Vesikalık fotoğraf çoğaltıcam. Biraz da çokça çoğaltıcam. Renkli fotokopi olmuyor. Fotoğrafı kopyalayıp aynısından elde etmek amacım.
Bazı yerler yeni çekmiş kadar fiyat biçiyor. Geçenlerde eskişehir de mi yoksa başka bir şehirde mi gördüm bilmiyorum. Çokça fotoğraf kopyasını 2 liraya veriyorlardı.
Eskişehir de ucuzuzundan vesikalık fotoğrafımı çoğaltabileceğim bir yer var mı? (renkli fotokopi sormuyorum)
Saolun var olun.
Bazı yerler yeni çekmiş kadar fiyat biçiyor. Geçenlerde eskişehir de mi yoksa başka bir şehirde mi gördüm bilmiyorum. Çokça fotoğraf kopyasını 2 liraya veriyorlardı.
Eskişehir de ucuzuzundan vesikalık fotoğrafımı çoğaltabileceğim bir yer var mı? (renkli fotokopi sormuyorum)
Saolun var olun.
Ankaralı değilim. Ankarayı da bilmem. Eskişehirden hızlı trene binip oradan aşti ye gitmem gerekiyor. Sorum bu noktada:
Hızlı tren bildiğimiz tren garında mı duruyor? Yoksa ayrı mı yolu? (normal tren garının yerini de bilmiyorum ya)
Hızlı trenin olduğu noktadan aştiye nasıl ve ne kadar sürede giderim? Otobüs mü metro mu nasıl gidiliyorsa.
Bir de bunun tam tersi lazım. Aşti den hızlı trenin kalktığı yere nasıl ve ne kadar sürede giderim? (tersine çevirebilmeyi kazanamadım daha)
Adım adım anlatabilecek varsa memnun olurum. Saolun var olun.
Hızlı tren bildiğimiz tren garında mı duruyor? Yoksa ayrı mı yolu? (normal tren garının yerini de bilmiyorum ya)
Hızlı trenin olduğu noktadan aştiye nasıl ve ne kadar sürede giderim? Otobüs mü metro mu nasıl gidiliyorsa.
Bir de bunun tam tersi lazım. Aşti den hızlı trenin kalktığı yere nasıl ve ne kadar sürede giderim? (tersine çevirebilmeyi kazanamadım daha)
Adım adım anlatabilecek varsa memnun olurum. Saolun var olun.
Eskişehir hava hastanesinde yoklama için muayene olmam gerekiyor. Belki bilen vardır diye sormak istiyorum. Burada donla bekletilme, alete bakılma durumu falan oluyor mu?
Bir sorum daha olacak. Diyelim ki 10 kişiyle beraber donuna kadar soyun dediler bana. İtiraz edersem ne gibi göte girme vakalarıyla karşılaşabilirim?
Sadece sorulara cevap verip yorum yapmazsak şüfer olur.
Zahmet edip bakanlara şimdiden teşekkürler.
Bir sorum daha olacak. Diyelim ki 10 kişiyle beraber donuna kadar soyun dediler bana. İtiraz edersem ne gibi göte girme vakalarıyla karşılaşabilirim?
Sadece sorulara cevap verip yorum yapmazsak şüfer olur.
Zahmet edip bakanlara şimdiden teşekkürler.
mesela diyelim ki tam sınırda hipotriodi durumumuz var. Bazı doktorlar ilacı kullan, bazıları kullanma diyor. (dışarıdan tiroid hormonu takviyesi için).
şimdi diyelim ki bu ilacı kullandık. Bünyeye yetmeyen troid ilacını dışarıdan alıp eksikliğimizi giderdik. acaba zaten ucu ucuna hormon üreten tiroid bezlerimiz nasılsa hormon dışarıdan geliyor diye iyice tembelleşir mi? Bu da bünyeyi mecburen ilaca bağımlı yapar mı? (çünkü tembelleşirse ilaçtan kurtuluş olmaz. öteki türlü bir ihtimal düzelme durumu var. çünkü sınırda.)
var mı böyle bir şey? tiroid hormonunu nasılsa dışarıdan alıyoruz diye tiroid bezleri iyice yayar mı kendini? iyice tembel olur mu? yoksa biz ne kadar kullanırsak kullanalım o sadece kendi işine bakıp görevini eksiksiz yerine getirmeye mi çalışır?
saolun var olun.
şimdi diyelim ki bu ilacı kullandık. Bünyeye yetmeyen troid ilacını dışarıdan alıp eksikliğimizi giderdik. acaba zaten ucu ucuna hormon üreten tiroid bezlerimiz nasılsa hormon dışarıdan geliyor diye iyice tembelleşir mi? Bu da bünyeyi mecburen ilaca bağımlı yapar mı? (çünkü tembelleşirse ilaçtan kurtuluş olmaz. öteki türlü bir ihtimal düzelme durumu var. çünkü sınırda.)
var mı böyle bir şey? tiroid hormonunu nasılsa dışarıdan alıyoruz diye tiroid bezleri iyice yayar mı kendini? iyice tembel olur mu? yoksa biz ne kadar kullanırsak kullanalım o sadece kendi işine bakıp görevini eksiksiz yerine getirmeye mi çalışır?
saolun var olun.
bir elektronik ürün almayı düşünüyorum.
markanın bir modeli sıfır olarak 320 ytl.
aynı markanın üst modeli refurbished olarak satılıyor. normalde 550 ytl. refurhished olarak 300 ytl. gittigidiyor'da satan adamın profil güvenliği midir nedir o yüzde yüz.
siz olsanız hangisini alırdınız?
markanın bir modeli sıfır olarak 320 ytl.
aynı markanın üst modeli refurbished olarak satılıyor. normalde 550 ytl. refurhished olarak 300 ytl. gittigidiyor'da satan adamın profil güvenliği midir nedir o yüzde yüz.
siz olsanız hangisini alırdınız?
Diyelim ki adamın troidi normal, eksik değil, nodül de yok. Ultrasona göre tertemiz.
Ama adam hipotriodi olmuş. Doktoru da ilaç vermiş kullan diye. Bu ilacı ömür boyu kullanması gerekiyor mu? Bu hipotriodi de baş ağrısı, diş ağrısı gibi bir şey mi? Yoksa ömür boyu geçmiyor mu?
Bir de adam iyottu, v.s yi tamamen alıyor hasta. Beslenmesinde bir sorun yok. Niye oluyor bu rahatsızlık?
Ama adam hipotriodi olmuş. Doktoru da ilaç vermiş kullan diye. Bu ilacı ömür boyu kullanması gerekiyor mu? Bu hipotriodi de baş ağrısı, diş ağrısı gibi bir şey mi? Yoksa ömür boyu geçmiyor mu?
Bir de adam iyottu, v.s yi tamamen alıyor hasta. Beslenmesinde bir sorun yok. Niye oluyor bu rahatsızlık?
Ben eğitim fakültesi mezunuyum. Bu kpss olaylarından falan ne olacak belli değil durumumuz.
Bu ücretli öğretmenlik için başvurular ne zaman başlıyor, ne zaman bitiyor? Belli bir zamanı var mı başvurmak için?
İkinci sorum: torpilim yok. Şehir merkezinde ücretli olarak çalışma şansım nedir?
Bu ücretli öğretmenlik için başvurular ne zaman başlıyor, ne zaman bitiyor? Belli bir zamanı var mı başvurmak için?
İkinci sorum: torpilim yok. Şehir merkezinde ücretli olarak çalışma şansım nedir?
Bu operatörlere zerre güvenmem prensip olarak. Sırf yaptıkları kelime oyunlarıyla bile kazandıkları paralardan burdan köye yol olur.
Vodafonun sitesinde "kayıt ücretsizdir" yazıyor.
tamam ücretsiz olarak kayıt olduk, peki tarife değiştirme, numarayı gizleme v.s işlemlerden ücret alınıyor mu?
Vodafonun sitesinde "kayıt ücretsizdir" yazıyor.
tamam ücretsiz olarak kayıt olduk, peki tarife değiştirme, numarayı gizleme v.s işlemlerden ücret alınıyor mu?
Bu konuyla ilgili 3. sorum. sorun cevaplayan arkadaşlarda değil, ben de. Anlamadığıma üzülmüyorum da, anlayamadığıma, kapasitem olmadığına üzülüyorum. Kendimi gerizekalı gibi hissediyorum. Bu yüzden, hani herkeste olur ya, yerimde duramamazlık bir telaş hali geldi sıkıntıdan. Ya niye anlayamıyorum, niye anlayamıyorum! diye başımı duvarlara vurmak istiyorum.
Gittigidiyorun sitesini defalarca didik didik ettim. Zırnık anlamadım. yok 3 gün kargo onayı, parayı havuza at, satıcıya onay hatırlat, bana özele gir, fişi götüne sok...
Forumlara baktım anlamadım. Zaten oldum olası forum sitelreinden nefret ederim. Ulaşmak istediğine ulaşıncaya kadar rep ppls, emeğe saygı,, aaa ben de onu arıyordum (banane arıyosan döt!) gibi sonnnn derece lüzumsuz cevaplar.
Neyse ben soruma geleyim. Bu gitti gidiyor olayı nasıl oluyor arkadaş? Buradan alışveriş yapıcam. Şimdi ürünü alıyoruz ürünü aldığımız anda mı parayı havuza atıyoruz? Sonra dilek diliyoz he mi?
