merhabalar yeni bir ilişkim var. öncelikle belirtmem gerekiyor kendisi müzisyen tanınan bilinen çevrede; haliyle kız etrafında çok. kıskançlık vs asla yapmadım.
ama bir kezbanlık yapıp geçen whatsappına baktım. bir hatunla yazışmışlar son muhabbetleri uyudun mu uyandın mı'lı olmuş; hatun kişisi sürekli yazmış bizimkisi genelde kısa cevaplar vermiş. ama hatun bildiğin yazıyor durum buydu.
dün dışarı çıktık; birlikte evine dönecektik. eksikleri aldık poşetleri benim elime verdi; bu sırada o kızla yazıştığını gördüm. bana dedi ki; ben bir arkadaşımla kahve içip gelicem sen de eve geç dedi. beni bu zamana kadar herkesle tanıştıran, konuşturan adam bana geldi mesajlaştığı hatun için kahve içip gelicem dedi ve nezaketen de olsa sen de gel demek asla olmadı. birlikte gidelim demiyorum gidip gelicem dedi.
insan çok garip oluyormuş böyle bir durumda. gözlerim doldu. üzüldüm mutsuzlaştım bir an. bu aldatılmak mı değil mi onu da anlamış değilim. hala şey düşünüyorum; belki de kızı başından sallamak için kahveyi kabul etti. saf mıyım acaba?
neyse ben kendimi tutamayıp iyi şeyler hissetmiyorum dedim bu atarlandı; gider ayak ne diyosun, yok gitmim o zaman, alt tarafı kahve içicem dedim; bara eğlenmeye gitmiyorum vs. dedi ve gitti.
neyse ben eve geldim; mutsuzum müzik vs açtım sinirlerim bozuldu ağladım da inkar etmiyorum. o sırada kızın yanına giderken aradı; 5 dk gecikecekmiş arkadaşım seni arayayım dedim dedi. kızla buluştular ama toplasınız en fazla yarım saat. yarım saat sonra aradı ben geliyorum diye, telefonu kapama sıkıldım konuşalım dedi geyik yaptığını sandı. sonra eve geldi; hiç bişey olmamış gibi devam ettik. ben kendimi güldürmek için capslere bakıyodum o da dahil oldu.
n'olur biri bana anlatsın bu durumu, normal mi yahu?
ya da başından sallamak için mi yaptı?
ama bir kezbanlık yapıp geçen whatsappına baktım. bir hatunla yazışmışlar son muhabbetleri uyudun mu uyandın mı'lı olmuş; hatun kişisi sürekli yazmış bizimkisi genelde kısa cevaplar vermiş. ama hatun bildiğin yazıyor durum buydu.
dün dışarı çıktık; birlikte evine dönecektik. eksikleri aldık poşetleri benim elime verdi; bu sırada o kızla yazıştığını gördüm. bana dedi ki; ben bir arkadaşımla kahve içip gelicem sen de eve geç dedi. beni bu zamana kadar herkesle tanıştıran, konuşturan adam bana geldi mesajlaştığı hatun için kahve içip gelicem dedi ve nezaketen de olsa sen de gel demek asla olmadı. birlikte gidelim demiyorum gidip gelicem dedi.
insan çok garip oluyormuş böyle bir durumda. gözlerim doldu. üzüldüm mutsuzlaştım bir an. bu aldatılmak mı değil mi onu da anlamış değilim. hala şey düşünüyorum; belki de kızı başından sallamak için kahveyi kabul etti. saf mıyım acaba?
neyse ben kendimi tutamayıp iyi şeyler hissetmiyorum dedim bu atarlandı; gider ayak ne diyosun, yok gitmim o zaman, alt tarafı kahve içicem dedim; bara eğlenmeye gitmiyorum vs. dedi ve gitti.
neyse ben eve geldim; mutsuzum müzik vs açtım sinirlerim bozuldu ağladım da inkar etmiyorum. o sırada kızın yanına giderken aradı; 5 dk gecikecekmiş arkadaşım seni arayayım dedim dedi. kızla buluştular ama toplasınız en fazla yarım saat. yarım saat sonra aradı ben geliyorum diye, telefonu kapama sıkıldım konuşalım dedi geyik yaptığını sandı. sonra eve geldi; hiç bişey olmamış gibi devam ettik. ben kendimi güldürmek için capslere bakıyodum o da dahil oldu.
n'olur biri bana anlatsın bu durumu, normal mi yahu?
ya da başından sallamak için mi yaptı?
bir kız tarafından reddedilmenin tüm seviyelerini yaşadım.
açıldım. kimseye o gözle bakamıyorum dedi.
kabullenemedim. hala konuşmaya devam ettim. cevap atmadı.
sonra silmiş bloklamış whatsapp'dan.
ama hala içimde bi umut. bi kabullenememe.
yani kızın gelip suratıma "gerizekalı anlamıyor musun? bas git başımdan" demesi mi lazım. hoş onu dese bile içimdeki şey gitmez ya neyse.
sonuç olarak nasıl kabullenecem? nasıl alıştırdınız kendinizi.
açıldım. kimseye o gözle bakamıyorum dedi.
kabullenemedim. hala konuşmaya devam ettim. cevap atmadı.
sonra silmiş bloklamış whatsapp'dan.
ama hala içimde bi umut. bi kabullenememe.
yani kızın gelip suratıma "gerizekalı anlamıyor musun? bas git başımdan" demesi mi lazım. hoş onu dese bile içimdeki şey gitmez ya neyse.
sonuç olarak nasıl kabullenecem? nasıl alıştırdınız kendinizi.
evet sorum size kızlar?
amaç ne?
zaten profilin kapalı. istemediğin seni göremiyor takip edemiyor?
yani sizi anlamak imkansız.
amaç ne?
zaten profilin kapalı. istemediğin seni göremiyor takip edemiyor?
yani sizi anlamak imkansız.
Bugün saat 15 civarlarında tınaztepe raf kırtasiyede temel sanat ödevi(hangi bölüm bilmiyorum) çıktısı alan dünyalar güzel uzun boylu esmer bayanı tanıyan var mı? Açık kahverengi gözleri vardı :) üstünde kot, siyah bot ve deri ceket vardı.
Ödev konusunda emin olamayabilirim böyle bir sürü çizgi ve daireler vardı sordum dersi söyledi ama aklımda kalmamış fakat kızın güzelliği aklımda :)
Gör de bi yeşillendir be güzellik :) (tanıyanlar da olur)
Ödev konusunda emin olamayabilirim böyle bir sürü çizgi ve daireler vardı sordum dersi söyledi ama aklımda kalmamış fakat kızın güzelliği aklımda :)
Gör de bi yeşillendir be güzellik :) (tanıyanlar da olur)
Sizce mantıklı mı? Bu insanlar hem fiziken hem ruhen gerçekten zor durumda olduğum zamanlarda yanımda olan, değer verip karşılık değer gördüğüm insanlardı. İki aydır üçünü de arayıp sormadım eski sevgilinin paranoyaklığı sebebiyle. Ona ulaşmak için arkadaşlarını kullandığımı falan düşünüyordu. Bu yüzden onların benle iletişim kurmasını bekledim aramak yerine.
Bugün içlerinden biri beni arayıp sitem etti. Ben de neden aramadığımı bildiğini, ondan beklediğimi söyledim. O da, benim de sebeplerim vardı, senle okulda falan karşılaşmayı bekledim o yüzden ama artık dayanamadım aradım dedi. Önceden umursamaz tavırlar takınan eski sevgili, ona benimle görüşmesini istemediğini söylemiş. Muhtemelen diğer ikisine de aynı şeyi söylediğini düşünüyor bu kişi. "Tabii ki karışamaz, sen bizim için onun sevgilisi değil, lord'dun ayrıldınız diye görüşmemek çok saçma hem ona ne ki" diyen insanlar bir anda nasıl tamam görüşmeyelim o zaman diyebiliyor bir lafı ile?
Arayan arkadaşı ondan gizli buluşmak istedi bugün, çok yorgunum diyerek ancak yarına erteleyebildim ama inanın hiç içimden gelmiyor buluşmak. Hem çok kırgınım hem de tamamen iyi niyetli olduğuna inanamıyorum şu saatten sonra. Çünkü yaklaşık 10 gün önce eski sevgili kişisiyle yolda karşılaşıldı, göz teması kurulmadı ama gördüğüne eminim. Hem tarih çok yakın hem de bu zamana kadar öldüm mü, kaldım mı merak etmemiş zaten. Eğer buluşursam ben anlatma, bilmek istemiyorum dediğim halde bana eski sevgilimin ne yaptığını falan anlatacak. Özlemedim desem yalan. Bir sonuca varamıyorum. Fazla art niyet arıyor, kırılma olayını abartıyor muyum? Siz olsanız buluşur muydunuz?
Bugün içlerinden biri beni arayıp sitem etti. Ben de neden aramadığımı bildiğini, ondan beklediğimi söyledim. O da, benim de sebeplerim vardı, senle okulda falan karşılaşmayı bekledim o yüzden ama artık dayanamadım aradım dedi. Önceden umursamaz tavırlar takınan eski sevgili, ona benimle görüşmesini istemediğini söylemiş. Muhtemelen diğer ikisine de aynı şeyi söylediğini düşünüyor bu kişi. "Tabii ki karışamaz, sen bizim için onun sevgilisi değil, lord'dun ayrıldınız diye görüşmemek çok saçma hem ona ne ki" diyen insanlar bir anda nasıl tamam görüşmeyelim o zaman diyebiliyor bir lafı ile?
