(4) 

Ahsap griş kapisini nasıl güvenli yaparim

logisticsmanager #1554597 
Yeni bir yere tasindim, her yerde panjur var ama giriş kapısı sağlam da olsa ahşap/cam karisimi. Orta kısmı buzlu cam, arkasında gene ahsap var. Kapida eski bir kilit var.
Ha yaşadığım yer baya sessiz sakin kimsenin sıkıntısı olmadığı yer. Ev sahibim yan evde, onun kapısı pimapen ve cam. Etraftaki çoğu ev de böyle.

Ama biz sehir insaniyiz, güvenemiyorum.

Buraya ne yaparsam, takarsam kafam rahat olur? Köpegim var zaten o olmasa bir tik daha zor olurdu.

Bu arada kapi, kapi kirisinin bir iki santim üstünde. Yani ek kilit vs olsa buna göre koymam lazım.
(11) 

Vw touran'a yükseliyorum

logisticsmanager #1554548 
Köpeğim var, şu an mevcutta fiesta var. Bununla yüzde 100 doluluk yaparak gidiyoruz tatil vs. Herhangi bir esneklik olamıyor.

Aklımda 7 kişilik araba var, sebebi de benim danayi en arka 6-7 koltuğa koymak.
Bagaja koymak istemem çünkü bagaj güvenli değil, insan ya da hayvan taşımak için yapilmiyorlar. Ileride çocuk olursa ona da hazırlık olur.

Piyasada belli arabalar var (nissan xtrail, Peugeot 5008, dacia jogger vs). Hepsinin belli başlı avantajlari var ama suv sevmiyorum. Kullanmanin bir mantığını da göremiyorum. Dagda yaşıyorum ama etrafimda çoğu insanda suv falan yok. Hatta elektrikli araçlar suvdan fazla.

Bu sebepten dönüp dolaşıp hep vw touran'a geliyorum, 1.5 tsi olarak. Ne çok büyük ne küçük, 6-7 kısmı ideal. Vw içini hep sevdim çünkü dokunmatiklerden hoşlanmıyorum, özellikle klima çünkü ekranlar arabalarda sorun yasayabiliyor.

Kullanan varsa yorumlarini beklerim ya da 1.5 tsi kullanan varsa. Otomatik almayacagim. Günlük yolum 20 git 20 gel 40km, bunun 10-10 km dağdan aşağı iniş, geri kalanı otoban. Dizele ihtiyacim yok yani.

Ikinci el alırım.
(6) 

Türkiye'de böyle bölgeler var mı?

logisticsmanager #1553826 
Hani izmir İstanbul vs zor sorduğum soru için.
Ama şimdi yaşadığım yerde işe 25 dk uzaklikta bir yere taşındım.
Bir nevi dağ köyü. Yani köy diyince Türkiye'deki gibi aklımıza gelmesin tabi.
Fiber internet var 900m köyde. Normal bölge de işte 500-600 bin kişilik bölge, sanayi ve doğa bölgesi.

Neyse, burada bir sürü ürün yetiştiren, hayvan yetiştiren kisiler var. Bunlardan gidip alabiliyoruz (aylık newsletter geliyor iste gelecek ay dana kesecegiz 5 kgluk izgara ve rosto paketi, ne bileyim gelecek ay bal yapiyoruz vs diye) üstüne bunlarin ortaklasa satildigi pazarlar ve marketler var. Burada amaç işte tüketim tedarik zincirini kisa tutmak. Gidip ziyaret vs edebiliyorsunuz görmek için.

Türkiye'de şu an çok doğuya kirsala gitmeden, yani salliyorum bir beyaz yakanin yasayabilecegi böyle yerler nereleri var? Yani organik almaktan vs bahsetmiyorum da üreticinin yakinda olduğu yerler.
(8) 

Bu email sistemi saçma değil mi?

logisticsmanager #1553525 
Bir çalışanim var benden 15 sene falan daha fazla deneyimi var ama benim cok saçma bulduğum bir email yönetim sistemi var (bizle 8-9 aydir beraber).

Her emaili okumasi gerekiyor, her emaili klasorlemesi gerekiyor ve önce eski emailleri yapip sonra bugünkülere bakiyor ve emailleri kisiye göre listeliyor, zamana göre değil. Misal herkesin sildigi emailleri bile tek tek bakıyor.

Biz operasyonda calisan insanlariz. Isimiz bir nevi para cokomel hizinda bazen ve bu email sistemini operasyonda saçma buluyorum. Misal dün email attim, bugun ayni email tekrar attim. Daha görmemiş.

Ben misal bu sistemle yönetsem kovulurum, acil islere yetisemem.

Sizce saçma değil mi? Bunu soruyorum çünkü hayatimda ilk defa bir calisanimin email yönetim sistemi sorun yaratiyor gibi, hiç denk gelmedim önceden.
(7) 

Neden şişman rütbeli personel var?

logisticsmanager #1553322 
Askerken hatirlardim, bir sürü şişman astsubay olurdu. Hayatımda spor vs yaptıklarını görmedim. Genç olanlar iyiydi ama yaş ilerledikçe göbek ilerliyor.
Biliyorum orduda her kuşu sevdik diyebilirsiniz ama mantıken askeri "çakı" gibi görmek gerekmez mi?
Mantıken askerden belli fizik kapasiteyi bekleyen kişilerin bu fizik kapasitede olması gerekmez mi? Yani topkek olmuş astsubayı gören kişi ne kadar motive olabilir?
(3) 

Wifi extender önerisi

logisticsmanager #1552672 
Evin arkasında online elektrik sayaci var, oradan anlık veriyi applicationa almam için wifi lazım ama tam o noktada wifi süper değil. O yüzden sistem onaylamiyor.

Dedim bir wifi extender alayim, banyoya koyayim, burasinin arkasinda 2m asagida sayac zaten.

Bu konuda yardimci olacak cihaz var mi? Xiaomi gördüm ama yorumlar net değil.
(1) 

El yıkama musluğu değiştirmek ne kadar zor?

logisticsmanager #1552604 
Pazartesi evden cikiyoruz, temizlik yaparken musluğun üst tarafı kırıldı (basmalı bir sistemi, içindeki plastik kırıldı).

Iki seçenek var; yarin musluk alıp takmaya çalışmak
Pazartesi ev sahibine durumu anlatıp onunla anlaşmak, bu noktada ev sahibim kendi değiştirecek seviyede kesinlikle olmadığı için (evi bile biz tasindiktan sonra gördü hiç bilgisi yok) birini çağıracak haliyle o da ucuz değil.

Ama o birini kesinlikle çağırmalı çünkü banyo musluğun duvara bağlandığı boruda sorun var, su kaçıyor. Pazartesi bakariz beraber dedi adam ama zaten benlik olay değil direkt musluğun takılması ile alakalı, yanlış yapılmış vs.

Napsam?
(5) 

Bu elektrik tüketimleri normal mi?

logisticsmanager #1552558 
Apartmandan eve taşındım.
Apartman 62 m2, ev 95m2.

Apartmanda tüketimim günlük max 8 olmus, su an günlük 18-20 kwh dolaşıyorum, resmen 3 kat fazlası ve aklım almıyor. Hiçbir fark yok yani.

