Tavsiyelere ihtiyacım var. Hemen hemen tüm eklemlerim zayıf, sorunlu. Lisedeyken iki el bileğimde ganglion kisti oluştu. Sonra biri geçti. Diğeri hala duruyor ve sol elimi kullanırken dikkatli olmamı gerektiriyor. Mesela part-time restoranda çalıştığım bir dönemde bulaşık filan yıkarken ağrı yapıyordu. Şınav filan çekmek, bilekten destekli plank gibi sporlar tamamen yalan.
Sonra geçen hafta yavaş tempo koşu yapalım dedik arkadaşla. Koşu sırasında bi yerden sonra diz kapağımda rahatsız bir his oluştu. Sonra o geçti. Ama ertesi gün iki ayak bileğim de ağrıyor. Kas ağrısı da değil, hala ağrıyor 1 haftadır yürürken filan. Yürüdükçe ayağımda bir şeyler takır tukur ediyor sanki. Bazı zamanlarda yürürken bacak kemiğini leğen kemiğine bağlayan yerde ağrı oluyor. Bazen normal bi şekilde yürürken ayak bileklerimde bi şey atıyor gibi oluyor sonra ayağımı iki üç çeviriyorum yerine oturuyor. Uzun süreli yürüme/ayakta durma durumunda bel ağrısı oluyor. Zamanında bi doktor "bişiii yok kasın şeyolmuş" demiş geçmişti.
Ekim ayından filan beri kuyruk sokumunda ağrı hissediyorum, özellikle uzun yolculuklarda mahvediyor. Temmuz ayında kalça üstü merdivenden düşmüştüm, aşırı bi morarma dışında çok sıkıntı olmamıştı yürürken vs. onun etkisi mi aylar sonra mı çıkar bilemiyorum. Bugün hem bileğim için hem de kuyruk sokumu için ortopediye gittim. Sağolsun doktor çok sallamadı. Ayağını burkmuşsun dedi (burkmadım). Düşme için de bu yaşta(26) kemiğini kıramazsın dedi ve pantolon üstünden ağrının yerini gösterip bi şey yok bi şey yok dedi geçti. Röntgen bile istemedi. Hadi kuyruk sokumundaki ağrının birçok nedeni olabilir de bu eklem meselesine ne yapmak lazım. Sporsa ne tür sporlar önerirsiniz. Ya da besin olarak vs ne tavsiye edersiniz. Yaşam kalitemi çok düşürmeye başladı bu olay. :(
Sonra geçen hafta yavaş tempo koşu yapalım dedik arkadaşla. Koşu sırasında bi yerden sonra diz kapağımda rahatsız bir his oluştu. Sonra o geçti. Ama ertesi gün iki ayak bileğim de ağrıyor. Kas ağrısı da değil, hala ağrıyor 1 haftadır yürürken filan. Yürüdükçe ayağımda bir şeyler takır tukur ediyor sanki. Bazı zamanlarda yürürken bacak kemiğini leğen kemiğine bağlayan yerde ağrı oluyor. Bazen normal bi şekilde yürürken ayak bileklerimde bi şey atıyor gibi oluyor sonra ayağımı iki üç çeviriyorum yerine oturuyor. Uzun süreli yürüme/ayakta durma durumunda bel ağrısı oluyor. Zamanında bi doktor "bişiii yok kasın şeyolmuş" demiş geçmişti.
Ekim ayından filan beri kuyruk sokumunda ağrı hissediyorum, özellikle uzun yolculuklarda mahvediyor. Temmuz ayında kalça üstü merdivenden düşmüştüm, aşırı bi morarma dışında çok sıkıntı olmamıştı yürürken vs. onun etkisi mi aylar sonra mı çıkar bilemiyorum. Bugün hem bileğim için hem de kuyruk sokumu için ortopediye gittim. Sağolsun doktor çok sallamadı. Ayağını burkmuşsun dedi (burkmadım). Düşme için de bu yaşta(26) kemiğini kıramazsın dedi ve pantolon üstünden ağrının yerini gösterip bi şey yok bi şey yok dedi geçti. Röntgen bile istemedi. Hadi kuyruk sokumundaki ağrının birçok nedeni olabilir de bu eklem meselesine ne yapmak lazım. Sporsa ne tür sporlar önerirsiniz. Ya da besin olarak vs ne tavsiye edersiniz. Yaşam kalitemi çok düşürmeye başladı bu olay. :(
MMORPG gibi oyunlarda isim seçerken napıyorsunuz? Ben kafadan 4 saat filan harcayabiliyorum sadece bi isim bulmak için ya :(
Saç kesimi konusunda iyi, tercihen Kızılay civarında veya Kızılay'a çok uzak olmayan bi kuaför arıyorum. Özellikle şu resimdeki gibi kısa saç modellerinde düzgün iş çıkarabilecek bir yer. Bi de (piyasayı bilmiyorum pek ama) çok pahalı olmasın, 30-40 TL ayarında bi şeyler mesela.
Rousseau demiş ki insanlar özlerinde iyidir, toplum onları kötü yapar.
Machiavelli de demiş ki insanlar özünde kötüdür, iyi olmaları gerekmedikçe.
Siz hangisine hak veriyorsunuz? Neden?
Machiavelli de demiş ki insanlar özünde kötüdür, iyi olmaları gerekmedikçe.
Siz hangisine hak veriyorsunuz? Neden?
1,5 yıldır kullanmıyorum. Ekşide en son kötü yorumlar yazılmış. Ne halde şu an? Yerine önerebileceğiniz alternatif kitap satış siteleri nelerdir?
Spotify'ı bilgisayardan açınca bilgisayarda kayıtlı olan şarkıları yerel dosyaya atıyor oradan istersem playlist filan yapıyorum mis gibi oluyor da bunu mobilde yapamıyor muyuz ya? Spotify'da bulamadığım şarkıları da playlistime katmak istiyorum çünkü :(
Thy diyor ki "Kabin bagajınızla birlikte el çantası, fotoğraf makinesi, dizüstü bilgisayar gibi kişisel eşyalarınızdan birini kabinde ücretsiz taşıyabiliyoruz."
Şimdi ben bir sırt çantasını kabin bagajı olarak kullanıp (8kg altı) bir de fotoğraf makinesi çantasını (makine içinde olacak şekilde, tek makine ve lens sığacak kadar bi şey büyük değil ama kalın) el çantası yapmayı düşünüyorum. Ek olarak bir de laptopı çantası ile birlikte yanıma almayı düşünüyorum. Sorun olur mu?
Bi de uçak içine powerbank alınıyor mu? Uçuş Türkiye'ye bu arada.
Şimdi ben bir sırt çantasını kabin bagajı olarak kullanıp (8kg altı) bir de fotoğraf makinesi çantasını (makine içinde olacak şekilde, tek makine ve lens sığacak kadar bi şey büyük değil ama kalın) el çantası yapmayı düşünüyorum. Ek olarak bir de laptopı çantası ile birlikte yanıma almayı düşünüyorum. Sorun olur mu?
Bi de uçak içine powerbank alınıyor mu? Uçuş Türkiye'ye bu arada.
Kabine almaya izin veriyolar mı? Yoksa bavula mı koymalı? Firma THY.
