(11) 

araya giren zaman arkadaşlığı zedeler mi?

bilemiyorum altan #992776 
her şey bundan 8 yıl öncesinde başladı. bir kız arkadaşım vardı. kız arkadaş dediysem sevgili değil arkadaşım ancak benim için çok özel birisiydi yani çok yakın bir arkadaşımdı ve bende onunda aynısını hissettiğini düşünüyordum, neyse. aramızdan hiç su sızmazdı o bana en özeline kadar anlatırdı, aynı şekilde bende ona anlatırdım. zor zamanlar geçirdi, sevgilisinden büyük kazık yedi, sosyal çevresinden dışlandı, hastalıklar geçirdi, arkadaşları bıraktı, ailesiyle problemler yaşadı ancak yanından bir tek ben ayrılmadım. daima yanında durdum, destek oldum. nerede ihtiyacı varsa ben orada oldum. zor zamanları atlatmasına, psikolojisini düzeltmesine yardımcı oldum. düştüğünde yere değmeden ben tuttum kendisini. bunları da ilk defa şu anda birilerine anlatıyorum, yanlış anlaşılmasın bunu hiçbir zaman hiç kimseye anlatmadım kendisinin de yüzüne vurmadım. onun için yapabileceğimin hiçbir sınırı yoktu ve hala yok aslında. şu anda bir şeye ihtiyacı olduğunu öğreneyim durmam giderim yanına. aynı yaştaydık ancak benim için bir kız kardeş gibiydi. dedim ya onun için yapabileceklerimin sınırı yoktu, öyle seviyordum onu. aksi ya hala unutmadım aslında, içimde o yüzden acıyor. sonra bir gün aramıza mesafe girdi. uzak bir şehirde bir okul kazandı ve gitti. hayatı gözle görülür bir biçimde değişti ve nispeten düzelmeye başladı. onun için çok mutlu oldum. telefonda görüşmeye devam ettik. geldiğinde görüştük. telefondan hayatını, olduğundaysa dertlerini anlatıyordu. bir gün telefonda tartıştık. hatam vardı aslında, dedim ya kardeşim gibi gördüğüm için hayatına karışıyordum ister istemez. konuşmanın sonunda bir cümle kurdum 'beni x'le karıştırma' dedim yanlış anladı, ters yaptı. daha fazla birbirimizi kırmayalım diye daha sonra konuşuruz dedim kapattık telefonu. kapatış o kapatış bir daha aramadı. bekledim arar diye, aramadı. kızgındım, farkeder hatasını arar dedim aramadı. böyle böyle 1 yıl geçti aradan. kızgınlık ve alışkanlıkla geçti o bir yıl. en sonunda bir gece dayanamadım ve özür dolu bir mesaj attım kendisine. her şeyi kabul ettim ve üstüme aldım.
bir söz var "Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz, Karşı tarafın haklı olduğu manasına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunu ifade eder'' egosu yüksek bir insan olmama rağmen o benim için çok daha değerli olduğundan özür diledim. ancak o bana artık eskisi gibi olamayacağımızı söyledi. içimden o gün bir şeyler koptuğunu hissettim, çok üzüldüm aynı zamanda da köpürdüm. sinir ve sitem dolu uzun bir mesaj attım ve bir daha da ne aradım ne mesaj attım. 2 yıl geçti konuşmamızdan ve hala kırgınım kendisine ve üzgünüm. zaman zaman hatırlıyorum ve kendimi kötü hissediyorum. ihanete uğramış hissediyorum ve bunu yakıştıramıyorum.

benim için hiçbir zaman ne zamanın ne de mesafenin bir önemi olmamıştır. 1 yıl geçmiş olsa da aradan karşı karşıya gelsek sanki dün görüşmüş gibi kaldığım yerden devam edebilirim. o mesajı gönderdiğim zamanda da hissettiğim buydu ancak onun için bu böyle olmamış.

