Ben bu kıza çok kötü şeyler yaptım. bunun sonucunda kız ciddi ciddi ölümden başka bir şey düşünmemeye başladı. huzuru ölümde bulacağını, bu uğurda ailesini bile düşünmediğini söyledi. ve ailesine çok düşkün bir kız olmasına rağmen bu kararı vermiş. dün dört saate yakın dil döktüm. psikolojisi çok kötü bir durumda, her yazdığı cümlenin ardına sinir bozucu şekilde gülme ifadesi koyuyor. dört saat boyunca ölümü anlattı bana. seninle olsam veya olmasam da öleceğim diyor. ve beni ölüme götüren erkeği asla sevmeyeceğim, sen beni ölümü götüren bu kararı verdiren adamsın dedi. napacağımı bilmez bir haldeyim, elim kolum bağlandı. o kendine bir şey yaparsa bunun vebalini hayat boyu ne bu dünya da ne başka bir dünya da ödeyemem.
pazar günü bir yerde buluşalım dedi. ve gelirken yanında silah getir dedi. beraber hayatımızı sonladıralım. ıkımız ıcınde en hayırlısı bu dedi. çok kararlı ve ölüm de bile inatçı bir kızdır. onu bu kararından döndürmek için ne yapmalıyım? acil önerilerinizi beklyorum, çok kötü haldeyim.
edit: kızın yaş 26.
pazar günü bir yerde buluşalım dedi. ve gelirken yanında silah getir dedi. beraber hayatımızı sonladıralım. ıkımız ıcınde en hayırlısı bu dedi. çok kararlı ve ölüm de bile inatçı bir kızdır. onu bu kararından döndürmek için ne yapmalıyım? acil önerilerinizi beklyorum, çok kötü haldeyim.
edit: kızın yaş 26.
Selam duyuru sakinleri, gönül dostları, baboşlar. Bir gönül derdim var size danışayım istedim. Durumu şöyle açıklayayım:
24 yaşındayım. Bir kadınla tanıştım yaklaşık bir sene önce. Görüştük bir süre, sonra bu KPSS'den Allah'ın dağına, bir köye memur olarak atandı. Yine görüşmeyi sürdürdük. Sürekli iletişim halindeydik. Bu işten gelir gelmez internete girer, Skype üzerinden görüntülü konuşurduk. Yine bu konuşma günlerinden birinde ben sevdiğim kadının eskiden birşeyler yaşamış olduğu erkekle görüştüğünü öğrendim. Bir süre görüşmedik, yalvardı yakardı, açıklama yaptı, bildiğin gibi değil, sürekli görüşmüyoruz, ayda yılda bir telefon ediyor hal hatır soruyor arada bir de facebooktan merhaba merhaba yapıyoruz diye. Ben buna inanmak zorunda kaldım. Aslında inanmadım adamın aradığına, kesin bu arıyordur diye düşündüm fakat üsteleyemedim. Seviyordum. Bunaltmak istemedim. O da görüşmeyi kesti zaten onunla(Ben buna inanmayı tercih ediyorum). Tekrar eski günlere döndük. Eski sevgilisini araştırdım. Adam 30lu yaşlarda çok başka bir şehirde yaşayan işinde gücünde biri.
Sonraları ben askere gittim. Hiç teklif etmememe rağmen facebook hesabını kapattı, 20 gün kadar açmadı. Hoşuma gitmişti bu davranışı ne yalan söyleyeyim. Ben acemi birliğindeyken beni sürekli arıyordu, bana sürekli mail yazıyordu. Bu da hoşuma gitmişti. Daha da hoşuma giden, bana sürpriz yapıp acemi birliğimde beni ziyarete gelmesi, yemin törenime gelmesi ve o geceyi birlikte geçimemizdi.
Askerlik bitsin de belki evlenirim demeye başladım. Usta birliğine geçtim, dişimi sıkayım dedim. Birkaç gün yine iyi bir şekilde konuştuk derken bu kadın benden uzaklaşmaya başladı, ayrılmak istedi. Yazdığı mailler kesildi, Facebook hesabını açtı. Telefonda soğuk konuşmalar başladı derken bir gün; "ben seni aramayacağım bir süre, sen de beni bir süre arama. Seni özlemek istiyorum. Seni kafamda netleştirmek istiyorum" gibi laflar söyledi. Anlam veremedim ancak bir yere kadar eyvallah demesini de bildim. Birkaç gün görüşmedik, sonra telefonla arayarak ayrılmak istemediğimi söyledim. Kör topal bir şekilde ilerledi ilişkimiz fakat sürekli görüşmeden. Ve bu ayrılık olayı ben usta birliğini bitirene kadar devam etti. Yani 3 gün konuştuysak 2 gün küs kaldık. Hep böyleydi. Konuştuğumuz zamanlarda ise bana şu işi yapacam birazdan, şunu halletmem lazım falan deyip sürekli meşgul olduğunu bildiriyordu. Başından savıyordu diyemem çünkü yine bana vakit ayırıyordu. Mesaj yazıyordu falan. Ama Allah var hiç telefonu yüzüme kapatmadı. Arada bir açmamazlık etti, onda da uyuyordum dedi. Ben bu davranışlardan şüphelendim açıkçası. İçime kurt düştü.
Derken askerlik bitti, eve geldik. Hala bu kadından uzaktayım fakat seviyorum. İlişkimiz de hala kör topal devam ediyor. Askerliğin kritiğini yaptık. Bu benden uzak kalışı konusuna değindim. Şakayla karışık bunun bedelini ödeyeceksin dedim. Hüngür hüngür ağlamaya başladı. Ben sana ne yaptım, sen benim sana yamuk yaptığımı zannediyorsun hep ama ben sana hiçbir şekilde yamuk yapmadım gibisinden laflar söyledi. Görüşmeme kararı aldık fakat yine başarısızlıkla sonuçlandı bu görüşmeme kararı. Şimdilerde askerden önceki kadar görüşmüyoruz ancak hala görüşüyoruz. Ancak benim içimde hala kurt dolaşıyor.
Bende şimdi aşırı derecede şüphe var. Acaba ya yine o adamla görüşüyorsa(internet ve telefon üzerinden), ya ben sadece onu biliyorsam ya ondan başka da görüştüğü eskiden kalma kişiler varsa, ya yeni biriyle tanışmışsa, ya bana olan ilgisi bittiyse ve bana bunu söyleyemiyorsa(Ki bunu sordum ben, yok seninle görüşmeyince yokluğunu derinden hissediyorum, şöyle böyle dedi) gibi şeyler.
Facebook kullanmadığım için onu ekleyip kontrol edemiyorum. Allah'ın dağına atandığı için yanına gidemiyorum. Aramızda mesafe olduğu için onun ne yaptığından tam olarak haberim yok. Peşine dedektif tutup onu izletemiyorum.
Ben nasıl kurtulurum bu kuruntudan? İş netleşsin istiyorum. Bana gelip dese ki ben başkalarıyla görüşüyorum veya aklımda başka biri var, biliyorum ki ben ondan soğuyacağım ve görüşmeyeceğiz. Ancak bunu demiyor. Arada ben belli etmeden soruyorum fakat öyle kimselerin olmadığı cevabını alıyorum. Belki eski adamla görüşüyordur hala diye düşünüyorum. Çaresiz bir şekilde salağa yatıp bekliyorum.
Doğru mu yapıyorum? Siz olsaydınız ne yapardınız?
24 yaşındayım. Bir kadınla tanıştım yaklaşık bir sene önce. Görüştük bir süre, sonra bu KPSS'den Allah'ın dağına, bir köye memur olarak atandı. Yine görüşmeyi sürdürdük. Sürekli iletişim halindeydik. Bu işten gelir gelmez internete girer, Skype üzerinden görüntülü konuşurduk. Yine bu konuşma günlerinden birinde ben sevdiğim kadının eskiden birşeyler yaşamış olduğu erkekle görüştüğünü öğrendim. Bir süre görüşmedik, yalvardı yakardı, açıklama yaptı, bildiğin gibi değil, sürekli görüşmüyoruz, ayda yılda bir telefon ediyor hal hatır soruyor arada bir de facebooktan merhaba merhaba yapıyoruz diye. Ben buna inanmak zorunda kaldım. Aslında inanmadım adamın aradığına, kesin bu arıyordur diye düşündüm fakat üsteleyemedim. Seviyordum. Bunaltmak istemedim. O da görüşmeyi kesti zaten onunla(Ben buna inanmayı tercih ediyorum). Tekrar eski günlere döndük. Eski sevgilisini araştırdım. Adam 30lu yaşlarda çok başka bir şehirde yaşayan işinde gücünde biri.
Sonraları ben askere gittim. Hiç teklif etmememe rağmen facebook hesabını kapattı, 20 gün kadar açmadı. Hoşuma gitmişti bu davranışı ne yalan söyleyeyim. Ben acemi birliğindeyken beni sürekli arıyordu, bana sürekli mail yazıyordu. Bu da hoşuma gitmişti. Daha da hoşuma giden, bana sürpriz yapıp acemi birliğimde beni ziyarete gelmesi, yemin törenime gelmesi ve o geceyi birlikte geçimemizdi.
