Arkadaşlar merhaba öncelikle. Şu gönül işlerini askıya almış bulunmaktaydım lakin yine gönül ferman dinlemiyor şeklinde mala bağladım.
öncelikle bu kız dershaneden (liseli değilim üniyi yarım bıraktım mezun grubundayım). önceleri gözüme takılıyordu amma velakin ben çok takılmadığım için pek uğraşmadım. şimdi arkadaş gruplarımız yakınlaşınca mecburen kontak kuruldu bir şekilde. yani uzun süre geçtiğinden beri nedir ne değildir nasıl davransam diye aklım çıkıyor.
geçenlerde 1e1 sohbet etme şansım oldu kızla, bakışları, gülümsemesiydi falan resmen yamuldum. hatun benden daha başarılı bir konumda sınav puanlaması açısından, ve önceki tecrübelerim beni oldukça etkiliyor. şimdi yaklaşık 2 ay sonra bu lysye girince kontağımız (yani bir şey yapmazsam) kesilecek. bunun olmamasını sağlayabilir miyim? mutlu olur muyuz? bunları düşünüyorum. bir tavsiye istiyorum sizden. ayriyetten bu kıza niyet belli etme noktasında naapmalıyım? direk kahve içelim muhabbet edelim dersem abes kaçar mı? tabi bu noktada sabır önemli, zaten o kahve içme zımbırtısına götürürsem kalanınıda hallederim gibime geliyor. ne yapayım bir yardımcı olun, hiç mi olmasın? olursa nasıl olsun bana bir akıl verin.
teşekkürler, saygılar.
öncelikle bu kız dershaneden (liseli değilim üniyi yarım bıraktım mezun grubundayım). önceleri gözüme takılıyordu amma velakin ben çok takılmadığım için pek uğraşmadım. şimdi arkadaş gruplarımız yakınlaşınca mecburen kontak kuruldu bir şekilde. yani uzun süre geçtiğinden beri nedir ne değildir nasıl davransam diye aklım çıkıyor.
geçenlerde 1e1 sohbet etme şansım oldu kızla, bakışları, gülümsemesiydi falan resmen yamuldum. hatun benden daha başarılı bir konumda sınav puanlaması açısından, ve önceki tecrübelerim beni oldukça etkiliyor. şimdi yaklaşık 2 ay sonra bu lysye girince kontağımız (yani bir şey yapmazsam) kesilecek. bunun olmamasını sağlayabilir miyim? mutlu olur muyuz? bunları düşünüyorum. bir tavsiye istiyorum sizden. ayriyetten bu kıza niyet belli etme noktasında naapmalıyım? direk kahve içelim muhabbet edelim dersem abes kaçar mı? tabi bu noktada sabır önemli, zaten o kahve içme zımbırtısına götürürsem kalanınıda hallederim gibime geliyor. ne yapayım bir yardımcı olun, hiç mi olmasın? olursa nasıl olsun bana bir akıl verin.
teşekkürler, saygılar.
Eski erkek arkadaşımın yakin bi kız arkadaşı var. Kizin uzun zamandır sevgilisi var. Ex le bu kız ayni mahallede oturuyorlar. Buluşuyorlardı en son sık sık. Dun gece rüyamda bu ikisinin sevgili olduğunu gördüm. Kız sismandi, ex için kilo vermiş, tas gibi olmuş. Karşımda kıza bana sarıldığı gibi sarıldı falan kafayı yedim. Ben tepki gösterince de "insanlar hakkında bi kere de yanilsam keşke. Zaten senden ancak bu beklenir." dedi. Kızı da alıp oradan ayrılmaya çalıştı.
Uyandım, kalbim kırılmış gibi hissediyorum. Nedir bu bilincin altı, rüyanın hikmeti?
Teşekkürler.
Uyandım, kalbim kırılmış gibi hissediyorum. Nedir bu bilincin altı, rüyanın hikmeti?
Teşekkürler.
Bir türk erkeği evlenene kadar ortalama kaç kadınla kaç kez yatar?
1. yıllık eş sayısı
2. yıllık cinsel birleşme sayısı
3. 30 yaşına kadar eş sayısı
4. 30 yaşına kadar cinsel birleşme sayısı
hele paylaşın gençler.
not: geyik yapmak serbes.
1. yıllık eş sayısı
2. yıllık cinsel birleşme sayısı
3. 30 yaşına kadar eş sayısı
4. 30 yaşına kadar cinsel birleşme sayısı
hele paylaşın gençler.
not: geyik yapmak serbes.
Merhaba arkadaşlar. Ülkemizi biliyorsunuz. Sosyal medyada, kızları ergenlik dönemlerinden itibaren binlerce erkek arkadaş olarak ekliyor. Bu yüzden bazı insanlar narsisist hale geliyor. Ve bu beni korkutuyor. Sevgilim olacak mesela, beni çok kolay terk edebilir, daha iyisine gidebilir veya aldatabilir. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
hoşlandığınız elemanla konuşuyorsunuz atıyorum instagram a foto atmayı eğlenceli bulduğunuzu ve ya sende eğlenceyi seviyordun bence sende yap gibi bişeyler söylediniz karşı tarafta ben seninle eğlenmek istiyorum derse
ne anlamak gerek?
ne anlamak gerek?
haftaya nişanlımın doğum günü, çalıştığım için maalesef doğum gününde yanında olamayacağım. telefonu çok eski olduğu için telefon almak istiyorum doğum günü hediyesi olarak. hangi siteden almalıyım ? türkiye garantili olsa daha iyi olur.
telefon olarak da xperia z2 compact düşünüyorum.
bir de tam doğum gününde eline ulaşmasını isterim telefonun. ne yapabilirim bunun için ?
teşekkür ederim.
telefon olarak da xperia z2 compact düşünüyorum.
bir de tam doğum gününde eline ulaşmasını isterim telefonun. ne yapabilirim bunun için ?
teşekkür ederim.
Sevgili kişisine x-y tarihleri arasında bir ülkeye uçak bileti sabitledim, hadi gidelim demek emrivaki mi sürpriz mi?
O tarihler arasında boş ama tutturdu ailemi görmem lazım diye. Gitmezse çok bozulurlarmış bilmem ne. Sormaya bile cesaret edemedi. Ben de şu an acayip sinirli ve üzgünüm.
Haksız mıyım?
O tarihler arasında boş ama tutturdu ailemi görmem lazım diye. Gitmezse çok bozulurlarmış bilmem ne. Sormaya bile cesaret edemedi. Ben de şu an acayip sinirli ve üzgünüm.
Haksız mıyım?
hoşlandığım bir kadın var. çok eski bir arkadaşım. benden uzak bir şehirde yaşıyor. uzun süredir görüşemiyoruz ama. yani öyle ortak bir mekan, arkadaş, ortam vs.. olmadı 2 yıldır. nasıl açılacam, nereden girecem, ne yapacam, bilmiyorum.
ortak bir arkadaştan mı rica etsem? nasıl yapsam onu?
ya da face'den falan mı yazsam?
kafamda deli sorular ey güzin ablalar. bi yardım lütfen..
ortak bir arkadaştan mı rica etsem? nasıl yapsam onu?
ya da face'den falan mı yazsam?
kafamda deli sorular ey güzin ablalar. bi yardım lütfen..
vakti zamanında baya samimi grubum vardı 5 kişiydik kala kala 2 kişi kaldık. biri kendi haline gitti diğer ikisi hala samimiler.
bu grupta etmediğimiz muhabbet kalmamıştı.
hala samimi olan iki kişi benim haz etmediğim insanlarla samimi olunca bende doğal olarak rahatsız oluyorum onlar varken beni çağırmayın dedim sevmediğim ortamda kalmak istemiyorum gergin oluyorum falan.
onlarında bu kendi halinde olanla ve şuan konuştuğumla araları bozuk yok bencil yok çıkarcı yok şöyle yok böyle diyerek kötüleme çalışması falan. aralarının bozulması da ufacık vedalaşma olmaması buradan patlak vermiş.
hani ben dedim ya, çağırmayın beni diye, onlarda bana şöyle bi bencilli bi çıkarımla geldiler. ya onlar ya biz!
hal böyle olunca beni kısıtlayan konuşacağım kişiye karar verecek davranışlarda olanlarla konuşmayı kestim güya onlar benimle konuşmayı kesmişlermiş ya:)
ha bu bana böyle teklifle gelenlerden birisinin ağzı öyle gevşek ki. bugün x kişi hakkında konuşulmuş olsun yarın aranız bozulup x ile yakınlaşsın tak ona iletilmiş vaziyette. bunun yanındaki samimi arkadaşı ise extra pasif karakter. onun hakkında da verdi veriştirdi hala konuşuyorlar falan.
durduk yere aklıma geldi. acaba ben de onların aklına geliyor muyum diye.
2015 yılının pollyannası olduğumdan böyle saçma düşünmüş olabilirim
bu grupta etmediğimiz muhabbet kalmamıştı.
hala samimi olan iki kişi benim haz etmediğim insanlarla samimi olunca bende doğal olarak rahatsız oluyorum onlar varken beni çağırmayın dedim sevmediğim ortamda kalmak istemiyorum gergin oluyorum falan.
onlarında bu kendi halinde olanla ve şuan konuştuğumla araları bozuk yok bencil yok çıkarcı yok şöyle yok böyle diyerek kötüleme çalışması falan. aralarının bozulması da ufacık vedalaşma olmaması buradan patlak vermiş.
hani ben dedim ya, çağırmayın beni diye, onlarda bana şöyle bi bencilli bi çıkarımla geldiler. ya onlar ya biz!
hal böyle olunca beni kısıtlayan konuşacağım kişiye karar verecek davranışlarda olanlarla konuşmayı kestim güya onlar benimle konuşmayı kesmişlermiş ya:)
ha bu bana böyle teklifle gelenlerden birisinin ağzı öyle gevşek ki. bugün x kişi hakkında konuşulmuş olsun yarın aranız bozulup x ile yakınlaşsın tak ona iletilmiş vaziyette. bunun yanındaki samimi arkadaşı ise extra pasif karakter. onun hakkında da verdi veriştirdi hala konuşuyorlar falan.
durduk yere aklıma geldi. acaba ben de onların aklına geliyor muyum diye.
2015 yılının pollyannası olduğumdan böyle saçma düşünmüş olabilirim
Selamlar herkese, (tamamını okumak istemeyenler direkt soruya da geçebilir)
Hikaye uzun, özet geçmeye çalışacağım elimden geldiğince ama öncelikle şunu söyleyeyim; beni dilediğinizce eleştirmekte özgürsünüz, aklımın başıma getirilmesi lazım gibi hissediyorum şu an ve o yüzden yazıyorum.
Başlıkta da belirttiğim gibi, 5-6 sene önce bir yakınlaşma yaşamış olduğum ve 10+ senelik arkadaşım olan bir beyefendi ile yeniden bir şeyler başlama durumu söz konusu. Bu kişi ile bir ortak arkadaş vasıtası ile tanışmıştık (ayrıca kardeşimin de arkadaşı idi) Ayrı şehirlerde yaşıyorduk, dolayısıyla 2-3 kez dışında pek görüşmemiştik. Bir asker uğurlamasında bir araya gelince bir elektriklenme olmuştu aramızda. (Bende olmuştu en azından) Akabinde bir ilişkiye başlar gibi olduk ama henüz başlarındayken (3. haftasında falan) bu beyefendi bana ciddi bir sevgililik ilişkisi istemediğini ama takılabileceğimizi söyledi. Uzun bir konuşma yaptı. Özetle FWB istiyordu. Sadece seks değil çünkü birlikte yemek, sinema, alışveriş, sokakta elele gezmek şeklinde aktivitelerde de bulunmak istiyordu. (Bu yüzden FWB diyorum çünkü FBler bunları yapmaz sanırım?) Her neyse şunu itiraf edeyim; zaten uzun mesafe ilişkisi olduğu için ben bunu bana söylemese bizim sevgili değil de FWB olduğumuzu fark etmezdim bile. Kendisi zaten ilgisiz biri idi. Yani arayıp sormaz vs. Ben de aramayana "niye aramıyorsun" demem. Her neyse yani söylemese farkında olmazdım, sevgiliyiz sanırdım. Ama söyledi ve ben de ona böyle bir ilişki istemediğimi söyledim. "Niye dürüst olunca terk ediliyorum" diye sordu. Ben de benim onu değil, onun beni terk ettiğini söyledim. Böyle bitti. Zor atlattım, bi hayli sevmiştim.
Sonrasında 5 seneden fazla hiç görüşmedik, konuşmadık, yazışmadık. Aradan insanlar, şehirler, neler neler geçti.