Önceki evde ısıtma apartman doğalgaziydi.
Burada yakit var onla.
Onun dışında iste daha fazla oda ve ışık var ama aynı oranda lamba açık kalıyor yani 3 kat artacak bir şey yok.
Burada da indüksiyon ocak var, apartmanda da vardı.

Sizce bu tüketim mantıklı mi? Bir saçmalık mi var acaba?
(3) 

Indüksiyon ocak takmak

logisticsmanager #1550987 
Evden çıkacağım, ocakta catlak oldugundan yenisini alacağım.
Bunu tek başıma halletmem zor mu olur? Elektrikten anlayan biri değilim ama babam anlar en kötü video görüşme yaparım belki.

Yoksa bir 100-150 euro fazla verip eve gelip takan darty vsden alacağım.
(1) 

Duvar rötuş boyası ve temizleme

logisticsmanager #1550450 
Evden tasinacagim, genel olarak duvarlar baya temiz. Banyo ve yatak odasında hiçbir şey yok. Bir odada sadece masa koydugumuz yerde masanin degmesi ile olan boya atmalari var.
Genel gerekli yer salon ve mutfak.
Sadece belli yerlerde birkac sıkıntı var;
-cizilme/boya kalkmas (totalde max bir parmak uzunluğunda)
-bazi kolonlari köşeleri hafif kırılmis/cizilmis oradan geçerken bir şeyle degdiysek falan.
Ama bu iki odada da yüzde 95 sorun yok, geri kalan yüzde 5i düzeltmek amacım.

Evin rengi beyaz ama tam ne beyaz olduğundan emin değilim. Bunu nasıl anlayabilirim? En kötü ev sahibine soracağım ama onlar da evi biz tasindiktan sonra görmüş insanlar (evi alip ikea'ya vermişler sonrası hep emlakci). Haliyle bilgileri olacağını sanmam.

Bu köşeleri vs ne şekilde duzeltebilirim?

Onun dışında genel duvarlari temizlemek için ne kullanmali/kullanmamali?
(1) 

Duman ve karbonmonoksit alarmı

logisticsmanager #1550445 
Eve taşınıyorum. Evde ısınma insert şömine ve yakıt ile kalorifer ve su ısıtması var.

Şimdi evde bir tane CO alarmı var ama ne kadar yeni/eski bilemem.
Acaba diyorum şu Co ve duman sensörlü ürünlerden 3lu paket mi yapsam?
Iki oda+büro (ilk katta), salon/mutfak/banyo/tuvalet girişte.
Dedim giriş kata bir tane, sonra ilk kata iki tane her odaya olacak şekilde.

Ne dersiniz? Maksat kafam rahat olsun.
(4) 

Evi kendim taşımak

logisticsmanager #1549604 
Ev kiraladim, şimdi evi taşımak lazım.
Evimde;
Demonte edilecek kanepe
Démonte edilecek tv sehpasi ve kitaplik
Buzdolabı
Çamaşır makinesi
Büyük ekran tv
Çalışma masasi
160*200 yatak
80*200 iki adet yatak altı karyola
140*200 yatak
Demonte edilebilir karyola
Orta sehpa
Onun dışında iste mutfak esyalari vs vs var.

Şimdi nakliye 1000-1200€ arası olacak.
Kendim arac tutsam her şey dahil 250€ falan tutacak.

Kafama takilan tek olay buzdolabı. 6. Kattayim ve asansöre sığmıyor.
Çağıracak bir arkadaşım da yok, yani var ama buzdolabi tasimak riskli. Hanimla da zor olur yani 45 kg kadin.

Buzdolabini acaba saglam bir taşıyıcı alsam, baglayarak asagi indirebilir miyim merdivenlerden yavaş yavaş?

Yoksa parayı verip profesyonel taşıma mi yaptirayim?
Edit: para birimini yazmamisim çok saçma durmus yoksa ülkede 250 liraya hiçbir şey olmaz:(
(8) 

Türkiye'de ev kiralama avrupa gibi olur mu?

logisticsmanager #1549179 
Şimdi malum Türkiye'de şu popi olan tahliye taahhütnamesi var ama benim tahminim eninde sonunda bu kalkacak kiralama için. Kendi düşüncem tabi.

Bu noktada Türkiye avrupa gibi olur mu? Örnek ben kiralamak için şu belgeleri sunmak zorundayım;
Gelirim kiranin 3 katı olmalı, olmazsa ev sahibi genelde reddeder.
3 aylık maaş bordrosu
Geçen yılın vergi beyannamesi
Ev sahibinden aldığım son üç aylık kira ödenmiştir belgesi
Sirketimden alacağım kontratim hakkında belge

Sebebi? Aynı Türkiye'deki gibi kiracilar yasa ile korunur, kışın evden çıkarmak yasaktir ve dava vs iki sene sürer. Buna ek olarak bir normal kiralik eve bir kiradan fazla depozito istemek yasaktır haliyle zarar verilse yeterli olmaz
Ev sahipleri bu kuralları bildiği için ve bile bile risk alip sonra aglamamak için çok titizdirler. Hatta bunu bilip kiralık ev yatırımı yapmayan insan çok var. Çünkü çok riskli.

Türkiye'de gelir mi bu? Çünkü bu böyle gitmez yer gök dava dolu.
(15) 

Kış lastiği almalı mı?

logisticsmanager #1549151 
2021'de 4 mevsim aldım çünkü şehirde yaşıyordum ve kar yağsa da yilda max 1 hafta kalıyordu.

Şimdi sehre 30 dk mesafede bir dağ köyünde ev buldum (dağ köyünde fiber var, o kadar da köy değil yani). Belli süredir ev arıyordum ve bunun kirasi vs baya iyi. Içinde şömine vs de var, iyi yani.

Emlakciya sehirden tasinacagimi söyleyince ve tahminen Fransız olmadığımı da çaktigi için haftasonu git bak adrese, bölgeyi begenirsen pazartesi ara evi gezelim dedi.

Ev normal şehre 25 dk, normal düzlüğe inmeye 14 dakika araçla gidiş mesafesinde. Hayır kadın öyle bir dedi ki sandım heidi gibi yasayacagim, yola belli bir noktada eseklerle devam edeceğim falan. Şehir 300m, burası 650m.

Tek aklıma takılan lastik konusu oldu çünkü yol bir 10dk kadar dar, sonraki kısmı da daha iyi olsa da çok virajlı. Bölgenin hali su anda fotoda olduğu gibi;

gss.gs
Sizce bu evi tutarsam continental allseasonslari blizzak ile falan değiştireyim mi? Çünkü belli burada kar olacak. Bu noktada soruma cevap çok büyük ihtimal "sorduğun kabahat" ama olsun.
(12) 

Esinizi özlüyor musunuz?

logisticsmanager #1548583 
Is seyahatine cikacagim diye hanımı ailesine bıraktım iki hafta için.
Vallaha ertesi gün özledim evde canım sıkıldı onsuz :/
Kahveyi bile yalnız içmek çok sıkıcı geldi arkadaş...
(3) 

Monday morning podcast gibi podcast var mı?

logisticsmanager #1548534 
Bill burr MMP var, 10 sene olacak heralde dinleyeli.
Resmen bir adam, rastgele konular, bazen 40 dk bazen 1 saat, ayda bir falan anca konuk var, bazen maç izler, bazen karısı falan katılır.
Oturup dinliyoruz yıllardır çok severek.

