Ekşi Duyuru

Gerçekten oralarda birey önemli mi? Mesela orada otobüs şoförü sizi istemediğiniz halde keyfi istiyor diye bir durak ötede bırakamıyor mu? Trafikte araçla karşılaştığınızda öncelik hep yayada mı? Orada devlete ya da başka kurumlara memur alındığında torpil yapılamıyor mu? Yapıldığı zaman yapanın canını mı yakıyorlar? Ya da devlet başkanının oğlunu bile nezarete atıyorlar mı gerekirse? Yargı bizdeki gibi istediği boku yiyemiyor mu? Adil olmak zorunda mı?

Bunlar sadece örnek. Gerçekten oralarda adalet bizdekinden çok daha iyi mi işliyor? Birey bizdekinden daha önemli mi? İnsanlar birbirlerine saygılı mı?

Sadece oraları gidip görenlerden cevap rica ediyorum. Bir de "oralar güzel ama memleketimiz de çok güzel yea" şeklinde cevapları yazmayalım lütfen. Ben oraları soruyorum. Buralar bildiğimiz gibi. Umarım sorumda derdimi anlatabilmişimdir.

Yanına major depresyon da eşlik ediyorsa? Maximum dozda bir ilaç kullanılıyorsa?

Kendilerine memnun olup olmadıklarını sorucam. Nasıl alıştınız? İlk başlarda zor oldu mu? Doyuyor musunuz? En önemlisi sağlığınız şu an ne durumda? (çok az yiyenler de olur)

Bunun yanında pilav, makarna, patates v.b de yemiyorsanız belirtebilir misiniz?

Bildiğim kadarıyla devlet hastahaneleri yapmıyor bu testi. Tıp fakülteleri yapıyor mu? Yapıyorsa hangi bölüme gitmeliyim?

Eskişehir'de bu testi yaptırabileceğim yer var mı?

Testin adı: 25-hidroksi D vitamini; 1, 25-dihidroksi D vitamini değil.

bunun için google a yazıp teleportpro bir de winhttrack diye iki program buldum.

şimdi nasıl indireceğimi biliyorum. ama indirince sitedeki fotoğrafları yazıları falan yığın halde indiriyor bu programlar.

bense istiyorum ki siteyi olduğu gibi indireyim. internet bağlantım olmadığı halde sanki bağlantım varmış gibi bilgisayarımdaki kayıtlı internet sitesine aynı şablonu vs korunmuş halde. gireyim internetin bağlı olduğu zamanlardaki gibi gezeyim.

nasıl oluyor bu iş? yoksa ben mi kullanmayı bilmiyorum yukarıdaki programları? gerizekalıya anlatır gibi anlatabilir misiniz?

4 yıllık fakülte mezunları zabıt katipliği sınavına başvurabiliyor mu? yoksa sadece lise ve önlisans mezunları mı başvurabiliyor?

Olmadı. Nedenleri kendime göre çeşitli. Daha önce de benzer soru sormuştum yine sorayım da farklı cevaplar gelir belki.

Ne yapıyorsunuz lan sevgiliniz olunca? Madem sevgiliyiz sürekli gezmeliyiz öpüşmeliyiz mi diyorsunuz? Bazen konuşacak konu bulamadığınız oluyor mu? Sevgilinizin burnunda tatak gördüğünüzde şok oluyor musunuz? Ben arkadaşımla karı kız mıhabbeti yapıyorum, denizli beşiktaştan ayrılmış, arda liverpool a gidicekmiş, caner in pembe audisi ü ibne arabası gibiymiş, bizim bi arkadaş namaz dağlarına gitmiş askerliğe yol devriyesindeymiş, 5 milyar versem şu dilenciyi zikermiymişsin? bunları konuşuyoruz. siz kızla bunların çoğunu konuşamıyorsunuz ama bişeyler de konuşmanız lazım ne oluyor bu konular? bi kere iki liseli bebenin ileride bebeğimiz olursa adını ne koyalım diye tartıştığını gördüm siz de mi böylesiniz?

Nedir bu sevgili olma olayı? 23 yaşına geldim öğrenmek istiyorum lan artık! Nabıyonuz sevgilinizle? Öpüşme var mı öpüşme? ohş. (şaka lan)

edit: sonra önüme gelmesin lan bu konu? gelmesin bence.

ineğin sütünü aldık kaynattık. risk var mıdır. google da 2 kaynak buldum birinde bulaşır birinde bulaşmaz diyor.

pastorize yahut uht süt tercih etmiyorum. tavsiyelere ve cevaplara şimdiden teşekkürler.

