Ekşi Duyuru

iyi geceler arkadaşlar.

spotify ı mozilla web player da kullanırken müziklerde ses takılması yapıyor.

yani yarım sanıye kadar drrrt gibi ses takılıyor.

chrome da bu sıkıntı yok. flash player silip kurdum durum aynı.


çözüm var mı?

sol gözüm deli gibi kaşınıyor, özellikle de iç kısmı yani burna yakın olan kısım. bazen iki gözüm birden de kaşınıyor aynı yerden, ama bugün sadece sol gözüm.

ama öyle böyle değil. oyacak gibi kaşıyorum.

neden olabilir bu? bilgisi fikri olan var mıdır? Teşekkürler.

ankara'da Eskişehir yolundan (eskişehir kapısından merkeze doğru gittiğimizi düşünün) Havaalanı'na gitmek için tabelaları mı takip edelim, çevre yolundan daha mı kısa olur? ve ortalama ne kadar sürede gidebiliriz? yine bilal'e anlatır gibi anlatıyoruz tabii, söz konusu ankara yolları olduğundan

Bi el atın hele rusya'da yaşayan duyurudaşlarım. Tamam tayland vs 100 tane asya ülkesi verilebilir 500 lira alan versiyonu bile vardır ama Rusya'nın farkı yaşam masraflarının Türkiye ile çok yakın olması. Ona rağmen nasıl yaşıyor bunlar? Doktoru inşaat sektörü dışında genel olarak durum böyle.

Forbes e baktım ama bilgi yoktu

Evde bundan buldum. SKT Ekim 2014. İçilmez artık di mi bu?

Arkadaşlar bu ara biraz asosyale bağladım dizi ve film önerilerinize açığım. Film olarak kıyıda köşede kalmış veyahutta daha az bilinen komedi filmleri olabilir . Sıkıcı sanat filmi olmayan herşeye açığım . Dizi olarakta sürükleyici dizilere açığım çok bilinenleri izlmeşimdir teşekkurler

sahibinden.com dışında?

Benim tek seferliğine bu adaptöre ihtiyacım var. Laptop'ımda düzgün çalışmayan hard diskimi bir masaüstü bilgisayara USB girişinden takıp dosyalarımı yedeklemek istiyorum. İnternetten bakınca Vatan ve Gold'da varmış gibi görünüyor bu adaptörden. Ama fiyatlar 60 lira seviyesinde. Tek seferliğine bu parayı vermek zor geliyor. Var mı elinde bu adaptörden olan ve ödünç verebilecek birisi? Yakın zamanda ihtiyacım var. İnternetten sipariş verip bekleyemem o yüzden.

Teşekkürler herkese. Alternatif çözümlerinizi beklerim.

Numarali gozluk alacagim dostlar. Ust sinir 600-700 tl civari. Modeli vs tabi degisir ama genel bir fikir edinmek icin soruyorum. Tavsiyeleri aliyim, tesekkurler..

Haydin kutliyak!

Nedir durum?

Merhaba arkadaşlar, çalışmaya başladıktan sonra yeşil pasaportunu kullanan var mı?

Teşekkürler

insan evladı var mı? kuracağımız bir platform için temel yaratmaya çalışıyoruz, bu doğrultuda küçük bir danışmanlık desteğine ihtiyacımız var. yeşillendirirseniz sevinirim.

Arkadaşım geldi, biraz korktu sanırım. Ben de önce kafesine koydum, sonra çıkardım odada oynattım gittim yanından, bir saat sonra baktığımda çok saldırgan sürekli yüzüme yüzüme geliyor, elimi ısırmaya çalışıyor. Tırnak çıkarıyor. seviyorum, okşuyorum hala yüz vermiyor. Şirin bir miyavlama değil sanki :( ne oldu acaba ?

bunu nereden bulabilrim?

www.youtube.com

Arkadaşlar merhaba,

Bir arkadaşım 18 Mart'ta Hindistan'dan İstanbul'a gelecek. Biraz paraya sıkışmış. İstanbul'da ne satabileceğini sordu. Bu uzak diyarlardan bir ihtiyacı olan var mıdır?

