Merhaba. Gerçek hayatta gördüklerim ve dating app'lerde gördüklerim, bana farklı iki dünyaymış gibi geliyor, hissettiriyor.
Misal dating app'lerdeki kadınlar hep "en mükemmeli" arıyorlar sanki. Mükemmeli bulamadıkları bir detay gördü mü eliyorlar. Mesela boy konusunda çok tahammülsüzler, erkek mutlaka çok uzun boylu olmalı. Ama ben gerçek hayatta Allah'ın her günü boyları birbirine yakın veya kadının erkekten uzun olduğu gayet tatlı tatlı bir sürü çifte denk geliyorum. Dating app'teki kadın profillerine, erkekte olmasını istedikleri taleplere bakarsak bu tür çiftler dünyada yok ve olamaz ama. Bu boy mevzusu sadece bir örnek.
Gerçek hayat ve dating app'teki insanlar/üst düzey beklentileri, sizce de birbirinden farklı iki dünya gibi mi? Yoksa bana mı öyle geliyor?
Misal dating app'lerdeki kadınlar hep "en mükemmeli" arıyorlar sanki. Mükemmeli bulamadıkları bir detay gördü mü eliyorlar. Mesela boy konusunda çok tahammülsüzler, erkek mutlaka çok uzun boylu olmalı. Ama ben gerçek hayatta Allah'ın her günü boyları birbirine yakın veya kadının erkekten uzun olduğu gayet tatlı tatlı bir sürü çifte denk geliyorum. Dating app'teki kadın profillerine, erkekte olmasını istedikleri taleplere bakarsak bu tür çiftler dünyada yok ve olamaz ama. Bu boy mevzusu sadece bir örnek.
Gerçek hayat ve dating app'teki insanlar/üst düzey beklentileri, sizce de birbirinden farklı iki dünya gibi mi? Yoksa bana mı öyle geliyor?
Selamlar. Kız arkadaşımla ayrılınca son 1-2 gündür dating app'lere dalmış durumdayım, dönen tanışma muhabbetleri esnasında bir hususu merak ettim.
Şimdi mesela karşı taraf bana "Yalnız mı yaşıyorsun?" diye soruyor. Ben eski yıllarda ailemle yaşadığım dönemlerde bunu yeni tanışıyor olduğum bir kadına sorduğumda "Olur da bir ilişkiye başlarsak rahat sevişebilecek ortamımız olur mu" merakından soruyordum. Çok net sebebi bu olurdu.
Kadınlar yalnız mı yaşıyorsun sorusunu daha çok hangi sebepten dolayı soruyor olabilir peki? "Acaba bağımsızlığını ilan etmiş mi, kendi yaşam düzenini kurabilmiş mi" falan merakıyla mı, yoksa o soru benimkine benzer bir şekilde rahat seks ortamı merakını da içeriyor mu?
Bana yalnız yaşayıp yaşamadığımı soranların tamamının ailesiyle veya biriyle (arkadaş, kardeş) yaşayan insanlar olduğu bilgisini de belirtmiş olayım.
Şimdi mesela karşı taraf bana "Yalnız mı yaşıyorsun?" diye soruyor. Ben eski yıllarda ailemle yaşadığım dönemlerde bunu yeni tanışıyor olduğum bir kadına sorduğumda "Olur da bir ilişkiye başlarsak rahat sevişebilecek ortamımız olur mu" merakından soruyordum. Çok net sebebi bu olurdu.
Kadınlar yalnız mı yaşıyorsun sorusunu daha çok hangi sebepten dolayı soruyor olabilir peki? "Acaba bağımsızlığını ilan etmiş mi, kendi yaşam düzenini kurabilmiş mi" falan merakıyla mı, yoksa o soru benimkine benzer bir şekilde rahat seks ortamı merakını da içeriyor mu?
Bana yalnız yaşayıp yaşamadığımı soranların tamamının ailesiyle veya biriyle (arkadaş, kardeş) yaşayan insanlar olduğu bilgisini de belirtmiş olayım.
Hakkinda ne dusunuyorsunuz? Siz atar misiniz? Size gelince ne cevap veriyorsunuz? Ben yalnizca cok yakin arkadaslarima atarim, henuz kimseye yurumek icin kullanmadim.
Bu tür rüyalardan nasıl kurtuluacağım..!
coca cola turca #1542032
Öncelikle duyuruda yeniyim, gönül işi mi sağlık mı emin olamadım, gönül işinden açtım.
Dar gelirli bir ailede, sorumsuz bir baba ile büyüdüm. Kendisinde alkol bağımlılığı, çalışmama, sorumsuzluk vs her şey vardı. Sürekli olarak kurduğu işleri batırdı, en sonunda şuradan para gelecek, buradan para gelecek diyerek yıllarca çalışmadı, son 10 yılını yatarak kahvehanelerde geçirdi. Bu süreçte annem çalıştı hep. Emekli olmasına rağmen beni okutabilmek için bazen çamaşırhanelerde, bazen etkinliklerde gündelik işlerde çalıştı.
Evde alınacak, yapılacak şeyler hep kavgaya sebep olurdu. Tahmin edeceğiniz gibi kavgalar da hep babamın anneme şiddeti ile devam ederdi çünkü kendisi hiçbir şey yapmadığı gibi annemi hep parasını çalmakla suçlardı. Kahveye gitmesi için parasını bile annem vermesine rağmen...
Ben iri bir insan olup araya girene kadar hep bu tür olaylara şahit oldum. Bir gün gençlikten (17 yaşındayken) kaynaklanan bir anlık heyecanla anneme vurduğu sırada boğazından tutup yere düşürdüm. Babam da ben de iri insanız (190+ boy, 100+ kilo). Annem de çok korkunca sadece babamın kollarını tutup, tehdit edip bıraktım. Sonra da evi terk edip lisemin yurduna yerleştim.
Küçüklüğümden bu yana anneme boşanması için yalvardım ama annem de çok eğitimli bir insan olmadığı için "elalem ne der, tek başıma nasıl yaşayacağım, ya ilerde beni suçlarsan, senin için boşanmıyorum" gibi türlü bahanelerle hala evli kalmaya devam etti, bıçaklanmasına, şişlenmesine, yüzü gözü morarırcasına şiddet görmesine rağmen...
Üniversite hayatım boyunca ve çalışmamın ilk yıllarında babam ile hiç konuşmadım. En son Alzheimer tanısı ve ileri derece de böbrek yetmezliği tanısı kondu. Kendisi ilaçlarla iyice çöktüğü için yılların intikamını da hiçbir zaman alamayacaktım. Son zamanlarında annem hep baktı ona. Ben de hastalığı ile ilgilendim, aradım, hatrını sordum, hatta ülkenin en iyi doktorlarına götürdüm içimden gelmemesine rağmen, sırf biyoloijik babam olduğu için.
Kaçınılmaz son geldi, kendisi 2 yıl önce vefat etti. Ancak benim üzerimde bıraktığı lanet hiç gitmiyor. Her ay en az 2-3 kere rüyamda babam anneme şiddet uyguluyor. Kah araya giriyor, kah ben de kaçıyorum bazen de ben dayak yiyorum. Dün gece evdeki masanın ayağını kırmış bana saldırıyordu rüyamda. Gecenin bir yarısı zıplayarak ter içinde uyanıyorum. Eşime bile bu hikayeleri hiç anlatmadım, kendisi yabancı olduğu için çok da anlayacağını düşünmüyorum. Anneme de kızgınım boşanmak yerine bu travmaları bize yaşattığı için. Ama artık geçmişi taşımak istemiyorum. Söyleyin eyy duyuru kullanıcıları zamanla daha iyi olacak mıyım ?
