Merhabalar! Bir süredir el mikseri bakıyorum ama karar veremedim. Kullandığınız ve memnun kaldığınız bir marka/model varsa tavsiye edebilir misiniz?
Uzun yıllar tefal kullandık ekteki modelden. Standlı mikser aldım ancak ufak tefek işlerde kullanmak pek pratik olmuyor. Kutusundan çıkarmaya üşendiğimden her şeyi elde çırpmaya başladım :D
Uzun yıllar tefal kullandık ekteki modelden. Standlı mikser aldım ancak ufak tefek işlerde kullanmak pek pratik olmuyor. Kutusundan çıkarmaya üşendiğimden her şeyi elde çırpmaya başladım :D
Şirkette satışçılar maliyetleri, teklifleri hazırlayıp ortak klasörde kaydediyorlar. Ancak satışçılar dışındakiler de bu dosyaları açıp değişiklik yapabilir. Şimdiye kadar (15-20 senedir) böyle bir şeyle karşılaşılmamış ancak son birkaç haftadır birisi, özellikle bir arkadaşın maliyetleri ile oynuyor.
Bunun kim olduğunu anlayabilmek için excel'de değişiklik yapan kullanıcıları kaydeden bir şey olabilir diye düşündüm. Fakat kötü olan şu ki excel'den pek anlamıyorum. Google'da bu konuyu ne diye aratacağımı bile çözemedim, alakasız videolarda buldum kendimi.
Excel mastırlar yol gösterirse çok mutlu olurum ^_^
Bunun kim olduğunu anlayabilmek için excel'de değişiklik yapan kullanıcıları kaydeden bir şey olabilir diye düşündüm. Fakat kötü olan şu ki excel'den pek anlamıyorum. Google'da bu konuyu ne diye aratacağımı bile çözemedim, alakasız videolarda buldum kendimi.
Excel mastırlar yol gösterirse çok mutlu olurum ^_^
Hatta soyle karpuzdere tarafina yakin olanlar var mi? Haydar'da oturalim iki cay icelim :D
Ailecek sıkılıyoruz.
Ailecek sıkılıyoruz.
Evet, Türkiye'de engelliler için bulunamayan bir ürünle daha karşı karşıyayız.
İstediğim şey şunun gibi bir şey: www.amazon.com
Salak amazon satıcısı da medium'unu gönderiyor Türkiye'ye small'unu göndermiyor.
Bu tarz bir şeyin Türkiye'de satıldığını gören var mı? Çapa'da vardır gibi bir öneri değil de x dükkanda var derseniz daha iyi. Çünkü çapa'da ben de bulamadım henüz.
Kardeşimin nörolojik sorunu sebebiyle tuvaletini tutamama sorunu var ama yüzmeyi aşırı derecede seviyor. Denize girmesi yürüme zorluğu olduğu için hem zor hem de tehlikeli oluyor. Havuza gitmek istiyor arkadaşlarıyla. O noktada da ben bu bezi bulamıyorum.
İstediğim şey şunun gibi bir şey: www.amazon.com
Salak amazon satıcısı da medium'unu gönderiyor Türkiye'ye small'unu göndermiyor.
Bu tarz bir şeyin Türkiye'de satıldığını gören var mı? Çapa'da vardır gibi bir öneri değil de x dükkanda var derseniz daha iyi. Çünkü çapa'da ben de bulamadım henüz.
Kardeşimin nörolojik sorunu sebebiyle tuvaletini tutamama sorunu var ama yüzmeyi aşırı derecede seviyor. Denize girmesi yürüme zorluğu olduğu için hem zor hem de tehlikeli oluyor. Havuza gitmek istiyor arkadaşlarıyla. O noktada da ben bu bezi bulamıyorum.
Tam olarak istediğim ayakkabı şu. Amazon'da, modcloth'da ve zulily'de var. Amazon'daki satıcı TR'ye göndermiyor, diğerlerinin de kargo ücreti uçuk. Ancak İstanbul'da bu tip ayakkabı bulabileceğim bir yer elbet vardır diye umuyorum.
mcdn.zulilyinc.com
mcdn.zulilyinc.com

Zeiss Contact Life lens kullanmış olanınız var mı öncelikle? Tavsiye eder misiniz?
BC 8.90 olduğundan pek seçeneğim kalmıyor. Doktor sorun olmaz dediği için Acuvue Oasys 8.80 kullanıyorum bir süredir ama yine de istediğim rahatlığı yakalayamadım. Baş ağrısı çok yapıyor, batma yapıyor, gözlerim kuruyor vs.
Bu contact life'ın 8.90 BC'si var, pek kalitesiz de durmuyor ama ne duydum ne de kullanan var etrafımda. Emin olamadım.
Başka tavsiye edebileceğiniz, çok memnunum dediğiniz optik lensler var mı?
www.lensmarket.com
BC 8.90 olduğundan pek seçeneğim kalmıyor. Doktor sorun olmaz dediği için Acuvue Oasys 8.80 kullanıyorum bir süredir ama yine de istediğim rahatlığı yakalayamadım. Baş ağrısı çok yapıyor, batma yapıyor, gözlerim kuruyor vs.
Bu contact life'ın 8.90 BC'si var, pek kalitesiz de durmuyor ama ne duydum ne de kullanan var etrafımda. Emin olamadım.
Başka tavsiye edebileceğiniz, çok memnunum dediğiniz optik lensler var mı?
www.lensmarket.com
Okuduğum kadarıyla Romanya'nın vizesi ayrı ancak shengen vizesi varsa kişi onunla girebiliyor Romanya'ya. Bu konuda tabi ki emin değilim, bu yüzden sorum şu: İspanya'dan çok girişli shengen alsak, ardından bu vizeyle Romanya'ya da gidebilir miyiz?
Gece 12'den sonra toplu taşımayla ulaşma şansımız var mıdır? Varsa nasıl gideriz?
Şimdiden teşekkürler:)
Şimdiden teşekkürler:)
İkisinin aynı şey olmadığı açık tabi. Ama yine de kafam karıştı.
