merhaba, bu gönderide amaç tanrı var ya da yoku tartışmak değil, olayları bir mantığa oturtmak ve farklı insanlardan yorum almak.

1-) arkadaşlar, tanrı insanları neden sınıyor? bizi sadece kendisine ibadet etmemiz için yarattığı kuran'da yazılı. bizi de melekler gibi sadece kendisine ibadet eden varlıklar olarak yaratamaz mıydı?

2-) tanrı neden yarattı? yaratırken amacı neydi? her şeyini bildiği canlıları yaratarak neyi amaçladı? bir insanın izlediği filmi tekrar izlemesi gibi bir şey değil mi bu? çünkü tanrı her şeyi bilen değil mi?

3-) kuran'da:

(Allah) buyurdu: "Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın."

(İblis) dedi: (Bari) bana (insanların) tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver."

burada şeytanı azdıran yaradan mı oluyor? ayrıca şeytan insanın diriltileceği güne kadar bizden izin istiyor? yani şeytan kıyameti biliyor?

daha sonra şeytan adem ile havvayı cennetten kovduruyor yaptığı hile ile.

benim anladığım şey her şey bile bile yapılıyor. yani tiyatro gibi. oyuncular sadece oynuyor. neler olunacağı önceden biliniyor.

son sorum da bu, bütün bunları nasıl bir mantık ile açıklayabiliriz?

LÜTFEN: ya zaten din kurgu, din yok, din yalan gibi şeyler yazmayın. ateist de olsanız yorum yapacaksanız bu tür yorumlar yapmayın.

teşekkürler.

 

bu bir sınav değil.
bir anne neden çocuk doğurur? içindeki sevgiyi nakletmek için. işte tanrı da sevgisini bize nakletmek için kendi suretinde bizi yarattı. bizim de birbirimizi sevmemezi tembihledi. hatta bizim günahlarımız için oğlu isa mesih'i kurban etmekten çekinmedi.

Romalılar 9-20 Ama, ey insan, sen kimsin ki Tanrı'ya karşılık veriyorsun? «Kendisine biçim verilen, biçim verene, ‹Beni niçin böyle yaptın› der mi?» 21 Ya da çömlekçinin aynı kil yığınından bir kabı onurlu iş için, ötekini bayağı iş için yapmaya hakkı yok mu?

adem ve havva'nın olayı ve diğer olaylar insanların ders çıkarması, ibret alması için olmuştur. o tiyatrodan alacağın ders adem ve havva bile şeytan tarafından ayartılabiliyorsa ben kendimi korumalıyım olmalı.

cekilmis gayfe

çömlekçinin bir çömleği bayağı bir iş için yapmaya diğerini onurlu bir iş yapmaya hakkı var, ancak çömlek bilinçsiz ve kullanıldığı alana göre cezalandırılmayacak işin sonunda.

fakat onursuz işler için yaratılan insan hele bir de tanrıya inanmıyorsa sonsuza kadar yanacak? her şeyden habersiz birisi için çok ağır bir bedel değil mi?

sndnzr

merhaba,

tüm semavi dinlere ve dini inanç sistemlerine eşit yaklaşan ve her birini ortak öz'den mürekkep olarak gören biriyim. yıllardır cevaplarını arıyorum bu soruların. kendimce mantıklı cevaplar buldum.

öncelikle şu kavram üzerine yoğunlaşmalısınız? tanrı nedir? sonra da bir diğer kavram beşer, ardından gelen ise insan.

satıhta kalmamış inanç sistemleri her hangi bir boşluk bırakmadan bu soruları izah ediyor ve yaşama niçin geldiğimizi, sizin tabiriniz ile tanrı'nın niçin bizi yarattığını ya da sınama ihtiyacı duyduğunu yazıyor.

din yok, din yalan gibi bir ifade dini yanlış tanımlamaktan ileri gelir. şu unutulmamalıdır ki 7 milyar insan varsa 7 milyar da din vardır. inançlar, kişinin zihin filtresinden geçirebildiği kadardır. öyleyse inananlar ya da o dini siyasi veya başka şekilde kullananlar yüzünden kirlenmiş dinler, gerçeği yansıtmamaktadır.