Sevgi-saygı.

Merhaba arkadaşlar dün ani bir şekilde erasmus yapma kararı aldım kendimce. Ama hangi ülkeye gidebilirim büyük şüphe içerisindeyim. Her ülke olabilir, maddi, manevi hiçbir sıkıntı yok ancak ortalamam 2.26 baya düşük o yüzden istediğim yere gitmek zor olacak gibi duruyor. Ne diyorsunuz hangi ülke tercihlerini yaparsam biraz garantiye alabilirim? İçimden danimarka, isveç geçiyor ama bilemedim. Bu arada bölümüm yazılım mühendisliği bilmem fark yaratır mı.

meb de sınav tarihleri belli. ama en az 10kursun sitesinden bakıyorum ücret yatırma tarihlerini farklı yazanlar var. kursların bu konuda inisiyatifleri mi var? yani ben şu an açık olan döneme yazılmak istesem (mebde 9şubata kadar sınav ücreti yatırılmalı diyor) mebde tarih geçmiş göründüğü halde kurs bir şeyler yapabiliyor mu?

sıkıntı şu kursların bazıları 9şubattan sonraki tarihler belirtmiş. örneğin biri 20şubat yazmış diğeri 14şubat vs.

Çöl gibiyim arkadaş...
kupkuruyum.. Abi kurudum lan.. Ben küçükken daha büyüktüm. Yaşlandıkça küçüldüm. 14. yaşımı hatırlıyorum da; ne cümleler kuruyordum ben!

Şimdi cümleleri yutmaya çalışıyorum. Konuştukça saçmalamamaya çalışıyorum.

Eskiden yükseliyordum. Ne zaman üniversiteye gittim sığ bir adam oldum.

İş hayatına atıldım. Daha da sığlaştım. Ne cümlelerim ne hayallerim kaldı. Eskiden hayallerim için...
Şimdi sevdiklerim için yaşıyorum...

Çöl gibiyim abi ben.

Bir rüzgar çıksa daha da kavrulsam...

İki kelimeyi bir araya getiremiyorum artık ben.
Yaşlandıkça beynim ufalıyor.

Düşünmeyi savunuyordum küçükken...
Şimdi düşünmemeyi, bilmemeyi, görmemeyi...

Eskiden bir amaca aptalca olsa bile inanıyordum.. Şimdi borç ödeyerek yaşıyorum. Borçlar var ediyor bünyemi..

Eskiden fikirlere şimdi borçlara sığınıyorum abi ben!!

Çocuktum lan 15 yıl önce!
Beynimin sesini duyuyordum. Çalışıyordu. Sesinden dikkatim dağılıyordu. Hiperaktif diyorlardı bana...

Şimdi beynimin sessizliğinden dağılıyor dikkatim...

Yoğunlaştığım zaman bir yere şaşırıyorum; "nerde o ses?" diye.

Artık çalışmıyor mu beynim?
Yoksa çalışıyorda sesi beni rahatsız mı etmiyor?

Eskiden ben çok inançlıydım. Bulutlarda arardım onu...
Şimdi evrenin en dışında...

Yani eskiden bana daha yakındı "O"...
15 yılda kilometrelerle erişilemeyecek seviyede uzaklaştı..

Eskiden düşünürdüm. Hep düşünürdüm...
ne değişti ki şimdi?

Fikirlerimi haykırırdım ben. Doğrularım vardı!

Şimdi doğrularım bile yok... Haykırmak istesem sadece kuru bir çığlık atabilirim..

Yaşlandıkça kuru çınara dönüştüm..

Sonra çöl oldum ben.

100 yıl sonra şurada hepimiz toprağın altında olacağız düşünsene... Şu an dokunsana koluna falan. 100 yıl sonra sen olmayacaksın ama o içinde taşıdığın taş gibi sert şey var ya; o olmaya devam edecek.

