eski duyurularımı görenler hatırlar belki, çok sancılı bir süreçle evlendim. ailemle aram bozuldu filan abuk sabuk şeyler. annemle görüşüyorum ama babamla konuşmuyoruz. nikahıma da gelmedi zaten. neyse.
ağustos'ta tuttuğumuz bir daire var, 1 aydır da evli olarak oturuyoruz burda. evi çok sevdik, hatta bi kaç sene para biriktirelim de burayı almayı teklif edelim kredi filan bakalım diyorduk daha ilk gördüğümüzden beri. ev sahibi de çok şeker bir kadın. nişanımıza bile gelmek istemişti, evle ilgili her şeyi kiradan düştü filan.
öğrendik ki bizim daireyi ve alt kattaki daireyi satılığa çıkarmış emlakçıya vermiş. (alt kat da onun, daha alt katlar kardeşlerinin). aradık kadını konuştuk, evin fiyatı 180bin. bu çevre için çok iyi bir fiyat. dedik biz aslında almak istiyorduk bi kaç sene sonra, ama kadın dedi ki emlakçıya verdim benden çıktı. elimizde 35binlira kadar para var. krediye uygun değilmiş burası, hani ihtiyaç kredisi filan bile çeksek yetmez ve zaten o miktarda taksitleri ödeyemeyiz. yeni evliyiz bir sene boyunca ödenecek kart borçlarımız var. ağustos'a kadar tamam çıkaramazlar bizi ama yine de evin satılmasını istemiyoruz, çünkü evle ilgili planlarımız vardı.
çok keyfim kaçtı. hem neşem gitti, hem içim daraldı. üstüne bir de araştırdım biraz kredi de cidden çekecek bir yöntem bulamadım. dedim eş dosttan 50bin kadar toplasak, 100bini çeksek, ama onu bile çekemeyiz ki. hem hangi birini ödicez. eve giren para ayda 3500-4000 arası filan. değişiyor.
eğer babamla filan iyi olsaydık 40 bin filan çıkabilirdi bize. kredi çekerdi bilmemne. eşimin ailesinin tarafında da durumu iyi olan olsa bile bize yardım edebilecek biri yok. onlarda da karışan bir miras olayı var. herkes karışmış durumda.
eşim çalışıyor, 12 gibi gelecek. moralim bozuldu. neşelendirin beni duyuru :(
ağustos'ta tuttuğumuz bir daire var, 1 aydır da evli olarak oturuyoruz burda. evi çok sevdik, hatta bi kaç sene para biriktirelim de burayı almayı teklif edelim kredi filan bakalım diyorduk daha ilk gördüğümüzden beri. ev sahibi de çok şeker bir kadın. nişanımıza bile gelmek istemişti, evle ilgili her şeyi kiradan düştü filan.
öğrendik ki bizim daireyi ve alt kattaki daireyi satılığa çıkarmış emlakçıya vermiş. (alt kat da onun, daha alt katlar kardeşlerinin). aradık kadını konuştuk, evin fiyatı 180bin. bu çevre için çok iyi bir fiyat. dedik biz aslında almak istiyorduk bi kaç sene sonra, ama kadın dedi ki emlakçıya verdim benden çıktı. elimizde 35binlira kadar para var. krediye uygun değilmiş burası, hani ihtiyaç kredisi filan bile çeksek yetmez ve zaten o miktarda taksitleri ödeyemeyiz. yeni evliyiz bir sene boyunca ödenecek kart borçlarımız var. ağustos'a kadar tamam çıkaramazlar bizi ama yine de evin satılmasını istemiyoruz, çünkü evle ilgili planlarımız vardı.
çok keyfim kaçtı. hem neşem gitti, hem içim daraldı. üstüne bir de araştırdım biraz kredi de cidden çekecek bir yöntem bulamadım. dedim eş dosttan 50bin kadar toplasak, 100bini çeksek, ama onu bile çekemeyiz ki. hem hangi birini ödicez. eve giren para ayda 3500-4000 arası filan. değişiyor.
eğer babamla filan iyi olsaydık 40 bin filan çıkabilirdi bize. kredi çekerdi bilmemne. eşimin ailesinin tarafında da durumu iyi olan olsa bile bize yardım edebilecek biri yok. onlarda da karışan bir miras olayı var. herkes karışmış durumda.
eşim çalışıyor, 12 gibi gelecek. moralim bozuldu. neşelendirin beni duyuru :(
önceki duyurularıma da link vereyim, 1- (git: 662811) 2- (git: 675923)
zaman ayıran herkese teşekkürler...
