Ekşi Duyuru

burada hep okuyoruz. Erkekler hoşlandiklari-begendikleri kadina nasil acilirim, numarasini nasil alırım, nasil dikkatini cekerim vs diye.

Ayni ortamda olduğum biri geldi açıldı, bende ondan hoslandigim icin duygularına karsilik verdim. Beraber disarda da buluştuk vs. Ama benim anlamadigim gun içinde bir kere olsun arayip sormuyor. Basima bi is gelse misal en son o duyar herhalde. Ben onu merak edip ben arıyorum
bir de ilk günkü ilgisi felan kaybolmuş gibi. (Daha once de hayatinda kimse olmadigini söylemişti acemilik mi desem bilemedim)

yani bu tabiri sevmiyorum ama illa kacan kovalanir mi olmak zorunda. Ya da iliski acisindan hersey cok kolay lokma olduğu icin mi geri adımda duruyor. (Ki böyle seylerden hic hoslanmiyorum)
Ya da ben mi çok üzerine düşüyorum bilemedim, benzer durumda olan, başka fikri olan varsa o da kabulum

Çok yakın bir arkadaşım genç yaşına bakmadan evlenme teklif etti. Kızı seviyor ama çok sevmiyor, yani deliler gibi bir aşk yaşamıyorlar.

Ben arkadaşımın aileler veya kız tarafından biraz katakulliye getirildiğini düşünüyorum, böyle zorunluluktan bu hallere geldik gibi bir tavrı var. ayrıca evlenmesinden ciddi anlamda rahatsızlık duyacağım çünkü her gün görüştüğüm bu arkadaşla en iyi ihtimal ayda 1 görüşebileceğiz. Arkadaşın durumu da biraz sıkıntılı. Askerlik bile yapmadı eleman.

Sizce nasıl yaklaşayım arkadaşa, duygularımı içimde tutamıyorum. Hem evliliği yanlış görüyorum hem de kendi bencilliğimden evlenmesini istemiyorum. Ama iyi olursa allahtan kötü olursa kuldan demişler o yüzden çok korkuyorum konuşmaya.

stresten kastım, eşya, çeyiz, ev tutma vs stresi değil.

özgürlüğüm gidiyor stresi.

altı ay sonra evleniyorum. birkaç gündür kafamda deli sorular. "özgürlüğün gidecek farkında mısın" diye soruyorum kendime. evlenmeden önce buna benzer şeyler yaşadınız mı?

İlişki başlangıçlarında erkekler neden hep ilk adımı atar yani illa sevgili olma değil tanışma ya da konuşma konusunda da, mesela sizden hoşlanan ve sürekli bakışları sizin üzerinde olan davranışları ile bunu belli eden bir kızı ele alalım, aynı ortamda olunduğu zaman ara sıra sizi gözlemleyen ve bakışlar atan bir kız sizden hoşlanıyor siz de onu beğeniyor ve ona bakışlar atıyorsunuz ya da bu davranışları dikkatinizi çekiyor ve anlıyorsunuz sizin de ilginiz oluyor kıza peki bu evrede sizin ilginizi üzerine çeken bir kız var ve hiç adım atmıyor bu durumda kim adım atnalı kıza karşı sizin de bir ilginiz başladı son zamanlarda haliyle bir şekilde sizi üzerine çektı ama bunu somutlamıyor bu durumda biz erkeklerin mi illa adım atması gerekiyor?

Merhaba,

Şuanda 5 aylık Hamile ve Babasının durumdan haberi yok.

Erkek arkadaşı, Yurt dışına yerleşmiş. Hamile olması nedeniyle artık görüşmek istemiyor.

Gerekçe;Eski Erkek arkadaşı, Daha Yaşı 21 olduğu için Evlilik yapmak istemiyor. Sosyal yaşamı ve Okuluna Devam etmek istiyor. Doğulu bir Aşiret ile de Muhatap olmak istemiyor. O yüzden Öğrenimine ingiltere de devam edecekmiş, Türkiye'ye uzun yıllar dönmeyecek ve Bebek ile alakası olmadığını Belirtmiş.

Kızın Bana teklifi şöyle,

-Benimle Evlenerek,Çocuğu Sahiplenmem.
-Evlendikten Sonra Aynı evde yaşamalıyız.
-Düğün Esnasında 10 Milyon Para Toplanacağından bahsediyor.(Ablasının düğününde 8 milyon toplanmış.)
-Paranın Yarısını Bana vereceğinden Bahsediyor.

Şartı şöyle,Evlendikten sonra 10 yıl boşanma olmaması gerekiyormuş.
Aşiret geleneklerine aykırı olduğu için, İkimizi de Yok edebilirlermiş.

