sanırım hasta olucam, iki gündür tuhaf bir boğaz kuruluğu var. doktora gitme şansım yok. ne iyi gelir buna?
Bunlar ne soracak bana? Gecen yil cek cumhuriyetinden basvurmustum turla, ilk vize basvurumdu bombos pasaportla mulakata cagirmadan verdiler vizeyi.
Daha onceden vizem oldugu halde niye cagirirlarki gorusmeye? Cok sikistirilar mi beni neye nasil cevap verecez? Maasimi parami falan mi soracaklar? Hesaptaki paranin bir kismi banka kredisi idi dokumde gozukuyor. Maas bordrom asgari gozukuyor ozel sektor oldugu icin. Birde salak gibi 1 yil onceki vizede basili olan fotografi vermisim vize icin. Basvuru iletisim kopuklugundan 1 ay bekledigi icin benim benim rezervasyon bilet falan yalan oldu simdi oraya gitmeden yeni rezervasyonlari ayarlayip gostermem mi lazim? Ya da siz bana su tarihlere verin ben rezervasyonu ayarlarim desem olmaz dimi:) Daha once hic mulakata gitmedim ne sorarlar yaw ne cevap vereyim? Birde ne giydigimin onemi var mi?
Daha onceden vizem oldugu halde niye cagirirlarki gorusmeye? Cok sikistirilar mi beni neye nasil cevap verecez? Maasimi parami falan mi soracaklar? Hesaptaki paranin bir kismi banka kredisi idi dokumde gozukuyor. Maas bordrom asgari gozukuyor ozel sektor oldugu icin. Birde salak gibi 1 yil onceki vizede basili olan fotografi vermisim vize icin. Basvuru iletisim kopuklugundan 1 ay bekledigi icin benim benim rezervasyon bilet falan yalan oldu simdi oraya gitmeden yeni rezervasyonlari ayarlayip gostermem mi lazim? Ya da siz bana su tarihlere verin ben rezervasyonu ayarlarim desem olmaz dimi:) Daha once hic mulakata gitmedim ne sorarlar yaw ne cevap vereyim? Birde ne giydigimin onemi var mi?
merhaba arkadaşlar ben bu ağustos ayı asker alımına kayıt oldum. 25 Temmuz'da neresi olduğu açıklanacak. ben o vakte kadar 1-2 haftalığına pasaportumla yurtdışına çıkabilir miyim?
Bugün şöyle bir geri dönüp baktım da ne zaman götüm sıkışsa, aklıma bi şey gelse sizlere sordum lan. Bazılarınız da o kadar iyi cevaplar veriyor ki aha aradığım cevap bu diye tik attığımda eksik geri dönüş yapmış gibi hissediyorum, mesaj atmak ya da silinceğini bile bile uzun teşekkür cevabı atmak istiyorum. Ulan gece dışarda kaldım yardımcı oldunuz, presantation çevirim vardı; baştan sona hatalarımı düzelttiniz. Spor programı istedim hemen yardımıma koştunuz. Kilo almak için öneri istedim; verdiğiniz önerilerle 6 kilo aldım. Adamsınız lan, adamın dibisiniz. Yani bi bakıyorum da ekşi duyuru hayatımda yokken ben nasıl yaşıyordum? Neyse ben biraz gaza geldim. Siz ne düşünüyorsunuz bu güzel platform hakkında?
Eski işyerimden alacağım var, son maaşın bir kısmı ve 1.300 tl yol parası. Ben çıkınca durumu iyice kötüleşti, ödeyemiyorlar, şu anda çalışanın maaşlarını bile ödemiyorlar öyle diyeyim.
Firmanın sahibi de etik anlayışı olmayan şerefsiz bir adam.
Anlaşılan bu işi sulh yoluyla değil kavga dövüş halledebileceğim.
Bu tahsilatın hukuki prosedürü nedir arkadaşlar, nereye başvuruluyor?
(Davada ödenmemiş günler sigortadan görünüyor, yol parası için de şahit ayarlayabilirim)
Firmanın sahibi de etik anlayışı olmayan şerefsiz bir adam.
Anlaşılan bu işi sulh yoluyla değil kavga dövüş halledebileceğim.
Bu tahsilatın hukuki prosedürü nedir arkadaşlar, nereye başvuruluyor?
(Davada ödenmemiş günler sigortadan görünüyor, yol parası için de şahit ayarlayabilirim)
Selam akademik insanlar,
Mühendislik okudum, hali hazırda çalışıyorum ama İşletme yüksek lisansı da yapmak istiyorum.
-ales puanım iyi sayılır(89) ama ortalamam düşük(2.40) Kabul alma şansım var mı tezli yüksek lisans için?
-ayrıca hiç bir yabancı dil belgem yok. yüksek lisans için üniversitelerin açtığı kendi ingilizce sınavları oluyor, onlara girmeyi düşünüyordum. Fakat mezun olduğum üniversitede(Yıldız Teknik) ingilizce sınavının tarihi geçmiş.İstanbulda başka bir üniversitede var mı bildiğiniz, yabancı dil sınavına girebileceğim ve sonra başvuru yapıp kabul alabileceğim?
Teşekkürler.
Mühendislik okudum, hali hazırda çalışıyorum ama İşletme yüksek lisansı da yapmak istiyorum.
-ales puanım iyi sayılır(89) ama ortalamam düşük(2.40) Kabul alma şansım var mı tezli yüksek lisans için?
-ayrıca hiç bir yabancı dil belgem yok. yüksek lisans için üniversitelerin açtığı kendi ingilizce sınavları oluyor, onlara girmeyi düşünüyordum. Fakat mezun olduğum üniversitede(Yıldız Teknik) ingilizce sınavının tarihi geçmiş.İstanbulda başka bir üniversitede var mı bildiğiniz, yabancı dil sınavına girebileceğim ve sonra başvuru yapıp kabul alabileceğim?
Teşekkürler.
Robert ve Eddard'ın Mad King'e karşı çıkardığı isyanı anlatan bir kitap var mı? Olayların gelişimi, isyan ve Robert'ın kral oluşu vs..
not: böyle bir ara sezon gibi bir şey olsa fena olmaz mı? Spartacus: Gods of the Arena gibi :D
not: böyle bir ara sezon gibi bir şey olsa fena olmaz mı? Spartacus: Gods of the Arena gibi :D
amasra geldi aklıma. tatil için şöyle sessiz, sakin, kaliteli bi şehir, belde otel vs. var mı bildiğiniz?
olmazsa olmazım: kumsal.
olmazsa olmazım: kumsal.