Sana inat var olmaya devam edecek..

Peki sen neden varsın ki?

Sen kimsin ki?

Kimsin sen!

Ne için yaşıyorsun??

not: Bu gereksizliği okuyanlar; vaktinizi çaldığım için özür dilerim...

Facebookta son günlerde kadınlar özellikle telefonla edilen tacizleri paylaşmaya başladı. bankada beğenen gişe görevlisi mesaj atmış, yemekspetindeki görevli küfüretmiş sinirlenmiş vs gibi. Haklı haksız lar;oralara değinmiyorum. Ama artık gizlemiyorlar. Yalnız savaşmak istemiyorlar, yorulmuşlar, korkuyorlar.

Bu olaylar hep olan şeylerdi ama caniliğin zirvesine ulaşınca o olayla, tepkinin süresi ve dozu da uzadı. Ünlülerde kampanyalar , erkeklerde etek giyme gibi bir sürü tepki olayları başladı. ASpor köşe yazarının köşe yazısında , o kadına Özgcena futbol anlatması hafızalardan silinmeyecektir mesela. Gezicisi özgecanla Ali İsmaili aynı resme koyup "Biz hep ölüyoruz" yazdı, ülkücüsü Fıratla Özgecanı koyup benzer şeyleri yazdı. Yine ideolojhiye dahil etme, daha önemlisi sahiplenme durumu başladı(bir iki yerde gördüm bu resimleri, genelleme değil).

Çoğu kişide, anormal bir durum görülüyor. En belirgini tedirgin olmak, Hrantın dediği gibi. Çalan gizli numaradan arayan telefon, vurulan kapı, otobüste arkaya oturan kişi. Arkada duran kişi de aynı düşüncelerde bleki, "acaba daha uzaklaşmalı mıyım, tedirgin etmeyeyim şimdi."

Camıma kar topu atabilirsiniz yazan esnaf gibi patlamalar yaşanıyor. Minibüste "bu minibüsteki yolcular bana emanettir, ben de bir babayım."gibi şeyler yazılıyor. Arkadaş, whatsapp grubumuzuda "taksiye bindim, plakası şu." yazıyor. Sevgiliyi meraktan on dakikada bir rapor verdirtiyorsun nerdesin diye. Sanki savaş bölgesindeyiz. Sanki iç güvenlik yasası çıkmış da polis binlerce kişiyi öldürmüş bir hal. sanki 90lardaki Kürt şehirlerindeyiz. Korku, tedirginlik; paranoyaklığa giden bir yol

Olay kadınları daha çok etkiliyor tabi ki ama diğerleri de etkileniyor. Toplumsal bir eşiğe doğru ilerleniyor sanki. Bir ijki olay daha olsa böyle, sokağa kadın sayısı azalacak gibi.

Bndna 10 yıl sonra bu olaylar unutulacak, Gonca Kuriş gibi. Hizbhullahın öldürdüğü feminist kadın. Belki bu olaylar da azalacak ama bu yılların izleri muhakkak kalacak.

Soruya gelecek olursak, nereye bu yol, ne olacak böyle?

selam

markette 1€'ya görünce lan bi deniyim deyip aldım şu jack dönüştürücülerden. benim iphone kulaklığıyla denedim haliyle bok gibi ses veriyor. bu yöntemle güzel ses almanın bi yolu var mıdır yoksa başka aparatlar da mı edinmem gerekir?

bi de pc'den farklı efektler elde etmek için gitara nası eklentiler yapmam gerekir anlatırsanız öperim.

agatha christie serisi gibi düzgün grafikleri olan var mı bildiğiniz? big fishte bir şey bulamadım.

Ortamı güzel Hollanda'yı yazmazsak, Türkiye'den erişim süreleri hollanda kadar iyi yada buna çok yakın olması beklenen bir sunucu için hangi ülkeyi tavsiye edersiniz?

