Selamlar herkese

Hiç kaygısı olmayanlara sorum, kaygılanmamayı nasıl başarıyorsunuz? Karakterle de ilgili tabi ama mesela kaygı hissi geldiğinde bunu nasıl yonetiyorsunuz? Soğukkanlı olmayı nasıl başarıyorsunuz?

Daha önce çalıştığım iş yerindeki bir arkadaş, benim bu halimin farkındaydı ve beni rahatlatmak için espriler yapardı, beraber şarkı söylemeyi teklif ederdi. Dikkatimi başka bir tarafa çekip rahatlamami saglamaya çalışıyordu sanırım :)

Genel halim böyle benim. Sürekli düşünme halindeyim. Şöyle olursa nolur, peki ya böyle olursa nolur gibi. Sizler düşünmemeyi nasıl başarıyorsunuz?

 

Tepkilerimizi sorgulamak yerine nedenleri üzerine düşünmek daha hızlı iyilesmemizi sağlayacaktır.

sekizdokuzon

Kaygılı bir yapım var. Eskiden daha belirgindi bu özelliğim şimdi biraz törpüledim. Yaşla da alakası var diye düşünüyorum. Kendi kendime "ne faydasını gördün ki bu özelliğinin?" diye sordum. Ama pat diye de yok olmuyor, "e hadi madem kaygılı olmayayım" diyince mucizevi bir şekilde amaaaaan koyver gitsin diyemiyor insan.

Kendimi meşgul tutuyorum, iş çıkarıyorum başıma bol bol. Bir yandan da fake it till you make it düsturunu şiar edindim:d hiçbir sorunum yokmuş gibi davranıyorum. Kaygımın farkındayım ama işi espriye vuruyorum, o halimle kendimce dalga geçiyorum falan işte.

kullanicadi

okuduğum kitap şey diyordu, kaygı hepsinin genel ismi. sizde hangisi var. bazıları travmatik olaydan sonra gelişirmiş. hep mi vardı. yakın zamanda kedini kaybettin ondan da olabilir. hangisinden geliyor önce onu çöz ve ordan yürü. iç telkinler ver kendine. uyumadan önce yap. daha huzurlu uyumana da yardım eder.

birde krizlerde nefes tekniği uyguluyorlar. her yerde videosu var onlardan birkaçını seç yap.

isterseniz ne kadar iyi gelir sizi bilmem ama toplu dini ritüellere katılıp dualarda bulunmak da kişiyi rahatlatıyor.

Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz

bugün daha fazla düşünmemek için psikiyatristten ilaç aldım. söyleyeceklerim bu kadar :(

cccbehzatccc

Kaygı bu kadar çoğaldıysa buna kaygı bozukluğu hatta fobiye doğru ilerleyen bir şey denebilir. Bence doğrudan fobi çünkü zihnin içgüdüsel olarak sürekli kaygı odaklı düşünmesi aslında kaygı değil dümdüz korku içinde olduğunu gösteriyor bana. Bu da vücuttaki stres hormonu seviyesinin yüksek olduğunu ve mutluluk hormonlarının olması gerekenden çok düşük olduğunu düşündürüyor. Temiz nefes alamıyor, bolca su içmiyor, yeterince hareket etmiyor, güneşi yeterince göremiyor, sürekli olumsuz insanlara maruz kalıyor ve bundan kurtulamıyor olabilirsin. Bu durum uykularını etkileyebilir.

Kaygıları dönüştüremiyor veya başka bir yoldan ifade edemiyor olabilirsin. Şakaya vuramıyorsundur veya komiklikle geçiştiremiyorsundur ya da ne bileyim, içindekini o an sözlerle döküp geçmeyi yapamıyorsundur. Bazı insan takılı kalır duygusunda. Bu bazen beynin stres bağımlılığı olabileceğini de gösterir.

Bazı insanlar kaygılarını çok güzel dönüştürürler. Kimi konuyu kendi içinde değersizleştiriverir ve geçer gider. Kimi geyiğini yapar dalga geçer. Kimi şakayla karışık laf söyler bir muhatabı varsa. Kimi hiç böyle bir sıkıntısı yokmuş gibi hareket eder ve gider mesela oyun oynayıp/spor yapıp/dans edip/film izleyip/vs kafa dağıtır. Bunları yapamayınca içimizde birikiyor kaygı. Sağlığını etkiliyorsa psikiyatra git. Etkilemiyorsa ama çok rahatsızsan psikoloğa git. Hiçbirine gidecek durum yoksa David Burns'ün "iyi hissetmek" isimli kitabını en başından itibaren uygulayarak oku. Çok ama çok fayda göreceksin.

muhayyer divan

m.youtube.com

Mehmet Ali Erbil'in kız kardeşi, bir endokrinoloji Profesörü, cerrah. Yeşim Erbil. Aynı zamanda otizmli olduğunu söylüyor. Kendi stresle başa çıkma yöntemini anlatmış, belki faydası olur. Bir yerde bir cümle var o etkiledi beni, onun için paylaşıyorum.

muhayyer divan

Dibi gördükten sonra oluyor o işler.

gobekliraki
1

mobil görünümden çık