İstanbul'dan İzmir'e ev taşıyacağım. Darısı başınıza.
Neyse, hamalları düzgün, beni uğraştırmayacak hangi firmayı önerirsiniz?
Neyse, hamalları düzgün, beni uğraştırmayacak hangi firmayı önerirsiniz?
Ben fazla cips tüketiyorum.
Siz?
Siz?
Avantajlarını az çok gözlemledim. Temizliği, standart eşyaları, imkanları vesaire vesaire... Oturmak için güzel gözüküyor.
Ama hesaba katmam gereken önemli bir dezavantajı var mıdır dersiniz?
Öylesine örnek: www.sahibinden.com
Ama hesaba katmam gereken önemli bir dezavantajı var mıdır dersiniz?
Öylesine örnek: www.sahibinden.com
yaris, micra, swift benzeri ufak sevimli araba markaları var mı bildiğiniz? şöyle piyasası iyi olanlardan.
Merhaba,
Kodu yolla çekilişe katıl olayı varya şu firmaların. Bende de 4 tane kod var, ardarda mı sms atayım yoksa bir hafta arayla mi? Hangisinde kazanma şansım daha yüksek?
Kodu yolla çekilişe katıl olayı varya şu firmaların. Bende de 4 tane kod var, ardarda mı sms atayım yoksa bir hafta arayla mi? Hangisinde kazanma şansım daha yüksek?
lys giriş belgesini internetten çıktı almak için belirli bir son tarih var mı? yoksa sınav sabahına kadar ne zaman istersek çıktıyı alabiliyor muyuz?
i.imgur.com 
soyle bir cardak var. cardak pislensin onu bosverin su beyaz oturma yerlerini kus pisliginden tozdan mozdan koruyacak bir cozum onerisi ariyorum. her gun temizlemekten ve kilifini cikarip geri sokmaktan gina geldi.
surgulu cam ile mangal yerini cardagin tamamini kapatmak istemiyoruz.
benim daha cok dusundugum araba ortusu gibi araba cadiri gibi birsey ile o oturulan yerleri bir ortu altina almak. ama o da sanki pratikte zor olur gibi geldi.
cozum onerilerine acigim.
ps oradaki uyuyan adama camis demek serbesttir.
soyle bir cardak var. cardak pislensin onu bosverin su beyaz oturma yerlerini kus pisliginden tozdan mozdan koruyacak bir cozum onerisi ariyorum. her gun temizlemekten ve kilifini cikarip geri sokmaktan gina geldi.
surgulu cam ile mangal yerini cardagin tamamini kapatmak istemiyoruz.
benim daha cok dusundugum araba ortusu gibi araba cadiri gibi birsey ile o oturulan yerleri bir ortu altina almak. ama o da sanki pratikte zor olur gibi geldi.
cozum onerilerine acigim.
ps oradaki uyuyan adama camis demek serbesttir.
var mıdır android için bildiğiniz, oynadığınız, önerdiğiniz bu tarz oyunlar?
Efenime söyliim geçenlerde evde bir sürü likör yaptım. Naneyle başladım, çilekle devam ettim, linomcello ve kahve likörüyle likör yapımına son verdim.
Şimdi tekrar likör yapacağım, aklıma damla sakızlı yapmak geliyor. Acaba aranızda farklı fikirleri ve önerileri olan var mıdır? Neli likör denesem acaba?
Not: Vişne de denendi, başarılı bi sonuç alındı, farklı öneriler lazım.
Teşekkürler.
Şimdi tekrar likör yapacağım, aklıma damla sakızlı yapmak geliyor. Acaba aranızda farklı fikirleri ve önerileri olan var mıdır? Neli likör denesem acaba?
Not: Vişne de denendi, başarılı bi sonuç alındı, farklı öneriler lazım.
Teşekkürler.
Selam, acilen ev değiştireceğiz. Şişli'de Merkez,19 Mayıs,Cumhuriyet mahalleleri ve Nişantaşı olmak üzere sahibinden 1450 tl ye kadar ev bakıyoruz. 1+1 de olur. bilen duyan var mıdır? Özellikle teraslı olmasını tercih ediyoruz.Teşekkürler.
Şuan yurtdışında olduğum için ve üniversitem bana durumdan hiç bahsetmediği için türkiyede hiç staj başvurusu yapmadım. Şuanda bir çok firma stajyer alımını durdurmuş durumda. 3. sınıf öğrencisiyim, zorunlu stajımı bu yaz yapmak zorundayım. Bildiğiniz hala stajyer almaya devam eden kimya şirketleri var mı? teşekkürler.
su an bir iste calisiyorum 1. ay bitecek.
ve kendi üzerime kayıtlı bir emlak ofisi var. aynı zamanda üniversite 3. sınıf ogrencisiyim.
kredi çekmem lazım 5000-7000 lira gibi bir sey olabilir. bunların doğrultusunda kredi cekebilecegim en uygun banka, ve kredi turu ne olabilir? maaş bordrosu en az 2 aylık olmalıdır?
teşekkürler.
ve kendi üzerime kayıtlı bir emlak ofisi var. aynı zamanda üniversite 3. sınıf ogrencisiyim.
kredi çekmem lazım 5000-7000 lira gibi bir sey olabilir. bunların doğrultusunda kredi cekebilecegim en uygun banka, ve kredi turu ne olabilir? maaş bordrosu en az 2 aylık olmalıdır?
teşekkürler.
isminin yazdığı kalem alam dedim ama emin olamadım. sigarayı bıraktığından çakmak alamıyorum.
internete yazınca meme şeklinde stres topu çıkıyo :/
öyle ne sever ben de pek bilmiyorum. kendisi dersanede yönetici, az buçuk şakirt. bağlama çalar. ayfonunu benden çok sever. zeka küpü çözer.
safahatın orijinal halini mi alsam? önerdiğiniz bi yayın evi var mı?
ne almayı düşünüyosanız kopya çekeyim biraz..
not: kahrolsun kapitalizm ama anneye aldık baba da bekler.
bi de internetten gönderirim büyük ihtimal.
ekleme yapayım bari; eminönüden 15 liraya ahşaptan dandik kızılderili ok-yay duvar süsü almıştım mesela. 'hayatımda aldığım en güzel hediye' demişti. yine öyle mutlu olsun istiyorum.
internete yazınca meme şeklinde stres topu çıkıyo :/
öyle ne sever ben de pek bilmiyorum. kendisi dersanede yönetici, az buçuk şakirt. bağlama çalar. ayfonunu benden çok sever. zeka küpü çözer.
safahatın orijinal halini mi alsam? önerdiğiniz bi yayın evi var mı?