10 Yıldan sonra Bir gerekçe buluruz, İkimizde özgürlüğümüze kavuşabileceğimizi söylüyor.

Ancak evlendikten sonra Okul,Çalışma staj gibi Vs. Bahaneler ile Yurt dışında yaşamalıymışız.

Bu şekilde kendi Özgür hayatımıza devam edebileceğimizi söylüyor.

Bizi bulamayacakları...

Her zaman Ziyaret edemeyecekleri bir ülke arıyoruz. Arjantin veya Uruguay üzerinde karara varmak üzereyiz.

Ancak Pasifikteki Küçük Adacıkları da Düşüyoruz. Zira Direkt tarifeli uçak seferleri oralara yok.

Siz Bu konu da Ne düşüyorsunuz.?

Sizce ne yapmalıyız.? Gitmeli miyiz? Kalmalı mıyız.?

Gidersek Hangi Ülkeye Gitmeliyiz.?


Ayrıca Benim durumuma, Gelecek olursak.?

Evlenmeli miyim.?

varolma sebebinin ne olduğuna dair bir tahminimin olduğu ancak elimde bunu destekleyecek hiçbir verinin bulunmadığı bir şey var; kadınlarda ayak fetişizmi. burada kast edilen bir kadının bir erkeğin ayaklarından hoşlanması ve erkeğin ayaklarına ilgi duyması.

buna cevap vermekten çekinebilirsiniz fakat merak ettiğim için yine de soracağım:

aranızda erkek ayağından hoşlanan, erkek ayağını seksi bulan ve cinsel atraksiyonlara dahil etmekten hoşlanan kadın var mı? kadınların bunu partnerlerine söylemeye çekineceklerini düşünüyorum. böyle dürtüleriniz varsa partnerinize rahatça söyleyebilir misiniz?/söyleyebildiniz mi?

erkeklerden böyle kadınlara denk gelen var mı? varsa sizden ne gibi taleplerde bulundular? ilk duyduğunuzda hoşunuza mı gitti, garipsediniz mi, nasıl hissettiniz?

Yavaştan yavaştan erkek arkadaşımla fantezilerimizi dile getirmeye başladık. Çok yavaştan ancak daha ilk adımda sorun çıktı. Gözlerimin bağlanmasını istediğimde ben her şeyin yolunda gittiğini sanırken gözlerime bakamadığından yeterince zevk almadığını ve onu göremediğim için de onun yerine herhangi birini hayal etme olasılığımın onu çok rahatsız ettiğini söyledi. Bu normal mi, bu hislerin geçmesi için bir şey yapılabilir mi, burada bırakayım mı, ne yapayım? Adamı çok seviyorum :(

En sevdiğim yönlerimden biri genelde beklentiye girmiyor oluşum. Böylece sonunda hayal kırıklığına uğrama ihtimalim olmuyor. Yaşayıp gidiyorum işte. Bazı şeyleri yaşıyorum, bazılarını yaşayamayıp kaçırıyorum. En azından yaşayamadıklarımda yıkılmıyorum.

Ama fark ettim ki beklentiye girmeyince yaşadıklarımdan da tat alamıyorum. Nasıl ki beklentim olmadan kaçırdıklarım beni yıkmıyorsa, beklentim olmadan gerçekleşenler ise önemsiz kalıyor. Hissetmiyorum böyle olunca. İş ola yaşıyorum, egomu tatmin ediyorum ve geçip gidiyor.

Bunu fark ettiğim sırada tanıştığım biri hakkında beklentiye girdim. Beklenti için sebebim de vardı; bir haftalık tanışıklıktan sonra yılbaşı gecesi kafası iyiyken aşırı ilgili davrandı, yapıştı, dans ettik vs. Sonra arkadaşları kızı çekti, ev arkadaşı da beni "Senden hoşlandı, o bakımdan sıkıntı yok, ama ablası burda ve sorun çıkaracak, o yüzden bu gece olmaz" diye uyardı beni. Yani sarhoş değilken de ilgiliymiş, arkadaşına bahsetmiş benden. Öte yandan kız 10 gün sonra okuduğu şehre dönecek... Ama beklenti oluşturdum bi kere. Sonra mı? Buluşma teklifimi "10 gün sonra gidiyorum, zaten o gece fazla alkollüydüm" diyerek geçiştirdi.

Şu an beni etkiledi bu olay, ama sadece bu olay özelinde de sormuyorum: Beklentiye girince hayal kırıklığı oluyor. Beklenti yaratmayınca da hayatı kaçırıyoruz... Ne yapmak lazım?

diyelim ki ayrılık sebebi sadece uyumlu olmamak. yakın arkadaş olmaya, birlikte zaman geçirmeye devam edilirse kısmetimiz kapanır mı? yeni insanlar arama motivasyonunu kaybeder miyiz? ne düşünüyorsunuz?
not:1 senelik bir ilişkiden bahsediyoruz.

ekleme: denedik, hakikaten de olmadı.

