hani vahşi batı da teksas filmlerinde buralarda işin ne yabancı tarzı cümle kurarken "stranger" kullanıyoruz dimi?
bu ne demek?
gibi bir olaya girişeceğim.. Bunun için program olur torrentten eğitim olur.. var mı bi yardımcı olabilecek abiler ablalar ?
ne türkçe ne de ingilizce tanım bulabildim. ne anlama geldiğini bilen var mı?
maliye bağlamında. "zero bill handling" var ama bunu açıklayan bir metin yok. sadece bunu çevirmem gerekiyor.
yakınında "zero-time adjustment" ve "zero-time load adjustment" ifadeleri var alakalı olabilir. onları da anlamadım.
maliye bağlamında. "zero bill handling" var ama bunu açıklayan bir metin yok. sadece bunu çevirmem gerekiyor.
yakınında "zero-time adjustment" ve "zero-time load adjustment" ifadeleri var alakalı olabilir. onları da anlamadım.
selamlar, şu cümleden ne anladınız?
..."yet as they attempted to take feminism beyond the realm of radical rhetoric and into the realm of american life, they revealed that they had not changed , had not undone the sexist and racist brainwashing that had taught them to regard women unlike themselves as others. "
tesekkurler
..."yet as they attempted to take feminism beyond the realm of radical rhetoric and into the realm of american life, they revealed that they had not changed , had not undone the sexist and racist brainwashing that had taught them to regard women unlike themselves as others. "
tesekkurler
Ya şimdi elimde bir nüfus defterinden birtakım görüntüler var. Amatör olarak bunları okumaya çalışıyorum ama arada çözemediğim yerler var. Fotoğrafların linkleri aşağıda. Belgelerde kişilere tek tek numara verilmiş, bu numaralara göre okuyamadıklarımı aşağıda listeledim. Buna göre okuyup yazabilecek olan var mıdır. Biliyorum biraz uzun gibi ama yine de yardımcı olabilecek olanlara bir ömür duacı olurum.
Okuyamadıklarım şöyle:
En başta köyün adı ve bu adın yanında yazan kırmızı yazılar. Sonra ise:
Kişi sırasına göre; (uzunca boylu, kısaca saçlı vs. gerek yok)
1- Bu kişinin sadece lakabı.
10- sadece isim?
14- isimden önceki ek ve altta yazan yazılar
16- Lakap?
18 Osman bin ....?
19- Lakap?
24-Lakap?
25- İsim ?
27- Komple okuyamadım
31- İsmin üstündeki yazılar
33- çizilen çizginin altındaki yazılar
40- alttaki yazılar
47- alttaki yazılar
50- Lakap?
54-Alttaki yazı?
55- İsim?
57- Altta yazanlar
58- ALtta yazanlar
66-Altta yazanlar
69-İsim?
70- Lakap?
75- Lakap?
79-Lakap?
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
Okuyamadıklarım şöyle:
En başta köyün adı ve bu adın yanında yazan kırmızı yazılar. Sonra ise:
Kişi sırasına göre; (uzunca boylu, kısaca saçlı vs. gerek yok)
1- Bu kişinin sadece lakabı.
10- sadece isim?
14- isimden önceki ek ve altta yazan yazılar
16- Lakap?
18 Osman bin ....?
19- Lakap?
24-Lakap?
25- İsim ?
27- Komple okuyamadım
31- İsmin üstündeki yazılar
33- çizilen çizginin altındaki yazılar
40- alttaki yazılar
47- alttaki yazılar
50- Lakap?
54-Alttaki yazı?
55- İsim?
57- Altta yazanlar
58- ALtta yazanlar
66-Altta yazanlar
69-İsim?
70- Lakap?
75- Lakap?
79-Lakap?
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
www.hizliresimyukle.com
mesela gunluk kullanilan 1000 kelime bilyorsam a2 seviyeyim diyebilir miyim?
duolingoda 600 kelimeyi buldum da hedef koymaya calisiyorum.
duolingoda 600 kelimeyi buldum da hedef koymaya calisiyorum.