ne almayı düşünüyosanız kopya çekeyim biraz..
not: kahrolsun kapitalizm ama anneye aldık baba da bekler.
bi de internetten gönderirim büyük ihtimal.
ekleme yapayım bari; eminönüden 15 liraya ahşaptan dandik kızılderili ok-yay duvar süsü almıştım mesela. 'hayatımda aldığım en güzel hediye' demişti. yine öyle mutlu olsun istiyorum.
askerlikle ilgili garip bir sorum var, kime danışabilirim?
askerlik şubesinde sanırıp pek ilgilenmezler. okulun öğrenci işleri tecilimi bile yapmıyordu, zorla yaptırmıştım onlar da pek bi bok bilmiyor. kim bana sağlıklı bilgi verir?
soruyu da yazayım belki siz fikir verirsiniz:
askere gitme meraklısı değilim, ortalık zaten karışık ama normalde bu yıl okulu bitirip askere gidecektim, aradan çıkacaktı. ardından iş güç planları. şimdi yasal muhabbetler de işin içine giriyor, merak ettiğim olay o.
86 doğumluyum, 28 yaşımı doldurdum. hiç kaçak falan olmadım, lisansım bitti, gittim paşa paşa tecil ettirdim. sonra ytü'de yüksek lisansa gittim, o da bitmek üzere. tabi biraz uzata uzata okudum. yüksek lisansta 3. yılım bu dönem ile bitmiş oldu. tezli bir bölümün aynı şekilde işlenen tezsiz bir alternatifindeyim (şu epey para verilenler değil, sadece tez yerine bitirme projesi hazırlıyorum, süre olarak aynı ama askerlik için bu da farkediyor diyenler var.)
her şeyimi hazırladım. bu yılın son aylarına kadar tecilliydim. son bir bitirme projesi teslimim kalmıştı, onu verip mezun olup aralık gibi askere giderim diyordum. hoca "devamsızsın" diyip o şekilde notumu girmiş bu nedenle hazırladığım teslimimi kabul etmedi (o da haklı kendince ama son dakikada bu da yapılmaz be. neyse.)
bildiğim kadarıyla yüksek lisansta 3 yıl öğrenci sayılıyoruz, zaten askerden önce son yaş da 29 diye hatırlıyorum. ancak internette biraz bakındım, "35'e kadar her yıl kendiniz gidip tecil ettirebiliyorsunuz" diye bir okudum forum sayfalarından. bir iki link de var ama "okulun belirlediği azami sınır" falan dediği için emin olamadım. linkler de şunlar;
forum.memurlar.net
www.haber7.com
www.resmigazete.gov.tr
sonuç:
ne olacak benim akıbetim? yarın öbür gün kolumdan tutup götürmezler değil mi? yoksa ben elimi kolumu sallayarak gidip "ya benim okul devam ediyor oradan bir sene daha alayım" diyebiliyor muyum?
okulu bitirmeden gitmeyeceğim tabi askere falan. hocaya ısrar da ettim, kabul etmiyor. her türlü bir dönem uzuyor okul. gitmek istemediğim bi askerlik için çırpınıyorum ya olaya gel.
askerlik şubesinde sanırıp pek ilgilenmezler. okulun öğrenci işleri tecilimi bile yapmıyordu, zorla yaptırmıştım onlar da pek bi bok bilmiyor. kim bana sağlıklı bilgi verir?
soruyu da yazayım belki siz fikir verirsiniz:
askere gitme meraklısı değilim, ortalık zaten karışık ama normalde bu yıl okulu bitirip askere gidecektim, aradan çıkacaktı. ardından iş güç planları. şimdi yasal muhabbetler de işin içine giriyor, merak ettiğim olay o.
86 doğumluyum, 28 yaşımı doldurdum. hiç kaçak falan olmadım, lisansım bitti, gittim paşa paşa tecil ettirdim. sonra ytü'de yüksek lisansa gittim, o da bitmek üzere. tabi biraz uzata uzata okudum. yüksek lisansta 3. yılım bu dönem ile bitmiş oldu. tezli bir bölümün aynı şekilde işlenen tezsiz bir alternatifindeyim (şu epey para verilenler değil, sadece tez yerine bitirme projesi hazırlıyorum, süre olarak aynı ama askerlik için bu da farkediyor diyenler var.)
her şeyimi hazırladım. bu yılın son aylarına kadar tecilliydim. son bir bitirme projesi teslimim kalmıştı, onu verip mezun olup aralık gibi askere giderim diyordum. hoca "devamsızsın" diyip o şekilde notumu girmiş bu nedenle hazırladığım teslimimi kabul etmedi (o da haklı kendince ama son dakikada bu da yapılmaz be. neyse.)
bildiğim kadarıyla yüksek lisansta 3 yıl öğrenci sayılıyoruz, zaten askerden önce son yaş da 29 diye hatırlıyorum. ancak internette biraz bakındım, "35'e kadar her yıl kendiniz gidip tecil ettirebiliyorsunuz" diye bir okudum forum sayfalarından. bir iki link de var ama "okulun belirlediği azami sınır" falan dediği için emin olamadım. linkler de şunlar;
forum.memurlar.net
www.haber7.com
www.resmigazete.gov.tr
sonuç:
ne olacak benim akıbetim? yarın öbür gün kolumdan tutup götürmezler değil mi? yoksa ben elimi kolumu sallayarak gidip "ya benim okul devam ediyor oradan bir sene daha alayım" diyebiliyor muyum?
okulu bitirmeden gitmeyeceğim tabi askere falan. hocaya ısrar da ettim, kabul etmiyor. her türlü bir dönem uzuyor okul. gitmek istemediğim bi askerlik için çırpınıyorum ya olaya gel.
Selamlar,
tecil için şubeye diplomamı götüreceğim ancak onlara vermek istemiyorum noterden aslı gibidir yaptırsam ve fotokopiyi versem olur mu.. Nasıl çözerim? ya da okula gidip başka bir belgeyle çözebilir miyim.
tecil için şubeye diplomamı götüreceğim ancak onlara vermek istemiyorum noterden aslı gibidir yaptırsam ve fotokopiyi versem olur mu.. Nasıl çözerim? ya da okula gidip başka bir belgeyle çözebilir miyim.
Gelecek hafta bir eve çıkıyorum, klasik 3 beyaz kuralı peşin kira + depozito + emlakçı parasını verdiler belime.
