hikaye 1- yolda yürürken bir yandan telefonumla oynuyordum, telefonla ilgilendiğim için ağır ağır yürüyordum. arkamda el arabasıyla gelen dayı vardı(eskici muhtemelen) bana yetişti selamun aleyküm yeğenim dedi. bi 50'lik var mı ilaç paramı denkleştirmem lazım dedi. duymazlıktan gelip hızla ilerledim.
hikaye 2- sahilde yürüyorum yine ağır ağır. başka bi seyyar dayı geldi arabasında fanta kola tarzı içecekler satıyordu. yürürken adamın yüzüne baktım bir an, 1 saniyelik bakışım adamın dikkatimi çekti hemen arabasından fanta çıkardı. fantayı açtı. bana uzattı. o kadar ani gelişti ki hiç istemiyorum diyemedim. abi ne kadar dedim. market fiyatının 2 katını söyledi. verdim uzaklaştım. tabii ikinci hikayede yaşım 18 filandı o yüzden direnemedim.
bu iki hikaye arasında tabii 7-8 yıl var.
hikaye 3- yolda yürüyorum. tanımadığım bir adam elini uzattı tokalaşmam için. iyi niyetli salak olduğum için elimi uzattım. naber nasılsın muhabbetinden sonra mağdur olduğu bir konu anlatıp para istedi.
hikaye 4- şirinevler meydanında yürüyorum. meydan kalabalık biliyorsunuz orada bir anketçi kendine hedef seçicek. hedefi ben oldum tabii.
çok saf mı veya çok mu efendi görünüyorum bilmiyorum. insanlar ben işimi bununla hallederim diye düşünüp beni tercih ediyorlar.
hedef seçilmemek için hızlı ve kararlı yürümem gerekiyor. bu kadar kolay hedef seçilmemde sebep ne olabilir sizce ?

Bu kişi benim, dışarı çıkınca bana yol soran çok olur, gezmeye gittiğim şehirde bile sorarlar, çok mu yurdum insanıyım güvenilir mi görünüyorum öğrenci tipli miyim çözemedim
Greenpeace gibi dilenciler gibi ya da bir şey satmak isteyen insanlarla gözgöze geliyorsan iletişim başlatırlar, insanlarla göz teması kurma


O veya bu sebepten daha ulasilabilir ve naif gorunuyorsunuz muhtemelen. Mesela ben de disarida rastgele bir insana adres vs birsey sormak zorunda kalirsam kime soracagima bakiyorum. Problem cikarma potansiyeli olan tipler yerine efendi gorunen birini tercih ediyorum.


Tipin düzgündür.


Seninkisi algida seçicilik olmus. Emin ol ki o dilenciler senin gibi günde yüz kisiye musallat oluyor.


hayır demeyi öğrendiğinde sorun yok.
sana ne sorulursa sorulsun hayır diyeceksin. sonra çekip giderler.
fakat bazı insanlar kimseyi kırmak istemiyor buna dilenci bile dahil, neymiş parası yokmuş, durumu yokmuş v.b
yahu sen kimseye para vermek zorunda değilsin bunu anladığında işler değişir.


göz teması +1
ben hiç insan sevmesem de insanlara yardım etmek otomatikleşmiş düşünmeden yapıyorum. geçen metrobüsten indim yukarı çıkacağım hala durak sınırları içindeyim bi genç durdurup balıkesire gitmesi gerektiğini 3 gündür de bir şey yemediğini (ki istanbul'da aç kalmak imkansız bi restoranta gidip açım deseniz birisi doyurmasa diğeri doyurur), otobüs biletinin 850 tl olduğunu ama tabii hepsini istemediğini (bak sen) söylemişti bi de cebinden bi kağıt çıkartıp ibanım da bu dedi ben de hepsini atamam 200-300 gönderirim dedim ki salaklık, kim olduğu belli olmayan birinin ibanına niye para gönderiyorsun belki terör örgütüne mensup. neyse ben öyle durmuş onu dinlerken yok yaklaşsana yok resmen kaçıyosun vs salak salak konuşunca eeeh senle uğraşamam iyi akşamlar deyip hiç para falan vermeden gittim. tavrı gıcığıma gitti çünkü.
bi kere de ramazan ayında cidden birine iyilik yapmak istediğim bi dönemde bi amca durdurup 1100 tl istemişti.
bi kere de dilencinin biri 50 tl verdim diye eziklemişti neymiş 50 tl lazım değilmiş çocuğuna ayakkabı lazımmış :D:D:D:D:D:D:D:D:D
dilenciler tarifeyi çok yükseltmiş ama üçünde de göz teması kurdum mesela. benim dıştan görünüşüm çok soğuk ve kesin azar yerim diyebilecekleri şekilde bi görünüş ama göz teması kurunca onu insanlar "gelip benle konuşabilirsin" olarak algılıyorlar.


Yanakların dolgun ve kırmızı mı? sayın hocam. Şaka bi yana tipin ve görüntün mülayim ve efendi ise sana salça olurlar.
Bana da eskiden sana yaptıklarını yaparlardı. Sonra bi ara cildimde bir hasatlık olmuştu doktor tıraş olma dedi uzun zaman kesmedim sakalı işıdli gibi oldum kimse yanıma gelip birşey soramıyordu o zaman.