özetle, sevgilimi istemeyen bi ailem var. zorla nişan yaptılar. ertesi gün arıza çıakrdılar. tutup gelinlik aldılar filan ama simdi hala ayırmaya çalışıyorlar. evi begenmediler gidip perde aldılar, sonra evi değiştirin dediler...bize de geldiler, kasım'ın ilk haftasına gün aldık nikah için. bunu haber vermeye geldik bize ve olaylar gelişti.
bugün yine zorla (çünkü tatlı dille isteyince bir türlü görüşme ayarlamıyorlar) eve geldik beraber. dedim nikah gününü konuşucaz. evden çıktım ben işimiz vardı, dedim evde olduğunuzda haber verin gelicez. babam aradı dışardayken "annenle nikah meselesini konuşmuşsun yine ne saçmalıyorsun" filan dedi, neyse gelin madem dedi gittik...
buyrun dediler. başladık konuşmaya. evin eksiklerinden, nişandan beri 1 ay geçmesinden ama onlardan bi tepki alamamamızdan filan başladık, onlar zaten direk evliliği ertelemek için o da olsun bu da olsun iyi bi işe gir iyi maaşın olsun bordronu göreyim filan demeye başladılar. bir de evi değiştir diye tutturuyorlar bir yandan.. ps: hobimden para kazandığım part time iyi para aldığım bir işim var ama mesleğimi yapmıyorum, nişanlım da iyi kazanıyor.
bunlara yetişemeyeceğini, cünkü annemin ricası ile kasım'da evleneceğimizi söyledik. olay biraz daha büyüdü. gün aldık biz dedik. daha da büyüdü sonra.
biz yokuz o zaman dedi babam, ona baba demeyeyemişim, nikahıma da gelmezmiş. bana bi sürü emek vermiş, okutmuş etmiş dersanelere götürmüş getirmiş gık demeden (ben minibüsle giderim diyordum adam illa götürücem diyordu. hatta part time çalıştığım işe bile paket gibi götürüp alıyordu) emeğini görmeden evlendirmezmiş.
hasta oldum artık diyorum, krizler geçiriyorum diyorum, cildim yara bere doldu sinirden, bayılıp duruyorum diyorum, umurlarında değil, hatta yeni bir bahane buldular, psikiyatra gidelim, iyileş öyle evlen. (bi kaç sene önce cildiyecinin tavsiyesi ile psikiyatra gitmek istedim de millet ne der aman ilaç verip bırakıcak diye izin vermediler) sizin yüzünüzden tavrınızdan, bizi adam yerine koymayıp yok saymanızdan dolayı oldu diyorum, daha ertele tadını cıkara cıkara yapalım bu işleri diyorlar. beni krizlere sokmaktan zevk mi alıyorlar anlamadım.
sevgilim yıllardır kardesi ile yaşıyor, annesi evlendi baska bir evde. cocuga da atarlandı babam. senin ailen yok, ama onun var, bize sorcaksınız, sen aile bilmezsin anlamazsın filan. cok kızdım. sevgilim de bozuldu baya, cevap da verdi zaten. ama seviye böyle yani yerlerde.
sonuç olarak, beklediğimiz tepkileri aldık. beni sildiklerini söylediler, ceyizini alır gidersin dediler. onlar da gelmicekmiş nikaha, ne haliniz varsa görün dediler. zaten gününü bile sormadılar. gerçi giderken babam sevgilimin elini sıktı yanağından öptü ama bilemedim.
simdi yarın bayram. ben bunlarla hiç bir yere gitmek istemiyorum ziyarete filan. madem beni silmişler, yemeklerini de yemek istemiyorum. acaba diyorum, kalmış 20gün, esyaları toplayıp eve taşısam da bu süreçte arkadaşımda filan mı kalsam?
bir de akrabaları filan davet edip davetiye vereyim yine de di mi?
zaman ayıran herkese teşekkürler...
özetle, sevgilimi istemeyen bi ailem var. zorla nişan yaptılar. ertesi gün arıza çıakrdılar. tutup gelinlik aldılar filan ama simdi hala ayırmaya çalışıyorlar. evi begenmediler gidip perde aldılar, sonra evi değiştirin dediler...bize de geldiler, kasım'ın ilk haftasına gün aldık nikah için. bunu haber vermeye geldik bize ve olaylar gelişti.
bugün yine zorla (çünkü tatlı dille isteyince bir türlü görüşme ayarlamıyorlar) eve geldik beraber. dedim nikah gününü konuşucaz. evden çıktım ben işimiz vardı, dedim evde olduğunuzda haber verin gelicez. babam aradı dışardayken "annenle nikah meselesini konuşmuşsun yine ne saçmalıyorsun" filan dedi, neyse gelin madem dedi gittik...
buyrun dediler. başladık konuşmaya. evin eksiklerinden, nişandan beri 1 ay geçmesinden ama onlardan bi tepki alamamamızdan filan başladık, onlar zaten direk evliliği ertelemek için o da olsun bu da olsun iyi bi işe gir iyi maaşın olsun bordronu göreyim filan demeye başladılar. bir de evi değiştir diye tutturuyorlar bir yandan.. ps: hobimden para kazandığım part time iyi para aldığım bir işim var ama mesleğimi yapmıyorum, nişanlım da iyi kazanıyor.
bunlara yetişemeyeceğini, cünkü annemin ricası ile kasım'da evleneceğimizi söyledik. olay biraz daha büyüdü. gün aldık biz dedik. daha da büyüdü sonra.
biz yokuz o zaman dedi babam, ona baba demeyeyemişim, nikahıma da gelmezmiş. bana bi sürü emek vermiş, okutmuş etmiş dersanelere götürmüş getirmiş gık demeden (ben minibüsle giderim diyordum adam illa götürücem diyordu. hatta part time çalıştığım işe bile paket gibi götürüp alıyordu) emeğini görmeden evlendirmezmiş.