Bu üçünüde ödemeye kalksam krediye girmek zorunda kalıcam ama hiç istemiyorum kredi olayına girmek, gelecek ay da çok büyük ihtimalle bir para geçecek elime. Emlakçıyla nasıl pazarlık yapayım da ya depozito ya da emlakçı parasını bir iki ay öteliyim? (mantıken depozito ötelemek daha doğru geliyor, zaten eve taşınır taşınmaz zarar verip 10 günde çıkacak değiliz)
bu işte tecrübeli birilerinden yardım istiyorum arkadaşlar.
Bu üçünüde ödemeye kalksam krediye girmek zorunda kalıcam ama hiç istemiyorum kredi olayına girmek, gelecek ay da çok büyük ihtimalle bir para geçecek elime. Emlakçıyla nasıl pazarlık yapayım da ya depozito ya da emlakçı parasını bir iki ay öteliyim? (mantıken depozito ötelemek daha doğru geliyor, zaten eve taşınır taşınmaz zarar verip 10 günde çıkacak değiliz)
bu işte tecrübeli birilerinden yardım istiyorum arkadaşlar.
kaldırsak mı artık yorganları? lokasyon; istanbul.
selam,
iş bankası kredi kartım var, 3000 lira limitli. birkaç aydır yurtdışında yaşadığım için bunun borcunu hep sallıyordum (800 lira filan), şimdi internet üzerinden bilet almam icap etti. asgari tutarı yatırdım ve kart limitim açıldı, lakin bileti almaya çalıştığımda "bu transaction için izniniz yok, bankayla kontakt kurun" gibi bir hata alıyorum. bunun nedenini bilen var mı?
teşekkürler.
iş bankası kredi kartım var, 3000 lira limitli. birkaç aydır yurtdışında yaşadığım için bunun borcunu hep sallıyordum (800 lira filan), şimdi internet üzerinden bilet almam icap etti. asgari tutarı yatırdım ve kart limitim açıldı, lakin bileti almaya çalıştığımda "bu transaction için izniniz yok, bankayla kontakt kurun" gibi bir hata alıyorum. bunun nedenini bilen var mı?
teşekkürler.
Şu anda bu duyuruyu yazarken kızım televizyondan sabah haberlerini izliyor. Gelen sesler bana nasıl acı veriyor anlatamam.
Bağrışmalar, patlamalar, telsiz sesleri, çığlıklar, bağrışmalar...
Kelimeler; saldıganlar, hastane, çatıştılar, hesaplaşmaları, gerginlik...
Korkuyorun ben. Çok korkmaya başladım.
Çünkü, ben 1980 öncesini yaşadım, malum 80 sabahını yaşadım, 80 sonrasını yaşadım. Hala yaşıyoruz, o günlerin izleri hala temizlenmedi, vicdanlarda da zihinlerde de.
Dün compadrito'nun "yaşarken ölü hale gelen on bin ana baba" yazısını tekrar okudum. Bana göre eksik kalan yönleri olsa da gözlem içeren çok güzel bir yazı. eksisozluk.com
O ana babalardan bir kısmını tanıyorum, o dönemden sağ çıkabilen, bu günlere gelebilen insanlar tanıyorum. Çünkü ben o zamanlar devrimci yol sempatizanıydım. Birlikte kitaplar okuduğumuz, ülke meselelerini, hakları yenen insanlarımızı konuştuğumuz, türlü maceralar yaşadığımız, birlikte neşelenip birlikte dertlendiğimiz, sonrasında işkence gören, çocukları olamayan, sevdiklerine kavuşamayan, bir işe girip çalışamayan, ölen, ölmeyenlerin yaşamları heba olan arkadaşlarım onlar benim.
Biliyor musunuz, bir arkadaşımızdan yıllarca haber alamadık. Annesi ikimizin çeyizine de aynı renkli orlondan mutfak takımı örmüştü. Ben evlendim, o takım yıllarca çeyizimin en değerli eşyası oldu. Orlon örtülerimi kullanırken gösterdiğim hassasiyeti başka hiç bir eşyaya göstermedim.
Yıllarca arkadaşımın akibetini merak ettim, yıllarca o örtüleri kullandım, yıllarca o acı içindeki anneye gidip elini öpüp sarılamadım. Benim örtülerim zamanla yıprandı, arkadaşımın örtülerinin sandığının bir köşesinde, belki annesinin diktiği bir geceliğin yanında ya da belki benim annemin ona yaptığı işli oda takımının yanında yepyeni durduğunu bilerek örtülerimin yıpranmasını izledim. Şimdi yazınca bir paragrafa sığabilen bu süreç, insan ömrünün akıl baliğ olduktan sonrasının ortalama yarısını kapsıyor.
Bu arkadaşım, bir dönemde il halk kütüphanesinde en çok kitap okuyan kişi seçilirken, aynı dönemde bizdeki kitapların neredeyse hepsini ödünç alarak okuduğunu gözlemlediğim, zehir gibi aklı olan, en son gördüğümde üni'de matematik eğitimi alan, derdi sadece daha güzel bir yaşam olan biriydi.
Başka örnekler de anlatabilirim, daha çok çok örnekler anlatabilirim bu şekilde kaybolan, hırpalanan, heba olan yaşamlar hakkında.
Bir gün, öyle sıradan bir gün, ev işleri yaptığım, kendi kendime ıvır zıvır işler yaptığım bir anda telefonum çaldı. Hattın karşısındaki, hayatından artık umudu kestiğim, anılarımızı düşünerek andığım, o güzel insan, canım arkadaşımdı. Yere çöktüğümü hatırlıyorum. Neler konuştuk, o ne dedi ben ne dedim bilmiyorum. Ağladığımı, hıçkıra hıçkıra ağladığımı, hem kızdığım için hem sevindiğim için ağladığımı biliyorum.
Sonrasında görüştük, kucaklaştık. O anlattı ben dinledim, o anlatmadı ben anladım. Şimdi o bölümlere girmek zaten fazlaca uzun olan bu duyurunun tadını iyice kaçıracağı için o konuya girmeyeceğim. Anlatmaya gücüm de yetmeyecek gibi.
Geçen sene gezi olayları başladığında zihnimde iki soru vardı. Neden? Kim?
Çocuklarım çekimser tavrıma şaşırdılar, bana "sana inanamıyoruz" dediler. Cevap veremedim biliyor musunuz, bir bildiğim var bile diyemedim. Nasrettin hocanin hikayesinde gibiydim. Bana damdan düşen birini getirin de diyemezdim. Çocuklarımızın bizim gibi damdan düşmelerini hiç ama hiç istemiyordum.
Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim. Kendi aklınızı kullanın, yanlış gördüğünüz, emin olmadığınız konuların içinde taraf olarak yer almayın diyebilirdim anca.