Biletimde 2 bagaj hakkım olduğu yazıyor. THY sitesine bakınca iki bagaj için herbiri max 23k olmalı demişler. Bi de maksimum bagaj boyutu (en, boy ve yükseklik boyutları toplamı) için 158cm demişler. Bu tek bir bagaj için mi yoksa iki bagajın toplamı mı? Bi de ben bunu tek bagaj 30kg filan şeklinde değiştiremiyor muyum? (Bileti ben almadım, bulunduğum ülkedeki bi kurum karşılıyor)
Bi de tripodu kabin bagajında taşıyabiliyor muyuz? Bi bilgi göremedim thy sitesinde :/
Bi de tripodu kabin bagajında taşıyabiliyor muyuz? Bi bilgi göremedim thy sitesinde :/
tek başıma 20-25 günlük bir seyahate çıkacağım(yurtdışı). konaklamayı couchsurfing ve guest houselarda yapacağım. genel olarak tarihsel yerleri gezip fotoğraf çekmeye dayalı bir seyahat planım var.
ilk seyahatim olacağı için yanıma neler alayım filan çok emin olamadım. sırt çantasıyla seyahat edeceğim. mutlaka ihtiyacın olur dediğiniz şeyler ve "ben şunu yanıma almıştım ama hiç kullanmadım" dediğiniz şeyler nedir?
bi de seyahat verimli geçirmek için tavsiyeleriniz nelerdir?
ilk seyahatim olacağı için yanıma neler alayım filan çok emin olamadım. sırt çantasıyla seyahat edeceğim. mutlaka ihtiyacın olur dediğiniz şeyler ve "ben şunu yanıma almıştım ama hiç kullanmadım" dediğiniz şeyler nedir?
bi de seyahat verimli geçirmek için tavsiyeleriniz nelerdir?
bi şeyler yapıyor musunuz? Ne bileyim bi hediye/tatlı vs götürmek olur yemek veya içki filan ısmarlamak olur ya da bir miktar ödeme yapmak olur bu tarz şeyler. İlk couchsurfing deneyimini yapacağım da bu işin mannerı nedir? Bizde misafirliğe gidilen eve küçük bi şeyler götürme adeti var da bu yurt dışında nasıl işliyor?
Odaya büyükçe bi kara sinek girdi. Ona bakayım derken florasan kasesinin üstünde ne olduğunu anlamadığım başka bi böcek gördüm. Elimde de bi tek örümcek ilacı var. Böcek kasenin içine girince örümcek ilacını sıktım. Şimdi kasenin içinde hareketsiz yatıyor ama ölmüş müdür? Elimi sokabileceğim bi yerde değil. Sokabilsem de zaten fobim var hayatta yaklaşamam yanına. Ölmüştür di mi ya? Yoksa sersemlemiş midir sadece? Kara sinek de kayboldu bu arada. Kapı pencere kapalı. O ölmüş müdür? Yalnız yaşıyorum, yardım isteyebileceğim kimse yok. Napabilirim? Korkuyorum :(
Bi de bu ilaç beni de zehirler mi?
Bi de bu ilaç beni de zehirler mi?
Anlamamak mümkün mü? 6 saat filan önce merdivenden inerken ayağım kaydı ve toto üstü 3 basamak filan kayarak düştüm. Şort giymiştim diye üst arka bacağımda sıyrık oluştu. Ama kalçamın sağ kısmı şişti ve ağrıyor,muhtemelen moraracak. Düştüğüm anda hemen ayağa kalkabildim sonra 3 saat ayakta çalıştım. Ardından eve yürüdüm filan hatta hafif koşturarak yürüdüm ama oturduğumda kuyruk sokumunun hizasında ama sağda ağrı oluyor. Ezilme kaynaklı bi ağrıdır diye düşünüyorum ama emin olamadım. Hatta bacağımdaki sıyrıkları da düşününce düşme etkisinin bi kısmını bacaktan yedim heralde diye düşündüm :D. Kırıldı da ağrısı ezilme ağrısıyla karışıyor olabilir mi? Hayatımda hiç kırığım olmadığı için kırık ağrısı nasıl bi ağrı bilemiyorum bi de. Genelde kırık olsa duramazsın derler ama etrafta "çocukken parmağımı kırmışım farketmemişim yamuk kaynamış" filan diyen insanlar da olunca farketmeme ihtimali de var mı acaba diye sorayım dedim. Teşekkürler.
(tikleri birkaç saat sonra atacağım)
(tikleri birkaç saat sonra atacağım)
Nasıl buluyoruz? İş, meslek anlamında.
Kendimi iyi tanıdığımı düşünüyorum. Tam da bu nedenle yapmak istediğim işi bulamıyorum. Bi ideal oluşturamıyorum. Haliyle bir adım sonrasını planlayamıyorum. 25 yaşındayım ve şu an bir idealim olsa çok güzel peşinde koşabileceğim bir ortamdayım. Fakat bir isteğim, hayalim, idealim yok diye ilerleyemiyorum ve bu beni çok boğuyor. Üstelik 3 ay filan içinde bu ortam da yok olacak ve ben hiçbir şey yapamamış olduğum için çok pişman olacağım. Ne yapmalıyım?
Kendimi iyi tanıdığımı düşünüyorum. Tam da bu nedenle yapmak istediğim işi bulamıyorum. Bi ideal oluşturamıyorum. Haliyle bir adım sonrasını planlayamıyorum. 25 yaşındayım ve şu an bir idealim olsa çok güzel peşinde koşabileceğim bir ortamdayım. Fakat bir isteğim, hayalim, idealim yok diye ilerleyemiyorum ve bu beni çok boğuyor. Üstelik 3 ay filan içinde bu ortam da yok olacak ve ben hiçbir şey yapamamış olduğum için çok pişman olacağım. Ne yapmalıyım?
Hayatımda ikinci defa "diyet" diyebileceğim bi şey yapıyorum. Diyet desem de yine aynı şeyleri, daha az yemek ve abur cuburu az tutarak gereksiz karbonhidratı ve kaloriyi az tutmak kastım. Yani börekse börek de yiyorum ama az yiyorum. Ekmekse günde max bi dilim çavdar ekmeği şeklinde. Fırsat olursa da ya bisikletle bi iki saat dolanıyorum ya da evde yarım saat dans ediyorum. Haftada iki gün de parttime çalıştığımdan 4 saatim sürekli ayakta geçiyor. Haftada 5 gün okula gider gelirken de bi 8000 adım filan atıyorumdur toplamda zaten. Bi de su içmeye çalışıyorum. Ana öğünlerde proteinli gıdalara yönelmeye çalışıyorum filan.
Bunun yanında lifesum diye bi programa yediğim içtiğimi kaydediyorum. Program bana az hareketli yaşam tarzında 1500 kalori önermişti. Fakat genel olarak 1300, bazı günler ise 1000 kalori civarında günü bitiriyorum. Tabi programa ev yemeklerini filan birebir şekliyle giremediğimden günlük 100-200 kalori oynama vardır diye tahmin ediyorum ama mesela yaptığım egzersizi kaydettiğimde harcadığım kalori kadar ek kalori almamı söylüyor program (almıyorum).Bu şekilde bi haftada 1,2 kilo verdim.
Benim sorum, bu miktarda kalori alımı zarar verir mi? En son 4 yıl filan önce benzer şekilde kilo vermeye çalıştığımda 5-6 kilo filan vermiş sonra eski beslenme şekline dönsem de o kiloda sabit kalmıştım. 3 aya filan nispeten daha az hareketli bi yaşam tarzım olacak. Benim korkum verdiğim kiloları o dönemde geri almak. İnsanlar genelde naparlarsa verdikleri kiloyu geri alıyorlar? Nelere dikkat edeyim?
Ha bi de 1 veya 2 hafta dikkat edip kilo kaybı yaşadıktan sonra bir hafta kadar kilo verme çabasına aralık verip verdiğim 1-2 kiloyu sabit tutmaya çalışıyorum. İyi mi yapıyorum acaba? Uzun oldu kusura bakmayın. Teşekkürler.
Bunun yanında lifesum diye bi programa yediğim içtiğimi kaydediyorum. Program bana az hareketli yaşam tarzında 1500 kalori önermişti. Fakat genel olarak 1300, bazı günler ise 1000 kalori civarında günü bitiriyorum. Tabi programa ev yemeklerini filan birebir şekliyle giremediğimden günlük 100-200 kalori oynama vardır diye tahmin ediyorum ama mesela yaptığım egzersizi kaydettiğimde harcadığım kalori kadar ek kalori almamı söylüyor program (almıyorum).Bu şekilde bi haftada 1,2 kilo verdim.
Benim sorum, bu miktarda kalori alımı zarar verir mi? En son 4 yıl filan önce benzer şekilde kilo vermeye çalıştığımda 5-6 kilo filan vermiş sonra eski beslenme şekline dönsem de o kiloda sabit kalmıştım. 3 aya filan nispeten daha az hareketli bi yaşam tarzım olacak. Benim korkum verdiğim kiloları o dönemde geri almak. İnsanlar genelde naparlarsa verdikleri kiloyu geri alıyorlar? Nelere dikkat edeyim?
Ha bi de 1 veya 2 hafta dikkat edip kilo kaybı yaşadıktan sonra bir hafta kadar kilo verme çabasına aralık verip verdiğim 1-2 kiloyu sabit tutmaya çalışıyorum. İyi mi yapıyorum acaba? Uzun oldu kusura bakmayın. Teşekkürler.