"April the twenty fourth" denildiğinde
1 - The twenty fourth day of the month April
2 - Twenty fourth April day
3 - Twenty fourth April
ifadelerinden hangisi gibi İngilizcenin kökeninde? Sanki o ayın günlerinin her birine April denmesi, ya da ayın bütününe April denmesi farklı şeyler.
Bilmem anlaşılır sorabildim mi...
(Alfred Hitchcock'un Notorious filminin başlangıcında geçiyor)
1 - The twenty fourth day of the month April
2 - Twenty fourth April day
3 - Twenty fourth April
ifadelerinden hangisi gibi İngilizcenin kökeninde? Sanki o ayın günlerinin her birine April denmesi, ya da ayın bütününe April denmesi farklı şeyler.
Bilmem anlaşılır sorabildim mi...
(Alfred Hitchcock'un Notorious filminin başlangıcında geçiyor)
Selamlar,
Şöyle bir cümle var:
...two but all of the car...
burada iki araba hariç hepsi gibi bir şey demek istiyorum. Bu şekilde doğru mudur? Yoksa "all of the car but two" gibi bir şey mi demek lazım. Kafam karıştı.
Teşekkürler.
Şöyle bir cümle var:
...two but all of the car...
burada iki araba hariç hepsi gibi bir şey demek istiyorum. Bu şekilde doğru mudur? Yoksa "all of the car but two" gibi bir şey mi demek lazım. Kafam karıştı.
Teşekkürler.
ya şimdi biri bize teşekkür etmişse ve biz de ona "yo hayır ben teşekkür ederim" demek istiyorsak ne demeliyiz? yani sadece thank you tam istediğim ifadeyi veremiyor gibi. yoksa sadece no, thank you blabla yazsak verebilir miyiz bu anlamı?
su cümlede ne demek istenmis:
"Bunu konspiratif bir sekilde söylüyorsun".
Komplovari? Tehditkâr?
"Bunu konspiratif bir sekilde söylüyorsun".
Komplovari? Tehditkâr?
A pervasive activity woven into a every aspect of her life, giving her the ability to control when where and how she shops. And it all starts… anywhere.
Nasıl çeviririz?
"Woven into " hatalı olabilir..
Nasıl çeviririz?
"Woven into " hatalı olabilir..
finally, in the end, during, however, although, in spite of gibi cumlede araya sikistirmalik kelimelere ne deniyor ingilizce?
turkcesini de bilmiyorum da zarf diyesim var.
turkcesini de bilmiyorum da zarf diyesim var.
yerinde konuşmak
yerinde konuşan insan
"to talk when appropriate" en uygun çeviri mi
tek kelime olarak çevirisi var mı?
"outtalk" diye çevrilmiş bazı yerlerde ama bu birini konuşmada bastırmak anlamında daha çok
yerinde konuşan insan
"to talk when appropriate" en uygun çeviri mi
tek kelime olarak çevirisi var mı?
"outtalk" diye çevrilmiş bazı yerlerde ama bu birini konuşmada bastırmak anlamında daha çok
Merhaba, kulaktan dolma Ermenice bir şeyler soracağım. Kuvvetle muhtemeldir ki sözcüklerin doğru yazamadım. Doğrusunu da yazarsanız makbule geçer. Şöyle:
Asvars, çe/ke Asvars, keremeze kinzir, kermaneze kinzir, dertli ahez. (Asvars Allah demekti sanırım.)
Asvars, çe/ke Asvars, keremeze kinzir, kermaneze kinzir, dertli ahez. (Asvars Allah demekti sanırım.)
Arkadaşlar merhaba,
İzmir'de neredeyse gezmediğim kurs kalmadı, çoğu deneme derslerine müfredatları çalınacak diye almıyor. Açıkçası 3 kur için 2 bin küsür tl ödemek istemiyorum, iki yerden 3.500 ve 4.500 fiyat aldım, şaka değil.