Askerlik bitsin de belki evlenirim demeye başladım. Usta birliğine geçtim, dişimi sıkayım dedim. Birkaç gün yine iyi bir şekilde konuştuk derken bu kadın benden uzaklaşmaya başladı, ayrılmak istedi. Yazdığı mailler kesildi, Facebook hesabını açtı. Telefonda soğuk konuşmalar başladı derken bir gün; "ben seni aramayacağım bir süre, sen de beni bir süre arama. Seni özlemek istiyorum. Seni kafamda netleştirmek istiyorum" gibi laflar söyledi. Anlam veremedim ancak bir yere kadar eyvallah demesini de bildim. Birkaç gün görüşmedik, sonra telefonla arayarak ayrılmak istemediğimi söyledim. Kör topal bir şekilde ilerledi ilişkimiz fakat sürekli görüşmeden. Ve bu ayrılık olayı ben usta birliğini bitirene kadar devam etti. Yani 3 gün konuştuysak 2 gün küs kaldık. Hep böyleydi. Konuştuğumuz zamanlarda ise bana şu işi yapacam birazdan, şunu halletmem lazım falan deyip sürekli meşgul olduğunu bildiriyordu. Başından savıyordu diyemem çünkü yine bana vakit ayırıyordu. Mesaj yazıyordu falan. Ama Allah var hiç telefonu yüzüme kapatmadı. Arada bir açmamazlık etti, onda da uyuyordum dedi. Ben bu davranışlardan şüphelendim açıkçası. İçime kurt düştü.
Derken askerlik bitti, eve geldik. Hala bu kadından uzaktayım fakat seviyorum. İlişkimiz de hala kör topal devam ediyor. Askerliğin kritiğini yaptık. Bu benden uzak kalışı konusuna değindim. Şakayla karışık bunun bedelini ödeyeceksin dedim. Hüngür hüngür ağlamaya başladı. Ben sana ne yaptım, sen benim sana yamuk yaptığımı zannediyorsun hep ama ben sana hiçbir şekilde yamuk yapmadım gibisinden laflar söyledi. Görüşmeme kararı aldık fakat yine başarısızlıkla sonuçlandı bu görüşmeme kararı. Şimdilerde askerden önceki kadar görüşmüyoruz ancak hala görüşüyoruz. Ancak benim içimde hala kurt dolaşıyor.
Bende şimdi aşırı derecede şüphe var. Acaba ya yine o adamla görüşüyorsa(internet ve telefon üzerinden), ya ben sadece onu biliyorsam ya ondan başka da görüştüğü eskiden kalma kişiler varsa, ya yeni biriyle tanışmışsa, ya bana olan ilgisi bittiyse ve bana bunu söyleyemiyorsa(Ki bunu sordum ben, yok seninle görüşmeyince yokluğunu derinden hissediyorum, şöyle böyle dedi) gibi şeyler.
Facebook kullanmadığım için onu ekleyip kontrol edemiyorum. Allah'ın dağına atandığı için yanına gidemiyorum. Aramızda mesafe olduğu için onun ne yaptığından tam olarak haberim yok. Peşine dedektif tutup onu izletemiyorum.
Ben nasıl kurtulurum bu kuruntudan? İş netleşsin istiyorum. Bana gelip dese ki ben başkalarıyla görüşüyorum veya aklımda başka biri var, biliyorum ki ben ondan soğuyacağım ve görüşmeyeceğiz. Ancak bunu demiyor. Arada ben belli etmeden soruyorum fakat öyle kimselerin olmadığı cevabını alıyorum. Belki eski adamla görüşüyordur hala diye düşünüyorum. Çaresiz bir şekilde salağa yatıp bekliyorum.
Doğru mu yapıyorum? Siz olsaydınız ne yapardınız?
sevdiceğimin bugün doğum günüymüş facebook tan gördüm. sevdiceğim dediysek de platonik sevdiceğim. bizim üniden. çok yakın değiliz ama ona hediye babında bir şey yollasam mı sizce? tabi somut bir şey yollayamam çünkü o şimdi uzaklarda. soyut bir hediyeden bahsediyorum. mesela portre gibi bir şey olabilir belki veya onun gibi bir şey. ya da çok mu saçmalamış olurum? napim?
edit: yaşlar 22 - 21
edit: yaşlar 22 - 21
Şirkette bir kız var. Öyle fazla güzel olduğu söylenemez, idare eder işte. Ama giyim tarzına hastayım. Böyle nostaljik tarzda, klasik giyim. Fazla açık ya da fazla kapalı değil... Hele bazen böyle tam, daha fazlasını görmeyi isteyecek kadar sade bir dekolte filan. Kullandığı renkler falan da tam beğendiğim gibi. Belki diğer erkeklere öyle gelmiyordur ama; bence en önemlisi, diğer kadınlardan "farklı" bir görüntü. Öyle dikkat çekici bir güzelliği olmasa da, tarzıyla benim dikkatimi çekmeyi başarıyor. Ne yapmak lazım buna?
Esas sorum ise kendim hakkında değil; size de oluyor mu böyle? Güzellik olarak çok beğenmiyorsunuz ama tarz olarak çok etkiliyor, çekiyor falan. Ne yapıyorsunuz, nasıl davranıyorsunuz?
Kadınlar da erkek tarzı için aynı yorumu yapabilir.
Esas sorum ise kendim hakkında değil; size de oluyor mu böyle? Güzellik olarak çok beğenmiyorsunuz ama tarz olarak çok etkiliyor, çekiyor falan. Ne yapıyorsunuz, nasıl davranıyorsunuz?
Kadınlar da erkek tarzı için aynı yorumu yapabilir.
bi hatun var iste girislerim kotudur.... Gym de tanistik, telefonlari aldik, verdik. Oyle mesajlasmadir filan gitti biraz. daha sonra Bulustuk bu benden hoslandigini itiraf etti. Yuvarlak sozlerle gecistirdim ama hayir demedim. Kiz sevgiliyiz saniyo yani bi sevgilibin yapacagi herseyi yapiyoruz... Birde bana annem gibi bakiyor mk. Yani o calisiyor ben okuyorum. kontorumu aliyor filan. Suanda da para biriktiriyor bana surpriz yapacakmis. Yapacak bisey yok asik degilim. Ama uzemem kizi bu kadar severken. bir de ikinci kiz var. (bazi kizlar cokzel) onunla da oyle konusmaya yeni basladik, seviyorum la o birincisi beni nasil seviyosa ikinciyi nerdeyse o kadar sevdim yani. O da bos degil bana. Ama iste birinci kizdan ayrilirsam kiz cok kotu depresyona girer diye filan yapamiyorum. Simdi ben bunlari idare edebilecegimi dusunuyorum(linc baslasin). Soyle dusunun yakalanmazsam 3 kisi de mutlu olacak, ama olmuyor diyorsunuz. Birinin mutsuz olmasi gerek diyorsunuz. 3 lu mutluluk varken niye bir kisi uzulsun? Yakalanirsam tersine donecek biliyorum ama bu risk alinmaz mi sizce ? Yakalanma olasiligim dusuk yani. En azindan yavas yavas soguturum kendimi. Degerli goruslerinizi almak istedim.
Not: konu butunlugunu sagliyamamis olabilirim mobile'im
not2: 20 yasinda bi ergenim
Not: konu butunlugunu sagliyamamis olabilirim mobile'im
not2: 20 yasinda bi ergenim
haftada iki saat olan dersimin ikinci haftasına girdim bugün. gittim oturdum işte bi kız geldi benim sandalyenin yanındakinin yanındaki sandalyeye eşyalarını koydu çıktı. dersin başlamasına biraz vardı. sonra işte kız geri geldi eşyalarını aldı yanıma oturdu. şimdi kendi kendine gelin güvey olmuşsun diyeceksiniz ama kız sürekli dönüp bakıyordu bana bir de. belki de cidden ben kendi kendime gelin güvey oluyorum. neyse işte herkes listeden bi kitap seçti amk soracaktım hangi kitabı seçtin diye kafamı sikiyim dilim tutuldu sanki soramadım bi türlü ders bitti. ben bu utangaçlıktan nasıl kurtulucam lan :(
aslında tam ayrılan demiyim de birbirinden hoşlanan 2 kişi artık olmuyor diyorsa yada birisi, böyle neşeyle olmaz diyip sohbet ediyorsa, yaptınız mı böyle bir şey? şuan yapıyorum da garip geldi. oldu mu sizde de? ama kararım kesin onu diyim. :)
ama bakın kesin bitti ama garip geldi.
ama bakın kesin bitti ama garip geldi.
#666108
konuda bahsi geçen kızla ilgili durumu düzeltmek için yarın ne yapılabilir?
not: öğlen ders aramız mevcut.
konuda bahsi geçen kızla ilgili durumu düzeltmek için yarın ne yapılabilir?
not: öğlen ders aramız mevcut.
okulun ilk günü bir kızla tanıştık geldi karşıma oturdu muhabette açtı filan. çıkışta kütüphaneye gidip daha sonra ayrıldık.
ertesi gün yine ben gelince oturduğu yerden kalkıp karşıma geldi. az biraz muhabbet ettik.
3.gün ise geldi yanıma oturdu arkadaşlarını tanıştırdı benimle. ders arasında kantine indik sohbet muhabbet filan. numaralarımızı aldık. ben bir ara onların yanından kalktım ben kalkınca sınıfın diğer erkekleri onlarrın yanına geçti. bende bir daha yanlarına gitmedim.
hafta sonu kızla mesajlaştım üç beş saat. bugüne kadar bir daha konuşmadık.
bugünde sınıfa gidip yanı boşken önüne oturdum. sonra oradan kalkıp başka bir yere geçti ve hiç selam sabah vermedi. çıkıştada o benden sonra oturan erkeklerle muhabbet ederken gördum.
şimdi dostlar bu kızın derdi ne sizce?
edit: ilk adımı kızlardan bekleyen bir tipim. yani abazan gibi gözükmek istemem ilk adımları atıp. kızın yanınada aynı sebepten ötürü oturmadım. erkekler bizim yanımıxa değilde kızın yanına oturdu diyecek kafadalar.
ertesi gün yine ben gelince oturduğu yerden kalkıp karşıma geldi. az biraz muhabbet ettik.
