arkadaşlar haftasonu için böyle hem gezi hem de romantik zaman geçirebileceğimiz, unutamayacağımız mümkünse otantik/yöresel bir mini tatil düşüncem var. bolu civarı düşünüyoruz. 1 gece konaklama da olabilir. ama dediğim gibi sıradan olmasın, gittiğimize değsin. bir de öncelikli amaç birlikte vakit geçirmek, beraber olmak.
gölcük güzeldi doğal güzellik olarak. abant'ı bilmiyorum. bir de kalma olayı açısından nasıl olur. ya da başka bir fikri olan...
teşekkürler..
gölcük güzeldi doğal güzellik olarak. abant'ı bilmiyorum. bir de kalma olayı açısından nasıl olur. ya da başka bir fikri olan...
teşekkürler..
Merhaba , yine yeni bir gönül meselesiyle karşınızdayım.
Şimdi kızımızla tanışmamız biraz ilginç oldu. Ben bunu 1-2 dk. sadece gördüm ve görür görmez hoşlandım. Aramızda ne bir konuşma ne bir ortak arkadaş bağ olmadığından ben kendi çabalarımla ad soyadını bulup(bu arada aynı meslekteniz) facebook tan bir ekleyeyim belki kabul eder ve tanışırız dedim ve ekledim. Önce tanıyamadım dedi sonra kabul etti. Akabinde çay davetimi ve akşamına da yemek davetimi kabul etti böyle 2-3 günde toplam 15 saat civarı vakit geçirdik ve hiçbir olumsuz konuşma olmadı, birbirimizi tanıdık , gülüştük, eğlendik; birbirimize hoşça vakit geçirdim mealinde teşekkürler sunan mesajları attık. Işte böyle giderken 4.günün şafağında ben etkinlik farkı olsun diye sinemaya davet ettim. Bu sefer sinema yerine oturup yemek yiyip konuşalım mı dedi. Ok dedim. Benim için önemli olan onunla vakit geçirmekti. Konuşmalarda biraz özele girelim dedik ve o yaş mevzuunun önemli olduğunu vs. söyledi (bu arada ben 24 kız 27 ) bir de benim sorum üzerine hayat tarzlarımızın farklılığının(dindarlık ve yaşam tarzı farkı) ileride sorun oluşturabileceğini dile getirdi. Ve konuşma sonunda ilginç bir şekilde görüşmeme kararı aldık. (benim unutmam konusunda yardımcı ve daha iyi olacağı düşüncesiyle) ve bu rüya başladığı gibi hızlıca bitmiş oldu.
Şimdi diyebilirsiniz ki görüşmüşsünüz kız olmaz demiş olmamış bunda ne var?
Işte sorun; bu süreçte ben bu kıza çok bağlandım. Kısa bile olsa bende etkisi çok fazla oldu, sanki uzun zamandır çıkıyormuşuz gibi.. ayrılınca da yıkımı fazla oldu. Epey ağladım ettim ve şuan hiç keyfim yok. Kısacası şansını denedin ve olmadı başka adaylara bakarsın rahatlığı ve siklemezliği olmadı. . Şu an acaba çabuk mu vazgeçtim, neden üzerine gitmedim, ileride keşke der miyim çekinceleriyle beraber az bile olsa onun hatıralarının aklımdan çıkmayışı ve inanılmaz bir mutsuzluk var..
Sizce ne yapmalıyım? En son ayrılırken fikrini değiştirirsen ben buradayım demiştim. O da çok Üzgün olduğunu vs. Söylemişti. Ve dediğim gibi yaş mevzuunu benim sorun etmediğimi, kendisinin neden sorun ettiğini anlamadığımı söylediğimde( bu arada benim yaşımdan büyük gösterdiğimi ve yaşıma göre olgun olduğumu belirteyim. Bunu o da söylemişti) bence evlenmek için vs küçük bir yaş, insanın üç sene sonraki hali düşüncesi çok farklı oluyor, benim de öyle olmuştu vs. Gibi konuşmalar geçti. Ben de aynı fikirde olduğumu ancak kararlarımızı 3 sene sonrasına göre değil şu anki halimizle aldığımızı/almamız gerektiğini , yoksa işin içinden çıkamayacağımızı vs. söyledim.
Sonuç olarak gülümü alarak sevinçle geldiğim buluşmadan yıkık bir şekilde ayrıldım. Mutsuz hayatımda 3 gün için inanılmaz mutlu bir zaman geçirmiştim ve bu sefer olacak galiba, o kişiyi buldum diyordum ki şimdi tekrar başa sardım.