Böyle başka podcast var mi? Yani tek kişinin olduğu var ama hepsinin bir konusu, takip ettiği bir plan var.
(10) 

Kötü durumdaki hayvan uyutulmalı mı?

logisticsmanager #1547843 
Sorum şudur;
Ciddi hastalıklı/sakat kısacası günlük hayatını etkileyecek ve hayat kalitesini düşürecek durumda olan hayvan sizce uyutulmalı mı?

Geçen felçli köpeğe evinde yemek veren teyze haberinde görmüştüm. Hayvanın tek yaptığı yatmak ve yemek yemek. Teyze iyi kalpli tamam ama burada tek yaptığı aci ceken ve nefes alıp yemek yemek dışında bir şey yapamayan bir hayvanı hayatta tutmak.

Su an yanımda köpeğim var ve o duruma düştüğü an uyuturum. Köpeğimin hayat kalitesini etkileyecek (ziplayamaz, kosamaz, sürekli tedavi olması gerekir vs yani onun hayat kalitesini ciddi düşürecek ve kalici çözümü olmayan her şeyde) ağlaya sizlaya bu kararı alirim çünkü o gidince üzülecek benim ama o farkında bile olmayacak.
Çünkü bu bir hayvan; gelecek planları yok, zaman kavramı yok, var olmak ile olmamak arasındaki farkı bilmiyor. Bugün veterinere uyutmaya gitsek bilmeyecek bile.
E kosamazsa, hoplayamazsa, sagi solu koklayamazsa bu hayvan yaşamıyor ki biz sadece kendi mutlulugumuz için hayatta tutuyoruz.
Yani 21. Yy'da benzer durumdaki kişilerin bile otenazi istediği ortamda bizim yaşam ile ölüm arasındaki farkı anlamayacak bir hayvanı acı çeker halde hayatta tutmamız ne kadar mantıklı?
(1) 

Vfs vize randevusu alamama sorunu

logisticsmanager #1547258 
Ailem her sene geliyor, ilk defa başımıza geliyor boş randevu yok diyor vfs sistemi (Fransa için).

Nedir bunun durumu? Ne zaman bakmak lazım?

Uçuş tarihleri nisan sonu, o yüzden sıkıntı yok şimdilik ama gene de bir tırstım.
(6) 

Sirkete birini önerme hakkında

logisticsmanager #1546788 
Simdi bende bir stajyer var, erasmus ile geldi.
Buralari çok sevdi tabi (ben de böyle olacagindan emindim), kalmak istiyor.
Burada kalamazsa da gene Avrupa'daki başka bir ofis vs de olur kafasinda.
Türkiye'deki arkadaşlarının durumunu gördüğü için normal.

Şimdi benim altimda çalışıyor zaten, performansini görüyorum.
Iyi kiz, akilli da ama şu ana kadar öyle acayip fantastik bir performans göremedim. Normal bir performansi var. Ingilizcesi de gelisse de ben onun yaşında çok daha iyi konuşuyordum (ikimiz de aynı okul ve bölüm mezunuyuz), o kısım biraz eksi puan.

Bana şirket sordu, bir mezun yetiştirme programi var 3 sene, 3 farklı ülke, 3 farklı departman. Ben de zamanında aynısını yaptim, o yüzden biliyorum. Buna Uygun olur mu vs diye.

Vallaha ne diyecegimi tam bilemedim. Çünkü kızı sevsem de sirkete de böyle bir program ile birini sokup sonra sıkıntı olsun istemem.

Sizce ben bu kızı daha iyi nasıl çözerim? Kompleks isler mi versem?
Yani anlamam gereken böyle bir programa değecek potansiyeli var mi ve yalan olmasın ama su ana kadar birkaç aylık performans için fifty/fifty durumundayim.

Bir de erasmus vs ile geldi ya, burada yabanci arkadaslar da buldu. Ilk defa yurtdışına çıktı. Ondan kafasi hala biraz erasmus öğrencisi gibi calisandan öte. Yani su an buranin keyfini çıkarsa da iş kismini ikinci plana attığı için de olabilir diyorum. O yüzden de çok onyargili olmak istemem ama sirkete birini sokacaksam, hele böyle bir programla belki de başka birinin yerini alacaksa, ideal aday olmasını isterim.
(5) 

Mouse önerisi

logisticsmanager #1544827 
iş gereği günüm Excel dosyaları, raporlar vs kısacası bildiğimiz beyaz yaka dünyası.
Su an g603 var ama scroll bozuk, asagi gidiyorsun bazen yukarı gidiyor falan.

Acaba dedim şöyle infinite scrolllu mouse mu alsam. Baktim mx master 3 falan var ama çok kisi laf söylemiş belli sıkıntılar sebebiyle. Yok yazılımı sıkıntı yok üstündeki kaplama asiniyor vs vs.

Oyun vs yok, oyun icin razer viper ultimate var zaten.

Ellerim normal insan eli küçük vs değil.

Para muhim değil 100 euro vs veririm (Avrupa'dayim, oradan alicam)
(6) 

Hanima telefon önerisi

logisticsmanager #1544394 
Esimde benim eski telefon vardi. Sarj etmeyi falan bıraktı garip bir şeyler oluyor telefona.
Tamir ettirmeye değecek bir telefon değil zaten temiz 4 yıllık ve hor kullanildi.

Simdi yeni telefon bakıyorum ve önemli olan sey;
Video çekimi. Eşimin kendi websitesi var ve onun için video cekse iyi olur diye bir ara konusmustuk.
Onun dışında hiçbir özellik önemli değil. Telefonu podcast dinlemek ve whatsapp dışında kullanmayan birisi.

Çok pahali olmasa iyi olur çünkü telefonu hor kullanıyor. Kendi isi gereği sürekli mutfakta olduğu için telefon yok un alıyor yok cikolata sıçrıyor vs. Yani riskli ortamda.

Iphone dedim ama hem pahali gelecek onun kullanımina göre hem de hayatımızda Apple ürünü sıfır (benim iş telefonu hariç), bilgimiz de sıfır.

Bir de tabi telefondan beklentisi video dışında sıfır olduğundan iphone'mus ayseymis yok bilmem kaç core islemciymis falan sıfır onem taşıyor.
(6) 

Uygur Türklerinden terör örgütü çıkar mı?

logisticsmanager #1543968 
Şimdi malum bu adamların durumu biliniyor. Bir iki yaptırım vs olsa da pek bir şey olduğu yok. hatta karşı çıkanlar avrupali, destekleyenler müslüman bu sebepten de garip garip yerlerde batı propagandasi falan yaziyorlar...
Türkiye zaten üç maymundan da fena halde bu konuda.
Kısacası bu adamlara yardım eden kimse yok ve eziyet altindalar.

O zaman bu adamlar pkk, eta, ira gibi bir örgüt kurarlar mi? Sizce bunun gelmesi gereken ya da geleceği nokta bu mudur? Yani kurabilirler/kuramazlar değil olay. Buradan çıkış yolu nedir?
(8) 

Türk halkının sömürge konusunda söz hakkı var mi?

logisticsmanager #1543910 
Misal deniliyor ya Avrupa iste zenginliğini sömürgeciliğe borçlu vs diye.
Ok, bu kadar basite indirgemek kolay olsa da tamam.

