Ekşi Duyuru

telefonla da ulaşamıyorum. faturayı yeniden üretemezsem ciddi maddi zararım olacak. nasıl bir yol bulabilirim?

nasıl ilerliyor? yüksek lisans bitti diyelim. elimizde de 58 yds puanı var. başvurunca yazılı sınav yapan oluyor mu direk mülakat mı?

yds’nin ağırlığı ne kadar? mezuniyet puanının vs?

sb

geçen 1 gün beklettim, paketini açtığımda kokuyordu.

uyarabileceğiniz samimiyette olmayan misafirlerinizi nasıl uyarıyorsunuz?

beyaz telefon hangi marka?

i.hizliresim.com

çevrenizde, ailenizde oldu mu ya da duydunuz mu böyle insanları? üniversite diye gidip 4-5 yıl okula gitmeden, gezip mezun olmadan geri dönenlerden bahsediyorum.

ailesinin, çevresinin haberi oldu mu? nasıl tepkiler verdiler? var mı böyle hikayeleriniz?

Ek olarak:

2)kaç yaşınızdan beri çalışıyorsunuz?

3) sizce aileden parasal bağı koparmak için erkekte ve kadında maksimum üst sınır kaç yaştır?

en düşük seviye whatsapp olmak üzere, birebir gördüğünüz, tanıştığınız, görüşmeye devam ettiğiniz ya da?

mesela 7 ekim 2008 hürriyet gazetesine ? veya 5 mart 2005 sabah gazetesine? mümkün mü bu?

neden herkes bu konudaki her duyuruda soran kişiyi tekraren uyarıyor? işyerinde bir ilişkiye başlamanın riski nedir? iki taraf da süreci olgunlukla yürüttükten sonra mesele ne?

üzerinden 1 sene geçtikten sonra:

1) ne gibi bir kaybı olur?
2) toplumdan ve insanlardan kopmuş olur mu?
3) entelektüel anlamda bir zaafiyet yaşar mı?

ülke ve cihaz bilgisi var ama şehir yok. bunu öğrenmenin bir yolu yok mu?

gece de değil, sabah 9-10 gibi hava aydınlıkken gördüm.

1)yüzyüze
2)telefonla
3)yaşınız
4)evli misiniz

1) kahvaltıyla birlikte çay içiyor musunuz? içiyorsanız olmazsa olmazınız mı? içmiyorsanız neden?

2) ekmek yemeyenler: kahvaltıyı nasıl doyurucu hale getirebiliyorsunuz?

3) haftanın kaç günü kahvaltı yapıyorsunuz?

4) en sevdiğiniz öğün hangisi?

5) kahvaltınızın olmazsa olmazı var mı?

sb

eskiden gece kahvaltısı diye bir şey vardı. saat 22-23 olsa da biri çay koyar, sahanda yumurta yapar, zeytin, peynir, domates ve çeşitli kahvaltılıklarla pratik bir sofra kurardı. şimdi hiç görmüyor ya da duymuyorum. kilo alma kaygısıyla ya da midem ekşir diye şikayet edebilirler, yemek sipariş edebilirler alternatif olarak ama eskiden de aynı ihtimaller vardı.

neden bitti bu olay? hatta bazen tv’de güzel film olurdu. yanında çok güzel giderdi.

aslında sorunun karşılığı olmayan cevaplar bunlar. lafın gelişi “okuyor musunuz, ediyor musunuz ” diye sorulan duyurunun istediği açıklayıcı tavırdan uzak bir şekilde “yok, okumuyorum, bilmiyorum, sevmiyorum, duymuyorum, görmüyorum” gibi boş cevaplar veren kullanıcılardan bahsediyorum. senin okumamandan bilmemenden kime ne?

hayır, okuma yazman da var. aslında ne sorulduğunun da farkındasın. negatif dönüşlü tek kelimelik cevap vermemeyi akıl edemiyor musun?

bu konuda sizin düşünceniz nedir? “düşüncem yok” diyor. var, yok, evet, hayır, kem, küm....

sorgusuz sualsiz uygulamaya konacak tek bir hakkınız var.

düzenli mi bir de? mesela hafta sonu sarkıyor mu?

evde, internet yardımıyla çalışacak biri nasıl daha iyi sonuç alabilir eldeki imkanlarla?

sokak hayvanlarına et, tavuk ciğeri verilirken söyleniyor. doğada eti pişmiş, haşlanmış halde mi buluyorlar? çöplükteki bir sürü gıdayı yiyen bir hayvana çiğ etin bakterisi mi zarar verecek? en alasına bağışıklık kazanmıştır o.

bu tabir nerden çıktı? son zamanlarda herkes kullanmaya başladı.

yüksek hızlı trenle mi daha avantajlı yoksa uçakla gitmek mi? zaman, enerji ve maddi açılardan?