Bana adım adım, neyi ne zaman yapmamız gerektiğini anlatarak, o 3 gün olayını açıklayarak, şöyle akademik ağızla olayı anlatacak arkadaşa tikler feda olsun. Ürünü gördük beğendik, adamın profili de kaymak, sonra hemen al yazıyor ona tıklıyoruz, sonra mı parayı havuza aktarıyoruz, ürün hangi aşamada havuzdan satıcıya geçiyor, ürün kaç günde elime geçerse geçsin 3 günlük deneme sürem oluyor mu?
neyse siz bildiğiniz gibi açıklayın açıklamak istiyorsanız. şu kıt kafaya yardım etmek istiyorsanız.
Bana tahammül eden arkadaşlara da tik feda olsun. Aptala tahammül etmek zordur, eskiden zekiydim ordan biliyom.
Gittigidiyorun sitesini defalarca didik didik ettim. Zırnık anlamadım. yok 3 gün kargo onayı, parayı havuza at, satıcıya onay hatırlat, bana özele gir, fişi götüne sok...
Forumlara baktım anlamadım. Zaten oldum olası forum sitelreinden nefret ederim. Ulaşmak istediğine ulaşıncaya kadar rep ppls, emeğe saygı,, aaa ben de onu arıyordum (banane arıyosan döt!) gibi sonnnn derece lüzumsuz cevaplar.
Neyse ben soruma geleyim. Bu gitti gidiyor olayı nasıl oluyor arkadaş? Buradan alışveriş yapıcam. Şimdi ürünü alıyoruz ürünü aldığımız anda mı parayı havuza atıyoruz? Sonra dilek diliyoz he mi?
Bana adım adım, neyi ne zaman yapmamız gerektiğini anlatarak, o 3 gün olayını açıklayarak, şöyle akademik ağızla olayı anlatacak arkadaşa tikler feda olsun. Ürünü gördük beğendik, adamın profili de kaymak, sonra hemen al yazıyor ona tıklıyoruz, sonra mı parayı havuza aktarıyoruz, ürün hangi aşamada havuzdan satıcıya geçiyor, ürün kaç günde elime geçerse geçsin 3 günlük deneme sürem oluyor mu?
neyse siz bildiğiniz gibi açıklayın açıklamak istiyorsanız. şu kıt kafaya yardım etmek istiyorsanız.
Bana tahammül eden arkadaşlara da tik feda olsun. Aptala tahammül etmek zordur, eskiden zekiydim ordan biliyom.
daha önce de sordum ama bi şey anlamadım. b12 eksikliği var bende. ondan herhalde. siz bana şu anda gerizekalı muamelesi yapın.
ürün satıcıdan çıktıktan sonra- alıcıya kaç günde gelirse gelsin (15 gün, 1 ay), bizim ürünü elimize alır almaz 3 gün deneme süremiz oluyor mu ve 3 gün içinde arızalı ürün çıkarsa iade edebiliyor muyuz?
yoksa bu 3 günlük süre ürünün kargoda geçirdiği süreyi de içine mi alıyor? mesela ürün 2 günde geldi bizim deneme süremiz 1 güne mi düşüyor?
ürün satıcıdan çıktıktan sonra- alıcıya kaç günde gelirse gelsin (15 gün, 1 ay), bizim ürünü elimize alır almaz 3 gün deneme süremiz oluyor mu ve 3 gün içinde arızalı ürün çıkarsa iade edebiliyor muyuz?
yoksa bu 3 günlük süre ürünün kargoda geçirdiği süreyi de içine mi alıyor? mesela ürün 2 günde geldi bizim deneme süremiz 1 güne mi düşüyor?
sevgili kostipe arkadaşlar.
hayatımda ilk kez düzenli olarak konstipe olmuş durumdayım. son 1 haftadır durum böyle.
gittim denedim, yok. var ama 15 santim çapında bir genişlik elde etmeyi göze almak lazım.
tecrübeli olanlardan yardım istiycem. 2 gün önce yine aynı durumda bir çay bardağı sıvıyağ içtim etki etmedi. ama nasıl olduysa çıktı, çıktı ama deldi geçti resmen.
bu seferki çok daha güçlü, çok daha gelişmiş, ultimate version 1.02.
hayatımda hiç sinameki içmedim. evde 25 gram sinameki var. ne kadar içeyim, ne kadar bekleyeyim? daha önce kullanan arkadaşlardan bu konuda tavsiye rica ediyorum.
bir de şu takıldı aklıma. şimdi çıkmadı ve içerde duruyor ya bu şey. şimdi sinameki gidip onun yerini bulup ağzını burnunu kırıp, onu çıkacak hale mi getirecek? yoksa bundan sonra gelenleri mi hazır ve nazır duruma getirecek? yani mevcut durumu etkiliyor mu?
yoksa o bir kere oluştu, ya çıkacak ya çıkacak mı?
edit: 1 haftadır işimi görmüyor değilim, 2 gün oldu. yanlış anlamayı düzletmek için editledim.
hayatımda ilk kez düzenli olarak konstipe olmuş durumdayım. son 1 haftadır durum böyle.
gittim denedim, yok. var ama 15 santim çapında bir genişlik elde etmeyi göze almak lazım.
tecrübeli olanlardan yardım istiycem. 2 gün önce yine aynı durumda bir çay bardağı sıvıyağ içtim etki etmedi. ama nasıl olduysa çıktı, çıktı ama deldi geçti resmen.
bu seferki çok daha güçlü, çok daha gelişmiş, ultimate version 1.02.
hayatımda hiç sinameki içmedim. evde 25 gram sinameki var. ne kadar içeyim, ne kadar bekleyeyim? daha önce kullanan arkadaşlardan bu konuda tavsiye rica ediyorum.
bir de şu takıldı aklıma. şimdi çıkmadı ve içerde duruyor ya bu şey. şimdi sinameki gidip onun yerini bulup ağzını burnunu kırıp, onu çıkacak hale mi getirecek? yoksa bundan sonra gelenleri mi hazır ve nazır duruma getirecek? yani mevcut durumu etkiliyor mu?
yoksa o bir kere oluştu, ya çıkacak ya çıkacak mı?
edit: 1 haftadır işimi görmüyor değilim, 2 gün oldu. yanlış anlamayı düzletmek için editledim.
nasıl oluyor? adam ürünü postaladı adam postaladıktan itibaren mi 3 gün de iptal edilebiliyor ödeme?
yoksa adam yolladı 4 gün sonra elime geçti, elime geçtikten itibaren mi 3 gün? böylece toplamda 1 hafta oluyor.
hangisi doğru?
ya da gerizekalıya anlatır gibi anlatabilir misiniz şu durumu?
adam bana ürünü yollucak. ürün 3-4 günde geliyormuş. ürün elime geçtikten sonra ürünü şöyle iyice bi kurcalayıp (1 gün yeter bana) arızası çıktığında iptal etme, ürünü iade etme şansım oluyor mu?
yoksa adam yolladı 4 gün sonra elime geçti, elime geçtikten itibaren mi 3 gün? böylece toplamda 1 hafta oluyor.
hangisi doğru?
ya da gerizekalıya anlatır gibi anlatabilir misiniz şu durumu?
adam bana ürünü yollucak. ürün 3-4 günde geliyormuş. ürün elime geçtikten sonra ürünü şöyle iyice bi kurcalayıp (1 gün yeter bana) arızası çıktığında iptal etme, ürünü iade etme şansım oluyor mu?
sigortam yok. muayeneye gittiğimde sosyal devlet benden doktorun yüzünü 5 dakikalık görebilmem için 15.5 ytl alıyor.
şimdi gidicem. yüzde yüz ultrason istiycek doktor. o da 15 lira tutacak.
gitsem muayene olmadan, desem bana bu ultrasonu çektirin parası neyse vereim. oluyor mu öyle? sonra gider sağlık ocağındaki doktora gösteririm. boşu boşuna 15. ytl vermeyeyim fazladan.
şimdi gidicem. yüzde yüz ultrason istiycek doktor. o da 15 lira tutacak.
gitsem muayene olmadan, desem bana bu ultrasonu çektirin parası neyse vereim. oluyor mu öyle? sonra gider sağlık ocağındaki doktora gösteririm. boşu boşuna 15. ytl vermeyeyim fazladan.
testin adı: - 25 OH D vitamini
daha önce yaptırana nerede yaptırdığını sorumak istiyorum.
eğer aklındaysa ve sakıncası yoksa çıkan değeri ve cinsiyetini de belirtebilir mi?
daha önce yaptırana nerede yaptırdığını sorumak istiyorum.
eğer aklındaysa ve sakıncası yoksa çıkan değeri ve cinsiyetini de belirtebilir mi?
internette çok aradım bulamadım hiçbir şey.
şimdi ben ankara üniversitesinden kefir tanesi aldım. 6 aydır falan kullanıyorum. çok yavaş da olsa çoğaldı.
ama son 3-4 mayalayışta rengi değişti. resmen pembe oldu rengi.
sütü 40 derecedeyken kefir tanesiyle mayalıyorum. hani kavrulmuş soğan gibi sıcakta pembeleşti diycem ama sanmıyorum.
internetten de çok aradım dediğim gibi. bu konuda hiçbir kaynak yok.
neden kefir taneleri böyle oldu, zararlı bir şeye mi dönüştü, sıcaktan mı kavruldu (daha önce de sıcak süt koyuyordum ama pembeleşmiyordu), ne oldu kefire? yine bildiğimiz kefir oluyor süt ama kıllandım.
bilgisi, tecrübesi, tahmini olan?
