(3) 

Android telefon kullananlara basit bir sorum var

ms brownstone #1564887 
Çok basit bir soru olacak muhtemelen ama yazlıkta karşı komşumuz bana güvenip gelince emin olmak için sormak istedim.

Android telefon kullanıyormuş ve yine android başka bir telefona geçecekmiş. Geçmeden önce şu an kullandığı telefondaki her şeyi yedeklemek istiyor ve yedeklemek için eski telefonunda bir şeyler yüklemesi gerektiğine inanmış. Ben de hayatımda hiç android kullanmadım ama internette birazcık bakınca hiç böyle bir şeye gerek olmadığını gördüm. Yeni telefona geçince tek tıkla her şeyi aktarabilecek gibi anladım?

Benim kaçırdığım bir şey mi var acaba yoksa yeni telefonu açınca ekstra bir şey yapmadan her şeyi aktarabilecek mi acaba gerçekten tek tıkla?

Teşekkürler şimdiden herkese.
(4) 

Yavru köpek sahiplenmiş olanlar bakabilir mi?

ms brownstone #1548432 
Daha önce köpek bakma tecrübem ve evimde kısa süreli ağırladığım yavru köpek bakma geçmişim var ancak şimdi köpek sahiplenme isteğim tavan yapmışken tecrübesi olanlara bir şey sormak istiyorum.

Şimdi ben yavru köpeğin ne kadar zor bir şey olduğunu, bazen evin içine saatte 5-6 kere çişini yapabildiğini, sürekli peşinde koşmak gerektiğini falan biliyorum. Tuvalet eğitimi vermek de zor olsa da tuvaletten de önce köpeği evde yalnız bırakma konusunda bir şeyi merak ediyorum.

Mesela evden birkaç saatliğine bir yere gitmeniz gerekti ve evde birkaç kez çişini hatta kakasını yapma, bunlara basıp her yere dağıtma ya da kendisine zarar verme ihtimali olan bir bebeği tek başına bırakmak zorundasınız. Bu durumda nasıl bırakıp çıkıyorsunuz?

Ben dediğim gibi yavru köpeklere sadece geçici baktım ve gerçekten hiçbirinde evde bırakıp da çıkamadım. Bütün gün başında durdum. Ama şimdi temelli bir yavru sahiplenmeye kalksam aylarca her allahın günü başında duramam. Ee dışarı çıkınca da aklım evde kalır ya da dönünce evi ve köpeği çok fena halde bulma ihtimalim var.

Zaten cesaret edebilirsem yetişkin bir köpek sahiplenmek istiyorum daha çok ama olur da yavru bir köpek sahiplenirsem diye tecrübelerinizi dinlemek isterim.

Yavru köpeğin hem eğitimi hem de eve alışması, yalnız kalması vs konularda neler yaptınız? Nasıl bir süreçti?
(1) 

Normal şartlarda 14 Mayıs’ta şehir dışında/yurt dışında olacak olanlar

ms brownstone #1547618 
Gelin alternatif planlarımızı burada paylaşalım.

Ben 14 Mayıs’ta yurt dışında olacaktım normalde. Bileti aylar önce seçimin haziranda olacağına güvenerek almıştık. Şimdi tabii ki 14 Mayıs kesinleşirse (yoksa kesin mi?) İstanbul’da kalıp oy kullanmak istiyorum. Yalnız Kuzey Avrupa’da bir yere gidecektik ve haliyle bileti, oteli her şeyi çok pahalıya patlamıştı bize. Otel sıkıntı değil ama seçime özel havayolu firmaları değişiklik hakkı vs tanıyor mu acaba bilen var mı? 2018 seçimlerinde Pegasus bir şeyler yapmış sanırım ama biletleri tamamen iade etmemiş ya da ücretsiz değiştirmemiş gibi anladım. Bir şekilde 14 Mayıs’ı içermeyecek şekilde değiştirmeye çalışırım diye düşünüyorum ama bakalım.

Siz ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bilet, otel vs gibi şeylerde iptal ya da değişiklil yaptınız mı?

Daha önceki seçimlerde benzer durumu yaşayanlar da tecrübelerini yazarsa sevinirim.
(6) 

Hediye vermek yerine hediye çeki vermek ne kadar mantıklı sizce?

ms brownstone #1547564 
Bana biraz uğraşılmamış gibi geliyor ama çoğunluğun fikrini merak ettim.

Senelerdir hala doğum günlerinde birbirine hediye alan 3 kişiyiz. Doğum günlerimiz de tam birer ay ara ile. Kasım ve aralıkta arkadaşlardan biriyle benim doğum günlerimiz vardı ve hediyeleşildi. Şimdi diğer arkadaş için hediye ararken hediye çeki alma teklifi geldi ilk arkadaştan ama emin olamadım ben.

Şu anda her yerde indirim dönemi olduğu için düzgün pek bir şey yok mağazalarda ve bedeni olmazsa falan 1 aylık değişim süreli ürün yerine 1 sene geçerli çek alsak daha mantıklı diyor arkadaşım aramızdaki samimiyete güvenerek. Ne dersiniz?
(5) 

Bu hayvanın adı ne?

ms brownstone #1547222 
Şimdi nasıl tarif edeceğimi bilememekle birlikte fare gibi ama kedi kadar ve şehirde nadiren görülen bir hayvanın ismini arıyorum.

Kendisi az önce kardeşimin terasına gelmiş ve tam tarif ettiği gibi bir hayvanın yine böyle birinin balkonuna gelme hikayesine şahit olmuştum ama adı asla aklıma glemiyor.

Tahminleri alalım? İsmi görürsem kesin hatırlarım.
(3) 

Stanley termoslarınızı makinede yıkıyor musunuz?

ms brownstone #1545470 
Ben hep elde yıkıyordum ama en son kahve aldığım 3-4 farklı kahvecinin hepsinin kahvesinde aynı rahatsız edici tadı hissettiğim için iyi yıkayamadığımı düşünmeye başladım. Bir kerelik makineye atsam bir şey olur mu dersiniz ya da o içine sinen tuhaf tat-koku karışımı şey gider mi?
(6) 

Bu Balkan ülkelerini gezmek herkese kolay da bir tek bana mı zor?

ms brownstone #1543399 
Daha en başından her allahın günü seyahat planları yapan ve çoğu yurt dışına sık sık seyahate çıkan bir insan olduğunu belirterek başlamak istiyorum çünkü hiç araştırmadan geldiğimi düşünmeniz beni üzer.

Şimdi şöyle ki biz Berlin’e gidecetik fakat bazı sebeplerden dolayı iptal oldu. Ben de yeni bir yere heveslenmişken biraz değişiklik olsun diye bari Karadağ’a gidelim dedim ve Berlin biletlerini Tiran gidiş Saraybosna dönüş olacak şekilde değiştirdim Pegasus Karadağ’a uçmadığı için.

Neyse araştırırken gerçekten okumadığım Balkan gezi yazısı kalmamış olabilir ve herkes öyle bir anlatmış ki çok ucuza araba kiralanmış da çiçek bahçelerinin arasından geçerek ülke değiştirilmiş gibi bir izlenim oluştu bende okuduklarımdan.

Sonra gerçeklerle bir yüzleştim ki atıyorum Karadağ içinde 3 gün için araba kiralamak 30-40 euro civarıysa sadece 1 gün için kiralayıp arabayı Karadağ’da alıp Bosna’da teslim etmek 1000 euro civarı. Daha uygunu gerçekten yok çünkü fiyat karşılaştıran sitelerin falan hepsine baktım.