Arayan arkadaşı ondan gizli buluşmak istedi bugün, çok yorgunum diyerek ancak yarına erteleyebildim ama inanın hiç içimden gelmiyor buluşmak. Hem çok kırgınım hem de tamamen iyi niyetli olduğuna inanamıyorum şu saatten sonra. Çünkü yaklaşık 10 gün önce eski sevgili kişisiyle yolda karşılaşıldı, göz teması kurulmadı ama gördüğüne eminim. Hem tarih çok yakın hem de bu zamana kadar öldüm mü, kaldım mı merak etmemiş zaten. Eğer buluşursam ben anlatma, bilmek istemiyorum dediğim halde bana eski sevgilimin ne yaptığını falan anlatacak. Özlemedim desem yalan. Bir sonuca varamıyorum. Fazla art niyet arıyor, kırılma olayını abartıyor muyum? Siz olsanız buluşur muydunuz?
Yakışıklı erkekleri izlemekten keyif alıyor musunuz? Bir fotoğraf yahut yakışıklı bir aktör. Atıyorum başrol oyuncusunu yakışıklı bulduğunuz için ekstra sempati beslediğiniz dizi var mı mesela?
Kadınların da güzel kadınları izlemekten hoşlandığını okumuştum bi yerde. Aynısı erkeklerde de var mı diye merak ediyorum.
Kadınların da güzel kadınları izlemekten hoşlandığını okumuştum bi yerde. Aynısı erkeklerde de var mı diye merak ediyorum.
birinden hoşlandınız, o da sizden hoşlandı. direk; ben senden hoşlandım ve birlikte vakit geçirmemizi istiyorum diyen mi, bir yerlere davet etmeye çalışıp dolaylı yoldan hissetmenizi sağlamayı çalışan mı?
birinden hoşlandınız, karşınızdakinin sizden numaranızı istemesini mi beklersiniz, siz mi alırsınız?
Ozellikle kiz tarafi gozunden sevgilinin annesiyle tanisirken yapilmasi ve yapilmamasi gerekenler nelerdir?
Nasil davranilmali, annenin yaninda sevgiliyle iletisim nasil olmali, nasil hitap edilmeli, nelere dikkat edilmeli vs vs. +/- puanlar
Siz ebeveyn olsaniz gelin/damat adayinda nelere dikkat edersiniz?
(Soru ortak, sevgili kisi de okuyacak, kendi deneyimlerinizden de yola cikarak yazabilirsiniz daha da iyi olur. Tesekkurler)
Nasil davranilmali, annenin yaninda sevgiliyle iletisim nasil olmali, nasil hitap edilmeli, nelere dikkat edilmeli vs vs. +/- puanlar
Siz ebeveyn olsaniz gelin/damat adayinda nelere dikkat edersiniz?
(Soru ortak, sevgili kisi de okuyacak, kendi deneyimlerinizden de yola cikarak yazabilirsiniz daha da iyi olur. Tesekkurler)
öncelikle iddia oynamayın, yuva yıkıyor. kötü bir giriş oldu, yok yuvamın yıkıldığı yok da, erkek arkadaşım bu ara iddia oynamaya fena sardı. ben de ilgisini dağıtayım diye azıcık uğraştım falan, "dur ben seçeyim ama kazanırsam bütün para benim" dedim. "maaş kartım bile sende, gözün doysun" dedi. adamın içinde mi birikmiş nedir?
şimdi olay şöyle: benden 4 kat fazla kazanıyor. yalnız harcarken biraz cömert kendisi. bugünün yarını da var, kenarda paramız olsun diyorum. var ya diyor sanki fazla birikim göz çıkarırmış gibi. ona kalsa her ay kazandığını o ay yer bitirir. ben de o yüzden 3 sene önce maaş kartına el koydum, bende duruyor. faturalar ödeniyor, kartları yatırıyorum. kendinin hesabına biraz para koyuyorum, kalanı da birikim hesabına yatırıyorum. sesini çıkarmıyor ama işte yukarıdaki cümle kafamı karıştırdı.
siz olsanız rahatsız olur muydunuz maaş kartınızın sevgilinizde durmasından? (ama cevap verirken unutmayın, kendi halinize bırakılırsanız bir aydan öbür aya 100 lira artıramayacak kadar savurgan biri olduğunuzu varsayacaksınız.)
edit 1: yazmayı unutmuşum: kartı başta kendi vermişti ama. bir gün unuttuğu elektrik faturası yüzünden elektrik kesilince olay çıkardım ben. otomatik ödeme talimatı vermeyi bile mi akıl edemiyorsun, bu nasıl ev idare etmek diye. al o kadar kolaysa sen idare et evi diye rest çekti verdi kartı bana. ama hep bende kalacağını düşünmedi mi acaba diyorum. bir aylık bir rest çekme miydi acaba da 3 senedir azap mı çekiyor adam diye bir kaldım. kartı da kendi istemedi, ben de vermedim. sonradan isteyemedi de içine mi oturuyor nedir diye ikilem yaşadım. 3 sene boyunca bir kere bile mevzu olmamıştı çünkü.
edit2: bir miktar yatırıyorum sevgilimin başka bankadaki hesabına, kalanıyla benim maaşı birleştirip faturaları ödüyorum, mutfak alışverişi parasını ayırıyorum. bir miktar nakit ayırıyorum. kalanı da birikim hesabına atıyorum. maaş hesabında para bırakmıyorum yani. ama diğer bankadaki hesabına para yatırıyorum tabii ki, çocuk gibi eline harçlık vermiyorum yani. 35 yaşındaki adama yapılmaz o :)
en son edit: dayanamadım sordum: "kartı alıp da rahatımı bozamam hiç, ben hayatta o parayı biriktiremezdim, hayallerimdeki arabaya az kaldı" dedi. ben de kendimi yediğimle kaldım, iyi mi :))
şimdi olay şöyle: benden 4 kat fazla kazanıyor. yalnız harcarken biraz cömert kendisi. bugünün yarını da var, kenarda paramız olsun diyorum. var ya diyor sanki fazla birikim göz çıkarırmış gibi. ona kalsa her ay kazandığını o ay yer bitirir. ben de o yüzden 3 sene önce maaş kartına el koydum, bende duruyor. faturalar ödeniyor, kartları yatırıyorum. kendinin hesabına biraz para koyuyorum, kalanı da birikim hesabına yatırıyorum. sesini çıkarmıyor ama işte yukarıdaki cümle kafamı karıştırdı.
siz olsanız rahatsız olur muydunuz maaş kartınızın sevgilinizde durmasından? (ama cevap verirken unutmayın, kendi halinize bırakılırsanız bir aydan öbür aya 100 lira artıramayacak kadar savurgan biri olduğunuzu varsayacaksınız.)
edit 1: yazmayı unutmuşum: kartı başta kendi vermişti ama. bir gün unuttuğu elektrik faturası yüzünden elektrik kesilince olay çıkardım ben. otomatik ödeme talimatı vermeyi bile mi akıl edemiyorsun, bu nasıl ev idare etmek diye. al o kadar kolaysa sen idare et evi diye rest çekti verdi kartı bana. ama hep bende kalacağını düşünmedi mi acaba diyorum. bir aylık bir rest çekme miydi acaba da 3 senedir azap mı çekiyor adam diye bir kaldım. kartı da kendi istemedi, ben de vermedim. sonradan isteyemedi de içine mi oturuyor nedir diye ikilem yaşadım. 3 sene boyunca bir kere bile mevzu olmamıştı çünkü.
edit2: bir miktar yatırıyorum sevgilimin başka bankadaki hesabına, kalanıyla benim maaşı birleştirip faturaları ödüyorum, mutfak alışverişi parasını ayırıyorum. bir miktar nakit ayırıyorum. kalanı da birikim hesabına atıyorum. maaş hesabında para bırakmıyorum yani. ama diğer bankadaki hesabına para yatırıyorum tabii ki, çocuk gibi eline harçlık vermiyorum yani. 35 yaşındaki adama yapılmaz o :)
en son edit: dayanamadım sordum: "kartı alıp da rahatımı bozamam hiç, ben hayatta o parayı biriktiremezdim, hayallerimdeki arabaya az kaldı" dedi. ben de kendimi yediğimle kaldım, iyi mi :))
insan kendine duygusal anlamda bir yoldaş edindiğinde bu ilişki belirgin bir biçimde ve aniden bıçak kesiği gibi mi başlıyor? dün kesinlikle sevgili değildik, bugün kesinlikle sevgiliyiz gibi.
ya da iki insan bir süre amaçsızca vakit geçiriyorlar, 1 hafta sonra bir bakmışlar sevgili olmuşlar?
hangisi oluyor?
daha önce bir duygusal birlikteliğim olmadı. ortaokuldayken birisi gidip karşı cinse teklifte bulunurdu o da kabul ederdi gözlemlediğim kadarıyla. böyle olunca da ilk söylediğim ihtimal vaki olurdu. -bıçak kesiği gibi aniden- yetişkinlikte öyle değildir diye düşünüyorum.
gerçekten merak ediyorum.
ya da iki insan bir süre amaçsızca vakit geçiriyorlar, 1 hafta sonra bir bakmışlar sevgili olmuşlar?
hangisi oluyor?
daha önce bir duygusal birlikteliğim olmadı. ortaokuldayken birisi gidip karşı cinse teklifte bulunurdu o da kabul ederdi gözlemlediğim kadarıyla. böyle olunca da ilk söylediğim ihtimal vaki olurdu. -bıçak kesiği gibi aniden- yetişkinlikte öyle değildir diye düşünüyorum.
gerçekten merak ediyorum.