Anti-Hiv 1-2 Cimbo ile aynisinin yaninda p24 yazaninin arasinda ne fark var? P24 yazarsa 21 gunluk ikiski icin duruma bakiliyor, sadece antihiv 1-2 combo yapilirsa 6 aylik durumu gisteriyor, 6 aydan daha yeni iliski icin sinuc vermiyor gibi bir durum mu var?

Dişimde gözle görülür bir çürük yok. Daha önce hiç çürüğüm olmadı zaten. Bu gün boyunca üzerimde yer çekimini arttıracak herhangi bir eylem yaptığımda (merdivenden inmek, hızlı yürümek, zıplamak gibi) sol üst küçük azı dişimin kökü ağrıyor. baya da fazla denebilir.

normal dururken hiçbir şey yok, sıkınca, yemek yerken, soğuk sıcak değişimlerinde hiç sıkıntı yok. ama bir merdiven ineyim canım yanıyor.

diş tellerim var ama 2 aydır herhangi birşey yapılmadı, o sebeple olacağını sanmam, kaldı ki diş teli ağrısı da bu şekilde olmuyor. (çok çektim ordan biliyorum)

nedir şimdi bu?

1-Bu nedir, ne işe yarar, hangi tuş kombinasyonu meydana getirir?
2-Nasıl giderilir?

Birkaç tuşa mı ne bastım bilmiyorum, ekran küçüldü, çerçeve çıktı bir şey oldu. Tuşlar da çalışmıyor.

sony vaio, windows 8 bilgisayarim.

"Otomatik onarma hazirlaniyor" ve ardindan
'kullanici bilgilerinize ulasiliyor:
Yazisi beliriyor ve bu dongu surekli tekrar ediliyor. Kendine gelmiyor bi türlü bilgisayar: surekli otomatik onarim, kullanici bilgisi. Ne olmus olabilir buna? Ne yapmam gerekir tek basima bir seyler yapabilir miyim?
Bilgisayarin garantisi bitti ve maalesef bilgisayardan anlayan birine goturecek param yok.

sevabına olmazsa da bira ısmarlarım.

Sevgilimle üniversitede zamanlarımızdan beri beraberiz. Yaklaşık 4 sene oluyor ilişkimiz başlayalı ve artık onun yaşı dolayısıyla evlenmemiz gerektiği konusunda baskı oluştu üzerimizde. Onu çok sevsem de bazen gençliğimin tadını çıkaramadığımı düşünüyorum. Şimdiye kadar fazla sevgilim olmadı. Uzun süreli ilk ciddi ilişkim o. Onu hiç aldatmadım ama bazen yakın arkadaşlarımla bar vs. ortamlara gidip başka hatunlarla tanışınca, arkadaşlarım kızları yatağa atmaya, eve davet etmeye çalışırken ben sevgilim olduğu için hiçbirşey yapamıyorum. Arkadaşlarım her hafta farklı bir çıtırla birlikte olup ballandıra ballandıra anlatırken ben tüm gençliğimi tek bir kıza adadığımı farkediyorum ve içimde bir burukluk oluşuyor.

Geçenlerde sevgilim niye durgun olduğumu sorup beni sorguya çekince bu düşüncelerimden biraz bahsettim ona. Aramızda pek bir çekince yoktur kız arkadaşımla, ne düşündüğümüzü direkt olarak söyleriz birbirimize. Onu çok sevdiğimi ve ondan ayrılmayı asla düşünmesem de acaba onunla daha sonra tanışıp sevgili olsaydık daha mı güzel bir hayatım olacağını sorguladığımı söyledim. Hani üniversitede tanışmasaydık, 28 yaşımıza gelince falan tanışsaydık ama aramızda yaşanan herşey aynı şekilde yaşansaydı, ben de onunla tanışana kadar başka kızlarla düşüp kalkıp gençliğimin tadını çıkarsaydım falan filan...