Gramer ağırlıklı bir kurs yerine, konuşma ağırlıklı bir kurs arıyorum ve bütçem en fazla 1.500 (3 kur için mesela), master için verimli olabilecek bir yer önerir misiniz?
Teşekkürler.
İzmir'de neredeyse gezmediğim kurs kalmadı, çoğu deneme derslerine müfredatları çalınacak diye almıyor. Açıkçası 3 kur için 2 bin küsür tl ödemek istemiyorum, iki yerden 3.500 ve 4.500 fiyat aldım, şaka değil.
Gramer ağırlıklı bir kurs yerine, konuşma ağırlıklı bir kurs arıyorum ve bütçem en fazla 1.500 (3 kur için mesela), master için verimli olabilecek bir yer önerir misiniz?
Teşekkürler.
1 car in every 2 meters?
1 car for each 2 meters?
hangisi doğru? ikisi de yanlışsa doğrusu nasıl?
1 car for each 2 meters?
hangisi doğru? ikisi de yanlışsa doğrusu nasıl?
selamlar, bir sorum var. bana öyle birşey lazım ki, ben almanca kelimeyi yazayım o bana türkçe okunuşunu -YAZI ŞEKLİNDE- versin.
var mıdır derdime deva bilen birisi?
var mıdır derdime deva bilen birisi?
yds veya toefl olarak satın aldığım kursumu devretmek zorundayım şehir değişikliğinden ötürü ilgilenen olursa ulaşsın lütfen bu yıl sonuna kadar devr olmazsa hakkım yanıcak =)
Ama tek kelime: Fauchard
Nası çevirek ki bunu? Ecdad kullanmamış herhal hiç, kullanandan da hazzetmemiş olacak ki isim bile vermemişler. Pıçaklı Çıbık öneriyorum ben.
Nası çevirek ki bunu? Ecdad kullanmamış herhal hiç, kullanandan da hazzetmemiş olacak ki isim bile vermemişler. Pıçaklı Çıbık öneriyorum ben.
Ne demek istiyor anlayamadım bir türlü.
In Germany for example, everything is wellorganised, as the state was responsible for the locations of the Russians there, so many former civil servants have a lot of knowledge.
In Germany for example, everything is wellorganised, as the state was responsible for the locations of the Russians there, so many former civil servants have a lot of knowledge.
ya da çok beklenmiş, anlamına gelen kelime?
'benim arkadaşlarım kimin abisine hediye verecek?' cümlesinin ing. çevirisi nasıl olur acaba?
teşekkürler.
teşekkürler.
"It’ll run you (pun intended) about as much as a cup of coffee, and is scientifically proven to give you an energy boost equivalent to about eight pounds of espresso beans."
Şimdiden teşekkürler.
Şimdiden teşekkürler.
1. Why English is important?
2. Why is English important?
İkisi de doğru olabilir mi?
Birinci cümlenin dilbilimsel açıdan devrik cümle olduğunu düşünüp, bu cümleye gramer olarak doğru diyebilir miyiz?
Ya da bu kalıba başka bir açıklama getirilebilir mi?
2. Why is English important?
İkisi de doğru olabilir mi?
Birinci cümlenin dilbilimsel açıdan devrik cümle olduğunu düşünüp, bu cümleye gramer olarak doğru diyebilir miyiz?
Ya da bu kalıba başka bir açıklama getirilebilir mi?
the implications of scale'in Türkçe karşılığı nedir?
the area with the greatest potential for yielding biomass energy that reduces net warming and avoids competititon with food production is land that was previously used for agriculture or pasture but that has been abandoned and not converted to forest or urban areas..
arkadaşlar ne demek istiyor burada?ben hiçbirşey anladmadım ?küçük bi yardım süper olur.teşekkürler..
arkadaşlar ne demek istiyor burada?ben hiçbirşey anladmadım ?küçük bi yardım süper olur.teşekkürler..
