenerbahçe bu sezonki son maçını 12 mayıs'da galatasaray ile oynayacak. galatasaray fenerbahçe'nin en büyük rakibidir."
"fenerbahçe bu sezonki son maçını 12 mayıs'da galatasaray ile oynayacak. galatasaray fenerbahçe'nin en büyük rakibidir."
can you tell me when Fenerbahce's last soccer game is played in 2013?
bu soruya nasıl yanıt verebiliriz? türkçesini de yazarsanız sevinirim.
bu soruya nasıl yanıt verebiliriz? türkçesini de yazarsanız sevinirim.
Toefl readingi nasıl yapıyorsunuz, ben ieltsçiyim. E-book indirip reading falan çözeyim dedim, bilgisayar üzerinde okuduğumdan hiç verim alamıyorum, altını çizemeden, sürekli sayfa ileri geri yapmak falan ölüm gibi bir şey, zaman desen hiç yetmiyor, siz nasıl yapıyorsunuz bu TOEFL readingi? Ya da ben mi anormalim?
Aradaki fark nedir, hangi durumda kullanılılır?
"onunla (he) birlikte zaman geçirebileceğim pek çok şey bulabileceğimden eminim."
bu cümleyi en doğru nasıl çeviririz ingilizceye?
bu cümleyi en doğru nasıl çeviririz ingilizceye?
"They also suggested that HOT, under the same conditions, may increase antioxidant defences."
Hiperbarik oksijen tedavisini (HOT) antioksidan savunma güçlüyken mi tavsiye ediyorlar, yoksa güçlendirir diye mi tavsiye ediyorlar anlamadım. bi el atın be
Hiperbarik oksijen tedavisini (HOT) antioksidan savunma güçlüyken mi tavsiye ediyorlar, yoksa güçlendirir diye mi tavsiye ediyorlar anlamadım. bi el atın be
Stop inbox me stoppppppp I dnt wanna hear any thing from any one am not in the mood to replay any one get ur own life losers
bir arkadaşım facede böyle bir durum paylaşmış, ne diyor tam olarak anlayamadım.
bir arkadaşım facede böyle bir durum paylaşmış, ne diyor tam olarak anlayamadım.
Sınava iki aydan az süre kaldı dostlar. Her gün harıl harıl çalışıyorum, ancak sizin şunu da kesin yap dediğiniz bir şey varsa yazarsanız inanılmaz sevinirim.
Kafamda inanılmaz soru işaretleri var ondan soruyorum. Bu süreçte ingilizce alt yazılı hangi diziler izlenmeli? Dün hayatımda ilk kez one piece izledim ve hoşuma da gitti yani, ama yararı olur mu? hani çizgi filmleri bir kenara bırakıp daha çok amerikan yapımı yetişkin dizilerini mi yönelmeliyim?
Kafamda inanılmaz soru işaretleri var ondan soruyorum. Bu süreçte ingilizce alt yazılı hangi diziler izlenmeli? Dün hayatımda ilk kez one piece izledim ve hoşuma da gitti yani, ama yararı olur mu? hani çizgi filmleri bir kenara bırakıp daha çok amerikan yapımı yetişkin dizilerini mi yönelmeliyim?
Don't count the days, make the days count. -Muhammad Ali
bu ne demek. günleri sayma, ?
bu ne demek. günleri sayma, ?
linkteki temizlik yazısında bayan ocağın tellerini pırıl pırıl yapmış,
nasıl yapmış kabaca anlatabilir misiniz? amonyak kullanmış ama o poşete mi koymuş sarmış mı ne yapmış o kısımlarını anlamadım.
teşekkürler şimdiden :)
www.thevspotblog.com
nasıl yapmış kabaca anlatabilir misiniz? amonyak kullanmış ama o poşete mi koymuş sarmış mı ne yapmış o kısımlarını anlamadım.
teşekkürler şimdiden :)
www.thevspotblog.com
Apostil edilen her dokümanda geçen şu klasik cümleyi çevirebilir miyiz Türkçe'ye? Teşekkürler.
“If this document is to be used in a country which is not party to the Hague Convention of 5 October 1961, it should be presented to the consular section of the mission representing that country. An apostille or legalisation certificate only confirms that the signature, seal or stamp on the document is genuine. It does not mean that the contents of the document are correct or that the Foreign & Commonwealth Office approves of the contents.”