Peki türkiye? Benim bildiğim Osmanlı öyle minnoş bir ülke değildi. Bize sürekli okulda tarih eğitiminde sürekli Osmanlı'nın yaptığı seferler falan irak'a özgürlük götürmek isteyen amerika gibi anlatilsa da bu seferlerin amacı da oralarin hammaddesini, iş gücünü (gerek asker vs) falan kullanmak.

Şimdi tabiki Avrupa kolonisi ile Osmanlı kolonisi farklı yapıda olsa da bu osmanliyi tatlı, şeker bir devlet yapmıyor.

Bu noktada türk halkı neden Avrupalı devletlere laf ediyor da kendileri çok tatlı bir devletten geliyormuş gibi davraniyor? Cezayirli, senegalli, Faslı konuşsun, onlar sömürüldü. Türk olarak bizler neden kendimizi bu tarafa atıyoruz?

Yani benim bildiğim zamanında osmanli tarafından yönetilmiş sonradan özgürlüğünü kazanmış ülkelerin çoğunda "allahim ne güzel zamanlardı çok süperdi" diye bir olay yok. Aradaki tek fark Osmanlı imparatorluğu çöküşü sebebiyle yıllarca başka ülkeleri feth etmenin modern Türkiye'ye pek bir yararı olmaması mi?
(15) 

Türkiye'deki sokak hayvanına sizce çözüm nedir?

logisticsmanager #1542510 
Ben kendi fikrimi söyleyeyim;
Hayko, heyco, hakko, horco vs bütün dernekler kapatılacak. Yüzde 90'i para yiyen, bagisinin hesabini soramayan dernekler. Isini iyi yapanlara da golge dusuruyorlar.

Bunların hepsi tek bir çatıda toplanacak, bu dernek defterleri vs çok ciddi denetlenecek. Devletten ciddi destek alacak aynı şekilde bagislarla devam edecek. Ileride başka dernekler de olabilir ama dediğim gibi iyi denetlenecekler. Her bağış makbuz ile ya da online olacak, takip edilecek.

Tek dernek ülkenin her şehrine barinak/lar kuracak devlet+bagis desteği ile.

Köpekler/kediler ilk 7-10 gün normal devlet barınağı, sonra bu yari özel barinaga yollanacak.

Sokaktaki köpekler sirayla toplanacak; karakter problemi olanlar (agresif, reaktif vs), ciddi hastaligi olanlar vs bulunulan durum sebebiyle uyutulacak. Uyutulmasina karşı olan varsa alıp kendi evinde bakabilecek.

Geri kalanlar sahiplendirilmeye çalışılacak ama bir noktada onlarda da yaşlı olanlar vs zamanla uyutulacak.

Barınaktan çıkan her köpek kisirlastirilacak, ciplenecek.
Cipli köpeklerini bırakıp sonra geri almayan kişilerin gelecek 10 sene köpek alması yasak olacak (para cezasi verirsek köpekleri öldürme ihtimalleri var)

Barınaklar ciddi denetlenecek, icindeki insanlarin kalifiye olmasina dikkat edilecek.

Saldırgan ya da tür olarak sıkıntılı olanlar agizliksiz gezmesi yasak olacak ve uygulanmayan para cezalari artık uygulanacak.

Ütopya tabi benim dediklerim. Olacaklar toplu zehirleme ile hayvanlar itlaf edilecek, barinaklarda birbirini kemirecek. Ya da sokaklar hayvan dolu olacak, köpeği olan rahatca gezemeyecek, köpekten korkan sokaga zor çıkacak, arada saldirilan vs insanlar olacak.
(11) 

farklı şeyler hakkında notlarınızı nasıl saklıyorsunuz?

logisticsmanager #1542004 
Misal bir konyak karışımı içtim, çok güzel ama cok fazla bulunan bir şey değil. Misal 5 sene sonra unuturum.
Ya da farklı kağıt jilet alıyorum, içlerinden begendiklerim.
Ya da misal farkli cikolatalardan begendiklerim.

Yani böyle rastgele farklı konularda ileride bakıp "ya o içki neydi arkadaş" diyince hatırlayacabilecegim bir yöntem arıyorum.

Bu noktada app olarak da fiziksel not tutma olarak da açığım (ama bunda aradığımı nasıl bulurum bilemedim tabi).
(5) 

Gideceğim yolu abartiyorum değil mi?

logisticsmanager #1540894 
Şimdi işime arabayla sabahlari 10-15 dk, gün içinde 8-9 dk olan bir yerdeyim
Sehrin iki durak dışında haliyle ne tam şehir havası var ne de çok sessiz. Tam arasi.

Köpek olduğu için bahceli yer ariyorum. Bir tane var bayadir, şimdi gözüme iyi gelmeye başladı çünkü kira ve bahçe olayi baya iyi (110m2 özel bahçe ve ardından sitenin kendi özel bahcesi de var).

Ama günde 30 dk toplam fazla yol yapacağım ve zamanında Türkiye'de günde 2.5 saat yolda geçiren biri olarak şimdi 10dkda eve varmaya o kadar alismisim ki gözüme acayip fazla geldi. Ama saçma olduğunu da biliyorum.
Normalde kiralik aradığım yerlerle arasinda toplamda günlük 10-15 dk falan oynar ama ocd gibi takılı kaldım buna.

Saçma di mi?
Benzin olarak da etkilemez çünkü öğlenleri eve geliyordum (iki saat öğle arasi), şimdi gelmem ya da çok seyrek gelirim. Bu şekilde günlük aynı km oluyor.

isteyip daha bulamadığım yerlerdeki evlerle kira farki 200-300 euro civari.

Tek ciddi fark; şehir merkezine öyle rahat rahat otobüs yok, olur da bir ihtiyac olursa zorlanirim.
(17) 

Türkiye'nin övülen sağlık sisteminde benim kaçırdığım ne?

logisticsmanager #1538043 
Şimdi sürekli bunu duyarım "Türkiye'nin sağlık sistemi Avrupa'dan iyi".

Son zamanlarda Fransa'nın sistemi ile haşır neşir olmak zorundz kalınca ben bu "Türkiye'nin iyi olmasını" çözemedim.

Kişi başına düşen doktor sayısında rezil haldeyiz;
data.worldbank.org

Ülkenin dünyanın en iyi hastaneleri arasına giren bir tane bile hastanesi yok. Internette aratınca anca memorial Şişli çıkıyor duyulmuş o da memorial gruptan.

Ne devlet ne tamamlayıcı sigorta gözlük, lens, diş ödemiyor.
Tamamlayıcı sigorta önceden olan hastalık ödemiyor.
issizsen para vermen lazım.
Özele gidip para bayılmadığın sürece aylarca randevu bulmakta zorlanılan bölümler Türkiye'de de var. Harbiden bu konuda avrupa ile ne farkı var hala çözemedim.
Her ilacin ucuzunu oduyorlar, diğerine katkı payı var. Tamamlayıcı sigorta ilaca da karışmıyor.

Benim anladığım sağlık iyi denmesinin tek tarafı parayı bastırınca hizmet alabilme ihtimali. Yani bugün bunu ortadan kaldırsak kimse sağlığı övmez gibi.