"Its algorithm is based on the addition of standard deviation scores, which are obtained when calculating by how many standard deviations the performance of an examinee deviates from the mean of the normative database provided by the IBS software."
kim ne üretmiş, kimi kimle toplamışlar, hepsi birbirine girdi bende:) yapabilenin ellerine sağlık şimdiden.
kim ne üretmiş, kimi kimle toplamışlar, hepsi birbirine girdi bende:) yapabilenin ellerine sağlık şimdiden.
"That parameter was calculated as the square root of the sum of squared differences between adjacent pressure fluctuation signals, transmitted by the A–D device and sampled at a rate of 32 Hz for each of the four platforms."
"Bu parametre, her bir platform için 32 Hz hızında elde edilen ve A-D cihazıyla iletilen sinyallerin, kareleri farklarının toplamının karekökü alınarak hesaplanmıştır."
ne cümleymiş arkadaş ya, zor çevirdim ama doğru mu emin olamadım.
"Bu parametre, her bir platform için 32 Hz hızında elde edilen ve A-D cihazıyla iletilen sinyallerin, kareleri farklarının toplamının karekökü alınarak hesaplanmıştır."
ne cümleymiş arkadaş ya, zor çevirdim ama doğru mu emin olamadım.
...şimdiden teşekkürler.
brurda ne diyor ? online'a girerken bunu dedi önce.. sonra oyun dondu tabi :) ne diyor burada ?
i.imgur.com
i.imgur.com

the very question she asked
the same question she asked
tamamen aynı anlamda mi yukardaki kalıplarda?
"same" yerine "very" kullaninca "aynı" anlamı daha vurgulu mu oluyor? konuşma dilinde pek karşılaşıyor musunuz?
the same question she asked
tamamen aynı anlamda mi yukardaki kalıplarda?
"same" yerine "very" kullaninca "aynı" anlamı daha vurgulu mu oluyor? konuşma dilinde pek karşılaşıyor musunuz?
Alıntı Yapmadan önce kullanılan kelimelere ne deniyodu?
BİLMEMNE ŞİRKETİ offers a broad portfolio of materials, coatings and finishes to suit almost every need.
Burada bahsi geçen "finish" Türkçe'de ne olarak geçiyor bilen var mı?
Çatı işi yapan bir firma. Paneller, kaplamalar vs yapıyor.
Misal şöyle de kullanılmış: Our coatings are available in every conceivable hue, in a variety of finishes.
Burada bahsi geçen "finish" Türkçe'de ne olarak geçiyor bilen var mı?
Çatı işi yapan bir firma. Paneller, kaplamalar vs yapıyor.
Misal şöyle de kullanılmış: Our coatings are available in every conceivable hue, in a variety of finishes.
Jane drinks nothing but milk.
Dave buys nothing but expensive clothes.
My car is nothing but trouble.
nothing but kalıbı ne anlama geliyor bu cümlelerde?
Dave buys nothing but expensive clothes.
My car is nothing but trouble.
nothing but kalıbı ne anlama geliyor bu cümlelerde?
battlefield4 e giremiyorum bir sorun yazmışlar siteye anlamadım tam olarak ne diyor ??
We have identified an issue where the game server will crash and disconnect players. We have a fix in progress. We are rolling out a PC fix for the join queue.
We have identified an issue where the game server will crash and disconnect players. We have a fix in progress. We are rolling out a PC fix for the join queue.
The brain includes several distinct dopamine systems, one of which plays a major role in reward-motivated behaviour. Every type of reward that has been studied increases the level of dopamine in the brain.
yazının kaynagı
en.wikipedia.org
yazının kaynagı
en.wikipedia.org
Arkadaşlar Ankara'da genel ingilizce için hangi kursları önerirsiniz
? Araştırdığım kadarıyla Ankara'da bilindik kursların hiçbiri bu işi hakkıyla yapmıyor. Kayıt sırasında söyledikleri yada vadettikleri şeylerin çoğu doğru değil. Türk Amerikan Derneği için çok olumsuz şeylere rastgelmedim ama pek bilgi de toplayamadım açıkçası. Türk Amerikan Derneği hakkında ne söyleyebilirsiniz? Ankara'da hangi şubesini önerirsiniz, fiyatları nasıl, diğer kurslara göre artıları eksileri nelerdir ? Şimdiden teşekkür ederim...