--- "kitapçım mit elemanıymış meğer" ---
Bizim yaşayarak deneyimlediğimiz, her söylenen sözün satır aralarını kurcalamayı, her atılan adımın arkasını görmeye çalışmayı gençler nereden bileceklerdi ki..
Anlatsam işe yarar mı, alıp kullanırlar mı? Bana anlatılsaydı "o sizin zamanınızda öyle olmuş, şimdi durumlar başka" demez miydim? Derdim her halde.
Gerçekten de görünen yüzü bambaşka olan bir durum vardı. Bu çok naif öncekilere hiç benzemeyen bir tavırdı. Saygı uyandırıyordu, sonuca ulaşması daha olasıydı. Sonuca ulaşamasa bile, büyük oranda taraftar toplayacağı belli olan bir tutum sergileniyordu.
Kepçenin önüne dikilen yöreden seçilmiş bir milletvekiliydi, anlamlı görünüyordu. Ben, yumurta mı tavuktan çıktı, tavuk mu yumurtladı diye sormaktan kendimi alamıyordum.
Peki acaba neden, alınmış/alınmakta olan yüzlerce yanlış karar/uygulama varken, taksim parkındaydık. Hala daha bize, geleceğimize zarar veren o kadar çok uygulamanın üzerine yenileri eklenirken üzerimize ölü toprağı serpilmişçesine sessiz kalabiliyor, sadece belli konularda duyarlı oluyorduk.
Ben hala soruyorum.
Geçenlerde ekşide de paylaştım. gezi olayları sırasında meclis kürsüsünden " hepiniz gerzeksiniz" deyip o gizemli (bence değil) gülüşünden ( 5:01) sonra Kürkçü şöyle demişti(7:01):
"şu kadar yıldır yaşadım, bu memlekette komplonun devreye girmediği, halkın öz öfkesinin, kendi öfkesinin devrede olduğu ilk tarihi dönemi yaşadığımızı size söyleyebilirim. boşuna uğraşmayın bunun arkasından komplo çıkarmaya, burada bir komplo yok"
www.youtube.com
Komplo olup olmadığını bilmek büyük meziyet tabii bu ülkede. Ben bilmiyorum mesela. Ben anca soruyorum. Cevap alamayacağımı bile bile soruyorum. Yapabileceğim tek şey, köpek gibi koku alabilmeyi dilemek. Çöp her yerde aynı kokuyu çıkarır mantığıyla, kirletilmiş olanların arasından çöpün kokusunu duyabilmeyi ummak.
Şimdi de Lice olayları gündemde. İnsanlar bağrışıyorlar. İnsanlar yine yaralanıyorlar, yine ölüyorlar! Ağlayan analar, çocuklar, kardeşler çoğalıyorlar. Aklımızı başımıza devşirmezsek iki aya kalmaz çığ olup altından kalkamayacağımız hale gelecek yoldayız.
Biz elimizdekileri masada kaybettik. Masada.
Elimizdekileri de masada koruyabiliriz. Sokaklarda değil.
Bizi sokağa çekip sonra da provakasyon yapılmasına izin vermemeliyiz. Görüyorsunuz, anma yürüyüşü yapılıyor, yüzleri maskeli, ellerinde kimi zaman kırmızılı bayraklar olan gruplar peydah oluyor. Film orada kopuyor. Taşlar, gazlar...
Benim bizzat gördüğüm yaklaşık 40 yıldır bu tür sokak eylemleriyle gidilmek istenilen yere gidilmedi. Resmi gazeteye giden yol sokaklar değil ki nasıl sonuç alınsın? A-lı-na-maz! Daha fenası, aklı çalışan, verimli olabilecek hatırı sayılı kitle, ya içeri alınır, ya yaralanır, ya öldürülür, yani bertaraf edilir. Ekmeğine yağ sürmektir bunun adı. Başkaca bir şey değil.
Biliyorum burada çok aklı başında insanlar var. Sormak istediğim konu şu:
Sizce ne yapmalı?
Bağrışmalar, patlamalar, telsiz sesleri, çığlıklar, bağrışmalar...
Kelimeler; saldıganlar, hastane, çatıştılar, hesaplaşmaları, gerginlik...
Korkuyorun ben. Çok korkmaya başladım.
Çünkü, ben 1980 öncesini yaşadım, malum 80 sabahını yaşadım, 80 sonrasını yaşadım. Hala yaşıyoruz, o günlerin izleri hala temizlenmedi, vicdanlarda da zihinlerde de.
Dün compadrito'nun "yaşarken ölü hale gelen on bin ana baba" yazısını tekrar okudum. Bana göre eksik kalan yönleri olsa da gözlem içeren çok güzel bir yazı. eksisozluk.com
O ana babalardan bir kısmını tanıyorum, o dönemden sağ çıkabilen, bu günlere gelebilen insanlar tanıyorum. Çünkü ben o zamanlar devrimci yol sempatizanıydım. Birlikte kitaplar okuduğumuz, ülke meselelerini, hakları yenen insanlarımızı konuştuğumuz, türlü maceralar yaşadığımız, birlikte neşelenip birlikte dertlendiğimiz, sonrasında işkence gören, çocukları olamayan, sevdiklerine kavuşamayan, bir işe girip çalışamayan, ölen, ölmeyenlerin yaşamları heba olan arkadaşlarım onlar benim.
Biliyor musunuz, bir arkadaşımızdan yıllarca haber alamadık. Annesi ikimizin çeyizine de aynı renkli orlondan mutfak takımı örmüştü. Ben evlendim, o takım yıllarca çeyizimin en değerli eşyası oldu. Orlon örtülerimi kullanırken gösterdiğim hassasiyeti başka hiç bir eşyaya göstermedim.
Yıllarca arkadaşımın akibetini merak ettim, yıllarca o örtüleri kullandım, yıllarca o acı içindeki anneye gidip elini öpüp sarılamadım. Benim örtülerim zamanla yıprandı, arkadaşımın örtülerinin sandığının bir köşesinde, belki annesinin diktiği bir geceliğin yanında ya da belki benim annemin ona yaptığı işli oda takımının yanında yepyeni durduğunu bilerek örtülerimin yıpranmasını izledim. Şimdi yazınca bir paragrafa sığabilen bu süreç, insan ömrünün akıl baliğ olduktan sonrasının ortalama yarısını kapsıyor.
Bu arkadaşım, bir dönemde il halk kütüphanesinde en çok kitap okuyan kişi seçilirken, aynı dönemde bizdeki kitapların neredeyse hepsini ödünç alarak okuduğunu gözlemlediğim, zehir gibi aklı olan, en son gördüğümde üni'de matematik eğitimi alan, derdi sadece daha güzel bir yaşam olan biriydi.