Benim görmediğim başka bir şey var mi yoksa harbiden tek olay ülkedeki sağlık sektörünün hizmet degil endüstri hale gelmesinden ötürü parası olana hizmet verebilme ihtimali mi övülen?
Hayır özel Hastanesi olan sağlık bakanı olunca normal geliyor.
(6) 

iş teklifi geldi ama değiştirmek istemiyorum

logisticsmanager #1537251 
Kendi firmamdan başka bir ürün grubunda daha az operasyonel daha çok stratejik, full remote, daha iyi maaş (yani maaş banti artışı var) teklif geldi.
Ama istemiyorum. Is stratejik olsa da bana şu anki isime oranla önü daha kapali geldi. Altında ekip yok, benim şu an 3 ülkede 8 kişilik satın alma ekibim var.

Ben teklifi mudurlerime söyledim, onlar da ik ile konuştu ve bu hafta karsi teklif getirecekler. Ik dediğine göre aynı maaş bantina gelmem zor ama olabilir (karari onlar vermiyor, daha üst yönetim veriyor). Ik piyasadan maaş teklifi bekliyor (hani benim gibi birini almaya kalksa kaca patlar diye).

Burada önüm açık. Bir sene önce üç kişi ekibim vardi. Su an üç ülkede 8 oldu. Yeni satın alinan firmanin da tedarik zinciri geldi. Üstüne erp geçiş projesi de var. Yani sürekli gelisiyorum, öğreniyorum.
N+1 mudurum 2025'te emekli ve yıllardır yerine gecmem istendiği hem müdürlerim hem ik tarafından söyleniyor ve plan da 2024 itibariyle geçişin başlaması.

Ben şu an çalıştigim yer bir tık az da verse burada kalayim diyorum çünkü daha 2 senelik müdürüm ve altımda adam olmayan bir pozisyona geçmem bence iyi değil ki kendi ekibimi de kurdum ve artık yönetim isinde cok daha rahatim. Iki sene beklersem ve beklenildiği gibi olursa iki belki üç müdür+15 kişilik çalışan ekibi olacak.
Buna ek olarak diğer yerin insanlarini bilmiyorum. Başka ürün gruplarında çok sıkıntı müdürler olduğunu biliyorum ve kendi müdürlerim süper insanlar. Az fark için (200 euro falan olur aylık aralarinda tahmini, cok ucmaz) alınması saçma risk geliyor.

Ne diyorsunuz?
(1) 

Fransa erasmus stajı

logisticsmanager #1537087 
Bir öğrenci erasmus staji için geliyor.
Aramızda erasmus staj belgelerini yaptik. (Convention de stage/agreement)
Kız konsolosluktan vizeyi de aldı "staj" diye yazılan.
Bu noktada ik fransa sisteminden staj belgesi yapmaya çalışıyor ve orada bu belgenin kişi gelmeden iki ay önce yapılması gerektiği ve vize almak için gerektiği yazıyor. Bizim de ilk erasmus stajyerimiz olacak hiçbir sey bilmiyoruz.

Şimdi aklıma takildi (IK ofis dışında); aranızda Avrupa'da staj yapan oldu mu? Bu erasmus belgesi staj belgesi dışında belgeye gerek oldu mu?

Hayır şurada bir hafta kaldı gelmesine hiç sevmem son dakika sorunu. Vizeyi almış insana sıkıntı çıkmasın diye her yeri arastiriyorum ama net bir şey bulamadım resmen.
(20) 

Ev fiyatlarında saçma bir artış yok mu?

logisticsmanager #1535885 
Emlakçı arkadaş ile konuşurken fark ettim;
İzmir Güzelbahçe'de evler 18-20 milyon lira.
Bu parayla Fransa'da marsilya, nice gibi gene turistik bölgelerde aynı tip havuzlu evler var ki Türkiye'deki ortak havuz, fransa evin kendi havuzu.

Bu Güzelbahçe evlerinden birinde bir tanıdığın evi var, 2011 civarı 600 bine aldi. Işte 300 bin euro diyelim. Şu an evin fiyati 16-17, 800-900 bin euro.

Bu noktada işin sacmalastigini düşünüyorum. İstanbul hadi yok dünya kenti vs diye normallestirildi ama İzmir Güzelbahçe ne zaman dünya kenti seviyesine geldi?
Bu işte bir saçmalık yok mu yoksa ben mi önemli bir veriyi kaçırıyorum da ülkede evin euro degerinin 3 katina çıkması normal oluyor?
(8) 

Izmir baklavacı önerisi

logisticsmanager #1535279 
Tatilden dönüşte ofise ve hanımın ailesine birer kilo baklava/kadayıf karışık yaptıracağım. En son narlidere fistik'tan aldim ama beklediğim kalite degildi.
Simdi bir sürü baklavacı görüyorum mapste ama hangisi iyi bilgim yok.

Tercigim narlidere'den başlayıp Üçyol taraflarina kadar bir yerde olması
Karsi tarafta ya da konak/Alsancak trafigin icinde olmazsa sevinirim.
(14) 

Çocuk istediğimden emin degilim

logisticsmanager #1532102 
Biz şimdi hanımla 5 yıldır evliyiz, ben iki yaş büyüğüm. Böyle bir 4-5 seneye yapariz diyoruz genel olarak, hem finansal olarak rahat oluruz hem de mental açıdan.
Zaten finansal olarak rahat olmazsak hayatta yapmayiz. Rizkiyla gelir muhabbetine dusmeyiz. Ben çocuk yaparsam ileride istediklerini verememe korkusu olmadan yapmak istiyorum. Hanim da aynı mantikta. Misal o tabi fransiz olduğundan hayat şartları daha farkliydi ama misal yurtdışında moda tasarimi okumak istemis ama ailesinin parasi yokmus. Simdi ona göre bunu yapamayacaksan çocuk yapmış olmak için yapiyorsun, bana da mantıkli geliyor zaten. Tabi kişiden lisiye değişir.

Hanım çok sevmiyor çocuk vs zaten. Ben seviyorum. Ama bu sevgim "çocuk yapmazsam olurum beni kimse tutamaz" değil.

Simdi düşünüyorum; kendimi 4-5 sene sonra bile çocuk sahibi çok net düşünemiyorum. Çok ciddi bir değişiklik gibi. Is yerinde çocuğu olanlarin cogu zor diyor, hatta iki çocuğu olan arkadaş simdiki aklim olsa yapmam diyor. ama diyenlerin eşleri itfaiyeci, polis falan haliyle calisma saatleri biraz ters. Mutlu olanların çoğunun da cocuklari büyümüş Artik lise üniversite.

Ben simdi cocuk diyorum ama yapmasam da mutlu olurmusum gibi düşüncem var.
Ama sonra ya ileride pisman olursam falan diyorum. Çok araliktayim. Daha uzun zaman var, acele yok da açıkçası çocuk istememin sebebi topluluğun kafama işlediği imaj, annemlere torun vermek mi yoksa harbiden çocuk istiyor muyum emin değilim.

Esimin ailesi çok gec cocuk sahibi olmus (anne 42 baba 49). Ülke de fransa olunca zaten çocuk sahibi olmayan çift sayısı cok, toplum baskisi yok ama benim kafamda var gibi.