? Araştırdığım kadarıyla Ankara'da bilindik kursların hiçbiri bu işi hakkıyla yapmıyor. Kayıt sırasında söyledikleri yada vadettikleri şeylerin çoğu doğru değil. Türk Amerikan Derneği için çok olumsuz şeylere rastgelmedim ama pek bilgi de toplayamadım açıkçası. Türk Amerikan Derneği hakkında ne söyleyebilirsiniz? Ankara'da hangi şubesini önerirsiniz, fiyatları nasıl, diğer kurslara göre artıları eksileri nelerdir ? Şimdiden teşekkür ederim...
President, Board of Trustees
Chairman, Board of Trustees
hangi kullanım daha yaygın arkadaşlar? veya üçüncü bir öneriniz mi var?
Chairman, Board of Trustees
hangi kullanım daha yaygın arkadaşlar? veya üçüncü bir öneriniz mi var?
Rector-Counselor?
Yaygın titr kullanımı nasıl arkadaşlar?
Yaygın titr kullanımı nasıl arkadaşlar?
bir araştırma makalesinde geçecek olan "Araştırmaya İzmir'deki üniversitelerde öğrenim görmekte olan üniversite öğrencileri katılacaktır." cümlesi için nası bir çeviri uygun olur?
"blah blah students will participate to the study" den ziyade, active ya da passive formda nasıl çevirebiliriz bu cümleyi?
teşekkürler..
ekleme: Şimdilik, "Research test subjects will be university students from İzmir." şeklinde yazdım uygun der misiniz?
"blah blah students will participate to the study" den ziyade, active ya da passive formda nasıl çevirebiliriz bu cümleyi?
teşekkürler..
ekleme: Şimdilik, "Research test subjects will be university students from İzmir." şeklinde yazdım uygun der misiniz?
Türkçe'ye çevirebilir miyiz:
"Those who have not wandered amidst the mineralogical departments of natural history museums are often suprised to learn that metals, like most other solids, are crystalline, for although one is used to the very obvious cyrstalline features of quartz, diamond, and rock salt, the charactheristic plane faces at sharp angles with one another are absent from metals in their most commonly encountered forms."
"Those who have not wandered amidst the mineralogical departments of natural history museums are often suprised to learn that metals, like most other solids, are crystalline, for although one is used to the very obvious cyrstalline features of quartz, diamond, and rock salt, the charactheristic plane faces at sharp angles with one another are absent from metals in their most commonly encountered forms."
Merhaba,
Rusça öğrenmeye başladım Rosetta Stone programı aracılığıyla. Ekstra olarak kitap, site, döküman vs önerebileceğiniz herhangi bir şeye açığım.
Kurs en son seçeneğim ama, "bu kursa gidip de öğrenmeyen kalmadı, üstelik sudan ucuz" dediğiniz kurs varsa onun da adını alabilirim pek tabii :)
Rusça öğrenmeye başladım Rosetta Stone programı aracılığıyla. Ekstra olarak kitap, site, döküman vs önerebileceğiniz herhangi bir şeye açığım.
Kurs en son seçeneğim ama, "bu kursa gidip de öğrenmeyen kalmadı, üstelik sudan ucuz" dediğiniz kurs varsa onun da adını alabilirim pek tabii :)
bir el atarsanız çok mutlu olurum:
Section 5(1) of the Public Order Act 1986 makes it an offence to use threatening, abusive or insulting words or behaviour, or disorderly behaviour within the hearing or sight of a person likely to be caused harassment, alarm or distress thereby.
Section 5(1) of the Public Order Act 1986 makes it an offence to use threatening, abusive or insulting words or behaviour, or disorderly behaviour within the hearing or sight of a person likely to be caused harassment, alarm or distress thereby.