Tamam bu kadar, yolları ayırdık demek için ne olması gerekiyor.

Mesela bugünden örnek vereyim, bir personelimiz işe başladım dedi. Baktık yalan. 1.5 saat sonra başlamış. Ortada yok. Şunları bunları yapma, lütfen dikkat edelim diyoruz, yazılı gönderiyoruz not olsun diye ama yine de devam ediyor. Mesela bak şuraya ödeme yapma, 1 ay sonraya anlaştık diyoruz. 2-3 kez daha aynı hata geldi. Özellikle söyledim, dün yine oldu. Çat diye ödeme çıkıyor.

Diğer arkadaşımıza ise sabah 09.00'da şurada bu iş var önemli, vaktinde gitmezseniz sorun yaşarız dedik. 09.30 oldu, işi yapamadık. Müşteri açıklama bekliyor, büyük ihtimal işi kaybetme noktasına geleceğiz. 5-6 saat sonra işi yapabiliriz belki veya yarına kalabilir ama kritik herkese zarar veren bir sorunu vaktinde gitmedi diye çözemedik. Aynı kişiye bazı sayıları bize atmasını istiyoruz ama 5-10 kere kontrol etmesini, tamamdır her şey bitti dedikten sonra bir daha kontrol etmesini, sonra 30 dakika kadar bekleyip yine kontrol edip atmasını istiyoruz. Sayılar bu süreçte değişmiyor ama ben zamanında böyle yapıyordum yoksa hatalar olabiliyordu. Kendi tarzını da uygulayabilir ama sonuçta her defasında yanlış sayılar geliyor müşteri ile papaz oluyoruz.

İşimize zarar veriyorlar. Maaşları da yazayım çünkü durduk yerde saldıranlar oluyor. İlk arkadaş 45k, diğeri 55k. Hafta sonu yok, 8 saat çalışma.

İçimden geçen iki arkadaşla da yolları ayırmak, ama sizden de akıl almak istiyorum. Tecrübenizle belki alternatif bir şeyler yapabiliriz. Konuşmayı, not almayı, işi verirken hatırlatmayı yapıyorum(bak şuna buna dikkat edelim) yine de patlatıyorlar. Artık müşteri bir şey dediği zaman tamamdır bakalım hemen diyorum çünkü güvenmiyorum, kesin yine yanlış yapmışlardır diyorum.

 

bunlar hata değil.

lazpalle

isyerinde yasadigin her problemde ikilem yasayip buraya danisacaksan bence kendi yollarini ayir.

edit: haklisin. fazla duygusal ve yikici bir yorum oldu. ozur diliyorum. ibret olsun diye de silmiyorum.

yapici yorum yapmak gerekirse: sirkette problemli tiplerin fazlaligi goze batiyor. kurumsal hayatta dirsek curutmus biri olarak fikir yurutmek gerekirse 3 asamali bir koruma plani mantikli geliyor.

1. Aday seçim sürecinin iyileştirilmesi (cultural fit, trial period, psychometric testing)
2. problemli adaylari sistematik sekilde etkisizleştirme (realignment, conflict resolution, monitoring vs..)
3. stratejik kültür tasarımı (culture codex, operational transparency)

buenosdias

@buenosdias abi burada sen dahil süper insanlar var, akıl verebilirsiniz. Tecrübenle aydınlatmak yerine sitem etmen pek hoş değil be abi. Ricam edit çekmen.

Shepard

ilk arkadaşa şuraya ödeme yapma, 1 ay sonraya anlaştık demişsiniz. o da ödeme yapmış. doğru mu anlıyorum?

muhasebeciye şunu ödeme, bunu ödeme denmez. ideal olarak her pazartesi, ya da vaktiniz varsa her sabah, muhasebe size o gün yapılacak ödemelerin listesini verecek. siz de bu bu bu diye onay vereceksiniz. EMAİL İLE!! YAZILI OLARAK!!! yoksa bu hatalar oluyor. her muhasebe bu hataları yapıyor. yapmamaları için bu onay mekanizmasını işletmeniz lazım.

diğer kalan konularda, 1 olur 2 olur. 3 olduğunda kimsenin gözünün yaşına bakmayın.

co2s2

@co2s2 doğru anladın. Ve bir kez de değil. Yani o para niye orada? Nereye gidecek hiç bir şeyin takibi yok. Her güne sanki reset atıp sıfırdan başlıyor gibi.