hasta oldum artık diyorum, krizler geçiriyorum diyorum, cildim yara bere doldu sinirden, bayılıp duruyorum diyorum, umurlarında değil, hatta yeni bir bahane buldular, psikiyatra gidelim, iyileş öyle evlen. (bi kaç sene önce cildiyecinin tavsiyesi ile psikiyatra gitmek istedim de millet ne der aman ilaç verip bırakıcak diye izin vermediler) sizin yüzünüzden tavrınızdan, bizi adam yerine koymayıp yok saymanızdan dolayı oldu diyorum, daha ertele tadını cıkara cıkara yapalım bu işleri diyorlar. beni krizlere sokmaktan zevk mi alıyorlar anlamadım.
sevgilim yıllardır kardesi ile yaşıyor, annesi evlendi baska bir evde. cocuga da atarlandı babam. senin ailen yok, ama onun var, bize sorcaksınız, sen aile bilmezsin anlamazsın filan. cok kızdım. sevgilim de bozuldu baya, cevap da verdi zaten. ama seviye böyle yani yerlerde.
sonuç olarak, beklediğimiz tepkileri aldık. beni sildiklerini söylediler, ceyizini alır gidersin dediler. onlar da gelmicekmiş nikaha, ne haliniz varsa görün dediler. zaten gününü bile sormadılar. gerçi giderken babam sevgilimin elini sıktı yanağından öptü ama bilemedim.
simdi yarın bayram. ben bunlarla hiç bir yere gitmek istemiyorum ziyarete filan. madem beni silmişler, yemeklerini de yemek istemiyorum. acaba diyorum, kalmış 20gün, esyaları toplayıp eve taşısam da bu süreçte arkadaşımda filan mı kalsam?
bir de akrabaları filan davet edip davetiye vereyim yine de di mi?
vol 1 için (git: 662811) tahminimden daha uzun yazmısım ama eksiltecek bir yer bulamadım. simdiden okuyanlara tesekkürler.
özet: 6 yıldır beraber olduğum biri var, ailem istemiyordu. biz evlenmeye karar verdik, hala istemediler. bir iyi görünüp beş kötü davrandılar. artık bu dengesizlikleri bana iyice kafayı yedirtmeye başladı. bir iki örnek verip davranış ve sağlık konusunda fikir isteyeceğim.
1- nişan yaptılar, bütün akşam asık suratlıydılar, ve ertesi gün erkek tarafıyla ilgili çok saçma sapan eleştirilerde bulunup yine "nasıl böyle biriyle sevgili olduğumu" sorguladılar ve sevgilimin çok büyük bir yalancı olduğuna kanaat getirdiklerini söyleyip benden diplomalarını ve askerlikle ilgili belgelerini istediler. (bunun sebebı kuzenımın yaptıgı bır pislikmiş, sonradan öğrendim. merak eden varsa yazarım asağıda). ben de hepsini gösterdim, susup kaldılar.
2- nikah için biz ekim sonu diyorduk, annem kasım diyordu, dedik hadi 2 hafta için ekstra hır gür olmasın, kasımın ilk pazarına gün aldık. bizimkilerle de konuşalım dedik, biz şu tarihe gün alıcaz diye konuşalım, sonra da aldık deriz dedik. yer kalmaz diye korktuk iyi de yapmışız, kalan son saati aldık. ama gelin görün ki bizimkilerle bir türlü "gün alıcaz kasım için" diye konuşamadık, çünkü bizi karşılarına almamakta ısrar ettiler. bir sürü bahane ve erteleme... hele bir de gül alıcaz sunu konusalım artık dediğimizde de "aaaaaa daha cok erken bi oturun bakalım konusuruz" diye ertelemeye giriştiler.
3- tuttuğumuz eve geldiler bir iki parça eşya almışlardı onları bırakmak için. dedik hazır evdeyken kahve yaparız, konusuruz orda söyleriz. ev de cok kucuk ama şirin ve çok merkezi. iş ve okul için yol parası harcamicaz, yürüme mesafesi hepsi. neyse, eve geldikleri gibi hırlamaları bir oldu. çok kücükmüş, karanlıkmış (hava karanlıktı geldiklerinde)... eve dönerken ve döndükten sonra 1-2 saat boyunca o evin benim gibi biri için (o da ne demekse) çok küçük çok yetersiz olduğu, o ev değişmeden beni asla evlendirmeyeceklerini filan söylediler, hakaretler ettiler durdular. ben de ev değişmicek dedim deliler gibi kavga ettik. hatta annem sonra nişanlımı bile aramış telefona. ona da demiş ev değişecek diye. o da "kasımda evlenicez, zaman yok. eğer dar gelirse değiştiririz" demiş :) annem de kızmıs "o ev değişecek oğlum iyi geceler" deyip kapatmış. hatta annem çok da iyi bir eğitimi olmayan bir kuzenimi söyleyip "o kıza bile dublex ev aldılar, o kızın değeri ne ki! rezil ediyorsun kendini" dedi bana. yani dertleri de belli millet ne dicek oraya gelirse. ama bu kavganın ertesi günü gitmiş küçük odam için tül almış.