Hadi diyelim araba kiralamadık ve otobüsle ülke değiştirmeye karar verdik. Bu sefer de Arnavutluk-Karadağ ya da Karadağ-Bosna arası günde 1 ya da maksimum 2 sefer var ve sefer süreleri 7-8 saat falan görünüyor. Kendi aracınla 3.5-4 saatte gittiğin iddia edilen yok bu otobüslerle nasıl 8 saattir ve neden kimse bundan bahsetmemiştir? Gerçekten işin içinden çıkamadım.

5 gece 6 gün ve Balkanlar için ya araba kiralayıp bu kadar paraya ya da orobüs kullanıp bu kadar rezilliğe ve zaman kaybına değer mi diye kafamda deli sorular oluştu ve 4 kişilik bu seyahati iptal mi etsek diye düşünmeye başladım 10 gün kala.

Biraz dağınık anlattım ama arabaya 1000 euro vermek ya da yollarda 8 saat çürümek tek yolu mu gerçekten bu işin diye sormak istedim.

Yani düşünüyorum da ben 2 kere Barselona’dan Madrid’e geçmemiştim o kadar yola değmez şimdi, sonra geniş zamanda uçakla gider gezerim falan diye. Böyle değecek Avrupa şehirlerinde yapmadığım şeyi Balkanlar’da yapıp 8 saat yollarda sürünmek saçma geliyor bu yüzden biraz. Bir yandan da değişiklik olurdu diyorum ve kendimi gitmeye hazırlamıştım. Yani hem yollarda rezil olmayı göze alasım var hem de bütün planlarımı yakasım var.

Balkanlar’da benzer şeyler yaşamış birileri varsa ve yardımcı olursa çok sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
(22) 

Evinizde yılbaşı ağacı süslüyor musunuz?

ms brownstone #1542963 
Ağaç dışında evde yılbaşı temalı ortam yaratmaktır, bir yerlere süs asmaktır falan böyle şeyler de yapıyor musunuz?

Sosyal medyada biraz gezince devasa noel babalı aşırıya kaçmış bazı istisnalar olsa da güzel süslenmiş evler gördüm ve bence de yılın en güzel zamanları olduğu için içim açıldı bir miktar. Buradan da gelecek cevapları merak ettim. Buyrun evdeki bütün yılbaşı ritüellerinizi anlatın.

İlk kez Kıbrıs’a giden birine öneriler

ms brownstone #1537271 
2 hafta sonra çift olarak lefkoşa’ya uçuyoruz ve her türlü öneriye açığım.

3 gün kalacağız ve deniz kum güneş kadar doğası güzel ya da tarihi yerleri de gezmek istiyoruz. Oteli Girne’de mi ayarlamalıyız sizce bu durumda? Deniz için Girne iyi midir ya da neresi iyidir?

Bildiğiniz güzel plajlar ya da nokta atışı oteller varsa onları da duymayı isterim. Teşekkürler şimdiden herkese.
(2) 

Yunanistan vizesi - KKTC girişi

ms brownstone #1536710 
Muhtemelen sıkıntı olmayacak ama emin olmak istediğim bir konu var ve başına gelmiş olanlar varsa umuduyla sormak istiyorum.

Ben birkaç gün içerisinde yunanistan’dan schengen vizesine başvuru yapacağım. Bir yandan da 2 hafta sonra kıbrıs’a gitmeyi planlıyoruz. Ben kıbrıs’tayken pasaportum Yunanistan Konsolosluğu’nda olacak yani ve benim kıbrıs’a girişim kimlikle olacak.

Yunanistan’ın vize vermek için pasaportta KKTC girişi istemediğini biliyorum ama daha önce kimlikle hiçbir ülkeye giriş yapmadığım için emin olmak istedim. Kimlikle girişte de bir belge falan veriliyor ya da bir yerlere işleniyor mu?

Özetle pasaportum Yunanistan Konsolosluğu’ndayken ve vize almaya çalışırken aynı anda Kıbrıs’a gitmem herhangi bir sorun oluşturur mu?
(10) 

Evinizde hangi dekoratif ürünler var?

ms brownstone #1532356 
Mesela duvarlarınızda çok fazla şey asılı mı? Asılıysa ne asılı? Ya da mesela kitaplığınız sadece kitaplardan mı oluşuyor yoksa kocaman ve bol dekoratif ürünlü kitaplık mı tercih ediyorsunuz? Bitkileriniz varsa onları eve nasıl dağıtarak yerleştiriyorsunuz?

Bunların dışında da benim aklıma gelmeyen ama sizin kullandığınız her şey olabilir aklınıza gelen. Hatta isterseniz fotoğraf da paylaşabilirsiniz. Genel olarak koltuk, masa vs en çok ihtyaç olan şeyler dışında insanlar evlerini nasıl doldurmayı tercih ediyor merak ediyorum.
(2) 

İnternetten bitki satın alan var mı? Nasıl geldi bitkiniz?

ms brownstone #1530013 
Hediyelik rengarenk aranjmanlardan değil de kendi evime birkaç tane büyük yeşil yapraklı bitki almak istiyorum. Heryerbitki ve Coolconceptflower’da istediğim birkaç bitkiyi buldum ama internetten bitki almak nasıl olur bilemedim. Trendyol’da da ismini hatırlamadığım bir çiçekçi vardı çok övülen, bu tarz bir önerisi olan olursa oraya da bakabilirim.

İnternetten bitki almış olanlar varsa tecrübelerini yazabilirler mi? Sonuçta paketleme, kargo vs aşamaları çok yıpratır gibi geliyor bitkiyi ama gerçekten fotoğraflardaki gibi geliyorsa ben de sipariş vereyim ona göre. Direkt memnun kaldığınız yerleri yazarsanız harika olur.
(9) 

Banyo yıkanır mı yoksa silinir mi?

ms brownstone #1525380 
Bana kalırsa çamaşır suyu ve su ile yıkanır ve ancak öyle temizlenir çünkü vileda ile silmeye kalkınca duştan sonra dökülen saçlar vs kovaya, vileda başlığına falan yapışıp leş bir hale gelir.

Biz yeni bir eve taşındık ve sağ olsunlar banyo ile önündeki parkeleri aynı yükseklikte yapmışlar. Böyle olunca yıkamak imkansız oluyor. Eşik yaptırılabilir mi diye düşününce de apartmanda herkes yeni evlerde artık hep böyle olduğunu ve banyoyu silerek temizlediklerini söyledi.

Sizce temizlik için ne yapmalı? Ben yanlış düşünüyorum herhalde diyorum ama lavaboyu, klozeti ve yerleri yıkamadan asla tamamen temiz olmaz gibi geliyor. Siz nasıl yapıyorsunuz? Bir diğer çokomelli sorum da banyo terliği ve paspas kullanıp kullanmadığınız. Banyonuzun bir tasvirini bekliyorum yani şu temizlik olayını tam anlamak için :D
(1) 

Akşam Deep Purple konserine gidenlere konser bileti hakkında soru

ms brownstone #1524687 
Malumunuz aslında 2020’de çoktan izlemiş olacaktık kendilerini ve ben de biletimi pandemiden önce almıştım. Sonra ertelenince iade falan yapmadım ama yeni bilet de göndermedi bana Passo. Elimde sadece 3 Haziran 2020 tarihli biletler var ama Passo’yu aradığımda biletlerin referans numaralarını sorup numaralar aktif gözüktüğü için eski tarihli biletle konsere girebileceğimi söyledi konuştuğum kişi ama “passo’dan yeni bilet maili gelmesi lazımdı” falan da dediği için bir de sizlere sorayım dedim.