29 yaşında bir kadınım duygusal acidan yogun olduğum ve meslek olarak yakin olduğum italyan bir adam var .Benden hoslandigini ve tanımaya çalıştığını söyledi 3.5aydir görüşüyoruz ama işlerimizin yoğunluğu buna çok izin vermedi. Benim ingilizcem müthiş degil ve nedense kendime çok guvenemiyorum utanıyorum konuşurken Türkçeyi normal birine göre cok akıcı ve bazen hızlı konuştuğum için ingilizceyi böyle konusamiyorum ve agrima gidiyor . Sizce bu durum neye varir ? Ben ona olan hissimden eminim sadece bu biraz bana sıkıntı gibi gözüküyor. Tanımadığım insanın yorumu benim bakış açımi değiştirir belki. Teşekkür ederim. :)
Bugün kadına şiddetle mücadele günü. Elimizde şöyle bir vaka var,
bir x dişisi, a erkeğiyle birlikte olduktan sonra onun uzaklarda bir kız arkadaşı olduğunu, 2 hafta önce de kendi şehrinde ağırlayıp kızı gezdirdiğini tesadüfen öğreniyor, yani araları da soğuk değilmiş muhtemelen. Bu durumda her şeyden habersiz uzaktaki kıza insaniyet namına haber etmek gerekir mi, yoksa söylememek söylemekten daha erdemli bir davranış mıdır?
bir x dişisi, a erkeğiyle birlikte olduktan sonra onun uzaklarda bir kız arkadaşı olduğunu, 2 hafta önce de kendi şehrinde ağırlayıp kızı gezdirdiğini tesadüfen öğreniyor, yani araları da soğuk değilmiş muhtemelen. Bu durumda her şeyden habersiz uzaktaki kıza insaniyet namına haber etmek gerekir mi, yoksa söylememek söylemekten daha erdemli bir davranış mıdır?
Simdi benim bir arkadasim var. kiz macar, türk degil yani. Bunun arap bi sevgilisi var, 5 senedir birlikteler. Bu bes sene icersinde cocuk random araliklarla ‚ben ayrilmak istiyorum‘ tribine girip girip cikmis, her defasinda yine barismislar bi sekilde. Kizi sürekli sen (giyim konusunda) zevksizsin, dislerin söyle, saclarin böyle diye asagilamis, özgüvenini sifira yakin seviyeye getirmis. En son okuldan mezun olup, 4 sene iliskiden sonra ‚ben ciddi bir iliski istemiyorum, hayatimi yasamak istiyorum ama seninle de görüsmeye devam etmek istiyorum‘ diye sacma sapan bi moda girip kizi bissürü üzmüs. Kizimiz da ailesinden cok uzakta, 2-3 senede bir ancak gidip görebiliyor. Yakininda benim disimda pek arkadasi, dostu yok. Maddi, manevi sikintilari var bolca ve tutunacak baska kimsesi olmadigi icin ‚ama seviyorum, napiim‘ kafasinda.
Cocuk baskalariyla görüsüyormus (yatip kalkmiyorum diyormus ama ben inanmiyorum sahsen) ama kizin baskalariyla görüsmesini istemiyor. Bizim saf da belki barisiriz (hatta evleniriz?!) umuduyla aynen uyguluyor cocugun dediklerini. Kiz tamam ayrilalim beni arayip sorma dedikce cocuk yine de pesini birakmiyor, kendini unutturmamak icin elinden geleni yapiyor. En son tamam ben de artik kimseyle görümicem diyip söz veriyor kiza ama baskalariyla görüsmeye devam ediyor. Olay bir sekilde ortaya cikinca da 'ben böyleyim iste biliyorsun' diye sacma sapan bir aciklama getiriyor. kizimiz da sinirlenip, madem öyle diyerek is yerinden biriyle yemege cikiyor. Bu kisim hakkinda daha tam update edilmedim ama yemek sonunda bu yeni adam kizi eve birakirken onu öpüyor digeri de (nasil gördü bilmiyorum, cok farkli sehirlerde yasiyorlar) bunu görüyor. Simdi cocuk arayip duruyormus, telefonda aglamalar iste artik yasamak istemiyorumlar, ben seni hep sevdim sana deger verdim ama sen anlamadinlar?! falan filan. Kizimiz da perisan, kendini suclu hissediyor (nedense).
Ben aylardir tüm bu olaylari dinliyorum, cocuktan iyice nefret ettim. Arkadasim da hatali haliyle ama elimden geldigince destek olmaya calisiyorum. Objektif yorumlarda bulunmaya calisip yardim etmeye calisiyorum. Net bir karar verip onu uygulamadiktan sonra benim yapacagim bir sey yok zaten ama yoruldum da artik. Karismak, söyle böyle yap demek istemiyorum asla. Kendi hayati kendi kararlari ama dinlememezlik de yapamiyorum, cünkü cok yakin arkadasim. Ben ne yapayim simdi? Bana bunlari anlatma diyemiyorum ama dinlemek de cok gereksiz geliyor artik cünkü hep ayni terane. Sevgilisine karsi da tepkiliyim haliyle, barisik olduklari zamanlarda da iyi biriymis gibi davranmak zor geliyor. Öyle iste.
Cocuk baskalariyla görüsüyormus (yatip kalkmiyorum diyormus ama ben inanmiyorum sahsen) ama kizin baskalariyla görüsmesini istemiyor. Bizim saf da belki barisiriz (hatta evleniriz?!) umuduyla aynen uyguluyor cocugun dediklerini. Kiz tamam ayrilalim beni arayip sorma dedikce cocuk yine de pesini birakmiyor, kendini unutturmamak icin elinden geleni yapiyor. En son tamam ben de artik kimseyle görümicem diyip söz veriyor kiza ama baskalariyla görüsmeye devam ediyor. Olay bir sekilde ortaya cikinca da 'ben böyleyim iste biliyorsun' diye sacma sapan bir aciklama getiriyor. kizimiz da sinirlenip, madem öyle diyerek is yerinden biriyle yemege cikiyor. Bu kisim hakkinda daha tam update edilmedim ama yemek sonunda bu yeni adam kizi eve birakirken onu öpüyor digeri de (nasil gördü bilmiyorum, cok farkli sehirlerde yasiyorlar) bunu görüyor. Simdi cocuk arayip duruyormus, telefonda aglamalar iste artik yasamak istemiyorumlar, ben seni hep sevdim sana deger verdim ama sen anlamadinlar?! falan filan. Kizimiz da perisan, kendini suclu hissediyor (nedense).
Ben aylardir tüm bu olaylari dinliyorum, cocuktan iyice nefret ettim. Arkadasim da hatali haliyle ama elimden geldigince destek olmaya calisiyorum. Objektif yorumlarda bulunmaya calisip yardim etmeye calisiyorum. Net bir karar verip onu uygulamadiktan sonra benim yapacagim bir sey yok zaten ama yoruldum da artik. Karismak, söyle böyle yap demek istemiyorum asla. Kendi hayati kendi kararlari ama dinlememezlik de yapamiyorum, cünkü cok yakin arkadasim. Ben ne yapayim simdi? Bana bunlari anlatma diyemiyorum ama dinlemek de cok gereksiz geliyor artik cünkü hep ayni terane. Sevgilisine karsi da tepkiliyim haliyle, barisik olduklari zamanlarda da iyi biriymis gibi davranmak zor geliyor. Öyle iste.
merhaba duyuru sakinleri,
sorunum hatun kısmının götüne bakınca görünen külot izleri..
eski sevgilim külot izlerim belli olmasın diye kıçını yırtardı.. belli etmezdi. yani bunun belli olduğunun farkındaydı. bütün kadınlar da bunun farkında fakat bazıları özellikle gözünüze sokmak için uğraşıyor. itiraf edeyim götü güzel kadınlara çok yakışıyor bu çizgiler. yani göt külodun hakkını veriyor.. öyle hareketler yapıyor ki adeta kitleniyorsunuz. ama dediğim gibi göt güzel olacak ilk evvel. suda kulaç atan insan misali götün kulaç atarak ilerlediğini fark ediyorsunuz. hatta bilek merkezli hareketin götte saliseler süren bir dalgalanmaya sebep olduğunu görüyoruz. çok hoş bir görüntü. izlemeye doyum olmaz.
işin gerçeği o külot sadece cinsel organı kapatmak üzere kullanılan bir kumaş. yani içinin nasıl leş koktuğunu ve nasıl nemli olduğunu bilmek dahi istemezsiniz. kimisinde mantar, kimisinde türlü türlü kokular akıntılar.. bakın miğdem bulandı bile. peki bunları ne zaman düşünüyorum kadına önden bakınca.. kadına arkadan baktığımda ise kadının götündeki harikalığa aldanıyorum.
kısaca bence göt kadının arkadaki yüzüdür..
bu konuda düşünceleriniz nelerdir. selamlar..
sorunum hatun kısmının götüne bakınca görünen külot izleri..
eski sevgilim külot izlerim belli olmasın diye kıçını yırtardı.. belli etmezdi. yani bunun belli olduğunun farkındaydı. bütün kadınlar da bunun farkında fakat bazıları özellikle gözünüze sokmak için uğraşıyor. itiraf edeyim götü güzel kadınlara çok yakışıyor bu çizgiler. yani göt külodun hakkını veriyor.. öyle hareketler yapıyor ki adeta kitleniyorsunuz. ama dediğim gibi göt güzel olacak ilk evvel. suda kulaç atan insan misali götün kulaç atarak ilerlediğini fark ediyorsunuz. hatta bilek merkezli hareketin götte saliseler süren bir dalgalanmaya sebep olduğunu görüyoruz. çok hoş bir görüntü. izlemeye doyum olmaz.
işin gerçeği o külot sadece cinsel organı kapatmak üzere kullanılan bir kumaş. yani içinin nasıl leş koktuğunu ve nasıl nemli olduğunu bilmek dahi istemezsiniz. kimisinde mantar, kimisinde türlü türlü kokular akıntılar.. bakın miğdem bulandı bile. peki bunları ne zaman düşünüyorum kadına önden bakınca.. kadına arkadan baktığımda ise kadının götündeki harikalığa aldanıyorum.
kısaca bence göt kadının arkadaki yüzüdür..
bu konuda düşünceleriniz nelerdir. selamlar..
hayatlarimiz farkli yonlere gidiyor, beklentilerimiz degismis geynjligimize kiyasla. zaten hafiften de uzak mesafe iliskisi gibi. ailevi baskilar derken, ortam boka sardi.
daha da bok olmadan; batarken gunes ardindan tepelerin, veda vakti geldi teletabilerin.
daha da bok olmadan; batarken gunes ardindan tepelerin, veda vakti geldi teletabilerin.
merhaba,
sevgilim öyle çirkin bir ceket almış ki.. bir de bunu giyip iş arkadaşlarımla yiyeceğimiz yemeğe gelmiş..