“If this document is to be used in a country which is not party to the Hague Convention of 5 October 1961, it should be presented to the consular section of the mission representing that country. An apostille or legalisation certificate only confirms that the signature, seal or stamp on the document is genuine. It does not mean that the contents of the document are correct or that the Foreign & Commonwealth Office approves of the contents.”
merhabalar acaba ücretsiz veya uygun fiyata böyle konuşma kursu falan var mıdır.teşekkür ederim
Bütün paragrafı yazıyorum ama anlamadığım kısım ortadaki cümle, ***** ile ayırdım.
Reducing emissions results in net benefits for society in every case because the costs of a low-carbon transition are more than outweighed by averted losses due to climate change and the carbon economy.
*****In the global context, the highest level of emission reductions results in similar global benefits to lower levels of action. However, the highest action sees fewer negative impacts on society –from human health to biodiversity and for the world’s oceans – but requires slightly greater investments in low-emission forms of energy. ***** Less ambitious action means accepting larger scales of human and ecological impacts.
karbon salımlarını azaltmaktan başka şeyler mi yapalım demiş? action derken karbon salımını azaltmaktan daha iyi action mı var? yoksa ben tamamen ters mi anlıyorum.
hooop yandı beyin.
Reducing emissions results in net benefits for society in every case because the costs of a low-carbon transition are more than outweighed by averted losses due to climate change and the carbon economy.
*****In the global context, the highest level of emission reductions results in similar global benefits to lower levels of action. However, the highest action sees fewer negative impacts on society –from human health to biodiversity and for the world’s oceans – but requires slightly greater investments in low-emission forms of energy. ***** Less ambitious action means accepting larger scales of human and ecological impacts.
karbon salımlarını azaltmaktan başka şeyler mi yapalım demiş? action derken karbon salımını azaltmaktan daha iyi action mı var? yoksa ben tamamen ters mi anlıyorum.
hooop yandı beyin.
Officials said customers of the food supplier at the center of the uproar, French-based Comigel, will be inventoried.
burda ne anlama gelmiş bu inventory çok kıymetli dostlar?
burda ne anlama gelmiş bu inventory çok kıymetli dostlar?
'Kimi zaman şuna inanıyorum: "birlikte yaşayamayacağız, boyun eğip rahatça uzanıvereceğiz yan yana, ölmek için. ama ne olacaksa, senin yanında olacak" ' - Franz Kafka
It seems like most of the time we have conversations I put my foot in it
çevirirseniz sevinirim.
çevirirseniz sevinirim.
nasıl denir bunlar ingilizcede?
Bu şekilde dil öğrenemezsin'den ziyade, soruma çözüm bulmaya çalışırsanız mesut olurum.
Diyelimki, ben "insight" kelimesini öğrenmek istiyorum,ama bir türlü öğrenemiyorum.
Şimdi benim derdim şu, içinde "insight" kelimesinin geçtiği bir yazı okumalıyım. Ne ile alakalı olduğu önemli değil. Sadece 2-3 kere "insight" kelimesine bir yazıda rastlayayım benim için kafi.
Bu amacıma ulaşabilecek kadar teknoloji gelişti mi? Google'da nasıl bir arama taktiği ile bu emelime ulaşabilirim?
Sevgiler,
Herşeyi soran adam
Diyelimki, ben "insight" kelimesini öğrenmek istiyorum,ama bir türlü öğrenemiyorum.
Şimdi benim derdim şu, içinde "insight" kelimesinin geçtiği bir yazı okumalıyım. Ne ile alakalı olduğu önemli değil. Sadece 2-3 kere "insight" kelimesine bir yazıda rastlayayım benim için kafi.
Bu amacıma ulaşabilecek kadar teknoloji gelişti mi? Google'da nasıl bir arama taktiği ile bu emelime ulaşabilirim?
Sevgiler,
Herşeyi soran adam
"Testler aşamasında firma imalatı durdurmayacak, kendi kontrollerini yaparak sonraki aşamalara devam edecektir. Bu testler için geçen süreler gerekçe gösterilip ilave süre talep edilmeyecektir. "
Bu gudubet cümle nasıl çevirilir?
Bu gudubet cümle nasıl çevirilir?
tıbbi makalede geçen şu üç kelimelik başlık ne anlama geliyor anlayan var mı?