şimdi ben ankara üniversitesinden kefir tanesi aldım. 6 aydır falan kullanıyorum. çok yavaş da olsa çoğaldı.
ama son 3-4 mayalayışta rengi değişti. resmen pembe oldu rengi.
sütü 40 derecedeyken kefir tanesiyle mayalıyorum. hani kavrulmuş soğan gibi sıcakta pembeleşti diycem ama sanmıyorum.
internetten de çok aradım dediğim gibi. bu konuda hiçbir kaynak yok.
neden kefir taneleri böyle oldu, zararlı bir şeye mi dönüştü, sıcaktan mı kavruldu (daha önce de sıcak süt koyuyordum ama pembeleşmiyordu), ne oldu kefire? yine bildiğimiz kefir oluyor süt ama kıllandım.
bilgisi, tecrübesi, tahmini olan?
Oceans marka balıkyağı aldım. kasım 2010 da son kullanma tarihi bitiyor. ilk kez aldım. likit formda. ve balıkyağı tatlı. Acaba son kullanma tarihi yakın diye şekerlenmiş olabilir mi, yoksa bu balık yağı tatlı mı? Kullanıp tecrübe etmiş olan var mı?
ocenas limonlu kullandığım. şundan:
www.oceanfishoil.com
ocenas limonlu kullandığım. şundan:
www.oceanfishoil.com
sosyal güvencem yok. devlet hastahanesinin acil servisine gitsem para almadan bakarlar mı? yoksa sosyal devlet anlayışı çerçevesinde kitlerler mi?
eczaneden parayla satın aldığım ilacı götürüp geri verebilir miyim? babam benim için gidip 60 lira vermiş ve yanlış ilaç satın almış.
ben ilacı geri verip paramı almak istiyorum. böyle bir hakkım var mı? ezacı itiraz ederse benim yapabielceğim bir şey var mı?
ben ilacı geri verip paramı almak istiyorum. böyle bir hakkım var mı? ezacı itiraz ederse benim yapabielceğim bir şey var mı?
mesela 1 yıl tecil ettirebiliyor muyum? 1 yıl bittiğinde istersem 1 yıl daha tecil ettirebiliyor muyum? (toplamda 2)
bunu şunun için soruyorum: mesela 1 yıl tecil ettirdim 1 yıl sonunda üniversitede 2 yıllık bir bölüme girdim, sonra ikinci 1 yıllık hakkımı kullanmayayım ki onu da okulu bitirdiğimde kullanırım. toplamda askerliğimi 4 yıl ertelemiş olurum. bu şekilde oluyor mu?
yahut 2 yıl tecil ettirdim diyelim 1. tecil yılımın sonunda 2 yıllık bir üniversite bölümü kazandım. o zaman geriye kalan 1 yıllık tecil hakkım boşa gitmiş oluyor mu? çünkü en başta 2 yıl tecil ettirmiştim.
hangisini yapmalı? oluyorsa 1+1 yıl mı? yoksa 2 yıl mı? eğer 2 yıl tecil ettirdiğimde 2.yılda üniversiteye girdiğimde 2. yıldaki hakkım da üniversite yılı içinde kaynıyorsa 1+1 yapayım diyorum.
lisans mezunuyum.
o kadar rakam yazdık söylemeden olmaz: 40 yapar.
bunu şunun için soruyorum: mesela 1 yıl tecil ettirdim 1 yıl sonunda üniversitede 2 yıllık bir bölüme girdim, sonra ikinci 1 yıllık hakkımı kullanmayayım ki onu da okulu bitirdiğimde kullanırım. toplamda askerliğimi 4 yıl ertelemiş olurum. bu şekilde oluyor mu?
yahut 2 yıl tecil ettirdim diyelim 1. tecil yılımın sonunda 2 yıllık bir üniversite bölümü kazandım. o zaman geriye kalan 1 yıllık tecil hakkım boşa gitmiş oluyor mu? çünkü en başta 2 yıl tecil ettirmiştim.
hangisini yapmalı? oluyorsa 1+1 yıl mı? yoksa 2 yıl mı? eğer 2 yıl tecil ettirdiğimde 2.yılda üniversiteye girdiğimde 2. yıldaki hakkım da üniversite yılı içinde kaynıyorsa 1+1 yapayım diyorum.
lisans mezunuyum.
o kadar rakam yazdık söylemeden olmaz: 40 yapar.
6 yaşında bir kız kardeşim var. bulunduğumuz mahalde de kardeime yakın yaşlarda 4-5 çocuk var. kardeşimin sosyal ortamını bunlar oluşturuyor.
bu 5 çocuk içindeki çocukların ikisi kardeş. biri 5, biri 8 yaşında. bu 8 yaşındaki kız çocuğu kardeşim dışarı çıkar çıkmaz kardeşimi dışlıyor, daha da kötüsü diğer çocuklara da kardeşimle oyun oynamamalrı için telkinde bulunuyor. ortamdaki en büyük olduğu içide diğer çocuklar onun sözünü dinliyor ve kardeşimle oynamıyor, kardeşimi aralarına almıyorlar.
bu 8 yaşındaki kız ortamda olmadığı zaman kardeşim gayet sorunsuz şekilde diğer çocuklarla kavga etmeden oynuyor. bu çocuk yokken kimse birbirini dışlamıyor, sorunsuz şekilde birlikte vakit geçiriyor.
mesela bu çocuk 1 ay buralarda yokken kardeşim 1 ay boyunca gayet rahat diğer çocuklarla zaman geçirdi, hiç kavga etmeden mutlu şekilde oyun oynadı v.s
ama bu çocuk burada olduğu zamanlar tek sosyal ortamından da bu çocuk yüzünden dışlandı. mesela kardeşim dışarı çıkıp diğer sorunsuz çocuklarla oynar oynamaz bu 8 yaşındaki çocuk dışarı fırlıyor, diğer çocukları kollarından çekerek kardeşimle oynamamalarını emrediyor, diğer çocuklar da bu en büyük çocuğu dinliyor.
meselenin aslını sonradan öğrendim. meğer çocuğun annesi kardeşimle oynamamasını emretmiş çocuğuna. (annesi annemle konuşmuyor zira. bu ayrı bir olay) biz kimseyi zorla çocuğumuzla oynatmıyoruz. ama çocuğun diğer çocukları da etkileyip kardeşimle oynatmaması sorun.
bu çocuk kardeşimi dışlaması ve dışlatması dışında kardeşimi gizli gizli dövüyor da. bir gün yine böyle döverken 12 yaşındaki kardeşim duruma rastgelmiş, diğer olayları da bildiğinden 8 yaiındaki çocuğa bir tane patlatmış. tabi tasvip etmem mümkün değil ama vuran da çocuk sayılır.
ben ve annem evde yokken bu 8 yaşındaki çocuğun babası kapıya gelmiş. 12 yaşındaki kardeşim evde tekken ona gerekirse bela olurum, falan diye çıkışmış. benim daha önce bu 8 yaşındaki kızı dövdüğümü iddia etmiş (yaş 23, kesinlikle öyle bir şey olmadı nereden çıktı bilmiyorum, sanırım 8 yaşındaki kız iftira attı. ama öyle bir şey kesinlikle yok. 23 yaşındayım lan ben). yine 12 yaşındaki kardeşimin kendisine ana-baba küfür ettiğini söylemiş (bu da iftira. kaynak neresi bilmiyorum. ama adam öyle sanıyor) aslında 8 yaşındaki kızının benim 6 yaşındaki kardeşimi dışlamasını istemediğini de eklemiş.
şimdi bu aile biraz kırsal kesim insanı, karısı dışarı çıkınca türban falan takıyor, her ikisi de mutaassıp görünümlü. adamı evlenmeden önceden de biliyorum. gayet iyi bir adamdı. ama evlenince karısının etkisinde kaldı sanırım. karısına da söz geçiremiyor. tüm bunlar neticesinde diyalog yolları tükendi. adam kızına kardeşimi dışlamamasını söylemiş, ben gidip kadınla da konuşamayacağıma göre (anlayın işte tutucu kırsak insanı, aşağılamak için söylemiyorum keesinlikle ne demek istediğimi anlayan anlamıştır) diyalog faslı bitti.
bu durum kardeşimi çok üzüyor. eve gelip ağlıyor. olanlara da anlam veremiyor. kendisini gelip evden çağıran çocuklar 8 yaşındaki kız dışarı çıkar çıkmaz kardeşimi dışlıyor zira. kardeşimin ileride sosyal ortamlarda zorluk çekmesinden, iç dünyasının zedelenmesinden korkuyorum. en kötüsüde dışarı baktığımda kardeşimin diğer çocuklardan uzak, yalnız ve dışlanmış görünmesine dayanamıyorum.
bazen annem de olanlara şahit oluyor, o da çok üzülüyor. neticede olan beni feci üzüyor.
yahu çocuk hatrı için kavga etmek çok ayıp bir şey ama dayanamıyorum artık. 6 yaşındaki kardeşim eve gelip ağlayınca ben gidip kadının evini basıp boğazını kesmemek için kendimi zor tutuyorum. adam desen karısına söz geçiremiyor.
kusura bakmayın konu uzadı biraz. asıl sormak istediğim şu: mesela adamla tekrar konuşmayı denedim ama adam üste çıktı, olmayan iftiralarda bulundu (kardeşime anama küfür ettin demesi gibi) falan. ben atama iki tane geçirsem ne olur? bu konuda tecrübeli olanlardab bilhassa yardım istiyorum. mahkeme, karakol iş uzar mı? adam benden şikayetçi olduğunda ne yapmalı? ilk vuran mı suçlu oluyor? ne olur böyle bir durumda? nedense adamın kolunun kafasının sargılı olarak eve gitmeden durumun çözüleceğine inanmıyorum. "kavga etme" tavsiyeleri dışında böyle bir durum nasıl neticelenir onu öğrenmek istiyorum.
zaman ayırdığınız için sağolun.