Kızın durumu neydi peki sana karşı diye sorarsanız dediğim gibi çok iyi vakit geçirdik evine bıraktım, arkadaşlarımla tanıştırdım, her davetimi kabul etti , yazışmalar günün her saati gayet olumlu ve keyifli bir şekilde varlığını korudu. Bazen mekanı o seçti, bana iş çıkışı aç olduğumu düşünerek yiyecek bile getirdi. .
Sonuç olarak arkadaşlar siz ne dersiniz bu işe? Sizce kız bir şeyden korkup öyle mi kararını değiştirdi? Görüşmelerde olumsuz bir şey yapmadım ama evlilik konusu açıldığında bu onu korkutmuş olabilir mi? Çünkü evlenmek için erken olduğunu düşünüyorum yaş olarak vs demişti (bizim ilişkimiz açısından değil, genel olarak söyledi) yoksa ben ailemle tanıştırayım evlenelim vs.gibi bir şey demedim kesinlikle. .
Yorumlarınız benim için önemli zira şuan suçlu arıyorum ona ve kendime kızıyorum.
Okuduğunuz için teşekkürler. .
Şimdi kızımızla tanışmamız biraz ilginç oldu. Ben bunu 1-2 dk. sadece gördüm ve görür görmez hoşlandım. Aramızda ne bir konuşma ne bir ortak arkadaş bağ olmadığından ben kendi çabalarımla ad soyadını bulup(bu arada aynı meslekteniz) facebook tan bir ekleyeyim belki kabul eder ve tanışırız dedim ve ekledim. Önce tanıyamadım dedi sonra kabul etti. Akabinde çay davetimi ve akşamına da yemek davetimi kabul etti böyle 2-3 günde toplam 15 saat civarı vakit geçirdik ve hiçbir olumsuz konuşma olmadı, birbirimizi tanıdık , gülüştük, eğlendik; birbirimize hoşça vakit geçirdim mealinde teşekkürler sunan mesajları attık. Işte böyle giderken 4.günün şafağında ben etkinlik farkı olsun diye sinemaya davet ettim. Bu sefer sinema yerine oturup yemek yiyip konuşalım mı dedi. Ok dedim. Benim için önemli olan onunla vakit geçirmekti. Konuşmalarda biraz özele girelim dedik ve o yaş mevzuunun önemli olduğunu vs. söyledi (bu arada ben 24 kız 27 ) bir de benim sorum üzerine hayat tarzlarımızın farklılığının(dindarlık ve yaşam tarzı farkı) ileride sorun oluşturabileceğini dile getirdi. Ve konuşma sonunda ilginç bir şekilde görüşmeme kararı aldık. (benim unutmam konusunda yardımcı ve daha iyi olacağı düşüncesiyle) ve bu rüya başladığı gibi hızlıca bitmiş oldu.
Şimdi diyebilirsiniz ki görüşmüşsünüz kız olmaz demiş olmamış bunda ne var?
Işte sorun; bu süreçte ben bu kıza çok bağlandım. Kısa bile olsa bende etkisi çok fazla oldu, sanki uzun zamandır çıkıyormuşuz gibi.. ayrılınca da yıkımı fazla oldu. Epey ağladım ettim ve şuan hiç keyfim yok. Kısacası şansını denedin ve olmadı başka adaylara bakarsın rahatlığı ve siklemezliği olmadı. . Şu an acaba çabuk mu vazgeçtim, neden üzerine gitmedim, ileride keşke der miyim çekinceleriyle beraber az bile olsa onun hatıralarının aklımdan çıkmayışı ve inanılmaz bir mutsuzluk var..
Sizce ne yapmalıyım? En son ayrılırken fikrini değiştirirsen ben buradayım demiştim. O da çok Üzgün olduğunu vs. Söylemişti. Ve dediğim gibi yaş mevzuunu benim sorun etmediğimi, kendisinin neden sorun ettiğini anlamadığımı söylediğimde( bu arada benim yaşımdan büyük gösterdiğimi ve yaşıma göre olgun olduğumu belirteyim. Bunu o da söylemişti) bence evlenmek için vs küçük bir yaş, insanın üç sene sonraki hali düşüncesi çok farklı oluyor, benim de öyle olmuştu vs. Gibi konuşmalar geçti. Ben de aynı fikirde olduğumu ancak kararlarımızı 3 sene sonrasına göre değil şu anki halimizle aldığımızı/almamız gerektiğini , yoksa işin içinden çıkamayacağımızı vs. söyledim.
Sonuç olarak gülümü alarak sevinçle geldiğim buluşmadan yıkık bir şekilde ayrıldım. Mutsuz hayatımda 3 gün için inanılmaz mutlu bir zaman geçirmiştim ve bu sefer olacak galiba, o kişiyi buldum diyordum ki şimdi tekrar başa sardım.