Dar gelirli bir ailede, sorumsuz bir baba ile büyüdüm. Kendisinde alkol bağımlılığı, çalışmama, sorumsuzluk vs her şey vardı. Sürekli olarak kurduğu işleri batırdı, en sonunda şuradan para gelecek, buradan para gelecek diyerek yıllarca çalışmadı, son 10 yılını yatarak kahvehanelerde geçirdi. Bu süreçte annem çalıştı hep. Emekli olmasına rağmen beni okutabilmek için bazen çamaşırhanelerde, bazen etkinliklerde gündelik işlerde çalıştı.
Evde alınacak, yapılacak şeyler hep kavgaya sebep olurdu. Tahmin edeceğiniz gibi kavgalar da hep babamın anneme şiddeti ile devam ederdi çünkü kendisi hiçbir şey yapmadığı gibi annemi hep parasını çalmakla suçlardı. Kahveye gitmesi için parasını bile annem vermesine rağmen...
Ben iri bir insan olup araya girene kadar hep bu tür olaylara şahit oldum. Bir gün gençlikten (17 yaşındayken) kaynaklanan bir anlık heyecanla anneme vurduğu sırada boğazından tutup yere düşürdüm. Babam da ben de iri insanız (190+ boy, 100+ kilo). Annem de çok korkunca sadece babamın kollarını tutup, tehdit edip bıraktım. Sonra da evi terk edip lisemin yurduna yerleştim.
Küçüklüğümden bu yana anneme boşanması için yalvardım ama annem de çok eğitimli bir insan olmadığı için "elalem ne der, tek başıma nasıl yaşayacağım, ya ilerde beni suçlarsan, senin için boşanmıyorum" gibi türlü bahanelerle hala evli kalmaya devam etti, bıçaklanmasına, şişlenmesine, yüzü gözü morarırcasına şiddet görmesine rağmen...
Üniversite hayatım boyunca ve çalışmamın ilk yıllarında babam ile hiç konuşmadım. En son Alzheimer tanısı ve ileri derece de böbrek yetmezliği tanısı kondu. Kendisi ilaçlarla iyice çöktüğü için yılların intikamını da hiçbir zaman alamayacaktım. Son zamanlarında annem hep baktı ona. Ben de hastalığı ile ilgilendim, aradım, hatrını sordum, hatta ülkenin en iyi doktorlarına götürdüm içimden gelmemesine rağmen, sırf biyoloijik babam olduğu için.
Kaçınılmaz son geldi, kendisi 2 yıl önce vefat etti. Ancak benim üzerimde bıraktığı lanet hiç gitmiyor. Her ay en az 2-3 kere rüyamda babam anneme şiddet uyguluyor. Kah araya giriyor, kah ben de kaçıyorum bazen de ben dayak yiyorum. Dün gece evdeki masanın ayağını kırmış bana saldırıyordu rüyamda. Gecenin bir yarısı zıplayarak ter içinde uyanıyorum. Eşime bile bu hikayeleri hiç anlatmadım, kendisi yabancı olduğu için çok da anlayacağını düşünmüyorum. Anneme de kızgınım boşanmak yerine bu travmaları bize yaşattığı için. Ama artık geçmişi taşımak istemiyorum. Söyleyin eyy duyuru kullanıcıları zamanla daha iyi olacak mıyım ?
Aşağıdaki duyuruda görünce aklıma geldi. Kimdir açık görüşlü insan sizin için? Öyle uzun uzun açıklamalı değil de, tek bir cümlesinden, davranışından ya da giyim kuşamından hareketle biri size açık görüşlü olduğunu düşündürecek olsaydı eğer bu ne olurdu?
Modern, tahsilli, açık görüşlü ve zeki bir insan. Ama arada annemgil falan diyor. Soğur musunuz? Böyle birini kolunuza takıp insan içine çıkarır mısınız bakın bu benim sevgilim diye?
Arkiler s.a gelin dertlesek
31 yaşımı doldurdum sanırım gecenlerde. 30 u gectigimden beri zamanın geri dondurulemez oluşu canımı sıkıyo :) ölüme yaklaşmak... Seviyorum çünkü yaşamayı. daha gençsin diceksiniz de değil bence. Max 30-40 yıla ölürüm heralde. Yani şimdiye kadarki kadar daha yaşarım Max. VE BU ÇOK AĞĞĞZZZ :///
zaten artık zaman aşırı hızlı geçiyor :/ sizce de öyle diil mi 30 yaş üstü kardeslerim?
Yaşadığın anları güzel yasa diyenler olacaktır. Bence eppey de güzel yasiyorum aslında. 1-2 ayrıntı dışında her şey tıkırında.
Napak? Var mı bu histen kurtulmanin yolu? Yoksa siz "ölsek de kurtulsak" modunda misiniz:')
31 yaşımı doldurdum sanırım gecenlerde. 30 u gectigimden beri zamanın geri dondurulemez oluşu canımı sıkıyo :) ölüme yaklaşmak... Seviyorum çünkü yaşamayı. daha gençsin diceksiniz de değil bence. Max 30-40 yıla ölürüm heralde. Yani şimdiye kadarki kadar daha yaşarım Max. VE BU ÇOK AĞĞĞZZZ :///
zaten artık zaman aşırı hızlı geçiyor :/ sizce de öyle diil mi 30 yaş üstü kardeslerim?
Yaşadığın anları güzel yasa diyenler olacaktır. Bence eppey de güzel yasiyorum aslında. 1-2 ayrıntı dışında her şey tıkırında.
Napak? Var mı bu histen kurtulmanin yolu? Yoksa siz "ölsek de kurtulsak" modunda misiniz:')
Hiçbir zaman evlenme hevesinde bir adam olmadım. Ama tabii şu an halen genç sayılırım, uçuyorum kaçıyorum. Kendime yetebiliyorum. Ama bazen bu işin yaşlılık faslının da geleceğini hatırlayınca kafam karışmıyor da değil hani...
Şu an benim gibi evlilik fikrine sıcak olmayan insanlar; ileride yaşlanınca ve mesela hastalanınca sizin iyi olabilmeniz için bir çorba yapanınızın bile olmayacak olması, kötü gününüzde arayıp soran, yanınızda olan çocuğunuzun, torununuzun olmayacak olması gibi şeyler sizi ürkütüyor mu? Veya yalnız ölmek? Bu hayatın yaşlılık döneminde yalnızlık, nasıl olacak?
Şu an benim gibi evlilik fikrine sıcak olmayan insanlar; ileride yaşlanınca ve mesela hastalanınca sizin iyi olabilmeniz için bir çorba yapanınızın bile olmayacak olması, kötü gününüzde arayıp soran, yanınızda olan çocuğunuzun, torununuzun olmayacak olması gibi şeyler sizi ürkütüyor mu? Veya yalnız ölmek? Bu hayatın yaşlılık döneminde yalnızlık, nasıl olacak?