Geçenlerde sosyal medya aracılığı ile bana ulaştı. Benim şu an bulunduğum şehirde olduğumu duymuş bir arkadaştan. (Ortak arkadaş çok tabii) "Kaderin oyunu"na bakın ki ikimiz de çalışmak için aynı şehre düşmüşüz. Normal şekilde, arkadaşlık mertebesinde yazışıyoruz 1-2 haftadır. Bu arada adam acayip ilgili. "Nasılsın, günün nasıl geçti, şu diziyi izliyor musun, sen seversin, bak şu şarkıyı dinle" gibisinden, ne sevgiliylen, ne arkadaşken kendisinden görmediğim bir ilgi söz konusu. İlgi müptelası değilim. Gidişattan da hoşlanmıyorum ama yalan söylemeyeceğim, zamanında "değersiz" görüldüğümü hissettiğim ve bana değer vermesini çok çok istediğim birinin şimdi seneler sonra gelen bu ilgisi beni biraz şaşkın etmiş durumda. Biliyorum, insanlar değişmez, büyük ihtimalle de "elde edince" yine "ben ciddi bir şey istemiyorum" cümlelerini duyarım. Ya da belki de hiç o mertebeye bile gelmeyiz ve öyle bir niyeti bile yoktur, bilmiyorum.
Ancak bu şahsuvar benimle bugün buluşmak istedi (dediğim gibi 6 senedir görüşmedik) ben savuşturdum. "Peki yarın olur mu?" "Çarşamba?:)" şeklinde sevimlilikler yaptı. "Sinemaya gidelim" diyor.
Peki ben bu kişi ile görüşmeli miyim?
İstiyor muyum, evet.
Ama doğru bir karar mı, saçmalıyor muyum, ne yapıyorum bilmiyorum.
İntikam falan gibi şeyler hiç yok kafamda, bunu belirteyim.
Yine üzülmekten korkuyorum. Kendimi daha da değersizleştiriyormuş gibi hissediyorum.
Öyleyken böyle...
Soru: Zamanında sizi sevgili olmaya değer görmemiş biri ile üzerinden yıllar geçtikten sonra yeniden buluşur muydunuz?
(Yaşlar 30+)
(Bu arada ben bunu yazmaktayken bana şu şarkıyı atmış: www.youtube.com
)
Hikaye uzun, özet geçmeye çalışacağım elimden geldiğince ama öncelikle şunu söyleyeyim; beni dilediğinizce eleştirmekte özgürsünüz, aklımın başıma getirilmesi lazım gibi hissediyorum şu an ve o yüzden yazıyorum.
Başlıkta da belirttiğim gibi, 5-6 sene önce bir yakınlaşma yaşamış olduğum ve 10+ senelik arkadaşım olan bir beyefendi ile yeniden bir şeyler başlama durumu söz konusu. Bu kişi ile bir ortak arkadaş vasıtası ile tanışmıştık (ayrıca kardeşimin de arkadaşı idi) Ayrı şehirlerde yaşıyorduk, dolayısıyla 2-3 kez dışında pek görüşmemiştik. Bir asker uğurlamasında bir araya gelince bir elektriklenme olmuştu aramızda. (Bende olmuştu en azından) Akabinde bir ilişkiye başlar gibi olduk ama henüz başlarındayken (3. haftasında falan) bu beyefendi bana ciddi bir sevgililik ilişkisi istemediğini ama takılabileceğimizi söyledi. Uzun bir konuşma yaptı. Özetle FWB istiyordu. Sadece seks değil çünkü birlikte yemek, sinema, alışveriş, sokakta elele gezmek şeklinde aktivitelerde de bulunmak istiyordu. (Bu yüzden FWB diyorum çünkü FBler bunları yapmaz sanırım?) Her neyse şunu itiraf edeyim; zaten uzun mesafe ilişkisi olduğu için ben bunu bana söylemese bizim sevgili değil de FWB olduğumuzu fark etmezdim bile. Kendisi zaten ilgisiz biri idi. Yani arayıp sormaz vs. Ben de aramayana "niye aramıyorsun" demem. Her neyse yani söylemese farkında olmazdım, sevgiliyiz sanırdım. Ama söyledi ve ben de ona böyle bir ilişki istemediğimi söyledim. "Niye dürüst olunca terk ediliyorum" diye sordu. Ben de benim onu değil, onun beni terk ettiğini söyledim. Böyle bitti. Zor atlattım, bi hayli sevmiştim.
Sonrasında 5 seneden fazla hiç görüşmedik, konuşmadık, yazışmadık. Aradan insanlar, şehirler, neler neler geçti.
Geçenlerde sosyal medya aracılığı ile bana ulaştı. Benim şu an bulunduğum şehirde olduğumu duymuş bir arkadaştan. (Ortak arkadaş çok tabii) "Kaderin oyunu"na bakın ki ikimiz de çalışmak için aynı şehre düşmüşüz. Normal şekilde, arkadaşlık mertebesinde yazışıyoruz 1-2 haftadır. Bu arada adam acayip ilgili. "Nasılsın, günün nasıl geçti, şu diziyi izliyor musun, sen seversin, bak şu şarkıyı dinle" gibisinden, ne sevgiliylen, ne arkadaşken kendisinden görmediğim bir ilgi söz konusu. İlgi müptelası değilim. Gidişattan da hoşlanmıyorum ama yalan söylemeyeceğim, zamanında "değersiz" görüldüğümü hissettiğim ve bana değer vermesini çok çok istediğim birinin şimdi seneler sonra gelen bu ilgisi beni biraz şaşkın etmiş durumda. Biliyorum, insanlar değişmez, büyük ihtimalle de "elde edince" yine "ben ciddi bir şey istemiyorum" cümlelerini duyarım. Ya da belki de hiç o mertebeye bile gelmeyiz ve öyle bir niyeti bile yoktur, bilmiyorum.
Ancak bu şahsuvar benimle bugün buluşmak istedi (dediğim gibi 6 senedir görüşmedik) ben savuşturdum. "Peki yarın olur mu?" "Çarşamba?:)" şeklinde sevimlilikler yaptı. "Sinemaya gidelim" diyor.
Peki ben bu kişi ile görüşmeli miyim?
İstiyor muyum, evet.
Ama doğru bir karar mı, saçmalıyor muyum, ne yapıyorum bilmiyorum.
İntikam falan gibi şeyler hiç yok kafamda, bunu belirteyim.
Yine üzülmekten korkuyorum. Kendimi daha da değersizleştiriyormuş gibi hissediyorum.
Öyleyken böyle...
Soru: Zamanında sizi sevgili olmaya değer görmemiş biri ile üzerinden yıllar geçtikten sonra yeniden buluşur muydunuz?
(Yaşlar 30+)
(Bu arada ben bunu yazmaktayken bana şu şarkıyı atmış: www.youtube.com

(git: 925938) verilen bi cevaba göre duyuruyu değiştirmek istemedim. gelip çemkirme seni dikkate aldım ben. raaad ol tamam:)
neysem bu er kişi hop değişti ya anlamadım ben ya ben yine elimden kaçırdım ya da o ağır salak. ilgi alakayı yüksek tut sonra bi anda çek, taktik evet. ama dün gerizekalı gibi yine ilgi göster ama böyle sanki yedeksin der gibi ya da ben öyle anladım. şöyle ki işte ben dayanamayıp yazdım çünkü anneme de söyledim ben onun yerinde olsam sana baya sağlam cevap verip engellemiştim dedi annem :) hal böyle olunca bi nabız yoklama açısından naber ya ayran da içmedik niye ayrı düştük gibi yazdım. yine muhabbet iyiydi. mail yazıp mail bekliyordu işte. hafif sırnaşıklık yaptı gibi geldi. ben de snavlarım olduğunu bildiği halde merak etmeyişine bozuktum. tamam merak etmek zorunda değil hiç kimse ama bu eleman başta bunun izlenimini vermişti ondan bozuğum. öyle kolay olmayacak seni affetmem falan muhabbetleri gel öpim barışalım falanlar havada. bi tencere sarma ile kapıma dayanacaksan kahrol düşman al sana evin konumu gibi konum attım o da attı. evde kimse yok yea dedi oha dedim tam seni korkutmalık rahatsız etmelik zaman ama ben çok uzağım falan yapıyorum eğlenceli konuşmalar. eve davet etti bende ne işim var evden çıkıp eve gelecek kadar deli miyim dedim? bilemedim derdi benimle yatmak mı? ilk günkü heves kalmadı herhalde ben anlamadım. ama çok yoğunum kendimi affettireceğim dedi. sonra işte gözleri şişmiş bikaç öneride bulundum böyle böyle yap diye,aman da aman bana bakarmış dedi e ben bakıyorum da bana bakan yok dedim mesajı okuyup yazmadı bile :(
bana bakarmış diyince şimdi hatırladım ay kızlarla konuşmayı unutmuşum kimse bana bakmıyor falan dedi bende aynı anda çok kızla konuşursan yetişemezsin dedim. reddetmedi. onaylamadı da. yok yok unuttum kimse bakmıyor bi sen bakıyorsun sevap işliyorsun dedi
kaçtı dimi bu da? yoksa taktik gel buyur cep olayı mı?
neysem bu er kişi hop değişti ya anlamadım ben ya ben yine elimden kaçırdım ya da o ağır salak. ilgi alakayı yüksek tut sonra bi anda çek, taktik evet. ama dün gerizekalı gibi yine ilgi göster ama böyle sanki yedeksin der gibi ya da ben öyle anladım. şöyle ki işte ben dayanamayıp yazdım çünkü anneme de söyledim ben onun yerinde olsam sana baya sağlam cevap verip engellemiştim dedi annem :) hal böyle olunca bi nabız yoklama açısından naber ya ayran da içmedik niye ayrı düştük gibi yazdım. yine muhabbet iyiydi. mail yazıp mail bekliyordu işte. hafif sırnaşıklık yaptı gibi geldi. ben de snavlarım olduğunu bildiği halde merak etmeyişine bozuktum. tamam merak etmek zorunda değil hiç kimse ama bu eleman başta bunun izlenimini vermişti ondan bozuğum. öyle kolay olmayacak seni affetmem falan muhabbetleri gel öpim barışalım falanlar havada. bi tencere sarma ile kapıma dayanacaksan kahrol düşman al sana evin konumu gibi konum attım o da attı. evde kimse yok yea dedi oha dedim tam seni korkutmalık rahatsız etmelik zaman ama ben çok uzağım falan yapıyorum eğlenceli konuşmalar. eve davet etti bende ne işim var evden çıkıp eve gelecek kadar deli miyim dedim? bilemedim derdi benimle yatmak mı? ilk günkü heves kalmadı herhalde ben anlamadım. ama çok yoğunum kendimi affettireceğim dedi. sonra işte gözleri şişmiş bikaç öneride bulundum böyle böyle yap diye,aman da aman bana bakarmış dedi e ben bakıyorum da bana bakan yok dedim mesajı okuyup yazmadı bile :(
bana bakarmış diyince şimdi hatırladım ay kızlarla konuşmayı unutmuşum kimse bana bakmıyor falan dedi bende aynı anda çok kızla konuşursan yetişemezsin dedim. reddetmedi. onaylamadı da. yok yok unuttum kimse bakmıyor bi sen bakıyorsun sevap işliyorsun dedi
kaçtı dimi bu da? yoksa taktik gel buyur cep olayı mı?
Dünden önceki gün saniye saniye mesaj atan arkadaş dün neredeyse hiç yazmadı bugün de sanki sevgilisiyim gibi her dakika yazamam dedi ya. Salak mi bu? Yoksa benim o meşhur "maşallah dediğim üç gün yaşamıyor elimi nereye atsam Kurutuyorum" olayım hortladı mı?
şimdi ben geçenlerde iki kız arkadaşla alemlere aktım. onlarla ilk defa bi yerlere gittim. yeni yeni samimiyiz. ikisinin de erkek arkadaşı var, yanımda sürekli konuşuyolar bu konuları.
ama kızlardan biri bi ara diskoda sağa sola giderken benim elimi tutup sürüklüyodu beni peşine. yani kalabalık felan tamam da kör değilim herhalde önümdeki kişiyi takip edemicek kadar.... sarhoş felan da değildim.
bildiğin sevgili gibi tutuyor ama.
şimdi ben şöyle algıladım: bana yanlış sinyal yollayıp, ben de bir adım atarsam salağa yatıp "yok öyle bi şey, sen yanlış anladın" dicek. bir nevi ego tatmini.