Kızın durumu neydi peki sana karşı diye sorarsanız dediğim gibi çok iyi vakit geçirdik evine bıraktım, arkadaşlarımla tanıştırdım, her davetimi kabul etti , yazışmalar günün her saati gayet olumlu ve keyifli bir şekilde varlığını korudu. Bazen mekanı o seçti, bana iş çıkışı aç olduğumu düşünerek yiyecek bile getirdi. .
Sonuç olarak arkadaşlar siz ne dersiniz bu işe? Sizce kız bir şeyden korkup öyle mi kararını değiştirdi? Görüşmelerde olumsuz bir şey yapmadım ama evlilik konusu açıldığında bu onu korkutmuş olabilir mi? Çünkü evlenmek için erken olduğunu düşünüyorum yaş olarak vs demişti (bizim ilişkimiz açısından değil, genel olarak söyledi) yoksa ben ailemle tanıştırayım evlenelim vs.gibi bir şey demedim kesinlikle. .
Yorumlarınız benim için önemli zira şuan suçlu arıyorum ona ve kendime kızıyorum.
Okuduğunuz için teşekkürler. .
iyi geceler arkadaşlar..
daha önce yazdığım gönül meselelerinden beni az çok biliyorsunuzdur. biliyorsunuz en son hoşlandığım kızın sevgilisini öğrenince, sonradan aramızdaki kültür/yaşam farkını da göz önünde bulundurarak unutmaya karar vermiştim. kızı haftada bir görüyordum ortak mekanda onda da normal davranmaya çalışıyordum. bir tek o günün akşamında kendimi kötü hissediyordum sonraki günler nispeten unutmuş,normal davranabiliyordum. bugün de o sıkıntılı günlerden biri. zira genelde şu şekilde oluyor; kız bana birtakım şeyler söyleyerek vs benim aklımda soru işaretleri bırakıyor. mesela birşeyler konuşuyoruz, sonradan ben lan keşke öyle söylemeseydim ya da şöyle yapsaydım vs. diyorum ve kendi kendime üzüntü çekiyorum kızı hala tam unutamadığımı düşünerek.. bir yandan da biliyorum imkansıza yakın olduğunu.. o günüm böyle saçma sapan geçiyor, şarkılarla, efkarlarla kalıyorum bir başıma.
ha bir de kızın söylediği laflar sürekli benim ağzımı arar cinsten.. neden bana bakıyorsun, hala bana bakıyor musun(benle alakalı düşüncelerin devam ediyor mu) gibisinden sürekli laf atıyor, gözlerini kaçırıyor, tokaşırken filan bir geriliyor.. kısacası beni görünce diğerlerine göre bariz geriliyor bunu fark ediyorum. halbuki ben başta çok az yürümüştüm buna biraz muhabbet sonra bir yere davet etme ve reddetmişti kibarca o da . hepsi bu. sonra da sevgilisi olduğunu öğrenince ben iyice bıraktım kafamda(bırakmaya niyet ettim) zaten çok da az görüşüyorduk ilk zamanlar kolay oldu gibi geldi. fakat o malum ortak görüşme günleri hariç.. o günlerde de dediğim gibi sürekli bu şekilde hisler alıyorum karşı taraftan.. hem beni sınar gibi(kız arkadaşın var mı yok mu aşamasına dahi gelen) hem de rahatsız olur gibi(sanki ona hala ilgi gösteriyormuşum gibi) davranışlar hissediyorum bariz olarak. hani derler ya öte dur bacım yeminimi bozduracan bana diye.. o hesap.. Allah yardımcımız olsun...
daha önce yazdığım gönül meselelerinden beni az çok biliyorsunuzdur. biliyorsunuz en son hoşlandığım kızın sevgilisini öğrenince, sonradan aramızdaki kültür/yaşam farkını da göz önünde bulundurarak unutmaya karar vermiştim. kızı haftada bir görüyordum ortak mekanda onda da normal davranmaya çalışıyordum. bir tek o günün akşamında kendimi kötü hissediyordum sonraki günler nispeten unutmuş,normal davranabiliyordum. bugün de o sıkıntılı günlerden biri. zira genelde şu şekilde oluyor; kız bana birtakım şeyler söyleyerek vs benim aklımda soru işaretleri bırakıyor. mesela birşeyler konuşuyoruz, sonradan ben lan keşke öyle söylemeseydim ya da şöyle yapsaydım vs. diyorum ve kendi kendime üzüntü çekiyorum kızı hala tam unutamadığımı düşünerek.. bir yandan da biliyorum imkansıza yakın olduğunu.. o günüm böyle saçma sapan geçiyor, şarkılarla, efkarlarla kalıyorum bir başıma.