Birinin doğru kişi olduğunu nasıl anlarız ve siz eğer o kişiyi bulduysanız nasıl anladınız?
adi ayse olsun. ayse kendine asik gibidir. ofiste de masasindaki aynaya cok bakiyor diye uyari almisligi var. bu kiz boyle... oyle kabullendim onu. diger paylasimlarimiz iyi.
ya da mesela evli bi insanla asla iliskiye girmez ama daha once kac tane evli adami kendine asik etti. adamlar ilgisini belli ettigi an izini kaybettirir. misyon tamamlandi gibi bi sey.. niye ugrasiyorsun boyle seylerle diyorum begenilmek hosuma gidiyor diyor.
simdi bu takintisi beni etkiledi. birkac aydir biri vardi hayatimda. ayse hep nerden buldun bunu falan diyordu begendi yani. ille tanistir beni diyordu. bulustuk biz uclu olarak. ayse baya baya flort etti. yuksek sesle simarik simarik gulmeler. dokunmalar. kirk yillik arkadasi sanki. erkek arkadasim da pas vermiyordu (guya). hatta bu kiz sana uygun biri degil dedi sonradan. ben konuyu kapadim o oyle cok disadonuk falan dedim.
sonra ayseye ne bicim davrandin falan dedim. ne sacmaliyosun diye yukseldi bana. yok arkadasim olarak isinmis erkek arkadasima, mutlu olmaliymisim ben falan...
sonra benimki ayseyr sosyal medyadan mesaj atiyor. ayse gosterdi bana. ayseyi suclamiyorum ama onun o ilgi arsizligi bir bakima sebep oldu. bunlari soyledigimde de kac senelik arkadasini siliyo musun . iliski mi yasadik, mesajlari sana gosterdim hemen de engelledim diyor. ben senin gozunu actim diyor. bu durum icin ne diyorsunuz. iliskimi bitirdim zaten de ayse icin ne diyorsunuz? icten ice onu da sucluyorum cunku.
*mesajlasmayi ayse baslatmamis ama konusmus. bana da demesi senin icin gercek yuzunu gor diye konusturdum onu diyor. bence klasik begendigi birinin onu begenmesini istedi sonra da is tamamlandi engelledi. evet gercek yuzunu gormus oldum ama ayseye de sinirliyim iste
ya da mesela evli bi insanla asla iliskiye girmez ama daha once kac tane evli adami kendine asik etti. adamlar ilgisini belli ettigi an izini kaybettirir. misyon tamamlandi gibi bi sey.. niye ugrasiyorsun boyle seylerle diyorum begenilmek hosuma gidiyor diyor.
simdi bu takintisi beni etkiledi. birkac aydir biri vardi hayatimda. ayse hep nerden buldun bunu falan diyordu begendi yani. ille tanistir beni diyordu. bulustuk biz uclu olarak. ayse baya baya flort etti. yuksek sesle simarik simarik gulmeler. dokunmalar. kirk yillik arkadasi sanki. erkek arkadasim da pas vermiyordu (guya). hatta bu kiz sana uygun biri degil dedi sonradan. ben konuyu kapadim o oyle cok disadonuk falan dedim.
sonra ayseye ne bicim davrandin falan dedim. ne sacmaliyosun diye yukseldi bana. yok arkadasim olarak isinmis erkek arkadasima, mutlu olmaliymisim ben falan...
sonra benimki ayseyr sosyal medyadan mesaj atiyor. ayse gosterdi bana. ayseyi suclamiyorum ama onun o ilgi arsizligi bir bakima sebep oldu. bunlari soyledigimde de kac senelik arkadasini siliyo musun . iliski mi yasadik, mesajlari sana gosterdim hemen de engelledim diyor. ben senin gozunu actim diyor. bu durum icin ne diyorsunuz. iliskimi bitirdim zaten de ayse icin ne diyorsunuz? icten ice onu da sucluyorum cunku.
*mesajlasmayi ayse baslatmamis ama konusmus. bana da demesi senin icin gercek yuzunu gor diye konusturdum onu diyor. bence klasik begendigi birinin onu begenmesini istedi sonra da is tamamlandi engelledi. evet gercek yuzunu gormus oldum ama ayseye de sinirliyim iste
Bir erkek olarak hem şahit olduklarım hem de duyduklarım kadınlara olan güvenimi çok sarstı ama bu güvensizlikten kurtulmak istiyorum, gerçekten bu işler böyle mi, evli olup; çocuklusu çocuksuzu, genci orta yaşlısı ve hiç beklenmedik kişiler; herkes bu işe meyilli mi bu kadar? (flörtü de aldatmaya dahil ediyorum)
bunu kadınlar özelinde sormama tepki göstermeyin isterim, zira bu bir yardım çağrısı gibi, bu düşünceden kurtulmak istiyorum. eşine sadık kadınlar var mı? yoksa uygun koşullar oluşunca çoğu bu hataya düşer mi? kadınlar bağlamında cevap verirseniz çok sevinirim.
bunu kadınlar özelinde sormama tepki göstermeyin isterim, zira bu bir yardım çağrısı gibi, bu düşünceden kurtulmak istiyorum. eşine sadık kadınlar var mı? yoksa uygun koşullar oluşunca çoğu bu hataya düşer mi? kadınlar bağlamında cevap verirseniz çok sevinirim.
sb. sadece evliler lütfen.
edit: erkeğim.
edit: erkeğim.
Şimdi bi kız var. Bununla geçen sene tanıştık ve giderek samimi olduk. Aramızda aşk meşk yok sadece arkadaşız. Biz bununla yaz boyu sabahlara kadar mesajlaştık. Geceleri işten çıkar ilk iş bana mesaj atardı. Hiç bişey olmasa instadan komik bişeyler atardı.
Ben bu samimiyet ve devamlılığa kanarak, bir çok özel şeyimi anlattım üzüldüğüm kızdığım şeyler vs. Normalde kimseye anlatmam yani.
Gerçekten her gün görüştüğüm bir arkadaşım var gibi geliyordu.
Memleketinden döndüğünde ise o mesajlaşmalar azaldı. Artık video filan da atmıyor. Ayda bir denk gelirse görüşüyoruz hepsi bu. Bunu sorduğumda net bişey demedi zaten net bi insan değil pek. Ben böyle biriyim biraz soğuk davranabiliyorum filan diyor hep.
Son durumda o eski mesajlar filan yok. Bir iş sebebiyle haftada bir görüşüyoruz yalandan merhaba nasılsın filan. Eski samimiyet bitti. Ama ben çok özlüyorum o samimiyeti. Sanki sürekli yanımda bana destek olan biri gibiydi şu an kimsesiz kaldım gibi geliyor.
Sevgili durumları yok. Hoşlandığı biri yok. Hatta insanların bir çoğunu sevmiyor yani benim yerime koymak isteyebileceği biri yok.
Neden böyle bir davranış değişimi olmuş olabilir?
Ben onu nasıl tamamen hayatımdan çıkarabilirim?
Ben bu samimiyet ve devamlılığa kanarak, bir çok özel şeyimi anlattım üzüldüğüm kızdığım şeyler vs. Normalde kimseye anlatmam yani.
Gerçekten her gün görüştüğüm bir arkadaşım var gibi geliyordu.
Memleketinden döndüğünde ise o mesajlaşmalar azaldı. Artık video filan da atmıyor. Ayda bir denk gelirse görüşüyoruz hepsi bu. Bunu sorduğumda net bişey demedi zaten net bi insan değil pek. Ben böyle biriyim biraz soğuk davranabiliyorum filan diyor hep.
Son durumda o eski mesajlar filan yok. Bir iş sebebiyle haftada bir görüşüyoruz yalandan merhaba nasılsın filan. Eski samimiyet bitti. Ama ben çok özlüyorum o samimiyeti. Sanki sürekli yanımda bana destek olan biri gibiydi şu an kimsesiz kaldım gibi geliyor.