öyle bile olsa, bir insan hoşlanmadığı birinin elini böyle sevgili gibi tutar mı ya?
kızlar?
ama kızlardan biri bi ara diskoda sağa sola giderken benim elimi tutup sürüklüyodu beni peşine. yani kalabalık felan tamam da kör değilim herhalde önümdeki kişiyi takip edemicek kadar.... sarhoş felan da değildim.
bildiğin sevgili gibi tutuyor ama.
şimdi ben şöyle algıladım: bana yanlış sinyal yollayıp, ben de bir adım atarsam salağa yatıp "yok öyle bi şey, sen yanlış anladın" dicek. bir nevi ego tatmini.
öyle bile olsa, bir insan hoşlanmadığı birinin elini böyle sevgili gibi tutar mı ya?
kızlar?
Ters giden 3 5 şey ve maddiyat yüzünden motivasyonum kayboldu.
Ne güzel spora gidiyordum. 1 aydır gidemiyorum.
Evde kardeşime bakmaktan sıkıldım.
Evde olmaktan sıkıldım.
Ailemin gereksiz gerginliklerinden sıkıldım.
kafamı dinleyemiyorum.
Hiç Kilo veremeyecek gibiymişim gibi geliyor
uf bana motivasyon aşılayın :(
Ruh yaşım 90 o derece şuan.
Ne güzel spora gidiyordum. 1 aydır gidemiyorum.
Evde kardeşime bakmaktan sıkıldım.
Evde olmaktan sıkıldım.
Ailemin gereksiz gerginliklerinden sıkıldım.
kafamı dinleyemiyorum.
Hiç Kilo veremeyecek gibiymişim gibi geliyor
uf bana motivasyon aşılayın :(
Ruh yaşım 90 o derece şuan.
Hatun 68 ben 76 yaşındayım. Anlaşabilir miyiz? Aileler ya da çevre ne der? İleride onun için yaşlı kalır mıyım?
Şimdi arkadaşlar, zamanında benimle ilgilenen bir kız vardı,sürekli mesaj atıyor havadan sudan konu açıyor falan,benim de hiç o taraklarda bezim yok. Bir gün buluşalım falan dedi,gittim konuştuk,ikinciyi istedi derken resmen bana ateş etti. (uzun gelen SONUÇ paragrafını okusun)
Ben de güzelce söyledim;düzenli ilişki falan istemiyorum,okul, iş güç derken zamanım yok zaten daha çok kısa süreli ilişkiler ve fuck buddy tarzı olaylar ilgimi çekiyor."Sen de gözlemlediğim kadarıyla talepkar ve ilgi bekleyen bir hatunsun" ben sana olmam dedim.KIz ,ne demek öyle,denemeden bilemezsin,ön yargılı olma plan yapmadan yaşayalım bakalım gittiği yere kadar tarzı konuştu ben de iyi o zaman dedim içimden, ve başladık görüşmeye.
AMA; kız tabir-i caizse mala bağladı,ön gördüğüm her şeyi yapıyor,işten güçten kafamı kaldıramazken anlayışsızca mesaj atıp duruyor-artık telefonda onun adını görmekten tiskindim yemin ederim- Haftada 2 kez anca görüşebiliyoruz bunu da önceden konuşup hem fikir olmuşken (o da okuyor ve avukatlık ofisinde çalışıyor) şimdi arıza çıkarıyor inceden. Plan yapmayalım diyen kız beni 3 ay sonra kuzeninin düğününe çağırıyor ,Ekimde bu erasmusla italyaya giderken birlikte gidelim,1 ay benle yaşarsın falan diyor kafayı yicem. çocuk çocuk işler,işin kötü yanı ilişki öncesi cool ve umursamazdı bu hatun,ben öylelerini seviorm zaten.
SONUÇ:bu kızdan nasıl ayrılayım?
+Erasmusa gidecek ya ,bunu bahane edip,sonunu bile bile daha fazla bağlanmak istemiyorum tarzı saçmalayabilirim...
ya da
+ Tek eşlilik bana göre değil,çevremdeki diğer kızlar da ilgimi çekiyor,zor kontrol ediyorum kendimi,seni aldatmak da istemiyorum ama bu böyle gitmez ya açık iişkiye dönelim ya da bana eyw. tarzı da konuşabilirim.
+İSTEDİĞİM;KIZ HİÇ DRAMA YAPMADAN YOLUNA GİTSİN,AYAK BAĞI OLMASIN SAĞDA SOLDA İLERİDE. YAPIŞMASIN KISACASI...
not: yüzyüze mi, başka türlü mü hallediyim onu da belirtebilirsiniz.
Ben de güzelce söyledim;düzenli ilişki falan istemiyorum,okul, iş güç derken zamanım yok zaten daha çok kısa süreli ilişkiler ve fuck buddy tarzı olaylar ilgimi çekiyor."Sen de gözlemlediğim kadarıyla talepkar ve ilgi bekleyen bir hatunsun" ben sana olmam dedim.KIz ,ne demek öyle,denemeden bilemezsin,ön yargılı olma plan yapmadan yaşayalım bakalım gittiği yere kadar tarzı konuştu ben de iyi o zaman dedim içimden, ve başladık görüşmeye.
AMA; kız tabir-i caizse mala bağladı,ön gördüğüm her şeyi yapıyor,işten güçten kafamı kaldıramazken anlayışsızca mesaj atıp duruyor-artık telefonda onun adını görmekten tiskindim yemin ederim- Haftada 2 kez anca görüşebiliyoruz bunu da önceden konuşup hem fikir olmuşken (o da okuyor ve avukatlık ofisinde çalışıyor) şimdi arıza çıkarıyor inceden. Plan yapmayalım diyen kız beni 3 ay sonra kuzeninin düğününe çağırıyor ,Ekimde bu erasmusla italyaya giderken birlikte gidelim,1 ay benle yaşarsın falan diyor kafayı yicem. çocuk çocuk işler,işin kötü yanı ilişki öncesi cool ve umursamazdı bu hatun,ben öylelerini seviorm zaten.
SONUÇ:bu kızdan nasıl ayrılayım?
+Erasmusa gidecek ya ,bunu bahane edip,sonunu bile bile daha fazla bağlanmak istemiyorum tarzı saçmalayabilirim...
ya da
+ Tek eşlilik bana göre değil,çevremdeki diğer kızlar da ilgimi çekiyor,zor kontrol ediyorum kendimi,seni aldatmak da istemiyorum ama bu böyle gitmez ya açık iişkiye dönelim ya da bana eyw. tarzı da konuşabilirim.
+İSTEDİĞİM;KIZ HİÇ DRAMA YAPMADAN YOLUNA GİTSİN,AYAK BAĞI OLMASIN SAĞDA SOLDA İLERİDE. YAPIŞMASIN KISACASI...
not: yüzyüze mi, başka türlü mü hallediyim onu da belirtebilirsiniz.
Erkeklere ilk adımı asla atmayan kızlara soruyorum. Sizden hoşlandığını bildiğiniz ama gelip sizle konuşamayan bir erkek olduğu zaman, içiniz içinizi yemiyor mu, sizden vazgeçer, başka biri kapar diye korkmuyor musunuz?
Selam ahali, soruyu biraz daha açayım. Sevgili bulma işi bana çok zor geliyor. Yani birini beğeneceksin, kafan uyacak, o kişinin sevgilisi ya da hoşlandığı başka biri olmayacak, o kişi de seni beğenecek de olaylar gelişecek falan filan. Çok zor değil mi lan? Millet nasıl yapıyo bu işi gerçekten çok merak ediyorum. Mesele doğru zamanda doğru yerde olma meselesi mi? Tamamen şans kısmet işi mi? Ben mi çok şanssızım, nedir bu işin sırrı? Anlatın aydınlatın beni. Bi de şu fuckbuddy olayı var ki ona girmiyorum bile, tamamen ütopik bişey benim için.
Herkese iyi geceler
Herkese iyi geceler
evet sevgili duyuru kullanicilari, nerden takildi aklima bilmiyorum ama merak ettim. o sirada sevgilinizin olmadigini, varsa da karsi tarafin bilmedigini dusunelim. gunluk hayatta is/okul sebebiyle ayni ortamlarda bulundugunuz, konustugunuz hatun kisisi diyelim ki isten/okuldan ayrilacagi zaman ya da sehir disina tasinacagi zaman, yani iste bir daha sizi gormeyecek iken boyle gelip birden sizi operse ne dusunursunuz? kizar misiniz, rahatsiz olur musunuz vs vs?
sevgili ilişki guruları,
herkese iyi geceler.
instagram sayesinde şans eseri birine denk geldim. çocuğu gördüğümde çok etkilendim. ilk defa canlı canlı görmeden fotoğraflardan birinden etkilenme oldu bende. yaklaşık 2-3 ay önce takibe almamla beraber o da beni takip etmeye başladı. benim hep aklımdaydı da beklemeye almıştım.
yakın zamanda paylaştığım bir fotoğrafı da beğenmiş. bunun üstüne tekrar düşünme fırsatım oldu. çok sosyal, türkiyede iyi sayılan bir okulda okuyan ve düzgün bir tip. diğer fotoğraflara bakınca anlaşılıyor zaten kimlerle takıldığı, çevresi... hemen bunun üstüne stalklamaya başladım. linkedin'den buldum. sosyal mecrada neyi varsa inceledim.
avrupada derece elde etmiş.(hobi olarak yaptığı bir aktivitede)
önceden yurtdışında okumuş gibi.
hiç huyum değil böyle şeyler ama ben bu çocukla tanışmak istiyorum. ilerisi nolur bilmiyorum ama tanışmak istediğimi iyi biliyorum.
sadece instagramdan takipleşiyoruz ve hiç konusmuslugumuz yok. instagramda özel mesaj yeri varmış ama ordan yürümem, yürüyemem. yakıştıramam kendime bunu ve eminim ki böyle bişey yaparsam gözünde basit birisi olarak görüneceğim. hadi yaptım diyelim, cevap bile vereceğini sanmıyorum hiç. adamın arkadaşa ve çevreye ihtiyacı yok, onu görüyorum.
ben ne yapsam da bu insanla tanışsam?
likelardan mı yürüsem?
herkese iyi geceler.
instagram sayesinde şans eseri birine denk geldim. çocuğu gördüğümde çok etkilendim. ilk defa canlı canlı görmeden fotoğraflardan birinden etkilenme oldu bende. yaklaşık 2-3 ay önce takibe almamla beraber o da beni takip etmeye başladı. benim hep aklımdaydı da beklemeye almıştım.
yakın zamanda paylaştığım bir fotoğrafı da beğenmiş. bunun üstüne tekrar düşünme fırsatım oldu. çok sosyal, türkiyede iyi sayılan bir okulda okuyan ve düzgün bir tip. diğer fotoğraflara bakınca anlaşılıyor zaten kimlerle takıldığı, çevresi... hemen bunun üstüne stalklamaya başladım. linkedin'den buldum. sosyal mecrada neyi varsa inceledim.
avrupada derece elde etmiş.(hobi olarak yaptığı bir aktivitede)
önceden yurtdışında okumuş gibi.
hiç huyum değil böyle şeyler ama ben bu çocukla tanışmak istiyorum. ilerisi nolur bilmiyorum ama tanışmak istediğimi iyi biliyorum.
sadece instagramdan takipleşiyoruz ve hiç konusmuslugumuz yok. instagramda özel mesaj yeri varmış ama ordan yürümem, yürüyemem. yakıştıramam kendime bunu ve eminim ki böyle bişey yaparsam gözünde basit birisi olarak görüneceğim. hadi yaptım diyelim, cevap bile vereceğini sanmıyorum hiç. adamın arkadaşa ve çevreye ihtiyacı yok, onu görüyorum.
ben ne yapsam da bu insanla tanışsam?
likelardan mı yürüsem?
Kaybedilse tekrar kazanılabilir mi?
Örnek olay 1: zaman zaman önce birini sevdiniz sonra bitti bi şekilde sonra kimse onun kadar olmadı onun yerine koyamadınız flörtler oldu ama uzun sürmedi. baktınız kaç yıl geçmiş hiç sağlam bişey olmamış hayatınızda.
Örnek olay 2: hiç sevgiliniz olmamış hep platonik takılmış ve hiç karşılık alamamışsınız. Yine de karşı tarafa bişeyler hissedebilir misiniz? Yà da kapıları tamamen kapatıp öyle mi yaşarsınız?
Örnek olay 1: zaman zaman önce birini sevdiniz sonra bitti bi şekilde sonra kimse onun kadar olmadı onun yerine koyamadınız flörtler oldu ama uzun sürmedi. baktınız kaç yıl geçmiş hiç sağlam bişey olmamış hayatınızda.