Konusunda uzman bir profesöre internet üzerinden sarımsakla ilgili sorduğum bir soruya kendisi şöyle cevap vermişti. Sorum sarımsağın faydaları üzerineydi:

-Sarımsak bağırsak ve sindirim sitemindeki patojen bakterileri öldürür, faydalılara zarar vermez.

Nasıl oluyor da oluyor? Sarımsak hangi bakterinin zararlı olacağını mı biliyor ya da sarımsağın aklı mı var? Bunun bilimsel açıklaması ne şekildedir?

Aynı doktora soramıyorum bu soruyu. Var mıdır uzman yahut bu konuda bilgili bir şahsiyet?

Nasılsınız iyisinizdir umarım. Bu iyiliğinizi balık yağına mı borçlusunuz?

Şöyle sorayım. Kullanmaya başladıktan sonra hayatınızda neler değişti?

Bir de nedense balık yağı kullandığımda farklı yerlerde kanama olacak durdurulamayacak kan kaybından gidicem yahut beyin kanaması falan geçiricem diye bir korkum var yersiz midir acaba? (kanı sulandırdığı biliniyor)

Bir de depresyon, anksiyete bozukluğu yahut OKB rahatsızlığı olup da kullanan varsa özellikle bunu belirtebilir mi? Özellikle bu durumdakilerin bundan nasıl fayda gördüğünü merak ediyorum. (yahut görmediğini)

Balık yağını en az birkaç hafta kullanan duyuru sakinleri içinizden geleni görüşlerinizi yahut düşüncelerinizi paylaşırsanız mutlu olurum. Dediğim gibi özel olarak merak ettiklerim de var.

Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.

bu ilacı kullanıp da bırakanlar bırakma sürecini anlatabilirler mi?

ilacı ne kadar süre ve ne dozda kullanmıştınız?

ilacı ne kadar süreye yayarak bıraktınız? aniden kesilmediğini biliyorum.

bıraktıktan sonra hastalığınızla alakalı bir sorun yaşadınız mı?

bu konudaki tecrübeler sanırım bana da önemli bir yol gösterici olacak.

daha önce de benzer bir soru sormuştum saolsun bazı arkadaşlar cevaplamış. ama çoğunluğu atandığın puanı bir daha kullanamazsın şeklinde algınlamış soruyu.

evet atanılan puanın bir daha kullanılmadığını biliyorum öğrenmek istediğim şu:

eğitim fakültesi son sınıftayım. 2008 de kpss ye lise mezunu düzeyinde girdim. bu sene eğitim fakültesinde son senem. diyelim ki tercih yaptım ve lise mezunu düzeyinde haziran da memurluğu kazandım ve gidip memur olmaktan vazgeçtim. lisans mezunu düzeyinde girdiğim kpss sonucunda da eylülde öğretmen olarak atandım. (öyle farz edelim)

şimdi arada 3 aylık süre var. hani şu 6 ay bekleme olayları falan vardı. işte bu durumda ben eylülde öğretmen olarak atanabilir miyim? bana sen 3 ay önce kazanıp gitmemişsin yönetmeliklere göre şu kadar şu kadar süre beklemen lazım derler mi? böyle bir yönetmelik var mı?

saolun var olun.

diyelim ki ösym tarafından bir memurluğa atandık ama gidip belgelerimizi teslip edip memurluğa başlamadık. başka bir memurluğa başlayabilmek için en az 6 ay süre geçmesi gerekir mi? böyle bir kural vardı istifa edenler 6 ay geçmeden başka memuriyetlik yapamazlar diye. burada da geçerli mi o? ilgili kanunu aradım bulamadım.

türkçe olmaması tercihimdir. çok bilinen bir şarkı da olmasın. yeni veya eski farketmez.

ne kadar çok olursa seçeneğim de artar. daha iyi olur. slow yahut tam aksi (tam aksine ne deniyorsa) farketmez. türkçe olmasın ve çok bilinmesin yeter.

şimdiden saolun var olun.

Acaba iğneyi olduktan sonra bir yan etkisi oluyor mu? Ben olduktan sonra böyle böyle oldu şeklinde tecrübelerini aktarabilecek var mıdır?