edit: başka sosyal ortamlar konusunda haklısınız. iyi geleceği muhakkak. fakat bu 8 yaşındaki kızla benim kardeşim aynı okula gidiyor. kardeşim geçen sene anasınıfındayken bu kız benim kardeşimin anasınıfındaki önceden tanıdığı bir kıza da kardeşimle oynamamasını telkin etmiş. yani bu 8 yaşındaki kızdan kurtuluş yok. bu sene de aynı okuldalar. 8 yaşındaki kızla ve anasıyla muhatap olamayacağıma göre ve kızın büyümesini bekleyemeyeceğime göre (büyüse belki aklı başına gelirdi) babayla muhatap olmam gerekiyor. o da yukarıda anlattığım gibi.
bu 5 çocuk içindeki çocukların ikisi kardeş. biri 5, biri 8 yaşında. bu 8 yaşındaki kız çocuğu kardeşim dışarı çıkar çıkmaz kardeşimi dışlıyor, daha da kötüsü diğer çocuklara da kardeşimle oyun oynamamalrı için telkinde bulunuyor. ortamdaki en büyük olduğu içide diğer çocuklar onun sözünü dinliyor ve kardeşimle oynamıyor, kardeşimi aralarına almıyorlar.
bu 8 yaşındaki kız ortamda olmadığı zaman kardeşim gayet sorunsuz şekilde diğer çocuklarla kavga etmeden oynuyor. bu çocuk yokken kimse birbirini dışlamıyor, sorunsuz şekilde birlikte vakit geçiriyor.
mesela bu çocuk 1 ay buralarda yokken kardeşim 1 ay boyunca gayet rahat diğer çocuklarla zaman geçirdi, hiç kavga etmeden mutlu şekilde oyun oynadı v.s
ama bu çocuk burada olduğu zamanlar tek sosyal ortamından da bu çocuk yüzünden dışlandı. mesela kardeşim dışarı çıkıp diğer sorunsuz çocuklarla oynar oynamaz bu 8 yaşındaki çocuk dışarı fırlıyor, diğer çocukları kollarından çekerek kardeşimle oynamamalarını emrediyor, diğer çocuklar da bu en büyük çocuğu dinliyor.
meselenin aslını sonradan öğrendim. meğer çocuğun annesi kardeşimle oynamamasını emretmiş çocuğuna. (annesi annemle konuşmuyor zira. bu ayrı bir olay) biz kimseyi zorla çocuğumuzla oynatmıyoruz. ama çocuğun diğer çocukları da etkileyip kardeşimle oynatmaması sorun.
bu çocuk kardeşimi dışlaması ve dışlatması dışında kardeşimi gizli gizli dövüyor da. bir gün yine böyle döverken 12 yaşındaki kardeşim duruma rastgelmiş, diğer olayları da bildiğinden 8 yaiındaki çocuğa bir tane patlatmış. tabi tasvip etmem mümkün değil ama vuran da çocuk sayılır.
ben ve annem evde yokken bu 8 yaşındaki çocuğun babası kapıya gelmiş. 12 yaşındaki kardeşim evde tekken ona gerekirse bela olurum, falan diye çıkışmış. benim daha önce bu 8 yaşındaki kızı dövdüğümü iddia etmiş (yaş 23, kesinlikle öyle bir şey olmadı nereden çıktı bilmiyorum, sanırım 8 yaşındaki kız iftira attı. ama öyle bir şey kesinlikle yok. 23 yaşındayım lan ben). yine 12 yaşındaki kardeşimin kendisine ana-baba küfür ettiğini söylemiş (bu da iftira. kaynak neresi bilmiyorum. ama adam öyle sanıyor) aslında 8 yaşındaki kızının benim 6 yaşındaki kardeşimi dışlamasını istemediğini de eklemiş.
şimdi bu aile biraz kırsal kesim insanı, karısı dışarı çıkınca türban falan takıyor, her ikisi de mutaassıp görünümlü. adamı evlenmeden önceden de biliyorum. gayet iyi bir adamdı. ama evlenince karısının etkisinde kaldı sanırım. karısına da söz geçiremiyor. tüm bunlar neticesinde diyalog yolları tükendi. adam kızına kardeşimi dışlamamasını söylemiş, ben gidip kadınla da konuşamayacağıma göre (anlayın işte tutucu kırsak insanı, aşağılamak için söylemiyorum keesinlikle ne demek istediğimi anlayan anlamıştır) diyalog faslı bitti.
bu durum kardeşimi çok üzüyor. eve gelip ağlıyor. olanlara da anlam veremiyor. kendisini gelip evden çağıran çocuklar 8 yaşındaki kız dışarı çıkar çıkmaz kardeşimi dışlıyor zira. kardeşimin ileride sosyal ortamlarda zorluk çekmesinden, iç dünyasının zedelenmesinden korkuyorum. en kötüsüde dışarı baktığımda kardeşimin diğer çocuklardan uzak, yalnız ve dışlanmış görünmesine dayanamıyorum.
bazen annem de olanlara şahit oluyor, o da çok üzülüyor. neticede olan beni feci üzüyor.
yahu çocuk hatrı için kavga etmek çok ayıp bir şey ama dayanamıyorum artık. 6 yaşındaki kardeşim eve gelip ağlayınca ben gidip kadının evini basıp boğazını kesmemek için kendimi zor tutuyorum. adam desen karısına söz geçiremiyor.
kusura bakmayın konu uzadı biraz. asıl sormak istediğim şu: mesela adamla tekrar konuşmayı denedim ama adam üste çıktı, olmayan iftiralarda bulundu (kardeşime anama küfür ettin demesi gibi) falan. ben atama iki tane geçirsem ne olur? bu konuda tecrübeli olanlardab bilhassa yardım istiyorum. mahkeme, karakol iş uzar mı? adam benden şikayetçi olduğunda ne yapmalı? ilk vuran mı suçlu oluyor? ne olur böyle bir durumda? nedense adamın kolunun kafasının sargılı olarak eve gitmeden durumun çözüleceğine inanmıyorum. "kavga etme" tavsiyeleri dışında böyle bir durum nasıl neticelenir onu öğrenmek istiyorum.
zaman ayırdığınız için sağolun.
edit: başka sosyal ortamlar konusunda haklısınız. iyi geleceği muhakkak. fakat bu 8 yaşındaki kızla benim kardeşim aynı okula gidiyor. kardeşim geçen sene anasınıfındayken bu kız benim kardeşimin anasınıfındaki önceden tanıdığı bir kıza da kardeşimle oynamamasını telkin etmiş. yani bu 8 yaşındaki kızdan kurtuluş yok. bu sene de aynı okuldalar. 8 yaşındaki kızla ve anasıyla muhatap olamayacağıma göre ve kızın büyümesini bekleyemeyeceğime göre (büyüse belki aklı başına gelirdi) babayla muhatap olmam gerekiyor. o da yukarıda anlattığım gibi.
şu atamalar ertelenince meb açığı geçici olarak vekil öğretmenlerle kapatacağını söyledi.
ben ilköğretim branş öğretmenliği mezunuyum. şehir merkezinde oturuyorum. ben başvurursam çıkma ihtimali nedir? sonra nereye, ne şekilde başvurmam gerekiyor? başvuru için belli süre var mı?
hem bu meb tilki gibi kurum. neden daha ucuza ücretli öğretmen atamak varken vekil öğretmen atıycaz dedi?
ben ilköğretim branş öğretmenliği mezunuyum. şehir merkezinde oturuyorum. ben başvurursam çıkma ihtimali nedir? sonra nereye, ne şekilde başvurmam gerekiyor? başvuru için belli süre var mı?
hem bu meb tilki gibi kurum. neden daha ucuza ücretli öğretmen atamak varken vekil öğretmen atıycaz dedi?
ilk sorum: yurtdışından refurbished ürün satın alabilecğeim güvenilir bir internet sitesisiteleri biliyor musunuz?
ikincisi yurtdışından hiç ürün satın almadım. getirme şartları neler? gümrükte çok sorun oluyor diyorlar, ne gibi sorunlar oluyor, ne kadar fiyata kadar sorun olmuyor?
ikincisi yurtdışından hiç ürün satın almadım. getirme şartları neler? gümrükte çok sorun oluyor diyorlar, ne gibi sorunlar oluyor, ne kadar fiyata kadar sorun olmuyor?
duyuruda bir kullanıcı saolsun önerdi bunu. benim gittigidiyorda üyeliğim yok. hiç de alışveriş yapmadım oradan. kime güvenilir, güvenilirliği nasıl anlaşılır bilemiyorum. link aşağıda. bu işten anlayanların tavsiyesini rica ediyorum. sice buradan bu ürünün alışverişi yapılır mı?
tinyurl.com
tinyurl.com
dvd de yahut sinemeda izlediğim filmlerin dublajları gayet güzel. fakat aynı film bir şov tivi de atv de tv8 de yayınlandığında dublajları değişiyor tarrak gibi bir film olarak karşımıza çıkıyor.
esaretin bedeli dvd de dublaj ve ses olarak çok iyiydi. tv8 de yayınlandığında içine etmişler filmin. yine tv8 de yayınlanan geleceğe dönüşte de durum aynı.
mesela başroldeki elemanını seslendiren adam değişmiş. başka birisi seslendirmiş.
sadece tv8 de değil tüm kanallarda durum böyle. bazen değişmemiş olarak denk geliyor. sadece dublajı da değişmeyebiliyor. ağız hareketleriyle çıkan sesin senkronu yahut fondaki müzik de değişebiliyor bazen. ve çok büyük çoğunlukla daha kötü bir hal alıyor.