Sevgili gönüllüler, gönüllü olmak isteyenler;

Hangi sosyal yardım kuruluşunda gönüllü olarak yer aldınız/alıyorsunuz? Ya araştırıp edip "zamanım olsa şurada gönüllü olmak isterim." dediğiniz bir vakıf/dernek vb var mıdır?

Daha çok çocuklarla olsun istiyorum aslında. Aklımda haftada 1 gün çocuklara origami dersi verip sene sonu origami müzesi açmak geldi. Bunu gerçekleştirmeye imkan sağlayacak bir yer var mıdır mesela? Toplum gönüllülleri vb de sabit dersler üzerinden mi gidiliyor nasıl olur?

Yer: İstanbul

p.s: içinde bu kadar gönül geçerken, gönül işlerine koymasam olmazdı :)

1001 çeşit hastalık var. birçok kişi de prezervatif kullanmıyor, etrafımdan duyuyorum. kimse takmıyor bunu löngür lös işe girişiyor.

nasıl güveniyorsunuz? ya tedavisi olmayan bir hastalıksa?

iyi yıllar herkese. şimdi benim bana göre değişik bir özelliğim var, bununla ilgili bir soru soracağım.

benimle taban tabana zıt olan kişileri çekici buluyorum. tabi her zıt olanı çekici bulduğum anlamına gelmiyor bu. fiziksel olarak beğenmeliyim (90 60 90 olmalı, yağ oranı %15'i geçmeyecek vs. değil.) ve tipi gözüme hoş gözükmeli her şeyden önce.

birini fiziksel olarak beğenmiş, görünüşünden hoşlandığımı varsayalım. bu kişi vegansa, siyasi görüşleri tamamen benimkilere zıtsa vs. bir anda seksapeli zirveye çıkıyor. sevgili olur muyum veya daha ötesine geçer miyim bilmiyorum ama acayip şekilde kendine çekiyor beni bu insanlar. seks de eminim çok zevkli olur çünkü dediğim gibi çekici geliyorlar :)

sizin buna bakış açınız nedir? böyle hisseden var mı?

Sadece bende mi var bu huy bilemiyorum. Koleksiyon derken bir yere kapatmıyorum tabii ki :)
Bütün eski kız arkadaşlarımla çekildiğim bütün fotoğrafların dosyasını yaptım. Tarih sıralamasıyla bilgisayarımda duruyor. Aralarında evlenenler çocukları olanlarda var. Siz siler misiniz yoksa benim bu huyum sapkınlık gibi bir şey mi?
Bunu yapmamın kesin bir sebebi var bilinçaltında ama bilemiyorum.

..

Yaşlanınca böyle olacaksınız işte..

evet meme var...3 aya kalmıcak cidden bak :D

idare edin işte:)

Alın bakalım. Başlamıcak kimse bari ben başlıyım.

Alternatif qızlar eqlesin :)

Öncelikle 2016 güzel bir yıl olur inşallah. herkesin yeni yılı kutlu olsun.

Çok kısa anlatayım. Şirketin başka bir grup şirketinde çalışan kızın birinden hoşlanıyorum ve sevgilisi olup olmadığını öğrenmek için ortak arkadaş istibarat teşkilatına başvurdum. 2 gün ses gelmeyince ben sordum arkadaşıma noldu o iş diye. Şöyle olmuş; ortak arkadaş mal gibi benim hoşlandığımı söylemiş. Kız beni merak etmiş, fb profilimi öğrenip bakmış. çoğu şeyim kapalıdır bu arada. Neyse, Ortak arkadaş da diyor ki ben ona söyledikten sonra kızdan herhangi bir dönüş olmadı, çok yoğun çalışıyor hiç sık boğaz edip ters teptirmeyelim, karşılaşacağınız zaman git kendini tanıt görsün bir seni olursa olur.

Şimdi ben bu kızla önümüzdeki hafta içerisinde maksimum 2 kez falan karşılaşacağım. Karşılaştığımızda kendimi tanıtıp kendisini daha iyi tanımak istediğimi çok kısa bir şekilde söyleyeceğim. Peki sizce daha iyi tanımak için sonunda kahve teklifi yapayım mı yoksa sadece tanışıp geçip gideyim mi?

Teşekkürler...

sb.

hoşlandığınız kişinin ayağını gördükten sonra ilginizin sıfırlandığı oluyor mu? hatta bu yüzden sevme aşamasına geçememek vb...

böyle durumlarda o kişiyle ileriye dönük ciddi bir birliktelik göremiyorum.

not: ellere de takıntı var ama bu kadar değil.