3.gün ise geldi yanıma oturdu arkadaşlarını tanıştırdı benimle. ders arasında kantine indik sohbet muhabbet filan. numaralarımızı aldık. ben bir ara onların yanından kalktım ben kalkınca sınıfın diğer erkekleri onlarrın yanına geçti. bende bir daha yanlarına gitmedim.
hafta sonu kızla mesajlaştım üç beş saat. bugüne kadar bir daha konuşmadık.
bugünde sınıfa gidip yanı boşken önüne oturdum. sonra oradan kalkıp başka bir yere geçti ve hiç selam sabah vermedi. çıkıştada o benden sonra oturan erkeklerle muhabbet ederken gördum.
şimdi dostlar bu kızın derdi ne sizce?
edit: ilk adımı kızlardan bekleyen bir tipim. yani abazan gibi gözükmek istemem ilk adımları atıp. kızın yanınada aynı sebepten ötürü oturmadım. erkekler bizim yanımıxa değilde kızın yanına oturdu diyecek kafadalar.
şimdi kalbini kırmışsın kızcağızın, böyle hilelerle kandıramazsın ruhsuz ve kaba erkek demeyin sevgili laralar!
olay şöyle:
bir tartışmamız sonucu sevgilime çok ağır laflar söyledim. gerçekten en son raddede söylenecek kelimelerdi. o an çok sinirliydim ve kendimi ne kadar tutmak istesem de bir anda çıkıverdi.(mesaj yoluyla)
sonra konuştum kendisiyle.affetti. ama ben o söylediğim laflardan ötürü kendimi affedemiyorum. sanki kalbi hep yaralı kalacakmış gibi geliyor.
her an mutsuzmuş gibi geliyor bana. aklıma geldikçe kendime kızıyorum vs...
hem kendi içimi rahatlatmak adına hem onun kırılan( ne kadar belli etmese de) kalbini tekrar yapmak adına çiçek göndermek istiyorum.
beşyüz kere söylenilmiştir cevaplanmıştır ama ben yine de soracağım sizlere.
ne tarz bir şeyler gider böyle durumlarda. bana beyaz çiçekler çok yakın geldi. ama tür mür hiç bilmem anlamam. bir tek gül biliyorum ben. :(
bir yardım edin şu kardeşinize...
(linkli yollarsanız çok makbule geçer)
olay şöyle:
bir tartışmamız sonucu sevgilime çok ağır laflar söyledim. gerçekten en son raddede söylenecek kelimelerdi. o an çok sinirliydim ve kendimi ne kadar tutmak istesem de bir anda çıkıverdi.(mesaj yoluyla)
sonra konuştum kendisiyle.affetti. ama ben o söylediğim laflardan ötürü kendimi affedemiyorum. sanki kalbi hep yaralı kalacakmış gibi geliyor.
her an mutsuzmuş gibi geliyor bana. aklıma geldikçe kendime kızıyorum vs...
hem kendi içimi rahatlatmak adına hem onun kırılan( ne kadar belli etmese de) kalbini tekrar yapmak adına çiçek göndermek istiyorum.
beşyüz kere söylenilmiştir cevaplanmıştır ama ben yine de soracağım sizlere.
ne tarz bir şeyler gider böyle durumlarda. bana beyaz çiçekler çok yakın geldi. ama tür mür hiç bilmem anlamam. bir tek gül biliyorum ben. :(
bir yardım edin şu kardeşinize...
(linkli yollarsanız çok makbule geçer)
merhabalar. flört etmek ile sevgili olmak birbirinden farklı şeyler midir? ben flört ederken de sevgili olunuyor diye biliyordum...
mutluysanız, mutlu olmanızdaki en büyük etken ne?
sevilmeye muhtaç hissetmeyenler neden hissetmiyor? muhtaç hissedenler neden muhtaç?
bir kadına cilve yapmak nasıl öğretilir? ciddi manada hödük bir arkadaşım var çünkü benim, kız cilve yapamıyor, flört edemiyor.
ben flörtöz bir insanımdır ama, flört etmek nasıl öğretilir ki yani, çıkmazlardayım ey duyuru...
yaş 20 bu arada.
ben flörtöz bir insanımdır ama, flört etmek nasıl öğretilir ki yani, çıkmazlardayım ey duyuru...
yaş 20 bu arada.
normal bir ilişkim vardı fakat şuan okul nedeniyle olay long distance relationship'e döndü. normalde çok iyi vakit geçiriyorduk, eğleniyorduk. herşey gayet iyiydi. ama sanki bana birşey oldu. hergün konuşuyoruz, mesajlaşıyoruz. günde bana belki 5 defa nasıl olduğumu soruyor, ne yediğimi, 10 dakika mesaj atmazsam (meşgul olma durumu olsa dahi) herhangi bir sorunun olup olmadığını soruyor. artık ' yeter ben iyiyim yea!!!1! ' diyesim geliyor. ayrıca hergün skype'da görüşüyoruz. bazen oyun oymamam gerektiği için gitmem lazım diyorum ' tamam o zaman oyun bittikten sonra konuşuruz ' diyor. ailemle bile vakit geçiremez oldum sanki. kamera açıkken biri geldiğinde suratı asılıyor. sanki bütün dikkatimi ona vermemi istiyor ama ben artık bunaldım sanki. sorularına cevap verirken bile afakanlar basıyor. er kişisiyim, naapsam ben kırmadan bi şekilde halletsem bu sorunu?
Duyurudan tanıştığım bir kıza aşık oldum. Ancak yaşı bana göre küçük. Tanıştığımız ilk gece ondan bir saniye bile uzaklaşmak istemedim. Sabaha kadar uyumadım onunla bir kelime daha konuşabilmek için. Ama o benden çok uzak duruyor. Bir insanın size ilgi duyması, sizi sevmesi için neler yapıyorsunuz?
Bi çocuktan nasıl kurtulunur? hiç tipin ve tarzın olmayan, hala üzerinde umut besleyen yok'dan anlamayan biri. sevgilim var diyebilirsin gibi bir cevap aramıyorum, şimdiden belirteyim. nerden buluyor beslediği bu umudu bilmiyorum. nasıl olmayacağını anlatabilirim davranışlarımla veya başka bi şekilde bu insana?
merhabalar.
bu sene farklı bir şehirde üniversiteye başladım. burası tam bir öğrenci kenti ve ayak uydurması bir çok insan için kolay olsa gerek fakat ben uyduramadım arkadaşlar. öncelikle şunu söyliyim benim hayatım boyunca hiç kız arkadaşım olmadı. aslında benim hiç arkadaş çevremde olmadı. her zaman yalnız adamdım yani. ayrıca acayip tipsizim de. daha ne olsun ki? Cafelerin, barların, çay bahçelerinin hatta bankların önünden geçerken daha da mutsuz oluyorum. çünkü insanların kızlı erkekli güzel arkadaş ortamlarında muhabbet ettiklerini, şakalar yapıp güldüklerini yahut dertleştiklerini görüyorum. insanların nasıl sosyal bireyler olduğunu görüyorum. bugün okulda bir kıza soru sorayım diyaloğa gireyim dedim, kıza arkasına döndü cevap vermek için ve tipi görünce bir daha suratıma bile bakmadı mesela. insanlar çok zalim be
velhasıl kelam, ben bu yalnızlığı yenebilir miyim günün birinde?
bu sene farklı bir şehirde üniversiteye başladım. burası tam bir öğrenci kenti ve ayak uydurması bir çok insan için kolay olsa gerek fakat ben uyduramadım arkadaşlar. öncelikle şunu söyliyim benim hayatım boyunca hiç kız arkadaşım olmadı. aslında benim hiç arkadaş çevremde olmadı. her zaman yalnız adamdım yani. ayrıca acayip tipsizim de. daha ne olsun ki? Cafelerin, barların, çay bahçelerinin hatta bankların önünden geçerken daha da mutsuz oluyorum. çünkü insanların kızlı erkekli güzel arkadaş ortamlarında muhabbet ettiklerini, şakalar yapıp güldüklerini yahut dertleştiklerini görüyorum. insanların nasıl sosyal bireyler olduğunu görüyorum. bugün okulda bir kıza soru sorayım diyaloğa gireyim dedim, kıza arkasına döndü cevap vermek için ve tipi görünce bir daha suratıma bile bakmadı mesela. insanlar çok zalim be
velhasıl kelam, ben bu yalnızlığı yenebilir miyim günün birinde?
((öncelikle başlıkta yazdığım hususta hemfikir olmamız gerekiyor, sorumun anlamlı olabilmesi için))
eskiden kadınlar, kendilerinden büyük erkek isterlerdi, yani en azından bunu belirtirlerdi. yok olgun olsun, kır saçlı olsun, zaten erkek geç olgunlaşıyor da vs vs...
birkaç yıldır bakıyorum, kadınlar dizilerde, filmlerde, gerçek hayatta yaşça küçük karakterleri beğenebiliyorlar. emir'iydi, kerem bursin'iydi uzayıp gider.
-şimdi önceden vardı da ben mi farketmemiştim, yoksa artık kadınlar olgun istemiyor mu??
-bunun oluşmasında erkek tarafındaki milf algısının gelişmesi etkili mi? erkekler de olgun kızlardan hoşlanıyor nitekim. ayrıca etrafımda büyük kız, küçük erkek çiftleri olmaya başladı birkaç yıldır.
-ya da bunun oluşmasında ne etkili oldu? yine dizi, filmlerde örneği mi vardı da artık normalleşti bu durum?
ha bence bir sakıncası yok, sadece merak ettim, arkadaşlarıma da soramam, onlar da bu bataklığa saplandılar:p
eskiden kadınlar, kendilerinden büyük erkek isterlerdi, yani en azından bunu belirtirlerdi. yok olgun olsun, kır saçlı olsun, zaten erkek geç olgunlaşıyor da vs vs...
birkaç yıldır bakıyorum, kadınlar dizilerde, filmlerde, gerçek hayatta yaşça küçük karakterleri beğenebiliyorlar. emir'iydi, kerem bursin'iydi uzayıp gider.