Popüler olan hemen hemen tüm dizileri izledim muhtemelen. Şöyle şirket ortamında geçen veya 30 yaş civarı insanları konu alan komedi olur, romantik olur, direk business olur dizi önerilerine açığım. Dram ya da kafa yoran kurgular istemiyorum ama. Bi de son 5-6 yılın dizilerinden olursa sevinirim. Bu saydığım özellikler dışında, kafayı ya da psikolojiyi yormayan başka öneriniz varsa da açığım yine. Teşekkürler.
Sol bileğimde şöyle bir ganglion kisti var. Eskiden, hatta ilk önce sağ bileğimde vardı bi tane. 17-18 yaşlarındayken çok ağrı yapıyordu. Sonra sol bilekte de oluşmaya başladı. Şimdi sağ bilekteki geçti ama soldaki hala duruyor. Zorlayınca acıyor ya da büyüyor. Bükerken sıkıntı yaşıyorum filan. Bunu yok edecek bir egzersiz filan var mıdır ya? Tekrarlayan bi şeymiş diye ameliyatla filan aldırmak istemiyorum. Zaten ameliyat olacak kadar da etkilemiyor hayatımı. Sadece mesela sol elimden destek alarak kalkamıyorum ya da şınav, plank vs gibi sol elime güç bindirecek egzersizleri yapamıyorum. Bildiğiniz bi egzersiz veya kocakarı tedavisi filan artık ne olursa var mı?
Google anketler üzerinden anket yaptım ve grafik oluşturmam lazım. Normal graif oluşturuyorum da belli bi cevabı veren insanlar içerisinde bi başka soruya verilen cevapların değişkenliğini gösteren bi grafik oluşturmak istiyorum. Yani mesela bi soruda yaş grubunu sordum ve 20, 30, 40, 50 yaş grubu seçenekleri var. Bir diğer soruda da "Sizce bu X midir Y midir" diye sordum. Benim yapmak istediğim her bir yaş grubundakiler içinde X ve Y diyenleri ayrı ayrı gösteren bi grafik oluşturmak. Nasıl yapabilirim? Bilal'e anlatır gibi anlatabilirseniz iyi olur ya da bunu anlatan bi video filan varsa (ing/tur) o da olur._.
Sizin ilgi alanınınız olup detaylı bildiğiniz fakat çevrenizdekilerin ilgi duymadığı, derinlemesine bilmediği konular/alanlar neler?
Fikir vermesi açısından örnek alanlar vereyim: mitoloji, astronomi, şifalı otlar, X döneminde ortaya konulmuş Y akımından resimler, X ülkesinin kültürü vsvsvs
Fikir vermesi açısından örnek alanlar vereyim: mitoloji, astronomi, şifalı otlar, X döneminde ortaya konulmuş Y akımından resimler, X ülkesinin kültürü vsvsvs
Akademik bir çalışma için yapılan anketin geçerli olması için en az kaç tane cevaba gerek var? Geçerliden kastım anketten çıkan sonucun geneli yansıtma durumu.
Folkloristics üzerine okumalar yapmak istiyorum. Nereden başlamalı çok emin değilim. Türkçe veya ingilizce kaynak arıyorum. Pdf olur, makale olur, kitap olur her şey olur. Ayrıca folkloristics öncesinde bakmamı tavsiye edebileceğiniz alanlar, kaynaklar varsa nelerdir?
Daha sonra da Türk folklorü üzerinde okuma yapmak istiyorum. Bu alanda önerebileceğiniz araştırmacılar ve eserler nelerdir?
Bir de açıköğretimde folkloristics çalışabileceğim bir alan var mı? Bu alan hangi bilimin altında inceleniyor?
Teşekkürler.
Daha sonra da Türk folklorü üzerinde okuma yapmak istiyorum. Bu alanda önerebileceğiniz araştırmacılar ve eserler nelerdir?
Bir de açıköğretimde folkloristics çalışabileceğim bir alan var mı? Bu alan hangi bilimin altında inceleniyor?
Teşekkürler.
Doğum günüm yaklaşıyor ve %99 yalnız geçireceğim. Bari kendime hediye alayım dedim. Kitap filan zaten normalde aldığım şeyler. İhtiyacım olan pek bi şey de yok. Önerilere açığım. Cinsiyet kadın.
Bi arkadaşımdan sade, düz taşlı küpe hediye aldım. Fakat sanırsam küpenin kulağa temas eden kısımları, kulak deliğinden geçen kısmı filan imitasyon, gümüş değil. Benim de imitasyona alerjim var kaşınıyor tahriş oluyor cildim. Bu küpe de benim için çok değerli ve kullanmak istiyorum. Bu metal kısımları gümüş olanla değişitirirler mi? Çok sade bi şey zaten, taşı çıkarıp gümüş olana takacaklar. Bi de nerede yaptırılabilir? (Ankara)
Soru her iki taraf için de geçerli.
Yakışıklı adamlar veya güzel kadınlarla bi ilişki yaşamaktan (tek gecelik veya fuckbuddylik konu dışı) korkuyor musunuz? Evetse neden, hayırsa neden?
Ekleme: Bir de zeka ve karakteri ayrı tutup bir daha baktığınızda ne düşünürsünüz?
Yakışıklı adamlar veya güzel kadınlarla bi ilişki yaşamaktan (tek gecelik veya fuckbuddylik konu dışı) korkuyor musunuz? Evetse neden, hayırsa neden?
Ekleme: Bir de zeka ve karakteri ayrı tutup bir daha baktığınızda ne düşünürsünüz?
karar verdiğim bir dövme konusunda dövmeciyle iletişime geçtim. Yaklaşık bi 3-4 gündür (11-12 mailleşme) dizayn üzerine konuşuyoruz. İlk dövmem olacağı için bu normal midir çok anlayamadım. Yoksa bende mi bi sıkıntı var oldum. Sonuçta bi ömür bedenimde taşıyacağım bir şey olduğu için detaylı konuşmak normal geliyor ama bilemedim bi. Mesela dövmeci istediğim dövme için 10x15in daha uygun bi boyut olacağını, benim istediğim gibi 8x12 oranında yaparsak detayları kaybedeceğini söyledi. Ben de tutup 8x12 yapsak nasıl bir detay kaybı yaşayacağımızı gösterebileceği bi örnek var mı diye sormak istiyorum mesela (konumuz arka plandaki renklendirme detayı).
Bunun dışında sormam gereken şeyler nelerdir? Steril çalıştıklarını biliyorum bu konu dışı.
Bunun dışında sormam gereken şeyler nelerdir? Steril çalıştıklarını biliyorum bu konu dışı.
Swallow: www.facebook.com
Muscat: www.muscat-tattoo.com
Şu iki dövmeci arasında kaldım. Swallow'a arkadaş gitti, memnun kaldı. Ama ben onun dövmesini canlı canlı gördüğümde "oha çok güzel olmuş" filan olmadım. Güzeldi, watercolor ile yapılmıştı ama etkileyici değildi sanki renkler.
Benim yaptırmayı düşündüğüm dövmede de watercolor tekniği gerekecek. Fotoğraftakine benzer, ama farklı renkler olacak. Muscat'ın dövmelerinde renkler çok daha güzel görünüyor ama ışıktan mı fotoğraftan mı kestiremedim. Bi de muscat swallow'a göre daha pahalı. 10x15 için 450 dolar istiyor. Swallow ise 300 dolar kadar istiyor. Benim dövme 8x10 gibi bi şey olacak.
Ne yapmalı?
Muscat: www.muscat-tattoo.com
Şu iki dövmeci arasında kaldım. Swallow'a arkadaş gitti, memnun kaldı. Ama ben onun dövmesini canlı canlı gördüğümde "oha çok güzel olmuş" filan olmadım. Güzeldi, watercolor ile yapılmıştı ama etkileyici değildi sanki renkler.
Benim yaptırmayı düşündüğüm dövmede de watercolor tekniği gerekecek. Fotoğraftakine benzer, ama farklı renkler olacak. Muscat'ın dövmelerinde renkler çok daha güzel görünüyor ama ışıktan mı fotoğraftan mı kestiremedim. Bi de muscat swallow'a göre daha pahalı. 10x15 için 450 dolar istiyor. Swallow ise 300 dolar kadar istiyor. Benim dövme 8x10 gibi bi şey olacak.