öncelikle sabırr dedim ve yemek bitene kadar sesimi çıkarmadım. sonra yemek bitti ve açtım ağzımı. ceketin kurbağa sırtı gibiymiş dedim. onunla dalga geçmeye çalışarak giydiği ceketin iğrençliğini bir anda yüzüne vurmak istemedim fakat baktım anlamak istemiyor. dedim ki ceketin yeterince iğrenç..
vay amk sen misin böyle diyen.. o benim için giyiniyormuşta, ben bunu anlamayacak kadar kör müşüm(öküzüm)? ona destek olmak yerine onun moralini bozuyor, özgüvenini baltalıyormuşum da.. vay amk.. inanamazsınız.
neden böyle diye düşündüğümde, kalbini kırmadan yaptığı yanlışı göstermeye çalışıyordum. duyarsız kalarak, sessizce sevip sevmediğimi belli etmeden de geçiştirebilirdim olayı.. fakat gece birlikte yattığım hatunun kendine biraz özen göstermesi, yanıma yakışması gerekmez mi? aynı rüküşlüğü başka bir kadında görsem umurumda olmazdı ama o benim sevgilim ise benim zevklerime göre giyinmesi gerekmez mi?
sevgilim öyle çirkin bir ceket almış ki.. bir de bunu giyip iş arkadaşlarımla yiyeceğimiz yemeğe gelmiş..
öncelikle sabırr dedim ve yemek bitene kadar sesimi çıkarmadım. sonra yemek bitti ve açtım ağzımı. ceketin kurbağa sırtı gibiymiş dedim. onunla dalga geçmeye çalışarak giydiği ceketin iğrençliğini bir anda yüzüne vurmak istemedim fakat baktım anlamak istemiyor. dedim ki ceketin yeterince iğrenç..
vay amk sen misin böyle diyen.. o benim için giyiniyormuşta, ben bunu anlamayacak kadar kör müşüm(öküzüm)? ona destek olmak yerine onun moralini bozuyor, özgüvenini baltalıyormuşum da.. vay amk.. inanamazsınız.
neden böyle diye düşündüğümde, kalbini kırmadan yaptığı yanlışı göstermeye çalışıyordum. duyarsız kalarak, sessizce sevip sevmediğimi belli etmeden de geçiştirebilirdim olayı.. fakat gece birlikte yattığım hatunun kendine biraz özen göstermesi, yanıma yakışması gerekmez mi? aynı rüküşlüğü başka bir kadında görsem umurumda olmazdı ama o benim sevgilim ise benim zevklerime göre giyinmesi gerekmez mi?
Merhaba,
Sevgilinizin giydiği ceket çirkin mi çirkin diyelim..
1-Onu uyarır mısınız? Yoksa yakışmış aşkım mı dersiniz?
2-Böyle bir şeyi niçin belirtme gereği duyuyorsunuz. Duyarsız kalmıyorsunuz?
3-Söyledikten sonra değişmesini ister misiniz?
Teşekkürler..
edit:
4-söylediğiniz sözlerden dolayı kırılıp/sinirlenip ceketi camdan fırlatmasına ne demeli?
Sevgilinizin giydiği ceket çirkin mi çirkin diyelim..
1-Onu uyarır mısınız? Yoksa yakışmış aşkım mı dersiniz?
2-Böyle bir şeyi niçin belirtme gereği duyuyorsunuz. Duyarsız kalmıyorsunuz?
3-Söyledikten sonra değişmesini ister misiniz?
Teşekkürler..
edit:
4-söylediğiniz sözlerden dolayı kırılıp/sinirlenip ceketi camdan fırlatmasına ne demeli?
www.eksiduyuru.com
yukarıdaki duyurunun devamı niteliğindedir. öncesi için göz atabilirsiniz.
şimdi sevgili duyuru sakinleri,
ekteki duyurudan sonra olaylar şu şekilde gelişti:
bir gün laflıyoruz salonda. kız whatsapp no'sunu verdi konuşuruz falan dedi. ekledim konuştuk.
kız bildiğin yürüdü, açıldı ben de aynı şekilde yürüdüm. karşılıklı flörtöz konuşmalar işte bilirsiniz.
her neyse bir pazar günü dışarıda buluşacağız. kız da bunu istediğini belli etmişti.
ben de davet ettim. pazar günü öğlen aradım böyle böyle akşama uygunsan görüşelim. şu an yoğunum daha sonra geri dönsem olur mu falan dedi. peki dedim.
o gün geri dönmedi. daha sonra da geri dönmedi.
insan en azından bilgi verir değil mi?
daha sonraki yaklaşık 2 haftalık zaman dilimi içerisinde bir kez karşılaştık.
onda da salondan çıkıyordum. o da girişte oturuyordu. çıkarken sallamaz, umursamaz bir tavır takındım. genelde de yüzümde öyle bir ifadeyle dolaşıyorum.
baktım şaşkın bir yüz ifadesiyle bana bakıyor. selam verdim. o da selam verdi.
her neyse bugün salona gittim. içeriye girdim. beni görmüş. odasından fırlamış. yanıma geldi. flörtöz bir ifadeyle muhabbet etmeye çalışıyor. vaktimin olmadığını belirttim, çıkarken konuşalım mı o zaman dedi. peki dedim.
sonuca geleyim. oturduk konuşuyoruz. hatun hiçbir şey olmamış gibi konuşuyor.
laf arasında sevgilisinin olmadığını belirtiyor.
sordum niçin geri dönmedin diye. çok yoğun çalışıyorum, arayacaktım ama aklımdan çıkmış dedi.
insan hoşlandığı birisini aramayı nasıl unutur?
daha sonra laf arasında kendisini hiç aramadığımı belirtiyor.
gitmem lazım, bir arkadaşımla buluşacağım dedim. yüzü düştü, mutsuzlaştı.
görüşürüz dedim. "cidden görüşür müyüz :)" dedi.
sonuç olarak ben bu kızı cidden anlamadım. bir öyle bir böyle.
oyun mu oynuyor diyeceğim. zannetmiyorum.
başka bir erkek var da ikili mi oynuyor acaba?
siz ne dersiniz? sanırım siktiri çekeceğim kıza.
yukarıdaki duyurunun devamı niteliğindedir. öncesi için göz atabilirsiniz.
şimdi sevgili duyuru sakinleri,
ekteki duyurudan sonra olaylar şu şekilde gelişti:
bir gün laflıyoruz salonda. kız whatsapp no'sunu verdi konuşuruz falan dedi. ekledim konuştuk.
kız bildiğin yürüdü, açıldı ben de aynı şekilde yürüdüm. karşılıklı flörtöz konuşmalar işte bilirsiniz.
her neyse bir pazar günü dışarıda buluşacağız. kız da bunu istediğini belli etmişti.
ben de davet ettim. pazar günü öğlen aradım böyle böyle akşama uygunsan görüşelim. şu an yoğunum daha sonra geri dönsem olur mu falan dedi. peki dedim.
o gün geri dönmedi. daha sonra da geri dönmedi.
insan en azından bilgi verir değil mi?
daha sonraki yaklaşık 2 haftalık zaman dilimi içerisinde bir kez karşılaştık.
onda da salondan çıkıyordum. o da girişte oturuyordu. çıkarken sallamaz, umursamaz bir tavır takındım. genelde de yüzümde öyle bir ifadeyle dolaşıyorum.
baktım şaşkın bir yüz ifadesiyle bana bakıyor. selam verdim. o da selam verdi.
her neyse bugün salona gittim. içeriye girdim. beni görmüş. odasından fırlamış. yanıma geldi. flörtöz bir ifadeyle muhabbet etmeye çalışıyor. vaktimin olmadığını belirttim, çıkarken konuşalım mı o zaman dedi. peki dedim.
sonuca geleyim. oturduk konuşuyoruz. hatun hiçbir şey olmamış gibi konuşuyor.
laf arasında sevgilisinin olmadığını belirtiyor.
sordum niçin geri dönmedin diye. çok yoğun çalışıyorum, arayacaktım ama aklımdan çıkmış dedi.
insan hoşlandığı birisini aramayı nasıl unutur?
daha sonra laf arasında kendisini hiç aramadığımı belirtiyor.
gitmem lazım, bir arkadaşımla buluşacağım dedim. yüzü düştü, mutsuzlaştı.
görüşürüz dedim. "cidden görüşür müyüz :)" dedi.
sonuç olarak ben bu kızı cidden anlamadım. bir öyle bir böyle.
oyun mu oynuyor diyeceğim. zannetmiyorum.
başka bir erkek var da ikili mi oynuyor acaba?
siz ne dersiniz? sanırım siktiri çekeceğim kıza.