-şimdi önceden vardı da ben mi farketmemiştim, yoksa artık kadınlar olgun istemiyor mu??
-bunun oluşmasında erkek tarafındaki milf algısının gelişmesi etkili mi? erkekler de olgun kızlardan hoşlanıyor nitekim. ayrıca etrafımda büyük kız, küçük erkek çiftleri olmaya başladı birkaç yıldır.
-ya da bunun oluşmasında ne etkili oldu? yine dizi, filmlerde örneği mi vardı da artık normalleşti bu durum?
ha bence bir sakıncası yok, sadece merak ettim, arkadaşlarıma da soramam, onlar da bu bataklığa saplandılar:p
arkadaşlar çok merak ediyorum, kız tarafı gece hayatına düşkün playboyvari piçlerle çıkmış gecelerde tanımadığı yok içkisi var sigarası var ama über efendi bi tiple çıkıyor adamda içki yok sigara yok gece hayatı yok karı kızı bile yok o derece efendi bi tip. iyi yerlerde okumuş annesinin dibinden ayrılmayan bir adam. evlilik falan modundalar bu nasıl olabilir sizce ?
Selamlar.
Öncelikle arkaplan, uzun dönemli ilişki ve iki aklı başında insan.
Benim durumum biraz farklı, iş için yurt dışına, avusturya'ya sirketim tarafindan gonderildim ve çevrem yok burada. buna ek olarak işler de pek iyi gitmiyor. işlerin yanında başka şeyler de iyi gitmiyor.
karşı taraf ile, hakli haksiz ayrimi yapmadan en ufak bir konuşma/tartışma artık bana bir gülle gibi dönmeye başladı. bir konuyu gündeme getirsem hemen akabinde onlarca karşı atak alıyorum "sen de şöylesin böylesin" şeklinde. sonra bir soğuma devresi giriyor araya ki bundan en ağır ben etkileniyorum, o "sikimde olmazsin" modunda tek telefon ile arkadaşlarıyla buluşup kafa dağıtırken benim elimde böyle bir imkanım yok, + içinden çıkmam gereken işle ilgili ciddi sorunlar var.
ne yapabilirim bu konuda?
Öncelikle arkaplan, uzun dönemli ilişki ve iki aklı başında insan.
Benim durumum biraz farklı, iş için yurt dışına, avusturya'ya sirketim tarafindan gonderildim ve çevrem yok burada. buna ek olarak işler de pek iyi gitmiyor. işlerin yanında başka şeyler de iyi gitmiyor.
karşı taraf ile, hakli haksiz ayrimi yapmadan en ufak bir konuşma/tartışma artık bana bir gülle gibi dönmeye başladı. bir konuyu gündeme getirsem hemen akabinde onlarca karşı atak alıyorum "sen de şöylesin böylesin" şeklinde. sonra bir soğuma devresi giriyor araya ki bundan en ağır ben etkileniyorum, o "sikimde olmazsin" modunda tek telefon ile arkadaşlarıyla buluşup kafa dağıtırken benim elimde böyle bir imkanım yok, + içinden çıkmam gereken işle ilgili ciddi sorunlar var.
ne yapabilirim bu konuda?
dışarda gördüğümüz sevimli çiftler nerede tanışıyorlar? ben mi çok utangaçım falan gidip insanlara merhaba falan diyemiyorum, yoksa türk kızlarında ki kendini beğenmişlik bir reddedilme korkusu mu yaratıyor bilemedim.
asosyal değilim ama çevremdeki insanlarında tanıştırağı bi çevrem yok ya da çevremle beraberde asosyal takılıyoruz sanırım.
bu zamana kadar %90 hep internetten birileriyle tanıştım ama artık internetten değil görüp tanışmak istiyorum. nasıl yapıcaz bunu bi hal çaresi var mı?
neler önerirsiniz?
asosyal değilim ama çevremdeki insanlarında tanıştırağı bi çevrem yok ya da çevremle beraberde asosyal takılıyoruz sanırım.
bu zamana kadar %90 hep internetten birileriyle tanıştım ama artık internetten değil görüp tanışmak istiyorum. nasıl yapıcaz bunu bi hal çaresi var mı?
neler önerirsiniz?
sanki bişey ikram etmeden direkt olaya girince hayvanlıkmış gibi geliyor. bilinçaltımdaki misafirperverlik mi dürtüyor yoksa? ne diyosunuz sayın duyurucular?
Merhabalar, anlamsız takıntıların insanı olduğum için konuşmakta zorlandığım bir konu hakkında fikir danışmak istiyorum sizlere.
Geçen hafta çok sık görüşmediğim ama baya yakın bir arkadaşımın doğum günü kutlamasında birisi ile tanıştım. Normalde yeni tanıştığı insanlar ile merhaba merhabadan ileri gidemeyen bir adam olmama rağmen bu insanla inanılmaz bir muhabbet içine girdik. Beraber güldük, geyik yaptık vs vs.
Ve pek bu işlerle içli dışlı olmayan ben o günden beri başka hiç bir şey doğru düzgün düşünemez oldum. Facebookda ortak arkadaşda bir tane resmini buldum salak gibi bakıp bakıp duruyorum.
sıkıntım şu, kız ile ilgili herhangi bir bilgi almak için ortak arkadaşımla iletişime girmem lazım, ona da çekiniyorum. Bunun temel olarak 3 sebebi var:
1. olarak kız ortak arkadaşımın sevgilisinin arkadaşı, benim de o insan ile bunu direkt sorabilecek bir yakınlığım yok.
2.si zaten genelde pek seyrek görüştüğüm arkadaşımın - ve sevgilisinin - " lan adama bak zaten kırk yılda bir görüşüyoruz, onda da ortamda gördüğü ilk kıza yazdı hayvan" deme şansları
3.sü ise biraz daha kişisel ki ben açıkcasısı çirkin bir adamım. Göbekli ve kişisel görüşümce suratı vs vs si de elle tutulur bir adam değilim. Kız ise son zamanlarda gördüğüm en güzel şey bu da ister istemez beni geri çektiriyor.
sizce ne yapmak mantıklı olur? Benim kendi tecrübelerim 2 hafta daha obsesife bağlayıp unutma üstüne kurulu olduğu için bilemiyorum ne yapacağımı.
Geçen hafta çok sık görüşmediğim ama baya yakın bir arkadaşımın doğum günü kutlamasında birisi ile tanıştım. Normalde yeni tanıştığı insanlar ile merhaba merhabadan ileri gidemeyen bir adam olmama rağmen bu insanla inanılmaz bir muhabbet içine girdik. Beraber güldük, geyik yaptık vs vs.
Ve pek bu işlerle içli dışlı olmayan ben o günden beri başka hiç bir şey doğru düzgün düşünemez oldum. Facebookda ortak arkadaşda bir tane resmini buldum salak gibi bakıp bakıp duruyorum.
sıkıntım şu, kız ile ilgili herhangi bir bilgi almak için ortak arkadaşımla iletişime girmem lazım, ona da çekiniyorum. Bunun temel olarak 3 sebebi var:
1. olarak kız ortak arkadaşımın sevgilisinin arkadaşı, benim de o insan ile bunu direkt sorabilecek bir yakınlığım yok.
2.si zaten genelde pek seyrek görüştüğüm arkadaşımın - ve sevgilisinin - " lan adama bak zaten kırk yılda bir görüşüyoruz, onda da ortamda gördüğü ilk kıza yazdı hayvan" deme şansları
3.sü ise biraz daha kişisel ki ben açıkcasısı çirkin bir adamım. Göbekli ve kişisel görüşümce suratı vs vs si de elle tutulur bir adam değilim. Kız ise son zamanlarda gördüğüm en güzel şey bu da ister istemez beni geri çektiriyor.
sizce ne yapmak mantıklı olur? Benim kendi tecrübelerim 2 hafta daha obsesife bağlayıp unutma üstüne kurulu olduğu için bilemiyorum ne yapacağımı.
bekar zannettiğim ve kendi evi olan (ailesinden bağımsız, tek başına) bir erkeğin, iş güç ve benzeri zorunlu haller dışında otelde kalması hangi anlama geliyor ? Yani bekar ve kendi evi olan bir erkek tek başına otelde hangi sebepten kalır ? tatil dışında otelde kalmanın benim bilmediğim bir anlamı var mı?
neredeyse 4 - 5 sene sonra eski sevgili neden tekrar görüşmek ister hanımlar beyler? (nezaketen söylenen "bir ırı girişilim cınım" tarzı bir şey değil) ilkin ben kaşıdım yarayı kabul, mesaj filan attım bir şeyleri bahane ederek ama sonuçta görüşmeyi isteyen o oldu. bir sene önce de görüşelim demişti ben "ok" deyip bir sene boyunca hiç oralı olmamıştım. bu sefer biraz daha olası görüşme ihtimali. merak da ediyorum bazı şeyleri. ve evlenip boşandığı ihtimali var, yüksek bir ihtimal. biraz kızgınlık da var bundan dolayı (peşinden koşturmuştu bir süre), görüşünce n'apmalı, nasıl davranmalı, medeniyet çerçevesi içinde ağzına mı etmeli, yoksa beyefendilikten hiç sapmamalı mı? siz n'apardınız?
konu buram buram ergenlik kokuyor farkındayım ama bu hatun söz konusu olunca ergenlik damarım kabarıyor nedense.
konu buram buram ergenlik kokuyor farkındayım ama bu hatun söz konusu olunca ergenlik damarım kabarıyor nedense.