Her şeye onay verme şansım da yok. Zaten rutin ödemeler belli. Sıralamamız da belli. Tarihleri de belli. Bunlar dışında çıkanlarda ise biraz düşünmesi yeterli olacaktır veya bana sorması. Ama ikisini de yapmıyor.

Shepard

ben mühendis olarak yorum yapayım, siz işin peşinden koşuyorsunuz. olması gereken çalışanın önünden gitmenizdir. ayrıca personelleriniz de pek işi sahiplenmiyorlar. bunları işten çıkarıp başkasını da alsanız en başlarda rayını oturdu diyeceksiniz belki ama 2 ay sonra yine benzer problemleri göreceksiniz.

malheiros

bizim şirkette şunu ödeme bunu ödeme demek işin doğal akışında zaten ödemeler imzalı çıkıyor dolayısı ile bu ödenmeyecekler imzaya gelmiyor ödenirsede kıyamet kopar yani vade diye bişey var ona göre fiyatta anlaşıyorsun.
bunlar bence ufak hatalar değil, önce birini kov yerine gelen öğrenince diğerini kov ikiside aynı anda giderse daha problem olmaz mı

eja

@shepard : yıllardır şirket yönetiyorum. muhasebecilerden biraz düşünmesini istemeyeceksin. çünkü düşünürken seninle aynı bilgilere sahip değil, aynı şeyi düşünmeyebilir. takip yapması için sizin bilgi vermeniz lazım. benim size bir kaç basit önerim var:

her gelen faturanın üzerine kurşun kalemle minicik not alın, neden niçin geldiğini, mümkünse kategorilere ayırın, hepsine kod verin. gelen tüm faturaları bir excel'e işleyin. faturanın size geldiği tarih, ödendiği tarihler, kategorileri vs yer alsın. ben elektrik faturası olduğu 100 metreden belli olan elektrik faturasına bile "ofis elektrik 7081" diye not alıyordum. doğrusu budur.

işyeri boyutunuzu bilmiyorum ama mümkünse her masraf yazılı onay ile yapılsın. bu yazılı onay olmadan (email ya da basılı form) ödeme kesinlikle yapılmasın.

her gün ödeme yapmayın. atıyorum, her hafta perşembe günü ödeme yapılsın. salı ya da çarşamba günü tüm ödemelerin listesi sizin önünüze gelsin. siz yazılı olarak şu şu şu ödemeler yapılacak diye talimat verin. "ama bunlarla da ben mi uğraşacağım" diye düşünmeyin. hem zannettiğiniz kadar vakit alan bir şey değil. hem de hata oranını sıfıra düşürürsünüz.

işyeri boyutunuzu bilmiyorum ama mümkünse yapacağınız masraflar için teklif alın, iş onayı verin, sonra fatura gelsin. faturanın neden geldiği elinizde belgeli olsun. "fatura geldi, çat ödedik" diye bir şey olmaz.

tüm faturalar, hem basılı, hem de PDF olarak kayıtlı olsun.

tüm personele, (muhasebe ve operasyon) bunları bir kültür olarak yerleştirin. üzerinizden iş yükü azalır.

boş bir anınızda rasgele 10 faturanın süreçlerini kontrol edin.

bunları yapınca, nakit akış çizelgenizi çok güzel ayarlarsınız. ileriye yönelik projeksiyon yaparsınız. gelir - gider karşılaştırması yapıp nakit darlığı çekeceğiniz bir zaman olacak mı anlarsınız. ödemeleri aynı zamana denk getirmezsiniz.