şöyle, tatilde bir arkadaş grubuyla tanışmıştım. aralarında bir kız vardı. en çok onunla konuşup zaman geçirmiştim. iş muhabbeti vs yaptığımız için ismi (soyadını değil) dışında çalıştığı yeri de biliyorum. bir de mezun olduğu üni yi ve yılını. ama onun dışında kız hakkında bir bilgim yok. sizce kızı nasıl bulabilirim?
birini ilk gördüğümüzde değişik şeyler hissederiz ya, o an sadece tipi hoşumuza gittiği için mi bir şeyler hissediyoruz başka bir şeyler de mi var ?
whatsapptan "merhaba nasılsın, napıyosun?" demiş..
iyi hoş beş mi deyim yoksa hiç bişey yazmayım mı?
ayrılan da kendisiydi. tokmakcısız mı kalmış acaba.
iyi hoş beş mi deyim yoksa hiç bişey yazmayım mı?
ayrılan da kendisiydi. tokmakcısız mı kalmış acaba.
Merhaba,
Yaratıcı bir sektördeki firmada 1.5 senedir takım liderliği yapıyorum, birbiriyle iyi anlaşan, benim de hepsiyle ayrı ayrı aramın iyi olduğu 11 kişilik bir ekibin başıyım. Ocak ayı ile birlikte işten ayrılacağım, firma yetkilisiyle görüşüp hayırlı olsun'ları söyledik. Zaten uzun süredir aklımda tüm ekibi meyhaneye götürme fikri vardı ancak ayrılık tez vakitte olunca artık kaçınılmaz oldu.
Daha kimse işten ayrılacağımı bilmiyor, üstüm motivasyon kaybı yaşanmaması için iki hafta kala açıkla diyor ancak gönlüm razı gelmiyor, ben üç hafta kala söylemek istiyorum.
Sizce ayrılacağımı tüm ekibi meyhaneye götürdüğüm de orada mı açıklayayım yoksa önceki üç dört gün içinde açıklayıp öyle mi meyhaneye gidelim. İnsanların bir veda yemeğine gelmelerini istemiyorum açıkçası. Ama bir taraftan da diyorum, Meyhaneye gittiğimizde açıkladığımda hesabı ben öderken (gerçi para önemli değil ama) üzülüp kendilerini kötü hissederler mi? Bir de iki gün kala meyhane planı yapmak zor, millettin işi gücü olur, gelemeyenler olur, bunu istemiyorum. Benim aklımdaki "şu gün iş çıkışı şuraya gidiyoruz itiraz istemiyorum" diyip açıklamak...
Siz ekipten olsaydınız ne hissedersiniz?
Yaratıcı bir sektördeki firmada 1.5 senedir takım liderliği yapıyorum, birbiriyle iyi anlaşan, benim de hepsiyle ayrı ayrı aramın iyi olduğu 11 kişilik bir ekibin başıyım. Ocak ayı ile birlikte işten ayrılacağım, firma yetkilisiyle görüşüp hayırlı olsun'ları söyledik. Zaten uzun süredir aklımda tüm ekibi meyhaneye götürme fikri vardı ancak ayrılık tez vakitte olunca artık kaçınılmaz oldu.
Daha kimse işten ayrılacağımı bilmiyor, üstüm motivasyon kaybı yaşanmaması için iki hafta kala açıkla diyor ancak gönlüm razı gelmiyor, ben üç hafta kala söylemek istiyorum.
Sizce ayrılacağımı tüm ekibi meyhaneye götürdüğüm de orada mı açıklayayım yoksa önceki üç dört gün içinde açıklayıp öyle mi meyhaneye gidelim. İnsanların bir veda yemeğine gelmelerini istemiyorum açıkçası. Ama bir taraftan da diyorum, Meyhaneye gittiğimizde açıkladığımda hesabı ben öderken (gerçi para önemli değil ama) üzülüp kendilerini kötü hissederler mi? Bir de iki gün kala meyhane planı yapmak zor, millettin işi gücü olur, gelemeyenler olur, bunu istemiyorum. Benim aklımdaki "şu gün iş çıkışı şuraya gidiyoruz itiraz istemiyorum" diyip açıklamak...
Siz ekipten olsaydınız ne hissedersiniz?
Ne yazdirayim? Bulamadim bi türlü... komik olsun istiyorum ama...
merhaba duyuru sakinleri..
geçen gün hatunun biriyle yürüyüşe çıkıcaz.. telefon ettiler senin evin oraya gelicez hadi sende çık dedidler.. gittim evdeki en temiz eşofmanımı giydim beni bekleyecekleri yere doğru müzik dinleyerek vardım. bir tane kız arkadaşıyla gelmiş bizimki. neyse, o sıra güldü müldü bu eşofmanın dedelerin eşofmanına benziyor bence eve gidelim öbürünü giy dedi.. maskülenim ya delirdim yine.. :) hayır efenim dedim, ben bugün bu eşofmanla yürüyecğeim. istersen geçer karşı kaldırımdan yürürsün umurumda değil dedim. ve başladık tartışmaya.. yok öyleydi yok böyleydi.. yürüyüş yapacağımız yere kadar tartıştık. sonra birden bana doğru döndü, elimi sıkıca tuttu.. aniden bana sarıldı ve öptü. sonra seni çok seviyorum ben dedi ve bütün tartışma bitti.
şimdi sormak istediğim şey şu: bu kadın milleti neden böyle arkadaş? düşünüyorum da eşofmanı değiştirseydim ne değişecekti ki? yani böyle şeyleri neden kendilerine dert yapar kadınlar?
geçen gün hatunun biriyle yürüyüşe çıkıcaz.. telefon ettiler senin evin oraya gelicez hadi sende çık dedidler.. gittim evdeki en temiz eşofmanımı giydim beni bekleyecekleri yere doğru müzik dinleyerek vardım. bir tane kız arkadaşıyla gelmiş bizimki. neyse, o sıra güldü müldü bu eşofmanın dedelerin eşofmanına benziyor bence eve gidelim öbürünü giy dedi.. maskülenim ya delirdim yine.. :) hayır efenim dedim, ben bugün bu eşofmanla yürüyecğeim. istersen geçer karşı kaldırımdan yürürsün umurumda değil dedim. ve başladık tartışmaya.. yok öyleydi yok böyleydi.. yürüyüş yapacağımız yere kadar tartıştık. sonra birden bana doğru döndü, elimi sıkıca tuttu.. aniden bana sarıldı ve öptü. sonra seni çok seviyorum ben dedi ve bütün tartışma bitti.
şimdi sormak istediğim şey şu: bu kadın milleti neden böyle arkadaş? düşünüyorum da eşofmanı değiştirseydim ne değişecekti ki? yani böyle şeyleri neden kendilerine dert yapar kadınlar?
sevgili duyuru sakinleri..
geçen gün hatunun biriyle yatağa girmişiz muhabbet ediyoruz.. sevişme öncesi veya sonrası tam hatırlamıyorum.. konu bunun çalıştığı iş yerindeki müdürün iş yemeği esnasındaki halleriydi.. kendi aramızda müdürün o kibar olmaya ve müdürlüğünü hissettirmeye çalışan tavrıyla dalga geçiyoruz. o benim dudaklarıma bakıyor, ben onun dudaklarına.. o sıra eli battaniyenin altında cinsel organıma gidiyor.. müdür müdür diyor.. hatunun saçlarını dudaklarımın üzerine götürüyorum ve müdür gibi hareketler yapıyorum. müdür canım sıkılıyor diyor.. yumuşak ellerini göğsümün üzerine bastırıyor ve birden üzzerime çıkıyor.. dur diyorum ben maskülenim :))) şaka şaka bu kısmı..
birden öpüşmeye başlıyoruz.. sadece öpüşüyoruz ve cinsel organından bembeyaz bir sıvı geldiğini fark ediyorum.. kendimde olsa anlarım ama bu yoğun beyaz sıvı ne olabilir? normal midir? hastalık belirtisi midir?
geçen gün hatunun biriyle yatağa girmişiz muhabbet ediyoruz.. sevişme öncesi veya sonrası tam hatırlamıyorum.. konu bunun çalıştığı iş yerindeki müdürün iş yemeği esnasındaki halleriydi.. kendi aramızda müdürün o kibar olmaya ve müdürlüğünü hissettirmeye çalışan tavrıyla dalga geçiyoruz. o benim dudaklarıma bakıyor, ben onun dudaklarına.. o sıra eli battaniyenin altında cinsel organıma gidiyor.. müdür müdür diyor.. hatunun saçlarını dudaklarımın üzerine götürüyorum ve müdür gibi hareketler yapıyorum. müdür canım sıkılıyor diyor.. yumuşak ellerini göğsümün üzerine bastırıyor ve birden üzzerime çıkıyor.. dur diyorum ben maskülenim :))) şaka şaka bu kısmı..
birden öpüşmeye başlıyoruz.. sadece öpüşüyoruz ve cinsel organından bembeyaz bir sıvı geldiğini fark ediyorum.. kendimde olsa anlarım ama bu yoğun beyaz sıvı ne olabilir? normal midir? hastalık belirtisi midir?
merhabalar,
şimdi sizlere en beğendiğim kız tipini anlatacağım. sorun şu ki bu kız tipi her yerde bulunmuyor. öyle zor ki böyle kızları bulmak. ama bulduğunuzda o sabrın karşılığını fazlasıyla alıyorsunuz..
1-bir kızın dış güzelliği orta halli olduktan sonra gerisi faso fiso. yani obez olmadıktan sonra, yalı kazığı gibi durmadıktan sonra ok.