Ben bunları söyleyince kız arkadaşım oldukça üzüldü. Söylediklerim yüzünden kendisini benim önümde bir engel gibi hissettiğini söyledi. Biraz tartıştık... Sonra sarılıp öptüm gönlünü aldım, konu kapandı. Birkaç gün sonra bu mevzuyu tekrar açtı bana. Erken yaşta tanışmamız yüzünden bazı şeylerin eksikliğini hissetmemin doğal olduğunu, kendisine asla anlatmamak şarıyla bazı günler dışarıda eğlenmeye çıkabileceğimi söyledi. Ben açık açık söyle diye ısrar edince de bana söylememek kaydıyla başkalarıyla yatabilirsin biz nişanlanana kadar dedi.

Kız arkadaşım böyle bir duruma izin verse de biraz gönülsüz bir şekilde, beni kaybetme korkusuyla böyle birşeye izin verdiğini düşünüyorum. Onu çok seviyorum ve onu üzecek hiçbirşey yapmak istemem. Bir yandan da benim yaşımdaki tüm arkadaşlarım 18'lik çıtırlarla beraber olurken, tüm hayatımı tek bir kadınla geçirmek istemiyorum.

Onun da izni olduğu için bu haftasonu kaldırabildiğim ilk hatunla çılgınlarca sevişeceğim muhtemelen, ama sonrasında vicdan azabı çekme ihtimalim de var. Kız arkadaşımla aramız bu olay yüzünden bozulabilir diye korkuyorum. Vazgeçtiğimi, başkasıyla yatmayacağımı mı söylesem? Ne yapsam bilemedim bir akıl verin ne olur...

3buçukta iniyorum. Ne kadar zamanda ve nasıl giderim?

Genşler nisan ayından itibaren 6 ay boyunca proje kapsamında Aliağa Petkim'de işlerimiz olacak. Hem merkeze hem de Aliağa'ya yakın ya da eşit mesafede eşyalı kiralık ev tutacağız. Bu evde gerektiğinde Alman misafirlerimiz de kalacaklar. O yüzden çok fena olmaması lazım.

İzmir'i hiç bilmediğim için sizlere danışmak istiyorum. Hangi semtte tutmalıyız evi? Her gün Aliağa'ya gidilmeyecek o yüzden illa Aliağa'nın dibinde olmamıza gerek yok. Aylık 1500-1750 tl kira bütçesi ayırabiliriz. Araba var zaten ulaşım sıkıntısı yok. Önerilerinizi bekliyorum.

Aramada bulamadım.

Şimdi 5 aylık erkek bir tekirim var, işten eve geliyorum beyimiz çok enerjik tabi, iyi hoş oynuyoruz ama bunun oynarken ısırma huyu var. İki eliyle elimi yakalamaya çalışıyor diyelim, bir yandan da ısırmaya çalışıyor. Belki vazgeçer diye ara sıra elimi çekmedim ama yok aynı. Oyuncaklarla değil daha çok benimle kapışmalı, didişmeli oyunları seviyor tamam ben de seviyorum ama o arada ısırıyor. Geçer mi bu huy biraz büyüyünce?

içini merak ettim söktüm taktım şu şekil yanmaya başladı.

scontent-fra.xx.fbcdn.net

Az önce ikinci sezonun finalini izledim ve bazı detayları anlamadım. spoiler içerir.

lagertha'nın dövüştüğü kadın horik'in karısı mıydı ?
öldürülen çocuklar horik'in çocukları mıydı ?
siggy başından beri ragnar için mi çalışıyordu?
ragnar horik'i öldürmeye önceden mi karar vermişti ?

sahibinden.com bu dodgelar niye boyle ucuz. Yakita baktim superler. Niye ucuz lan bunlar?

Android telefonum icin adim sayar ariyorum. iPhone icin herkesin kullandigi bir tane var, arka planda kendi halinde calisiyor - istedigin zaman bakip kac adim attigina, gunluk-aylik-yillik ortalamalarina filan da bakabiliyorsun.