ha bir de kızın söylediği laflar sürekli benim ağzımı arar cinsten.. neden bana bakıyorsun, hala bana bakıyor musun(benle alakalı düşüncelerin devam ediyor mu) gibisinden sürekli laf atıyor, gözlerini kaçırıyor, tokaşırken filan bir geriliyor.. kısacası beni görünce diğerlerine göre bariz geriliyor bunu fark ediyorum. halbuki ben başta çok az yürümüştüm buna biraz muhabbet sonra bir yere davet etme ve reddetmişti kibarca o da . hepsi bu. sonra da sevgilisi olduğunu öğrenince ben iyice bıraktım kafamda(bırakmaya niyet ettim) zaten çok da az görüşüyorduk ilk zamanlar kolay oldu gibi geldi. fakat o malum ortak görüşme günleri hariç.. o günlerde de dediğim gibi sürekli bu şekilde hisler alıyorum karşı taraftan.. hem beni sınar gibi(kız arkadaşın var mı yok mu aşamasına dahi gelen) hem de rahatsız olur gibi(sanki ona hala ilgi gösteriyormuşum gibi) davranışlar hissediyorum bariz olarak. hani derler ya öte dur bacım yeminimi bozduracan bana diye.. o hesap.. Allah yardımcımız olsun...
aslında dertleşmek için yazıyorum sorum filan da yok yani duyuru. 2 yıl sonra gönlüme yine bir ateş düştü sanki, öyle hissettiğimden söylüyorum bunu. aslında yine her zamanki gibi platonik. baktım da bende değişen bir şey yok yani. olsun yine de baya özlemişim aslında.
biliyor musun hiç sevgilim olmadı. yaşım 24. red yedim hep. iki kez sevdim, ciddiyim. ikisinde de red yedim. bazen ciddi olarak ne diyorum kendime biliyor musun? bir kere de beni biri beğensin, bak o zaman diyorum. beğenilmediğim saplantısı var yani. ulan bir kız da bana yazmadı arkadaş diyorum ya kendi kendime. bu konuda psikolojimin bozuk olduğunu kabul ediyorum. tipimin de ortalama üstü olduğunu söylerler. hani 10 kişiden 7 si yakışıklı der bana, öyle. ama nerde ben göremedim işte. boy 1.80 üzeri, iş kallavi. özgüven de kesinlikle yok değil, sosyal ve iş hayatında baya iyi denebilir hatta. ama gelgelelim hep aynı korkular var şimdi: o kız bana bakmaz, ben bu işe hiç baştan girişmeyim en iyisi havası var şu an. (bir de bu seferki sanki çıtası daha da yüksek bir hedef gibi geliyor onun da etkisi var). çünkü kendisi çok güzel ve kültürlü geliyor bana, belki benden de yüksek sanki seviyesi. ne biliyim öyle de eziğim işte.(bu arada kallavi bir bölümde de master yapıyorum)
henüz 3 hafta oldu tanışalı, ortak ortamda toplamda 15 saat geçirmişizdir ama benim sürekli aklımda kendisi. o benim halimi ne kadar fark etmiştir dersen, belki yüzde 3 ihtimaldir geri kalanı arkadaş olarak bakıyordur diyebilirim. her zamanki gibi, açılma yok tabi ki. çünkü korkuyorum, sanki '' yaa sen beni çok yanlış anlamışsın, dostum ama naptın sen yaa'' gibilerinden bir tepki alacak mışım gibi ya da ''benim zaten ölümüne beraber olduğum bir erkek arkadaşım var zaten ama ne sosyal medyada ne de yüzük vs. ile belli etmiyorum, rahat takılıyorum'' gibisinden bir şeyle karşılaşmaktan korkuyorum. çünkü kendisi rahat ama dediğim gibi erkek arkadaşı var mı yok mu kestiremedim. bir de son olarak 'çok güzel' geliyor bana.. ben ona yakışmayacakmışım, ayak uyduramayacakmışım gibi yani. bir nevi eziklik duygusu ama başta dediğim gibi normalde olmaması gereken bir eziklik bu öyle söyleyim.
peki şimdi aşık oldun da ne yaptın bunun için diye sorarsan söyleyim: sosyal medyadan deli gibi dinlediği şarkıları dinliyorum hiç durmadan art arda, replay'la sarmaş dolaş. fotoğraflarına bakıyorum sürekli her defasında hayranlığım artarak. kafamda bir güzel büyütüyorum yani anlayacağın. geceleri yastığa başımı koyduğumda ağlıyorum onu düşünüp düşünüp. annem ölmüş gibi manyak manyak. ve arabesk hiç bu kadar güzel gelmemişti diyorum. bulduğum sigaraları içerek efkarlanıyorum işte.
