Arkadaşlar Tarih bölümü mezunuyum. Halihazırda adliyede çalışıyorum ve bu işten sıkıldım. 91 ALES ve 60 Yökdil puanım var.Bu yılyuksek lisansa başvuracağım ve önümde 3 aday var.

-Marmara Üniversitesi Ortadoğu Tarihi ve Siyasi İlişkileri
-Yildiz Teknik Atatürk İlke ve İnkılapları
-İstanbul üniversitesi yakın çağ tarihi

Biliyorum ki üç bölümde yakın vadede beni adliyeden kurtarmayacak ancak uzun vadede gerek akademik kariyer gerekse istihdam anlamında bu bölümlerden hangisi mantıklı? Tavsiyeleriniz nelerdir?

Saygılarımla...

 

Yl akademi dışında istihdam vermiyor. Akademide kadro için hoca desteği lazım. Ales falan çok önemli değil. Dilden 90 alan adamı vardır. 90 barajı koyar giremezsin vb.

OrangeYellow

Sosyal bilimlerde yüksek lisans size iş imkanı sağlamaz. Akademide ilerlemek gibi bir hedefiniz varsa da en çok ilginiZi çeken alanda ilerlemelisiniz.

but that was just a dream

İngiliz Dili ve edebiyatı ylisans dediklerinden odogu tarihi ve siy ils doktora oneririm

fempusay

Bir de memur olduğunuz için size kadro vermeleri imkansıza yakın. İşsiz olup hocaların kapısının önünde yatan var.

OrangeYellow

Aslında olaya sadece iş olarak bakmıyorum. Bu yüzden de Ortadoğu mantıklı geliyor. Ortadoğu mezuniyeti ile güzel bir Farsça eğitimini birleştirebilirsem önüm bir çok alanda açılır diye düşünüyorum.

dergus

Bence de simdilik yuksek lisans yapmayip ingilizce ogrenin, her turlu gerekecek. Is de birakmayin su ortamda. Zaten butun isler sikici.

hot potato

siz bilgi üniversitesi tarih bölümü mezun değil misiniz? uzun süre işsizlikten sonra güç bela kpss ile memuriyete geçmiştiniz. rahat battı herhalde.

tavish11

yanlış anlamazsan birşey diyeceğim -bunu ailesinde pek çok akademisyen olan ve kendisi de bir müddet akademide kalmak için uğraşmış biri olarak söylüyorum-

öncelikle, biri uluslarası ilişkilerde diğeri siyasalda prof olan teyzelerim var, yemin ediyorum bıkmış durumdalar. bir kere şu anki siyasal durum nedeniyle, her ne kadar siyasetle ders dışında ilişkileri olmasa ve objektif ders anlatabilme yetenekleri nedeniyle hem öğrenciler hem de diğer akademisyen arkadaşları tarafından seviliyor olsalar da, ders anlatamıyorlar çünkü yakın dönem türkiye tarihi olsun, osmanlı tarihi olsun vs vs anlatmaya başladıkları anda sınıftaki """"öğrencilerden bazıları"""" alakasız yerlere şikayet edebiliyorlar. gerçi ikisinin de başına öyle birşey gelmedi çok şükür ama diğer arkadaşları bunu yaşadı. senin de bölümün tarih olduğu için söylüyorum, akademisyenlik düşünüyorsan bunu da düşün. bu cepte.

ikincisi, diğer duyuru sakinlerinin de dediği gibi, akademik kadro bulmak yerine taksim'de gündüz vakti bir tinercinin sürdüğü unicorn'u görme ihtimalin daha fazla -boynuzu simli pembe, kuyruğu da gökkuşağı rengi olanlardan hatta- (-_-) yani ben akademik kadronun nispeten daha çok bulunabildiği -çünkü mezunları özel sektörde daha rahat iş bulabiliyor- bir alan olan mühendislikten çıktım ki gene bizim bölümün mezunları bile çok rahat iş bulamıyor aslında özel sektörde ama, onu da belirteyim, lakin kaç sene tırmaladım kadro diye, nope, nada, yok yani kadro madro. anadolu'daki üniversitelere giderim dersen olur, ama cevaplardan okuduğuma göre bilgi mezunusun, bahsettiğin okullardan da istanbul'da yaşamaya devam ettiğini anlıyorum, anadolu'da küçük bir şehirde yaşayabilir misin? çünkü akademik kariyere devam etmek isteyen insanlar, özellikle de büyük şehirlerden ya da yakın yerlerdeki üniversitelerden mezun oldularsa, anadolu'da yine büyük şehirleri ya da sahil şeridini falan tercih ediyor, ege, akdeniz gibi. bak karadeniz bile demedim, ege - akdeniz dedim sadece. yani anadolu'da küçük bir şehirde yaşaman ve çalışman gerekebilir, bunu yapabilir misin?