neden tv kanallarında yayyınlanınca bir filmin bu tip özellikleri değişiyor? aynen dvd deki gibi yayınlasalar da adam gibi film yayınlasalar, bizde oturup zevk alarak izlesek olmaz mı? işin için de telif falan mı var?
esaretin bedeli dvd de dublaj ve ses olarak çok iyiydi. tv8 de yayınlandığında içine etmişler filmin. yine tv8 de yayınlanan geleceğe dönüşte de durum aynı.
mesela başroldeki elemanını seslendiren adam değişmiş. başka birisi seslendirmiş.
sadece tv8 de değil tüm kanallarda durum böyle. bazen değişmemiş olarak denk geliyor. sadece dublajı da değişmeyebiliyor. ağız hareketleriyle çıkan sesin senkronu yahut fondaki müzik de değişebiliyor bazen. ve çok büyük çoğunlukla daha kötü bir hal alıyor.
neden tv kanallarında yayyınlanınca bir filmin bu tip özellikleri değişiyor? aynen dvd deki gibi yayınlasalar da adam gibi film yayınlasalar, bizde oturup zevk alarak izlesek olmaz mı? işin için de telif falan mı var?
gidip yerinden elektronik alışverişi yapmayı düşünüyorum. almak istediğim ürünün fiyatları neredeyse aynı. hangisini önerirsiniz?
selam duyuru dostları. sizden geleceğim hakkında bir tavsiye istiyorum.
eğitim fakültesinden uzatmalı olarak geçen haziranda mezun oldum. kpssye girdim. tercih için gereken taban puandan 0.7 puandaha düşük puan aldım. ayani en az 1 sene öğretmen olamayacağım garanti.
okulumu 2 sene uzattım. uzattığımdan beri ailenin psikolojik baskısı altındayım. biran önce hayatımı garanti altına almamı görmek ve rahatlamak istiyorlar. bilirsiniz bu tip durumları. çevredekiler ne der, akrabalar ne der durumları da var. neyse bunlar benim dertlerim.
bir dersaneye başburup orada öğretmenlik yapmayı düşünüyorum. sizden istediğim tavsiye de bu noktada.
şimdi ben dershaneye başvuruya gittiğimde kabul edilirsem maaş da konuşulacak. ben branş öğretmeniyim. sbs ya da öss hazırlık derslerine giricem.
şimdi biraz tecrübesizim de. hayatımda hiç iş başvurusu yapmadım desem yeri. ne kadar maaş istemeliyim gittiğim yerden? farzedelim ki haftada en az 30 saat derse giricem. adam ne önerirse kabul etmeliyim?
ücretli öğretmenler 30 saatlik derste yaklaşık 700-800 lira para alıyorlar. ücretli öğretmenliğin koşullarını biliyorum. ama aynı paraya çalışacaksam ücretli öğretmenliği tercih ederim.
daha önce hiç ders deneyimim olmadı. birgün önceden çalışıp çocuklara anlatıcam işin şeysi olana kadar.
bu çerçevede değerli tavsiyelerinizi rica ediyorum. özellikle bu maaş konusunda.
maaş dışında dershanede öğretmenlikle ilgili her görüşünüzü tek tek titizlikle okurum. hatta dershanede öğretmenlik temalı her şeyi de seve seve dinlerim.
teşekkürler şimdiden.
eğitim fakültesinden uzatmalı olarak geçen haziranda mezun oldum. kpssye girdim. tercih için gereken taban puandan 0.7 puandaha düşük puan aldım. ayani en az 1 sene öğretmen olamayacağım garanti.
okulumu 2 sene uzattım. uzattığımdan beri ailenin psikolojik baskısı altındayım. biran önce hayatımı garanti altına almamı görmek ve rahatlamak istiyorlar. bilirsiniz bu tip durumları. çevredekiler ne der, akrabalar ne der durumları da var. neyse bunlar benim dertlerim.
bir dersaneye başburup orada öğretmenlik yapmayı düşünüyorum. sizden istediğim tavsiye de bu noktada.
şimdi ben dershaneye başvuruya gittiğimde kabul edilirsem maaş da konuşulacak. ben branş öğretmeniyim. sbs ya da öss hazırlık derslerine giricem.
şimdi biraz tecrübesizim de. hayatımda hiç iş başvurusu yapmadım desem yeri. ne kadar maaş istemeliyim gittiğim yerden? farzedelim ki haftada en az 30 saat derse giricem. adam ne önerirse kabul etmeliyim?
ücretli öğretmenler 30 saatlik derste yaklaşık 700-800 lira para alıyorlar. ücretli öğretmenliğin koşullarını biliyorum. ama aynı paraya çalışacaksam ücretli öğretmenliği tercih ederim.
daha önce hiç ders deneyimim olmadı. birgün önceden çalışıp çocuklara anlatıcam işin şeysi olana kadar.
bu çerçevede değerli tavsiyelerinizi rica ediyorum. özellikle bu maaş konusunda.
maaş dışında dershanede öğretmenlikle ilgili her görüşünüzü tek tek titizlikle okurum. hatta dershanede öğretmenlik temalı her şeyi de seve seve dinlerim.
teşekkürler şimdiden.
sorumu kısa yoldan sorayım.
öğrencilerinizden biri derste dersle ilgili bir soru sordu ve siz bilemediniz. nasıl toparlıyorsunuz durumu?
öğrencilerinizden biri derste dersle ilgili bir soru sordu ve siz bilemediniz. nasıl toparlıyorsunuz durumu?
ben 7 yaşından beri atari salonlarına gidiyorum ulan!
ama hafızam iyi değil. iki oyunun ismini hatırlamay çalışıyorum bulamadım.
birisi yukrıdan inen balonları patlatma oyunuydu.balonlar patladıkça bölünüp küçülüyordu. onları bitirince bölüm geçiliyordu. ama pang değil. pang 3 boyutlu bir de. o değildi.
öbüründe de iki tane erkek elaman vardı.yaratıkları elektrik süpürgesi gibi bi şeye toplayıp geri fırlatıyorlardı diğer yaratıkların üstüne.
neydi bu oyunların isimleri?
ama hafızam iyi değil. iki oyunun ismini hatırlamay çalışıyorum bulamadım.
birisi yukrıdan inen balonları patlatma oyunuydu.balonlar patladıkça bölünüp küçülüyordu. onları bitirince bölüm geçiliyordu. ama pang değil. pang 3 boyutlu bir de. o değildi.
öbüründe de iki tane erkek elaman vardı.yaratıkları elektrik süpürgesi gibi bi şeye toplayıp geri fırlatıyorlardı diğer yaratıkların üstüne.
neydi bu oyunların isimleri?
çevremde birkaç adam var. üniversite bitirmişler. askerliklerini de yapmışlar. içimde ukte kaldı. giricem okuycam falan diyorlar.
25 yaşında kazandılar diyelim. akıl karı mıdır? okunur mu? okunursa kafa alır mı? diğer 18 yaşında giren adamalara göre ileri de daha mı başarısız bir doktor olunur?
en erken 35 de uzman olunuyor. bunun hesabı yapıldı. çevrenizde böyle insanlar gördünüz mü? akıbetleri ne oldu?
cevaplar için teşekkürler.
25 yaşında kazandılar diyelim. akıl karı mıdır? okunur mu? okunursa kafa alır mı? diğer 18 yaşında giren adamalara göre ileri de daha mı başarısız bir doktor olunur?
en erken 35 de uzman olunuyor. bunun hesabı yapıldı. çevrenizde böyle insanlar gördünüz mü? akıbetleri ne oldu?
cevaplar için teşekkürler.
öss diyorum çünkü ne demek istediğim de anlaşılır.
örnek vereyim: bizim zamanımızda en yüksek 300 puan alınıyordu. okuldan en çok 100, en az 50 geliyordu. alan içinde 0.8, alandışında 0.4 le çarpılıyordu.
şimdi iki sorum var. yeni sistemde en çok kaç puan alınıyor? bir de okuldan en çok kaç en az kaç puan geliyor? punlar alan içi ve alan dışında kaçla çarpılıyor?
örnek vereyim: bizim zamanımızda en yüksek 300 puan alınıyordu. okuldan en çok 100, en az 50 geliyordu. alan içinde 0.8, alandışında 0.4 le çarpılıyordu.
şimdi iki sorum var. yeni sistemde en çok kaç puan alınıyor? bir de okuldan en çok kaç en az kaç puan geliyor? punlar alan içi ve alan dışında kaçla çarpılıyor?
Henry Ian Cusick. sanırım lost dizisi için saçlarına adada mahsur kalmış havası verdi. yani hiç makas değdirmedi. saçlar öyle saldı kendini. resimde de az çok belli oluyor öyle olduğu.
aynı durumdayım. saçlarım tıpatıp böyle şu anda. 2 senedir makas değdirmedim. berbere bile gitmedim. kulakların üstünde saç bombeleşmiş gibi resimde de. sanırım o makas değmemesi olayından oluyor. enseler falan da kıvrılmış.
neyse. saç aynı şu anda bende. biraz daha gür olduğu için daha mağara adamı gibi duruyor. dalga seviyesi falan da aynı.