3- babam veznede çalışıyor. bana karşı sürekli bir depresif modda bu sevgili işinden beri. hep triplerde, konuşmuyor filan. ymekte yemiyor göya boğazından geçmiyor ama 2 saat sonra bir bakıyorum sandvicleri götürüyor filan. neyse, dedi ki 20bin açık vermiş. sebebi de bulunamamıs. ben de nişanlımla konuştum, 10binlik altın vermeye karar verdik. kabul etmediler, bankadan kredi cekicekmiş... ama hiç 20bin borcu var gibi davranmıyorlar... bu da yalan bence.
4- geçen gün annemi aradım, dedim ki sevgilimle beraber geliyoruz, o dedi biyere gidiyomus yoldaymıs, baska aksam gelin. anne dedim nikah gününü konusmamız lazım artık zaman geçiyor, yeterince oyaladınız. bir başladı bana bağırmaya, yine evden girdi elaleme ne diyeceğinden çıktı. sonunda eğer gün alırsanız bizi yok saymış olursun, hiç bir şey yapmam, nikahına da gelmem dedi. eve geldim babam aynı sekilde, hatta abarttı, ya o ya biz dedi, kararını ver dedi. dolayısıyla neden simdiye kadar eve de hiç masraf yapmayıp her seyı ertelemeye calıstıkları belli oldu, bir şekilde bizi ayıracaklar akıllarınca ve esyalar da yalan olmasın filan diye düşünüyorum.
neyse, bir bu son olaydan sonra cok kızdık artık yeter dedik, davetiye bastırdık, yarın emrivaki yapıp gelicez bize ve davetiye vericez bizimkilere.
ayrıca bayram geldi ama bayramla ilgili hiç bir plana nişanlımı dahil etmek yok, sanki öyle biri hiç yok... çok kızıyorum. bir laf edicek oluyorum sinirden nefesim daralıyor, panik atak krizi geçiricem de bayılıcam diye korkuyorum. konuşmuyorum. işler son raddeye geldi. 3 haftaya nikahım var.
ben bunlarla nasıl baş edeyim? yarın konusurken neler diyelim? ne yapalım? muhtemelen ağzımıza edicekler ve fena bir kavga cıkacak.. nasıl bir yol izleyelim genel olarak. sevgilim de çok iyi idare etti ama artık delirdi iyice, iki tarafın arasında kaldım. denge nasıl kurucam ben bunların arasında?
sevgilim diyor ki, cok dellenirsen çık gel, ev var, zaten su kadarcık zaman kaldı filan diyor. bu saatten sonra evden kaçmak çok saçma geliyor. bayram da önümüz. iyice çorba oldum.
edit: şu güzel ve heyecanlı geçmesi gereken süreçte beni hayattan bezdirdiler, bir an önce bitse de evime yerleşsem nefes alsam diyorum artık. evlilik heyecanlı aman nikah telaşı filan hiç bir şey kalmadı. içim çürüdü ulan! çok yoruldum artık dayanamıyorum...
özet: 6 yıldır beraber olduğum biri var, ailem istemiyordu. biz evlenmeye karar verdik, hala istemediler. bir iyi görünüp beş kötü davrandılar. artık bu dengesizlikleri bana iyice kafayı yedirtmeye başladı. bir iki örnek verip davranış ve sağlık konusunda fikir isteyeceğim.
1- nişan yaptılar, bütün akşam asık suratlıydılar, ve ertesi gün erkek tarafıyla ilgili çok saçma sapan eleştirilerde bulunup yine "nasıl böyle biriyle sevgili olduğumu" sorguladılar ve sevgilimin çok büyük bir yalancı olduğuna kanaat getirdiklerini söyleyip benden diplomalarını ve askerlikle ilgili belgelerini istediler. (bunun sebebı kuzenımın yaptıgı bır pislikmiş, sonradan öğrendim. merak eden varsa yazarım asağıda). ben de hepsini gösterdim, susup kaldılar.
2- nikah için biz ekim sonu diyorduk, annem kasım diyordu, dedik hadi 2 hafta için ekstra hır gür olmasın, kasımın ilk pazarına gün aldık. bizimkilerle de konuşalım dedik, biz şu tarihe gün alıcaz diye konuşalım, sonra da aldık deriz dedik. yer kalmaz diye korktuk iyi de yapmışız, kalan son saati aldık. ama gelin görün ki bizimkilerle bir türlü "gün alıcaz kasım için" diye konuşamadık, çünkü bizi karşılarına almamakta ısrar ettiler. bir sürü bahane ve erteleme... hele bir de gül alıcaz sunu konusalım artık dediğimizde de "aaaaaa daha cok erken bi oturun bakalım konusuruz" diye ertelemeye giriştiler.