Rahat rahat gidip b12 vitamini iğnesi yaptırabilir miyim?

Not: Doktor yaptırsan iyi olur. Ama yaptırmasan da olur dedi. Eğer yan etkisi falan yoksa olabilirim.

halk bilimi dersinden final sınavımın yerine geçecek bir konu araştırmam gerekiyor. Tavsiyesi olan var mıdır? Halk Bilimi-Folklor anahtar kelimeler.

Birileriyle bu konuda röportaj yahut mülakat da yapabilirim. Maksat araştırma olsun.

Akıl akıldan üstündür. Bilmanhager Bosh

Ey adaletin yılmaz savunucusu idealist hukukçu ! Bir oku korkma:


şu zabıt katipliği sınavları oluyor ya. ona girmiştim zamanında. mülakatta elediler beni. itiraz dilekçesi verdim tam 2 ay oldu cevap verilmedi. dilekçe düştü. ben de dava açıcam. dilekçe ye cevap verilmeyen süreler o sınavdan sonraki itiraz için 60 gün süreye dahil edilmiyormuş. avukat falan tutacak yahut soru soracak param yok. buranın barosuna gittim idari davalara avukat vermediklerini söylediler. birkaç sorum var cevaplanırsa bana yol göstermesi açısından önemli olacak. şunları da söylemem sanırım önemli zira davayı etkileyecek en önemli unsurlar olarak görüyorum.

- 186 kişi uygulama sınavına başvurdu. 186 kişi içinde uygulama sınavında 2. oldum. mülakata 30 kişi çağırdılar 12 sini asil olarak almak için. mülakat sınavı puanı 70 i geçenler asil memur olacaktı. mülakatta verilen puanın yüzde 50 si de kpss puanından oluşuyordu. benim kpss puanım mülakata çağırılan 30 aday içerisinde en yüksek olandı. 90 dı. yani mülakata 45 puanla başlamış oluyordum. bana mülakatta 5 soru soruldu. 4 ünü doğru biçimde cevapladığımdan eminim. biri yanlıştı.

bana mülakattan verdikleri puan 100 üzerinden 23. yüzde 50 si kpss puanının yüzde 50 sine eklenip nihai puan ortaya çıkıyor.

1. davayı kazanma olasılığım nedir? dava ne kadar sürer?

2. emsal kararları dilekçeme eklemek için nereden bulabilirim?

3. davayı kaybedersem mahkeme harcını ödeyemeyeceğim aşikar. ileride işe başlarsam bu ödeyemediğim harçlar karşıma çıkar mı? çıkarsa faiziyle mi çıkar? girer mi? girerse acıtır mı? (tövbe tövbe hep sinirden bak)

4. dava yıllarca sürerse ve sonunda ben kazanırsam "o kadar zaman maaşlı memur olamamama sebep oldunuz. ben bu kadar zamanda araba alırdım" deyip tazminat alabilir miyim? alabilirsem ne kadar alırım?

5. "liyakatimi ispatlamak için bir tek domalmadığım kaldı. her aşamayı dereceyle geçtim ama almadınız beni. hakkımı yediniz lan." deyip mülakatta küçük memurların geleceklerini 2 dakkada karara bağlayan sınav komisyonundaki hakim savcı ve bilimum kabile geleneği sürdüren aristokrat et kafalıları hapis cezasına çarptırabilir miyim? (davayı kazandığım taktirde)

buraya kadar okuma nezaketini gösterdiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum efem.

Haziranda mezun olucam yaş 22. kpss ye girip önümüzdeki eylülde öğretmenliğe atandık diyelim o 3 aylık arada ben nasıl hastahaneye gidip muayene olucam? Sürekli kullanmam gereken ilaç var. Sık sık muayeneye gidiyorum. Okulda sen hazirana kadar öğrencimizsin deyip süreyi uzatmıyor. Yasalarda nasıl bu işler? okuldan mezun olur olmaz ertesi gün çalışamayacağıma göre ne yapıcam bu arada? Bunun yasal bir yolu yok mu?

Küçük şehirdeyim. iki adet salon var burda. birisinin hocasının uğradığı yok salona. diğeri de işten anlamıyor. zira küçük şehir arz-talep meselesi. üstelik salona göre istediği fiyatlarda yüksek. daha önce de omuz sorusu falan sormuştum. kendim çalışmak istiyorum.

biliyorum bu işe yıllarını vermiş adamlar "abi ben az gelişicem" "abi ben sadece kol geliştiricem" gibi lafları sevmiyorlar. ama cahil adamın sorusu da böyle oluyor.