Android icin en iyi adim sayma programi hangisi? Sabah evden cikarken baslasin, gece eve gelene kadar ne kadar yurudugumu kaydetsin.

Ek soru1: GPS uzerinden mi calisiyor bunlar? GPS hep acik mi olmali?

Ek soru2: Yurudugumuzu veya arabada oldugumuzu nasil anliyor meret? Malum Istanbul trafigi, yeri geliyor 10km/saat ile gidiyoruz :)

Avrupa yakasında sevgiliyle doğumgünü bahane muhabbet şahane mottosuna uyan yani bangır bangır müzik olmayan birbirimizle sohbet edip keyifle şarabımızı yudumlayıp yemeğimizi yiyebileceğimiz mekan önerebilir misiniz? 2 kişi max 250 lira bütçemiz

merhabalar,

aracım son 3-4 gündür çok zor çalışıyor. önceden böyle bir durum yoktu ama birden çıktı. marşa basıyorum ama ateşleme baya bir zor yapıyor. "tırtırtırıtr.." ediyor en az 5 saniye zorlarsam anca çalışıyor. yolda kalırım diye tedirgin oldum size sorayım dedim.

marş kömürü, yakıt, buji vs. bu neyle alakalıdır sizce?

not: aküye baktırdım, iyi durumu.
araç modeli:2004 model honda jazz 1.4 lpgli

İyi akşamlar. Kendimi ot yemeye alıştırıyorum. Öğrenci evinde yapabileceğim beğendiğiniz/favori salatalar neler? Yıllardır sebzeden salatadan uzak durdum, beslenme alışkanlığımı değiştirmek istiyorum. Tarifleri ya da sadece isimleri de yeterli :)

geçen cumartesi akşamı saat 18.00 civarında şirinevler metrobüs durağında ya da metrobüs durağa yaklaşırken metrobüs içinde farkında olmadan telefonu çaldırdım. giden gitti mantığıyla bakıyorum ancak en azından imei numarasını filan bildireyim, kapansın istiyorum. şimdi kafamda deli sorular,

1) bizim metrobüse göre nereye gitmemiz gerekiyor çağlayan adliyesi de olur mu, yoksa bahçelievler (şirinevler) emniyet müdürlüğüne mi gideceğiz?
2)imei numarasıyla kapatmak için kesin savcıya gerek var mı?
3) telefonunu metrobüs kayıtlarından bulan var mı?

Biraz uzunca olacak ama fikir verirseniz çok memnun olurum zira durumu ben mi abartıyorum yoksa davranışım cidden aptallık mı yüzüme vurulması gerek..

Uzun yıllardır (7 yıl) arkadaşım olan biri var, aramızda hiçbir zaman para lafı yapılmamıştır, bazen bende oldu benden oldu, bazen onda para oldu hiç düşünmeden saçtı.. Buluşmalarımızın çoğunda ilk oturduğumuz yerde hesabı birimiz ödediysek ikinci de diğerimiz ödedik, sen şu kadar vermiştin ben bu kadar verdim gibi bir muhabbet bir kere olsun yaşamadık..

Yaptıklarım, aldıklarım gerçekten hiç mühim değil ama derdimi anlamanız açısından birkaç örnek vermem gerekiyor..

Aşağı yukarı 1 - 1,5 yıldır dışarı çok az çıkarız, genelde onun evdeyiz hep evlendiği ve çalışmadığı için haliyle ev masrafı vs. sürekli dışarı çıkamıyoruz, ben ona gidiyorum oturuyoruz, birkaç sefer elim boş gittim sadece onun haricinde tatlıdır, pidedir artık duruma göre elim hep dolu gittim..