şimdi istiyorum ki saçlarım uzunluğundan birşey kaybetmesin ama böyle adada mahsur kalmış gibi de olmasın. şekilli uzun olsun.
daha önce 2 senelik uzun saçımı berber rıdvan dilmen in futbolculuk hayatındaki saçı gibi yapmıştı. kare gibi. önler dümdüz, saç enseden yukarı doğru aniden falez gibi başlıyordu. ya ben derdimi anlatamamıştım ya da berber becerememişti.
bunu anlattım ki berberle aynı frekansta buluşamadığım belli olsun. hafif ezik gibiyim de sesimi çıkaramıyorum. berbere ne diyeyim de saçımı 2. fotoğraftaki gibi yapsın? (bunu bulabildim örnek) ne denir buna "berbercilik literatüründe"? çünkü üstler kalsın yanlardan aldan başka tarif bilmiyorum. (kat verdirmek diye birşey duydum ama emin değilim)
umarım anlatabildim derdimi. lost insanı saçından sağdaki polis dizisinde oynayan adamın makas görmüş saçına transfer olmak istiyorum. araya rıdvan dilmek sokulmadan.
edit: polis dizisindeki adamın fotosunu götüremem. yo dostum yo.
aynı durumdayım. saçlarım tıpatıp böyle şu anda. 2 senedir makas değdirmedim. berbere bile gitmedim. kulakların üstünde saç bombeleşmiş gibi resimde de. sanırım o makas değmemesi olayından oluyor. enseler falan da kıvrılmış.
neyse. saç aynı şu anda bende. biraz daha gür olduğu için daha mağara adamı gibi duruyor. dalga seviyesi falan da aynı.
şimdi istiyorum ki saçlarım uzunluğundan birşey kaybetmesin ama böyle adada mahsur kalmış gibi de olmasın. şekilli uzun olsun.
daha önce 2 senelik uzun saçımı berber rıdvan dilmen in futbolculuk hayatındaki saçı gibi yapmıştı. kare gibi. önler dümdüz, saç enseden yukarı doğru aniden falez gibi başlıyordu. ya ben derdimi anlatamamıştım ya da berber becerememişti.
bunu anlattım ki berberle aynı frekansta buluşamadığım belli olsun. hafif ezik gibiyim de sesimi çıkaramıyorum. berbere ne diyeyim de saçımı 2. fotoğraftaki gibi yapsın? (bunu bulabildim örnek) ne denir buna "berbercilik literatüründe"? çünkü üstler kalsın yanlardan aldan başka tarif bilmiyorum. (kat verdirmek diye birşey duydum ama emin değilim)
umarım anlatabildim derdimi. lost insanı saçından sağdaki polis dizisinde oynayan adamın makas görmüş saçına transfer olmak istiyorum. araya rıdvan dilmek sokulmadan.
edit: polis dizisindeki adamın fotosunu götüremem. yo dostum yo.
aslında dün gece geç saatlerde sormuştum. karambole gitmiş. kimse okumamış. bir kez daha sormak istiyorum:
bu makineyi kullanan var mı? memnunlar mı? aynı fiyata alınabilecek en iyi cihaz bu mu? fotoğraf özellikle de video kalitesi konusunda neler söylemek istersiniz?
araştırdığım cihazlar içinde 300 liraya alınabilecek en iyi cihaz gibi duruyor. araştırmalarım 1 haftadır devam ediyor ve en yakın olduğum model bu.
zgn adlı kullanıcı ya da cihaz hakkında verdiği bilgiler için teşekkürler.
tabi cevap veren herkese de teşekkürler.
vermeyene de teşekkürler.
bu makineyi kullanan var mı? memnunlar mı? aynı fiyata alınabilecek en iyi cihaz bu mu? fotoğraf özellikle de video kalitesi konusunda neler söylemek istersiniz?
araştırdığım cihazlar içinde 300 liraya alınabilecek en iyi cihaz gibi duruyor. araştırmalarım 1 haftadır devam ediyor ve en yakın olduğum model bu.
zgn adlı kullanıcı ya da cihaz hakkında verdiği bilgiler için teşekkürler.
tabi cevap veren herkese de teşekkürler.
vermeyene de teşekkürler.
28 haziran 2010 da mezun oldum. hep okul ilgileniyordu bu tecil mecil işleriyle. öğrencimizdir diyordu askeriyeye.
28 haziran bitti. memlekete geldim. hiçbir şey yapmadım daha sonra. evden bile çıkmadım neredeyse. dilekçe falan vermem gerekiyor muydu bir yerlere?
hiçbir yere başvuruda bulunmadım, bana yazı mazı da gelmedi. daha birkaç gün önce millet askere gitti. aralarında benim de mi olmam lazımdı tecil ettirmediğim için? kaçak sayılıyor muyum?
28 haziran bitti. memlekete geldim. hiçbir şey yapmadım daha sonra. evden bile çıkmadım neredeyse. dilekçe falan vermem gerekiyor muydu bir yerlere?
hiçbir yere başvuruda bulunmadım, bana yazı mazı da gelmedi. daha birkaç gün önce millet askere gitti. aralarında benim de mi olmam lazımdı tecil ettirmediğim için? kaçak sayılıyor muyum?
neden hep fakir ve gariban insanların çocukları şehit oluyor diyenler haklı mı? çevrenize askerliğini zor bir yerde geçirmiş yahut şehit/gazi olmuş zengin/bürokrat/iş adamı/taşaklı çocuğu/yiğeni var mı?
selamlar duyuru sakinleri. başlığa bakıp ekmekle bodyci ne alaka, kim miskin? diyebilirsiniz. ekmek yememek ama fakir de sayılmamak üzerine bodycilere bir sorum olacak.
aslında bodycilere de değil sadece. bilen bilmeyen herkese sormak istiyorum.
bazı uzman doktorlar ekmek yememenin yemeye göre daha sağlıklı olduğunu söylüyorlar. bu konuda internette bazı diyetisyenlerin (doktor da olabilr) yazılarını okuduğumda kesinlikle ekmek yenmesi gerektiğini aksi taktirde kas kaybı yaşanacağını söylüyorlar.
ekmek yemeyin diyen doktor yeyin diyene göre daha uzman. ona daha çok itibar ediyorum. kendisi prof. ama sizlere de sormak istedim. bu noktada özellikle bodyci arkadaşların cevapları önemli benim için.
mesela bir bodyci çıksa da "ben ekmek yemiyorum ama çok pis kas yaptım" dese de ekmek yemeyenin kası küçülür iddasını çürütse.
bodyci veya değil. si ne dersiniz bu konuda? kendi görüşünüz olur, başkalarının görüşleri olur... bilimsel olmak zorunda değil ama bilimsel dayanakları varsa daha süper olur.
cevaplar için şimdiden teşekkürler.
aslında bodycilere de değil sadece. bilen bilmeyen herkese sormak istiyorum.
bazı uzman doktorlar ekmek yememenin yemeye göre daha sağlıklı olduğunu söylüyorlar. bu konuda internette bazı diyetisyenlerin (doktor da olabilr) yazılarını okuduğumda kesinlikle ekmek yenmesi gerektiğini aksi taktirde kas kaybı yaşanacağını söylüyorlar.
ekmek yemeyin diyen doktor yeyin diyene göre daha uzman. ona daha çok itibar ediyorum. kendisi prof. ama sizlere de sormak istedim. bu noktada özellikle bodyci arkadaşların cevapları önemli benim için.
mesela bir bodyci çıksa da "ben ekmek yemiyorum ama çok pis kas yaptım" dese de ekmek yemeyenin kası küçülür iddasını çürütse.
bodyci veya değil. si ne dersiniz bu konuda? kendi görüşünüz olur, başkalarının görüşleri olur... bilimsel olmak zorunda değil ama bilimsel dayanakları varsa daha süper olur.
cevaplar için şimdiden teşekkürler.
umut sarıkayanın bu kitapları umut sarıkaya nın daha önce karikatür dergilerinde yayınlanmış yazılarından mı oluşuyor? yoksa daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış yazıları mı?
bir de ersin karabulutla yiğit özgür ün kileri merak ediyorum.
bir de ersin karabulutla yiğit özgür ün kileri merak ediyorum.
böyle bir site vardı. bir kullanıcı canım sıkılıyor demişti de ona linki verilmişti. site ingilizceydi ama yanlış hatırlamıyorsam türkçe kısmı da vardı. fotoğraflar falan vardı sitede. bizim bobiler gibi bir siteydi.
sitenin adında mı sloganında mı tam hatırlamıyorum GAG ya da GAG'S gibi bir şeyler vardı. neydi bu site?
sitenin adında mı sloganında mı tam hatırlamıyorum GAG ya da GAG'S gibi bir şeyler vardı. neydi bu site?