Sevgili durumları yok. Hoşlandığı biri yok. Hatta insanların bir çoğunu sevmiyor yani benim yerime koymak isteyebileceği biri yok.
Neden böyle bir davranış değişimi olmuş olabilir?
Ben onu nasıl tamamen hayatımdan çıkarabilirim?
Narsist sevgilimle geçen şubat ayında ayrıldık. Yaklaşık 1,5 yıllık ciddiye gitmeye başlayan bir ilişkiydi. Ben kendimi toplayamıyorum. Onun bana dediklerini, bana hissettirdiklerini unutamıyorum :( Sanki tüm erkekler aynı çıkacakmış gibi geliyor. Evlilik zaten uzak benim için de. Hayatıma birini bile alamıyorum. Bu süreç normal mi? 28 yaşındayım. Her erkeğin onun gibi olacağı hissini nasıl atabilirim?
sb?
Eşinizin, sevgilinizin karşı cinsle olan iletişimi nasıl ve ne kadar olmalı sizce?
Mesela Nereden sonrası sizi rahatsız eder? (Örneğin; mesajlaşmalarda karşı cinse formal değil de samimi konuşması, smiley vb. kullanması sizce okey midir?)
Mesela Nereden sonrası sizi rahatsız eder? (Örneğin; mesajlaşmalarda karşı cinse formal değil de samimi konuşması, smiley vb. kullanması sizce okey midir?)
Arkadaşlar derdini s.. diyeceksiniz ama kafaya takıyorum bir kız var çok güzel arada sık sık yani selfie olarak hikaye atıyor ben de beğeni atıyorum genelde ama düşünüyorum diyebilirim bu da sapık mı ya da ne ayak her postuma beğeni atıyor ya diye rahatsız olacak diye endişelendim korkuyorum. acaba yanlış mı yapıyorum ama kız çok güzel kafayı yiyecek gibi oluyorum bazen böyle güzel olunur mu diye de. ilginç üzülüyorum bazı insanlar bunlarla sevgili oluyor.
soru başlıktaki gibi. özellikle hemcinsim erkeklere soruyorum. severek evlenildiğinde...
Selamlar,
Beraber işe başladığım ve 1 yıldır birlikte çalıştığım arkadaşım bugün bana açıldı. Çok sevdiğim birisi, hem kibar hem düşünceli. Ama işte ben ona o gözle bakmıyorum, çekim hissetmiyorum:( Ayrıca 7 yaş büyük benden ve bazen konuşurken araya kuşak giriyor sanki.
Ona sinyal verecek hareketler yaptığımı düşünmüyorum, hatta bro diye hitap ederim. Bunları göre göre arkadaşlığımızın içine edip bu yola girdi. Küçük bir iş yerindeyiz sürekli beraber çalışıyoruz, 4 kişilik arkadaş grubumuz içinde güzelce geçinip gidiyorduk. Şimdi bu durumu bozduğu için aşırı sinirliyim ama bir taraftan da onu üzmeden bu işi nasıl hallederim diye düşünüyorum. Fena afalladım cevap da veremedim, sonra konuşalım sakin kafayla diyebildim sadece. Çok da yersiz bir zamanda söyledi zaten. Ne yapıcam ben ya kafam allak bullak. Nasıl eskisi gibi olabiliriz ki? Hoşlanmadığımı bile bile söyleyip belki bir aklıma düşer de şans veririm diye mi düşünüyor sizce?
Benim en çok üzüldüğüm şey benden net bir karşılık görmeden arkadaşlımıza gölge düşürmesi. Aslında gelecek cevapları tahmin ediyorum ama yine de derleşmek için yazmak istedim. Ne yapmalıyım bir yol gösterin nolur:(
Beraber işe başladığım ve 1 yıldır birlikte çalıştığım arkadaşım bugün bana açıldı. Çok sevdiğim birisi, hem kibar hem düşünceli. Ama işte ben ona o gözle bakmıyorum, çekim hissetmiyorum:( Ayrıca 7 yaş büyük benden ve bazen konuşurken araya kuşak giriyor sanki.
Ona sinyal verecek hareketler yaptığımı düşünmüyorum, hatta bro diye hitap ederim. Bunları göre göre arkadaşlığımızın içine edip bu yola girdi. Küçük bir iş yerindeyiz sürekli beraber çalışıyoruz, 4 kişilik arkadaş grubumuz içinde güzelce geçinip gidiyorduk. Şimdi bu durumu bozduğu için aşırı sinirliyim ama bir taraftan da onu üzmeden bu işi nasıl hallederim diye düşünüyorum. Fena afalladım cevap da veremedim, sonra konuşalım sakin kafayla diyebildim sadece. Çok da yersiz bir zamanda söyledi zaten. Ne yapıcam ben ya kafam allak bullak. Nasıl eskisi gibi olabiliriz ki? Hoşlanmadığımı bile bile söyleyip belki bir aklıma düşer de şans veririm diye mi düşünüyor sizce?
Benim en çok üzüldüğüm şey benden net bir karşılık görmeden arkadaşlımıza gölge düşürmesi. Aslında gelecek cevapları tahmin ediyorum ama yine de derleşmek için yazmak istedim. Ne yapmalıyım bir yol gösterin nolur:(
yürütülebilir bir ilişki mi sizce?
Arkadaşlar bu soruya ben yapmazdım ben yapardim şu kadar yaş farkına kadar varım şu farktan sonra yokum gibi cevaplar değil de gerçek ve tek cevap verir misiniz sebebi de lazım.
5 10 20 30 yaş farkı kaç olursa olsun bu bir iliskide önemli midir?
5 10 20 30 yaş farkı kaç olursa olsun bu bir iliskide önemli midir?
genelde dizi filmlerde görüp garipsediğim bir şey
sizler yaptınız mı, neden nasıl oldu böyle bir ihtiyaç
sizler yaptınız mı, neden nasıl oldu böyle bir ihtiyaç
Merhaba,hayatımın her önemli anında problem olan bir konu yine hortladığı için duyuru ahalisi olarak fikrinizi sormak istedim.
Annem ve babam 12 sene önce babamın annemi aldatması sebebiyle olaylı bi şekilde boşandılar ve o günden sonra hiçbi şekilde asla iletişim kurmadılar. Yaşananlardan sonra annemden babamla ilgili beddua dışında birşey duymadık diyebilirim. Üniversite mezuniyetime babamı da çağırmak istememe rağmen annem “ya o ya ben” triplerine girdi vs vs. Ben babamın da o gün yanımda olmasını istememe rağmen sırf annem yüzünden dahil edemedim.
Önümüzdeki yaz, sevdiğim adamla evlenmeyi planlıyoruz. Çok mutlu olmam gerekirken ben yine önümde aşılması gereken kocaman bir problem var gibi hissediyorum. Mesela isteme muhabbetleri nasıl olacak. Ben babam da bu süreçlerde bulunsun istiyorum. Ama annem asla kabul etmiyor. Bu kadar güzel bir günde annem sırf babam var diye drama queen olacaksa ben bu şekilde bir gerginlik yaşamayı kaldıramam diye düşünüyorum. Annem ve babam böyleyken biz bu düğün süreçlerini nasıl geçireceğiz, ne olur akıl verin. Bu işin en kolay oluru nedir? Mutlaka aramızda benzer durumda olan vardır. Siz nasıl aştınız bu durumları? En az zararla nasıl atlatabiliriz?