özellikle omuzlarımın dik durmasını istiyorum. bunun için internetten programlara ve hareketlere baktım. şu anda 0 noktasındayım. daha önce hiç ağırlık çalışmadım.

1. nasıl başlayayım? ağırlık çalışmalarına başlamadan önce kendi ağırlığımızla yapılan şınav mekik squat gibi hazırlık çalışmaları yapmam gerekiyor mu? gerekiyorsa ne kadar süre yapmam gerekiyor?

2. bir de ağırlık çalışmalarına ısınma olayını nasıl yapıyorsunuz? koşarak mı? ip atlayarak mı?

3. bir gün çalışıp bir gün yatma olayı nasıl oluyor bunu anlamadım? mesela bir günde tüm büyük kasları çalışıp mı yatılıyor? yoksa 1. gün büyük kas 2. gün başka bir büyük kas. 3. gün 1. gün çalışılıp ağrısı geçen kas mı çalışılıyor?

çok cahilim be.

lisans kısmı için soruyorum. tavsiyesi olan var mıdır? şu iyidir diyen?

öğretmen adayıyım.

Özellikle kendi yaptığı kefiri tüketenlerin düzenli sayılabilecek biçimde tüketmeye başladıktan sonra ne gibi değişimler gözlemlediklerini merak ediyorum.

Bu da benim için önemli. Düzenli sayılabilecek biçimde kefir tükettikten sonra bir zararını gören oldu mu?

Düzenli sayılabilecek biçimde kefir tüketmek alt sınır olduğu için belirttim. Düzenli içenlerinkini de merak ediyorum tabiki. Sadece denemek için alıp-yapıp içenlerinki sanırım pek sağlıklı olmaz.

Manowar ın kökten dinci olduğu mu? Yahut faşist oldukları mı? Haçlı savaşlarına yapılan bir gönderme mi?

kaç litreye ne kadar maya kullanıyorsunuz şeklinde sorucaktım.

ankara üniversitesi ziraat fakültesinden maya aldım. 20 gramlık şişede. bu yarım litrelik içinmiş. kefiri atıroyum anca 48 saatte pıhtılaşmaya başlıyor. üstelik kefir 2 ay içinde 2.5 katına çıktı. bu haliyle bile yarım litreyi 48 saatte pıhtılaştırıyor.

pıhtılaşmadan kastım su ve katı kısmı ayıran çizginin belirginleşmesi. ben daha önce de bir aktardan almıştım o çoğalmıyordu ama yarım litre sütü 20 gramlık haliyle 20 saatte yukarıda belirttiğim hale getiriyordu. yeni kefirimin durumunu defalarca ankara üniversitesini arayarak sordum. onlar da birşey bilmiyorlar. olması lazım diye geçiştiriyorlar.

oda sıcaklığında ve güneş ışığından uzak bir yerde mayalıyorum. yani nasıl mayalancağını biliyorum.

1. siz nasıl mayalıyorsunuz? bir de benim kefirler çoğalıyor ama büyümüyor. ne kadar süte ne kadar kefir mayası katıyorsunuz? bir de kefirleriniz ne kadar sürede ne kadar çoğalıyor ve büyüyor?

2. bir forumda uzman olmayan birisi büyük taneli ve sütü çabuk pıhtılaştıran kefirlerin karaciğer ve bağırsakta hastalık, kanser falan yaptığından bahdetmişti doğruluk payı olabilir mi?

3. son olarak bu ankaradan aldığım mayalarla mayaladığım sütten baya baya bolca mayalanmış ekmek tadı alıyorum. normal midir?

saolun var olun.

LG GM 735 telefon için Skyfire tarayıcı arıyorum.bu telefonla youtube ye girildiğinde "flash player" istiyor. internetten aramalarıma rağmen flash player i bulamadım. bulduklarım da çalışmıyordu. skyfire de youtube daki videoları izleyebiliyormuşuz duyduğuma göre. (flash playersız). bu yüzden bu taracıyıcı aramaktayım. internette bulamadım. çoğu demo yahut çalışmıyor. bi buldurun be.

bu telefonu bilenler için de bir soru gelsin: bu telefondan tv izlemek mümkün müdür? mümkünse yolları nelerdir? operatörle mi alakalı yoksa internet üzerinden mi (program, site üzerinden vs.) izlenebiliyor nedir?