1.85 boylarında, yeşil gözlü, buğday tenli, atletik yapılı, çılgın mı çılgın bir delikanlıyım. Bilgisayarcıyım. Bir gün bir eve tamire gittiğimizde 30-35 yaşlarında, diri cüvutlu, dolgun kalçalı bir müşteri ordaydı...
eheh. şaka lan. 1.75 boyundayım. gayet de renksiz gözlüyüm. Şimdi şöyle bir durum var.
lisede arkadaş çevrem gayet iyiydi. şehir dışına okumaya gittiğimde berbat bir şehirde okudum ve hayatımın o zamana kadarki en kötü yıllarından 6 yılı geçirdim. sınıfımda erkek yoktu (3-5 tane vardı onlar da bana göre değildi.) o 6 seneyi depresyonlarla bunalımlarla geçirdim. internet kafeye gitmekten başka bir sosyal aktivitem yoktu. bu arada liseden arkadaşlarım da dağıldı. her biriyle koptuk. ve neticede ben arkadaşsız kaldım.
okul bitti memlekete döndüm. haftalarca telefonum çalmıyor, kimse beni sormuyor. oğlum gel dışarı çıkalım dolaşırız, takılırız demiyor. çünkü hiç arkadaşım kalmamış. eminim benim de hatam oldu çünkü dışarıda okuduğum 6 sene beni bitirdi. asosyalliğin dibine vurdum, çekingen ve pısırık oldum. evdekiler bazen soruyor "neden seni kimse aramıyor" diye. yalnızlığın ne demek olduğunu en iyi bilenlerdenim. açıkçası o kadar alışmışım ki bu durumdan hiç gocunmuyorum. ama kaynayan suda haşlanan kurbağa gibi durumun vehametini de farketmiyorum zira çok alışmışım. kız arkadaş desen hiç olmadı.
somut bir şey sorucam: bu böyle gitmez. ben ne yapayım da kendime bir sosyal çevre oluşturayım, gezeyim, eğleneyim, arkadaş grubum olsun, birbirimizi sevelim, atraksiyonlara girişelim? 0 ım şu anda arkadaş açısından. ciddi ciddi düşünüyorum da harbiden tek bir arkadşaım kalmamış. durum vahim. böyle bir cafeye gidip arkadaş falan beklemek geliyor akklıma da. geliyor sadece. saçma bi fikir olabilir.
ne yapayım ben?
beyin fırtınası mode on.
edit: tüm cevapları özenle okuyorum.
eheh. şaka lan. 1.75 boyundayım. gayet de renksiz gözlüyüm. Şimdi şöyle bir durum var.
lisede arkadaş çevrem gayet iyiydi. şehir dışına okumaya gittiğimde berbat bir şehirde okudum ve hayatımın o zamana kadarki en kötü yıllarından 6 yılı geçirdim. sınıfımda erkek yoktu (3-5 tane vardı onlar da bana göre değildi.) o 6 seneyi depresyonlarla bunalımlarla geçirdim. internet kafeye gitmekten başka bir sosyal aktivitem yoktu. bu arada liseden arkadaşlarım da dağıldı. her biriyle koptuk. ve neticede ben arkadaşsız kaldım.
okul bitti memlekete döndüm. haftalarca telefonum çalmıyor, kimse beni sormuyor. oğlum gel dışarı çıkalım dolaşırız, takılırız demiyor. çünkü hiç arkadaşım kalmamış. eminim benim de hatam oldu çünkü dışarıda okuduğum 6 sene beni bitirdi. asosyalliğin dibine vurdum, çekingen ve pısırık oldum. evdekiler bazen soruyor "neden seni kimse aramıyor" diye. yalnızlığın ne demek olduğunu en iyi bilenlerdenim. açıkçası o kadar alışmışım ki bu durumdan hiç gocunmuyorum. ama kaynayan suda haşlanan kurbağa gibi durumun vehametini de farketmiyorum zira çok alışmışım. kız arkadaş desen hiç olmadı.
somut bir şey sorucam: bu böyle gitmez. ben ne yapayım da kendime bir sosyal çevre oluşturayım, gezeyim, eğleneyim, arkadaş grubum olsun, birbirimizi sevelim, atraksiyonlara girişelim? 0 ım şu anda arkadaş açısından. ciddi ciddi düşünüyorum da harbiden tek bir arkadşaım kalmamış. durum vahim. böyle bir cafeye gidip arkadaş falan beklemek geliyor akklıma da. geliyor sadece. saçma bi fikir olabilir.
ne yapayım ben?
beyin fırtınası mode on.
edit: tüm cevapları özenle okuyorum.
350 ytl ye kadar fotoğraf makinesi bakıyorum. Çevremde bir kul yok ki şu konudan anlasın. Forumlara bakıyorum sürekli teknik terimler kullanan, herkes model için ayrı ayrı methiyeler dien adamlar.
araştırırken "Canon a1100 12 mp" a kaydım biraz. Bu fiyata en iyisi bu deniliyor. bir de "Canon a490 var". video çekimi a1100 le aynı ama fotoğraf çekimi 10 mp. ama arada neredeyse 100 lira fark var.
siz olsanız hangisini alırdınız?
diğer model tavsiyelerine de açığım. fakat ikinci el olmaz. zira kredi kartına en az 9 taksitle alıcam. yukarıdaki modelleri kullanan arkadaşların da yorumları güzel olur.
edit: kaliteli fotoğraf ve video çeksin başka özellik istemiyorum aradığım modelde. bu fiyata hangi model en kaliteyse artık.
araştırırken "Canon a1100 12 mp" a kaydım biraz. Bu fiyata en iyisi bu deniliyor. bir de "Canon a490 var". video çekimi a1100 le aynı ama fotoğraf çekimi 10 mp. ama arada neredeyse 100 lira fark var.
siz olsanız hangisini alırdınız?
diğer model tavsiyelerine de açığım. fakat ikinci el olmaz. zira kredi kartına en az 9 taksitle alıcam. yukarıdaki modelleri kullanan arkadaşların da yorumları güzel olur.
edit: kaliteli fotoğraf ve video çeksin başka özellik istemiyorum aradığım modelde. bu fiyata hangi model en kaliteyse artık.
selamlar, saygılar. yine teknik konulardaki ululardan yardım istemekteyim.
bir sitede (bir web browser oyunu sitesi) iki hesap açmak istiyorum. ama ip den iki hesap açanları yakalayıp banlıyorlar. çok da banlanan olmuş böyle söylediklerine göre. bana ip gizlemek için bir formül lazım ki. ip mi göremesinler fake hsabımdan. (diğerinde görebilirler.) ya da yanlış görsünler. proxy değiştiyorum her seferinde ama ya çok yavaş oluyor ya da çalışmıyor. çok zahmetli.
acaba ne yapabilirim bu konuda? kullandığınız program ismi olur, proxy değiştirme dışında herhangi bir yöntem olur. var mıdır bilginiz? (bir de fake hesabımla yaptığım girişler hep aynı farklı ip den olsa çok daha ..... olur. .... yı bulamadım ne diyeceğimi.)
bir sitede (bir web browser oyunu sitesi) iki hesap açmak istiyorum. ama ip den iki hesap açanları yakalayıp banlıyorlar. çok da banlanan olmuş böyle söylediklerine göre. bana ip gizlemek için bir formül lazım ki. ip mi göremesinler fake hsabımdan. (diğerinde görebilirler.) ya da yanlış görsünler. proxy değiştiyorum her seferinde ama ya çok yavaş oluyor ya da çalışmıyor. çok zahmetli.
acaba ne yapabilirim bu konuda? kullandığınız program ismi olur, proxy değiştirme dışında herhangi bir yöntem olur. var mıdır bilginiz? (bir de fake hesabımla yaptığım girişler hep aynı farklı ip den olsa çok daha ..... olur. .... yı bulamadım ne diyeceğimi.)
5 senelik emektar bilgisayarımı hafiften satma niyetindeyim. Belki uzmanları vardır. Bi fiyat biçerler. Yeni bir bilgisayar aldığımda nakit olur hem. Önceden öğrenmek lazım. Şöyle bir bilgisayar var elimde. Ne kadar eder sizce bu bilgisayar ikinci el piyasada?
512 mb ram
256 mb ati radeon x550 ekran kartı
intel(r) pentium (r) 4 cpu 3.06 ghz (2 GPUs)
anakart: RC410_ (sanırım bu dxdiag yazınca bu çıkıyor.)
monitör philips in şu 107s6 modeli. flat. arkası falan geniş.
optimum fiyatı nedir bunun bilgeler, ulular? kaça satayım ben bunu?
512 mb ram
256 mb ati radeon x550 ekran kartı
intel(r) pentium (r) 4 cpu 3.06 ghz (2 GPUs)
anakart: RC410_ (sanırım bu dxdiag yazınca bu çıkıyor.)
monitör philips in şu 107s6 modeli. flat. arkası falan geniş.
optimum fiyatı nedir bunun bilgeler, ulular? kaça satayım ben bunu?
araştırmalarım sonucunda bütçemi de göz önüne alarak (350 ytl) birkaç makina belirledim siz ne dersiniz? aradığım 3 özellik vardı.
fotoğrafı çabuk çeksin istiyorum. yani cep telefonlarındaki gibi denklanşöre bastığında adam pozisyonunu değiştirdikten sonra kareyi yakalamasın (buna sanırım enstantane hızı diyorlar. ya da saniye başına düşen fotoğraf karesi sayısı. hangisi tam bilemiyorum bilen varsa şıklatırsa memnun olurum)
video çekimi normal kalitede ve sesli.
son olarak objektifi dünyayı hafiften yuvarlak göstermeyen. (kapı dürbününden bakınca adamın burnu büyük gözüküyor, kafası küçülüyor ya. öyle)
canon a 1100: 12mp. 30 kare/saniye 640x480 video. 330 ytl (ortalama)
nikon coolpix l22: 12 mp. 30 kare/saniye 640x480 video. 290 ytl
canon a480: 10mp. 30 kare/saniye 640x480 video. 250 civarı
canon a490: 10mp. 30 kare/saniye 640x480 video. 250 civarı bu da.
tabi bunlardan başka tavsiyeleriniz olursa memnuniyetle değerlendiririm. kendi kullandığınız ve memnun olduğunuz modeller varsa tavsiye ederseniz işime yarar. aradığım özellikleri de belirttim. bu konuda cahilliğimi de göz önüne alıp hangi özelliklere bakmam gerektiğini de belirtebilirsiniz.
cevaplar için şimdiden teşekkürler.
fotoğrafı çabuk çeksin istiyorum. yani cep telefonlarındaki gibi denklanşöre bastığında adam pozisyonunu değiştirdikten sonra kareyi yakalamasın (buna sanırım enstantane hızı diyorlar. ya da saniye başına düşen fotoğraf karesi sayısı. hangisi tam bilemiyorum bilen varsa şıklatırsa memnun olurum)
video çekimi normal kalitede ve sesli.
son olarak objektifi dünyayı hafiften yuvarlak göstermeyen. (kapı dürbününden bakınca adamın burnu büyük gözüküyor, kafası küçülüyor ya. öyle)
canon a 1100: 12mp. 30 kare/saniye 640x480 video. 330 ytl (ortalama)
nikon coolpix l22: 12 mp. 30 kare/saniye 640x480 video. 290 ytl
canon a480: 10mp. 30 kare/saniye 640x480 video. 250 civarı
canon a490: 10mp. 30 kare/saniye 640x480 video. 250 civarı bu da.
tabi bunlardan başka tavsiyeleriniz olursa memnuniyetle değerlendiririm. kendi kullandığınız ve memnun olduğunuz modeller varsa tavsiye ederseniz işime yarar. aradığım özellikleri de belirttim. bu konuda cahilliğimi de göz önüne alıp hangi özelliklere bakmam gerektiğini de belirtebilirsiniz.
cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Şimdi ben 28 haziran itibariyle fakültemden mezun oldum. Diplomalar hazır değilmiş onu alamadık. Çıkışı aldık. Şu anda resmen mezunum yani.