Başka örnekler de anlatabilirim, daha çok çok örnekler anlatabilirim bu şekilde kaybolan, hırpalanan, heba olan yaşamlar hakkında.
Bir gün, öyle sıradan bir gün, ev işleri yaptığım, kendi kendime ıvır zıvır işler yaptığım bir anda telefonum çaldı. Hattın karşısındaki, hayatından artık umudu kestiğim, anılarımızı düşünerek andığım, o güzel insan, canım arkadaşımdı. Yere çöktüğümü hatırlıyorum. Neler konuştuk, o ne dedi ben ne dedim bilmiyorum. Ağladığımı, hıçkıra hıçkıra ağladığımı, hem kızdığım için hem sevindiğim için ağladığımı biliyorum.
Sonrasında görüştük, kucaklaştık. O anlattı ben dinledim, o anlatmadı ben anladım. Şimdi o bölümlere girmek zaten fazlaca uzun olan bu duyurunun tadını iyice kaçıracağı için o konuya girmeyeceğim. Anlatmaya gücüm de yetmeyecek gibi.
Geçen sene gezi olayları başladığında zihnimde iki soru vardı. Neden? Kim?
Çocuklarım çekimser tavrıma şaşırdılar, bana "sana inanamıyoruz" dediler. Cevap veremedim biliyor musunuz, bir bildiğim var bile diyemedim. Nasrettin hocanin hikayesinde gibiydim. Bana damdan düşen birini getirin de diyemezdim. Çocuklarımızın bizim gibi damdan düşmelerini hiç ama hiç istemiyordum.
Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim. Kendi aklınızı kullanın, yanlış gördüğünüz, emin olmadığınız konuların içinde taraf olarak yer almayın diyebilirdim anca.
--- "kitapçım mit elemanıymış meğer" ---
Bizim yaşayarak deneyimlediğimiz, her söylenen sözün satır aralarını kurcalamayı, her atılan adımın arkasını görmeye çalışmayı gençler nereden bileceklerdi ki..
Anlatsam işe yarar mı, alıp kullanırlar mı? Bana anlatılsaydı "o sizin zamanınızda öyle olmuş, şimdi durumlar başka" demez miydim? Derdim her halde.
Gerçekten de görünen yüzü bambaşka olan bir durum vardı. Bu çok naif öncekilere hiç benzemeyen bir tavırdı. Saygı uyandırıyordu, sonuca ulaşması daha olasıydı. Sonuca ulaşamasa bile, büyük oranda taraftar toplayacağı belli olan bir tutum sergileniyordu.
Kepçenin önüne dikilen yöreden seçilmiş bir milletvekiliydi, anlamlı görünüyordu. Ben, yumurta mı tavuktan çıktı, tavuk mu yumurtladı diye sormaktan kendimi alamıyordum.
Peki acaba neden, alınmış/alınmakta olan yüzlerce yanlış karar/uygulama varken, taksim parkındaydık. Hala daha bize, geleceğimize zarar veren o kadar çok uygulamanın üzerine yenileri eklenirken üzerimize ölü toprağı serpilmişçesine sessiz kalabiliyor, sadece belli konularda duyarlı oluyorduk.
Ben hala soruyorum.
Geçenlerde ekşide de paylaştım. gezi olayları sırasında meclis kürsüsünden " hepiniz gerzeksiniz" deyip o gizemli (bence değil) gülüşünden ( 5:01) sonra Kürkçü şöyle demişti(7:01):
"şu kadar yıldır yaşadım, bu memlekette komplonun devreye girmediği, halkın öz öfkesinin, kendi öfkesinin devrede olduğu ilk tarihi dönemi yaşadığımızı size söyleyebilirim. boşuna uğraşmayın bunun arkasından komplo çıkarmaya, burada bir komplo yok"
www.youtube.com
Komplo olup olmadığını bilmek büyük meziyet tabii bu ülkede. Ben bilmiyorum mesela. Ben anca soruyorum. Cevap alamayacağımı bile bile soruyorum. Yapabileceğim tek şey, köpek gibi koku alabilmeyi dilemek. Çöp her yerde aynı kokuyu çıkarır mantığıyla, kirletilmiş olanların arasından çöpün kokusunu duyabilmeyi ummak.
Şimdi de Lice olayları gündemde. İnsanlar bağrışıyorlar. İnsanlar yine yaralanıyorlar, yine ölüyorlar! Ağlayan analar, çocuklar, kardeşler çoğalıyorlar. Aklımızı başımıza devşirmezsek iki aya kalmaz çığ olup altından kalkamayacağımız hale gelecek yoldayız.
Biz elimizdekileri masada kaybettik. Masada.
Elimizdekileri de masada koruyabiliriz. Sokaklarda değil.
Bizi sokağa çekip sonra da provakasyon yapılmasına izin vermemeliyiz. Görüyorsunuz, anma yürüyüşü yapılıyor, yüzleri maskeli, ellerinde kimi zaman kırmızılı bayraklar olan gruplar peydah oluyor. Film orada kopuyor. Taşlar, gazlar...
Benim bizzat gördüğüm yaklaşık 40 yıldır bu tür sokak eylemleriyle gidilmek istenilen yere gidilmedi. Resmi gazeteye giden yol sokaklar değil ki nasıl sonuç alınsın? A-lı-na-maz! Daha fenası, aklı çalışan, verimli olabilecek hatırı sayılı kitle, ya içeri alınır, ya yaralanır, ya öldürülür, yani bertaraf edilir. Ekmeğine yağ sürmektir bunun adı. Başkaca bir şey değil.
Biliyorum burada çok aklı başında insanlar var. Sormak istediğim konu şu:
Sizce ne yapmalı?
tabii bu sorunun temel kriteri ünlünün de sizi tanıyor olması (en azından adınızı bilsin, yolda görürse durup selam versin)
bu vize sürecini bilale anlatır gibi anlatacak olan var mı? uçak rezarvasyonunu yaptırdık. randevu almak gerekiyor galiba konsolosluktan. gideceğim ülke ispanya. ben ankara'dayım.
gitmek istediğim tarih de temmuzun ikinci haftası yetişir mi o zamana kadar?
gitmek istediğim tarih de temmuzun ikinci haftası yetişir mi o zamana kadar?
İngilizcesi über süper olup çeviri işi yapan birileri var mıdır?
Selam herkese,
Ekteki klima dış ünitesi İstanbul'dan İzmir'e kargo ile gelecek.