"Conflict of interest statement"
"Conflict of interest statement"
merhabalar, iyi seviyede ingilizcem olmasina ragmen hazirladigim cv cok dandik bir sey oldu. nasil daha iyi bir hale getirebilirim ve askerligim su tarihe kadar tecilli'yi en dogru nasil yazabilirim?
dünyaya bi katkımız olsun, bildiğimiz bir şeyi paylaşalım.
edit:
beklediğimden çok daha fazla ilgiyle karşılaştım :)
istanbul anadolu yakasındayım erenköyde oturuyorum, bu civarda arkadaşlar varsa boş vakitlerde buluşup bişeyler öğretebilirim, blog olayı da mantıklı olur ben çalışmaya başlayayım :)
edit:
beklediğimden çok daha fazla ilgiyle karşılaştım :)
istanbul anadolu yakasındayım erenköyde oturuyorum, bu civarda arkadaşlar varsa boş vakitlerde buluşup bişeyler öğretebilirim, blog olayı da mantıklı olur ben çalışmaya başlayayım :)
If we would not have lived in an era which we consumpt the sentiments fastly, the effects of this dream would have continued at least one week.
---
eğer duyguları bu denli hızlı tükettiğimiz bi çağda yaşıyor olmasaydık, bu rüyanın etkisi bir hafta sürerdi.
--
*duyguları hızlı tüketmek derken,, fastly kelimesi hoşuma gitmedi. başka ne konulabilir?
*era kelimesi uygun oldu mu? aslında kastedilen şuan yaşadığımız zaman dilimi, "time" desek de olur muydu?
*which ya da in which. hangisi daha doğru?
---
eğer duyguları bu denli hızlı tükettiğimiz bi çağda yaşıyor olmasaydık, bu rüyanın etkisi bir hafta sürerdi.
--
*duyguları hızlı tüketmek derken,, fastly kelimesi hoşuma gitmedi. başka ne konulabilir?
*era kelimesi uygun oldu mu? aslında kastedilen şuan yaşadığımız zaman dilimi, "time" desek de olur muydu?
*which ya da in which. hangisi daha doğru?
"Preceding antimicrobial exposure was defined as at least two days of therapy administered during the 30 days prior to the culture."
kafamı karıştırdı cümle, çeviremedim bir türlü. var mı anlayan?
kafamı karıştırdı cümle, çeviremedim bir türlü. var mı anlayan?
evet duygu asenanın bu gedik cümlesini nasıl ıngilizceye çevirmek gerekir anlamından bir şey kaybettirmeden. No name for woman yada there's not name for woman mıdır sadece?
iPhone podcastlerinde ingilizce geliştirmek için böyle zevkle dinlenebilecek bir şeyler önerir misiniz? Conan tarzında ve o ingilizce seviye mi diyeyim ne diyeyim yani conan'ı rahat anlayabiliyorum o yüzden ama malum iPhone'dan podcast rahat takip ediliyor, sesli kitap önerileri falan da olur cevap yazarsanız lutfedersiniz.
yapamayacakmışım gibi hissediyorum.
yapamayacakmışım gibime geliyor.
*bunlarda anlatım bozukluğu açısından bir gariplik var mı?
*hangi kip oluyor bunlar?
*yap+a+ma+y+acak+mış+ım ek/kök ayrılması böyle mi olur?
cümle içinde kullanırsak;
Hoca bana soru soracakmış da ben de yapamayacakmışım gibi hissediyorum.
*ingilizceye nasıl çeviririz?
yapamayacakmışım gibime geliyor.
*bunlarda anlatım bozukluğu açısından bir gariplik var mı?
*hangi kip oluyor bunlar?
*yap+a+ma+y+acak+mış+ım ek/kök ayrılması böyle mi olur?
cümle içinde kullanırsak;
Hoca bana soru soracakmış da ben de yapamayacakmışım gibi hissediyorum.