Not: ikisi de 60 yaşında koca insanlar olmasına rağmen hiçbi zaman çocuklarının psikolojilerini düşünmedikleri için yine durumu idare etmesi gereken bizleriz. Annem bu saatten sonra değişmeyecek ve babam sürece dahil olursa durumu olaysız atlatmamız mümkün değil. Neredeyse herşeyden vazgeçmek üzereyim. Bu durumda olası isteme-düğün mevzuları için siz ne önerirsiniz?
Teşekkürler
Annem ve babam 12 sene önce babamın annemi aldatması sebebiyle olaylı bi şekilde boşandılar ve o günden sonra hiçbi şekilde asla iletişim kurmadılar. Yaşananlardan sonra annemden babamla ilgili beddua dışında birşey duymadık diyebilirim. Üniversite mezuniyetime babamı da çağırmak istememe rağmen annem “ya o ya ben” triplerine girdi vs vs. Ben babamın da o gün yanımda olmasını istememe rağmen sırf annem yüzünden dahil edemedim.
Önümüzdeki yaz, sevdiğim adamla evlenmeyi planlıyoruz. Çok mutlu olmam gerekirken ben yine önümde aşılması gereken kocaman bir problem var gibi hissediyorum. Mesela isteme muhabbetleri nasıl olacak. Ben babam da bu süreçlerde bulunsun istiyorum. Ama annem asla kabul etmiyor. Bu kadar güzel bir günde annem sırf babam var diye drama queen olacaksa ben bu şekilde bir gerginlik yaşamayı kaldıramam diye düşünüyorum. Annem ve babam böyleyken biz bu düğün süreçlerini nasıl geçireceğiz, ne olur akıl verin. Bu işin en kolay oluru nedir? Mutlaka aramızda benzer durumda olan vardır. Siz nasıl aştınız bu durumları? En az zararla nasıl atlatabiliriz?
Not: ikisi de 60 yaşında koca insanlar olmasına rağmen hiçbi zaman çocuklarının psikolojilerini düşünmedikleri için yine durumu idare etmesi gereken bizleriz. Annem bu saatten sonra değişmeyecek ve babam sürece dahil olursa durumu olaysız atlatmamız mümkün değil. Neredeyse herşeyden vazgeçmek üzereyim. Bu durumda olası isteme-düğün mevzuları için siz ne önerirsiniz?
Teşekkürler
ne dersiniz? güneşli ve ılık bir sonbahar akşamı. verandada biramı açtım yudumluyorum.
ne zaman bir kadeh alsam elime,
hep sana hep seni hep bizi içiyorum...
ne zaman bir kadeh alsam elime,
hep sana hep seni hep bizi içiyorum...
merhaba,
geçen yazdığım bir yanıttan sonra mesajla fikir belirtenler olmuştu. Genel olarak fikrinizi almak istedim.
+30 yaşlardayız. Çok fazla vakit geçirmemizden yola çıkarak flörtüm olarak düşündüğüm adama arkadaş olmak istemediğimi söyledim, ve bir güzel red yedim.
Ancak bundan sonrasında aramızın iyi olmayacağının kendisini üzeceğini söyledi. Ben de arkadaş kalabileceğimizi belirttim. Ama arkadaşlık, eskisi gibi sık görüşmelerin olacağı "kankalık" olabilecek bir durum değil.
Ancak o günden beri sürekli arayan, plan yapmak isteyen, görüşmek isteyen kendisi. Mesajlaşmalardan sonra ilk defa dün yürüyüş teklifine tamam dedim. Ama bana iyi gelmedi. Bugün yine neden böyle diye üzüntü içindeyim.
Fikrinizi almak istediğim şey şu: Reddeden bir erkek olarak neden hala aramayı ve iletişimde kalmayı sürdürüyor. Flörte girebilecek mesajlar atıyor. yedekte tutuyordur desem artık benden ona giden/gidecek bir iletişim yok.
Aslında farkındayım bunun net bir yanıtı yok. Sanırım içimi dökmek istedim. Çünkü alışma sürecime izin vermediği için zorlanıyorum. bu durum hala acaba hoşlanıyor da başka bişey mi var dememe sebep oluyor. O zaman yine başa dönüyorum. Alışamıyorum bu yanıtına.
İyi pazarlar :)
geçen yazdığım bir yanıttan sonra mesajla fikir belirtenler olmuştu. Genel olarak fikrinizi almak istedim.
+30 yaşlardayız. Çok fazla vakit geçirmemizden yola çıkarak flörtüm olarak düşündüğüm adama arkadaş olmak istemediğimi söyledim, ve bir güzel red yedim.
Ancak bundan sonrasında aramızın iyi olmayacağının kendisini üzeceğini söyledi. Ben de arkadaş kalabileceğimizi belirttim. Ama arkadaşlık, eskisi gibi sık görüşmelerin olacağı "kankalık" olabilecek bir durum değil.
Ancak o günden beri sürekli arayan, plan yapmak isteyen, görüşmek isteyen kendisi. Mesajlaşmalardan sonra ilk defa dün yürüyüş teklifine tamam dedim. Ama bana iyi gelmedi. Bugün yine neden böyle diye üzüntü içindeyim.
Fikrinizi almak istediğim şey şu: Reddeden bir erkek olarak neden hala aramayı ve iletişimde kalmayı sürdürüyor. Flörte girebilecek mesajlar atıyor. yedekte tutuyordur desem artık benden ona giden/gidecek bir iletişim yok.
Aslında farkındayım bunun net bir yanıtı yok. Sanırım içimi dökmek istedim. Çünkü alışma sürecime izin vermediği için zorlanıyorum. bu durum hala acaba hoşlanıyor da başka bişey mi var dememe sebep oluyor. O zaman yine başa dönüyorum. Alışamıyorum bu yanıtına.
İyi pazarlar :)
Sevgilinizin şarkı söyleyen sesiyle uyanmak isterseniz hangi şarkıyı söylesin isterdiniz?
Yerli ya da yabancı olması türü fark etmez.
Yerli ya da yabancı olması türü fark etmez.
En az 10 yıldır evli olup hala birbirini seven, mutlu ve sadık olan evli çiftler var mı bilip tanıdığınız?
(bu arada bunun gönül işleri ile ilgili olduğunu düşünmüyorum lütfen soru kısmında kalsın)
(bu arada bunun gönül işleri ile ilgili olduğunu düşünmüyorum lütfen soru kısmında kalsın)
günün en yogun saatinde soru giriyoruz hadi bakalım. çikmak kelimesini sizler için kullanıyorum zira seveni çok.
avantaj ve dezavantajı neler olabilir? tedavi olmuş muydu bu kişi? birlikte yaşadınız mı? onunla yaşamak yaşamak nasıldı? cinsel hayatınızda çok zorlandınız mı vs vs.
mesajla da cevap atabilirsiniz. çok detaylı yorum istiyorum reel manik biriyle sevgili olan kişilerden
teşekkür ederim
avantaj ve dezavantajı neler olabilir? tedavi olmuş muydu bu kişi? birlikte yaşadınız mı? onunla yaşamak yaşamak nasıldı? cinsel hayatınızda çok zorlandınız mı vs vs.
mesajla da cevap atabilirsiniz. çok detaylı yorum istiyorum reel manik biriyle sevgili olan kişilerden
teşekkür ederim
Ya benden 5 yas fazla yada benden 5 yas kucuk daha cok 5 yas buyukler var.
Cok merak ediyorum yasitlarim nerede? Ne yapiyor?
Nerede bu insanlar?
Ben mi yanlis yerlerde takiliyorum?