Pazarlama İletişimi sertifika programına gitmek istiyorum bir süredir. Ücretini de denkleştirdim, Kasım ayında açılmasını bekliyorum. 3000 tl civarı 6 haftasonu sürüyor program.
Halihazırda İstanbul Gazetecilik bölümünde kaydım var ama düzenli gidebildiğim yarım dönem hariç gidemedim, çünkü örgün öğretimdi, çalışınca olmadı ve hala bilimsel hazırlıktayım. Çok da ilgimi çekmedi zaten dersler de açıkçası.
Ama Marmara'da ikinci öğretim, tezsiz pazarlama programları var. Lakin fiyatları tabi dönem başına en az 4500 TL ^_^
Eh ben buna girmeyi beklesem 1 sene daha geçecek tabi. Ama sertifika alırsam Pazarlama yüksek lisansı yapandan çok mu geride kalırım? Zaten şu anda 3 yıldır reklam-pazarlama alanında çalışıyorum. Benim istediğim yeni bir yere başvururken sadece alaylı olarak gitmeyeyim de bir de resmi belgem olsun.
Lisansım İngiliz dili ve edebiyatı bu arada.
Pazarlama İletişimi sertifika programına gitmek istiyorum bir süredir. Ücretini de denkleştirdim, Kasım ayında açılmasını bekliyorum. 3000 tl civarı 6 haftasonu sürüyor program.
Halihazırda İstanbul Gazetecilik bölümünde kaydım var ama düzenli gidebildiğim yarım dönem hariç gidemedim, çünkü örgün öğretimdi, çalışınca olmadı ve hala bilimsel hazırlıktayım. Çok da ilgimi çekmedi zaten dersler de açıkçası.
Ama Marmara'da ikinci öğretim, tezsiz pazarlama programları var. Lakin fiyatları tabi dönem başına en az 4500 TL ^_^
Eh ben buna girmeyi beklesem 1 sene daha geçecek tabi. Ama sertifika alırsam Pazarlama yüksek lisansı yapandan çok mu geride kalırım? Zaten şu anda 3 yıldır reklam-pazarlama alanında çalışıyorum. Benim istediğim yeni bir yere başvururken sadece alaylı olarak gitmeyeyim de bir de resmi belgem olsun.
Lisansım İngiliz dili ve edebiyatı bu arada.
Lollipop güncellemesini aldıktan sonra telefonun pil performansı yerlere düştü resmen. Öncesinde sabah %100 ile çıktığımda akşam anca takardım şarja. Şimdi 3-4 saat anca dayanıyor. %100'deyken 15 dk kullansam (facebook, twitter vs) hemen %85'lere iniyor.
Garip olan şu ki kardeşimde de aynı telefon var ve o da aynı güncellemeyi yükledi. Ama onda böyle bir sorun yok. Başka böyle bir şey yaşayan yoksa suçu bataryanın eskimeye başlamasına yorucam artık.
Garip olan şu ki kardeşimde de aynı telefon var ve o da aynı güncellemeyi yükledi. Ama onda böyle bir sorun yok. Başka böyle bir şey yaşayan yoksa suçu bataryanın eskimeye başlamasına yorucam artık.
Sorum saçma gelebilir, hiç mi otobüs bileti almadın diyebilirsiniz:) geçenlerde kemer'e otobüs bileti aldım ve evet, ömrümde ilk defa. Şimdiye kadar nereye gitsem ya uçakla ya arabayla gittim. Zaten çok da şehirler arası yolculuk yapmadım.
Baktım hafta içi olduğundan sanırım otobüste sadece iki kişi var, o da biziz zaten. Bu hafta içi olanlarda da zaten 6-7 yolcu var. Bu şekilde gidiyorlar mı yani otobüsler? Ne bileyim başka otobüse kaydırma vb bir şey yapmazlar herhalde?
Baktım hafta içi olduğundan sanırım otobüste sadece iki kişi var, o da biziz zaten. Bu hafta içi olanlarda da zaten 6-7 yolcu var. Bu şekilde gidiyorlar mı yani otobüsler? Ne bileyim başka otobüse kaydırma vb bir şey yapmazlar herhalde?
nasıldır bilen var mı? yapılan yorumlar çok karışık. birisi çok iyi birisi çok kötü demiş karar veremedim. zaten her şey dahil olduğundan pek beklentim yok.
sevgili ailem bu ulvi iş için beni görevlendirdi ancak ttnet deli etmeye devam ediyor.
bu sene 2 ay kullanacağız ama seneye 3 ay kullanamaz mıyız dedim (yazlık internet paketi). olmaz dedi kaknem call-center görevlisi. (cidden ters biçimde olmaz dedi) taahhütsüz olunca aylık 50 lira olan şey 100 tl oluyor. telefonsuz olarak yalın internet dedikleri şey normalde 99 tl iken 130 tl oluyor. saçma sapan şeyler.
bildiğiniz, fiyatı uygun bir şeyler var mı? kullanıp memnun kaldığınız taahhütsüz bir şeyler.
bana kalsa yazlık orası internetsiz takılsınlar :/
bu sene 2 ay kullanacağız ama seneye 3 ay kullanamaz mıyız dedim (yazlık internet paketi). olmaz dedi kaknem call-center görevlisi. (cidden ters biçimde olmaz dedi) taahhütsüz olunca aylık 50 lira olan şey 100 tl oluyor. telefonsuz olarak yalın internet dedikleri şey normalde 99 tl iken 130 tl oluyor. saçma sapan şeyler.
bildiğiniz, fiyatı uygun bir şeyler var mı? kullanıp memnun kaldığınız taahhütsüz bir şeyler.
bana kalsa yazlık orası internetsiz takılsınlar :/
Şirketteki pc'nin tuşları tamire gelen adam her ne yaptı ise değişik çalışıyor.
fn özelliğinden değil anladığım kadarıyla.
alt-q @ işareti yapmıyor
alt-e € işaretini yapmıyor gibi.
kısaca alt + kombinasyonları çalışmıyor.
fn özelliğinden değil anladığım kadarıyla.
alt-q @ işareti yapmıyor
alt-e € işaretini yapmıyor gibi.
kısaca alt + kombinasyonları çalışmıyor.
artık bunun lisansını satın alamıyor muyuz? Adobe'un sitesinde satışı var ancak şirket için satın almayı planlıyoruz benim bilgisayarıma. Daha önce acrobat'ı aldığımız şirkete sordum artık CC'den başkası yok o da yıllık üyelik diyor. Satış linkini gönderdim, şirkete uygun olmayabilir yazmış sadece.