big bang teorisini ele alalım. büyük patlama sonucunda evren oluştu ve belki de sonsuz miktarda madde açığa çıktı. bu patlamadan önce tek bir öz olduğunu ve bu özün sonradan yayıldığını düşünelim. işte tanrı ve beşer kavramları da böyledir. aslında evrende gördüğümüz tüm madde tanrıdan kopan bir parçadır. keza insan dediğimiz yaratık da tanrı'dan kopmuş veya südur etmiştir. "sınama" dediğimiz şey ise bizlerin koptuğumuz parçaya geri dönebilme sürecidir. (bkz: tekamül)
amak'ı hayal'den örnek vereyim;

alemde meşhut olan bu devran,
tekamül içindir kemale doğru.
Her nokta cevval,
her zerre raksa.
....
çevir yüzünü cemale doğru.
youtu.be

tekamül, kemale ermek demek. yani tamamlanmak = mükemmele erişmek. mükemmel (yani türkçe karşılığı ile tamamlanmış) ifadesi yalnızca tanrı'ya mahsustur. ermiş, eren denilen kavramlar da kemale ermiş = tanrı'ya ulaşmış = sınavı geçmiş demektir.

tanrı zaten biziz. her şey tanrı. panteizm görüşü çok uzak değil. ancak yine de vahdet-i vücud kavramı daha net yanıtlar verecek ikinci sorun için. kopan parçaların geri dönme isteği. yine örnekleştirelim. internet nedir? internet dediğimiz kavram milyar tane bilgisayarı ya da sunucuyu birbirine bağlayan bir ağdır. tanrı da yukarıda bizi izleyen ve mitolojik bir karaktere benzeyen biri değildir. aynı internet örneğinde olduğu gibi, aslında sunucu ya da bilgisayarların bir araya gelmesinden mürekkep bir kavramdır. "enel hak" sözünü duymuşsundur. kısıtlı bilgimle bu kavramın da bu manayı işaret ettiğini düşünüyorum.

kutsal kitaplar metaforları barındırır içinde. bayezed i bestami'nin dediği üzere "hakikat yolu aramakla bulunmaz, ancak bulanlar; arayanlardır." öyleyse farklı bir pencereden bakmak gerekir bunları yorumlayabilmek için. şeytan kavramını dualite ile izah edebiliriz. iyiliği görebilmek ve ayırmak için kötülüğü de resmetmek gerekir. hiç siyah olmasaydı beyazı isimlendiremezdik.
ayrıca bireyin kapasitelerini geliştirmesi için bazı konuların farkına varması gerekir. şeytan ( =kötülük) motifi de bu farkındalığı sağlayan bir etmendir.

neler olunacağı önceden biliniyor kısmı da şöyle izah edilebilir. evet biliniyor, çünkü örneğin eskişehir - ankara yönünde giden trendeysen, ankara'ya doğru giderken polatlı'da da trenin duracağını biliyorsundur. bu örnek ona benzer bir şey.

inananların yüzeyselliği ya da zekalarını kullanmamaları yüzünden inançlara ya da inançlardaki kutsallara olumsuz bir ifade ile bakmak yüzeyde kalmanın bir başka yönüdür. bu durumda dalga geçtiğiniz inananlardan bir farkınız yoktur. matematikteki mutlak değer ifadesine benzer durum. artı yönde 3 birim ile eksi yöndeki 3 birim, mutlak değer içine alındığında sıfıra eşit miktarda uzaktadır.