Pandemiden önce bilet alanlara yeni tarihli bilet geldi mi passo’dan? Yoksa siz de benim gibi 2020 tarihli biletlerle mi girmeye çalışacaksınız?
(6) 

Hala blog okuyan var mı? Siz okuyor musunuz?

ms brownstone #1523289 
Eski bloggerlar ve genel olarak her şey instagram’a ve youtube’a kaymışken hala blog takip edenler var mı aramızda? Varsa hangi temalardaki hangi blogları okuyorsunuz?

Hatta takip etmekten de öte yazanlar vardır belki burda da. Yazanların çok da okunmayacağını bile bile yazma motivasyonu nedir? Ya da düşündüğümün aksine okunuyor mu hala bloglar?
(1) 

Viyana’da olan var mı? Hava nasıl şu an?

ms brownstone #1522540 
Yarın Viyana’ya gidiyorum ve dün de İstanbul’a tropik bir yerden geldim ve burası da soğuk olunca nasıl giyineceğimi şaşırmış durumdayım. Hava durumuna bakınca 19-22 derece arası gözüküyor ve ara ara da yağmur var gibi.

Hem kısa kollu bir şeyler hem de sweatshirt ve yağmurluk alayım dedim ama bir de oradakilere sormak istedim. Şu an yazlık elbise falan giyilecek bir hava var mı Viyana’da? Etek, şort falan sadece bir yağmurluk da alıp giyilir mi rahatça? İnsanlar nasıl giyiniyor?
(10) 

Kadıköy’de apartman dairesi vs rezidans

ms brownstone #1517133 
Kadıköy’de Fenerbahçe-Bostancı arası sahil hattında bir apartmanı mı yoksa Bomonti ya da Maslak taraflarında bir rezidansı mı seçerdiniz yaşamak için? Deprem riski açısından Kadıköy’deki dairenin sıfır bir binada olduğunu da ekleyeyim. Nedenleriyle birlikte tercihinizi yazarsanız sevinirim.

Bu arada gitmeniz gereken bir işinizin olmadığı ve arabanızın olduğu bir durum için soruyorum.
(18) 

Telefon, bilgisayar, araba, yaşadığınız semt gibi şeylerde

ms brownstone #1515637 
Olabilecek en iyisi, en lüksü olsun gibi bir takıntınız var mı? Lüks derken Bebek’te yalıda yaşamak gibi bir şeyden bahsetmiyorum tabii ama mesela telefon son çıkan iphone, araba atıyorum yeni ve iyi bir paket renault yerine eski bir mercedes olmalı vs gibi şeyleri sormaya çalışıyorum aslında.

Bir de bu tarz şeylerde en iyisini alabilecekken almayan kişiler hakkında ne düşünürsünüz? Zaten ihtiyacı olmayan birini sormuyorum ama atıyorum araba alması geekip de çok rahat porsche alabilecekken toyota kullanan biri olsun. Bu insanın yerinde siz olsanız insanların hakkınızda ne düşüneceğini umursar mısınız?

Bu duyuru muhtemelen silinecek daha sonra ama çevremde bu konuda bir anlaşmazlık yaşandı da burdaki insanların fikrini merak ettim ben de.
(1) 

Camp Nou’daki Galatasaray Maçı İçin Bilet Almak

ms brownstone #1515017 
Barcelona’ya ilk gittiğimde Camp Nou’ya gitmek istesem de bir şekilde gidememiştim ama haftaya tekrar gidiyorum ve Gs maçının olduğu gün ordayım. Babamla maçı Camp Nou’da izlemeye heveslendik. Ben şimdi Barcelona’nın bilet satış sitesinde biletler satışta ve alınabiliyor gibi görüyorum ama yine de emin olamadığım için daha önce gidenlere sormak istedim.

Cahilce sorular olabilir ama anlayamadım tam olarak. Hangi kategori rakip takım için onu anlayamadım mesela. Sadece tribün numarası var ama rakip için olan belirtilmemiş. Bir de bizdeki passo gibi bir şey yok diye anlıyorum çünkü direkt yer veriyor bana. Zaten okuduğum 1-2 blogda da bilet almak dışında yapılacak bir şeyden bahsedilmemiş ama doğru mu anlıyorum? Ödemeyi bir engel olmadan sıkıntısız yapıp direkt girebiliyor muyuz maça acaba? Tecrübesi olanlar yazabilirse çok sevinirim.
(13) 

Klasik Türk tipi evlerde olup da sizin evinizde olmayan şeyler var mı?

ms brownstone #1514437 
Benim aklıma gelenler televizyon, halı ve yemek masası. Hatta direkt oturma odası. Benim evimde bunlar yok mesela ve şimdi tam taşınma arifesindeyken dekorasyon fikirlerine bakıyorum ve pinterest’te falan beğendiğim evlerle Türkiye’de gördüğüm evler arasında çok büyük farklar var haliyle.

Yine yemek masası istemiyorum mesela. Hadi maksimum 4 kişilik bar tipi şık bir şey bulabilsem ona tamamım şu an ama anneme 6-8 kişilik masaya ihtiyacımın olmadığını anlatamıyorum mesela ya da evdeki fazla odaya yatak veya kanepe koymak istemediğimi ya da Türk kahvesi içmediğim hatta hayatımda 1 kez bile yapmadığım için türk kahvesi fincanı almayacağımı.

İnsanlar evlerinde hiç kullanmayacakları ama sırf biri gelirse diye aldıkları şeyleri bulunduruyorlar mı ya da neler bulunduruyorlar merak ettim. Siz de benim gibi gerek duymadığınız şeyleri evinize sokmama taraftarı mısınız yoksa yıllardır ailelerimizin evinde falan gördüğümüz o klasik misafire alınlış şeyler var mı evinizde? Varsa neler var?

Tabii bir de ülkede insanları bekar ve evli diye sınıflandırıp bekarlara pek bir şeyi layık görmeyip evli insanlardan mükemmel ev ve ev sahipliği bekleyen bir bakış açısı var ki ona girmek bile istemiyorum. Siz isterseniz istediğinizi yazabilirsiniz ama :)
(5) 

Pandemi öncesindeki hayatıma dönemiyorum? Siz de böyle misiniz?

ms brownstone #1511436 
Tabii ki herkesin hayatı çok değişti, hala pandemi devam ediyor ve hala dikkat etmek lazım falan ama çok temel şeylerde bile eski halimden eser olmadığını fark ettim şu sıralar.

Mesela 3-4 hafta önce çok büyük ihtimalle vapurda üşüttüğüm bir günün ardından hafiften hasta gibiydim ve yine de covid ihtimaline karşın 10 gün kendimi karantinaya alayım dedim. 10 gün boyunca evden çıkmadım ve ciddi ciddi çok da sıkılmadım. Oldum olası aşırı dışadönük bir insan değilimdir zaten ama 10 gün asla dayanamazdım normalde.

Beni şaşırtan bir diğer şey de şu ki ben bu hayatta en çok seyahat etmeyi özellikle farklı ülkeler görmeyi seven bir insanım. Önümde hep bir seyahat planım olurdu ve bazen haftalarca buna odaklanırdım. Şimdi nisan için normalde gitmemin zor olacağı uzak bir ülkeye bilet aldık. 2 sene önce olsa havalara uçardım ama şu an sanki çok normalmiş ya da büyük ihtimalle iptal etmek zorunda kalırmışız gibi geliyor ve hiç sevinemiyorum. Geçen hafta da Lviv’e gidip gelmiştim. Sonra arkadaşlarım nasıl geçtiğini sorunca neyi sorduklarını bile anlayamadım. O kadar önemsizleştirip yok saymışım yani içimde.