Ben zaten CC kullanmayı sevmiyorum o ayrı, bir de yıllık ücret ödetmeyi şirkete kabul ettirmem lazım. Zaten fantastik tasarımlar yapmıyoruz, CS5 bile yetiyor bana.
Ben zaten CC kullanmayı sevmiyorum o ayrı, bir de yıllık ücret ödetmeyi şirkete kabul ettirmem lazım. Zaten fantastik tasarımlar yapmıyoruz, CS5 bile yetiyor bana.
1. bu memlekette 170 üzeri kadınların giyebileceği diz hizasında / biraz dizin üstünde elbise yok mu yahu? neden hepsi süper mini oluyor? uzun bir insan sayılmam ama bir ben değilimdir herhalde bunu yaşayan? geçen gün mangonun ofis kıyafetlerinden denedim, hepsi mi kısa olur? hangi ofiste giyiyorlar bunları? anlıyorum 160 olan kadın giyince usturuplu oluyor da biz napıcaz?
2. topuklu ayakkabı giymeye alışkınsanız nasıl alıştınız? topuklu derken klasik, abartılı olmayan şeyler alıyorum (demandware.edgesuite.net
gibi), alırken "bu giyilir ya" diyorum. ama sanki giyip çıkınca çok abartılı duruyormuş gibi hissediyorum. sonra rafta bekliyorlar.
2. topuklu ayakkabı giymeye alışkınsanız nasıl alıştınız? topuklu derken klasik, abartılı olmayan şeyler alıyorum (demandware.edgesuite.net

Tüm ürünlerini kendi bünyelerinde üreten şirketler için kullanıldığını biliyorum ama Türkçe direkt bir karşılığı var mıdır bunun?
işyerinde alt pozisyonlarından sorumlu olmak ve tam tersi bir üstüne bağlı olmak ingilizce nasıl ifade ediliyordu?
Mayıs ayında fuar için İzmir'de olacağım 4 gün. Fuar Gaziemir'de ama orada kalacak bir yer olmadığı için merkezde olacağız. Araba var o yüzden fuara ulaşım sabahları aşırı uzun sürmediği sürece sorun değil.
Ancak otel seçemedim. orta halli bir otel tavsiyenizi bekliyorum. temiz olması, güvenli bir bölgede olması benim için yeterli. (şirket için de ucuz olmasa da ekonomik olması tabi <3 )
Ancak otel seçemedim. orta halli bir otel tavsiyenizi bekliyorum. temiz olması, güvenli bir bölgede olması benim için yeterli. (şirket için de ucuz olmasa da ekonomik olması tabi <3 )
Şirkette sipariş formu olarak bir form kullanıyoruz. Şu an basılı halde bunlar, elle dolduruluyor. Bunu bilgisayara taşısak orda doldursalar sonra çıktı alsalar diye düşündük.
Ancak her sipariş formunun üzerinde numaraları var. Satışçı - muhasebe ve depo bu numaraları baz alarak çalışıyorlar.
Excel'de bunu çözmenin bir yolu olabilir mi? ya da aklınıza başka bir şey geliyor mu? Bir taslak olacak yani bunu farklı kaydet yaparak kaydedecekler. Ama sipariş numarasını dosya yeni açıldığında otomatik vermeli.
not: benim excel'i anlama seviyem google'dan bulduğum talimatları uygulayabilme seviyesinde.
Ancak her sipariş formunun üzerinde numaraları var. Satışçı - muhasebe ve depo bu numaraları baz alarak çalışıyorlar.
Excel'de bunu çözmenin bir yolu olabilir mi? ya da aklınıza başka bir şey geliyor mu? Bir taslak olacak yani bunu farklı kaydet yaparak kaydedecekler. Ama sipariş numarasını dosya yeni açıldığında otomatik vermeli.
not: benim excel'i anlama seviyem google'dan bulduğum talimatları uygulayabilme seviyesinde.
Ehliyetimi kaybettim 3 aydır randevu alıcam diye uğraşıyorum. Ne site açılıyor, açılsa da saçma sapan hatalar veriyor, en sonunda da randevu kalmamış oluyor.
Siz nasıl randevu alıyorsunuz yahu? artık sadece cuma günleri açıyorlarmış bir de, yine alamadım. Aylardır araba kullanamıyorum resmen sinirlerim bozuldu.
Siz nasıl randevu alıyorsunuz yahu? artık sadece cuma günleri açıyorlarmış bir de, yine alamadım. Aylardır araba kullanamıyorum resmen sinirlerim bozuldu.
daha önce buradan sipariş veren var mı? tavsiye eder misiniz? etmezseniz başka bir yer var mı bildiğiniz :)
bonnyfood'da hiçbir şey bulamadım, saçma sapan şeyler var. bu biraz daha iyi gibi geldi gözüme.
bonnyfood'da hiçbir şey bulamadım, saçma sapan şeyler var. bu biraz daha iyi gibi geldi gözüme.
"Passanger Cruise for men" aradığım parfüm. Sevgilime biri almış yurt dışından hediye olarak, bulamadık buralarda. Satıldığını bildiğiniz bir yer var mı? mizu, ıvır zıvır baktım hiçbirinde bulamadım :/
www.fragrantica.com
www.fragrantica.com
Türkçesi nedir? Şimdiden çok teşekkürler.