Evlendiğinde altın haricinde ev hediyesi olarak öyle sıradan bir şey almak istemedim ve çok istediği bir ev aksesuarı aldım durumumu zorlayarak..
Doğumgününde yine çok istediği bir şeyi aldım, yılbaşı hediyesi olarak param yoktu ama alabileceğim en düzgün şeyi almaya çalıştım araştırdım her yeri dolandım ve aldığım hediyeyi çok beğendi..

Ondan bana gelenleri detaylı yazmayacağım maddi olarak ne olduğunu bilemem tabii ama aldığı hediyelerde hep ortak bir şey var; benim asla kullanmayacağım eşyalar, mesela takmamın mümkün olmadığı bir kolye, hiç tarzım olmayan bir tişört vs.
Maddi olarak bakmıyorum çünkü bunları aldığı parayla benim hoşuma gidebilecek bir şey alabilir, yani sahaflara gidip 5 liraya bir kitap bile alsa benim bundan ne kadar memnun olacağımı bilir, beni yıllardır tanıyor çok da iyi tanıyor, bu yüzden bu hediye olayında umursanmadığımı hissetmeye başladım, bir kere iki kere olan bir şey değil çünkü..

Yani bana hediye seçmiyor aslında sadece hediye almış olmak için alıyor, hiç almasa bu kadar koymaz ki geçen doğumgünümde almadı mesela doğumgünü kutlaması yapan biri olmadığım için kimseden de hediye beklemiyorum ama dediğim gibi almamasını almasına tercih eder haldeyim, zaten kutlamak için de aramamıştı ben bir şey sormak için onu aradığımda kutladı parasının olmadığını eline para geçer geçmez alacağını söyledi ben de mühim olmadığını vs. söyledim neyse geçti gitti..

Bunların hepsini teker teker düşünmemin sebebi olan olay da en son yaşanan:
Kendisi hamile kaldığı an ben ileride durumum olmaz belki diye yavaştan hediyeleri almaya başladım, onun haber yoktu bir iki şey aldığımı biliyordu sadece, işte bebek doğdu hediyeleri toparladım ki içinde sadece kıyafet değil bir bebeğin ihtiyacı olacak her şey var, zıbınından sümük temizleyicisine, patiğinden pişik kremine, biberonuna, ateş ölçerine, yani gözümün önüne gelen her şeyi aldım..
Bunlar bayağı birikmiş sonunda şaşırdım iki koca kutu olmuş ki kaynanası bile neredeyse hiçbir şey almadı, annesi sürekli bir şeyler ördü çok fazla ve güzel şeyler yaptı gerçekten..

Neyse götürdüğümde de hepsini beğendiler hep kullanıyorlar hatta annesi çok şaşırdı ve biraz mahcup oldu çok şey aldığımı görünce..
Geçenlerde arkadaşımla yoldayken şöyle bir cümle kurdu: Anneme hediye aldım ya bebek için çok şey yaptı çok uğraştı.. Yani hiç böyle olacağını tahmin etmezdim ama içime oturdu resmen, yine söylüyorum aldıklarımda yaptıklarımda değilim ama bu sanki benim yok sayılmam gibi geldi, belli etmedim tabii ama inanılmaz bozuldum.. Annesine hediye alması değil mesele yanlış anlamayın ama kurduğu cümle çok etkiledi beni ve birden soğudum kızdan.. İşte bu yazdıklarımın hepsi bir bir geldi gözümün önüne ve salak yerine konmuş gibi hissettim kendimi..

Mesela ileride durumum olmaz diye doğumgünü için hediyesini hazırladım geçtiğimiz aylarda, çok istediği bir şey var, ve üretimi yok, daha önce birkaç yere sormuştu yapılabilir mi diye çok para istediler, ben onunla uğraştım ve istediği şeyi hazırladım kenara kaldırdım ve şuan o hediyeyi ona vermemeyi düşünüyorum ki muhtemelen vermeyeceğim..

Büyük ihtimalle de bir daha ona hiçbir şey almak içimden gelmez bebeğe dayanamam hala her gördüğümü almaya devam ediyorum çok sevdim veleti ama annesine karşı böyle bir tavrım oluştu ister istemez..