3- tuttuğumuz eve geldiler bir iki parça eşya almışlardı onları bırakmak için. dedik hazır evdeyken kahve yaparız, konusuruz orda söyleriz. ev de cok kucuk ama şirin ve çok merkezi. iş ve okul için yol parası harcamicaz, yürüme mesafesi hepsi. neyse, eve geldikleri gibi hırlamaları bir oldu. çok kücükmüş, karanlıkmış (hava karanlıktı geldiklerinde)... eve dönerken ve döndükten sonra 1-2 saat boyunca o evin benim gibi biri için (o da ne demekse) çok küçük çok yetersiz olduğu, o ev değişmeden beni asla evlendirmeyeceklerini filan söylediler, hakaretler ettiler durdular. ben de ev değişmicek dedim deliler gibi kavga ettik. hatta annem sonra nişanlımı bile aramış telefona. ona da demiş ev değişecek diye. o da "kasımda evlenicez, zaman yok. eğer dar gelirse değiştiririz" demiş :) annem de kızmıs "o ev değişecek oğlum iyi geceler" deyip kapatmış. hatta annem çok da iyi bir eğitimi olmayan bir kuzenimi söyleyip "o kıza bile dublex ev aldılar, o kızın değeri ne ki! rezil ediyorsun kendini" dedi bana. yani dertleri de belli millet ne dicek oraya gelirse. ama bu kavganın ertesi günü gitmiş küçük odam için tül almış.
3- babam veznede çalışıyor. bana karşı sürekli bir depresif modda bu sevgili işinden beri. hep triplerde, konuşmuyor filan. ymekte yemiyor göya boğazından geçmiyor ama 2 saat sonra bir bakıyorum sandvicleri götürüyor filan. neyse, dedi ki 20bin açık vermiş. sebebi de bulunamamıs. ben de nişanlımla konuştum, 10binlik altın vermeye karar verdik. kabul etmediler, bankadan kredi cekicekmiş... ama hiç 20bin borcu var gibi davranmıyorlar... bu da yalan bence.
4- geçen gün annemi aradım, dedim ki sevgilimle beraber geliyoruz, o dedi biyere gidiyomus yoldaymıs, baska aksam gelin. anne dedim nikah gününü konusmamız lazım artık zaman geçiyor, yeterince oyaladınız. bir başladı bana bağırmaya, yine evden girdi elaleme ne diyeceğinden çıktı. sonunda eğer gün alırsanız bizi yok saymış olursun, hiç bir şey yapmam, nikahına da gelmem dedi. eve geldim babam aynı sekilde, hatta abarttı, ya o ya biz dedi, kararını ver dedi. dolayısıyla neden simdiye kadar eve de hiç masraf yapmayıp her seyı ertelemeye calıstıkları belli oldu, bir şekilde bizi ayıracaklar akıllarınca ve esyalar da yalan olmasın filan diye düşünüyorum.
neyse, bir bu son olaydan sonra cok kızdık artık yeter dedik, davetiye bastırdık, yarın emrivaki yapıp gelicez bize ve davetiye vericez bizimkilere.
ayrıca bayram geldi ama bayramla ilgili hiç bir plana nişanlımı dahil etmek yok, sanki öyle biri hiç yok... çok kızıyorum. bir laf edicek oluyorum sinirden nefesim daralıyor, panik atak krizi geçiricem de bayılıcam diye korkuyorum. konuşmuyorum. işler son raddeye geldi. 3 haftaya nikahım var.
ben bunlarla nasıl baş edeyim? yarın konusurken neler diyelim? ne yapalım? muhtemelen ağzımıza edicekler ve fena bir kavga cıkacak.. nasıl bir yol izleyelim genel olarak. sevgilim de çok iyi idare etti ama artık delirdi iyice, iki tarafın arasında kaldım. denge nasıl kurucam ben bunların arasında?
sevgilim diyor ki, cok dellenirsen çık gel, ev var, zaten su kadarcık zaman kaldı filan diyor. bu saatten sonra evden kaçmak çok saçma geliyor. bayram da önümüz. iyice çorba oldum.
edit: şu güzel ve heyecanlı geçmesi gereken süreçte beni hayattan bezdirdiler, bir an önce bitse de evime yerleşsem nefes alsam diyorum artık. evlilik heyecanlı aman nikah telaşı filan hiç bir şey kalmadı. içim çürüdü ulan! çok yoruldum artık dayanamıyorum...
bozcaada'ya mayıs'ta gitmiştim, kalabalık değildi, ayazma'nın orda bir yerde kalmıştım. arada yağmura filan da yakalanmıştım denize de girmiştim. ortamı filan çok sevmiştim. şimdi kasım başında, 4-10'u arası gibi bir zamanım var, bozcaada'ya gitmeyi gözönünde bulundursam mı? çok mu dehşet soğuk olur? nasıl olur? bilen eden var mı?
ps: şimdiki nişanlı, o zamanki koca ile gidilecek, balayına mayıs'ta gidicez ama bir zaman oluştu, kaçsak mı oralara dedik.
ps: şimdiki nişanlı, o zamanki koca ile gidilecek, balayına mayıs'ta gidicez ama bir zaman oluştu, kaçsak mı oralara dedik.
uzunca bir anlatım var ve bir hayli özet geçtim.