Kendi yasitlarimi nasil bulurum?
Cok merak ediyorum yasitlarim nerede? Ne yapiyor?
Nerede bu insanlar?
Ben mi yanlis yerlerde takiliyorum?
Kendi yasitlarimi nasil bulurum?
merhabalar,
biz tezim icin fikir geliştiriyorum, sorduğum soruyu kadınların cevaplaması fikrimi geliştirmeme yardim edecektir. cevaplarsanız cok sevinirim.
cinsel hayatiniz aktif olabilir ya da olmayabilir. cinsellik, beden algısınizla alakalı hayatınızda ne olsaydi, cinsellik sizin icin daha saglikli olurdu? ya da zaten sagliklidir.
-erkekler de partnerleri uzerinden cevaplayabilirler elbette, fakat cinsiyet belirtirseniz cok mutlu olurum-
biz tezim icin fikir geliştiriyorum, sorduğum soruyu kadınların cevaplaması fikrimi geliştirmeme yardim edecektir. cevaplarsanız cok sevinirim.
cinsel hayatiniz aktif olabilir ya da olmayabilir. cinsellik, beden algısınizla alakalı hayatınızda ne olsaydi, cinsellik sizin icin daha saglikli olurdu? ya da zaten sagliklidir.
-erkekler de partnerleri uzerinden cevaplayabilirler elbette, fakat cinsiyet belirtirseniz cok mutlu olurum-
Merhaba. Beraber yaşamayıp her gün de görüşmediğiniz sevgilinizle günlük iletişim dozunuz ne seviyelerde olur?
Her gün mutlaka arayıp/aranıp telefon konuşmaları yapar mısınız?
Sabah "Günaydın" mesajıyla başlayıp, gece uyku moduna geçene dek WhatsApp'tan bir iletişim yürütür müsünüz?
Gün içerisinde 7 saat falan hiçbir şekilde iletişim kurmadığınız dilimler olur mu?
Bu gibi şeyleri merak ettim. Teşekkürler şimdiden.
Her gün mutlaka arayıp/aranıp telefon konuşmaları yapar mısınız?
Sabah "Günaydın" mesajıyla başlayıp, gece uyku moduna geçene dek WhatsApp'tan bir iletişim yürütür müsünüz?
Gün içerisinde 7 saat falan hiçbir şekilde iletişim kurmadığınız dilimler olur mu?
Bu gibi şeyleri merak ettim. Teşekkürler şimdiden.
merhaba.
uzun zamandır ama özellikle son dönemde daha da açmazda olduğumu hissettiğim bir noktadayım. 32 oluyorum yakında ama şöyle dönüp geçmişime bakınca hiç de güzel bir hayat yaşamadığımı ve yaşayamayacağımı görüyorum. son dönemde herkes böyle olabilir ama ben bunun ağırlığı altında eziliyorum günden güne.
zeki, yakışıklı, şanslı, karizmatik ya da zengin değilim.
-kendimden nefret ediyorum.
-güzel bir okulda okumadım.
-hiç sevgilim olmadı, aşırı da üstüne düşmedim bu durumun.
-güzel bir mesleğim veya bana iyi kazandıran mesleğim de yok.
-hayatta başarmak istediğim hiçbir şeyi başaramadım.
-sevdiğimden daha çok sevilmedim hiç.
-sevdiğim dostlarımın yaptıklarını görünce onlara imreniyorum, asla o noktaya gelemeyeceğimi görünce üzülüyorum.
-etrafımdaki güzel kadın veya erkeklere bakıp "asla tercih edilen biri, asla böyle yakışıklı/alımlı olmadım, olamayacağım"a takılı kalıyorum.
-ailemle birlikte yaşıyorum ve özünde onları üzmemek için çoğu şeye tepki koymuyorum ama içten içe de yapayalnız kalmayı istiyorum. ama ekonomik olarak mümkün değil.
-patronum oç cahil, kültürsüz, açgözlü birinin teki. babasının ofisindeyim ve onların da işini görerek sömürülüyorum, enerjim komple bitik.
-asla sevdiğim şeylere vakit ayıramıyorum. hafta içi her gün gidiş geliş toplam 4,5 saatim trafikte geçiyor. kitaplarımdan dahi uzaklaştım. ama şu an işten çıkma durumum yok.
-eve ekonomik olarak katkıda bulunuyorum, birikim yapma durumum yok ki zaten 7 bin tl maaş alıyorum.
son dönemde beni hayata bağlayan tek şeyin annem olduğunu düşünüyorum ama galiba artık o da yetmeyecek tutunmama. nereye kadar dayanacağımı bilmiyorum, mutlak bir aidiyetsizlik, komple boşvermişlik, bıkkınlık, hayattan çekip gitme isteği ama aynı zamanda da bir şeyler için çabalama gayreti hepsi aynı anda kafamda savaşıyor. hangisi savaşı kazanacak bilmiyorum.
tavsiye için de değil ama içimi dökmek istediğim için yazdım biraz.
yine de ne yapayım sizce?
uzun zamandır ama özellikle son dönemde daha da açmazda olduğumu hissettiğim bir noktadayım. 32 oluyorum yakında ama şöyle dönüp geçmişime bakınca hiç de güzel bir hayat yaşamadığımı ve yaşayamayacağımı görüyorum. son dönemde herkes böyle olabilir ama ben bunun ağırlığı altında eziliyorum günden güne.
zeki, yakışıklı, şanslı, karizmatik ya da zengin değilim.
-kendimden nefret ediyorum.
-güzel bir okulda okumadım.
-hiç sevgilim olmadı, aşırı da üstüne düşmedim bu durumun.
-güzel bir mesleğim veya bana iyi kazandıran mesleğim de yok.
-hayatta başarmak istediğim hiçbir şeyi başaramadım.
-sevdiğimden daha çok sevilmedim hiç.
-sevdiğim dostlarımın yaptıklarını görünce onlara imreniyorum, asla o noktaya gelemeyeceğimi görünce üzülüyorum.
-etrafımdaki güzel kadın veya erkeklere bakıp "asla tercih edilen biri, asla böyle yakışıklı/alımlı olmadım, olamayacağım"a takılı kalıyorum.
-ailemle birlikte yaşıyorum ve özünde onları üzmemek için çoğu şeye tepki koymuyorum ama içten içe de yapayalnız kalmayı istiyorum. ama ekonomik olarak mümkün değil.
-patronum oç cahil, kültürsüz, açgözlü birinin teki. babasının ofisindeyim ve onların da işini görerek sömürülüyorum, enerjim komple bitik.
-asla sevdiğim şeylere vakit ayıramıyorum. hafta içi her gün gidiş geliş toplam 4,5 saatim trafikte geçiyor. kitaplarımdan dahi uzaklaştım. ama şu an işten çıkma durumum yok.