Ne yapmalı?
Daha önceki sorularımdan belki gören olmuştur, yurtdışındayım ve arkadaş edinme amaçlı Tinder kullanıyorum. Arkadaş olamasak, sadece bir gün görüşüp sonra tüm iletişimimizi koparsak dahi o bir gün boyunca anadilimin dışında bir dilde konuşmayı yanıma kar görüyorum. Tinder'da da tabii diğer amaçlarla kullanan çok insan var haliyle ilk görüşmeden sonra iletişim genelde kesiliyor ben biraz mesafeli davrandığım için.
Yeni tanışıp bi kere görüştüğüm biri var ve bu kişiyle ilk görüşmeden sonra da muhabbet devam etti ve başka planlar yapıldı. İkinci görüşmemiz dün olacaktı ama hafif hasta hissediyorum dediği için ben ısrar ettim yat dinlen diye (burada hastalık kapınca bi hafta yataktan çıkamıyorum çünkü, bulaşmasını istemedim ldfkjg). Sonuç olarak pazar gününe erteledik.
Yaptığımız planlar ise buranın kültüründe "date" sayılabilecek planlar. Ben biraz salağa yatıyorum gerçi karşı tarafın ne düşündüğünü kestiremediğim için. Çünkü gün içinde yazışmalarımızda çok geç okuyor, okur okumaz cevaplıyor ama bir günde konuştuğumuz 3-5 cümle filan oluyor. Hani öyle benden bi mesaj beklediğini hevesli olduğunu hissetmiyorum ve bu mesaj atmamasının kültür farkıyla mı ilgisi var çok emin değilim. Ama konuşunca yakın davranıyor işte. Benim de hoşuma gidiyor. Centilmen filan şu ana kadar ters bi lafı ya da davranışı da olmadı. Sohbetlerimiz de genelde birbirimizi tanımaya yönelik.
Sizce bu iş nolur?
Bi de benim tedirgin olduğum nokta hal böyleyken bi anda karşı taraf işi sadece cinsellik amaçlı bir düzeye getirir mi? Öyle bir durum oluşursa ne yapacağımı da çok kestiremiyorum. Hoşlanmıyor değilim çünkü, ama tek gecelik bi ilişki olur da sonra iletişim koparsa üzülürüm bence. Ne düşünüyor olabilir bu kişi?
Yeni tanışıp bi kere görüştüğüm biri var ve bu kişiyle ilk görüşmeden sonra da muhabbet devam etti ve başka planlar yapıldı. İkinci görüşmemiz dün olacaktı ama hafif hasta hissediyorum dediği için ben ısrar ettim yat dinlen diye (burada hastalık kapınca bi hafta yataktan çıkamıyorum çünkü, bulaşmasını istemedim ldfkjg). Sonuç olarak pazar gününe erteledik.
Yaptığımız planlar ise buranın kültüründe "date" sayılabilecek planlar. Ben biraz salağa yatıyorum gerçi karşı tarafın ne düşündüğünü kestiremediğim için. Çünkü gün içinde yazışmalarımızda çok geç okuyor, okur okumaz cevaplıyor ama bir günde konuştuğumuz 3-5 cümle filan oluyor. Hani öyle benden bi mesaj beklediğini hevesli olduğunu hissetmiyorum ve bu mesaj atmamasının kültür farkıyla mı ilgisi var çok emin değilim. Ama konuşunca yakın davranıyor işte. Benim de hoşuma gidiyor. Centilmen filan şu ana kadar ters bi lafı ya da davranışı da olmadı. Sohbetlerimiz de genelde birbirimizi tanımaya yönelik.
Sizce bu iş nolur?
Bi de benim tedirgin olduğum nokta hal böyleyken bi anda karşı taraf işi sadece cinsellik amaçlı bir düzeye getirir mi? Öyle bir durum oluşursa ne yapacağımı da çok kestiremiyorum. Hoşlanmıyor değilim çünkü, ama tek gecelik bi ilişki olur da sonra iletişim koparsa üzülürüm bence. Ne düşünüyor olabilir bu kişi?
(7)
Dil bölümü mezunu, sosyoloji/antropoloji yüksek lisans, gelecek, iş vs?
kozmosta bir nokta #1169682
Lisede sayısal çıkışlı olup 2 yıl matematik okusam da kültürel bi şeyler üzerine çalışmak istiyorum diyerek matematiği bırakıp, e bari bu arada dil de öğreneyim meslek olur diyerek bi yabancı dil & edebiyat bölümüne başladım. Seneye son sınıfım ama çok az dersim kaldı ve bi de bitirme tezim. Az önce izlediğim bi videonun da etkisiyle acaba sosyoloji ya da kültürel antropolojiden yüksek lisans yapıp, dilini öğrendiğim bu ülke ile bu alanlarda ilişkilendirerek çalışsam, öyle mi yürüsem diye bi düşünce geldi aklıma. Şu anda dahi değişim öğrencisi olarak geldiğim bu ülkede lisans düzeyinde araştırma yapıyorum ve araştırma konum kültürel antropolojiyle alakalı olabilecek bir konu ve çok zevk alıyorum.
Şimdi dil edebiyat çıkışlı olup bu alanlarda yüksek lisans yapabilir miyim bilmiyorum açıkçası. Bulunduğum ülkedeki yüksek lisans şartlarını da araştırabilirim. Fakat, mesleki açıdan buradan ne çıkar? Yani buradan gidince akademisyenlik gibi görünüyor ama akademisyenlik yapmayacak olursam alternatiflerim neler olabilir? Bunun dışında bana verebileceğiniz tavsiyeler, izlemem gereken yol vs varsa söyleyebileceğiniz bir şeyler çok mutlu olurum.
Şimdi dil edebiyat çıkışlı olup bu alanlarda yüksek lisans yapabilir miyim bilmiyorum açıkçası. Bulunduğum ülkedeki yüksek lisans şartlarını da araştırabilirim. Fakat, mesleki açıdan buradan ne çıkar? Yani buradan gidince akademisyenlik gibi görünüyor ama akademisyenlik yapmayacak olursam alternatiflerim neler olabilir? Bunun dışında bana verebileceğiniz tavsiyeler, izlemem gereken yol vs varsa söyleyebileceğiniz bir şeyler çok mutlu olurum.
Bu zamana kadar hemen hemen hiçbir şey için birilerinden yardım istemedim/isteyemedim. Genel olarak her şeyi kendim hallediyorum. Yardım istediğim nadir anlardan biri arkadaşı ziyarete gittiğimde aşırı bi sancı yaşayıp acile götürmesini istemem olmuştu ki onda da kum dökmüştüm. Onun dışında gıda zehirlenmesi filan dahi geçirsem kendi kendime evde dinlenerek filan atlatmaya çalışırım ya da kendi başıma hastaneye giderim filan. Bu da çok ekstrem bi durumdur yani daha küçük şeyler için yardım isteyemiyorum. Karşı tarafa sıkıntı yaratacağımı düşünüyorum hep.
Birilerinden ne zaman, ne gibi durumlarda yardım istiyorsunuz? Tepki aldığınız oluyor mu? Tamamen kendi ihtiyaçlarınız için yardım istemek konusunda ne düşünüyorsunuz?
Birilerinden ne zaman, ne gibi durumlarda yardım istiyorsunuz? Tepki aldığınız oluyor mu? Tamamen kendi ihtiyaçlarınız için yardım istemek konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ben çocukken ailemizde maddiyat sıkıntılıydı. Orta halli bi aileydik, çok şükür aç kalmıyorduk ama babamın dükkan açma girişimleri ve 2-3 defa iflas etmesi gibi süreçler yaşadık. Ben lisedeyken de arkadaşlarıma kıyasla daha az harçlık alıyor ve çoğu zaman haftasonu dışarı çıkabilmek için para biriktirmem filan gerekiyordu. Üniversitenin ilk yıllarında da Ankara'da ablamın yanında yaşamaya başladığımda anne-babamdan az bi miktar alıp bi de öğrenim kredisi alıyordum. Bu daha çok, onlar para gönderemeyecekleri için değildi de ben onlara çok yük olmak istemediğim içindi.