İşin uzmanı olmadığımdan soruyorum. Belki saçma gelebilir.

ağırlık çalışmaları hayvani yağ alımı ve sarımsak yemek vücuttaki testesteron seviyesini artırıyor.

peki ben ağırlık çalıştığımda testesteron seviyesi artarsa bu saçımın döküleceği yahut zayıflayacağı anlamına mı geliyor? yahut sarımsağı çok yediğimde?

sonrası bu karışımdan sabah akşam birer damla burna damlatılırsa sinüzit e iyi geliyormuş. ömer coşkun diye biri söyledi.

şimdi bu alternatif tıp olayı da öyle basit bir olay değil sanırım. her duyduğun şeyi yapmaman lazım. ama bunu diyen de uzman birisi. çocuklara yapabilirsiniz diyor. ama yapmadan önce bu konuda tecrübesi olan varsa bir sorum olacak: yaptıysanız eğer bir zararını gördünüz mü? burun tıkanıklığınıza iyi geldi mi? tavsiye eder misiniz?

hoca bir ödev verdi. 6. sınıf olduğumdan artık bitirmek istiyorum okulumu. 2 sene uzattım zaten.

ödevin konusu hıdrellez. hıdrellezle ilgili soru hazırlayıp bunları mülakat şeklinde öğrencilere sormam gerekiyor. birkaç soru hazırladım. eğer siz de sorular hakkında birkaç fikir verirseniz...

hıdrellez nedir? bu konuda bildiğiniz efsane, masal, inanış v.s va rmı? yaşadığınız yerde ne şekilde kutlanır? kutlamak için özel bir hazırlık yapar mısınız? bu bayrama hazırlanan özel yiyecekler nelerdir? hangi mekanlarda kutlarsınız? neden kutlarsınız?

inanıyorum ki duyuruyu okuyan onlarca kişi beyin fırtınası oluşturarak soru oluşturabilir.

hıdrelleze halk bilim açısından bakıyoruz ve buna uygun sorular hazırlıyoruz.

hadi canlar olur-olmaz demeyelim aklımıza geleni söyleyelim.

you will never walk alone

we are the champions ve we will rock you

hatta we are the soldiers ve this is sparta.

umarım bu kadar kastıktan sonra gaza gelmişsinizdir. şimdiden saolun var olun.

Bir sitede okuduğum yazıda koşmanın zararlı olduğu ve koşmak yerine diğer sporların tercih edilmesi yazıyor.

koşmak dizlere aşırı yük bindiriyor
kortizolu artırıyor
kalbi uzun süre yüksek ritmde tutuyor
serbest radikalleri üretiyor
insülin direncini bozuyor
çok fazla karbonhidrat gerektiriyor

1977 de koşu kitabını yazan ve 1 milyondan fazla satan Jim Fixx in de 52 yaşında bir sabah koşusunda kalpten öldüğü örnek verilmiş.

gerekçeleri bunlar. yahu yararlı diye yaptığımız şeyin zararlı olduğunun söylenmesi halis muhlis kafa karışıklığı, şüphe uyandırıyor.

bunun yerine yürüyüş, yüzme, bisiklet gibi düşük düzey aerobik egzersizler yahut interval ve ağırlık egzersizleri önerilmiş.

yazılanların doğru yanlışlığını bilmiyorum. sadece doğru olanı merak ediyorum. yazıyı yazansa

Altuğ Dural,
Türkiye Vücut Geliştirme ve Fitness Federasyonu 1. kademe ve ISSA(International Sports Sciences Association) antrenörü, Antalya,

diye not düşülmüş.

bir de aklıma takıldı. gençliğinde uzun süre yüksek düzey aerobik egzersiz yapanlar şimdilerde nasıllar? yaşlılıkları iyi mi? sağlıkları nasıl?

yeni başlıcam çalışmaya. ihtiyaç yayınlarına kabaca bi baktım birşey anlamadım pek. eğitim bilimleri denen şeyden.

siz hangi yayınla hazırlanıyorsunuz yahut hazırlandınız? yayın tavsiyesi verebilecek olan var mı gerekçesiyle?

ihtiyaç basit almış, yargı ayrıntılı, yediiklim de kpss tarzı değil diyorlar. tabi bunlar söylenti o yüzden kararsız kaldım. ama bir yerden başlamak gerekiyor.