üç, diyelim ki akademik yaşantı istiyorum, bana ne, dedin. sen çıktığın bölüm itibariyle aslında bilim insanısın. yani ünvan ve meslek sahibi olunan bir bölümden çıkmadın. ben mühendislik bitirdim mühendis ünvanı aldım -ha ne işine yarıyor dersen, hiç- ama iş bulurken mühendis aranır, tarihçi ise meeehhh, belki. tarih öğretmeni desen anlarım. ha formasyon alıp tarih öğretmeni olucam dersen o olur bak, ama öğretmen olursun, tarihçi ünvanı ile iş bulman imkansıza yakın. şimdi ben böyle dedim diye bana kızma, teyzelerim hep der bunu "uli ya da siyasaldan çıkınca meslek sahibi olmazsın" diye. bir de bu sadece sözel bölümler için değil, sayısalda da temel bilimler için geçerli olabiliyor, gerçi kimyager, biyolog yine bu ünvanlarla iş buluyor, ama fizikçi, matematikçi deyince aklına direkt öğretmen geliyor, dimi? bu ünvanlarla iş arayan olmaz misal. yani bu durumu da cebimize atıyoruz.

dört, akademiye devam için tekrar şunu diyeyim, hoca desteği lazım demiş orangeyellow, bazen o bile yetmez. hocanın ayağını kaydırırverirler sen de ortada kalırsın. en üst düzeyden torpil falan gerekebilir. bunu da çamur atmak için demiyorum, çok gördüm, duydum, yaşadım bu tür olayları, oluyor bunlar. hocanın desteği olsa bile, biri gelir hocanın aklını çeler, kadroyu elinden kapar, o da bir ihtimal misal.

beş, türkiye'de akademik kariyer yapılmaz. bak ben canlı kanıtıyım. ilk doktora yaptığım üniversiteden hocaların saçma sapan davranışları yüzünden ayrıldım, ikinci defa doktoraya başladım, tezim kaldı duruyor. hocalar ayrı çılgın, asistanlar ayrı çılgın, herkeste ful aksesuar ego. böyle bir tane çakasım geliyor bazen o asistanlara, çocuğum yaşında falan halbuki. ben de kaç sene asistanlık yaptım, bir kere şöyle saçmalamadım. ek olarak zaten eğitim sistemi bitmiş durumda, sen evde zevkine ders kitaplarını alıp okusan, daha çok geliştirirsin kendini emin ol. doğru düzgün ders anlatan hatta derse giren hoca kalmadı -yale fizik mezunu bir hocam vardı, 75 dk'lık dersin son 30 dakikası gelir, onda da goy goy yapardı misal (-_-) bu sadece bir örnek-

şimdi yazdığın bölümlere bakarsan, orta doğu hep karmaşık olduğu için bahsettiğin iyi farsça ile akademik işine yarar ama iş olarak da yarasın diyorsan, evet diplomatlık vs anlamında işine yarayabilir ama o tür pozisyonlar için de yine torpil gerekecektir sanıyorum. yine de bunu teyzelerime sorarım, belki fikir verirler.

atatürk ilkeleri ve inkilap tarihi, öğretmen olursan işine yarar belki de, öğretmen olmak için yüksek lisansa gerek olduğunu sanmıyorum yav? yani ailemin büyük bir kısmı öğretmen, çevremdeki çoğu insan da öğretmen, yl yapan duymadım, görmedim, bilmiyorum. ama temel bilimler bitirip de -matematik ve fizik gibi- formasyon alarak öğretmen olanlar var. ki öğretmen atamaları da nanay zaten. hele de tarih öğretmeni. o yüzden bunu pas geç bence.

yakın çağ tarihi bana aralarında en gereksizi geldi, yalnız ben böyle ahkam keserken şunu da diyeyim, tarihçi değilim gördüğün üzere XD buraya kadar boşuna mı okuttun beni, dersen, hayır tabi ki de, fikir vermesi için okuttum :D (tamam kızma :) )

ben senin yerinde olsam, ki bir arkadaş daha yazmış, kpss'ye tekrar girebilirim. eğer illa tarihçi alıncaksa müze vb gibi yerlere alınıyor olabilir. ibb'de çok değişik atılımlar oluyor, belki orada direkt tarih alanında bir iş olabilir. yani daha egzantrik yerlere bakabilirsin seni mutlu edecek. ek olarak işinden çok sıkıldın ve tarih de istemezsen, başka alanda yüksek lisans yaparak yeni bir iş koluna geçebilirsin. mesela rus dili ve edebiyatı okuyup insan kaynakları yl'ı yapıp ik'cı olan tanıyorum. yani illa iş değiştirmek istiyorsan diye dedim.

bu arada yökdil puanın cidden düşük, ingilizcenin bizzat kendisine eğilmesen bile, yökdil'e eğiebilirsin diye düşünüyorum. yökdil zaten ingilizce ölçen bir sınav falan değil, bir hafta birşeylere baksan en az 80 alırsın bence. 60 alabildiğine göre bir temelin var demektir, oradan yürüyebilirsin. -ki böyle dediğime bakma, ne iyi ingilizcesi olan adamlar var yökdil'den çakıyorlar, iki lafı türkçe olarak bile bir araya getiremeyenler geçiyor. yökdil taktik gerektiren sınavlardan biri de ondan diyorum bir hafta çalışsan yeter diye- ha hiç çalışmadan da çok iyi alabilirsin ama gramer ve kelime bilgisi gibi şeyler ölçtüğü için çalışma yöntemi farklı.

edit: yuh wall of text yazmışım. okumazsan anlarım :/

pasp
1

mobil görünümden çık