Şimdilerde ise aldığım burstan kaynaklı elime güzel para geçiyor. Hatta her ay güzel bi miktar arttırabiliyorum. Fakat içimdeki "çok harcama" dürtüsü hiç geçmiyor. Yani tutumluluk iyi bir şeydir ama mesela dışarı çıktığımızda hesap tahmin ettiğimden bi parça daha fazlaysa, gayet normal bi miktar dahi olsa iç sesim bi "ay pahalı mıymış burası ne" filan diyor.
Küçükken olan şeylerden ötürü paradan nefret etmişimdir ve gelecekte de hayal ettiğim maaş vs için hep "para hesabı yapmamı gerektirmeyecek kadar maaş alayım, kafi" diye düşünmüşümdür. Yani "para sevici" "pinti" filan değilim. Sadece kafamdaki hesap yapma dürtüsünden kurtulamıyorum. Ama çevremde insanlara baktığımda maddi açıdan sıkıntılı bir dönemde de olsa beraber geçirdiğimiz zamanın hatrına tüm hesabı ödeyenler, dışarı çıktığında ne kadar harcadığına bakmayanlar filan var ve bu insanlar da zengin vs değil.
Sizde nasıl oluyor? Ben bu kafa yapısından nasıl çıkabilirim? Kendimden rahatsız oluyorum çünkü.
Şimdilerde ise aldığım burstan kaynaklı elime güzel para geçiyor. Hatta her ay güzel bi miktar arttırabiliyorum. Fakat içimdeki "çok harcama" dürtüsü hiç geçmiyor. Yani tutumluluk iyi bir şeydir ama mesela dışarı çıktığımızda hesap tahmin ettiğimden bi parça daha fazlaysa, gayet normal bi miktar dahi olsa iç sesim bi "ay pahalı mıymış burası ne" filan diyor.
Küçükken olan şeylerden ötürü paradan nefret etmişimdir ve gelecekte de hayal ettiğim maaş vs için hep "para hesabı yapmamı gerektirmeyecek kadar maaş alayım, kafi" diye düşünmüşümdür. Yani "para sevici" "pinti" filan değilim. Sadece kafamdaki hesap yapma dürtüsünden kurtulamıyorum. Ama çevremde insanlara baktığımda maddi açıdan sıkıntılı bir dönemde de olsa beraber geçirdiğimiz zamanın hatrına tüm hesabı ödeyenler, dışarı çıktığında ne kadar harcadığına bakmayanlar filan var ve bu insanlar da zengin vs değil.
Sizde nasıl oluyor? Ben bu kafa yapısından nasıl çıkabilirim? Kendimden rahatsız oluyorum çünkü.
Enerjim var, hayattan nefret ediyor filan değilim. Ama hiçbir şey yapasım yok, özellikle yapmam gereken ve aslında yapmak istediğim şeyleri.
Dil çalışırken eğleniyorum mesela. Yabancı dilde bir şeyler okumak hoşuma gidiyor. Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Amaçsızca keşif yürüyüşleri yapmayı seviyorum. Ama bu ara, bırakın yapmam gereken ödevler çalışmalar vsyi bu zevk aldığım şeyleri bile yapmak istemiyorum. Uyku düzenim bozulmuştu, sabah 6-7'de uyuyup öğleden sonra 5'te filan uyanıyodum. Günü kaçırıyorum diye keyfim kaçıyor diye düşünüyordum ama şimdi onu da tekrar düzene soktum. Yine aynı. İçim çok boş. Çok boş hissediyorum. Biraz yalnız ve sevgisiz kaldım son zamanlarda belki o yüzden. Ama şu an için bu konuya getirebileceğim bi çözüm de yok. En son 2011 yılında dinlediğim depresif doom metal şarkıları dinlemeye başladım resmen.
Sizde de oluyor mu böyle? Olunca napıyorsunuz da daha iyi hissetmeye başlıyorsunuz?
Dil çalışırken eğleniyorum mesela. Yabancı dilde bir şeyler okumak hoşuma gidiyor. Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Amaçsızca keşif yürüyüşleri yapmayı seviyorum. Ama bu ara, bırakın yapmam gereken ödevler çalışmalar vsyi bu zevk aldığım şeyleri bile yapmak istemiyorum. Uyku düzenim bozulmuştu, sabah 6-7'de uyuyup öğleden sonra 5'te filan uyanıyodum. Günü kaçırıyorum diye keyfim kaçıyor diye düşünüyordum ama şimdi onu da tekrar düzene soktum. Yine aynı. İçim çok boş. Çok boş hissediyorum. Biraz yalnız ve sevgisiz kaldım son zamanlarda belki o yüzden. Ama şu an için bu konuya getirebileceğim bi çözüm de yok. En son 2011 yılında dinlediğim depresif doom metal şarkıları dinlemeye başladım resmen.
Sizde de oluyor mu böyle? Olunca napıyorsunuz da daha iyi hissetmeye başlıyorsunuz?
(10)
Sevgiliniz sizinle ilgili bir şeyi unuttuğunda/yanlış hatırladığında
kozmosta bir nokta #1167842
Ne düşünüyor/hissediyorsunuz?
Mesela daha önceden konuştuğunuz bi konu hakkında bi şey söylediğinizde aradan zaman geçince o şeyi söylediğinizi tamamen unutuyor ve "hayır söylemedin" diyor ve bu sık sık oluyor.
Ya da (eski sevgilimden bi örnek olacak) "Çilek yerken oluşan yüz ifaden çok sevimli oluyor" diyor ama aslında o yüz ifadesi erik yerken oluşuyor. Birbirine karıştırıyor filan.
Mesela daha önceden konuştuğunuz bi konu hakkında bi şey söylediğinizde aradan zaman geçince o şeyi söylediğinizi tamamen unutuyor ve "hayır söylemedin" diyor ve bu sık sık oluyor.
Ya da (eski sevgilimden bi örnek olacak) "Çilek yerken oluşan yüz ifaden çok sevimli oluyor" diyor ama aslında o yüz ifadesi erik yerken oluşuyor. Birbirine karıştırıyor filan.
Doğru kelimeyi bulamadım ama memnuniyetsiz de olabilen insanlardan bahsediyorum.
Birincisi; etrafındaki "dış" kısımda olup biten şeylere sürekli bi kulp takan insanlar. Fakat bu şey kendi etrafındaki "iç" kısımda (yakın çevresinde vs) oluyorsa sallamayan insanlar.
Örn; metroya itiş kakış binen insanlara laf eder. Aynı şeyi bi arkadaşı yapsa bunu aklayacak bi bahane bulur.
Örn; yabancı bi ülkede gerçekleşen bi olay için o ülkenin kültürünü öne sürerek "bunlar işte böylee" diyerek aşağılar. Aynı şey Türkiye'de gerçekleşse "caanım Türkler" tarzında bi şeylerle o olayı kültürün filan bi parçası yapıp aklar.
İkincisi; sizin özellikle çok sevdiğinizi belirttiğiniz zevklerinize, eğer ki sevmiyorlarsa bok atan tipler.
Örn; ben X yazarı çok seviyorum dersiniz. "Ben hiç sevmiyorum bence çok gerizekalıca yazıyor" der. Şu şarkıyı/grubu çok seviyorum dersiniz. "Ay o ne öyle çok rerörerö sözler vikvik" der. Hatta o an "valla ben gayet çok seviyorum" diye tepki verseniz dahi başka bir zaman konusu olduğunda yine o yazarı, şarkıyı vs itin götüne sokar.
Vallahi etrafımdaki böyle saygısız, memnuniyetsiz, sürekli eleştiren insanlardan gına geldi. Atsan da atılmıyorlar. Atarlı cevaplar vererek susturabilecek bi yapım da yok. Eskiden sinirlenip belli edemediğimden bi yerden sonra sohbet "ben böyleyim" "ben de şöyleyim" tarzında sürekli bir "ben" "ben" kapışmasına dönüşüyordu. Artık onu da yapmıyorum. "hm ok" diye geçiyorum ve o insana olan saygım kayboluyor.
Siz napıyorsunuz?