co2s2

hocam duyurularinizdan az cok anladigim, yanlis anlamis da olabilirim, aile sirketi gibi yonetmeye calistiginiz sirkette profesyonellik bekliyorsunuz. bu demek degil ki, soguk makine gibi bir yer olsun sirketiniz. ama anlattiklarinizdan pek bir ic prosedur, kural, duzen yok gibi gozukuyor. daha cok tek adam sirketi ya da her grubun basindaki kisinin kararlarina gore yonetilen bir yer gibi gozukuyor. yukarida guzel tavsiyeler verilmis, bir prosedur uygulamaya baslarsaniz herkes icin ongorulebilirlik olur, hem size hem calisanlariniza iyi gelir, herkes sorumlulugunun ve yetkisinin sinirlarini bilir, neye gore degerlendirilecegini ya da sorumlu tutulacagini bilir. kimin ne kadar avans alacagindan, kimin ne kadar calisacagina kadar ya da nereye ne kadar odeme yapilacagina kadar sanki tek kisinin insiyatifinde her sey ve sanki herkese farkli bir standart uygulaniyor. dolayisiyla calisanlar icin bu durum soyle yansiyabilir; mikro management, belirsizlik zorluyordur, kim karari veren kisi ile daha iyi iliski icindeyse o istedigi yonde kararlar aldiriyordur, kimse isi sahiplenmek istemez cunku yetki ve sorumluluk belirsizligi vardir vs. vs. Bu hem sizin icin zor, surekli is pesinde kosmaniz gerekir, buraya yazdiginiz gibi kimi ne zaman ne kadar 'uyarmaniz gerektigini' bilemezsiniz, cunku sirkette bir referans noktasi yok gibi, ayrica is kendi kendine ilerlemiyor, hem de calisanlar icin cok yipratici. calistiginiz kisilerle olan sorunlari da elbette degerlendirin ama sirkette bu sureki en kucuk her karara her olaya 'dahil olmasi gereken' kisi gittiginde bu sirket isleyebiliyor mu bunlara da bakmak lazim.

kassiopeia

Senin gibi saygıdeğer biri ile çalıştıkları için gurur duymalılar. Onlara hitap ederken her cümlene lan diye başlıyorsundur.

halk

@halk yok lan, piksellerin ardında daha derin bir şahsım var. Reel hayatta İngiliz Saray Terbiyem izin vermiyor, lan ulanlara. Burada ben olmayabilme özgürlüğüm var.

Shepard

Çok sayılmaz ama 6 çalışanı olan, 22-23 çalışan değiştirmiş işveren olarak söyleyebilirim ki, hatayo ölçerken bir denge kurmaya çalışıyorum.

Eğer kapasitesi sınırlı ise ( örneğin telaşlı biriyse ve zaman sınırlaması olduğunda hataya meyili artıyorsa, iş sürecini anlamakta güçlük çekiyorsa) güzelce anlatıp, kısmen zaman tanıyıp, haklarını vererek yollarımı ayırıyorum.

Kişi bilerek art niyetli ve suistimale yatkınsa (örneğin ben olmadığımda işleri yavaşlatıyorsa, yalan beyanlarda bulunuyorsa) hiç bir şey anlatmadan güle güle diyorum.

Son olarak arada kaytaran, ciddi işlerde değil ama daha rutin işlerde hata yapan tipler oluyor. Art niyetinden değil ama usanmış oluyor bazen. Veya belirli dönemlsel sıkıntıları sebebiyle hataya meyilli artıyor. Onlara da destek vermek için elimden geleni yapıp hatayı kapatmak için kendim efor gösteriyorum.

xephyr

bu elemanlarin yaptiklari sey hata degil. umursamama. 45 bin lira ve 55 bin lira bana kalirsa günümüz kosullarinda gercekten düsük maaslar. bir insanin ise gitmesindeki tek sebep paradir. baska hicbir sebep yok. sadece para.
yalniz burada söyle bir durum var, bu kisilerin bu tavirlariyla maaslarini yükseltemezsiniz. sallamayan adamin maasini yükseltirseniz ödül gibi olur, iki ay iyi para ödeyip gene verim alamayabilirsiniz. ya iyi bir performans degerlendirmesi yapin, düzelmeleri durumunda kisa zamanda (en gec su ayda) zam vereceginizden bahsedin ya da bunlara yol verip, daha iyi maasla, hevesli elemanlar almaniz gerekiyor ise.


sahsi kanaatim.

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
1

mobil görünümden çık