Biz biliyomuyuz da söylüyoruz, hadi herkes mikrofona!

clyp.it

hizliresim.com

Simdilik bunlar var. buyuk tabaga zeytinyaglj pirasa gelecek. Ekmek kizartip guacamole surucem bi de. Sanirim menu bu kadar :) sonra da cips falan yeriz

Sizinkiler ne alemde?

erkek arkadaşımla gün içinde acil bir durum yoksa haberleşmiyoruz. bu durum benim canımı sıkıyor. işte detaylar:

4-5 aydır birlikteyiz, yaşlar 30+. ben haftada 6 gün 5'e kadar çalışıyorum, ayrıca lisansüstü eğitime devam ediyorum. erkek arkadaşım haftada 5 gün 7-8'e kadar çalışıyor işi benimkine göre daha stresli, benim ise işten kalan vakitlerimi çoğunlukla okulla ilgili çalışmalar alıyor. hafta içi -özel bir program yoksa- en fazla bir gün, haftasonu ise bir tam gün görüşebiliyoruz. ben gün içinde messengerdan bir kaç cümlelik bişeyler yazıyorum, daima cevapsız kalıyor. telefonla konuşma sayımız günde ya da iki günde bir, o da çok yüzeysel. geçen gün arama kayıtlarından baktım, 3 günde toplam 12 dk konuşmuşuz, yüzyüze de görüşmemiştik.

yüzyüze görüştüğümüz zamanlarda iletişimimiz iyi. ancak hafta içi yukarıda açıkladığım uzun ara durumlarında ben arıza çıkarmaya meyilli oluyorum. bana göre ilişki paylaşmak demek, ancak gün içine yaşadığım şeyleri onunla paylaşma imkanım olmuyor bu durumda. fazlasını talep eder konuşmalar yaptım, ancak sonuç alamadım, çoğunlukla yoğunluğu sebep gösteriyor.

bazen gün boyu yaşadığına dair hiçbir belirti görmeden akşam oluyor. yatmadan önce 'naber, hayatta mısın, hiç sesin çıkmadı?' tarzı bir msj atıyorum. 'işim vardı vs. ama sen de aramadın ki' dediği çok oluyor. hal böyle olunca ben kendimden şüphe eder oldum. dağa küsen tavşan mıyım, fazla beklenti içinde miyim? sizce durum ne?

ilginize şimdiden teşekkürler.

Bu olay öyle bir hale geldi ki renkli gözlü olmayan bağyanların benim için bir mahmut abi veyahut bir ibraamdan farkları kalmadı.Hoşlandığım kızların %100ü böyle olunca ulen dedim noluyoruz, duyuru sakinlerinin de böyle huyları var mıdır acep yoksa bir manyak ben miyim ?

Ne dersiniz ey ahali?

geçen gün derste bir kızla tanıştım. hoca uzun süre derse gelmedi. o sürede sınıfın dışında yanına gittim, işte derse ilk gelişin mi falan muhabbete girdim. uzun uzun sohbet ettik. ders bittikten sonra da bayağı bir sohbet ettik dışarda. sonra dersten çıkan diğer arkadaşlarını bekledi ve gitti. kız hoşuma gitti, iyi bir kıza benziyor. adını öğrenebildim sadece. facebook falan isteyemedim hemen. facebook'ta ve instagramda profillerini buldum kızın. sizce eklemek veya takip etmek sapıklık gibi mi olur? bekleyip tekrar görüşmemizde kibarca mı isteyeyim?

Kimi zaman gecinemiyoruz ve siddetli kavgalar ediyoruz
beni kiriyor ama yine de beni sevmedigini bana asik olmadigini dusunemiuorum
Cunku beni kokluyor ve dudak dudaga uyuyoruz
Bunun buyuk bir ask oldugunu dusunuyorum
Bence beni cok seviyor
Kimse sevmedigi birini koklayamaz
Tutkulu bir ask yasiyoruz diyebilir misiniz bunlardan yola cikarak

Bence olmaz bunu cok kere tecrube ettim eger eliniz yuzunuz duzgunse erkekten arkadas olmuyor arkadas siz ne kadar iyi niyetli olursaniz olun bir erkekle samimi olursaniz toplum gozunde direkt verecek formatina sokulursunuz
Su ana kadarkanka ayagi ceken hic bjr erkekten hayir gormedim hepsi hoslanip elde edemedikleri icin pislik yaptilar ve beni kizdirdilar
O yuzden erkektn arkadas olmaz
Kizdan da olmaz gerci
İnsanin en iyi dostu kndisi
Siz ne dusunuyosunuz

Bunun sebebi ne olabilir? Kahve cay da icmiyorum

Kavga ettik iki gun sonrakonusmak icin bulustuk bu hic birsey olmamis gibi tatli siparis etti bir guzel yedi. Ben uzgundum bir cay ictim. Beni sevdigini ayrilmak istemedigini ama artik disarda bulusacagimizi soyledi. Sizce bu ne demek ?