2-heyecandan ayakları titreyen, ateşi çıkan kızlar.. böyle saf salak bir kız karşıma çıktığında evlenmeyi düşünüyorum. nasıl kendini sevdirmeye çalışıyor, nasıl heyecanını bastırmaya çalışıyor görseniz.. yeni doğan bir tavşan gibi ürkek mi ürkek.. masum mu masum.
3-karşısındaki insanı değiştirmeye çalışmayışı.. aman tanrım. daha güzel bir kadın formu var mıdır? bence yok. sizi olduğunuz gibi kabul edişi. ve sizden aynı şeyi bekleyişi.. bazen tanrının böyle hatunlara daha fazla zaman ayırarak diğerlerine haksızlık ettiğini düşünüyorum.
4-küçük sorunlara sizi bulaştırmadan çözmeleri.. yine takdir edilecek bir hareket.
5-cinsel fantezilerinin oluşu.. off beni yine benden alan bir özellik. sadece beni mutlu etmek için yatakta bu kadar güzel şekillere bürünmek, ancak şeytanın aklına gelir.. bazı salaklar seninki eski sevgilimin penisinin tanjant/kotanjant oranına göre 17/5i oranında daha eğik olduğu ççüüün.. diye zırvalar. ağzına iki tane çarpmak istersiniz.
6-temiz bir beden.(kendine saygı) temiz bir yatak ve ev anlayışı.
yukarıda saydığım 6 şartı sağlayan 1-2 tane hatun oldu.. bu kadar zor mu? tanıştığınız hatunlarda siz ne arıyorsunuz? yani hepsini böyle sıralamayın sadece en önemli 3 tane şeyi söyleseniz kafi.
şimdi sizlere en beğendiğim kız tipini anlatacağım. sorun şu ki bu kız tipi her yerde bulunmuyor. öyle zor ki böyle kızları bulmak. ama bulduğunuzda o sabrın karşılığını fazlasıyla alıyorsunuz..
1-bir kızın dış güzelliği orta halli olduktan sonra gerisi faso fiso. yani obez olmadıktan sonra, yalı kazığı gibi durmadıktan sonra ok.
2-heyecandan ayakları titreyen, ateşi çıkan kızlar.. böyle saf salak bir kız karşıma çıktığında evlenmeyi düşünüyorum. nasıl kendini sevdirmeye çalışıyor, nasıl heyecanını bastırmaya çalışıyor görseniz.. yeni doğan bir tavşan gibi ürkek mi ürkek.. masum mu masum.
3-karşısındaki insanı değiştirmeye çalışmayışı.. aman tanrım. daha güzel bir kadın formu var mıdır? bence yok. sizi olduğunuz gibi kabul edişi. ve sizden aynı şeyi bekleyişi.. bazen tanrının böyle hatunlara daha fazla zaman ayırarak diğerlerine haksızlık ettiğini düşünüyorum.
4-küçük sorunlara sizi bulaştırmadan çözmeleri.. yine takdir edilecek bir hareket.
5-cinsel fantezilerinin oluşu.. off beni yine benden alan bir özellik. sadece beni mutlu etmek için yatakta bu kadar güzel şekillere bürünmek, ancak şeytanın aklına gelir.. bazı salaklar seninki eski sevgilimin penisinin tanjant/kotanjant oranına göre 17/5i oranında daha eğik olduğu ççüüün.. diye zırvalar. ağzına iki tane çarpmak istersiniz.
6-temiz bir beden.(kendine saygı) temiz bir yatak ve ev anlayışı.
yukarıda saydığım 6 şartı sağlayan 1-2 tane hatun oldu.. bu kadar zor mu? tanıştığınız hatunlarda siz ne arıyorsunuz? yani hepsini böyle sıralamayın sadece en önemli 3 tane şeyi söyleseniz kafi.
sahip olduğunuz bir şeyi yüceltmekte zorluk yaşıyor musunuz? misal bir kız var abi diye girilen ortamdaki o en zilli kızı tavladıktan sonra ulan ne pespayeymiş.. güzelliğinden başka ne özelliği var ki bunun diye kendinize sorduğunuz oluyor mu?
ben mesela vakko'nun param vadeli hesaptayken beğendiğim tişörtlerini vade dolduğunda beğenmiyorum. sevilmeye/tanışılmaya/görüşülmeye değer birisi sizi sevmediğinde yücelirken, sevip yanınıza geldiğinde tüm güzelliğini kaybediyor sanki..
ben mesela vakko'nun param vadeli hesaptayken beğendiğim tişörtlerini vade dolduğunda beğenmiyorum. sevilmeye/tanışılmaya/görüşülmeye değer birisi sizi sevmediğinde yücelirken, sevip yanınıza geldiğinde tüm güzelliğini kaybediyor sanki..
böyle apışıp kalsa hayır diyecekken teklifin büyüsüne kapılıp evet diyeceği, aklını başından alacağım, kafadan da bir beş sene evlilik yıldönümü v.s kafamın ütülenmeyeceği bir şey lazım.
zehir gibi çocuklarsınız, el atın bi ya.
zehir gibi çocuklarsınız, el atın bi ya.
merhaba kadınseverler,
farklı insanlarla birlikte olma isteği her erkeğin rüyası. böyle durumlar için b planlarınız nelerdir? nasıl aldatıyorsunuz? evlenince çok zor oluyor mu? yani seçeneklerimiz nelerdir? şartları gözden geçirdikten sonra, eğer uygunsa bir evleneyim diyorum artık.. herkes evleniyor, bir de biz deneyelim..
mesela ben evlendiğim insanı gözümde yüceltemiyorum ve bana hergün giydiğim ayakkabı gibi geliyor.. aynı şey ilk defa araba sahibi olduğum zaman da olmuştu..
bla bla bla..
farklı insanlarla birlikte olma isteği her erkeğin rüyası. böyle durumlar için b planlarınız nelerdir? nasıl aldatıyorsunuz? evlenince çok zor oluyor mu? yani seçeneklerimiz nelerdir? şartları gözden geçirdikten sonra, eğer uygunsa bir evleneyim diyorum artık.. herkes evleniyor, bir de biz deneyelim..
mesela ben evlendiğim insanı gözümde yüceltemiyorum ve bana hergün giydiğim ayakkabı gibi geliyor.. aynı şey ilk defa araba sahibi olduğum zaman da olmuştu..
bla bla bla..
herkese selamlar, ben askerliğini yapmış, işini eline almış ailesiyle yaşayan kendi halinde uyumlu bir vatandaşım. evlilik hazırlığı içerisindeyim, fakat gelin görün ki ailemle hiçbir konuda anlaşamamaktayım. annem evliliğim için bir şey alınacağı zaman hep onun onayı olsun onun beraber gidelim ister, fakat beraber bir şey alacağımız zaman bu güzel değil buna bu kadar para verilir mi diyebilen biri. babamda annemin ağzına bakan biri. eşim olacak hatun kişisi ve ben bu durumlardan çok rahatsızız. ileride annem hatun kişisiyle izdivaçta bulunduğumuzda düğünlere önümüze düşersiniz beraber gideriz hep beraber bir şeyler yaparız demekte. ben olmaz dediğimde de biz niye seni evlendiriyoruz bizimle takılmıcaksanız diyen biri. ailemin her şeye burnunu sokması, siz gençsiniz nasıl isterseniz öyle alın eşyalarınızı demediler hiçbir zaman, oysa oğlumuz hayatını güzel bir şekilde devam ettirsin mutlu olsun demezler hiç. kira vermek istemediğimden ötürü babamın yeni yaptırdığı müstakil evde oturmak zorundayım. sizce altlı üstlü oturma fikriyle doğru bir karar mı vermiş bulunmaktayım? ve ben sanırım ailemin tutumun nedeniyle annemden babamdan uzaklaştım, onları sevmiyorum modundayım. bunalıma girdim bu ara
maksat muhabbet olsun, aklımda bir süredir dolanıyor size sormak istedim.
bazı kadınlar tanıdım. bazı iş ortamlarında tanıştığı adamlar oluyor. sonra işte malum aramızda kulis yapıyoruz falan şu şuydu bu böyleydi vs vs. bazı kadınlar şöyle oluyor "benden hoşlandığına eminim çünkü hissediyorum. yoksa ben bu kadar hoşlanmazdım."
şimdi, ortamda adamların duruşu ve davranışlarını nötr kabul edelim. eğer siz, karşınızdaki insandan hoşlandıysanız bunun karşılıklı olduğunu düşünür müsünüz? yani herhangi bir sinyal almasanız da, kendi duygularınızı bunun kanıtı olarak sayar mısınız? yani karşı taraf beni beğenmeseydi ben böyle hissetmezdim tek başıma demek istiyorlar.
anlatabildim mi bilmiyorum. bana saçma geliyor beynim erkekçe düşündüğü için (öyle derler, genelde bu tür hayallerinin içine sıçarım itinayla)
nerden geldi aklıma bunu sormak derseniz, geçenlerde duyuruda bir konu açılmıştı. orda bir bağyan arkadaş anlatmıştı (rumuz vermeyeceğim), 4 senelik ilişkileri varmış. ama kendisi açılmış. özelden neden o değil de sen açıldın, erkek açılmadıysa hoşlanmıyor demek bence bir yerde dedim, yanılıyor muyum. cevap verdi sağolsun; ilişkiye başladıktan sonra erkek arkadaşına durumu sorduğunda, adam kızın tipinin sert olduğunu ve aslında hep sevgilisi olarak düşündüğünü ancak arkadaşlığını kaybetmemek adına hamle yapmadığını söylemiş. kız tarafı açılınca sen sağ ben selamet.
bu olayla ilk sorduğumun pek alakası yok, muhtemelen ikinci olayda hanımabla fazlasıyla sinyal aldı ve ona göre adımını attı. ancak sinyal almadığınız halde bir erkek için "benden hoşlandı çünkü ben ondan etkilendim" düşüncesini yaşayan var mı aranızda merak ediyorum.