öncelikle belirteyim ki hala aşık değilim, benimki başka bir durum. onun yüzünden kadınları kalite bakımından kıyaslar oldum, şöyle ki;
geçtiğimiz yıllarda bir birlikteliğim olmuştu. 3 yaş büyüktü benden. çok güzel bir kadındı, ama konu bu değil. güzellik bir trafik kazasına bakar nihayetinde.
bu kadın hayata bakış açısıyla, düşünce tarzıyla, ilgi alanlarıyla, kadınlığıyla, zevkleriyle, korkularıyla, sokakta, yatakta, mutfakta, kısacası her yerde ve her yönüyle mükemmel bir kadındı. çok şey öğrendim ondan, inkar edemem. hala sözlükte yazdıklarını okurum ara sıra, oha derim gene döktürmüş. gerçekten sözlüğe katkısı olan yazarlardan kendisi.
allah kahretsin ki böyle bir kadın benim hayatıma girdi! neden allah kahretsin ki diyorum? çünkü ondan sonra hayatıma giren bütün kadınlarda ondaki kaliteyi arar oldum. kendisinden sonra; gerek duygusal yakınlaşma yaşadığım kadınlar olsun olsun, gerek cinsel münasebete girdiklerim olsun, ve hatta internette konuştuğum kadınlar dahi kalitesiz gelmeye başladı. her seferinde belki bu, belki bu diyorum ama kimse yanından bile geçemiyor onun. amacım sevgili olmak değil, bu kıyası ortadan kaldıracak kadını arıyorum. pek umudum kalmadı ama neyse.
tekrardan o olsun gibi en ufak bir isteğimde yok. zaten ayrıldıktan sonra bir defa gene geldi ama erkeklik gururu işte, olmaması gerekiyordu ve gereken oldu. ki ben öyle araya soğukluk girdiği zaman kimseyle eskisi gibi olamıyorum kolay kolay.
bu içinde bulunduğum durum ve her seferinde uğradığım hayal kırıklığı artık canımı sıkmaya başladı. belkide onun gibi birisiyle bir daha hiç karşılaşamayacağım, bu ihtimalide düşünüyorum. peki ömür boyu bu böyle mi sürecek? başka bir çözüm yolu yok mudur bu durumu atlatmanın?
ayrıca şunu belirteyim, bu durumu ben kendi içimde ve hiçbir kadını üzmeden, kırmadan yaşıyorum. ve yaşarken kimseyi küçük görmüyorum, ama eksik görüyorum.
geçtiğimiz yıllarda bir birlikteliğim olmuştu. 3 yaş büyüktü benden. çok güzel bir kadındı, ama konu bu değil. güzellik bir trafik kazasına bakar nihayetinde.
bu kadın hayata bakış açısıyla, düşünce tarzıyla, ilgi alanlarıyla, kadınlığıyla, zevkleriyle, korkularıyla, sokakta, yatakta, mutfakta, kısacası her yerde ve her yönüyle mükemmel bir kadındı. çok şey öğrendim ondan, inkar edemem. hala sözlükte yazdıklarını okurum ara sıra, oha derim gene döktürmüş. gerçekten sözlüğe katkısı olan yazarlardan kendisi.
allah kahretsin ki böyle bir kadın benim hayatıma girdi! neden allah kahretsin ki diyorum? çünkü ondan sonra hayatıma giren bütün kadınlarda ondaki kaliteyi arar oldum. kendisinden sonra; gerek duygusal yakınlaşma yaşadığım kadınlar olsun olsun, gerek cinsel münasebete girdiklerim olsun, ve hatta internette konuştuğum kadınlar dahi kalitesiz gelmeye başladı. her seferinde belki bu, belki bu diyorum ama kimse yanından bile geçemiyor onun. amacım sevgili olmak değil, bu kıyası ortadan kaldıracak kadını arıyorum. pek umudum kalmadı ama neyse.
tekrardan o olsun gibi en ufak bir isteğimde yok. zaten ayrıldıktan sonra bir defa gene geldi ama erkeklik gururu işte, olmaması gerekiyordu ve gereken oldu. ki ben öyle araya soğukluk girdiği zaman kimseyle eskisi gibi olamıyorum kolay kolay.
bu içinde bulunduğum durum ve her seferinde uğradığım hayal kırıklığı artık canımı sıkmaya başladı. belkide onun gibi birisiyle bir daha hiç karşılaşamayacağım, bu ihtimalide düşünüyorum. peki ömür boyu bu böyle mi sürecek? başka bir çözüm yolu yok mudur bu durumu atlatmanın?
ayrıca şunu belirteyim, bu durumu ben kendi içimde ve hiçbir kadını üzmeden, kırmadan yaşıyorum. ve yaşarken kimseyi küçük görmüyorum, ama eksik görüyorum.
selam,
30, 35, 40'larindaki bir is adaminin (isveren) evli olmamasi is hayatinda, kariyerinde, is baglamasinda, ortakliklarinda falan sorun yaratir mi? adam gay falan degil ve gayet de hareketli bir hayati olsun, sadece bekar kalmayi tercih etmis.
35'lerindeki cogu insan evli oluyor, sanki bekar kalmayi tercih etmis bir adam farkli olacagi icin dislanirmis is hayati zora girermis gibi geliyor
30, 35, 40'larindaki bir is adaminin (isveren) evli olmamasi is hayatinda, kariyerinde, is baglamasinda, ortakliklarinda falan sorun yaratir mi? adam gay falan degil ve gayet de hareketli bir hayati olsun, sadece bekar kalmayi tercih etmis.
35'lerindeki cogu insan evli oluyor, sanki bekar kalmayi tercih etmis bir adam farkli olacagi icin dislanirmis is hayati zora girermis gibi geliyor
1 sene once ayrıldıgım daha dogrusu bır nevı terkedıldıgım sevgılımı bugun bır kızla elele gordum hıslerım karman corman oldu .tabıkı sevgılısı olacaktısenden sonra ne beklıyordun dıyeceksınız ama aynı yerde calısmamız ve 1 sene ıcınde hıc gormeyıp ıstanbulda kelalaka onun hıc gelmeyecegı bır yerde bır baskasıyla elele gorunce agır bır durumla kaldım karsı karsıya :( ne bahtsız bır ınsanım ben .. gecer dımı bu hıs ?
Hey selam, ben haftanın 6 günü çalışmaktan, 5 gün çalışmaya terfi olan beyaz yakalı :) Sevgili yepisyeni ik direktörümüz olayın anlamsızlığını, verimsizliğini görmüş olucak ki cumartesileri toptan kaldırıp haftaiçi 18:30 olan mesaiyi de 18:00 e çektiler :)
Bu satırları şahane dinlenilmiş bir cumartesinin ertesi sabahından gülen bi surat, uyku mahmuru gözlerle yazıyorum, paylaşmak istedim :)
Buradan tüm cumartesisizlere sesleniyorum: Evet emekçi kardeşlerim, cumartesileri kimsenin bi iş yaptığı yok, hepimiz biliyoruz ve bu anlamsız şey için sıcacık, yumuşacık yatağımızdan her hafta cebren ve hile ile kaldırılıyoruz. Hem de herkesler uyurken, cumadan seyahatlere başlamışken, ya da akşamdan kalmışken:)
Ama merak etmeyin, çok az kaldı, tüm dünya anlayacak bunu artık,hatta başkası için binalara kapanıp sabahtan akşama çalışarak hayatı tüketmenin anlamsızlığını da.. Az kaldı. Biraz daha sabır sadece. :)
Ehehe sevindirik oldum, napiim napiim,spora yazılayım ben, dur dur bi haftasonu turuna mı katılsam Bozcaada falan, ay çok mesudum :)
Darısı tüm cumartesisizlerin başına!:)
Bu satırları şahane dinlenilmiş bir cumartesinin ertesi sabahından gülen bi surat, uyku mahmuru gözlerle yazıyorum, paylaşmak istedim :)
Buradan tüm cumartesisizlere sesleniyorum: Evet emekçi kardeşlerim, cumartesileri kimsenin bi iş yaptığı yok, hepimiz biliyoruz ve bu anlamsız şey için sıcacık, yumuşacık yatağımızdan her hafta cebren ve hile ile kaldırılıyoruz. Hem de herkesler uyurken, cumadan seyahatlere başlamışken, ya da akşamdan kalmışken:)
Ama merak etmeyin, çok az kaldı, tüm dünya anlayacak bunu artık,hatta başkası için binalara kapanıp sabahtan akşama çalışarak hayatı tüketmenin anlamsızlığını da.. Az kaldı. Biraz daha sabır sadece. :)
Ehehe sevindirik oldum, napiim napiim,spora yazılayım ben, dur dur bi haftasonu turuna mı katılsam Bozcaada falan, ay çok mesudum :)
Darısı tüm cumartesisizlerin başına!:)
geçen sene çalıştığım yerde hoşlandığım bir kız vardı. ilgimi belli ettim, bir kez dışarı çıktık, doğum gününde de sürprizli özel bir şeyler yaptım onun için ama kızın ilgisini bir türlü kazanamadım.
o sıralar da sallantılı bir ilişkisi varmış. kız benim ilgim karşısında bir anda triplere girmeye başladı ve yan yana masalarda oturmamıza ve ona hiç bir yamuğum olmamasına rağmen beni facebook'tan engelledi. sonra da twitter'dan sildi. ben de bu saçma hamlesinden sonra tamamen muhabbeti kestim ve işten ayrılana kadar 7-8 ay boyunca tek bir kelime bile konuşmadım onunla. o ara sıra konuşmaya yeltendi ama hiç yüz vermedim.
işten ayrıldıktan sonra onu hiç görmedim. aradan 4-5 ay geçtikten sonra geçen ay facebook'taki engelimi kaldırdığını farkettim. şimdi de twitter'daki korumalı hesabım için tekrar takip talebi yollamış.
sizce bu kızın amacı ne?
not: sallantılı ilişkisi zaten bu engelleme olayından kısa süre sonra bitmişti. hatta daha sonra başka birisiyle daha birlikte olup duyduğum kadarıyla ondan da ayrılmıştı.