dün akşam 4 arkadaş buluşup bi mekana gittik, arkadaşlar atıyorum biri Ayşe biri Ahmetbide biz çift, mekana girdik ön bölümü üstüaçık ama sobalı, bıde kapalı alanı olan yer var, ben sobalı olan bölümde erkek arkadaşıma sordum burada mı oturucaz diye o da yok be Ayşe donar burda ölür dedi ben de şak kafada şarteller attı nasıl benden önce arkadaşını düşünür ya diye. ki biliyor benim de ne kadar üşüdüğümü yatağa yattığımızda bile saatlerce ısınamadığımı vay be biz üşümeyiz zaten hiç filan yaptım sonra o kırgınlıkla yanına oturmadım elimi tutmaya çalıştı izin vermedim ama gerçekten trip için diil hiç içimden gelmedi, şirinlik yaptı filan normalde yapmaz anladı sanırım yaptığının kötü olduğunu yada bilmiyorum sonra konuşmadık hiç gerçekten trip atmak için yapmıyorum nefret ederım hatta ama içim acıyo gerçekten belki minnacık bişi ama bana çok zor geliyor.bişi diyin ya hoş mu bu :(

gönül işine ucu değen bir arkadaşlık meselesi soracağım. çoğunlukla iç dökme tadında, sonunda ufak da olsa bi soru var.

bir çiftten bahsedeceğim; kadının adı ayşe, erkek de ahmet olsun. ayşe ile birkaç haftada bir telefonlaşır, ayda birkaç kez görüşürüz. eşi ahmet ile oldukça sıkıntılı zamanlar yaşadı, boşanmanın eşiğinden birkaç kez döndü, bu olaylar sırasında patlama noktasına geldikçe beni aradı ya da buluşma talep etti, içini dökmek için. elimden geldiğince yanında olmaya, yapıcı yorumlar yapmaya çalıştım. nihayetinde bir şekilde düze çıktılar, şimdilik stabiller.

bu arada ben esasen ahmet'in yakın arkadaşı idim, evlenmelerinin ardından ahmet çok yoğun bir tempo ile çalışmaya başlayınca onunla fazla görüşemez olduk, ayşe ile iyi anlaştığımızdan onunla muhabbeti arttırdık. ayşe eşi ile olan dertlerini yalnız bana anlattı, ahmet'i iyi tanıdığımı ve ahmet'in benim düşüncelerime değer verdiğini düşündüğünden. öyle olunca bazı günler 2-3 saat anlattığı, ağladığı falan oldu. benim içinde oldukça yorucu ve yıpratıcı geçti o dönemler.

bu arada son birkaç ayda benim birlikte olduğum insan ile sorunlarım baş gösterdi. ayşe beni çeşitli vesilerle aradığında bir kaç kez aramızın bozuk olduğundan bahsettim ama genellikle 'düzelir yaa' tarzı yaklaştı. birkaç haftadır bu durumlar nedeniyle üzgün olduğumu biliyor ama bir kez bile bu nedenle arayıp sormadı, nasılsın diye. konuştuğumuzda ya da arada mesaj yoluyla sürekli eşinin ona yaptığı jestlerden bahseden mesajlar atıyor bu arada, düzelmelerinin belirtilerini göstermek amacıyla.

derdimle ilgilenmesi konusunda karşılık beklemiyorum desem inandırıcı olmayacak ama o da benim bu konuları fazla kişiyle konuşmayı sevmediğimi biliyor, daha farklı davranmasını bekliyordum sanırım. eşinin jestleri ile ilgili bildirimleri de can sıkıcı olmaya başladı biraz. onlar adına çok seviniyorum, ayşe yeni toparlanırken onu kırmak, dinlememezlik etmek istemiyorum ama kafam hiçbişey götürmüyor bu ara. düşündüklerimi nasıl belli edeyim?

Birisine hediye almamanızın sebebi para harcamak istememeniz mi yoksa bunun başka sebepleri de var mı?
Mesela erkek arkadaşınız. Herkese hediyeler almasına hediye almasını bilen biri olmasına rağmen size hediye almıyor. Bu bana garezi olduğunu mu gösterir? Çok kırıcı değil mi? En yakınınız o ve size doğum gününüzde hediye almıyor.

Neyse sadece o değil genel olarak insanların bana hediye aldıkları pek olmamıştır bir kaç sene çevremdeki tüm kişilere ufak ya da büyük hediyeler alarak dönüşlerini bekledim. Yok, yok yok yine de kimseden hediye almadım.