İzmir'de önerebileceğiniz bir firma var mı? Mayıs ayında bir fuara katılacağız ve mümkünse max modüler tasarım yapması iyi olur firmanın :)
telefon kendi kendine kapanıp açılıyor, sonsuz bir rebooting çabasına giriyor. neyse işte. ben de hard reset yapmaya çalışıyorum.
önce odin mode'a girdi, altta downloading, please do not turn off the target yazıyordu. bir şey olmadı uzun süre.
biraz önce yeniden denedim, bu sefer note 3 logosunu gösteriyor, kayboluyor, tekrar gösteriyor, giremedi hard reset moduna.
napsam ben buna? içindeki bilgilerden vazgeçtiğim anlaşılmıştır zaten :D
1,5 senede ilk arızası, hiç böyle bir şey olmadığından şimdiye kadar şu an moralim çok bozuk :D
edit: telefonu açıyorum, şifreyi giriyorum, uzunca süre titreyip kapanıyor.
önce odin mode'a girdi, altta downloading, please do not turn off the target yazıyordu. bir şey olmadı uzun süre.
biraz önce yeniden denedim, bu sefer note 3 logosunu gösteriyor, kayboluyor, tekrar gösteriyor, giremedi hard reset moduna.
napsam ben buna? içindeki bilgilerden vazgeçtiğim anlaşılmıştır zaten :D
1,5 senede ilk arızası, hiç böyle bir şey olmadığından şimdiye kadar şu an moralim çok bozuk :D
edit: telefonu açıyorum, şifreyi giriyorum, uzunca süre titreyip kapanıyor.
Sonunda okumaya vaktim var. Yıllarca filmi izlememek için baya çaba sarf ettim sırf okuyacağım diye.
Ben normalde 3 kitabı ayrı ayrı alacaktım okuması daha kolay diye. Ama hepsinin bir arada olduğu basımda notlar vs daha fazlaymış, ayrı ayrı olunca bazı kısımlar atlanıyormuş (notlar, açıklamalar vs) gibi şeyler duydum. Ne kadar doğrudur?
Bir arada dediğim şu: www.dr.com.tr
Ayrı ayrı dediğim de bu: www.dr.com.tr
Ben normalde 3 kitabı ayrı ayrı alacaktım okuması daha kolay diye. Ama hepsinin bir arada olduğu basımda notlar vs daha fazlaymış, ayrı ayrı olunca bazı kısımlar atlanıyormuş (notlar, açıklamalar vs) gibi şeyler duydum. Ne kadar doğrudur?
Bir arada dediğim şu: www.dr.com.tr
Ayrı ayrı dediğim de bu: www.dr.com.tr
Yine bir çeviriyle karşınızdayım. Bazen beynim duruyor çünkü.
Şöyle bir metin var elimde:
"Review together (the company's) activities
• Range portfolio and propose additional range.
• Products within the range offer and propose additional products.
• Identify new ranges or products to add to current portfolio.
• Identify potential suppliers."
İş geliştirme teklifi bu. Range portfolio demekle ne kastetmiş anlamadım. Aslında anladım da Türkçeleştiremedim. Seri, yelpaze, gam vs portfolyoyla kullanınca saçma geldi.
Şöyle bir metin var elimde:
"Review together (the company's) activities
• Range portfolio and propose additional range.
• Products within the range offer and propose additional products.
• Identify new ranges or products to add to current portfolio.
• Identify potential suppliers."
İş geliştirme teklifi bu. Range portfolio demekle ne kastetmiş anlamadım. Aslında anladım da Türkçeleştiremedim. Seri, yelpaze, gam vs portfolyoyla kullanınca saçma geldi.
duyurunun kızlarına soruyorum:)
penti ile aramız bozuk bu aralar. daha 1 ay önce 2 tane koton 3 tane ince çorap aldım, tam 1 haftada hepsi kullanılmaz hale geldiler. ne kadar dikkatli olursam olayım, bir şekilde kaçıyor, burnu yırtılıyor falan.
daha önce calzedonia kullanmadım, performansı penti'den iyi midir? ya da daha iyi bir yer var mı çorapları kaliteli olan. örneğin c&a'dan koton çorap almıştım, gayet güzeldi (onlar da babane renkleri yapıyor sorun o).
penti ile aramız bozuk bu aralar. daha 1 ay önce 2 tane koton 3 tane ince çorap aldım, tam 1 haftada hepsi kullanılmaz hale geldiler. ne kadar dikkatli olursam olayım, bir şekilde kaçıyor, burnu yırtılıyor falan.
daha önce calzedonia kullanmadım, performansı penti'den iyi midir? ya da daha iyi bir yer var mı çorapları kaliteli olan. örneğin c&a'dan koton çorap almıştım, gayet güzeldi (onlar da babane renkleri yapıyor sorun o).
"I tested the hypotheses with data collected at two points in time"
Burda at two points in time, tam olarak ne anlama geliyor?
Burda at two points in time, tam olarak ne anlama geliyor?
şöyle bir cümlede geçiyor:
"Nevertheless, beyond a narrow range of contexts in which hostility may be tolerated, individuals expect others, especially those of higher status,to be aware of communicative acts that constitute face threats, actions that threaten one's social image and self-image"
hiç anlamadım, beynim durdu. Soru: face-threat nedir?
"Nevertheless, beyond a narrow range of contexts in which hostility may be tolerated, individuals expect others, especially those of higher status,to be aware of communicative acts that constitute face threats, actions that threaten one's social image and self-image"
hiç anlamadım, beynim durdu. Soru: face-threat nedir?
Organizasyonlardaki liderlerin "abusive supervision"undan bahsediyor makale. Terimin tam anlamıyla Türkçedeki karşılığını bilen vardır belki diye sorayım dedim.
Benim makaleden anladığım hakaret eden, aşağılayıcı konuşarak denetim yapan yöneticilerden bahsediyor. Bu yüzden; "Aşağılayıcı Denetim" saçma bir terim mi olur.
Benim makaleden anladığım hakaret eden, aşağılayıcı konuşarak denetim yapan yöneticilerden bahsediyor. Bu yüzden; "Aşağılayıcı Denetim" saçma bir terim mi olur.