Kullanıp memnun kalan var mıdır? Tavsiye olarak isim verebilecek de olur. Ben bunu kullandım sana da tavsiye ederim şeklinde. Kitaplardan pek bir şey anlayamıyorum.

İnternet üzerindeki videolardan bahsetmiyorum.

Cevaplar için şimdiden teşekkürler.

gülben ergen in ayıbı falan yazıyo da bi şey anlamadım. videonun sonunda bir şey söylüyo gülben ergen orası ayıpmış sanırım çünkü tekrarlıyo son anı. anlayan var mı?

www.youtube.com

daha önceden şöyle bir duyurum vardı. saolsın arkadaşlar cevap verdiler:

"zabıt katipliği klavye sınavında 180 kişi içinde ikinci oldum. sınava giren 180 küsür aday içinde en yüksek kpss puanı da benimdi. mülakatta 4 sorunun üçünü bildim. adamların verdiği puan 55. adalet mi lan bu? hiç bi soruyu bilemesem kafadan 50 gelmesi lazım zaten. mülakata giren 20 küsür erkek içinde tek takım elbiseli olmayan ve uzun saçlı olan bendim. sırf mülakat için janti olmak da bana ters geliyo arkadaş. rol yapar gibi... bundan mı elediler ne ettiler?"

çok düşündüm. anayasal hakkım varmış meğerse -şaşırdım lan- dava açabiliyormuş t.c vatandaşları. gidip idare davasına iptal davası açayım diyorum. öğrenciyim. çulsuzum yani. bunu da yeni öğrendim baro çulsuzlara bin dereden su getirip avukat atıyormuş. baro ya gittim orada bi hanımapla sen git emsal karar neyin bul dedi internetten yarın bana getir dedi. pek iplemedi bizi yani. onu etkisiz eleman kabul ederek belki burada bilen vardır diye buraya sormak istiyorum.

olayın özeti yukarıda. dava açsam kazanma ihtimalim nedir? daha önce bu tip davayı takip etmiş, sonuçlarına şahit olmuş olan var mıdır?

son olarak emsal karar arıyorum bu davaya benzer. çok aradım internette -hala arıyom- bulamadım. nerden bulabilirim? memurlar.net ve türevlerini alt-üst ettim yok. "dava açıcam lan görürsünüz!" deyip bi şey yapmayan adamlarla dolu.

böyle işte. gelin beyinlerimizi çarpıştırak! bi şeyler çıkar belki lan. ne dersiniz?

zabıt katipliği klavye sınavında 180 kişi içinde ikinci oldum. sınava giren 180 küsür aday içinde en yüksek kpss puanı da benimdi. mülakatta 4 sorunun üçünü bildim. adamların verdiği puan 55. adalet mi lan bu? hiç bi soruyu bilemesem kafadan 50 gelmesi lazım zaten. mülakata giren 20 küsür erkek içinde tek takım elbiseli olmayan ve uzun saçlı olan bendim. sırf mülakat için janti olmak da bana ters geliyo arkadaş. rol yapar gibi... bundan mı elediler ne ettiler?

bi de bi şey sorucam. ne zamandır kafamda bu. samimi söylüyorum bu olayla ilgisi yok. tamam lan biraz etkisi vardır belki: insan gibi yaşayabileceğim, insanların birbirlerini şekillerinden dolayı yargılamadığı, devlet memurlarının insanları azarlamadığı, adaletin hakkaniyetli işlediği bir yer var mı bildiğiniz?

Daha önceki sorumu yanıtlayan arkadaşların cevaplarından yola çıkarak iki adet 3 kg lik dumbell edindim. Ön arka ve yan omuz kasları için 3 farklı hareket belirledim. 3 farklı kası da aynı gün çalıştırmayı düşünüyorum. birer gün arayla çalışıcam. fakat set sayısına karar veremedim. kaç set, kaç tekrar? bu nasıl belirleniyor? bir önemli nokta da set ve tekrar sayısını hangi aralıklarla ne kadar artırıcam? üç farklı egzersizin aralarına ne kadar süre koyucam? başlangıç için tavsiyesi olan varsa seve seve dinlerim.

cevaplar için şimdiden teşekkürler. allah proteininizi bol etsin.