Erkek arkadaşım sen hiç bişeyi beğenmiyosun o yüzden ne alacağımı bilemiyorum diyor halbuki benim sevdiğim beğendiğim bir sürü şey var sonuçta bir kıza hediye alacaksın ve o kadar çok seçenek var ki. bana dedi ki, şimdi sana bir kıyafet alırım beğenmez gider bir pembe bir pijama ile değiştirirsin. ya sen almadan nereden biliyorsun ne yapacağımı.
çok üzgünüm. :(

ha daha önce bana küçük bir ayıcık almıştı iki gece o ayıcıkla uyudum hala yatağımda duruyor. nereden çıkarıyor bu kuruntuları bilmiyorum. galiba benden nefret ediyor ya da başka planları var.

İşkenceye uğrayan üvey çocuklar hakkındaki psikolojik raporu okuyunca aklıma geldi. Ben de küçükken çok yalnız kalmıştım ve babamla annem ayrı olmamasına rağmen babam yurt dışına gitmişti. Senede bir iki kere görüşebiliyorduk. Parmak emiyordum ve altımı ıslatıyordum. Sanırım ruh hastalığımın sebebi bu. Ne olursa olsun kendimi bağımlı hissettiğim kişinin beni sevmesini ve onaylamasını istiyorum. Acaba bu hastalığımdan erkek arkadaşıma bahsetsem mi? Şu an da benimlegörüşmüyor. Bana zaman ver evime gelme dedi.
Bu çok masum bir hastalık değil mi yani tek ihtiyacım olan şey sevdiğim erkek tarafından sevilmek ve ilgi görmek.

Sözlükte yine hortlamış, benim de aklıma takıldı. Çünkü hesap ödeeyen erkeklere muhtaç ya da amsalak gözüyle bakılıyor. Öte yandan hesabının ödenmesine izin veren kız da orospu kaltak oluyor yazılanlardan anladığım kadarıyla.

Hesap ödeme konusunda genelde şöyle yapıyorum. Bir erkekle ilk defa bir yere çıktıysam maddi durumu kötü değilse ( öğrenci falan değilse) hesabı ödemesine izin veriyorum arkadaşlar. Yani genelde böyle yaptım ki bu çoğunlukla bana yazan erkeklerle buluşmalarımda oldu. İlk buluşmada zaten çoğunlukla kahve falan içmişimdir. Max 10 tl lik kahve için de hesap kavgası etmek ayıp değil mi?Neyse, bu kişilerden sonra gıcık olup hiç arayıp sormadıklarım oldu. Başlık hortladıkça içime oturuyor. Arkamdan laf etmişler midir? Kaşar nasıl da hesabı ödetti demişler midir? Bilmiyorum, 10-20 tl için bu lafı ettilerse gerçekten çok ayıp. Benim amacım kar elde etmek falan değildi sadece gereksiz karmaşa yaratmamak için ve tutar da düşük olduğundan ödemedim.

İkinci olarak ise mesela normal arkadaşlarımla olan buluşmalarda bazen sadece bir çay içiyoruz. Adam iki üç tl yi ödemeye yelteniyor. Hiç ses çıkarmadığım zamanlar oldu. Şimdi adam koskoca meslek sahibi kelli felli maaşlı birisi. iki üç tl için arbede çıkarmak ne bileyim ayıp geldi. ama mahçup da olmadım değil.
sorun şu ki böyle düşük meblağlı harcamaları ödemek için yeltenenlere müdahale etmiyorum. çünkü genelde hesap defterini erkeğe uzatıyorlar, ve ben ne yapacağımı bilemiyorum. benden hoşlanan bir erkek toplam üç buluşmamızda bana starbucks kahve ısmarlamıştır. ödemek istedim ama ödetmedi. sonrasında irtibatımız kesildi. umarım arkamdan kaşar pislik dememiştir.

Yani aslında bana göre maddi durumu iyi olan bir erkeğin arada sırada ufak tefek şeyler ısmarlamasında bir sakınca göremiyorum ben arkadaşlar. Buna bu kadar nefretle yaklaşılacak ne var anlamıyorum. Sonuçta silah zoruyla ısmarlatmıyorum ya da hesap geldiğinde tuvalete gitmiyorum. Arkasından ödediğin üç kuruş hesabın lafını etmek gerçekten çok ayıp.

Siz erkekler ( parası olan bir çalışan olduğunuzu varsayıyorum) örneğin yeni tanıştığınız ya da buluştuğunuz biriyle oturduğunuzda 20 tl hesap gelse ve bunu ödemek için yeltenseniz ve ödeseniz. yine de kız hakkında ardından laf eder misiniz?

ya kalkıp kasaya ödeyemiyorum da çünkü ekseriyetle birlikte kalkıyoruz.

Ben herkese hediye alırım ama doğum günümde kimse bana hediye almadı. Aile bireylerim bile. Bunu nasıl atlatabilirim? Ölmek istiyorum.