Bu arada pandemi sürecinde özellikle de 2020’nin bahar aylarında o kadar çok kesinleşmiş planım iptal oldu ki genel olarak artık her şeye karşı hevessiz oluşum bununla da ilgili galiba çünkü ufak tefek şeyler değil hayatımı çok etkileyecek şeylerdi hepsi.

Sizler de böyle misiniz merak ediyorum. Pandemiden önce zevk aldığınız şeylerden hala aynı zevki alıyor musunuz? Genel olarak sizde de bir hevessizlik var mı hayata karşı? Varsa da nasıl düzelecek sizce?
(18) 

Sağlıklı beslenme kaygınız var mı? Yüzde kaç sağlıklı besleniyorsunuzdur?

ms brownstone #1510378 
Asıl sormak istediklerim başlıkta ama genel olarak bu “sağlıklı beslenme” dediğimiz şeyi nasıl ve ne şekilde algılayıp uyguladığınızı da merak ediyorum. Sizin için ne kadar önemli ve ne kadar uyuyorsunuz buna?
(4) 

Dalgalı saç bakımsız, düz saç bakımlıdır algısı mı var insanlarda?

ms brownstone #1509478 
İnfluencer tayfadan dalgalı saçlı bir kızla ilgili bir sürü “o saçlarla nasıl influencer oldu” ya da “bakımsız saçları çok kötü görünüyor” tarzı yorumlar gördüm de genel olarak böyle bir algı mı var anlamadım. Bunun dışında bakımlı olmakla ilgili şeylerde de genellikle düz saçlı olmaktan bahsediliyor gördüğüm kadarıyla.

Ben orta okulda ve lisedeyken yani 2000’lerde düz saç çok modaydı ve sürekli saç düzleştiriyorduk. Benim saçlarım da pek düzgün şekilli olmamakla birlikte dalgalı ve sonraları dalgalı saçla barışıp dalgalı kullandım hep. Şimdi böyle yorumlar görünce merak ettim çoğunluğun fikrini.

Dalgalı ya da kıvırcık saç bakımsız mı duruyor sizce de? Ya da düz saç daha mı güzel her zaman? Siz nasıl kullanıyorsunuz saçlarınızı?
(27) 

Hiç evden çıkmadığınız bir durumda ne sıklıkla duş alırsınız?

ms brownstone #1505727 
Pandeminin başında evden çalışırken haftada 1 duş alan birini duydum da onun şaşkınlığıyla soruyorum. Pandeminin ilk zamanları gibi haftalarca evden çıkmayacak olsanız ne sıklıkla duş alırdınız/aldınız?
(11) 

Roborock robot süpürge vs. Dyson

ms brownstone #1504804 
Evet bu konuda 362827 tane duyuru açıldı ve ben de bir kısmını okudum ama ikisini de kullanmış olanların güncel yorumlarını merak ettim.

Biraz tembel bir insan olarak robot süpürge daha çok işime geliyor açıkçası ama duvar diplerini, kapı arkalarını falan iyi süpüremeyecekse ve Dyson daha iyidir derseniz ona da tamamım şu an.

Bu arada evde henüz eşya yok. Robot süpürgeye karar verirsek en azından kanepedir yataktır bu tarz şeyleri süpürge girecek kadar yüksek alabiliriz.

Ne dersiniz bu durumda? Hangisi daha kullanışlı bu ikiliden?
(4) 

Şu durumda uçağa nasıl binilir?

ms brownstone #1503422 
Diyelim ki bir kadın ve bu kadının aylar önce alınmış bir uçak bileti var. Uçuştan önce evlendi ve soyadı değişti. Bu durumda uçağa binişte sorun oluyor mu? Bilet ve pasaporttaki isim soyisim uyuşmasa da binmeme ihtimali yoktur diye düşünüyorum ama net bilgisi olanların cevaplarını bekliyorum.
(7) 

Günde 1500 kalori almalıymışım ama doymuyorum?

ms brownstone #1502794 
Bu aralar sağlıklı beslenmeye karar verdim kendimce ve bu bahaneyle pandemide aldığım 3-4 kilodan da kurtulurum diye düşündüm. Sıkı bir diyet yapmıyorum hatta hiç diyet yapmıyorum gibi ama sadece abur cubur yemeyip evde sağlıklı öğünler hazırlamaya çalışıyorum.

Yani amacım aslında daha sağlıklı olmak ama şu fazla 3-4 kilodan kurtulsam da fena olmaz. Neyse ben şimdi boyumu, kilomu haftalık egzersiz düzeyimi falan bu tarz hesaplama sitelerine giriyorum. Günlük kalori ihtiyacım 1500 kalori çıkıyor. Gerçekten az mı anlamadım ama bana aşırı az geliyor ya bu. 1500’ün altında kalamıyorum hiç.

Mesela dün yiyip içtiklerim şunlar bakın sadece: Öğlen soya latte, chia puding, trabzon hurması ve badem. Akşam yemeğinde de 1 tabak enginar, biraz zeytinyağlı sarma ve 1’er tane küçük kuru biber ve patlıcan dolması. Küçücük bir dilim de ekşi mayalı ekmek. E ben bunlarla doymadım bile hatta 2 ay önce olsa abartısız 2 katını yerdim ama bu kadarcık şey bile 2000 kalori civarında hesapladığım sitede.

Ben anlamadım bu iş nasıl olacak. Zaten 2 öğün yiyorum. İlk öğünü 12’den önce yemiyorum. Arada meyve ya da birkaç adet kuruyemiş bazen yiyorum bazen yemiyorum. Akşamları da eskisine göre çok çok az yiyorum çünkü gerçekten yemekten ölümüne zevk alan bir insandım ama böyle bile almam gerekenden 400-500 kalori fazla alıyormuşum.

Bu hesaplama siteleri de ne kadar doğru bilemedim ama ilk kez böyle kalori hesaplamaya çalışınca ben kendi normalimde günde 3000 kalori rahat alıyormuşum diye düşündüm. Boyum kısa ama 36 bedenim aslında senelerdir. Dediğim gibi son 2 senede 3-4 kilo almıştım sadece. Ben o zaman nasıl senelerce bu kadar yiyip de zayıf kalabilmişim ya da şimdi bu 1500 çıkan günlük kalori ihtiyacım çok mu yalan anlamadım. Siz ne dersiniz? Bu hesaplama işleri ne kadar doğru ya da mesela siz neler yiyip ne kadar kalori alıp ne kadar hareket ediyorsunuz?
(10) 

Dışarıda tesadüfen denk gelip de arkadaş olduğunuz insanlar oldu mu hiç?

ms brownstone #1501776 
Aslında gönül ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkileri için soruyorum ama ikisini de yazabilirsiniz. Bu aralar izlediğim her şeyde bu tarz arkaşlıklar görüyorum. Uçakta yan yana oturan, kütüphanede ya da bir kafede denk gelip sonra arkadaş olan insanlar var bütün izlediğim şeylerde.

Benim bütün arkadaşlarım ya okul ya da iş hayatından olduğu için gerçek hayatta da bu tarz arkadaşlıklar var mı diye merak ettim. Böyle dışarıda denk geldiği kişiyle zamanla arkadaş olan var mı acaba aramızda? Nasıl başlıyor bu tarz arkadaşlıklar?
(4) 

İstanbul’da boğaz ya da deniz manzarası olan zincir kahveci

ms brownstone #1501241 
Ucundan kıyısından deniz gören bir yer değil de Bebek Starbucks gibi güzel bir manzarası olan yerleri soruyorum. Florya’da da Bebek gibi olmasa da güzel manzaralı bir Starbucks vardı diye hatırlıyorum ama daha merkezi yerlerden örnekler arıyorum.