6 yıllık sevgilimle yakında evleniyorum. ailem onu hiç bir zaman istemedi bir türlü bana yakıştıramadılar filan. ama sonucta cocuk diilim 27 yaşındayım su anda ve onlar da sonunda yola geldiler ve resmi sürece girdik.
bu geçtiğimiz 5 sene boyunca evde maruz kaldığım psikolojik baskıdan bahsetmicem, ama beni panik atak yapmıştı, her yerimde egzamalar cıktı filan. varın siz düşünün. zaten tipik türk ailesi, akşam hiç bir yere gidemedim bu yaşıma kadar, gittiğim bir kaç müzik festivali de hep hırlagürle kavgayla oldu. hep bir kısıtlama söz konusu, kaçta gittin niye gittin nerdesin niye geç kaldın bilmemne... ama sorarsanız hiç bir şeyime hayır dememişler, problem çıkarmamışlar. ayrıca şunu da ekliyim, sevgilim bize ilk geldiğinde ablam ve eşi de bizdeydi tanışma yemeği diye, öyle bir köpek muamelesi yaptılar ki bize ablam ve eniştem merkezli olarak... yani hala kendimize gelemedik adam gibi. bundan sonra iki ay geçti ve ben "yeterin" diye konuyu yeniden açıp ortalığa attım.
biz bu kaale alınmadığımız iki ay içinde evi tuttuk, döşedik sayılır az bişi kaldı. anneme bunu söyledikten sonra tutuştu sanıyorum babamı filan kandırmış, dedi ki haftaya nişan yapalım. ok dedik biz de. ama ne heves var ne bişi zaten bezmişim canımdan, törenleri de hiç sevmem ama madem benim tarafıma geldiler bozmayalım dedik. hatta gittik hiç sevmediğim halde takı filan da aldık bugün. hatta geçen annem beni gelinlikciye soktu apar topar bi model begenmiş diye, kaptırdık kendimizi denedik ettik gelinlik bile aldık. ama hala geri kalan zamanda bir memnuniyetsizlik söz konusu.
eve dönerken annem sevgilim ben yemek yiyorduk bi yerde, nikah tarihi konusuna geldi laf. biz ekim ortası istiyoruz, bi an önce bitsin gitsin bu işler evimize yerleşelim istiyoruz. ben artık deliricem çünkü evde, öyle de bir şey var. ama onlar da aralık filan diyorlar. konu buraya geldi, ben dedim ki "uzatmak istemiyoruz, cünkü ben cok yoruldum bunca zamandan, bir an önce bitsin hayatıma bakayım. bu evlilik düşüncesi kafamda bi engel" sevgilim de bana destek çıkıyor, annem karşı geliyor derken baya büyüdü iş. o arada sevgilim annesinin de çok uzatmaya gönüllü olmadığını söyledi arada. sonra ben krize girdim, oturduğumuz yerde ağladım baya. annemde tepki yok, sevgilim sakinleşirmeye çalışıyor filan. çok gerildim ama. öyle böyle değil. neyse sonra sakinleştik kalktık evlere dağıldık.
akşam annem gelmiş bana diyor ki, aklına çocuğun (28 yaşında adam) annesinin ne düşündüğünü araya sıkıştırmasına takılmış. her sıkıştığında annesini öne atıyormuş. yahu kaç kere görüştüler, ilk defa annesinin fikrini söyledi, ki yıllardır ayrı yaşıyorlar, ayda bir kere bile görüşmezler, haftada 1 filan anca telefonda konuşurlar hani bir "ana kuzusu" durumu yok. bir de diyor ki hiç yol vermemiş anneme, merdivende önüne atlamış. o da yalan, yol verdi gayet, bi kere yürüyen merdivende peşime geldi annem arkada kaldı, o.
kadın hala fitne derdinde, kötülemeye çalışıyor. "nasıl bir damat getirdiğinin farkında mısın" diye hala ve hala küçümsemeye çalışıyor.
ben ne halt edicem bunlarla? annem benimle didişiyor hemen arkamdan gidip babama bıdıbıdı anlatıp dedikodu yapıp adamı da dolduruyor.
nolur bi akıl fikir verin, ben çıngar mı çıkarayım bana yaptıklarını anlasınlar diye? yine panik atak krizi gecirdim dakikalarca nefes alamadım, farkında bile değiller. umurlarında olduğunu da zannetmiyorum cunku sevgilim durduk yere bayılmaya basladığımı söylediğinde bile tepkileri olmadı hiç.
ne yapayım ben? kafam durdu. nereye elimi atsam nerden konuya girsem neye bir şey söylesem elimde patlıyor.
imdat!
6 yıllık sevgilimle yakında evleniyorum. ailem onu hiç bir zaman istemedi bir türlü bana yakıştıramadılar filan. ama sonucta cocuk diilim 27 yaşındayım su anda ve onlar da sonunda yola geldiler ve resmi sürece girdik.
bu geçtiğimiz 5 sene boyunca evde maruz kaldığım psikolojik baskıdan bahsetmicem, ama beni panik atak yapmıştı, her yerimde egzamalar cıktı filan. varın siz düşünün. zaten tipik türk ailesi, akşam hiç bir yere gidemedim bu yaşıma kadar, gittiğim bir kaç müzik festivali de hep hırlagürle kavgayla oldu. hep bir kısıtlama söz konusu, kaçta gittin niye gittin nerdesin niye geç kaldın bilmemne... ama sorarsanız hiç bir şeyime hayır dememişler, problem çıkarmamışlar. ayrıca şunu da ekliyim, sevgilim bize ilk geldiğinde ablam ve eşi de bizdeydi tanışma yemeği diye, öyle bir köpek muamelesi yaptılar ki bize ablam ve eniştem merkezli olarak... yani hala kendimize gelemedik adam gibi. bundan sonra iki ay geçti ve ben "yeterin" diye konuyu yeniden açıp ortalığa attım.