öpücükler, emirkulunuz.
bazı kadınlar tanıdım. bazı iş ortamlarında tanıştığı adamlar oluyor. sonra işte malum aramızda kulis yapıyoruz falan şu şuydu bu böyleydi vs vs. bazı kadınlar şöyle oluyor "benden hoşlandığına eminim çünkü hissediyorum. yoksa ben bu kadar hoşlanmazdım."
şimdi, ortamda adamların duruşu ve davranışlarını nötr kabul edelim. eğer siz, karşınızdaki insandan hoşlandıysanız bunun karşılıklı olduğunu düşünür müsünüz? yani herhangi bir sinyal almasanız da, kendi duygularınızı bunun kanıtı olarak sayar mısınız? yani karşı taraf beni beğenmeseydi ben böyle hissetmezdim tek başıma demek istiyorlar.
anlatabildim mi bilmiyorum. bana saçma geliyor beynim erkekçe düşündüğü için (öyle derler, genelde bu tür hayallerinin içine sıçarım itinayla)
nerden geldi aklıma bunu sormak derseniz, geçenlerde duyuruda bir konu açılmıştı. orda bir bağyan arkadaş anlatmıştı (rumuz vermeyeceğim), 4 senelik ilişkileri varmış. ama kendisi açılmış. özelden neden o değil de sen açıldın, erkek açılmadıysa hoşlanmıyor demek bence bir yerde dedim, yanılıyor muyum. cevap verdi sağolsun; ilişkiye başladıktan sonra erkek arkadaşına durumu sorduğunda, adam kızın tipinin sert olduğunu ve aslında hep sevgilisi olarak düşündüğünü ancak arkadaşlığını kaybetmemek adına hamle yapmadığını söylemiş. kız tarafı açılınca sen sağ ben selamet.
bu olayla ilk sorduğumun pek alakası yok, muhtemelen ikinci olayda hanımabla fazlasıyla sinyal aldı ve ona göre adımını attı. ancak sinyal almadığınız halde bir erkek için "benden hoşlandı çünkü ben ondan etkilendim" düşüncesini yaşayan var mı aranızda merak ediyorum.
öpücükler, emirkulunuz.
kız arkadaşınızın, çok yakın ve eski bir gay arkadaşı ile sadece yatağını paylaşmasına nasıl bakarsınız?
Selam arkadaşlar.
Aynı ortamda bulunduğumuz bir kız arada sırada bana bakıyor. Artık rahatsız olmaya başladım. Gelip bir şey de söylemiyor. Hiç muhabbetimiz yok, selam bile vermedim. 6-7 aydır durum böyle. Artık görmemezlikten geliyorum. Sizce benden hoşlanıyor mudur? Öyleyse neden gelip söylemiyor?
Aynı ortamda bulunduğumuz bir kız arada sırada bana bakıyor. Artık rahatsız olmaya başladım. Gelip bir şey de söylemiyor. Hiç muhabbetimiz yok, selam bile vermedim. 6-7 aydır durum böyle. Artık görmemezlikten geliyorum. Sizce benden hoşlanıyor mudur? Öyleyse neden gelip söylemiyor?
Görüp beğendiğiniz bir kadının yanına gidip "selam tanışalım mı, tanışmak için herhangi bir bahaneye gerek duymadım" demek denildiği kadar kötü bir şey mi? yani herhangi bir bahane, not isteği, şu dersi aldın mı ya vs hiçbir şey yok. tırnak içindeki cümlenin aynısı.
arkadaşlarımın veya çevremdeki büyük insanların ciddi ilişkileri hakkında hep "ya nolucak abi seviyorsan aileyi takmazsın" diyordum. kuzenlerim aileleri sebebiyle boşanınca da "ailelere ne", "onlara noluyor ki bu nasıl iradesizlik" diyordum ki artık bu lafların hepsini yavaş yavaş yiyorum. işin ilginci bizzat kendi ailemden muzdaribim.
ilişkim yeni sayılır. gayrıciddi bir ilişki değil. ama ortada evlilik mevlilik düşüncesi de yok zaten. ama hem ailem böyle çok onaylamıyor hem de amını ırzını siktiminin akrabaları gelmişler feysbukta fotoğrafımızın altına "yakışmamışsınız" diye bir sürü yorum yazmışlar. bi yandan onların adına utandım bi yandan da inanılmaz sinir oldum. ve bu akrabalar bana öyle çok da yakın değiller hani bir araya geldiğimizde sanki ben onlara tüm özelimi anlatıyormuşum gibi kendilerinde bi yakınlık görmüşler ama ne cesaretle ne özgüvenle bunu yazıyorlar bilmiyorum.
bu insanlar yeminlen diyorum size kafayı yemiş.
bana karşı insanların cephe almalarının sebebi ise kız arkadaşımın benden büyük olması. büyük dediğim de 3 yaş büyük. sanki en güzel en muntazam ilişkileri onlar yaşıyor, karıları kocaları dünya güzeli. böyle bi hallere girmişler.
ee anlattık anlattık soru nerede? siz bu tarz şeylerle nasıl başa çıkıyorsunuz? ben artık şunu anladım bi insana laf anlatmak imkansız. bi insana bile laf anlatmak imkansızken böyle bi sürüye anlatmak tamamen imkansız. siz bu tarz durumlarda nasıl tahammül ediyorsunuz? zaten bizimki sıradan bir ilişki ve kız arkadaşım hayat tarzı olarak evliliği düşünmüyor ve hatta ikimiz de şu yaşta şu sosyal imkanlarda bu sorumluluğu almaktan son derece uzağız. tamamen liseli sevimliliğiyle ama karşılıklı saygıyla bi şeyler yaşıyoruz. ama daha ortada hiçbir şey yokken insanların böyle triplere girmeleri canımı sıkıyor.
ilişkim yeni sayılır. gayrıciddi bir ilişki değil. ama ortada evlilik mevlilik düşüncesi de yok zaten. ama hem ailem böyle çok onaylamıyor hem de amını ırzını siktiminin akrabaları gelmişler feysbukta fotoğrafımızın altına "yakışmamışsınız" diye bir sürü yorum yazmışlar. bi yandan onların adına utandım bi yandan da inanılmaz sinir oldum. ve bu akrabalar bana öyle çok da yakın değiller hani bir araya geldiğimizde sanki ben onlara tüm özelimi anlatıyormuşum gibi kendilerinde bi yakınlık görmüşler ama ne cesaretle ne özgüvenle bunu yazıyorlar bilmiyorum.
bu insanlar yeminlen diyorum size kafayı yemiş.
bana karşı insanların cephe almalarının sebebi ise kız arkadaşımın benden büyük olması. büyük dediğim de 3 yaş büyük. sanki en güzel en muntazam ilişkileri onlar yaşıyor, karıları kocaları dünya güzeli. böyle bi hallere girmişler.
ee anlattık anlattık soru nerede? siz bu tarz şeylerle nasıl başa çıkıyorsunuz? ben artık şunu anladım bi insana laf anlatmak imkansız. bi insana bile laf anlatmak imkansızken böyle bi sürüye anlatmak tamamen imkansız. siz bu tarz durumlarda nasıl tahammül ediyorsunuz? zaten bizimki sıradan bir ilişki ve kız arkadaşım hayat tarzı olarak evliliği düşünmüyor ve hatta ikimiz de şu yaşta şu sosyal imkanlarda bu sorumluluğu almaktan son derece uzağız. tamamen liseli sevimliliğiyle ama karşılıklı saygıyla bi şeyler yaşıyoruz. ama daha ortada hiçbir şey yokken insanların böyle triplere girmeleri canımı sıkıyor.
merhaba arkadaşlar,
şimdi hemen mevzuya giriyorum. x kızı bana aşık, ama benden nefret etmişti, neden? çünkü ona hiçbi şey dememişim. bu x kızından ben de hoşlanıyorum, fakat, "yok lan öyle bi şey mal mısın kız seni arkadaş olarak görüyo, bozma aranızı baksana erkek arkadaşı da var." deyip hiç bi şey demiyorum. ardından aylar geçiyor, italya'ya 1 yıl sonra geri geliyorum. bu x kızıyla yeniden görüşüyorum, ama yine bi şey olmuyor. minicik bir buse bile. kız ise her gün konuşuyor benimle, tabii bu arada aynı erkek arkadaşıyla beraber hala. kız, "sen benim arkadaşımsın" cümlelerini arada sıkıştırmasına rağmen, hala arıyor, kızın bana karşı bi şeyler hissettiğini anlayabiliyorum. ama ben artık bu bulmacalardan oyunlardan sıkıldım, 2 haftadır konuşmayıp, kendimi geriye çektim.
öte yandan genelde bana karşı bi şey hisseden kızlar-ve benim de hoşlandığım kızlar- beni tuhaf buluyor, çünkü hiçbi şey demiyormuşum. ama aşık olduğum kızlara ise hemen ilanı aşk ediyorum-sanırım hatam burada, sırılsıklam aşık olup aşkı ilan etmek-, sonuç sıfır. kaç farklı kızdan red aldım iki yılda.
hemen hemen 2 yıldır böyle. bende mi bir mallık var?
umarım "berkecan bana böyle yaptı ufff :(" temalı bir yazı olmamıştır. bu anlatmak istediğim olay spesifik değil, genel bir durum.
kızlar da türk kızları değil bu arada.
teşekkürler.