Örnek olay 2: hiç sevgiliniz olmamış hep platonik takılmış ve hiç karşılık alamamışsınız. Yine de karşı tarafa bişeyler hissedebilir misiniz? Yà da kapıları tamamen kapatıp öyle mi yaşarsınız?
şimdi ortalık biraz karışık. şöyle;
("yürümek" fiilini kullanırsak)
bana yürüyen biri var, adı elma. ben de ona yürümeye çalıştım ama sanırım başaramadım.
emlaya yürüyen kız var, adı armut.
elmanın yakın arkadaşı var, keriz. bu da bana yürüyor.
elma bana yürürken kerizin de bana yürüdüğünü öğrenince yol vermiş. oysa ben de ona yürüyordum ama belli edemedim sanırım hödük yapımdan ötürü. elma kerize yol verince, armutun da kendisine yürüdüğünü öğrenince karşılıkli bir yürüme söz konusu. kerizi allah kahretmesin e mi. ortalığı bulandırdı.
şimdi benim bu saatten sonra elmayla karşılıklı yürüyebilme ihtimalim yok mu hiç? keriz beni ne zaman görse kıstırıyor, en azından deneyelim diye. ben de ondan kaçıp kaçıp elmanın yanına gidiyorum resmen, belki olur da anlar diye. ne yapayım ki ben? yani ne yapayım da elmayla yürüme şansını elde edeyim? "delikanlı adam" arkadaşının yürüdüğü kız ona olumlu yanaşmadığında o kıza kendisi yürür mü? şansım hiç mi kalmadı?
bu arada elma ve keriz erkek. armutla ben kadın.
("yürümek" fiilini kullanırsak)
bana yürüyen biri var, adı elma. ben de ona yürümeye çalıştım ama sanırım başaramadım.
emlaya yürüyen kız var, adı armut.
elmanın yakın arkadaşı var, keriz. bu da bana yürüyor.
elma bana yürürken kerizin de bana yürüdüğünü öğrenince yol vermiş. oysa ben de ona yürüyordum ama belli edemedim sanırım hödük yapımdan ötürü. elma kerize yol verince, armutun da kendisine yürüdüğünü öğrenince karşılıkli bir yürüme söz konusu. kerizi allah kahretmesin e mi. ortalığı bulandırdı.
şimdi benim bu saatten sonra elmayla karşılıklı yürüyebilme ihtimalim yok mu hiç? keriz beni ne zaman görse kıstırıyor, en azından deneyelim diye. ben de ondan kaçıp kaçıp elmanın yanına gidiyorum resmen, belki olur da anlar diye. ne yapayım ki ben? yani ne yapayım da elmayla yürüme şansını elde edeyim? "delikanlı adam" arkadaşının yürüdüğü kız ona olumlu yanaşmadığında o kıza kendisi yürür mü? şansım hiç mi kalmadı?
bu arada elma ve keriz erkek. armutla ben kadın.
Sorum yalnızlara(dogru mu yazdım?)
Ya her ortamda yazar kasalar o kadar çok ki. hiçbir hatun-erkek boş kalmıyor, kalanlar da istek dışı oluyor falan filan..
Yani istediğimden değil ama şu matematiksel döngüyü kırmak istiyorum arkadaş ya, tohuma kaçıcaz.
Hem ben gelecekteki ogluma bisürü hatıralık bırakmak istiyorum.:( Hazır çoğu da. sormayın söylemem.
diyeceğim odur ki erkek nufus almnıs basını gidiyor, e hepsi de 18 yasından sonra yazarkasa olmaya dogru gidiyor. Kadın nufus azalısta, zaten türk kadını da kızmayın ama pek matah bisi değil.
Russian bride mi getirelim, onu mu yapalım yani?
Ya her ortamda yazar kasalar o kadar çok ki. hiçbir hatun-erkek boş kalmıyor, kalanlar da istek dışı oluyor falan filan..
Yani istediğimden değil ama şu matematiksel döngüyü kırmak istiyorum arkadaş ya, tohuma kaçıcaz.
Hem ben gelecekteki ogluma bisürü hatıralık bırakmak istiyorum.:( Hazır çoğu da. sormayın söylemem.
diyeceğim odur ki erkek nufus almnıs basını gidiyor, e hepsi de 18 yasından sonra yazarkasa olmaya dogru gidiyor. Kadın nufus azalısta, zaten türk kadını da kızmayın ama pek matah bisi değil.
Russian bride mi getirelim, onu mu yapalım yani?
Beni sevmedi, üstüne gitti bir başkasıyla birlikte oldu, ne haldeler bilmem. Aklımda hep "Beni niye sevmedi, akıllıyım, makulüm, sevimliyim, hoşsohbetim, espriliyim, eğitimliyim, maddi durumum iyi.." soruları dolanıyor. Kendini beğenmiş biri gibi anlaşılmak istemem, buu özellikler çevremdeki insanların da bana söylediği özellikler, dünyanın en mükemmel insanı değilim ama gayet makul biriyim. Benim karşıma böyle birisi çıksa severdim gibi geliyor.. "Beni niye sevmedi?" diye sorduğum zaman "Mecbur muydu seni sevmeye?" cevabını alıyorum, ama bunu kabul etmek çok zor. Anlamak istiyorum, bir açıklama bulmaya çalışıyorum..
Güzelce giyindik filan gittik karşısına. Tam olarak ne yapmak lazım aldığım mesajlardan çıkardığım anahtar kelime şu : kahve içmek. Önce sıradan sohbetler edip bir süre sonra işi kahve içmeye mi getirmeliyiz?
Yoksa ikinci bir gün daha gidip o zaman mı kahve kartını oynamalıyız ?
Ayrıca hikayenin tamamı için : eksiduyu.ru
Yoksa ikinci bir gün daha gidip o zaman mı kahve kartını oynamalıyız ?
Ayrıca hikayenin tamamı için : eksiduyu.ru
son birkaç aydır daha fazla görmeye başladım. bunların sayısı arttı mı? ulan herkes mi sevgili yaptı ya :D
Tecrübelerinizi filan paylaşsanız süper olur.
eksiduyu.ru
Bu hafta mutlaka bir aksiyon gerçekleştirmeyi düşünüyorum.
Ama dur yapma yada önce şöyle şöyle yap diyeniniz varsa hani :)
eksiduyu.ru
Bu hafta mutlaka bir aksiyon gerçekleştirmeyi düşünüyorum.
Ama dur yapma yada önce şöyle şöyle yap diyeniniz varsa hani :)
Ahali , uzak mesafe ilişkisi olacağı için 1 sene önce de olabilecek bir beraberliğe baslayamadigim kisiyle dolu dolu bir 3gun geçirdim ve Konya'dan kafamda deli sorularla döndüm. O orda askeri pilot ve ben de cok severek yaptığım bir ise sahibim ,istanbulda yaşıyorum. Birbirimizi hic tanımıyoruz evet ve ben 30yasinda o 31yasinda olduğu için artık böyle nolursa olur diyerek bu olaya atilamiyorum. Ileriye dönük bir ilişki niyetim var ve dibini goremedigim suya dalmadim aklim salim olduğundan beri. Simdi diyecegim o ki ben isimden ayrilip Konya'da yasayabilme ihtimalimi bu adam için oraya gidip gelmeyi ve onun gelmesini gitmesi olayina girip bu ağrılı surece baslamalimiyim yoksa bu topa hiç girmemelimiyim ? duygularimdan eminim Onunla birlikte olmak istiyorum ama her sey yolunda giderse sonra ne olacak ? Bir kadin olarak daha detayli dusunuyorum ve sürekli ya mutsuz olursam heyezanina kapiliyorum. Elbet böyle bir sey yasayaniniz vardır goruslerinizi bekliyorum çok teşekkür ederim.
Merhabalar ekşi duyuru sakinleri...
Yakından tanıdığım birkaç kadından gördüğüm kadarıyla böyle bir olay malesef mevcut. Evde kalma korkusuna kapılan kadın, kendisiyle ilgilenen erkekler arasında eli yüzü düzgün, kariyerli bir adam varsa, erkeği falza beğenmemesine ve elektrik alamamasına rağmen bu adama aşıkmış gibi yapıyor ve elinden kaçırmak istemiyor.
Kadınlarda bu tarz bir davranışın varlığından uzun zamandır haberdardım, kadından kadına değişiklik gösterir bu tarz olaylar, herkes böyle yapmaz diye düşünüyordum ancak çok değer verdiğim ve böyle bir davranış görmeyi beklemediğim bir kişi de aynı şeyi yapınca cidden çok üzüldüm.
Olay da şu. 26-27 yaşladında hanım kişimize uzun süre talip çıkmayınca bu hesaplar yapmaya başlıyor. Bu sene tanışsam, 1 sene sonra evlilik teklif etse, nişan düğün derken evlensek, sonra 1-2 sene evlilik hayatının keyfini çıkarsak, sonra çocuk yapsak diye hesaplamalar yapınca çocuk yaptığında çok yaşlı olacağını düşünüyor ve kendi kendine bir panik havasına kapılıyor. Daha sonra arkadaşımın arkadaşı kontenjanından kendisiyle tanışmak isteyen 2-3 çocuk olduğunu öğreniyor. 2'sini tipten direkt olarak eliyor. 1 tanesini de fazla beğenmemesine rağmen bununla takılmaya başlıyor.
Başlarda onunla vakit geçirmekten hiç hoşlanmamasına rağmen belki ilerde severim düşüncesiyle çocukla takılmaya devam ediyor ve ondan hoşlanmadığını hiç belli etmiyor elemana. Sonra bir gün, ya ben bu çocuğu beğenmeye başladım, mutluyum onunla diye size geliyor. Siz de ona diyorsunuz ki sen kendini kandırmaya çalışıyorsun gibi geliyor bana, kendini onu sevmeye zorluyorsun, bırak uğraşma diyorsunuz ama dinlemiyor sizi. Siz de içinizden diyorsunuz belki gerçekten sevmiştir çocuğu, mutlu olur...
Sonra bir gün iş arama sitelerinin birinde başvurduğu bir şirketten bir adam telefonla ulaşmış buna. Telefon numarasını şirkete yaptığı başvurudan aldığını ve oradaki resmini görüp beğendiğini, kendisinin şirket patronunun oğlu olduğunu ve onunla romantik bir yemekte görüşmek istediğini söylemiş.
Kız bana geldi, ya buluşsam mı acaba, daha mı iyi anlaşırım, adam zengin zampara mıdır, beni kullanır mı acaba yoksa ciddi mi düşünüyordur falan filan birşeyler geveliyor... Lan sen 6 aydır görüştüğün kişiyi sevsen gözün başkasını görmezdi... Daha iyi bir aday çıktığı gibi karşısına unuttu kaç aydır takıldığı çocuğu... Bu eleman da mutlu bir ilişkisi olduğunu sanıyor. Eleman açısından aşırı zavallı bir durum bence.
Çok boktan bir durum değil mi lan bu? Düşündükçe moralim bozuluyor eleman için... Aynı şey benim de başıma gelebilir diye düşünmeye başladım. 25 üzeri bir kızla takılmaya bile korkar oldum beni böyle seviyorum ayağına parmağında oynatacak, ben de saf saf kız beni seviyor zannedeceğim diye... Belki de benim özgüvensizliğim, bilemedim. Gerçi oldukça özgüvenli bir insanımdır genel olarak.
Böyle bir davranış nasıl analiz edilebilir? Erkeğin anlama şansı var mı? Kızların evlenmek için seviyor gibi yapması hakkındaki genel yorumlarınız nedir? Mantık evliliği mi oluyor bu durum? Ya da bu tarz karşısndakini kandırarak bir mantık yapmak bu kadar normal de ben mi yanlış düşünüyorum acaba?
Yakından tanıdığım birkaç kadından gördüğüm kadarıyla böyle bir olay malesef mevcut. Evde kalma korkusuna kapılan kadın, kendisiyle ilgilenen erkekler arasında eli yüzü düzgün, kariyerli bir adam varsa, erkeği falza beğenmemesine ve elektrik alamamasına rağmen bu adama aşıkmış gibi yapıyor ve elinden kaçırmak istemiyor.
Kadınlarda bu tarz bir davranışın varlığından uzun zamandır haberdardım, kadından kadına değişiklik gösterir bu tarz olaylar, herkes böyle yapmaz diye düşünüyordum ancak çok değer verdiğim ve böyle bir davranış görmeyi beklemediğim bir kişi de aynı şeyi yapınca cidden çok üzüldüm.