Ne anlama geldiğini buldum: biyografisi yazılan kişi ile yazarın söyleşi yaparak yazdığı biyografi imiş.
Fakat bunun Türkçe'si nedir sizce? nasıl bir şey denebilir? Biyografi türlerinde buna ait bir şey göremedim.
Fakat bunun Türkçe'si nedir sizce? nasıl bir şey denebilir? Biyografi türlerinde buna ait bir şey göremedim.
İstanbul Anadolu yakasında, mümkünse üsküdar-kadıköy çevresinde tavsiye edebileceğiniz diyetisyenler var mı? Diyabete destek tedavi olacak. Çok pahalı olmaması önemli, iki haftada bir 150 lira veremem şahsen.
daha önce altıntepe kızılay'da gidiyordum, çok memnundum ancak hem çok uzak bana hem de çok zor randevu alıyorum. o yüzden yakın bir yerler olsun dedim. saçma bir saate randevu verse de hızla gidip gelirim.
daha önce altıntepe kızılay'da gidiyordum, çok memnundum ancak hem çok uzak bana hem de çok zor randevu alıyorum. o yüzden yakın bir yerler olsun dedim. saçma bir saate randevu verse de hızla gidip gelirim.
Kadıköy'de kanvas baskı yapan bildiğiniz iyi bir yer var mı? İstediğim şeyi götürsem kaç günde yaparlar çerçeveli olarak?
Benimle doğumgünü tarihi yakın olan arkadaşımla ortak kutlama yapıyoruz. Başta plan güzel bir yerde yemek yedikten sonra monc'a gitmekti. (bkz: yol project)
fakat bu hafta benim bahtsızlığımdan mıdır nedir, sadece cuma günü çıkacaklarmış diye duydum cumartesi yerine. (konser çizelgesinde cumartesi var gözüküyor ama benimki backup plan)
palmadoro'a baktım, 75 tl'ye yemekli falan 45'lik gecesi varmış. Fakat fazla romantik geldi. Biz 8-9 kişi olucaz, bir kısmı çift bir kısmı değil. Büyük ihtimalle ben de sıkılırım hadi itiraf ediyorum.
Böyle bize hem güzel bir yemek yiyecek yer, ardından da güzelce eğlenilecek yer lazım. mümkünse anadolu yakası, hatta bağdat caddesi taraflarında.
fakat bu hafta benim bahtsızlığımdan mıdır nedir, sadece cuma günü çıkacaklarmış diye duydum cumartesi yerine. (konser çizelgesinde cumartesi var gözüküyor ama benimki backup plan)
palmadoro'a baktım, 75 tl'ye yemekli falan 45'lik gecesi varmış. Fakat fazla romantik geldi. Biz 8-9 kişi olucaz, bir kısmı çift bir kısmı değil. Büyük ihtimalle ben de sıkılırım hadi itiraf ediyorum.
Böyle bize hem güzel bir yemek yiyecek yer, ardından da güzelce eğlenilecek yer lazım. mümkünse anadolu yakası, hatta bağdat caddesi taraflarında.
Şirkette uzun zamandır kimse ilgilenmemiş bu işlerle. Ttnet'ten standart kurumsal adsl kullanıyoruz 8 mbit sanırım. Dandik ve berbat tabi. Zırt pırt kopuyor, yavaş vs.
Superonline'dan teklif aldım. aynısı ttnet'te de var sanırım. metro ethernet diye bir şey. Bunun 8 mbit hızdaki hali şu an kullandığımızın 3 katı fiyatta.
Biz hızı da yükseltmek istiyoruz ama şu an 250 lira verirken birden 1500 lira vermeye kalksak muhasebe soracak "farkı ne?" diye. açıkçası bilmiyorum ve anlatacak kişilere ihtiyacım var :D
Ve tabi önerilere açığım. 20 kişinin internet kullandığı bir şirkette yüksek hızda, zırt pırt kopmayan bir internet paketi ne olabilir?
Superonline'dan teklif aldım. aynısı ttnet'te de var sanırım. metro ethernet diye bir şey. Bunun 8 mbit hızdaki hali şu an kullandığımızın 3 katı fiyatta.
Biz hızı da yükseltmek istiyoruz ama şu an 250 lira verirken birden 1500 lira vermeye kalksak muhasebe soracak "farkı ne?" diye. açıkçası bilmiyorum ve anlatacak kişilere ihtiyacım var :D
Ve tabi önerilere açığım. 20 kişinin internet kullandığı bir şirkette yüksek hızda, zırt pırt kopmayan bir internet paketi ne olabilir?
Şöyle bir işlem var tamam, bunu buldum: office.microsoft.com
ancak 200 küsür satır var her biri için formüldeki satır sayılarını değiştirip yazmam gerekmiyordur, bir kolay yolu vardır diye düşünüyorum ama bulamadım :/
excel cahili olarak da nasıl aratacağımı dahi düşünemedim.
ancak 200 küsür satır var her biri için formüldeki satır sayılarını değiştirip yazmam gerekmiyordur, bir kolay yolu vardır diye düşünüyorum ama bulamadım :/
excel cahili olarak da nasıl aratacağımı dahi düşünemedim.
Çalışan, akşamları spora giden bir insanım. O yüzden diyet kısmında son zamanlarda tökezliyorum diyebilirim.
Biraz tumblr'da şurda burda araştırdım neler yapıyorlar diye. Sorunum "çok yiyorum" değil. Önceden hazırlanabilecek şeyler arıyorum. Araştırdıklarım da genelde amerikalılar ve malum yeme içme kültürümüz tam denk değil.
1 senedir spora gitmeden önce işyerinde bir şeyler yemeye çalışıyordum. baktım pek olmuyor. zaten burada bir şey ısıtacak yer yok. yemek yiyip de spora gidince rahatsız ediyor beni 1-1.5 saat geçse de yemek sonrasında. o yüzden spor sonrasında hafif bir şeyler yemeyi tercih etmeye başladım.
kahvaltımı mutlaka evden çıkmadan yapıyorum.