Ne diyorsunuz? Benim gibi var mı böyle aralikta olan ya da Evli olup çocuk istemeyen/yapmayan var mi aramizda? Benim de arkadaş grubum masallah tavsan gibi üniversiteden mezun oldugumuz gibi ilk iki senede 3 kişi çocuk yapti. Şimdi bir tanesi daha sahip olacak.
(1) 

Leyla ile mecnun İngilizce altyazı

logisticsmanager #1531641 
Hanımla netflix usa'den izliyorduk ama kalkmis.
Var mı İngilizce altyazı ile izlenecek bir yer?

Araba sigortası (yurtdışı)

logisticsmanager #1527662 
Şimdi arabanın sigortasıni değiştireceğim.

Bir firma var, müşteri hizmetleri Fransa'da ama firmanin bürosu yok. Online sigorta. Yorumları iyi, fiyatı 670 civari.

Diğer firma bürosu olan firma (maif). Fiyat 760 civarı.

Genel şartlarda pek acayip fark yok.

Maif için kötü yorum da var iyi de. Ama birebir konustuklarim memnun, kayinpederde de maif var.

Sizce maif mi yoksa online firma mi?
(3) 

Kredi çekelim mi?

logisticsmanager #1527293 
Anneme implant lazım, 10-15 civarı tutacak.
Kenarda 1000 eurosu varmış, onu bozarım demiş de ing müşterisi onlarda güzel kredi oluyor ondan bak dedim.

Ben zaten euro kazanıyorum, 10bin için 24 ayda 643 mu ne tutuyor, ben de öderim çok sıkıntı olursa ki bana lira borçlanmak mantıklı geliyor çünkü euroyu en kötü buraya tatile gelirken uçak vs için harcar ya da vize için.

Ne diyorsunuz? 10-15 bin içi 24 ay yapmak mantıklı mi?
10 bin 24 ay 5bin lira faiz tutuyor. Yüzde 3 mü ne.
Bu süreçte Euro değer kazanırsa hem kendi parasi değerlenecek hem de daha ucuz olacağı benim için de bir McDonald's parasına düşecek kredi ödemesi.
(4) 

Bulaşık makinesi programda şalter atıyor

logisticsmanager #1526876 
Kayınvalidenin 10 yıllık Bosch makina.
Makine çalışıyor ama program devam ederken şalter attırıyor (30-40 dk sonra)
Sorun ne olabilir?
Yurtdışındayiz hâliyle öyle iki dk elektrikçi çağıralım kolay değil.

Benim sorunu anlayabilmek için yapabileceğim bir şey var mi?

Kayınvalide yeni makine dedi ama bana saçma geliyor. Yeni makine 500 euro, bu makine çalışıyor ama sadece şalter attırıyor. Bence sorun daha ucuza çözülur ki yeni makine ile olmayacağının da garantisi yok.
(1) 

Outlook email boşluğu

logisticsmanager #1526012 
Hangi tuşa neye basınca oluyor bilmiyorum ama bazen yanlışlıkla bir şeye basıyorum ve outlook bir kolon boşluk ile başlıyor ve bundan sonra her email öyle oluyor. Nasıl çözdüğümu de anlamıyorum.

Bunun ne olduğunu bilen var mi? Google sordum ama bulamadım.
(2) 

Hp omen 90+ cpu derecelerinde

logisticsmanager #1525897 
Hanım origins oynuyor. Bir baktim cpu arada 100lere fırlıyor.
Fan max yaptım, maksimum processer poweri 98e cektim.
Simdilik 90 civarlarinda takiliyor, cok seyrek bazen 100 oluyor.
Hava cok sicak. Altinda dandik bir fan var eskiden kalma.

Laptop 15 aylık hala garantili yani.

Tavsiyeler? 15 ayda thermal paste bir şey olmaz bence. Fanlari hic temizlemedik, açmadan spray hava tutsak olur mu?

Başka öneri var mi?

Hp omen 15-en0133nf
Ryzen 7 4800h
Rtx 2060
(12) 

Eşiniz ve anneniz iyi anlaşıyor mu? Benimkiler uç örnek mi?

logisticsmanager #1522347 
Vallaha yıllarca gelin, kaynana duyarız ya, nazar değmesin ama benimkiler vallaha zor bulunur tür gibi.
Eşim Fransız.
Ailem şu an bizde ziyarette.
Son haftalar şöyle geçiyor;
-Annemin duolingo'dan ingilizce çalışıp eşime "are you going to drink turkish coffee" ya da "good morning" falan demesi.
-Annemin eşime kazak, hırka, t-shirt falan örmesi (baya da güzel yapıyor ya), sonra eşime örgü öğretmesi
-Zaten eşim mantı, dolma, sarma, beyti kebabı vs her şeyi yapmayı öğrendi. Akıllarına gelen başka şeyleri de öğretiyorlar (şehriye çorbası, tarhana çorbası vs)
-Gün içinde Türkçe dublaj İngilizce altyazı the office izliyorlar, annem "ay bu dvayt beni bitiriyor ya, bu maykil'a da üzülüyorum" falan diyor.
-aksam 5 gibi annemin "cocktail time" demesi, eşimle oturup cin, karamelli baileys vs icmeleri
-annemin arada sırada eşime sarılıp "canım kızım" vs demesi. Gecen karnı ağrıdı, annem oturup baktı. Vallaha esim "ya sen bütün hayatını böyle mi geçirdin bu nasıl bir lüks resmen hayvan gibi anne hissi var ben hayatımda kendi annem tarafından bile böyle sevilmedim" dedi. Zamanında nikaha gelen ve annesiyle arası iyi olmayan bir arkadaşa da annem böyle güzelce sarilirdi zaten, kız son günü anneme size tekrar sarilabilir miyim kendimi iyi hissediyorum demişti.
-esim "ailen gidecek diye üzülüyorum sen niye uzulmuyorsun ya" falan diyor, ne bileyim bana normal geliyor sanki ama onun aile yapısı böyle değil ondan belki.

Neyse işte, vallaha çok alakasız bir ilişki var resmen. Etrafımda da pek yok böyle bir benimkiler bu kadar iyi. Vallaha geçen kalburabasti yaptilar beraber, bugün de nam nam gömdüler.
Mutlu ediyor tabi insanı, var mı sizde de böyle örnekler?
Ben de kayinpeder ile iyiyimdir de bu kadar değil tabi.
(3) 

Ncap hakkında ne düşünüyorsunuz?

logisticsmanager #1522309 
Malum yeni teknolojiler sonrası euro ncap arabalarda bütün bu teknolojiler Standart olmazsa çok düşük yıldız veriyor.
En son olay dacia jogger arabaya "bunu test etmeye gerek yok sandero ile aynı araba, al sana aynı yıldız" diyince tepki almaya başladı.
En son şunu okudum ki mantıklı geldi;
www.irishtimes.com

Bir kere ikisi de aynı aksamda, o Zaman aynıdır saçma sapan bir yaklaşım. Vw bir sürü şeyi aynı kullanıyor, onlara da öyle yapılmalı bu mantıkla.

Buna ek olarak ncap insanların pahali araba almasina yonlendiriyor ama herkes alamaz diyor ki doğru.
Mantıken bugünün dacia'si 5 sene önceki bir çok arabadan çok daha iyi. Ama 5 sene önceki arabalar bugünün kriterleri ile degerlendirilmedi.