şu anda sevgilisi olduğunu sanmıyorum.
o sıralar da sallantılı bir ilişkisi varmış. kız benim ilgim karşısında bir anda triplere girmeye başladı ve yan yana masalarda oturmamıza ve ona hiç bir yamuğum olmamasına rağmen beni facebook'tan engelledi. sonra da twitter'dan sildi. ben de bu saçma hamlesinden sonra tamamen muhabbeti kestim ve işten ayrılana kadar 7-8 ay boyunca tek bir kelime bile konuşmadım onunla. o ara sıra konuşmaya yeltendi ama hiç yüz vermedim.
işten ayrıldıktan sonra onu hiç görmedim. aradan 4-5 ay geçtikten sonra geçen ay facebook'taki engelimi kaldırdığını farkettim. şimdi de twitter'daki korumalı hesabım için tekrar takip talebi yollamış.
sizce bu kızın amacı ne?
not: sallantılı ilişkisi zaten bu engelleme olayından kısa süre sonra bitmişti. hatta daha sonra başka birisiyle daha birlikte olup duyduğum kadarıyla ondan da ayrılmıştı.
şu anda sevgilisi olduğunu sanmıyorum.
Iliskilere ucuncu kisilerin karismasi hep sorun yaratir ama bu sefer taraflarin ikisi de yakin arkadasim oldugu icin duramadim. simdi bir bucuk senelik iliskileri olan bir cift var. yazin bir aya yakin uzak kaliyorlar, bir araya gelmelerinden bir gun once kiz erkegi arayip herseyin bittigini soyluyor, haliyle aniden olunca erkek kabullenemiyor. bu arada kiz uc ay boyunca baskasiyla (bayagi eskilerden zaafi olan biriyle) yatiyor, hatta ondan hoslaniyor ama soyleyince diger kisi kizla bir daha gorusmek istemiyor, o is de bitiyor. simdi de aldatma suclulugundan sevgilisinden ayriliyor ama nedenini soyleyemediginden erkek zorlamaya devam ediyor, kizla konusmaya calisiyor, bana gelip agliyor, uzuluyorum boyle olunca. simdiye kadar tarafsiz kalmaya calistim ama iyice karisip kiz tarafini ikna etmeye mi calissam, iyi yaptin yonunde mi destek versem? baskalarinin dediklerinden cok cabuk etkilenen biri cunku. bu sefer de tekrar bir araya gelseler adamin yuzune aldatildigini bile bile hicbir sey yokmus gibi bakmasi da var, icinden cikamadim, bir de buraya sorayim dedim.
pazar günü sevgilimin doğum günü var, doğum günü kutlaması sevmiyor ancak özel bir gün olmasını istiyor, baş başa geçireceğiz. beşiktaşta özsüt benzeri bir yerler, italyan yemekleri yapan bir yerler var mı? önerilere de açığım.
sağolun.
sağolun.
hı?
merhabalar sevgili romeo ve julietler
aklımda birkaç fikir var aslında ama siz değerli duyuruculara danışmadan yapmayayım dedim.
ilginç fikirler çıkar umarım.
yalnız yüzyüzeyken yapabileceğim bir sürpriz olsun.
bugüne kadar her buluşmamızda gül götürdüm.
artık gülden ben sıkıldım. ne yapsam bi değişik bişeyler lazım bana.
yardım edin şu karındaşınıza.
aklımda birkaç fikir var aslında ama siz değerli duyuruculara danışmadan yapmayayım dedim.
ilginç fikirler çıkar umarım.
yalnız yüzyüzeyken yapabileceğim bir sürpriz olsun.
bugüne kadar her buluşmamızda gül götürdüm.
artık gülden ben sıkıldım. ne yapsam bi değişik bişeyler lazım bana.
yardım edin şu karındaşınıza.
Arkadaşlar, yeni bir kız arkadaş var.
kızla 3-5 defadır güreş tutuyorum.
ya yoldan gelmiş oluyorum, ya iki gecedir uyumamış oluyorum, zaten su ara stres cok yuksek neyse gureste cok cok erken pes ediyorum.
dinlen, stres yapma gibi tavsiyeler vermeyin. cozum lazım yoksa rezil olacagım.
levitra var mı kullanan, bir sefer kullandım ertesi gun ayağa kalkamamıstım. yarım yutsam fayda eder mi ?
baska cozumler, hem cinsel guc, hem de erken pes etmememek icin
lutfen yardım acil :)
mac yarın.
kızla 3-5 defadır güreş tutuyorum.
ya yoldan gelmiş oluyorum, ya iki gecedir uyumamış oluyorum, zaten su ara stres cok yuksek neyse gureste cok cok erken pes ediyorum.
dinlen, stres yapma gibi tavsiyeler vermeyin. cozum lazım yoksa rezil olacagım.
levitra var mı kullanan, bir sefer kullandım ertesi gun ayağa kalkamamıstım. yarım yutsam fayda eder mi ?
baska cozumler, hem cinsel guc, hem de erken pes etmememek icin
lutfen yardım acil :)
mac yarın.
bu bitkiyi merak ediyorum, kız arkadaşım olmaya aday kişiye doğum gününde bu bitkiyi hediye etmeye karar verdim. ama hangi bitki olduğunu bilmiyorum ve bulabilir miyim ki?
Gönül babında "galiba hep yalnız kalacağım" dediniz mi? Ne oldu sonra?
Bir şeyler değişti mi yoksa hala aynı yerde misiniz? -Büyük bir umutsuzluk halidir mevzubahis-
Bir şeyler değişti mi yoksa hala aynı yerde misiniz? -Büyük bir umutsuzluk halidir mevzubahis-
Gelmisim surda bodruma unutayim zaman dha cabuk gecer diye beachin tekine geldim paso hatun kisinin bana yolladigi al bunu dinle ben seni dusunuyorum dinlerken dedigi sarkilar caliyor. her yerde onla ilgili bisey goruyorum falan noluyo amk ya niye boyle oldum ben. nasil geciyor bu.
Merak edenler icin gelsin yas otuz.
Merak edenler icin gelsin yas otuz.
kız arkadaşım olmaya aday kişiye çiçek buketi yaptırmayı düşünüyorum ama hangi çiçekleri seçsem bilemedim, yeryüzünün en güzel çiçekleri hangileri? terazi burcu kadınının hangi çiçekler hoşuna gider? bir de çok orijinal minik bi not yazmak isterim ama onu da bilemedim, insan aşık olunca kilitleniyo mu ne anlayamadım
"Ne yapabildiğin değil neler yapamadığın önemli bazen" dedi kız arkadaşım olmaya aday kişi, fakat bu kadar kolay bi cümleyle ne anlatmak istediğini hala anlayamadım. aptal mıyım yoksa? yoksa aşık mı? aşk bu mu aşk acı mı, acıtır mı incitir mi?
nedir bu ilk buluşma?
tanışmadan sonra görüşülen ilk gün mü?
yoksa herkes internette falan mı tanışıyo da ilk buluşma deniyor?
tanışmadan sonra görüşülen ilk gün mü?
yoksa herkes internette falan mı tanışıyo da ilk buluşma deniyor?
Size her zamanki gibi selam veremiyorum. Kusura bakmayın.
Bu soruyu soracak başka biri de yok. İnsanlarla yüzyüze bunları konuşacak kadar cesaretli değilim.
Babam 25 gün önce vefat etti. Bir anda gelen bir telefonla kalp krizinden onu kaybettiğimizi öğrendim. Aileye bomba düşmüş gibi oldu. 58 yaşında daha onlarca planı varken bir anda kayboldu gitti.
Üstelik nikahımdan bir hafta sonra oldu bunlar.. Daha da kötüsü, bu ayın 29'unda düğün törenim var.
Babam vefat etti, üzerinden 50 gün sonra ise düğünüm..
Herkes "Baban bu düğünü o kadar çok istiyordu ki, yapmazsan yazık olur" minvalinde konuşarak yapmamız gerektiğini söylüyor.
Gerçekten de çok istiyordu. Düğüne para verebilecek kadar biriktirmesi yıllar sürmüştü. Daha önce böyle birşey yapacak gücü yoktu ve bu düğün onun için çok büyük bir hayaldi.
Ben de onun hayalini yerine getirmek için düğünü yapacağım.
Ama nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Ben nasıl eğleneceğim o akşam?
Eğlenmek çok sahte gelmeyecek mi? Onun kaybını bu kadar hissederken, o müzikler eşliğinde nasıl olacak bu iş?
Zavallı annem bile, "O senin üzülmeni asla istemezdi, eğleneceksin, güleceksin" diyerek kendi acısını dahi bastırıyor.
Kötü bir not daha, abimin düğününden 1 ay evvel büyükbabamı kaybettik, benim düğününmden 1.5 ay evvelde babamı..
Ne işe yarar bilemedim ama bu da böyle bir bilgi..
Nasıl olacak bu işler?
Bu soruyu soracak başka biri de yok. İnsanlarla yüzyüze bunları konuşacak kadar cesaretli değilim.
Babam 25 gün önce vefat etti. Bir anda gelen bir telefonla kalp krizinden onu kaybettiğimizi öğrendim. Aileye bomba düşmüş gibi oldu. 58 yaşında daha onlarca planı varken bir anda kayboldu gitti.
Üstelik nikahımdan bir hafta sonra oldu bunlar.. Daha da kötüsü, bu ayın 29'unda düğün törenim var.
Babam vefat etti, üzerinden 50 gün sonra ise düğünüm..
Herkes "Baban bu düğünü o kadar çok istiyordu ki, yapmazsan yazık olur" minvalinde konuşarak yapmamız gerektiğini söylüyor.