Olay da şu. 26-27 yaşladında hanım kişimize uzun süre talip çıkmayınca bu hesaplar yapmaya başlıyor. Bu sene tanışsam, 1 sene sonra evlilik teklif etse, nişan düğün derken evlensek, sonra 1-2 sene evlilik hayatının keyfini çıkarsak, sonra çocuk yapsak diye hesaplamalar yapınca çocuk yaptığında çok yaşlı olacağını düşünüyor ve kendi kendine bir panik havasına kapılıyor. Daha sonra arkadaşımın arkadaşı kontenjanından kendisiyle tanışmak isteyen 2-3 çocuk olduğunu öğreniyor. 2'sini tipten direkt olarak eliyor. 1 tanesini de fazla beğenmemesine rağmen bununla takılmaya başlıyor.
Başlarda onunla vakit geçirmekten hiç hoşlanmamasına rağmen belki ilerde severim düşüncesiyle çocukla takılmaya devam ediyor ve ondan hoşlanmadığını hiç belli etmiyor elemana. Sonra bir gün, ya ben bu çocuğu beğenmeye başladım, mutluyum onunla diye size geliyor. Siz de ona diyorsunuz ki sen kendini kandırmaya çalışıyorsun gibi geliyor bana, kendini onu sevmeye zorluyorsun, bırak uğraşma diyorsunuz ama dinlemiyor sizi. Siz de içinizden diyorsunuz belki gerçekten sevmiştir çocuğu, mutlu olur...
Sonra bir gün iş arama sitelerinin birinde başvurduğu bir şirketten bir adam telefonla ulaşmış buna. Telefon numarasını şirkete yaptığı başvurudan aldığını ve oradaki resmini görüp beğendiğini, kendisinin şirket patronunun oğlu olduğunu ve onunla romantik bir yemekte görüşmek istediğini söylemiş.
Kız bana geldi, ya buluşsam mı acaba, daha mı iyi anlaşırım, adam zengin zampara mıdır, beni kullanır mı acaba yoksa ciddi mi düşünüyordur falan filan birşeyler geveliyor... Lan sen 6 aydır görüştüğün kişiyi sevsen gözün başkasını görmezdi... Daha iyi bir aday çıktığı gibi karşısına unuttu kaç aydır takıldığı çocuğu... Bu eleman da mutlu bir ilişkisi olduğunu sanıyor. Eleman açısından aşırı zavallı bir durum bence.
Çok boktan bir durum değil mi lan bu? Düşündükçe moralim bozuluyor eleman için... Aynı şey benim de başıma gelebilir diye düşünmeye başladım. 25 üzeri bir kızla takılmaya bile korkar oldum beni böyle seviyorum ayağına parmağında oynatacak, ben de saf saf kız beni seviyor zannedeceğim diye... Belki de benim özgüvensizliğim, bilemedim. Gerçi oldukça özgüvenli bir insanımdır genel olarak.
Böyle bir davranış nasıl analiz edilebilir? Erkeğin anlama şansı var mı? Kızların evlenmek için seviyor gibi yapması hakkındaki genel yorumlarınız nedir? Mantık evliliği mi oluyor bu durum? Ya da bu tarz karşısndakini kandırarak bir mantık yapmak bu kadar normal de ben mi yanlış düşünüyorum acaba?
Merhabalar klasik bir giriş olacak ama şimdi bir kız var :)
Bir avm de çalışıyor. Daha önce defalarca gördüm ama konuşmaya çekindim açıkçası ismini filan da bilmiyordum.
Sonra bir gün kendisi çalıştığı yerde bana tuttuğum takımla ilgili (üstümde forma vardı) bir kaç şey söyledi çok şaşırdım ve pek sıcak bir dialog kuramadım çünkü hiç beklemiyordum.
Yine ara ara çalıştığı yere gittim bazen beni gördü bazen görmedi ama başka bir konuşma geçmedi aramızda.
Bu hafta öğrendim ki aynı yerde eski bir arkadaşımda çalışıyormuş ve kızı tanıyormuş arada sohbet ediyorlarmış.
Arkadaşımın yanına gittim ve kızın ismini filan öğrendim.
Sosyal medyada kendisi biraz araştırdım. Üniversitede okuyormuş bölümünü filan öğrendim. Ayrıca sevdiği hoşlandığı şeyler hakkında bazı bilgiler edindim.
Arkadaşım biraz uyuz biri olduğu için sevdiği hoşlandığı var mı soramadım.
Şimdiiiii
Ben bu kıza hislerimi açabilmek için ne gibi bir yol izlemeliyim ?
Biraz sohbet edip kahve içmeye mi davet etmeli ?
Orada çalışan arkadaşım ne gibi yardımcı olabilir bana?
Tam olarak nasıl bir yol izlemeliyim ?
(her türlü tavsiye, taktik, tecrübe ve bilgiye açığım)
Bir avm de çalışıyor. Daha önce defalarca gördüm ama konuşmaya çekindim açıkçası ismini filan da bilmiyordum.
Sonra bir gün kendisi çalıştığı yerde bana tuttuğum takımla ilgili (üstümde forma vardı) bir kaç şey söyledi çok şaşırdım ve pek sıcak bir dialog kuramadım çünkü hiç beklemiyordum.
Yine ara ara çalıştığı yere gittim bazen beni gördü bazen görmedi ama başka bir konuşma geçmedi aramızda.
Bu hafta öğrendim ki aynı yerde eski bir arkadaşımda çalışıyormuş ve kızı tanıyormuş arada sohbet ediyorlarmış.
Arkadaşımın yanına gittim ve kızın ismini filan öğrendim.
Sosyal medyada kendisi biraz araştırdım. Üniversitede okuyormuş bölümünü filan öğrendim. Ayrıca sevdiği hoşlandığı şeyler hakkında bazı bilgiler edindim.
Arkadaşım biraz uyuz biri olduğu için sevdiği hoşlandığı var mı soramadım.
Şimdiiiii
Ben bu kıza hislerimi açabilmek için ne gibi bir yol izlemeliyim ?
Biraz sohbet edip kahve içmeye mi davet etmeli ?
Orada çalışan arkadaşım ne gibi yardımcı olabilir bana?
Tam olarak nasıl bir yol izlemeliyim ?
(her türlü tavsiye, taktik, tecrübe ve bilgiye açığım)
Bi kiz var sizden baya uzak bir sehirde yasiyor yazin gelecek su an orda sevgilisi var ama ikiniz de birbirinize bir seyler hissediyorsunuz. Gecende kizla eleman kavga ediyorlar ama ayrilma yok o donemde kiz size yaziyor ama size tamamen bitti artik bisey hissetmiyorum elemana diyemiyor siz de sen bu heriften tamamen ayrilmadan ben o topa girmem nasi olsa iki gun sonra barisicaksiniz olan bana olur diyorsunuz ki oyle oluyor iki gun sonra barisiyorlar. Simdi bu hikayedeki erkek taraf siz olsaydiniz kiz size yurudugunde siz de ona yrur muydunuz kafasinda o eleman oldugunu bile bile. Yaslar otuzlarin basi.
abi gece uyandım, biraz akşama doğru yatmıştım. sabah dedim bir kahvaltı hazırlayayım ev ahalisine. kayınvalidem de bizde kalıyor birkaç gündür, evde 50 günlük bebek var yardımcı oluyor; o da sevinir. 3 yaşında kızımla (sever) gittim simit, sucuk, pastırma, peynir, bal, kaymak, meyve suyu aldım. geldim herkese tabak hazırladım. çay ve yumurtayı koydum. sucukları da pişirmek için hazır ettim. salonda masaya taşıyorum bardakları çatalları falan. karım geldi söylenerek ne iş çıkarıyorsun dedi ya la?! bu karıyla yaşanır mı abi? iş çıkarıyorsun dediği de, benim düzenim mutlaktır, mutfağa girdiysem arkamda iş asla bırakmam yani. altı üstü biraz bulaşık birikecek ona da haftaiçi her gün bakıcı geliyor zaten. attım tribi ben de. hazırladığım her şeyi mutfağa geri götürdüm, mutfak masasına koydum yesinler diye. öylece bırakıp kendi tabağımı alıp kapandım odama. sikerim kahvaltıyı, benim hayatım sikilmiş. tabağımı da yemedim duruyor orda.
birinden hoşlanıyorsunuz falan filan.
o kız böyle net değil de netten kastım işte sen çok iyi arkadaşsın gibi değil,,,
hani bir olayı anlatırken ama hoşlanmayla vs alakalı bir durumun veya kıza yürürken yapılan bir muhabbet üstüne değil,
' sonuçta işte o da arkadaşım sen de vıdı vıdı vıdı vs vs
ya ben mi çok dikkat ediyorum ya da saçmalıyorum,
siz bu durumda her şeyden vaz mı geçiyorsunuz demek arkadaş dedin ha! mı diyorsunuz içinizden her şeyi bırakıyor musunuz yoksa bunda bir şey yok olabilir mi?
o kız böyle net değil de netten kastım işte sen çok iyi arkadaşsın gibi değil,,,
hani bir olayı anlatırken ama hoşlanmayla vs alakalı bir durumun veya kıza yürürken yapılan bir muhabbet üstüne değil,
' sonuçta işte o da arkadaşım sen de vıdı vıdı vıdı vs vs
ya ben mi çok dikkat ediyorum ya da saçmalıyorum,
siz bu durumda her şeyden vaz mı geçiyorsunuz demek arkadaş dedin ha! mı diyorsunuz içinizden her şeyi bırakıyor musunuz yoksa bunda bir şey yok olabilir mi?
Bir insanın ilişki anlamında doğru olması ama zamanlamanın yanlış olması gibi bir şey var mıdır sizce? Hani 'Şu an olmuyor, başka bir zamanda, başka bir yerde çok mutlu olabilirdik' gibisinden. Yoksa bir insan doğru kişiyse, zaman ve yer de zaten otomatik olarak doğru mudur? Bir de bir insanın 'doğru kişi' olması size ne ifade ediyor? Merak ediyorum.
Sevgili ahali,
Fazla nazlı, ne evet ne hayır diyen, ortada sürüncemede olmaktan hoşlanan kızlarımız oldukça var malumunuz. fazla naza ne kadar açıksınız? benim adım hıdır yapacağım budurlu net konuşmalar bile yola getirmiyorsa siz yol verir misiniz?
yoksa fazla naz çekici midir? çekici gelebilir mi?
kızlara soruyorum niçin naz yapılır amaç nedir? ele geçirilmek istenen şey nedir?
ben fazla nazın biraz uyuzluk göstergesi olduğunu düşünenlerdenim. görüşünüzü merak ettim sevgiler..
Fazla nazlı, ne evet ne hayır diyen, ortada sürüncemede olmaktan hoşlanan kızlarımız oldukça var malumunuz. fazla naza ne kadar açıksınız? benim adım hıdır yapacağım budurlu net konuşmalar bile yola getirmiyorsa siz yol verir misiniz?
yoksa fazla naz çekici midir? çekici gelebilir mi?
kızlara soruyorum niçin naz yapılır amaç nedir? ele geçirilmek istenen şey nedir?
ben fazla nazın biraz uyuzluk göstergesi olduğunu düşünenlerdenim. görüşünüzü merak ettim sevgiler..
1 hafta önce belki de birçok insanın hayalindeki türden romantik bi evlilik teklifi aldım. Anın yoğun hisleri ile o an hiç düşünmeden evet dedim.
Ertesi gün sabahı uyandığımdan beri kendimi çok kötü hissediyorum. Erkek arkadaşımı seviyorum ama evlilik fikri daha ilk günden garip gelmeye başladı. Ailesi ile tanışma aşaması, ailelerin tanışma aşaması, sonrası falan aklıma geldikçe mideme ağrılar giriyor.
Ne onun bir birikimi var ne benim. Ben işe yeni girdim daha, öncesinde gönüllü olarak ufak miktarda bir ücret ile çalışıyordum merkezde. Şimdi resmi olarak işe girdim bu ay. o 4 yıldır çalışıyor ama bir birikimi yok.
Dün gece kredi çekelim, ev alalım beraber öderiz dedi. Ben de önce bi ailelerimiz tanışsın derken bir anda gerildik ve tartışmaya başladık. Bilmiyorum, ben mi haksızım. objektif olamıyorum sanki.
"Bir an önce düğün falan olsun bitsin, resmi olarak beraber yaşarsak çok daha az masrafımız olur ve aileleirmiz de ev kurmamıza yardımcı olur. "
Diyor ama ben hemen düğün yapmak falan istemiyorum, zaten onun istediği gibi oldu bittiye gelsin de istemiyorum. Evet manyak gibi para savuracağım bir şey istemiyorum ama yine de içime sinmez bu şekilde dediğimde de bana "senin amacın evlenmek mi gösteriş mi? " dedi. Benim ailem nişan, kına düğün ayrı ayrı olsun isterler bu tarz geleneklere bağlılar biraz. O da tam tersi evde nişan, 1-2 ay içinde de düğün olsun istiyor eğer illa nişan olacaksa.