Bir başka eleştiri de bu teknolojilerin insanların daha dikkatsiz kullanmasina yol açtığı (zaten otomatik fren var vs gibi düşünmek ya da kör nokta algılıyor demek vs)

Siz ne düşünüyorsunuz? Bir öneri ncap'in teknolojiler ve çarpma testlerini ayırıp iki farklı puan vermesi bu şekilde arabaların carpma performanslarini görebiliriz. Sonuçta hangi teknoloji olursa olsun arabaya çarpıldıgi zaman önemi yok.
(7) 

Babaya Akıllı saat önerisi

logisticsmanager #1520933 
Duyuruya baktım ama tam aradığı cevabı bulamadım.
Babama (şeker, yüksek tansiyon ve bir iki sene içinde anjiyo geçirmiş biri) doğum günü hediyesi olarak akilli saat almak istiyorum.
Telefonu galiba huawei. Haliyle android lazım.
Yurtdışındayim oradan da alabilirim ama Türkçe arayüz olmalı tabi.

Kesin istediklerim;
Nabiz/kalp ritmi ölçer.
Düşme uyarısı olsa olur diyorum ama ya çok pahalı olacak bir de şu an gerekli mi emin değilim daha 55 yaşında, yanında ya annem ya da halam oluyor hep.
Ekranda bildirim olsa olur ama çok da önemi yok, zaten 7/24 telefonuyla birlesik yasiyor:)
Adım ölçer de olsa iyi olur. Sürekli "bugün x adim attim" diyip seviniyor :)
Yani başka ne lazım bilmiyorum. Ha bileği kalın biri haliyle öyle incecik olanlar falan olmaz. Normal saat zevki de böyle kolunda külçe çelik tasirmis gibi olanlardan takmak.

Şimdiden teşekkür.
Bütçe olarak 100-120€ civarı çıkarım heralde (avrupa fiyatına baktım tabi hep)
Xiaomi mi watch falan gördüm ama hiç bilgim yok.
(17) 

Ayrılacak elemanın isteği saçma değil mi?

logisticsmanager #1519400 
Şimdi bende bir eleman var(di). Ben müdür olduğum dakikadan itibaren sıkıntı çıkarttı. Müdürlerle beraber tahminimiz bize ise girerken "ya ben burada yükselir giderim" diye girdi ama ben müdür olunca "e napicam ben oldu" ve sürekli sorun çıkardı.

Neyse bu sene performans görüşmesinde is performansı için normal verdik ama karakter kısmı için düşük verdik çünkü is arkadaslari ile sorun yasadi, başka departman ile sorun yasadi, bir ara bir yanlış anlamadan biriyle 6 ay konusmamis sonradan fark ettik, oturduğu büro değişti onda sorun cikardi, yeni eleman onun eskiden oturduğu yere geçti sorun çıkardı (özetlersek kendisi satin almaci ama planlama ile oturuyordu ama planlamaya yeni eleman alininca onun satin alma burosuna geçmesi gerekti), çalışan anketlerinde sürekli düşük puan verdi ama 1'e 1 görüşmelerde konuşmadi, sürekli çalışan sendikasına konuştu ama bize karsi hiçbir sey demedi.
Biz de karakter kısmını gelişmesi gereken yer diye vs düşük puan ve düşük zam verdik.

Sonra ben kizla yil sonu degerlendirmesi yaparken bazı noktalarda biraz fazla kati oldugumuzu düşündüm, belki bazi süreçler daha iyi yönetilebilirdi diye düşünüp bir de kiz bana böyle motiveymis vs diye konuşunca toplanti sonrasında kendi müdürlerim ile konustuktan sonra ek zam istemeye karar verdim. Bu da tabi holding tekrar onayı demek ve ek süreç. bu süreç de nisanda başlıyor (normal zam subatta onaylaniyor, ilk zam mart ayi sonunda mart ayı maasi ile aliniyor. Nisan ayında ek zam istekleri konuşulabiliyor)

Kiz 24 martta istifa sundu, başka is bulmuş ki ben aylardır iş aradığını hissediyordum ve sirket olarak ayrılmasindan mutluyuz. Hatta 1 hafta erken ayrilacak, istegini kabul ettik.

Yalniz kiz bana simdi bu ek istemeyi planladığım zammi sordu.
Ik zaten istifasini sunduğu ve 1 hafta erken gidecegi için kendi isimizi yaptık tabiki hayır dedi.

Yani kendim için düşünüyorum; Alacağı zammin maasa etkisi tam olarak 9 euro falan o da bir adet McDonald's menüsü anca.

Bu arada zam hakkini alamıyor vs değil. Bu benim kendi insiyatifim ile verdiğim bir karardi ve kendisine de kesin olmadığını ama ugrasacagimizi soylemistim.
Ama haftaya cuma ayrılacak çalışan icin ben holdinge ne diyeyim? 1 hafta sonra ayrilacak eleman için zam onayi verir misiniz kadar salakça bir istek duymamislardir heralde.

Sizce çalışanın bu isteği, ki hakedilmis bir olay da degil, 9-10 Euro için mantıklı mi? Çok saçma durmuyor mu? aylik maasinin 0.004'u oluyor konustugumuz para. Isini buldu ayrılıp gidiyor, issiz de kalmayacak.
(6) 

Bu üniversite sistemi Türkiye'de var mi?

logisticsmanager #1518908 
Fransa'da alternance diye bir olay var.
Direkt bizdeki çalışan kizdan örnek verirsem;
3 hafta is 1 hafta okul yapıyor, meslek tedarik zincirinde.
Sonuç olarak bu kız mezun olduğunda yaklaşık 1 senelik deneyimle çıkacak.
Planlama, talep tahmini, güvenlik stoğu, müşteri yönetimi, siop hepsini bilecek.
Üstüne erp bilecek, exceli daha iyi olacak.

Su sistem Türkiye'de var mi diye merak ettim. Ben hiç görmedim ama bana acayip mantıklı geliyor. Zaten bu mesleklerde teori değil pratik daha önemli.
Misal ben de lojistik mezunuyum ama sadece 2 ay staj zorunlulugu var (ben totalde 5 ay falan yaptım tabi). Saçmalık, hiçbir şey öğrenemez insan bu sürede.
Mezun olan adam da deneyimsiz mezun oluyor bu şekilde.

Misal bir arkadaşın oğlu da kimya teknisyenliğine girdi.
Aynı mantıkla uluslararası bir kimya ürünleri firmasında çalışıp para kazanıp okula ayda 1 hafta falan gidiyor. Hem iş yeri kazanıyor hem o deneyim ve para kazanıyor. Mezun olunca da büyük ihtimal isi hazır.
(2) 

Çok reklam veren firmadan nefret etmenin adı

logisticsmanager #1518891 
Şimdi youtube reklamlarinda Olivier assurance var Fransa'da.
Günde en az üç kere duyuyorum. Biktim.
Öyle bir durum ki sigorta değiştirmek istediğimde özellikle almayacağım. O kadar sıkıldım.

Bunun adı var mı? Reklam yapayım derken çok reklamdan insanların tepkisini çekip satışı düşürme gibi.
(8) 

Ev almadan önce bölgede kiralikta oturmak

logisticsmanager #1518702 
Şimdi Fransa'da yaşadığım şehirde ev bakıyorum ara sıra.
Ya müstakil ev ya da iki katli falan apartmanda. Ne denk gelirse iste.