Ek: ha bi de bu kişiler kendi zevkleri söz konusu olduğunda o şeyi dünyanın en güzel şeyi gibi lanse ederler. İnsanların zevkleri konusunda hep açık olmuşumdur. Hatta ilgimi çekerse ben de deneyimlemek isterim filan. Ama bugüne kadar zevkleri benle çatışan kimseye "ay çok salakça benceeaa" demedim yani. Benim hiç sevmediğim bi şey bile olsa "bu kişi o şeyde güzel bi şeyler, kendine uyan bi şeyler bulabilmiş demek" der geçerim.
"Benim zevklerim seninkileri döver" tribi niyedir? Bunu insanlar neden yapar?
Birincisi; etrafındaki "dış" kısımda olup biten şeylere sürekli bi kulp takan insanlar. Fakat bu şey kendi etrafındaki "iç" kısımda (yakın çevresinde vs) oluyorsa sallamayan insanlar.
Örn; metroya itiş kakış binen insanlara laf eder. Aynı şeyi bi arkadaşı yapsa bunu aklayacak bi bahane bulur.
Örn; yabancı bi ülkede gerçekleşen bi olay için o ülkenin kültürünü öne sürerek "bunlar işte böylee" diyerek aşağılar. Aynı şey Türkiye'de gerçekleşse "caanım Türkler" tarzında bi şeylerle o olayı kültürün filan bi parçası yapıp aklar.
İkincisi; sizin özellikle çok sevdiğinizi belirttiğiniz zevklerinize, eğer ki sevmiyorlarsa bok atan tipler.
Örn; ben X yazarı çok seviyorum dersiniz. "Ben hiç sevmiyorum bence çok gerizekalıca yazıyor" der. Şu şarkıyı/grubu çok seviyorum dersiniz. "Ay o ne öyle çok rerörerö sözler vikvik" der. Hatta o an "valla ben gayet çok seviyorum" diye tepki verseniz dahi başka bir zaman konusu olduğunda yine o yazarı, şarkıyı vs itin götüne sokar.
Vallahi etrafımdaki böyle saygısız, memnuniyetsiz, sürekli eleştiren insanlardan gına geldi. Atsan da atılmıyorlar. Atarlı cevaplar vererek susturabilecek bi yapım da yok. Eskiden sinirlenip belli edemediğimden bi yerden sonra sohbet "ben böyleyim" "ben de şöyleyim" tarzında sürekli bir "ben" "ben" kapışmasına dönüşüyordu. Artık onu da yapmıyorum. "hm ok" diye geçiyorum ve o insana olan saygım kayboluyor.
Siz napıyorsunuz?
Ek: ha bi de bu kişiler kendi zevkleri söz konusu olduğunda o şeyi dünyanın en güzel şeyi gibi lanse ederler. İnsanların zevkleri konusunda hep açık olmuşumdur. Hatta ilgimi çekerse ben de deneyimlemek isterim filan. Ama bugüne kadar zevkleri benle çatışan kimseye "ay çok salakça benceeaa" demedim yani. Benim hiç sevmediğim bi şey bile olsa "bu kişi o şeyde güzel bi şeyler, kendine uyan bi şeyler bulabilmiş demek" der geçerim.
"Benim zevklerim seninkileri döver" tribi niyedir? Bunu insanlar neden yapar?
Türkiye'de çalışıp çalışmayacağından nasıl emin olabilirim?
Geçen yıllarda yurtdışından iphone alan arkadaşlar Türkiye'deyken arama yapma konusunda filan sıkıntı yaşamışlardı. Ben de bu tarz şeylerden pek anlamıyorum o yüzden nesine dikkat etmem gerekiyor acaba? Teşekkürler şimdiden.
Geçen yıllarda yurtdışından iphone alan arkadaşlar Türkiye'deyken arama yapma konusunda filan sıkıntı yaşamışlardı. Ben de bu tarz şeylerden pek anlamıyorum o yüzden nesine dikkat etmem gerekiyor acaba? Teşekkürler şimdiden.
3 yıldır filan Xperia Z1 kullanıyorum. Son 6 aya kadar epey memnundum fakat birkaç ay önce bi anda bataryası ve kamerası ölüverdi. Haliyle yeni bir telefon alayım diye düşünüyorum. Xperia tasarımlarını çok seviyorum ve XZ mi alsam diye düşünüyorum ama sözlükte paylaşılan bi kamera kıyaslama videosunu görünce kamerasında sevmediğim bi iki özelliğin hala devam ettiğini gördüm (gece çekiminde ışıkların çok patlaması, turuncu ışığı sarı yapması gibi).
Telefon önerilerine ihtiyacım var. Yeni modellerden de olur. Önceliklerim kamera ve pil ömrü. Bunların dışında telefonu en çok sosyal platformlar, google maps ve belki spotify için kullanıyorum. Bi de küçük sözlük gibi programlar. Buna rağmen şu anki telefonumu günde 3-4 defa şarj ettiğim için gına geldi. Kamera için de gece çekimi önceliğim.
Bir de yurtdışından alacağım telefonu sıfır olarak. Türkiye'ye döndüğümde bi sıkıntı olursa garanti servisinden yararlanabiliyor muyum? Bunu da öğrenirsem çok iyi olur. Ha bi de XZ kullanan varsa ve yorumlarını paylaşırsa çok sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
Telefon önerilerine ihtiyacım var. Yeni modellerden de olur. Önceliklerim kamera ve pil ömrü. Bunların dışında telefonu en çok sosyal platformlar, google maps ve belki spotify için kullanıyorum. Bi de küçük sözlük gibi programlar. Buna rağmen şu anki telefonumu günde 3-4 defa şarj ettiğim için gına geldi. Kamera için de gece çekimi önceliğim.
Bir de yurtdışından alacağım telefonu sıfır olarak. Türkiye'ye döndüğümde bi sıkıntı olursa garanti servisinden yararlanabiliyor muyum? Bunu da öğrenirsem çok iyi olur. Ha bi de XZ kullanan varsa ve yorumlarını paylaşırsa çok sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
Hangi dilde olduğu önemli değil. Bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Bilmediğiniz bir şehre/ülkeye taşındınız diyelim. Kimseyi tanımıyorsunuz. İlk başlarda tek başınıza yaptığınız gezintiler de artık tat vermemeye başladı. Normalde ilk tanışmalarda da sessiz bir tipsiniz, ikinci üçüncü görüşmeden sonra doğal bi şekilde sohbet kurabiliyorsunuz.
1) Birileriyle nasıl tanışırsınız?
2) Tanıştığınız kişilerin sizinle daha sonra da görüşmesini sağlamak için ne yaparsınız?
Not: 2. sorunun biraz da karşı tarafa bağlı olduğunun farkındayım zira ilk görüşmede ilginç bir şekilde rahat sohbet kurabildiğim birisi daha sonraki davetlerime "tamam haberleşelim" dese de bi daha ses çıkmamıştı mesela.
1) Birileriyle nasıl tanışırsınız?
2) Tanıştığınız kişilerin sizinle daha sonra da görüşmesini sağlamak için ne yaparsınız?
Not: 2. sorunun biraz da karşı tarafa bağlı olduğunun farkındayım zira ilk görüşmede ilginç bir şekilde rahat sohbet kurabildiğim birisi daha sonraki davetlerime "tamam haberleşelim" dese de bi daha ses çıkmamıştı mesela.
Ya da gevşek deri?
Kilo verme sırasında loose skin ve çatlak oluşumu hangi durumlarda oluşur? Mesela kaç kilo aralığından kaç kilo aralığına düşerken daha sık görülür? (Örn, 100kg'dan 50kg? ya da daha düşük mü? mesela 75'ten 50'e düşerken?)
Önüne nasıl geçilir (spor türleri, beslenme özellikleri, bakım ürünleri vs tavsiyeler nelerdir)? Önüne geçmek için yapılan şeylere rağmen oluşma ihtimali var mıdır?
Kilo verme sırasında loose skin ve çatlak oluşumu hangi durumlarda oluşur? Mesela kaç kilo aralığından kaç kilo aralığına düşerken daha sık görülür? (Örn, 100kg'dan 50kg? ya da daha düşük mü? mesela 75'ten 50'e düşerken?)
Önüne nasıl geçilir (spor türleri, beslenme özellikleri, bakım ürünleri vs tavsiyeler nelerdir)? Önüne geçmek için yapılan şeylere rağmen oluşma ihtimali var mıdır?