Normal zamanlarda sevgilimle beraberken, aramız iyiyken o kadar umursamıyorum. Her gün görüşeceğiz diye bir şey yok. Gerekmedikçe aramam, darlamam. O da aynı şekilde. Hatta zaman zaman bıktığım bile olmustur.
ama şayet aramızda bir belirsizlik durumu varsa,
telefonlarımı açmıyorsa, konuşmama izin vermiyor ve benden uzaklaşmak istiyorsa deliriyorum. evine gidip zorla içeri girmeye calısıyor, ona haddini bildirmeyi istiyorum. bazen de zor kullanıyorum, o da beni uzaklastırmak icin fiziksel müdahalede bulunuyor. ikimiz de zarar görüyoruz.
ben gönül eğlendirecek biri miyim? beni kırdığında üzdüğünde uzaklaşılacak bir çırpıda silip atılacak biri miyim? işte bunları hazmedemiyorum.
sanırım takıntılıyım. lütfen dalga geçmeden yazın. trollemiyorum.

işin ilginci daha önceki ilişkilerimde böyle bir durumla karşılaşmadım. eski bir sevgilim üzerime yürüdü diye onu terk edip bir daha kesinlikle arayıp sormamıştım.

Öğlen doktora gittin mi diye mesaj atmış. gitmediğimi söyledim birşey yazmadım. o saatten beri whatsape girmedim merak edip de ne aradı ne de mesaj attı. kavgalı ve küsüz. en son boğazımı sıkıp beni facebooktan engellemişti.
acaba beni merak etmiyor mu?
en azından hatasını kabul etmiş olsa araması gerekmez mi?

Boğazımı sıktı evi terk etti ve anında facebooktan engellemiş. Bunun sebebi ne olabilir sizce? Güya beni görüp hatırlamamak içinmiş. Kızlarla rahat rahat iş pişirmek için olabilir mi?

Şimdi birisi var. Benden yaşça büyük birazcık. Genelde benimle aynı ortamdaki insanlar kendisine ismiyle hitap ediyor çoğu benden de küçük olmasına rağmen. Ama ben ona "X hanım" olarak hitap ediyorum genelde. Dil kursunda 50 kişilik sınıftan sorumlu hoca olarak farz edebilirsiniz.

Şimdi ben sevgilisi var mı yok mu diye merak ettiğimden ve ona ders harici bir mail atmıştım, bu konuda olumsuz bir şey yazmış mı bunu merak ettiğimden dolayı twitter'ını stalk'lamaya başladım. Önce favorilere baktım, sonra son birkaç tweet'ine. Sonra da kullanıcı adını aratıp ona yazılanlara baktım, çok yoktu zaten 2 sene önceye kadar gitmişim. Ama gel gör ki yanlışlıkla ona atılan bir tweet'te like butonuna değdi elim. Sonra hemen geri aldım tabi, ama tweet'in sahibine bildirim gitmiş olacağını tahmin ediyordum.

Neyse bu geceden sonraki akşam birisinin onu stalk'ladığını söyleyen, sitemli bir tweet atmış. Kim olduğu belli olmasın diye tam söylemiyorum ne yazdığını. Baya kötü hissettim kendimi. Sonra bire bir aynı şartlarda denedim arkadaşın ve benim hesapla. E-mail geliyormuş "bilmemkim liked a tweet you were mentioned in" diye, baya rezil bir durum. Resmen twitter ispiyonlamış beni.

3 gün sonra aynı ortamda bulunduk ama mahcup hissettiğim için bir konuşma geçmedi. Ve daha da ilginci, 1 hafta sonra ben sigara içerken kapının arkasından gördüm koridordan geliyordu yanında başka bir hocayla. Söndürüp içeri girdim, başım önde. "Bakmayacağım" dedim, ama dayanamayıp başımı kaldırdım. Güler yüzlü selam verdi. Çok şaşırdım.

Ne yapmalıyım sizce? Benim stalk'ladığımı bildiğinden şüphem yok. Özür dilemeli miyim sizce? Dilemeyi düşünüyorum. Arada bir sigaraya çıkınca karşılaşırdık, ama yanında başka hoca olduğu için konuşamadım şimdiye kadar.

Ayrıca neden stalk'ladığımı sorarsa ne diyeyim sizce? Çok sapık görünmek istemiyorum, sanırım stalk meselesi baya kötü bir izlenim bırakıyor.

Ne yapayım arkadaşlar kötü hissediyorum kendimi. Özür dileyeyim mi?

bu aralar neden böyle şeyler düşünüyorum bilmiyorum da, hani böyle blogları falan olsa da okusam. bakındım internete de bulamadım. olanlarda da hep eril dil kullanılmış feyk oldukları çok bariz. hani tanısam kanka olmak istiyorum o derece, beleş seks umudu ortaokul cocuğu tribi değil.

ev arkadaşım falan olsaydı mesela ne bilim. olm hayatlarını çok merak ediyorum lan. ne biliyim normal hayatta ne yapıyor bunlar? geceleri sevişiyorlar falan filan da yani çift hayatları var. batman gibi.

ilgi çekici bence hayatları.