biz bu kaale alınmadığımız iki ay içinde evi tuttuk, döşedik sayılır az bişi kaldı. anneme bunu söyledikten sonra tutuştu sanıyorum babamı filan kandırmış, dedi ki haftaya nişan yapalım. ok dedik biz de. ama ne heves var ne bişi zaten bezmişim canımdan, törenleri de hiç sevmem ama madem benim tarafıma geldiler bozmayalım dedik. hatta gittik hiç sevmediğim halde takı filan da aldık bugün. hatta geçen annem beni gelinlikciye soktu apar topar bi model begenmiş diye, kaptırdık kendimizi denedik ettik gelinlik bile aldık. ama hala geri kalan zamanda bir memnuniyetsizlik söz konusu.
eve dönerken annem sevgilim ben yemek yiyorduk bi yerde, nikah tarihi konusuna geldi laf. biz ekim ortası istiyoruz, bi an önce bitsin gitsin bu işler evimize yerleşelim istiyoruz. ben artık deliricem çünkü evde, öyle de bir şey var. ama onlar da aralık filan diyorlar. konu buraya geldi, ben dedim ki "uzatmak istemiyoruz, cünkü ben cok yoruldum bunca zamandan, bir an önce bitsin hayatıma bakayım. bu evlilik düşüncesi kafamda bi engel" sevgilim de bana destek çıkıyor, annem karşı geliyor derken baya büyüdü iş. o arada sevgilim annesinin de çok uzatmaya gönüllü olmadığını söyledi arada. sonra ben krize girdim, oturduğumuz yerde ağladım baya. annemde tepki yok, sevgilim sakinleşirmeye çalışıyor filan. çok gerildim ama. öyle böyle değil. neyse sonra sakinleştik kalktık evlere dağıldık.
akşam annem gelmiş bana diyor ki, aklına çocuğun (28 yaşında adam) annesinin ne düşündüğünü araya sıkıştırmasına takılmış. her sıkıştığında annesini öne atıyormuş. yahu kaç kere görüştüler, ilk defa annesinin fikrini söyledi, ki yıllardır ayrı yaşıyorlar, ayda bir kere bile görüşmezler, haftada 1 filan anca telefonda konuşurlar hani bir "ana kuzusu" durumu yok. bir de diyor ki hiç yol vermemiş anneme, merdivende önüne atlamış. o da yalan, yol verdi gayet, bi kere yürüyen merdivende peşime geldi annem arkada kaldı, o.
kadın hala fitne derdinde, kötülemeye çalışıyor. "nasıl bir damat getirdiğinin farkında mısın" diye hala ve hala küçümsemeye çalışıyor.
ben ne halt edicem bunlarla? annem benimle didişiyor hemen arkamdan gidip babama bıdıbıdı anlatıp dedikodu yapıp adamı da dolduruyor.
nolur bi akıl fikir verin, ben çıngar mı çıkarayım bana yaptıklarını anlasınlar diye? yine panik atak krizi gecirdim dakikalarca nefes alamadım, farkında bile değiller. umurlarında olduğunu da zannetmiyorum cunku sevgilim durduk yere bayılmaya basladığımı söylediğinde bile tepkileri olmadı hiç.
ne yapayım ben? kafam durdu. nereye elimi atsam nerden konuya girsem neye bir şey söylesem elimde patlıyor.
imdat!
nick, şifre bulma gibi konularda son derece kıt ve yaratıcılıktan uzak bir insanım.
daha önce bir blogum vardı ama o sektörde işe başladığım için etik bulmayıp bıraktım. 1 sene geçti. özledim yazmayı filan da. devam etmek istiyorum ama çoktan ifşa olduğum için oradan devam edemem. yeniden bir blog açmak istiyorum. onunla ilişiklenmiş bir google hesabı da tabii ki.
blog yine kadınlar için günlük şeylerden oluşacak. alışveriş, makyaj, oje, kitaplar, diyet, düzen, dekorasyon, ilişkiler filan. yani baya kadın odaklı. şimdi benim bir isim bulmam lazım. anonim kalacağım.
muhtemel ağırlığı makyaj ve oje üzerine olacak, diğerleri daha geri planda kalacak.
hadi bana isim bulalım.. :)
çok saçma salak bile olabilir, önemli değil. blog adını google kullanıcı adı yapmayı da düşünüyorum, çok uzun olsa bile kısalıp kullanıcı adı olabilecek bir şey olması lazım.
daha önce bir blogum vardı ama o sektörde işe başladığım için etik bulmayıp bıraktım. 1 sene geçti. özledim yazmayı filan da. devam etmek istiyorum ama çoktan ifşa olduğum için oradan devam edemem. yeniden bir blog açmak istiyorum. onunla ilişiklenmiş bir google hesabı da tabii ki.
blog yine kadınlar için günlük şeylerden oluşacak. alışveriş, makyaj, oje, kitaplar, diyet, düzen, dekorasyon, ilişkiler filan. yani baya kadın odaklı. şimdi benim bir isim bulmam lazım. anonim kalacağım.
muhtemel ağırlığı makyaj ve oje üzerine olacak, diğerleri daha geri planda kalacak.
hadi bana isim bulalım.. :)
çok saçma salak bile olabilir, önemli değil. blog adını google kullanıcı adı yapmayı da düşünüyorum, çok uzun olsa bile kısalıp kullanıcı adı olabilecek bir şey olması lazım.