Kadıköy Starbucks mesela çok merkezi ama terası dışında düzgün manzarası yok pek. Özetle hem çok iyi manzarası olan hem de merkezi ilçelerde olan nereler var? Nero, Starbucks, Caribou gibi çalışırken uzun uzun oturulabilecek zincir kahvecileri yazabilirsiniz.
(14) 

Sizin de evli arkadaşlarınız böyle mi? Her şeye eşini katan arkadaş sorunu.

ms brownstone #1500458 
En yakın arkadaşlarımın 2’si evlendi. Ben evli değilim ve erkek arkadaşım işi sebebiyle yılın yarısını falan yurt dışında geçiriyor. O burdayken de değilken de asla arkadaşlarımı eşleri olmadan göremiyorum.

Bu arkadaşlardan biri 2 senedir evli ve sevgilisiyle 8-9 senedir birliktelerdi zaten öncesinde de. O zamanlar da sürekli sevgilisine göre planlarını ayarlardı. Mesela kız kıza tatile giderdik o 2-3 gün sonra bizden ayrılırdı ve sevgilisi gelirdi birlikte kalmaları için. O zamanlar da biraz bıktığım olurdu her şeye dahil etmesinden ama aynı şehirdeydik ve baş başa vakit geçirebiliyorduk yine de. Şimdi farklı şehirlerdeyiz ve kocası olmadan görmedim 2 senedir.

Diğeri de haftanın 3-4 günü benimle aynı şehirde oluyor ve diğer günler başka bir şehre gidiyor. Bu yüzden çok sık görüşemiyoruz ama ne zaman görüşecek olsak 3 kişiyiz. Kendisi, kocası ve ben. Çocuğu seviyorum bu arada ben de ama bazen de kız kıza oturmak istiyorum yani arkadaşlarımla. Düşündüm de en son kız kıza vakit geçirebilmemiz bundan 4 sene önce falanmış.

Yani ikisinin de eşlerini seviyorum aslında ama sürekli geçireceğimiz vakti kocalarına göre ayarlamalarından ve asla tek başlarına buluşmaya gelmemelerinden sıkıldım artık. Bugün 2. bahsettiğim arkadaşımla buluşacaktık ve yine kocasına uymayacaktı. Ben de en son dayanamayıp “bir kere de sen tek gel, onunla sonra da görüşürüz” dedim. Önce olabilir falan dedi ama dün gece iptal etti yine.

Sizin de evlenen arkadaşlarınız böyle mi? Eşlerinden ayrı vakit geçiremeyen tipler mi oluyor yani insanlar evlenince? Yani biz evli değiliz ama erkek arkadaşım burdayken de o ve diğer erkekler olmadan kız arkadaşlarımla vakit geçirmek isterim bazen. Sonuçta yakın arkadaşım ve daha özel şeylerimi de paylaşabileceğim kişiler onlar. Ama onlar için böyle bir şey ihtimal dahilinde değil ve bu yüzden sinir oluyorum biraz. Haksız mıyım sizce?
(7) 

Kredi kartım kapanmış?

ms brownstone #1497163 
Harcamalarımın çok üstünde limiti olan ve her ay düzenli olarak ödediğim, 1 kez bile ödemesini geciktirmediğim bir kredi kartım var. 2018’den beri düzenli kullanıyordum. Dün hesap öderken kart kabul edilmedi. Pos cihazında “karta el koy” falan yazdı hatta. Bugün de internet alışverişi yapmaya çalışırken bankanın izin vermediği yazdı ekranda.

Gerçekten 1 saattir falan Ziraat müşteri temsilcisine bağlanmaya çalışıyorum ve asla bağlanamıyorum. Tc’mi girince bankadan onay istiyor telefondaki işlem için ve ona tıkladığım anda “kartınızın kullanıma açılması için en yakın şubemize gidebilirsiniz” diyor ve kapanıyor.

Ben insanlar kart kapatmaya çalışırken bile bankalar kapatmamak için uğraşıyor sanıyorken başıma böyle saçma sapan bir şey geldi. Bana yakın şube çok merkezi ve günün her saati inanılmaz kalabalık bir yer. Oraya gitmek istemiyorum ama gitmeden nasıl halledebilirim bilmiyorum. Daha önce başına böyle bir şey gelen var mı acaba? Neden olmuş olabilir? Şubeye kadar gitmeden halletmenin bir yolu yok mudur bu işi?
(8) 

Şu durumda hediye kabul eder miydiniz?

ms brownstone #1496587 
Evimize çok yakın bir kahvecide bir kedi doğum yapmış ve mekanı işleten 2 kardeş bakıyor haftalardır kedilere. Yavrulardan biri hastalanınca beledye veterinerine götürmüşler ve orda çok ilgilenilmemiş anladığım kadarıyla. Ben de özel veterinere götürdüm kediyi. Her sabah götürüp veterinere bırakıyorum ve öğleden sonra gidip alıp yine bahsettiğim mekana bırakıyorum. Bir süre daha devam edecek bu durum. O arada başka bir veterinere gitmem gerekecek falan derken beni biraz uğraştırıyor tabii ama şu an önceliğim kedinin iyileşmesi ve isteyerek yaptığım için sıkıntı yok benim açımdan.

Bugün kediyi bırakırken mekanı işleten kardeşlerden biri kediyle ilgilendiğim için hediye aldığını söyleyip verdi bir anda. Hiç beklemediğim bir şeydi ve zaten her türlü hasta bir hayvan görsem tedavisiyle ilgileneceğimi, hediyeye hiç gerek olmadığını falan söyledim ama aldım bir şekilde. Yani o an “kabul edemem” diyemedim. Eve gelince baktım ki bileklik almış. Altın ya da gümüş takı kullanmadığım için anlamadım tam olarak ne olduğunu ama değerli bir şey sanırım. Bu sefer de pişman oldum aldığıma ama hayır diyemedim o an :(

Siz olsanız alır mıydınız? Yani hediyeye “alamam” denir mi bilmiyorum ama hiç tanımadığım biri sonuçta. Şimdi huzursuz hissediyorum bu yüzden. Ne yapmalıydım sizce? :/
(4) 

Yavru kedi için ultrason

ms brownstone #1496424 
Son 2 duyurumda bahsettiğim bağırsaklarında sıkıntı olan yavru sokak kedisi için megakolon hastalığı ihtimali olduğunu ve ultrason çekilmesi gerektiğini söyledi gittiğim veteriner. Avcılar’da İstanbul Üniversitesi’nin hastanesini önerebileceğini söyledi özel kliniklerde çok yüksek fiyatlı olduğu için ama yol çok uzun ve aracım yok. Bu yüzden oraya gitmek çok zor geliyor açıkçası. Kadıköy’de VetKadıköy’de ultrason olduğunu öğrenip orayı aradım ve 600 lira olduğunu söylediler ücretin. Normal midir bilmiyorum ama şu an Avcılar’a gitmekten daha mantıklı geliyor bana.

Ultrason sonucuna göre operasyon yapılması ihtimali de varmış bu arada. Bu yüzden fakültede hocaların görmesi daha mı iyi olurdu emin olamadım. Özelde para için hayvanı gereksiz yorarlar mı diye düşünüyorum ama bilmiyorum.

Siz ne dersiniz? Fakülte mi daha iyidir yoksa özelde de iyi tedavi edilir mi? Özellikle VetKadıköy’le ilgili tecrübeniz ya da Kadıköy ve Üsküdar çevresinde ultrason için başka yer öneriniz varsa ve yazarsanız sevinirim.
(2) 

Hasta yavru kedi sorusu. Veterinerler ya da tecrübesi olanlar bakabilir mi?

ms brownstone #1496250 
Şimdi şöyle ki bizim oturduğumuz caddedeki dükkanların birinde bir kedinin 5 yavrusu olmuş. Bir kafenin işletmecileri de kedilere sahip çıkmışlar. Kendileri sabah 7’den gece 1’e kadar kafedeymiş ve kediler de hep gözlerinin önünde bu sürede. 1-7 arasında da yan binalarındaki boş depolarını kediler için ayırmışlar, kediler orda uyuyormuş.