*ingilizceye nasıl çeviririz?
selamlar,
ingilizcemi ilerletmek istiyorum. yurtdışı çıkış imkanım şu an yok. B1-2 seviyesinde ingilzicem var ancak yeterli değil. özellikle pratiğe ihtiyacım var. ancak herhangi bir kursa da binlerce lira gömemem. tavsiye edebileceğiniz uygun bir kurs-firma yada başka bir alternatif var mıdır?
ingilizcemi ilerletmek istiyorum. yurtdışı çıkış imkanım şu an yok. B1-2 seviyesinde ingilzicem var ancak yeterli değil. özellikle pratiğe ihtiyacım var. ancak herhangi bir kursa da binlerce lira gömemem. tavsiye edebileceğiniz uygun bir kurs-firma yada başka bir alternatif var mıdır?
the ones who takes, will sink; but the ones who gives, will raise.
alanlar batacaktır, verenler ise yükselecek. çevirmek istediğim cümle bu idi. olmuş mu? will yerine present tense kullansak daha mı iyi olur ki?
celui-qui prendre, va couler; mais celui-qui donner, va elever. bu da fransızcası, aynı mantıkla gittim. olmuş mu?
alanlar batacaktır, verenler ise yükselecek. çevirmek istediğim cümle bu idi. olmuş mu? will yerine present tense kullansak daha mı iyi olur ki?
celui-qui prendre, va couler; mais celui-qui donner, va elever. bu da fransızcası, aynı mantıkla gittim. olmuş mu?
Happy birthday dışında doğum günü kutlamak için bilinen bir kalıp var mıdır ?
1.insanların birbirine bişeyler öğrettiği sitelerden öğrenmek istemiyorum.
2.goethe'ye gidicek zamanım yok
ya anadolu yakasında düzgün bi kurs, ya da "abi ben öğrenmek için xx kullandım harikaydı" falan gibi bişeyiniz var mı? kitap olur.. set olur.. rosetta stone vs şeylere pek ısınamıyorum. zaten konuşmadan önce okuma ve yazma olayını halletsem yeter. hedefim 1 yılda orta düzeye gelmek.
kıps?
2.goethe'ye gidicek zamanım yok
ya anadolu yakasında düzgün bi kurs, ya da "abi ben öğrenmek için xx kullandım harikaydı" falan gibi bişeyiniz var mı? kitap olur.. set olur.. rosetta stone vs şeylere pek ısınamıyorum. zaten konuşmadan önce okuma ve yazma olayını halletsem yeter. hedefim 1 yılda orta düzeye gelmek.
kıps?
Bu arapçada hani sessiz harflerin sırası aynı kalır da okunuşlar değişir ya anlama göre, hani hitap eden hatiptir, kitapla uğraşan katiptir vesaire. Katil böyle bir kelimeyse fiili ne?
slm.
ara'ya haber sitesi yazdım da 20 sayfa duyuru geldi önüme.
benim istediğim, milliyet'in sitesi gibi (evet rezalet ama saat başı girmeden edemiyorum.) ama ingilizce olan bir site. yani sırf ciddi haberler değil de, komikli fotoğraflar, ilginç haberler vb. olsun içinde.
milliyet'in pornografik olmayanı ve ingilizce versiyonu diyelim.
(muhtamelen gelen cevaplardan, milliyet'in arak yaptığı sitelere de ulaşabileceğiz.)
tşk.
ara'ya haber sitesi yazdım da 20 sayfa duyuru geldi önüme.
benim istediğim, milliyet'in sitesi gibi (evet rezalet ama saat başı girmeden edemiyorum.) ama ingilizce olan bir site. yani sırf ciddi haberler değil de, komikli fotoğraflar, ilginç haberler vb. olsun içinde.
milliyet'in pornografik olmayanı ve ingilizce versiyonu diyelim.
(muhtamelen gelen cevaplardan, milliyet'in arak yaptığı sitelere de ulaşabileceğiz.)
tşk.
arkadaşlar merhaba,
"PENDING" ile "ON HOLD" un anlamları nedir? Nasıl çevirebiliriz? Bir ürün durum bilgisi bunlar.
"PENDING" ile "ON HOLD" un anlamları nedir? Nasıl çevirebiliriz? Bir ürün durum bilgisi bunlar.
Şimdi burada iki cümle var ya, ben ikinciyi soruyorum:
This report provides a reassessment of the human and economic costs of the climate crisis. The reassessment is based on a wealth of the latest research and scientific work on climate change and the carbon economy, research that is assimilated as a part of this report.
Bi türlü toparlayıp cümle haline getiremedim, açıkçası tam olarak anlayabildiğimden de emin değilim..
Bir yardım eli?
This report provides a reassessment of the human and economic costs of the climate crisis. The reassessment is based on a wealth of the latest research and scientific work on climate change and the carbon economy, research that is assimilated as a part of this report.
Bi türlü toparlayıp cümle haline getiremedim, açıkçası tam olarak anlayabildiğimden de emin değilim..
Bir yardım eli?