bi arkadaşım diyor ki seviyorsan gider konuşursun, bi kahve içelim mi dersin.. kabul ederse konuşursun olursa ordan yürürsün yoksa zaten gönlü yoksa olmaz o iş sen de yoluna bakarsın diyor. doğru diyor ama işte ben de hiç bir zaman öyle olmuyor. saplantı halinde büyüterek acı çekerek 1 senede anca atlatıyorum ben. ve şu ana kadar inan hayatta yüzüm gülmüyordu, mutlu değildim, kendimi boşlukta hissediyordum sanki. kısacası hayatımda bir heyecan yoktu. kendime hiç bakmıyordum. kısaca ümidi kesmiştim yaşadıklarım ve bu haller yüzünden.. çünkü en sonuncu kızda konuşmada bir sıkıntı yoktu, içtiğimiz kahvenin de haddi hesabı yoktu. fakat sonuçta belki de yan cepte olan ben, yine sevgilisine yenik düşmüştüm. o yüzden, şimdi bu benle konuşsa, konuşuyor ama kesin sevgilisi vardır, nezaketen konuşuyordur derim. kısaca bi siktir git diyene kadar ben hep böyle hem ümit hem korkuyla saçma sapan debeleneceğim biliyorum. bilmiyorum duyuru, gerçekten ben bir şey bilmiyorum. anlamıyorum gerçekten ve şu an başlamadan vazgeçmek istiyorum galiba. evet, sonunda bu kararı verdim. öptüm. iyi geceler. tüm sevip de karşılık bulanlara da selam söyle benden..
biliyor musun hiç sevgilim olmadı. yaşım 24. red yedim hep. iki kez sevdim, ciddiyim. ikisinde de red yedim. bazen ciddi olarak ne diyorum kendime biliyor musun? bir kere de beni biri beğensin, bak o zaman diyorum. beğenilmediğim saplantısı var yani. ulan bir kız da bana yazmadı arkadaş diyorum ya kendi kendime. bu konuda psikolojimin bozuk olduğunu kabul ediyorum. tipimin de ortalama üstü olduğunu söylerler. hani 10 kişiden 7 si yakışıklı der bana, öyle. ama nerde ben göremedim işte. boy 1.80 üzeri, iş kallavi. özgüven de kesinlikle yok değil, sosyal ve iş hayatında baya iyi denebilir hatta. ama gelgelelim hep aynı korkular var şimdi: o kız bana bakmaz, ben bu işe hiç baştan girişmeyim en iyisi havası var şu an. (bir de bu seferki sanki çıtası daha da yüksek bir hedef gibi geliyor onun da etkisi var). çünkü kendisi çok güzel ve kültürlü geliyor bana, belki benden de yüksek sanki seviyesi. ne biliyim öyle de eziğim işte.(bu arada kallavi bir bölümde de master yapıyorum)
henüz 3 hafta oldu tanışalı, ortak ortamda toplamda 15 saat geçirmişizdir ama benim sürekli aklımda kendisi. o benim halimi ne kadar fark etmiştir dersen, belki yüzde 3 ihtimaldir geri kalanı arkadaş olarak bakıyordur diyebilirim. her zamanki gibi, açılma yok tabi ki. çünkü korkuyorum, sanki '' yaa sen beni çok yanlış anlamışsın, dostum ama naptın sen yaa'' gibilerinden bir tepki alacak mışım gibi ya da ''benim zaten ölümüne beraber olduğum bir erkek arkadaşım var zaten ama ne sosyal medyada ne de yüzük vs. ile belli etmiyorum, rahat takılıyorum'' gibisinden bir şeyle karşılaşmaktan korkuyorum. çünkü kendisi rahat ama dediğim gibi erkek arkadaşı var mı yok mu kestiremedim. bir de son olarak 'çok güzel' geliyor bana.. ben ona yakışmayacakmışım, ayak uyduramayacakmışım gibi yani. bir nevi eziklik duygusu ama başta dediğim gibi normalde olmaması gereken bir eziklik bu öyle söyleyim.
peki şimdi aşık oldun da ne yaptın bunun için diye sorarsan söyleyim: sosyal medyadan deli gibi dinlediği şarkıları dinliyorum hiç durmadan art arda, replay'la sarmaş dolaş. fotoğraflarına bakıyorum sürekli her defasında hayranlığım artarak. kafamda bir güzel büyütüyorum yani anlayacağın. geceleri yastığa başımı koyduğumda ağlıyorum onu düşünüp düşünüp. annem ölmüş gibi manyak manyak. ve arabesk hiç bu kadar güzel gelmemişti diyorum. bulduğum sigaraları içerek efkarlanıyorum işte.