dahinnotha

öncelikle ben agnostik teistim. tanrı var ama ya yoksa felsefesi benim için geçerli. tanrınn %100 olmadığına inanmıyorum.bilgilerimi ve biraz da düşüncelerimi paylaşacağım.
islam kelimesinden bahsedeyim. islam sözcük anlamı olarak teslim olmaktan gelir. allaha teslim olmak gibi düşünebilirsiniz. biraz daha ileri gidersek; allahın her sözüne uyarsak hidayete ereriz gibi bir mantık çıkıyor. peki tanrı neden yaratsın diye sormuşuzdur hepimiz. öncelikle şunu belirteyim ki insanın kendi iradesi vardır. yani tanrı her zaman her işinize karışmaz. örnek olarak gece 10da yatıp yatmamak size kalmış bir şey. tanrı zaman dışı bir varlık olduğundan sizin gece kaça kadar oturacağınızı bilir ancak yatmanıza karışmaz.açıklamak gerekirse bunu satranç oyununa benzetirim. sürekli oynadığınızın bir arkadaşınızın hangi hamleyle açacağını bilirsiniz ama karışamazsınız. tanrı da böyledir. 10da değil de 11de yatacağınızı bilir çünkü zaman ötesindedir. ancak buna karışmaz bu size kalan bir olaydır. eğer tanrının yapacaklarımızı bildiği kısmını anlatabildiysem şuna devam edeyim. tanrı bize yol gösterici olarak kitap indirdi. kitapta belirli kurallar var mesela kurandaki emir ve yasaklar gibi. işte biz uyarsak o kurallara bize cenneti vereceğini de söyledi. neden böyle yapmış olabilir, neden yarattı sorusuna dönelim. benim düşüncem tanrı yarattıklarının sadakatini ölçmek ve mükemmel bir dünya oluşturmak için böyle yaptı.cennet de benim deyişimle mükemmel dünya. sadece hak edenlerin girdiği. gözünüzü korkutmayayım tanrı cezasını çeken(başkasının hakkını yemek haricinde) herkesi cennete göndereceğini söylüyor. o halde bence cehennemden korkmamalıyız. cehennemin tasvir edildiği gibi zebaniler ateşlerden vs oluştuğunu düşünmüyorum. cehennem biraz daha dergah gibi ve olgunlaşma(tanrının istediği şekilde) yeri olarak görmeyi daha uygun buluyorum. özetle tanrı kusursuz değil, kusursuzlaştırabilir. kopmuş olabilirim toparlayacağım.
tanrı neden sınıyor? kendini deniyor. yarattıklarını deniyor.
neden yarattı? kendini deneyip mutlu olmak için?
şimdi şeytana gelelim. şeytan insanları ihanet ettirmeye çalışır. ve tanrıya haklı olacağını söyler. nitekim haklıdır tanrıya her zaman sadık kullar pek azdır.
sonuç olarak şeytan tanrının yanılacağını söyler tanrı kızar ama şeytan devam eder. şeytan alıkoymaya çalışıyor tanrı insanları sınıyor(dolaylı olarak kendini de sınıyor) ucunda ödül vaat ediyor.
kopukluklar ya da sorular için mesaj atabilirsiniz.

burayanickgelcek

@sndnzr, hayır sonsuza kadar yanma diye düşünerek kafanda psikopat bir tanrı imgesi yaratma. her insanın bir vicdanı vardır. sen ateist bile olsan birine kötülük yapmazsın. iyi insan olmaya çalışırsın. ve bunun karşılığı sonsuza kadar yanmak olamaz.

cekilmis gayfe

cehennem denilen şey burası!
hindu inanışlarına göre beşer, insan olabilmek için dünyaya geldi. kirlerimizden arınmak için buradayız. bu cümleler hıristiyanlık, yahudilik ya da müslümanlık ya da semavi olmayan veya antik olan dinlerde de var. sınav dediğimiz şey ise samsara döngüsünden çıkma çabası.

dahinnotha

Aslında hepsinin cevabı Kur'an'da var. Okumak ve anlamak önemli tabi ki. Allah'a, Kur'an'a inanıyorsak ayetler bizler yol gösteriyor.

1- "Allah, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır." (Mülk suresi, 2)

2- "Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz." (Enbüya suresi, 35)

3- Şeytan Allah' itaat etmediği için cennetten kovuluyor;

"Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kafirlerden olmuştu." (Bakara suresi, 34)

Kıyameti bilmiyor ama kıyamete kadar lanetleniyor.