Çok mu abartmışım ne yapmışım bilmiyorum bir yardım edin..

Telefondan girdiğim için hatalarım olabilir daha sonra düzelteceğim, bilgisayardan sözlüğe giremiyor oraya giremediğim için buraya da gelemiyorum..

Teşekkürler..

Ben kickass'ten başka hiçbir halttan anlamıyorum. Orada da Türkçe film bulamıyorum :/ Animasyonların Türkçe dublajlı hallerini nereden bulabilirim? Google'da Türkçe torrent aratınca çıkan sonuçlar hiç güvenilir değil gibi.

Dizi bir kaç bölümden oluşan mini dizi tarzında bir şeydi diye hatırlıyorum. Bir katedralin yapımı dizinin ama temasıydı. O katedrali yapan mimar, sanırım ismi Tom'du, karısı mı ölmüştü sonra sevgilisi olan bir kadın mı vardı neydi tam hatırlayamıyorum. Bir de bir papazdı galiba o katedralin yapılmasına engel olmak için çaba harcıyordu sanki ama katedralin çatısından düşüp ölmüştü. Tom'un oğlu tamamlıyordu katedrali galiba... Neyse böyle bir hikayeydi. İsmini hatırlayan var mıdır dostlar??

instagram.com

edin: internetten alacağım

Bu konu hakkinda cok bilgim yok, son koalisyon hukumetinde de ortaokula gidiyordum. nasil bir proseduru bulunuyor? bir koalisyon hukumeti sadece mecliste en cok oyu alan partinin destegi ile mi kuruluyor? 270 sandalye cikaran bir partiye karsi tum partilerin birlesip corba olusturarak 280 cikarip da hukumet kurmasi mumkun mudur?

276nin altinda kalan bir parti, azinlik hukumeti kurabildigi gibi, kendisinin hemen ardindan gelen bir parti de en cok sandalyesi olan partiyi hice sayarak azinlik hukumeti kurabilir mi?

internetten bu konu hakkinda genis bir kaynak nereden bulabilirim? mevzuati nedir acaba?

tesekkurler.

Babam benim bilgisayari kendininkine yedeklerken onun bilgisayardaki butun fotolari cok aceleyle sildim zaten hepsi benim harddiskte duruyor diye ama babam da nasil olsa yedekledik diye benim harddiski formatlamis butun fotograflar gitti icime okuz oturdu.

Soru: lutfen beni rahatlatir misiniz?

imgim.com

Aşağıda üstün paint becerilerimle anlatmaya çalıştığım bir yol var.
i.imgur.com
Yeşil çizgiler tek yön,
Mor çizgiler çift yön,

Bu resimde ben alt çıkıştan çıkıp, kırmızı rotayı izleyerek üst taraftan karşı yola gireceğim. Çıkarken sağa mı sinyal verilir, sola mı?

Bugün bi arkadaşla tartıştıkta, bi sonuca ulaşamadım. O sola sinyal verilmesi gerektiğini iddia etti. Ve dediki, sağa sinyal vermenin hiç bir avantajı yok. Çünkü arkandaki ve önündeki zaten sağa döneceğini biliyor, çünkü tek yön. Üstelik sağa sinyal verirsen ana yoldaki hiç bir araç sinyal verdiğini de görmeyecek, ve karşı yola geçmek istediğini anlamayacak. ancak sola sinyal verirsen; hem senin soldan 2 şerit değiştireceğini hem de karşıya gireceğini anlayacaklar dedi.

Bende durur muyum yapıştırdım cevabı, "ekşicilere bi danışayım" dedim.


i.imgur.com

Bugun 20lik disi aldilar , dikis falan var . Doktora sormayi unuttum aceleden . Ne zaman yemek yiyebilirim ? Soldaki dis alindi . Sag tarafla yesem bir sey olur mu ?