Ben okuduğum dönemde geçen sene yönetmeliklere göre alttan almam gereken dersleri almadım. Onun yerine normal dönemin derslerini aldım. Alttakileri de üste attım (son sınıfa) böylece derslere devam zorunluluğum olmayacaktı. Yani okulun yönetmeliklerine ters bir iş yaptım ve nasıl olduysa gözden kaçtı. Ve ben bu duruma rağmen mezun oldum. Hatta o dönemde öğrenci işlerinden iki memur durumu farketmişti "dekan duyarsa okuldan atılırsın, hapis bile yatabilirsin. Bizim de ağzımıza ederler." falan demişti.
Bu durum şimdi farkedilse (dekan ya da danışman tarafından) benim mezuniyetimi iptal etme durumları ortaya çıkar mı? Yani isteseler mezuniyetimi iptal edebilirler mi? (yetkileri var mı onu soruyorum. merak ettiğim isteseler "yapabilirler mi?")
Ben okuduğum dönemde geçen sene yönetmeliklere göre alttan almam gereken dersleri almadım. Onun yerine normal dönemin derslerini aldım. Alttakileri de üste attım (son sınıfa) böylece derslere devam zorunluluğum olmayacaktı. Yani okulun yönetmeliklerine ters bir iş yaptım ve nasıl olduysa gözden kaçtı. Ve ben bu duruma rağmen mezun oldum. Hatta o dönemde öğrenci işlerinden iki memur durumu farketmişti "dekan duyarsa okuldan atılırsın, hapis bile yatabilirsin. Bizim de ağzımıza ederler." falan demişti.
Bu durum şimdi farkedilse (dekan ya da danışman tarafından) benim mezuniyetimi iptal etme durumları ortaya çıkar mı? Yani isteseler mezuniyetimi iptal edebilirler mi? (yetkileri var mı onu soruyorum. merak ettiğim isteseler "yapabilirler mi?")
bir dava sorusu daha geliyor sevgili duyuru ahalisi. cevaplayanlara şimdiden teşekkürler:
kastamonu barosunu aradım işsiz olduğumu sigortam olmadığını söyledim. harç parası, posta parası v.s yi ödeyemediğimi ama dava açmak istediğimi söyledim. bi tane adam çıktı biz sadece avukat veriyoruz fakirlere. bu paraların hiçbirini ödemiyoruz dedi.
arkadaşlar saolsun önceki duyurumda ilgili kanunları yazmışlar cmk, adli müzaheret falan diye. adam beni kekledi mi? yoksa hakikaten fakir olanlara yardım etmek zorunda mı? biz ödemiyoruz deme hakkı var mı? ne yapmalıyım bu aşamada?
söz konusu dava idari.
kastamonu barosunu aradım işsiz olduğumu sigortam olmadığını söyledim. harç parası, posta parası v.s yi ödeyemediğimi ama dava açmak istediğimi söyledim. bi tane adam çıktı biz sadece avukat veriyoruz fakirlere. bu paraların hiçbirini ödemiyoruz dedi.
arkadaşlar saolsun önceki duyurumda ilgili kanunları yazmışlar cmk, adli müzaheret falan diye. adam beni kekledi mi? yoksa hakikaten fakir olanlara yardım etmek zorunda mı? biz ödemiyoruz deme hakkı var mı? ne yapmalıyım bu aşamada?
söz konusu dava idari.
Parası yoksa dava açamıyor mu? Nasıl iştir bu be ahali? Benim param yoksa bana haksızlık yapanları dava edemiyor muyum? Ya da parası olmayanlara yönelik bir uygulama yok mu bu konuda? Para almama gibi falan? (fakirlere baro bin dereden su getirdikten sonra ilgisiz sikko bir avukat atıyor onu biliyoruz da)
Bahsettiğim para posta parası, pul parası, cart curt parası, dava açanı zikme parası falan.
bu arada dava idari dava.
Bahsettiğim para posta parası, pul parası, cart curt parası, dava açanı zikme parası falan.
bu arada dava idari dava.
23 yaşında yaşlandığını düşünen, bir daha boyunun uzamayacağını bilen(üzüyor insanı keşke daha iyi değerlendirseydim o fırsatı), lise yıllarındaki gibi arkadaşlıklar kuramayacağını, gitara başlamak, ingilizcesini geliştirmek için çok geç olduğunu düşünen, istediği bölümde okumak için en erken 24 yaşında hazır duruma gelebilecek (askerlik), 6 sene boyunca nefret ettiği bir şehirde ve üniversitede okumuş olmanın pişmanlığını ömrü boyunca yaşayacak, ilk tanıştığı hemen herkesin ilk dikkatibi çeken gür ve güçlü saçları da yanlardan ve önlerden dökülmeye başlayan, hasılı yaşlandığını ve giden yıllarının geri gelmeyeceğine, onları iyi değerlendirmediğine üzülen biri ne yapsın? yaşama sevinci taban yapmış, hayattan zerre zevk alamamış, 2 senedir de antidepresan kullanan...
çok mu geç oldu çok şeye 0 dan başlamak için?
çok mu geç oldu çok şeye 0 dan başlamak için?
şimdi diyelim ki facebookta fake hesap açtı elemanın biri. bu hesapla da suç işledi. ve hakkında şikayette bulunuldu. bu adam da kişisel bilgisayarından girmiyor etraftaki internet kafelerden irinden giriyor.
1.artık kolluk kuveti kim oluyorsa bu adamı bulur mu?
2. bulduğunda adam fake hesap açtığı için bu ben değilim ki diyebilir mi?
3. fake hesaba eklediği gerçek arkadaşlarından (arkadaşları da bilmiyor kim olduğunu) yola çıkılarak "demek ki bunların çevreden biri" şeklinde suçlu bulunabilir mi?
not: ben değilim ama olabilirim.
1.artık kolluk kuveti kim oluyorsa bu adamı bulur mu?
2. bulduğunda adam fake hesap açtığı için bu ben değilim ki diyebilir mi?
3. fake hesaba eklediği gerçek arkadaşlarından (arkadaşları da bilmiyor kim olduğunu) yola çıkılarak "demek ki bunların çevreden biri" şeklinde suçlu bulunabilir mi?
not: ben değilim ama olabilirim.
4 yıllık ve eşdeğer fakülte-yüksekokul mezunları ikinci bir en az 4 yıllık okul okumak istediğinde askerlik yapma şartı arandığı yazıyor ösym nin kılavuzunda. (2008 de böyleydi)
sanırım bu kural devam ediyor. ben mezun oldum. askerliğimi de yapmadım. sanırım ikinci bir üniversite için askerliğimi yapmam şart. (bu arada bayanım... şaka ehehe)
yalnız bizim fakültede askerliğini fakülteden mezun olduktan sonra 2 yıl erteletip ikinci üniversitesini okuyan bir adam vardı. kaydını nasıl yaptırdın dediğimde bilmiyorum ben de yaptılar ama demişti.
şimdi ben okumak istediğimde kazanırsam kaydımı yapmıyorlar mı? yoksa yapıyorlar ama asker kaçağı mı sayılıyorsun? askere gitmeden ikinci bir üniversite okumanın mümkünatı yok mudur?
sanırım bu kural devam ediyor. ben mezun oldum. askerliğimi de yapmadım. sanırım ikinci bir üniversite için askerliğimi yapmam şart. (bu arada bayanım... şaka ehehe)
yalnız bizim fakültede askerliğini fakülteden mezun olduktan sonra 2 yıl erteletip ikinci üniversitesini okuyan bir adam vardı. kaydını nasıl yaptırdın dediğimde bilmiyorum ben de yaptılar ama demişti.
şimdi ben okumak istediğimde kazanırsam kaydımı yapmıyorlar mı? yoksa yapıyorlar ama asker kaçağı mı sayılıyorsun? askere gitmeden ikinci bir üniversite okumanın mümkünatı yok mudur?
Bağırsakta mantar enfeksiyonu olup da kullanan faydasını gören var mı?
Bir de ilacın prospektüsünde ölüme varan sonuçlara sebep olabilir diyor. O kadar fazla yan etkisi oluyor mu yahu bu mantar ilaçlarının?
Bir de ilacın prospektüsünde ölüme varan sonuçlara sebep olabilir diyor. O kadar fazla yan etkisi oluyor mu yahu bu mantar ilaçlarının?
Bu iki dil birbirine benziyor deniliyor. Peki kendi dillerinde konuştukları zaman birbirlerini anlayabiliyorlar mı? Yoksa çok fazla mı fark var? Bir İspanyol Portekiz televizyonunu izlese anlar mı? Ya da tam aksi?