Ailesinin durumu iyi, benim ailemin de durumu fena değil ama o ailesinden hiçbir şey talep etmiyor. Yani istiyor ki her şeyi borçlanıp biz alalım, artık borçlanamadığımız yerde de onun veya benim ailem yardımcı olsun. Ama o kadar borcu ödeyeceğiz diye resmen canımız çıkacakken bir de ev çıktı şimdi.
Bu işlerde ailenin de yardımı olması, sırayla olması gerekmez mi? Ayrıca bu düğün işinin oldu bittiye gelmesi çok kırıcı üzücü değil mi?
Sizin düşüncelerinizni merak ediyorum ben mi abartıyorum?
Ertesi gün sabahı uyandığımdan beri kendimi çok kötü hissediyorum. Erkek arkadaşımı seviyorum ama evlilik fikri daha ilk günden garip gelmeye başladı. Ailesi ile tanışma aşaması, ailelerin tanışma aşaması, sonrası falan aklıma geldikçe mideme ağrılar giriyor.
Ne onun bir birikimi var ne benim. Ben işe yeni girdim daha, öncesinde gönüllü olarak ufak miktarda bir ücret ile çalışıyordum merkezde. Şimdi resmi olarak işe girdim bu ay. o 4 yıldır çalışıyor ama bir birikimi yok.
Dün gece kredi çekelim, ev alalım beraber öderiz dedi. Ben de önce bi ailelerimiz tanışsın derken bir anda gerildik ve tartışmaya başladık. Bilmiyorum, ben mi haksızım. objektif olamıyorum sanki.
"Bir an önce düğün falan olsun bitsin, resmi olarak beraber yaşarsak çok daha az masrafımız olur ve aileleirmiz de ev kurmamıza yardımcı olur. "
Diyor ama ben hemen düğün yapmak falan istemiyorum, zaten onun istediği gibi oldu bittiye gelsin de istemiyorum. Evet manyak gibi para savuracağım bir şey istemiyorum ama yine de içime sinmez bu şekilde dediğimde de bana "senin amacın evlenmek mi gösteriş mi? " dedi. Benim ailem nişan, kına düğün ayrı ayrı olsun isterler bu tarz geleneklere bağlılar biraz. O da tam tersi evde nişan, 1-2 ay içinde de düğün olsun istiyor eğer illa nişan olacaksa.
Ailesinin durumu iyi, benim ailemin de durumu fena değil ama o ailesinden hiçbir şey talep etmiyor. Yani istiyor ki her şeyi borçlanıp biz alalım, artık borçlanamadığımız yerde de onun veya benim ailem yardımcı olsun. Ama o kadar borcu ödeyeceğiz diye resmen canımız çıkacakken bir de ev çıktı şimdi.
Bu işlerde ailenin de yardımı olması, sırayla olması gerekmez mi? Ayrıca bu düğün işinin oldu bittiye gelmesi çok kırıcı üzücü değil mi?
Sizin düşüncelerinizni merak ediyorum ben mi abartıyorum?
istanbul yaşayan beyaz yakalılara genel olarak bu sorum.
hafta kaç gün görüşüyosunuz yaklaşık? görüştüüğünüzde ne kadar vakit geçiriyorusunuz?
hafta kaç gün görüşüyosunuz yaklaşık? görüştüüğünüzde ne kadar vakit geçiriyorusunuz?
Çok sevgili Ekşi duyuru ailesi,
Burayı sık sık takip ediyorum ancak fark ettim ki, yazmaktan çok okumayı tercih ediyorum. Yazdığım şeyler ise çoğu zaman gönül işleri ile alakalı. Bunun sebebini de çevremdeki insanların (arkadaşlarım abim vb) kafamdaki sevgi-aşk kavramlarına farklı bakmaları. Bir fikir almak istediğimde sürekli "Salla, takma" diyorlar.
Sallayıp takmamak bence bu dünyadaki en kötü fikir.
2 yıla yakın süren bir ilişkim var ve daha önce buraya yazdığım can yanıklarımın hepsini tamir edip, beni dünyanın en mutlu erkeği yapan çok özel bir insan ile beraberim.
Ancak her ilişkide olduğu gibi, bizim de bazı zamanlar aramızda problemler oluyordu. Bunların çoğunluğu; benim hislerime daha çok önem vermem, onun ise hislerin yanında olaylara da çok önem vermesi. En basit örneği, ben iş çıkışı her zaman gittiğimiz sessiz bir restoranda baş başa yemek yemeyi tercih ediyorken o, daha farklı mekanları ve tatları denememiz gerektiğini düşünüyor. O yüzden sürekli yine mi aynı yer vb. tarzı sürtüşmeler yaşıyorduk.
Bir örnek daha, doğum günümde onun tarafından yapılan bir pasta beni dünyanın en mutlu ediyor ancak; benim onun doğum gününde hazırladığım sofra-yemekler ve romantik ortam ona yeterli gelmiyor. Daha ekstrem planlar yapmam gerektiğini söyleyip onu yeteri kadar önemsemediğimi düşünüyor.
Lafı çok uzatmadan, yaptığım şeylerin biraz daha kalbine dokunması gerektiğini söylüyordu.
Gel zaman git zaman, işim ve ailedeki hastalık problemleri sebebiyle aramıza bir mesafe girdi. Sık görüşememeye, onun heyecanına ortak olamamaya başladım. Burada büyük bir hata yaptığımın farkındayım ancak bu süreçte biraz daha anlayışlı olmasını bekledim; olmadı.
14 Şubatta işyerine çok güzel bir çiçek gönderdim. Ancak o gün herhangi bir plan yapmamakla beni suçlayıp artık bu konuların onu çok yorduğunu söyledi. Ben de durumu bildiğini, elimden geleni yapmaya çalıştığımı anlattım ancak, nafile. Biraz kavgadan bazı şeylerin artık eskisi gibi içinden gelmediğini söyledi.
Sonra mesajlar, konuşmalar azaldı. En son, bazı şeylerin onu düşündürdüğünü ve bu yüzden daha gerçekçi kararlar alması gerektiğini, kalbini bir kenara bırakıp aklıyla düşünmesi gerektiğini söyledi. Bazı sebepler dediği de, aramızdaki 2 yaş (benden 2 yaş büyük), benim belirsiz geleceğim (askerlik var ve aileme bakmak zorunda olduğumdan kısa vadede evlilik görünmüyor) tarzı sebepler.
En son giderken, hep beni eleştirdin ama hiç düşünmedin acaba ben ne yaptım veya yapmadım diye dedi. Gitti.
2 haftadır hiç konuşmadık. Bu iki haftada o kadar çok düşündüm ki, sanıyorum bir şeyi ben hayatımda ilk defa bu kadar fazla düşünmüşümdür. Çünkü gerçekten çok seviyorum.
Neyi yapmadığımı düşündüm; gerçekten onun kalbine dokunacak şeyleri hak ettiği kadar yapmamıştım. Evet belki bunların kendimce sebepleri vardı ancak, bahanem bu değildi.
Örneğin çok istediği bir kitabı, aklıma getirip de ona hediye etmemiştim. Ki 2 yıllık ilişkide en az 3-4 kere istemiştir bu kitabı.
Dün yalnız başıma bir mekana gidip filtre kahve içerken, ortak arkadaşlarımızın nişanına gittiğini gördüm. Ve fotoğrafı görünce çok şaşırdım. Her zaman gülen, hiçbir fotoğrafında yüzünde gülümseme eksik olmayan can parçam, çok soğuk bakıyordu. Benim kendi kendime uydurduğum bir hüsn-ü kuruntum mu değil mi diye düşünerek buna çok üzüldüğümü fark ettim. Bunun sebebi acaba ben miydim?
Tabii ki bu tarz durumlarda insanlar üzülür, ağlar. Ama ne olursa olsun; ki bir ayrılık dahi olacaksa ben onu böyle görmeye dayanamazdım.
O yüzden dün bir karar verip, sonunda ayrılık dahi olsa ona bendeki değerini hissettirecek bazı şeyler yapmaya karar verdim.
Benden çok istediği kitabı alıp adresine kargoladım. Gönderen olarak da kitabın yazarının ismini yazdım.
Sonra kitabın yazarıyla irtibata geçip durumu anlattım, ondan bir not istedim. Henüz bana dönüş yapmadı ancak dönüş yapacağına ve beni kırmayacağına inanıyorum. Ondan kız arkadaşıma yönelik bir not yazmasını, gerekirse gelip kendimin bu notu alabileceğimi veya bir fotoğraf-video aracılığı ile de olabileceğini söyledim. Dediğim gibi, gerekirse evine dahi gidip ona özel not-imza'yı alırım.
Daha sonra çok sevdiği bir roman yazarıyla irtibat kurmaya çalıştım ancak başarısız oldum. İmza günlerini-fuarları takibe aldım. Son kitabını yine ona özel imzalatıp bir şekilde ulaştıracağım.
Ve son olarak da, en çok sevdiği sanatçıya durumu anlatan bir rica maili gönderdim. Kendisi Türkiye'nin en özel insanlarından olduğu için beni kırmayacağını biliyorum. Daha önce de beraber birkaç kez onunla irtibat kurmuşluğu var. Onu anımsayacak ve bana yardım edecektir.
Bunların haricinde evinin-iş yerinin oralarda veya geçtiği herhangi bir yerde ona özel ufak tefek sürprizler yapmayı düşünüyorum.
Gerekirse iş yerindeki arkadaşları ile irtibata geçip, onun haberi olmadan yapabileceğim her şeyi yapmak istiyorum.
Velhasılı siz benimle aynı durumda olsaydınız daha neler yapardınız? Tamam belki kaybettim diye düşünüyorum ancak, bir ilişkinin bitmesi illa ki kavgalar ve kötü sözler ile mi olmalı yoksa böyle ufak tefek iyilikler insanın hayatında hep kalır mı?
Bunu, bana geri dönmesini her şeyden çok isteyen bir kişi olarak yazdığımın farkındayım. Ancak dediğim gibi, elimden geleni yapacağım ve eğer acı çekeceksem de - çekeceksek de - böyle güzel şeyler de olmalı.
Sevgiler,
Burayı sık sık takip ediyorum ancak fark ettim ki, yazmaktan çok okumayı tercih ediyorum. Yazdığım şeyler ise çoğu zaman gönül işleri ile alakalı. Bunun sebebini de çevremdeki insanların (arkadaşlarım abim vb) kafamdaki sevgi-aşk kavramlarına farklı bakmaları. Bir fikir almak istediğimde sürekli "Salla, takma" diyorlar.
Sallayıp takmamak bence bu dünyadaki en kötü fikir.
2 yıla yakın süren bir ilişkim var ve daha önce buraya yazdığım can yanıklarımın hepsini tamir edip, beni dünyanın en mutlu erkeği yapan çok özel bir insan ile beraberim.
Ancak her ilişkide olduğu gibi, bizim de bazı zamanlar aramızda problemler oluyordu. Bunların çoğunluğu; benim hislerime daha çok önem vermem, onun ise hislerin yanında olaylara da çok önem vermesi. En basit örneği, ben iş çıkışı her zaman gittiğimiz sessiz bir restoranda baş başa yemek yemeyi tercih ediyorken o, daha farklı mekanları ve tatları denememiz gerektiğini düşünüyor. O yüzden sürekli yine mi aynı yer vb. tarzı sürtüşmeler yaşıyorduk.
Bir örnek daha, doğum günümde onun tarafından yapılan bir pasta beni dünyanın en mutlu ediyor ancak; benim onun doğum gününde hazırladığım sofra-yemekler ve romantik ortam ona yeterli gelmiyor. Daha ekstrem planlar yapmam gerektiğini söyleyip onu yeteri kadar önemsemediğimi düşünüyor.
Lafı çok uzatmadan, yaptığım şeylerin biraz daha kalbine dokunması gerektiğini söylüyordu.
Gel zaman git zaman, işim ve ailedeki hastalık problemleri sebebiyle aramıza bir mesafe girdi. Sık görüşememeye, onun heyecanına ortak olamamaya başladım. Burada büyük bir hata yaptığımın farkındayım ancak bu süreçte biraz daha anlayışlı olmasını bekledim; olmadı.