öğle yemekleri sabit zaten onda sorun yok.
şimdilik yapabileceklerim arasında:
- önceden yumurta haşlamak: sabah kahvaltı için veya akşam tembellik ettiğimde yenilebilir diye. 2 günde bir haşlasam dayanır herhalde dolapta?
- karışık sebze doğrayıp buzluğa atmak: akşam yine stir-fry dedikleri şekilde veya buharda pişirilebilir. ama hangi sebzeler? kabak, havuç, taze fasulye geldi aklıma. patlıcan pek olmaz gibi. başka ne olabilir?
- tavuk? hep aynı şekilde yemek bunu bana fenalık geçirtebilir. tavuk göğsünü light soya ve sarımsakla yağsız tavada pişirince güzel oluyor aslında.
- salata yapmaktan nefret ediyorum ama en çok salata ile doyuyorum. bir süre sonra aynı salatayı yemek sıkıcı geliyor. mevsim salatası hariç ne yenebilir?
edit: kadınım, kilo vermeye çabalıyorum.
Biraz tumblr'da şurda burda araştırdım neler yapıyorlar diye. Sorunum "çok yiyorum" değil. Önceden hazırlanabilecek şeyler arıyorum. Araştırdıklarım da genelde amerikalılar ve malum yeme içme kültürümüz tam denk değil.
1 senedir spora gitmeden önce işyerinde bir şeyler yemeye çalışıyordum. baktım pek olmuyor. zaten burada bir şey ısıtacak yer yok. yemek yiyip de spora gidince rahatsız ediyor beni 1-1.5 saat geçse de yemek sonrasında. o yüzden spor sonrasında hafif bir şeyler yemeyi tercih etmeye başladım.
kahvaltımı mutlaka evden çıkmadan yapıyorum.
öğle yemekleri sabit zaten onda sorun yok.
şimdilik yapabileceklerim arasında:
- önceden yumurta haşlamak: sabah kahvaltı için veya akşam tembellik ettiğimde yenilebilir diye. 2 günde bir haşlasam dayanır herhalde dolapta?
- karışık sebze doğrayıp buzluğa atmak: akşam yine stir-fry dedikleri şekilde veya buharda pişirilebilir. ama hangi sebzeler? kabak, havuç, taze fasulye geldi aklıma. patlıcan pek olmaz gibi. başka ne olabilir?
- tavuk? hep aynı şekilde yemek bunu bana fenalık geçirtebilir. tavuk göğsünü light soya ve sarımsakla yağsız tavada pişirince güzel oluyor aslında.
- salata yapmaktan nefret ediyorum ama en çok salata ile doyuyorum. bir süre sonra aynı salatayı yemek sıkıcı geliyor. mevsim salatası hariç ne yenebilir?
edit: kadınım, kilo vermeye çabalıyorum.
basit bir şekilde virüs tarama gerçekleştirdim, yeniden başlatılsın mı pc dedi. evet dedim, boot scan'e geçti. çıkmak için esc bastım. sonuç: hiçbir dosyam ortada yok. programlar silinmiş (chrome, firefox hariç) ağ şifresini hatırlıyor ama gerisi sanki format atmışım gibi pc'ye.
programları yeniden yüklerim de annemin fotoğrafları vardı, eğer silindiyse ağzıma sıçacak gibi duruyor :/
bir yolu yok mudur, manyak hepsini silmiş midir?
programları yeniden yüklerim de annemin fotoğrafları vardı, eğer silindiyse ağzıma sıçacak gibi duruyor :/
bir yolu yok mudur, manyak hepsini silmiş midir?
Tam olarak 1.31'de Freddie'ciğimin beyazlar içinde yerlerde modern dans ettiği görüntüsü hangi klibinden veya nereden alınmış? Bilen varsa pek bir teşekkür ederim :)
youtu.be
youtu.be
ben böyle büyülü, fantastik şeyleri severim ama bundan yeni haberim oldu (kaç sezon olmuş tebrik ettim kendimi). izleyen var mı? izlemeye değer bir şey mi?
ayrıca şiddet sahnesi var mı? (bu önemli, çünkü izleyemiyorum)
ayrıca şiddet sahnesi var mı? (bu önemli, çünkü izleyemiyorum)
İki hafta önce baş dönmesi ve yüksek ateş şikayetiyle doktora gittim. boğazında iltihap var rahat değil zaten boğazın dedi, antibiyotik, ateş düşürücü, baş dönmesi ilacı verdi. kullandım, geçer gibi oldu ama kollarımda ve bacaklarımda kırmızı benekler çıktı, kaşıntı falan yoktu, tekrar gittim antibiyotiği değiştirdi.
o antibiyotiği kullanırken bir sabah uyandım kollarım tutmuyor. üşüttüm herhalde dedim ama bir gariplik vardı. hani ateş yüksek olduğunda eklem yerlerinde ağrı olur ya, işte o ağrının tüm elimde olmasıydı. ilk gün çok değildi, tatile gittim. sol kolumun üstüne doğru çıkmaya başladı ağrı. iki gün tatil sonunda eve dönünce tekrar gideyim doktora diye düşündüm. bu sırada tatildeyken yüzmeyi geçtim ellerimi yıkarken canım acıyordu, elimi kapatamıyordum resmen, kapı açarken falan ağrıyordu.
eve geleceğim sabah berbat halde uyandım, ağrılar aynıydı. eve geldim yine ateşim vardı. normal şartlar altında kusamayan insan olarak 2 kez kustum. fark ettim ki kustuktan sonra kollarımda ağrı falan kalmadı. garip geldi bana da bu durum.
doktora gidemedim zaten o gün (geçen hafta cumaydı). doktora cumartesi gitsem mi diye düşünüyorum ama şu an bir şikayetim kalmadı. ama babam bir doktor tanıdığına söylediğinde baş dönmesini boğazda olmayabilir iltihap demiş. şimdi ben bunu gidip doktora söylesem triplere girecek çok biliyosun bakışı atıcak. napsam bilemedim.