Dans etmelik şarkılar arıyorum. Benim şu anki listemde şunlar gibi şarkılar var:
Ed Sheeran-Shape of you
Sia- Move your body / Cheap Thrills/ Never Give Up
Bruno Mars- Uptown Funk
Bedük - This Fire
Katy Perry - Dark Horse
Rihanna - work
Ed Sheeran-Shape of you
Sia- Move your body / Cheap Thrills/ Never Give Up
Bruno Mars- Uptown Funk
Bedük - This Fire
Katy Perry - Dark Horse
Rihanna - work
sizce nolur?
her ikisi de üniversite öğrencisi. farklı okullar. aynı zamanlarda mezun olacaklar. yeni tanıştılar. ikisi de birbirine sinyal gönderiyorlar ama (fiziksel beğeni) birbirlerinin yaşlarını filan henüz bilmiyorlar.
her ikisi de üniversite öğrencisi. farklı okullar. aynı zamanlarda mezun olacaklar. yeni tanıştılar. ikisi de birbirine sinyal gönderiyorlar ama (fiziksel beğeni) birbirlerinin yaşlarını filan henüz bilmiyorlar.
Yurtdışında yaşadığım ve internet bankacılığını kullanmak için telefon numaramın yurtdışı hattı ile değiştirilmesi için bankayı aradım (işbank). telefondan gerçekleştirilemeyecek bir işlem olduğunu söylemeleri sonucu ve çeşitli kişilere aktarılmamın ardından, banka kartını aldığım şubedeki yetkili bir kişiye bağladılar.
yetkili kişi t.c. numaramı, müşteri numaramı, yeni telefon numaramı içeren bir dilekçe yazıp altına imzamı atıp bunu fax, e-mail(yetkili kişinin @isbank.com ile biten mail adresi) veya whatsapp (whatsapp evet) üzerinden göndermemi ve böylece işlem yapabileceklerini söyleri.
güven duymadım açıkçası. yani ben gitmeden yapamadıkları işi, dilekçe kopyasını mail veya whatsapp(?) ile göndermemle işlem yapabilecek olmalarının tuhaf gelmesi bi kenara, tc numaramın ve imzamın hiçbir resmiyeti olmayan mail veya "whatsapp" ile tanımadığım bir insana göndermemin ne kadar güvenilir olacağını merak ediyorum.
konu hakkında bilgi sahibi kişiler aydınlatırsa sevinirim.
not: şahsın sadece mail adresini aldım. whatsapp nedir
yetkili kişi t.c. numaramı, müşteri numaramı, yeni telefon numaramı içeren bir dilekçe yazıp altına imzamı atıp bunu fax, e-mail(yetkili kişinin @isbank.com ile biten mail adresi) veya whatsapp (whatsapp evet) üzerinden göndermemi ve böylece işlem yapabileceklerini söyleri.
güven duymadım açıkçası. yani ben gitmeden yapamadıkları işi, dilekçe kopyasını mail veya whatsapp(?) ile göndermemle işlem yapabilecek olmalarının tuhaf gelmesi bi kenara, tc numaramın ve imzamın hiçbir resmiyeti olmayan mail veya "whatsapp" ile tanımadığım bir insana göndermemin ne kadar güvenilir olacağını merak ediyorum.
konu hakkında bilgi sahibi kişiler aydınlatırsa sevinirim.
not: şahsın sadece mail adresini aldım. whatsapp nedir
Yurtdışına çıktım ve bulunduğum ülkede bi telefon hattı aldım. Şu anki telefonumda bu hat var. Türkiye'de kullandığım sim kartı telefona taktığımda ayarlar farklı olduğu için şebekeye ulaşamıyor. Haliyle internet bankacılığını kullanamıyorum. Bilgisayar üzerinden de sisteme kayıtlı olan numaram Türkiye'deki numara olduğu için doğrulama kodları o numaraya gidiyor. Haliyle kod bana mesaj olarak gelmiyor. İnternet bankacılığından nasıl yararlanabilirim?
Bankalar: ziraat ve işbankası
Bankalar: ziraat ve işbankası
(6)
Ayrılık sonrası ilişkiden kalma alışkanlıklardan nasıl kurtuluyosunuz?
kozmosta bir nokta #1140760
1.5 yıllık bir ilişkiden çıktım. Ayrılan bendim. Bi sorunumuz yoktu fakat uzak mesafe ve monotonluktan sevgim azaldı. Gözden ırak gönülden ırak maalesef.
2 ay filan oldu ayrılalı. Bendeki sevginin azalması süreci filan da haziran gibi başladı. Hala da bi şey hissetmiyorum, bi pişmanlığım yok. Ama bir buçuk yıldır her gün sürekli aynı kişiyle konuşuyor olmanın alışkanlığı kalmış heralde. Şimdi bi de yurtdışına çıktım değişim öğrencisi olarak. Yeni bir çevre ve düzen vs. Normalde Türkiye'deki hayatımda da öyle sürekli dışarı çıkan, çevresi kalabalık bi insan değilim. Bir iki yakın arkadaşım vardır. Onlarla da her an takılmayız. Başka şehirlerde yaşıyorlar zaten. Haliyle burada henüz bir çevre oluşturmamış olmamın bi sorun teşkil etmemesi lazım. Yani okuldan arkadaşlar, bi iki de dışardan görüştüğüm insanlar var yani. Türkiye'deki hayatımla aynı gibi.
Fakat buraya geleli daha 1 ay filan olduğu halde sıkılmaya başladım. Fazla yalnız hissediyorum. Bunu da eski ilişkimden kalan, sürekli yazışıp konuştuğum birinin varlığının olmasının getirdiği alışkanlığa bağlıyorum.
Siz böyle anlarda ne yapıp üstesinden geliyorsunuz? İlişkiden çıktıktan sonra partnerinizin varlığından kalan boşluğu nasıl dolduruyorsunuz?
2 ay filan oldu ayrılalı. Bendeki sevginin azalması süreci filan da haziran gibi başladı. Hala da bi şey hissetmiyorum, bi pişmanlığım yok. Ama bir buçuk yıldır her gün sürekli aynı kişiyle konuşuyor olmanın alışkanlığı kalmış heralde. Şimdi bi de yurtdışına çıktım değişim öğrencisi olarak. Yeni bir çevre ve düzen vs. Normalde Türkiye'deki hayatımda da öyle sürekli dışarı çıkan, çevresi kalabalık bi insan değilim. Bir iki yakın arkadaşım vardır. Onlarla da her an takılmayız. Başka şehirlerde yaşıyorlar zaten. Haliyle burada henüz bir çevre oluşturmamış olmamın bi sorun teşkil etmemesi lazım. Yani okuldan arkadaşlar, bi iki de dışardan görüştüğüm insanlar var yani. Türkiye'deki hayatımla aynı gibi.
Fakat buraya geleli daha 1 ay filan olduğu halde sıkılmaya başladım. Fazla yalnız hissediyorum. Bunu da eski ilişkimden kalan, sürekli yazışıp konuştuğum birinin varlığının olmasının getirdiği alışkanlığa bağlıyorum.
Siz böyle anlarda ne yapıp üstesinden geliyorsunuz? İlişkiden çıktıktan sonra partnerinizin varlığından kalan boşluğu nasıl dolduruyorsunuz?
Merhabalar. 7 yaşındaki yeğenim bu yıl ilkokula başladı. 25 kişilik sınıfların olduğu bir pilot devlet okuluna gidiyor. Kendisi yetiştirilirken her şeye ilgi ve merak duyarak yetişen bi çocuk oldu. Ailenin ilk torunu, ve ilk çocuğu. İlgiye alışık fakat kendi başına oynayadabiliyor. Yaşıtlarına kıyasla fazla bilgili. Anne baba da okuryazar olunca bilimsel konuşarda fazla bilgilendirdiler çocuğu. Fazla zeki midir bilemicem, her ne kadar ailede ona dahi gözüyle bakanlar olsa da. Hızlı kavrıyor ve ezber zekası çok yüksek. Haliyle yeni bilgileri çok çabuk ezberleyip bir ay sonra o bilgiyi size satabilen bi çocuk. :D
Daha önceden kreşe gidiyordu. Sorun yaşamadı. Şimdi ilkokulda sıkıntılar yaşamaya başlamış. Notlar almış ablam, eke koydum.