14 Şubatta işyerine çok güzel bir çiçek gönderdim. Ancak o gün herhangi bir plan yapmamakla beni suçlayıp artık bu konuların onu çok yorduğunu söyledi. Ben de durumu bildiğini, elimden geleni yapmaya çalıştığımı anlattım ancak, nafile. Biraz kavgadan bazı şeylerin artık eskisi gibi içinden gelmediğini söyledi.
Sonra mesajlar, konuşmalar azaldı. En son, bazı şeylerin onu düşündürdüğünü ve bu yüzden daha gerçekçi kararlar alması gerektiğini, kalbini bir kenara bırakıp aklıyla düşünmesi gerektiğini söyledi. Bazı sebepler dediği de, aramızdaki 2 yaş (benden 2 yaş büyük), benim belirsiz geleceğim (askerlik var ve aileme bakmak zorunda olduğumdan kısa vadede evlilik görünmüyor) tarzı sebepler.
En son giderken, hep beni eleştirdin ama hiç düşünmedin acaba ben ne yaptım veya yapmadım diye dedi. Gitti.
2 haftadır hiç konuşmadık. Bu iki haftada o kadar çok düşündüm ki, sanıyorum bir şeyi ben hayatımda ilk defa bu kadar fazla düşünmüşümdür. Çünkü gerçekten çok seviyorum.
Neyi yapmadığımı düşündüm; gerçekten onun kalbine dokunacak şeyleri hak ettiği kadar yapmamıştım. Evet belki bunların kendimce sebepleri vardı ancak, bahanem bu değildi.
Örneğin çok istediği bir kitabı, aklıma getirip de ona hediye etmemiştim. Ki 2 yıllık ilişkide en az 3-4 kere istemiştir bu kitabı.
Dün yalnız başıma bir mekana gidip filtre kahve içerken, ortak arkadaşlarımızın nişanına gittiğini gördüm. Ve fotoğrafı görünce çok şaşırdım. Her zaman gülen, hiçbir fotoğrafında yüzünde gülümseme eksik olmayan can parçam, çok soğuk bakıyordu. Benim kendi kendime uydurduğum bir hüsn-ü kuruntum mu değil mi diye düşünerek buna çok üzüldüğümü fark ettim. Bunun sebebi acaba ben miydim?
Tabii ki bu tarz durumlarda insanlar üzülür, ağlar. Ama ne olursa olsun; ki bir ayrılık dahi olacaksa ben onu böyle görmeye dayanamazdım.
O yüzden dün bir karar verip, sonunda ayrılık dahi olsa ona bendeki değerini hissettirecek bazı şeyler yapmaya karar verdim.
Benden çok istediği kitabı alıp adresine kargoladım. Gönderen olarak da kitabın yazarının ismini yazdım.
Sonra kitabın yazarıyla irtibata geçip durumu anlattım, ondan bir not istedim. Henüz bana dönüş yapmadı ancak dönüş yapacağına ve beni kırmayacağına inanıyorum. Ondan kız arkadaşıma yönelik bir not yazmasını, gerekirse gelip kendimin bu notu alabileceğimi veya bir fotoğraf-video aracılığı ile de olabileceğini söyledim. Dediğim gibi, gerekirse evine dahi gidip ona özel not-imza'yı alırım.
Daha sonra çok sevdiği bir roman yazarıyla irtibat kurmaya çalıştım ancak başarısız oldum. İmza günlerini-fuarları takibe aldım. Son kitabını yine ona özel imzalatıp bir şekilde ulaştıracağım.
Ve son olarak da, en çok sevdiği sanatçıya durumu anlatan bir rica maili gönderdim. Kendisi Türkiye'nin en özel insanlarından olduğu için beni kırmayacağını biliyorum. Daha önce de beraber birkaç kez onunla irtibat kurmuşluğu var. Onu anımsayacak ve bana yardım edecektir.
Bunların haricinde evinin-iş yerinin oralarda veya geçtiği herhangi bir yerde ona özel ufak tefek sürprizler yapmayı düşünüyorum.
Gerekirse iş yerindeki arkadaşları ile irtibata geçip, onun haberi olmadan yapabileceğim her şeyi yapmak istiyorum.
Velhasılı siz benimle aynı durumda olsaydınız daha neler yapardınız? Tamam belki kaybettim diye düşünüyorum ancak, bir ilişkinin bitmesi illa ki kavgalar ve kötü sözler ile mi olmalı yoksa böyle ufak tefek iyilikler insanın hayatında hep kalır mı?
Bunu, bana geri dönmesini her şeyden çok isteyen bir kişi olarak yazdığımın farkındayım. Ancak dediğim gibi, elimden geleni yapacağım ve eğer acı çekeceksem de - çekeceksek de - böyle güzel şeyler de olmalı.
Sevgiler,
su an hala sevdiğim bir kız var. bundan yaklaşık bi 6 ay kadar önce falan samimi olmaya başlamışızdır. ve o günden bu yana hiçbir zaman direkt bir adam olamadıgım için hafif hafif belli etmeye çalıştım duygularımı.
güzel bir doğum günü kutlaması yaptık.
kendimce güzel bir hediye verdim.
beraber sinemaya gittik
birçok kez dışarı çıkmışızdır, laflamışzdır
saatlerce telefonda takılmışzdır bla bla
ama ne zaman konuşmaya meyillensem kendime hep doğru zamanı bekle diye dur dedim. ne yalan söyliyim hiçbir zaman da kendimi kızla konuşacak kadar yakın bulamadım. bana hala bugün bile dostum diye hitap eder mesela. ve sanırım gerçekten dostu olarak görüyor beni, bunun farkındayım. ancak doğum günü kutlaması ve hediyesini verdiğimde bunu biraz kırdığımı düşünüyordum ve konuşmaya en yakın oldugum zamanda onlardı. nitekim aradan şu an yine baya zaman geçti ve o palas dostumlu muhabbetlere geri döndük.
diyeceğim o ki, seviyorum. ancak bana dostca yaklastıgının farkındayım. ne yapsam bilmiyorum. konuşmama gibi bir seçeneği istemiyorum. ama ona göre bu dost muhabbetini çerçevesinde ve aradan bunca zaman geçtikten sonra nasıl konuşabilirim bilmiyorum. ve soruyorum, ne yapmalı?
güzel bir doğum günü kutlaması yaptık.
kendimce güzel bir hediye verdim.
beraber sinemaya gittik
birçok kez dışarı çıkmışızdır, laflamışzdır
saatlerce telefonda takılmışzdır bla bla
ama ne zaman konuşmaya meyillensem kendime hep doğru zamanı bekle diye dur dedim. ne yalan söyliyim hiçbir zaman da kendimi kızla konuşacak kadar yakın bulamadım. bana hala bugün bile dostum diye hitap eder mesela. ve sanırım gerçekten dostu olarak görüyor beni, bunun farkındayım. ancak doğum günü kutlaması ve hediyesini verdiğimde bunu biraz kırdığımı düşünüyordum ve konuşmaya en yakın oldugum zamanda onlardı. nitekim aradan şu an yine baya zaman geçti ve o palas dostumlu muhabbetlere geri döndük.
diyeceğim o ki, seviyorum. ancak bana dostca yaklastıgının farkındayım. ne yapsam bilmiyorum. konuşmama gibi bir seçeneği istemiyorum. ama ona göre bu dost muhabbetini çerçevesinde ve aradan bunca zaman geçtikten sonra nasıl konuşabilirim bilmiyorum. ve soruyorum, ne yapmalı?
ne demek oluyor bu cümle?
"Keşke evlenmeden önce seni tanısaydım"
benden iyi nedime olur demek istese, ben er kişisiyim. bildiğim nedimeler de kadın oluyo. işin içinden çıkamadım öğle öğle.
"Keşke evlenmeden önce seni tanısaydım"
benden iyi nedime olur demek istese, ben er kişisiyim. bildiğim nedimeler de kadın oluyo. işin içinden çıkamadım öğle öğle.
31 yaşında, yaklaşık altı senedir evlilik hayalleri kurmasına rağmen evlenememiş bir insan kızıyım. (Sevgililerim oldu ama hiç kimse evlenme teklif etmedi.) Karakterimin ve fiziğimin çok iyi yanları olduğu gibi büyük defoları da var. Ben de kendim ve etrafımdaki isteyip de evlenememiş arkadaşlarım üzerinde yaptığım gözlemlere dayanarak bir tespit yaptım: Biz bu yaşa gelip de istemeyerek evlenememiş insanlar fiziksel ya da duygusal bir eksikliğe sahip oluyoruz galiba. (Gerçi eksiksiz insan var mıdır bilemedim.) Ne dersiniz, mümkün olduğunca objektif olmaya çalışarak; yanılıyor muyum?
4 aylık nişanlıyım, yaza düğünümüz var. kayınpederim bize hiç oturmaya gelmedi ailesiyle, zaten pek birilerine oturmaya gitmeyi seven bi tip değil. babam tutturmuş oturmaya gelmediler bi kere bile diye ayrılcaksın o aileyi istemiyorum diyor. babam çok mu geleneksel yoksa gerçekten ortada bi ezilmişlik mi var?
iş yerinde bi adam var, işe başladığımdan beri kendisine zerre hoşlantım yoktu. yahu hatta nötrün biraz altında, hafiften kıl bile oluyordum kendini beğenmiş hallerini gördükçe.
geçen hafta bir konudan konuşup şakalaşırken bana güldüğünde içimden 'ne güzel gülüyormuş ya' dedim. sonra kendime şaşırdım hatta, ne ortak noktamız var ne bişi. hatta sevmediğim insanlarla takılan biri kendisi. hiçbir yönden tipim bile değil zaten.
ama o günden sonra tavırları dikkatimi çekmeye başladı. kendine has mimik ve tavırlarını farkedip tatlı bulmaya başladıkça göreceğim zaman heyecanlandığımı farkettim. eski sevgilimi deli gibi özlüyordum, o bile aklıma çok gelmiyor. e ama dediğim gibi, aslında dışarıdan bakıldığında hiç ama hiç bana göre biri değil. ben de ona göre değilim. açıp aşk şarkıları dinlemiyorum veyahut oturup saatlerce onu düşünmüyorum. acaba boşluktan mı, can sıkıntısından mı bu hisler yoksa aşk mı? aşksa yandım, evlere şenlik günler beni bekliyor asdjhjkl
karşılıklı hisler, ne yapayım sorusu vb olmadığı için gönül işlerinden sormadım, hataysa affola. boşluktandır di mi bu, hıı? biz ne bilelim mk demeyin, arkadaşlara da anlatamıyorum ki hemen düğün davetiyesini istemesinler diye :/
geçen hafta bir konudan konuşup şakalaşırken bana güldüğünde içimden 'ne güzel gülüyormuş ya' dedim. sonra kendime şaşırdım hatta, ne ortak noktamız var ne bişi. hatta sevmediğim insanlarla takılan biri kendisi. hiçbir yönden tipim bile değil zaten.
ama o günden sonra tavırları dikkatimi çekmeye başladı. kendine has mimik ve tavırlarını farkedip tatlı bulmaya başladıkça göreceğim zaman heyecanlandığımı farkettim. eski sevgilimi deli gibi özlüyordum, o bile aklıma çok gelmiyor. e ama dediğim gibi, aslında dışarıdan bakıldığında hiç ama hiç bana göre biri değil. ben de ona göre değilim. açıp aşk şarkıları dinlemiyorum veyahut oturup saatlerce onu düşünmüyorum. acaba boşluktan mı, can sıkıntısından mı bu hisler yoksa aşk mı? aşksa yandım, evlere şenlik günler beni bekliyor asdjhjkl
karşılıklı hisler, ne yapayım sorusu vb olmadığı için gönül işlerinden sormadım, hataysa affola. boşluktandır di mi bu, hıı? biz ne bilelim mk demeyin, arkadaşlara da anlatamıyorum ki hemen düğün davetiyesini istemesinler diye :/
Değerli hatun kişilerimiz sevgili duyuru kadınları,
Olayı uzun uzun anlatmaya kalksam çok kafa ütülerim, okunmaz.
Kısaca ispanyol 24 yaşında bir şahıs samimi davranmasına böyle gelip durduk yere ben fotoğraf çekerken kadraja girip poz vermesine, benden temel fotoğafçılığın teknik haltlarını öğrenmek için sorular sormasına ve facebook profili telefonuma girip kendini eklemesine rağmen olası bir kapadokya turu için "sen gidiyorsan ben de katılayım birlikte gideriz" "arkadaşının dedesi vefat etmiş geçmiş olsun" falan gibi ilgi görünce ve iki iltifat duyunca mesajları görmesine rağmen cevap vermemeye başladı. öncedinde başka arkadaşlarıyla başka zaman gidiceğini söyledi sadece.
bu "mesajı gördüm ama cevap vermiyorum üstelik senin gördüğümü bildiğinin de farkındayım"
tavrı "senin ilgin umrumda değil tipim değilsin" demenin kibar yolu mudur ? napayım şimdi bir daha selam sabah işine bile girmeyeyim mi kızla her pazartesi fotoğraf stüdyosundayım 4 saat.
hadi bi el atın.