Bölge yaşadığım bölge değil tam, şehrin dışında ufak köyler diyelim. Bugün işe 10 dkda variyorsam bu şekilde 20 dkda varacagim.

Ben de şu an şehrin tam dışında, tek otobus ile 10 dk içinde şehir merkezinde olunabilen, etrafında her yerde ihtiyaç olunabilecek magazalar olan bir yerdeyim. Yani biraz daha sessiz sakin bir yere geçmiş olacağım (burada da ses yok da biraz daha hayat var tabi). Yasadigim yerin güzelliği iste şehir dışında ama şehir içinde gibi.

Diyorum ki acaba direkt böyle ev alma diyip girismeden o bölgeye taşınıp biraz yaşasam, baksam nasıl hayat sevecek miyim, hanım sevecek mi vs.

Bu mantıklı mi sizce? Yoksa tatava yapma satın al geç mi?
(1) 

Çalışan iş yükü hesaplama

logisticsmanager #1517773 
Şimdi bir adet kalıcı bir adet de sap'ye geçiş döneminde backup yapacak süreli sözleşmeli eleman alacagim, normal ekip 3 kişi.
Iş; satın alma.

Şu an ekibimin iş yükünü hesaplamak istiyorum ama bunu matematiksel olarak yapmak istiyorum.
Işte herkesin tedarikçileri var, bazılarının ekstra yükleri var (asn yaratmak, ay sonunda on time delivery hesaplamak, talep tahmini sapmasi hesaplama vs)
Done olarak bunlara ek olarak günlük kaç po yaratilmis, po'larda ortalama kaç tane ürün var vs gibi şeyler var.

Bunun için tavsiye edebileceğiniz bir yöntem var mi?
Yüzde yüz olmaz kesin de en azından başlangıç için.
(2) 

Hayvan sigortası (yurtdışı)

logisticsmanager #1515927 
Selamlar
Şimdi köpeğime sigorta yaptirayim diyorum, veteriner de tavsiye etti çünkü köpeğim reaktif ve ihtiyac olduğu durumda (aşı ya da ufak kontrol harici) sedatif verilmesi lazım yoksa ısırmaya kalkar (agizlik olsa da rahat durmaz yani)

Bir sürü sigorta var ama bazıları taninmis olmanin verdiği rahatlik ya da ünlü sigorta firmalari olarak çok dandik servis veriyorlar ya da fiyatlar uçmuş (aşağıda bahsedeceğim servisler için 50-60 Euro istiyorlar)

Iki grup ayirdim;
Ilk grup 3 adet internet sigorta şirketi, yeni çıkan sirketler bunlar. Enpara gibi düşünün iste, bunun sigorta şirketi versiyonu. Bunlarda karsilama oranından yillik toplam karsilamaya, gerekirse aşıları karşılamaya falan her şeyi modifiye edilebiliyor.

Ikinci grup tek var; benim banka. Iki tane formül var ya sırf kaza ya da olabilecek her şey dahil.

Iki grupta da aynı olanlar
Hastalik/kaza/kanser vs her durumda her maliyetin yüzde 80'i karşılanıyor.
Ilaclar da karsilaniyor.
Alt limit yok, yani 50 euro da gelse 1000 euro da devreye giriyorlar.


İnternet üzerinden hizmet veren yeni tip sigortalar, her koşulu ikinci grup ile aynı, sadece 2000 euroya kadar karsiliyorlar. Bunlarin genel ortalaması 26-27€ civari.

Ikinci grup; her şey dahil formülde yıllık 2500euro ama bir ek özellik de size sadece hayvan harcamalari için özel bir kart veriyorlar. Diyelim 1000 euroluk maliyet oldu. Siz bu kart ile ödüyorsunuz, onlar sonra karsilama orani vs hesaplayıp odenmeyecek kismi size faturalandıriyorlar. Kısacası acil durumda kenarda para var mi düşünmeye gerek kalmiyor.
Bunun maliyeti 31 euro, kısacası yillik 500 euro fazla limit + kart için ayda 4-5 Euro, senede 60-70 Euro ek maliyet var.

Bir diğer mantik da hiç hastalık vs almayıp sadece kaza almak ya da ödeme planini düşük tutup (yüzde 80 değil yüzde 60 falan ya da 2000 euro değil 1000 euro) iste max 20 euro ödemek.

Bu kart işi ile beraber her şeyi kapsayan bankanin sigortasi bana mantıklı geliyor, bir de kendi bankam olması güveni var.

Siz ne dersiniz?

Kapsamayan durumlar; aşı ile onlenebilen hastaliklar, sigorta öncesi bilinen hastalıklar, kötü davranma sebebiyle ortaya çıkan durumlar.
(5) 

Kolda deltoidden başlayıp parmaklara giden ağırlık/sızı

logisticsmanager #1514297 
Sabah başladı. Normalde güç antrenmanı yapıyorum, dün öyle çok ağır olmasa da yaptım (squat/bench). Spor sırasında bir şey hissetmedim.
Akşam arkadaşla dışarı çıktım, gece falan da sorun yoktu.
Şu an sag kolumda deltoid bölgesinden başlayıp el/parmak giden sızı var.
Gucsuzlesme, bazen gelen sızı. Bazi pozisyonlarda rahatlıyor kolum ama hareket ettirirsem falan sızı tekrar başlıyor.
Böyle bir acı yok, igne batmasi falan gibi de değil ama genel kola yayılan bir sızı.

Bir fikri olan var mı?
(4) 

Arabalar vs dokunmatik/dijital ekranlar

logisticsmanager #1514197 
Şimdi araba bakıyorum, hemen olmasa da alacağım.
Ama yeni çıkan arabaların hepsinin klimayi vs ekrandan değiştirme olayı biraz canımı sikmaya başladı. Bu ilk citroen, pejo vs vardi hadi onlari eledim ama şu an ford, vw grubu vs hepsi başladı.

Bu tarz araba alıp 3-4 sene sonra hala rahatça kullananlar var mi?
Yani telefonlarda bile bazen sacmalayan dokunmatik vs olaylarinsan sonra klima vs hic dokunmatige giresim yoktu.

Ayni sekilde dijital kadran olayinda da bir tik dikkat ederek bakıyorum. Güzel gözükenleri olsa da nedende klasik kadran daha güvenilir gibi geliyor.

Ama gittigimiz nokta bu gibi, her yer ekran her şey dokunmatik. Bu gidişle yakında reklam falan girecek ekranlara.
Ha bu arada sürekli İnternet bağlantısı olan araçlardan daha da korkuyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz?
(11) 

Yüzde 50 maaş artışı ama 1 senelik kontrat

logisticsmanager #1514128 
Arkadaş Türkiye'nin en büyük firmalarindan birinde çalışıyor ama ön kapalı. Herkes yaşlı.

Bir is teklifi var, şu anki maaşın yüzde 50 fazlasi. (14.5k şu an her şeyiyle beraber aldığı para vs 22 verecekleri para) firma dünyanın en büyük firmalarindan, amerika merkezli.

Pozisyon 1 yıllık ama bitiminde her şey düzgün giderse gene uzatabilir ya da kalıcı kontrat yaparız diyorlar.

Kisi evli, esi de çalışıyor. Çocuk yok, yas 28.

Mantıklı mi?

mobil görünümden çık