o antibiyotiği kullanırken bir sabah uyandım kollarım tutmuyor. üşüttüm herhalde dedim ama bir gariplik vardı. hani ateş yüksek olduğunda eklem yerlerinde ağrı olur ya, işte o ağrının tüm elimde olmasıydı. ilk gün çok değildi, tatile gittim. sol kolumun üstüne doğru çıkmaya başladı ağrı. iki gün tatil sonunda eve dönünce tekrar gideyim doktora diye düşündüm. bu sırada tatildeyken yüzmeyi geçtim ellerimi yıkarken canım acıyordu, elimi kapatamıyordum resmen, kapı açarken falan ağrıyordu.
eve geleceğim sabah berbat halde uyandım, ağrılar aynıydı. eve geldim yine ateşim vardı. normal şartlar altında kusamayan insan olarak 2 kez kustum. fark ettim ki kustuktan sonra kollarımda ağrı falan kalmadı. garip geldi bana da bu durum.
doktora gidemedim zaten o gün (geçen hafta cumaydı). doktora cumartesi gitsem mi diye düşünüyorum ama şu an bir şikayetim kalmadı. ama babam bir doktor tanıdığına söylediğinde baş dönmesini boğazda olmayabilir iltihap demiş. şimdi ben bunu gidip doktora söylesem triplere girecek çok biliyosun bakışı atıcak. napsam bilemedim.
instagram hesabım aksfd_666 gibi saçma sapan hesapları takip ediyor kendi kendine. şimdi şifreyi değiştirdim falan ama başka neden olmuş olabilir? avg'ye göre virüs gözükmüyor telefonda şimdilik (android).
not: instagram'a bağlı sadece facebook var, ilk aklıma gelen o oldu zaten :)
not: instagram'a bağlı sadece facebook var, ilk aklıma gelen o oldu zaten :)
www.eksiduyuru.com
konu buydu. önerilerinize uyarak nikaha gittim.
whatsapp'tan ltfedip attığı davetiyeden gördüğümüz üzere, evlerinin önünden servis kalkacaktı nikah dairesine.
gitmeden bir gün önce diğer arkadaşım aramış bu kişiyi. sormuş istediğin bir şey var mı? biz kızlarla bizde kalıcaz, istersen erken gelebiliriz diye. gerek yok demiş.
gittim nikah salonuna girmeden elim ayağım titredi, sinirlendim, duygulandım vs. çok yabancı gibiydik. sanki her gün konuştuğum, dertleştiğim kadın değildi evlenen. takısını taktık, sadece öptüm geçtim, hayırlı olsun demedim/diyemedim. iğrenç hissettim.
eve geldiğimizde facebook'tan işyerinden arkadaşlarının eve gittiğini, odasında fotoğraflar çekildiğini gördüm. nikahtan sonra da eve gidilmiş, öyle sohbet muhabbet falan vs.
biz üç kişiye ise komşunun kızı muamelesi vardı. ne bok yedik de böyle davranılıyoruz anlamadım. dedikodu desen aramızda yapılmaz, kötülük yaptık desek imkanı yok.
kendimi eski sevgilimin nikahına gitmiş gibi hissettim. eve dönünce oturdum ağladım, kendisini o kadar seviyormuşum ve değer veriyormuşum ki dayanamadım yaptıklarına.
bunları niye yazdım; sizi seven ve değer veren arkadaşlarınıza böyle bir şey yapmayın :/
konu buydu. önerilerinize uyarak nikaha gittim.
whatsapp'tan ltfedip attığı davetiyeden gördüğümüz üzere, evlerinin önünden servis kalkacaktı nikah dairesine.
gitmeden bir gün önce diğer arkadaşım aramış bu kişiyi. sormuş istediğin bir şey var mı? biz kızlarla bizde kalıcaz, istersen erken gelebiliriz diye. gerek yok demiş.
gittim nikah salonuna girmeden elim ayağım titredi, sinirlendim, duygulandım vs. çok yabancı gibiydik. sanki her gün konuştuğum, dertleştiğim kadın değildi evlenen. takısını taktık, sadece öptüm geçtim, hayırlı olsun demedim/diyemedim. iğrenç hissettim.
eve geldiğimizde facebook'tan işyerinden arkadaşlarının eve gittiğini, odasında fotoğraflar çekildiğini gördüm. nikahtan sonra da eve gidilmiş, öyle sohbet muhabbet falan vs.
biz üç kişiye ise komşunun kızı muamelesi vardı. ne bok yedik de böyle davranılıyoruz anlamadım. dedikodu desen aramızda yapılmaz, kötülük yaptık desek imkanı yok.
kendimi eski sevgilimin nikahına gitmiş gibi hissettim. eve dönünce oturdum ağladım, kendisini o kadar seviyormuşum ve değer veriyormuşum ki dayanamadım yaptıklarına.
bunları niye yazdım; sizi seven ve değer veren arkadaşlarınıza böyle bir şey yapmayın :/
Bu mereti yurtdışında falan yetişkinler kullanıyor, hatta çift kişilik olanı bile var sanırım.
Burdaki ikea'da satılanlarını kullanan var mı? yetişkin biri için uygun mudur? Çok özendim ama emin olamadım.
Burdaki ikea'da satılanlarını kullanan var mı? yetişkin biri için uygun mudur? Çok özendim ama emin olamadım.