zaman gerçektende dostluğu zedeler mi? bu, bu kadar kolay mı? geçmiş bu kadar kolay silinebilir mi? onun için yaptıklarımı bu kadar kolay unutabilir mi? benim istediğim sadece arkadaşlığıydı, başka bir şey değil...
(5) 

hastane işleri/ biraz acil

bilemiyorum altan #992752 
biraz önce yıkanırken kulağıma su kaçtı ve ne yaptıysam çıkaramadım, sanırım epey bi derinde şu anda ve bir hayli ağrı yapıyor. işlerim olduğu için şu anda hastaneye gidip temizletmem pek mümkün değil ancak gece nispeten daha rahat olabileceğim için acile gidebilirim.

şimdi sorum burada başlıyor. gideceğim hastane özel ve acilde kulak temizlemek için yeterli cihazları olur mu? büyük bir hastane. yoksa bana ağrı kesici verip yarın mı gel derler? cevap verirseniz çok sevinirim. akşama kadar dayanabilirim ancak uyuyabileceğimi sanmıyorum...
(7) 

var mı böyle bir teknoloji

bilemiyorum altan #989366 
algıladığı konuşmayı kendiliğinden yazıya geçirecek bir teknoloji var mı? varsa cihaz ya da uygulama öneriniz var mı? :)

ya da üzerine el yazısıyla yazdığım notu kendisi algılayıp bilgisayar yazısına çeviren bir tablet var mı?

en azından biri hakkında önerinizi ya da bilginizi paylaşabilirseniz sevinirim...
(4) 

bilemiyorum

bilemiyorum altan #986197 
bilemiyorum gerçekten. ara ara bu his gelip geçiyor. bilemiyorum hiçbir zamanda bilebilecekmişim gibi de gelmiyor. bir şeyler yapıyorum ama hep bir şeyler eksik gibi geliyor. bir yanım bir yarım bir şeylerim eksik gibi. imlam eksik, noktalamalarım eksik, hissettiklerim eksik. insanlarla konuşuyorum, birileriyle bir şeyler yapıyorum ama dolmayı bekleyen bir eksikliğimi sürekli hissediyorum. mutlu oluyorum, seviniyorum, seviyorum ama seviliyor muyum bilemiyorum. içimde hep bir burukluk, yarım bir mutluluk var. sevdiklerim, beni de sevdiklerini düşünmek istediklerim var yanlarına gidiyorum seni en çok ben severim diyorlar ama sözleri yanlış, davranışları eksik geliyor. bilemiyorum benim eksiğimi ne tamamlar, bu eksiklik tamamlanır mı bilemiyorum. kimi zaman bu eksikliğe bir şeyler koymak onu doldurmak istiyorum ama hep bir şeyler yamuk hep bir yanı, kenarı boşluğa uymuyor. yontmaya çalışıyorum, uydurmaya çalışıyorum uyduğu kadar diyorum, yeter bana diyorum ama yetinemiyorum yettiremiyorum. kimi zaman ise niye bu boşluğu doldurmaya uğraşıyorum, uğraşmamam gerekiyor mu gerçekten diyorum bilemiyorum. insanlar tam olabiliyorlar mı bilemiyorum tam olmadan devam etmek ne kadar doğru bilmiyorum. tamam diyorum hazırım diyorum yeter bu kadar niye mücadele ediyorum diyorum ama cesaret edemiyorum. bir şeyler eksikken devam etmek ne kadar doğru bilemiyorum. tutunuyorum çabalıyorum tırnağımı geçirmeye çalışıyorum ancak içimde ki boşluk o kadar ağır ki tırnaklarım kanıyor ellerim acıyor bırakmak istiyorum. bırakamıyorum. bilemiyorum. içimde ki boşluğun dayanılmaz ağırlığını taşıyamıyorum.

siz bu ağırlığı nasıl hafifletiyorsunuz, nasıl devam diyorsunuz, ne düşünüyorsunuz.
1

mobil görünümden çık