4 yavru benzer şekilde gelişmişti ama bir tanesi kardeşlerine göre çok küçük. Doğumdan beri böyleymiş. Bu küçük olanın geçen hafta arka bacaklarını çok açarak yürüdüğünü görüp sebebini sorunca ayağını mazgala sıkıştırdığını ve belediyenin veterinerine götürdüklerini söylediler. Röntgen falan çekilmemiş anladığım kadarıyla ve “geçmesini bekleyin” gibi bir şey söylenmiş. Benim gördüğümün ertesi günü tekrar gideceklerdi ve dün götürdüklerini ve yine bacağıyla ilgili bir şey yapmayıp gazı olduğunu söylediklerini ve ilaç verdiklerini öğrendim.

Belediyede pek ilgilenmeyeceklerini düşündüğüm için benim pek içime sinmedi ve ben bugün alıp özel veterinere götürdüm kediyi. Veteriner ortopedik hiçbir sıkıntısı olmadığını ama bağırsaklarında zaten var olan bir sıkıntının travmayla daha da kötüleşmiş olabileceğini söyledi. Röntgen çekip metpamid, antibiyotik iğne ve lavman yaptı. Mide kanamasından korktuğunu ve ilk 48 saatin çok önemli olduğunu söyleyip bu 48 saatte ölmezse ölmez gibi bir şey söyledi.

Bu arada 1 gibi kediyi bıraktım orda ve 5 gibi almaya gittim. Lavmandan sonra 4 saat gözlemlediler. Gittiğimde lavmana rağmen dışkısının çok az olduğunu ve idrar yapmadığını, yarın tekrar götürmemi, yarınki kontrolden sonra belki de kendisini aşacağını ve sevk etmesi gerekeceğini ve hatta ötenaziye bile gidebileceğini söyledi.

Bu arada fip’i düşündürebilecek bir bulgu varmış sanırım ama çok çok düşük bir ihtimal olduğunu, zaten genellikle daha ileri aylarda fip görüldüğünü ve hareketli bir kedi olduğu için fip olsa hareket bile etmesinin imkansız olduğunu söyleyerek fip üzerinde durmadı.

Benim niyetim kediyi 2-3 gün eve almaktı çünkü veteriner de evde gözlemlememin iyi olacağını söylemişti ama kafeye getirip sahiplerine durumu anlatınca vermek istemediler. Annesi yavrusu gidince ağlamış falan sanırım kıyamadılar ve ben de çok ısrar etmek istemedim. Doğru mu yaptım bilmiyorum ama insanlar haftalardır bakmışlar ve şimdi de böyle bir şey varken bir şey diyemedim. Veterinerin söylediklerini ilettim ve bugün evlerine almalarını rica ettim. Alacağını söyledi asıl bakan kişi ama almış mıdır bilmiyorum.

Neyse çok uzun oldu ama benim şimdi biraz kafam karıştı. Kedi gayet hareketli ve iyi görünüyor arka bacaklarındaki sıkıntıyı görmeyince. Kafeye getirince annesiyle kardeşine koştu hemen. Kafedekiler idrar ya da dışkı yapmasında da şimdiye kadar bir sorun görmediklerini söylediler. Bu bacağını mazgala sıkıştırma olayı da 1 hafta falan önceymiş anladığım kadarıyla. Yani veteriner bir şey bilerek söylüyor bunu tabii ama bu kadar umutsuz olup ötenaziden falan bahsetmesi kafamı karıştırdı. Veterinerde de röntgen ve lavman sırasında o kadar ağladı ki kendimi suçlu hissettim. Yani hayvana iyilik yapmaya çalışırken fazla mı yüklendim diye düşünüp vicdan azabı çekiyorum şu an. Bacağında çıkık olduğunu falan düşünerek veterinere götürdüğüm hayvan için ötenazi düşünülmesini kabullenemiyorum galiba.

Şimdiye kadar okumuş olanlar varsa siz ne dersiniz? Yarın sabah tekrar getirmemi istedi veteriner ama çok korkuyorum şu an. Bu arada röntgenini de ekliyorum belki aramızda veteriner ya da bir fikri olanlar vardır diye. Ne yapmam gerektiğine dair akıl verirseniz çok sevinirim.
(4) 

Coursera, Udemy vb platformlardan kurs aldınız mı hiç?

ms brownstone #1494927 
Cevabınız evetse hangi kursları aldınız şimdiye kadar? Bu kurslar işinizle mi ilgiliydi yoksa tamamen hobi amaçlı mıydı ya da farklı bir motivasyonunuz mu vardı kurs için?

Bir de aldığınız sertifikaları hayatınızın herhangi bir alanında kullanıp kullanmadığınızı ve eğitimlerden memnun kalıp kalmadığınızı merak ediyorum.
(7) 

Çalışmıyorken vize almanın hiç mi imkanı yok?

ms brownstone #1494441 
Çalışırken rahat vize alıp malum işten dolayı hep kısıtlı zamanlarda gezdim. Pasaportumda birkaç schengen ve hepsiyle birden fazla yapılmış giriş çıkışlarım var.

Şu an çalışmıyorum ama param var. İlk kez rahat gezebilecek kadar vaktim de var ama şimdi de sanıyorum çalışmadığım için vize almam imkansız. Gerçekten direkt reddedilir miyim başvursam?

Daha önce çalışmadığı dönemde herhangi bir vizeye başvuran oldu mu aramızda? Schengen, Abd, İngiltere vs. herhangi bir vize için tecrübelerinizi yazabilirsiniz.
(3) 

Şu an Assos Antik Limanı’na gidemiyor muyuz?

ms brownstone #1492443 
Yakınlardayken birkaç gün Assos’a geçmeye niyetlenmiştik ama liman bölgesinin kapalı olduğu yazıyor internette. Yalnız liman yakınında olduğunu bildiğim bazı otellere de rezervasyon yaptırılabiliyoruz bir yandan internet üzerinden. Şimdi kalkıp gitsek liman çevresindeki restoranlara gidebilecek miyiz ya da denize girebilecek miyiz anlayamadım. Yakın zamanda gidenler varsa güncel durumun ne olduğunu yazabilir mi acaba?
(19) 

Kaç yaşında araba kullanmaya başladınız?

ms brownstone #1492064 
Ve şu an kaç yaşında, hangi seviyedesiniz?

Ben 21 yaşında bulunsun diye alıp da bir daha hiç elimi sürmediğim ehliyetimi ömür boyu kullanamayacağımı sanırken 28 yaşında araba kullanmaya başladım şu sıralar. Henüz tek başıma trafiğe çıkamıyorum ama yanımda biri varken İstanbul trafiğine girebiliyorum birkaç gündür ve bu çok ütopik bir şeydi benim için 2-3 hafta öncesine kadar. Ömür boyu araba kullanamayacağımı düşünüyordum çünkü hem hiç hevesim yoktu hem de çok korkuyordum. Ama üstüne gidince hoşuma bile gitti sanırım biraz. Hala korkuyorum gerçi ama arabanın verdiği o özgürlük hissi tatlı da geldi bir yandan.