Kargo tahmini kaç tl tutar?
Ekteki klima dış ünitesi İstanbul'dan İzmir'e kargo ile gelecek.
Kargo tahmini kaç tl tutar?
bizim bi mangal yeri var.
i.imgur.com
i.imgur.com
burayi toz toprak kus pisliginden korumak istiyorum. araba ortusu, branda, ne yapsam buraya da o pisligin falan buraya gelmsini onlesem. mangal yerinin ustu kapali ama etrafini camla kapatmak istemiyoruz o yuzden o oneriyi almasam cok daha iyi olur. diger onerilere acigim ? acaba arac ortusu ile kaplasam yeterli olur mu ? bu sefer de o sicakta araba ortusu gri rengini o kumasa gecirir kumasi berbat eder diyorum.
i.imgur.com
i.imgur.com
burayi toz toprak kus pisliginden korumak istiyorum. araba ortusu, branda, ne yapsam buraya da o pisligin falan buraya gelmsini onlesem. mangal yerinin ustu kapali ama etrafini camla kapatmak istemiyoruz o yuzden o oneriyi almasam cok daha iyi olur. diger onerilere acigim ? acaba arac ortusu ile kaplasam yeterli olur mu ? bu sefer de o sicakta araba ortusu gri rengini o kumasa gecirir kumasi berbat eder diyorum.
cezası var mıydı? 2 hafta randevu alamama gibi?
Bi arkadaşın arkadaşı 1200 liraya çiçek yaptırmış. benim arkadaşta ay sonu kız istemeye gidecek bunu şart sanıyor. çok değil mi 1200 ya ? pırlantaya 5000 verecek, söz töreni için kıyafetler 2000 tutar falan diyo. öyle çok zengin de değil ha, motorunu satacak keko bunları yapmak için. ne desem de ikna etsem, daha minimuma yapılır sanki ?
Bölümümdeki hatunlara sene başında mail attım, biraz esprili bir dille sakız sesinden hiç hoşlanmadığımı. Birkaç ay herkes dikkat etti ama şimdi eskiye döndük. Ve sesi her duyduğumda sinirimden yerimde duramıyorum hele bir tanesi pat pat patlatıyor, ağızlarını kapatmak nedir bilmeden cakkıdı cakkıdı çiğniyorlar. Bu insanlar manager pozisyonlarında, ben asistan olduğum ve aramızda yaş farkı da olduğu için enseye tokat muamelesi de yapamıyorum. Kapısını kapatacak bir odam da yok. Of acınacak haldeymiş lan ben.
Not: Bunun adı misophonia imiş. tr.wikipedia.org
Not: Bunun adı misophonia imiş. tr.wikipedia.org
izmirde hayvanat bahçesi var mı? varsa nerede ve nasıl gidilir?
hava trafik kontrolünün deniz için olanı gibi bir şey var mı istanbul boğazında? bir de boğazda pankart taşıyan küçük tekneler var (boğazlar petrol boru hattı değildir, vs), bunlar neyi protesto ediyor / destekliyor? kim organize ediyor bunları?
yeni taşındığım ev kombili, ilk defa kombili evde oturuyorum ondan önceki doğalgaz sobalıydı yabancısıyım o yüzden. sıkıntı şu ki kombiden sıcaklık ayarı yapılmış olmasına rağmen banyoda da mutfakta da su akarken ısısı sabit değil. kombi hiç yanmıyomuşçasına soğuktan, haşlamalık sıcağa kadar geçişlerle akıyo. yani suyu 5 dakika akıtınca çok sıcakla çok soğuk arası gidip geliyo devamlı olarak. yıkanmak azap eziyet oldu evde. bunu nasıl düzeltebilirim, kombi ayarlarıyla falan mı alakalıdır ki?
haftaya gideceğim ama şimdiden sorayım dedim. Neler yapılır orada ?önerileriniz nelerdir.
merhaba beyler. normalde kotları mavi'den alıyorum ama kaç zamandır kalite olarak yerlerde sürünüyo. kalıpları mavininkilere benzer var mı bildiğiniz marka? böyle mavinin hunter modeli gibi, özellikle paçası normal olan, çok dar olmayan.
1 GB internet, heryöne konuşma ve sms içeren uygun fiyatlı bir paket arıyorum, yakın zamanlarda araştırıp bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mii?
merhaba, yurtdışında bir arkadaşım paypal üzerinden bana haftada bir 15-20 euro civarında bi para gönderecek, yalnız ikimiz de konunun cahiliyiz, konu hakkında bilgi sahibi arkadaşların desteğine ihtiyacımız var.
1- Arkadaşın paypal hesabı yok henüz, açacağı hesabı illa kredi kartına mı bağlaması gerek yoksa debit karta/hesaba da bağlanır mı?
2- Ben paypal hesabı sahibiyim, arkadaş da hesabı açtığında benimkine transferi nasıl yapacak, yani sistemde hangi adımları izlemesi lazım.
3- Bu para transferi işleminde karşı taraftan ya da benden komisyon vb gibi herhangi bir kesinti oluyor mu?
4- Para benim kredi kartıma geldiğinde onu hesabıma transfer edebiliyor muyum? Evetse bunun için de bir kesinti var mı?
5- Parayı hesabıma aktarmak yerine kredi kartında tutma gibi bi opsiyon var mı, mesela kart borçlarımı gelen para ile ödeyebilir miyim?
Tşk.
1- Arkadaşın paypal hesabı yok henüz, açacağı hesabı illa kredi kartına mı bağlaması gerek yoksa debit karta/hesaba da bağlanır mı?
2- Ben paypal hesabı sahibiyim, arkadaş da hesabı açtığında benimkine transferi nasıl yapacak, yani sistemde hangi adımları izlemesi lazım.
3- Bu para transferi işleminde karşı taraftan ya da benden komisyon vb gibi herhangi bir kesinti oluyor mu?
4- Para benim kredi kartıma geldiğinde onu hesabıma transfer edebiliyor muyum? Evetse bunun için de bir kesinti var mı?
5- Parayı hesabıma aktarmak yerine kredi kartında tutma gibi bi opsiyon var mı, mesela kart borçlarımı gelen para ile ödeyebilir miyim?
Tşk.
selam ahali,
Kız arkadaşımın doğumgünü için kendisine bir bisiklet almayı düşünüyorum. Böyle dandik birşey değil iyi birşey almak istiyorum. ama ayırdığım bütçe de 700-800 gibi birşey. hadi maks 1000 olsun. Hangi marka nereden alınır bir el atsanız.
internet sitesi vermeyin gidip görerek almak istiyorum.