Yazacağım şey sevgili ile ilgili değil, ama gönül işi sayılır. o yüzden buraya yazıyorum.
iki tane yakın arkadaşım var zaten. biri evli. diğeri geçenlerde aradı "biz x'le evlenmeye karar verdik" dedi. ben de şaşırdım çünkü eski sevgilisi evleneceği kişi, kız da daha 1-2 ay önce başka biriyle evlenme hazırlığındaydı, ayrıldılar. ne çabuk karar verdin bile demedim. sadece şaşırdım dedim. bana aileler tanışsın bi görüşelim dedi. gayet normal.
diğer arkadaşa yarın gelcekler tanışmaya demiş. ben de girip facebook'tan damadın profile baktım (bende ekli değil) fotoğrafları atmıştır belki diye. girip baktığımda tanışma, söz, isteme falan değil; bir hafta önce nişanın yapıldığını görüyorum.
beni arayıp haber verirken yalan söylemesi koydu zaten. diğer arkadaş aramış, öğrendiğimizi "hayırlı olsun demeye aradım" diyerek bildirmiş. ben aramadım, sinirlendiğimde ne dediğimi bilmem çünkü. ama aynı gün bize whatsapp'tan şu tarihte nikah var şurda diye mesaj attı. (not: kendisi davetiye gelmeyen düğüne gidilmez diyen biriydi)
dayanamadım aradım dün, bana telefonda bağırmaya başladı "siz benim hakkımda aranızda ne konuşuyosunuz" diye. susturdum, yaptıklarını anlattım ne kadar üzüldüğümü kırıldığımı. insanların tepkilerinden bıkmış bize söylememiş, sana özel bişi değil kimseye söylemedim ben şöyle şöyle mutluyum, tabi anlamıyorsunuz beni, ben ayakları yere basan bi karar aldım vs dedi durdu.
ben de sorunumun onun kararı hakkında olmadığını, etrafındaki insanların tepkisinin beni ilgilendirmediğini, bana yalan söylemesi ve alelade bir insan gibi olayın dışında tutması olduğunu, şimdi whatsapptan davet edildiğim nikaha nasıl gideceğimi sordum, cevap vermedi. hatta dedim ki eğer benim başıma böyle bişe gelse, hızlı kararımdan dolayı beni insanlar eleştirse ben seni arardım insanlar beni bunalttı diye senle dertleşirdim - ki gerçekten öyle yapardım. (daha neler dedim yazmaya gerek yok, anca kafanız şişer:)
telefonda o kadar kızdım, ağladım, küfrettim ki herhangi bir sevgilime böyle kırılmamışımdır. ağırıma gitti çünkü daha geçen gün bir konserdeyken bile "sensiz konser çekilmiyor kızım eğlenemiyoruz resmen" diye mesaj attım. cidden çok sevdiğim ve değer verdiğim bir kişi(ydi). beraber gezdik, yedik, içtik, ne bileyim en kötü zamanlarımı paylaştım, en saçma düşüncelerimizi birbirimize anlattık.
diğer arkadaşım diyor ki komşunun nikahına gider gibi gidelim, tebrik eder takımızı takar hayatta başarılar der çıkarız. o da 10 senenin hatrına, yaşadıklarımızın hatrına.
bense görmek istemiyorum bile o kadar kırgınım. napsam bilmiyorum.
siz olsanız bu durumda hangisini yapardınız?
iki tane yakın arkadaşım var zaten. biri evli. diğeri geçenlerde aradı "biz x'le evlenmeye karar verdik" dedi. ben de şaşırdım çünkü eski sevgilisi evleneceği kişi, kız da daha 1-2 ay önce başka biriyle evlenme hazırlığındaydı, ayrıldılar. ne çabuk karar verdin bile demedim. sadece şaşırdım dedim. bana aileler tanışsın bi görüşelim dedi. gayet normal.
diğer arkadaşa yarın gelcekler tanışmaya demiş. ben de girip facebook'tan damadın profile baktım (bende ekli değil) fotoğrafları atmıştır belki diye. girip baktığımda tanışma, söz, isteme falan değil; bir hafta önce nişanın yapıldığını görüyorum.
beni arayıp haber verirken yalan söylemesi koydu zaten. diğer arkadaş aramış, öğrendiğimizi "hayırlı olsun demeye aradım" diyerek bildirmiş. ben aramadım, sinirlendiğimde ne dediğimi bilmem çünkü. ama aynı gün bize whatsapp'tan şu tarihte nikah var şurda diye mesaj attı. (not: kendisi davetiye gelmeyen düğüne gidilmez diyen biriydi)
dayanamadım aradım dün, bana telefonda bağırmaya başladı "siz benim hakkımda aranızda ne konuşuyosunuz" diye. susturdum, yaptıklarını anlattım ne kadar üzüldüğümü kırıldığımı. insanların tepkilerinden bıkmış bize söylememiş, sana özel bişi değil kimseye söylemedim ben şöyle şöyle mutluyum, tabi anlamıyorsunuz beni, ben ayakları yere basan bi karar aldım vs dedi durdu.
ben de sorunumun onun kararı hakkında olmadığını, etrafındaki insanların tepkisinin beni ilgilendirmediğini, bana yalan söylemesi ve alelade bir insan gibi olayın dışında tutması olduğunu, şimdi whatsapptan davet edildiğim nikaha nasıl gideceğimi sordum, cevap vermedi. hatta dedim ki eğer benim başıma böyle bişe gelse, hızlı kararımdan dolayı beni insanlar eleştirse ben seni arardım insanlar beni bunalttı diye senle dertleşirdim - ki gerçekten öyle yapardım. (daha neler dedim yazmaya gerek yok, anca kafanız şişer:)
telefonda o kadar kızdım, ağladım, küfrettim ki herhangi bir sevgilime böyle kırılmamışımdır. ağırıma gitti çünkü daha geçen gün bir konserdeyken bile "sensiz konser çekilmiyor kızım eğlenemiyoruz resmen" diye mesaj attım. cidden çok sevdiğim ve değer verdiğim bir kişi(ydi). beraber gezdik, yedik, içtik, ne bileyim en kötü zamanlarımı paylaştım, en saçma düşüncelerimizi birbirimize anlattık.
diğer arkadaşım diyor ki komşunun nikahına gider gibi gidelim, tebrik eder takımızı takar hayatta başarılar der çıkarız. o da 10 senenin hatrına, yaşadıklarımızın hatrına.
bense görmek istemiyorum bile o kadar kırgınım. napsam bilmiyorum.
siz olsanız bu durumda hangisini yapardınız?
1