bi arkadaşım diyor ki seviyorsan gider konuşursun, bi kahve içelim mi dersin.. kabul ederse konuşursun olursa ordan yürürsün yoksa zaten gönlü yoksa olmaz o iş sen de yoluna bakarsın diyor. doğru diyor ama işte ben de hiç bir zaman öyle olmuyor. saplantı halinde büyüterek acı çekerek 1 senede anca atlatıyorum ben. ve şu ana kadar inan hayatta yüzüm gülmüyordu, mutlu değildim, kendimi boşlukta hissediyordum sanki. kısacası hayatımda bir heyecan yoktu. kendime hiç bakmıyordum. kısaca ümidi kesmiştim yaşadıklarım ve bu haller yüzünden.. çünkü en sonuncu kızda konuşmada bir sıkıntı yoktu, içtiğimiz kahvenin de haddi hesabı yoktu. fakat sonuçta belki de yan cepte olan ben, yine sevgilisine yenik düşmüştüm. o yüzden, şimdi bu benle konuşsa, konuşuyor ama kesin sevgilisi vardır, nezaketen konuşuyordur derim. kısaca bi siktir git diyene kadar ben hep böyle hem ümit hem korkuyla saçma sapan debeleneceğim biliyorum. bilmiyorum duyuru, gerçekten ben bir şey bilmiyorum. anlamıyorum gerçekten ve şu an başlamadan vazgeçmek istiyorum galiba. evet, sonunda bu kararı verdim. öptüm. iyi geceler. tüm sevip de karşılık bulanlara da selam söyle benden..
otobüsle nasıl giderim, ya da en kolayı nasıl olur?
ucuz, çakma da olsa farketmez hocam, önemli olan çerçeve.. teşekkürler..
ankara sıhhıye-kızılay civarında böyle sessiz(konuşacağız çünkü- ilk kez) fazla ağır yemekler olmayan, böyle aparatif güzel bir mekan. kısacası ilk kez gidilip ciddi konuşulacak-açılınacak mekan soruyorum beyler..
şimdi kızla 3-4 ay diyim facebook'tan, karşılaştığımızda vs. baya konuşuyoruz. Çay kahve içmişliğimiz, aynı ortamda çok bulunmuşluğumuz var. kafalarımız birbirine uyuşuyor(bana göre en azından)ve bir sürü ortak konuda konuşuyoruz ve birbirimizi onaylıyoruz.
ama sorun şu ki kız son zamanlarda benim davetlerimi reddetmeye başladı, artık tam ben olay kıvama geldi artık daha ciddi konuşayım diye düşünürken. yemeğe davet edip ortamı bulduğumda yazılacaktım. şimdi 3-4 ay geçmiş nerdeydin demeyin. tamam ağırdan almış olabilirim, ama çok emin olamadım işte karşı taraftan, noluyo ya demesinden korktum.
bütün bu uzun sürece rağmen mesela son görüşmemiz de çok sıcak geçti, ben elektrik aldığımı düşünüyorum en azından. izlediğim kadarıyla, gözlerimin içine bakıyordu, sürekli saçıyla oynuyordu, gözleri gülüyordu vs.. ben de bu gazla yüklenmek için davet ettim ama çok yoğunum diyerek reddetti. son 1 haftadır da ne o arıyor ne ben...
ben şöyle düşünüyorum: bu kız bana aralarda pası verdi ama ben golü atamadım. iş işten geçecek gibi, ya da geçti :(( ama yine de bence bir insan hoşlanıyorsa geç de olsa güç de olsa karşılık vermeli diye düşnüyorum.
evet sizce bu aşama nedir? bundan sonrası için bir ümit var mı? ne yapılabilir? teşekkürler.
not: aşığım.
ama sorun şu ki kız son zamanlarda benim davetlerimi reddetmeye başladı, artık tam ben olay kıvama geldi artık daha ciddi konuşayım diye düşünürken. yemeğe davet edip ortamı bulduğumda yazılacaktım. şimdi 3-4 ay geçmiş nerdeydin demeyin. tamam ağırdan almış olabilirim, ama çok emin olamadım işte karşı taraftan, noluyo ya demesinden korktum.
bütün bu uzun sürece rağmen mesela son görüşmemiz de çok sıcak geçti, ben elektrik aldığımı düşünüyorum en azından. izlediğim kadarıyla, gözlerimin içine bakıyordu, sürekli saçıyla oynuyordu, gözleri gülüyordu vs.. ben de bu gazla yüklenmek için davet ettim ama çok yoğunum diyerek reddetti. son 1 haftadır da ne o arıyor ne ben...