Kız arkadaşımın doğumgünü için kendisine bir bisiklet almayı düşünüyorum. Böyle dandik birşey değil iyi birşey almak istiyorum. ama ayırdığım bütçe de 700-800 gibi birşey. hadi maks 1000 olsun. Hangi marka nereden alınır bir el atsanız.
internet sitesi vermeyin gidip görerek almak istiyorum.
istanbul'da açıkhava sineması var mı, varsa nerdedir?
bi de bornova'da büyük park'ın orda vardı eskiden duruyo mu hala o?
bi de bornova'da büyük park'ın orda vardı eskiden duruyo mu hala o?
bu aralar arayıp arayıp duruyorlar, taahhüt yenileyin diye. bunların yayın hakları ne zaman bitiyor var mı bileniniz
"çözüm süreci" diye özerklik verildi, şehirlerin isimleri değiştirildi, türkçe sokak isimleri söküldü, bebek katilini nasıl salarız diye planlar yapılıyor ve bu kadar hainliğin içinde insanlar indirilen bayrağa büyük tepki gösteriyorlar.. ne sanıyorlardı acaba? tabii ki inecek o bayrak ordan..!! çözüm süreci denilen şey ne ki? tamamen özerk kürdistan'ın kurulmasıdır!
selamlar,
şimdi benim işyerinden bayağı benmerkezcil bir arkadaşım var, inanılmaz şekilde ama. bir konuşmaya başlıyor susturabilen gururlanıyor(!). eskiden eve çağırırdım, ona giderdim (evlerimiz bayağı yakın) ama hem susmaması, hem kendinden başkasını konuşturmaması, hem de gitmek bilmemesi çileden çıkardı.
misal; gece 2 olmuş, uykusuzluktan ölüyorum artık, adam koltuktan kalkıyo, seviniyorum gidecek diye, "gidicem sandın dimi? :) ayaklarım açılsın diye kalktım bi yürüyim salonda" diyor ve bik bik bik konuşmaya devam ediyor. aynen bu mod yani.
neyse, bayağıdır ne çağırıyorum ne dışarıda görüşüyorum. işyerinde gayet sevecen davranıyorum ama, nasılsa gündüz kısa süreliğine, kimse darılmasın etmesin diye. bu aralar evde birkaç etkinlik düzenledim, arkadaşlar geldi gitti ama onu çağırmadım hiç (diğerleri de istemiyorlar onun gelmesini açıkçası).
yeni öğrendim ki, bu arkamdan sürekli konuşuyormuş bazı ortak arkadaşlarımıza, bana feci bilenmiş. sürekli negatif şeyler söylüyormuş hakkımda. bi sıkıntım olmuştu mesela, "iyi olmuş neyse, o da beni dışlamıştı zaten" gibisinden cümleler etmeler, eski bir ilişkime "seni şimdi daha mutlu görüyorum, ayrıldığınız çok iyi olmuş" gibisinden salak saçma laflar. bu tip şeyleri söylediği herkes, elemana gayet güzel ağzının payını vermişler anladığım kadarıyla, ben de çok fazla önemsemedim bu sebeple. ama bu durumda birşey yapmayı düşünmesem de içten içe de ekstra uyuz olmaya başladım herifin tavrına şimdi düşününce.
siz napıyorsunuz böyle insanlara? sizin de var dimi böyle insanlar etrafınızda? bir tek ben değilim dimi??
şimdi benim işyerinden bayağı benmerkezcil bir arkadaşım var, inanılmaz şekilde ama. bir konuşmaya başlıyor susturabilen gururlanıyor(!). eskiden eve çağırırdım, ona giderdim (evlerimiz bayağı yakın) ama hem susmaması, hem kendinden başkasını konuşturmaması, hem de gitmek bilmemesi çileden çıkardı.
misal; gece 2 olmuş, uykusuzluktan ölüyorum artık, adam koltuktan kalkıyo, seviniyorum gidecek diye, "gidicem sandın dimi? :) ayaklarım açılsın diye kalktım bi yürüyim salonda" diyor ve bik bik bik konuşmaya devam ediyor. aynen bu mod yani.
neyse, bayağıdır ne çağırıyorum ne dışarıda görüşüyorum. işyerinde gayet sevecen davranıyorum ama, nasılsa gündüz kısa süreliğine, kimse darılmasın etmesin diye. bu aralar evde birkaç etkinlik düzenledim, arkadaşlar geldi gitti ama onu çağırmadım hiç (diğerleri de istemiyorlar onun gelmesini açıkçası).
yeni öğrendim ki, bu arkamdan sürekli konuşuyormuş bazı ortak arkadaşlarımıza, bana feci bilenmiş. sürekli negatif şeyler söylüyormuş hakkımda. bi sıkıntım olmuştu mesela, "iyi olmuş neyse, o da beni dışlamıştı zaten" gibisinden cümleler etmeler, eski bir ilişkime "seni şimdi daha mutlu görüyorum, ayrıldığınız çok iyi olmuş" gibisinden salak saçma laflar. bu tip şeyleri söylediği herkes, elemana gayet güzel ağzının payını vermişler anladığım kadarıyla, ben de çok fazla önemsemedim bu sebeple. ama bu durumda birşey yapmayı düşünmesem de içten içe de ekstra uyuz olmaya başladım herifin tavrına şimdi düşününce.
siz napıyorsunuz böyle insanlara? sizin de var dimi böyle insanlar etrafınızda? bir tek ben değilim dimi??
günaydın.
siyah tişört almak istiyorum. ama üzerinde yazı, ufak baskı vs olsun. ucuz olsun olabildiğince, birden fazla sayıda alacağım.
şunun gibi işte img856.imageshack.us
anadolu yakasında bu tarz tişörtler ucuz (ne kadar?) nerede satılır?
siyah tişört almak istiyorum. ama üzerinde yazı, ufak baskı vs olsun. ucuz olsun olabildiğince, birden fazla sayıda alacağım.
şunun gibi işte img856.imageshack.us
anadolu yakasında bu tarz tişörtler ucuz (ne kadar?) nerede satılır?
fatura kesmeden ödeme alabilmem ya da hak sahibi olabilmem için iş öncesi nasıl bir sözleşme yapıyor olmam gerekir? noter onaylı mı? noter huzurunda mı? nedir? hani sözleşme sonlarında derler ya anlaşma sağlanamama halinde bilmemne mahkemesi sorumludur falan diye, hukuki anlamda hak sahibi olabilir miyim sahıs olarak mesela? bir güvence sağlar mı?