Gerçekten de çok istiyordu. Düğüne para verebilecek kadar biriktirmesi yıllar sürmüştü. Daha önce böyle birşey yapacak gücü yoktu ve bu düğün onun için çok büyük bir hayaldi.
Ben de onun hayalini yerine getirmek için düğünü yapacağım.
Ama nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Ben nasıl eğleneceğim o akşam?
Eğlenmek çok sahte gelmeyecek mi? Onun kaybını bu kadar hissederken, o müzikler eşliğinde nasıl olacak bu iş?
Zavallı annem bile, "O senin üzülmeni asla istemezdi, eğleneceksin, güleceksin" diyerek kendi acısını dahi bastırıyor.
Kötü bir not daha, abimin düğününden 1 ay evvel büyükbabamı kaybettik, benim düğününmden 1.5 ay evvelde babamı..
Ne işe yarar bilemedim ama bu da böyle bir bilgi..
Nasıl olacak bu işler?
bir kızla tanıştım, netten. bundan 30 gün önce. devamlı konuşuyorduk, mesajaşıyorduk face üzerinden, skype'den veya telefonla, tanışmamızın 17'ince gününde buluştuk, 6-7 saat beraber geçirdik, yedik, içtik falan. snra 1 hafta sonra tekrar görüştük, yemek yedik, bir yerde oturduk ve geceyi onun evinde geçirdim, seviştik falan. bir hafta sonra yine aynı şeyler oldu. hani sadece sevişme amaçlı bi ilişki değil, her gün konuşuyoruz devamlı her şey hakkında, ortak noktamız falan da var işte epey. sonra baktım fakbadi ile sevgililik arasındaki farklara falan ama sevgililiğe çok daha yakın. sevgililik öncesi flört gibi bir şey denebilir herhalde.
en sonki görüşmemizden bi gün sonra soğuk olduğunu fark ettim, sordum neyin var diye, eski sevgilisinin aradığını, görüşme teklif ettiğini söyledi. görüşecek misin diye sordum bilmiyorum dedi. bu eski sevgilisiyle daha önce 2 defa ilişkisi olmuş, olursa bu olacak ve saplantı gibi bir şey olmuş bunlarda bu ilişki, tekrar sevgili olmak isterse reddemeyeceğini söylüyor. işte bi gün sonra ben yine havadan sudan muhabbete devam edeyim dedim, hala soğuktu, zoraki konuşuyordu falan. 2 gündür ben de konuşmuyorum selam bile vermiyorum.
soracaklarım şunlar, ben şimdi yedekte miyim? sap gibi kaldım mı ortada? sorayım mı kıza açık açık yoksa onun mu konuşmasını bekleyeyim, çünkü ortada gerçekten bir şey yok, buluştuk yedik, içtik, eğlendik bi gün sonra bunlar oldu. bu kızı artık unutayım mı? bir daha hayır gelmez mi?
en sonki görüşmemizden bi gün sonra soğuk olduğunu fark ettim, sordum neyin var diye, eski sevgilisinin aradığını, görüşme teklif ettiğini söyledi. görüşecek misin diye sordum bilmiyorum dedi. bu eski sevgilisiyle daha önce 2 defa ilişkisi olmuş, olursa bu olacak ve saplantı gibi bir şey olmuş bunlarda bu ilişki, tekrar sevgili olmak isterse reddemeyeceğini söylüyor. işte bi gün sonra ben yine havadan sudan muhabbete devam edeyim dedim, hala soğuktu, zoraki konuşuyordu falan. 2 gündür ben de konuşmuyorum selam bile vermiyorum.
soracaklarım şunlar, ben şimdi yedekte miyim? sap gibi kaldım mı ortada? sorayım mı kıza açık açık yoksa onun mu konuşmasını bekleyeyim, çünkü ortada gerçekten bir şey yok, buluştuk yedik, içtik, eğlendik bi gün sonra bunlar oldu. bu kızı artık unutayım mı? bir daha hayır gelmez mi?
Bir türlü anlamadığım bir şey var; nasıl oluyor da reddedildiğiniz kişiye aşık kalmaya devam ediyorsunuz? Ya da sizi terk eden sevgiliye?
Evet, anladığım bir mantığı var; o insana reddedilmezden evvel aşık oluyorsun, süper bir şey oluyor o insan senin gözünde. Hep onu düşünüyorsun falan. Bunu anlıyorum. Bu benim de başıma geldi. Ama o insana açılıp reddedilince nasıl o duygular tam gaz devam ediyor anlamıyorum. Hele karşıdaki empati yapmadan hayvanca reddediyor bazen, okuyorum... Buna rağmene o insan yine kafada mükemmel biri olarak kalıyor. Neden o insandan nefret edemiyorsunuz? Neden kafada bitmiyor o bağlılık?!
Sevgili senden ayrılır, tekrar birleşme ihtimaliniz vardır, o zaman da anlarım. Ama sana dönme ihtimali yoksa, seni istemediğini açık ediyorsa, nasıl o insana saygı duyup hala onu istemeye devam edebilirsin? Cinsel olarak çekici bulsan bile kafadan silmek doğal sonuç değil mi?
Gerçek anlamda red/terk edilmedim sayılır, o yüzden yeterince iyi anlayamıyorum belki de. Küçük redler yaşadım ama yoğun hislerim yoktu, o yüzden kolay oldu silmek. Derin hislerim olan ve elde edemediğime de net bir şekilde açılamadığım için süregeldi, o normal. Ama net bir şekilde açılıp net bir red yesem, acı çeksem de kafamdan kolayca silerdim gibi geliyor.
Evet, anladığım bir mantığı var; o insana reddedilmezden evvel aşık oluyorsun, süper bir şey oluyor o insan senin gözünde. Hep onu düşünüyorsun falan. Bunu anlıyorum. Bu benim de başıma geldi. Ama o insana açılıp reddedilince nasıl o duygular tam gaz devam ediyor anlamıyorum. Hele karşıdaki empati yapmadan hayvanca reddediyor bazen, okuyorum... Buna rağmene o insan yine kafada mükemmel biri olarak kalıyor. Neden o insandan nefret edemiyorsunuz? Neden kafada bitmiyor o bağlılık?!
Sevgili senden ayrılır, tekrar birleşme ihtimaliniz vardır, o zaman da anlarım. Ama sana dönme ihtimali yoksa, seni istemediğini açık ediyorsa, nasıl o insana saygı duyup hala onu istemeye devam edebilirsin? Cinsel olarak çekici bulsan bile kafadan silmek doğal sonuç değil mi?
Gerçek anlamda red/terk edilmedim sayılır, o yüzden yeterince iyi anlayamıyorum belki de. Küçük redler yaşadım ama yoğun hislerim yoktu, o yüzden kolay oldu silmek. Derin hislerim olan ve elde edemediğime de net bir şekilde açılamadığım için süregeldi, o normal. Ama net bir şekilde açılıp net bir red yesem, acı çeksem de kafamdan kolayca silerdim gibi geliyor.
Ben size babaannemden bahsetmek istiyorum. Çünkü onu hep anmak istiyorum. Arkadaşlarıma anlatmak yetmiyor. Bu da benim için bir gönül işi, gönül meselesi.
Babaannem, ki ben ona babanne ya da bebelikten kalma deyişimle babali derdim, 2010 yılında 1 Mart'ta bizi bırakıp gitti. Aniden, beyin kanaması mı kalp krizi mi hala tam aklımda yer etmeyen bir yolla. O, o sırada yemek yiyordu, bense başka bir evde mantı pişiriyordum. Sonra bir daha hiç mantı pişirmedim.
Babannem melek değildi. Anneme bazen azap çektirirdi, annemi ve yakınları, komşuları çekiştirmeyi çok severdi. Babam 50 yaşındayken bile ona çocuk gibi davranırdı. Ama babannem 4 tane çocuk yetiştirmişti tek başına yabancı olduğu bu memlekette. Balkanlarda dağlarda, tarlalarda çalışırken gelip tütün sarmaya başlamıştı burda, sonra eşini kaybetmişti.
Benim adımı da babannem koymuştu, çok sevdiği memleketinin dağlarındaki bir çiçekten alıp. Babannem gülmeyi ve sevmeyi çok iyi bilirdi. Çiçekleri sevdiği gibi beni de severdi. Sanki annemden ve babamdan çok o severdi beni. Sokaktan eve dönmediğimde bana (h)ınzırın kızı diye bağırırdı evet, kardeşime de gavur askeri derdi. Kuzenime de sicim Ali. Ya da evdeki büyük dikdörtgen masanın etrafında bizi terlikle kovalardı. Ama bilirdim severdi, göstere göstere, söyleye söyleye severdi çünkü, sakınmadan.
Babannem kendini de severdi, yaşamı da. Kulağının kenarına daima bir fesleğen takardı, ellerine daima arko sürerdi, aynası ve cımbızı hep camın önünde dururdu. Çenesindeki beyaz tüyleri 80 yaşında bile bana aldırırdı. Seve seve alırdım. Bu yüzden de yüzünün her kıvrımını bilirdim babaannemin ben. Durmadan türkü söyler, göremediğimiz dedemi anlatırdı. Unutmaya yüz tuttuğu Balkan dillerinde zor tekerlemeler öğretirdi. Her gece yatmadan dua etmemi tembihlerdi, göz kapaklarına da salatalık kabuğu koyardı. Ve bol yoğurt yerdi, severdi.
Biz bol bol birbirimizi gıdıklardık, o benim ellerimi çok sever, değiş tokuş etmek isterdi, çünkü onunkiler damarlı ve buruşuktu, ben de onun göbeğine inmiş memelerini sever, onlara kafamı dayar öyle sanki bebek kokusuna benzeyen, ekşi temiz ter, fesleğen ve arko kokusunu burnuma çekerdim.
Ha bir de pencereye bir yastık koyar, ordan bütün mahalleyi izlerdi. Ağaca, duvara çıkmışsak bize kızardı. Bahçeyi süpürmemizi isterdi sık sık, bizse koşmak oynamak.