ben şöyle düşünüyorum: bu kız bana aralarda pası verdi ama ben golü atamadım. iş işten geçecek gibi, ya da geçti :(( ama yine de bence bir insan hoşlanıyorsa geç de olsa güç de olsa karşılık vermeli diye düşnüyorum.
evet sizce bu aşama nedir? bundan sonrası için bir ümit var mı? ne yapılabilir? teşekkürler.
not: aşığım.
en kısa zamanda ezberlemem gerekiyor, şimdiden teşşekürler...
uzun süredir konuştuğum bi kız var. ben aşığım. o da ben adım attığım zaman ilgi gösteriyor ama çok da fazla renk belli etmiyor gibiydi. bugün birer çay içtik muhabbet ettik ve bana acayip bir enerji verdi, elektrik aldım yani bu sefer, hem de hiç olmadığı kadar. tamam dedim bu sefer oldu bu iş(ilk defa böyle bir düşünce oldu). arada mesajlı da konuşmaya çalıştım filan ama tam açılmadım. neyse ben şimdi akşam mesaj attım haftasonu bir program yapma dedim, o şekilde dolaylı teklif gönderdim yani. bu sefer yazmış böyle emrivaki olmuyor mu ayrıca haftasonu programım var yazmış ben de öyle olsun ozaman dedim. ne şimdi bunun anlamı? insan böyle mi yapar, nedir bu kızlardan çektiğimiz abi!! iki dakka mert olsunlar ya sevsinler sonuna kadar ya da açıkça söylesinler de biz de böyle acı çekmeyelim artık!!!
selam sevgili aşk adamı ve kadınları,
şimdi benim olayımda, önceki günden bilen bilir, kızla arkadaşız konuşuyoruz ama ben ona aşığım ama hiç o manada açılmadım, hep genel ortamlarda konuştuk/bulunduk. Ben şimdi bu hislerimi daha da hissettirmek ve kısmetse de ortamını bulursam kendimi dökmek için bunu bir yere davet ediyim ve orda artık görüyüm ne var ne yok bana karşı diyorum. kızın ilgisi olduğunu düşünüyorum fakat ben bir adım atmadan o adım atmıyor ve arkadaş gibi görünüyor. ben de iyice sıkıldım bu durumdan ve artık buralardan yazıp aşıklık halimi hafifletmeye, kendimi rahatlatmaya çalışıyorum.
şimdi siz bana bir etkinlik ve mekanı birlikte söyleyin ki bu iş için uygun olsun ve inşallah da sonuç aldırıcı olsun.. umarım anlatabildim, şimdiden teşekürler...
şimdi benim olayımda, önceki günden bilen bilir, kızla arkadaşız konuşuyoruz ama ben ona aşığım ama hiç o manada açılmadım, hep genel ortamlarda konuştuk/bulunduk. Ben şimdi bu hislerimi daha da hissettirmek ve kısmetse de ortamını bulursam kendimi dökmek için bunu bir yere davet ediyim ve orda artık görüyüm ne var ne yok bana karşı diyorum. kızın ilgisi olduğunu düşünüyorum fakat ben bir adım atmadan o adım atmıyor ve arkadaş gibi görünüyor. ben de iyice sıkıldım bu durumdan ve artık buralardan yazıp aşıklık halimi hafifletmeye, kendimi rahatlatmaya çalışıyorum.
şimdi siz bana bir etkinlik ve mekanı birlikte söyleyin ki bu iş için uygun olsun ve inşallah da sonuç aldırıcı olsun.. umarım anlatabildim, şimdiden teşekürler...
evet uzun zaman sonra aşık olduğumu fark ettim. buraya kadar herşey çok güzel, sürekli onu düşünüyorum, gözleri inanılmaz güzel çok güzel bakıyor bana(en azından benim açımdan öyle) ve onun yanındayken ne kadar yorgun olsam, ne kadar hayatım berbat da olsa acayip bir enerji geliyor; yani onunla beraberken bırak 30 kişiye dalmayı( hiç dövüşecek adam değilimdir ) dağları bile delerim gibi geliyor..vs.. anladınız işte hafızlar...
lakin sorun şu ki ben bu kızın bana karşı ne hissettiğini tam kestiremiyorum. anlarsın filan demeyin anlayamıyorum işte, bu işlerde hiç iyi değilim. kız gözlerimin içine bakarak konuşuyor ben de öyle bakarım zaten hep insanlara. tabi ben biraz sonra hemen kayboluyorum gözlerinde, ama acaba bu ona geçiyor mudur?