Bu sorunlar normal midir? Değilse ne derecede ciddi sorunlar? Tavsiyeleriniz nelerdir?
Teşekkürler.
Daha önceden kreşe gidiyordu. Sorun yaşamadı. Şimdi ilkokulda sıkıntılar yaşamaya başlamış. Notlar almış ablam, eke koydum.
Bu sorunlar normal midir? Değilse ne derecede ciddi sorunlar? Tavsiyeleriniz nelerdir?
Teşekkürler.
Orta karar bir DSLR almak istiyorum. Öyle aşırı bir şekilde fotoğrafçılık hobisine başlama niyetim yok ama şu an yurt dışında olduğum ve bulunduğum yerde fotoğraflık çok fazla malzeme olduğu için bana güzel, kaliteli fotoğraflar çıkarabilecek bir makine istiyorum. Dijital kompakt makinelerle istediğim sonuçları alamayacakmışım gibi geliyor ama DSLR kıvamında fotoğraflar çıkarabilecek dijital kompakt önerileriniz varsa ona da açığım. Bir fiyat aralığım yok çünkü burada ikinci el alma şansım da var (baya temiz oluyorlar).
Selamlar. Xperia Z1 kullanıyorum. Normalde telefonda hiçbir şey yapmadığımda, mobil ağ ve wifi de kapalı olduğunda şarj bir günde 50% civarına düşüyor. Normal bir şekilde mobil ağ veya wifi açık olduğunda bi 12 saat filan dayanıyor yine kullanmadıysam. Kullandıysam da duruma göre değişiyor.
Yurtdışına çıktım ve uzun süre kalacağımdan başka bir servis sağlayıcıdan sim aldım dün. İnternet ve konuşmaya vs açık bir sim (Ntt Docomo'nun alt servisinden BicSim). Şarjım çok çabuk bitmeye başladı. Mobil veri ayarları WCDMA/GSM şeklinde. 4.5Gdeğil yani. Fakat sim LTE sim. Netten bakındığım kadarıyla bi sinyale tutunmak için radyo sinyalleri kullanıyormuş Docomo simleri. Çok da anlamıyorum gerçi de.
Aynı zamanda telefonla ilgili de bir sıkıntı hissediyorum. Şarj kablosu bağlı ve doluyorken (çok yavaş doluyor) ansızın sanki temazsızlık oluşmuş gibi duruyor ve anında tekrar şarj kablosu takıldı uyarısı geliyor. Bu ara ara şarj kablosunu ilk taktığımda oluyordu ama şu an hiçbir şekilde telefona ya da kabloya dokunmadığımda bile zırt pırt oluyor. hatta bazen ding ding ding diye sürekli kablo takıldı uyarısı veriyor. Üstüne çok ağır şarj oluyor. Bugün mobil veri üzerinden facebooka bakınırken şarj kablosu takılı olduğu halde şarjım düştü de düştü. Hiç dolmadı.
Kafayı yicem. Hadi şarjın hızlı bitmesi simle alakalı olsun diyelim, bu şarj kablosu takıldı/çıkarıldı, şarj oluyor olmuyor uyarısı iyiden iyiye sinirimi bozuyor.
Bu iki konu ile ilgili neler yapabilirim?
Yurtdışına çıktım ve uzun süre kalacağımdan başka bir servis sağlayıcıdan sim aldım dün. İnternet ve konuşmaya vs açık bir sim (Ntt Docomo'nun alt servisinden BicSim). Şarjım çok çabuk bitmeye başladı. Mobil veri ayarları WCDMA/GSM şeklinde. 4.5Gdeğil yani. Fakat sim LTE sim. Netten bakındığım kadarıyla bi sinyale tutunmak için radyo sinyalleri kullanıyormuş Docomo simleri. Çok da anlamıyorum gerçi de.
Aynı zamanda telefonla ilgili de bir sıkıntı hissediyorum. Şarj kablosu bağlı ve doluyorken (çok yavaş doluyor) ansızın sanki temazsızlık oluşmuş gibi duruyor ve anında tekrar şarj kablosu takıldı uyarısı geliyor. Bu ara ara şarj kablosunu ilk taktığımda oluyordu ama şu an hiçbir şekilde telefona ya da kabloya dokunmadığımda bile zırt pırt oluyor. hatta bazen ding ding ding diye sürekli kablo takıldı uyarısı veriyor. Üstüne çok ağır şarj oluyor. Bugün mobil veri üzerinden facebooka bakınırken şarj kablosu takılı olduğu halde şarjım düştü de düştü. Hiç dolmadı.
Kafayı yicem. Hadi şarjın hızlı bitmesi simle alakalı olsun diyelim, bu şarj kablosu takıldı/çıkarıldı, şarj oluyor olmuyor uyarısı iyiden iyiye sinirimi bozuyor.
Bu iki konu ile ilgili neler yapabilirim?
Bir miktar Japon Yeni alacağım. Ankara'da en uygun fiyata nerelerden alabilirim? Dolar veya Euro vs değil de yen olacağı için Yen bulundurma ihtimali olan yerlerden tavsiye edebilirseniz çok sevinirim.
Şimdi malum birçok insanın çeşitli nedenlerle pasaportu iptal ediliyor bu aralar. Hep de havaalanında filan tam yurt dışına çıkarken öğreniyorlar bunu. Böyle bir süprizle karşılaşmamak için pasaportun iptal edilip edilmediğini kendi kendimize sorgulama şansımız var mı?
Selamlar.
Ödenmemiş KYK borcu varken yurt dışına çıkış mümkün müdür?
Birtakım karışık işler neticesinde geri ödeme planlaması 2016 Ekim ayında başlayacak olan kredi borcumun ödeme tarihinin başlangıcı 2014 Eylül ayına geri çekildi (otomatik olarak gerçekleştirilen geri ödeme ertelemesi iptal edildi). Böylece 2014 Eylül ayından bu zamana olan borcum ödenmemiş göründüğü gibi bir de o zamandan bu zamana her ay için gecikme faizi uygulanmış. Ben ise Ekim ayında 1 yıllığına eğitim amaçlı yurt dışına çıkacağım ve kaçıramayacağım bir burs fırsatı ile gideceğim. Yarın kyk il müdürlüğüne ödeme planı ile ilgili konuşmak üzere gideceğim ama ödeme planını yeniden düzenlemezlerse eğer bu zamana kadar olan borcu ödemezsem havaalanında pasaportumun iptal edilmesi gibi bir durumla karşılaşır mıyım? Ne yapmalıyım? :(
Ödenmemiş KYK borcu varken yurt dışına çıkış mümkün müdür?
Birtakım karışık işler neticesinde geri ödeme planlaması 2016 Ekim ayında başlayacak olan kredi borcumun ödeme tarihinin başlangıcı 2014 Eylül ayına geri çekildi (otomatik olarak gerçekleştirilen geri ödeme ertelemesi iptal edildi). Böylece 2014 Eylül ayından bu zamana olan borcum ödenmemiş göründüğü gibi bir de o zamandan bu zamana her ay için gecikme faizi uygulanmış. Ben ise Ekim ayında 1 yıllığına eğitim amaçlı yurt dışına çıkacağım ve kaçıramayacağım bir burs fırsatı ile gideceğim. Yarın kyk il müdürlüğüne ödeme planı ile ilgili konuşmak üzere gideceğim ama ödeme planını yeniden düzenlemezlerse eğer bu zamana kadar olan borcu ödemezsem havaalanında pasaportumun iptal edilmesi gibi bir durumla karşılaşır mıyım? Ne yapmalıyım? :(
Selamlar. Yurtdışında öğrenim görmek üzere gireceğim bir burs sınavı başvurusunda sağlık raporuna ihtiyacım var. Sınavı yapan kurum (elçilik)istenen sağlık formunu yayınlamış ve o formun doldurulması gerekiyor. Göz, akciğer muayeneleri filan da istemişler. Şimdi, Ankara Numune Hastanesi minimum 96 tlye sağlık raporu veriyormuş. Bu fiyat güvencesi olmayanlar için mi yoksa güvencesi olanlar da ödüyor mu bunu? Bir de raporu en geç pazartesi öğlenden sonra alma ihtimalim nedir sizce?