Olayı uzun uzun anlatmaya kalksam çok kafa ütülerim, okunmaz.
Kısaca ispanyol 24 yaşında bir şahıs samimi davranmasına böyle gelip durduk yere ben fotoğraf çekerken kadraja girip poz vermesine, benden temel fotoğafçılığın teknik haltlarını öğrenmek için sorular sormasına ve facebook profili telefonuma girip kendini eklemesine rağmen olası bir kapadokya turu için "sen gidiyorsan ben de katılayım birlikte gideriz" "arkadaşının dedesi vefat etmiş geçmiş olsun" falan gibi ilgi görünce ve iki iltifat duyunca mesajları görmesine rağmen cevap vermemeye başladı. öncedinde başka arkadaşlarıyla başka zaman gidiceğini söyledi sadece.
bu "mesajı gördüm ama cevap vermiyorum üstelik senin gördüğümü bildiğinin de farkındayım"
tavrı "senin ilgin umrumda değil tipim değilsin" demenin kibar yolu mudur ? napayım şimdi bir daha selam sabah işine bile girmeyeyim mi kızla her pazartesi fotoğraf stüdyosundayım 4 saat.
hadi bi el atın.
Çok kısa yazacağım, tavsiyeye ihtiyacım var.
Bir nişanlı çiftimiz bir de ben varım. Erkeği ve kızı ayrı ayrı ortamlardan tanıyorum. Hatta kızla sadece facebook üzerinden ekliyiz. Ama bu çiftimiz benim onların çift olduğunu bildiğimi bilmiyor. Neyse dün erkek olanla fb üzerinden biraz sohbet ettik ve sevgilisini yada işte nişanlısını sürekli aldattığını ve işte bu yasak durumdan zevk aldığını ama kızın iyi bir kız olduğunu söyledi. Bu durumda ben kız arkadaşına bu durumu bildirmeli miyim? Dediğim gibi kızla da pek muhabbetim yok, sadece fb üzerinden biraz konuşmuştuk. Ama çocukla olan yazışmalar var elimde.
Bir nişanlı çiftimiz bir de ben varım. Erkeği ve kızı ayrı ayrı ortamlardan tanıyorum. Hatta kızla sadece facebook üzerinden ekliyiz. Ama bu çiftimiz benim onların çift olduğunu bildiğimi bilmiyor. Neyse dün erkek olanla fb üzerinden biraz sohbet ettik ve sevgilisini yada işte nişanlısını sürekli aldattığını ve işte bu yasak durumdan zevk aldığını ama kızın iyi bir kız olduğunu söyledi. Bu durumda ben kız arkadaşına bu durumu bildirmeli miyim? Dediğim gibi kızla da pek muhabbetim yok, sadece fb üzerinden biraz konuşmuştuk. Ama çocukla olan yazışmalar var elimde.
Sevgili duyuru sakinleri, 23 yaşında erkek bireyim. kendimi övmek için sayılı olan iyi taraflarımı şöyleyim böyleyim diye anlatmadan direk malum şahısa geliyorum. Kendisinin yaşını tam olarak bilmemekle beraber 35-40 yaşları arası olduğunu hesapladım. Aynı kamu kuruluşunda çalışıyoruz. O kariyerinin basamaklarını çıkarken ben bir şirkette, işten çıkmamın birilerinin 2 dudağının arasına bakacak bir konumdayım.
Nasıl bu bataklığa sapladığımı anlatayım size ; Her zaman ne kadar iyi, düşünceli ve nazik biri olduğunu biliyordum zaten onun bir gün çıkıp yanıma geldi ve benden bazı şeyler yapmamı istedi, zorunda değildim ama kabul ettim ve daha sonra teşekkür etti bir kaç dakika daha konuştuktan sonra ismimi sordu veee tanıştık (resmi olarak tabi ki yoksa ilgimi çekmeye başladıktan beri biliyordum ismini cismini).
O zamana kadar kimse bana denkleri gibi yukardan bakarak değil direk gözünün içine bakıp konuşmamıştı. Çok etkilendim ve o zamandan beri platonik evrene giriş yaptım. esotsm'dan joel abimiz gibi bende kendime şunu sordum: "neden bana azıcık ilgi gösteren her kadına aşık oluyorum?". Ben kendimi onun karşısına geçipte hislerimden bahsederken hayal bile edemiyorum. Yeminlen ergenliğime döndüm gece gece fotografına bakıp ağlamalar filan.
Ne istediğimden de emin değilim. Kafamda kurduğum şeyler arasında evlilik, çoluk çocuk yada onunla ilgili cinsel fantaziler yok. Sadece yanında olmak istiyorum. İşin psikolojik yanına inersek bunun sebebi bendeki özlemini duyduğum ideal anne/abla figürüyle alakası olabilir mi benim bu kadını 7/24 aklımdan çıkaramam ? Ne yapmalı şimdi bu kardeşiniz ? Kendisinin çalışma ortamına ulaşımım var, isimsiz notlar bıraksam filan nasıl olur ? Bi yandan da korkuyorum çünkü işten atılmam hiçte olasılık dışı değil. Sosyal profilindende ulaşabilirim eğer açtığım fake profili kabul ederse. Tam bir stalker oldum.
Diğer bir seçenek de zamana bırakmak tabi ama önceki tecrübelerime dayanarak bu bir ömür gibi geçecek acı dolu 6 ay 1 yıl arası zamana denk geliyor. Daha sonra bilincim onun hissettirdiği şeyleri bir süre boşa alıp daha sonra benim için yine imkansız olacak başka bir şahısa yükleyecek. Hayata iyi gözle bakan biri değilim, pesimistim, schopenhauer hastasıyım . Beni kontrol eden ipleri görsem bile, kendi doğamın programlanışından dolayı bu psikolojik acıyı görmezden gelemiyorum, bilincim izin vermiyor... lan felsefeye nerden giriş yaptık şimdi?
Nasıl bu bataklığa sapladığımı anlatayım size ; Her zaman ne kadar iyi, düşünceli ve nazik biri olduğunu biliyordum zaten onun bir gün çıkıp yanıma geldi ve benden bazı şeyler yapmamı istedi, zorunda değildim ama kabul ettim ve daha sonra teşekkür etti bir kaç dakika daha konuştuktan sonra ismimi sordu veee tanıştık (resmi olarak tabi ki yoksa ilgimi çekmeye başladıktan beri biliyordum ismini cismini).
O zamana kadar kimse bana denkleri gibi yukardan bakarak değil direk gözünün içine bakıp konuşmamıştı. Çok etkilendim ve o zamandan beri platonik evrene giriş yaptım. esotsm'dan joel abimiz gibi bende kendime şunu sordum: "neden bana azıcık ilgi gösteren her kadına aşık oluyorum?". Ben kendimi onun karşısına geçipte hislerimden bahsederken hayal bile edemiyorum. Yeminlen ergenliğime döndüm gece gece fotografına bakıp ağlamalar filan.
Ne istediğimden de emin değilim. Kafamda kurduğum şeyler arasında evlilik, çoluk çocuk yada onunla ilgili cinsel fantaziler yok. Sadece yanında olmak istiyorum. İşin psikolojik yanına inersek bunun sebebi bendeki özlemini duyduğum ideal anne/abla figürüyle alakası olabilir mi benim bu kadını 7/24 aklımdan çıkaramam ? Ne yapmalı şimdi bu kardeşiniz ? Kendisinin çalışma ortamına ulaşımım var, isimsiz notlar bıraksam filan nasıl olur ? Bi yandan da korkuyorum çünkü işten atılmam hiçte olasılık dışı değil. Sosyal profilindende ulaşabilirim eğer açtığım fake profili kabul ederse. Tam bir stalker oldum.
Diğer bir seçenek de zamana bırakmak tabi ama önceki tecrübelerime dayanarak bu bir ömür gibi geçecek acı dolu 6 ay 1 yıl arası zamana denk geliyor. Daha sonra bilincim onun hissettirdiği şeyleri bir süre boşa alıp daha sonra benim için yine imkansız olacak başka bir şahısa yükleyecek. Hayata iyi gözle bakan biri değilim, pesimistim, schopenhauer hastasıyım . Beni kontrol eden ipleri görsem bile, kendi doğamın programlanışından dolayı bu psikolojik acıyı görmezden gelemiyorum, bilincim izin vermiyor... lan felsefeye nerden giriş yaptık şimdi?
Selam ey romalilar,
Size gore iliskinin en guzel donemi nedir?
Ilk tanisma mi? sevgililigin bi tik alti arkadasligin bi tik ustu mu? Sevgili olduktan sonraki ilk ay mi? Ayrildiktan sonraki ilk hafta mi?
Bana gore sevgililigin bi tik alti arkadasligin bi tik ustu gibi geliyor artik. Eakiden en sevmedigim donemdi halbuki. Yasa gore degisen bi olgu sanirim.. yas ve cinsiyet ile belirtirseniz sevinirim.
Size gore iliskinin en guzel donemi nedir?
Ilk tanisma mi? sevgililigin bi tik alti arkadasligin bi tik ustu mu? Sevgili olduktan sonraki ilk ay mi? Ayrildiktan sonraki ilk hafta mi?
Bana gore sevgililigin bi tik alti arkadasligin bi tik ustu gibi geliyor artik. Eakiden en sevmedigim donemdi halbuki. Yasa gore degisen bi olgu sanirim.. yas ve cinsiyet ile belirtirseniz sevinirim.
arkadaşlar, sevgilimle 1,5 yıldır birlikteyiz. benden önceki sevgilisini facebook üzerinden sürekli aratıyordu. onunla da yaklaşık 1,5 yıl kadar sevgili kalmışlar. hep bana "psikopat biriydi, beni bıçakla kovalıyordu rüyamda o yüzden aratıyorum" demişti. ben durumdan rahatsız olduğumu, haftada bir aratmasının saçma olduğunu ve eski sevgilisini takıntı haline getirdiğini söyledim. tartıştık ve bana söz verdi.
kavgamızdan 2 ay sonra bir akşam yine bu elemanı arattığını gördüm. (hesabına habersizce girdim) önce inkar etse de, sonra kabul etti ve tekrar söz verdi.
bu akşam da yine aynı sebepten kavga ettik. yine aratmış elemanı. ben bağırdım çağırdım, o da yeminler etti yine.
son olarak bu eleman bir defa sevgilimi aramış ve sevgilimle yarım saat kadar konuşmuşlar. neden direk kapatmadığını sorduğumda "biraz alkollüydüm aklıma gelmedi" diyerek kendini savundu. ayrıca, sevgilim elemandan ayrılmış. sorduğumda da "salak bir çocuktu, serseri hallerini seviyordum, ergenlik dönemi şeyleri işte" gibi bir açıklama yapmıştı.
arkadaşlar böyle bir şey başına gelen oldu mu? ayrıca sevgilim kızların sürekli eski sevgililerini arattığını bunun normal olduğunu da savunuyor. böyle bir şey var mı? son olarak, ne yapmalıyım sizce?
not: sevgilim 21, ben 24 yaşındayız.
kavgamızdan 2 ay sonra bir akşam yine bu elemanı arattığını gördüm. (hesabına habersizce girdim) önce inkar etse de, sonra kabul etti ve tekrar söz verdi.
bu akşam da yine aynı sebepten kavga ettik. yine aratmış elemanı. ben bağırdım çağırdım, o da yeminler etti yine.
son olarak bu eleman bir defa sevgilimi aramış ve sevgilimle yarım saat kadar konuşmuşlar. neden direk kapatmadığını sorduğumda "biraz alkollüydüm aklıma gelmedi" diyerek kendini savundu. ayrıca, sevgilim elemandan ayrılmış. sorduğumda da "salak bir çocuktu, serseri hallerini seviyordum, ergenlik dönemi şeyleri işte" gibi bir açıklama yapmıştı.
arkadaşlar böyle bir şey başına gelen oldu mu? ayrıca sevgilim kızların sürekli eski sevgililerini arattığını bunun normal olduğunu da savunuyor. böyle bir şey var mı? son olarak, ne yapmalıyım sizce?
not: sevgilim 21, ben 24 yaşındayız.
Arkadaşlar kız arkadaşımın kadınlar gününü kutlamayı unuttum ve haklı olarak şu anda bana baya kızgın. Durumu düzeltmek için ne yapabilirim?