kızla yaklaşık 8-9 aydır görüşüyoruz, ben kızı tanımadan önce dış görünüş itibariyle hoşlanmıştım ama sonra muhabbeti ilerlettikçe ben iyice bağlandım. bir sürü ortak noktamız var fotoğraf, sanat vs. ikimiz de mesleğimizin başındayız ve aynı meslekteniz. bu noktada en önemlisi de yapmak istediklerimiz ve ideallerimiz birbirine çok uyuşuyor. yani böyle bi oturduğumuz zaman rahat 1 saat aralıksız, ayak üstü de bi 15 dk kesintisiz konuşuyoruz ve fikirlerimiz çok uyuşuyor, hani kafa dengi derler ya öyle...
velhasıl hacılar, şimdi ben kızın durumunu tam kestiremediğimden açılıp açılmama konusunda kararsızım. hemen seviyosan git konuş demeyin yav. kolay mı o işler öyle.. yaram derin zaten. yine böyle sevdim birini reddedildim, ne yaptıysam sonra da olmadı. o yüzden çok korkuyorum. açıkçası bu kızın ilgimi anladığını düşünüyorum ama heralde arkadaş filan ayaklarına devam etmek istiyor gibi; gözleri çok güzel gülse de..
neyi anlamıyorum biliyor musunuz beyler? ulan bi kız da bizi sevmedi ki böyle, yanarım ona yanarım. hep ben sevdim, o kadar değer verim ama sonuç hep hüsran. inanın şimdi ben bu kızın yerine koyuyorum kendimi de ben olsaydım bir adım atardım, onun işini kolaylaştırırdım diyorum. gerçekten samimiyim ama hacılar.
çünkü bu iş bu kadar da zor olmamalı, zorlaştırılmamalı diyorum. bu kızlar bu kadar ukala-kendini beğenmiş olmamalı abi ya, biraz da kızlar sevmeli.. ve son olarak da: ne zaman benim seçtiğim/sevdiğim biri de beni sevecek... ooof oof..
sağolun varolun kardeşlerim...
not: cüzzamlı değilim, işim, boyum posum var ve hatta çevremdeki birçok insana göre de ort. üstünde yakışıklıyım.
lakin sorun şu ki ben bu kızın bana karşı ne hissettiğini tam kestiremiyorum. anlarsın filan demeyin anlayamıyorum işte, bu işlerde hiç iyi değilim. kız gözlerimin içine bakarak konuşuyor ben de öyle bakarım zaten hep insanlara. tabi ben biraz sonra hemen kayboluyorum gözlerinde, ama acaba bu ona geçiyor mudur?
kızla yaklaşık 8-9 aydır görüşüyoruz, ben kızı tanımadan önce dış görünüş itibariyle hoşlanmıştım ama sonra muhabbeti ilerlettikçe ben iyice bağlandım. bir sürü ortak noktamız var fotoğraf, sanat vs. ikimiz de mesleğimizin başındayız ve aynı meslekteniz. bu noktada en önemlisi de yapmak istediklerimiz ve ideallerimiz birbirine çok uyuşuyor. yani böyle bi oturduğumuz zaman rahat 1 saat aralıksız, ayak üstü de bi 15 dk kesintisiz konuşuyoruz ve fikirlerimiz çok uyuşuyor, hani kafa dengi derler ya öyle...
velhasıl hacılar, şimdi ben kızın durumunu tam kestiremediğimden açılıp açılmama konusunda kararsızım. hemen seviyosan git konuş demeyin yav. kolay mı o işler öyle.. yaram derin zaten. yine böyle sevdim birini reddedildim, ne yaptıysam sonra da olmadı. o yüzden çok korkuyorum. açıkçası bu kızın ilgimi anladığını düşünüyorum ama heralde arkadaş filan ayaklarına devam etmek istiyor gibi; gözleri çok güzel gülse de..
neyi anlamıyorum biliyor musunuz beyler? ulan bi kız da bizi sevmedi ki böyle, yanarım ona yanarım. hep ben sevdim, o kadar değer verim ama sonuç hep hüsran. inanın şimdi ben bu kızın yerine koyuyorum kendimi de ben olsaydım bir adım atardım, onun işini kolaylaştırırdım diyorum. gerçekten samimiyim ama hacılar.
çünkü bu iş bu kadar da zor olmamalı, zorlaştırılmamalı diyorum. bu kızlar bu kadar ukala-kendini beğenmiş olmamalı abi ya, biraz da kızlar sevmeli.. ve son olarak da: ne zaman benim seçtiğim/sevdiğim biri de beni sevecek... ooof oof..
sağolun varolun kardeşlerim...
not: cüzzamlı değilim, işim, boyum posum var ve hatta çevremdeki birçok insana göre de ort. üstünde yakışıklıyım.
1