şimdi hemen mevzuya giriyorum. x kızı bana aşık, ama benden nefret etmişti, neden? çünkü ona hiçbi şey dememişim. bu x kızından ben de hoşlanıyorum, fakat, "yok lan öyle bi şey mal mısın kız seni arkadaş olarak görüyo, bozma aranızı baksana erkek arkadaşı da var." deyip hiç bi şey demiyorum. ardından aylar geçiyor, italya'ya 1 yıl sonra geri geliyorum. bu x kızıyla yeniden görüşüyorum, ama yine bi şey olmuyor. minicik bir buse bile. kız ise her gün konuşuyor benimle, tabii bu arada aynı erkek arkadaşıyla beraber hala. kız, "sen benim arkadaşımsın" cümlelerini arada sıkıştırmasına rağmen, hala arıyor, kızın bana karşı bi şeyler hissettiğini anlayabiliyorum. ama ben artık bu bulmacalardan oyunlardan sıkıldım, 2 haftadır konuşmayıp, kendimi geriye çektim.
öte yandan genelde bana karşı bi şey hisseden kızlar-ve benim de hoşlandığım kızlar- beni tuhaf buluyor, çünkü hiçbi şey demiyormuşum. ama aşık olduğum kızlara ise hemen ilanı aşk ediyorum-sanırım hatam burada, sırılsıklam aşık olup aşkı ilan etmek-, sonuç sıfır. kaç farklı kızdan red aldım iki yılda.
hemen hemen 2 yıldır böyle. bende mi bir mallık var?
umarım "berkecan bana böyle yaptı ufff :(" temalı bir yazı olmamıştır. bu anlatmak istediğim olay spesifik değil, genel bir durum.
kızlar da türk kızları değil bu arada.
teşekkürler.
arkadaşlar sevgilinize nasıl hitap edersiniz. Genel olarak kızlar hangi sözlerden hoşlanır ?
Mavi, kısa saçlı, beyaz tenli, üst ön orta iki dişinden sağdaki hafif öne çıkık olan bir kız tanıyanınız var mı? Rüyamda böyle efsane bir kız gördüm ve sanırım aşık oldum. Hemen yanında kısa kumral saçlı ama ayrıntılarını hatırlamadığım, onun yanında da yine mavi kısa saçlı, dişleri düzgün ama o kadar da güzel olmayan başka bir kız daha vardı. Yani hepimize yetecek kadar var, bulabilirseniz hepimiz nasipleniriz. Siz kızları bulun, ben tanışıp ayarlarım hepsini, orası bende.
Sevgiliniz varken başkalarıyla yakınlaşmayın. Ya kızlar siz hala anlamadınız mı bizim ülkemizin erkekleri odun, kolay umutlanıyor falan.
Bakın ciddi söylüyorum bir arkadaşım (bkz: bir arkadaşım ekolü ) böyle saçma bi olaya girişti sevgilisi olan bi kızla yakınlaştı, sevişti falan. bir saat evvel aradı beni evde basılmışlar, çok fena dayak yemiş, hastaneye gidiyolarmış. Çünkü bazılarınız çok mal, kız da çok mal. Bakın böyle ciddi ciddi yazıyorum diye gülmediğimi falan düşünmeyin biraz evvel porselen fincan yedim gülerken evdekiler duymasın diye.
Niye yapıyorsunuzki hem?
Önce sevgilinizden ayrılın sonra yakınlaşın ahah :D
Bakın ciddi söylüyorum bir arkadaşım (bkz: bir arkadaşım ekolü ) böyle saçma bi olaya girişti sevgilisi olan bi kızla yakınlaştı, sevişti falan. bir saat evvel aradı beni evde basılmışlar, çok fena dayak yemiş, hastaneye gidiyolarmış. Çünkü bazılarınız çok mal, kız da çok mal. Bakın böyle ciddi ciddi yazıyorum diye gülmediğimi falan düşünmeyin biraz evvel porselen fincan yedim gülerken evdekiler duymasın diye.
Niye yapıyorsunuzki hem?
Önce sevgilinizden ayrılın sonra yakınlaşın ahah :D
kaybettik amk
ne evinde
ne yurdunda
arayıp sorulmuyor neredesin diye
nereye gitmiş olabilir
ne evinde
ne yurdunda
arayıp sorulmuyor neredesin diye
nereye gitmiş olabilir
Boşanmanın en doğru yol olduğunun apaçık görülmesine ve karşı tarafın hiçbir zaman değişmeyeceğinin bilinmesine rağmen;
ciddi ciddi boşanma düşüncesine girip eyleme geçileceği zaman "acaba biraz çabalasak düzelir miydi, acaba dağişir miydi, yoksa haksızlık mı ediyorum" diye karşı atağa kalkan, insanı karmakarışık duygulara salan bu beyin biçici, iç kemirici, el kol bağlayıcı kahrolasica iç sesler nasıl gider ki? Gider mi ki??
Severek ve istenerek oluşturulmuş ama iki sene geçmesine rağmen hala bi nane olamamış bi evlilikten bahsediyoruz.
ciddi ciddi boşanma düşüncesine girip eyleme geçileceği zaman "acaba biraz çabalasak düzelir miydi, acaba dağişir miydi, yoksa haksızlık mı ediyorum" diye karşı atağa kalkan, insanı karmakarışık duygulara salan bu beyin biçici, iç kemirici, el kol bağlayıcı kahrolasica iç sesler nasıl gider ki? Gider mi ki??
Severek ve istenerek oluşturulmuş ama iki sene geçmesine rağmen hala bi nane olamamış bi evlilikten bahsediyoruz.
anlamıyorum ki lan, flört sitesindesin, yaşın yaşıma uygun, ilgi alanların falan tamam, uyuyor, kültürümüz denk, tipsiz de değilim, altı üstü "huzur veren bi güzelliğin var, yanılıyor muyum?" gibi bir şey söylemişim lafa girerken, artık nasıl şikayet ettinse ilk mesajımda ip ban yemişim, yani yüzüne bakılacak adam değilsin desen bu kadar koymazdı..
ayıp değil mi bu yaptığın bayan?
ayıp değil mi bu yaptığın bayan?
Eşinizle/partnerinizle veya hayat arkadaşınızla (onunla sex yapıyor olmanız gerekmiyor) ne zaman tanıştınız?
Yani kaç yaşında tanıştınız. Cinsiyet ve yaş belirtirseniz sevinirim.
(Nerde veya nasıl olduğunu da eklemek isteyen olursa olur tabi.)
Yani kaç yaşında tanıştınız. Cinsiyet ve yaş belirtirseniz sevinirim.
(Nerde veya nasıl olduğunu da eklemek isteyen olursa olur tabi.)
Yani şunu demek istiyorum, hiç boş kalmıyorsun, hep dışardasın başka insanlarlasın geziyorsun, tozuyorsun yeri geliyor sevişiyorsun falan ama hiç çıkmıyor böyle ya afedersin ama bazen tam sevişmenin ortasında geliyor diyelim, çıkmıyor akıldan anasını satim. Ya bu nasıl iştir ben anlamıyorum yok mu bi çözümü?
ya böyle bir şüphe doğdu içime. ikimiz de öğrenciyiz zaten çok paramız yok. bi yere gidince çoğunlukla ben ödüyorum. ama onun tavrı çok garibime gidiyor. hiç sormuyor para var mı, ay ben de veriyim diye. sanki default ben ödemek zorundaymışım gibi davranıyor. "beni kullanıyor paramı yiyor" demiyorum o kadar parası olan birisi değilim ama çantasından para çıkartıp sayarken bile bi cimrilik havası hissediyorum. hani derler ya kayserili adam cebindeki paraların büyüklüğünden hangisinin kaç liralık banknot olduğunu anlar, işte o hesap böyle paraları seçip alıyor resmen çantasından. hesabı ortak öderken bile hesabın yarısını ödediğini hiç görmedim, her zaman yarısından azını öder. 3-5 liralık bir şey bile olsa hiç "ya dur ben öderim" falan demiyor adeta havalara bakıyor. bazen "çok param olmadığını" söylediğimde "ya önemli değil bende var" demesini bekliyorum ama hiç şahit olmadım.
inanın bana 3-5 liranın peşinde değilim ama bir kere olsun bu jesti yapsın istiyorum, havalara bakmasın istiyorum. bunun nazik bir dille uyarılması falan var mıdır napıcaz ne edicez?
p.s: bu arada havalara bakıyor dediğim tabii ki literally havalara bakmak değil ama hiç oralı olmuyor işte anladınız siz.
inanın bana 3-5 liranın peşinde değilim ama bir kere olsun bu jesti yapsın istiyorum, havalara bakmasın istiyorum. bunun nazik bir dille uyarılması falan var mıdır napıcaz ne edicez?
p.s: bu arada havalara bakıyor dediğim tabii ki literally havalara bakmak değil ama hiç oralı olmuyor işte anladınız siz.
gayet güzel konuşuyorduk whatsapp'tan havadan sudan günlük yaşamdan. cumartesi akşamı yemeğe davet ettim başbaşa. sevgilisi yok, benden hoşlanıyor mu hoşlanmıyor mu fikrim yok. olsun dedim çağırdım işte. planın yoksa yemeğe gidelim mi babında. gayet güzel konuşurken bu sorunun ardından 2,5 saattir cevap yok.
ayı mı bu kız?
ulan insan istemiyorsa kibarca reddeder.
tamam kibarca da reddetme ayı gibi reddet ya
cevap vermemek nedir?
yorgunluktan ölüyorum ama uyuyamıyorum da.
ayı mı bu kız?
ulan insan istemiyorsa kibarca reddeder.
tamam kibarca da reddetme ayı gibi reddet ya
cevap vermemek nedir?
yorgunluktan ölüyorum ama uyuyamıyorum da.