Omuzların daha heybetli ve geniş görünmesi için çok fazla hareket var internette. ama bana direk birinci elden "ben yaptım işe yaradı" diyenlerden tavsiye lazım. bana şu hareketleri yap. ilk gün şunla başla şuna kadar artır diyebilecek bir "hayırsever" varsa cankulağayla dinlerim. işe yararsa onu güçlenmiş omuzlarımda taşırım.

konuyla ilgili her türlü ufak tavsiyeye de açığım. ama dediğim gibi ayrıntılısı daha makbul benim için.

bi de antrenmandan önce ısınıp karbonhidrat alıyoduk, hemen antrenman bitiminde de protein alıyoduk değil mi? iyi uyumamız lazım falan.

komple bu vücut işine girmiyorum -en azından şimdilik- ama öncelikle omuzlar için birşeyler yapmak istiyorum zira son 2-3 senedir omuzlarımı o kadar çirkin buluyorum ki şu genç yaşımda doya doya tişört giyemedim. 3 senedir yaşlı dedeler gibi bol gömleklerle gezmekten bıktım. yardım edin lan!

1.77 boy 75 kilo 23 yaş erkek.

internette 15 dakika yazan yerler çok fakat 15 dakika da çok gibi geliyor bana. siz kaç dakika kaynatıyorsunuz? yahut min. ne kadar kaynatılmalı ki hem mikrobu ölsün hem besin değeri korunsun?

kutu süt veya pastörize kullan demeyin. kullanmıyorum. siz de kullanmayın.

6-7 ay kadar önce bir şişe balık yağı almıştım. hiç açmadım. son kullanma tarihi 2011. serin ve kuru yerde saklanması gerektiği yazıyor. son iki ay bir çantanın içindeydi balık yağı. çanta da kaloriferin yakınındaydı. balık yağının tadını bilmiyorum. belki de bozuk yağı kullanıp bunu balık yağının normal tadı sanıcam. balık yağı bozulmuş olabilir mi? nasıl anlayabilirim bunu?

son kullanma tarihi geçmemiş ama serin ve kuru bir yerde saklayın denilmiş.dediğim gibi 2 aydır kalorifer dibindeydi. kıllandım.

günlerdir sol kolum ağrıyor. omzuma da vuruyor bu ağrı. 6 ay kadar önce kardiyolog kalbimde bir sorun olmadığını söyledi. ama kalp sorunlarında sol kol önemli bir belirtidir diye biliyorum. bendeki ağrı da kas ağrısından çok farklı. sirseğimin olduğu bölgede ağrı var. kas ağrısı olmadığına eminim. stresten desen bu kadar uzun sürmez. öncelikle doktora gidicem. ama sormak istiyorum. kalple ilgili sol kol ağrıları nasıl oluyor? oradaki damarlarda mı ağrı oluyor? var mı kalple alakaslı sol kol ağrısı çeken? yahut psikolojik olarak sol kol ağrısı çeken?

kadınlar kendilerine sürekli çok güzelsin, gözlerin, saçların çok güzel denilmesinden sıkılırlar mı? mesela birlikte olunmak, flört edilmek istenen bir kadın var ama henüz ilk safhadasınız. yani kadına ondan hoşlandığınızı bile söylememişsiniz. kadının ilgisini çekebilmek, onun sizden hoşlanmasını sağlamak için böyle bir yöntemi sık sık kullanmak sakıncalı mıdır? ona sürekli ne kadar güzel olduğundan bahsetmek onu sıkar mı? öff anladık der mi içinden?

ben bundan başka bir yöntem bilmiyorum. çünkü daha önce kimseyle flörtüm olmadı. hep bu kadını bekledim çünkü. aradan 10 sene geçti ve bir fırsat yakaladım. ne yapmalıyım? o beni tanımıyor bile ama ben onu birinci dereceden tüm akrabalarının ismini bilecek kadar tanıyorum, hakkında bilgi sahibiyim. ama bu bilgilere onun kişiliği hakkındaki bilgiler dahil değil.

bir de 10 yılın sonunda onu tamamen kaybetme ihtimali var. o yüzden biraz da kusursuz plan a ihtiyacım var.

olmaz değil mi? o zaman küçük bir site var. tüm içeriğini toplasan 20 mb yi geçmiyor. sayfası falan da az.