-eve ekonomik olarak katkıda bulunuyorum, birikim yapma durumum yok ki zaten 7 bin tl maaş alıyorum.
son dönemde beni hayata bağlayan tek şeyin annem olduğunu düşünüyorum ama galiba artık o da yetmeyecek tutunmama. nereye kadar dayanacağımı bilmiyorum, mutlak bir aidiyetsizlik, komple boşvermişlik, bıkkınlık, hayattan çekip gitme isteği ama aynı zamanda da bir şeyler için çabalama gayreti hepsi aynı anda kafamda savaşıyor. hangisi savaşı kazanacak bilmiyorum.
tavsiye için de değil ama içimi dökmek istediğim için yazdım biraz.
yine de ne yapayım sizce?
neden böyle oldu?
adeta bir paradoks. eşiği bir türlü geçemiyorsunuz.
iş ortamının saygınlığından dolayı kurumda tanışılan kişilerle ilerleyemiyorsunuz. insanlar kişisel zevklerinizi bilmesin ve kariyerinizi etkilemesin diye o ortamdan sosyalleşmeye kendinizi kapatıyorsunuz.
iş için şehirde bulunduğunuzdan da haliyle dış ortamda tanıdığınız kimse yok.
peki nasıl çıkacaksınız bu kötü durumun içinden?
iş ortamının saygınlığından dolayı kurumda tanışılan kişilerle ilerleyemiyorsunuz. insanlar kişisel zevklerinizi bilmesin ve kariyerinizi etkilemesin diye o ortamdan sosyalleşmeye kendinizi kapatıyorsunuz.
iş için şehirde bulunduğunuzdan da haliyle dış ortamda tanıdığınız kimse yok.
peki nasıl çıkacaksınız bu kötü durumun içinden?
Akşam üzeri az biraz kestirdim ve doğal olarak hiç uykum yok.
Bir şeyler izlemek istemiyorum. Hastalık yüzünden uzun süre evdeydim zaten. Bu saatte ne yapayım?
Yapmam gereken bir kaç iş vardı ofise mingideyim,
Arabayla müziğimi açıp dolanayım mi
Sahilde yürüyüş diyeceğim ama serindir şimdi
Var mı fikri olan
Bir şeyler izlemek istemiyorum. Hastalık yüzünden uzun süre evdeydim zaten. Bu saatte ne yapayım?
Yapmam gereken bir kaç iş vardı ofise mingideyim,
Arabayla müziğimi açıp dolanayım mi
Sahilde yürüyüş diyeceğim ama serindir şimdi
Var mı fikri olan
Bazi yerlerde boyle bir adet mi var? Erkek olarak bir mekandayken bunu gozlemledim. Ben iceri girerken cikan kadinlardan kimisi hafif bir gulumseyip geciyor. Ben cikarken de iceri giren kadin ise hafif bir gulumsemeyle geciyor (hepsi yapmiyor, kimisi yapiyor).
İlk defa boyle bir adet goruyorum. Bir de sadece bir mekanda gordum bu adeti nedense (oyle cok elit bir mekan da degil, zincir kahveci, istanbul'da).
Baska tanik olaniniz var mi? Yapaniniz var mi?
İlk defa boyle bir adet goruyorum. Bir de sadece bir mekanda gordum bu adeti nedense (oyle cok elit bir mekan da degil, zincir kahveci, istanbul'da).
Baska tanik olaniniz var mi? Yapaniniz var mi?
Bilgisi olan var mıdır?
Uçmuş. Yok.
Merak ettim kızı.
Uçmuş. Yok.
Merak ettim kızı.
Sevgili gönül işleri sever dostlar sonunda açtım bu duyuruyu. Beni çok etkileyen biri var. . Baştan söyleyeyim ikimiz de evli değiliz aşkı memnu olayları dönmüyor. Ancak yine de kalbim başka bir şey diyor aklım başka bir şey. Birkaç aylık flört döneminin ardından fark ettik ki ikimizde de duygular şelale. Fakat bu kişi duygusal açıdan ağır sorunlu. Yapmam dediği şeyi üç gün sonra yapıyor, sorun etmem dediği şeyden 3.dünya savaşı çıkarıyor. Tartışma anında hiçbir şekilde acıması yok. Ağzına geleni söyleyen biri. Bu yaştan sonra (27) kimseye duygu regülasyonu öğretme zorunluluğum olmadığından ve bunun çok sağlıksız olduğunu düşündüğümden ilişkiyi bir üst levela taşıyamadan karşılıklı konuşup anlaşarak bitirdik. Amma lakin ben bu kişiyi özlüyorum. Hem hayatımda olsun istiyorum hem de kendine biraz saygın varsa hayatına almazsın diyorum. Kendimle sürdürdüğüm bu savaşı bitirmenin bir yolu var mı? Yoksa kendimi korumaya almaktan vazgeçip kaderde ne varsa yaşamalı mıyım? Savcı Esra gibi ben seninle mutsuzluğa da varım mı demeliyim? Görmüş geçirmiş feleğin çemberinden geçmiş dostlar bi yardım edin hele.
Merhaba. 20 gündür beraber olduğum bir kadın var. Bu henüz kısa bir süre tabii, bu süreçte yeni öğrenilen yönler de oluyor doğal olarak.
Kendisi yerli yersiz çok fazla argo ifadeler kullanıyor. Hani samimiyet seviyesi arttıkça bu yönünü yeni görmeye başladım. Mesela dün beraberdik evde. Bir muhabbet oldu, onun üzerine şakasına "Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah" diyor. Kadınlar bu alma/verme türü ifadelere ağza kürekle vuracak kadar tepkili değiller miydi ya? Diğer konularda çok iyi bir uyum yakalamış olsak da bu tür sözleri bana son derece itici gelmeye başladı açıkçası. Bir kadında şu tür bir dil, çok oturamıyor kafamda şahsen.
Ben mi abartıyorum sizce? Samimiyete bağlı olarak normal mi bu tür sözler?
Kendisi yerli yersiz çok fazla argo ifadeler kullanıyor. Hani samimiyet seviyesi arttıkça bu yönünü yeni görmeye başladım. Mesela dün beraberdik evde. Bir muhabbet oldu, onun üzerine şakasına "Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah" diyor. Kadınlar bu alma/verme türü ifadelere ağza kürekle vuracak kadar tepkili değiller miydi ya? Diğer konularda çok iyi bir uyum yakalamış olsak da bu tür sözleri bana son derece itici gelmeye başladı açıkçası. Bir kadında şu tür bir dil, çok oturamıyor kafamda şahsen.
Ben mi abartıyorum sizce? Samimiyete bağlı olarak normal mi bu tür sözler?
kısa saç 6-7/10
uzun saç 7-8/10
uzatıyorum düzeltsin diye berbere gidiyorum, hafif kötü kesiyor, kendim düzeltmeye çalışıyorum, daha kötü oluyor
sonrasında 2-3 defa berbere gidiyorum yine olmuyor
en sonunda makineyle asker traşı yapıp rahatlıyorum
simetrik oluyor
uzaması 3 ay sürüyor
ilk haftalar toplum içinde huzursuz oluyorum, özgüven düşüyor, çirkin hissediyourm
ilk kesildiği haliyle bıraksam 1-2 haftada toparlar
ya da düzeltmeye ihtiyacı bile yokken berbere gidiyorum
kendim uğraşsam belki berberden iyi olcak
bunları genelde bir şeyi dert etmişken yapıyorum
ama dert ayrı saç ayrı niye böyle oluyor anlamıyorum
bu kadar
uzun saç 7-8/10
uzatıyorum düzeltsin diye berbere gidiyorum, hafif kötü kesiyor, kendim düzeltmeye çalışıyorum, daha kötü oluyor
sonrasında 2-3 defa berbere gidiyorum yine olmuyor
en sonunda makineyle asker traşı yapıp rahatlıyorum
simetrik oluyor
uzaması 3 ay sürüyor
ilk haftalar toplum içinde huzursuz oluyorum, özgüven düşüyor, çirkin hissediyourm
ilk kesildiği haliyle bıraksam 1-2 haftada toparlar
ya da düzeltmeye ihtiyacı bile yokken berbere gidiyorum
kendim uğraşsam belki berberden iyi olcak
bunları genelde bir şeyi dert etmişken yapıyorum
ama dert ayrı saç ayrı niye böyle oluyor anlamıyorum
bu kadar
bir arkadaşlığım var. pasif diyorum çünkü aktif olarak konuşmuyoruz. yaşadığımız şehirler arasındaki mesafe çok fazla. kendisi ilaç mümessili, iç anadolu bölgesi'ne bakıyor. o yüzden sürekli seyahat halinde. işi de yoğun olduğu için bana eskisi kadar ilgi gösteremiyor. hak da veriyorum aslında sürekli otelde falan kalıyordu.