Erkek arkadasim beni dinlemedigi, bana bagirdigi ve aciklama yapmayarak beni sucladigi zamanlarda kendimi kaybediyorum ona saldiriyorum vuruyorum. O beni sakinlestirmek yerine karsilik veriyor. En son da bogazimi sikti. Savunma olarak da sana bisey yapmadim kendimi savundum diyor. Kavga edince agzina geleni soyleyip benim konusmama izin vermeden beni dinlemeden evi terk etmek istiyor ben de gitmesine izin vermiyorim ve birbirimize giriyoruz. Bir haftadir mesajlarina cevap vermiuorum gorusmeyi de dusunmuyorum. Sizce kim hakli?

Soru başlıkta. Maksat "kısmen" muhabbet.

Erkek arkaaşınızı baya sevseydiniz baya iyi uyuşsaydınız ama beraber seks çok kötü olsa idi, değişmeyecek bir erken boşama sorunu, çoğu zaman tatmin olamayacaksınız bırakır mıydınız? Ya da ilk kavganızda bu ayrılmanızı nasıl etkilerdi?

Edit:yeni soru açmak durumunda kaldım diğerinde eksik detaylar kalmış.

Edit 2: tedavisi var diyecek arkadaşlar için diyorum, kullanılan bütün ilaçlar uzun vadede sorunnyapıyor. 5 yıl ilaç kullanırsın tamam da sonrası? Meditasyon kişisel gelişimin işe yarayacağını sanmyorum. Daha da kötü etkileyebilir.

Birini baya sevseydiniz ama seksiniz çok kötü olsa idi ve asla değişmeyecek, çoğu zaman tatmin olamayacaksınız bırakır mıydınız? Ya da ilk kavganızda bu ayrılmanızı nasıl etkilerdi?

Gonul islerini sectim, tam da gonul isleri gibi degil ama. İyi bir universiteden mezunum, iyi bir yerde calisiyorum, ama cevremde dogru duzgun insan yok. Eskiden beri cok populer bir insan degildim, ama cevremde az cok insan vardi, simdi cogu kalmadi. Universite arkadaslarim cok mizmizlar, ne zaman bir etkinlik ayarlasak gelirim deyip son anda iptal ediyorlar boktan sebeplerle. Cocukluk arkadaslarimin birisi yurt dışına yerlesti, birisi nisanlandigi icin sadece nisanlisina vakit ayiriyor, digeri hayatinda bir düzen oturtamadi garip garip insanlarla takiliyor. İs arkadaslarimla iyiyim ama is dışında gorusmeye pek vakit olmuyor, uzaklar. Yani bakildiginda bu insanlarin hepsiylr iyiyim. Denk geldiğimizde her sey guzel, ama ben arkadasligin boyle bir sey olmamasi gerektigini düşünüyorum, haksiz miyim? Sevgilimle arkadas gibiyiz, onsuz hic dayanamazdim. İstanbuldan hic ayrılmadim, yine de aksam kadikoye gidelim dediğimizde kimseyi bulamiyoruz. Bu insanlar nasil bu kadar sosyallesiyor? Bir yönteminiz var mi?

merhaba duyuru ahalisi.
daha önce hiç sevgilim olmadı.olmasını çok istiyorum çünkü yalnız kalınmıyor ancak olmasından da korkuyorum. bu nasıl bir durum çözemedim gitti. yorumlarınızı almak isterim. teşekkürler.
not: er kişisiyim.

Lassie bana bir şey anlatmaya mı çalışıyor?

Böyle bir hastalık var mı? Bu aralar kafam karışık bir kadını seviyorum ama aynı anda 3 4 kadını beğeniyorum hepsi okuldan... şimdi o kadını sevdiğimi birçok kişi biliyor ben onu severken başka kişiyle sevgili olurdam yanlış bir şey mi olur...?

vefat durumunda erkekler neden kadınların üstüne çok geliyo?
bi ihtiyacın var mı?
evlilik düşünüyor musun?

ya da direkt daha 7 si çıkmadan askıntı olmalar kahve içelim dışarı çıkalımlar?
kimse başından evlilik geçmiş çocuklu kadınla evlenmek istemez yaşfarkı olsa bile beni kaçırma gibi laflar falan?

erkekler bu kadar mı düştü ya? bu kadar mı boş insanlar var?

ne demek ya cenaze durumunu bildikleri halde bu kadar askıntı olmak ölü soyuculuk değil mi?

hayat devam ediyor eyvallah da dur bismillah acı yaşarken bu teklifleri neden yaparlar erkekler bağyanlara?

bu başımıza geldiği için değil, bi kaç kişinin de başına geldiği için de merak ettim.

ha bağyan değil kadın. ama olsun bağyan demek istedim.
teşekkürler.