şimdi ben bu siteyi öyle bir kaydetsem ki bir yerlere. internetten bağımsız olarak cd yi pc ye taktığımda sanki internetteymişim gibi o sitenin linklerine tıkladığımda istediğim sayfalara girsem. verileri eksiksiz olarak görebilsem. var mı böyle bir şey?

bi bok yedik işte. arkadaşla iddiaya girdik. ben yağdığını iddia eden tarafım. ispatlamam lazım ki zor görünüyor. ama bırakmamam lazım. 1 aylık maaş var işin ucunda.

2007, 2008 veya 2009 yılının haziran ayında, büyük ihtimalle haziranın ilk günlerinde, kastamonu ya kar yağdığını hatırlıyorum. var mı böyle geçmiş yılların hava durumunu veren bir site?

klasik bir velet sorusunu bilgisayardan anlamayan adam formatında direkt, öküzce soruyorum:

farmville de katkat tarla nasıl yapılıyor dostlar? hani bir kareye dört kat tarla yapılıyor. farmhelper diye bi programda denedim. orda da süper ekin diye bi şey var.tek tek koordinatları yazınca oluyor ama o da günler sürer. yok mu kısa bir yolu? ya da farmhelper da ben mi yanlış yapıyorum?

ben 20 yaşından sonra bile uzadım diyen var mıdır? 16 dan sonra kayda değer bir uzama olamayacağını tübitak ın sitesinde dahi okudum. kaldı ki 20. özellikle "aithra" uzadığını iddia ediyordu. doğrudur. anlatırsa da uzun uzun, dinleriz :). diğerleri de nasıl olduğunu, hayatlarında ne değiştikten sonra uzadıklarını falan anlatsınlar onları da dinleriz.

sotu böyle işte. hani kadrolu memurlar kpss yi kazanırsa istifa ettiği taktirde 6 ay beklemeden geçemiyor. burada da öyle bir durum sözkonusu mudur? diyelim ki 3 aylık bir sözleşmeli personel kpss yi kazandı ve öğretmen olarak atandı. hemen istifa edip ertesi gününde öğretmenliğe başvurabilir mi?

o gün sadece saç dökülmesini işlemişlerdi. hatta 30 küsür yaşında bir kadın da örnek hasta olarak katılmıştı programa. o programın videosunu arıyorum. yahut katılan uzman bayan doktorun ismini. var mıdır bilen eden? (kanal d nin sitesinde kısa kısa videolar var. o işime yaramıyor.)

şimdiden teşekkürler.

kapışsa hangisi yener? görüşlerinizi çizgi roman geçmişine yahut izlediğiniz çizgi filmlere dayandırırsanız çok helecanlı olur.

2 sene oldu kredi sonlanalı şimdi ben part time bir işe girsem ve bu işveren 19 günlük olarak yatırsa sigortamı sen işe başlamışsın paramızı ver lan derler mi? zaten alacağım 370 lira olacak (part time olduğu için) eğer gel lan derlerse o da geri ödemeye mi gidecek?

Ben bunu yaptım klavyem hızlandı diyen var mıdır?

S C E N A R I O T H R E E: Strait of the Lost

geçemediğim bölüm bu. Cycra adlı bir hero yu kurtarıp yeşil mavi ve kırmızı rakipleri yok etmek de gerekiyor. hatırlayan hatırlar. üç adet keymaster i da ziyaret etmek gerekiyor. tüm rakipleri bertaraf ettim. mavi, kırmızı ve yeşil keymasterları ziyaret de ettim. lakin tek bir giremediğim yer kaldı. içerisinde behemot ların nöbet tuttuğu gri bir kulenin önünü kapattığı ve içerisinde "great sword" bulunan yer. oraya girmek için de Tawni Balfour adlı heroyla birlikte "steadfast shield" bulmam gerekiyor. oyunu aradım taradım. her türlü unitin yuvasını ayda bir düzenli olarak bastım, oyunun her noktasını karış karış gezdim yok. bulamıyorum. bu kapıyı açmak için gerekli "steadfast shield" i bulamıyorum. bulsam bölümü de geçeceğim.

geçenler var mıdır? nereden buldunuz bu itemi?

bir de şurada yazıyor ama bi halt anlamış değilim:

www.gamefaqs.com

yardım edecek abeyler! şimdiden çok saolun be yav.

bu türk telekoma alternatif bir internet sağlayıcısı ne zaman gelecek türkiye ye? ben ne zaman avrupalılar gibi hem hızlı hem ucuz internet kullanabilicem? öngörüsü olan var mıdır?

edit: quiknet önerilerine teşekkürler. fakat eskişehir de yok henüz.