neredeyse yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi eskiden. şimdi cuma mesajı bile atmıyor. anca bayramda seyranda aklına geliyorum onda da altına isim soyisim yazmalı şablon mesaj atıp geçiyor. cumhuriyet bayramında onu bile atmadı gerçi. ikimiz de yoğun çalıştığımız için ziyarete de gidemiyoruz karşılıklı.
neredeyse tüm ilklerimi kendisiyle yaşadım. lisede tanışıp üniversiteyi birlikte okuduk. yedi sene ev arkadaşlığı yaptık. sevincimizde üzüntümüzde aklınıza gelecek her duygu ve davranışta ortaktık diyebilirim. bana çok yakın geliyordu etle tırnak gibi hissediyordum. aşık olduğum kadınlara bile böyle bir yakınlık hissetmedim hayatım boyunca.
çok üzülüyorum bu duruma. sizin de böyle aranıza mesafe girdiği için eski tadı kalmayan arkadaşlıklarınız var mı? ne yapılır bu durumda? bu bir ürün değil ki gidip muadilini alalım. muadil deyince bile arkadaşım geliyor aklıma çıkartamıyorum adamı içimden resmen.
kendime yeni arkadaşlıklar mı kurmaya çalışsam? aynı heyecanları başkalarıyla mı yaşamaya çalışsam? yerini tutar mı? çivi çiviyi söker mi? ne yapacağımı bilemiyorum.
neredeyse yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi eskiden. şimdi cuma mesajı bile atmıyor. anca bayramda seyranda aklına geliyorum onda da altına isim soyisim yazmalı şablon mesaj atıp geçiyor. cumhuriyet bayramında onu bile atmadı gerçi. ikimiz de yoğun çalıştığımız için ziyarete de gidemiyoruz karşılıklı.
neredeyse tüm ilklerimi kendisiyle yaşadım. lisede tanışıp üniversiteyi birlikte okuduk. yedi sene ev arkadaşlığı yaptık. sevincimizde üzüntümüzde aklınıza gelecek her duygu ve davranışta ortaktık diyebilirim. bana çok yakın geliyordu etle tırnak gibi hissediyordum. aşık olduğum kadınlara bile böyle bir yakınlık hissetmedim hayatım boyunca.
çok üzülüyorum bu duruma. sizin de böyle aranıza mesafe girdiği için eski tadı kalmayan arkadaşlıklarınız var mı? ne yapılır bu durumda? bu bir ürün değil ki gidip muadilini alalım. muadil deyince bile arkadaşım geliyor aklıma çıkartamıyorum adamı içimden resmen.
kendime yeni arkadaşlıklar mı kurmaya çalışsam? aynı heyecanları başkalarıyla mı yaşamaya çalışsam? yerini tutar mı? çivi çiviyi söker mi? ne yapacağımı bilemiyorum.
selam arkadaşlar,
buraya yazmayalı yüzyıllar olmuş gibi. umarım herkes iyidir.
geçen günlerde jeff dahmer'in dizisini izledim. 10 sene önce iletişimi kopardığım, uzun süre beni yedekte tutan o kişinin yüzü sanki karşımdaydı. izleyenler bilir bence dahmer tiplemesi gayet yakışıklı bir adam olmuş. benimki bu tiplemenin biraz daha esmercesiydi o kadar. o diziden mi nedir bilmiyorum. sanırım 10 sene öncesine döndüm adamı rüyalarımda görüyorum. üzerinden çok uzun süre, çok başka insanlar geçmesine rağmen yaşın etkisi ile midir unutamamışım? yoksa üniversitedeki tek aşkım tarafından red yediğim için ego yaptım ve 10 yıldır bunu atamadım? psikolog tek çare demeyin, Güzin ablam olun birazcık.
buraya yazmayalı yüzyıllar olmuş gibi. umarım herkes iyidir.
geçen günlerde jeff dahmer'in dizisini izledim. 10 sene önce iletişimi kopardığım, uzun süre beni yedekte tutan o kişinin yüzü sanki karşımdaydı. izleyenler bilir bence dahmer tiplemesi gayet yakışıklı bir adam olmuş. benimki bu tiplemenin biraz daha esmercesiydi o kadar. o diziden mi nedir bilmiyorum. sanırım 10 sene öncesine döndüm adamı rüyalarımda görüyorum. üzerinden çok uzun süre, çok başka insanlar geçmesine rağmen yaşın etkisi ile midir unutamamışım? yoksa üniversitedeki tek aşkım tarafından red yediğim için ego yaptım ve 10 yıldır bunu atamadım? psikolog tek çare demeyin, Güzin ablam olun birazcık.
Burada kimi zaman gerçek değil denildi, kimi zaman yok ya gerçek değildir. Düştüğüm durum o kadar iğrençti ki gerçek olmamasını tüm kalbimle dilerdim. Ne yetiştiriliş şeklime ne de şahsıma hiçbir şekilde yakışmayan iğrenç bir bataklığa düştüm ve 1 saat önce kaçınılmaz son gerçekleşti, akşam attığım mesajlara korkunç bir cevapla cevabımı aldım. Bu tarz bir şey yaşamış olanlar bilirler battıkça batarsın, o umut hiç bitmez, gururunuz saygınlığınız yerin dibine girer, kendinizi bile tanıyamazsınız. Artık gelen o korkunç mesajdan sonra sürünerek yalvarsa dahi ben kabul etmem. Ya aileni öldürücez ya bu adamla olacaksın deseler birincisini seçerim.
Bu süreçte sıkıntımı paylaşabildiğim tek yer burasıydı, en acımasız dalga geçişler bile gülümsetiyordu çünkü canımı yakan asıl sorun çok daha büyüktü. İnanan inanmayan herkese bu süreçte yorumlarıyla yanımda oldukları için teşekkürler.
Kamu spotu olarak şunu söyleyebilirim, lütfen kimseye aşık taklidi yapmayın. Sonra karşıjızdakini aksine inandırmak çok zor oluyor.
Bu süreçte sıkıntımı paylaşabildiğim tek yer burasıydı, en acımasız dalga geçişler bile gülümsetiyordu çünkü canımı yakan asıl sorun çok daha büyüktü. İnanan inanmayan herkese bu süreçte yorumlarıyla yanımda oldukları için teşekkürler.
Kamu spotu olarak şunu söyleyebilirim, lütfen kimseye aşık taklidi yapmayın. Sonra karşıjızdakini aksine inandırmak çok zor oluyor.
yakinlar ama. arki degil kannnnkiler. basbasa sarap evinde sarap icmek mesela, eve gidip dizi izlemek falan. bu olunca illa flortlesmektir bu diye damgalar misiniz? yoksa iki yakin arkadas bunlari yapabilir, karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?(buna ben kisiye gore arkadasliktan emin iseler sorun yoktur diyorum)
flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?
flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?