Sizler kaç yaşında başladınız araba kullanmaya? 28 çok geç bir yaş değil sanırım ama biraz pişman oldum daha önce öğrenmediğim için. Özellikle daha geç yaşta başlayıp da korkusuzca trafiğe girebilenlerin cevaplarını dört gözle bekliyorum hazır birazcık cesaretim gelmişken.
(15) 

Bu aralar en büyük eğlenceniz ne?

ms brownstone #1491322 
Soru başlıkta. En küçüğünden en lüksüne kadar her şeyi yazabilirsiniz.
(5) 

Pandemide yurt dışına seyahat ettiniz mi?

ms brownstone #1488830 
Benim hayatta en sevdiğim şey farklı ülkelere seyahat etmek ve pandemiden önce önümde mutlaka 1 ya da daha fazla seyahat planı olurdu. Pandemi başında da çok heveslendiğim birkaç seyahati iptal etmek zorunda kaldım. Şimdi 1.5 sene oldu ve yazlığa gelmek dışında İstanbul’dan çıkamadım doğru düzgün. Hep önündeki seyahat planlarıyla hayata tutunan bir insan olarak gerçekten bıktım bu durumdan ve bir yerlere gitmek istiyorum artık.

Son schengen vizem pandemiyle birlikte yalan olmuştu ve şu an için alma ihtimalim de yok zaten. Onun dışında gitmek istediğim çoğu yer yine vize vermiyor ya da mevsimden dolayı uymuyor şu an ama Türk vatandaşlarına kısıtlama uygulamayan birkaç yer için yeni bir rota planlayabilirim.

2 doz aşımı da oldum ve ne olursa olsun gidesim var artık ama seyahat etmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki pandemide nasıl olur merak ediyorum. Duyuruda pandemide yurt dışına turistik amaçla gidenler var mı acaba? Hangi ülkeye gittiniz ve nasıl geçti? Herhangi bir sıkıntı yaşadınız mı? Pandemide seyahate dair buyrun ne isterseniz yazın.
(19) 

1+1 evde 2 kişi yaşanır mı?

ms brownstone #1487834 
Bana kalırsa çok güzel yaşanır ama tecrübesi olanların fikirlerini merak ediyorum.

Kadıköy emlakçı piyasasından yıldım 1 haftada çünkü ya dönüş yapmıyorlar ya teklif verdiğimiz evi 300 bin lira daha artırıp yeni ilan koyuyorlar ya da oyalıyorlar. Evlerin de hiçbiri tam olarak içime sinmemişti ta ki son baktığımız eve kadar. Konumu mükemmel ve müteahhit aynı zamanda mimar olduğu için evin içini gerçekten çok güzel düşünerek yapmışlar. Ev 1+1 ama her yere gömme dolap vs yapılmış. Bu yüzden küçük ya da basık değil kesinlikle. Yatak başlığı, dolaplar, salon ve mutfaktaki gizli çekmeceler vs. o kadar iyi düşünülmüş ki çamaşır makinesi, yatak, koltuk ve dekoratif birkaç şey dışında eşya derdiyle uğraşmamız gerekmeyecek pek. Mutfakta da buzdolabı dahil her şey hazır.

Bina zaten sıfır ve ilk oturan biz olacağız alırsak. Bir de çok büyük bir terası var ama terasın girişi aynı katta farklı bir yerden. Evin içinden geçiş yok ama ben bunun sorun olacağını düşünmüyorum pek. Sadece bizim kullanımımız için zaten teras. Evi aldıktan sonra küçük bir oda ya da mutfak gibi bir şey yaptırıp çok güzel kullanabiliriz diye düşündük. Sadece park yeri yok ama onu da bir otoparkla anlaşarak çözmeyi düşünüyoruz çünkü zaten muhiten dolayı otoparklı bina düşüncemiz olmadı hiç.

Erkek arkadaşımla ikimiz yaşayacağız sadece evde. Her şey yolunda giderse de sadece 6 ay falan İstanbul’da yaşadığımız bir hayatımız olacak. Misafir vs çok çok nadir gelir. Onun ailesi zaten İstanbul’da. Benimkiler Bursa’dalar ama kardeşimle şu an yaşadığımız evde kalabilirler geldikçe ya da sadece annemle babamın olması çok sorun olmaz bence 1+1’de. Evden çalışma gibi bir durum ikimiz için de yok. Yani ayrıca bir çalışma odasına da ihtiyacımız yok bence tıpkı misafir odası gibi.

Şimdi şartlar böyleyken ben 1+1 olmasına rağmen bu evi kaçırmak istemiyorum çünkü evin içi gerçekten harika. 1 haftadan fazladır ev geziyoruz ve hiçbirini tam olarak beğenmemiştim. İlk kez bir evi bu kadar beğendim ve baktıklarımız içinde başkası tutarsa içimde kalacak tek ev burası olacak. Çok az eşyayla ferah bir ev şu an tek istediğim. Bunun dışında oturma odası, çalışma odası vs hiçbirini istemiyorum zaten. Yani bence 1+1 olmasının hiçbir sakıncası yok ama gelecek fikirleri merak ediyorum.

2 kişi 1+1 evde rahat yaşar mı dersiniz? 0 binada, her şeyi yapılı ve çok küçük olmayan 1+1’in misafiri de evde işi de çok çok az olan bizim için eksileri olur mu? Olursa ne olur?

Bu arada evi satın alıyoruz. Kiralık değil. Çocuk kesinlikle düşünmüyoruz ve hayvan sahiplenmek de İstanbul’da düzenli bir hayatımız olmayacağı için imkansız en azından birkaç sene. Bunları da düşünerek yazarsanız sevinirim.
(3) 

İstanbul vs Ege kasabası

ms brownstone #1486455 
Evet, bu konuda belki onlarca duyuru, insanların deneyimleri sonucu yazılmış bir sürü yazı var internette ama bir kez de ben almak istedim güncel fikirleri.

Şöyle ki erkek arkadaşımla ev bakıyoruz. O İstanbul’da doğup büyümüş. Ben de 10 senedir İstanbul’dayım. 18 yaşına kadar Bursa’da yaşadım ve hala ailem orda ama Bursa’ya dönmek gibi bir planım olmadı asla. Hatta genel olarak İstanbul’a geldikten sonra gitme planım olmadı burdan ama şu sıralar ev bakarken Ege kıyılarında İstanbul’da sırf iyi yerde diye alacağımız daire fiyatlarına o kadar güzel bahçeli villalar falan gördük ki İstanbul’dan gitmek biraz cazip gelmeye başladı.

İşin aslı erkek arkadaşım yılın yarısından daha azını Türkiye’de geçiriyor işi sebebiyle. Hatta son 1 senede 1.5 ay falan burda kalmış oldu sadece. Bundan sonra ben de onunla gideceğim için yılın minimum 6 ayı falan yurt dışında olmamız gerekecek. Yani alacağımız evde sürekli oturma gibi bir durumumuz olmayacak.

İstanbul’da Caddebostan, Suadiye, Kalamış, Fenerbahçe ve bir ihtimal Moda taraflarına bakıyoruz ama o küçücük evlere o paraları verip de satın almak biraz koyuyor açıkçası. Avrupa Yakası’nda hiç yaşamadık ve o tarafa gidesimiz yok ikimizin de. Anadolu’da da Kadıköy’ün bazı yerleri dışında aklımda bir yer yok açıkçası benim. Beykoz tarafında güzel siteler varmış ama onlar da Cadde’yle aynı fiyat hemen hemen. Bu durumda yine tek mantıklı seçeneğimiz Kadıköy’ün sahil semtleri gibi.