özet için son paragrafa zıplayabilirsiniz.
4-5 yıldır devam eden egzama sorunum var. doktor doktor gezdim resmen. son iki doktor normalde bu kadar uzun sürmeyeceğini, bu sebeple de psikiyatriye bir görünmemin iyi olacağını söyledi. ailem istemedi ilkinde gitmedim. bu ara sonuncu doktora gittim işte, hem farklı ilaçlar verdi diğerlerinden hem de bunu tekrarladı, 2 ay sonra da geçmemiş olursa alerji testi filan falan yapılcakmış. neyse.
zaten kafamda farklı sebeplerden dertlerim var. gerek okulum-işim olsun gerek sevgili-evlilik-anne baba durumları olsun, var da var böyle sürekli beynimi yiyen şeyler. hayatımda düzene sokmak isteyip de yapamadığım şeyler de vardı. bu sebeplerle bi gidip destek almak istiyordum zaten.
psikolog mu psikiyatr mı benim gitmem gereken, ya da önce hangisine gideyim, o yönlendirir mi beni sonrasında? mesela psikiyatra gitsem bana "senin burda işin yok git psikologa" der mi yoksa ilaç mı dayar klasik olarak. bir de part time çalışıyorum ama öğrenciyim, büyük bi bütçe ayıramam, sgk'dan destekli olarak nereye gidebilirim? bakırköy'e mi gitsem? tavsiyesi olan var mı? fiyatları da bilmiyorum hiç. öyle bir şeyler işte. ailemden de habersiz gideceğim için pek soracak danışacak yerim kalmadı. buraya geldim :)
not:istanbul'dayım. 25 yaşında dişiyim.
edit: eğer buradan yazmaktan huzursuz olacak varsa msj da atabilir, benden laf çıkmaz. zaten sözlük yazarıyım da saklandım işte.
4-5 yıldır devam eden egzama sorunum var. doktor doktor gezdim resmen. son iki doktor normalde bu kadar uzun sürmeyeceğini, bu sebeple de psikiyatriye bir görünmemin iyi olacağını söyledi. ailem istemedi ilkinde gitmedim. bu ara sonuncu doktora gittim işte, hem farklı ilaçlar verdi diğerlerinden hem de bunu tekrarladı, 2 ay sonra da geçmemiş olursa alerji testi filan falan yapılcakmış. neyse.
zaten kafamda farklı sebeplerden dertlerim var. gerek okulum-işim olsun gerek sevgili-evlilik-anne baba durumları olsun, var da var böyle sürekli beynimi yiyen şeyler. hayatımda düzene sokmak isteyip de yapamadığım şeyler de vardı. bu sebeplerle bi gidip destek almak istiyordum zaten.
psikolog mu psikiyatr mı benim gitmem gereken, ya da önce hangisine gideyim, o yönlendirir mi beni sonrasında? mesela psikiyatra gitsem bana "senin burda işin yok git psikologa" der mi yoksa ilaç mı dayar klasik olarak. bir de part time çalışıyorum ama öğrenciyim, büyük bi bütçe ayıramam, sgk'dan destekli olarak nereye gidebilirim? bakırköy'e mi gitsem? tavsiyesi olan var mı? fiyatları da bilmiyorum hiç. öyle bir şeyler işte. ailemden de habersiz gideceğim için pek soracak danışacak yerim kalmadı. buraya geldim :)
not:istanbul'dayım. 25 yaşında dişiyim.
edit: eğer buradan yazmaktan huzursuz olacak varsa msj da atabilir, benden laf çıkmaz. zaten sözlük yazarıyım da saklandım işte.
öğrenciyim, zor ve yoğun bir bölümde okuyorum. 4 gün okulum var. geri kalan 3 günde normalde deli gibi ilgili olduğum bir alanda part time çalışma imkanım olduğunu öğrendim. çalışsam mı? hiç boş günüm olmayacak, projeler ödevler teslimler derken akşamları muhtemelen sürekli bilgisayar başında filan geçirip daha da az uyumak zorunda kalıcam ama 3 günlük iş derdimi tasamı götürecek cinsten. uzaktan öyle görünüyor yani. bir de ailemi kandırabilmem gerekli tatilsiz okuyup çalışacağıma. dişi bireyim, ailem biraz sıkıcana.
hiç olmazsa denemiş olurum, olmadı bırakırım diyorum ama bilemedim yine de yaw..
edit: ailemi kandırabilmem gerekli, bölümümle çok alakasız bir iş olduğundan zor görünüyor. bununla ilgili etkileyici fikri olan?
hiç olmazsa denemiş olurum, olmadı bırakırım diyorum ama bilemedim yine de yaw..
edit: ailemi kandırabilmem gerekli, bölümümle çok alakasız bir iş olduğundan zor görünüyor. bununla ilgili etkileyici fikri olan?
1