Babannemi toprağa vereceğimiz gün çok yağmur yağdı. Ayakkabılarını ayakları olmadan sokakta görmek ve onun da evden ilk kez ayakkabısız çıktığını görmek bana çok koydu. Ve ayakkabıları yağmur suyuyla dolup kimse onları almadığında ben gizliden sevindim. Ama bunu kimseye söylemedim.
Babaannem, ki ben ona babanne ya da bebelikten kalma deyişimle babali derdim, 2010 yılında 1 Mart'ta bizi bırakıp gitti. Aniden, beyin kanaması mı kalp krizi mi hala tam aklımda yer etmeyen bir yolla. O, o sırada yemek yiyordu, bense başka bir evde mantı pişiriyordum. Sonra bir daha hiç mantı pişirmedim.
Babannem melek değildi. Anneme bazen azap çektirirdi, annemi ve yakınları, komşuları çekiştirmeyi çok severdi. Babam 50 yaşındayken bile ona çocuk gibi davranırdı. Ama babannem 4 tane çocuk yetiştirmişti tek başına yabancı olduğu bu memlekette. Balkanlarda dağlarda, tarlalarda çalışırken gelip tütün sarmaya başlamıştı burda, sonra eşini kaybetmişti.
Benim adımı da babannem koymuştu, çok sevdiği memleketinin dağlarındaki bir çiçekten alıp. Babannem gülmeyi ve sevmeyi çok iyi bilirdi. Çiçekleri sevdiği gibi beni de severdi. Sanki annemden ve babamdan çok o severdi beni. Sokaktan eve dönmediğimde bana (h)ınzırın kızı diye bağırırdı evet, kardeşime de gavur askeri derdi. Kuzenime de sicim Ali. Ya da evdeki büyük dikdörtgen masanın etrafında bizi terlikle kovalardı. Ama bilirdim severdi, göstere göstere, söyleye söyleye severdi çünkü, sakınmadan.
Babannem kendini de severdi, yaşamı da. Kulağının kenarına daima bir fesleğen takardı, ellerine daima arko sürerdi, aynası ve cımbızı hep camın önünde dururdu. Çenesindeki beyaz tüyleri 80 yaşında bile bana aldırırdı. Seve seve alırdım. Bu yüzden de yüzünün her kıvrımını bilirdim babaannemin ben. Durmadan türkü söyler, göremediğimiz dedemi anlatırdı. Unutmaya yüz tuttuğu Balkan dillerinde zor tekerlemeler öğretirdi. Her gece yatmadan dua etmemi tembihlerdi, göz kapaklarına da salatalık kabuğu koyardı. Ve bol yoğurt yerdi, severdi.
Biz bol bol birbirimizi gıdıklardık, o benim ellerimi çok sever, değiş tokuş etmek isterdi, çünkü onunkiler damarlı ve buruşuktu, ben de onun göbeğine inmiş memelerini sever, onlara kafamı dayar öyle sanki bebek kokusuna benzeyen, ekşi temiz ter, fesleğen ve arko kokusunu burnuma çekerdim.
Ha bir de pencereye bir yastık koyar, ordan bütün mahalleyi izlerdi. Ağaca, duvara çıkmışsak bize kızardı. Bahçeyi süpürmemizi isterdi sık sık, bizse koşmak oynamak.
Babannemi toprağa vereceğimiz gün çok yağmur yağdı. Ayakkabılarını ayakları olmadan sokakta görmek ve onun da evden ilk kez ayakkabısız çıktığını görmek bana çok koydu. Ve ayakkabıları yağmur suyuyla dolup kimse onları almadığında ben gizliden sevindim. Ama bunu kimseye söylemedim.
Sevgilim İzmir'de , ben İstanbul'dayım. Online oynayabileceğimiz :) yeri geldiğinde aynı mekanlarda karakterlerimizi karsılastırıp dolastırabileceğimiz bir oyun arıyoruz.
SecondLife'a baktık ama orası çok flörtöz bir ortammıs. İkimiz de endiselendik istemedik.
Biraz komik bir soru oldugunun farkındayım :)
SecondLife'a baktık ama orası çok flörtöz bir ortammıs. İkimiz de endiselendik istemedik.
Biraz komik bir soru oldugunun farkındayım :)
herkese merhaba bu cumartesi günü sevgilimin doğum günü var. Çok limitim yok 200 liraya kadar bir hediye almak istiyorum. Fakat çanta takı parfüm dışında birşey olmalı. Her tür öneriye açığım. Şimdiden teşekkürler
yıllardır hediye alırım, bu sefer aklım durdu artık.
500-600 liraya kadar, doğum günü hediyesi önerilerinize ihtiyacım var.
saati ailesi alacakmış.
kız kişisine nasıl değişik ve orijinal bir hediye alınabilir?3 hafta süre var.
(sabundanseyler.com' dan sabun buket yaptırdım, oyuncak tren harflerden ismini aldım, uçan balon alacağım, böyle ufak tefek şeyler tamam)
500-600 liraya kadar, doğum günü hediyesi önerilerinize ihtiyacım var.
saati ailesi alacakmış.
kız kişisine nasıl değişik ve orijinal bir hediye alınabilir?3 hafta süre var.
(sabundanseyler.com' dan sabun buket yaptırdım, oyuncak tren harflerden ismini aldım, uçan balon alacağım, böyle ufak tefek şeyler tamam)
öncelikle ilk gönül işlerim. pek bi heyecanlıyım.
olayları uzun uzadıya anlatmayacağım. ben abartıyorum. ben 2 buçuk yıllık ilişkiden ilk gün heyecanı bekliyorum. hata mı ediyorum. bana bunu verecek adam ilişki siksen bulamaz mıyım lan?
şuan kendimi aşırı lanet kaprisli tripli bok gibi hissediyorum. biri bana anlatsa belki bi siktir git derim. ama ben o ilk heyecanları özlüyorum. çok özlüyorum. o böyle plan yapmalar. şimdi sürekli bi bi şekilde hallolur modunda gibiyiz. birbirini çok iyi tanıma ve işte bi şekilde ayarlanır modu. sanırım genelde ayarlayanda benim. bundan da ekstra sıkıldım.
seviyorum. sevmiyor da değilim. çok şey yaşadık. çok güzel anılarımız var. düşününce hepsini hala heycanlanıyorum. ama sanki çook uzun zaman önceymiş gibi. böyle evli alışmış çift gibi çok mutsuzum. bir de üstüne üstük geçen biri geyiğine de olsa sende uzun ilişki havası çok var. bi soğuksun mutsuzsun neşeli değilsin dedi. bu ilişki bana zarar mı veriyor diye bir de ordan yardırmaya başladım. eskiden aşırı girişken aşırı konuşan sohbet muhabbet geyik çok seven biriyken şimdi güdükleşmiş hissediyorum hakikaten. yeni insanlarla iletişim kurmakta ciddi zorlanıyorum. uzun ilişki buna neden olur mu?
bu dediklerim elbet olacak ama ne bileyim 30da olsun ya! daha 21 yaşındayım. heyecanlı bir ilişki yaşamak istiyorum. çok mu yanlış gelmişim?
edit: ayrılsam mı ayrılmasam mı diye sormuyorum duyuru halkı. her ne kadar heyecan peşinde yaşı genç bir kız olsam da ilişki geleceğine yönelik kararları bireylerin kendilerinin hiç bir baskı ve etki altında kalmadan karar vermesi gerekliliğine inanıyorum. lakin benim sorum ilişkinin eskimemesini istemek çok mu abuk bir şey. ilişki deformasyonu illa olur mu?
olayları uzun uzadıya anlatmayacağım. ben abartıyorum. ben 2 buçuk yıllık ilişkiden ilk gün heyecanı bekliyorum. hata mı ediyorum. bana bunu verecek adam ilişki siksen bulamaz mıyım lan?
şuan kendimi aşırı lanet kaprisli tripli bok gibi hissediyorum. biri bana anlatsa belki bi siktir git derim. ama ben o ilk heyecanları özlüyorum. çok özlüyorum. o böyle plan yapmalar. şimdi sürekli bi bi şekilde hallolur modunda gibiyiz. birbirini çok iyi tanıma ve işte bi şekilde ayarlanır modu. sanırım genelde ayarlayanda benim. bundan da ekstra sıkıldım.
seviyorum. sevmiyor da değilim. çok şey yaşadık. çok güzel anılarımız var. düşününce hepsini hala heycanlanıyorum. ama sanki çook uzun zaman önceymiş gibi. böyle evli alışmış çift gibi çok mutsuzum. bir de üstüne üstük geçen biri geyiğine de olsa sende uzun ilişki havası çok var. bi soğuksun mutsuzsun neşeli değilsin dedi. bu ilişki bana zarar mı veriyor diye bir de ordan yardırmaya başladım. eskiden aşırı girişken aşırı konuşan sohbet muhabbet geyik çok seven biriyken şimdi güdükleşmiş hissediyorum hakikaten. yeni insanlarla iletişim kurmakta ciddi zorlanıyorum. uzun ilişki buna neden olur mu?
bu dediklerim elbet olacak ama ne bileyim 30da olsun ya! daha 21 yaşındayım. heyecanlı bir ilişki yaşamak istiyorum. çok mu yanlış gelmişim?
edit: ayrılsam mı ayrılmasam mı diye sormuyorum duyuru halkı. her ne kadar heyecan peşinde yaşı genç bir kız olsam da ilişki geleceğine yönelik kararları bireylerin kendilerinin hiç bir baskı ve etki altında kalmadan karar vermesi gerekliliğine inanıyorum. lakin benim sorum ilişkinin eskimemesini istemek çok mu abuk bir şey. ilişki deformasyonu illa olur mu?