Ekşi Duyuru

O tarihlerde yurtdışında olacağım. Oy kullanma işlemimi nasıl gerçekleştirebilirim?
Olmaz ise cezası nedir?

Pek kullanılmayan bir havaalanından (yalnızca istanbul'a günde birkaç kez uçuş olan bir havaalanı) önce İstanbul'a ardından da Milano'ya gideceğim.
Korkum şu,
İstanbul uçağı saat 07:55'te. (Belirttiğine göre 08:55'te İstanbul'da oluyor)
Milano uçağı 11:20'de.

Yetişebilir miyim? İstanbul'a giden uçak teyirli mi kalkar? Bunu kesin olarak nasıl öğrenebilirim?
Ayrıca eğer ki bulunduğum ilden Milano'ya direkt uçak alırsam onun da saatleri aynı. Ama aktarmalı. Gecikme durumlarında aktarmalı biletler yanmıyor ama benim bilet kaynamasın? :(

bir kelimeyi md5 şeklinde kriptolamak istiyorum, acep çeviri için ne yapmam gerekir? pek anladığım bir şey değil de.

Sıralaması nedir bunların?

Gerek çocukluk yıllarınızdan gerek ilk gençlik yıllarınızdan, neler kaldı aklınızda?
Ben 'Sulugöz' diyerek açıyorum bahsi.

Not: Üretimi devam etse de bulunmayan/bulunamayan şeyleri de ekleyebilirsiniz.

Aklıma geldi,
Mesela burada var mı herhangi bir kanalda çalışan fakat, şöyle bir öneri ile gitse yayın yönetmenine, bence iyi bir kar alır.
Mesela, uyduruyorum, kanal D, salı akşamına bir film koyacak. Film saat 21:00da başlayacak. Ama bu film için üç alternatif film ismi seçecek. Anket misali, salı günü saat 19:00a kadar oylama olacak.
Bu oylama gerek kanalın kendi sitesinden gerekse facebook, twitter gibi sosyal ağlardan yapılacak.
En çok oyu alan film de oynayacak.

Filmler genelde +/-5 dk aynı uzunlukta olacak. Türleri farklı olma ihtimali, oylamayı daha güzel kılar.

Ne dersiniz? Böyle bir uygulama olsa, hoş olmaz mı?

Bot: Büyüğün dibi gözüktü. Yalnızlık da var. Böyle fikirler çıkmadı doğal. Mazur görün, dalga geçmeyin.

Şimdi arkadaşlar, eğri oturup doğru konuşalım. 'Yazarın emeği' dediğiniz şey üç para.
Yayınevi ile anlaşıyor. Yayınevi diyor ki yazara; ''Ben 5 baskı yapacağım bu kitaba, bir baskıda 1.000 adet kitap olacak, 5 baskı için fiyat 10.000 tl''.
Yazar bunu kabul ederse eğer, parasını alıyor. İşi bitiyor kitap ile. İster hepsi satılsın ister bir tane bile satılmasın. Tabi orjinal olarak satılması, daha sonraki yazacağı kitaplar için yayınevi bulma şansını arttırıyor, ancak olay bu değil.
Şimdi, öncelikle, ben korsan yanlısı bir adam değilim orjinal fiyatları uçmadığı müddetçe.
Mesela steam kütüphanemde nereden baksanız 300 oyun var. Bir çoğu da Exclusive oyunlar. Öyle bundle ile şişirmiyorum yani.
Her neyse, demek istediğim, bir kitabın 25-30 lira olması; benim için lüks.
Aynı kitabı korsan satan kişi 7 liraya satıyorken (pazarlıkla 5e alma ihtimaliniz çok yüksek) neden 25 lira vereyim?
Bir orjinal kitap parasına beş (5) korsan kitap alabiliyorken, neden kendi kendime kazıklanayım?
Yazarını düşünüyorum tabi ki. Ancak adam parasını alıyor zaten her türlü. Geçenlerde Coelho, facebook sayfasında bir paylaşım yapmıştı. Korsan kitaplarını okuyan bir çocuk, kendisine fotoğrafını yollamış. Adam onu paylaştı ve 'Korsan da olsa kitaplarımın okunuyor olduğunu görmek beni mutlu ediyor.' gibisinden bir şey yazdı.
Yani güzel dostlarım; korsan kitaba karşı değilim. Yeter ki okuyalım.

Neden?

Duble soru sordum size. Hadi bakalım.
Not: Çorabı kadın giyiyor, kadına ilgi duyan da ona bakıyor. Değişik yönlendirmeler olmasın diye bu detayı da atlamayalım.

Soru başlıkta.
Samimi cevaplar bekliyorum.
Soru tipi 1: Kadın/Erkek, çocuklu.
Soru Tipi 2: Kadın/Erkek, iki defa boşanmış.

Cevapları ve nedenleri ile; süremiz başladı.

İlk taşı en günahsız olanınız atsın demişler;
Ben evlenmezdim. İlk defa yaşadığım duyguların ikimize özel olmasını isterdim açıkçası. Gerçi büyük de konuşmamak lazım.

Ekleme: Zorlaştıralım biraz. Evlenirim diyenlere geliyor bu ekleme: Aileniz tamamen karşı.

Hileciler için: Siz daha önce hiç evlenmediniz :)