Çanakkale, Kuşadası, Ayvalık vs buralara ilk önce yazlık gibi düşünerek baktık ama evler gerçekten çok güzel. Cadde tarafında çok lüks diye satılan 80 metrekare yeni evlerle aynı fiyat neredeyse bir çoğu bu villaların. Zaten yılın çoğunu burda geçirmeyeceğimiz için mantıklı gelmeye başladı bana Ege kıyılarında bir yere yerleşmek. İstanbul, Bursa ve annemlerin Balıkesir’deki yazlığına yakın olsun düşüncesiyle çok güneye bakmadık şu an ama Ege’deki herhangi bir sahil ilçesiyle İstanbul arasında kalınca insanlar ne düşünüyor merak ettim.

Ben bütün leşliğine rağmen İstanbul’u hala seviyorum sanırım çünkü gerçekten çok fazla imkan ve seçenek var burda. Bütün etkinlikler, konserler, tiyatrolar, mekanlar, cafeler… Böyle düşününce bir şeylerden mahrum kalacak olma düşüncesi korkutuyor beni. Ama bir yandan da İstanbul burda ve gün geçtikçe kötüleşiyor. Turist gibi ara sıra gelebiliriz galiba ama zamanla nasıl olur bilmiyorum. Bir de tabii bahçeli ve müstakil bir yerde yaşamak, apartman derdini çekmemek falan çok güzel geliyor. Çok üstüne düşünmeden bir anlık hevesle gidip de pişman olmaktan korkuyorum ama düşününce de ikisinden birine daha yakın hissedemiyorum galiba.

Yaşlar 28 bu arada. Ege’de sakin bir yer için genç miyiz yoksa İstanbul’dan gidebilecek kadar İstanbul’a doymuş muyuz bilmiyorum. Siz ne dersiniz? Bu senaryoda ne yapardınız siz olsanız?
(13) 

Şehrin ortasında açık terasta güneşlenir misiniz?

ms brownstone #1486035 
Ya da yatar mısınız?

Terasımız çok geniş ve bir hevesle çift kişilik şişme yatak aldık bugün. Karşımızda avm ve üstünde onlarca daire var bize göre çok yüksekte. Kesin görünüyordur yani karşıdan ama pek umrumda olmadan yatakta takılasım var tatile gidene kadar.

Sadece yobaz birine denk geliriz de başımız ağrır mı diye bir düşünce geldi aklıma. Sizce yatılır ya da güneşlenilir mi bu şekilde? Tr insanını düşününce yapar mıydınız siz olsanız?
(10) 

Yirmi yaş dişlerinizi çektirdiniz mi? Ve şu durumda çektirir miydiniz?

ms brownstone #1483357 
Herkeste farklıdır tabii ama bugün gittiğim çene cerrahı ameliyatla alması gerektiğini ancak aciliyetinin olmadığını söyleyip bana bıraktı. Ben de o an olup kurtulayım diye randevu aldım ama sonra düşünüp korktukça iptal ettim.

Yirmi yaş dişiyle ilgili sürekli bazı doktorların ameliyat şart dediği dişi farklı bir doktorun ameliyata gerek duymadan aldığıyla ilgili hikayeler duyuyorum çevremde. Biraz da böyle düşününce bir umut ameliyatsız alınır düşüncesi de etkili oldu sanırım iptal etmemde. Gerçi diş hekimi yorumları çok iyi olan bir proftu ama bilemedim yine de.

Siz neler yaşadınız bu dişlerden kurtulma sürecinde? Ameliyatsız kurtulabilenler var mı aramızda? En çok merak ettiğim de ilk gittiğiniz hekim ne derse yaptınız mı yoksa birkaç farklı diş hekiminden görüş alarak mı hareket ettiniz?
(17) 

Toplumda çok sevilirken bir anda büyük bir kesimin nefretini kazanan ünlü

ms brownstone #1483240 
Bu tanıma uyan kimler geliyor aklınıza?

Örnek olarak benim aklıma Arda Turan geliyor ilk. Gençken çoğunluk seviyordu ama şu an birçok insanın nefretini kazanmış durumda. Serenay Sarıkaya da biraz bu tanıma uyabilir ama Arda gibi bir nefret değil de Cem Yılmaz sonrası polularitesinin düşmesi gibi onun durumu daha çok.

Başka kimler vardı böyle?
(4) 

İstanbul’da çene cerrahı önerisi

ms brownstone #1482667 
Yirmilik diş çektirip memnun kaldığınız ve önerebileceğiniz bir hekim var mıdır? Bu konuda fazlasıyla stresli olduğum için işinde iyi olduğu kadar hastayla iletişimi de iyi olan birini önerebilirseniz süper olur.
(27) 

Anneniz/babanız/eşiniz bir ayda sizin 30-40 katınız para kazansa

ms brownstone #1480997 
Ve size keyfinize bakmanızı, çalışmanıza gerek olmadığını söylese yine de çalışır mıydınız? Yoksa başkasından para almayı kabul edip işinizden ayrılır mıydınız?

Bu soru silinecek muhtemelen ama fikirlerinizi merak ediyorum. İstifa ederim diyenler hayatlarına nasıl ve ne yaparak devam ederlerdi onu da yazarlarsa iyi olur.
(5) 

Netflix’te ya da Mubi’de bulabileceğim İspanyolca film önerir misiniz?

ms brownstone #1480278 
Bu ikisinde filmlerini bulabileceğim İspanyol ya da Güney Amerikalı iyi yönetmenleri yazsanız da olur.

Not: Pedro Almodovar ve filmleri hariç.
(14) 

Sözlükte ciddi ciddi sözlük olayını bilmeyen bir güruh mu var?

ms brownstone #1479879 
Tamamen uydurma bir örnek veriyorum. Mesela başlık “Kaş mı Fethiye mi”. İlk giri “hangisine gideceğime karar veremedim. Sizce hangisi güzel?” Başka bir örnek de mesela başlık “pasaportumu babamın alması”. İlk giri yine “saatleri bana uymadığı için babam gidip alabilir mi?” Hadi başlığı biri açmış da bir sürü insan da altında yorum yazıyor “bence Kaş’a git”, “yerinde olsam Fethiye’yi seçerdim” tarzında.

Yeni başlık da şart değil bu arada. Mesela giriyorum “Berlin” başlığına. “Fransa’dan aldığım vizeyle giriş yapabilir miyim?, “sizce kalacak en iyi semt neresidir” tadında bir sürü entry görüyorum. Bunları tamamen uydurdum şu an ama bunlara benzer belki yüzlerce entry var diğer yazarlara direkt soru soran.

Sözlüğün kalitesinin düşüp düşmediğini sormuyorum çünkü kalitenin yerlerde olduğu herkesin malumu. Benim anlamadığım bu insanlar ciddi ciddi sözlüğün olayının ne olduğunu bilmiyor olabilirler mi gerçekten? Mesela benim neslim çok küçükken de internette yapılabilecek şeyler daha sınırlıyken Ekşi Sözlük okuyordu ama Z kuşağı çok daha fazlasına doğduğu için gerçekten anlamadılar mı acaba sözlük işini? Gerçi olay Z kuşağı mı ondan da çok emin değilim. Sözlüğün yarısından fazlası yazarların sorularıyla dolmuş durumda.

Sizce gerçekten ne olduğunu bilmeden sözlükte mi yazıyorlar yoksa sadece umursamayıp işini görmek mi bu?
(5) 

2021 yaz tatili planları

ms brownstone #1479144 
Evden çıkmamaya devam mı yoksa bu yaz için planlarınız var mı? Varsa nereye gidiyorsunuz?

Özellikle yurt dışı planları olanları merak ediyorum çünkü seyahatsizlikten artık gına geldi. Bu yaz artık yurt dışına cesaret edecekler var mı duyuruda?
12345  Önceki  Sonraki »

mobil görünümden çık