Kaynaklar: kuran.diyanet.gov.tr
www.namazsitesi.com

elifff83

ilave olarak kader ile ilgili şöyle bir örnek veriliyor; biz takvimlere ay'ın hangi tarihte tutulacağını 1 sene öncesinden (hatta duruma göre yıllar öncesinden) yazıyoruz ama ay orada yazdığı için tutulmuyor. biz biliyoruz ama müdahale etmiyoruz, edemiyoruz her neyse. Cenab-ı Allah da kullarına cüzi irade vermiş. İşleyeceği günahlar, sevaplar vs ne olduğunu bilse de insan bunları kendi cüzi iradesi ile yapıyor.
Kimin ne yapacağını bildiği halde neden bir de görmek istedi diyebilirsin. Orada da Allah'ın adaleti ortaya çıkıyor. Nasreddin Hoca'nın oğlunu testiyi kırmadan dövmesi çok hakkaniyetsiz değil mi? Allah, örnek veriyorum, seni cehennem ile cezalandırıp "sen çok günah işleyecektin, biliyorum" dese sen buna itiraz edersin. O sebeple Allah sana değerlendireceğin bir ömür ve bir irade veriyor ki cezanı ya da mükafatını hakettiğini sana da göstersin. Umarım dilim dönmüş, doğru ifade edebilmişimdir.
Fıkhi konulardan ziyade bu konularda güvenilir tefsirleri okur, güvendiğin islam bilimcilerin görüşlerine başvurursan daha aydınlatıcı olur diye düşünüyorum.

cowboy

1) bizi sınamıyor tam olarak aslında, bizler tanrı ve şeytanın arasındaki piyonlarız, her bir davranışımız izleniyor not ediliyor, bütün bu her şey bitince (kıyamet kopunca falan) tartılıyor, şeytan kazanırsa tanrıya bir nabeeeerrrr çekiyor. tanrı kazanırsa herkes cehenneme bir uğruyor, kimisi kalıcı oluyor kimisi geçici.

2) her şeyi bilen biraz farklı bir algı, geleceği bilmiyor, gelecek hakkında bir fikri yok, onu da affederiz bunu da affederiz diyor, verilen örneklerin hepsi geçmişe ait, diğer dinlerde anlatılan konular (detayları farklı), edit: ancak şu an'ı her şeyi ile biliyor. kocaman bir büyüteç ile big brother edası ile izliyor, dinliyor. bina içi, dışı, mahrem algısı yok.

3) yukarıda dediğim gibi eğer geleceği bilse idi, şeytanın cennetin kapısından (kapısı var dikkat edersen) yılan kılığında (çünkü başka uhrevi bir varlık nasıl tasfir edilecek? melekler bile (ki çok var) edilememiş) girmesine neden izin versindi ki? Öte yandan tanrı da peygamber gönderip ve mucize göstererek hile yapıyor. üstelik nerede ise o toplum tamamen şeytan tarafından ele geçirilmiş/saptırılmışken.

Bu arada bu her şey bile bile yapılınıyor diyorsun ya, tam olarak öyle değil o, sen şimdi ki zamandan geçmişteki ve dünyevi olmayan bir zamanana (star warsdaki gibi, çok çok uzak bir galakside çok çok uzun zaman önce) ait olayları (ve devamında peygamberin hayatını ki bu da şimdi için geçmişe dönük) okuyorsun, şimdiye kadar bir çok yaradılış, şeytan/tanrı arasında geçenlere için bir çok hikaye okudun, dini büyükleri dinledin, acayip filmler/diziler izledin ve şimdi bakıp aa ulan her şey tiyatroymuş diyorsun. aslında değil. yani din açısından bakarsak bunların hepsi oldu, tıpkı şu anda bir şeylerin oluyor olması gibi (çok saçma bir cümle kurdum) binlerce yıl sonra başka toplumlar bizim hikayelerimizi okuduğunda (tarihi bilgi için mesela) aynı lafları edecekler. tiyatro gibi lan bunların yaptıkları da ha, bile bile lades demişler salaklar, nükleer silahlanmışlar hepside, birde bu liderler toplumlarını daha iyi hale getirme sözü vermişlerdi binlerce yıldır göremediler şu yalanı falan diyecekler. şimdi ki sen olacaklar yani. o yüzden çok şaapmamak lazım.

selam
1

mobil görünümden çık